addictive İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ AYLIK REKLAMCILIK DERGİSİ - 2017/12
Röportaj: Murat Durak | Araştırma: Influencer Marketing | Makale: Utançtan Doğan Lovemark Sektörden Haberler | Haber: Derdest | Marka Analizi: Alışılagelmiş yılbaşı reklamlarıyla Coca Cola
KÜNYE T.C. İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık programı dergisidir. Aylık yayınlanır. Sayı: 12 Sahibi Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu Kurucu - Genel Koordinatör Mustafa Ertan Karabıyık Yazı İşleri Sorumluları Altınay Kapsız Ece Özkan Efe Kiraz Elif Onat Gaye Elmalı Gökcan Yüce Ulya Sarıyer Yasemen Uzunali Editörler Ceren Sera Akarçay Ece Özkan Gaye Elmalı Nesteren Deniz Yıldız Tasarım Damla Rüzgar Onur Gökçe Tuba Üstüngör Yayın Ekibi Altınay Kapsız Baturalp Uzun Beril Çakın Ceren Sera Akarçay Damla Rüzgar Deniz Kaya Ece Özkan Elçin Kasap Erkut Biçer Gaye Elmalı Gülben Fat Güleycan Güneş Hüdanur Bayrak Hüdai Karabulut Mustafa Ertan Karabıyık Nilay Bozok Rasim Demirbay Şevval Akyüz Tuba Üstüngör Tuğkun Zeroğlu Ulya Sarıyer Baskı Çınar Basım Matbaacılık ve Yay. San. Tic. Ltd. Şti. Adres Eski Silahtarağa Elektrik Santrali Kazım Karabekir Cad. No: 2/13 34060 Eyüp İstanbul İletişim Bilgileri: addictivedergi@gmail.com 0534-956-55-03
2
www.addictivedergi.com
/bilgiaddictive
Utançtan Doğan LoveMark 4-5
Alışılagelmiş Yılbaşı Reklamlarıyla Coca Cola 6
SO OBSESSED 7
Sektörden Haberler 8
Derdest 9
Röportaj: Murat Durak 10-11
Kültür Mizah 12
Stajyer Çocuk 2 13
Yılbaşı Hediyemizi Nereden Alsak 14
Yaşayan Yapı: Santral 15
Influencer Marketing 16-17
MRS. CLAUS 16-17
ÖNSÖZ
Ho Ho Ho "Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir."
2
Herakleitos
000’ler… Zamanın gidişatına göre yer kürenin en belalı, en pis yüz yılı olmaya aday. Nefesi tükenen yaşlı bir birey gibi ızdırap çeken bu evren, bize nasıl bir oyun oynuyorsa bozamıyoruz. Süslü püslü kara deliğin boşluğunda, yıllardan beri hapis olduğumuz sınırlar içerisinde her ırk kendi kültürüne ait gelişmeler gösterirken, unutuyoruz işte sadece insan olduğumuzu. Bakın Noel Baba Antalyalı lakin kendisini benimseyen Edirne’nin sol tarafından ibaret olan toprak parçaları. Einstein bile kendi memleketinden ayrılmak zorunda bırakıldıysa, günümüzün Arap şeyhleri kendisini yüksek bonservis bedeliyle alabilir miydi, bu yüz yılda? İşin içine din girmese kesin alırdı derdim de, diyemiyorum işte. Bağnazlık çift taraflı bir etkendir, konuşan canlıların arasında. Öyle olmasaydı, Mevlana, Amerika kıtasında anlaşılmaz mıydı? Yunus, Anadolu’dan dışarı çıkmaz mıydı? Tabi ki de bunlar olabilirdi. -Ki aynı gökyüzü altında, aynı sisteme hizmeti farklı yollardan yapıyor olmasaydık. Yoksa benim mi haberim yok büyük büyük şekilli sosyal sorumluluk projelerine göstermelik önem veren çoğu markaların; Afrikalı, Suriyeli, Latin Amerikalı kısacası dünyanın her yerinde bulunan mazlum halklara yardım elini uzattığını. Geride bıraktığımız yıl da ne değişti acaba da, gelecek olan yılda değişecek. Yine birileri çalacak, birileri yiyecek, birileri sömürülecek... Bunların aksinin olması da bir ihtimal tabi, yeryüzü, gökyüzüyle yer değiştirirse… O zaman 2018’in mottosu “Bir Mucize Olsun”. Daha az sömürüldüğümüz, daha sağlıklı yaşadığımız, ileri de çocuklarımıza, torunlarımıza biz bir 2018 yaşadık var ya Dünya’nın en güzel yılıydı diye anlatabileceğimiz bir yıl olsun hepimize.
Bakın Noel Baba Antalyalı lakin kendisini benimseyen Edirne’nin sol tarafından ibaret olan toprak parçaları.
Addictive Genel Koordinatörü Mustafa Ertan KARABIYIK
3
MAKALE UTANÇTAN DOĞAN LOVEMARK
B
ir yılı daha kapatırken, 2018’e nerede, nasıl girileceğinin muhabbetleri dönüyor. Paraya kıyıp mekan araştıranı da var, “Ben o parayla üç katı fazla içerim” diyerek ev partisi düzenleyeni de...
Canlı performanslar, ritmik ve iddialı adımlar, her ırktan mükemmel proporsiyonlara sahip bedenler, kostümleri, mitolojik bir etki bırakan kanatları, bu yaklaşıma en karşı olanların bile güzelliğe duyduğu istemsiz ilgi...
Peki senin bir planın yoksa? Hasbro’ya uymuş yılbaşını sakince evde geçiriyorsan aklına ilk gelenler neler olur? Mandalina, tombala, piyangodan kalan amorti, kırmızı iç çamaşırı ve evet, Victoria’s Secret Fashion Show.
Victoria’s Secret’ın sadece bir iç giyim markası olmadığı aşikar. “Peki ne zamandan beri?” diye merak ediyordum. En başından beri değilmiş.
