43 minute read
Moleküler yöntemle organik dondurma üretimi
Prof. Dr. Ali BATU
Türk Gıda Kodeksi, Dondurma Tebliği’ne göre dondurma karışımı; içerisinde tat ve çeşidine göre süt ve/veya süt ürünlerini içme suyu, şeker ve izin verilen katkı maddelerini bulunduran, istenildiğinde salep, yumurta ve/veya yumurta ürünleri, aroma maddeleri ve çeşni maddeleri gibi bileşenleri içeren, henüz dondurulmamış hâldeki karışımın pastörizasyon sonrası, tekniğine uygun olarak işlenmesi ve dondurulması ile elde edilen, yumuşak halde ya da sertleştirildikten sonra tüketime sunulan üründür. Çeşni maddeleri ise fındık, fıstık, badem, ceviz gibi sert kabuklu meyveler; meyve, meyve suyu, meyve konsantresi, meyve püresi, meyve ezmesi, bal, kahve, kakao, çikolata, vanilya gibi yenilebilir ürünleri ifade eder 1 . Ufak hava kabarcıkları içeren bir köpük bulunduran dondurmanın bileşimi, tüketici alışkanlıkları ve bölgelere göre farklılık göstermektedir. İyi bir dondurmanın %12 yağ, %11 yağsız kuru madde, %15 şeker, %0,3 stabilizatör ve emülgatör ile %38,3 toplam kuru madde içermesi gerekmektedir. Soğukta tutulma zorunluluğundan dolayı bu üründe bakteriyel faaliyetler minimum düzeyde kalmakta, bu nedenle de ürünün güvenirliliği ve dayanıklılığı artmaktadır 2 . Dondurma; genellikle süt ve süt ürünlerinden (koyulaştırılmış süt, süt, krema, tereyağı, süt tozu), stabilizatör, emülgatör, tatlandırıcı (sakkaroz, glikoz vb.), renk, aroma ve çeşni maddelerinden oluşan karışıma hava verilerek dondurucu denilen özel ekipmanlarda işlenmesiyle elde edilen bir üründür. Klasik yönteme göre üretilmiş dondurma, oldukça kompleks bir fiziksel yapıya sahip olan süt ürünü olduğundan taze iken ve düşük sıcaklıkta (-18°C civarında) saklanması sırasında stabil olmalı ve fiziksel yapısını korumalıdır. Bu nedenle üstün fiziksel kaliteli dondurma üretimi için, miksin (karışımın) dengede olması ve etkin bir şekilde işlenmesine ek olarak, uygun oranda stabilizatör ve emülgatör içermesi gerekmektedir. Ayrıca uygun jel oluşumu ve homojen bir stabil dağılımın sağlanabilmesi için jelatin gibi bazı jel yapıcı maddeler ilave edilmektedir. Bu maddeler, çok az miktarlarda karışıma katılmakla beraber dondurmanın fiziksel kalitesinin ve yapısının sağlanmasında ve muhafazasında etkin rol oynamaktadırlar. Dondurma kalitesi üzerinde çok sayıda olumlu etkilere sahip olan süt yağı; özellikle kıvam, yapı, aroma ve dayanıklılık üzerinde olduğu gibi dondurmanın erime özelliğini azaltan etkisi de önemlidir. Dondurma üretiminde kullanılan tereyağı ve sade yağların taze, yüksek kalitede ve tuzsuz olmaları gerekmektedir. Fakat yağ miktarını arttırmada en elverişli maddenin krema olduğu unutulmamalıdır 1 . Sıvı Azot (Moleküler Gastronomi) ile Dondurma Üretimi
Advertisement
Dondurma üretiminde sıvı azot kullanımı gelişmiş ülkelerde moleküler gastronomi yöntemiyle dondurma üretimi olarak adlandırılmaktadır. Sıvı azot kullanımı birçok moleküler gastronomi uygulamalarında kullanılmaktadır. Bunun için dondurma üretimi için hazırlanmış miksin dondurulmasında sıvı azot kullanılması tekniğine bazı kaynaklar moleküler gastronomi yöntemi olarak belirtmektedir. Sıvı azot -196oC gibi çok düşük soğutma sıcaklığına sahip renksiz bir sıvı soğutucudur. Bu bakımdan dondurma üretiminde sıvı azot kullanma tekniğiyle mükemmel bir şekilde homojen kristal yapıya sahip bir dondurma yapılmaktadır. Sıvı azot, büyük partiler halinde endüstriyel dondurma üretimi için uygun olmamakla birlikte küçük partiler halinde üretim yapmak için mükemmel bir yöntemdir. Ayrıca, bu yöntemde daha fazla gösteri veya görsel şov yapmak ta mümkündür. Son yıllarda sıvı azot ile dondurma üretmek gelişmiş ülkelerde moda haline gelmiştir. Mutfakta sıvı azot kullanımı ilk kez 1980 yılında mutfak dünyasına, Agnes Marshall'ın “Fantezi Ices” adlı bir yemek kitabıyla girmiştir. Biraz pahalı olmasından dolayı kısmen popülerlik kazanmış ve büyük dondurma üreticilerini kullanmadan sıvı azot uygulamasıyla 3 dakikadan daha kısa süre içinde dondurma yapılıp servise hazır hale getirilebilmektedir. Hızına ek olarak, sıvı azot aynı zamanda restoran müdavimleri ve izleyicilerini memnun edecek bir şaşkınlık faktörü olarak ortaya çıkmıştır. Sıvı azot ile dondurma üretimi özellikle ABD, Japonya ve bazı Avrupa ülkeleri gibi gelişmiş ülkelerde on yıllardan beri tüketimi meşhur olan bu dondurma ülkemizde hiç bilinmemektedir. Üretimi çok özel formüllerle yapılan tatlı ve eğlenceli bir dondurmadır. Her bir sipariş için rulo dondurmada olduğu gibi ayrı ve taze malzemeler kullanılarak, eğer arzu edilirse, her defasında farklı formüllerle yapılan leziz ve gayet sağlıklı bir üründür. Üzeri gayet çekici doğal gıda maddeleriyle süslenmiş olarak sunulan bir dondurmadır. Yukarıda adı geçen ülkelerde ama özellikle ABD’de önemli dondurma dükkanlarında yaygın olarak üretilmektedir. New York City'den Nashville, Tennessee'ye kadar düzenlenen sokak festivallerinde birçok yerde sıvı azot ile üretilen bu dondurmayı bulmak mümkündür3. Bu yöntem çok daha fazla enerji tüketiyor gibi görünüp çok fazla süper soğuk sıvı azot kullanıyormuş gibi gözükse de öyle değildir. Çünkü klasik dondurma üretim aşamaları çok daha fazla olup bu süreçte de fazla enerji kullanılmaktadır. Sıvı azot ile dondurma yapılan dükkân veya pastanelerde her bir sipariş için dondurma yeniden taze olarak yapılmaktadır. Sıvı azot kullanılarak tek partide farklı formülasyonlar ile çok farklı tat, aroma ve lezzete sahip dondurma üretmek mümkündür. Bu dondurmaların ağız içi lezzet algılaması da süperdir. Ayrıca dondurma bir emülsiyon olduğundan içinde hava, yağ, buz ve değişik formülasyonla konan çok özel aroma ve lezzet vericiler vardır. Bu kadar çok karışımı bir arada homojen bir şekilde tutabilmek için klasik yöntemde emülgatör maddeler kullanılmaktadır. Bu miksin sıvı azot ile çok düşük sıcaklıkta çok kısa bir sürede dondurulması ve emülgatör kullanılmaksızın üretilmesi sonucu oluşan buz kristallerinin çapı çok küçük olduğundan dondurma yumuşak, kadifemsi, kremsi, pürüzsüz bir doku şeklinde olacaktır. Dondurmanın daha küçük kristal yapıda olmasıyla lezzet de yük
sek olup bu dondurma ağız içine alındığında ısınarak süper bir lezzet patlaması yaşanacaktır. Onun için bir yiyen bir kez daha yemek isteyecektir. Sıvı azot kullanılarak üretilen dondurmanın, klasik yöntemlerle üretilenlere göre birkaç avantaja sahiptir. Birincisi klasik yöntemde hazırlanan karışımları saatlerce soğutucuda bekletip, sürekli karıştırmak gerekirken, yeni yöntemde karışıma sıvı azot ilave edilmesiyle birkaç dakikada dondurma hazır hale gelir. İkincisi ise daha yumuşak ve pürüzsüz olmasıdır. Donma çok hızlı olduğu için, küçük çaplı buz kristallerinin oluşumu gerçekleşmiyor, dolayısıyla yerken ağızda daha yumuşak ve pürüzsüz bir his veren nefis bir dondurma elde ediliyor 4 . Üçüncüsü ise emülgatör ve stabilizatör kullanılmadan üretim yapıldığı için kullanılacak hammaddelere de bağlı olarak %100 gün organik içerikler kullanılarak tamamen organik olarak üretilen taze ve yeni lezzetler üretilebilmektedir. Hayatla iç içe bir bilim dalı olan kimya ve Gıda Mühendisliği el ele verdiğinde daha nice yeni ürünler elde edilebilir. Kremsi dondurmanın sırrı karışımın hızlı dondurulmasıdır. Sıvı azot ile çok kısa sürede hızlı dondurma işlemi yağın ve su parçacıklarının çok küçük kalmasına neden olur, bu da dondurmanın kremsi kıvamına neden olur. Gıda bilimi uzmanlarına göre, hızlı dondurma gıdadaki besin maddelerini olduğu gibi korumaktadır. Genellikle sıvı azot yöntemiyle üretilen dondurmaya süt ve krema gibi dondurma malzemeleriyle, bunlara ilaveten tatlandırmak veya fonksiyonel bir dondurma üretebilmek için uygun meyve (siyah üzüm, nar, karadut, vişne vb) konsantresi veya püresi, çikolata şurubu gibi diğer maddelerle karıştırılarak yapılır. Sıvı azot bu kadar düşük sıcaklıkta kaynatıldığı için, anında donma reaksiyonundan sonra tamamen kaynamakta ve lezzetli bir dondurma üretiminden sonra gaz haline geçerek ortamı buhar halinde terk etmektedir. Ayrıca önceden hazırlanmış dondurmalar yerine tüketiciler dondurma miksinin yeni bir ürün olan harika ve lezzetli bir dondurmaya azot bulutları içinde nasıl dönüştüğüne ve nasıl hazırlandığına şahit olmaktadırlar. Devrimci bir niteliğe sahip olan bu dondurma algısı tüm müşteriler ve izleyicilerin gizemli bir şekilde dikkatlerini ve hayranlıklarını çekmektedir. Bu teknikle mükemmel bir şekilde düzgün bir dondurma yapılmaktadır. Ancak sıvı azot, büyük partiler halinde endüstriyel dondurma üretimi için pek uygun değildir. Küçük partiler halinde dondurma yapmak için ise iyi bir yöntemdir. Bu yöntemle üretilen dondurmalar klasik yönteme göre üretilenlerden farklı olup daha yumuşak kremsi bir yapıya sahiptir. Dondurma bir emülsiyon olduğundan içinde hava, yağ ve buz vardır. Klasik dondurma üretim yönteminde buz kristallerinin oluşmaya başlayabilmesi için sıcaklığın sıfır derecenin altına inmesi kristal taneciklerin oluşması, daha sonrada