TURKISH LANGUAGE EDITION - Milling and Grain - issue 6 - 2022

GLOBAL PARTNERİNİZ

Bu sayıda:

BORU TİPİ

KONVEYÖRLER

Yem işlemede kullanımlarıyla ilgili altı yaygın yanılgı

- Buğday, Un ve …

Ocrim’in açılış günü 2022

- Formüle uymak: Sıvı ve

toz katkı maddelerinin

dozlaması etkin bir

biçimde nasıl yapılır?

- Emtia taşıma ekipmanları

Perendale Publishers Ltd

7 St George’s Terrace

St James’ Square, Cheltenham, Glos, GL50 3PT, Birleşik Krallık

Tel: +44 1242 267700

Yayıncı

Roger Gilbert rogerg@perendale.co.uk

Uluslararası Pazarlama Ekibi

Darren Parris darrenp@perendale.co.uk

Asya Pazarlama Ekibi

Dante Feng

Tel: +886 227930286 dantef@perendale.com

Latin Amerika Pazarlama Ekibi

Clarissa Garza de Yta

Tel: +52 669 120 0140 clarissag@perendale.com

Cristina María Roldán Otero

Tel: +44 1242 267700 cristinaot@perendale.co.uk

Nijerya Pazarlama Ekibi

Nathan Nwosu Tel: +234 8132 478092 nathann@perendale.com

Mısır Pazarlama Ekibi

Mohamed Baromh Tel: +20 100 358 3839 mohamedb@perendale.com

Türkiye, Avrasya ve Orta Doğu

Pazarlama Ekibi

Mehmet Ugur Gürkaynak Tel: +90 537 3646457 mehmetg@perendale.com

Yazı İşleri Müdürü

Joy (Jyothsna) Nelloolichalil joyn@perendale.co.uk

Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Andrew Wilkinson andreww@perendale.co.uk

Yazı İşleri Asistanı Shannon Parsons shannonp@perendale.co.uk

Niamh Cassidy niamhc@perendale.co.uk

Ditijal Medya Müdürü

Levana Hall levanah@perendale.co.uk

Uluslararası Editörler

Dr Roberto Luis Bernardi robertob@perendale.com

Professor Wenbin Wu wenbinw@perendale.com

Mehmet Ugur Gürkaynak mehmetg@perendale.com

Tasarım Müdürü

James Taylor jamest@perendale.co.uk 0

Dağıtım & Etkinlikler

Tuti Tan tutit@perendale.co.uk

Geliştirme Müdürü

Antoine Tanguy antoinet@perendale.co.uk

millingandgrain.com

ISSN No: 2058-5101

HABERLER 10-30

44 Buğday, Un ve … Ocrim açılış günü 2022

52 Öğütülmemiş tahıllara karşı işlenmiş tahıllar: Son çalışmanın bulguları tahıl seçimi ile kalp sağlığı arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor

56 Formüle bağlı kalmak: Sıvı ve toz katkı maddelerinin dozajı nasıl etkin bir şekilde yönetilir?

56 Argonauta - Act IV (İkinci kısım)

Depolama

66Emtia taşıma ekipmanı: Operasyonunuz için doğru konfigürasyonun ne olduğunu anlamak neden önemlidir?

72 Tüp Helezon: Yem işlemede kullanılan altı yaygın yanılgı

76 EMTİALAR

John Buckley

Her iyi şeyin bir sonu vardır

Eylül ayında gerçekleşen etkinlikler, seyahat ve raporlama açısından daha az talepkar bir Ekim'e yol açtığında ben de böyle düşündüm.

Uluslararası Operasyonel Değirmenciler Birliği (IAOM)'nin, ayın ilk haftasında Malezya'nın Penang kentinde düzenlenen

12. Güneydoğu Asya Bölgesi Konferansı ve Fuarı ile görev üstlenmesi durumun böyle olmadığını gösteriyor.

Bunu 25-28 Ekim tarihleri arasında Tanzanya'nın Zanzibar kentinde düzenledikleri 32. IAOM Orta Doğu ve Afrika Konferansı ve Fuarı takip etti.

IAOM'un bu önemli etkinliğe daha az prestijli mekanlarda ev sahipliği yapmak için güneye Afrika'ya taşındığını görmek cesaret verici. Benim görüşüme göre, nerede olursanız olun bariz bir temel yiyecek olan ekmek gibi, artan nüfuslarının besleyici buğday bazlı

ürünlere olan ihtiyacını karşılamak için yardıma ihtiyaç duyan ülkelerdeki sanayi ile meşgul olmak, bu konuyla ilgili herkes için değerlidir.

Daha fazla kapsayıcı olmayı sağlamaya yardımcı olan yukarıdaki

iki etkinlik arasında, endüstrinin dikkati, özellikle bir şirketinABD'de devlete ait kalan birkaç tane un değirmeni şirketinden biri olan ve 100 yılını kutlayan Kuzey Dakota Değirmen ve Elevatör

Şirketi- başarısının 20 Ekim'deki kutlamalarına çekildi.

Bu şirket, çiftçi topluluklarını desteklerken ve ülke çapındaki

müşteri tabanına modern tüketici talepleri ve kültürel ihtiyaçlar

çağında gereksinim duyulan kaliteli unları sağlarken Minnesota

eyaleti için güvenilir bir gelir ve kâr sağlıyor.

Kutlamalardan bahsetmişken, sadece birkaç gün sonra 24 Ekim'de

Gıda Takviyesi Girişimi 20. yıl dönümünü 'Takviye Şampiyonu' olarak kabul ettiği 20 ülkeyi belirleyerek kutladığında ikinci bir

etkinlik gerçekleşti.

Yürüyüşe çıktığım ilk gün Zanzibar'da bir sokak satıcısı yanıma geldiğinde duygulandım. 47 yaşında olduğunu, altı çocuğu ve bir karısı olduğunu ve her sabah ailesiyle sınırlı ekmek paylaşmak zorunda olduğunu söylediğinde, deniz kabuğundan yapılmış basit bir bileklikle ilgimi çekmeye çalışıyordu.

Yukarıdaki etkinliklerin tümü, dünya nüfusunun, herkesin ihtiyaçlarını karşılayan fiyatlarla arzu ettiği gıdaya sahip olmasını sağlamak için sektörümüzün kaydettiği ilerlemeye işaret etmektedir.

Hâlâ başarmamız gereken çok şey var ve sektörümüz, insan sağlığı konusunda önemli ve kalıcı bir fark yaratabilecek araçlara sahip tek sektör. Bu etkinlikler uzun süre her yerde değirmencilere ulaşmaya ve üstesinden gelmemiz gereken zorlukları belirlememize yardımcı olmaya devam etmeli.

Daha hafif bir not

Bu sayımızda ayrıca, "Tahıl, Un ve..." genel teması altında Ocrim'in Açılış Günlerine Eylül ayında yaptığımız ziyareten de bahsediyoruz. Bu, geleneksel ancak modern ve sanatsal İtalya'nın tadı ve atmosferine sahip, öne çıkan bir etkinlikti. Her şeyden bir şeyler vardı - bir konferans, bir tartışma, sosyalleşme, açık havada yemek yeme, amaca uygun olarak inşa edilmiş bir konservatuarda bir keman konseri, yeni bir değirmen ve çok daha fazlası - ve hepsi İtalya'nın Po Nehri üzerindeki Cremona kasabasında bulunuyordu.

Milling and Grain'in bu sayısında, Ocrim'den Sergio Antolini tarafından yazılan Agronauta kitabının serileştirilmiş son bölümü yayınlanıyor. Çağlar boyunca Avrupa'da buğday ve un üretimine ilişkin aydınlatıcı yazıları için kendisine teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Son olarak, bu sayıyı Andritz'den Gunnar Hallmann ile yaptığımız harika bir röportajla sonlandırıyoruz - bu röportaj okumaya değer!

MAG olarak, sektörümüzü şekillendiren ve ileriye taşıyan hem şirketler hem de kişiler hakkında size bilgi vermeye devam edeceğiz.

Roger Gilbert

NewsMilling

Milling and Grain dergisinin Kasım sayısına ve Global Miller köşe yazısı arşivlerine en son eklenen bu sayıya hoş geldiniz. Umarım dünyanın neresinde olursanız olun, mutlu ve rahatsınızdır ve yılın bu zamanında mevsim değişikliklerinin getirdiği sıcaklık dalgalanmalarına karşı koymuşsunuzdur.

Güney yarımküredeki okuyucular yazın sıcağında sırılsıklam olurken, kış güzel geçiyor ve gerçekten kuzeydeki muadilinde kendini göstermeye başlıyor. Bu değişiklik, çiftçilerin hayvanlarını işlenmiş yemle daha fazla beslemeye başlamasını getirecek.

Bunun nedeni, daha soğuk aylarla birlikte gelen güneş ışığının azalması ve aşırı yağışlar nedeniyle tarlalardaki çimlerin büyümesi duracak ve kalitesi düşecektir. Gelen daha düşük sıcaklıklar, daha önce olmasa bile, hayvanların genellikle Kasım ayına kadar içeride tutulacağı anlamına gelecektir.

Ekim yapabilecek çiftçiler buğday ekmeye devam edecek ancak süreç ay ortasından itibaren sona ermeye başlayacak. Şeker pancarı tarlalarına sıvı gübre uygulanacak ve Kasım ayında kırsal kesimde gelecek yılın hasadına hazırlık olarak çok sayıda çiftçilik faaliyeti yapılacak.

32. IAOM MEA 2022, Tanzanya, Zanzibar' da bu sayı baskıya girdiği sırada sona eriyordu. Yıllık etkinlik, 3 günlük bir konferans için 50 ülkeden ve yaklaşık 100 katılımcı şirketten temsilcileri bir araya getiriyor. Programda, yönetim, değirmencilik teknolojisi ve trendleri gibi konuların yanı sıra uluslararası konuşmacılar tarafından sunulan ticari oturumlar da ele alınıyor.

Raporumuzun içeriğinde, kıtanın dört bir yanından tüccar, alıcı ve değirmencileri cezbeden bu önemli endüstri toplantısına ilişkin Aralık 2022 sayımızda savaşın, enflasyonun ve çevrenin Afrika ve Orta Doğu'da tahılların öğütülmesi üzerindeki etkilerini tartışmak üzere yer verilecek.

Bu etkinlikte, MAG'ın yayıncısı Roger Gilbert, kapanış töreninin ardından, Uluslararası Operasyonel Değirmenciler

Birliği'nin CEO'su Melinda Farris ile etkinlik, sonuçları ve bundan sonra nereye gideceği hakkında röportaj yapma fırsatını yakaladı.

myMAG.info/e/1593

See more videos from all aspects of the industry at millingandgrain.com/videos

10 | November 2022 - Milling and Grain

Burada Birleşik Krallık'ta, hükümetin düzensizliklerle devam eden birliktelikleri ülke ekonomisini istikrarsızlaştırmaya devam ederken, içimizdeki iyimserler kötü bir durumdan en iyi şekilde yararlanmaya çalışmak zorunda kaldılar.

Zaman geçtikçe, kalan stoacı, bir İngiliz özelliği olarak giderek daha az tanımlanabilir hale geliyor, kesin olan bu.

Okurlar aracılığıyla bir yanılsama içinde değilim, burada Birleşik Krallık'ta parti siyaseti söz konusu olduğunda gerçekten fazla seçeneğimiz yok.

Muhafazakarlar, İşçi Partisi ve Liberal Demokratlar arasında seçim yapmak, bir otobüs, araba veya motosiklet tarafından ezilmek arasında seçim yapmaya çok benzer - hangisinin hangisi olduğuna karar vermeyi size bırakacağım!

Etkinlikler dünyasında, Milling and Grain dergisi, aynı anda gezegenin her yerinde olmaya çalışarak, bu yakından ilişkili başlığın küresel yönünü korumak için çaba göstermeye devam ediyor.

Kasım, küresel hayvansal üretim endüstrisinin önde gelen inovasyon platformunu sunuyor, Eurotier tekrar Almanya'nın Hannover kentine dönüyor. Yeniliklere ve tanımlanmış standartlara genel bir bakış sunan Alman devi, mevcut ve gelecekteki zorluklar için cevaplar ve çözümler sunuyor.

Ayrıca Florida'nın St Petersburg şehrinde AFIA Ekipman Üreticileri Konferansı'nda ve Endonezya'daki Ildex'te de yer alacağız.

Cesur temsilci ekibimiz tarafından dünyanın her yerindeki konumuyla, başka hiçbir yayın bizimki gibi küresel bir varlığa sahip değil.

Bundan tam olarak yararlanmak ve şirketinizin adının ve ürünlerinin tüm dünyada paylaşılmasını istiyorsanız, o zaman bizimle çok sayıda esnek ve çok değerli reklam paketlerimizden biri hakkında konuşmaktan daha iyi bir çözüm yoktur.

100. yılı kutluyor

North Dakota un değirmeni gün geçtikçe büyüyor

Muhtemelen batı yarım kürenin herhangi bir yerindeki en büyük tek bölge üretim tesisi olan şirket, 20 Ekim 2022'de 100. yıl dönümünü kutlarken, aynı zamanda yeni 'H' ve 'I' öğütme ünitelerinin yakın zamanda devreye alındığını ve öğütme kapasitesinde yüzde 22 artış sağlayan 'D' öğütme ünitesini yeniden düzenlediğini duyurdu.

ABD, Kuzey Dakota, Grand Forks'ta bulunan North Dakota Değirmen ve Elevatör, tesislerini tur için ziyaret edenlere açtı ve bu değirmenin son 100 yılda yaptığı ilerlemeyi ve gelecek planlarını anlattı.

Komisyon, yakın tarihli bir Kuzey Dakota Sanayi

Komisyonu haber bülteninde, " Kapılarını 1922'de açtığından beri, North Dakota Değirmeni, Grand Forks tesisinde tarım, ticaret ve sanayiyi teşvik etme misyonunu yerine getiriyor" yorumunu yaptı.

Başlangıçta günde 588.000 pound (266 ton) un kapasitesiyle başlayan, on kattan fazla büyüyerek günde altı milyon poundun (2721 ton) üzerine çıkarak, ülkedeki en büyük bağımsız un değirmeni ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki sekizinci en büyük un değirmeni şirketi haline geldi.”

Devlet Değirmeni, yılda 40 milyon kile baharlık buğday ve durum buğdayına (1.09 milyon ton) değer katarak, eyaletimizin çiftçileri için güvenilir bir pazar sağlıyor ve karlılığı artırıyor.

Açıklamaya göre, 2000 yılından bu yana Değirmen, Kuzey Dakota vatandaşlarına hizmetleri ve tarım endüstrimizi en ileri seviyede tutan projeleri desteklemek için eyaletin genel fonuna veya Tarım Ürünleri Kullanım Fonuna 100 milyon ABD dolarının üzerinde kâr aktardı.

"Üstün bir ürün ve mükemmel bir müşteri hizmeti sunmak için her gün çok çalışan Kuzey Dakota Değirmen ekibine oldukça minnettarız."

North Dakota

Değirmeni Başkanı ve CEO'su Sayın Vance Taylor, “100. yıl dönümümüzün yanı sıra, 'H' ve 'I' değirmenlerinin ve günde 1,1 milyon pound un öğütme kapasitesini artıran 'D' değirmen dönüşümünün tamamlandığını duyurmaktan mutluluk duyuyoruz.” diyor ve ekliyor:

“Bu, günde ek 500 tonun biraz altında.

"Bu büyüme, müşterilerimizin Kuzey Dakota'da ürettiğimiz kaliteli ürüne yönelik artan talebini karşılamak için oldu."

North Dakota Değirmen ve Elevatör Şirketi - ülkedeki tek devlet değirmeni - 1919 yılında House Bill 20 tarafından kuruldu ve 30 Ekim 1922'de Grand Forks'ta faaliyetlerine başladı.

Devlet Değirmeni'nin o zamanki maliyeti 3 milyon ABD dolarının biraz üzerindeydi. North Dakota Değirmen, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük tek tesisli un değirmeni haline geldi ve değirmen kompleksi içinde 10 öğütme ünitesine sahip.

Taylor, “Çevredeki ve eyalet çapındaki çiftçilerle ortaklık kurarak, misyonumuzu yerine getirmek için tutarlı üstün kalitemizden, mükemmel müşteri hizmetlerimizden ve özverili çalışkan çalışanlarımızdan yararlanarak büyümeyi sürdürmeye kararlıyız” diyor.

Değirmen turları, sırasıyla tahıl terminali amiri ve değirmencilik müdürü Kevin Ayotte ve Travis Devlin tarafından yapılıyor. Ayotte, 28 yıldır çalıştığı fabrikanın istikrarlı bir şekilde büyüdüğünü söylüyor.

Yerel Grand Forks Herald gazetesinde, "Tesis, çalışmaya başladığımdan bu yana üç kat daha büyüdü" dedi.

Bununla birlikte, daha fazla iyileştirme yapılıyor.

Geliştirilmekte olan önemli bir proje, Şubat 2024'e kadar tamamlanması planlanan bir buğday işleme tesisidir. Bu tesis, şirketin yan ürünlerini daha verimli bir şekilde işlemesini sağlayacaktır.

Gazete, Devlin'den alıntı yaparak, “Verimliliğimizi artırarak, buğday pazarında ortaya çıkan trendlerden yararlanmak için kapasitemizi daha rahat kullanabileceğiz. Müşterilerimize istediklerinden daha fazlasını sunabileceğiz ve karlılığı artırabileceğiz ”diyor.

ABD Senatörü John Hoeven, değirmendeki kutlamalarla aynı zamana denk gelen bir basın açıklamasında şunları ekliyor: “Tarihi boyunca, North Dakota Değirmeni çiftçilerimiz için güvenilir bir pazar sağlamaya yardımcı oldu ve küresel bir tarım lideri olarak devletimizi destekleme konusunda Değirmen çalışanlarının sıkı çalışmasını takdir ediyoruz.”

