TURKISH LANGUAGE EDITION - Milling and Grain - issue 5 - 2022

Perendale Publishers Ltd

7 St George’s Terrace

St James’ Square, Cheltenham, Glos, GL50 3PT, United Kingdom

Tel: +44 1242 267700

Yayıncı Roger Gilbert

rogerg@perendale.co.uk

Uluslarası Pazarlam Ekibi Darren Parris darrenp@perendale.co.uk Fred Norwood

Tel: +1 405 834 2043 fredn@perendale.com

Asya Pazarlama Ekibi

Dante Feng

Tel: +886 227930286 dantef@perendale.com

Latin Amerika Pazarlama Ekibi

Clarissa Garza de Yta

Tel: +52 669 120 0140 clarissag@perendale.com

Cristina María Roldán Otero

Tel: +44 1242 267700 cristinaot@perendale.co.uk

Nijerya Pazarlama Ekibi Nathan Nwosu

Tel: +234 8132 478092 nathann@perendale.com

Mısır Pazarlama Ekibi Mohamed Baromh

Tel: +20 100 358 3839 mohamedb@perendale.com

Türkiye, Avrasya ve Orta Doğu

Pazarlama Ekibi

Mehmet Uğur Gürkaynak

Tel: +90 537 3646457 mehmetg@perendale.com

Yazı İşleri Müdürü

Joy (Jyothsna) Nelloolichalil joyn@perendale.co.uk

Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Andrew Wilkinson andreww@perendale.co.uk

Yazı İşleri Asistanı Levana Hall levanah@perendale.co.uk

Shannon Parsons shannonp@perendale.co.uk Niamh Cassidy niamhc@perendale.co.uk

Uluslararası Editörler

Dr Roberto Luis Bernardi robertob@perendale.com

Professor Wenbin Wu wenbinw@perendale.com Mehmet Ugur Gürkaynak mehmetg@perendale.com

Tasarım Müdürü James Taylor jamest@perendale.co.uk 0

Dağıtım & Etkinlikler Müdürü Tuti Tan tutit@perendale.co.uk

Geliştirme Müdürü

Antoine Tanguy antoinet@perendale.co.uk

millingandgrain.com ISSN No: 2058-5101

MAKALELER

78 PİYASALAR

John Buckley

Etkinlik, etkinlik ve daha fazla etkinlik...

Bu yazıyı yazarken, Bangkok'ta, 7-9 Eylül 2022 tarihleri arasında gerçekleşen, Impact Expo Center'da Victam-VIV'nin ortaklaşa düzenlediği etkinlikteyim.

Burada geçirdiğim zaman son derece verimli oldu. Sergilerin açılışından bir gün önce, 6 Eylül 2022'de gerçekleşen ve bir gün süren Aquatic Asia 2022 konferansı dikkate değer bir etkinlik oldu. Konferansın başarısı, Vietnam'dan gelen Dr. Loc Tran'ın ve bizim International Aquafeed dergimizin editörü olan Profesör Simon Davies'in katılımıyla garantilenmişti. Tran ve Davies, açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.

Asyalı değirmencilerimiz için ürettikleri yeniliklere bir kez daha şöyle bir göz atmak için hem GRAPAS ve AFTaN ödülü sahiplerini hem de finale kalan şirketleri yeniden incelemek ilgi çekici ve memnuniyet verici oldu.

Bu vesileyle, (İngiltere'deki Londra'dan ve Güney Doğu Değirmenciler Derneği'nden gelen bir grup değirmenciye iki günlük bilgilendirici bir tur düzenleyen) hem Hollanda merkezli PremierTech'e (üç gün süren Aqua Days 2022 semineri ve turunu düzenleyen) hem de İsviçre merkezli DSM'ye, sırasıyla gıda ve yem sektöründen gelen değirmencilere ev sahipliği yaptıkları için teşekkür etmek istiyorum. Bir sonraki sayımızda, bu anlamlı ziyaretlerle ilgili daha fazla bilgi vereceğiz.

Milling and Grain'in bu ayki sayısında, FEFAC Dairesel Yem konsepti yazımızın 2. bölümü ile bildiğimiz sularda geziyoruz. Bu bölümde, Perkin Elmer'in Küresel Pazar Müdürü Wes Shadow, tahıl ve yağlı tohumların analiz yöntemlerinin evrimini çok detaylı bir şekilde inceliyor.

Ocrim'in CEO'su Dr. Sergio Antolini'nin kaleme aldığı "Argonauta" yazısının son ve sondan bir önceki bölümü gibi düzenli olarak yayınladığımız içeriklere ek olarak, size hem kalite hem de çeşitlilik açısından en yüksek standartta içerik sunmaya devam ediyoruz. Bu ay, sırasıyla Martin Engineering ve UniTrack'in yazdığı, iş yeri güvenliği ekonomisine ve kovalı elevatörlerin verimliliğine odaklanan makalelere yer veriyoruz.

Milling and Grain ekibi önümüzdeki dört hafta boyunca Fransa'da gerçekleşecek en az iki etkinliğe katılacak. Dolayısıyla, endüstri meslektaşımız ve 12-13 Ekim 2022'de Fransa'nın ünlü Dijon şehrinde yapılacak JTIC'den sorumlu olan AEMIC'in Başkanı Olivier Duvernoy ile bir röportaj yapmanın tam zamanı.

Etkinliklerden bahsediyorken, bu ay, Fransızların her daim sevilen fuarı SPACE'in, 35. yılını 13-15 Eylül tarihlerinde Fransa'nın Rennes şehrinde gerçekleşeceğini söyleyelim. Bu ay baskıya giderken, dergimizde bu etkinliğin habercisi niteliğinde derinlemesi bir yazıya yer verdik.

Avrupa'nın önde gelen tarım bölgelerinden birinde gerçekleşecek etkinlik, uluslararası ziyaretçilere ve katılımcılara kapılarını açacak. Küresel gıda tedarik sektöründe yüksek performans, kalite ve sürdürülebilirlik peşindeki tüm hayvan yetiştiricilerine önemli bir hizmet sunuyor.

Fransa'da durum bu şekildeyken, endüstrinin uluslararası fuarı olmayı hedefleyen Mill Tech (Değirmen Makineleri Teknolojileri ve Yan Sanayi Fuarı), 15-18 Eylül, 2022 tarihlerinde İstanbul'da düzenlenecek.

SPACE'e çok benzer şekilde, Milltech'in organizatörleri, en güncel

ve en yenilikçi ürünlerini sergileyerek, kendi sektöründe çalışan, dünyanın dört bir yanındaki en önemli temsilcileri ağırlamayı dört gözle bekliyorlar.

Milling

and Grain'in yeni çalışanları

Bu ay Milling and Grain'e katılan üç yeni ekip arkadaşımıza hoş geldin demek benim için büyük bir zevk. Dergimizin yeni çalışanları, Birleşik Krallık'taki yazı işleri ekibimize katılıyor.

Ekipten birilerinin çıkması hiçbir zaman kolay olmaz, ama bu bize yeni iki üye ile birlikte ekibimizi daha da yukarı taşıma şansı verdi. Yeni çalışanlarımızı aşağıda tanıtacağız, sizlerden bizlere ve onlara, her ay yayınladığımız dergimizde ele almamız gerektiğini düşündüğünüz değirmencilik ve tahıl işlemeyle alakalı konular hakkında onlara bilgi vererek yardımcı olmanızı istiyoruz.

Ekibin başına Jyothsna Nelloolichalil (kısaca Joy) getirildi. Joy, Birleşik Krallık'ta bulunan Nottingham Trent Üniversitesi'nden Haber Gazeteciliği alanında yüksek lisans derecesine ve Hindistan'daki Tamilnadu Merkez Üniversitesi'nden (CUTN) Kimya alanında yüksek lisans derecesine sahip. Joy'un yanına onu desteklemek üzere Shannon Parsons ve Niamh Cassidy da ekibe katıldı.

Shannon'ın, Gloucestershire Üniversitesi'nden yaratıcı yazarlık alanında lisans derecesi var. Niamh ise, University of the West of England'dan film yapımcılığı alanında lisans derecesine sahip, bunun yanı sıra Niamh'ın basılı ve dijital yayıncılığa aktarılabilen sektör deneyimi bulunuyor.

Genç mezunların istihdam edilmesinin en önemli avantajı, bilgisayar ve dijital teknolojiyle tamamen iç içe olmaları, mükemmel yazım yeteneklerine ve sorgulayıcı bakış açılarına sahip olmaları. Uzmanlık alanlarımızı tahılların, yağlı tohumların, diğer tahılların ve yemlerin öğütülmesi oluştursa da, Milling and Grain'deki gibi bir gazeteci ekibi, uzmanları ve teknik gelişmeleri, neler olup bittiğini bilmek ve anlamak isteyenlerle buluşturuyor.

Aralarında uzun süredir bizimle birlikte olan üç çalışanımızın da bulunduğu yazı işleri ekibimiz, bu iş için biçilmiş kaftan ve 140. yılına giren dergimizin içeriğimizi daha da ileriye taşımak için hazır. Hazır bunu belirtmişken, indirme bağlantısını kullanarak ulaşabileceğiniz 2023 medya dosyamız da taze çıktı.

Son olarak, dikkatinizi aşağıdaki QR koduna çekmek istiyorum. Bu QR kodu kullanarak yayınladığımız diğer dergilere ve farklı dillere ulaşabilirsiniz. Ayrıca, bu kod ile MagStand abonelik sayfamıza ulaşabilirsiniz, burada uygulamaya erişiminiz için size e-posta gönderecek basılı aboneliği veya dijital aboneliği (veya her ikisi de) seçebilirsiniz. Ardından kullanıcı adınızı ve şifrenizi kullanarak, masaüstünüzden Flickread aracılığıyla güncel sürümü ve eski sürümleri içeren kitaplığa bağlanabilirsiniz!

Bunun yanı sıra, Apple Store veya Google Play hesabınız üzerinden de dergimizin dijital baskısı için aynı fiyattan abone olabilirsiniz.

Milling and Grain has a cooperative partnership with COFCOET

Annual Subscription Rates

Inside UK: UK£100

Outside: US$150/€133

More Information www.millingandgrain.com http://gfmt.blogspot.co.uk

Roger Gilbert

Joy (Jyothsna) Nelloolichalil

Shannon Parsons Niamh Cassidy

Bangkok, Tayland merkezli Maxtex Trading Group'un Başkanı ve CEO'su Tripop Boonmuan, Milling and Grain dergisine konuştu. Boonmuan, pişirme amaçlı un sağlamak adına, esmer pirinci, daha geleneksel olan kuru öğütme işlemlerine rakip sayılabilecek olan yaş öğütmeden geçirmenin ne kadar değerli olduğundan bahsetti. Yaş pirinç öğütme, Boonmuan'ın şirketindeki modern öğütme teknolojilerini kullanan ve ‘sağlıklı yaşam’ ürünlerine yönelik tüketici talebini karşılamaya odaklanan pirinç unu öğütme platformunun temelini oluşturuyor. Saf su kullanımına, kurutma işleminde mikrofiltrasyon işlemlerine ve atık suyu en aza indirmek için geri besleme yapılmasına dayanan bu yenilikçi işlem küçük ölçeklidir, saatte 75 ila 250 kilogram arası birimler sunar, ama bozulmadan 24 aylık raf ömrüne sahip pişirme amaçlı beyaz, glütensiz bir un sağlar. Bu teknoloji, bu yıl Eylül ayının başlarında Bangkok, Tayland'da düzenlenen Victam Asia 2022'de sergilendi. Videonun tamamına ana sayfamızdan ya da MAGTV üzerinden ulaşabilirsiniz.

Aynı yerde gerçekleştirilen VIV Hayvan Sağlığı ve Beslenmesi ve Victam Asia 2022 fuarlarına dair eksiksiz bir şekilde hazırlanan rapor, Perendale Publishers ve iki etkinlik organizatörü tarafından ortaklaşa düzenlenen dört konferansın raporlarıyla birlikte Ekim sayımızda yayınlanacak.

Watch the interview at

See more videos from all aspects of the industry at millingandgrain.com/videos

Siz de bu arada Global Miller'ın 2022, Eylül ayı yazısına hoş geldiniz, bu ay değirmencilikle ilgili her şeye göz atacağız.

Evet, daha fazla uzatmadan, Eylül'ün Kuzey Yarımküre'deki çiftçilik için ne anlama geldiğinden bahsederek başlayalım.

Yaz mevsimi doruk noktasına ulaşırken, çiftliklerdeki çalışmaların önemli bir bölümü çeşitli mahsullerin hasat edilmesine ayrılıyor Sonbaharın başındayken, çiçekler ve ağaçlar değişirken bizler de altın rengi, kırmızı ve kahverengi renklerinden oluşan bir çevreyle karşı karşıya kalıyoruz.

Bu zamanlarda, çiftçiler yeniden pullukla tarla sürmeye ve toprağı işlemeye başlayacaklar, ekim ise, kuş buğdayı, kolza tohumu ve arpa mahsullerinde yapılacak. Yulaf mahsulünün en güzel zamanı, altın rengine dönmeye başladığında yaşanır.

Bu gerçekleştiğinde, hasatın başlama zamanı gelir ve mahsulün nem seviyesi hasattan önce nem ölçülür. Yaklaşık yüzde 15'lik bir nem seviyesi idealdir.

Su miktarı, kuru ağırlığın başlangıç ağırlığından çıkarılmasıyla belirlenir. Nem içeriği ise daha sonra raporlama yöntemine bağlı olarak su miktarının kuru ağırlığa veya toplam ağırlığa bölünmesiyle hesaplanır.

Bunun için nem ölçer kullanmak muhtemelen en hızlı yöntemdir. "Kabuğu olan bir yulaf, kabukludur." Kabuklu kelimesi, özellikle yulaflar için kullanılan eski bir İskoç kelimesidir. Bununla birlikte, bu kelime artık dış kabuğunu veya gövdesini çıkarmak için minimum düzeyde işlenmiş herhangi bir tahıl tanesi için kullanılabilir.

Yulaf mükemmel bir lifli kök yapıya sahip ve filizlenmeden önce köklenmeye arpadan daha fazla enerji harcar. Bu nedenle, ekimi için iyi bir toprak yapısıyla başlamak çok önemlidir. Yulaf ayrıca erken dönemde soğuğa çoğu bahar mahsulünden daha dayanıklıdır.

Çiftçilik konusundan devam edersek, Fransızların her daim sevilen fuarı SPACE, 35. yılını bu sene 13-15 Eylül tarihlerinde Fransa'nın Rennes şehrinde gerçekleşecek.

Avrupa'nın önde gelen tarım bölgelerinden birinde gerçekleşecek etkinlik, uluslararası ziyaretçilere ve katılımcılara kapılarını açacak. Küresel gıda tedarik sektöründe yüksek performans, kalite ve sürdürülebilirlik peşindeki tüm hayvan yetiştiricilerine önemli bir hizmet sunuyor.

Fransa'da durum bu şekildeyken, endüstrinin uluslararası fuarı olmayı hedefleyen Mill Tech (Değirmen Makineleri Teknolojileri ve Yan Sanayi Fuarı), 15-18 Eylül, 2022 tarihlerinde İstanbul'da düzenlenecek.

SPACE'e çok benzer şekilde, Milltech'in organizatörleri, en güncel ve en yenilikçi ürünlerini sergileyerek, kendi sektöründe çalışan, dünyanın dört bir yanındaki en önemli temsilcileri ağırlamayı dört gözle bekliyorlar.

Geçtiğimiz yedi yıl boyunca meslektaşımız ve arkadaşımız Peter Parker ile birlikte çalışmaktan büyük bir onur duyduk. Parker, 2020'den beri Yeni Zelanda'dan Genel Yayın Müdürümüz olarak görev yapıyordu.

Bu vesileyle, kendisine ve ailesine yeni girişiminde başarılar dilemek isterim, el attığı her işin altından başarıyla kalkacağından, yeni işindeki görevlerini de sabırla yerine getireceğinden ve yeni iş yerinin onun varlığıyla daha da zenginleşeceğine eminiz.

Whakangā pai Peter!

Satake

Ortadoğu'da yeni ofisinin açıldığını duyurdu

Bahreyn Krallığı, Manama'da ofisinin açıldığını duyuran Satake, satışlarını daha da arttırmayı hedefliyor. Böylelikle, şirket en yeni çözümlerini MENA Bölgesi'ndeki müşterilerine sunabilecek. "Önümüzdeki birkaç yıl içinde bölgede planlanan yeni projeler ile, Satake ve şirketin özel acenteler ve destek personelinden oluşan ekibi, Orta Doğu'daki müşterilerin ihtiyaç duydukları hizmeti ve desteği zamanında almalarını sağlayacak" diyor, Satake'in Bölge Satış Müdürü Gary Falk.

Erken mısır hasadına yakalanmayın

Bu büyüme mevsiminde yaşanan sıcak ve kurak koşullar, mısır hasat tarihlerini ciddi derecede erkene çekecek ve bazı durumlarda verimi de etkileyecektir.

Wynnstay'in Mahsul Koruma Müdürü Dr. Simon Pope, çiftçilere, normalden daha erken olgunlaşma olmaması için Ağustos ayının sonundan itibaren mahsullerinin olgunluğunu kontrol etmelerini öneriyor.

Pope şöyle diyor: ”Mısır için hasat tarihi, mahsulün elverişli veya daha az elverişli bir alanda yetiştirilip yetiştirilmediğine bağlı olarak ülke genelinde her zaman değişir ve FAO sayısı da bu noktada etkili olur.

Bu sezonda yaşanan sert hava şartları, mahsullerin normalde beklenenden daha erken olgunlaşmasına neden olabilir, bu yüzden hasat tarihlerine de buna uygun olarak muhtemelen öne çekilecek.

Bir mısır çeşidinin FAO sayısı, olgunluğa ulaşmak için toplaması gereken ısı birimlerinin sayısıyla alakalıdır. Bu büyüme sezonunda yaşanan olağanüstü sıcaklıklar düşünüldüğünde, özellikle daha düşük FAO sayısına sahip erken mısır çeşitleri için olağan dışı derecede erken bir hasat beklemeliyiz.”

Pope, olgunluk aşamasını değerlendirmek için mahsullerin düzenli olarak kontrol edilmesini ve gerekirse hasatın öne getirilmesi için yüklenicilerle konuşulmasını öneriyor.

"Mısır hasadının erken olma ihtimali ciddi bir ihtimal olsa da, yetiştirme koşullarının verim üzerindeki etkisi daha değişkendir.

Mısır sıcak havayı sever, ancak aynı zamanda nemin de yeterli olması gerekir.

Bu yıl yağış olmaması, bazı mahsulleri olumsuz etkiledi, hatta birkaçının aşırı kuraklık stresinden muzdarip olduğuna dair belirtiler var.

Dedikleri gibi, mısırın 4 Temmuz'a kadar diz boyu olmasını beklemeliyiz, ancak bu yıl Ağustos ayının başında bile bazı mahsuller diz boyuna ulaşamamıştı. Ve bu mahsullerin çoğunun yaprakları içe doğru sıkı bir şekilde kıvrılmıştı ki bu kuraklık stresinin bir göstergesidir. Ne yazık ki, bu mahsullerde riskli bir verim potansiyeli olması muhtemeldir.

Bununla birlikte, diğer yanda, erken dönemde iyi bir canlılık sergileyen ve bitkinin toprağın yüzey katmanlarındaki nemsizlikle başa çıkmalarını sağlayan yeterli, daha derin kök sistemi oluşturabilen birçok mahsul de bulunuyor. Bu mahsuller bu yıl güneş ile birlikte serpildi.”

Elverişli hava koşullarının yaşandığı bir sezonda, mısır bitkisi belli bir dereceye kadar bazı sorunların üstesinden gelebiliyor. Bununla birlikte, Dr. Pope, büyüme koşulları daha zorlu olduğunda, düşük pH, yetersiz beslenme ile ilgili sorunların olduğu veya sıkıştırmanın yeterli yapılmadığı yerler hemen belli olur. Bunlar, daha sonra mahsulden elde edilen sonucun en belirleyici unsurları olur.

”Kök gelişimini engelleyecek nitelikteki toprak şartlarıyla veya mahsul beslenmesiyle ilgili tarımsal sorunlar nedeniyle, bitkiler ihtiyaç duyduğunda topraktaki neme daha az düzeyde erişim sağlar.

Kökler normal şekilde gelişmediğinde, bitki köklerinin gelişmesini ve büyümesini sağlamak için ihtiyaç duyduğu nem ve besinleri alamaz. Bu, kısır bir döngü hâline gelir. Güçlü, sağlıklı, iyi gelişmiş bir kök sistemi olmadan, koşullar zorlaştığında bitki sıkıntı yaşar.

Bu yıl, hasatta istenilen sonuçları elde etmek için mahsulün oluşumu sırasında detaylara dikkat etmenin ne kadar önemli olduğunu gösteren bir yıl oldu." diyor, Pope.

Purina sürdürülebilir tarım programına katıldı

Evcil hayvan bakımı şirketi Nestlé Purina, Primient'in sürdürülebilir tarım programına katıldı, böylece şirket ABD'de yetiştirilen 200 bin dönümlük mısıra sponsor olacak.

Primient'in sürdürülebilir tarım programı Purina'nın net sıfır yolculuğunu destekliyor, Purina bu yolculuğuyla kendi tesisleri dışında da çevresel ayak izinin daha fazla görünür olmasını sağlamayı hedefliyor. Bunu gerçekleştirmek istediği yerlere, kayıtlı çiftliklerin yürüttükleri uygulamalar ve sürdürülebilir şekilde büyüyen mısırın etkisini özetleyen raporlar da dâhil.

Nestlé Purina'da sürdürülebilir kaynak kullanımından sorumlu Başkan Yardımcısı Jack Scott şunları söylüyor: ”Purina olarak ülke genelinde tarımsal girişimlerimizi desteklemeye devam ederken çiftçilerin sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarını da teşvik etmekten gurur duyuyoruz.

Primient ve Truterra gibi saygın kuruluşlarla gerçekleştirdiğimiz ortaklıklar, her yıl 51 milyon köpeği ve 66 milyon kediyi beslemek için hayati öneme sahip sürdürülebilir içeriklerin tedarikini destekliyor ve korumayı teşvik ediyor.”

ABD'nin Ortabatı eyaletlerinde ilk yılında 310 bin dönümlük mısırla başlayan program, şu anda yaklaşık 1,5 milyon dönümlük mısıra ulaştı ve Amerika'nın en büyük çiftçi kooperatiflerinden biri olan Land O’ Lakes'in sürdürülebilir çözümler sunan işletmesi Truterra ile ortaklaşa bir şekilde gerçekleştiriliyor.

Truterra, yıl boyunca tarımsal uygulamalarının etkisini hedefleme ve ölçme konusunda yetiştiricileri desteklemek için ve kaynak kullanımı konusunda bilinçli kararlar vermeleri ve büyüme sezonu boyunca ürün ve toprak sağlığını izlemeleri için en güncel teknolojileri kullanıyor.

Küresel Sürdürülebilirlik Müdürü Laura Kowalski: ”Karşılıklı sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için Purina ile bir ortaklık kurmaktan heyecan duyuyoruz. Çiftlik düzeyinde ölçülebilir bir etki yaratmaya kararlıyız, bu da değer zinciri boyunca sürdürülebilir tarım uygulamalarının artırılmasını destekleyecek. Bu ortaklık, ilkelerimizi hayata geçirdiğimizin harika bir örneği.

Sürdürülebilir tarımın ölçeklendirilmesi için gerçekten birçok ortak gerekiyor. Bunun için, çiftçiler ve güvenilir danışmanları ve tarım perakendecilerinin yanı sıra Primient ve Nestlé Purina gibi kararlı değer zinciri ortaklarının beraber çalışması şart." diyor, Truterra'nın Başkanı Jason Weller.

“Truterra, sürdürülebilir tahıl üretimi üzerinde bir etki yaratmak için bu paydaşlarla birlikte çalışmaktan onur duyuyor.”

Mondi ambalaj tesislerinin kapasitesini genişletmek amacıyla bir yatırım gerçekleştirdi

Sürdürülebilir ambalajda büyümeyi hızlandırmayı hedefleyen 1 milyar euro (991,4 milyon ABD doları) tutarındaki yatırım programı kapsamında, Mondi Avrupa'daki üç Consumer Flexibles ambalaj tesisine yaklaşık 65 milyon euro (64,4 milyon ABD doları) değerinde bir yatırım yapıyor. Şirket, böylece sürdürülebilir ambalaj çözümlerinde artan müşterini talebini karşılamayı amaçlıyor.

Mondi'nin Avusturya, Korneuburg'daki ambalaj fabrikasında çalışmalar çoktan başladı, hem üretim alanı genişletiliyor hem de yeni, en son teknoloji makineler ve ekipmanlar kuruluyor. Bu sayede, kapasite artacak ve şirketin ıslak evcil hayvan mamaları için hazır, otoklavlanabilir, dik durabilen torbalarda piyasa lideri olarak sürdürdüğü konum daha da güçlenecek.

Şirket ayrıca, evcil hayvan maması için sunduğu sürdürülebilir hazır çözümlerinin üretim kapasitesini artırmak için Almanya’daki Mondi Halle ve Mondi Steinfeld’deki fabrikalarında gelişmiş makinelere yatırım yapıyor. Bu doğrultuda şirketin hedefinde, bu alanda büyümeyi daha da arttırmak ve geri dönüştürülemeyen ambalajlardan mono malzemeden, geri dönüştürülebilir, dik durabilen torbalar ve kâğıt bazlı hazır poşetler gibi daha sürdürülebilir seçeneklere geçişlerinde müşterilere destek olmak var.

“Müşterilerimizin yenilikçi, faal bir ortağı olmaktan gurur duyuyoruz. Bu yatırımla, özellikle evcil hayvan yem endüstrisinde sürdürülebilir olarak tasarlanan ambalaj çözümleri konusunda öncü olmaya devam edeceğiz." diyor, Mondi'nin Consumer Flexibles ürünlerinden sorumlu Operasyon Direktörü Dirk Gabriel. “Bu yatırım aynı zamanda iklim konusunda harekete geçen yetkilendirilmiş insanlar tarafından yaratılan döngüsel odaklı çözümlere odaklanan Mondi Eylem Planı 2030 sürdürülebilirlik çerçevemizi de destekliyor."

Geçtiğimiz günlerde, Mondi polipropilen esaslı mono malzemeden ürettikleri geri dönüştürülebilir ambalajları için İsviçre Ambalaj Ödülü'nü kazandı. Diğer şirketler de Mondi'yi takip ediyor. Evcil hayvan maması sektöründe sürdürülebilirliği daha da geliştirmek adına ambalaj meselesinin ele alınması gerektiğinin bilincinde olan Purina, kısa süre önce, geri dönüştürülecek şekilde tasarladığı evcil hayvan maması ambalajlarını piyasaya sürdü. Gabriel son olarak şunları söylüyor: "Bu projelerle üretim ağımızı birbirine bağlarken operasyonel verimliliği artırıyor ve kendi enerji tüketimimizi azaltıyoruz.”

Tahıl işleme tesisi için işbirliği

McArthur Agriculture bünyesi altında olan d.m.i. Mechanical Engineers ile yakın bir işbirliği içerisinde çalışan BDC Systems, Bonnington Mains Çiftlikleri'nde kışlık buğday, kolza tohumu ve kışlık arpa gibi mahsullerin ekili olduğu büyük bir ekilebilir alanda çiftçilik yapan Alistair Robertson'a geçen yılın hasadını rekor sürede bitirmesi konusunda yardımcı oldular.

Robertson durumu şu sözlerle anlatıyor: "Kurutucumuz ölmek üzereydi, kapasite artışıyla baş edemiyordu ve artık eskimiş bir sisteme aitti.

Tahılları depoya veya satış için kamyona gitmeden önce birkaç kez işlemek zorunda kalıyorduk. Islak tahılları başka alanlara döküyorduk, sonra kurutucuya taşıyor ve ardından da kurutucudan alıp diğer hangarlara götürüyorduk. Bunları yapmak son derece zaman alıcıydı ve maliyetli bir işçilik gerektiriyordu."

Robertson, BDC Systems, John Wilson ve d.m.i'den George Brown'dan "işte bu" diyebileceği yeni bir tahıl

işleme tesisi tasarlamalarını ve inşa etmeleri istedi. "BDC ve d.m.i., ihtiyacımız olanı tam anlamıyla üretebilecek yeni bir işleme tesisi yarattı, üstelik 2021 hasatı için faaliyete geçer hâle getirildi." diyor, Robertson. Tesisin tasarımı onaylandıktan sonra, yeni tesis, Alistair Thorburn'un yönetimindeki Thorburn Group tarafından inşa edildi, gerekli elektrik işleri ise Bonnyrigg'den John Noble tarafından yapıldı. Her ikisi de yeni tesisin yapımında yer alan ekibin güvenilir üyeleriydi.

Tahıl artık fabrikaya 14m Skandia I-hatlı 60tph'lik bir yiv girişi ile alınıyor, daha sonra Zanin marka bir döner temizleyici geçmeden önce Aagaard marka aspiratör ön temizleyicisine iletiliyor. Çöpler ve elek artıkları bir toz haznesine aktarılıyor.

Temizlendikten sonra, tahıllar bir turbo cleans toz emme sistemi ile donatılmış Svegma marka bir sürekli akışlı kurutucuya ve bu kurutucudan dışarı taşınır, bu süreç üç adet Skandia l-hatlı bantlı ve kovalı elevatör ve beş adet Skandia I-hatlı zincir ve uçuş konveyörü ile gerçekleştirilir.

Bu tesis, tahılın işlenme şekillerine dair seçeneklere sahip olacak şekilde tasarlandı. Örneğin, tahıllar döner temizleyiciye girmeyip doğrudan kurutucuya gidebiliyor ya da ön temizlemeden sonra doğrudan depoya.