Roy Raymond, eşine hediye almak için iç çamaşırı bakarken, mağazadaki tek erkek olarak utanır ve kendisi gibi hisseden pek çok erkeğin olduğunu düşünerek bir iç giyim mağazası açmaya karar verir. 1977’de denkleştirdiği 80.000$ sermayeyle Stanford’da ilk mağazasını açar, dönemin ünlü markalarının iddiasız ürünlerini satmaya başlar. Erkekler rahat alışveriş yapabilsin diye de katalog bastırır, ürünlerini postayla yollar. İlk yıl, 500 bin dolar kar eder. 1982’de Raymond; kadınların beyaz, sıradan gecelikler değil, Kraliçe Victoria Dönemi’ndeki gibi renkli ve vamp iç çamaşırları giymeleri gerektiği düşüncesiyle seri üretime geçer ve ürünler büyük talep görür. Üç yıl sonra Raymond, bilinmeyen bir sebepten Victoria’s Secret’ı, Amerikan Limited Grup’a 4 milyon dolara satar. Markanın yeni sahibi Leslie Wexner, stratejinin kadınlara yönelik olması ve ürünlerin daha kadınsı tasarlanması gerektiğine karar verir. Beş yıl sonra firmayı mayo, pijama, spor giyim, kozmetik ve parfüm gibi geniş bir ürün yelpazesiyle Amerika’nın en büyük iç çamaşırı perakendecisi haline getirir. Kendisi bugün 2.4 milyar $ satış cirosuna sahip olan iç çamaşırı imparatorluğunun sahibidir.
4
MAKALE Peki bir marka nasıl oldu da bu kadar globalleşti ve dünya genelinde adeta ‘Lovemark’ oldu? Birincisi, ürününe kimlik kazandırarak markalaştı. Bugün Victoria’s Secret ürünleri, onları taşıyan melekler ile bir bütün ve çok daha çekici. Taşıdığı parçayla meleği özdeşleştirmek, dünyanın her yerindeki tüketicinin kendini bir Victoria’s Secret meleği gibi hissetmesini sağlıyor. Girişi meleklerin afişleriyle süslenmiş ve pembe, kocaman bir gardırop gibi dizayn edilmiş mağazalarında ürünleri deneyimlemek ve çalışanların yaklaşımı yaratılan hissi pekiştiriyor. İkincisi, görsellik ve eğlenceyi 1995’ten beri düzenlenen Fashion Show’larıyla ve klip tadındaki reklam filmleriyle çok iyi kullanmaları. 1999’daki Super Bowl’da ilk reklamın 1,5 milyon kişiye ulaşması ve markanın sitesinin bir saatte bir milyon ziyaretçi çekmesinin ardından 2008 ve 2015’te birer Super Bowl reklamı daha gelmişti. Satışları en çok Sevgililer Günü’nde artan markanın, mecra olarak 160 milyon insanın seyrettiği Super Bowl’u seçmesi mesajı büyük bir kitleye doğru zamanda ulaştırmasını sağladı. Şovdaki en değerli parça olan milyon dolarlık Fantasy Bra’yı kimin taşıyacağı haberi bile tam bir PR çalışması; meleklerin Instagram’daki paylaşımları zaten markanın sürekli gündemde kalmasını sağlamakta. Diğer bir etken ise kültürel duyarlılık. Amerikan bayrağı ve renkleriyle Amerikanlılığı vurgulayan marka, 2012’deki defilesinde Karlie Kloss’un taşıdığı Amerikan yerlilerine ait savaşçı başlığı, yerlilerin tarihinde cesaretin ve saygının sembolü olduğundan ve kadınlar tarafından giyilemediğinden dolayı tepki görmüş; marka ve Kloss özür dilemiş, televizyonda yayınlanacak bölümünde o kısım çıkarılmıştı.
Yani marka, sahip olduğu kültürün vurgusunu yaparken hassasiyetlerde, sınırlarda geri çekildi. Son etken ise güvenilirlik ve marka imajı. Bugün Victoria’s Secret’ın yeni alt markası Victoria Sport için yayınlanan reklam filmiyle kadın bedeninin objeleştirilmesi ve manken ölçülerinin ‘olması gereken’ olarak lanse edilmesiyle ilgili eleştirilere, mankenlerinin güzel ve zayıf birer bedenden ziyade güçlü, atletik kadınlar oldukları iddiasıyla cevap vererek marka imajını sağlamlaştırıyor. Hatta marka, “Dünyadaki bir numaralı sütyen markası en iyi spor sütyenini geliştirdi” ifadesiyle pazarda ne kadar iddialı olduklarını vurguluyor.
Bütün bunları toparlarsak müşterisinin sadakati, elinde bir Victoria’s Secret torbası taşımaktan keyif alması, hedef kitle içinde olmayanların mağazanın önünden geçip gidememesi ve içeri girmesi, reklamlarının ve şovlarının Youtube’da izlenme oranı, markanın alternatifleri arasından kolayca sıyrılması, saygı görmesi gibi nedenlerle farklı kültürlerde yer edinen Victoria’s Secret global bir aşk markası. Zaten sahip olduğu imkanları bu kadar iyi kullanırken sıradan bir iç giyim markası olması imkansızdı.
Gaye Elmalı
NOT: 190’dan fazla ülkede yayınlanacak olan Amerikan görsel şöleni yılbaşı gecesi 24:00’da TLC’de.
5
MARKA ANALİZİ ALIŞILAGELMIŞ YILBAŞI REKLAMLARIYLA COCA COLA
Y
ılların markası, 12 ayın devi Coca Cola! Her yeni yılın habercisi, aralık ayının süslü reklamlarından yalnızca biri, belki de en özeli Coca Cola reklamları… Yılbaşının gelişinin tatlı heyecanı, alınacaklar listesi, yılbaşı gecesi için mekan seçimi ya da yalnızca evde pijama, terlik, televizyon üçlüsüne takılma keyfi… Bir de her yerin kırmızıya boyanması! Coca Cola yeni yıl kutlamaları için ne zaman yenilik yapsa başarılı oluyor, renkten avantajı var mıdır dersiniz?
Yılbaşının ikonik karakteri Noel baba ise süslemelere, filmlere konu olurken, “Kim bu Noel Baba? Neden yılbaşı kadar Coca Cola markasının da sembolü?” sorularını siz de bir kere bile aklınızdan geçirdiyseniz, buyrun yıllar yıllar öncesine...
Coca Cola markası için çalışan İsveçli ressam Haddon Sundblom, Noel Baba’yı küçük-büyük demeden herkesin seveceği bir karakter olarak çizdi; yaşlı, şirin bir adam. Ardından Coca Cola’nın renklerini giydirdi; beyaz şeritli kırmızı elbise. Aslında bizim sembol olarak gördüğümüz yaşlı, kırmızı elbiseli adam yalnızca Coca Cola markasının bir karakteriyken, bugün yılbaşının sembolü haline geldi. Coca Cola markası, aslında yıllardır kendi karakterini kullanıyor reklamlarında, son derece başarılı olan karakterini hem de! Ve son olarak, yılbaşı, Coca Cola ve ne? Düşünelim… Tabi ki, Coca Cola markasının ikonik simgesi haline gelen kutup ayıları! Soğuk havanın kendini iyice hissettirmesi ve yaklaşan yılbaşı günü ile gösterime giren Coca Cola markasının kutup ayılı reklamları yine herkes tarafından sevilen reklamlar arasına girerken, yılbaşının da sembolü haline geldi. Elbette 2017 yılını Coca Cola markasının alışılagelmiş yılbaşı reklamlarına değinmeden kapatamayacaktık. Kat kat giyinip kutup ayısına dönüştüğümüz bu zamanlarda, Noel Baba’dan bol hediyeli, mutlu, huzurlu, sağlıklı yeni bir yıl dileriz.