“Çiftçilerimizin ve çiftlik çalışanlarının özverisi sayesinde, her Amerikalı her gün dünyadaki en düşük maliyetli, en kaliteli gıda tedarikinden yararlanıyor. Devam eden başarıları, yaşam kalitemizin merkezinde yer alıyor ve bu nedenle Senato'da, üreticilerimize risklerini yönetme ve operasyonlarını büyütme konusunda yetki veren güçlü bir çiftlik politikası sunmak için çalışıyoruz.”

Ertesi gün öğleden sonra değirmen turları yapıldı, ardından Grand Forks şehir merkezindeki Cloud 9 Etkinlik Merkezi'nde bir gala yemeği düzenlendi. Bu yemeğe, ND Değirmen çalışanları, müşterileri, ND Valisi, birkaç yerel yasa koyucu ve önemli satıcılar/tedarikçiler dahil olmak üzere yaklaşık 400 kişi katıldı.

Sayın Taylor, şirket kültürünü ve vizyonu hakkında övgülerde bulundu ve müşteriler, tedarikçiler ve yerel

hükümet yetkilileri ile ilişkilerin öneminden bahsetti.

Uzun süreli müşterilerinden biri olan, tahıl ürünleri konusunda uzmanlaşmış bir gıda dağıtım şirketi olan

Tardella Foods Inc'in Başkanı ve CEO'su Steve Tardella, şirketinin değirmenle ilişkisinin ne kadar önemli olduğu hakkında yorum yaptı. COVID-19 patladığında ve siparişleri ilk ayda önemli ölçüde düştüğünde, North Dakota Değirmeni'nin ne durumda olduğu ve Değirmenin yardım etmek için yapabileceği bir şey olup olmadığı hakkında sorular soran telefonlar aldılar. Tardella'nın restoran müşterilerinin çoğu kapılarını kapattı ve Tardella ürünlerine olan talep buharlaştı.

Sayın Tardella, ortak oldukları ND Değirmeni'nin ne kadar güvenilir olduğuna ilişkin yorumunu, sürekli olarak tedarik zinciriyle ilgili sorunları ve tedarikçileriyle yaşadıkları sorunları olduğunu bildiği tanıdık birkaç şirket ekleyerek destekledi. Tardella'nın bir kez bile ND Değirmen ile tedarik sorunu yaşamadığını söyledi.

Formaliteler bittikten sonra grup, yerel bir düello piyano grubu olan Deuces Wild tarafından ağırlandı. Akşam yemeği ruloları ve tatlılar, değirmenin müşterileri tarafından hazırlandı.

Su kalitesi üzerindeki etkilerini ölçmek ve azaltmak için çiftçiler üzerinde artan baskıyla, Trinity AgTech, çiftçileri nitrojen kullanımını optimize etme ve gerçek zamanlı olarak nitrat sızıntısını azaltma konusunda özel olarak desteklemek için doğal sermaye navigasyon aracı Sandy içinde geliştirilmiş bir modül başlattı. 300'den fazla veri noktasından yararlanan modül, nitrat sızıntısında önemli bir azalma yoluyla suyu koruma ve her bir çiftliğin ve tarlanın nitrojen alım verimliliğini günlük olarak analiz ederek maliyetleri düşürme potansiyeline sahiptir.

Trinity AgTech'de Yapay zekâ-makine öğrenimi (AI-ML) gelişmiş analitik müdürü Dr. Milad Toolabi, “Sandy'nin

dinamik su koruma modülü, tüm çiftçilerin su kalitesi üzerindeki etkilerini yönetmelerine ve azaltmalarına yardımcı olurken aynı zamanda nitrat israfını azaltarak paradan tasarruf etmelerine yardımcı olacak” diye açıklıyor ve devam ediyor:

“Sandy'nin tahmin ve senaryo analizi kapasitesi, çiftçileri uygulanacak nitrojenin en ideal zamanı ve miktarı konusunda uyarabilir. Bu, uygulamalara hassas bir yaklaşım sağlayarak maliyet tasarrufuna ve su kirliliği riskinde azalmaya katkıda bulunacak.”

Avrupa'daki çiftlikler tarafından hâlihazırda benimsenmiş olan Birleşik Krallık çiftlik denemeleri, yalnızca mali tasarruf ve verimlilik açısından değil, aynı zamanda çiftlik sürdürülebilirliği

açısından da gelişmeler göstermiştir.

Dr. Toolabi, “Azot kullanımının azaltılması, gübre uygulamalarından kaynaklanan karbondioksit eşdeğeri emisyonlarını da azaltır, bu da bir çiftliğin sürdürülebilirliğini veya karbon puanını önemli ölçüde artırır” diyor.

Sandy'nin, çiftçilerin gerçek zamanlı, kanıta dayalı kararlar vermesini sağlamak için hava durumu verileri de dâhil olmak üzere harici ölçümlerin yanı sıra toprak verileri, bölgesellik, mahsul bilgileri, uygulama ve yönetim uygulamaları gibi çiftlikten hâlihazırda toplanmış bilgileri birbirleriyle ilişkilendirdiğini de ekliyor.

“Gatekeeper ve Muddyboots gibi çiftlik yönetimi yazılımlarını kullanan çiftçiler, Sandy'yi anlık ve gelecekteki çiftlik kararlarının mali ve çevresel etkilerini haritalamak için kullanabilirler” diyor Dr. Toolabi.

“Çiftçiler ister ot ister ekilebilir ürün yetiştirme işinde olsun, araç onlara çevresel ve finansal kazanımları desteklemek için doğru bilgileri sağlayabilir. Sonuç olarak, çiftçilerin sürdürülebilir, dayanıklı bir çiftlik işletmesi için anahtar olan karar verme süreçlerinden faydalanmalarına yardımcı olacaktır.”

“Modelin karmaşık bilime, yapay zekâya ve makine öğrenimi mühendisliğine dayalı olmasına rağmen, kullanımı çok kolay.

NVZ'lerdeki çiftçiler ve çiftlik girdilerinin verimliliğini artırmak ve maliyetten tasarruf etmek isteyenler için aynı zamanda iyileştirilmiş su kalitesinin çevresel kazanımlarından faydalanmak isteyenler için yararlı bir araçtır” diye sözlerini bitiriyor.

Azot kullanımını ve su kalitesini optimize etmek için çiftlik aracı geliştirildi.

tesisini inşa ediyor.

Gelecekte, Engter, Lower Saxony, Almanya adresinde bulunan Leiber üretim operasyonları için gerekli olan ısı enerjisinin büyük bir bölümünü ve elektriğin yaklaşık üçte birini üretmek için atık odun kullanacak. Bu amaçla, bira mayası uzmanı yeni bir biyokütle enerji santraline yaklaşık 14 milyon Euro'luk bir yatırım yapıyor.

Leiber GmbH Genel Müdürü Bernd Schmidt-Ankum, Ekim 2022'de inşaatın başlamasıyla ilgili olarak, “Engter'deki biyokütle enerji santrali ile, üretimimiz için daha önce gerekli olan gazın

yaklaşık yüzde 70'ini değiştirmek için atık odun kullanmak istiyoruz. Burada, ürünlerimizi sadece sürdürülebilir bir şekilde değil, aynı zamanda gelecekte de iklim nötr bir şekilde üretme hedefini takip ediyoruz.” diyor.

Leiber'in üretim sürecinde bira mayasını püskürtme kulelerinde kurutmak ve yüksek kaliteli, sağlıklı içerikleri açığa çıkarmak için ısıya ihtiyacı var. Engter'de bu termal enerji şimdiye kadar gazdan üretiliyordu; bu fosil yakıtı yenilenebilir bir ham maddeyle değiştirmek için Leiber, atık odunla beslenecek bir biyokütle enerji santrali inşa ediyor.

Teknoloji ve Üretim Müdürü Oliver Beckmann, “2023'ün sonuna kadar,

yeni biyokütle santrali gaz ve elektrik enerjisinin yaklaşık yarısını tedarik edebiliyor olmalı. Bu, yılda 10.000 tona kadar CO2 salınımını azaltmamızı sağlayacak” diyor ve devam ediyor:

“Bu, bizi enerjiyi daha da verimli kullanma ve Leiber ürünlerini mümkün olduğunca sürdürülebilir ve iklim açısından nötr bir şekilde üretme hedefimize yaklaştıracak.”

Yeni biyokütle santralinin kazan tesisi, 760 metrekarelik bir alan üzerine inşa edilecek. Odun depolama tesisi 570 metrekarelik bir alanı kaplıyor ve 2500 metreküp atık odunu depolayabiliyor.

Saatte en fazla üç ton odun yakılacak ve bu da yılda yaklaşık 15.000 tona tekabül ediyor. Tesisi işletmek için kullanılacak atık odun, ahşap işleme tesislerinde çıkan atıklar veya peyzajın korunmasından elde edilen budanmış malzemelerden oluşmaktadır.

Leiber, bu enerji üretiminin etkilerini yıllık olarak kontrol ettirecek ve şirketin sürdürülebilirlik stratejisinin bir parçası olarak şeffaf bir şekilde kayıt altına alacak. Leiber, Witten Herdecke Üniversitesi Sürdürülebilir Liderlik

Merkezi tarafından verilen Sürdürülebilir Yönetim için ZNU Kalite Mührü esasına dayanarak sertifikalandırılmıştır.

Doruk Un 59.5 milyon dolarlık yatırımla %400 büyümeyi hedefliyor

Türkiye'nin en büyük buğday unu üretici ve ihracatçılarından biri olan Doruk Un, buğday ve unlu mamullerde %200'ün üzerinde, diğer yatırım ve iş kollarında ise %400 büyümeyi hedefliyor.

Şirket, beş yıllık projeksiyonunda ağırlıklı olarak perakende satış ve tarım ile tohumculuk, erişte ve makarna, yem ve yem hammaddeleri alanlarında gerçekleştirmeyi planladığı 1,1 milyar Türk Lirası tutarındaki yatırımıyla bunu gerçekleştirmeyi hedefliyor.

Ayrıca kendi enerjisine ihtiyaç duyduğu için RES ve GES yatırımları yapmayı planlayan Doruk Un, 41 ülkeye ihracatının yanı sıra Panpan markası ile perakende buğday pazarına hakim olmaya hazırlanıyor.

Marka, perakende pazarındaki ilerlemesiyle ev içi kullanımdan fırın ve restoranlara, otellerden baklava ve hamur dükkânlarına kadar geniş bir yelpazede ihtiyaç ve kullanımlara yönelik özel ürünler geliştirecek.

Buğday ve buğday bazlı ürünlerde Türkiye'nin en büyük üç markasından biri olan Doruk Un, yıllık 438.000 ton buğday kırma kapasitesi, yıllık 350.000 ton un üretimi, 60.000 ton buğday kapasitesi, 20.000 m2 ileri teknoloji tesisi ve satış ve dağıtım ağını her yıl daha da genişleterek Türkiye ekonomisinde güçlü bir yer tutuyor.

Doruk Un'un CEO'su ve Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Erbap, enerji fiyatları açısından dünyadaki durumun ardından enerjinin büyük bir gider kalemi olduğu noktadan yola çıktıklarını ve kendi tüketim ihtiyaçlarını kuracakları bir güneş enerjisi tesisi ile karşılamayı planladıklarını ve maliyetlerini en aza indireceklerini ifade etti.

2022 verimli bir yıl oluyor

Erbap, 2022 yılında yaklaşık 19 milyon ton buğday hasadının gerçekleştiğini belirterek ekledi:

“Türkiye buğday üretiminde kendine yeterli bir ülke. Türkiye'de doğru tarım politikaları ile hareket edilirse ve TMO özellikle bu yıl olduğu gibi tarım desteklerine devam ederse buğday üretiminde önemli bir artış olacaktır, “Tarım arazilerinin birleştirilmesi ve ekilmeyen arazilerin bir araya getirilerek tarıma kazandırılması, verimliliğe yönelik yatırımların yapılması ve teknolojiye entegre edilmesi ile mevcut üretim yüzde 60 oranında artırılabilir. Demek ki ithalat yapmadan ihracat kapasitesine ulaşarak katma değerli bir ekonomi yaratmak mümkün.”

Türkiye'de 2022 yılında 19,8 milyon ton buğday üretimi olacağı tahmin edilirken, 2025 yılında bu rakamın 22 milyon tonu geçmesi bekleniyor.

Türkiye'yi ileriye taşımak

Türkiye için buğday hasadında Marmara Bölgesi ve Trakya topraklarının önemine dikkat çeken Erbap, Türkiye'de yaklaşık 3,12 milyon ton buğday hasadının (2022 buğday hasadında 19,8 milyon ton olan) Marmara Bölgesi'nden elde edildiğini vurguladı.

Marmara Bölgesi ve özellikle Tekirdağ ili, verim ve ekim alanı büyüklüğü ile buğdayın önemli konumlarından biri olarak limanlara yakınlığı nedeniyle kullanım açısından lojistik avantaj sağlarken, Marmara Bölgesi'ni, İç Anadolu Bölgesi'nden sonra Türkiye'nin buğday hasadını karşılayan bölge olarak ikinci sıraya koydu.

'Tahıl Koridoru'

Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı (USDA) verilerine göre Türkiye, yaklaşık yedi milyon tonluk buğday ihracatıyla dünyanın en büyük 10 buğday ihracatçısı arasında yer alıyor. Erbap, “Karadeniz havzasına yakınlığı ve özellikle Rusya-Ukrayna savaşından sonra buğday üretiminde kritik bir ara nokta olması Türkiye'yi ihracatta öne çıkarıyor. ” diyor ve ekliyor:

“Doruk Un olarak Irak ve Suriye hariç Türkiye'den gerçekleştirilen toplam buğday ihracatının yüzde 13'ünü karşılıyoruz. İlerleyen dönemde sadece sınır ihracatı yapmak

Türkiye için ciddi bir risk taşıyor, bu nedenle farklı pazarlara yöneldik. “Ayrıca 'Tahıl Koridoru Anlaşması' ile Türk buğdayının ihracat pazarlarındaki varlığını artıracağını belirtiyorlar.”

Anlaşma, Türkiye'nin sunacağı depolama ile Ukrayna'dan güvenli hububat ve gıda sevkiyatını sağlayacağından, gıda fiyatlarının küresel ölçekte dengelenmesini sağlayacak ve tüm dünyanın dikkatle takip edeceği bir anlaşma olacaktır.

Depart ile Duetti temsilcilik anlaşması imzaladı

Tüm dünyada 80'den fazla ülkeye değirmen makineleri yedek parça ihracatı yapan ve satış sonrası servis hizmeti veren Depart, İtalya'nın önde gelen paketleme firması Duetti Packaging ile temsilcilik anlaşması imzaladı.

Alapala Holding grup şirketi Depart, değirmen makineleri yedek parça satışı ve satış sonrası servis hizmetlerinden sonra yeni bir iş alanına giriş yaptı. Geçtiğimiz hafta iş birliği anlaşması imzalayan Depart ve Duetti şirket yetkilileri hedeflerinin yüksek olduğunu belirterek hızla operasyona başlanacağı bilgisini duyurdu.

Duetti'nin Türkiye, Zambiya, Özbekistan ve Angola'daki temsilciliğini alan Depart, aynı zamanda diğer ülkelerde de ortak bir şekilde satış operasyonuna devam edecek.

Depart Genel Müdürü Cengiz

Tiryakioğlu, yapılan anlaşma ile ilgili yaptığı açıklamada; 'Depart olarak; 30 yılı aşkın süredir paketleme sistemleri üretimi yapan, İtalya'nın önde gelen firması

Duetti Packaging ile temsilcilik sözleşmesi imzalamış bulunmaktayız. Hat sonu paketleme sistemleri tasarlayan, üreten ve tüm endüstrilere ayrı çözümler sunan Duetti'nin ürün yelpazesi oldukça geniş. Bünyesinde paletten çıkarıcılar, karton şekillendiriciler, geleneksel veya robotik kutu paketleyiciler, kutu kapatıcılar, paletleyiciler, streçleme sistemleri, endüstriyel konveyörler ve güvenlik muhafaza sistemleri gibi bir çok ürünü barındırıyor.

Depart olarak Türkiye ve dünyada değirmen makineleri yedek parça sektöründe kısa sürede büyük atılım yaptığımız gibi artık ambalaj sektöründe de adımızı duyuracağımıza inanıyorum. Depart çatısı altında başlatıyor olduğumuz satış ve pazarlama işbirliğinin hepimize hayırlı olmasını dilerim.' diyerek hedeflerinin oldukça büyük olduğunu belirtti.

Dünya geneline yayılmış dağıtım ağı, satış sonrası hizmetleri ve yüksek müşteri memnuniyetiyle değirmencilik sektörünün tüm dünyada dikkatini çeken Depart'ın paketleme sektörüne de iddialı bir giriş yapması bekleniyor.

Ukrayna ve Kanada’nın güçlenen işbirliği

Ukrayna Tarım Politikası ve Gıda Bakanı Mykola Solskyi, Kanada Uluslararası Kalkınma Bakanı ve Kanada Pasifik

Ekonomik Kalkınma Ajansı'ndan sorumlu

Bakan Harjit Sajan ile bir araya geldi.

Müzakereler sırasında taraflar devlet, sorunlar, en ilgili işbirliği alanları ve Kanada'nın Ukrayna'ya sunabileceği tarım sektörüne destek olanaklarını görüştüler.

Görüşmelerin konusu, tahıl depolama ve ihracatı, alternatif enerji kaynaklarının temini ve ülkeye gübre sağlanması konularıydı.

Ukrayna Tarım Politikası ve Gıda Bakanı, “Öncelikle, tahıl depolarının yetersizliği sorununu çözmede Ukrayna'yı desteklediği için Kanada hükümetine teşekkür etmek istiyorum. Mahsulün geçici olarak depolanmasına yönelik araçların satın alınması için mali yardım sağlayan ilk ülkelerden biri Kanada oldu” dedi.