İskoçya'da hasadın ıslak geçmesi nedeniyle, Robertson, tahılın nem içeriğini Svegma kurutucusuna girerken ve çıkarken sürekli olarak izleyebilmek için BDC Systems'ın Nem İzleme Sistemini (MMS) kurdu. MMS, kurutucuya girmeden önce tahıldan bir numunenin alındığı ıslak tahılın alındığı elevatörün üstüne yerleştirilir ve tahıl kurutucudan çıktıktan sonra da bir numune daha alınır.

Tüm tesisi BDC Systems'e ait PLC kontrol paneli ile akıllı bir telefon veya tablet üzerinden uzaktan kontrol etmek mümkün, bu da sürekli tesiste bulunma zorunluluğu da ortadan kaldırıyor.

MMS, nem içeriğinin önceden tanımlanmış maksimum ve minimum seviyelerin üstüne çıkması veya altına düşmesi durumunda mesaj veya e-posta şeklinde uyarı göndermek üzere önceden yapılandırılabiliyor, böylece gerekli ayarlamalar uzaktan yapılabilir ve istenen seviyelere göre düzenlenebilir.

Tahıl kurutucusunu uzaktan ayarlayabilme imkânı, kurutucunun doğru nem içeriğini korumayacak şekilde optimize edildiği ve artan enerji maliyetini azalttığı anlamına gelir.

Robertson şunları da ekliyor: ”Geçen yıl yeni tesisimizi kullanmayı tam olarak öğrenmemiş olmamıza rağmen, hasat çok daha kolay, hızlı ve daha verimli ve üretken geçti. Artan mahsulün altından başarıyla kalktık ve eskiye kıyasla hasat süresini bir hafta kadar kısalttı."

Son hasat oldukça kuru geçti, ancak ıslak hava koşullarında yeni tesisimizin ne kadar kullanışlı olabileceğini görebiliyorum" diye bitiriyor sözlerini.

J

Leominster

MILLING'ın 23 Aralık 1899 tarihli sayısında, Pinsley'deki değirmenlerin onları en çok saygıya değer endüstrilerden biri olarak gören kasabası kadar eski bir geçmişe sahip olduğu söylenmiş. (Lemster olarak telaffuz edilen)

Leominster kasabası adını MS 638'den beri var olan bir manastırdan alır.

Mercia Kralı tarafından kurulan manastır, 1125 yılında Berkshire, Reading'deki Benedictine Manastırı'nın bir hücresi hâline geldi. Leominster, Shrewsbury ve Gloucester arasında bulunuyor ve sınırları boyunca Lugg, Arrow ve Pinsley isimli üç nehir uzanıyor, değirmen de burada kuruluydu.

Değirmen, 1744 ile 1748 yılları arasında bir zamana kadar mısır değirmeni olarak devam etmişti, daha sonra burayı bir pamuk fabrikası olarak başarıyla işleten Daniel Bourn'un mülkiyetine geçti. 1754'te yangın nedeniyle harap olan bina, ilk işlevi olan mısır değirmeni olarak işletilmek

üzere tekrar inşa edildi.

Değirmenin Great Western Railway ve London and Northwestern Railway şirketlerine ait ortak bir demir yolu hattı vardı. Resimde görüldüğü gibi, değirmene giden bir demir yolu hattı mevcuttu, ama 1899'da bu hat kullanılmıyordu. Çünkü demir yolu şirketlerinin hattın kullanımı için kiralama ücretine yaptıkları zam, tahılı sadece 90 metre uzaklıktaki yük istasyonundan taşıma maliyetinden çok daha fazlaydı.

Worcester'a giden bir Great Western hattı ve yakındaki Kington'a giden bir hat vardı. Yani, Leominster'dan kuzeye, güneye, doğuya ve batıya giden hatlar vardı, bu da burayı zengin bir tarım bölgesinden dağıtım ve toplama yapmak için iyi bir merkez yapıyordu.

İyi bir işletme yolunda

Pinsley Değirmenleri'ndeki bir şelalenin, keşişler tarafından yapılmış yapay bir şelale olduğu tahmin ediliyordu, çünkü çıkış kanalı kısmen, muhtemelen manastırın bir bölümünü oluşturan büyük taşlardan meydana geliyordu. Değirmenin birinci katına kadar olan temelleri, kaba yontulmuş taştan yapılmıştı, bunlar çıkış kanalındaki taşlarla aynılarıydı ve 500 yıl önce orada

Yazan: Mildred Cookson, Mills Archive, İngiltere

Cooke'un Pinsley Değirmenleri,

Mills Archive'daki geçmişe ait degirmencilik dergileri

Pinsley Flour Mills, Leominster

Armfield Roller Mill

bulunan bir değirmenin kanıtı olarak görülebilirdi.

Jos Cooke, değirmenleri 1892'de, eski sahibi Edwin Blundell'den devraldı. Cooke, Blundell için 30 yıl kadar çalışmıştı. O zamanki değirmende dört çift değirmen taşı vardı, bir breastshot (ortadan su alarak çalışan) su çarkıyla çalıştırılıyordu. Cooke ve Cooke'un oğulları bir süredir boşta duran değirmeni devraldılar, hemen iyi bir hâle getirmek için çalışmaya başladılar.

İlk iş, bir silindir tesisi kurmaktı. En çok tercih edilen sistem, büyük ortağı Cooke'un eski bir arkadaşı olan Jos J. Armfield'ın geliştirdiği sistemdi. Değirmen ilk hâlinde saatte üç çuvallık bir sistemle çalışıyordu, Armfield'ın önünde, böylesine küçük bir alana daha kullanışlı bir tesis kurmak gibi epey zorlu bir iş vardı.

Yine de bunun üstesinden geldi, hatta operatörlerin erişimini bile kolaylaştırdı. Vals hattı, hayvan yemi değirmenindeki tozu valslerden uzak tutan bir cam bölme ile çevriliydi.

Başarılı bir sevkiyat

Armfield'ın yeni patentli çift değirmenlerinden beş tanesi kullanıldı, hepsi 45cm'e 15cm kayış tahrikliydi. Bunlardan ikisi kırma valsleri, üçü de altı adet öğütme valsi içindi. Birinci ve ikinci kırma valsleri Armfield'in çift döner eleği üzerinde sürülüyordu, üçüncü kırma valsi ise bir makara üzerindeydi ve dördüncüsü de, Armfield marka bir santrifüje sahipti. Bu şekilde, mutlu bir sevkiyat garantileniyordu.

İlk üç kırma valsinden geçen ürün, üç yapraklı bir makaraya gidiyordu, ardından da Armfield patentli, iki adet çiftli, 200 cm'e 50 cm'lik sasöre gönderiliyordu. Altı adet santrifüj ise altı düz öğütme valsiyle çalışıyordu ve bunların öğütülmüş irmiği ve middlings'leri kar gibi bembeyaz bir una dönüştürdüğü iddia ediliyordu.

Armfield's System Roller Flour Plants

Armfield's standard centrifugal price from £15

Sadece pazarları tatil

Değirmenin hayvan yemi bölümünde, kayış tarafından tahrik edilen iki çift Peak marka değirmen taşı vardı, bu kayış ayrıca yulaf valsleri ve fasulye ayırıcılarını da çalıştırıyordu. Değirmen taşlarının pazar günleri hariç hiç durmadan çalıştığı söyleniyordu.

Değirmen gücünü, gerektiğinde bir gaz motorunun desteklediği Armfield marka bir türbinden alıyordu. Bu türbin Armfield'ın en yeni tasarımlarından biriydi, türbine en yüksek verimi yarım viteste veren ve yarım viteste neredeyse tam vitesteymiş kadar yüksek bir verim veren ikili tekerleklere sahip "British Empire" isimli bir türbindi.

O zamanlar, bu türbinlerin çoğu ülke genelinde değirmenlere kuruluyordu, bu da ne kadar değerli olduklarını gösteriyor.

Değirmen yeniden inşa edilip ilk işlevi olan bir mısır değirmenine dönüştürüldü ve ikinci Dünya Savaşı'na kadar kullanıldı. 2014 yılında yıkılmadan önce, 2010-2013 yılları arasında birkaç kez tahrip edildi ve yakıldı.

www.millsarchive.org

Types of British Empire Turbines

by

Mısır küresel şokların etkilerine dayanmaya devam ediyor

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden kaynaklanan, buğday piyasalarında devam eden sıkıntılar, tahmin edilebileceği gibi, küresel olarak Mısır'ın kendi buğday sorununa dikkat çekiyor. Yüksek miktarda uluslararası buğday tedarik edildiği ve harcanan para düşünüldüğünde, Mısır istikrarlı bir şekilde ve önemli bir farkla dünyanın en büyük ithalatçısı konumunda.

Mısır'ın buğday sorununa ilişkin daha adil ve eksiksiz bir değerlendirme yapmak için, şunları da dikkate almamız gerekir:

Mısır hükûmeti, buğday arzındaki riskleri, esas olarak fiyat risklerine değil, miktar risklerine odaklanarak düşürdü. Yerli tarım sektörüne yapılan yatırımlar nihayet buğday arzının bazı unsurlarını modernleştirdi, ama gelecekteki riskleri ele almak ve iç talebi azaltmak için daha fazla iyileştirmeye ihtiyaç var.

Hükûmetin bütçesi nakit transferlere aktarılmaya ve gıda sübvansiyonlarından uzaklaştırılmaya devam edildiğinde, insan sermayesi stoku, ekonomik verimlilik ve sosyal adalet açısından büyük kazançlar sağlanacak.

Buğday arzı konusundaki riskler

Mısır, küresel dış şokların etkilerini atlatmada başarılı bir performans göstermeye devam ediyor.

Ülke ayrıca, küresel krizlerin ardından toparlanma ve ekonomik açıdan ciddi şekilde büyüme konusunda da etkileyici bir başarı elde ediyor. Ancak, Covid-19 pandemisi ve Rusya'nın Ukrayna işgali, Mısır'ın buğday tedarikine yönelik riskleri artıran piyasa dalgalanmaları yaratmaya devam ediyor.

Ürün miktarıyla ilgili risklerine karşın Mısır hükûmeti buğday tedarikçilerini de çeşitlendirdi.

Bir önceki mali yılın sonundan önce, Mısır Genel Mal Tedarik İdaresi, 2012 yılından bu yana tek seferde yapılan en büyük alımın yapıldığını duyurdu, bu alım Fransız, Romen ve Bulgar buğdayını içeriyordu. Mısır, yasağa rağmen Hindistan'dan stok alma konusunda muaf.

Rus ve Ukrayna buğdayı ise, tarihsel olarak Mısır'ın ithal buğday arzının dörtte üçünden fazlasını oluşturuyor.

Son ithalatlarda Rus buğdayı da ithal edildi; ancak, Ukrayna buğdayı Mısır limanlarına geç teslim edilmeye devam ediyor. Bu iki ülke normalde dünya buğdayının dörtte birinden fazlasını tedarik ediyor.

Bu büyük buğday alımında arzı artırmak için son zamanlarda uygulanan küçük bir fiyat düşüşünden yararlanıldıysa da, Mısır halen ciddi fiyat riskleriyle karşı karşıya. Buğday miktarıyla ilgili riskler, Covid-19 pandemisi ve Rus işgalinden büyük oranda etkilenmiş olsa da, fiyat riskleri genellikle daha geniş kapsamlı bir konu.

Gıda fiyatları değişken ve yüksek, muhtemelen en azından bir veya iki yıl boyunca da böyle kalacak. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali gerçekleştikten sonraki birinci hafta, buğday fiyatı 14 yılın en yüksek seviyesine ulaştı ve sonra da yeni rekorlar kırmaya devam etti. Örnek vermek gerekirse, buğday fiyatlarının uluslararası göstergesi, Rus işgalinden bu yana yüzde 50 oranında arttı. Girdi kıtlığı ve mahsul döngüsündeki aksaklıklar nedeniyle, fiyat riskleri, Rus işgali piyasadaki ani dalgalanmalarını sona erdirdikten sonra bile devam edecek.

Dünya Bankası, FAO ve IFAD tarafından ortaklaşa yayınlanan 2009 tarihli bir rapora göre, eski tahminler baz alınarak, Mısır modern finansal araçlar kullansaydı, 2008 yılındaki küresel mali krizden sonra gıda fiyatlarında meydana gelen tarihi yükselişin ardından 2,75 milyar ABD doları tutarındaki buğday ithalat faturasından 600 milyon ABD doları kadar tasarruf edebilirdi. Mevcut fiyatlar ve oynaklık o zamankinden daha yüksek.

Mısır hükûmeti, döviz rezervleri ve döviz kuru dengesi aracılığıyla makroekonomik istikrara odaklanarak fiyat riskini azaltmak için çalışırken, uluslararası piyasa oynaklığına maruziyetini doğrudan azaltmak için fazla da bir şey yapmıyor.

Bu sırada Mısır, tahıl silolarına yaptığı yatırımlarla yerli üretime olan bağımlılığını ve etkinlik kazancını artırmayı hedeflemeye devam ediyor.

Hükûmetin yaptığı duyuruya göre, bu yılki yerli üretimin yıllık bazda yüzde 10'un üzerinde bir artış göstermesi bekleniyor. Hasat sonrası eski açık hava konteyner sisteminden kaynaklanan kayıpları azaltmak için, modern ve dijital olarak izlenen tahıl depolaması kurmak amacıyla önemli yatırımlar yapılmaya devam ediliyor.

Sonunda 2015 yılında, Mısır şu anda iki milyondan fazla haneyi destekleyen, yoksul ve yaşlıların bulunduğu haneler ile engelli kişilerle yaşayan haneler için iki farklı maddi yardım programı başlattı. Mısır'ın maddi yardım programlarının etkisini titizlikle inceleyen ideal değerlendirmelere göre, ülke bu ilk uygulamasında çok iyi bir iş çıkardı.

Maddi yardım programlarını genişletirken Mısır, dikkate alınması gereken mühim konuları iyi tanımlayan araştırmalardan da faydalanacak. Mevcut yoksulluğun azaltılması ve artan gıda fiyatları ile enflasyonla sosyal istikrarın sağlanması şüphesiz önem arz ediyor. Covid-19 pandemisi ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, Mısır'ın ihtiyaç duyduğu yenilikleri geciktirdi ve Mısır'ın buğday konusunda yaşadığını sıkıntılara yenilerini kattı.

Yaşanan son büyük küresel gıda krizinden bu yana, Mısır hükûmeti buğday arzındaki riskleri azaltmak adına etkili önlemler aldı.

Dr Mahmoud Riyad, Secretary-General, Egyptian Milling Association, Egypt

Yeni bir buğday çeşidi ile yapılan pilot çalışmada Etiyopyalı çiftçilerin elde ettiği verim arttı

2021'de Uluslararası Mısır ve Buğday Geliştirme Merkezi (CIMMYT), ‘Etiyopya'daki Sulu Ovalar için Buğday Teknolojilerinin Uyarlanması, Gösterimi ve Pilot Uygulaması’ (ADAPTBuğday) adlı bir proje başlattı.

Neredeyse yarısı kadın olan ve küçük toprak sahibi 83 çiftçinin bulunduğu Melke Yegna Tesfa Derneği isimli topluluktan sekiz çiftçi seçildi. Projenin başlangıcından bu yana bir yıl geçti ve elde edilen sonuçlar son derece olumlu.

Proje katılımcılarına, küçük arazilerine ekmeleri için Kingbird tohumu adı verilen yeni bir buğday çeşidi verildi. Projeden aldıkları destekle katılımcılar, akıllı toprak yönetimi, su yönetimi, bitki koruma, agromatik paketler hakkında öneriler aldı ve kapasite geliştirme konusunda da bilgi edindi.

“Verilen buğday çeşidinden ve projeden aldığımız destekten gayet memnunum. Hayatım boyunca kadın bir çiftçi olarak büyük bir maddi kazanç elde edeceğim."

diyor, projedeki kadın çiftçilerden biri olan Agere Worku. Altı hektarlık bir arazi hazır hâle getirildi ve 1,1 ton Kingbird tohumu ekildi. Kingbird tohumunun yanı sıra, Danda'a gibi başka tohum çeşitleri de ekildi ve verim ile birlikte kalite, olgunluk ve hastalık toleransı açısından inanılmaz derecede belirgin bir fark elde edildi.

2018'te Etiyopya Hükûmeti, 2023 yılına kadar buğday açısından kendi kendine yeten bir ülke olmayı hedeflediklerini açıklamıştı. CIMMYT'nin yardımıyla çiftçiler, Etiyopya'daki eski buğday çeşitlerini Kingbird tohumu gibi daha iyi ve daha yeni buğday çeşitleriyle değiştirmeye çalışıyorlar.

"0,75 hektarda 3,7 ton ürün ürettim. İlginç olan, bu verimden yaklaşık 132.000 Etiyopya Birr'i (2500 ABD doları) kazanmam. Köyde yaşayan annem için yeni bir ev inşa etmeyi planlıyorum, o da bana bunun için dua edecektir." diyor, Oromia, Jeju bölgesinde yaşayan bir çiftçi olan Buzayehu Getahun.

Karadeniz Tahıl Girişimi ile Ukrayna tahıl ihracatı bir milyon tonu aştı

BM Koordinatörü Amir Abdulla'nın açıklamasına göre, Karadeniz tahıl girişimi kapsamında şu ana kadar Ukrayna limanlarından bir milyon tondan fazla tahıl ve diğer gıda maddeleri taşındı.

Abdulla, Ortak Koordinasyon Merkezi'nin (JCC) gösterdiği üstün çabaları takdir ediyor, çünkü bu merkez olmasaydı, devam eden savaşın getirdiği zorluklar arasında bu olağanüstü başarı mümkün olmazdı.

27 Temmuz'da kurulan JCC, faaliyet göstermeye 1 Ağustos 2022'de başladı. JCC, bu önemli anlaşmayı imzalayan Ukrayna, Rusya, Türkiye ve BM'nin temsilcilerini bir araya getiriyor.

Kurulduğu günden başlayan ilk 120 gün içerisinde, bu girişimle Karadeniz'de bulunan üç önemli Ukrayna limanından (Odessa, Chornomorsk, Yuzhny) büyük miktarda ticari tahıl ihracatının gerçekleşmesi umut ediliyor.

“Dünya gıda güvensizliği ve yüksek fiyatlar ile boğuşurken, bu girişimin ne kadar mühim olduğu da açık. Ukrayna'nın tarımsal üretiminin artan kısmı artık deniz yoluyla pazara girerken, gıda ve denizcilik endüstrilerine olan güven arttı, böylece fiyatlar düştü ve riski de azaldı" diyor, Abdulla.

Sözlerine şöyle devam ediyor: "Bu adımların atılması önemliydi, ama çok daha fazlasının yapılması gerek. Dünya genelinde yüksek yakıt ve gübre fiyatları, iklim değişikliği ve savaşlar, hem çiftçiler hem de tüketiciler üzerinde büyük bir baskı yaratıyor; milyonlarca insanı yoksulluk ve açlığa sürüklüyor.”

Anlaşma kapsamında ihracatın yeniden başlatılmasına yönelik ticari faaliyetler yer alırken, Abdulla, Dünya Gıda Programı'nın (WFP) Etiyopya ve Yemen gibi ülkelerdeki insani yardım operasyonları için Ukrayna'dan buğday satın almaya da devam edebildiğini belirtiyor.

Rusya'nın 24 Şubat'taki işgalinin ardından dünyanın en büyük tahıl ihracatçılarından biri olan Ukrayna, neredeyse yarım yıldır Karadeniz limanlarından tahıl sevkiyatı yapamıyor.

Mevcut mahsule ek olarak getirilen tahıl nedeniyle, Ukrayna'nın Karadeniz'deki liman tesislerinde 20 milyon tondan fazla tahıla sahip olduğu düşünülüyor.

Wailes Koleksiyonu

Geçmişteki tuhaf değirmenciler

Yazan: Nathanael Hodge, Mills Archive Vakfı Rex Wailes Koleksiyonu'ndaki bir daktilo yazısından...

Eski değirmencilerden olan bu değirmenci, antikacıların dikkatini oldukça çeken biri olmuş. Anlaşılan sanatla amatör olarak uğraşan tuhaf değirmenci Usta Oliver'ın Worthing yakınlarındaki Highdown Tepesi'nde bulunan mezarı ise hâlâ meraklıları tarafından ziyaret edilen bir yer olmaya devam ediyor.

Bu mezarı, Oliver kendi başına bir araya getirdiği kutsal metinler ve ayetlerle hazırlamış. Oliver'ın tabutu 1793 yılında bembeyaz giyinen bir grup insan tarafından mezarlığa götürüldü ve yine beyaz giyimli bir kız yas amacıyla bir vaaz verdi. Böylesine bir tören, gizli bir Druidizm'i akla getiriyor, ki bunun izleri de zayıf da olsa mevcut.

Ancak, Sussex Downs geleneklerindeki en garip değirmenci, Newhaven'dan çok uzak olmayan bir yerde bulunan, eski, küçük değirmeninin VIII. Henry'nin krallığından beri atalarına ait olmasıyla övünen Usta Coombs idi. Bir keresinde ortaya attığı bir sözle ilgili büyük bir iddiada bulundu, eğer sözü doğru değilse, bir daha asla değirmenine adım atmayacaktı.

Sözünün doğru olmadığı kanıtlanınca, verdiği sözü gerçekleştirdi. Her gün değirmeninin merdivenlerinin üst basamağında saatlerce vakit geçirdi, ama hayatının sonuna kadar binanın kendisine adım atmadı.

Garipliklerinden biri de değirmenindeki atını boyuyor olmasıydı. Rengi sık sık değişirdi. Bir hafta, kasaba halkı bezelye yeşiline boyanan atını görüp irkilirdi. Bir sonraki ay, at mavi olurdu, sonra da gül pembesi. Belki de birisi ona bukalemunlardan bahsetmişti.

Onun zamanında (1780'de) değirmenci arabası neredeyse hiç

bilinmiyordu, öğütülen tahıllar eve at sırtında götürülürdü. Usta Coombs, birkaç çuvalla atını sürerken, atının üzerinde haddinden fazla yük olduğunu fark edince, gayet memnun bir şekilde "Merhametli insan, hayvanlarına da merhametlidir" diyerek çuvallardan birini kendi omzuna almış. Evliliği ise beklediği gibi olmadı, içini açtığı zamanlarda da bunun bir dereceye kadar kendi hatası olduğunu kabulleniyordu. Şöyle diyormuş, "Çünkü Excete Lane'i geçip Denton Kilisesi'nde evlenmek için yola çıkmışken, cennetten bana şunu diyen bir ses duydum: 'Willyam Coombs! Willyam Coombs! Mary Briggs ile evlenirsen her daim bedbaht bir adam olursun!" "Ve bu yüzden de hep böyle oldu" demiş, Coombs. "Bedbaht bir adam oldum."

Genel bir inanışa göre, dürüst bir değirmencinin her avucunun içinden bir tutam kıl çıkarmış ve böyle bir özelliğe sahip olduğu bilinen tek dürüst değirmenci varmış, o da Lewes yakınlarındaki Chalvington'da yaşayan değirmenciymiş. İş dünyasında başarılı olmasının mümkün olmadığını anlayınca, kendi değirmeninde kendini astı. Usta Coombs'un avucunda bir şey yoktu, böyle bir şey olması için bir neden de.

Gel gör ki bu, ömrünün uzunluğunu da etkilemedi.

İmaş Makina, Sudan’da üçüncü yem fabrikasını açıyor

Yüzü aşkın ülkeye ürün ihracatı yapan İmaş Makina deniz aşırı projelerine hız kesmeden devam ediyor. İmaş, Sudan’da Viteral markasıyla üçüncü yem fabrikasını kurmaya hazırlanıyor.

Şirket, binanın çelik konstrüksiyonu da dahil olmak üzere eksiksiz bir paket halinde yaptıracağı projeyi bu yıl içinde tamamlamayı amaçlıyor.

İmaş Makina’nın yem teknoloji sektöründe faaliyet gösteren markası Viteral, Sudan’ın Hartum kentine kurulacak olan üçüncü yem fabrikası için sevkiyata başladı.

Tamamen otomatik olan yem fabrikasının üretim

kapasitesi saatte 20 ton olacak ve fabrika VHM Çekiçli Değirmen, VHF Değirmen Besleyici ve VPP Pelet Presi gibi en yeni teknoloji ürünü makinelerle donatılacak. Yem fabrikası, iki hat halinde olması planlanan imalat sistemiyle gerektiğinde tek ya da çift hat kullanarak üretim yapabilecek.

Proje 4.500 ton kapasiteli iki hammadde ambarının dahil olduğu çelik konstrüksiyon binanın yanı sıra ezme, dozajlama, peletleme, nakliye ve paketleme bölümlerini içeriyor.

İmaş Makina bölgedeki yem imalatına büyük katkılarda bulunmayı sürdürüyor ve bu yeni projelerin bu akımı sürdürmek üzere kullanılmasını umuyor.

Guttridge çıraklık programı

Sektörde stajyer pozisyonlarının ve çıraklık eğitimi sunulmasının teşvik edilmesi

Deneyim ve bilgi kazara edinilen şeyler değildir; zamanda gelişirler ve beslenmeleri gerekir. Birleşik Krallık merkezli Guttridge, çıraklık ve staj programlarıyla bu bariz beceri boşluğunu doldurmayı amaçlayan şirketlerden biri.

Şirket her yıl bitiricilik/kaynakçılık, montajcılık ve teknisyenlik gibi çeşitli disiplinlerde tam zamanlı, akredite çıraklık kursları sunuyor. Şirket aynı zamanda tasarım, finans, bilişim, satın alma ve bire bir satış gibi imalat dışı disiplinlerde de eğitim paketleri sunuyor.

Guttridge’in bünyesinde şu an farklı bölümlerde kurum içi eğitimlerini tamamlayan ve gerektiğinde pozisyonlarıyla ilişkili ek harici kurslar alan stajyerler bulunuyor Bu süreç stajyerlerin endüstriyel ve mesleki bilgiler edinebilmesi için 18 ay ila 2 yıl arasında değişiyor.

Şirket halihazırdaki “Üretimde Çıraklar” programı dahilinde kaynakçılık ve bitiricilik konularına odaklanan yerel bir eğitim sağlayıcıyla iş birliği yapıyor. Çıraklar aynı zamanda iş üzerinde Guttridge’in tasarladığı ve imal ettiği dökme mal nakliye makineleri konusunda çok deneyimli olan akıl hocalarıyla eşleştiriliyor. Çıraklar genelde Seviye 2’den başlıyor ve gerekirse Seviye 3’e geçebiliyor.

Guttridge’de bütün çıraklar aynı rolde kalmıyor. Çıraklık dönemlerinde edindikleri bilgileri üzerine ekleme yapacakları bir temel olarak kullanabiliyor ve farklı bölümlere geçiş yapabiliyorlar.

Bazı adaylar edindikleri bilgileri şirketteki gelişimlerini ileri taşımak için de kullanabiliyor. Bu da satış, kalite kontrol, tasarım, hatta üst düzey yönetim alanlarında pozisyonlar anlamına geliyor Program başlamasından bu yana geçen yıllarda birçok olumlu geri bildirim aldı ve şirket SHAPA AGM ve Solids Handling Awards Dinner etkinliklerinden iki ödülle döndü.

Şirkette kaynakçılık/bitiricilik alanında çıraklık yapan Aiden Heyes 2022’de “Yılın Çırağı” ödülünü kazandı. Aiden Heyes, Guttridge’e 2019’da, 16 yaşındayken katılmış, hevesini ve yeteneklerini ilk günden göstermişti.

“En İyi Acemi” ödülüne ise Guttridge Uzaktan Satış Mühendisi Sam Matthews layık görüldü. Kendisi ödüle aday gösterildiğinde büyük bir şaşkınlık yaşayarak “Çok minnettarım. Bunu hiç beklemiyordum!” sözlerini sarf etti.

Guttridge’deki çıraklık programlarıyla ilgili daha fazla bilgi almak için https://mymag.info/e/1520 adresine göz atın.

IAOM Un Değirmenciliğinde Uzaktan Öğretim

Endüstri liderleri tarafından geliştirilen ve denetlenen IAOM Un Değirmenciliğinde Uzaktan Öğretim buğday temizlemeden değirmenciliğin temel prensiplerine, depolama ve tahıl nakliyesinden işlenmiş tahıl ürün katkılarına, tesis yönetimine ve değirmencilik mekaniklerine kadar un değirmenciliğini bütün açılardan ele alan sekiz üniteden oluşuyor. Ünitelerden biri de diğer tahılların nasıl işlendiğine dair bir özet sunuyor.

Üniteler derslere bölünüyor ve her bir dersin sonunda bir sınav unsuru bulunuyor Sınav seçenekleri için çevrim içi ya da fiziksel kopya tercihleri yapılabiliyor. Her bir ünitenin başarıyla tamamlanması üzerine sertifika sunuluyor ve Ünite 8’i başarıyla bitiren öğrencilere diploma veriliyor.

Kurs sekiz üniteden oluşuyor. Herhangi bir ünitenin ya da kursun tamamının belirli bir süre içinde tamamlanması gerekmiyor; öğrenciler derslerde kendi istedikleri hızda ilerleyebiliyor. Ünitelerin sırayla tamamlanması gerekiyor. Sınav seçenekleri için çevrim içi ya da fiziksel kopya tercihleri yapılabiliyor. Lütfen üniteyi sipariş

Ünite konu özetleri

1

Değirmencilik ve buğday konularına giriş

2 Buğday temizleme

3 Buğday unu imalatı

4 Farklı buğday sınıflarının, un dışı buğday ürünlerinin, un ve öğütülmüş tahıl ürün katkılarının işlenmesi

5 Diğer tahılların işlenmesi

6 Tahıl bazlı ürünlerin depolanması, nakliyesi, paketlenmesi ve kullanımı

7 Tesis yönetimi

8 Değirmencilik mekaniklerine giriş

Daha fazla bilgi için https://mymag.info/e/1535 adresinden kurs web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

ederken tercih ettiğiniz sınav türünü de belirtin.