çekirdeklenmenin oluşması, kitlenin buzlanması ve donmasının gerçekleşmesi şeklinde devam etmektedir. Bu da belirli bir zaman almaktadır. Sıvı azot yöntemine göre üretim yapıldığında ise bunların birçoğuna ihtiyaç olmayıp sadece sıvı azot ile 2-3 dakika gibi kısa bir sürede çok ince kristal çapına sahip, yeterince donmuş kremsi bir dondurma üretilebilmektedir. Buz kristalleri ne kadar küçükse, dondurma daha yumuşaktır ve kadifemsi, kremsi, pürüzsüz bir dokuya ulaşma şansı daha yüksektir. Daha küçük kristaller verildiğinde lezzet daha da iyileşir ve ayrı bir yeme zevki verir 5 . Böylelikle dondurma daha stabil olup fiziksel yapısı da korunmaktadır. Bu yöntemle üstün fiziksel kaliteli dondurma üretimi gerçekleştirilmektedir. Bu yeni yöntemle dondurma üretimi organik ürünler, yerel mandıra ve isteğe bağlı olarak doğal şekerler kullanılabilir. Baz tatlandırıcılar arasında tatlı krema, vanilya, kakao, kahve, badem ezmesi ve yeşil çay ile mevsimlik ürünler de kullanılabilmektedir. Sıvı azotla üretilen bu dondurmanın üretimi müşterilerin gözü önünde yapılmakta olduğundan çok özel rengarenk görünümde olabilmekte ve üretimi adeta görsel bir şova dönüşebilmektedir. En önemli özelliklerinden birisi ise en taze malzemeler kullanılarak dondurma yapılmaktadır. Kaynaklar 1. Dondurma Tebliği, 2004. Türk Gıda kodeksi, Dondurma Tebliği (Tebkiğ No: 2004/45). Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2005/01/20050113-13. htm 2. Megep, 2007. Gıda Teknolojisi-Dondurma Üretimi. MEGEP (Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi). T.C. Milli Eğitim Bakanlığı. Ankara 2007. 3. Batu, A. 2018. Yeni Bir Lezzet-Rulo Dondurma. Catering Guide. 14(76): 50-51. 4. Erdem, D. 2016. Dondurma, sıvı nitrojenle bir başka güzel. http://www.kimyasalgelismeler. c o m / s e k t o r l e r / t a - rim-ve-gida-teknolojileri/dondurma-sivi-nitrojenle-bir-baska-guzel.html 5. Foodcrumbles.com, 2018. Making ice cream with liquid nitrogen – Growing ice crystals. Erişim Tarihi: 20.06.2018. https://foodcrumbles.com/making-icecream-with-liquid-nitrogen/
Sabire YERLİKAYA, Züleyha KAYMAK Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü, Karaman
ÖZET Gıda piyasasının küreselleşmesi ile yeni gıdalara olan talep her geçen gün artmaktadır. Özellikle şehir ve kasabalarda nüfusun artışı, büyük marketlerin açılması, tüketicilerin günlük yoğun bir tempoda yaşamaları nedeniyle hızlı ve pratik hazırlanan, lezzetli hazır gıdalara olan ilgi giderek artmaktadır. Bu tip et ürünlerine en çok tüketilen döner ve köfte çeşitleri örnek verilebilir. Eti kullanılan hayvanın yaşadığı bölgenin bile önemli olduğu bu hazır et karışımları ülkemizde sevilerek tüketilmektedir. ABSTRACT With the globalization of the food market, the demand for new foods is increasing day by day. Particularly due to the increase in the population in cities and towns, the opening of large markets and the consumers living at an intense daily pace, the interest in fast, practical and delicious prepared foods has increased. The most consumed products to be given to these are doner and meatball varieties. These ready-made meat mixtures, which are important even in the region where the animal used meat, are Dona-kebab, gyro, doner-kebab, chawarma veya shawirma gibi isimler ile bilinen döner Türkiye’de olduğu kadar dünyanın birçok yerinde yaygın olarak tüketilen geleneksel bir hazır gıda haline gelmiştir. Bu gıdaların üretimleri sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar her bir çeşit için farklılıklar içermektedir. Bu derlemede en çok tüketilen hazır et karışımlarından döner ve köfte çeşitleri hakkında bilgi verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Hazır et, döner, köfte
loved and consumed in our country. Doner-kebab, gyro, doner-kebab, chawarma or shawirma is known as the doner kebab in Turkey as well as in many parts of the world has become a traditional ready-to-eat food. The production of these foods, the issues to be considered during the construction of each variety contains differences. In this review, information is given about doner and meatball varieties which are the most consumed ready-made meat mixtures Keywords: ready meat, doner, meatball
GİRİŞ
Bilimsel olarak et, yapısında büyük bir çoğunluğu kas olmak üzere yağ, bağ, epitelyum, kan, sinir ve kemik dokuları içeren hayvansal gıdalar olarak ifade edilmektedir 1,2 . Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği, Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği’ne göre, hazırlanmış kırmızı et karışımları ‘Çiğ kırmızı ete taklit ve tağşiş amaçlı olmaması şartı ile diğer gıda maddeleri ilave edilerek veya hücre içi yapısını değiştirmeyen ancak çiğ etin karakteristik özelliklerinin görülmesine engel olacak şekilde mekanik veya manuel olarak bir işleme tabi tutulan ürünler’ olarak belirtilmiştir 3 . Hazır et karışımları dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de sevilerek tüketilmektedir. Hazır et karışımlarına verilecek en önemli örnekler; döner, İskender kebap ve çeşitli yöresel (Tekirdağ, İnegöl, Akçaabat) köftelerdir 4 . DÖNER
Döner, marine edilen yassılaştırılmış et parçalarının özel döner şişlerine geçirildikten sonra harlı ateş karşısında döndürülerek pişirilmesi ve sonrasında ince dilimler halinde kesilerek tüketime sunulmasıyla elde edilen bir kebap çeşididir 5 . Dünyanın birçok yerinde yaygın olarak tüketilen ve dona-kebab, gyro, doner-kebab, chawarma veya shawirma gibi isimler ile de bilinen döner geleneksel bir Orta Doğu et ürünüdür. Döner üreti minde sığır, kuzu, dana ve kümes hayvanları eti kullanılır. Et önce soğan, biber, domates ve bazı baharatlarla terbiyelenir. Daha sonra et ve bazı hayvansal yağlar küçük parçalar haline getirilip öğütülür, baharatlar ile karıştırılarak koni şekline benzer bir şekil verilir 6 . Üretiminin yapıldığı ilk dönemler lop et olarak tabir edilen hayvan etlerinden üretilen döner, günümüzde yaprak, yaprakkıyma, kıyma ve kanatlı etlerinden yapılan tavuk ve hindi dönerleri şeklinde çeşitlendirilmiştir 7 . Tüketici tarafından tercih edilebilir bir döner üretiminin ilk basa mağını uygun hammadde seçimi oluşturmakta olup bunun için dana, koyun, kuzu etleri tercih edilmelidir. Döner üretiminde kullanılacak etler hayvanların; but, kol, sırt ve bel bölgelerinden alınmalıdır 8 . Mevzuata göre döner; kırmızı et döner, tavuk veya hindi döner ve yatık döner (Oltu döneri) olmak üzere üç çeşittir 9 . TS 11658’e göre döner, etlerin hazırlanma şekline göre; yaprak döner, yaprak kıyma döner ve kıyma döneri olmak üzere üç tipi vardır 10 . Yaprak döner; şiş veya döner borusuna sadece yaprak et ve yaprak yağ dizilerek hazırlanan dönerdir. Yaprak-kıyma (karışık) döner; yaprak et, yaprak yağ ve kıyma hamurunun şişe veya döner borusuna tabakalar halinde art arda dizilerek şekillendiril mesi ile üretilir. Kıyma döneri ise döner şişine 3-5 cm aralıklarla, bir kat gömlek yağı da kullanılarak kırmızı et kıyma hamurunun tabakalar halinde dizilmesiyle üretilir 11 . Çizelge 1.’de kırmızı etler ve kanatlı etlerinden yapılan döner çeşitleri görülmektedir. Çizelge 1. Kırmızı etler ve kanatlı etlerinden yapılan döner çeşitleri 11
Hammadde Etlerin Türüne Hazırlanmasına Göre Göre Yağlılık Derecesine Göre Tüketime Sunuş Biçimine Göre Tüketim Biçimine Göre
Dana Yaprak+Kıyma Yağlı (%49) T aze İskender Koyun Yaprak Orta Yağlı (%30) Dondurulmuş Sade Tavuk Kıyma Az Yağlı (%20)
Hindi Karışık
Döner yapımı 4 ana işlem basamağını içerir. Bunlar; hammad denin temini, etlerin terbiyelenmesi, dönerin şişe dizilmesi ve pişirilmesi aşamalarıdır. Kullanılacak kırmızı et taze, soğutulmuş ekstra, birinci ve ikinci sınıf kuzu, koyun, dana veya sığır gövde etleri olmalıdır. Bu etler damar, lenf, sinir, beze, kiriş ve kıkırda klarından arındırılmalıdır. Kullanılacak kuyruk ve gömlek yağları taze ve temiz olmalı, çok sıkı ve dolgun olmayanlar tercih edil melidir. Etlerin terbiye edilme aşamasında et ve yağlar birer birer terbiye sosuna batırılır ve uygun koşullarda bekletilirler. Terbiyeleme sosu genel olarak tuz, çeşni maddeleri ve çeşitli katkı maddelerinden oluşur. Terbiyeleme sosu hazırlamada kullanılacak katkı ve çeşni maddeleri taze olmalı ve kullanımdan hemen önce hazırlanıp karıştırılması gerekir. Sonraki aşama ise terbiye edilmiş olan et ve yağların, döner şişi veya çubuğuna dizilerek şekil verilmesidir. Bu şekilde hazırlanan çiğ döner, taze olarak kullanıma sunulabildiği gibi dondurulmak üzere depolamaya da alınabilir 11 . KÖFTE Köfte tipi et ürünlerindeki üretim basamakları; kıyma haline getirme, karıştırma, şekil verme, dondurma veya pişirme sonrası dondurma olarak sıralanabilir 12, 13 . Üretim sırasında et; tuz, fosfatlar, protein veya karbonhidrat bazlı bağlayıcı ya da doldurucu katkılar ile karıştırılıp et parçacıklarının birbirine bağlanması sağlanmaktadır. Daha sonra karışıma şekil verilmektedir. Son üretim basamağı olarak üretim sonrası pişirme ve/veya dondurma işlemi uygulanmaktadır 14, 15 .
