3 minute read

II.2.8.3.4. Özetleme Tekniği

ucunu arkaya yönelttim. Bu yılın sonuna kadar Şincan Gomindang'dan tamamıyla temizlenip Stalin ve Sovyet hükümetine teslim edilecek. Ben bu sözü yemin ederek söyledim. Bu benim yeminimdir. Benim siyasî ve askeri yönden destek almaya ihtiyacım vardır. Sizin bu samimi umudumu düşünerek, kısa sürede cevap vermenizi rica ederim. Stalin'e ebedi sadik, sabık Bolşevik Şeng Şisey...” (Anayurt, C.2, 784, 785)

II.2.8.3.4. Özetleme Tekniği

Advertisement

Roman kendi yapısı ve mantığı içinde ‘eklektik’ ve ‘teksifi’ (seçici ve yoğunlaştırıcı) bir özelliğe sahiptir… Özetleme tekniği, bir zaman süresi içinde çeşitli yerlerde olan bir seri olayı genel çizgileriyle okuyucuya ileten bir tekniktir ve hikâye anlatmanın tabii şeklidir… Özetleme tekniği, gereksiz ayrıntıyı silen, dolaysıyla esere derli toplu bir görünüm kazandıran bir yoldur. Bu yöntemle olaylar ve kişiler bariz yön ve çizgileriyle tanıtılır. Sonuçta sayfalar boyu sürecek-belki de okuyucuya sıkıcı gelecek-tanıtma meselesi, birkaç satır veya paragrafla çözümlenmiş olmaktadır.157

Anayurt romanında daha önce belirttiğimiz gibi, yaklaşık on senelik bir inkılap/savaş/mücadele anlatılmıştır, ondan önceki tarihî olaylar özetleme yöntemiyle aktarılmıştır. Nuri'nin Hoca Niyaz hakkında anlattıkları bu özetleme dâhilindedir. Gerek Üç Vilayet İnkılabı, gerek ondan önceki inkılaplar anlatılsın, özetleme yöntemi kullanılmazsa, o kadar uzun soluklu tarihî serüven birkaç ciltli kitaba asla sığmaz. Anayurt romanında yazar, özetlemeye çok önem vermiş, özet olarak anlatılması gereken olaylar ile ayrıntılı bir şekilde anlatılması gereken, duygu yoğunluğu gerektiren olayları iyice belirlemiş, seçmiş ve ayarlamıştır. Yazar okuyucularına neler sunacağını, hangisinin daha önemli, hangisinin ikinci sırada olduğunu çok iyi tespit edip, özet ile ayrıntıları ustalıkla ayarlayıp, yapı ile içeriğinin uyumluluğunu sağlamış, böylece romanını kabartmadan, küçültmeden uygun bir şekilde meydana getirmiştir. “Özetleme tekniği verilecek bilgi ile yapılacak tanıtmanın özet halinde sunulmasıdır”158. Anayurt romanında özetleme genel olarak tarihî olayları özetleme şeklinde verilmiştir:

“İli'nin “hanı” Cang Peyyuan, Şeng Duben'in askerleriyle savaşıp onları Sanduhezi'ya kadar sıkıştırdığında Sovyet askerleri Şeng şisey'e yardım edip, Cang Peyyuan'in askerlerine top, tanklarla saldırıp fena püskürttü. Cang Peyyuan'in

157 Tekin, age, s. 249, 250, 252. 158 Tekin, age, s. 250.

askerleri dağılıp kaçtı, bir kısmı Muzdavan'dan geçme sırasında donarak öldü, bir başka kısmı Nilka'nın yukarısında dağdan aşarak kaçmak istedi. Cang Peyyuan şu seferde uzaktaki yılkı kalabalıklarını görünce onları asker diye düşünüp korkup, kendini vurup intihar etti. O sırada Cang Peyyuan'in Tunganlardan oluşan bir taburu Vang Kadir, Zazaza, Livir, Teysahun gibi Tungan baylarıyla iş birliği yapıp Gulca şehrini işgal edip, Turpan, Toksun, Piçan'i işgal eden, yirmi bin askerin komutanı olan yirmi iki yaşındaki Ga Siling (Ma Congying) ile birleşip, bütün Şincan'da Tungan egemenliğini gerçekleştirmek için ayaklandı. Onlar Gulca Şehrini bir kaç gün yönetti, sonra Sovyetler Birliğinin Tarbagatay ordusu Korgas'tan hücum ettiğinde tanklara karşı balta, toplara karşı dayak tokmak kaldırıp yenildikten sonra ili nehrini takip ederek doğu tarafa kaçtı. İşte bu olay “Tungan kaç kaç” diye adlandırıldı. Bu sefer Tunganlar yol boyunca Rusları vurup at, un, etlere el koydu, özellikle en iyi atları gasp etti.” (Anayurt, C.1, s.88)

Yukardaki parçada yazar, Muhtar Bay'ın geçmişiyle ilgili bir olayı ana hatlarıyla anlatırken, bu olaya neden olan, Üç Vilayet İnkılabı öncesi yaşanmış bir savaşı özetleyerek sunmaktadır. Tarihî olaylar genel çizgileriyle, bariz bir şekilde sunulurken, kahramanların hareketi, neler yaptıkları, neler yaşadıkları birkaç cümleyle anlatılmaktadır. Bunlara birkaç örnek verelim:

“Hocam faytonda geliyorken rahatsızlanıp Musa’ya: “Şerbet iyi gelmedi, Musa!” dedi. “İçmeseydiniz keşke! Doktor çağırayım mı, hocam!” “Hayır, eve gidip Epriz Ayim’in sıcak çayını içsem iyi olur.” Fakat evine varırken hiçbir şey içmedi, kustu, doktor geldi, ilaç verdi, o sürekli kustu, en son kan kustu, bir hafta kan kusarak yattı. Sekizinci günü: “...hayvan... Yazık! ” dedi ve hayata göz yumdu. Ertesi gün onun muhafızı Musa hapse atıldı. Ona “Hocam’a zehir verdi” suçu yüklendi. Oysa onun suçu, Rus kızı getirmekte olan şerbete birinin sinsice bir şey döktüğünü fark etmesiydi.” (Anayurt, C.1, s. 279)

“Aradan çok geçmeden Nazarhan Hocam'ın bu gözde hatunu Dokuztara ilçesinin çok zengin adamı, yaşlanmış yeni kaymakamına küçük hatun oldu. Bir süre sonra hâkimin büyük hatunu öldü. Epriz Ayim, kaymakamın gözde hatunu ve danışmanı oldu.” (Anayurt, C1, s.285)

Yukardaki pasajda Nazarhan Hoca’nın suikastla öldürülmesiyle neler yaşandığı özetleme yöntemiyle anlatılmıştır. Buna benzer birçok örnekler vardır, başkahraman

This article is from: