4 minute read
SONUÇ
SONUÇ
Anayurt romanı 2000 yılında yayınlandığında büyük yankı uyandırmış ve geniş bir okur kitlesi oluşturmuştu. Ben de aynı yıl bu romanı okumuş ve çok etkilenmiştim. Roman adeta yazarın son çılgınlığı, son haykırışıydı. Ömrünü bu milletin edebiyatına vermiş Zordun Sabir, tüm azim ve gayretiyle çalışmış, birçok başarılı eserlere imza atarak, Uygur edebiyatının gelişmesine büyük katkılar sağlamıştı. Vefatından sonra yayınlanan Anayurt romanı onun şöhretini daha fazla arttırdı ve hakkındaki araştırmaları beraberinde getirdi. Zordun Sabir hakkında birkaç kitap yayınlandı, ancak bunlar anı, hatıra şeklindeki edebî metinler oldu. Anayurt romanı hakkında makaleler yazıldı, fakat geniş çaplı bilimsel araştırmalar yapılmadı. Zordun Sabir Çin edebiyatı çevrelerine, Uygurlarla ilgili tarih, kültür araştırmalarına önem veren Almanya gibi bazı ülkelere tanıtılmış olsa da Türk dünyası edebiyat çevrelerine yeterince tanıtılmadı. Bunlar beni bu çalışmama iten nedenler oldu. “Zordun Sabir’in Anayurt Romanı Üzerine bir İnceleme” başlığı altındaki bu çalışmamda, “Giriş” bölümünde Uygurların kimliği ve siyasî tarihi, ardından tarihî romancılığı hakkında genel bilgi vermeye çalıştım. Türkiye’de Uygurlarla ilgili yapılan araştırmalar bildiğim kadarıyla, daha çok antik eserler, dil ve kültür ağırlıklıdır; Abdürrahim Ötkür, Zordun Sabir gibi yazarlarımızın eserleri de Çağdaş Uygur dili araştırması yönünden malzeme olarak kullanılmıştır. Edebiyatımız, romancılığımız hakkında verilen bilgiler çok azdır. Bu nedenle Uygur romancılığı, özellikle tarihî romancılık üzerinde kısaca tanıtım yaptım. Çalışmamın ikinci bölümünde, Zordun Sabir’in hayatı ve edebî şahsiyetini ele aldım, yazarın eserleri hakkında ayrıntılı bilgi vermeye çalıştım. Romanlarına gelince, geçmişlerinin onun romanlarına, özellikle Anayurt romanına nasıl yansıdığını belirttim. Yazarın hayatı, geçmişi, karakteri, elde ettiği bilgi ve tecrübeleri, bunların onun eserlerinde nasıl etkili olduğu ayrı bir araştırma konusudur. Ben bu bölümde sadece onun geçmişinin romanlarında, özellikle Anayurt romanında mekân ve şahıslarla nasıl özdeşleştiğine değindim. Bu özelliğe açıklık getirmeden Anayurt romanındaki mekân ve kahramanları, yazarın yurt sevgisi ve estetik duygularını anlayamayız. Ayrıca bu bölümde Z. Sabir’in eserleri ve hakkında yazılan eserler, makalelerden bilgi verdim. Aslında bununla Z. Sabir üzerinde yapılan araştırmaların
Advertisement
listesini vermiş oldum ve bunun Türkiye’deki araştırmacılara yararlı olacağını düşündüm. Üçüncü bölümde romanın yapısını oluşturan ana ögeleri, romandaki olay örgüsü, anlatıcı, şahıs kadrosu, zaman, mekânları; ardından muhteva özelliklerini, eserin teması, ana fikirlerini, yazarın dili, anlatım tekniklerini tek tek inceledim ve örneklerini verdim. Romanı incelerken Türkçe kaynaklardan Şerif Aktaş, Mehmet Tekin, Nurullah Çetin’in roman sanatı ve roman incelemesiyle ilgili değerli görüşlerinden yararlandım. İyi bir kuram, iyi bir yöntemle yapılan inceleme kuşkusuz herhangi bir eserin iyice tahlil edilmesine, bilimsel yönden açıklığa kavuşmasına vesile olur. Uygur edebiyatı alanında, özellikle roman incelenmesinde böyle bir kapsamlı ve ayrıntılı araştırma yöntemi ne yazık ki bulunmamaktadır. Bu bizim edebiyatımızdaki kuramsal araştırmaların eksikliği, bilimsel tahlil ve eleştiri yöntemlerinin hâlâ gelişmemiş olduğundan kaynaklanır. Zordun Sabir’in vefatından sonra başlayan araştırmalar daha çok yazarın kendisi (özgeçmişi, karakteri, alışkanlıkları, mahlas) ve eserleri üzerinde yapılmıştır, Araştırmacılar yazarın yaratıcılık özelliği ve fikrini ortaya koymakla beraber, eserlerinin yapısı, içeriği, edebî dili, üslubu, karakterize ettiği tipleri, eserlerinin Çinceye, Almancaya, Kazakçaya çevrilmesi gibi durumlardan bahsetmiş olsa da birer eserini geniş ölçüde incelememiştir. İnceleme yöntemi de sadece yapı, içerik, bedii özellik gibi geleneksel tanımlamalardan öteye geçmemektedir.