Yasemen Uzunali
6
MAKALE
S
SO OBSESSED
on birkaç yılın en popüler müzik uygulamalarından biri olan Spotify’ı neredeyse hepimiz biliyoruz. 2014 yılından beri marka sanatçılara profillerinde komisyonsuz ürün satma imkanı sunarak, sanatçılar ile olan marka bağını güçlü bir hale getirmeyi hedefliyor. Bu günlerde, yeni bir e-ticaret uygulamasını kullanıcılarına sunuyor. Amerika’da tanınmış bir kozmetik markalarından biri olan Pat Mcgrath Labs, yerel Amerikan şarkıcı Maggie Lindemann ile Spotify üzerinden bir kampanya düzenledi. Maggie Lindemann’ın sayfasından tek bir tıkla Pat Macgrat’in “So Obsessed” koleksiyon ürenlerini satın alabiliyorlar. Koleksiyonun bu kadar önemli olmasının sebebisi ise Spotify’ın Merchbar isimli ticari alım satım uygulamasında, sanatçıların tişörtleri ve posterleri dışında farklı kategoride satılacak ilk ürün olması. Koleksiyonu Maggie Lindemann’ın “Obsessed” isimli yeni single ile birlikte 17 Kasım’da satışa sundular. Marka kampanyadan memnun olduğunu Maggie ile çalışmaya devam edeceğini söyleyerek belirtiyor. İki büyük marka tarafından atılan bu büyük adım sanatçılara ünlü markalarla işbirliği yaparak kazanç sağlamaları için öncü bir adım gibi gözüküyor ve yeni bir pazar alanı sunuyor. Gün geçtikçe gelişen teknolojiyle birlikte pazarlamayı farklı alanlara doğru bir stratejiyle entegre etmek daha zorlu bir hale geliyor. Fakat marka bunu başarıyla tamamlamış durumda.
Kampanya yüzü olarak seçtikleri Maggie’nin gerçek hayatta makyaja ilgi duyması, hayranları bu haberi duyduğunda “Ben de bu ürünü alırsam Maggie gibi olabilirim.” düşüncesine kapılıp kampanya için gün sayma başladıkları bir kampanya haline dönüştü. Tabii ki akıllarda soru işaretleri yok değil. Çünkü farklı mecraları birbirleriyle entegre haline getirmek için doğru bir iletişim stratejisi kuramazlarsa yapılan yatırımlar boşa yapılmış olacak demektir. Markaların büyük paralar kaybetmemesi için gerçekten temkinli ve emin adımlar atması gerekiyor. Pazarlamacı adaylarından biri olarak bu tarz yeni adımların, hem tüketici hem de markaları çok daha heyecanlı hale getireceğine inanıyorum.
Ulya Sarıyer
Playlisti dinlemek için QR kodu taratın.
7
SEKTÖRDEN
İletişimin gücü bu defa sokak hayvanları için ortaya çıktı! Zarafet veya bencillik. Ufak bir krizi dindirmek isterken büyük bir krize neden olan Eyüp Belediyesi’nin sokak hayvanları ile ilgili yürüttüğü iletişim kampanyasında bu iki kavramın nasıl çatıştığını görmek son derece mümkün.
Play Store’a Uygulamayı İndirmeden Önce Deneme Özelliği Eklendi!
Snapchat yeni tasarımı ile sosyal ve yayıncı içeriklerini ayırıyor!
Android kullanıcısıysanız ve beğendiğiniz bir uygulamayı akıllı telefonunuza indirmeden önce deneyip görmek istiyorsanız Google Play Store'un “Instant Apps” özelliği tam size göre.
Snapchat arkadaşlarınızdan gelen snap’leri yayıncılardan, kreatiflerden ve topluluklardan gelen içeriklerden ayırıyor. Sosyal içerikler uygulamanın sol tarafında yer alacak, yayıncı içerikleri ise sağa tarafında.
Stranger Things’in 2. Sezonunda İzleyiciyi 80’Lere Götüren Markalar... 2016’nın en iyi yeni başlayan dizisi seçilen ve izleyicileri 90’ların nostaljisiyle buluşturan Netflix yapımı Stranger Things’in 2. Sezonunda, dizinin yaratıcıları The Duffer Brothers; Oreo’dan, o zamanlar Kentucky Fried Chicken olarak bilinen KFC’ye kadar pek çok ürün yerleştirmesiyle ve geçmişe dair göndermelerle karşımıza çıkıyor.
Microsoft, LinkedIn’i CV Asistanı İle Word’e Taşıyor! Microsoft, LinkedIn’in gücünü CV asistanı ile Word’e taşıyarak, iş dünyasına adım atacak kişilerin harika CV’ler hazırlamasını kolaylaştırıyor
8
Öğrencilerin ATÖLYE’de Makerlab Open Mondays ile Ürettikleri... ATÖLYE'nin geçtiğimiz ay başlattığı Makerlab Open Mondays programına katılan öğrenciler çıktılarını almaya başladı.ATÖLYE, disiplinlerötesi inovasyon platformu olarak profesyonellerin yanı sıra üniversite öğrencilerine ve maker hareketinin bir parçası olmak isteyenlere de kapılarını açıyor.
Instagram’ın Regram ve 1 Günden Uzun Story’ler Gibi Birçok Yeni Özelliğinin Analizi! Instagram; bir başkasının gönderisini yeniden paylaşma, Story'lere GIF ekleme, yakın arkadaş belirleme gibi bir dizi önemli güncellemeyi test ediyor.
HABER
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Temsilciği çatısı altında çıkarılacak olan "Derdest" dergisinin hazırlıkları hızla devam ediyor.