Ülkemizde yöresel birçok farklı köfte çeşidi üretilmektedir. Üretilen köfte çeşitleri Sivas köfte, Tekirdağ köfte, Akçaabat köfte, İnegöl köfte, Burdur şiş köfte, Satır köfte, İzmir köfte, Tire köfte, Salihli odun köfte, Ödemiş köfte, Milas köftesi, Manisa köftesi ve Akhisar köfte olarak sıralanabilir 9, 16 . İnegöl köfte; Bursa’nın İnegöl İlçesine ait bir köfte çeşidi olup en önemli özelliğinin baharat içermemesi olduğu belirtilmiştir 17 . Bu köfte çeşidinin hammaddesini dana ve kuzu eti karışımından elde edilen kıyma oluşturmaktadır. Üretim sırasında et iki kez kıyma makinesinden geçirilir. Bu sebeple mikrobiyel bulaşmaya son derece açık bir ürün olduğu düşünülmektedir. Ayrıca üretimi sırasında ilave edilen sodyum bikarbonattan dolayı pH değerinin de diğer köftelere oranla daha yüksek olduğu belirtilmiştir 18 . Baharat ve ekmek kullanılmadan üretilen İnegöl köfte iki aşamada hazırlanmaktadır. İlk aşamada et kıyma haline getirilir, sonrasında tuz, sodyum bikarbonat ilave edilerek bir gece dinlendirilmektedir. İkinci aşamada soğan ilavesi yapılmaktadır. Bu aşamalardan dolayı İnegöl köfte, yaklaşık 1.5-2 günde tüketiciye sunulabilmek tedir. İnegöl köftenin de dahil olduğu çeşitli et ürünlerinin üretim ve pişirme sırasında yetersiz ısıl işlem uygulaması ile gıda kaynak lı hastalıklara yol açabilecek bir çok patojen mikroorganizmayı bulundurabileceği belirtilmiştir 17. Ülkemizde beğenilerek tüketilen köfte çeşitlerinden diğeri de Tekirdağ köftesidir. Genellikle dana kıymasından, kurutulmuş ekmek parçaları, tuz, soğan, sarımsak ve çeşitli baharatlarla üretimi gerçekleştirilir 19,20 . Tekirdağ köftesinin ülkemize Selanik'ten göç edenler tarafından 1920’li yıllarda getirildiği düşünülmektedir 21 . Akçaabat köftesinin üretiminde kullanılan et doğal ortamda ve bölge yaylalarında yetiştirilmiş danalardan elde edilir. Bu da Akçaabat köftesini diğer köftelerden ayıran en önemli özellik tir. Bölgenin otlarıyla beslenen hayvanların etleri daha lezzetli olmakta, bu etlerden yapılan köftelerin de ayrı bir damak lezzeti olduğu düşünülmektedir. Diğer bölgelerden getirilen hayvan ların etinden bu lezzetin yakalanmadığı belirtilmiştir. Kesilen etler 24 saat dinlendirilmekte; sonra kemiklerinden ayrılarak sinirleri temizlenerek artık etler ve şekle uygun olmayan tüm artıklar uzaklaştırılmaktadır. Etler küçük parçalar haline getirilir ve bayat ekmek, sarımsak, taze iç yağı, tuz ilave edilerek bir numara denilen makineden geçirilir, yoğrulur. Bir saat bekletilir, daha sonra tekrar yoğrulur. Sonrasında şekillendirme işlemi başlar. Bir adet köfte yaklaşık 33–40 g olacak şekilde şekillendirilir. Şekillendirme işleminden sonra köfteler 2 saat dinlendirilir. Standartlara uygun odun kömürü kullanılarak yakılan ocaklarda pişirilerek servis yapılır 21 . Taze olarak tüketime sunulması planlanan köfteler +2-+4ºC ‘de muhafaza edilmeli ve üretimden sonraki 48 saat içinde tüketil melidir. Hemen tüketilmeyecek köfteler ise -32ºC’de dondurulmalı ve -18ºC’de depo edilmelidir. Bu şekilde depo edilen köfteler 6 ay içerisinde tüketilmeli, çözündürülen köfteler hemen pişiril meli, tekrar dondurma işlemi uygulanmamalıdır 4, 22 . SONUÇ
Tüketime hazır et karışımları incelendiğinde; ülkemizde en fazla tüketilen ürünlerin döner ve köfte çeşitleri olduğu görülmektedir. Farklı yörelere ait, farklı damak lezzeti veren, üretim aşamaları kendine has farklı döner ve köfte çeşitleri mevcuttur. Tüketicilerin hazır gıdalara olan taleplerine karşılık döner ve köfte çeşitleri her geçen gün artmakta ve aynı zamanda mevcut olanların tüketim miktarları da artış göstermektedir. Ancak hazır gıdaların üretim ve tüketimlerinde dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan bir tanesi yeterli ısıl işlem uygulamasıdır. Aksi halde gıdalarda bozulmaya neden olan patojen mikroorganizmaların üremesine ve tüketicinin çeşitli gıda zehirlenmesi geçirmesine neden olunabilir. Döner ve köfte gibi hazır et ürünlerinin üretiminde kullanılacak olan et de önem teşkil eder. Üretimde kullanılacak olan et kaliteli, sağlıklı hayvanlardan elde edilmesi gerekmektedir. KAYNAKLAR 1-Dinçer B. 1994. Et Bilimi ve Teknolojisi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi.Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı, Ankara 2-Kallem B. 2015. Bir kesimhanede kesimi yapılan kasaplık büyük baş (sığır) hayvanların temizlikleri ile karkasların mikrobiyel kon taminasyon düzeyleri arasındaki etkileşimin belirlenmesi. Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Besin Hijyeni ve Teknolojisi Yüksek Lisans Programı, Aydın 3-Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği, Çiğ Kırmızı Et ve Karışımları Tebliği, Tebliğ No: 2006/31 4-Anar Ş. 2012. Et ve Et Ürünleri Teknolojisi. Dora Yayınları, Bursa. 5-Ergönül B, Kundakçı A. 2007. Changes in quality attributes of Turkey doner during frozen storage J of Muscle Foods, 18: 285-293. 6-Kayışoğlu S, Yılmaz İ, Demirci M. ve Yetim H, 2003. Chemical Composition and Microbiological Quality of The Doner Kebabs Sold İn Tekirdag Market. Food Control 14, 469–474 7-Ayaz M, Othman FA, Bahareth TO, Al-Sogair MA, Sawaya WN. 1985. Microbial quality of shawarma in Saudi Arabia. Journal of Food Protection, 48(9), 811-814. 8-Al-Shadefat B, 2011. Tüketim Sürecinde Döner Kebaplarda Salmonella spp. Varlığının Araştırılması. Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Konya 9-Çimen M.A. 2019. Tokat İlinde Satışa Sunulan Köfte Ve Dönerlerin Kimyasal ve Serolojik Kalitesi. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Tokat 10-Anonim. 2019. Döner Yapım Kuralları-Pişmemiş (TS 11658). Türk Standartları Enstitüsü, Necatibey Cad. 112, Ankara. 11-Özden E, 2009. Sodyum Tripolifosfatın ve Tumbling Prosesinin Döner Kebabın Besinsel Kalitesi ve Verimi Üzerindeki Etkileri, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara 12-Barbut S, 1995. Importance of fat emulsication and protein matrix characteristics in meat batter stability, Journal of Muscle Foods 6:161-177. 13-Tornberg E, 2005. Effects of heat on meat proteins – Implications on structure and quality of meat products, Meat Science, 70, 493-508. 14-Romans JR, Costello WJ, Carlson CW, Geaser ML, Jones KW, 1994. The meat we eat, Danville, IL: Interstate Publisher, Inc. 15-Gülen Ö, 2019. Bohça Köfte Üretimi ve Fiziksel, Kimyasal Ve Duyusal Özelliklerinin Araştırılması. Namık Kemal Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Tekirdağ 16-Sarıcaoğlu, FT, 2012. Akçaabat Köftesinin Üretim Tekniği ve Özellikleri, Ondokuz Mayıs Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü, Samsun 17-Sönmez B, 2007. İnegöl köfte üretim aşamalarında mikrobiyal kontaminasyon kaynaklarının ve önleyici tedbirlerinin belirlenmesi, Uludağ Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı, Bursa 18-Soyutemiz GE, 2001. İnegöl Köftelerinin 4°C’de Buzdolabında Muhafaz İşleminin Listeria monocytogenes’in Yaşamı Üzerine Etkisi, İstanbul Üniv. Vet. Fak. Derg., 27 (1), 115-126. 19-Yılmaz I, Yetim H. and Ockerman H.W. 2002. The effect of different cooking procedures on microbiological and chemical quality characteristics of Tekirdag˘ meatballs, Nahrung 46(4), 276–278 20-Çolak H, Hampıkyan H, Bingol EB, Aksu H, 2008. The Effect Of Nisin and Bovine Lactoferrin On The Microbiological Qualıty Of Turkish-Style Meatball (Tekirdağ Köfte), Journal of Food Safety, 28, 355–375. 21-Öztürk C, 2013. Hamburger Köftelerinin Mikrobiyolojik Özellikleri. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Samsun 22-Öztan, A. 2003. Et Bilimi ve Teknolojisi. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yayınları Kitaplar serisi yayın no:1, 495 s., Ankara.