Eylül 2022

Milyarlarca insan temel gıda ve mobilite ihtiyaçlarını karşılamak için her gün Bühler teknolojileriyle temasa geçiyor. 2050’ye kadar dokuz milyara ulaşması beklenen insan nüfusunu doyurma endişesi de gitgide artarken şirketin ana amacı her zaman “daha iyi bir dünya için yenilik” yaratmak. Bu yeniliklerin birçoğu şirketin Uzwil, İsviçre’deki genel merkezinde bulunan, şirketin en yeni çözümlerini sergilemesi için özel olarak tasarlanmış bir arena olan Uygulama Merkezi’nde görülebiliyor.

Bu yeniliklerin bir kısmını inceleyebilmeniz için İsviçre’den sizlere, Milling and Grain’in sayfalarına taşıdık.

Sortex H SpectraVision

Bühler’in yeni Sortex H SpectraVision’ı optik ayrıştırma alanındaki 75 yıllık kapsamlı deneyimimiz sayesinde ortaya çıkan bir ürün. İsviçre ve Britanya’nın en iyi mühendislerinin uzmanlığıyla geliştirilen SpectraVision verimi azami düzeye taşımak üzere tasarlandı. Yeni tasarlanan Bühler ürünü renkli kameralar, renk bozukluklarının tespiti için renklerin en iyi şekilde ayırt edilmesine olanak sağlarken yeni InGaAs kameralar yabancı madde tespitini üst seviyeye taşıyor. Makinenin kurulduğu andan itibaren optimum verimle kullanılabilmesi adına, her bir ürün için varsayılan modlar ve reçeteler önceden ayarlanıyor ve SORTEX uzmanları tarafından test ediliyor. Daha yalın kullanıcı arayüz tasarımı ve her bir kusur üzerinde münferit hassasiyet kontrolü makinenin optimum performansla çalışmasını sağlıyor.

SORTEX optik ayrıştırma kameraları endüstride öncü düşük sinyalgürültü seviyeleri sağlamak için şirket tarafından özel olarak tasarlandı.

InGaAs kameralar ise yabancı madde tespitini üst seviyeye taşıyor.

Laatu

Baharat endüstrisi için yenilikçi bir tesis içi mikrop azaltma çözümü olarak tasarlanan Laatu®, Bühler’in Networking Days 2022 etkinliğinde sergilendi.Isı kullanmayan bu endüstriyel çözüm, Salmonella’da etkisi kanıtlanmış beş log azaltma ile kaliteli bir ürünü garanti ediyor. İşleme masraflarını asgari düzeye indiren Laatu® kimyasalın ve suyun kullanılmadığı bir teknoloji olarak çevresel ayak izinin azaltılmasını sağlamanın yanı sıra üründe çok az kayıp yaşanmasını ya da hiç kayıp yaşanmamasını sağlayarak enerji tüketimini düşük seviyede tutuyor. Bu çözümde sunulan dahili kesintisiz gözetim ve kayıt sistemi, ekipmanın kritik sınırlar dahilinde faaliyet göstermesini sağlarken seri kalite raporları her bir serinin tamamen izlenebilir olmasını mümkün kılıyor. Şirket ABD’de baharat endüstrisi için bir birimin kurulumunu gerçekleştirdi.

mymag.info/e/1536

Tamamen kapalı dökme tahıl nakliye sistemi

Tahminlere göre dünyadaki gıdanın %30’a varan kısmı tarladan sofraya yaptığı yolculuk sırasında kayboluyor ya da israf ediliyor. Bühler’in öğütme sürecinin en başında kullanılan tahıl taşıma ve depolama çözümleri, müşterilere kişiselleştirilmiş çözümler sunarak sürecin başındaki kayıpları asgari düzeye indirmek üzere tasarlandı. Şirket Tahıl Uygulama Merkezi’nde, toz yayılımını engelleyen ve ürünün limanlarda, tahliye alanlarında kirlenmesi ihtimalini ortadan kaldıran tamamen kapalı dökme tahıl taşıma sistemini tanıttı. Sistem aynı zamanda mekanik kaldırma çözümlerinden faydalanarak ve hidrolik motorlar yerine değişken hızlı motorlar kullanarak büyük miktarda tahılın nakliyesi için gereken enerjiyi azaltmaya odaklanıyor ve böylece yine sürdürülebilirlik sağlamak ve elektrik kullanımını azaltmayı hedefliyor.

Pulsroll huller DRHG

Birçok hububat türünün tohumunu etkili bir biçimde soymak için geliştirilen Pulsroll kabuk soyucu DRHG verimi artıran, standart ve optimum kalite sağlayan, iş/zaman oranı yüksek bir çözüm. Verimi artırmak için öğütme boşluğunun yanı sıra öğütme derecesi, elek deliklerinin ebadı ve makinenin eğitimi de ayarlanabiliyor. Bu sayede öğütme seviyesi tutarlı oluyor, kalite artıyor ve kırık tane miktarı azalıyor. Öğütmenin dört ayrı parçadan oluşması her bir parçanın kolayca değiştirilmesine imkan veriyor. Tercihe bağlı olarak birbiriyle değiştirilebilen eleklerden oluşan sistem kabuk soyma kalitesinde artış sağlıyor. Bu makine saatte dört tona kadar hububatın kabuğunu soyabiliyor ve ebadı 11kW ile 22kW arasında değişen motorlarla donatılmış halde satın alınabiliyor.

Premier Tech’ten BFL2120 Açık Ağızlı Torba Dolum Makinesi

Premier Tech, Bühler ile iş birliği içinde, toz maddelerin endüstriyel olarak hassasiyetle ve son derece verimli biçimde torbalanmasını sağlarken hijyen ve gıda güvenliğini azami seviyeye taşıyan paketleme birimleri sunuyor.

Premier Tech’in BFL-2120 (önceki adıyla PTF2120) ürünü yumuşak buğday unu, buğday kepeği, her tür özel tahıl unu ve premiks yemler gibi çeşitli toz maddelerin torbalanması için kullanılmaya uygun olduğundan Bühler’in müşterilerine eksiksiz bir üretim hattı sunmasını mümkün kılıyor.

BFL-2120 Açık Ağızlı Torba Dolum Makinesi otomatik çift oluklu sistemiyle toz maddelerin hızlı ve doğru biçimde dozajlanmasını mümkün kılarken dahili toz kontrol sistemi muazzam temizlik sağlıyor. Dikey helezon torbayı otomatik olarak aşağıdan yukarı doldurduğu için ürün kaybı yaşanmıyor, dolum şekli sebebiyle bakım ihtiyacı azalıyor. Ürün videosunu bu adresten izleyebilirsiniz: https://www.youtube. com/watch?v=64MF-4Q0om0

ÖZEL ODAK

Islak tahılın nem içeriğini, ürün tahıl kurutma tesisinden geçerken doğru şekilde kontrol edebilmek tahıl kurutucu üreticilerinin uzun zamandır aşmaya çalıştığı bir zorluk.

Geçmişte birçok imalatçı bu duruma çözüm bulmaya çalıştı ve çeşitli seviyelerde başarı elde etti. Bu çözümlerden biri olan, BDC Systems’ın BDC Nem Takip Sistemi (MMS) kendisini rakiplerinden gerçek anlamda ayıran birçok fayda sunuyor.

Süreç BDC Systems’ın geliştirdiği özel tasarım numune alma birimleriyle başlıyor. Bu aşamada tahıl tesiste hem giren mal (ıslak) elevatörden hem çıkan mal (kuru) elevatörden alınıyor. Ardından bu numuneler özellikle bu uygulama için tasarlanmış olan bir Sinar nem sondasıyla donatılmış çok bölmeli bir kanaldan geçiriliyor.

Ardından bir ekranda, nem trendlerini gösteren bir grafiğin yanı sıra her iki numunenin nem içeriğini yüzdelik formatta gösteren anlık verilere ulaşılabiliyor. Bu tarihsel veriler sonradan kullanılmak üzere sistemin hafızasında da saklanıyor.

MMS, BDC’nin tahıl kurutucu kontrol paneline de bağlanabiliyor ve veriler cep telefonları gibi cihazlar üzerinden uzaktan görüntülenebiliyor. Sistem saha keşfinin ardından herhangi bir tahıl kurutma sistemine sonradan eklenebiliyor.

Milling and Grain dergisi BDC Nem Takip Sistemi’nin ana özelliklerini ve avantajlarını konuşmak üzere BDC Teknik Müdürü ve Ürün Geliştirme Bölüm Şefi Matt Grainge’le buluştu.

Bay Grainge sözlerine, “Şu an piyasada işlevselliği MMS’inkine denk olan bir ürün yok,” şeklinde başladı. “Rakip modellerle bizimkinin arasındaki en önemli fark MMS’in bütün sistemlere sonradan eklenebilmesi, aynı numune bölmesinde tahıl akışından münferit numuneler alması ve kurutucuya giren ıslak tahılı olduğu gibi kurutucudan çıkan kuru tahılı da analiz edebilmesi.

Ardından bu bilgi kurutucu ayarlarını değiştirmek için kullanılabiliyor ve böylece hem paradan tasarruf ediliyor hem de tahılın optimum nem içeriğiyle depolanması sağlanıyor. Nihai amaç ise sürecinin tamamını otomatik hale getirmek.

MMS aynı zamanda uzaktan erişim özelliğine sahip olduğundan her yerden görüntülenebiliyor ve operatörün mobil cihazına e-posta bildirimleri gönderiyor. Bu da kurutucu sistem operatörünün diğer görevlere odaklanabilmesine imkan veriyor.

Bu özellik operatörün hızlı tepki verebilmesine ve tesiste değilken kurutucu sisteminde uzaktan ayarlamalar yapmasına da olanak sağlıyor.”

Yüksek enerji tasarrufu

Bay Grainge sözlerine, “Sürdürülebilirlik açısından en büyük faktörlerden biri aşırı yakıt kullanımından kaçınmak. Tahıllar, ister gaz ister akar yakıt olsun büyük miktarda enerji harcanarak gereğinden fazla kurutulmamalı,” şeklinde devam etti.

“Kurutucunun ne yaptığını takip etmek kesinlikle enerji tasarrufunu artırmanın yollarından biri. Diğer yandan tahılı yeterince kurutmazsanız depolanan ürünün büyük bir kısmı bozulur ve elde ettiğiniz kazancı kaybedersiniz.”

Bay Grainge konuşmasını, “Ülkenin dört bir yanındaki birçok tesiste yaptığımız kapsamlı saha incelemelerinin sonucunda MMS’in doğru gerçek zamanlı veriler ürettiğinden eminiz” sözleriyle noktaladı.

BDC Sistemleri Nem Takip Sistemi

BDC Nem Takip Sistemi operatöre gerçek zamanlı nem okumaları sunarak operatörün işini kolaylaştırıp daha verimli çalışmasını sağlamak suretiyle zamandan, enerjiden ve paradan tasarruf edilmesini mümkün kılıyor.

Potansiyel maliyet tasarrufları:

Birçok operatör tahılları gereğinden fazla kurutmamak için temkinli davranmayı yeğliyor. 1.000 ton buğdayın kurutulmasını baz alan bu uygulamada da vurgulandığı gibi, bunun bedelini azımsamak kolay.

- Buğdayı nem içeriğini %19’dan %14’e değil de %13’e indirecek şekilde kurutmak, kurutma kapasitesinde yaklaşık %16 ila %20 kayba yol açıyor.

- Buharlaşan 10,83 ton fazladan su, 1.000 ton ıslak tahıl başına 1.624 £/1.917 $ kayba yol açıyor.

- Aşırı kurutmadan kaynaklanan ek yakıt masrafı 1.000 ton başına 620 £/732 $ oluyor.

- Ek elektrik masrafı 1.000 ton başına yaklaşık 30 £/35,4 $ oluyor.

Dolayısıyla 1.000 ton buğdayı gereğinden %1 fazla kurutmanın toplam ek maliyeti 2.200 £/2.598 $ meblağlarını aşıyor.

(Fiyatlar kerosen için litre başına 50 peni, elektrik için kWh başına 15 peni, buğday için ton başına 150 £/176 $ olarak baz alınmıştır.)

BDC'nin Teknik Müdürü ve Ürün Geliştirme Başkanı Matt Grainge, Hububat 2022'de BDC Nem İzleme Sistemi ile birlikte

FEFAC döngüsel yem konsepti

Bölüm 2: Döngüsel yem kavramına bakış

bir kilogram hayvansal ürüne dönüşmesindeki “girdi-çıktı” verimliliğini göz önünde bulunduran, daha geleneksel kaynak verimliliği göstergesi olan yemden yararlanma oranıyla bir arada var olabileceğine inanıyor. Döngüsel yem yaklaşımı, yem içeriğinin nasıl meydana geldiğini ve doğrudan gıda üretimindeki rekabet seviyesini hesaba katıyor. Bölüm 2’de böcek besisinin, fosfat minerallerinin ve tek hücreli proteinlerin katkısının yanı sıra bunların potansiyelini ortaya çıkarmanın hem yem hem gıda üretiminde sürdürülebilir bir gelecek yaratma açısından sahip olduğu önem ele alınıyor.

Dönüşümsel Yem Konsepti’nden bahsedildiğinde en önemli soru, bunun daha sürdürülebilir yem ve besi hayvanı üretimine yönelik bir adımı temsil edeceği varsayımından ötürü, ileride döngüsel yem konseptinin daha fazla kullanılmasının amaçlanıp amaçlanmadığıdır.

Avrupa bileşik yem imalatçıları prensipte erişebildikleri ve mali açıdan uygun olan bütün güvenli besin maddelerini halihazırda kullanmaktadır.

FEFAC, bir sonraki aşamaya geçmek için, ortaya çıkan döngüsel ekonomi uygulamaları ve inovasyondan kaynaklanan potansiyel ek kaynakları haritalandırmanın ve düzenleyici nitelikte olanlar da dahil olmak üzere yem satış noktalarına erişimlerinin önündeki itici güçleri ve engelleri değerlendirmenin doğru zaman olduğuna inanıyor.

Bu, yem üretimine yönelik AB düzenleyici çerçevesinin, güvenli görüldüğü durumlarda ek döngüsel yemi erişilebilir kılacak şekilde değiştirilip değiştirilemeyeceğinin değerlendirmesini de gerektirecektir.

“Çiftlikten Sofraya” stratejisinin hedeflerini göz önünde bulundurduğumuzda, AB yasa koyucuların bu konuda diyalog başlatma, mümkünse uygulanabilir bir yol haritası belirleme ve bu bağlamda EFSA’ya (Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi) yönelik yetkiler belirlemeyi öncelik edinme konusunda sorumluluk

alacağını umuyoruz.

FEFAC bu yayımda belirtilen ve şimdiden sıklıkla kamuca finanse edilen araştırmalardan fayda elde eden yenilikçi örnekleri de hesaba katarak döngüsel yemin niceliksel potansiyelini belirleme konusunda iş birliğine girmeye hazır. Mevzuatın bazı ana hatlarının ise kalıcı olduğu varsayılabilir.

Operatörün sorumluluğu ve izlenebilirlikle ilgili maddeleri olan Genel Gıda Mevzuatı’nın belirlediği güvenlik şartlarına dokunulmamalı, ancak bunun ötesinde mevzuatın bazı maddelerini gözden geçirmek ve kısıtlamaların temelini yeniden değerlendirmek için fırsatlar olabilir.

Yemin pazarlanması

Mevzuattaki kısıtlamaların güvenlik hususlarıyla desteklenemeyeceği durumlar olabilir, zira bunların bir kısmı teknolojinin, izlenebilirliğin ve kontrol imkanlarının şu an ulaştığı etkinlik seviyesinde olmadığı bir dönemde belirlenmişti.

Buna bir örnek, 767/2009 numaralı AB Yönetmeliği’nin yemin pazarlanmasına ilişkin, piyasaya sürülmesi ya da hayvan besisinde kullanımı kısıtlı ya da yasak olan malzemelerin listesini sunan üçüncü eklentisidir.

Bu kısıtlamalar çiftlik hayvanlarının doğrudan besisi açısından haklı kökenlere sahiptir, ancak döngüsel ekonomi düşünce tarzı yem zinciri kullanımında kesin yasakların mutlaka gerekli olup olmadığı sorusunu doğurmaktadır.

Teknolojik yenilikler ve gelişmeler şu an “atık” olarak görülebilecek şeylerin, organizma içi ileri dönüşümünün

hayvan

yazan: FEFAC, Brüksel, Belçika

Bu, Avrupa Yem İmalatçıları Federasyonu’nun (FEFAC) “Döngüsel Yem Konsepti” belgesinin iki kısmından ikincisi. Belgenin birinci bölümüne bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz: https://mymag.info/e/1524 FEFAC döngüsel yem konseptinin, yalnızca bir kilogram yemden

besisi amacıyla güvenli, temiz ve değerli besin maddeleri üretme potansiyelini elinde tuttuğunu gösteriyor.

Sürdürülebilir bir gıda sistemi yaklaşımı optimize döngüselliğin potansiyelini hesaba katar ve bilindik “israfa son verme kriterleri”yle gerçekleştirilen gıda dışı üretimden ilham almaktadır.

Bu açıdan AB’nin bazı türlerde işlenmiş hayvan proteinleri (PAP’lar) üzerindeki yem yasakları, gıda servis sektörü atıklarının yanı sıra et ve balık içeren ve artık insan gıdası olarak kullanılmayan yiyecekler gibi, hayvan yan ürünlerinin kullanılabileceği alanlarda bazı olumsuz sonuçlar doğurdu.

2021’de kümes hayvanı yeminde domuz PAP’lerinin, domuz besisinde kuş PAP’lerinin ve böcek yeminde domuz ve kuş PAP’lerinin kullanılması yasağının kaldırılması bu son derece besleyici kaynakların hayvan besisinde yeniden kullanılmaya başlamasına yönelik ilk adımdı.

Ancak et içeren yasaklı gıda maddeleri de dahil henüz yem zincirine giremeyen, üçüncü kategoriye mensup çok sayıda hayvan yan ürünü mevcut. Gelgelelim böcekler, mikroorganizmalar ya da yosunlar gibi düşük trofik seviyeye sahip organizmaların ileri dönüşüm zincirine dahil edilmesi, bu organizmaların büyümesi için kullanılan substratın kökeninin güvenliğinin, ilgili hayvan türü için vaka bazında değerlendirildiği ek bir bakış açısı sağlayabilir.

Böcek besisi

İşlenmiş hayvan proteinlerinin (hidrolize proteinler dışında) geviş getiren hayvan yemi olarak kullanılmasına izin yok. Böcek besisi halihazırda bütün çiftlik hayvanları için yemde düşük değerli girdilerin yüksek değerli çıktılara dönüştürülmesiyle “besin maddesi ileri dönüşüm” sektörü için var olan iyi bir örnek.

AB’de şu an böcek besisinde yalnızca bitkisel substratlar ve besisi yapılan diğer hayvanlar için izin verilmiş hayvansal ürünler kullanılabiliyor.

Böcek besisinde izin verilen girdi yelpazesinin çeşitlendirilmesi durumunda Avrupa böcek sektörü gıda üretiminde döngüselliği artırmaya olan katkısını azami düzeye taşıyabilir ve potansiyelinin tamamını kullanabilir.

Bu da Avrupa besi hayvanı ve su kültürü sektörünün dolaylı yoldan daha geniş bir değerli biyokütle yelpazesine erişebilmesini sağlayacaktır, zira böceklerin biyo-dönüşüm özelliği bu malzemelerin sürdürülebilir yem malzemelerine dönüştürülmesini sağlayabilir. Böceklerin değer zincirinde aracı organizma görevi görmesiyle, türler içi dönüşüm yasağına uyulmasına da olanak sağlanmış olacaktır.

FEFAC kullanılabilir substratların tespitinde adım adım bir yaklaşım öneriyor. Pişmiş et ve balık içeren yasaklı gıda malzemeleri, malzemenin içkin güvenliğinin EFSA tarafından tasdik edilmesi ve yem olarak güvenli üretim ve kullanım gerekliliklerinin yasamacı tarafından tanımlanması şartıyla iyi bir başlangıç olacaktır.

Böcek bazlı hayvan yeminin bu şekilde üretilmesi döngüsel yem konusunda mükemmel bir örnek olur, zira organizma içi ileri dönüşüm aksi takdirde gıda zincirinden eksik kalacak, besin maddesi açısından zengin biyokütlenin besinsel açıdan geri kazanımına imkan veriyor. Böcek besisinden doğan böcek dışkısı da biyolojik gübre olarak kullanılabiliyor. Bu konuda daha fazla bilgi almak için www.ipiff.org adresini ziyaret edebilirsiniz.

Fosfat mineralleri

Şu an hayvan yeminde kullanılan fosfat mineralleri birincil olarak Fas ya da Rusya gibi ülkelerde bulunan kaya fosfat

madenlerinden gelmektedir. Geri dönüşümdeki, bazı ülkelerdeki fosfor geri kazanım zorunluluklarından ileri gelen yenilikler bugün arıtma çamurunun yakılmasından doğan külden fosfor elde edilmesine imkan vermektedir.

Mevcut AB düzenleyici çerçevesi bu şekilde elde edilen fosfatların hayvan yeminde kullanılmasına izin vermemektedir. EFSA ve AB yasa koyucuları yakma sürecinin hijyen açısından güvenliğinin garanti edilmesi, yakma ve fosfor geri kazanım süreçlerinin yetkililerin denetimi altında gerçekleştirilmesi durumunda bu şekilde geri kazanılan fosfatların hayvan yemi üretiminde güvenli ve yasal biçimde kullanılmasına yönelik koşulları netleştirmelidir.

Daha fazla bilgi için https://mymag.info/e/1526 adresini ziyaret edebilirsiniz.

Tek hücreli proteinler

Tek hücreli proteinlerden genelde gelecek vadeden proteinler olarak bahsedilir. Bakteri ve maya gibi tek hücreli proteinlerin üretiminde kullanılabilecek çeşitli substratlara odaklanan araştırmalar bulunuyor. Bu substratlar genel olarak atıklardan elde edilen, hayvan besisinde doğrudan amacı olmayan maddeler.

Örnekler CO, CO2, amonyak ve metan gibi gazlardan gübre gibi atık bazlı akışlara kadar uzanıyor. Yasa koyucular tek hücreli proteinlerin hayvan yeminde kullanılma potansiyelini öngörmeli çünkü bu yaklaşım besi hayvanı üretiminde emisyonlarla ilgili sorunlara uygulanabilir çözümler sunabilir.

Besi hayvanı değer zincirinin hem içindeki hem dışındaki “yeni” gıda ve yem zinciri yetkilileri ürünlerinin güvenliğinden birincil olarak sorumludur. Döngüsel yem konseptinin sürdürülebilir gıda sistemleri açısından faydalı olacağı

düşünüldüğünde, değer zincirinin satışa dönük kısmına stoklama için zaman verilmelidir.

“Yemde atık kullanımı”nın itibarı zedelenmiş olduğundan döngüsel yem konusunda belli bir hassasiyet söz konusu. Daha sürdürülebilir gıda sistemlerine geçişin sağlanması, besi hayvanı üretiminde emisyonların azaltılması, daha az doğal kaynak kullanımı ve AB yem özerkliğinin artan dünya nüfusunu besleme bağlamında artırılması için kaynakların tam şeffaflık içinde piyasa ve tüketici rızasını sağlamaya ve artırmaya kararlı olması

çok önemli.

Gıda yetkilileri yem sektörüne, yem üretiminde döngüselliğin artırılmasına engel olacak üretim koşulları dayatma konusunda dikkatli olmalıdır. Bu bağlamda geri kazanılmış besin maddelerini sindirmeye daha uygun, dayanıklı türlerin yaratılmasını sağlayabilecek olan hayvancılık sektörüne de rol düşmektedir. Üst pazarlardaki değer zinciri ortaklarının belirlediği, yem üreticilerinin yem formülasyonunda döngüselliği artırmasını kısıtlayabilecek üretim gereklilikleri de artmaktadır.

Sıklıkla hayvan ürünlerinin etiketlenmesiyle ilgili taleplerin bir parçası olan üretim koşullarına bir örnek, bitki bazlı hayvan yemlerine yönelik taleptir. Belirli işlenmiş hayvan proteinlerinin yem malzemesi olarak kullanılmasının yeniden onaylanmasının ardından Avrupa’da bitkisel yemle üretilen hayvansal protein pazarındaki gelişmeler arttı.

Sonuç olarak çoğunlukla süt, yumurta ya da bal gibi hayvan yan ürünlerinden oluşan yasaklı gıda malzemeleri de hariç tutulmuş oldu. Aynı zamanda mevcut döngüsel yem tedarikçileri, yem sektörüne kaliteli artık biyokütle akışları tedarik etme konusundaki çabalarını sürdürmeli.

FEFAC gıda üreticileri arasında şimdiden, hayvan yemine besin değeri ve amaç katabilecek artık biyokütle akışları için biyoenerji pazarına yönelik büyüyen bir trend görüldüğünü kaydetti.

FEFAC biyo-ekonomi perspektifinden bakıldığında besin maddesi açısından zengin biyokütle hiyerarşisini ve besin maddelerinin öncelikli olarak besin dışı kullanımdan ziyade gıda zinciri için ileri dönüştürülmeyi hak ettiğini savunuyor. Hiyerarşiyi karbon kredisine benzer teşvik amaçlı mekanizmalarla güçlendirme fikri de göz önünde bulundurulmalı.

Metnin tamamını okumak için bu adresi ziyaret edebilirsiniz: https://mymag.info/e/1523

Teşekkür FEFAC bu yayımın içeriğine olan katkılarından dolayı uzman üyelerine ve tedarikçi sektörlere, DVT’ye (Alman Yem Birliği), CEFS’ye, DLG’ye, EFPRA’ya, Avrupa Un Değirmencileri’ne, GME’ye ve RagnSells’e görsellerinin bu broşürde kullanılmasına izin verdikleri için teşekkür eder.

PORCISOST

İspanyol biyoteknoloji şirketi Tebrio, domuz endüstrisindeki diğer büyük paydaşlarla birlikte sektör verimliliğini ve sürdürülebilirliğini artırmak için yenilikçi bir proje başlatıyor.

CIEN-Porcisost araştırma programı, domuz yavrusu ölümlerini yaşamın ilk haftalarında kontrol altına almak için çiftçilere çinko okside doğal bir alternatif sunmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla, Tenebrio molitor böceklerinden elde edilen proteini ve diğer sentetik bileşikleri ve amino asitleri içeren diyetler önermektedir. Ayrıca bulamaç besin maddelerinin geri kazanılması ve atığın çevre üzerindeki kirletici etkisinin en aza indirilmesi için kaymaktaşı kullanılacaktır.

Domuz yavrularında, yavruların sütten kesilmesinin ardından görülen yaygın gastrik hastalıkların tedavisi için çinko oksit kullanımının yakın zamanda yasaklanmış olması domuz endüstrisinde verim açısından yeni bir sorun doğuruyor.

Brüksel’in 2017’de önerdiği beş yıllık moratoryumun süresi bu yıl 26 Haziran’da doldu. Bu da söz konusu kimyasal bileşimin artık ilaçlı yemlerde kullanılamayacağı anlamına geliyor. Bunun sebebi şimdiye kadar yapılan bilimsel araştırmaların bulamaçla dökülen çinko oksidin çevre üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğunu göstermesi.

Sebep çinko oksidin topraktaki bakteriler tarafından kolayca çözündürülememesi, parçalanamaması ve özümsenememesi, dolayısıyla en kötü ihtimalle yer altı sularını çok kısa bir süre içinde kirletebilmesi. Diğer bir deyişle çinko oksit kullanımıyla ilişkili çevresel riskler, bu bileşimin kısa vadede sağladığı faydalardan daha büyük ya da en azından uzmanlar bu görüşte.

Bütün bunlar endüstriyi çinko okside alternatifler aramaya itiyor, zira bu katkı maddesiyle kontrol altına alınabilen koli basili bakterisi domuz yavrularının ömrünün ilk iki haftasında ölüme sebep olan ana faktörlerden biri. Yetkililerin antibiyotik kullanımını radikal ölçüde azaltma yönündeki teşviki de bir zamanlar çinko oksitle çözülebilen bu sorunu daha baskın hale getiriyor.

Dolayısıyla yeni doğan domuzların sıvıdan kuru yeme geçtikleri ve patojenlere karşı son derece savunmasız oldukları bu hayati dönemde gereksindikleri besin maddelerinden yoksun kalmamaları için yeni besi stratejileri geliştirme yönünde acil bir ihtiyaç ortaya çıkıyor.

Verimlilik ve sürdürülebilirlik

İspanyol biyo-teknoloji şirketi Tebrio gastrik enfeksiyonlarla aşırı ilaç kullanımına başvurmaksızın mücadele edebilmek için Grupo Jorge, Nutega ve Vallehermoso ile iş birliği yaparak CIENPorcisost adında yenilikçi bir araştırma projesi başlattı. Bu program Iberian ve Large White cinsi domuz üretiminin verimliliğini ve sürdürülebilirliğini besin maddeleriyle artırmayı amaçlıyor. Program özellikle sütten yeni kesilmiş hayvanların diyetine böceklerin dahil edilmesiyle bu yeni, sürdürülebilir yemin muazzam potansiyelinden faydalanılmasını öngörüyor. Tenebrio molitor böceğinden elde edilen protein şimdiden su kültürü endüstrisinde başarılı bir biçimde kullanılıyor.

Bu böcek doğal bir besin kaynağı ve yüzde 90’ından fazlası sindirilebiliyor. Ortaya neredeyse hiç kül çıkmıyor ve asgari

yazan: Sabas de Diego, CTO, Tebrio, İspanya

düzeyde işlem gerektiriyor. Bütün bunların beslenen hayvanın metabolizması ve sindirim sistemi üzerinde son derece olumlu bir etkisi var çünkü bu böcek temel aminoasitler bakımından da zengin.

Tenebrio molitor ununun, yemi oluşturan içeriğin tamamının performansını geliştirerek yemin görünüşteki ve standartlaştırılmış sindirilebilirliğini iyileştirdiği görüldü. Bunlar arasında özellikle histidin, arjinin and sistein gibi, hayvanın büyüme hızını artırabilen aminoasitler bulunuyor.