Ö
ğrencilerimiz, genç ve aydın bir jenerasyonun çok yönlü olması gerektiği fikri ve inancı ile bu yola çıkarak, hukukun tek boyutlu bir alan olmadığını yansıtmak istemektedir. Aralık ayının sonunda çıkacak olan derginin içeriği tamamen hukuk fakültesi öğrencileri tarafından oluşturulmaktadır. Dergi; öğrencilerin akademik araştırmalarını, akademisyenler ve hukukçularla röportajları içermesinin yanında yalnızca hukuk alanındaki çalışmalardan oluşmayacak; çeşitli kültürel etkinliklerin yorumlanmasına kadar farklı içeriklere de yer verecektir.
Fakültemiz bünyesinde yeni bir yer edinecek bu çalışma için köklü hukuk fakültemizin öğrencileri hevesle tüm enerjilerini yoğunlaştırmış durumda. Dolayısıyla Derdest, hem hukuk öğrencilerinin ilgi alanlarına göre yazacakları hem de güncel konuların inceleneceği makalelerin bulunacağı zengin içerikli bir dergi olacaktır. Çeşitli alanları kapsamına alan derginin sesini duyurmasında en büyük destekçileri, onlar gibi öğrenci olan, sizler olacaksınız.
9
RÖPORTAJ MURAT DURAK İLE RÖPORTAJ Addictive: Sizi, klasik bir reklam ajansı yerine Response konseptli bir pazarlama ve teknoloji ajansı kurmaya iten etken neydi? Murat Durak: Uzun yıllar reklam ajanslarında, teknoloji şirketlerinde ve marka tarafında çalıştım. Önce Brandtalks sayesinde uluslararası konferanslara gittim,dünyanın en iyi reklamcılarının konuştuğu oturumları dinledim ve dünyanın nasıl bir yere gittiğini gördüm. Dünyada insanların nelerle meşgul olduğuna hayret ederken Türkiye’de insanların uğraştıkları konuların bizi geleceğe götüremeyecek, gereksiz şeylerden ibaret olduğunu anlıyorsunuz. Response da bu süreçte yeniliğe doğru açılma ve kendi işimi yapma iç güdüsüyle
önümüzdeki yıllarda ipleri teknoloji eline alacağı zaman işin rengi değişmiş olacak. Şu an da Türkiye’de bu alana çok fazla yatırım yapan marka yok ama önümüzdeki beş yılda olacağını öngördüğümüz için biz buna önceden hazırlanmaya çalışıyoruz.
söylediğinizde doğru bir deneyim sağlayıp başarılı olabiliyorsunuz. Bu yüzden yaratıcılık çok büyük bir fark yaratmıyor günün sonunda. Addictive: Sektörde gelişen
Addictive: Data analizinin ve Lead Generation yönteminin bu kadar önem kazanması, kreatifliğe duyulan ihtiyacı etkileyecek midir? Murat Durak: Data işi müşteriyi tanımak adına çok önemli bir yere sahip. Müşterinizin nelerden hoşlandığını, hangi siyasi eğilime sahip olduğunu, satın alma evresinin neresinde olduğunu vs. gibi detayları biliyorsanız aslında işin kreatif boyutu ikinci
Dünyada insanların nelerle meşgul olduğuna hayret ederken,Türkiye'de insanların uğraştıkları konuların bizi geleceğe götüremeyecek,gereksiz şeylerden ibaret olduğunu anladım.
kurduğum , harika bir ekiple çalışarak büyüttüğümüz bir yapının ürünüdür. Addictive: Geleneksel yapıdan uzak bir tavır sergileme ve işlerinizde teknolojiyi merkeze oturtma sebebiniz nedir? Murat Durak: Biz hep reklam teknolojisi ve pazarlama odaklı işler yapıyoruz. Geleneksel yapılı ajansların da yavaş yavaş oyun dışı kalacağını düşündüğümüzde
10
plana düşüyor. Lead Generation potansiyel yeni müşteri kazanımıdır. Bunun için A’dan Z’ye pazarlama teknolojileri kullanılıyor. Doğru kişiye doğru teklifi sunduğun bir yöntem ve normalde on beş kişilik bir ekiple yapılan iş teknolojiyle otomatik hale getiriliyor ve daha düşük maliyetle bu başarılıyor. Bu yöntemle kel bir adamın önüne şampuan reklamı çıkartıp sinirlerini bozman engelleniyor. Yani sadece alıcının duymak istediği ve ihtiyacı olan şeyi
teknolojinin bu kadar hakimiyet kurmasıyla yaratıcı ekipte çalışmak isteyen reklamcı adaylarının işi zorlaşıyor.Onlara teknolojinin arkasında yok olmamaları sizin tavsiyeleriniz nelerdir?
RÖPORTAJ "Data işi müşteriyi tanımak adına çok önemli bir yere sahip." Murat Durak: Yapay zeka işinizi elinizden almadan hala yapabileceğiniz şeyler var• İnsan hafızası nasıl çalışıyor,insan nasıl öğreniyor, beyin nasıl işliyor temelde buna çok dikkat edilmeli. Bir insanın karar
de bu karar yolculuğunu anlarken size yardımcı olacaktır. Bunu anladığınız zaman müşteriyi nasıl etkileyebileceğinizi de çözüyorsunuz. Ayrıca dünyanın en iyi ajanslarının yaptığı reklam filmlerini izleyin,eski kreatifler hep öyle yaparmış. Çalın diye söylemiyorum ama esinlenin.
öğütüldükten sonra bakıyorlar ki birçok farklı desen ortaya çıkmış. Ayrıca Temel uzmanlığınızla ilgili çok fazla içerik tüketin ama uzmanlığınız dışında da birçok şey tüketin. Tasarım,sosyoloji,yemek,teknoloji vs ve olabildiğince halka karışın, sokaktaki insanlarla sohbet edin.
Yeni, yaratıcı bir fikir yok aslında hepsi eski fikirlerin farklı kombinasyonları. Yaratıcılık dediğin şey aslında dünyadaki konuların örüntüleniş farkı.
