Adalet ve Özgürlük İçin Savunma Sayı 3

Page 1

SAVUNMA Adalet ve özgürlük için

1 Mart 2017 Sayı 3

KÖMÜR İSİNE BULANMIŞ ADALET ARAYIŞI: SOMA Soma katliamı davası bilindiği üzere Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde halen devam ediyor. Davaya kamuoyu ilgisi azalmış olsa da sona yaklaşılmış durumda. Bizler de Adalet Okulu öğrencileri olarak davayı geçen yıldan bu yana takip ediyoruz. Bu yazıda davaya ilişkin katılma sürecimizden, davanın geldiği aşamadan ve toplumsal dava pratiği olarak Soma Davası’ndan bahsedeceğiz. Öncelikle Soma’da ne olmuştu sorusunu sorarak başlayalım. Malumunuz yaşadığımız ülke sık sık gündemi değişen veya değiştirilen bir konuma geldi. Bu açıdan halkımızın yaşadığı acılar çabuk unutulmakta ve yaşanmışların acısını paylaşamadan yenileriyle karşılaşmak durumunda kalıyoruz. Soma’da 14 Mayıs 2014’te Soma Kömür İşletmeleri Anonim Ortaklığı’nın işlettiği maden ocağında 301 işçinin öldüğü ve 176 işçinin yaralandığı bir katliam yaşandı. Elbette bu bir kaza değil, katliamdı. Organize bir şekilde, Bakanlık-TKİ-ELİ-SOMA A.Ş eliyle işlenmiş bir ihmaller zincirinin sonucuydu. Bizlerin, Ankara Adalet Okulu öğrencileri olarak davaya takip etmeye başlama sürecinden bahsedelim. 2016 yılının kasım ayında ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı bizlere davayı anlatmış ve toplumsal niteliği itibarıyla yaptıkları avukatlık pratiğinden bahsetmişti. Bizleri heyecanlandıran bu konuşmadan sonra çorbada tuzumuz olsun diye çeşitli konularda davanın teknik yönlerine ilişkin komisyonlar kurduk. Duruşma günü geldiğinde bir çoğumuz heyecanla Akhisar’a gittik. Pek çok yakınını kaybetmiş aileyle tanıştık ve katliamın büyüklüğünü ve yaşatmış olduğu acıları iliklerimize kadar hissettik. Hala kalabalık gidemesek de duruşmaları takip ediyoruz. Davanın geldiği aşama itibarıyla ise sona yaklaşılmış durumda. Ceza Muhakemeleri Kanunu açısından yapılması gereken bir çok usuli işlem tamamlandı. Davada şu an 6 tutuklu sanık bulunmakta. Bu sanıklar arasında şirket genel müdürü, işletme genel müdürü gibi kişiler var. Tabi bu durum maden sektörünün pek hoşuna gitmese de tutukluluk halleri 2,5 yıldır devam ediyor. Bu durumun yaratılmasında davaya gönül veren halkın avukatlarının da etkisi büyük. Özellikle davanın bir önceki duruşmasında mağdur-müşteki avukatları esas hakkında iddialarını sundular. Burada özellikle Av. Derviş Emre Aydın’ın sunumu teknik niteliği ve belgelere dayanması açısından sanıklara kaçacak yer bırakmayacak türdendi. Bu sunuma göre katliamın bu kadar büyük olmasının bir çok sebebi olmasına karşın ana sebebi madenin bir bölümü olan S panosu için havalandırma tünelinin açılmamış olması. Yaklaşık 272 işçinin burada yaşamını

kaybetmesi bu durumu kanıtlar nitelikte. Şirket tarafından TKİ’ye sunulan rapor ve harita planlarında S panosuna havalandırma yapılacağı belirtilse de bu havalandırma 15 milyon TL’ye mal olacağı için yapılmamış. Para hırsının işçilerin ölümüne sebep olduğunun bu kadar net olması davanın çarpıcı yönlerinden birisi. Ayrıca davada şu an TCK md. 83 çevresinde yani “İhmali kastla adam öldürme” suçunun Av. Selçuk Kozağaçlı tarafından tarafından ileri sürülmesi ve bu cezanın sanıklar için her ölen kişi başına istenmesi ceza hukuku açısından tartışılan yönlerinden birisi olmuş durumda. Bundan sonrası için savcının esas hakkında mütalaasını sunması bekleniyor. Ancak 2 duruşmadır savcının mütalaayı sunması gerekirken süre talep etmesi, davaya Adalet Bakanlığı ve savcılık eliyle müdahale mi ediliyor sorularını akıllara getiriyor. Sonuç olarak Soma Davası bizlere pek çok şey öğretti. Toplumsal dava avukatlığı nasıl yapılır sorusunun bir cevabı niteliğinde bir dava adeta. Ezilenlerin adalet talebini ve ihtiyacını gösteren bir yargılamadır yaşanan. Bu açıdan bu davayı takip etmek biz adalet okulu öğrencileri olarak çok kıymetli. Davanın bir sonraki duruşması 18 Nisan 2017 tarihinde yapılacak. Hukuk fakültelerinde okuyan arkadaşları toplumsal bir dava görmek istiyorlarsa mutlaka gelmeliler.

Madenciler 3 Aydır Tutsak Soma Katliamı davası “sabotaj, dış güçler” gibi gülünç iddialarla sulandırılmaya ve sorumlular cezasız bırakılmaya çalışlırken, işi için direnen maden işçileri 3 aydır tutsak. Volkan Çetin, Gökhan Ayaydın Soma Katliamı’nın ardından işten atıldılar, işleri için direndiler ve işlerini kazandılar. Bu kazanım patronları ve devleti rahatsız etmiş olacak ki, kurdukları Maden İşçileri Dayanışma ve Mücadele Derneği basıldı, günlerce gözaltında tutuldular ve boş iddialarla tutuklandılar. Biliyoruz ki esas olarak hedef alınan onların mücadeleleriydi. Hukukun; patronların emrinde, madencilerin karşısında olduğunun kanıtı olan bu davanın da takipçisi olacağız. Maden işçileri yalnız değildir!


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.