Anayurt romanı hakkında yazılan makalelere baktığımızda, araştırmacılarımız, eleştirmenlerimiz genellikle romandaki vatanseverlik teması, tipler (Nuri, Muhtar Bay), aşk motifleri, folklor unsurları, edebî dil gibi konuları işlemiş, Fakat kapsamlı bir çalışma yapmamıştır. Uygur edebiyatında önemli yeri olan bu eserin birkaç makale veya kısa tanıtımlarla değerlendirilmesini yetersiz bulmak gerekir, çünkü söz konusu roman pek çok unsurun oluşturduğu bir bütün yapıdır ve her yönden incelenmesi gerekir, ben sadece bu roman üzerindeki araştırmalara giriş olsun istedim. Çalışmam en azından bu eseri tanıtabilse bundan memnunluk duyarım. Büyük hacimli bu romanın Türkçe çevirisini yaparken romanın tüm özelliklerine dikkat ettim, hissettiklerimi bilimsel araştırma yönünden teze sokmaya çalıştım. Teze başlayınca belirlediğim inceleme yöntemi gereği tüm bilgi, alıntı ve düşüncelerimi genel tanıtım planına göre yerleştirdim. Tezin giriş bölümünde
Uygurlar ve Uygur romancılığı hakkında genel bilgi sunarken, birinci bölümde Zordun Sabir’in hayatı, edebî şahsiyeti, eserleri, yazarın geçmişinin romanı üzerindeki etkisini beyan ederken Uygurca, Çince kaynaklardan yararlandım. Özellikle Zordun Sabir ve eserleri hakkında araştırma yapanların makalelerinde rastladığım önemli bilgileri, gereken yerlerde kullandım. Romanın incelemesinde ise, en çok Türkçe eserlerden istifade ettim. Bu roman tahlili yönteminin çok işe yaradığı ve yerinde kullanıldığını söyleyebilirim, bunun bizdeki geleneksel roman değerlendirmesine bir yenilik getireceğinden eminim. Nitekim bizde roman eleştirisi vardır, roman tahlili yoktur. Çalışmamın bu yönden katkı sağlamasını temenni ederim.
Edebiyat yeniliklere açıktır, edebi eserin yeniliklere ihtiyacı olduğu gibi, edebî kuramlar, araştırma yöntemlerinin de yenilenmeye ihtiyacı vardır. Anayurt romanı üzerinde inceleme yaparken, yeni edebiyat kuramları ve değerlendirme yöntemlerinin önemli olduğunu hissettim. Yeni yöntemler görüş ufkumuzu açar, dağınık bilgi ve düşüncelerimizi toparlar, konuyla ilgili kavramlar ve örnekleri düzenli bir şekilde yerleştirmemizi sağlar. Tüm malzemeleri toplama, seçme, kullanma, yapı oluşturma, alıntılar ve örnekleri yerli yerine koyma, tahlil ve görüşlerimi veciz bir şekilde sunma, bunları yaparken tez yazımı kurallarına uyma gibi birçok işlevden sonra çalışmam son noktaya gelmiş oldu. Netice itibariyle, eksikleriyle beraber özellikleri de bulunan bir yüksek lisans tezi hazırlamış oldum. Bu çalışmamın bundan sonraki Uygur romancılığı üzerinde araştırma (veya roman tahlili) yapacak olanlara, Zordun Sabir ve onun Anayurt romanına ilgi duyanlara yardımcı olmasını umuyorum.