AKNEDEN KİSTLERE, EGZAMADAN ALERJİYE… COVID-19’DAN KORUNAYIM DERKEN CİLDİNİZİ YIPRATMAYIN
MASKE KULLANIRKEN CİLTTEKİ 6 TEHLİKEYE DİKKAT
Coronavirüs sürecinde virüsün yayılımının önlenmesinde maskelerin önemli bir rol oynadığı ortaya çıktı. İki taraf da maske takınca virüsten korunma % 98,5 gibi yüksek bir orana ulaşıyor. Ancak virüsten korunmamızda en büyük silahlarımızdan biri olan maskeler, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte bize oldukça zor anlar yaşatabiliyor. Sıcak ve nemli havalarda maske takmak nefes almakta zorlanma gibi sorunların yanı sıra ciltte de problemler oluşturabiliyor. Peki, yaz aylarında maske kullanımı ciltte hangi problemlere yol açabiliyor? Bu sorunlardan korunmak için neler yapmalı, nelerden kaçınmalıyız? Acıbadem Kadıköy Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır yaz aylarında maske nedeniyle oluşabilen cilt problemlerini anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
AKNE :Yüzde nemlenme, terleme gibi sorunlar oluşuyor ve cildimiz hava alamıyor. Özellikle yağlı ciltlerde terlemeyle beraber yağ salgısının artması ciltteki gözeneklerin tıkanmasına, bunun sonucunda da komedon, bir başka deyişle akne ve sivilce oluşumuna yol açabiliyor. • Nemlenen maskenizi gün içinde mutlaka değiştirin. • Dışarıdan eve ulaştığınızda yüzünüzü cilt yapınıza uygun bir temizleyici ürünle yıkayın. ROZASEA:Maske nedeniyle yüzde oluşan sıcaklık artışı halk arasında ‘gül hastalığı’ olarak bilinen ve sıcakla artan rozasea hastalığını tetikleyebiliyor. Bunun sonucunda, rozasea hastalarında yüzde yaygın kızarıklıklar, damarlanma artışı ve sivilcelenmeler gelişebiliyor. • Sıcak saatlerde dışarı çıkmayın. Serin yerleri tercih edin. • Maske takmayı gerektirecek ortamlardan uzak durun. • Acı baharatlı gıdalar, asitli içeceklerden kaçının. Çay, kahve ve alkol tüketimini minimum seviyeye indirin. KİSTLER :Maskenin etkisiyle artan terleme ter bezlerini tıkayarak, ter bezi kistlerine yol açabiliyor. • Gözeneklerin tıkanmaması için, günde 2 kez cilt yapınıza uygun bir temizleyiciyi cildinize uygulayın. • Terden nemlenen maskenizi mutlaka değiştirin. YAĞLI EGZAMA:''Seboreik Dermatit'' olarak bilinen yağlı egzama hastalığında, maske altındaki kısımlarda; özellikle burun kenarlarında, erkeklerde sakal bölgesinde pullanma, kaşıntı ve kızarıklıklarda artış olabiliyor. • Yüzünüzü sık sık yıkayarak teri cildinizden uzaklaştırın. • Bir su bardağı ılık suda erittiğiniz bir çorba kaşığı bal ile yapacağınız karışımı, yağlı egzama gördüğünüz yüz bölgenize bir parça pamuk yardımıyla uygulayın. Bu yöntemle kızarıklık ve pullanma şikayetinizde azalma olacaktır. • İçeriğinde; selenyum sülfit, zink priton ve ketokonazol içeren saç şampuanları ile sakal bölgesini yıkamanız tedaviye katkı sağlayacaktır. ALERJİ:Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır alerjik bünyelerde özellikle maske kumaşının dokusuna karşı alerjik reaksiyon gelişebildiğine dikkat çekerek, “Bu durumda ciltte kızarıklık, kaşıntı, kabarıklıklar ve pullanma gibi sorunlar oluşabiliyor” diyor. • Maskenin altına, evde pamuklu bir kumaşla yapacağınız maskeyi takıp, üzerine normal maskenizi takarsanız, maskenin cilt ile temasını kesmiş ve alerji riskini ortadan kaldırmış olursunuz. CİLTTE RENK DEĞİŞİMLERİ:Yüzde maske ile kapalı kalan, güneşi görmeyen alanlarda cilt renginde çok fazla değişim olmazken, maskenin dışında kalan alanlar ise güneşin etkisiyle bronzlaşabiliyor. Bunun sonucunda ciltte ton farklılıkları oluşuyor; maske dışında kalan alanlar daha koyu bir hale gelerek rahatsız edici bir görüntüye neden olabiliyor. • Maske dışında kalan alanları güneşten koruyucu kremlerle korumanız çok önemli. Böylece güneş gören alanlar da bronzlaşmaz ve yüzde ton farklılıkları oluşmaz.
Tekfen Tarım ve SUNUM’un Dayanıklı Patates Projesine TÜBİTAK Desteği
Tekfen Tarım, geleceğe yönelik stratejik hedefleri doğrultusunda, Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) ile tarımsal alanda araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunmak amacıyla yaptığı iş birliği kapsamında; Türkiye patates yetiştiriciliğinde sorun olan hastalık etmenlerine dayanıklı patates çeşidi geliştirilmesi için yürütülen proje TÜBİTAK 2244 Programı’ndan destek almaya hak kazandı.
Tarımsal üretimde Türkiye’nin öncü şirketlerinden Tekfen Tarım, Türkiye’nin önemli araştırma merkezlerinden Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) ile tarımsal ürünlerin üretim ve süreçlerine yönelik nanoteknoloji ve biyoteknoloji temelli moleküler düzeyde yenilikçi uygulamaların geliştirilmesi konusunda ortak projeler geliştirmek üzere iş birliğine imza atmıştı. Bu hedef doğrultusunda araştırma ve inovasyon projeleri geliştirmek üzere; SUNUM akademisyenleri ve iş geliştirme ekipleri “Tekfen Tarım-SUNUM Araştırma ve İnovasyon Arama Konferansı” etkinlikleri ile iki kez bir araya geldi. Tekfen Tarım ve SUNUM iş birliği kapsamında geliştirilen Türkiye’de hastalık ve virüslere dayanıklı patates çeşidi geliştirilmesi için uygun ıslah yöntemleri ile tespit cihazlarının geliştirilmesi projesi TÜBİTAK 2244 Programı tarafından destek almaya hak kazandı.
Yerli muzun raf ömrü uzuyor
Tekfen Tarım ve SUNUM iş birliği kapsamındaki patates ıslahı projesinden önce de “yerli muzun raf ömrünün nanoteknoloji kullanılarak geliştirilmiş etilen tutucu özellikli ambalaj kullanımı ile arttırılması” projesi %60 TÜBİTAK destek oranı bulunan TÜBİTAK 1505 Üniversite-Sanayi İş Birliği Destek Programı’na kabul edilmiş ve çalışmalara başlanmıştı.
Proje kapsamında burs desteği de veriliyor
Sanayide ihtiyaç duyulan doktora dereceli nitelikli iş gücü kaynağını yetiştirmek ve Ar-Ge Merkezleri’ne istihdam desteği sağlamak amacıyla proje kapsamında doktora öğrencilerine burs verilmektedir. Bursiyerlere verilecek bursun yüzde 75’i TÜBİTAK, yüzde 25’i ise Tekfen Tarım tarafından karşılanmaktadır. Bursiyerin projeye dahil olduğu dönem (doktora eğitimi süresi) 4 yıl boyunca burs desteği devam edecektir.
Endemik bitkilerden elde edilen ballar
● Dünya Birincisi Şampiyon Bal ● Ukrayna Balı- Kızıl Kestane ● Abhazya Kestane Balı ● And Dağları Kestane Balı ● Murgul Nulaşkar Kestane Deli Bal ● Artvin Macahel Kestane Balı ● Kızılardıç Petek Bal ● Peri Bal ● Şavşat Balı
● Anzer Balı ● Kızılardıç Balı ● Ayder Balı ● Akasya Balı ● Suloban Balı ● Kırgızistan Balı ● Ahıska Balı ● Çeçenistan Balı ● Kaya Balı ● Krem Bal
Karakovan balları ✓Ardanuç Zegerya Balı ✓ Kars Balı ✓ Yusufeli Kaçkar Balı ✓ Balvana Bal ✓ Rize Kaçkar Balı ✓ Polen ✓Bal Macunu - Kanser İçin ✓ Propolis ✓ Ballı Karışımlar ✓ Arı Sütü ✓ Tunceli Ovacık Balı ✓ Kaya Arı Sütü ✓ Ovit Bal - Anzer Yanı Yayla ✓Ardahan Balı ✓ Bal Şarabı
Balınızı değil,balcınızı değiştirin BAL KOLLEKSİYONCUSU
Hizmet alan şirketler neden tedarikçi değişimine gidiyor?