Bu protein diyetin yüzde 10’a varan bir kısmını oluşturabiliyor ve uygun yoğunlukta kullanıldığında IgG ve IgA bağışıklık proteinlerinde artışa sebep oluyor. Bunun yanı sıra etlik piliçlerde de görüldüğü gibi dışkıdaki Salmonella ve koli basili miktarını azaltıyor.

Domuz yavrularının gelişiminin bu kritik döneminde bağışıklık sistemini güçlendirmek için diyete çeşitli sentetik aminoasitler, prinadan alınan polifenoller ve sodyum bütirat gibi diğer endüstriyel yan ürünler de eklenecek.

Dahası bulamaçta şimdiye kadar ayrılmayan besin maddelerini tutmak için kaymak taşı kullanılması atıkların çevre üzerinde yarattığı korku uyandıran etkinin azaltılmasını sağlayacak.

En yeni teknoloji

Araştırma korelasyon kurmak ve bu diyetlerin etkisini değerlendirmek için, yukarıda sözü edilen konuların gebelik sırasında hayvanların midesini, bağırsaklarını ve plasentasını taklit eden Organ on Chip adlı teknolojik sistem kullanılarak takip edilmesinin de üzerinde duruyor.

Bu aynı zamanda rahim içinde büyüme geriliği görülen domuz yavrularıyla ilgili araştırma açısından çok önemli olan verilerin yanı sıra bağırsak enfeksiyonlarının nasıl önlenebileceğiyle ilgili değerli bilimsel ipuçları elde etmemizi sağlayacak.

Bu teknoloji canlı hayvanlar üzerinde yapılan test ve deney sayısını azaltmamıza imkan vermekle kalmayıp farklı içerik kullanıldığında diyette oluşan değişimlerin sonuçlarını teyit etmek için gereken süreyi kısaltacak. Bu da çok daha küçük miktarda yemle çalışmamızı mümkün kılarak deney masraflarını önemli ölçüde azaltacak.

Son olarak, domuz yavrularının farklı patolojilere olan direncini artırma amacıyla sağlıklı hayvanlardan hasta hayvanlara dondurularak kurutulmuş dışkı nakli yapılması üzerine tamamlayıcı bir araştırma yapılacak. Bu da bu tekniğin konak hayvanların mikrobiyomunu nasıl etkilediğini analiz edilmesine imkan verecek. Gastrik sorunlardan ileri gelen yüksek ölüm oranı Domuzlardaki ölüm oranı, besi hayvanı endüstrisindeki en yüksek ölüm oranlarından biri. Avrupa Birliği verilerine göre domuz yavrularının yüzde 10 ila 15’i hayatlarının ilk iki haftasında ölüyor. Erken ölümün temel sebepleri arasında birçok vakada hayvanın yenemediği şiddetli ishale sebep olan gastrik enfeksiyonlar yer alıyor ve bu, ağır mali kayıplara yol açıyor.

Antibiyotikler on yıllardır bu ölüm oranının azaltılmasına yardımcı oluyor, ancak hayvanların antimikrobiyallere karşı direnç geliştirmemesi için, kullanımları gitgide daha kısıtlı hale getiriliyor. Bu özellikle domuz gibi, insan tüketimine odaklı üretilen besi hayvanları açısından önemli.

Avrupa Birliği şu an dünyanın en büyük ikinci domuz üreticisi. Birinci sıradaysa dünyanın en büyük domuz ve domuz ürünü ihracatçısı Çin yer alıyor. Domuz üreten ana ülkeler, AB’deki toplam üretimin yarısının yapıldığı Almanya, İspanya ve Fransa.

Avrupa toplamda, ürettiği domuz ve domuz ürünlerinin yüzde 13’ünü ihraç ediyor ve önde gelen pazarlar arasında özellikle Çin olmak üzere Doğu Asya ülkeleri bulunuyor. Avrupa domuz sektörü 2021’de toplamda 250 milyon domuzun kesimini gerçekleştirerek 24 milyon ton domuz eti üretti.

Özetle büyük bir güçlükle karşı karşıyayız ve endüstrinin üretim hızını korumak, verimliliği artırmak ve çevreyle ilgili, topluma kök salan son derece haklı endişeleri gidermek için alternatiflere ihtiyacı olacak.

Tebrio Hakkında

İspanya menşeli biyo-teknoloji şirketi Tebrio, Tenebrio molitor böceğinin besisi ve işlenmesi konusunda dünya öncüsü. Şirket hayvan yemi ve biyolojik gübre imalatının yanı sıra diğer biyolojik-zirai kullanımlar için çeşitli organik ürünler sunarak gıda endüstrisi için yenilikçi ve yüzde 100 sürdürülebilir çözümler geliştiriyor.

2014’te Salamanca’da (Castilla y León) kurulan Tebrio hayvansal protein üretiminde gerçek bir alternatifi temsil ediyor. Şirket 150’den fazla ülkede patentine sahip olduğu tescilli teknolojisi sayesinde geleneksel tarım ve besi hayvancılığına kıyasla %80 daha az sürülebilir toprak ve %95 daha az suyla %500 daha fazla protein üretebiliyor. Dahası bütün bunlar negatif karbon ayak izinin yanı sıra metan ve amonyak da dahil olmak üzere sera gazı üretilmeksizin gerçekleştiriliyor.

Tebrio son derece kalifiye ve deneyimli bir bilim insanı ekibine ve Endüstri 4.0 kaynaklarını yapay zekayla birleştiren son teknoloji ürünü tesislere sahip. Şirket 2024’te büyüklüğü 80.000 metrekareyi aşan yeni bir üretim tesisi açacak ve böylece yılda 100.000 ton canlı ürün üretebilecek. Yeni tesis de Tebrio’nun son derece bağlı olduğu ve iş ağını güçlendirerek 200’ü aşkın direkt istihdam sağlayacağı Salamanca şehrine kurulacak.

Tahıl ve yaglı tohum analiz yöntemlerinin evrimi

Teknoloji tahıl yolculugunun her agamasında en yüksek standartta güvenlik ve kaliteyi nasıl saglıyor?

Otuz yılı aşkın zamandır tahıl sektörüyle haşır neşirim. Bu süreç Perten Instruments’a katılarak uygulama bölümünü yönetmemle başladı. Yakın kızılötesi (NIR) kalibrasyon geliştirme ve düşme sayısı deneylerinde destek sunma konularına odaklandım. O dönemde yakın kızılötesi gıda, tahıl, un ve yemin hızlı analizinde en çok kullanılan tekniğe dönüştü. 2014’te, Perten Instruments, PerkinElmer’a katıldığında PerkinElmer’ın köklü analitik ve metodoloji geliştirme uzmanlığını Perten’ın gıda pazarındaki uzmanlığıyla birleştirmeyi başardık ve şimdi güvenlik ve kalite testi alanında dünyanın en kapsamlı gıda analiz çözümlerini sunuyoruz.

Tahılı iş akışı boyunca analiz etmek

Gitgide artan baskılar; sürekli değişen mevzuat, piyasalardaki değişimler, küresel tedarik zinciri öğeleri ve iklim değişikliği gibi güçlükler yaratmaya devam ediyor.

Ancak güvenlik bütün bu faktörlerden daha önemli bir konumda.

Mikotoksin testleri buna örnek teşkil ediyor. Bu testler bütün bu öğelerden, özellikle de küresel tedarik sorunlarından ve iklim değişikliğinin getirdiği aşırı hava koşullarından (hem seller hem kuraklık) önemli ölçüde etkilenebiliyor. Dünyadaki gıda bitkilerinin yaklaşık yüzde 25’inin mevzuattaki sınırları aşan seviyede mikotoksin içerdiği tahmin ediliyor.

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) bu toksik kalıntıları kontrol altına almak için birçok farklı tahıl türünde mikotoksin için müdahale seviyesini milyarda 20 birim (ppb) olarak belirledi. AB mevzuatında ise 2 ppb gibi çok daha düşük bir sınır göz konusu. Bu bakımdan sorun çıkmaması için kirletici maddelerin tahıl ambarından fabrikaya ve malzeme tedarik zincirine dek doğru, hassas ve yenilikçi teknolojilerle tespit edilmesi gerekiyor.

Sektörün yüz yüze olduğu, mikotoksin testleri gibi faaliyetleri

etkileyen bir başka güçlükse hassas testleri kamyon şoförleri, fabrika operatörleri gibi çalışanlara yaptırma gerekliliği. Bu kirleticilerin son derece düşük seviyelerde olduğundan sürekli emin olmanız gerektiğinde, özellikle uygun eğitimler ve araçlar olmaması durumunda işler zorlaşabiliyor. Son zamanlarda ortaya çıkan, portatif otomatik okuyucularla kullanılan hızlı test şeritleri bilimsel eğitim almamış personelin hayati olan başlangıç testlerini yapmasına yardım ediyor.

Tam iş akış desteği, nihai saptama ve teyit için, sıvı kromatografi ve LC/MSMS gibi daha ileri teknolojilerle daha geniş kapsamlı ve derinlemesine testler yapılabiliyor.

Tahılların karşısında yeni bir zorluk daha var: hayvansal olmayan bitki bazlı gıdalar. Tahıllar, hububat, baklagiller ve diğer bitki bazlı protein ve nişasta kaynakları et analoglarına dönüştürülüyor ya da yapay et ürünleri için girdi malzeme olarak kullanılıyor.

İzolatlar, fraksiyonlar ve ekstraksiyonlar için hızla yeni süreçler ortaya çıkıyor. Buna eski “atık” ürünlerin ileri dönüştürülmesi de eklendiğinde bu yeni kullanım şekilleri yeni malzeme performans gereklilikleri ve dolayısıyla yeni test ve değerlendirme türleri yaratıyor.

Son olarak bireysel iş akışlarının ötesine, yani tahıl tedarik zincirinin tamamına baktığımızda değer zincirindeki farklı kurumların tahıl yolculuğunun her aşamasında ihtiyaç duydukları ve istedikleri testlerin ve analizlerin yapılmasını sağlamak da büyük bir zorluk.

Çiftçilerin, tüccarların, imalatçıların ve malzeme tedarikçilerinin veri gereksinimleri bir nebze örtüşse de bunların her biri farklı konularda bilgilere ihtiyaç duyabiliyor ya da bilgileri farklı şekillerde kullanabiliyor. Bu farklar arasındaki, zaman zaman bölgesel de olabilen nüansları anlamak tahıl test çözümlerimizin hem sektörün hem bireysel kullanıcıların ihtiyaçlarını karşıladığından emin olmamız açısından çok önemli.

Bu zorluklar bir araya geldiğinde sezgisel hızlı testler, uçtan uca yüksek randımanlı iş akışları ve otomatik test çözümleri, tedarik zinciri bütünlüğünü ve tahıl değer tespitini destekleme açısından daha da önem kazanıyor.

Buna ek olarak birçok gıda imalatçısının ve anlaşmalı laboratuvarlarının, ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan araçlara sahip

yazan: Wes Shadow, Tahıl ve İşlenmiş Gıda Küresel Piyasa Müdürü, PerkinElmer, Inc. Uygulama ve Gıda bölümü

olmak için deneyimli endüstriyel araç ve çözüm sağlayıcılarla stratejik ortaklıklar kurduğunu görüyoruz.

Karşılığında bu ortaklar da en sıkı endüstri yönetmeliklerine sadık kalınmasını sağlayan ISO ruhsatlı yöntemlerin uygulanmasına destek verebiliyor.

Tüketici eğilimleri tahıl analizini nasıl etkiliyor?

Dünya nüfusu arttıkça tahıla olan talepte de artış görülüyor. Aynı zamanda tüketiciler çevresel açıdan daha duyarlı ve sağlığa odaklı seçimler yaptıkça gıda, sağlık ve sürdürülebilirlik konusundaki tavırları sürekli evrim geçirerek hayvansal olmayan, bitki bazlı, glütensiz ve temiz etiketli gıdalara daha çok yönelmeleriyle sonuçlanıyor.

Tüketicilerin daha sürdürülebilir ve temiz tahıl bazlı gıdalara olan talebi arttıkça çiftçilik ve ziraat alanlarındaki sürdürülebilirlik tahıl tedarik zincirlerini de değiştiriyor. Çiftçiler ve imalatçılar sürdürülebilirliği artırmak için daha çevreci yöntemler benimsedikçe bazı güçlükler ortaya çıkıyor.

Mevzuattaki, haşere ilacı kullanımına ve yarattığı kalıntılara yönelik daha çevreci yaklaşımlar verimi ve genel tahıl kalitesini etkileyebiliyor. Bunun da tedarik zincirinin tamamında zincirleme bir etkisi olacak; tedarik zincirinde izlenebilirlik sağlayan ve paydaşların tahıllarından, malzemelerinden, yöntemlerinden ve randımanlarından her aşamada emin olmasına imkan veren portatif, çok yönlü ve hassas test araçlarına yönelik talep artacak.

Dahası, tüketiciler sürdürülebilirlik ve sağlık konusundaki görüşlerine uyan ürünleri satın almayı tercih ettikçe hayvansal olmayan/bitki bazlı gıdalara yönelik talep artıyor. Örneğin tüketiciler artık yulaf sütünü, pirinç sütünü ve birçok farklı süt alternatifini çok daha yoğun biçimde tercih ediyor.

Dolayısıyla çiftçilerden imalatçılara dek tedarik zincirinin tamamı önceden önlem alarak müşterilerin değişen tercihlerine uyum

sağlamak için yenilikçi yöntemlere geçiş yapıyor. Bunun bir örneği, gitgide daha çok gıda imalatçısının tahılların ve tahıllı ürünlerin (ileri dönüştürülmüş malzemeler de dahil) performansını daha iyi anlamak için çok yönlü reolojik test teknolojilerinden faydalanarak yenilikçi ürünlerin geliştirilmesine önayak olması.

Bu teknolojiler iki ayrı zorluğu bertaraf ederek tüketicilerin yeni ürünlere yönelik talebini ve güvenli, kaliteli, hem doku hem tat hem de işlev bakımından tatmin edici ürünlere yönelik beklentilerini karşılayan bir çözüm sunuyor.

Değişen test teknolojileri

Uygulanan analizler üç ana kategoriye ayrılıyor: yukarıda sözü edilen mikotoksin testleri, performans testleri ve süreç gözetimi.

Özel tahıllara (“yeni” eski tahıllar, melezler, fraksiyonlar ve izolatlar dahil olmak üzere) yönelik talep, performansı analiz eden cihazların daha da önem kazanmasına yol açtı. Bu cihazlar performansı değişken sıcaklık, kesme ve zaman parametreleri altında etkili bir biçimde takip edebiliyor. Yeni ürünlere yönelik tüketici eğilimleri reoloji bazlı testlere yönelik ihtiyacı artırıyor.

En önemli teknolojik gelişmeler arasında yeni ürün geliştirme, formülasyon değiştirme, malzeme seçimi ve süreç optimizasyonu için hassas ve hızlı analiz sağlama açısından gitgide önem kazanan reoloji bazlı performans analizi bulunuyor. Bu teknolojiler hayvansal olmayan/bitki bazlı yeni nesil gıdaların geliştirilmesi açısından hayati. Bu teknoloji bilim insanlarının malzemeleri tüketicilerin taleplerini karşılama amacıyla nasıl iyileştirebileceklerini daha iyi anlamalarını sağlayabilir.

Buna ek olarak tahıl ticaretinde ve imalatındaki çok ince marjlar göz önünde bulundurulduğunda süreç gözetimi ve bundan doğan süreç kontrolü büyük öneme sahip. Hat içi ve çevrim içi NIR süreç gözetimi, sonunda yaygın bir biçimde kullanılmaya başladı. Bunun da birçok

sebebi var.

İlk sebep yeni teknolojilerin güvenilirliğini uzun süreler boyunca koruyacak kadar sağlam olması, ikinci sebep kemometri imkanlarının istikrarlı bir biçimde artması, son sebepse imalatçıların gerçek zamanlı verilerin, süreçlerde ayarlama yaparken ve süreç ortasında kararlar verirken ne kadar değerli olduğunu bizzat anlamaya başlaması.

Hat içi NIR gibi süreç analizcilerinin kullanılması her tür israfın (iş gücü, malzeme maliyeti, enerji ve materyal) azaltılmasını da sağlıyor. Bu tasarruf elbette marjları olumlu biçimde etkiliyor ve bu teknolojiyi kullanmak için güçlü bir sebep teşkil ediyor.

Tahıl ve yağlı tohum analiz yöntemlerinin evrimi

Tahıl sektörü genelde dökme maddelerle çalışıyor ve dolayısıyla materyal takasının ve imalatının hızına uyum sağlayacak testlere gereksinim duyuyor. Düzgün ve mantıklı bir değerlendirme yapmak için bu testlerin materyali hızlı ve doğru bir biçimde analiz etmesi gerekiyor.

Dolayısıyla testlerin hem otomatikleştirilmesi hem operatörler/bilimsel bilgiye sahip olmayan çalışanlar tarafından kullanılması gerekiyor. Özetle analiz teknikleri gitgide daha hızlı, daha basit, daha sağlam ve daha hassas hale geliyor.

Özellikle tüketici taleplerinin, sürdürülebilirlik gereksinimlerinin ve iklim değişikliğinin doğurduğu güçlüklerden ötürü değişen tahıl ve bitki kaynakları yeni test gereksinimleri yaratacak.

Endüstri buğday, pirinç, mısır, soya, hububat ve baklagillerin hakimiyetinde olmaya devam etse de “yerel” tahıllara ve bitki bazlı diğer malzemelere (manyok, jack fruit, vb.) yönelik talep artacak. Bu kaynaklar mevcut altyapının bünyesine katılacak, ancak coğrafi bölgeye göre değişen miktarda genişleme ve gelişme gerektirecek. İmalatçıların yukarıda sözünü ettiğimiz yeni gıda matrisleriyle çalışmasını gerektirecek olan temiz etiketli gıda konsepti ve daha doğal malzemelere

yönelik eğilim de kaçınılmaz olarak daha kapsamlı analiz ve test yöntemleri geliştirilmesini zorunlu kılacak. Bu durum aynı zamanda daha fazla ve daha farklı test gereksinimleri doğuracak.

Son olarak; yeni materyallerin, iklim değişikliğinin ve coğrafyaya göre tedarik edilen malzemelerin doğurduğu güvenlik kaygılarının sürekli gözden geçirilmesi, anlaşmalı laboratuvarlar tarafından patojenler ve mikotoksinler gibi en önemli güvenlik kaygılarını gidermek için yüksek randımanlı, kaliteli testler yapılmasına yönelik talebi artıracak.

Otomasyon burada ana bileşen olacak; otomasyon seviyesi daha az insan müdahalesi gerektiren iş akışlarına yönelik artan talebi karşılamak üzere artacak ve daha düşük tespit sınırlarıyla daha hızlı, daha hassas testler sunulacak.

Bu da laboratuvarlara tek bir numune üzerinden birden çok parametre için test yapılmasını sağlayan çözümler sunarak randımanı artıracak ve iş dönüş süresini kısaltarak masrafların azalmasını sağlayacak.

Yazar

hakkında:

Wes Shadow, PerkenElmer, Inc şirketinin gıda bölümünün bir parçası olan Tahıl ve İşlenmiş Gıda bölümünde, Küresel Piyasa Müdürü görevinde çalışıyor. Shadow, Utah’taki Westminster College’dan mezun olmasının ardından bilimsel test ve araştırma endüstrisinde, küresel gıda ve tahıl pazarına hizmet ettiği 30 yıllık bir kariyer inşa etti.

Kendisi şu anki görevinde, malzemeden ürüne kalitenin ve hem üreticilerin hem tüketicilerin güvenliğinin garanti altına alınmasına yardım etmek amacıyla PerkinElmer’ın tahıl ve gıda alanında “sınıfının en iyisi” analiz portföyünü, test çözümlerini ve hizmetlerini tanıtıyor.

Perde IV (Bölüm 1)

En değerli taş değirmen taşıdır; ve eğer bir yüzük içinde taşınabilseydi, diğer tüm taşlar güzelliklerini kaybederdi ...

Franco Sacchetti

Yazan - Dr. Sergio Antolini, Ocrim ve Paglierani Başkanı, İtalya

Stradivari Los Gigantes Topraktanekmeksofraya

Cremona, Roma döneminden bu yana İtalya'nın en önemli tarım alanlarından birinin merkezinde yer alan muhteşem bir Lombardiya şehridir. Rönesans kemerli katedral, sekiz cepheli vaftizhane, astronomik bir saat ile karakterize edilen Torrazzo'nun çan kulesi mimari sembollerdir. Cremona, kemanları dünyanın en iyileri olarak kabul edilen, en büyük müzisyenler tarafından imrenilen, yalnızca istisnai durumlarda ve unutulmaz etkinliklerde ödünç verilen lütiyerlerin müziğinin ve sanatının başkentidir. Ayrıca Cremona tıpkı Amati, Guarneri ve Stradivari'nin kemanlarının olduğu gibi, buğday tanesinde bulunan besin maddelerini erişilebilir ve değiştirilmemiş hale getirmek için mükemmel olan hem silindir hem de taştan buğday değirmen taşlarının da evidir.

“En değerli taş değirmen taşıdır ve eğer bir yüzük içinde taşınabilseydi diğer tüm taşlar güzelliklerini kaybederdi ... "

300'lü yılların şair ve yazarı Franco Sacchetti, Trecento Novelle adlı eserinde, geçmişten bu yana buğday tanesini sihirli bir şekilde una dönüştüren taş değirmeninden böyle söz eder.

İnsanlık, fiziksel ve entelektüel evrimi süresince çenesinin gücünü kaybederek onun yerine beyin zarının gücünü tercih eder ve buğdayı daha kullanışlı ve sindirilebilir hale getirmek için taşlarla ezmeye başlar.

Tarih öncesi çağlarda ilk değirmen taşları, ezilmek üzere bir avuç buğdayın, yuvarlak veya yassı diğer sert taşlar kullanılarak üzerine serpildiği, büyük dirençli bir kaya levhasından oluşuyordu.

Temas yüzeyindeki bulunan oluklar, üretkenliği nicelik ve

nitelik açısından artırmıştır.

İlkel öğütme taşı, dans eden öğütme çarkının (üstteki) ortasındaki açıklıkla, öğütme işlemi için buğdayın sürekli beslenmesi mümkün hale geldiğinde daha düzgün bir görünüm kazandı. Bu işlem, üst öğütme çarkının (Sicilya'da buna dans eden deniyor) manuel olarak döndürülmesiyle sağlandı.

Yassı öğütme veya kırmanın ilkel tekniği, bir öğütme tekniğine dönüşür ve değirmen taşlarının şekli ve boyutu ile derecelendirme işleminin temelini oluşturur.

Değirmen taşlarının iyileştirilmesi, kullanılan malzemenin geliştirilmesi, puanlama, boyut ve hız sayesinde 1850’li yıllarda öğütme tekniğinin zirvesine ulaşıldı.

Değirmen taşlarının sertlik, gözeneklilik ve homojen yapı gereksinimlerini karşılaması gerekiyordu.

Kullanılan malzeme Montorfano (CO), Inverigo (CO), Gandosso (BG) veya Val Camonica (BS) ocaklarından elde edilen pudingadır (kireçtaşı, feldispat, kuvars, mika ve silika).

Fransız taş ocağı La Ferté'nin taşları çok beğenilir ve kısa sürede ana referans noktası haline gelir.

Başlangıçta değirmen taşları tek parça olarak yapılmıştır. Daha sonra tohumların kabaca kırılması için en yumuşak taşın ortası ve öğütülecek ürünün daha fazla kırılması için en sert ve en güçlü periferik taş olmak üzere farklı sertlikteki 200-400 mm'lik taşlar bir araya getirilerek inşa edilmiştir.

Üstteki öğütme taşı dışbükey (dönen) ve alttaki içbükeydir (hareketsiz olan). Bununla birlikte, taşın merkezi deliğinden başlamayan ikincil oluklar, öğütülecek ürünü dağıtma, parçayı

vurgulama ve malzeme tahliyesine yardımcı olma işlevlerini görürler.

Öğütücülerin üzerindeki özel oluklar ürünün öğütülmesini kolaylaştırır; olukların şekli, sayısı ve aktif taşın hızı (dans eden) elde edilecek unun kalitesi için belirleyicidir.

Öğütme taşlarında bulunan önemli bir unsur olan oluklar, tahılın ezilmesine (öğütülmesine değil) ve ayrıca aşırı ısınmaya ve dolayısıyla unun zarar görmesine neden olacak işlemlerden kaçınmak için yapılan araştırmaların ve sürekli gelişimlerin konusuydu.

Bir değirmen taşının iyi bir üretim yapabilmesi ve ısınmadan çalışabilmesi için, taşların, orta delikten çıkan ve dış kenara kadar uzanan ana oluklarla donatılması gerekir.

Bu nedenle oluğun profili, yüksek taşlama, düşük taşlama ve rimacina (yeniden taşlama) için merkezden başlayarak değişmelidir.

Farklı oluk tipleri: 1.500 ve 1.600 mm çaplı değirmen taşlarında 108 dairesel oluktan oluşan Hollanda, Evans, Drancy ve diğer oluklar. Yüzey profili (içbükey), tanelerin taşlama çarkı üzerinde daha düzenli ve homojen bir şekilde dağılmasını ve değirmen taşları arasında merkezden çevreye doğru spiral bir yol izlenmesini sağlama özelliğine sahiptir. Dönen değirmen taşı öğütülecek ürün üzerinde ağırlık yapar ve bu nedenle ‘dans eden’ olarak adlandırılır.

Hem dönen hem de altta sabit olan travers değirmen taşlarının yüzeyleri gözeneklidir. Buna kinişli geçme eklenir, dönme hareketinde sıralar sürekli olarak çaprazlanır ve

böylelikle tahılın işlenmesi için uygun olan sürtünme oluşturulur Bu öğütme yolu, kanalların veya havalandırma oluklarının düzenlenmesi yoluyla kısaltılabilir veya uzatılabilir ve ardından istediğiniz sonucu elde etmek için öğütme süresini artırabilir veya azaltabilirsiniz. Çevresel hız, taşlama çarkının dış kısmına doğru önemli ölçüde artarak öğütülmüş olan tahılı çıkışa doğru hızla yönlendirir.

Pervaneli öğütücü, işlenmiş ürün çıkmadan önce yaklaşık sekiz dönüş yapar.

Modern teknik, taşlama çarkları için, çok uzun bir süreyi ve buna bağlı olarak yeniden doldurma aralıklarının önemli ölçüde azaltılmasını garanti eden, taşlama yüzeylerinin, pürüzlülüklerini, tutarlılıklarını ve kompaktlıklarını değiştirmeden koruyan, onları mükemmel bir şekilde yerinde ve düz tutmak için titiz çalışmayı gerekli kılmayan beslenme normlarıyla uyumlu mineral aglomeraların kullanımını öngörmektedir.

Doğal veya aglomere taşlama çarkları, gıda kullanımı için titizlikle sertifikalandırılmalıdır..

The work was not finished, but to complete it and to give it perfection it took the seventh, which in music is called dominant.

The world was created with a musical arrangement, its rules respond to the combination of tempos, tones, sharps and flats.

The seventh day is dedicated to the earth and not doing anything. Rest is not the opposite of doing.

The tulip anticipates spring, in particular the white one invites to reflection, to a pause.

Laleler

Filippo Manfroni

Dolgun ve beyaz lalelerin ortasında, arkadan görülen güçlü bir adam figürü duruyor Fiziksel kapasitesi onun bir savaşçı olduğunu düşünmesine neden oluyor ve vücudunun kavisleri, gururlu bir bakışla birlikte, kararlı, neredeyse sert, tuvalin sınırlarının çok ötesinde bir noktaya doğru, bir düşmanla yüzleşmeye hazır olduğunu gösteriyor. Ama bu düşman bilinmeyen, görülmeyen, sadece sezilen bir düşman. Tıpkı fiziksel bir düşman mı yoksa insanın içsel bir mücadeleyle mi karşı karşıya olduğu bilinmediği gibi.

Sağ elinde bir sünger tutuyor. Bu, teslimiyetin bir simgesi mi yoksa basit bir vücut bakımı aracı mı??

Alışılageldiği üzere, bu tuvalde sanatçı yanıtlar sunmuyor, sorular üretiyor ve insan varoluşunun içine işleyen bu trajedi duygusunu ve ruhun yüzleşmesi gereken zorlukları vurguluyor.

Kendine rağmen tiyatro ve aynı zamanda seyirci haline gelen ve doğanın güzelliğine fon oluşturan bir trajedi.

İlki kısa ömürlü iken, ikincisi çok daha uzun ömürlüdür.

Taşlama yüzeyi yavaş ve soğuk işleme için (taşlama çarkının çapına bağlı olarak), düşük hızlarda bile taşlama kapasitesini garanti eder.

16. yüzyılın sonunda, Agostino Rampelli’nin buluşu sayesinde, yeni öğütme işlemine demir silindirli ilk haddehanenin ilkel prototipiyle başlandı.

Friedrich Wegmann ile birlikte silindir işleminin etkin bir biçimde geliştirilmeye başlandığı 19. yüzyılın ortalarına kadar, üretim oranları, değirmen taşlarının sınırlı kullanımı ve dolayısıyla bakım maliyetlerinin azaltılması konusunda hiçbir şansı olmadı.

Silindir değirmen, düz ya da çizgili yüzeylere sahip iki silindirden (önce porselenden ve sonra da onra neredeyse her zaman dökme demirden) oluşuyordu ve bunlar birleştirilip

ters yönde döndürüldüğünde, iki döner gövde arasında istenen boşluğa ulaştıktan sonra taneleri gerekli granülasyona indiriyordu.

Modern endüstri buğdayı, çevresel tabakayı ve tanenin özünü genişleten silindirler aracılığıyla öğütür ve ardından ipek lifleri aracılığıyla eleme yapar. Bunun sonucunda kumaşın küçük deliklerinden yalnızca iç kısımlar geçebilir.