Ukraynalı Bakan, tahıl depolama konusunun, saldırganın Ukrayna'yı işgal ettikten ve Ukrayna ürünlerinin ihracatını engelledikten sonra gündeme geldiğini vurguladı. Satış ve nakliyenin kısmen kaldırılmasına rağmen, tahıl koridorunun perspektifi belirsizliğini koruyor, bu nedenle hayati bir ürün olan hasatın uygun şekilde depolanmasını sağladığı için depolar konusu ilgisini kaybetmiyor.

Mykola Solskyi, çiftçilerin yüzleşmek zorunda kaldığı sorunlardan da bahsetti. Elverişsiz hava koşulları ve bu yıl üretilen

ürünlerin kârsız kalmasına neden olan askeri işgalin sonuçları, çiftçilerin tarlalara kışlık buğday veya arpa ekme konusundaki mali olanaklarını tehlikeye attı. Bakana göre, ilkbaharda ekilebilecek başka herhangi bir tahıl ürününün temini çiftçiler için gerekli bir destek olacaktır.

Ukrayna Tarım Politikası ve Gıda Bakanı, çiftçiler ve tarım üreticileri için ek enerji kaynakları sağlama ihtiyacını vurguladı.

Mykola Solsky toplantıda; “Altyapı tesislerinin sistematik ve hedefli bombardımanı, Ukrayna'yı enerji kaynaklarından mahrum etmeyi amaçlıyor, süreçlerin sürekliliğini sağlamaya ve tarım sektörünün mevcut kapasitelerini korumaya izin vermiyor.

“Yeterli elektrik arzı olmadan çiftçiler, tarım üreticileri ve aslında tarım kompleksinin tüm zinciri zarar görecek. Dizel jeneratörlerin tedariki, düşmanın neden olduğu enerji çöküşünden gerçek bir çıkış yolu olacak” dedi.

Ayrıca taraflar, Ukrayna'ya özellikle azot, fosfor ve potasyum temini konusunda çeşitli gübre türleri sağlama olasılığını tartıştılar. Toplantıda taraflar ayrıca Ukrayna'nın gerekli yardımı almasını sağlayacak somut adımların ana hatlarını çizdi ve görüşülen bir dizi konu üzerinde birlikte çalışma konusunda anlaştılar. Her iki lider de ikili tarımsal-politik meselelerin çözümünde yakın işbirliğini ilerletmeye kararlı.

Lincoln'daki Modernleşme Messrs Le Tall, Crown Değirmenlerinde yeni bir makine kuruyor

The Mills Archive'de geçmişin degirmencilik günlükleri

Mildred Cookson, The Mills Archive, Birleşik Krallık

Witham nehrinin yukarısındaki bir tepenin zirvesinde bulunan

Lincoln katedrali şehre hakimdir ve bu makalenin Milling'de (18 Haziran 1938) yazıldığı sırada modern yerleşim bölgelerine, değirmenlere ve fabrikalarına sahipti. Kent yaşamının çeşitli yönlerini birleştiren bir işletme, Crown Değirmenleri'nin sahibi olan Sayın Henry Le Tall Ltd'ye aitti.

Büyük bir kısmı ülkenin en yüksek yel değirmeni olduğu iddia edilen kulede bulunan, son derece küçük valsli değirmen tesisi ile kurulmuş 10 ince çuvallı bir işletmeydi.

Sayın Henry Le Tall, 1824'te Sheffield

yakınlarında doğdu ve burada uzun yıllar değirmencilik işi yaptı.

Bununla birlikte, 1871'de

Chapel Caddesi'ne kurduğu

buharlı değirmen yandı ve o noktada yeni alanlara taşınmaya karar verdi.

Lincoln şehrine taşınırlen, Princess Caddesi'nde altı yelkenli büyük bir

yel değirmeni satın aldı ve hemen bir buhar motoru kurarak bunu iyileştirmeye başladı.

1882'de Fransız Burr değirmen taşlarını desteklemek için ilk valsli değirmenleri kurdu ve 1886'da Sayın Thornton of Retford'a tam bir vals sistemi kurması talimatını verdi. Bu, dönen scalperlar, soyma makinelerini vb. içerecek ve değirmenin kapasitesini saatte sekiz çuvala çıkaracaktır.

Birçok yenilik

Aynı zamanda, hâlihazırda depolanan tahılın 5000'lik çeyreğini desteklemek için geniş depolar ve 2000'lik çeyrek kapasiteli bir silo eklendi. 1893 yılında işletme limited şirkete dönüştürülmüş ve 1895 yılında fabrikanın kapasitesi saatte 10 çuvala yükseltilmiştir.

1920'de değirmen, Ipswich'li Messrs ER & F Turner tarafından

Mildred Cookson, The Mills Archive, Birleşik Krallık

yeniden şekillendirildi ve yenilikler arasında çapraz dört valsli değirmen ve üç serbest sallanan elek hattı vardı.

Şirketin o zamanki müdürü, firmaya

1894 yılında katılan ve 12 yıl boyunca tüm değirmencilik birimlerinde görev yaptıktan sonra 1906 yılında Sekreter olarak atanan

Sayın Sydney Le Tall'dı.

1898'de şirkete katılan Sayın Harry Birks

Le Tall, değirmendeki uygulama işlemleriyle

ilgilenme işini üstlendi ve Sayın Percy H

Le Tall, firmanın mühendislik uzmanı ve değirmencisiydi. 1937 yılının başlarında eleme odasının güncellenmesine ve aynı zamanda değirmenin arıtma bölümünün iyileştirilmesine karar verildi. Turners danışman olarak tekrar çağrıldı, çalışmalar

Eylül ayında başladı ve takip eden Şubat ayında tamamlandı

Yenilik için alanlar

Firmanın yabancı buğday tedariği, Torksey Lock yoluyla Trent Nehri ve Fossdyke Kanalı boyunca Hull'dan 100 tonluk gemilerle getirildi. Bu buğday, daha sonra değirmende motorlu vagonlarla teslim edildi.

Buğday yerine ulaştığında, saatte 500 kile kapasiteli bir elevatöre ulaştıran bir giriş hunisi içine çekildi; buğday, hareketli bir makara ve bir alıcı ayırıcı üzerinden kirli buğday ambarlarına gönderildi.

Buğday eleme odasında kapsamlı bir yıkama, temizleme ve kurutmaya tabi tutuldu, ancak Sayın Turner bu bölümde iyileştirme için bir boşluk buldu. O zamana kadar değirmen, arpa, yulaf ve otu

ayırmak için eski moda silindirleri kullanıyordu ve en iyi sonuçları almak için gerçekten yeterli değildi. Turners, iyi bilinen yüksek kapasiteli silindirleri kurmayı önerdi. İş için, şaside yeniden işleme silindirleri bulunan ve saatte 80,9 kile buğday kapasiteli No 5 modeli seçilmiştir.

Buğday, elek odasından geçtikten sonra, birinci katta bulunan kırma merdanelerinin hemen üzerinde, yel değirmeninin üst katlarındaki öğütme silolarına gönderiliyordu.

Buğday, yerçekimi vasıtasıyla öğütmeden ilk kırmaya ile aktarılıyordu. Dört kırma vardı; buğday, ikinci, üçüncü ve dördüncü aşamalarda, kaba ve ince olarak derecelendirildi. Kırma, yel

The mill in 1992 (Frank Gregory Collection, Mills Archive)

The tallest windmill in the country

değirmeninin dördüncü katındaki serbest sallanan dörtlü elek üzerinde yapılırdı.

Değirmenler için avantaj

İrmik ve kepeklerin ayrılması değirmenin en üst katındaki eleklerde yapılmıştır. Redüksiyon valsleri, Turner'ın 1920'de kurulan ve 1938'de hala yeni gibi görünen çapraz dört valsli değirmenleriydi. Arıtma katında, sıralı dört adet çift fansız temizleyici vardı. Çift arıtıcıların her iki tarafında standart donanım olarak çift dişli vardı. Bu yapının, alçak tabanlı değirmenler için avantajlı olduğunu kanıtladı ve makaralı zeminde dişliler ve bant konveyörleri kurtardı.

Kendi değirmenini kullanmak

Sayın Le Tall'ın değirmeni bazı değirmenlere kıyasla küçük olsa da, kendi değirmenini elinde tutuyordu ve ticareti Lincolnshire boyunca ve Midlands'a, Nottingham'a kadar uzanıyordu. Fabrikalarında yapılan yeni düzenlemeler, geleceğe cesurca ve sürekli artan işler yapmalarını mümkün kıldı.

Dokuz katlı yel değirmeni Sayın Seely tarafından yapılmıştır ve bugün hala ayaktadır. 1994 yılında binaya dönüştürülmüş, ancak yine de heybetli bir manzara sunuyor. Kaldırıma 77 fit ve 6 inç uzaklıkta duruyor ve ilk etapta beş kanadı vardı.

1863'te bir kasırga değirmene ağır hasar verdi ve kanatları indirildi. Değirmen altı kanadı ile tamir edildi. Ne yazık ki bugüne kadar değirmeni kanatlarıyla gösteren hiçbir görüntü ortaya çıkmadı.

1871'de buharla çalışıyordu ve bu tarihe göre II. Sınıf olarak kaldı.

Mills Arşivi'nde değirmeni yel değirmeni kanatları olmadan gösteren bir basın kupürü var ve fotoğrafçı halktan değirmeni kanatları ile gösteren herhangi bir görsel talebinde bulunuyor. Ayrıca, değirmenin binaya dönüştürülmeden önce ve dönüştürülürken

gösteren başka görüntüleri de mevcut.

www.millsarchive.org

1932 sketch by Karl Wood (Mills Archive)

Yazan: Dr Mahmoud Riyad, Mısır Değirmencilik Birliği, Genel Sekreteri

Mısır özel sektör bugday ithalatçıları krizle karşı karşıya

Tüccarlar ve ülkenin hububat birliğinin Ekim ayının ilk haftasında Reuters'e yaptığı açıklamada, devlet desteği almadan ekmek yapmak için kullanılan buğday ve un fiyatları, ithalatçıların ABD'deki 'dolar kıtlığı' nedeniyle limanlarda sıkışıp kalan buğdayı ödemekte zorlanırken Mısır'da ani bir yükseliş yaşadı.

Mısır Hububat Sanayiciler Odası Federasyonu'nun 26 Eylül tarihli tahıl tedarik bakanına gönderilen yazıya göre, yaklaşık 700.000 ton buğday gümrükten geçmedi ve ticari olarak satılan ekmek, makarna ve diğer malları üreten değirmenlerin “faaliyetlerinin yaklaşık yüzde 80'ini tamamen durdurmasına” neden oldu.

Oda Başkan Yardımcısı Hüseyin Boudy, küresel buğday fiyatlarının Rusya-Ukrayna savaşı öncesi seviyelerine gerilerken, Mısır'da fiyatların tükenen stoklar nedeniyle yükseldiğini söyledi.

Mısır'ın ithalatçıları, yükselen ithalat faturası ve en büyük iki pazarı olan Ukrayna ve Rusya'da azalan turizm gelirlerinin neden olduğu ABD doları sıkıntısı nedeniyle buğday stoklarını artık yenileyemiyor.

Boudy, son iki hafta içinde buğday fiyatlarının ton başına yaklaşık yüzde 10 artarak 9000 Mısır pounduna (458,02 ABD doları) yükseldiğini ve bazı tüccarların yüzde 15'e varan daha keskin artışlar bildirdiğini söyledi. Un da ton başına yüzde 18 artarak 11.500 Mısır pounduna (585.24 ABD Doları) yükseldi.

Mısırlı Değirmenciler Şirketi'nin genel müdürü Walid Diab, “Daha büyük değirmenler … bir buçuk ya da iki ay depo olarak kullanılırdı, ancak bugün bazı değirmenlerin yedi ila beş günlük stokları var. Kırmızı bölgedeyiz.” dedi.

Mısır Tedarik Bakanı bir konferansın oturum aralarında Reuters'e verdiği demeçte, hükümetin “azalan özel sektör buğday stokları” konu üzerinde çalışacağını söyledi.

Tedarik Sıkıntısı

Döviz rezervleri azaldıkça, yetkililer Mart ayında ithalat için dolara erişimi kısıtlayan kurallar getirdiler.

Buğday ve diğer stratejik mallar muaf tutulmuş olsa da, özel sektör tüccarları buğday ithalat ödemelerinin Eylül ayından bu yana neredeyse durduğunu ve yeni sözleşmelerin imzalanmadığını söylüyor.

Tüccarlar, mısır, kümes hayvanları ve soya fasulyesi ithalatının da etkilendiğini söylüyor.

Yerel bir tüccar, “Tedarikçiler Mısır ile ilgili bir sorun olduğunu anlıyorlar ancak şimdi önceki mallar gümrükten çıkana kadar yeni iş yapmak istemiyorlar” dedi.

Oda'nın yazdığı bildiride, Eylül ayının başından bu yana sadece 2000-3000 ton buğdayın gümrükten geçtiği belirtildi. Aylık özel sektör ihtiyaçlarının yaklaşık 450.000 ton olduğu tahmin ediliyor ve Oda'ya göre, değirmenlerin yaklaşık 300.000 ton buğdayı derhal

piyasaya sunması gerekiyor.

Kahire merkezli özel sektör tüccarı Hesham Soliman, arz sıkıntısının bazı fırınlarda ekmek fiyatlarında artışa neden olduğunu söyledi.

Kahire Ticaret Odası'ndan Attia Hammad, fırınlarda herhangi bir kıtlık belirtisi olmadığını, ancak artan maliyetler nedeniyle bazı fırınların fiyatları artırabileceğini veya somun ağırlığını azaltabileceğini söyledi.

104 milyonluk nüfusuyla Mısır, doğal olarak dünyanın en büyük buğday ithalatçısı. Özel sektör ithalatçıları, son zamanlarda büyük, sübvansiyonlu bir ekmek programı için buğday satın alan kamu alıcısının ithalatını geride bıraktı.

Ukrayna'daki savaş döviz kıtlığını daha da kötüleştirdi. Özellikle yerel borç piyasasına sermaye girişleri kurudu. Net dış rezervler Ocak 2022'de 41 milyar ABD dolarından Ağustos sonunda 33 milyar ABD dolarına düşmüştür.

Al-Ahram Weekly'nin 6 Ekim 2022 tarihli baskısında yer alan ve tahıl değirmenlerinin de etkilendiğini bildiren bir makaleye göre, Mısır Sanayicileri Federasyonu Hububat Odası, Sanayi Bakanlığı'na öğütecek buğday kıtlığı nedeniyle değirmenlerin durma noktasına geldiğinin şikâyetini belirten bir bildiri yazdı.

Oda üyesi Karim Abu Ghali, televizyona yaptığı açıklamada, özel sektör tarafından ithal edilen 700.000 ton buğdayın gümrükten çıkışı için dövize erişemedikleri sebebiyle limanlarda bekletildiğini söyledi.

Mısır Merkez Bankası'nın (CBE), 50-60 milyon ABD Doları kullanılabilir hale getirmesi halinde, 10-15 gün boyunca pazarın ihtiyaçlarını karşılayacak kadar buğdayın piyasaya bırakılacağını söyledi. Buğday fiyatının Ukrayna Savaşı öncesi seviyelere düştüğü bir zamanda, döviz kıtlığı yerel fiyatın ton başına 11,500 LE (Mısır lirası)'ye yükselmesine neden olurken, daha gerçekçi bir seviye 9500 LE civarında olacaktır.

Abu Ghali, şu anda değirmenlerin yüzde 60-70'inin öğütecek buğday bulamadığını ve üç ila dört haftadır pazara yeni buğday girmediğini tahmin ediyor. Limanlarda hâlihazırda bulunan mallar serbest bırakılıncaya kadar tedarikçilerin yeni sözleşmeler yapmak konusunda isteksiz olduklarını da sözlerine ekledi.

Un kıtlığına karşı özel fırınlar, birim fiyatı yükseltmek yerine daha küçük somunlar satıyor. Kümes hayvanları üreticileri de yemin gerçek değerinin üç katı fazlasına satıldığından şikâyet ediyor.

Mısır Ticaret Odaları Federasyonu İthalatçılar Birimi İç Ticaret Komitesi başkanı Matta Bishai, “Tüccarlar fiyatları yükseltiyor, ancak sermayelerinin büyük kısmı limanlarda dondurulmuşsa, onları kim suçlayabilir?” dedi ve ekledi:

“Tüccarların, maliyetlerini karşılayabilmeleri için ellerindeki stok fiyatlarını yükseltmeleri gerekiyor. ”

Sonbaharın ilk yarısında Ukrayna’dan 10.4 milyon ton sevkiyat yapıldı.

Sonbaharın ilk bir buçuk ayında Ukrayna, 10.4 milyon ton tahıl, baklagiller, yağ bitkileri ve bunların işlenmiş ürünlerinin sevkiyatını yaptı. Bu rakamlar, 2022 yazının tamamında sevk edilen bir milyon tonluk miktardan daha fazla. Özellikle Ekim ayının 16 günü içerisinde, 3,6 milyon ton tahıl Ukrayna'dan çıktı. Sadece 7,5 ayda 23 milyon ton tarım ürünü Ukrayna sınırını geçti.

Bu ay, savaşın başlamasından bu yana ilk kez arz bazında ilk sırayı buğday alırken, son aylarda ihracatta önde gelen mısır ikinci sırayı aldı. Böylece, 16 Ekim itibariyle sevk edilen buğday hacmi 1149 milyon ton, yani Eylül ortasına göre 100.000 ton daha fazla oldu. Eylül ayının önceki yarısına göre 300.000 ton daha az olan 1089 milyon ton mısırın da sevkiyatı yapıldı.

Savaşın başlangıcından bu yana toplamda, Ukrayna'dan neredeyse iki katı kadar 4,6 milyon ton buğday ve mısır sevk edildi.