Günümüz dünya ekonomisinde hizmet sektöründeki dijitale bağlı artış, yıllar bazında geometrik çarpanlarla büyümeye devam ediyor. Yüz binlerce şirket veya son kullanıcı/ tüketici diğer yandan belirli aralıklarla hizmet aldığı tedarikçi şirketini ise değiştirmeye devam ediyor. Peki, ne oluyor veya neden şirketler anlaşma yaptığı şirketleri değiştirme eğiliminde? 2019 yılında Accenture’ın gerçekleştirdiği global çapta 3 farklı kıtada yapılan “Service is the new sale” isimli araştırma, bu konuyu ele almış durumda. Toplam 10 ülke ve 16 sektörde 748 B2B alıcı ve 1.499 B2B satıcının ankete tabi tutulduğu araştırmada, B2B dönüşümünün üç temel direği (organizasyon stratejisi, faaliyetler ve altyapı) hakkında sorulara yanıt verildi. Entegre Dijital Pazarlama Platformu Setrow Genel Müdürü Turgut Taneli, B2B firmaların hizmet şirketlerini değiştirmelerinin nedenlerini değerlendiren araştırmanın dikkat çeken maddelerini ele alıyor. Hizmet Bedeli
Araştırmada hizmet şirketini değiştirme gerekçeleri içinde ilk sırada bulunan “Hizmetin Bedeli”ni işaretlendiğinin altını çizen Turgut Taneli “Hizmet bedeli konusu aslında hizmet firması özelinde değişebilecek bir konu. Bu konunun özellikle gelişmiş ülkelerde ele alınma şekli fiyat / performans iken, gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde ise hizmet bedeli, ağırlıklı olarak salt fiyata bakılarak ele alınmaya devam ediyor. İkinci durum aslında günün sonunda şirketlerin aleyhine çalışan bir karar modeli.” diyor. Fiyat teklifleri ve gizli maliyetler
“Gerekçelerden diğeri ise, benim şahsen ve uzun süredir gönülden katıldığım “Fiyat listelerinin karmaşık olması, uzun ve gizli maliyet” içermesi. Kuzey Avrupa ülkelerinde özellikle de İsveç’te günlük yaşam ve ticarette en sık kullanılan ve Türkçeye sadelik, basitlik olarak çevirebileceğimiz “Enkelhet” yaklaşımıdır. Oysa bunun aksine pek çok hizmet şirketi, fiyat teklifleri ne kadar uzun, görkemli ve şaşalı olursa şirket veya hizmeti alan şirket üzerindeki etkisinin o denli yüksek olacağını düşünür. Bu net bir yanılgıdır.” diyen Taneli, belli ürün ve hizmette seçenek sayısını arttırmanın alıcının kararını zorlaştıracağını ve hatta satın alma kararından vazgeçirebileceğini belirtiyor. Taneli “Benzer şekilde hizmet sözleşmesinin sonrasında ortaya çıkan hizmet alan şirketin toplam sahip olma maliyetini doğrudan etkileyen gizli maliyet konusu, hizmetten vazgeçme adına en önemli kriterler arasında. Bu madde bana kalırsa özellikle bizim coğrafyamızda maalesef hizmet alan şirket tarafından da manipüle edilebilen bir durum.” diyerek hizmet satan şirketlerin sonradan doğabilecek muhtemel maliyet veya ek ücret gerektirebilecek hizmetleri baştan muhakeme edebilmelerinin son derece önemli olduğunu belirtti. Robotik yapılar ve otomatik sistemler
“Büyüyen hizmet şirketlerinin satış odaklı olmaları, zaman içinde verilen hizmetin butik bir yapıdan çıkıp robotik hale dönmesi ve yine zaman içinde hizmet alan firmanın daha otomatik hizmetler almaya başlaması da bir önemli neden olarak listede kendine yer bulmuş .” Turgut Taneli şirketlere şu önerilerde bulunuyor; “Burada hizmet veren şirketlerin değişen şartları öngörerek şirket içi yapılanmasını ele alması, flat iş birimleri üretebilmesi, insiyatif alan ve kullanabilen iş üniteleri çıkarması kritik bir unsur. Artan ciro ve karlılıkla paralel yürütülmeyen şirket içi organizasyon evrimleri, bu neden için en büyük gerekçe. Örneğin; belli bir süre önce gerçek bir kişinin yanıtladığı destek hattından bugün 7-8 kademeli bir çağrı merkezi menüsünden sonra talebini iletecek bir kişiye belki erişebilmesi, o kişinin o dakika aldığı hizmeti değiştirmesine kadar varabilen bir kararı tetikleyebiliyor. Öte yandan yine aynı sektörde olup segmentasyonunu doğru yapan ve buna göre bir otomasyon kuran bir şirket, doğru bir logic ile müşterisini ilk telefonda doğrudan gerçek bir kişiyle karşılayan o telefon görüşmesini bir Upsell veya Cross sell ile kapatabiliyor.”
C A T E R I N G g u i d e
FUAR MARATONU BAŞLIYOR Siz de Gelecek Sayımızda Yerinizi Alın
Sodexo, Meal Box iş birliğiyle iş yerlerine toplu sıcak yemek servisine başlıyor
Sodexo, sektörde bir ilke imza atıyor ve ofis çalışanlarına hijyenik sıcak yemek sunmak isteyen firmalara yönelik bir hizmeti hayata geçiriyor. Ev ve iş yerlerine günlük sıcak yemek hizmeti sunan Meal Box ile anlaşan Sodexo, iş yerlerine güvenli ve hijyenik taşıma yemeği Sodexo yemek kartlarından toplu olarak satın alma imkanı sunacak. Günümüzün değişen iş koşullarında müşterilerinin ve çalışanların ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştiren Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri, ofisteki çalışanlarına hijyenik ve sıcak öğle yemeği sunmak isteyen işverenler için Meal Box ile özel bir iş birliğine imza attı. Kurumsal alanda sadece Sodexo’ya özgü olan bu iş birliği kapsamında Sodexo müşterileri, çalışanlarına temassız teslimat ile günlük sıcak, hijyenik ve güvenli yemeği çok uygun fiyatlarla sağlayabilecek. Çalışanlar için hijyenik mutfaklarda hazırlanan yemekler, porsiyonlara ayrılarak el değmeden kişiye özel tek kullanımlık kaplarla dağıtılacak ve temassız olarak ofislere ulaştırılacak. Bu hizmeti tercih eden firmalar Meal Box ödemelerini firmaya tanımlanan sanal yemek kartı üzerinden toplu ödeme yaparak, yemek kartının sunmuş olduğu vergi avantajından da faydalanmış olacaklar. İş yerleri 22,90 TL’ye çalışanları için toplu yemek siparişi verecek
Birçok firmanın ofise dönüş planı çerçevesinde çalışanlara yönelik yemek hizmeti için arayışta olduğunu kaydeden Sodexo İş Geliştirme ve İş Ortaklıkları Direktörü Berna Şamiloğlu Acar; “Ofislere dönüş planları başladı, yeni normale uygun, çalışan sağlığının ön planda olacağı bir döneme giriyoruz, çalışanların öğle yemeği ihtiyacının risksiz olarak giderilmesi önemli bir gündem. Sodexo - Meal Box işbirliği sayesinde, ofisteki çalışanlarına düzenli olarak hijyenik, ekonomik ve lezzetli yemek sunmak isteyen Sodexo müşterileri, yemek kartlarından günde 22,90 TL’ye toplu sıcak yemek siparişi verebilir hale geldi. Bu iş birliği ile Sodexo yemek kartları ile Meal Box’ın hijyenik ve ekonomik yemek sinerjilerini birleştirmiş olduk” dedi. Bu iş birliğini değerlendiren Meal Box CEO’su Murat Demirhan, “Meal Box hijyenik mutfakta üretimini yaptığı yemeklerini, temassız olarak otomatik makinelerde paketliyor ve temassız dağıtım ile abonelerine ulaştırıyor. Normalleşmeyle birlikte kurumların beklentilerinin de değiştiğini belirten Demirhan, “Sodexo ve Meal Box olarak bu yeni beklentileri karşılayacak çözümleri hazırladık ve çok yakında kurumlarla paylaşmaya başlıyoruz. Ofisten dışarı çıkmadan, hijyenik paketlenmiş, güvenli ve lezzetli Meal Box yemeklerini Sodexo avantajları ile yiyebilmelerini sağlayacağız” dedi. Sistem nasıl çalışacak?
Firmalara Meal Box abonelikleri için sanal bir Sodexo Restaurant Pass kart yaratılıyor. Firma, Sodexo online üzerinden istediği abonelik paketini ve teslimat adresini seçiyor. İki çeşit sıcak yemek abonelik paketi bulunuyor:
10 günlük fiyatı KDV dâhil 25,90 TL/gün veya 1 aylık
(22 iş günü) fiyatı KDV dâhil 22,90 TL. Sipariş ve ödeme tamamlandığında hem firmaya hem de Meal Box’a detayları ulaşıyor ve firmanın belirttiği adrese, özel kaplarda sıcak yemekler hijyenik ve temassız olarak teslim ediliyor. Firmaların bu hizmetten faydalanması için 444 72 77 no’lu çağrı merkezini aramaları ya da kurumsal müşteri danışmanları ile görüşmeleri yeterli.