yolculuğunun nerelerden geçtiğini bilmek gerekiyor. Mesela benim son iki yılda okuduğum önemli kitapların çoğu insan kararlarının nasıl verildiği ve bununla ilgili yapılan sistematik hatalar üzerinedir. Nörobilim çalışmalarını takip etmek
Jean-Luc Godard’ın bir sözü vardır. ’Bir şeyi nereden aldığın değil nereye götürdüğün önemlidir’ der. Yeni, yaratıcı bir fikir yok aslında hepsi eski fikirlerin farklı kombinasyonları. Yaratıcılık dediğin şey aslında dünyadaki konuların örüntüleniş farkı. Örneğin kaleydoskop metaforunda desinatörler kullanılıyor. Desenler çiziliyor sürekli,bir yerden sonra yeni desen bulunamıyor. Kaleydoskopun içine renkli camlar atmaya başlıyorlar,bu kahve öğütme makinesi gibi bir şey. Renkli camlar
Mesela bence Maslak’taki birçok ajansın çalışanlarının çoğu halktan kopuk. Mesela deterjan satıyorsun ama Esenler,Bağcılar’daki teyzenin nasıl bir hayat yaşadığını bilmiyorsun. Geliri çok düşük olanlar hiç alamıyor, çok yüksek olanlar başka şeyler alıyor. Sen orta direğe satıyorsun.Bu yüzden sürekli halkın içinde olmak gerek. Röportaj: Altınay Kapsız Deşifre: Ece Özkan
11
KÜLTÜR - MİZAH Eli Acıman: Sevmediği Sözcük Reklam, Aşık Olduğu Mesleği Reklamcılık! Acıman’ın biyografisi, aynı zamanda basın ve medyayı kapsayan reklam tarihinin öyküsüdür... “diye bahsetmişti İlhan Selçuk, Eli Acıman’ndan. Peki kimdi Eli Acıman, adından her yerde, her fırsatta niye büyük harflerle bahsedilirdi? Öteden beri azim sahibi bir insanın, açık şekilde çizilmiş bir hedefe mutlaka ulaşacağına inandı. Alın yazısı denilen olguyu inkar etmezdi ama, şansı, büyük ölçüde, insanın kendisinin yarattığını da düşünürdü. En kötü günlerinde dahi çalışmak sayesinde durumu lehine çevirdiğini her fırsatta dile getirirdi. İlkelerinden taviz vermeden, olayları olumlu yönleriyle görmeye çalışarak, renkli, hareketli, bereketli bir ömür sürerek tüm reklamcı adaylarına en iyi örnekti.
Mısır Çarşısı’nın karşısında Şenşapka Mağazası’ndan tesadüfi bir şekilde gelen teklif sonucu reklam hazırlamasıyla reklamcılık kariyerine başladı. İşi her zaman para kazanmaktan çok daha fazlası olarak gördü. Bitmek bilmez bir enerji ve çalışma motivasyonuna sahip olduğunu sıkça vurguluyor kitabında Nil Baransel. Yaratıcılığı, bir türlü tatmin olmayan yapısı, onu hep kıpır kıpır bir canlılıkta tutuyordu. Modern reklamcılığın Türkiye’de Eli Acıman’la başladığı ders notlarına kadar girmesi sebebiyle, onun 'ustaların ustası' diye adlandırılması da şaşırtıcı değil. Bu kitap, onun hayata nasıl bir pencereden baktığını anlamak için, bu sektörde yükselmek isteyenler için altın değerinde.
TWITTER’DAN İNCİLER
12
ELEŞTİRİ
W
STAJYER ÇOCUK
ile mi başlıyordu “V” ile mi? Çok arada kaldım, biraz da stres yaptım. Ekrana yansıtmışlar bir de, yetmiş milyona canlı yayın yapıyormuşum gibi hissettim. “Aman” dedim sonra ne olacaksa olsun. “Wolksvagen” yazdım. Olan olmuştu. Bir anda kendimi gazete manşetlerinde şu başlıkla hayal ettim “YAZIM YANLIŞINI YAPAN GENÇ STAJYER YAKALANDI”. TOPLANTIDA TOPLAMDA (uff caps look açık kalmış, neyse devam ediyorum) toplantıda toplamda sekiz kişi vardı, altısı ajans tarafından ikisi müşteri tarafından. Ajans tarafından birisi, yani bizim taraftan “V ve W’nun yeri değişecek” diye düzelti. Sonra ekledi “Volks, Almanca’da halk; wagen, araba anlamına geliyor, ordan aklında kalabilir.” dedi. Çok tırsıklamıştım ama anaç bir şekilde yaklaşmaları beni rahatlatmıştı, dostlarım.
Sonuçta yaptıkları işin çok önemli bir kısmıydı iletişim kurmak ve bunu yaparken nasıl yollar izlediklerini gözlemleme fırsatı yakalamıştım. Toplantıya çok fazla dahil olmasam da zevk falan aldım, dostlarım. Fakat belli bir süre sonra yorulduğumu fark etmeme saniyeler kalmıştı ki yemek arası verdik. Yemekten sonra sert bir kahve içtim. İkinci yarı için kendimi iyi hazırlamam gerekiyordu. Kahveyi içince üç dört katmanlı bir rüyadan bile ayılacak kadar dirilmiştim. Neyse, ikinci oturuma girmiştik. Bu oturumdaki gözlemlerimden en önemlisi ise şuydu : Not almak. Evet evet dostlarım, deli gibi not almaktan bahsediyorum. Çok fazla şey konuşuluyor, çok fazla fikir dönüyor ve içlerinde çok değersiz şeyler olabileceği gibi hayat kurtaran değerde şeyler de çıkabiliyor. O yüzden toplantılarda en az bir tane kişinin not alması gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü reklamcılık kulağa biraz soyut da gelse, insanlara bunu daha somut bir dille anlatmanız işe yarayacaktır.
Daha sonra bir şeyler daha yazmamı istediler, neyse ki zor bir kelime çıkmadı. Bir yandan bizimkiler hazırladığımız sunumu müşteriye sunup, anlatıyor diğer yandan da ben, müşteri ile birlikte oluşturduğumuz konseptleri not alıyordum. Katıldığım ilk ciddi toplantı bu diyebilirdim ve dedim de. Daha ciddi, gergin falan bir ortam bekliyordum ama oldukça rahattı dostlarım. İlk başta biraz soyut falan işleniyordu pek bir şey anlamış değildim, sonraları müşteriye daha açıklayacı olmak için metaforlar yaptıklarını, wolksvagen örneği gibi gerçek markalardan örnek vermeleri ve olayları personalaştırmalarıyla nasıl daha iyi iletişim kurduklarını anladım.
Diğer bir önemli nokta da araştırma, veri, analiz falan sunmak. Bunları sunduğunuzda müşterinin yüzündeki tebessüm dersinizin iptal edildiğinde yüzünüzde oluşan tebessümden bir farkı yok, durumun ciddeyeti bu seviyede. . Yani, kısaca toplantı güzel geçti dostlarım, tabii ben toplantıdan toplantıya koşturmadığım için toplantılar her zaman böyle güzeldir, diyemiyorum. Ama özetle şunu söyleyebilirim, iyi bir sunum hazırlayıp, toplantıda show yaparsanız, toplantı bittiğinde ağır çekimde çıkıp, cool falan oluyorsunuz.