Tıpkı kemanda kullanılan farklı malzemeler gibi… "Ve yedinci gün, Tanrı, tamamladığı işlerden sonra dinlendi."

Yaratılış 2.2

The giants refer to the Greek "gegenees", born from the earth, word from which, it is thought antinomically, the noun derives. Hence the relationship that can be reconstructed in ancient sources between space, understood as a physical and geographical place where a particular people lives, the language spoken and any resulting ethnic characterization.

New York Davide Frisoni Anlaşılan Frisoni bu eserinde en sevdiği temalardan biri olan şehri, hem binaları, sokakları ve trafik ışıklarıyla fiziksel bir mekan olarak hem de yaşamın sembolik yeri ve deneyim ile bilgi için bir alan olarak yeniden yorumluyor. New York'ta bir otelin penceresinden çekilen bu gökdelen manzarasında sanatçı, gözlemciye ışık ve bulutların birbirine karıştığı bir gökyüzünde öne çıkan şehrin mimarisine bir bakış sunarak, burada ışıklar, gölgeler ve tonlarla oynamasına izin veren askıya alınmış, tanımlanmamış atmosfer tercihi sayesinde vurgulanan renk araştırmasını derinleştirmesine olanak tanıyor. Sıçrayan ve damlayan renklerle ışık efektleri yaratılıyor, şehri sihirli bir boyuta sürükleyen flaşlar, tüm şehrin bir büyü anında durmuş gibi göründüğü o anda askıya alınıyor.

Çenesiz ağız

öğütücüsü olmayan bir değirmen gibidir (...)

Miguel de Cervantes

Mientras tanto, descubrieron treinta or cuarenta molinos a viento que hay en esa llanura, y cuando Don Quijote los vio, dijo a su escudero.

- La suerte está guiando nuestros asuntos mejor de lo que podríamos desear; porque ahí ves, amigo Sancho Panza, whence puedes ver a treinta or unos cuantos gigantes enormes, con los que creo que estoy peleando para matarlos a todos. With sus despojos comenzaremos a hacernos ricos, ya que esta es a good war, y también es a great service hecho a Dios para librar la faz de la tierra de tan mala semilla.

- ¿Qué gigantes? Dijo Sancho Panza.

- Aquellos, respondió el maestro que ves ahí, de brazos largos, que algunos suelen tener cases dos leguas.

Mira, respondió Sancho, que los que ves allá abajo no son gigantes, up to molinos a viento, y lo que parecen brazos en ellos son las palas, movidas por el viento, hacen girar la piedra de molino ... ".

Latince molinum, yani öğütmek için taş çarkından gelen değirmen ismi, tahılın una dönüştürülmesine adanmış fabrikayı (bina ve makine) ifade eder.

İlk değirmen örnekleri milattan 3.000 yıl önce İran'da görülmüştür. Şimdi olduğu gibi o dönemde de enerji tüketimine ve lojistiğe büyük önem veriliyordu. Her ikisi de işin iyi yürümesi ve karlılığı için çok önemliydi.

Ağır değirmen taşlarının taşınması için hidrolik ya da rüzgâr tekniklerinin yaygınlaşması, hayvanlardan, ama özellikle de kölelerden, yoksul vatandaşlardan ya da bu cezaya çarptırılmış suçlulardan elde edilen kas enerjisinin büyük ölçüde kullanılabilir olması nedeniyle başlangıçta yavaştı.

Demografik gerileme ve köleliğin azalması, insanları rüzgar ve su yolları gibi alternatif enerji kaynaklarını yeniden keşfetmeye sevk etti.

Su ya da rüzgardan yararlanma tekniklerinin kullanılmaya başlanmasıyla, değirmeni, yollardan erişim kolaylığı da göz önünde bulundurularak, su akıntılarının ya da rüzgarın bulunduğu bölgelere yerleştirilmesi ihtiyacı doğmuştur. Su ile hareket eden bir değirmenden ilk kez bahsedilmesi, Yunan şair Selanikli Antipater'in dizelerinde görülebileceği gibi M.Ö. birinci yüzyıla denk gelmektedir:

“Öğütmeyi ya da değirmende çalışan kadınları bırakın; horozun ötüşü şafağı haber verse bile geç saatlere kadar uyuyun. Demetrius, kendi ellerinizle yaptığınız işi perilere buyurdu. Ve onlar, tekerleğin tepesinden aşağı atlıyorlar. Böylece aksın dönmesini sağlayan yarışları Nisiriah'ın ağır değirmen taşlarını döndürüyor.’’

Yunan tarihçi Strabo, dikey çarklı bir değirmenin ilk net tanımının yapıldığı MÖ 65 yılında inşa edilen su değirmeninden söz eder.

Günümüze kadar değişmeden kalan dişli aktarım sistemiyle suyla hareket ettirilen değirmenin tekniğini anlatan ise Romalı mimar Vitruvius'tur.

Değirmenin göbeğine, eğimli bir boru ile taşınan suyun kuvveti sayesinde dönüşü ileten çarkın bıçaklarına teğetsel olarak vuran

20 ila 30 adet çark yerleştirilmektedir.

Suyun hızı, değirmen taşlarının hızıyla senkronize olarak, sanki bir saatin dönüş mekanizmalarıymış gibi hareket eder. Yükseklik farkı ve su akış hızı ile kullanılacak olan çarkın türü belirlenir Yunan ya da asil olarak adlandırılan, kanatlı ya da yarım kaşıklı olan yatay çarktır. Bu çark basittir ve çarktan öğütme taşına doğrudan hareket aktarımını içerir.

Buna karşılık, hareketin dişlilerle yataydan dikeye aktarıldığı dikey çark, adını mekanizmanın mucidi Romalı mühendis Vitruvius'tan ve Vitruvian çarkından alır. En basit ve en yaygın türü yatay olmasına rağmen, kolektif hayal gücü genellikle dikey çarkı değirmenle ilişkilendirerek onu ikonik hale getirir.

Yatay çark sistemi küçük değirmen taşları içerir ve hızlı akıntıya sahip küçük hacimlerde su gerektirirken, dikey çarklı değirmen önemli akış hızına sahip nehirler ve çarkın dönme hareketini (yatay) esas olarak lubecchio ve fener adı verilen ahşap elemanlarla inşa edilen iki dişli ile dikey dönme hareketine (öğütme) dönüştürmek için gerekli olan daha karmaşık bir mekanik gerektirir.

Vitruvius çarkı, suyun çarptığı konuma bağlı olarak 2 versiyonda inşa edilebilir: Orbitrium adı verilen aşağıdan ve daha sonra nehir sularına daldırılarak veya Franceschum adı verilen yukarıdan vurarak (düşme/çarpma).

İlk durumda, çark kısmen nehir sularına daldırılır: çarka alttan çarpan su, onu akıntının tersi yönde döndürür. Nehrin debisi değil hızı önemlidir. Gerekli yükseklik farkı çok azdır ve bu tür bir değirmen akan suyun olduğu her yerde inşa edilebilir.

Yukarıdan vuran çark (çarpma veya franceschum) bir dağ değirmeni için uygundur, çünkü suyun çarpma hızından faydalanır.

Su ile dolan ve iniş aşamasında dönme itişini artırarak çarkın dengesini bozan kutulara sahip olan çark nispeten küçüktür. Nehrin debisi ne kadar düşükse, daha fazla kutu içermek için çarkın çapı da o kadar büyük olmalıdır. Su değirmenlerine paralel olarak, sadece yeterince rüzgar yiyen alanlara sahip olma ihtiyacı değil, aynı zamanda daha karmaşık bir inşaat teknolojisi tarafından da cezalandırılmış olan rüzgar enerjisiyle çalışan çarklar da yayılıyor.

İlerleyen yıllarda, hidrolik ve mekanik teknolojilerin gelişmesi, sürtünmesi azaltılmış daha karmaşık dişlilerin benimsenmesiyle değirmenlerin verimliliğinin artmasını sağlamıştır. Değirmene bağlı hidrolik işler de geliştirilmiştir. Ardından, buharın bir itici güç olarak kullanılması, su veya rüzgar akışının mevcudiyetinden bağımsız olarak değirmenin yerleşim bölgelerine kurulmasını mümkün kılmıştır. Böylece, 19. yüzyılın sonunda mükemmelleştirilene kadar rafine edilmeye devam eden yeni silindir öğütme tekniği ile ilk yaklaşımlar başladı: tahıllar birer birer soyulur, kepek, tohum ve endosperm ayrılır, daha sonra ayrı olarak öğütülüp büyüyen gıda endüstrisini tatmin ederek, çiftçilerin küçük miktarlarda tahıl öğütme talebini karşılamak için geleneksel değirmen taşlarına yer açar.

Günümüzde kullanılan kaynak, öncekilerin yerini kesin olarak alan elektriktir. Bu enerji türünün artan verimliliği ve taşıma kolaylığı sayesinde, taş değirmenin silindir değirmen lehine kademeli olarak terk edilmesi, yirminci yüzyılın başında ve yirminci yüzyıl boyunca gerçekleşir. Ve sonra unutulmuş unlara adanmış, büyük bir değere sahip bir niş pazarına uygulanan tekniği karşılamak için geri dönüyor...

Bugün bize günlük ekmeğimizi ver: Hıristiyanlar, insanlığın yaşamak için ihtiyaç duyduğu gıdanın eşanlamlısı olan un ve su karışımının pişirilmesiyle elde edilen yiyecekle özdeşleştirerek Tanrı'yı dua ile böyle davet ederler.

Zenginliğin sembolü olan ekmek en mütevazisinden prenslerinkine kadar her zaman her sofrayı süslemiştir (ve hala da süslemektedir)..

"Cum panis" yoldaşların, yani yiyeceği paylaşanların oluşturucusudur.

"Ne yiyorsak oyuz" ve ekmeğin doruk noktası olduğu yiyecekleri yeriz. Ekmek, birincil beslenmemizi temsil eder. Ekmek bize bizi anlatır ve Feuerbach'ın özdeyişini palindrom yapmamıza izin verir: "Neysek onu yiyoruz!"

M.Ö. ikinci binyıla ait bir Sümer metni olan Gılgamış destanı, kendisine hediye veren bir kadın sayesinde farkına vardığı ekmek ve özenle hazırlanmış ürünleri yemeye başlayarak artık kendini yabani otlar, su veya süt gibi doğada bulunan yiyecek ve içecekleri tüketmekle sınırlamayan Enkidu adlı vahşi adamın uygarlaşma sürecini anlatır.

Homeros'un Odysseia'da anlattığına göre, ölümlüler, beslenmelerinde medeni ve akıllı hiçbir şey olmayan vahşiler ve hayvanların aksine, en mükemmel biçimde "ekmek yiyenlerdir". Yemek hazırlama, insan evriminin ve toplumla ilişkisinin bir simgesi haline gelmiştir.

"...Yani yakındaki karaya vardığımızda" (Ulysses anlatıyor), "burada en uç noktada, denizin üzerinde, yapraklarla gölgelenmiş dev bir mağara gördük; ve burada bir sürü, koyun ve keçi ve bir de ahır vardı. Etrafı taş bloklardan ve yüksek gölgelikli uzun çam ve meşe gövdelerinden yapılmış yüksek bir çitle çevriliydi.

Burada bir adamın (Polyphemus) ini vardı, sürülerin beslediği bir canavar… Bir kenarda durur ve diğerleriyle karışmazdı. Ama sadece yaşadı, haksız bir ruhu vardı.

Dev bir canavardı ve ekmek yiyen bir adama benzemiyordu (...).

Sonra sadık yoldaşlarıma gemide kalmalarını, gemiyi korumalarını emrettim ve ben (Ulysses), aralarından en cesur on iki kişiyi seçerek gittim (...)."

Böylece Homer, karmaşıklık ve bilinç yasası konusunda Cizvit ve paleontolog Teillhard de Chardin'den önce gelir ve tam olarak bilgi sayesinde ekmek kullanımında insanın bir parçası olduğu noosferi, uygarlığın olgun aşamasına girmek için canavardan

ayrıldıklarını hatırlatır.

Kendine yeten mağarasında tecrit edilmiş, topluluk içinde yaşamayan, ağaç dikmeyen, toprağı ekmeyen, hemcinsleriyle birlikte yiyecek üretmeyen Polyphemus gibi kikloplu figürlerin durumu budur.

Sadece çiğ süt içer ve doğal haliyle beslenir. Öyle ki Ulysses'in hala hayatta olan arkadaşlarını yutar.

Cansız halden bitkilerin yaşamına, hayvanların yaşamına ve insanın yaşamına geçerken işler daha karmaşık hale gelir.

Jeosferden biyosfere ve son olarak noosfere, insanların kolektif bilincine, zihinler arasındaki etkileşimin yarattığı bilince.

“Karmaşıklık Ölçeğimize göre bir varlık ne kadar karmaşıksa, o kadar kendine odaklanır ve bu nedenle daha bilinçli hale gelir.

T Canlı bir varlığın karmaşıklık derecesi ne kadar yüksekse, bilinci de o kadar büyüktür; ve bunun tersi de geçerlidir". (Teillhard de Chardin)

Ekmek, popüler ansiklopedide deneyim ve bilgeliği özetlemek için yer alır.

Aristoteles yaşamda ve ahlakta "sert ekmekle yumuşak ekmeği" birbirinden ayırır.

Aeneid'de Virgil "çocukları için ekmek getirene" elini uzatır."

Dante Alighieri, meleklerin ekmeğinin yendiği sofraya oturanları kutlu ilan eder.

Cervantes teselli aramıştı: ‘’Ekmek olduğunda, acı bile hafifler’’.

Ekmek, basitliğine rağmen temel bir besindir ve tüm çağlarda resim sanatında ve sanat tarihinde yer almıştır. Yeni Ahit'te İsa'nın Marta ve Meryem'in evindeki resimlerinde, Kana'daki Düğünde, Son Akşam Yemeğinde, Leonardo'nun Son Akşam Yemeğinde, Somun ve Balıkların Çoğalması Mucizesinde ve başkalaşımda, yani ekmek ve şarabın özünün İsa'nın bedeni ve kanının özüne dönüşmesinde mevcuttur.

“Dogma datur christianis, quod in carnem transit panis, et vinum in sanguinem”

Hıristiyanlara bir dogma verildi: ekmek ete ve şarap kana dönüştü.

(Thomas Aquinas)

Caravaggio'nun Emmaus’taki Cena adlı tuvalinin baş kahramanı ekmektir. Ekmek, 1600 yılının eşiğinde, ekmeğin temel Kabul edildiği bir çiftçi menüsünü sergileyen Mangiafagioli di Carracci ile günlük yaşamın imgesidir.

Ve yine Caravaggio'yu takip eden on yedinci yüzyılın natürmortları (İspanya'da, Hollanda ve İtalya'da olduğu gibi) gıdaya, toprağın ürünlerine ve değişmez olan ekmeğe, biçimi, mükemmel besinin sembolik değeri ve sıcak rengiyle kromatik denge unsuru olarak saygınlık kazandırmıştır.

Sanatta her zaman var olan bir unsur olan ekmek, gerçekliğin bir simgesi haline gelir, onun sembolüdür, yaşamın kendisini temsil eder. İnsanın düşünme, doğayı kullanma, kendi ihtiyaçlarını zeka ile karşılama yeteneğini temsil eder (Manet'nin Déjeuner sur l herbe'si veya metafizik resmin Ferrara ekmeği).

Roma caput mundi'de, Augustus zamanında, ekmek günlük yaşamın merkezindeydi ve üç yüzden fazla fırın vardı. Hepsi de kesinlikle Yunan ekolündendi. Çünkü sanatı ve tekni Makedon dırıncılar ihraç etmişti.

İşyeri güvenliğinin ekonomisi

Güvenilir ve sağlıklı ekipmanların servisi kolaydır, daha uzun ömürlüdür ve bakım maliyeti düşüktür

Konveyör güvenliği, hükümet düzenlemeleri ile ortaya çıkan modern bir trend değildir; ilk konveyör tasarımı kadar eski, sağduyulu bir fikirdir. Modern çağda güvenlik, çalışanların korunması, sigorta oranlarının düşürülmesi ve toplam işletme maliyetinin azaltılması için kilit bir faktördür. Güvenlik ekipmanlarının kurulumunun önünde çeşitli engeller vardır ve bunların en büyüğü Uygun Teklif sürecinin neredeyse evrensel olarak kullanılmasıdır.

Şirketler fiyat üzerinden satın alım yaptıklarında (Uygun Teklif), bunun faydaları kısa ömürlü olur ve maliyetler genellikle zamanla artar. Buna karşılık, en düşük uzun vadeli maliyete (Yaşam Döngüsü Maliyeti) dayalı olarak yapılan satın almalarda, faydalar genellikle artmaya devam eder ve maliyetler düşer. Böylece zaman içinde net tasarruf sağlanır. Güvenilir ve sağlıklı ekipmanların servisi kolaydır, daha uzun ömürlüdür ve bakım maliyeti düşüktür.

Maddi olmayan maliyetler

Güvenliği benimseyen kuruluşlar rekabette önemli performans avantajları göstermektedir. Bunun kanıtı ise daha az yaralanma ve daha fazla üretkenliğin yanı sıra sektör ortalamasının üzerinde finansal getiriler ve daha yüksek hisse fiyatlarıdır.

Güvenlik yatırımlarının gerekçelendirilmesi, çoğu finans yöneticisinin 'maddi olmayan

maliyetler' olarak adlandırdığı yaralanmalar, işgücü kaybı, sigorta, iş tatmin düzeyi, yasal anlaşmalar vb. gibi unsurların ölçülmesiyle büyük ölçüde geliştirilir. Ancak, yöneticiler ve muhasebeciler yatırımları haklı çıkarmak için doğrudan maliyetlerden tasarruf etmeyi düşünmek üzere eğitilmişlerdir.

Konveyörler verimli çalışmadığında, planlanmamış kesintiler meydana gelir, büyük miktarda kaçak malzeme açığa çıkar ve bu durum daha fazla bakım ihtiyacı doğurur. Acil kesintiler, aşırı dökülmenin temizlenmesi ve reaktif bakımın tümü iş yerinin güvensiz bir ortam haline gelmesine katkıda bulunur.

Yazan: R Todd Swinderman / CEO Emeritus, Martin Engineering, Birleşik Krallık

Güvenlik bedeli

Güvenlik ve verimlilik arasındaki olumlu ilişkileri ortaya koyan çok sayıda vaka çalışması, kazalar ve olaylar hakkında küresel istatistikler toplayan kuruluşlar tarafından desteklenmektedir. Basit yatırım getirisi formülü (tasarrufların maliyete bölünmesi) emniyet yatırımlarından elde edilebilecek potansiyel tasarrufları yansıtmaz. Bazı kuruluşlar kazaların maliyeti hakkında detaylı ve bölgesel istatistikler sunmaktadır.

Elinde belirli tarihsel veriler bulunmayan yöneticiler, ileride oluşabilecek maddi ve maddi olmayan maliyetleri tahmin etmek için kullanılabilecek kaza olasılıklarını sağlayan çok sayıda güvenilir kaynağa başvurabilirler.

Seçenekleri karşılaştırmak için kullanılan finansal tekniğe 'Net Bugünkü Değer' (NBD) analizi denir. NBD, farklı yatırım seçeneklerini zaman içinde değişen maliyetler ve tasarruflarla (nakit akışları) karşılaştırır ve bunları şirketin para maliyeti ile iskonto eder. Örneğin, dahili bir risk analizi, bir tesiste konveyör tehlikelerine maruz kalan 30 işçi olduğunu göstermektedir.

Farklı kaza sınıflarının (ölümcül, zaman kaybı ve ilk yardım) tahmini olasılığı, kaza oranını yarı yarıya azaltmak için ne kadar yatırım yapılabileceğini ortaya çıkarmak için bu kazaların maliyetiyle çarpılır.

Konveyörün ömrünün 20 yıl ve para

maliyetinin (iskonto oranının) yüzde beş olduğu varsayıldığında, güvenlikte yüzde 50'lik bir iyileşme sağlamak için tasarım süresinde yaklaşık 750.000 ABD Doları daha fazla ek yatırım yapılması gerekecektir.

Minimum güvenlik gerekliliklerini karşılamak için en düşük fiyatlı teklifin seçilmesi, 20 yıllık kullanım ömrü boyunca kısa vadeli harcamaların çok daha pahalıya mal olmasına yol açar.

Asgari güvenlik ve tasarım gerekliliklerini aşmak ve kaza oranlarını yüzde 50 azaltmak için 750.000 ABD Doları daha fazla harcandığında, yıllık öngörülen kaza maliyeti 140.813 ABD Dolarından 70.407 ABD Dolarına düşmektedir.

Uzun vadede makuldür Bugünün Dolarıyla ölçüldüğünde, 750.000 ABD Doları tutarındaki ek yatırım da dahil olmak üzere ölçülen yüzde beş oranından 20 yıllık süre boyunca öngörülen tasarruf, daha fazla ön yatırım yapıldığında yaklaşık 1,2 milyon ABD Dolarıdır.

Daha ileri analizlerden sonra tasarrufların daha az olduğu - belki de kaza maliyetinde sadece yüzde 25'lik bir azalma - tespit edilirse, ön yatırımın uzun vadede yine de faydalı olduğu görülecektir.

Veri toplamak ve finansal analiz yapmak biraz daha fazla çaba gerektirse de, sonuçta NBD tutarlı bir şekilde güvenliğin gerçekten işe yaradığını kanıtlamaktadır.

KOVALI ELEVATÖR VERİMLİLİĞİ

Sürekli kovalı elevatörler dökme katıların taşınması için birçok tesiste yaygın olarak kullanılmaktadır. İyi tasarlanmış bir sürekli kovalı elevatör etkili bir malzeme taşıma yöntemi olsa da, bir ekipman parçasının genel verimliliğini düşürebilecek faktörler vardır.

Bu makale UniTrak, kovalı elevatör verimsizliğinin dört belirtisini ve bunların olası nedenlerini vurgularken, bu sorunların ele alınmaması halinde ekipmanınızın performansını ciddi şekilde tehlikeye atabileceğini de açıklamaktadır.

Belirti #1: Besleme kayıpları

Kovalı elevatör tasarımının ve çalıştırılmasının kritik ancak genellikle göz ardı edilen bir yönü, ekipmanın nasıl besleneceğinin dikkate alınmasıdır. Malzemenin elevatöre beslenmesinin kontrol edilmemesi ve düzenlenmemesi, ürün kayıpları ve hasarın yanı sıra verimin düşmesine neden olabilir.

Besleme kayıplarının yaygın nedenleri şunlardır:

- Elevatörün kovaları içinde eşit bir ürün dağılımı sağlanamaması. Bu sorun genellikle ürün elevatöre dik açıyla beslendiğinde ortaya çıkar.

- Kovaların aşırı doldurulması. Ürünün çok hızlı bir şekilde beslenmesi kovaların aşırı dolmasına, dökülmesine ve elevatörün besleme bölümünün tıkanmasına neden olabilir.

- Ürünün elevatöre çok yüksekten bırakılması. Bu durum, parçacık hasarına ve aşınmaya neden olabilir.

- Çalışma hızına ulaşılmadan önce elevatörün beslenmesi. Optimum çalışma hızına ulaşılmadan önce ürünün beslenmesi kovaların az dolmasına neden olabilir.

Belirti #2: Hızın Azalması

Sürekli kovalı elevatörün çalışma hızının tasarlanan veya

planlanan hızın altına düşürülmesi genellikle yukarıda açıklanan besleme sorunları gibi diğer sorunlara bir yanıttır.

Elevatör planlanan hızda çalışırken ürün döküldüğünde veya hasar gördüğünde ya da aşağı akış ekipmanı planlanan hızda çalışırken elevatörden tüm ürünü alamadığında da hızın düşürülmesi gerekebilir.

Her durumda çözüm, sorunun temel nedenini araştırmak ve düzeltmektir, böylece elevatör amaçlanan hızda çalıştırılabilir.

Belirti #3: Verimin Azalması

Verimin azalması çeşitli şekillerde olabilir. Öncelikle, elevatörün aşağı akış ekipmanına teslim ettiği ürün miktarı, dökülmeden kaynaklanan kayıplar, bazı ürünlerin kovalardan boşaltılamaması vb. nedenler olabilir.

İkinci olarak, elevatör tarafından teslim edilen ürünün kalitesi ekipman boyunca ilerlerken bozulabilir. Her iki kayıp türü de, miktar ve/veya kalite, verim kayıplarını temsil eder.

İlk durumda, dökülmenin veya malzemenin boşaltılamamasının nedenlerinin ele alınması, elevatör tarafından teslim edilen ürün miktarını artıracaktır. Malzemenin dökülmesi, ekipman tasarımının yanı sıra işletme prosedürünün de bir fonksiyonu olabilir.

Örneğin, sadece üst üste binen kovaların aksine birbirine kenetlenen kovalarla tasarlanan sürekli kovalı elevatörler dökülmeyi önlemede her zaman daha etkili olacaktır.

Ayrıca, kovaların aşırı doldurulması, malzemenin elevatöre çok hızlı verilmesi ya da elevatörün çok yavaş çalıştırılması, malzemenin dökülmesine neden olabilir.

Her iki durumda da çözüm, optimum kova dolumunu elde etmek için malzeme besleme hızlarında ve/veya çalışma hızında gerekli ayarlamaları yapmaktır. Malzemenin elevatör kovalarından tam olarak boşaltılamaması halinde, malzemeyi

Taşıma sisteminizden en iyi değeri elde edemediğinizi gösteren dört işaret

boşaltma noktasında elevatör kovalarından çıkarmak için tasarlanmış 'kova tokmakları' gibi boşaltma yardımcılarının kullanılmasıyla sorun çözülebilir.

Ek olarak, Buna ek olarak, doğası gereği yapışkan olan ve kova yüzeylerine yapışma eğilimi gösterebilen malzemelerin taşınması, Teflon kaplı veya çukurlu yüzeylere sahip kovaların kullanılmasını gerektirebilir.

Kalite bozulması genellikle partikül aşınması veya kırılması yoluyla kendini gösterir. Bu durumda çözüm, yüksek bakım

gerektiren taşıma için tasarlanmış ve hassas taşıma kapasitesi olan bir elevatör kullanmaktır. Bu, partikül aşınmasını veya kırılmasını önleyecek ve elevatöre girenin çıkandan farklı olmamasını sağlayacaktır.

Belirti #4: Planlanmamış kesinti

Parça arızası nedeniyle ekipmanın planlanmayan duruşları, sürekli kovalı elevatörün çalışma verimliliğine ciddi şekilde zarar verebilir. Plansız duruş sürelerinin oluşmasını hiçbir zaman tamamen engelleyemeseniz de, bu tür olaylar meydana geldiğinde etkilerini en aza indirmek için atılabilecek bazı adımlar vardır

Bu adımlar şunlardır:

- Kritik işletim parçalarından oluşan bir tezgah stoğunu her zaman el altında bulundurun. Bu, planlanmamış bir kesinti olayından hızlı bir şekilde kurtulmayı sağlar.

- Hangi elevator parçalarının arızalanmaya en yatkın olduğunu ve hangilerinin stoklanması gerektiğini keşfetmek için parça arıza geçmişinizi takip edin.

- Duruma dayalı bakım uygulayın. Elevatörün bakımı, takvime dayalı bir programa göre değil, gerçek durumuna göre yapılmalıdır. Elevatöre, anormal bir durum geliştiğinde operatörleri ve bakım personelini uyaran duruma dayalı izleme cihazları da takılabilir.

UniTrak, TipTrak® sürekli kovalı elevatör serisini üretmektedir. Bu elevatörler yüksek güvenilirlikleri ve hassas kullanımları ile ünlüdür.

TipTrak serisi sürekli kovalı elevatörler hakkında daha fazla bilgi edinmek için şirketin web sitesini ziyaret edebilirsiniz: https://mymag.info/e/1537

Daha ucuz tahıl yolda mı?

Mevsimsel hasatın baskıları ve savaşın parçaladığı Ukrayna limanlarından en azından bazı ihracatların yeniden başlaması gibi mahsul cephesindeki iyi haberlerle Chicago Ticaret Kurulu vadeli işlemleri, Mart zirvesinin yüzde 40 altında kalarak, Şubat ayında Rus işgalinin başlamasından bu yana en ucuza, bir noktada kile başına yaklaşık 7,50 ABD Dolarına kadar indi (yaklaşık 275 ABD Doları/ton Paris öğütmelik buğday vadeli işlem piyasası da 450 EURO'luk zirveden ton başına 320 EURO’ya kadar sert bir düşüş yaşadı. Piyasanın bu uç noktaların aşırı reaksiyon olup olmadığına ve fiyatların (Chicago Ticaret Kurulu kile başına $4-6 ve Paris ton başına €200’nun çok altında) son yıllardaki ortalamada devam edip etmeyeceğine karar vermesi biraz zaman alacak. Her ikisi de son zamanlarda dip seviyelerden hafif yükselişler yakaladı ve listelenecek çokça cesaret verici faktör olmasına karşın, ABD vadeli işlem piyasası henüz fiyatlar konusunda iyimserliği desteklemiyor.

Örneğin Chicago Ticaret Kurulu, 2024 yılının baharına kadar buğday ticaretinde mevcut teslimata göre yüzde altı fiyat primine sahip. Ancak Paris değirmenciliği, fiyatların 2023'ün sonunda en azından yaklaşık yüzde 11-12 daha ucuzlayacağını gösteriyor.

Yakın zamanda başlayan 2022/23 pazarlama yılına dair ilk işaretler arz ve fiyatlar açısından daha umut verici. Doğru, küresel devir stoklarının 276 milyonluk bir başlangıç noktasından 267 milyon tonluk bir kapanış seviyesine düştüğü görülmektedir.