Yüzlerce Toplu Yemek Üreticisi ve Catering Firmalarının iletişim bilgileri ELİNİZİN ALTINDA Rehbere ulaşmak için - www.ardayayin.net
KÜÇÜK İLANLAR Firma Adı: Ziba Yemek Üretim Tesisi Firma Adı: Öğün Ekmek Unlu Mamul. Gıda Adresi: Osmangazi Mah.3140 Sk. No:2/2 Yemekçilik San. ve Tic. Ltd. Şti. Esenyurt - İstanbul Adres: OSB 2. Etap 24. Cad. No:24 Döşemealtı Antalya Faaliyet alanı: Yemek Fabrikası - Catering Faaliyet alanı: Yemek Fabrikası-Catering Tel: 0212 503 46 59 www.zibacatering.com Tel: 444 00 94 Faks: 0242 258 18 37 e-mail: info@zibacatering.com www.ogunyemek.com Firma Adı: Poligon Catering Adresi: Uğur Mumcu Mah. N Cad. No 61 Firma Adı: : Kaan restoran Kafetarya Gıda Tic. A.Ş Sultan Gazi - İstanbul Adresi: Şerifali Mah. Barbaros Cad. Şehit Sk. No :27 Faaliyet alanı: Yemek Fabrikası - Catering Ümraniye- İstanbul Tel: 0533 238 59 67 - 0212 594 76 15 Faaliyet alanı: Resttoran ve Cafeterya www.poligoncatering.com.tr Tel: 0216 302 16 13 GSM: 0534 648 15 71 poligoncatering@hotmail.com e-mail: tugba.sen@happymoons.com.tr web: www.happymoons.com.tr Firma Adı: Sefam Tur. Gıda Org. İşl.Tic. Ltd. Şti Adresi: Kurtköy Mah. Ankara Cad. Başkale Sk. Firma Adı: TUB Gıda Teknoloji kozmetik Turz. İnş. No:2 D: 6 Pendik - İstanbul San. ve Tic. Ltd. Şti Faaliyet alanı: Yemek Fabrikası - Catering Adresi:M.Kemal Mah. 2146 Sk. No:4 /A Çankaya Ankara Tel: 0216 304 14 14 www.sefamcatering.com Faaliyet alanı:Çay üretimi e-mail: sefam@sefamcatering.com Tel: 0312 219 59 65 Faks: 0312 219 59 44 Firma Adı: Etiler Gıda San.– Siesta Catering e-mail: teatubco@gmail.com www.tea-tub.com Adresi: F. S.Mehmet Mah. Mücevher Sokak No:4 Sarıyer İstanbul Firma Adı: Önersan Gıda Nak. İnş.Tar. San ve Tic.Ltd. Faaliyet alanı: Yemek Fabrikası - Catering Adresi: OSB 1.Bulvar No: 9 Artuklu - Mardin Tel: 0212 229 92 50 Faks: 0212 229 25 56 Faaliyet alanı: Bulgur Üreticisi e-mail:info@etilergida.com www.etilergida.com Tel: 0482 502 04 02 Faks: 0482 502 04 03 info@onersanbulgur.com www.onersanbulgur.com
Firma Adı: Keyveni Kurumsal Hazır Yemek Adresi: Gürsel Mah. 28 Nisan Cad. No:12 Kağıthane - Ankara Faaliyet alanı: Yemek Fabrikası - Catering Tel: 0212 320 57 60 Faks: 0212 229 25 56 info@keyveni.com.tr - www.keyveni.com.tr Firma Adı: Rasyo Catering Adresi: Cihangir Mh. Sanayi Sk. No:7 Avcılar/İstanbul (Double Tree Hilton Hotel Yanı) Faaliyet alanı: Yemek Fabrikası - Catering Tel: +90 212 423 40 03 (pbx) Faks: +90 212 423 00 49 info@rasyocatering.com- www.rasyocatering.com Firma Adı: Beyoğlu Catering Adres:Atatürk Bulvarı No:133 Konacık -Bodrum Faaliyet alanı: Yemek Fabrikası - Catering Telefon: 0532 169 03 32 e-mail:beyoglucatering@hotmail.com www.beyoglucatering.com Firma Adı: Zahra Gıda San.Tic.Ltd.Şti Adresi: Dostluk Sk. No:12 K:1 Kağıthane - İstanbul Faaliyet alanı: Hazır Gıda Üretimi Tel: 0212 280 19 12 - 0532 722 1911 e-mail: info@zahragida.com www.zahragida.com
Firma Adı: Özar Yemek Adresi: Kemalpaşa Mah. Çanakkale Cad. No:48/A Bornova İzmir Faaliyet alanı: Yemek Fabrikası - Catering Telefon: 0533 453 24 58 Faks: huseyin@ozaryemek.com www.ozaryemek.com
celikayonline.com Firma Adı: Çelikay Elek. Ev Alet İnş.End. Mutfak Eşy. Ltd. Şti Adresi: Plevne Cad. No:88 Gülveren Mamak Ankara Faaliyet alanı:End.Mutfak Sanayi Tel: 0312 319 08 08 Faks: 0312 319 20 60 e.mail:celikayonline.com www.celikaymutfak.com
Firma Adı: Ayso Gıda ve Yemek Üretim Sanayi Adresi: Armağanevleri Mah. Mithatpaşa Cad. Bora Apt.No:197/2 Ümraniye - İstanbul Faaliyet alanı: Yemek Fabrikası - Catering Telefon: 0212 7279925 Faks: 0212 7279939 alidemir@aysocatering.com www.aysocatering.com
Özel Gıda İnş. Nak. Elekt. Kuy. San. ve Tic. Ltd. Şti. Palmiye Sitesi Altı C Blok, No: 59/C, Nusaybin / Mardin Telefon: 0542 415 50 56 Tic. Sic. No: 6520 | Mersis No: 0685 0504 4250 0010 Nusaybin Vergi Dairesi: 685 050 44 25 ozelleryemekfabrikasi www.ozelgidayemekfabrikasi.com Firma Adı: Kurel Gıda Tarım ürünleri Adresi: Özsan Sanayi Sitesi 11.Blok No:5 Malatya Faaliyet alanı: Kahvaltılık ve Yemeklik Sos Üretimi Tel: 0422 238 04 74 Faks: 0422 238 36 42 e-mail:info@bamu.com.tr www.bamu.com.tr
KÜLSAN THERMOSET NE KADAR DAYANIKLIDIR? Makul kullanım şartlarında % 95 kırılmaya dayanıklıdır. Örneğin, bir garsonun taşıdığı tepsiden tabakları düşürdüğünü var sayalım. Böyle bir durumda THERMOSET tabakların kırılma ihtimali çok düşüktür. Ancak, sert bir şekilde beton zemine atılırsa kırılabilir ya da yüksekten dik kenarı üzerine düşerse bazen kırık görülebilir.
güncel Tüyap Fuarcılık Grubu müşterilerini desteklemeye devam ediyor
Tüyap Fuarcılık Grubu müşterilerini ikili görüşmelerin olmadığı dönemde de desteklemeye devam ediyor. Akıllı eşleşme programını tüm katılımcılarına ücretsiz olarak açan Tüyap 365 gün boyunca müşterilerine iş bağlantıları sunmaya devam edecek. Yüz yüzeden daha fazlası
Dijital dönüşüme uzun senelerdir yaptığı yatırımlar ile fuarlarını dijital dünyaya taşıyan Tüyap Fuarcılık Grubu, geliştirdikleri algoritma sayesinde akıllı eşleştirme ile yapılacak iş bağlantılarından yararlanma fırsatını tüm katılımcılarına ücretsiz olarak sunuyor. Tüyap Fuarcılık Grubu Stratejik Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Öztop “Yaptığımız yatırımlar ile ticaretiniz artık fuar alanı ve tarihleri ile sınırlı değil. Geliştirdiğimiz yeni nesil fuarcılık uygulamaları ile sizlere yıl boyu iş bağlantıları sunuyoruz. Katılımcılarımızı 1.5 milyon’un üzerinde tekil alıcı ile buluşturuyor, platformumuz üzerinden ürün ve hizmet arayan alıcılara sistem üzerinden biz ulaşıyor, katılımcı firmalarımız ile online toplantı ayarlıyoruz. Amacımız ticare
Sağlık için en güçlü antioksidan "Nar Suyu"
Yüksek antioksidan içeriğiyle nar suyunun, her mevsimi sağlıklı geçirmek için harika bir destek olduğunu belirten uzmanlar, 100 ml. nar suyunun yetişkin bir insanın günlük C vitamini gereksiniminin yüzde 16’sını karşıladığını belirtiyor. Uzmanlar, narın içeriğinde yer alan birçok yararlı biyoaktif bileşen sayesinde çok güçlü bir antioksidan olduğuna, nar meyvesinin ve suyunun mutlaka tüketilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, 100 ml. nar suyunun yetişkin bir insanın günlük C vitamini gereksiniminin yüzde 16’sını karşıladığını söyledi. Nar suyunda yoğun
tin en geniş platformu olan fuarlarımızın yüzyüzeden çok daha fazlası olduğunu her alanda hissettirmek.” dedi 365 Gün iş bağlantıları
Tüyap Fuarcılık Grubu alıcı ve satıcıları bir araya getiren dijital platformlarının en önemli özelliği yıl boyu açık olması. Web ve mobilden erişilebilen platformlarda fuar katılımcıları ürün ve hizmetlerini 365 gün sergiliyor, akıllı B2B eşleştirme sistemi ile ilgili alıcılara öneriyor, fuar süresiyle sınırlı olmayan iletişim kanalları sunuyor. Yine bu süreçte katılımcılara çeviri ve tanıtım konusunda da destek olunuyor. Alım heyetleri de online görüşecek
Fuar katılımcıları ile fuar zamanı organize edilen farklı ülkelerden gelen alım heyetleri de yine akıllı eşleştirme sistemi ile yapılan online görüşmelerde yer alacak. Böylece fuar katılımcıları bu dönemde de fuarların sunduğu ticaret bağlantıları ve yeni iş fırsatlarından faydalanıyor olacak.
olarak B vitamini ve potasyum olduğuna da işaret eden İnanç, “Nar suyu özellikle içerdiği antioksidanlar sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiriyor” dedi. Nar suyu ile sağlıklı kalın
Hastalıkları önleme konusunda bağışıklık sisteminin önemine dikkat çeken İnanç, narın faydalarına ilişkin şu bilgileri verdi: “Son yıllarda, hastalıklara karşı kullanılan ilaçlara gelişen direnç, bilim insanlarını doğal antiviral moleküller üzerinde araştırma yapmaya teşvik etmiştir. Bu doğal moleküllerden en önemlisi de içerdiği antioksidanlar nedeniyle nar ve nar suyudur. Nar polifenol özütünün etkisini incelemek amacıyla yürütülen bir çalışmada, narda bulunan antioksidan özellikli polifenollerin, virüslerin kırmızı kan hücrelerinde kümeleşmesini önlediği gösterilmiştir. Sonuç olarak, her mevsim yeterli ve dengeli beslenmenin yanı sıra, hastalıklardan korunmak için nar suyu tüketiminin yararlı olabileceğini unutmamak gerekiyor”.
Kitap Hayattır
“Dünyayı yöneten kalem mürekkep ve kâğıttır.” Jonathan Swift
Zerrin ÖZCAN zerrin.ozcan@ardayayin.net
Hem fantastik hem gerçek bir kasaba ve umut dolu bir aşk... Yolu esrarengiz bir şekilde lanetli bir kasabaya düşen Nil, kendini açmazlarla dolu bir mücadelenin içinde bulur. Bir yandan geri dönmeye çalışırken, bir yandan da karşısına çıkan engelleri aşıp kasabanın kötü kaderini sona erdirmek için uğraşır. Hayatının aşkı Kayra’yı bulmasıyla bu kötülükler diyarı bir masala dönüşmeye başlar... Aşk lanetli kasaba için kurtuluş mudur yoksa yeni bir kaosun habercisi mi? Gülşah Elikbank bu kitabında yepyeni bir dünya aralıyor ve okurunu aşk, nefret, sevgi, dostluk, aile kavramlarının anlamını bulmaya çağırıyor.