Devamı bir sonraki sayıda...
13
ANALİZ
Y
YILBAŞI HEDİYEMİZİ NEREDEN ALSAK
ılbaşı geliyor! Bu günü benim gözüme en çok sokan canım avmlerimiz. Güzel güzel süslenen kocaman yapmacık bir ağaç ve yanıp sönen lambalar evet evet ordasın, yılbaşı için hediye seçiyorsun. Fakat neden oradasın? Kalabalığın, eleştirdiğin sıradanlığın ve çok suçladığın o alanın içindesin. Anısı yok senin için, hangisinde olduğunun da önemi yok, hepsi aynı zaten. Bir tane de story attın mı yılbaşı ağacıyla hoş geldi popüler kültür. Bana hep bu günleri unutmadan geçmeyen yerler yapmacık gelir içine çeker bizi para harcatır ve gönderir. Güya o hediyeleri değer verdiğimiz kişilere alırız. En azından yılbaşı hediyesi için bizi içine çeken buralardan uzak dursak olmaz mı? Bizler için önemli olan ama yılbaşını da çok takmayan, süslü ağacı olmayan yerleri seçsek ya? O büyük indirimlerin olmadığı yerleri mesela. Örnek vermek gerekirse Beyoğlu, Beşiktaş, Kadıköy’ün sokaklarını yılların yenemediği, nesilden nesile süre gelen, tarih kokan, anı kokan yerler...
En önemlisi sen kendini nerede mutlu hissediyorsan orası! Sonra da aldığımız hediyenin anısını anlatsak yılbaşı gecesi. O hediyeyi alırken ve verirken hissetsek ya farklı duygular, sıradan binlerce kişinin hissettiklerinden farklı bir şeyler... 14
Avmden seçmek değil de, o gün açık havada hissettiklerimizle versek güzelim hediyeleri, aldığımız şeyin bir anısı olsa yani. Metin Hara'nın "elleri kaldır, sarıl hadisine" bağlamayacağım yazıyı ama kendimiz için de mi bir şeyler yapsak acaba? Herkese mutlu yıllar dilerim. Bekle bizi 2018 biz geliyoruz hem de avmsiz ve açık havadan seçtiklerimizle...
Efe Kiraz
ANALİZ
S
YAŞAYAN YAPI: SANTRAL
avaşlara, ölümlere, aşklara, kahkahalara, tarihe tanıklık etmiş yapılar şehrin her köşesinde, her kenarında vardırlar. Şehre kokusunu, dokusunu veren bu yapılardan başka bir şey değildir. Asırlara şahit olup ilk günkü kudretini kaybetmediği kadar naif ve utangaç bir çocuk gibi köşeye saklanıp keşfedilmeyi beklerler. En ummadığımız anda karşımıza çıkıp, bizimle tanışma cüretini gösteren bu binalarla kısa sohbetimiz ardından her taşına ayrı bir duygunun işlendiğini,her zerresinde farklı bir ruh taşıdığını fark ederiz.
İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencisi olarak okulumla ilk tanıştığımda bu deneyimi en güzelinden yaşadığımı düşünüyorum. Kapıdan girer girmez yaşanmışlıklarla donatılmış bu kampüsün bana bir şeyler fısıldadığını, beni günümüzden alıp eski bir zamana attığını da söylemeden geçemem. Şubat 1914 yılında faaliyete geçmesiyle Osmanlı Devleti’nin ilk termik santrali olup o tarihten 1952’ye dek İstanbul’un elektrik ihtiyacını tek başına omuzladı “Silahtarağa Elektrik Santrali”. 630.000 kilovat kapasiteli ambarlı santralinin yanında 120.000 kilovat kapasitesiyle bir nevi güçsüz kalan
santral, türbin ve kazanlarının eskimesi ve Haliç'in iyice kirlenmeye başlaması ile birlikte "ömrünü tamamladığına" dair alınan bir kararla 1 Mart 1983'te son kömürlerini yakarak kapandı. Yalnızlığını tam 21 yıl boyunca sükunetle sürdüren bu mekan, 2004 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi’ne tahsis edilmesiyle duvarlarında, odalarında, bahçesinde yeniden canlanmak için ilk adımı atarak , 2007’de Silahtarağa Elektrik Santralı'nin korunup dönüştürüldüğü bir eğitim, kültür ve sanat merkezi olarak Santralistanbul adıyla da son halini aldı. Binlerce öğrenci, öğretmen ve çalışanıyla 1914’te ki gibi ilk heyecanıyla herkese yeniden ev sahipliği yaptı. Elektrik santralinin temeli bozulmadan, üstüne ilmek ilmek yeni heveslerle işlenen bu proje Bilgi Üniversitesi ailesi için de yepyeni bir motivasyon oldu.
Bu inovasyonel projeyle Avrupa’nın sayılı modern sanatlar müzelerinden biri olan Santralistanbul, dönüştürülen yapılar arasında yerini alarak uluslararası alanda da iyi bir temsil oldu. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin reklamını ve tanıtımını kalitesine uygun bir şekilde yapmasında bu kampüsün payı oldukça büyük. Şehre yakınlığı, merkezi konumu ve sıkıntısız ulaşımıyla refah seviyesi ülke standartlarındaki okullara nazaran oldukça üstünde olan, sektördeki tüm rakiplerinin imrenerek konuştuğu okulumda, geçirdiğim her dakikada buradan başka bir yere ait olamayacağım fikrini daha net anlamaktayım. Ece Özkan
15
ARAŞTIRMA
I
Influencer marketing çalışmasının aşamaları:
nfluencer Marketing Nedir?
Influencer Marketing, Youtube, Facebook, Twitter, Periscope, Instagram gibi sosyal medya kanallarında yüksek takipçi sayılarına sahip kişilerin içerik yoluyla bir ürün ya da marka hakkında deneyimlerini takipçilerine aktarmasıdır. Son dönemlerde sosyal medyanın hızla günlük hayatımıza etki etmesi, sosyal medya da geniş kitlelerin ortaya çıkmasını sağlamış, bu da sosyal medya da fenomenlerin hızla artmasına yol açmıştır. 2017 yılında yapılan araştırmalara göre yalnızca Instagram’da influencer marketing için 1 milyar dolar para harcanmıştır. Geleneksel pazarlamanın yaygın olarak kullanıldığı dönemlerde çok sık tercih edilen bir pazarlama kanalı olan ağızdan ağıza(Word of Mouth) pazarlama, tüketicilerin ürünü almadan önce satın alma kararlarını etkilemiş, ürün hakkında paylaşılan deneyimler tüketiciler arasında kartopu edasıyla büyümesine neden olmuştur.İnsanlar bu yolu oldukça güvenilir bulmuş, satın alma kararı vermeden araştırma yapmaya başlamışlardır. Influencer Marketing Nasıl Yapılır? Bilgisayar oyunlarıyla ilgili içerik paylaşan bir blog takip ettiğinizi varsayalım.Bu blogda güncel oyunlarla ilgili bilgiler, oyun ipuçları ve hileler paylaşılmaktadır. Playstation firmasınında yeni ürününü konsol oyunu severlere tanıtmak için blog sahibine yeni ürünün özelliklerini , ürün hakkında deneyimlerini paylaşacağı içerik yer almasını ister. Bu verdiğim örnek başarılı bir influencer marketing örneği olabilir.