Ancak bu durum, tüketimin bu fiyatlarla devam edeceği varsayımına dayanmaktadır. ABD Tarım Bakanlığı, geçen sezon 793 milyon tondan 789 milyon tona (ve bazı analistler hala daha düşük) düşerken, dünya üretiminin de yukarı yönlü bir ayarlamaya ihtiyacı var gibi görünüyor

Buğday İhracatında Hafif Yükselme

Ukrayna olaylarının ardından küresel tahıl kıtlığı ile ilgili tüm manşetlere rağmen, geçtiğimiz sezon dünya buğday ihracatının, daha büyük olan Avrupa ve Avustralya mahsullerinin birkaç yıldır en küçük Kuzey Amerika hasadına karşı ağır basması nedeniyle aslında biraz arttığı (5 milyon ton) da hatırlanmalıdır Daha küçük Rus mahsulü, geçen sezonun ilk yarısında ihracatını keskin bir şekilde artırarak 2021/22 sezonunun muhtemel nihai rakamını (işgalin durmasından sonra bile) 18,8 milyon ton civarında, yani 2020/21 sezonundaki 16,9 milyon tonun 2 milyon üzerinde bırakan daha büyük Ukrayna mahsulü ile dengelendi.

Gelişmekte olan 2022/23 sezonu için kilit noktalar, sadece tahıl ihracatının nasıl ilerleyeceği değil, aynı zamanda çiftçilerin yaklaşan kışlık tahıl ekimiyle iç piyasadaki kargaşaya (işgal ve limanların durdurulmasının neden olduğu finansal ve altyapı stresleri) nasıl tepki vereceği hala Ukrayna tarafından yönlendiriliyor.

Eğer ihracat şu anda öngörülen aylık 1.5-2 milyon ton seviyesinden kısmen de olsa altı milyon (buğday, mısır ve diğer tahıllar toplamı) seviyesine çıkabilirse, Ukraynalı çiftçiler 2023 hasadı için kışlık buğdaylarını ekmeye teşvik edilebilir.

Her iki durumda da dünya buğday arzına katkıları şimdilik az olacaktır. Ukrayna'nın 2022/23 ihracatı, halen liman ve iç silolarda tutulan 2021 mahsulü buğdayın bir kısmıyla destekleniyor olsa bile, bu yılki buğday rekoltesinin daha şimdiden %40'ın üzerinde bir oranda düştüğü görülüyor

Gelecek yıl bu tampon olmayacak ve mahsul muhtemelen yine normalden çok daha düşük olacak. Bu nedenle uzun vadeli haritada Ukrayna arzında da önemli bir boşluk olduğu ima ediliyor.

ABD Tarım Bakanlığı, Ukrayna'nın 2022/23 buğday ihracatının 18,8 milyon tondan 10 milyon tona düşeceğini öngördü. Bu biraz iyimser bir tahmin olsa da, Rusya'nın ihracatı geçen sezon 33 milyon tondan 42 milyon tona yükseldi. Ve bu da Rusya'nın 88 milyon tonluk mahsul tahminine dayanıyor (geçen yılki 75,2 milyon tona kıyasla).

Bazı saygın Rus analistler mahsulün bundan çok daha büyük olacağını, belki de 95 milyon tona kadar çıkabileceğini düşünüyor. Rusya hükümeti kota/görev değişiklikleriyle ihracat piyasasına müdahale etmesiyle beraber, 2022/23 ihracatı ABD Tarım Bakanlığı’nın öngördüğü 13 milyon tonluk artıştan çok daha fazla artış kapasitesine sahip görünüyor.

Uzun zamandır dünya buğday maliyetleri için güvenilir bir gösterge olan Rus fiyatları son zamanlarda düşüyor ve tüccarlar rekor mahsulün yön değiştirmesi gerektiğinin farkında. Temmuz

Yazan: John Buckley

ayı ihracatının yerel analist Sovecon tarafından Şubat ayından bu yana en fazla 2,3milyon tona iki katından fazla arttığı tahmin ediliyor. Ancak bir uyarı var. Yağışlı hava bazı bölgelerdeki mahsullere zarar vererek geçen yılki daha küçük mahsulün %80'ine karşılık öğütmelik buğday oranını %60'a düşürdü.

Kanada'nın mahsul tahmini de geçen yılın kuraklıktan etkilenen hasattan 13 milyon daha fazla öngörülerek, bu ay 35 milyon tona yükseldi. ABD Tarım Bakanlığı ihracatın 11 milyon ton artacağını çngördü. 4 milyon tona yakın bir ABD mahsul toparlanması. Rekor Avustralya üretimi ve ihracatının muhtemel üçüncü yılından bahsetmiyorum bile. Büyük olasılıkla geçen sezonun en yüksek 779 milyon tonunu rahatça aşan küresel bir mahsulden buğday arzını gevşetme resmini güçlendirecek.

Birçok üye ülkedeki kuraklık ve sıcak hava dalgaları, AB'nin muhtemel mahsulünü geçen yılın yaklaşık 6 milyon ton altına düşürdü. Bununla birlikte, blok güçlü uluslararası buğday talebinden en iyi şekilde yararlanırken ve devir stoklarını arzı desteklemek için kullanırken AB'nin toplam ihracatının hala birkaç milyon (yaklaşık 33,5 milyon ton) arttığı görülüyor.

Ayrıca, Fransa ve Arjantin'in rekolte tahminleri sıcak ve kuru hava nedeniyle son zamanlarda düşürülürken, bir zamanların parlak ihracat umudu olan Hindistan'ın rekoltesi yüksek değerlendirilmiş gibi görünüyor. Yerel gözlemciler ABD Tarım Bakanlığı’nın 106 milyon tonluk tahminine karşılık yaklaşık 95 milyon ton ön görüyor.

Yine de bu aşamada, ABD Tarım Bakanlığı’nın 204,5 milyon tondan 208 milyon tonluk yeni bir zirveye çıkacağını tahmin ettiği ithalat

ABD'nin yüksek kaliteli ekmeklik buğdayı

Bir diğer önemli etki de, ABD'nin yüksek kaliteli ekmeklik buğdayı (Dark Northern Spring %14 protein) için kısa süre önce yakın ihracat için ton başına 396/401$ (liman tesliminde navlun öncesi ABD Körfez şartları) arasında teklif edilmesi.

Bu fiyat Şubat/Mart zirvesinin 110$ kadar altında olmakla kalmamış geçen yılın bu dönemine kıyasla ton başına 11/32$ daha ucuzdur.

ABD'nin son yedi yılın en iyi hasadını beklemesi ve geçen yıla kıyasla yüzde 55 daha artarak yaklaşık 12,6 milyon ton hasat yapması (bunun yarısı ihraç edilecek) nedeniyle DNS maliyetlerinin de sınırlı kalması bekleniyor. Kanada ve Avustralya'nın düzenli büyük ürünlerindeki toparlanmanın yanı sıra, bu durum genel olarak kaliteli gıda buğdayı sektöründen bir miktar fiyat kısıtlaması gerektiriyor.

Dünyanın buğday ithalatçıları, fiyatlar düştükçe tedarik için sıraya giriyorlar. Son zamanlarda Çin, Cezayir, Mısır, Pakistan ve İran'ın da aralarında bulunduğu büyük alıcılar yaklaşık 3.5 milyon ton ürün alıyor ve belirtildiğine göre Fransa, Bulgaristan, Romanya, Rusya, Avustralya ve hatta Ukrayna gibi tedarikçilerden bolca teklif var. Tayvan, Japonya, Güney Kore, Ürdün, Filipinler ve diğer bazı ülkeleren de daha küçük alımlar kaydedildi.

Geçen ilkbahardaki rekor fiyatlardan ürken irili ufaklı ithalatçılar, Ukrayna'daki durumun tekrar kötüleşmesine ya da 2022/23 küresel mahsullerinin hava koşullarından etkilenmesine karşı önlem almak için muhtemelen bir miktar stok biriktiriyor.

Buğday hasadının büyük kısmı Kuzey Yarımküre'nin ana üretim bölgelerinde güvenli bir şekilde toplanmış olsa da (daha geç hasat edilen Kuzey Amerika ilkbahar buğdayları hariç), fiyatlar hala sonradan hasat edilen mısır mahsullerinde meydana gelebilecek sorunlardan etkilenebilir.

Bir başka düşüş haberinde, en büyük buğday üreticisi Çin, bu yıl biraz daha fazla ürün bildirdi ve bazı hava zorluklarına rağmen, son yıllardaki en iyi ürün kalitesi olduğunu iddia etti. Bu, nispeten daha düşük kaliteli yerli mahsulünü harmanlamak için, son yıllarda ortalama 10 milyon ton olan Çin ithalatını etkileyebilir.

- Buğday da bu doların gücü ve resesyonun küresel tüketimi azaltacağı korkusuyla bir miktar baskı altında kaldı.

AB'deki kuraklık ve ısı dalgaları mısır arzını azalttı Yılın bu zamanlarında piyasa genellikle çok önemli olan ABD mahsulünün durumuna odaklansa da, son haftalarda AB hava durumu sorunları da aynı derecede dikkat çekmeye başladı.

Piyasalar ABD Tarım Bakanlığı’nın gerçek saha araştırmalarına dayanan ilk raporda Ağustos ayı rekolte tahmininde düşen rekolte oranlarını yansıtmasını bekliyordu. Ancak tahminler beklenenden biraz daha yüksek çıktı ve rekolte 3,7 milyon ton düşüşle 364,7 milyon tonda kaldı. Bu durum, ABD yem kullanımı ve ihracatı için daha düşük tahminlerle dengelendi, ancak yine de ABD'nin nihai stokları Temmuz ayında veya geçen sezonlarda öngörülenden daha düşük kaldı.

AB rekoltesi daha da büyük bir darbe alarak 8 milyon ton düşüşle 60 milyon tona geriledi ve geçen yılın tam 10 milyon ton altında kaldı. Bu da AB'nin ihracatından 2 milyon ton eksiltirken ithalatına 3 milyon ton ekleyerek 19 milyon tonla son zamanların en büyük mısır ithalatçısı Çin'in önüne geçmesine neden oldu.

Hikayenin sonu bu olmayabilir çünkü AB'nin en büyük üreticisi Fransa'nın 'iyi/mükemmel' mısır mahsulü notu Ağustos başında 30 puan düşerek yüzde 53'e geriledi ve 2011'den bu yana en kötü görünümünü sergiledi.

Her ne kadar Ukrayna ve Rusya için tablo biraz daha iyimser olsa da, Bakanlık dünya üretimini geçen yılki 1219 milyon tona kıyasla altı milyondan fazla azaltarak 1180 milyon tona indirdi.

Piyasalar, arzdaki daralmaya uyanmadan önce fiyatlar güçlü bir düşüş eğilimindeydi ve Chicago Ticaret Kurulu yakın vadeli kontratları Nisan ayındaki zirve olan 8,27 ABD dolarına kıyasla kile başına 5,60 ABD doları seviyelerine kadar geriledi.

Satışların büyük bir kısmını, daha önceki menkul değerler piyasasında düşük performans gösteren yatırımları gevşeten borsacılar yaptı ve emtia ve borsalara ağırlık veren geniş ekonomik kaygılar nedeniyle cesaret daha fazla kırılması potansiyel olarak küresel et / yem ve enerji talebini bastırdı (ABD'nin önemli mısır etanol çıkışı için yararlı değil ve zaten bizim için daha düşük bir rakama yansıdı yem tüketimi).

Ukrayna'nın ihracatının yeniden başlaması da, beklenenden erken ve büyük sevkiyatların ardından işlerin ne kadar sorunsuz ilerlediğine bağlı olarak düşüş söyleminde daha güçlü bir rol oynayabilir. Ukrayna Tarım Bakanı, Ağustos ayında toplam tahıl sevkiyatının 1,5 milyon tona ulaşabileceğini ve zamanla 3,5 milyona çıkabileceğini söyledi.

Ukrayna liman ve iç silolarında yaklaşık 25 milyon ton tahıl bulunduğu tahmin ediliyor. İleriye dönük olarak, birçok analistin Ukrayna ekiminin tekrar düşmesini beklemesiyle görünüm daha belirsiz hale geliyor. ABD Tarım Bakanlığı’na göre bu yılki mahsul geçen yılki rekor 42 milyon tondan 30 milyona düştü ve ihracat kabaca yarı yarıya azalarak 12,5 milyona gerileyebilir (ancak yine de Temmuz ayı için beklenenden 3,5 milyon daha fazla).

Tüccarlar ayrıca Temmuz ihracatının geçen yılın aynı ayının iki katından fazla olmasını sağlayan dev Brezilya mahsulünün fiyat baskısı yaratmasını bekliyordu. ABD Tarım Bakanlığı’na göre Brezilya'nın mahsulü 10 milyon ton artarak 126 milyon tona ulaşacak. Yani 2020/21'den 39 milyon ton daha fazla. İhracat için kritik öneme sahip ikinci hasadın da başlamış olması, en büyük ithalatçı Çin başta olmak

talebini karşılamak için yeterli ihracat arzı var gibi görünüyor

üzere (Brezilya son zamanlarda bir ticaret

ABD'li tedarikçiler için daha ucuz rekabeti vaat ediyor.

Bazı analistler Çin'in Pelosi'nin Tayvan ziyaretine duyduğu öfkenin de bu değişimi hızlandırabileceğinden korkuyor. Çin'in 18 milyon ton, yani dünya ihracatının yaklaşık %10'unu ithal etmesi bekleniyor. Bu sezon şimdiye kadar ABD'den geçen yılın bu dönemine kıyasla çok daha az alım yaptı. ABD Tarım Bakanlığı ABD'de mısır için yeni sezon ortalama çiftlik fiyatını bu sezonki kile başına 5,95 ABD dolarına kıyasla 6,65 ABD doları olarak öngörüyor. Chicago Ticaret Kurulu vadeli işlemler ABD fiyatlarının 2023 sonuna kadar yaklaşık %6 daha ucuz olacağını öngörüyor ancak Paris piyasası %18'lik bir düşüşe işaret ediyor.

Soya hava koşulları riskiyle yükseliyor

Chicago Ticaret Kurulu’nun mahsul tahminini 122,6 milyon tondan 123,3 milyon tona (geçen yıl 120,7 milyon ton) yükseltmesine rağmen, resmi raporların sıcak ve kuru havanın ABD soya rekoltesini düşürme riskini hafife aldığı korkusu Ağustos başında soya vadeli işlemlerini yükseltti.

Eğer Chicago Ticaret Kurulu haklıysa, küresel soya fasulyesi arzı için hala bereketli bir sezon olacak gibi görünüyor. Brezilya'nın rekoltesini yeni bir rekorla 149 milyon tona çıkarması beklenirken (126 milyondan), Arjantin’in 5 milyonluk bir artışla 51 milyon tona çıkarması bekleniyor Diğer Latin Amerika ülkelerinin yanı sıra en büyük tüketici Çin'deki daha büyük mahsullerle birlikte dünya üretimi 393 milyon tona ulaşabilir Ekim ayında başlayacak yeni sezonda dünya soya besini tüketiminin %4 ya da yaklaşık 10 milyon ton artarak toplam yağlı besin tüketimindeki 12 milyon tonluk artışın aslan payını oluşturması bekleniyor.

Soya için bu hedefin tutturulması büyük ölçüde Çin'in soya fasulyesi ithalatının öngörülen 98 milyon tonu (2021/22'de 90 milyon tondan fazla) karşılayıp karşılayamayacağına ve daha az önemli olmamak üzere bunları nereden temin edeceğine bağlı olacak. Çin şimdiden ABD'den geçen yılın bu dönemine kıyasla çok daha az alım yaptı ve arzının daha büyük bir kısmını alternatif kaynaklara kaydırmaya çalışıyor.

Ayrıca yakında Brezilya küspesinin yanı sıra bütün soya fasulyesine de izin vermesi bekleniyor. Latin Amerika'da üretimin geçen sezonun hava koşullarından kaynaklanan düşük seviyelerinden toparlanması ve Brezilya'nın zayıflayan Real para biriminin etkisiyle küspede artan indirim bunu kolaylaştıracaktır. Bu nedenle Pelosi'nin Tayvan ziyareti Çin'in tepkisini çekebilir.

Arzda beklenen artışa rağmen, 2022/23'te ABD ortalama fasulye çiftlik fiyatının bu sezonda kile başına 1 ABD Doları'nı ve 2021/22'de 3,50 ABD Doları veya %33 oranında aştığı görülüyor. adeli işlemler piyasanın 2023'ün sonlarına doğru yaklaşık %7 oranında gevşeyeceğini ve küspenin

o zamana kadar yaklaşık %15 daha ucuz olacağını gösteriyor.

Daha fazla kolza tohumu mahsulü yolda

AB piyasası, mevcut göstergelerin geçerli olması halinde 2022/23'te arz sıkışıklığının biraz daha azalmasını beklemeye devam ediyor. Son tahminler yüzde 8,8 artışla 18,47 milyon tona ulaşılabileceğini gösteriyor Zayıf başlangıç stokları toplam arzı oldukça düşük tutarken, Ukrayna'nın ihracat kısıtlamalarının hafifletilmesinin, özellikle bu büyük tedarikçinin normal yurtiçi ezme oranlarını koruyamadığı için, daha fazla kolza tohumunun Avrupa'ya gelmesine izin verebileceğine dair umutlar arttı. Bu arada en büyük üretici olan Kanada'nın, hava koşulları tehdit edici olmadığı sürece büyük bir mahsül elde etmeyi beklediği söyleniyor. Bu yılki ekimin yavaş başlaması, normalden daha geç bir hasat anlamına gelse de, kanola güvenli bir şekilde 'ambarlara' girene kadar piyasayı hava sorunlarına karşı tetikte tutacak, Winnipeg vadeli işlemleri son zamanlarda geçen yılın Haziran ayından bu yana en düşük seviyesine geriledi.

Paris vadeli işlemleri de AB hasadı yaklaştıkça benzer düşük seviyelere ulaştı. Halen 6,35 milyon tonluk rekor bir 2021/22 mahsulü pazarlayan Avustralya, 2022/23 için de benzer bir mahsul bekliyor. Daha iyi olan Rusya ve Ukrayna mahsulleriyle birlikte (en azından bu yıl için), dünya mahsul miktarının geçen sezonlardan 10 milyon daha artarak 82,5 milyon tona yükselmesine yardımcı oluyor. Geçen sezondan kalan küresel 'taşıma' stokları son yılların en düşük seviyesinde olsa da, bu durum arz ve maliyet üzerinde bir fark yaratacaktır.

Buna karşılık, dünya ayçiçeği tohumu üretiminin Ukrayna ve Avrupa'daki daha küçük mahsullerin ardından Rusya'daki daha büyük bir mahsul tarafından yalnızca kısmen dengelenmesinin ardından %11 düşüşle 51 milyon ton olması bekleniyor.

protokolünü görüşüyor)

Berte Qvarn

Doğal seçim

by Jenny Dal Zotto, Product Management & Marketing Oats

en büyük yulaf sütü üreticisi, yulaf işlemek üzere Berte Qvarn ile temasa geçtiğinde, bu tesisi Bühler'in tasarlayacağı, inşa edeceği ve destekleyeceği ilk günden belliydi. Bugün, bu aile şirketi dünyanın en modern yulaf işleme tesislerinden birini işletiyor. Bu da, yulafın sağlıklı ve besleyici bir süper gıda olarak yeniden canlandığının bir kanıtı ve şirketin uzak dönemdeki sürdürülebilirlik hedefleriyle mükemmel şekilde uyumlu.

Berte Qvarn hakkında daha fazla bilgi edinmek için, bu QR kodunu taratın veya şu adresi ziyaret edin: www.buhlergroup.com/oat

Helena Stenström'ün bakışları, Berte Qvarn'ın İsveç'in güneyindeki Malmö ve Göteborg arasında bulunan Slöinge'deki değirmencilik merkezinin üzerinde dolaşıyor. Sağda Suseån Nehri'nin bitişiğinde, Stenström ailesinin 14 kuşak önce buğday öğütmeye başladığı, tablo gibi o tuğla bina duruyor.

Eski hidroelektrik santrali sürdürülebilirliğe yönelik gösterilen çabaların bir kanıtı. Bu santral, yakında değirmencilik çalışmaları için enerji ihtiyacının yüzde 40'ını karşılayacak şekilde modernize edilecek. Solunda ise, İsveç'in en eski aile şirketinin yılda 70 bin ton buğday işlediği, depolama silolarına sahip modern bir buğday değirmeni bulunuyor. En solda, hafif yukarıda, son teknoloji bir yulaf işleme tesisi gözünüze çarpıyor.

“Bu üç bina şirketimizin tarihini özetler nitelikte. İstikrarlı çalışmalarımız ve nesilden nesile aktarılan buğday değirmenciliği bilgisi. Ve sonra da bir yulaf işleme tesisi mevcut, henüz iki yaşında bile değil ama ürün yelpazemize başka bir ürün eklememizi, uzmanlığımızı

arttırmamızı sağlıyor. Son olarak, bu tesis, 2030 yılına kadar ayak izimizi yüzde 50 oranında azaltma yönündeki sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşma yolunda büyük bir adımı temsil ediyor." diyor, Stenström. Helena Stenström, İsveç'te yüzde 20 pazar payına sahip bir dondurma işletmesini, 240 inek ve bir o kadar buzağının bulunduğu organik bir çiftliği ve değirmencilik bölümü Berte Qvarn'ı içeren Berte Group'un Sürdürülebilirlik Başkanı.

Sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme Peki, Berte Qvarn neden yulafı menüye ekledi? “Bir aile şirketi olarak, çalışmalarımızla ilgili aldığımız tüm kararlarda gelecek nesillerin sağlığını göz önünde bulundurmayı görevimiz olarak görüyoruz. Yerel çiftçilerle birlikte "fosilsiz, çeşitlendirilmiş bir çiftliğe doğru" adlı bir proje üzerinde çalışıyoruz. Bu proje, tahılın tarladan sofraya doğru olan yolculuğunun her adımını iyileştirmeye odaklanıyor" diyor, Stenström.

“Yulaf bu ekosistemde ürün rotasyonu açısından hayati bir rol oynuyor ve toprağa değerli besinler ekliyor. Yulaf, İskandinavya'da çok popüler, yerel olarak yetiştirilen bir tahıl ve yüksek düzeyde antioksidan, lif, vitamin ve temel mineraller içerir.”

Yulafın sağlıkla ve çevreyle ilgili sayısız faydasının yanı sıra, yulafa yatırım yapmanın da daha iyi bir zamanı olamaz. Sağlıklı gıdalara yönelik tüketici talebi son iki yılda arttığı için, yulaf pazarı da pandemi sırasında hızlı bir büyüme yaşadı.

Endüstriye dair araştırmalar sunan The Insight Partners'a göre, 2021'de yaklaşık 7,8 milyar ABD doları olan küresel yulaf pazarının 2028 yılına kadar 10 milyar ABD dolarına ulaşacağı tahmin ediliyor.

Küçük bir destekleme

Doğal olarak, Berte Qvarn da bir süredir yulafı gözüne keştirmişti, ve hayatta da sık sık olduğu gibi, fikrin gerçeğe dönüşmesi için tek gereken şey, doğru yönde küçük bir desteklemeydi. Sonra da, dünyanın en büyük

yulaf sütü üreticisi olan Oatly, Berte Qvarn'dan tedarikçileri olmalarını istedi.

Yazar: Jenny Dal Zotto, Yulaf Ürün Yönetimi ve Pazarlama İsveç'teki Berte Qvarn, 450 yıldır buğday ve çavdar öğütüyor. Dünyanın

Oatly'nin Küresel Yulaf Tedarik Müdürü Tomas Wennerholm'un hafızasında görüşmelerin ne kadar sorunsuz bir şekilde geçtiği kalmış. “İki şirket aynı değerleri ve aynı vizyonu paylaştığında, bir iş anlaşması yapmak yerine bir ortaklık kurarlar. Berte Qvarn'ı yerel çiftçilerle kurdukları yakın ilişkiler ve tahıl işlemede güvenilir bir ortak olarak bilinmeleri nedeniyle seçtik.

Berte Qvarn'ın yulaflarını merkezlerine 100 kilometre mesafedeki çiftçilerden alması, sürdürülebilirlik hedeflerimize tam olarak uyduğu için belirleyici bir faktör oldu." 2019 yılında ortaklık kabul edildiğinde ve anlaşma imzalandığında, kaybedecek zaman yoktu.

Oatly, tüm kıtalarda büyük perakende mağazalarına tedarik sağlayan ve küresel kahve zinciri devi Starbucks'ın tercih ettiği tedarikçi olan, hızla büyüyen bir şirket. Oatly'nin Slöinge'nin 150 kilometre güneyindeki Malmö'deki işleme tesisine ilk teslimatların 2021'nin Şubat ayında yapılacak şekilde anlaşılmıştı.

Büyüme isteği

Berte Qvarn'da yulaf değirmencisine dönüşen ve aslında buğday değirmencisi olan Magnus Lindblom'un devreye girdiği yer de tam olarak burası. "Yulaf işlenmeye başlanacağını duyduğumda, çalışmaya hazır bir şekilde öne çıktım ve buğday değirmenciliğinde geçirdiğim 20 yıldan sonra yulaf değirmencisi olarak eğitim almak için gönüllü oldum.

“Berte Qvarn'da çalıştığım ve daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunabildiğim için gurur duyuyorum. Portföyümüze yulaf eklemek benim beklediğim bir şeydi, bu şansı kullanmak zorundaydım. Sadece yulafın beraberinde getireceği bir sürü faydanın olduğundan emin olduğum için değil, aynı zamanda ufkumu genişletmek ve kendi portföyüme yeni beceriler eklemek istiyordum." diyor, Lindblom.

"Şanslıyız ki, yanımızda buğday değirmenini en güncel teknolojileriyle kurmuş ve donatmış olan Bühler gibi çok deneyimli bir ortak var, bu yüzden Berte Qvarn'da hepimiz sorunsuz bir uyum süreci geçirdik."

Yulaf değirmencisi olarak eğitim almaya gönüllü olduktan 18 ay sonra, Magnus Lindblom dünyanın en modern yulaf işleme tesislerinden birinde çalışıyor ve tabletinde proses parametrelerini kontrol edebiliyor.

“Saatte 90 ton ürün alıyoruz ve saatte yaklaşık 50 ton bitmiş ürün üretiyoruz. Mercury MES (Üretim Yürütme Sistemi), bize ilgili proseslerle ilgili detayları eksiksiz bir şekilde sunuyor.

“Bir değirmencinin değirmende sürekli olarak gezinerek parametreleri manuel olarak kontrol etmek zorunda olduğu o eski günlerle karşılaştırıldığında, bu sistem inanılmaz seviyede verimli." diyor, Lindblom.

Meslektaşı ile birlikte Lindblom, tüm tesisi on iki saatlik vardiyalar hâlinde beraber işletiyor. Otomasyon seviyesinin yüksek olması ve daha uzun vardiyalar şeklinde çalışması sayesinde, Lindblom haftada dört gün ailesiyle birlikte geçiriyor, ki bu da modern çalışma sistemlerinin bir diğer

önemli faydası ve birçok şirketin rekabetçi bir işe alım pazarında yüksek nitelikli çalışanları çekmek ve elinde tutmak için tasarladığı geleceğin bir örneği.

Ortak hedefler

Bühler'in Bölge Satış Müdürü Thomas Höhndorf, gerçekleştirilen ilk toplantıdan tesisin 2020 yılında faaliyet başlamasına kadar her aşamada bu projede yer aldı. Höhndorf, Berte Qvarn'ın inovasyon ve en yüksek kaliteye olan bağlılığının projenin başarısı için en önemli faktörler olduğunun altını çizdi.

“İlk günden itibaren, zamanımızın az olduğunu biliyorduk. Ancak, Berte Qvarn'la buğday öğütme konusunda aramızda uzun süredir devam eden ilişki ve Berte Qvarn'ın yulaf işleme çözümlerimize olan güveni sayesinde, Oatly'ye mümkün olan en iyi ürünü sunmak gibi net bir hedefle aynı yönde ilerledik."

Bühler, Berte Qvarn'a alımdan temizliğe, kabuk soyma ve kurutmaya kadar tüm değer zincirini sundu. Höhndorf sözlerine şunları ekliyor: "En yeni nesil optik sıralayıcılar sayesinde, diğer tahıl çeşitlerinden çapraz kontaminasyon, renk bozulması, ince lekeler ve çeşitli yabancı maddeler azalıyor, böylece en yüksek düzeyde gıda güvenliği sağlanıyor."

Kurutma işleminden sonra yulaf, göz alıcı sarı renkteki Berte Qvarn kamyonlarıyla Malmö'deki Oatly'ye taşınıyor, burada dünyaca ünlü yulaf sütünü üretmek için son rötuşlar yapılıyor.

Kullanılmayan potansiyelden yararlanmak

Dünyanın dört bir yanındaki her değirmenci, en iyi çalışan değirmenlerde bile verimliliği ve üretimi artırma potansiyelinin her zaman olduğunu bilir. Magnus Lindblom, bir sonraki seviyeye ulaşmak için sürekli eğitimin ve bu modern tesise layık müşteri hizmetlerinin çok

önemli olduğuna inanıyor. “Son teknoloji donanımlar, son teknoloji bir hizmet anlaşması gerektirir. Bühler'in devamlı desteği ve düzenli olarak aldığımız eğitimler olmadan tesisimizden en yüksek verimi alamayız."

Dijitalleşme uzun zaman önce değirmencilik sektörüne girdi ve Lindblom ile dijitalleşmenin sunduğu fırsatlardan yararlanmaya hazır. “Şimdilerde Bühler'in bulut platformu Bühler Insights'ın sunduğu imkânları araştırıyoruz. Amacımız, süreçlerimize dair daha fazla veri toplamak ve bu öngörüleri üretimimizi artırmak ve gıda kaybını azaltmak için eyleme dönüştürmek.

”Sonuçta, gıda işleyicileri olarak gezegenimizin kaynaklarını mümkün olduğunca verimli bir şekilde kullanmak ve gelecek nesiller için sürdürülebilir gıda değer zincirleri oluşturmak gibi bir sorumluluğumuz var" diyor, Lindblom kalite kontrolü için bir numune almak üzere değirmene girerken. Ne de olsa, bir değirmencinin deneyimi, bir değirmenin başarılı bir şekilde işletilmesinde her zaman mühim bir varlık olacaktır.