Gizemlerle Dolu Salgınlar Tarihi; salgınlar, insanlık tarihinde çok büyük rol oynamış, hatta çoğu ülkenin kaderini bile değiştirmiş, tarihin akışını bir taraftan alıp başka bir tarafa yöneltmiştir. Kuşkusuz her salgının insan eliyle çıkartıldığını söylemek mümkün değil ama salgın sürecini kimlerin nasıl yönettiğine, bu süreçten kimlerin nasıl güçlenerek çıktığına bakmak çok önemli... Bu yüzden Corona virüsün de kimler tarafından ya da hangi yoldan çıktığından ziyade bu salgını kimlerin nasıl kullandığı üzerinde durmak daha akılcı bir seçim olur.Örneğin Batı dünyasını Ortaçağ boyunca kasıp kavuran veba salgını, Moğollar tarafından İtalya’ya bilinçli olarak bulaştırılmıştı. Veba hastalığı taşıyan cesetlerin mancınıklarla İtalya’ya fırlatılması, bir tür biyolojik silah kullanımıdır aslında.
Tarihimizin en önemli kırılma noktalarından biri olan İttihat ve Terakki hareketinin filizlenmesindeki en etkin isimlerden Midhat Paşa'nın ilerici fikirleri güçlü bir kurgu ve akıcı bir anlatımla roman oldu. Şule Akşun'un yazdığı Karanlıktan Doğan Aydınlık Midhat Paşa adlı kitapta Cumhuriyet'e giden yolda aydınlanma meşalesini ateşleyen bir avuç aydından biri olan Midhat Paşa ile daha yakından tanışacaksınız. Şule Akşun'un yazdığı Karanlıktan Doğan Aydınlık Midhat Paşa Destek Yayınları'ndan çıktı.
2019 yılında Türkiye'nin dış politikasında nasıl bir yol izlendi? 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ ve Başkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yelda Ongun'un hazırladığı Türk Dış Politikasının Hasar Tespiti Destek Yayınları'ndan çıktı. Kitabın amacı, dış politikadaki önemli soru ve sorunlara dikkat çekmek, okuyucuyu düşünmeye sevk etmek ve durum değerlendirmesi yapmaktır.
Hayaletgören romantik ve gotik düşünce geleneği üzerinde önemli etkiler bırakan Alman oyun yazarı ve şair Friedrich Schiller'in tek roman denemesidir. Schiller'in okültizm spiritizma ve ruh çağırma motifleriyle dönemin komplo teorilerini ustalıkla harmanladığı Hayaletgören Venedik'te bir Alman prensinin başından geçen çetrefil bir maceraya odaklanır. Ciddi içine kapanık ve melankolik biri olan prens kimsenin onu tanımadığı Venedik'te sessiz sedasız bir yaşam sürmektedir. Oysa Venedik baştan çıkarıcı zevklerin karanlık arzuların şehridir.
Efsanelere göre Enoch, Adem’in yedinci kuşak torunudur ve Tufan’dan kurtulmayı başaran tek kişi olan Nuh’un da büyük babasıdır. Eski Ahit’in “Yaratılış” bölümünde hakkında çok az şey yazılmıştır: dünyada 365 gün yaşadığı, Tanrı’nın nezdinde adil ve doğru bir insan olduğu, sonra Tanrı onu yanına aldığı için ortadan kaybolduğu. Enoch’un göğe henüz yaşarken alındığı ve ölümün kapılarından geçmek zorunda kalmadığı, onun ismiyle ilişkili çok sayıdaki efsaneye zemin oluşturdu. Efsanelerde tüm çağların ilk yazarı olarak resmedilmiştir. Astrolojinin kurucusudur, peygamberdir ve dünyanın sonunu ve her insanın sonunu bilen bir kahindir. Bugün Enoch Kitabının iki versiyonu bilindiktir: Etyopya ve Slav versiyonu. Bu kitap, metnin her iki versiyonuyla birlikte “Yuhanna’nın yalancı İncil’i” olarak da bilinen Bogomillerin Gizli Kitabı’nın yanı sıra Mecdelli Meryem’in İncili’ne de yer vermiştir.
Yusuf on sekiz yaşındayken hayatını mahvedip terk eylediği baba ocağı Bornova'ya seneler sonra geri dönmüştür. Tam da o günlerde aldığı bir haberle sarsılır: Çocukluk hatıralarının kahramanlarından, mahallenin sevgilisi ve bir nevi maskotu Deli İbrahim, namı diğer Delibo, ardında iz bırakmadan bir anda sırra kadem basmıştır. Çocukluk aşkının da onun peşinde olduğunu öğrenen Yusuf'un aklı iyice karışacaktır. Zira artık ünlü bir dizi yıldızı olan ve Delibo'yu bulmak için her şeyini bırakıp Bornova sokaklarına dönen güzeller güzeli Yasemin, ondan ısrarla yardımını istemektedir... Tol, Har, Merhume gibi unutulmaz romanların yazarı Murat Uyurkulak Delibo'yla İzmir'in sokaklarında dolanıyor ve hem tükenmeyen bir tutkunun hem de hayli kanıksanmış ülke gerçeklerinin izini sürüyor. Beraberinde de hayatlarımızın içine sinip kabuk bağlamış meseleleri eşeliyor; eşitsizliği, haksızlığı, yoksulluğu, kini ve düğüm olmuş aile ilişkilerini gözler önüne seriyor - sakınmadan, lafı uzatmadan ve her zaman olduğu gibi sözünü esirgemeden...
İSTANBUL’UN KESİŞEN HAYATLARINA DAİR DİKKAT ÇEKEN BİR İLK ROMAN: KREM
İrem Erman’ın ilk romanı Krem; bir kadının kendini ansızın içinde bulduğu derin yalnızlığın hikâyesini, kadının farkında olmadan kesiştirdiği farklı hayatlar üzerinden ele alıyor. Bir kozmetik markasının yeni kremini denemek için seçilen 28 kadından biri olan roman kahramanı, otuz günlük deneme süreci boyunca hem kendisinin hem de daha önce hiç tanımadığı farklı karakterlerin hayatını tamamen değiştiriyor. Toplumsal rollerin kişilerle uyuşmazlığını, bir temsil objesi olan ‘krem’ çevresinde şaşırtıcı bir kurgu ve sinematografik bir akışla anlatan Krem, okurları da kendi hayatlarında gerçekleştirecekleri bir dönüşüme davet ediyor.
Kırık Hayatlar Günümüz Türkçesiyle
Halid Ziya’nın ustalık döneminin üç büyük romanından biri olmasının yanında sansürle, baskılarla dolu yayımlanma macerasıyla da edebiyatımızdaki en özel eserlerden biri olan Kırık Hayatlar’ı, yazarının onayladığı son baskısını özenle, dikkatle günümüz Türkçesine uyarlayarak yayına hazırladık. Bu kült roman, tekrar tekrar okunup anlaşılmayı bekliyor. Halid Ziya’ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır. Bu kitabın adına bakıp yanılmayın sakın! Bu bir Kapadokya kitabı değil! İçinde kabuğu kırılan kaplumbağalar, deliliğin saçları, Tahtakuşlar adında bir çete, hamama giden bir pelikan, ucu Çatalhöyük’e çıkan yer altı yolları ve “bir hançerin paslanırken çıkardığı gürültü” falan var. Kedinin biri, bir kuşun cenazesinin ardından yürüyor. Eline ne geçerse oyuncak yapıyor bir çocuk. Bir baba güvercin ayakları resmettiriyor oğluna. Üstelik şiir ile felsefe’nin düğün davetiyesi de sayfaların birinde sizi bekliyor.