16
1.Araştırma 2.Proje geliştirme 3..Sonuçları değerlendirme
1.Araştırma: Çalışılacak en uygun kanaat önderini (influencer) veya önderlerini bulmak önemlidir. Sektörle ilgili en popüler olan influencerlar bazen iyi sonuç marka, bu anlamda önemlidir. Sonuç iyi değilse sebeplerin araştırılması, bu doğrultuda yeni bir stratejinin oluşturulması ya da daha iyi sonuçlar için gerekli iyileştirmelerin yapılması gerekir. Influencer Marketing’in Markalara Katkıları Her gün insanlar 1000’ine yakın reklama maruz kalmaktadır. Bannerlar, markalar, kullandığımız sektör, influencerların takipçi niteliği ve bilgi birikimi gibi faktörler belirliyor. 2.Proje geliştirme Influencer seçimini yaptıktan sonra gelişigüzel bir tanıtım şeklinde değil işi bir proje zeminine oturtmak gerekir. Yaratıcı, eğlenceli, interaktif ve farklılık yaratan bir çalışma tasarımı, etkinliği artırıyor. Bunun için çalışılacak influencer ve yaratıcı ajanstan fikir almak gerekir. 3.Sonuçları değerlendirme Yapılan çalışmanın sonuçları, bir sonraki çalışmaya yön verecektir. Etkinliğin ölçümü bu anlamda önemlidir. Sonuç iyi değilse sebeplerin araştırılması, bu doğrultuda yeni bir stratejinin oluşturulması ya da daha iyi sonuçlar için gerekli iyileştirmelerin yapılması gerekir.
ARAŞTIRMA
Marketing’in Markalara Katkıları
Micro vs Macro Marketing Influencer?
Her gün insanlar 1000’ine yakın reklama maruz kalmaktadır. Bannerlar, markalar, kullandığımız marka isimleri, sosyal medya reklamları gibi bir çok reklamda farkında olmadan karşısına çıkmaktadır.Aksine Influencer Marketing, tüketiciye doğal bir reklam havası vererek içeriğe erişmesini sağlamaktadır.
Araştırmalarda micro influencer yüz binlerce takipçisi olan fenomenlere göre daha verimli olduğunu göstermektedir. Ayrıca belirli bir takipçi sayısını geçen influencerların sosyal medya etkileşimleri düşüşe geçerken, bu etkileşimlerin kullanıcılar üzerindeki etkileri de paralel olarak azalmaktadır. Çünkü yaşadığımız dijital çağda tüketiciler sosyal medya pazarlama çalışmalarına karşı şüpheci yaklaşırken, micro influencer bir
Ürünlerle ilgili deneyimleri paylaşmak insanların satın alma kararlarını etkilemekte başarılı olmuştur. Tüketici deneyimlerinin yer alması izleyiciler açısından daha keyifli bir deneyim oluştururken, pazarlamacılar için daha güçlü bir çözüm olmuştur. Influencer Marketing Neden Tercih Edilmeli Markanın Savunuculuğu Marka Bilinirliğini Arttırmak Yeni hedef kitlelere Ulaşmak Paylaşım Gücünü Arttırmak Satış Dönüşümünü İyileştirin
melek olarak tüketicilerin karşısına bahsedilen bu şüpheyi azaltıcı bir faktör olarak çıkmaktadır. Influencer ile takipçisi arasındaki samimiyet markaların kendi paylaşımlarından daha çok güven verdiği için, tüketiciler ürünü almadan önce küçük de olsa bir araştırmaya girmektedir. Micro influencer pazarlama sektöründeki yeri her geçen gün daha da artmaktadır. Büyük markalar bile artık micro influencer tercih etmektedir. Onların takipçileri ile yarattığı samimi ilişki ne markanın kendisinde ne de başka bir yerde bulunmaktadır. Gökcan Yüce
17
MAKALE
İ
MRS. CLAUS
yisiyle kötüsüyle bir seneyi daha geride bıraktık. Belki herşey istediğmiz gibi oldu belki de ceketimizi ve umutlarımızı alıp kapıyı kapadık arkamızdan. Ee madem 2017 “oldu, olucak, yakında” modunda geçti. Addictive ailesi olarak, umuyoruz ki 2018 “Oldu be abi çok mutluyum.” modunda mükemmel geçer. M&S 2016’da çekmiş olduğu yılbaşı reklam filmi için ne kadar bütçe harcandığını söylemeyi red ederken, 2015 bütçesinden düşük olduğunu öğrendik. Oscarlı yönetmen Tom Hooper tarafından çekilmiş olan reklam da “ Aşk ve Noel” temalı bir yol izlemişler. Aynı dönemde çıkan bir başka reklamda Santa’yı hayatımızdan çıkarmakla, öldürmekle eleştirmişlerdi reklamı. M&S’nin yapmış olduğu Mrs.Claus ise aksine çocukları sevindiren bir karaktere bürünmüş durumda. Jake köpeği tigerla oynarken ablası’nın (Anna) en sevdiği ayakkabısını mahvediyor. Anna son anda tiger’ın ağzından ayakkabıyı alıyor ama maalesef ayakkabı artık kullanılmaz halde. Anna, Jake’e kızıyor bu durumdan büyük pişmanlık duyan küçük Jake ise Mrs.Claus’a yazarak ondan ablası için yeni bir ayakkabı bulmasını ve kendisine yardım etmesini istiyor. Mrs.CLaus ise böyle bir mektubu okuduktan sonra kayıtsız kalamıyor. Santa’yı, rudolph ile hediyeleri dağıtmaya gönderirken kendisi de Jake’e hediyesini vermek için hazırlanacaktır. Santa gider gitmez, dijital bir harita yardımıyla Jake’in evinin konumunu bulur. Mrs. Claus kırmızı şık bir kıyafet giydikten sonra R-DOLF adlı bir helikoptere binip Londra’da bulunan Lapland kentine gider. Klasik bir santa hareketi olan
18
bacadan girmek Mrs.Claus için tercih edilen bir durum değildir. Kendisi kapıdan girerek çam ağacının altına hediyeyi bırakmıştır. Sabah çocuklar kalktığında Anna hediyeyi açar ve Jake’e teşekkür eder. Küçük Jake’in iç sesinde dedikleri izleyenlerde tatlı bir duygu uyandırmıştır. Reklamın son kısmında ise Jake ve Anna dışarda kar’a yatıp melek figürü yaparlar.