Kolza tohumu arzı, Eylül ayının ilk yarısına göre 237.000 ton azaldı. Ekim ayı ortası itibariyle bu mahsulün 341.000 tonu ihraç edildi. Aynı düşüş eğilimi ayçiçek yağında da gözleniyor: Eylül ortasında 365 bin ton olan ihracat Ekim ortasında 265 bin tona geriledi.

Küspe teslimatlarının miktarı neredeyse değişmeden kaldı. Sonuç olarak Eylül ortasına göre 14 bin ton azalarak 257 bin tonda kaldı. Arpa ve ayçiçeği tohumları da sevkiyatlar açısından benzer hacimlere sahip.

Eylül ayının ilk yarısındaki miktardan 44.000 ton artarak, 165.000 ton arpa ve 152.000 ton ayçiçeği ihraç edildi.

Eylül ayının ilk yarısına göre 7.000 ton daha az olan 118.000 ton soya fasulyesi sevk edildi. Soya fasulyesi yağı arzında küçük değişiklikler yaşandı: Ekim ortası itibariyle, Eylül ortasına göre 3000 ton azalarak 13.400 tonluk sevkiyat yapıldı.

Ekim ayının ilk yarısı için Ukrayna sınırını fiilen geçen tarımsal ürün miktarlarının yüzde olarak genel tablosu şu şekildedir: %30,70 mısır, %32,37 buğday, %9,61 kolza, %7,47 Ayçiçek tohumu, % 7.23 küspe, %4.28 ayçiçeği tohumu,%4.64 arpa, %3.33 soya fasulyesi, %0.38 soya fasulyesi yağı.

Ekim ayının ilk iki haftasında sevkiyat açısından tarım ürünleri ihracatı şu şekildedir: 2,8 milyon ton limanlar (deniz ve nehir), 436 bin ton demiryolu, 318 bin ton karayolu ve 22,3 bin ton feribot aracılığıyla yapıldı.

Stansted Yel değirmeni, Essex

Nathanael Hodge, Rex Wailes Koleksiyonu, Mills Arşivi, Birleşik Krallık

Stansted yel değirmeni, Londra Stansted havaalanından çok uzak olmayan, İngiltere'nin Essex kentindeki Stansted Mountfitchet köyünde bulunuyor. İlk olarak 1787 yılında Joseph Linsell ve eşi tarafından bitişikteki ev, tahıl ambarı, fırın ve malthane (daha sonra 1877 yılında yıkıldı) ile birlikte yapıldı. O sırada değirmen, £500 karşılığında Little Sampford, Essex'ten Hanımefendi Cressell'e ipotekliydi.

Değirmen, 1807'de müzayede yoluyla, onu Robert Sworder'a ipotek eden Henry Chaplin'e satıldı. Chaplin'in varisi ipoteğin faizini ödeyemediği için değirmen, 1854'te Robert'ın oğlu Thomas Sworder'a geçti.

Değirmenin sahibi Sworder ailesi olmasına rağmen, değirmenciler Edward ve Charles Hicks ve onların torunlarıydı. Rüzgârın güvenilmez doğası ve yeni değirmencilik teknolojisi biçimlerinin rekabeti, bir yel değirmeni işletmekten kâr elde etmenin zor olduğu anlamına geliyordu.

Ev sahibi ve hiçbir zaman gerçekleştirilmeyen buhar gücünün eklenmesini talep eden kiracı Hicks arasında onarım ve iyileştirmelerin finansmanı konusunda sık sık anlaşmazlıklar yaşanıyordu. 1867'de değirmen William White'a ve 1887'de James Blyth'e, daha sonra Stansted Mountfitchet'ten Baron Blyth'e satıldı. Aynı yıl Kraliçe Victoria'nın Altın Jübile'si için baştan aşağı süslendi. Hicks ailesi, değirmenin 123 yıl sonra nihayet durduğu 1910 yılına kadar değirmenciliğe devam etti. 1930'larda, ikinci Lord Blyth değirmeni onardı ve Stansted Parish Konseyi'ne Rex Wailes'in eş mütevelli heyeti olarak hediye senedi ile yaptırdı.

Değirmen, 1940'lardan 1963'e kadar bir izci kulübesi olarak kullanıldı ve 1952'de Planlı Antik Anıt oldu. 1964'te halk ziyaretlerine açıldı, 1966'da ve yeniden 1984-5'te ve 2010'da restorasyon çalışmaları yapıldı. Değirmen bugün ziyaretçilere açık.

Online Değirmencilik Okulu: Çiftlik Hayvanı Yemi

Progressus AgriSchools Sonbahar 2022 dönemi başlıyor- kaydınızı hemen yaptırın!

New York Times'ta kısa süre önce yayınlanan bir makalede "birçok işveren, üniversite mezunlarının genellikle bir iş için gerekli becerilere sahip olmadığını söylüyor" ifadesinin yer almasıyla birlikte, bu bariz beceri açığını kapatmanın itici gücünün artık her zamankinden daha fazla adayın kendisinde olduğu ortadadır.

Otomasyonun daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmasıyla birlikte, değirmencilik sektörü iş piyasası da önceki yıllara kıyasla çok daha rekabetçi bir hale gelmiştir. Dolayısıyla bu bilgiler ışığında, Online Milling School ve Credo'nun 12 haftalık bir eğitim kursu düzenlemesi tam zamanında olmuştur.

Kurs, 26 Ekim'de başlayıp 14 Aralık'ta sona erecek, her hafta iki saatlik canlı bir web semineri ile kapsamlı bir sunum ve sorucevap bölümlerinden oluşacak ve kurs sonunda Online Milling School katılım sertifikası verilecektir.

Avrupa, Asya, ABD ve Latin Amerika'dan erişilebilen program, katılımcılara bireysel veya grup olarak (web seminerlerini birlikte izlemek ve katılmak için) kayıt olma fırsatı sunuyor. Program özellikle yoğun çalışma takvimlerine uygun olarak hazırlanmıştır ve işyerlerinden katılarak tamamlanabilir.

Kurs, yem öğütme sürecini ve sürdürülebilir yemler üretmek için gerekenleri tam olarak anlamak isteyenlere yardımcı olmak için

katılımcıları yem fabrikaları için en son teknolojiler ve makineler hakkında bilgilendirecek ve katılanlara temel öğütme işlemlerini gözden geçirme, fikir edinme ve yem üretim sürecini daha da iyileştirmeye yardımcı olacak bilgiler edinme fırsatı verecektir.

Değirmencilik bilginizi arttırın

Kurs web seminerleri, endüstri danışmanları ve teknik danışmanların yanı sıra yem fabrikası sahipleri, yöneticileri ve operatörleri, kalite güvence ve bakım personeli, beslenme uzmanları ve yem formülatörleri, yem katkı maddesi ve hayvan sağlığı tedarikçileri gibi çok çeşitli kişilere fayda sağlayacaktır. Konuşmacılar sektör uzmanlarından oluşacak ve oturumlar sonunda izleyicilerin program yöneticileriyle soru-cevap şeklinde konuşmalarına olanak tanınacaktır. Konular hammadde alımı ve depolanması (etkin depo envanteri), öğütme ve harmanlama işlemleri, karıştırma işlemleri ve şartlandırma ilkelerini kapsamaktadır.

Sonraki oturumlarda peletleme süreci, soğutma, ufalama ve paketleme, ilgili proses ekipmanı, yem değirmeni yönetimi, kalite güvencesi ve kalite kontrol konuları ele alınacaktır.

Eğitim kursu, çalıştıkları yerlerde çiftlik hayvanları ve su ürünleri yemlerinin üretimine katılanlar için muhteşem bir öğrenme platformu veya bilgi tazeleme niteliğindedir.

Etkinlik Milling and Grain ve Progressus Agrischools tarafından düzenlenmekte ve sunulmakta olup Agentis Innovations ve The International Milling and Grain Directory tarafından desteklenmektedir.

Daha fazla bilgi edinmek için çevrimiçi Değirmencilik Okulu web sitesini ziyaret edin: https://mymag.info/e/1666

Hayvan Refahı Koleji'nin Düzenlediği Beslenme Konferansı

Hayvan beslenmesi, diyetler, stratejiler ve beslenme gereksinimlerine odaklanan bir günlük sanal eğitim etkinliği 1 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirilecek. Kursun tam fiyatı 175 £ olup, beslenme konularında bilgi ve güveninizi artırmayı amaçlamaktadır. Gün boyunca bir dizi uzman konuşmacı, yaşlı kedi beslenmesi, kardiyak diyetler, evcil hayvan obezitesi, sahiplerle iletişim, çiğ besleme ve egzotik evcil hayvanlar için beslenme konularında dersler verecektir Veteriner hemşireleri hedefleyen kurs, hayvan beslenmesi bilginizi geliştirecek ve akabinde evcil hayvan sahiplerine verilen beslenme tavsiyelerini geliştirecektir. Katılımcılara rollerinde uzmanlaşma ve ilerleme olanağı sağlamanın yanı sıra sektörde olup biten her şeyi güncel tutmanın bir yolunu sunan kurs, konuşmacıların deneyimlerini ve bilgilerini paylaşmalarını sağlayacak dersler sunmaktadır. Ayrıca konuşmacılarla soru-cevap oturumları da yapılacak ve bu oturumlar size metotlarınızda uygulayabileceğiniz pratik çıkarımlar sunacaktır Sanal katılımcılar size bilgi, ürün bilgisi ve teklifler sunacak. Etkinlik ayrıca, önceki konferans etkinlikleri de dahil olmak üzere tüm konferansların kayıtlarına çevrimiçi erişim elde etme fırsatı da sunuyor.

İlk ders, 'The Cat Nurse' şirketinin yöneticisi Alexandra Taylor tarafından çok yaşlı kedigillerin beslenmesi üzerine verilecek. Bu konuşma, yaşlı kedilerdeki fiziksel ve zihinsel değişiklikleri ve bu durumun iştahlarını, sindirimlerini, vücut kondisyonlarını ve genç kedigillere kıyasla değişen beslenme gereksinimlerini nasıl

etkilediğini ele almaktadır. Bir sonraki konuşmacı Vets Now'dan Dr. Marge Chandler, 'Aşırı Kilolu Evcil Hayvan ve Sahibi' hakkında konuşacak. Köpek ve kedi obezitesinin sonuçlarını tartışacak, kilo kaybı ve kilo yönetimindeki etiyoloji ve zorlukların daha iyi anlaşılmasını sağlayacak.

O gün ayrıca Evcil Hayvan Gıdası ve Çiğ Gıda Veteriner Derneği'nden Katie McCaul tarafından 'Çiğ Gerçek' konulu bir konuşma yapılacak. Bu konuşma, çiğ gıda ile ilgili beslenme yeterliliği ve güvenlik endişelerini ele alacak ve yaygın efsanelere kaynak ve yanıtlar sunacak. Sonuç olarak tarafsız ve kanıta dayalı bilgilere dayanarak çiğ beslenmenin risklerini en aza indirme konusunda bilgi verecek.

Ardından Plymouth Veterinerlik Grubu'ndan Nicola Lakeman tarafından 'Kardiyak Beslenmedeki Gelişmeler' konulu bir sunum düzenlenecek. Bu konuşma, yeni bulguları ve veterinerlik uygulamaları için ne anlama geldiğini tartışarak diyetlerin ve besinlerin kalp sağlığını ve sorunlarını nasıl etkilediğine değinecektir Son olarak, Hayvanat Bahçesi ve Egzotik Veteriner Hemşireler Birliği'nden (AZEVN) Matthew Rendle, 'Egzotikler – Uygulamalarda görülen yaygın egzotikler için beslenme önerileri' konulu bir konuşma yapacaktır. Bu konuşmada yaygın olarak beslenen türler, beslenme sorunlarının nasıl önlenebileceği ve bu sorunlar ortaya çıktığında ne yapılması gerektiği ele alınacaktır.

Bühler'in İsviçre'nin Uzwil bölgesindeki genel merkezinde 2023 Eylül tarihleri arasında Evcil Hayvan Maması ve Su Ürünleri Çalıştayı düzenlendi. Bu 4 günlük kapsamlı eğitim etkinliği, katılımcılara ekstrüzyon üretimindeki eğitimlerine devam etme ve Bühler'in en son teknolojisiyle pratik tatbikatları izleme fırsatı verdi.

Çalıştay, katılanlara ön koşullandırma, enerji, nem ve kütle akış dengesine odaklanarak ekstrüzyon teknolojisinin temellerine bir giriş sağladı. Uygulamalı atölye tarzındaki eğitimde, tek ve çift vidalı ekstrüzyon teknolojisi, vida konfigürasyonu, kalıp ve bıçak teknolojisi, SME kontrolü, ürün yoğunluğu kontrolü ve vakum kaplamadaki önemi gibi konular ele alındı. Çalıştayda ele alınan diğer konular arasında su ürünleri için mikro yemlerin yanı sıra taze et ilavesi ve evcil hayvan maması için doldurulmuş yastık atıştırmalıklar yer almaktadır.

Katılımcıların öğrendikleri her şeyi Bühler'in modern pilot tesisinde uygulamalarına yardımcı olmak için pratik tatbikatlar gerçekleştirildi.

Tatbikatlarda Bühler'in Çift vidalı ekstrüderi yer aldı. Çok işlevli PolyTwin, EcoTwin ve CompacTwin çift vidalı ekstrüderlerden oluşan ekipman, kahvaltılık tahıllar, gıda bileşenleri, evcil hayvan gıdaları ve su yemi ürünleri için esnek, güvenilir 7/24 işleme imkanı sunuyor.

Oturumlar İngilizce olarak gerçekleştirildi ve gıda ve hayvan yemi üzerinde testlerin yapıldığı, örneğin yeni tariflerin, ürün şekillerinin veya dokularının kontrol edildiği çok amaçlı bir laboratuvar olan Ekstrüzyon Uygulama Merkezinde yapıldı. Bu laboratuvarda gerçekleştirilen gıda denemeleri arasında tahıllar, ekstrüde ekmek kırıntıları, yeniden yapılandırılmış pirinç, aroma, modifiye nişasta ve modifiye un, soya fasulyesi, ayçiçeği tohumu, bezelye ve yeni proteinler yer alıyor. En son teknolojilerini evcil hayvan maması, hayvan yemi ve tatlı su ve deniz türlerine yönelik su ürünleri üzerinde düzenli testler yapmak için kullanmaktadırlar.

Bu eğitim etkinliğinin amacı, ekstrüzyon teknolojisinin çeşitli ürünlere nasıl uygulanabileceğini anlamaktır. Bu konsepti göstermek için hedeflenen konular tahıllar, bakliyatlar, bypass proteinleri, balık yemleri, evcil hayvan atıştırmalıkları, proteinlerin tekstürizasyonu ve katılımcıların ilgi duyduğu diğer özel konulardır.

Çalıştay, operasyon süpervizörleri, mühendislik veya Ar-Ge personeli gibi su/evcil hayvan gıdaları için ekstrüzyon üretiminin teknolojik yönleri ve fizibilitesi ile aktif olarak ilgilenen kişiler için tasarlanmıştır. Oturumlar deneyimli ekstrüzyon uzmanları tarafından yürütüldü ve teorik konular için uygulamalı eğitimleri içerdi.

Katılımcılara 4 günlük kursu tamamladıktan sonra katılım sertifikası verildi.

Milling and Grain dergisinin her sayısında, bu sayfayı gıda ve yem öğütme sürecinde size hem zaman hem de para kazandıracak ürünlere göz atmaya ayırıyoruz. Dergimizin gelecek sayılarında bu sayfada yer almasını istediğiniz yeni bir ürün veya hizmetiniz varsa, editorial@perendale.co.uk adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Dinnissen’den Pegasus karıştırıcı

Daha verimli ve daha hızlı üretim, gıda endüstrisinde giderek daha fazla çok işlemli makineye ihtiyaç duyulmasına yol açmıştır. Bu nedenle giderek artan sayıda üretici Pegasus mikseri üretim hatları için bir katkı olarak görmektedir.

Bu çift eksenli Pegasus kanatlı mikserin merkezi, karşılıklı dönen iki şafttan oluşur ve bu da onu tozların, pelet tanelerinin ve granül malzemelerin ultra hızlı karıştırılması için ideal hale getirir. Küreklerin şekli ve karıştırma haznesi, mümkün olan en az ürün hasarı ile optimum karıştırma sağlar.

Kırılgan ürünler de Pegasus mikser ile karıştırılabilir, ısıtılabilir ve soğutulabilir. Ayrıca Pegasus mikser, denetim, bakım ve temizlik için kolay erişim sağlayan geniş kanat kapıları gibi ek bir avantaja sahiptir.

Karıştırma haznesinin tamamen boşaltılması için dilerseniz mobil bunkerleri ve iki büyük zemin kapağını da tercih edebilirsiniz.

Anderson Feed Technology'den BOA sıkıştırıcı

BOA sıkıştırıcı, çift peletleme veya genişletme için benzersiz bir alternatiftir. Buhar ve sıvıların verildiği ve karışımın hidrolik olarak çalıştırılan bir sıkıştırma haznesi kullanılarak sıkıştırıldığı çift duvarlı bir karıştırma haznesine sahiptir.

Yüksekliği ve eğimi ayarlanabilen büyük boyutlu kürekler homojen bir karışım ve hijyenik bir süreç sağlar. Karışım, dönen üç silindirli bir kafanın malzemeyi iki konik sürtünme halkası boyunca bastırdığı sıkıştırma odasına sokulur.

Üç hidrolik silindir, ana motorun motor gücü ile birlikte sıkıştırma seviyesini belirleyen sürtünme halkaları arasındaki ayarlanabilir mesafeyi (0,125 - 2,0) doğru bir şekilde değerlendirir.

Karıştırma odası ve sıkıştırma odasının benzersiz kombinasyonu, buhar ve sıvıların optimum emilimini, hammaddelerin daha homojen dağılımını, daha yüksek peletleme kapasitesini ve mükemmel pelet kalitesini sağlar.

