Deniz Endüstri Dergisi - 73. Sayı - Temmuz-Ağustos 2020

Page 39

CEM GÜRDENİZ Amiral Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu Kurucu Direktörü

Denizcileşmenin İdeolojisi Olarak Kemalizm Atatürk 1900 başında henüz Harbiye’de öğrenci iken sınıf arkadaşı Ali Fuat (Cebesoy)’a bir dal parçası ile toprak üzerine bugünkü Türkiye haritasını çizmişti. Erzurum kongresinin bittiği 8 Temmuz 1919 gecesi de sabaha karşı dava arkadaşı ve Heyet-i Temsiliye üyesi Mazhar Müfit (Kansu)’yu yanına çağırarak zaferden sonra hükümet şeklinin Cumhuriyet olacağını söylemişti. Kuracağı devletin sınırlarını 19 yaşında; yönetim şeklini 38 yaşında, ortada kurtulmuş bir vatan yokken dahi söyleyebilen bir liderdi. Hedef Akdeniz 1 Eylül 1922 sabahı tarih sahnesine coşku ile çıkan Türk Ordularına yeryüzünü titreten emrini veriyordu: “Ordular ilk Hedefiniz Akdeniz’dir.” Bu, Anadolu’nun denizlerle buluşmasına yönelik bir jeopolitik direktif; Anadolu’nun Akdeniz ve okyanuslarla olan bağlarını koparan son 11 yıla ve Sevr zincirine bir başkaldırıştı. İkinci Adam İnönü’ye göre Gazi, bu emir ile meydan muharebesinin sonucunu ifade eden hedefi değil, Akdeniz siyasetinde ve uygarlığında Türk milletinin layık olduğu yüksek mevki hedefini göstermişti. Bu emir aynı zamanda kapitülasyonlara bir başkaldırı, kabotaj hakkını sahiplenmenin de bir manifestosuydu. Denizci Türkiye ülküsü Vefatından tam bir yıl önce TBMM 5. Dönem açılışında 1 Kasım 1937’de denizcileşme direktifini aşağıdaki konuşma ile veriyordu: “Denizcilik sadece ulaştırma işi değil, iktisadi iş olarak anlaşılacak ve tersaneler, gemiler, limanlar ve iskeleler inşa edilecek, deniz sporları kulüpleri kurulacak ve korunup geliştirilecektir. Çünkü, topraklarının üç bir yanı deniz olan bir ulusun sınırını, halkının kudret ve yeteneğinin hududu çizer. En uygun coğrafi konumda ve üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye; endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri bir denizci ulus yetiştirmek yeteneğindedir. Bu yetenekten yararlanmasını bilmeliyiz. Denizciliği Türk’ün büyük ulusal ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız...”

Deniz, bağımsızlık ve özgürlük Aslında deniz bağımsızlık ve özgürlük ideolojisinin temel kaynağıydı. Göçebe Türklerin Orta Asya’dan başlayan yolculuklarında vardığı Anadolu, Akdeniz’e kısrak başı gibi uzanan son sınırdı. Bu sınırı zorlamak gerekirdi. Karada yaşayan yerleşikler alışılmışı tercih ediyor ve ona ihtiyaç duyuyordu. Çoğunluk tarımla uğraştığından doğaya bağımlıydılar. Yağmurun yağmasını, rüzgârların düzenli esmesi önemliydi. O nedenle yeniliklere kapalı ve tutucu oluyorlardı. Yeniliklere, değişime, yabancılara ve risk almaya kapalıydılar. Deniz ise tehlikeden, yenilikten, cesaretten yanaydı. Pragmatizmi, liyakati, girişimciliği ve dünyaya açılmayı gerektiriyordu. Devrimci ve girişimci ruhun kaynağı olarak deniz, tarih boyunca devam eden yaşam diyalektiğinin de sınırıydı. Bu diyalektik deniz ile kara, denizci ile köylü arasındaki ayrımdan kaynaklıydı. Türkler denizcileşmeliydi. Denizcileşme Kemalizm’in varacağı en önemli nihai varış limanlarından birisiydi. Önce Cumhuriyet Ama başlangıçta bu çok uzak bir hayaldi. Önce Cumhuriyet kurulmalı, sonra o temel üzerine laik, üniter bir ulus devlet inşa edilmeli ve bu devlet devrimlerle şekillendirilmeliydi. Esas olan Cumhuriyet’ti. Önce Cumhuriyet güçlendirilmeliydi. Devrimler ve son aşamada demokrasi onun üzerinde ilerleyebilsin. Cumhuriyet’in ve onun temeli olan vatan ortadan kalktığı bir ortamda demokrasiden zaten bahse-

39

Deniz Endüstri


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.