Başarı hikâyesini devam ettirmek

Böylesine köklü bir tarihe sahip olduğu, topraktan rafa daha sürdürülebilir değer zincirleri yaratmayı çabaladığı ve çalışanlarına karşı büyük bir takdir gösterdiği düşünüldüğünde, sorulması gereken soru Berte Qvarn'ın bundan sonra neler yapacağıdır. Helena Stenström'e göre, yulaf, gayet haklı bir şekilde zafer yürüyüşüne devam edecek. “Burada, yani İskandinavya'da, yulaf her yerde, mesela yulaf bazlı kozmetik ürünleri bile kullanıyoruz. Dünyanın dört bir yanında, insanların ne tükettiklerinin daha fazla farkına vardıklarını ve sağlık açısından fayda sağlayan bölgesel, sürdürülebilir ürünlere odaklandıklarını görüyoruz.

“Bu yüzden üretimimizi artırmaya ve yulafın dünyadaki market raflarına dönüşünü kolaylaştırmak için üzerimize düşeni yapmaya hazırız.”

Case Study

Ocrim-FBC

Şirketin hat sonu hizmet sunumuna dair başarı öyküleri

Şirketin hat sonu hizmet sunumuna dair başarı öyküleri Sadece bir yıl önce Ocrim, Medesano (Parma, İtalya) merkezli köklü bir şirket olan FBC'nin alımıyla kurulan ve Ocrim'in amiral bölümlerinden biri olan Ocrim-FBC'nin başarısını duyurmuştu.

Bir yıl sonra, Ocrim bu başarının devam ettiğini duyurmaktan memnuniyet duyuyor ki bu, şirketin yeni veya uzun süredir beraber çalıştığı tüm müşterilerinin talep ve ihtiyaçlarını karşılayarak, giderek daha yenilikçi seçimler yapmak konusunda şirketi teşvik ediyor.

Honduras'taki Harinero Sula değirmenleriyle ilgili de bir gelişme yaşandı, ikinci paletleme hattının inşasının başarıyla tamamlandığı bildirildi. Bu çalışmalar, Ocrim ekibinin müşterilerinin karmaşık ihtiyaçlarını karşılamak için son derece hassas, özel çözümler tasarlamasını gerektirdi.

İkinci hatta, (önceden var olan) tek bir tavan konveyöründen 22 ve 45 kiloluk dökme torbaları almak için yan yana çalışan iki robot bulunuyor. Çeşitli kilolardaki bu torbalar daha sonra, kontrol terazisinin okuduğu değere göre kendilerine ait hatta gönderiliyor.

Tek sarıcının aynı anda paletleme yapması ve kullanılmasıyla hem maliyet hem de alandan büyük bir tasarruf sağlanıyor, bu ayrıca bakım açısından da avantajlı. Üretim sürecinin esnek olması, hatların müşterinin istediği gibi tam kapasitede çalışmasını mümkün kılıyor.

Çok yaratıcı ve çok yönlü Honduras'tan Avrupa'ya ve daha doğrusu Fransa'nın Strazburg kentindeki Les Moulins Advens'e gidelim. Les Moulins Advens

Les Moulins Advens' de yeni hat

için Ocrim, 10 ve 25 kilogramlık un torbalarının üretimi için çok yaratıcı ve çok yönlü bir paletleme hattı tasarlayıp inşa etti.

Müşteri ile kurduğu olumlu iletişim sayesinde şirket, mühendislik, teknoloji ve estetik tasarım açısından son derece yenilikçi olan, özelleştirilmiş çözümler geliştirmeyi başardı.

Kurulan hatta, içinde ince toz (un) bulunan torbaları alıp bunları paletleyici, sıkıştırıcı bir arabası olan bir makinenin içine yerleştiren bir robot bulunuyor. Bu makine, torbaları presliyor ve palet üzerine yerleştiriyor.

Robot ve istifleyicinin bir arada bulunduğu bu düzenek, üretim hızını ve paletin genel kalitesini artırmak için özel olarak tasarlanmış ve üretilmiştir. Ayrıca, torbanın içinde herhangi bir metal parçanın olup olmadığını kontrol etmek için giriş hattına özel bir metal detektörü yerleştirildi. Bunun yanı sıra, torbanın müşterinin belirlediği ağırlık sınırına uyup uymadığını tespit etmek amacıyla da bir kontrol terazisi yerleştirildi. Böylece, uygun olmayan torbalar otomatik olarak hattan çıkarılıyor.

İki başarı öyküsü

Ocrim ekibi, müşterilerinin tam memnuniyetiyle tamamlanan projelerine dair iki başarı öyküsünü aktarmaktan gurur duyuyor: biri uzun süredir çalıştıkları (Harinero Sula) ve diğeri de yeni (Les Moulins Advens) çalışmaya başladıkları bir müşteri.

Bunlar sadece Ocrim-FBC bölümünün projelerinden iki örnek, çünkü ekip daha önce de müşteri ihtiyaçlarına özel tasarımlarla birçok farklı proje yürüttü, halen de yürütmekte.

Tüm bu başarı öyküleri ve Ocrim-FBC hat sonu sistemlerine olan talebin artması, şirketin pazarlama ve iletişim departmanının bu tür sistemler için özel bir broşür tasarlamasına neden oldu.

sertifikalandırılmış olmasını sağlayan, hâlihazırda iyi bir şekilde entegre edilmiş endüstriyel bir tedarik zincirinin önemli bir son halkası olarak görülüyor.

Ocrim-FBC bölümünün özel broşürünü okumak için İnternet sitesini ziyaret edebilirsiniz: https://www.ocrim.com/inglese/prodotti_en.html

To read the special brochure for the Ocrim-FBC department, visit its website at: https://www.ocrim.com/inglese/prodotti_en.html

Etkinlikler

2022 Eylül 7-9

VICTAM and Animal Health and Nutrition Asia 2022 Bangkok, Thailand https://victamasia.com 13-15

SPACE 2022 Rennes, France https://uk.space.fr 15-18

Mill Tech Istanbul 2022 Istanbul, Turkey https://milltechistanbul.com

2022 Ekim 5-6

Poultry Africa Kigali, Rwanda www.poultryafricaevent.com 12-13

JTIC 2022 Dijon, France www.jtic.eu 12-14

Vietstock 2022 Ho Chi Minh City, Vietnam www.vietstock.org

Vietstock Expo & Forum 2022, 12-14 Ekim 2022 tarihleri arasında Vietnam'ın Ho Chi Minh Kenti'ndeki Saigon Fuar ve Kongre Merkezi'nde (SECC) gerçekleşecek.

Vietnam'ın önde gelen bu uluslararası Yem, Hayvancılık ve Et Endüstrisi fuarı, en son trendleri, teknolojileri ve çözümleri katılımcılarla buluşturmak üzere düzenleniyor.

Hayvancılık Üretim Bakanlığı'nın (MARD) ev sahipliği yaptığı ve Vietnam Hayvancılık Derneği (AHAV) ile Vietnam Ruminant Yetiştiriciliği Derneği'nin (VİNARUHA) destekleriyle gerçekleştirilen Vietstock 2022, Yem ve Hayvancılık topluluğu için mükemmel bir ticari platform.

Vietnam'dan ve ülke dışından gelecek yaklaşık 150-200 katılımcı firma, Famsun, Big Dutchman, De Heus, Thuan Nhat, Provimi, AB Agri, Bühler, Lucta, Stolz Asia, Amandus, Pericoli, CPM, Nabel Asia, R.E.P Bio ve benzeri üst düzey firmalarla buluşacak.

Atıktan Enerjiye isimli fuar pavyonu, bu yıl Vietstock Expo'da ilk defa kurulacak, burada ülkenin Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisiyle uyumlu bir şekilde Tarım ve Hayvancılık sektörlerinde uygulanan Biyogaz ve Biyokütle teknolojileri ön planda olacak.

25-28

32nd IAOM MEA Annual Conference & Expo

Zanzibar, Tanzania https://www.iaom-mea.com

2022 Kasım

9-11

AFIA Equipment Manufacturers Conference 2022 St. Petersburg, Florida, USA www.afia.org

9-11

Ildex Indonesia 2022 Jakarta, Indonesia www.ildex-indonesia.com

15-18

EuroTier 2022 Hannover, Germany www.eurotier.com 2023 Ocak

19-20

IFF Insect Revolution Conference Online www.iff-braunschweig.de

22-27

IPPE 2022 Atlanta, USA www.ippexpo.org

46.450 metrekareyi aşan sergi alanını 940'dan fazla katılımcı ziyaret edecek.

Gerçekleşmesine 6 ay kala, 2023 Uluslararası Üretim ve İşleme Fuarı (IPPE), 46.450 metrekareyi aşan sergi alanıyla şimdiden 940'dan fazla katılımcıyı garantiledi.

Uluslararası Kümes Hayvanları Fuarı, Uluslararası Yem Fuarı ve Uluslararası Et Fuarı olmak üzere üç entegre fuardan oluşan IPPE, dünyadaki yıllık olarak düzenlenen en büyük kümes hayvanları ve yumurta, et ve hayvan yemi fuarı. IPPE, ABD Kümes Hayvanları ve Yumurta Birliği (USPOULTRY), Amerikan Yem Endüstrisi Birliği (AFIA) ve Kuzey Amerika Et Enstitüsü (NAMI) sponsorluğunda gerçekleştiriliyor.

IPPE'nin organizasyon ekibi şunları söylüyor: "IPPE 2023 için yüz yüze, tekrar bir araya geleceğimiz için heyecanlıyız. Katılımın bu derece yüksek olması bizi de teşvik ediyor, çünkü bu katılımcıların endüstriyi geliştirmeyi sürdürecek en son teknolojileri ve hizmetleri sergilemek istediklerini gösteriyor."

IPPE, Salı gününden Perşembe gününe kadar, 24-26 Ocak 2023 tarihleri arasında ABD'nin Atlanta şehrindeki Georgia Dünya Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Fuarda, hayvansal gıda, et, kümes hayvanları ve yumurta ürünlerinin üretimi ve işlenmesinde kullanılan en güncel teknoloji, donanım ve hizmetler sergilenecek.

AFIA, NAMI ve USPOULTRY'nin uzmanlığını bir araya toplayan IPPE, endüstride yaşanan en güncel sorunlara odaklanan dinamik eğitim programlarına da yer verecek.

IPPE'deki birincil öncelik, herkesin sağlığı ve güvenliğidir. Tüm paydaşlara uygun güvenlik ve sağlık protokollerine ilişkin güncel bilgi verilecek. Katılımcılar 3 Ekim 2022 tarihinden sonra kayıt yaptırabilecek.

31-4

31st Annual Practical Short Course on Feeds and Petfood Extrusion Texas, USA https://mymag.info/e/1477

2023 Şubat 25-28

GEAPS Exchange 2023 Kansas City, Missouri, USA www.geapsexchange.com 21-23

Animal Health, Nutrition and Technology Europe 2022 London, UK www.kisacoresearch.com

2023 Mart 10-12

IDMA and Victam EMEA 2022 Istanbul, Turkey https://idmavictam.com 26-29

GEAPS Exchange 2022 Kansas City, Missouri, USA https://geapsexchange.com 2023 Nisan 17-21

127th Annual IAOM Conference and Expo Minneapolis, Minnesota, USA www.iaom.org/annualmeeting 25-29

Agrishow 2022 Sao Paulo, Brazil www.agrishow.com.br 2023 Mayıs 1-3

PIX AMC 2022 Gold Coast, Australia www.pixamc.com.au 2-6

126th Annual IAOM Conference and Expo Richmond, Virginia, USA https://www.iaom.org/event/126th-annualiaom-conference-expo/ 3-6

IPACK-IMA 2022 Milan, Italy www.ipackima.com 19-22

IAOM Eurasia 2022 Istanbul, Turkey https://www.iaom.org/event/iaom-eurasiaregion-conference-expo/ 25-27

Agritechnica Asia 2022 Bangkok, Thailand www.agritechnica-asia.com 31-2

VIV Europe 2022 Utrecht, The Netherlands www.viveurope.nl

Fransız fuarı 35. yıldönümünü her zamankinden daha güçlü bir şekilde kutluyor

Son iki yıldır Covid 19 salgınından etkilenen Expo'da yüz yüze ziyaretler 2020'de iptal edilmiş, ancak 2021'de sağlık güvenliği önlemlerine uyarlanmış koşullar altında geri dönmüştü.

Bu nedenle SPACE, 35. yıldönümünde bir sonraki edisyonunu her zamankinden daha güçlü hale getirmeyi hedefliyor.

Fuar, hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin sorunlarıyla ilgilenmeyi, tüm farklı hayvansal üretim sektörlerini ileriye dönük bir yaklaşımla bir araya getirmeyi ve katılımcılar tarafından sunulan son teknoloji gelişmeler ve yenilikler sayesinde ziyaretçilere hayvancılık sektörünün bugün gerçekte ne olduğunu göstermeyi amaçlıyor.

Çiftçiler çok sayıda zorlukla karşı karşıya

Vatandaşlara ve tüketicilere yakın ilgi gösterdiği için sürekli

değişim gösteren, hem yetiştirme uygulamaları hem de bunların küresel iklim üzerindeki etkileri açısından toplumsal talepleri karşılamak için ne gerekiyorsa yapan bir endüstri.

Bu değişiklikler, Ukrayna'daki çatışma, kuraklık nedeniyle endişe verici iklim koşulları, kuş gribi krizi, hammadde fiyatlarındaki artış ve enerji, gübre ve yem için gereken harcamalarla daha da karmaşık hale gelen bir bağlamda gerçekleşmektedir.

Böylesine istikrarsız bir genel ortamda gıda egemenliği büyük bir endişe kaynağı haline gelmiştir. Covid krizi sırasında tarım sektörünün aktörleri, gıda tedarik zincirinin vatandaşlar için işlemeye devam etmesini sağlayarak güçlerini gösterdiler. Şu anda, dünyanın bazı bölgeleri gıda azlığı ve kıtlık riski altında olduğundan, çiftçiler yine çok sayıda zorlukla karşı karşıyadır.

Avrupa Birliği ve Fransa tarafından desteklenen FARM girişimi, mevcut gıda güvenliği sorununa çözüm niteliğindedir. Girişimin amacı, yerel gıda üretiminin öncelikli olduğunu göz önünde bulundurarak, önümüzdeki haftalarda tarım sektörünü ticari ilişkileri ve acil gıda yardımını sürdürmeye yetecek kadar üretim yapmaya teşvik etmektir.

Bu zorluğun çetin doğası, iklim sorunlarının acil eylem gerektirdiği daha büyük bir resmin parçasıdır. İklim Yasası, Avrupa Birliği'nin 2050 yılına kadar iklim tarafsızlığına ulaşması için yasal olarak bağlayıcı bir yükümlülük içermektedir.

Bu hedef, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarının en az yüzde 55 oranında azaltılmasını gerektirmektedir. Bugünkü emisyonların yüzde 19'undan tarım sektörünün sorumlu olduğu unutulmamalıdır. Salon 4'te bulunan 'Gelecek için Boşluk' işte bunu ‘Hayvancılık ve iklim: etkinin azaltılması’ konusuna ilişkin çizimiyle ortaya koyacak. Teknik çözümlerle ilgili sunumlar, günlük yuvarlak masa toplantıları, yetiştiricilerin görüşleri ve çiftlik videoları SPACE Expo ziyaretçilerini bilgilendirecek ve bu konularda fikir geliştirmelerine yardımcı olacaktır.

Bu nedenle, Eylül ayı için hazırlanmakta olan bu fuar, geleceğe sıkı sıkıya odaklanmış bir fuardır. Bu anlayışla, organizatörler tarımsal eğitim programlarına kayıtlı gençlere söz hakkı vererek bu dinamiği daha da güçlendirmeyi amaçlıyor.

MFR'ler (Kırsal tarım okulları) de dahil olmak üzere kamu

ve özel tarım kolejlerinden oluşan bir ağ tarafından ortaklaşa düzenlenen bu girişim, yarının tarım sektörünü oluşturacak gençleri öne çıkarmayı ve onlara tutkularını, beklentilerini ve geleceğe yönelik vizyonlarını paylaşma şansı vermeyi amaçlıyor. Henüz hazırlıkları yapılan program, gençlerin iş dünyası temsilcileri, yedek hizmet kuruluşları, çiftlik ekipmanları kooperatifleri, tarım müteahhitleri vb. ile bir araya geleceği atölye çalışmaları şeklinde olacak.

Bu forumlar, yetiştirici, çalışan, teknisyen, satış temsilcisi veya tarım makineleriyle çalışan vb. biri olup olmadıklarına bakılmadan, sürdürmeyi planladıkları mesleğe ilişkin vizyonlarını ifade etme şansı verecektir.

Aynı katılımcılarla tam kadro

185'i yeni ve 318'i Fransa dışındaki ülkelerden olmak üzere yaklaşık 1100 katılımcı bu yeni fuara katılmak üzere kayıt yaptırmıştır.

Bu yıl kümes hayvancılığı endüstrisi 10A ve 10B salonlarında yer alırken, hayvan beslenmesi 9 ve 5 numaralı salonlarda iyi bir şekilde temsil edilecek. Enerji sektörü 4. salonun yarısını doldururken CA’den Agretic ve Village başlangıç alanlarının her biri 100m2 olan alanı kaplayacak. Domuz ve sığır sektörlerindeki işletmeler de yüksek oranda kayıt yaptırdı. Açık alanda ise 200'e yakın stantta ekipmanlar sergilenecek.

Uluslararası ilgi büyük

Küresel sağlık krizine rağmen, uluslararası ziyaretçiler 2021 edisyonuna yeniden katılmışlardı. Organizatörler bu 36. edisyon için daha önceki yıllarda elde edilen dinamiği daha da büyük bir uluslararası katılımla bulmayı umuyorlar.

SPACE, hayvancılık endüstrisi için dünyanın en dikkate değer

ticari fuarlarından biri ve bunun parçası olan profesyoneller için önemli bir etkinlik. Eylül 2021'e kadar etkisini sürdüren pandemi nedeniyle kaosa dönen seyahat koşullarına rağmen, son edisyona kadar fuara 96 ülkeden yaklaşık 5000 uluslararası ziyaretçi geldi.

Küresel olarak hepimizin yaşadığı ani gelen sağlık krizi ve özellikle Ukrayna'daki çatışma ve bunun sonucunda ortaya çıkan ekonomik etkiler tedirgin edici bir jeopolitik iklimle birleştiğinden, bu Eylül ayında yabancı katılımın ne olacağını ölçmek oldukça zor.

Ancak, organizatörler SPACE 2022 etkinlik takvimi ile ilgili olarak uluslararası ziyaretçilerden şimdiden çok sayıda talep aldılar. Bu da Eylül ayında yüksek katılım oranına ve iyimser bir bakış açısına işaret etmektedir.

Innov’SPACE

Innov'Space yarışması, SPACE'i tüm hayvancılık sektörlerinde yenilik adına lider etkinlik yapmıştır. Bu ödüller son 25 yılı aşan sürede sektör için gerçek bir kalite onayı olmuştur.

SBu ödüller sektörlerimizin ne kadar verimli, yenilikçi ve daima

ileriyi düşündüğünü gösteriyor. Katılımcılar bu ödülleri yetiştiriciler adına yatırım yaptıkları uzmanlığı vurgulayan büyük bir ticari avantaj olarak kabul etderek her yıl büyük ilgi gösteriyorlar. Katılımcıların yüzde 83'ü SPACE'in yeniliklerini sergilemek için ideal bir yer olduğunu ifade etmektedir. 2021 yılında 35 ürün, hizmet ve ekipman, uzmanlar kurulu tarafından ödüle layık bulundu. Kazananlardan ikisi, Expo'nun Podcast Alanında Innov'Space'in etkisi hakkında konuşmak için söz aldı.

Dijital

SPACE, 2021 edisyonunun Cuma gününde üç günlük daha kısa bir etkinliğe geçiş için tamamen sanal hale geldi. Aslında bu strateji, etkinlik için özel olarak geliştirilen dijital araçlar sayesinde, katılımcılar ile ticari fuarın uluslararası izleyicileri arasındaki bağları güçlü tutmak için tasarlandı.

SPACE organizasyon kurulu böylece artık, belirli bir günü ayırmak zorunda kalmadan tüm yıl boyunca sürekli olarak bilgi ve hizmet sunabiliyor. Bu araçlar kurumlar arası toplantıları planlamak için bir platform, bir pazar yeri, web seminerleri, podcast'ler, web TV programları, Innov'Space ödül kazananlar listesi, ürün açıklamaları, interaktif bir harita, konferans programı ve hayvan sunumları vb. kapsamlı içerik ve özellikler sunuyor.

Kullanıcıların Expo ziyaretlerine hazırlamalarına yardımcı olmak üzere digital.space.fr web portalı ve app.space.fr mobil uygulaması yakında kullanıma sunulacaktır. Bu arayüzler, kullanımlarını daha kolay hale getirmek için yeni özelliklerle daha da geliştirilecek.

SPACE podcast'leri The Voice of Farming ve Web-agri’den SPACE TV video raporları da bu dijital araçlardan tüm yıl boyunca erişilebilir olacak.

Su ürünleri yetiştiriciliği listede

SPACE birkaç yıldır su ürünleri yetiştiriciliği konusunda konferanslara ev sahipliği yapmaktadır. Bu ilk başarının verdiği güçle SPACE şimdi hızla büyüyen bu sektördeki Fransız ve

uluslararası işletmeler için kilit bir etkinlik olmayı planlıyor.

Her yıl, hayvan yemi ve beslenmesi, çiftçilik ekipmanları, danışmanlık, araştırma, genetik vb. alanlarda çalışanlar da dahil olmak üzere, su ürünleri yetiştiriciliği sektöründen 80'den fazla işletme SPACE'e katılmaktadır.

Bu gelişen sektör SPACE ziyaretçilerinin ilgisini çekmektedir. Fransız ziyaretçilerin %26'sı ve uluslararası ziyaretçilerin %50'si su ürünleri yetiştiriciliğine ilgi duymaktadır (kaynak: ADquation 2019). 2021 yılında katılan uluslararası ziyaretçilerin %10'u bu sektörde çalışıyordu.

Bunu göz önüne alarak, su ürünleri yetiştiriciliği sektörünü sergilemek için Expo'ya çeşitli özellikler ekledik. Bir güzergah rehberi oluşturduk, stantları görsel olarak tanımlamayı kolaylaştırdık ve 13 Eylül'de (her biri yarım gün süren) iki konferans düzenledik..

Konferanslar

Salon rezervasyonlarına göre konferans programı bu yıl da dolu ve çok çeşitli olacak. Ele alınan konuların içeriği SPACE'i hayvancılık endüstrisi için kesinlikle eşsiz bir buluşma yeri haline getirmektedir.

Besi hayvanı sunumları

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da hayvan sunumları ve yarışmalar üç gün boyunca devam edecek. Salı günü, özellikle Blond d'Aquitaine Ulusal Yarışması ile sığır ırklarına ayrıldı. Çarşamba günü ise Jersey süt ırkı, ulusal yarışmasıyla ilgi odağı olacak.

Yarışmalara ek olarak, ırkların yetkilileri Avrupa Jersey Forumu ve Dünya Jersey Sığır Bürosu üyelerine ev sahipliği yapacakları uluslararası bir etkinlik planlıyor.

Perşembe gününün büyük bir bölümü Prim'Holstein Atlantique yarışmasına ayrılacak. Etkinlikte ayrıca 10 tane bölgeler arası yarışma, ırk sunumları ve Genomic Elite Çok Irklı Müzayede yer alacak. Expo'nun üç günü boyunca 13 farklı ırktan 550 sığır ana alanda sürekli gösterilecek.

Ziyaretçiler ayrıca 11 koyun ve keçi ırkından 200 hayvanı görme fırsatına sahip olacak ve Ile de France ırkı Salı günü ulusal bir yarışmada sunulacak.

Küresel iş forumu

Küresel sağlık krizine, uluslararası ziyaretçiler 2021 edisyonu için fuara katılmışlardı. 36. edisyonda, önceki yıllardaki aynı dinamiği daha da büyük bir uluslararası katılımla bulmayı umuyoruz.

Gezegenimizin hayvancılığı için kaçırılmayacak bir etkinlik

Eylül 2021'e kadar devam eden Covid 19 salgını nedeniyle kaosa dönen seyahat koşullarına rağmen, son fuara 96 ülkeden yaklaşık 5000 uluslararası ziyaretçi katılmıştı. Artık fuar, hayvancılık sektöründen profesyonelleri kendine çekme becerisini her zamankinden daha fazla kanıtlamıştır.

Değişik geçmişler

SPACE neden bu kadar sağlam bir etkinlik? Çünkü katılımcılarının farklı geçmişlerine ek olarak, sahip olduğu eşsiz program ile sektör profesyonellerinin taleplerini tam anlamıyla karşılıyor. Farklı ufuklardan gelen uluslararası ziyaretçiler de bunun bir kanıtı.

SPACE'i bu kadar özel potansiyel müşterilerin ihracatlarını geliştirmelerine yardımcı olan ve müşterilerle tanışma fırsatı bulan katılımcılar için gerçek bir değer haline getiren de budur.

Fransa’da görüşmek üzere SPACE organizasyon komitesi, 13 - 15 Eylül tarihleri arasında Rennes Fuar Merkezi, Fransa'da düzenlenecek olan SPACE 2022'de sizleri görmeyi dört gözle bekliyor.

Milling and Grain de orada olacak. Bu nedenle randevu almak için tutit@perendale.co.uk adresine e-posta göndermeyi unutmayın!

What is The Market Place

The Market Place is a collaboration between Milling and Grain magazine and our sister titles, The International Milling Directory and The Global Miller.

The Market Place aims to connect the print and the digital world, bringing more content that will be of interest, as well as direct links to the content that you want to see.

Throughout this edition of the magazine you will find QR codes and myMAG links that can link to various content from all three publications.

MAG TV MAG TV is Milling and Grain magazine’s video channel. Featuring content about new products, interviews with industry professionals, industry event content and much more

Evonik

mymag.info/e/37

myMAG links myMAG links are shortened hyperlinks that will take you directly to content when typed into a browser

Behn + Bates +49 251 9796 252 www.behnbates.com PROFILE: mymag.info/e/1143

Brock +1 866 658 4191 www.brockgrain.com PROFILE: mymag.info/e/587

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Ozpolat Makina Gida +90 342 337 1217 www.ozpolatmakina.com.tr PROFILE: mymag.info/e/635

Silo Construction & Engineering +32 51723128 www.sce.be PROFILE: mymag.info/e/1085

Silos Cordoba +34 957 325 165 www.siloscordoba.com PROFILE: mymag.info/e/650

Bruks Siwertell AB +46 4285880 www.bruks-siwertell.com PROFILE: mymag.info/e/931

Symaga +34 926640475 www.symaga.com PROFILE: mymag.info/e/654

Sukup +1 641 892 4222 www.sukup.com PROFILE: mymag.info/e/652

The Essmueller +1 800 325 7175 www.essmueller.com PROFILE: mymag.info/e/597

TSC Silos +31 543 473979 www.tsc-silos.com PROFILE: mymag.info/e/656

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Vibrafloor +33 3 85 44 06 78 www.vibrafloor.com PROFILE: mymag.info/e/664

vibronet-Gräf GmbH & Co.KG +49 6441 62031 www.vibronet.com PROFILE: mymag.info/e/663

Colour sorters

Bühler A G +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Cimbria Srl +39 0542 361423 www.cimbria.com PROFILE: mymag.info/e/592

Maxtex Trading Group Co. Ltd. +66 29488281 www.maxtex.net

PROFILE: mymag.info/e/1173

Satake +81 82 420 8560 www.satake-group.com

PROFILE: mymag.info/e/645

Computer software

Inteqnion +31 543 49 44 66 www.inteqnion.com

PROFILE: mymag.info/e/615

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com PROFILE: mymag.info/e/662

Bühler AG

+41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Consergra s.l +34 938 772207 www.consergra.com

PROFILE: mymag.info/e/1343

FrigorTec GmbH +49 7520 91482-0 www.frigortec.com PROFILE: mymag.info/e/604

FAMSUN +86 85828888 www.famsungroup.com PROFILE: mymag.info/e/600

Sukup +1 641 892 4222 www.sukup.com PROFILE: mymag.info/e/652

ThermoNox GmbH +49 8442 8823 www.thermonox.de

PROFILE: mymag.info/e/1032

Wenger Manufacturing +1 785-284-2133 www.wenger.com PROFILE: mymag.info/e/666

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com PROFILE: mymag.info/e/662

Yemmak +90 266 7338363 www.yemmak.com PROFILE: mymag.info/e/668

Yemtar Feed Mill Machines +90 266 733 8550 www.yemtar.com PROFILE: mymag.info/e/669

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com PROFILE: mymag.info/e/662

4B

Tapco Inc +1 314 739 9191 www.tapcoinc.com PROFILE: mymag.info/e/658

Yemtar Feed Mill Machines +90 266 733 8550 www.yemtar.com

Tapco Inc +1 314 739 9191 www.tapcoinc.com

PROFILE: mymag.info/e/658

Yemtar Feed Mill Machines +90 266 733 8550 www.yemtar.com PROFILE: mymag.info/e/669

Van Aarsen International +31 475 579 444

www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Enzymes

ERKAYA

+90 312 395 2986

www.erkayagida.com.tr PROFILE: mymag.info/e/596

Erkaya, which was founded in 2000, is one of the leading and outstanding manufacturers of Turkey in the field of Basic Laboratory Equipment & ingredients for wheat mills and bakeries.

Erkaya holds the major part of the Turkish market. Strong international focusing, formulated, fast, economic solutions combined with continually evolving quality awareness and customer oriented services form a significant part of its business concept.