FrigorTec’ten Debugger DB09

Debugger DB09, böceklerin tüm gelişim aşamalarında garantili bir şekilde öldürülmesini sağlar ve küçük alanlardaki ısıl işlem için özel olarak tasarlanmıştır. FrigorTec'in Debugger yöntemi (ısıl işlem), 60°C üst sınırını aşmadan hava sıcaklıklarını minimum 45°C'ye çıkarır. Bu sıcaklık aralığında böcekler, larvalar ve yumurtalar, ek kimyasal madde kullanımı olmaksızın protein pıhtılaşması yoluyla ölür. Odalarda ve daha küçük alanlarda hedeflenen uygulamalar için idealdir ve otellerde, trenlerde vb. yatak ve döşemelerde böcekleri yok etmek için sıklıkla kullanılır.

Ana avantajı, düşük gürültülü çalışmanın yanı sıra kolay kullanım ile hızlı montaj ve demontajdır. Frigortec uzun yıllardır etkili ısıl işlem için Debugger cihazlar üretmektedir. Bu onlara haşere kontrolünün tüm alanlarında kapsamlı bir uzmanlık kazandırmıştır.

FrigorTec ayrıca tahıl soğutma, oda iklimlendirme, saman kurutma, böcek ısıl işlemi, ısı pompaları ve özel soğutma çözümleri için dünya çapında çözümler sunmaktadır.

4B'den RG Serisi Döner Kanatlı Seviye Göstergeleri

RG Serisi Seviye Sensörleri, tahıllar, peletler, kimyasallar, talaşlar ve diğer tozlar gibi dökme malzemelerin varlığını veya yokluğunu göstermek için tasarlanmıştır. Malzemenin algılanması dönen bir kürek ile sağlanır.

RG Serisi, geniş bir ürün yelpazesini algılama olanağı sunan çeşitli uyumlulukta kanatçıklara sahiptir. Kanatçıklar değiştirilebilir, bu da RG Sensörlerini ölçülen malzemelerin farklı yoğunluklarına uyarlanabilir hale getirir.

Kurulumu kolay bir cihaz olan RG Serisi sensörlerin kurulumu için herhangi bir kalibrasyon, bakım veya özel bir alet gerekmez. Sensörler sadece kanatlarla değil, aynı zamanda uzantılar ve voltaj türleriyle de özelleştirilebilir.

20° ila +70°C arasındaki ortam sıcaklıklarında çalışan sensörler son derece çok yöne sahiptir ve tanklara, bunkerlere, siloların duvarlarına veya çatılarına dikey, yatay veya eğik konumda monte edilebilir.

Extru-tech'ten yatay kurutucular

Extru-Tech yatay kurutucular, evcil hayvan ve su ürünleri gıdaları ile insan tüketimine yönelik gıdalar da dahil olmak üzere çok çeşitli gıda ve yem ürünlerinin üretiminde önde gelen bir endüstri aracıdır. Şirket, geliştirilmiş performans ve yeni sıhhi kurutucu özelliklerine sahip yeni Gelişmiş Özellikli Kurutucu ile kurutucu teknolojisini bir üst seviyeye taşımıştır. Aletsiz kapı tertibatları ve daha kolay erişim ve denetim için artırılmış kurutucu yatağı zemin boşluğu, 15 dakika içinde genel temizliğe olanak tanır.

Kurutucu, çapraz kontaminasyonu veya yeniden kontaminasyonu azaltmak için filtrelenerek oluşturulmuş hava ve brülör hava ve 'işlem sırasında' ayarlamalar için açıklık ve hız kontrollerine sahip yeniden tasarlanmış oluğa sahiptir. Azaltılmış yatay çıkıntılar temizlik kolaylığı sağlar.

Paslanmaz çelik sağlam yapıdaki menteşeli iç kapılar ürün konveyörlerine kolay erişim sağlar. Toz giderme helezonları ve hava besleme plenumu boşaltma kapıları, ortak bir toplama noktasında basit ve hızlı temizlik sağlar.

Tahıl Katkı Maddeleri

Daha yüksek öğütme verimliliği ve un kalitesi

Kriz durumları üreticileri genellikle kendilerini korumak için gizli rezervler aramaya ve ayakta durma ve gelişme yolları bulmaya zorlar.

2020 yılı küresel krizin çarpıcı bir örneği olarak, fırıncılık ve tahıl işleme gibi temel endüstrileri bile etkiledi.

Günümüzde krizi fırsata çevirmeyi bilen şirketler başarılı olacaktır.

Satın alma gücündeki küresel düşüşle bağlantılı olarak, üretim verimliliğini minimum maliyetle en üst düzeye çıkarmak ve çevre dostu olmaya önem vermek, herkesin yararına her zamankinden daha fazla olmuştur.

Koronavirüs salgını da küresel dikkati sağlık ve iyi beslenme konularına odakladı, hem de sadece her bir kişi için değil, tüm ülkeler için. Artık gıda ürünlerinin besleyici ve biyolojik değer açısından değerlendirilmesi daha önemli hale geldi. Ve üretim, ana görevin bir ürünü 'Temiz etiket' altına almak olduğu yeni bir seviyeye doğru ilerliyor.

Yeni fırsatlar aramak

2022'de yaşanan tahıl krizi, değirmencileri, standart un öğütme yöntemlerinin uygulandığı önceki yıllara kıyasla tahıl rezervlerinden daha fazla ve daha iyi yararlanmalarına yardımcı olacak yeni fırsatlar aramaya zorlamıştır.

Bunu göz önünde bulunduran şirket, tüm modern küresel trendlere tam olarak uyan bir dizi yenilikçi ürün sunmak istiyor Buna örnek olarak, tek amacı tahıl öğütmeyi kolaylaştırmak ve un kalitesini arttırmak olan patentli yüzde 100 doğal enzimatik bileşim tahıl katkı maddesi ürün yelpazesi gösterilebilir.

Tahıl kabuklarında bulunan selüloz, Enzimlerin etkisi için alt bir tabakadır. Tahıl katkı maddesi, Temperleme aşamasında ıslak

tahıl üzerine basit bir hat içi dağıtıcı ile kuru formda uygulanır Ürün aynı zamanda tahıl kabuklarını yumuşatır ve parçalayarak sadece su ile öğütmek için standart tahıl hazırlama yöntemine göre çok daha esnek hale getirir.

Tahıl katkı maddesi bitkisel tahılları (buğday, pirinç, mısır ve yulaf) daha düşük maliyetlerle mümkün olduğunca verimli bir şekilde işlemenizi sağlarken, bitmiş ürünlerin besin ve biyolojik değerini artıran çevre dostu bir çözümdür.

Enzimlerin benzersiz bileşimi

Şirket çalışanları 2011 yılından bu yana benzersiz bir enzim bileşimi olan tahıl katkı maddeleri için Ar-Ge çalışmalarını devam ettirmiş ve o zamandan bu yana sizinle paylaşmaktan mutluluk duyacağımız mükemmel sonuçlar elde edilmiştir.

2015 yılında tahıl katkı maddeleri için dünya önceliği alındı ve şu anda Avrupa, Avustralya, Rusya'da patentler var. ABD, Hindistan ve diğer ülkelerde patent alma çalışmaları devam ediyor.

Tahıl katkı maddesi yelpazesi belirli bir değirmenin gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanmıştır. Ek yatırım harcaması olmadan ve un verimini artırarak daha iyi sonuçlar elde edilebilmesi ana avantajıdır ki bu da uzun süreli ekonomik krizin üstesinden gelmek için önemlidir.

Tahıl Geliştiricilerin kullanımı değirmenciler için yüksek değerde un verimini artırır, değirmen ekipmanının ömrünü uzatır, servis aralıklarını uzatır ve enerji maliyetlerini düşürür. Böylece bir değirmenin ekonomik olarak daha verimli çalışmasına ve modern endüstri ve pazar trendleri ve gereksinimlerine uymasına olanak tanır. https://bdcsystems.com

Buğday, Un ve…

Onurun ömür boyu taşınacak bir sorumluluk olduğu yer

(Biraz kısaltılmış biçimi)

Yazan: Sergio Antolini, ‘Tahıl, un ve… 2022’nin tanıtım günü açılışında, Cremona, İtalya

Kardeşim Alberto ile birlikte, hepimizin iki yıldan uzun bir süredir beklediği bu harika etkinliğin açılışını yapmaktan onur duyuyorum.

Sizleri teknik gelişmeler, öğütme teknikleri ve teknolojileri hakkında bilgilendirmeleri için sözü yetenekli Ocrim mühendislerine bırakıyorum. Size heyecan verici, Ocrim'i özel kılan, sözleşmelerde veya teknik kayıtlarda yazılı olmayan, ancak yine de büyük ailemizin muazzam değerini temsil eden bir şeyden söz edecekler.

Size Ocrim dünyasından, alışılmışın dışında bir dünyadan bahsetmek istiyorum. Burası hayallerin geride bırakılmadığı, aksine el üstünde tutulduğu, her yeni günün yeni bir meydan okuma olduğu, aynı günü asla iki kez yaşamadığınız bir dünya. Orada yaşayanların enerjisi ve yeteneği hayati önem taşımaktadır.

Kesinlikle mükemmel ve kolay bir dünya da olmayacak. Ancak onu deneyimleyecek olanların büyük fırsatlara sahip olacağı kesin. Çünkü işlerinin ve yaşamlarının özünü verme tutkusuyla motive olacaklardır.

Antik Roma dilinde kulağa şöyle gelen bir 'adagio' vardı:

“Onur bir yüktür, hayatın her günü omuzlarınızda taşımanız gereken bir yük.”

Her ne kadar onur kelimesi iş dünyasında kaybolmaya yüz tutmuş gibi görünse de, onurluluk Ocrim'in DNA'sında kayıtlı bir karakteristik özelliktir. Ocrim yaptığı işe özen gösterir çünkü asıl doruk nokta budur; beni çocukluğuma götüren romantik bir vizyon, çok daha yoğun bir ödülün olduğu, her birimizin kendini, kimliğini ve bağımsızlığını yeniden bulduğu yer.

Bugünün ödülü ise çalışma sektörüdür. İşinizi sevmeyi ve sevdirmeyi öğrenmek her demokrasinin temeli olarak son derece önemlidir.

Ocrim, tüm başarılı şirketlerin olduğu gibi, dünyanın rekabet etmek ve podyuma çıkmak istediği bir arena olduğuna karar vermiş, endüstriyel yetenekleri ürün ve markaya bağlayan olağanüstü girişimcilik hikayelerine sahip bir şirkettir.

Kardeşim Alberto ile birlikte yeğenlerim Annalisa ve Andrea’ya ve oğullarım Luca ve Matteo’ya sorumluluk ve bağlılık için garanti veriyoruz. Yalnızca pazarları genişletmekle sınırlı kalmayan, araştırma ve geliştirmeye, iş güvenliğine ve güzel gezegenimizi korumak için uygulanabilecek her şeye uzanan bir iş ilerlemesi.

Tüm çalışanlara ve de Alberto’ya teşekkür ederim.

İtalya'nın Cremona Şehrinde Ocrim Tanıtım Günleri

İşletme giderlerini düşürmek için değirmencilerle birlikte çalışılması

Yazanlar: Roger Gilbert ve Niamh Cassidy, Milling and Grain

Ocrim, şehirdeki merkez ofisinden uzakta, İtalya'nın Po Nehri ile Cremona'nın eteklerindeki Milano-Cremona-Po Kanalı arasında yer alan fabrika kompleksinde, çiftlik evinde ve yeni değirmen merkezinde, uzun süredir ertelenen 'Buğday, Un ve ...' Tanıtım Günleri ’ne ev sahipliği yaptı.

ylül ayının ortalarında değirmencilik sektöründeki etkinlikler tüm hızıyla devam ederken Ocrim, 20'den fazla ülkeden gelen 170 müşterisi için İtalya'nın Cremona kentinde uzun zamandır beklenen Open Day 2022'ye ev sahipliği yaptı.

GRAIN, FLOUR AND … E

İki gün süren etkinlik, ilk gün öğleden sonra bir karşılama kokteyli ile un değirmeninde enerji kullanımına yönelik düzenlenen üç bölümlük bir konferans oturumu ve enerji kullanımının nasıl en aza indirilebileceğine dair teknik bir açıklama ile başladı.

Ancak Alberto ve Sergio Antolini kardeşler, konferans ortamının açık ve havadar olmasına rağmen bölge için alışılmadık derecede sıcak hava koşullarında, göreve başlamadan önce konukları şahsen karşıladılar (bkz. yan kısım).

Enerji tüketimini yakından kontrol ederken üretkenliği en üst düzeye çıkarmak hala küresel olarak sektörümüzün odak noktasıdır ve Ocrim'in bu önemli konuda üç konuşmacının yer aldığı bir oturumla başlama kararı izleyiciler tarafından takdirle karşılanmıştır

Üç bölümde enerji

Ocrim'in Mekanik Departmanı yöneticisi Simone Pedrini mekanik güç aktarımının bir analizini yaptı. Pedrini'nin ardından Ocrim'in Otomasyon ve Elektrik Departmanı Müdürü Paolo Molinari, değirmencilerin değirmenlerinde enerji tasarrufu sağlamak için otomasyonu nasıl kullanabileceklerini değerlendirdi.

Pedrini, meslektaşı Molinari ile birlikte, değirmencilerin enerji kullanımlarını azaltmalarına yardımcı olma konusunda ekipman tasarımcısı ve üreticisinin görevini üstlendi. Ayrıntılar teknikti ancak dinleyicilerin dikkatini çekti.

Bir noktada Pedrini dikkatini tork motorunun faydalarına çevirdi ve devir ne kadar düşük olursa motorun sağladığı verimliliğin de o kadar düşük olacağını, yüzde 90'ın altına düşebileceğini ve tek bir tork motorun tüm boyutlara uymayacağını söyledi.

Ayrıca “Tork motorları elektronik olarak kontrol edilmeli, konumları ve hızları izlenmelidir” diye ekledi.

Görüşmeyi bir araya getiren Ocrim'in Teknoloji Departmanı Direktörü Marco Galli, güç

1: Profesör Lorenzo Morelli - Gıda Bilimi ve Teknoloji Bölümü Università Cattolica del SacroCremona, İtalya

2: Marco Galli, Ocrim Teknoloji Bölümü

Direktörü

3: Simone Pedrini, Ocrim Makine Bölümü Müdürü

4: Paolo Molinari, Ocrim Otomasyon ve Elektrik

Bölümü Müdürü Sağ

5: Profesör Stefano Boccaletti - Tarımsal gıda Ekonomi Bölümü Università Cattolica del Sacro in Cremona, İtalya 'Beslenme ve karmaşıklığı hakkında konuştu’

6: Marco Galli etkinlik sırasında enerji tasarrufu ile biyoçeşitlilik ve teknoloji konularında görüşlerini dile getirdi

tüketimini ve fark yaratan ayrıntılı işlemleri ele aldı.

Galli, günümüzde enerji maliyetlerinin bir un değirmeninde hammaddeden sonra en yüksek ikinci maliyet olması nedeniyle bir değirmencinin değirmendeki güç tüketimini azaltmak için nereden başlaması gerektiğini sordu.

Güç tüketimini etkileyen faaliyetler arasında otomasyon, ekipman, benimsenen teknolojiler ve tesis yerleşimi yer almaktadır

“Yerleşim düzeni ve akışlar, güç tüketimi değerlendirmelerinde dikkate alınmalıdır” diyerek, enerji faturalarında fark yaratan şeyin bu ayrıntıları izlemek olduğunu da ekledi.

Geleneksel kurulumlara kıyasla yılda 120.000 EUR'nun üzerinde getiri sağlayabilecek pnömatik hatlardan nasıl tasarruf edilebileceği de dahil olmak üzere bir dizi çözüm sundu. Pnömatik sistemler, valslerden sonra değirmende en fazla enerji tüketen ikinci sistemdir.

Valsler yüzde 41, pnömatik fanlar yüzde 22, havalandırma hatları yüzde 10, ayırıcılar yüzde 5, aspirasyon yüzde 2 ve geri kalan ekipmanlar yüzde 20'lik bir paya sahiptir.

Aspirasyon sistemi tasarrufları ile birlikte hatların tesis yerleşimi de gözden geçirilmesi gereken bir alan olabilir.

Beklenmedik kesintileri ortadan kaldıran tesis güvenilirliği ve kapasite optimizasyonu, 15 dakikalık molaların yaklaşık 300kW'a mal olmasıyla önemli bir tasarruf sağlayacaktır diyerek saatte bir tonluk bir işlemin enerji tüketimini yaklaşık yüzde beş oranında etkileyeceğini de sözlerine ekledi.

“Gereksiz ürün geri dönüşümünü önleyin, doğru nihai kutuyu tahmin edin ve nem kayıplarını azaltın” diyerek 110kW'a dayalı her dört transfer döngüsünün döngü başına 200 €'ya eşit olduğunu da söyledi.

Kısa bir tartışmayla outrum kapandı.

İki saatlik bir ara herkese, şirketin çiftlik evinde açık havada kır tarzı yemek, barbekü ve canlı müziğe odaklanmadan önce yenilenme şansı verdi.

İkinci gün dolu dolu geçti

Ertesi gün ikinci oturum beslenme konulu sunumlarla başladı ve üç konuşmacı bir kez daha 'Beslenmemizdeki değişimlerin dünü, bugünü ve yarını' konusunu ele aldı. Konuşmacıların üçü de İtalya'nın Cremona şehrindeki Università Cattolica del Sacro'ndan geliyordu.