kendi emoji ile sosyal medyadaki etiketi #askmrsclaus. reklamlarını da hayata geçiriyor. Marks & Spencer’ın 2015’in ortalarında yeni CEO’su olan Steve Rowe, giyim satışlarını canlandırmanın "bir numaralı" önceliğini ve firmanın müşterileri ile daha iyi bağlantı kurmasını sağlamak onlarla birlikte düşünüp, hareket etmek olduğunu savunuyor.
"Müşterilerimiz için ve müşterilerimiz tarafından yaratılan yepyeni bir yaklaşım."
“Geçmişte hatalar yaptık ve bunlardan bazılarını düzeltmek için harekete geçtik.”
Müşterilerimizin güzel bir yılbaşı ve bu mevsimi özel hale getirmek için ortaya koyduğu büyük çabaları özetlemekte. Müşterilerimizin, Noel'de bol miktarda hissetmek ve görmek istedikleri sevgi ve birlikteliği Mrs. Claus ile onlara iletmek istedik.” Yeni bir strateji deneyen M&S bu reklamdan sonra aldığı geri dönütlerden oldukça memnun bunu da belirtmek isteriz hatta sadece reklamla sınırlı kalmayıp #lovemrsclaus sosyal medya etiketi ile yılbaşı koşusu yapan 15.000 kişiye mağaza da çalışan asistanların, "Bayan Claus'un nezaketi" adı altında ücretsiz kahve satma, parti makyajı yapma eylemlerini yerine getirmeleri için teşvik edilmişlerdir. M&S’ın,
M&S, Önümüzdeki 5 yılda yaklaşık 60 giyim ve ev mağazasını kapatacak. 100 İngiliz mağazasını elden geçirme ve uluslararası pazarlarda 60 mağaza kapatma planlarının bir parçası olarak İngiltere'de 30 mağazayı kapatacağını açıkladı . Son yıllarda Zara, Next ve Primark gibi rakiplerine oranla ortalamanın altında bir ilerleme kaydeden M&S “Mrs M&S”tanımının çekirdek müşteri olduğunu söylüyor. Giyim sektöründe yapmış oldukları değişikliklerin iyiye gittiğini ve bu bilgiye müşterilerinden gelen ilk dönüt olduğunu ve birçok giyim eşyasına uyumu geliştirdik ve ilk kez birkaç yılda tam fiyatlı pazar payı elde ettik. Elif Onat
ESKİ BİLGİ’LİLER BILGI ÜNIVERSITESI REKLAMCILIK PROGRAMI MEZUNU
ÖTEKI FILM ORTAĞI VE YAPIMCISI BATUHAN ILYEM ILE ROPÖRTAJ
Çalıştıkça da keyif almaya başladım, işimi sevdim. Şuan ortağı ve yapımcısı olarak görev almaya devam ediyorum. Sizin için iş hayatınızda en zevkli olan iş bölümü hangisidir? Bütçe onayı ile başlayan hazırlık süreci sonu çıkılan set ve çok önemli bir aksilik olmadan gelen paydos sesi sonrası, eve varıp alınan duş ve huzur içinde sahip olunan deliksiz uyku. Öğrenciliğiniz boyunca iş hayatıyla ilgili beklentileriniz nelerdi ve bu beklentilerin şu anda karşılandığını düşünüyor musunuz? Benim bölüme girmeden ve girdiğim ilk zamanlardaki beklentim markalar ve ürünler için kafamda oluşan reklamları yapabilecek hale gelmekti. Daha ajanslardaki departmanlardan haberim bile yoktu. Tek başıma fikir bulacağım ve her şeyi yapacakmışım gibi düşünüyordum. Tabii zamanla ajans işleyişi, departmanlar ve görevleri, reklamın hedefi ve hedef kitlesi, müşteri faktörü, reklam öz denetim kurulu gibi büyükten küçüğe ve kronolojik olarak hayalimdeki işi yapmamın çok olası olmadığını farketmemi sağlayan etkenler oldu. Son senemde stajımı 6 ay boyunca global bir ajansta sosyal medya departmanında yaptım, markalara haftalık içerikler hazırladım. Çok uzun süreli yapabileceğim bir şey olmadığını anladım. Tam reklamda nerede durmam gerektiğini çözme mücadelesindeyken bir aile dostumuz vasıtasıyla Öteki Film ile tanıştım. 1 sene boyunca runnerlıktan başlayarak işi öğrenmeye başladım.
Sizinle aynı bölümü okuyan öğrencilerimize tavsiyeleriniz neler olurdu (okul hayatında ya da iş hayatında)? Çok tavsiye verebilecek bir öğrencilik hayatım olmadı, ancak şunu söyleyebilirim, mümkün olduğu kadar farklı yerlerde ve departmanda staj yapmak, okul sonrası için yardımcı olacaktır. İş hayatında da ben kendime veya işe değer katabileceğimi hissetiğim yerde durmanın önemli olduğunu gözlemledim, kendi tecrübelerimden ve arkadaş çevremden. Aksi durumda rutin hissi yaratan bir iş hayatı ve bunun sonucu mutsuzluk ihtimali çok yükseliyor. Öğrencilik döneminizde kampüslerimiz içerisinde yapmayı en sevdiğiniz şey nedir ? Gün sonu Otto'ya oturmak ve güzel bir etkinlik varsa geceye kadar vakit geçirmek. Krek büyük bir şanstı. Seyirci ile sahneyi ayıran bir camın olduğu, kulaklık ile izlenen farklı bir deneyimdi. Bu salonda hem Berkun Oya'nın birçok oyununu hem de Büyük Ev Ablukada'nın akustik konserlerini izledim. Bunlar sadece bizim okulumuza has başka okulda yaşamanın mümkün olmadığı değerlerdi. Ropörtaj: Deniz Kaya
19
"Başarı çoğu zaman başarısızlığın kaçınılmaz olduğunu bilmeyenler tarafından elde edilir." Coco Chanel