1958 yılı Denizli doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Denizli’de tamamladım. 1982 yılında Yıldız Üniversitesi (İDMMA) Vatan Mühendislik Fakültesi Makine Bölümü’nden makine mühendisi olarak mezun oldum. Okul yıllarımda İstanbul Perşembe Pazarı’nda çalıştım. 1984’te Jandarma Ordudonatım Asteğmen olarak askerlik görevimi tamamladım. 1985’te Denizli’de özel sektörde makine mühendisi olarak çalıştım. 1985-1999 yıllarında ise Türk Standartları Enstitüsü’nde, sırasıyla Ankara Makine ve İnşaat Laboratuvarı, Belgelendirme Müdürlüğü, İstanbul Kalite Müdürlüğü, Ankara Kalite Müdürlüğü, Makine ve Malzeme Laboratuvarı ve Gebze Kalite Kampüsü’nde görev yaptım. İki kez eğitim, altı kez belgelendirme, altı kez gezi amacıyla yurtdışı görevlerinde bulundum. Kurucusu olduğum KADEM Ltd. Şirketi’nde Yönetim Danışmanı ve Eğitimci olarak çalıştım. ISO 9000 Kalite Yönetim Sistemleri, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri, TS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri (OHSAS) ve TS EN ISO 17025 Laboratuvar Yönetim Sistemleri Baştetkik Görevlisi belgelerine ve A sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı sertifikasına sahibim. İki yıl OSTİM Radyo Televizyonunda, Kalite ve Standartlar isimli haftalık radyo programı, Kalite Dünyası isimli haftalık televizyon programını hazırladım ve sundum. BBS, TUV Nord Türkiye, TUV Avusturya Türkiye kuruluşlarında kurucu ortaklık ve yöneticilik yaptım. TURKAK Belgelendirme Sektör Komitesi üyesi olarak görev yaptım. Yaklaşık 30.000 kişiye eğitim verdim. 20 civarında firmada Yönetim Danışmanlığı, 300 kuruluşta danışmanlık, 2000 firmada denetçilik yaptım. Üçü yönetici, beşi üye olmak üzere sekiz STK’da topluma faydalı projelerde çalıştım. 2005 yılından beri İnsan ve Kalite Derneği’nin kurucusu olarak başkanlık görevini yürütmekteyim. Uzmanlık konularımda Adliye’de bilirkişiyim. İngilizce ve Fransızca biliyorum. ŞİRKET YÖNETİMİNDE KALİTE
Sami ÖZTÜRK
Makine Mühendisi Yönetim Danışmanı
ŞİRKET YÖNETİMİNDE KALİTE
Sami ÖZTÜRK
Makine Mühendisi - Yönetim Danışmanı
İÇİNDEKİLER 4 - TS EN ISO 13485 Tıbbi Cihazlar -Kalite Yönetim Sistemleri 1 - TS EN ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemleri (KYS) - Avrupa Birliği, CE İşareti ve Direktifler, - Tıbbi Cihazlar Kalite Yönetim Sistemleri ve Tarihçesi,- Kalite Kuruluşları,- Prosedürü, - Tanımlar ve Tarifler, Uygulama Rehberi, Örnek Tanımlar, Belgelendirme ve Akreditasyon Standartları,- Dokümanlar, - TS EN ISO 13485 Tıbbi Cihazlar - Kalite Yönetim Danışmanlık ve Eğitim Yol Haritası,- KYS Standartları Prensipleri Sistemlerinin Kurulması Kuruluşlar İçin ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Rehberi
1 - Yönetim Sorumluluğu ve Organizasyon (OKYS) 2 - Kalite Sistemi 3 - Müşteri İlişkileri - Sözleşmenin Gözden Geçirilmesi - ISO 9001'in Uygulanmasına Dair Özel Şartlar, Tanımlar ve 4 - Tasarım Kontrolü Tarifler, Farklılıklar, Uygulama Rehberi, Örnek Dokümanlar 5 - Doküman ve Veri Kontrolü 6 - TS EN ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemleri (GGYS) 6 - Satın alma ve Tedarikçi Değerlendirme - Gıda Güvenliği ve Uluslararası Anlaşmalar, Tarihçe, HACCP, 7 - Müşterinin Temin Ettiği Ürünün Kontrolü Mevzuat, Standartlar, Tanımlar ve Tarifler, Uygulama Rehberi, 8 - Ürün Tanımı ve İzlenebilirliği Tehlike Analizi, Örnek Dokümanlar 9 - Süreç Kontrol 7 - TS EN ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemleri (BGYS) 10 - Muayene ve Deneyler Tarihçe, Tanımlar ve Tarifler, Uygulama Rehberi, 11 - Muayene, Ölçme ve Deney Teçhizatının Kontrolü Örnek Dokümanlar 12 - Muayene ve Deney Durumu 13 - Uygun Olmayan Ürünün ve Uygunsuzlukların Kontrolü 8 - Diğer Yönetim Sistemleri 14 - Düzeltici ve Önleyici Faaliyetler- Risk Yönetimi 9 - Kobilerde Yönetim Sistemi Kurulmasındaki Engeller ve 15 - Taşıma, Depolama, Ambalajlama, Muhafaza ve Sevkiyat Çözüm Önerileri 16 - Kalite Kayıtlarının Kontrolü 10 - Toplam Kalite Yönetimi 17 - Kuruluş İçi Tetkikler - EFQM Mükemmellik Modeli,- Toplam Verimli Bakım-TVB 18 - İnsan Kaynakları ve Eğitim (Total Productive Maintenance-TPM),- Z Şirket Yönetimi ve Z 19 - Satış Sonrası Hizmetler (Servis) Teorisi,- 5S Yönetim Sistemi,- Altı Sigma,- TKY Eğitim Kurum20 - İstatistik Teknikler larında ve Okullarda Uygulanabilir Mi?
2 - TS EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri (ÇYS) 11. Kaizen
- Tarihçe, Tanımlar ve Tarifler, Uygulama Rehberi, Örnek Dokümanlar 12. Ahilik 3 - İş Sağlığı Ve Güvenliği 13. Tetkik (Denetleme) hatıralarım - 6331 sayılı İSG kanunu, Tarihçe, TS ISO 45001 İş Sağlığı ve 14. Yararlanılan Kaynaklar ve Atıflar Güvenliği Yönetim Sistemleri (İSG), , Tanımlar ve Tarifler, Yönetmeliği ve Yetkilendirilmiş Kuruluşlar, TSE Belgelendirme
5 - TS EN ISO 16949 Otomotiv Kalite Yönetim Sistemleri
Uygulama Rehberi, Örnek Dokümanlar, İş Sağlığı Ve Güvenliği, Kalite Ve Çevre Yönetim Sistemlerinin Entegrasyonu 592 Sayfa, 1. Hamur, Karton Kapak, Ciltli. 70TL. Öğrencilere:50 TL. İstek:0532 416 06 55
BIOSAN STERIDET ® ÇOK AMAÇLI DEZENFEKTAN
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI BİYOSİDAL ÜRÜN RUHSATNAME No: 2020/99
CORONAVIRUS - COVID 19'a karşı etkindir
BIOSAN STERIDET® ; Çeşitli kimyasal maddeleri kullanan ve geniş bir spektrum, seçici olmayan oksitlenme reaksiyonları (oksitleyici maddeler, biyositler, organik katalizörler, yüzey etkin maddeler ve tamponlar) ile patojenlerin hayati yapılarını etkisiz kılan bir tür çok amaçlı dezenfektan tozdur. Çok sayıda virüs ( CORONAVIRUS – COVID 19 ) zararlı bakteri ve mantar türüne karşı etkindir. BIOSAN STERIDET® geniş bir uygulama yelpazesine sahiptir. Bütün canlıların yaşam alanları, Hayvan yetiştiriciliği, veteriner hastaneleri ve çiftlikler,. Hızlı etki gösterir. Yüzeyler, ekipmanlar, araçlar, hava dezenfeksiyonu, su sistemleri için mükemmeldir. Düşük sıcaklıklarda ve yüksek organik kalıntı seviyelerinde bile biyogüvenlik güvencesini sağlarlar. Diğer dezenfektanların sınırlı spektrum ve sınırlı etkinliklerine ait çözemedikleri sorunların üstesinden gelmek için formüle edilen BIOSAN STERIDET® hedef organizma üzerinde belirli bir toksikolojik etki kullanmamaktadır ve patojenleri saniyeler için öldürmektedir. Temel temizlik sonrasındaki mevcut zararlı organizmaların seviyesi büyük sorun olabilir: BIOSAN STERIDET®, ince sis spreyi veya termal sis makinesi kullanımı ile binaların, yaşam alanlarının, büyükbaş ve küçükbaş mevcudiyetinde sisleme olarak kullanılabilir. ve havanın erişilemeyen yerlerinde bile virüslere, zararlı bakterilere, mantarlara ve küflere karşı tam bir dezenfeksiyon sağlar. Aynı zamanda su sistemleri de ( su şebekeleri, su depoları v.s.) bazı zararlı virüs ve bakterileri barındırabilir. BIOSAN STERIDET®; sistemi temizler ve virüslerin, zararlı bakterilerin ve mantarların dezenfeksiyonunu sağlar, çoğalmasını engeller.
Zootecnıc Ambıt’te bulunan konumların dezenfeksiyonunda profesyonel kullanım için bakterisit ve fungisit tütsü NEO OPP ®
NEO OPP®, aktif bir içerik olarak 2-fenilfenol (ortofenilfenol) içeren bir tablet şeklindeki çevresel biyosittir (600 g ağırlığında). Birçok Patojenik mikroorganizmalara karşı etkindir. Bu fümigasyon işlemi sırasında, üretilen ısı kuru gaz formunda aktif maddenin gelişmesine izin verir. İşlem yaklaşık olarak 3 saat boyunca gazın sabit ve eşit olarak salınmasını sağlar. Gelişen gaz, fümigasyon işleminden geçen kapalı ortamın her kısmına eşit olarak yayılır. Sonuç, dumanın rengi bir işaret görevi gördüğü için derin ve kılcal olarak işlenmiş bir havadır ve bu da ortam hacminin tamamının işlendiğini doğrular. Geniş bir eylem spektrumu ile birleşen enerjik biyosidal eylem, uygulama hızı ve basitliği ve birçok materyal ile uyumsuzluğun bulunmaması NEO OPP ’yi ucuz, çok yönlü ve yüksek kaliteli bir biyosit haline getirmektedir.
Kapalı orijinal ambalajında serin, kuru, oda sıcaklığında ( 25 C0) raf ömrü 2 yıldır.
Kullanım Alanları
• Tavuk Çiftlikleri • Küçükbaş ve Büyükbaş Çiftlikleri • Endüstriyel Unlu Mamuller • Tütün Ve Çay Endüstrileri • Fındık Endüstrisi • İçecek Endüstrisi • Kuru Gıda Bakliyat Depoları • Yem Fabrikaları • Hayvancılık İşleme Tesisleri • Su Ürünleri İşletmeleri • Kesme Çiçek Ve Seracılık • Yemek Fabrikaları
• Meyve Ve Sebze İşleme Tesisleri • Gıda Depolama Alanları • Hastane, İlaç Üretim Merkezleri • Süt Endüstrileri • Toplu Yaşam Alanları * Evler - Okullar - Camiler * Restoran, Otel, Otobüs, Metro, Metrobüs, Tren * Sinema, Tiyatro Salonları * Kapalı Spor Alanları Tütsülenen aktif maddenin kaçmamasını sağlamak için gerekli etkili hacimsel hapsedilmeye izin veren hayvan yetiştirme alanlarında kullanılır. Ortamlara dair örnekler: kümesler, kuluçka makineleri, diğer çiftlikler ve hayvan teknik ortamlarında işlemler sırasında yeterli olarak kapatıldığı ve izole edildiği sürece kullanılabilir.
ECO EKOLOJİK YAŞAM SİSTEMLERİ DIŞ TİCARET LTD.ŞTİ. Ulus Mah. İsmet Paşa Cad. No: 30-B 1 Tepecik - B. Çekmece - İstanbul - Türkiye Tel: 0212 450 23 91 Faks: 0212 450 23 92 e-mail: info@ecoecolojik.com.tr www.ecoecolojik.com.tr