Tarımsal Gıda Ekonomisi Bölümü'nden Profesör Stefano Boccaletti, meslektaşı Profesör Edoardo Fornari'nin

'Küreselleşmenin gıda trendleri üzerindeki etkisi' konusunda

Alt

7: Profesör Guendalina GraffignaPsikoloji Bölümü, Università Cattolica del Sacro in Cremona,İtalya "Tutkular, korkular ve beslenmeyle ilgili kaygılar: Artan alarmizm mi yoksa farkındalık mı?" konusunda sunum yaptı

8: Profesör Edoardo Fornari, - Tarımsal Gıda Ekonomi Bölümü, Università Cattolica del Sacro in Cremona, İtalya 'Küreselleşmenin gıda trendlerine etkisi' hakkında konuştu

"Biyoçeşitlilik ve Teknoloji - Geleceğin sağlıklı gıdası için mükemmel eşleşme."

Alberto AntoliniOcrim'in geleceği emin ellerde

Sergio Antolini, "Ocrim Dünyası" ve değirmencilerin insanlık için un üretimindeki rolü hakkında hazırlamış olduğu sunumla oturumu açtı. Delegeler, oluşturulan dinlendirici atmosferden ve sunumlardan keyif aldılar.

fikirlerini belirtmeden önce temsilcilere 'Beslenme ve beslenmenin karmaşık yolu' konusuna değindi. Günümüz e-ticaretinin özellikle menşe ülke etkisi (COO) ile birleştiğinde pazarı genişletmek için sunduğu fırsatlara dikkat çekti. 'Made in Italy' gibi 18.000'den fazla KOBİ'nin faaliyetlerini başarılı bir şekilde artırarak 600 milyon Euro'ya ulaştığı ve 50.000 kişiye istihdam yarattığı bir sektöre değindi.

Makarnayı, 2019 yılında küresel ihracat pazarının yüzde 30'undan biraz daha azını güvence altına alan başarılı bir İtalyan ihracatı örneği olarak kullandı; İtalyan şarabı küresel ihracat pazarının yüzde 20'sini ve İtalyan güneş gözlükleri yüzde 40'ını oluşturdu.

Ayrıca, çocuklara yönelik abur cubur pazarlamasının ve çocukluk çağı obezitesinin etkisini anlamak için gelecekteki araştırmaların gerekli olduğu "diğer pandemi "ye de değindi. 1975 yılında İtalya'daki erkek ve kız çocuklarının yüzde 0.9 ve 0.7'si obezdi. Bu oran 2016 yılında sırasıyla yüzde 7.8 ve yüzde 5.6'ya ulaşmıştır

Profesör Fornari bir başka ilginç noktaya değinerek, alışveriş yapanların kararlarının yüzde 85'inin doğrudan satın alma noktasında verildiğini belirtti.

Psikoloji Bölümü'nden Profesör Guendalina Graffigna, gıda satın alma eğilimleri üzerine yaptığı çalışmanın sonuçlarını 'Tutkular, korkular ve beslenme kaygıları' başlığı altında sundu. Güçlendirilmiş uyarıcılık mı yoksa farkındalık mı?

Ancak en ilgi çekici sunumlardan biri aradan sonra üniversitenin Gıda Bilimi ve Teknolojisi Bölümü'nden Profesör Lorenzo Morelli'nin "Çölyak değilim ama..." konusunu tartıştığı sırada gerçekleşti.

Profesör, glutensiz gıdalara olan eğilimin yaygın olduğunu ve "yılda yüzde 27 oranında sürekli büyüyen bir pazara" sahip olduğunu belirtti.

İtalya'da bu pazar 320 milyon Euro değerindedir. Ancak bunun 215 milyon Euro'luk kısmı teşhis konulan hastalar tarafından harcanmaktadır.

"Aslında her üç üründen biri çölyak hastası olmayanlar tarafından satın alınıyor ve böylece kilo verdiklerini ya da sağlık kazandıklarını düşünüyorlar. Ancak bu yanlış bir efsanedir. Çölyak hastası olmayanlar için glutensiz diyete yanlış bir şekilde atfedilen sağlık faydalarını gösteren hiçbir bilimsel araştırma yoktur."

Günün müzakerelerini sonlandırmak üzere Marco Galli 'Biyoçeşitlilik ve Teknoloji - Geleceğin sağlıklı gıdası için mükemmel eşleşme' konusunu değerlendirdi.

Dinleyicilere bugün gıda güvenliği, üretim ihtiyaçları ve biyoçeşitlilik kısıtlamalarını bir araya getirmenin ve tüm dünya nüfusunun sağlıklı geçim kaynaklarını etkilemeden hem hayvan hem de bitki türlerini koruyarak antik ile moderni dengelemenin mümkün olduğundan söz etti.

"Teknoloji bu dengenin anahtarıdır" diye ekledi.

"Aksi takdirde, dünyanın büyük bir bölümünün hayal bile edilemeyecek sonuçlarla dışlanması riski ortaya çıkar."

Biyoçeşitliliğin sunduğu fırsatlar arasında mahsullerin doğal yaşam alanlarının korunması, yerel çiftçilere fayda sağlanması, neredeyse unutulmaya yüz tutmuş yerel mahsullerin yeniden keşfedilmesine

olanak sunulması ve pazar eğiliminin karşılanması yer alıyor.

Ancak, risk altındaki ürünlerden elde edilen tahılların hijyenik özelliklerinin etkilenmesi gibi zorluklar da söz konusu.

"Daha fazla bilgiye ihtiyacımız var. Hem tarımsal anlamda, hem de işleme sırasında daha düşük verim ve üretim maliyetinde bir artış olacak."

Otomasyon, daha iyi bir üretim planlaması ve hammaddeden son ürüne kadar izlenebilirlik fırsatı sunar. Ayrıca çalışma saatlerine ve döngülere dayalı önleyici bakım yapılmasına, depolama kutularındaki ürün stok miktarının izlenmesine ve enerji takibine yardımcı olur

Galli, tahıl üretiminin yüzde ellisinin hasat ve depolama sırasında kaybedildiğini de sözlerine ekledi.

Mikotoksin kontaminasyonuna ve bunun azaltılmasına daha fazla dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü şu anda mikotoksinlerle kontamine olmuş tahılları doğrudan tespit edecek bir teknoloji mevcut değil.

Bununla birlikte, tahıl sıcaklığının izlenmesi, hammaddenin kalitesini tehlikeye atabilecek potansiyel sıcak nokta risklerinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olurken, buğday temizliği tahılın korunmasına yardımcı olur ve depolama sırasında kimyasal eklenmesine duyulan gereksinimi azaltır.

"Biyoçeşitliliğe saygı göstererek tüm dünyayı nasıl besleyebiliriz?

"Asıl mücadele, herkesin sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişimini sağlamak olmalıdır. Amacımız kalite ve miktara dayalı biyoçeşitliliğin faydalarını en üst düzeye çıkarırken biyoçeşitliliği korumak için yenilikçi teknolojiler geliştirmek ve bunları birleştirmek olmalıdır" diye ekledi.

Yeni bir fabrika binası olan konferans alanı, sofistike bir atmosfer sunuyor.

Tüm grup ilk günün sonunda açık havada kır tarzı bir akşam için Ocrim'in fabrika ve yeni Değirmen Merkezi (Milling and Grain'in gelecek ayki sayısında yer alacak) arasındaki yeni Çiftlik Evi'nde toplanmadan önce bu tartışmayla son oturumu kapattı. İkinci akşam (ikinci konferansın ardından) delegelere Cremona Keman Müzesi turu ve müze içinde samimi keman konserleri için özel olarak inşa edilmiş bir salonda beklenmedik, benzersiz ve büyüleyici bir deneyim olarak 'Antonio Stradivari' kemanıyla bir müzik resitali sunuldu.

Fabrika tesisi ile yeni Değirmen Merkezi arasında yemek yenilen yeni Ocrim Çiflik Evi

İkinci akşam (ikinci konferansın ardından) delegelere Cremona Keman Müzesi turu ve müze içinde samimi keman konserleri için özel olarak inşa edilmiş bir salonda beklenmedik, benzersiz ve büyüleyici bir deneyim olarak 'Antonio Stradivari' kemanıyla bir müzik resitali sunuldu.

Tam ve rafine tahıllar

Son çalışmanın sonuçları, tahıl seçimi ve kalp sağlığı arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor

Yazan: Andrew Wilkinson, Milling and Grain dergisi, Birleşik Krallık

9. yüzyılın sonlarında sanayileşmiş valsli değirmenlerin icadı ile birlikte tahılları işleme şeklimiz de değişmiştir. Öğütme işleminde, kepek ve tohum soyular ve geriye yalnızca yumuşak, sindirimi kolay endosperm kalır. Lifli kepek olmağında, tahılın çiğnenmesi çok daha kolaydır. Yağ içeriğinden dolayı ruşeym de uzaklaştırılır ve bu önlem ile işlenmiş buğday ürünlerinin raf ömrü kısalır. Bu durum, yüksek oranda işlenmiş tahılların besin kalitesinin çok daha düşük olduğu anlamını taşımaktadır.

Buğdayın rafine edilmesi, hafif, havadar ve lezzetli ekmek ve hamur işleri yapmaya yarayan kabarık un oluştursa da, bu işlemde buğdayın B vitaminlerinin yarısından fazlası, E vitamininin yüzde 90'ını yok olur ve lifin çoğu da kaybolur (https:

//mymag.info/e/1698).

Bazı besinler takviye yoluyla geri eklenebilse de, tam tahılların fitokimyasallar gibi sağlığı geliştirici diğer bileşenleri değiştirilemez.

Bu bilgi göz önüne alındığında, son yıllarda tam tahılları yemeyle ilgili tavsiyelerin daha fazla meyve ve sebze tüketmeye yönelik ürünler kadar sıradan hale gelmesi şaşırtıcı değildir.

Büyük fark yaratmak

Bu öneriyi ne kadar ciddiye almalıyız? Tükettiğimiz tahılların bu “tam” yönü gerçekten ne kadar önemli? Yakın zamanda Orta Doğu Amerikan Kardiyoloji Koleji tarafından sunulan araştırmaya göre, bu faktör kalp sağlığımız için büyük bir fark yaratıyor.

Çalışma sırasında (daha fazla ayrıntı için bu linki takip

Tam tahıllar…

İşleme sırasında çok az miktarda çıkarılmış ve aşağıdakiler dahil olmak üzere tahılın üç parçasını da içermektedir:

- Kepek – lif, folik asit dahil B vitaminleri ve magnezyum, demir ve çinko gibi mineraller içeren sert dış kabuk.

- Endosperm – karbonhidrat ve bir miktar proteinden oluşan nişastalı orta kısım.

- Tohum – filizlenirse yeni bitkiye dönüşecek olan, besin açısından zengin iç kısım. Bazı doymamış yağlar, B vitaminleri, E vitamini, selenyum ve bitkisel besinler adı verilen diğer bitki bileşiklerini içerir.

Tam tahıllar, rafine etme sürecinde değerli besin maddelerinden arındırılmış rafine tahılların aksine, "eksiksiz bir sağlık yararları paketi" sunar.

edebilirsiniz: https://mymag.info/e/1699) araştırmacılar, İran'da çoğu kalbe giden kan akışını sınırlayan erken koroner arter hastalığı (PCAD) olan yaklaşık 2000 erkek ve kadından oluşan bir örneklem üzerinde çalıştılar. Diyetin tanıları üzerindeki potansiyel etkisini değerlendirmek için bir gıda sıklığı anketi kullandılar.

Araştırmacılar, daha yüksek rafine tahıl tüketiminin daha yüksek PCAD olasılığı ile ilişkili olduğunu, tam tahıl alımının ise daha düşük olasılıkla sonuçlandığını bulmuşlardır.

Çalışmanın başyazarı Mohammad Amin Khajavi Gaskarei, MD, bir haber bülteninde, insanların neden daha fazla rafine tahıl tüketiyor olabileceği konusunda, satın alınabilirlik veya kültürel normlar gibi birçok faktör olduğunu belirtiyor.

Bununla birlikte, bu tür tahılların daha yüksek seviyelerde tüketilmesinin, çok sayıda sağlıksız şeker ve yağ içeren bir diyet tüketmeye benzer olarak değerlendirilebileceğini de vurguluyor.

Çeşitli fizyolojik işlevler için önemli

Botanik Enstitüsü'nde kayıtlı diyetisyen ve tıbbi bir yorumcu olan RD Amanda Kostro Miller'a göre, tam tahılların kalp sağlığını neden koruyabileceğine ilişkin olarak, etkinin büyük bir kısmı çözünür liflerle ilgilidir.

Araştırmada yer almayan Miller, rafine tahıllarda eksik olan ya da hiç bulunmayan bu lif türünün, ABD merkezli Hastalık Kontrol Merkezleri'nin kalp hastalığı ve felç riskini artırabileceğini bildirdiği 'kötü' tür olan LDL kolesterolü potansiyel olarak düşürdüğünün gösterildiğini belirtti.

Miller, tam tahıllarda bulunan kepeğin (rafine tahıllarda

- Arpa

- Kahverengi pirinç

- Kara buğday

- Bulgur (kırık buğday)

- Darı

- Yulaf ezmesi

- Cin mısırı

Tam tahıl örnekleri şunları içerir:

çıkarılmıştır) birçok B vitamininin yanı sıra mineraller içerdiğini ve bunların da kalp sağlığına yardımcı olabileceğini sözlerine ekledi. Araştırma B vitaminlerinin kalbi koruyabileceği fikrini desteklemektedir.

Örneğin, Stroke dergisinde yer alan bir araştırmaya göre, yeterli miktarda B6 vitamini ve B9 vitamini (folat olarak da bilinir) alımı ile inme, koroner kalp hastalığı ve kalp yetmezliğinden ölüm riskinin azalması arasında bir ilişki bulunmuştur.

Bazı durumlarda, B vitaminlerinin yanı sıra demir de ürüne geri eklenebilir. Ancak çözünür lif genellikle rafine tahıl seçeneğini güçlendirmek için kullanılmaz.

Bu son bulgular, lif ve B vitaminlerine ek olarak tam tahılların yeni hücreler oluşturmak ve kanda oksijen taşımak gibi çeşitli fizyolojik işlevler için önemli olan magnezyum, demir ve selenyum da içerdiğini belirten Amerikan Kalp Derneği'nin tavsiyeleriyle uyumludur.

Tam tahıllara örnek olarak esmer pirinç, karabuğday, darı, yulaf ezmesi, arpa, kinoa, çavdar, yabani pirinç ve diğerleri verilebilir. Bayan Miller, bu gibi seçenekleri tercih etmenin sadece kalbiniz için yararlı olmayacağını, aynı zamanda diyabet riskini azalttığını, daha uzun süre tok hissetmenize yardımcı olduğunu ve genel olarak diyetinizde daha fazla çeşitlilik elde etmek için yeni bir yol sağladığını da ekliyor.

Tahılın her üç parçası

"Tam tahıllar" buğday, arpa ve çavdar gibi tahıl bitkilerinin tohumlarıdır. Bu tahıllar işlenirken çok az bir işlemden geçirilirler ve tahılın her üç parçasını da içerirler. Bu nedenle çok çeşitli besin maddelerine sahiptirler.

Aslında tam tahıllar, rafinasyon sürecinde değerli besin maddelerinden arındırılan rafine tahılların aksine, sağlık

için yararlı 'eksiksiz bir paket' sunar. Tüm tam tahıl taneleri üç bölümden oluşur: kepek, rüşeym ve endosperm. Her bölüm sağlığı geliştiren besinler barındırmaktadır. Kepek, B vitaminleri, demir, bakır, çinko, magnezyum, antioksidanlar ve fitokimyasallar sağlayan lif açısından zengin dış katmandır. Ruşeym, tohumun büyümenin gerçekleştiği çekirdeğidir; sağlıklı yağlar, E vitamini, B vitaminleri, fitokimyasallar ve antioksidanlar açısından zengindir. Endosperm, karbonhidrat, protein ve az miktarda bazı B vitaminleri ve mineralleri içeren iç katmandır.

Bu bileşenlerin vücudumuz üzerinde çeşitli etkileri vardır. Kepek ve lif, nişastanın parçalanarak glikoza glikoza dönüşmesini yavaşlatır. Böylece kan şekerinin ani yükselişini önleyerek sabit kalmasını sağlar.

Lifin kolesterolü düşürmeye ve atıkları sindirim sistemi boyunca hareket ettirmeye yardımcı olduğu da görülmüştür. Ayrıca kalp krizi veya felci tetikleyebilecek küçük kan pıhtılarının oluşumunu önlemeye de yardımcı olabilir.

Fitokimyasallar, bitkilerde bulunan ve hastalıkların önlenmesindeki rolleri araştırılan doğal kimyasal bileşiklerdir. Tam tahıllarda bulunan magnezyum, selenyum ve bakır gibi temel minerallerin de bizi bazı kanser türlerine karşı koruyabileceğine inanılmaktadır.

Sıvı ve toz katkı maddelerinin dozlaması etkin bir biçimde nasıl yapılır?

Yazan: El Mehdi El Ouahli, Global Çözüm Uygulama Yöneticisi, Ar-Ge, R&I, Adisseo, Dubai

eorik olarak, bazı içerikler son derece düşük katılım seviyelerinde ve/veya inanılmaz bir doğrulukla, yani ondalıktan sonraki birkaç basamakta etki gösterebilir.

Elbette bunu göz önünde bulunduran yem formülatörü, doğru formül maliyetiyle hayvanlar için en iyi ve en besleyici diyeti optimize etmeye odaklanır.

Formüle uymak T

Fakat bu yalnızca kâğıt üzerinde böyledir. Çünkü tesisin de çok önemli bir rolü vardır!

Metiyonin, lizin, kolin klorür, asitler, enzimler gibi bazı katkı maddeleri için yem üreticisi sıvı ve toz formlar arasında seçim yapabilir. Formülün uygulama için tesise verildiği düşünüldüğünde, tüm süreç boyunca gıdayı etkileyen birçok değişken vardır.