Because of these special features, Erkaya has become a fast growing company among its competitors. Having ISO 9001:2000 Erkaya exports to many countries worldwide by the contribution of its professional work force and very competitive quality and price.

See full profile at: PROFILE: mymag.info/e/596 Introducing Falling Number FN 8100 Introducing Gluten Washer GW 3200

Mühlenchemie GmbH & Co KG +49 4102 202 001 www.muehlenchemie.com PROFILE: mymag.info/e/623

PLP

+39 05 23 89 16 29 www.plp-systems.com PROFILE: mymag.info/e/700

DSM +44 1452 306129 www.dsm.com

PROFILE: mymag.info/e/1584

Evonik Nutrition & Care GmbH +49 618 1596785 www.evonik.com/animal-nutrition PROFILE: mymag.info/e/598

R-Biopharm Rhône Ltd +44 141 945 2924 www.r-biopharm.com PROFILE: mymag.info/e/1096

Romer Labs Division Holding GmbH +43 2782 803 0 www.romerlabs.com PROFILE: mymag.info/e/1098

The Anderson Inc +1 419-897-6758 www.andersonsgrain.com PROFILE: mymag.info/e/1144

Feed milling

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588 milltech +90 332 5021300 www.milltech.com.tr PROFILE: mymag.info/e/1585

Dinnissen BV +31 77 467 3555 www.dinnissen.nl PROFILE: mymag.info/e/595

FAMSUN +86 85828888 www.famsungroup.com PROFILE: mymag.info/e/600

Extruders

Almex +31 575 572666 www.almex.nl PROFILE: mymag.info/e/570

Andritz +45 72 160300 www.andritz.com PROFILE: mymag.info/e/574

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Wenger Manufacturing +1 785-284-2133 www.wenger.com PROFILE: mymag.info/e/666

Yemmak +90 266 7338363 www.yemmak.com PROFILE: mymag.info/e/668

Yemtar Feed Mill Machines +90 266 733 8550 www.yemtar.com

PROFILE: mymag.info/e/669

Feed nutrition

Adisseo + 33 1 46 74 70 00 www.adisseo.com

PROFILE: mymag.info/e/1583

Anpario +44 1909 537 380 www.anpario.com

PROFILE: mymag.info/e/1097

Ottevanger Milling Engineers +31 79 593 22 21 www.ottevanger.com PROFILE: mymag.info/e/737 PLP +39 05 23 89 16 29 www.plp-systems.com PROFILE: mymag.info/e/700

Sangati Berga +55 11 2663 9990 www.sangatiberga.com.br PROFILE: mymag.info/e/1145

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com PROFILE: mymag.info/e/662

VAV Conveyor Components & Solutions +31 7140 23701 www.vav-nl.com PROFILE: mymag.info/e/1042

vibronet-Gräf GmbH & Co.KG +49 6441 62031 www.vibronet.com PROFILE: mymag.info/e/663

Yemmak +90 266 7338363 www.yemmak.com PROFILE: mymag.info/e/668

Zheng Chang +86 2164184200 www.zhengchang.com PROFILE: mymag.info/e/672

Golden Grain Group +86 371 68631308 www.g-grain.com PROFILE: mymag.info/e/1031

Bühler AG

+41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com PROFILE: mymag.info/e/662

Flour Improvers

Mühlenchemie GmbH & Co KG +49 4102 202 001 www.muehlenchemie.com

PROFILE: mymag.info/e/623

Flour milling

milltech

+90 332 5021300 www.milltech.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/1585

Grain handling systems

Behlen

+1 402 564 3111 www.behlengrainsystems.com

PROFILE: mymag.info/e/583

Brock +1 866 658 4191 www.brockgrain.com PROFILE: mymag.info/e/587

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Cimbria A/S +45 96 17 90 00 www.cimbria.com PROFILE: mymag.info/e/592

Ozpolat Makina Gida +90 342 337 1217 www.ozpolatmakina.com.tr PROFILE: mymag.info/e/635

Sangati Berga +55 11 2663 9990 www.sangatiberga.com.br PROFILE: mymag.info/e/1145

Sukup Europe +45 75685311 www.sukup-eu.com PROFILE: mymag.info/e/652

Symaga +34 91 726 43 04 www.symaga.com PROFILE: mymag.info/e/654

Tapco Inc +1 314 739 9191 www.tapcoinc.com PROFILE: mymag.info/e/658

The Essmueller +1 800 325 7175 www.essmueller.com

PROFILE: mymag.info/e/597

Yemtar Feed Mill Machines +90 266 733 8550 www.yemtar.com PROFILE: mymag.info/e/669

Zaccaria +55 19 3404 5700 www.zaccaria.com.br PROFILE: mymag.info/e/671

Golden Grain Group +86 371 68631308

www.g-grain.com PROFILE: mymag.info/e/1031

Hammermills

Alapala +90 212 465 60 40 www.alapala.com PROFILE: mymag.info/e/568

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Dinnissen BV +31 77 467 3555 www.dinnissen.nl PROFILE: mymag.info/e/595

Ottevanger Milling Engineers +31 79 593 22 21 www.ottevanger.com

PROFILE: mymag.info/e/737

Selis +90 222 236 12 33 www.selis.com.tr PROFILE: mymag.info/e/649

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com PROFILE: mymag.info/e/662

Van Aarsen has become a worldwide “household name” in machines, and turn key projects for the animal feed technology, both for commercial feed producers and for vertically-integrated businesses. Quality is of the utmost importance for both segments sectors of the industry and innovations in feed production are therefore of great interest. Thanks to their extensive experience, our engineers and technicians are always able to offer tailor-made suitable solutions.

See full profile at: PROFILE: mymag.info/e/662

Interview - Roger Ubags, Area Manager, Van Aarsen Interview - Bashir Omar, Van Asrsen

Yemmak +90 266 7338363 www.yemmak.com PROFILE: mymag.info/e/668

Yemtar Feed Mill Machines +90 266 733 8550 www.yemtar.com PROFILE: mymag.info/e/669

Zheng Chang +86 2164184200 www.zhengchang.com/eng PROFILE: mymag.info/e/672

Laboratory equipment

Bastak +90 312 395 67 87 www.bastak.com.tr PROFILE: mymag.info/e/582

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

ERKAYA +90 312 395 2986 www.erkayagida.com.tr PROFILE: mymag.info/e/596

Tekpro +44 1692 403403 www.tekpro.com PROFILE: mymag.info/e/660

Zaccaria +55 19 3404 5700 www.zaccaria.com.br PROFILE: mymag.info/e/671

Loading/un-loading equipment

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Dinnissen BV +31 77 467 3555 www.dinnissen.nl

PROFILE: mymag.info/e/595

MSC +44 1473 277 777 msc.com/sugar PROFILE: mymag.info/e/1586

Neuero Industrietechnik +49 5422 95030 www.neuero.de PROFILE: mymag.info/e/627

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com PROFILE: mymag.info/e/662

Vigan Engineering +32 67 89 50 41 www.vigan.com PROFILE: mymag.info/e/665

Mill design & installation

Alapala +90 212 465 60 40 www.alapala.com PROFILE: mymag.info/e/568

ASG Group (Degirmen Makine) +90 342 357 01 50 www.degirmen.com PROFILE: mymag.info/e/331

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Genç Degirmen +90 444 0894 www.gencdegirmen.com.tr PROFILE: mymag.info/e/1171

Henry Simon +44 0161 804 2800 www.henrysimonmilling.com PROFILE: mymag.info/e/608

IMAS - Milleral +90 332 2390141 www.milleral.com PROFILE: mymag.info/e/613

Ocrim +39 0372 4011 www.ocrim.com PROFILE: mymag.info/e/632

Ottevanger Milling Engineers +31 79 593 22 21 www.ottevanger.com PROFILE: mymag.info/e/737

Sangati Berga +55 11 2663 9990 www.sangatiberga.com.br PROFILE: mymag.info/e/1145

Satake +81 82 420 8560 www.satake-group.com PROFILE: mymag.info/e/645

Selis +90 222 236 12 33 www.selis.com.tr PROFILE: mymag.info/e/649

Silo Construction & Engineering +32 51723128 www.sce.be PROFILE: mymag.info/e/1085

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com PROFILE: mymag.info/e/662

Yemtar Feed Mill Machines +90 266 733 8550 www.yemtar.com PROFILE: mymag.info/e/669

Palletisers

Pulverisers

Hydronix +44 1483 468900 www.hydronix.com

PROFILE: mymag.info/e/332

Zaccaria +55 19 3404 5700 www.zaccaria.com.br

PROFILE: mymag.info/e/671

Golden Grain Group +86 371 68631308 www.g-grain.com PROFILE: mymag.info/e/1031

Moisture measurement

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Hydronix +44 1483 468900 www.hydronix.com PROFILE: mymag.info/e/332

Vibrafloor +33 3 85 44 06 78 www.vibrafloor.com PROFILE: mymag.info/e/664

vibronet-Gräf GmbH & Co.KG +49 6441 62031 www.vibronet.com PROFILE: mymag.info/e/663

Mycotoxin management

Adisseo

+ 33 1 46 74 70 00 www.adisseo.com PROFILE: mymag.info/e/1583

Packaging

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Dinnissen BV +31 77 467 3555 www.dinnissen.nl PROFILE: mymag.info/e/595

FAWEMA +49 22 63 716 0 www.fawema.com PROFILE: mymag.info/e/1577

Maxtex Trading Group Co. Ltd. +66 29488281 www.maxtex.net PROFILE: mymag.info/e/1173

Statec Binder +43 3112 38 5800 www.statec-binder.com PROFILE: mymag.info/e/791

TMI +34 973 25 70 98 www.tmipal.com PROFILE: mymag.info/e/1567

Yemmak +90 266 7338363 www.yemmak.com PROFILE: mymag.info/e/668

Yemtar Feed Mill Machines +90 266 733 8550 www.yemtar.com PROFILE: mymag.info/e/669

Paddle mixer

IDAH

+866 39 902701 www.idah.com PROFILE: mymag.info/e/1568

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Statec Binder +43 3112 38 5800 www.statec-binder.com PROFILE: mymag.info/e/791

Golden Grain Group +86 371 68631308 www.g-grain.com PROFILE: mymag.info/e/1031

Pellet press

Bühler AG

+41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

IDAH +866 39 902701 www.idah.com PROFILE: mymag.info/e/1568

Pelleting Technology Netherlands (PTN) +3 73 54 984 72 www.ptn.nl PROFILE: mymag.info/e/639

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com PROFILE: mymag.info/e/662

Yemtar Feed Mill Machines +90 266 733 8550 www.yemtar.com PROFILE: mymag.info/e/669

Yemmak +90 266 7338363 www.yemmak.com PROFILE: mymag.info/e/668

Rolls

IDAH +866 39 902701 www.idah.com PROFILE: mymag.info/e/1568

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Fundiciones Balaguer, S.A. +34 965564075 www.balaguer-rolls.com PROFILE: mymag.info/e/605

Statec Binder +43 3112 38 5800 www.statec-binder.com PROFILE: mymag.info/e/791

Yenar Dˆk¸m A.S. +90 332 2391073 www.yenar.com.tr PROFILE: mymag.info/e/670

Roller mills

Alapala

+90 212 465 60 40 www.alapala.com PROFILE: mymag.info/e/568

ASG Group (Degirmen Makine) +90 342 357 01 50 www.degirmen.com PROFILE: mymag.info/e/331

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

milltech +90 332 5021300 www.milltech.com.tr PROFILE: mymag.info/e/1585

Plant

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Sangati Berga +55 11 2663 9990 www.sangatiberga.com.br PROFILE: mymag.info/e/1145

Yemtar Feed Mill Machines +90 266 733 8550 www.yemtar.com PROFILE: mymag.info/e/669

Zheng Chang +86 2164184200 www.zhengchang.com/eng PROFILE: mymag.info/e/672

Process control

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Inteqnion +31 543 49 44 66 www.inteqnion.com PROFILE: mymag.info/e/615

Ottevanger Milling Engineers +31 79 593 22 21 www.ottevanger.com PROFILE: mymag.info/e/737

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Yemmak +90 266 7338363 www.yemmak.com PROFILE: mymag.info/e/668

Genç Degirmen +90 444 0894 www.gencdegirmen.com.tr PROFILE: mymag.info/e/1171

IMAS - Milleral +90 332 2390141 www.milleral.com PROFILE: mymag.info/e/754

Henry Simon +44 0161 804 2800 www.henrysimonmilling.com PROFILE: mymag.info/e/608

Ocrim +39 0372 4011 www.ocrim.com PROFILE: mymag.info/e/632

Pelleting Technology Netherlands (PTN) +3 73 54 984 72 www.ptn.nl PROFILE: mymag.info/e/639

Pingle

+86 311 88268111 www.plflourmill.com PROFILE: mymag.info/e/642

Sangati Berga +55 11 2663 9990 www.sangatiberga.com.br PROFILE: mymag.info/e/1145

Selis +90 222 236 12 33 www.selis.com.tr PROFILE: mymag.info/e/649

Yemtar Feed Mill Machines +90 266 733 8550 www.yemtar.com PROFILE: mymag.info/e/669

Golden Grain Group +86 371 68631308 www.g-grain.com

PROFILE: mymag.info/e/1031

Silos

Balaguer, S.A. +34 965564075 www.balaguer-rolls.com PROFILE: mymag.info/e/605

Yenar Dˆk¸m A.S. +90 332 2391073 www.yenar.com.tr PROFILE: mymag.info/e/670

Vibrafloor +33 3 85 44 06 78 www.vibrafloor.com PROFILE: mymag.info/e/664

Scalling

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

NorthWind +1 785 284 0080 www.northwindts.com PROFILE: mymag.info/e/782

Sifters

ASG Group (Degirmen

+90 342 357 01 50 www.degirmen.com

PROFILE: mymag.info/e/331

Brock +1 866 658 4191 www.brockgrain.com PROFILE: mymag.info/e/587

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Dinnissen BV +31 77 467 3555 www.dinnissen.nl PROFILE: mymag.info/e/595

Filip GmbH +49 5241 29330 www.filip-gmbh.com PROFILE: mymag.info/e/1588

Gazel +90 364 2549630 www.gazelmakina.com PROFILE: mymag.info/e/607

Koyuncu Sanayi +91 224 723 92 92 www.koyuncufirca.com PROFILE: mymag.info/e/932

Sefar AG +41 898 57 00 www.sefar.com PROFILE: mymag.info/e/648

Selis +90 222 236 12 33 www.selis.com.tr PROFILE: mymag.info/e/649

Zaccaria +1 5519 34045715 www.zaccaria.com.br PROFILE: mymag.info/e/671

Training

vibronet-Gräf GmbH & Co.KG +49 6441 62031 www.vibronet.com

PROFILE: mymag.info/e/663

AGI

www.aggrowth.com

PROFILE: mymag.info/e/575

Altinbiliek +90 222 236 13 99 www.abms.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/571

Behlen +1 402 564 3111 www.behlengrainsystems.com PROFILE: mymag.info/e/583

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

A/S Cimbria +45 9617 9000 www.cimbria.com PROFILE: mymag.info/e/592

CSI +90 322 428 3350 www.cukurovasilo.com PROFILE: mymag.info/e/590

The Essmueller +1 800 325 7175 www.essmueller.com PROFILE: mymag.info/e/597

MySilo +90 382 266 22 45 www.mysilo.com PROFILE: mymag.info/e/622

Obial +90 382 2662120 www.obial.com.tr PROFILE: mymag.info/e/631

Ozpolat Makina Gida +90 342 337 1217 www.ozpolatmakina.com.tr PROFILE: mymag.info/e/635

Silo Construction & Engineering +32 51723128 www.sce.be PROFILE: mymag.info/e/1085

Silos Cordoba +34 957 325 165 www.siloscordoba.com PROFILE: mymag.info/e/650 Sukup +1 641 892 4222 www.sukup.com PROFILE: mymag.info/e/652 Symaga +34 91 726 43 04 www.symaga.com PROFILE: mymag.info/e/654

Top Silo Constructions (TSC) +31 543 473 979 www.tsc-silos.com PROFILE: mymag.info/e/656

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com PROFILE: mymag.info/e/662

Temperature monitoring

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

Inteqnion +31 543 49 44 66 www.inteqnion.com PROFILE: mymag.info/e/615

Vibrators

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

IAOM +1 913 338 3377 www.iaom.info

IFF +495307 92220 www.iff-braunschweig.de

Kansas State University +1 785 532 6161 www.grains.k-state.edu

OMS +441242 267700 www.onlinemillingschool.com PROFILE: mymag.info/e/1589

Ocrim +39 0372 4011 www.ocrim.com

PROFILE: mymag.info/e/632

UK Flour Millers +44 2074 932521 www.ukflourmillers.org PROFILE: mymag.info/e/1590

Vibrafloor +33 3 85 44 06 78 www.vibrafloor.com PROFILE: mymag.info/e/664

Weighing equipment

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com PROFILE: mymag.info/e/588

PLP +39 05 23 89 16 29 www.plp-systems.com PROFILE: mymag.info/e/700 Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com PROFILE: mymag.info/e/662 Vibrafloor +33 3 85 44 06 78 www.vibrafloor.com PROFILE: mymag.info/e/664

vibronet-Gräf GmbH & Co.KG +49 6441 62031 www.vibronet.com PROFILE: mymag.info/e/663

Leiber GmbH +49 5461 93030 www.leibergmbh.de PROFILE: mymag.info/e/618

Röportaj

18 Ocak 2021 tarihinde Fransa'daki tahıl endüstrisi profesyonelleri ağı Aemic'in yönetim kurulu, Olivier Duvernoy'u üç yıllık bir dönem için başkan olarak atadı. Ulusal Değirmencilik ve Tahıl Endüstrileri Okulu'nun (Ensmic) eski bir öğrencisi olan ve Eurogerm'de Fransa ve Avrupa değirmencilik pazarından sorumlu olan Duvernoy, Jean-Marie Poncey'in on iki yıl bu görevde kaldıktan sonra ayrılmasının ardından Mayıs 2016'dan bu yana bu görevi yürüten Xavier Bourbon'un yerini aldı.

" Olivier Duvernoy, ataması sırasında yaptığı açıklamada, "Aemic derneğinin başkanı olarak, tahıl sektörü üyelerinin ağını keyifli birr uh haliyle sürdürmeye, istihdam platformu hizmetlerini, bilgi paylaşımını geliştirmeye ve sektörümüzün tüm dernekleriyle bağlantıları güçlendirmeye kararlıyım" dedi.

Milling and Grain dergisi geçtiğimiz günlerde Başkan Duvernoy ile bir araya gelerek bu misyonda nasıl ilerlediğini, sektörümüzün mevcut durumu hakkındaki görüşlerini ve 12-13 Ekim 2022 tarihlerinde Fransa'nın ünlü Dijon kentinde düzenlenecek olan 72. JTIC'de hepimizi nelerin beklediğini konuştu.

Endüstride zengin bir kariyeriniz oldu. Sizi başlangıçta un değirmeni endüstrisini bir kariyer olarak seçmeye yönlendiren neydi??

ENSMIC'in eski bir öğrencisiyim ve 1984 yılında mezun oldum. Üç yıl üretimde çalıştıktan sonra teknik satışa yöneldim ve 30 yılı aşkın süredir Eurogerm için çalışıyorum. Başlangıçta değirmen endüstrisi ile ailevi bir bağım yoktu, ENSMIC tarafından verilen eğitimin hem çok spesifik (tahılların fiziko-kimyasal laboratuvarı ve ekmek yapımı, değirmen teknolojisi) hem de genel kavramlar (ekonomi, endüstriyel tasarım, endüstri mühendisliği) içermesi nedeniyle lise eğitimimden sonra değirmen endüstrisine gitmeyi seçtim. Mesleki kariyerimde hayal kırıklığına uğramadım. Çünkü birçok alanda bilgi edindim ve uyguladım..

Kapsamlı kariyeriniz süresince Fransız ve Avrupa Un Değirmenciliği endüstrilerinde gözlemlediğiniz en önemli değişiklikler neler oldu?

Profesyonel kariyerim boyunca, değirmencilik şirketlerinin sayısının 800'den fazla iken 250'nin altına düşmesiyle birlikte değirmencilik şirketlerinin yoğunluğuna tanık oldum. Geleneksel fırını canlandıran ve her tür fırında ekmek kalitesini yükselten Fransız geleneksel bagetinin doğuşuna ve gelişimine tanık oldum.

Eurogerm yurtdışında yan kuruluşlar kurarak büyüdükçe ve kalite bilgimiz uluslararası başarımızı geliştirdikçe, Fransız buğday/un/ekmek endüstrisinin mükemmellik imajından da yararlandım.

Kuruluşunuzun üretimde neden ileriye yönelik olduğunu düşünüyorsunuz ve hangi yönlerini görmek istersiniz?

Tahıl endüstrisi profesyonellerinin ağı olan AEMIC, tahıl endüstrisinin albenisini tanıtmaya devam ediyor ve gençlerin mesleklerimize yerleştirilmesine katkıda bulunuyor. Ayrıca Tahıl Endüstrileri Teknik Günleri (72. JTIC'imizi 12 ve 13 Ekim 2022'de Dijon'da düzenleyeceğiz), dijital kütüphane ve elektronik rehberi sayesinde keyifli bir atmosferde profesyonel alışverişler yoluyla bilgi paylaşımını teşvik ediyor.

Müşterilerimize en verimli ve güvenli ürünleri sunduğumuzdan emin olmak için sektörümüzün aşması gerektiğini düşündüğünüz en yaygın engeller nelerdir? Faaliyetlerini geliştirmek isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? Mesleki bilgimizin sürekliliği konusunda uyanık olmalıyız ve bunun için şirketlerimizi bütünleştiren iyi eğitimli profesyonellere sahip olmalıyız. Şirketlerimizin değerlerini ve kurulması yıllar süren ticaretimizin mükemmelliğini savunmalıyız.

Son olarak, tüketicileri eğitmeliyiz çünkü tahıl endüstrisininin ürünleri besleyicidir ve barış için, ülkelerin ve insanların gelişimi için gereklidir.

Sürdürülebilirlik ve CO² emisyonları Fransız un değirmencileri için giderek artan bir endişe kaynağı mıdır? Dikkate almaları gereken temel eylem noktaları nelerdir? Evet, doğaya ve çevreye saygılı bir tarım, ürünlerimizle ilgili daha fazla gıda güvenliği ve israfsız, sağlıklı, iyi gıdaya dayalı ve karbon ayak izini düşünen sorumlu tüketim için büyük ölçüde tüketici eğitimi ile sürdürebilir kalkınma sektörlerimiz için çok önemlidir.

Ukrayna'daki savaş Fransız değirmencilik sektörünü etkiledi mi ve buğday arzı ve un fiyatlarına ilişkin endişeleriniz nelerdir?

Evet, Ukrayna'daki savaşın hammaddelerimiz üzerinde küresel düzeyde bir etkisi var. Çünkü fiyatlar ve hammadde bulunabilirliği üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Küresel ısınmayla birlikte artacak olan doğa tehlikelerine ek olarak finansal spekülatörlerin baskılarına çok fazla dayanamayacak olan şirketlerimizin dengesini tehlikeye atıyor.

Sektörün ileriye dönük olarak iyi durumda olduğunu düşünüyor musunuz ve geleneksel ve artizan ekmek yapımının gelecekte nasıl bir rol oynayacağını düşünüyorsunuz?

Sektörlerimizin gençlere tanıtacak pek çok değeri var. Çünkü bunlar doğayla çalıştığımız için sıkıcı olmayan tutkulu meslekler. Adaptasyonlar kalıcı. Onlara çeşitlendirilmiş, sağlıklı ve keyifli yiyecekler sunarak onlar için çalışıyoruz. Ayrıca gıda yoluyla paylaşımda ve alışverişte bulunuyoruz ve bu nedenle başkalarıyla temas kurarak zenginleşiyoruz. Burada derneğimizin tüm değerlerini bulacaksınız. Dijon'daki bir sonraki teknik günlerimiz için kayıt yaptırmaktan çekinmeyin.

Olivier Duvernoy, Başkan, AEMIC, Fransa

Brock Tahıl Sistemleri Satınalma/Planlama

David Chester, Brock Tahıl Sistemleri’nin Satınalma/ Planlama görevine terfi etti. Sayın Chester’in yeni sorumluluklarının arasında satıcıların araştırılması, tedarik edilmesi ve değerlendirilmesinin yanı sıra şirket hedeflerinin ve müşteri sipariş zaman çizelgelerinin karşılanmasını sağlamak için envanter seviyelerinin ve doğruluğunun yönetilmesi yer alıyor.

2014'ten bu yana CTB çalışanı olan Chester, son olarak Depo Lideri olarak görev yapmış ve müşteri siparişlerinin zamanında sevkiyatını organize etmek ve Brock'un çeşitli kurutucularının montajında kullanılmak üzere parçaları depodan tesise aktarmak da dahil olmak üzere deponun günlük faaliyetlerini izlemiştir. Ayrıca güvenlik önlemleri tasarlamış ve yeni çalışanlara eğitim vermiştir.

Sayın Chester, CTB'de çalışmaya başlamadan önce otomotiv endüstrisinde Makine Operatörü olarak altı aylık bir deneyim kazanmış ve burada şanzımanlar için dişliler oluşturmak ve parçaları bir bölümden diğerine taşımak üzere makineler kullanmıştır.

Brock Tahıl Sistemleri İklimlendirme Sistemlerinin yeni Ürün Yöneticisini atadı

CTB, Inc. iş biriminin Yeni Ürün Geliştirme Direktörü Mark Dingeldein'e göre Grant Knobloch, Brock Tahıl Sistemleri’nde İklimlendirme Sistemleri Ürün Müdürü olarak atandı.

Knobloch bu pozisyonda, pazar payını artırmaya yardımcı olacak ve Brock'un iklimlendirme ürün serisinin karlı satışlarını sağlayacak proje ve programları yönetecek. Bu görev, müşteri ihtiyaçlarını, pazar eğilimlerini ve kanal fırsatlarını anlamayı ve aynı zamanda hizmeti, katma değer çözümlerini ve müşteri deneyimlerini iyileştirmek için satış ekibiyle yakın çalışmayı kapsamaktadır.

Bay Knobloch, en son, CTB'ye katılmadan önce önde gelen bir tarım ekipmanı üreticisinde Ürün Uzmanı olarak çalıştı. Ayrıca ailesinin safkan Berkshire domuz çiftliğinde ortak ve yönetici olarak değerli deneyimler kazanmıştır.

West Lafayette, Indiana'daki Purdue Üniversitesi'nden mezun olan Knobloch, tarım sistemleri yönetimi alanında lisans derecesine sahiptir.

Andritz Yem ve Biyoyakıt, Marco Baumann'ın Birim Sermaye Başkan Yardımcısı olarak atandığını duyurdu. Baumann daha önce şirket bünyesinde Hayvan Yemi Endüstrisi Direktörü olarak görev yapıyordu.

Marco'nun tesis mühendisliği alanındaki 30 yıllık deneyimi, kendisine yem ve biyoyakıt endüstrilerinin günümüzde karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmek için gereken derinlemesine bilgi ve deneyimi kazandırmıştır.

Sayın Baumann, "Andritz sürekli gelişen bir şirket ve bu gelişimin bir parçası olmak benim için son derece önem verdiğim bir fırsat" dedi. "Şu anda, küresel nüfusu beslemek ve CO2 emisyonlarını azaltmak gibi çevresel sorunları ele almak açısından temel zorluklarla karşı karşıyayız.

"Bu zorluklarla doğrudan yüzleşmek gerekiyor ve biz de yemde alternatif proteinlerin kullanılması için gereken süreç değişikliklerine öncülük etmekten biyokütle yakıt üretimini optimize etmeye kadar somut bir etki yaratmak için eşsiz bir konumdayız." diye ekledi.

Sangati Berga Yayın ve Sanat Yönetmeninin atandığını duyurdu

Carlos Normando, Sangati Berga'nın Yayın ve Sanat Direktörü olarak atandı. Normando bu görevinde şirketin iletişim ve reklam faaliyetlerinden sorumlu olacak. Normando, reklamcılık alanında uzmanlaşmış iletişim diplomasına ve Mimarlık alanında yüksek lisans derecesine sahip yaratıcı bir analisttir.

Yaratıcılık konusunda otuz yılı aşkın bir deneyime sahip olan Normando’nun, yirmi yılını üniversite profesörü olarak geçirdiği ve diğer konuların yanı sıra reklam yazımı, yaratıcılık, görsel iletişim gibi konularda ders verdiği bir eğitim geçmişi bulunmaktadır.

Sayın Normando, Sangati Berga'da ticari yayınlar için reklam çalışmaları geliştirmekte, şirketin ürün ve hizmetleri için tanıtım materyalleri oluşturmakta ve şirketin sosyal medya ağını yönetmektedir.

US Grains Council elects new Chairman

ABD Hububat Konseyi (USGC) delegeleri, Indiana Mısır Pazarlama Konseyi'ni temsilen Indiana'dan bir çiftçi olan Josh Miller'ı Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçti..

Çarşamba günü göreve başlarken yaptığı konuşmada Miller, ‘’Benim için mümkün olduğunca çok şey öğrenmek önemli - sadece çiftlikte yapabileceğim işi en iyi biçimde nasıl yapacağımı değil, aynı zamanda yaptığım işin dünyayı bir bütün olarak nasıl etkilediğini, çabalarımın yetiştirdiğim ürünlere en çok ihtiyaç duyanların ayakta kalmasına yardımcı olan küresel dalgalanma etkilerini nasıl yarattığını da öğrenmek istiyorum.’’ dedi.

Anderson, Indiana'dan beşinci nesil bir çiftçi olan Miller, öncelikle yüzde 100 toprak işlemesiz sıralı ürün işletmesi olarak mısır ve soya fasulyesi üretiyor. Miller, Indiana Mısır Pazarlama Konseyi'nin bir üyesidir ve 2019 yılında Konsey'in memur rotasyonuna seçilmiştir.

Andritz Yeni İşletme Birimi Sermaye Başkan Yardımcısını atadığını duyurdu