Alım ve depolama ana işlemler olsa da, özellikle yem katkı maddelerine bakıldığında dozaj, diyagramdaki ilk önemli adım olarak görülebilir. Dozaj analiz edildiğinde, net olarak doğruluğu hedeflemeliyiz. Bu, fabrika verimliliğini, ekipmanın yatırım ve bakım maliyetlerini veya zaman içindeki güvenilirliğini ihmal etmek demek değildir.

Dozajlama yaklaşımları

Katkı maddelerinin dozajlanması iki şekilde gerçekleştirilebilir: sürekli veya aralıklı yaklaşım. Biz burada sadece aralıklı dozajlama ile ilgileneceğiz. Toz miktarının ölçülmesi, mekanik enerjiyi

elektriksel çıkışlar gibi farklı formlara dönüştüren yük hücreleri ile çalışan teraziler tarafından gerçekleştirilir.

Manuel ya da otomatik olarak uygulanabilir. Toz katkı maddelerinin manuel olarak tartılması zaman alır ve üretime paralel olarak gerçekleşmez. Bu durum çapraz kontaminasyon ve/veya stok kaybı olasılığını artırır.

Tozları otomatik olarak tartan tesisler de çapraz kontaminasyonu önleme konusunda dikkatli olmalıdır. Sıvılar için de kantar sistemleriyle veya akış ölçerler aracılığıyla kütle akışı veya hacim akışı ölçülerek aynı yaklaşım kullanılır.

Birçok farklı tipte akış ölçer vardır. Bunların en önemlisi Faraday'ın indüksiyon prensibi sayesinde çalışan ve gerçek değerin yüzde birinden daha az bir hataya sahip olan manyetik indüktif akış ölçerlerdir. Bu sistem analog ölçüm sinyalleri ve bakliyat çıkışına dayalı sayım yaptığı için herhangi bir mekanik ölçüm gerektirmez.

Yüzde 0,5'e ulaşan bir hassasiyete sahip Coriolis kütle akış ölçer, hareket yönüne doğru salınan enine hareket eden bir kütlenin temasına dayanan Coriolis prensibi ile çalışır.

Sıvı sistemler kapalı olduklarından ve ölçüm kısmı insan müdahalesi olmadan otomatik olarak yapıldığından ve sıvı katkı maddesiyle doğrudan teması en aza indirdiğinden kullanımı güvenli kabul edilir. IBC'ler, variller ve tanklar için taşıma ve kurulum ve bakım sırasında özel önlemler alınmalıdır.

Dozajlama cihazlarının karakteristik özellikleri

Bir dozajlama cihazı seçerken, dozajlama cihazının güvenilir, yüksek doğrulukta, hijyenik, kalıntı biriktirmeyen, düşük işletme ve bakım maliyetine sahip ve kolay çalıştırılmasının gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.

Cihazın ölçümü, hem debimetreler hem de teraziler için kullanılabilecek bazı önemli tanımların bilinmesini gerektirir. Bu tanımlar şunlardır:

- Kapasite: Bir cihazın gerçekleştirebileceği maksimum ölçüm yeteneği olarak kabul edilir

- Toleranse: İzin verilen hata payının maksimum ve minimum boyutları arasındaki farktır. Örneğin; 100 kg ağırlığındaki bir terazinin toleransı +/- %5'tir, bu da kütle değerinin 95 kg ile 105 kg arasında olması gerektiği anlamına gelir.

- Hassasiyet ve tekrarlanabilirlik: Aynı numunenin belirli bir ölçüm setinin ortalamasına uyma derecesi

- Çoğaltılabilirlik: Kullanıcılar değişse bile bir cihazın aynı yükte aynı sonuçları verme yeteneği

- Doğrusallık: Cihazın birden fazla yüke bölünse bile tanımlanmış bir yük için aynı sonuçları verme yeteneği

Bir dozajlama sisteminin doğruluğu, ürün akışının ne kadar kontrol edilebilir olduğuna bağlıdır. Kontrol edilebilir akış ne

“Bir doğru ölçüm, binlerce uzman görüşüne bedeldir.”

- Grace Hopper, bilgisayar programcılığının öncüsü

Şekil 1: Manuel toz dozajı

Otomatik sıvı dozajı

kadar küçükse dozajlama sisteminin doğruluğu da o kadar iyi olur. Bir dozajlama sistemi seçmek için hassasiyet dışındaki bir diğer önemli husus da hız ve akış esnekliğidir. Zor bileşenlerin akışını desteklemek için haznelere havalı çekiçler ve vibro boşaltıcılar eklenebilir.

Doğruluk, ölçülen bir değerin kabul edilen veya gerçek değere ne kadar yakın olduğu olarak tanımlandığından, ölçeğin doğruluğu aşağıda sıralanan durumlardan etkilenebilir:

- Dozajlama sisteminin doğruluğu

- Yük hücresinin doğru bir okuma sunması için gereken tepki süresi

- Titreşim, pnömatik taşıma, hava basıncı farkı ve bağlı olan diğer ekipmanın sıcaklığı gibi harici veya çevresel faktörler

- Temizlik, yük hücresi doğruluğu gibi dahili faktörler

- Nem, sıcaklık, radyo frekansı ve mıknatısların elektrik sinyalleri üzerindeki etkileşimi

- Kalibrasyon ve arızalı parçalar gibi onarım durumları

Debimetre doğruluğu, ölçümün standart veya gerçek değere uygunluk derecesidir. Örneğin, bir akış ölçer +/-%0,5 bağıl doğruluğa sahiptir. 100 kg/saat hızında çalışırken mutlak doğruluk (+/-%0,5) (100kg/ saat) =+/-0,5 kg/saat olacaktır. Akış ölçerlerin doğruluğunu etkileyen faktörler bir türden diğerine farklılık gösterebilir.

Genel olarak, akışkan içindeki kabarcıkların varlığı, basınç, sıcaklık, sıvının saflık derecesi ve yanlış hesaplamaların kaynağı olabilecek yoğunluk ve sıcaklık gibi dönüşüm verilerinden etkilenir. Sıvı akışı kontrol valfleri veya pompa frekansı ile kontrol edilir.

Otomatik ve manuel dozajlamanın karşılaştırılması

Fransa'daki bir yem fabrikasında otomatik sıvı ve manuel toz

metiyonin dozajı arasında operasyonel bir karşılaştırma yapılmıştır. Çalışma şunu göstermektedir:

- İşçi tarafından yapılan bakım değişken olduğunda otomatik sıvı dozajlama doğruluğu, manuel toz dozajlama kantarı doğruluğundan daha yüksektir

- Sıvı dozajlamada, ölçülen miktar ne kadar yüksek olursa, akış ölçer doğruluğu o kadar iyi olurken, toz dozajlamada kullanıcılar, doğrusallık, fraksiyon, ölçek doğruluğu ve diğerleri gibi birçok faktör olduğu için kural yoktur.

Dozajlamanın izlenmesi ve kontrolü

Kontrol sistemleri, yem değirmencilerinin ekipmanlarının

doğruluğunu kontrol etmelerini ve izlenebilirliği uygulamalarını desteklemek için kurulmuştur. Hem sıvı hem de toz dozajlama süreçlerine uygulanabilir ve bu çözümler arasında bulduğumuz boşlukları ve arızaları hızlı bir şekilde adlandırmaya yardımcı olur:

- Arıza oluşumunu haber veren alarmlar.

- Dozaj akışını kontrol eden frekans dönüştürücüler.

- SCADA (veri tabanlı kontrol ve gözetleme sistemi), dozajlama ekipmanını ve sürecini bir bilgisayar aracılığıyla kontrol etmeye yardımcı olur.

- HMI (insan-makine arayüzü), makine ile yerinde etkileşime girerek operasyonun izlenmesini sağlar.

- PLC (programlanabilir lojik kontrolörü), bir prosesin farklı elektriksel parçalarını I/O'lar aracılığıyla gerçek zamanlı olarak kontrol etmek için kullanılır.

- Toplu dozajlama raporu: formül verilerine atıfta bulunarak ayar noktası ile karşılaştırılabilen gerçek dozaj miktarlarını kaydetmenin etkili bir yolu.

Stok sayımı ve envanter yönetimi, bir bileşenin alınması ve dozajlanmasındaki anormallikleri bulmak için kilit noktalardır. Bir bileşen partisini bitirdikten ve yeni bir tane aldıktan sonra veya silo, tank ve hatta torbalar boşaldığında uygulanabilir. Bunun ardından alınan miktar ile siloda kalan fiziksel stok arasındaki farkı ve ekipman tarafından gerçek dozajlanan miktarı karşılaştırmak mümkündür.

Pozitif veya negatif bir değişikliğin bulunması, alınan veya dozajlanan miktarda sorunlar olduğu anlamına gelir.

- Eğitimli bir ekip tarafından yapılan periyodik cihaz doğruluk kontrolleri arızaların ortaya çıkarılmasını sağlar. Sıvı dozajlama sistemi için sıvı akış kalibrasyonu, akışı yerinde kontrol etmek için

cihazlar kullanılarak doğrulama yöntemiyle gerçekleştirilebilir. İkinci yöntem, kronometre ve kova ile ya bilinen bir kova hacmini doldurma zamanını alarak ya da sadece zamanı sabitleyerek ve dozlanan miktarı tartarak ve okunan miktarla karşılaştırarak iki şekilde yapılabilen laboratuvar kalibrasyonudur.

Üçüncü yöntem, kontrol edilecek cihazın akışının standart bir cihazın akış sonuçları ile karşılaştırılacağı ana sayaçların kullanılmasıdır. Teraziler için doğruluk kontrolü, terazi okumalarıyla eşleşip eşleşmediklerini doğrulamak için sertifikalı bilinen ağırlık yüklerinin kullanılmasından oluşur. Toz kantarlarının karşılaştığı en büyük sorunlardan biri, genellikle tartılan ürünlerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinden etkilenen boşaltım ve temizlik seviyesidir.

Yem değirmencileri sadece doğruluğa odaklanmamalı, aynı zamanda cihazın davranışını analiz etmek ve ne kadar güvenilir olduğunu anlamak için değerin tekrarlanabilirliğini de paralel olarak incelemelidir.

Bir bileşen formu seçimi, yalnızca beslenme faktörlerine veya maliyete dayalı olarak beslenme uzmanının veya tedarikin kararı değildir. Bunlara ek olarak, sıvı ve toz arasında ayrım yapan teknolojik parçaların bilgisini içeren uzun soluklu bir çalışmadır.

Yararlı bir karar almak için her iki formun dozajlanmasında yer alan güvenlik, taşıma ve depolama tercihlerini göz önünde bulundurarak, bileşenin fiziksel ve kimyasal özelliklerini inceleyerek işe başlanır.

Uygulamada ve kullanılan sistemlerde küçük farklılıklar olsa bile, sıvı katkı maddelerinin dozajı tozlarla aynı doğrulukta uygulanabilir ve yem değirmencilerine ve beslenme uzmanlarına konum, sıvı miktarı ve termostabilite sorunlarının üstesinden gelmek için çözümler açısından esneklikler sunar.

IV YASASI (Bölüm 2)

STRADIVARI LOS GIGANTES

Topraktan sofraya ekmek

Ekmek basit bir gıda değildir, aksine uzun bir üretim sürecinin ve yemek alanında gelişmiş bir uygarlığın sonucudur.

Ekmek, sadece su ve un karışımı olmadığından, yapımı da basit bir işlem değildir, hem deneyim hem de yetenekli eller ister.

Buğdayın ekiminden hasadına, tahılların dövülmesinden una dönüştürülmek üzere öğütülmesine, su ve mayayla unun hamura dönüşmesinden fırında pişmesine kadar bu bir süreçtir. İnsanlığın doğada keşfettiği, ancak kopyalamayı başardığı mayalanma olayı ise şaşırtıcı ve kesinlikle belirleyicidir.

Mükemmel çiftçiler olan Mısırlılar, ilk gerçek fırıncılardı, sistematik olarak mayalama tekniğini benimsemişlerdi ve un ile sudan oluşan karışıma önceki günden kalan bir parça hamuru ekliyorlardı.

Bu uygulama daha sonraları doğal mayalama olarak adlandırılacaktı.

İyi bir mayalanma birçok unsurun sonucunda meydana gelir, ancak burada ana unsur, hamurun glüten ağını oluşturabilmesidir. Bu, nişastayı ve mayalanan gazları tutan ve ekmeğe doğru şişkinliği veren yapıdır.

Su ile temas ettiğinde ve hamurun mekanik enerjisinin olması durumundan, undan elde edilen proteinler (glutenin ve gliadina) glüteni veya daha da da iyisi, glüten ağını meydana getirir. Bu, hamura yapısını kazandıran ve mayalanma sırasında kırılmaması için hamuru uzayabilir hâle getiren çok dayanıklı bir retikül.

Unun gücü şöyledir: Bu ağ ne kadar kalın olursa, hamurun dayanıklılığı da o kadar fazla olur.

Unun protein içeriği yeterli ise, glüten ağı oluşturulurken, bu sırada buğday enzimleri (alfa ve beta amilaz) nişastaları parçalayarak ve onları karmaşık şekerlerden basit şekerlere

dönüştürerek nişastalara saldırmaya başlar.

Hamura eklenirse, mayalar harekete geçer. Çeşitli mikroorganizma türleri, basit şekerlerle beslenir ve büyümeye ve çoğalmaya başlarlar.

Ekşi maya, geleneksel ekmek yapımında yaygın olarak kullanılan maya olan o mükemmel mayadır. Bir süre açık havada kalan un ve sudan oluşan basit bir hamur, sanki sihirli bir şekilde, doğal olarak mayalanır.

Bu bileşik, hem unda hem de çevredeki ortamda bulunan mikroorganizmalarla doludur. Birçok farklı mantar türüne ek olarak bu, gerçek bir kültürdür. Laktik ve asetik asit üreterek fermantasyona katılan bakteriler mevcuttur, bu bakteriler pişirme sırasında pişirme süreçlerinin aromatik bileşiklerle zenginleşmesini sağlayarak ekmeğe çeşitli tatlar verir.

Antik Roma döneminde, Roma'da yaşayanlar hâlâ basit bir un lapası yerken, Yunanistan'da ateşle pişirilen bir hamur işi yaygındı. Akdeniz halkı pişirme sanatını ancak usta fırıncılar olan Mısırlılar aracılığıyla öğrenebilmişti ve fırınların yapımıyla pişirme tekniğini daha da mükemmelleştirdiler.

"Göksel karın, saflıkla kazandığı şey beyazdır"

Gela'lı Archestratus'un (M.Ö. 4. yüzyıl) methiyesi şöyle devam ediyor: "Tüm dünyanın chondrinos olarak bildiği, Teselya'nın krimnitas adlı somunlardan yiyin. Atina pazarı için, her ölümlü için undan üretilen ekmek de mükemmeldir; mevsimlerin her narin, zengin vaktinde üzümlerin bol bol yetiştiği Eritre fırınlarında pişen ekmekler de bir kadar güzeldir. Ziyafetlerde sizi sevindirir."

Roma'da ilk ekmekler, Kral Perseus'un yenilgisinden sonra Makedonya'da yakalanan bazı köleler tarafından M.Ö. 168'de pişirildi.

Aynı zamanda değirmencilik sanatıyla öğütme faaliyetleri mükemmel hâle getirildi ve yine aynı zamanda ilk dükkânlar satılığa çıktı.

Roma İmparatorluğu döneminde, nüfusun büyük bir kısmının temel gıdası hâline gelen ekmeğe herkes ulaşabiliyordu. Günümüz pizzasının atası panis streptipcius (ince bir hamur hâlinde hızlıca pişirilen un, su, süt, yağ, domuz yağı ve biberden oluşan hafif bir karışım), artologalum (başlangıç olarak kullanılan bir çeşit hamur işi), panis adipatus (domuz yağı ve domuz pastırması parçalarıyla tatlandırılan bir çeşit hamur), panis

Yazar: Dr. Sergio Antolini, Ocrim ve Paglierani Başkanı, İtalya

testicius (Romagna Piada'nın atası), bunlar lejyonerler tarafından kamplarında hazırlanır ve tüketilirdi.

Kurbanlık sunular için ador isimli bir ekmek, imparatorlukta kurulan sofralar için palatius ve zenginler için beyaz ve çok ince siligineus adında bir ekmek ayrılırdı.

Siyah renkteki panis plebeius, fakir insanın masasında yerini alırken, gladyatörler ve atletler, besleyici olan canfusaneus ekmeğini yerdi. Askerlerin çantalarında ise castrensis vardı, gemilerde nautilus yenirdi.

Orta Çağ'da yaşanan barbar istilaları nedeniyle fırıncılık yavaşladı ve fırıncılık sanatıyla ilgilenen sadece manastırlar kaldı. Rönesans'ta ekmek kullanımı kaldığı yerden keşfedilmeye devam edildi. Bu dönemde her sosyal grubun kendine ait ekmeği vardı, Papa'nın ekmeği ve kralın ekmeği, şövalyenin ve efendinin ekmeği.

1600'lerin İtalya'sına yoksulluk hâkimdi, 1630'da yaşanan Manzonya vebasından önce gerçekleşen büyük kıtlığın arifesinde, kim olduğu bilinmeyen bir Parma vatandaşı şunları yazmıştı:

"Tüm şehirlerde bir uyarı yapılsaydı, artık kıtlık yaşanmazdı, çünkü şüphesiz Tanrı herkese yiyeceğini verir. Yiyeceği olmayanlar, kötü yönetim ve kendi çıkarlarından dolayı yiyecekten yoksunlardır ki çoğu zaman yoksulların büyük dezavantajlara uğramasının nedeni budur. Özellikle de, her gün yoksulluğun sürdürülmesi için, başka hiçbir karşılaştırma olmadan, kullanılan ekmek ve güç (ki bu Yüce Tanrı'nın insan rızkı için verdiği ana gıdadır) konusunda."

Bu anonim kişi, bu düşünceyle yemeği iki kategoriye ayırır: birincisi, yalnızca ekmekle alakalı olan (insanın rızkı için Yüce Tanrı'nın verdiği ana gıda), ikincisi ise komposto (karşılaştırma)

adı verilen farklı yiyeceklerin kalanını kapsayan geniş bir kategori. 17. yüzyılda, ekmekle ilgili halkın hoşlanmadığı vergiler alınırdı: un vergisinden, bir malikanede yer alan fırınlarda yapılan pişirme için alınan vergilere kadar.

Ekmeğin tarihte büyük bir rolü olmuştur ve hâlâ da var, çünkü ekmeğin tarihi hep en fakir ve en fazla acı çeken kısmıyla ayrılmaz bir şekilde iç içe olmuştur.

Ekmeğin olmaması (ya da sadece ekmeğe sahip olmama korkusu), insanlık tarihi boyunca sürekli dolaşan bir kabustur.

Alessandro Manzoni'nin Promessi Sposi adlı eserinde anlattığı gibi Gruccie'nin fırını, Milano'da, Corsia dei Servi'deydi (bugünkü Corso Vittorio Emanuele). Bu fırın, 1628'de Aziz

Martin Günü'nde ekmek fiyatlarına karşı isyan çıkaran bir kalabalığın saldırısına uğradı.

Ferrer'in (1619 ile 1635 yılları arasında görev yapan Milano

Eyaleti Büyük Şansölyesi) getirdiği fiyat sınırlamasının geri alınmasından hemen sonra insanlar kapıları çalıp fırınlara girdiler, yağmalayabildikleri her şeyi yağmaladılar, büyük miktarlarda un çalıp ziyan ettiler.

İsyancılar kendilerini fırının anlamsızca yıkmaya kaptırmışlardı, çeşitli mobilyaları ve aletleri yerlerinden söktüler ve ardından bunları Piazza del Duomo'da kurdukları büyük bir şenlik ateşinde yaktılar. Bu saldırıya Renzo da katılmıştı, şehre yeni gelmişti ve saldırıda yer almadan dışarıdan sadece bir şeyleri gözlemlemekle yetindi.

19. yüzyılda, bu fırın Ambrogio Valentini tarafından yenilendi ve en sonunda 1919'da da kapatıldı (daha sonra bina tamamen yıkıldı).

"The food of this banquet shall be of fourteen ordered manners, that is, fourteen songs of love, as materiated virtues, which without the present bread had of any obscure shadow, so that to many beauty more than they were able Bontade. But this bread, that is, this provision, will be the light which every colour of their judgment will make parvente."

The city as a large canteen (banquet), which offers to the participants (i.e. to those who have a desire to know and know) a difficult dish accompanied by bread, which will facilitate its assimilation.

The songs will correspond to the food, while the various explanatory comments to the bread.

Volkan Şehri

Carlo Ravaioli

Yanardağ ve şehir teması, insanların müdahalesinin aksine, dünyadaki belirsizlik hissi ile doğanın büyüklüğü ve gücü üzerine inşa edilmiş beş eserlik bir döngünün parçası.

Kent peyzajı ve doğal peyzajın bir arada bulunduğu bu eserler sayesinde sanatçı, insanın doğaya ve doğanın kaynaklarına yönelik talebinin ne kadar boş ve temelsiz olduğuna dair düşünme fırsatı sunuyor.

Bir şehir tırmanıyor, binlerce binanın hâkim olduğu konik yüzeyin her milimetresini kaplayan kratere doğru bir yokuş tırmanıyor.

Şehir, boş gibi görünüyor ama cansız değil. Evlerin üzerinde iyi dikkat edilirse görünen, havada asılı kalmış bir sakinlik ve sükunet atmosferi dolaşıyor gibi.

Öte yandan, bu hareketsizlik, yarattığı ışık kraterin ağzından görülebilen yukarıdaki lavların köpürmesiyle tezatlık oluşturuyor.

Ve tam da bu iki zıtlığın karşılaşmasında, insanlık duruyor, doğanın gücüne meydan okuyabilen, doğanın gücünü kendi lehine kullanmaya çalışan, ancak her zaman ve her durumda doğanın insafına kalan insanlık.

Dante Alighieri, Convivio

Ekmek yapmak bizi insan yaptı

Günümüzde buğdayın ve ekmeğin evrenselliği edebiyatta da karşımıza çıkıyor:

"(...) buğday ile dünya ve gezegenler yaratacağız, her ağza ekmek, her insana, her gün

o gün gelecek çünkü onu ektik, neden bunu

bir kişi için değil de herkes için yaptık..." (Pablo Neruda)

10.000 yıl sonra Buğday ve Ekmek hâlâ tarlalarımızda ve sofralarımızda, ama sadece zaman değil, mekânlar da muazzam bir şekilde genişledi. Önceleri, tarlayla fırın arasında birkaç yüz metre olurdu, bu şimdi binlerce kilometre oldu. Buğday artık tüm dünyada yetiştiriliyor, ekmek ise ruhunu kaybetmedi ama kesinlikle tazeliğini kaybetme riski altında.

Akdeniz Havzası'nda Ekmek

Ekmek, çok sevilen bir gıdaydı.

Yahudiye'de bir şehrin adı, Beytüllahim, Beit Lehem, İbranicede kelimenin tam anlamıyla ekmek evi demektir.

Beytüllahim'de, İncil'de kendini hayatın ekmeği olarak tanımlayanların doğması şaşırtıcı değil.

İsa insanlığa, komünyon ayini için ekmeğe dönüştürülmüş

bedeninin bağışlayıcılığını sunar. Hristiyanların duasında, Babamız ile ekmek parasının bir araya gelmesi, yiyecekleri olmadığı için yemek yiyemeyenler ve yiyecekleri çok olduğu için israf edenler için tesadüf değildir. Günümüzde, çingenelere ait eski bir söz hiç olmadığı kadar doğru: "Zenginler rüya görürken, fakirler rüyalarında ekmek görür."

“Always dear to me was this hermitage hill, and this hedge, which goes so far of the last horizon the gaze excludes. But sitting and looking, take it forever spaces beyond that, and superhuman silence, and very deep stillness in my thoughts I pretend, where for a little while the heart is not afraid. And like the wind

I hear rustling among these plants, I that one infinite silence to this voice

I am comparing and I remember the eternal, and the dead seasons, and the present and alive, and the sound of her. So, between this infinity my thoughts drown: and shipwreck is sweet for me in this sea.”

Giacomo Leopardi

A state of anguish due to the indefinite presence of which we know nothing, but that supports us with invisible arms, that protects us with a red cloth ... underlying our balance, our permanent centre of gravity: "And the shipwreck is sweet to me in this sea.”

Bilinçsiz

Davide Conti

Bu çalışmada Davide Conti, figüratif sanatlar tarihindeki en güçlü ikonografilerden birini duygusal ve sembolik bir bakış açısıyla, akşam dualarının imgesini sunan Vesperbild'i yeniden detaylandırıyor. Meryem Ana'nın, Kutsal Cuma akşamı çarmıhtan indirilen oğlunun bedenine sarıldığı anı ifade ettiği için bu şekilde adlandırılıyor. Annesinin kollarında, aşırı fedakârlığıyla ilahi özünü tamamlayan ama aynı zamanda daha da insan olan Mesih yatıyor.

Onun vücudu, bedeni, tam ölüm anında, Meryem'in kollarındaki o son tatlı kucaklaşmada karşılanarak daha da dünyevi hâle geldi. Meryem'in acısıyla her insanın tutkuları belirginleşir ve güçlenir.

Ama burada kadın, anne artık yok. Yerini belirsiz bir varlık alıyor ve annenin kederli yüzü yerine bakan kişiyi bir boşluk karşılıyor. Bununla birlikte, var olma demek olan ve aynı zamanda hem kendine çeken hem de geri çeviren bu boşlukta, acı ve umutsuzluk artık yankılanmaz, yerine bilinmeyen, bir sonsuzluk ve anlaşılmazlık duygusu gelir.

Ve tam da bu boşluğa sayesinde, kendini zıtlıklar arasındaki mükemmel sentezin sembolüne dönüştüren İsa, ulvi ve insan aynı olur. Jung'un düşüncesine göre, bu kişi, karşıtların sentezi olan complexio oppositorum'un tam olarak karşılandığı o Benliğin, o bütünlüğün sembolik ifadesini temsil eder.

İnsan ne yerse odur

Ludwig Feuerbach

Ber ne kadar günümüzde sadece somut şeyler gerçek olarak kabul edilse de, yemek, besin değerine ek olarak, varoluşu ve şöleni, dostluğu, bir araya gelme gibi sembolik değerleri temsil eden bir metafordur.

Batı tıbbının kurucusu Hipokrat'ın eski zamanlarda kullandığı modele geri dönersek, yemek, insanın hem otobur hem de etobur olduğunu kanıtlar, herhangi bir yemek kültürüne değil de, belirli bir yemek kültürüne ait olduğunu gösterir, sosyal sınıfını belirler, çocukken uyduğu beslenme düzenini hatırlatır. Yani, yemek bir şekilde kimliği tanımlar ve şekillendirir.

"Bir doktor, bir insanın ne yediğine, ne içtiğine ve tüm yaşam şekline göre nasıl biri olduğunu ve her birinin ne gibi sonuçlar doğurduğunu bilmelidir." (Hipokrat)

Kötülükler çoğu zaman bizim üretimimizdir, çünkü kaçınılması gerekenlerden, yani yediğimiz yemek, içtiğimiz su, soluduğumuz hava, yaşadığımız yerlerle alakalı kaçınılması gerekenlerden kaçınmıyoruz.

Eski Yunanlılar iki farklı beslenme sistemine sahipti: fakirler süt ürünleri ve sebze yerken, zenginler ve eti ayinlerinde tanrılara sunan ve ona kutsal bir değer veren rahipler et yiyordu.

Kolonilerden gelen yiyecekler sayesinde bir tür küresel bir diyet uygulayan ilk kişiler Romalılardı. Ancak, bu durum imparatorluğun çöküşüyle değişti, fakirler fakir oldu, guttan ölene kadar et yiyenler de güçlüler, prensler, derebeyleri, derebeyine bağlı olanlar veya Kilise'de çalışanlar zengin oldu.

Gerçek anlamda bir İtalyan mutfağı 15. yüzyılda başladı, bu mutfak Avrupa mutfağına kıyasla mükemmel bir mutfaktı. Mantua, Modena ve Ferrara, Palazzo'nun Rönesans mutfağının başkentleriydi. Bu mutfak, saraylarda o kadar başarılı oldu ki, ihtişamıyla ve güzelliğiyle 15. ve 16. yüzyıl tablolarında bir nesne hâline geldi.

En güncel beslenme şekli ise oruç. Bu, küçük düşürme etiğinden, arzulardan uzaklaşma, tövbe edenin fedakarlıkta bulunması gibi dini çağrışımlardan arındırılmış bir şekilde, estetik koşullanmanın sonucunda, arzudan uzakta bir toplumsal kabul isteğiyle, bir beslenme şekline dönüştü.

Gıda küreselleşmesi araya girdi ve antik dönemden kalan beynimizi, duygularımızı, tat ve koku duyularını karıştırdı ve hafızanın hafızasını karmakarışık hâle getirdi. Çocukken yenilen yemeklere, köy yemeklerine, kültürümüzün en önemli yemeklerine dair hatıralar, koku ve tat hafızasını kaybediyor. Hem de uzak kültürlere ait yemeklerin modernliğine olan doyumsuzluk tercih ediliyor. Bu, eski yeniliğin, yeninin yanılsamasına yer açtığı, sürekli olarak yenilik arayışında olunan, bitmeyen bir döngü.

İçsel dengenin karşılaştırmasını yapmak kolay: artık yemeklerin tadına bakmıyoruz, çünkü beynimiz, antik dönemden kalan hafızamız dağınık durumda. Hızlı, devamlı, anlık değişime olan ihtiyaç, kaybedilen bir içsel dengenin arandığını gösterir.

Yemek pişirme sanatı, çarpıcı bir biçimde sofradan televizyona geçerek bir medya aracı hâline geldi ve şefler de şairlerden, ressamlardan, heykeltıraşlardan, müzisyenlerden daha önemli kişilere dönüştüler.

Anormal bir imge dalgasıyla büyülenmiş olduğumuzdan, artık yemek yapmıyoruz, giderek daha da fazla donmuş gıdalara veya önceden pişirilmiş yemekleri tercih ediyoruz, böylece beynimizi doğal olmayan tatları ve duyumları tanımaya yönlendiriyoruz.

Sinir sistemi de artık neyi sevdiğini ve neyi sevmediğini anlayamıyor.

Yine de bu kayıtsızlık hâlinde, dünya nüfusunun 900 milyonu hâlâ açlıkla sınanıyor.

Argonotuyla birlikte gemi sonsuzlukta kayboluyor...

Bu nedenle, tüm insanlık, kendini o boşluğa, insanın bilinen ve bilinmeyen özünün bir aynası hâline gelen o anlaşılmazlığa teslim etmeye davet ediliyor. İş insanı Sergio Antolini, 26 Ocak 1957'de Rimini'de doğdu ve aile kasabası olan Santarcangelo di Romagna'da büyüdü. Eğitimi tamamladıktan sonra 24 yaşında, kardeşi Alberto ile birlikte, 1926'da annesinin babası Fernando Paglierani'nin kurduğu ve sonra da babası Primo'nun büyüttüğü işletmenin başına geçti.

Bu işletme, mekatronik sektöründe (torba dolum makinelerinin üretimi), öğütme tesislerinin (buğday ve mısır değirmenleri) yapımında faaliyet göstermekte. Çalışma alanı, tahıl, pirinç ve şifalı bitkilerin yetiştirilmesiyle gıda (makarna ve un) ve tarıma kadar uzanıyor.

İşi nedeniyle, beş kıtada da sık sık seyahatler yapıyor, bu da onu bir dünya vatandaşı yapıyor.

Sergio, kardeşi Alberto ile birlikte, toz paketleme makineleri ve buğday öğütme makineleriyle ilgili çok sayıda endüstriyel patente sahip.

Son olarak, onlar için, eski tahılların öğütülmesiyle elde edilen "unutulmuş unların" intikamı için taş değirmenin yeniden keşfi de önemli. 2014 yılında oğulları Luca ve Matteo ile birlikte, Roma'nın Rimini kasabasının antik Decumano Massimo'su boyunca yer alan tarihi değeri büyük bir yeri çağdaş bir şekilde yeniden dönüştürerek, ulusal ve uluslararası sanat sahnesine dair farklı dilleri keşfetmeye adanmış bir alan olan Augeo'yu yarattı.

Sanatçı Filippo Berta'nın tasarladığı, ıssız Rimini kumsalının kıyısında bir dizi insanın hareket ettiği, "Sulla retta via" adlı video gösterisinin yapımcısı olarak, Sergio, insanın kendi sezgisel ve duygusal doğası ile bireysel özü koşullandıran ve bozan, toplumun dayattığı rol arasında bir denge bulamamasına dair anlamlı metaforu izleyicilerle paylaştı.

2015 yılında yine yapımcı olarak, Miami'den Rimini'deki yerleri için gelen Guerra de la Paz ikilisinin bölgeye özgü eserlerini tanıttı.

Sergio, 2019'da, Collodi'nin kuklasına adanan büyük "prömiyerde" sanat, kültür, müzik, sinema, tiyatro ve dans etkinliğiyle hayır işlerine destek verdi, bu proje Amici di Augeo ve Papa Giovanni XXIII Derneği tarafından düzenlendi.

2020 yılının Ocak ayında, Milano'daki La Scala Tiyatro Akademisi'nden gelen öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen "Cosmic Ballerina" (Kozmik Balerin) gösterisi ile Augeo'da kültür ve dayanışma yeniden var oldu.

Bu yardım etkinliği, dramatik bir geçmişe sahip küçük çocuklar için bir sığınak olan "Segno" derneği için gerçekleştirildi.

Yine, 2020 yılının Ocak ayında, yaratıcısı ve yönetmeni olduğu "Snaporaz the journey" ile kendini ifade etti. Bu, F. Fellini'nin "Kadınlar Kenti" filminin 40. yıldönümü vesilesiyle ve Riminili yönetmenin doğumunun yüzüncü yılı bağlamında filme saygı duruşu niteliğinde bir talk-show idi. Göstergebilimci Paolo Fabbri, şair Rosita Copioli ve yönetmen Marco Bertozzi da katılım gösterdi.

2020 yılının Aralık ayında ise, "Nave di Teseo" isimli yayın evinin yayınladığı Pantagruel adlı esere katkıda bulundu.

EMTİA TAŞIMA DONANIMLARI

Operasyonunuz için doğru konfigürasyonun nasıl olduğunu anlamak neden önemlidir?

Enerji maliyetleri konusundaki belirsizliklerin artmasıyla birlikte, hem ticari tahıl operatörleri, hem değirmenciler hem de çiftçiler, tam olarak ne kadarlık bir ödeme yapmak zorunda kalacaklarını tahmin etmede zorlanıyor.

Tahıl işlemenin genel operasyonlarının ayrılmaz bir parçası olduğu küçük, büyük her ticari kuruluş için, doğru emtia için doğru ekipmanı kullanmak belki de daha önce hiç bu kadar önemli olmamıştı. Artık tüm mesele, uzmanlığa göre doğru seçimi yapmakta.

Doğru emtia için doğru ekipmanının kullanılması, her bir makine parçasının optimum verimlilikte çalışmasına yardımcı olacaktır, dolayısıyla enerjinin daha verimli bir şekilde taşınabilecek ve taşınması gereken emtiaları taşımak için boşa harcanmamasını sağlayacaktır.

Bu makale, öğütme işlemi başlamadan önce, gelen malların depolama silolarına mekanik olarak taşıyacak donanımı seçerken neye ihtiyaç duydukları ve nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda freze operatörlerine tavsiyelerde bulunmayı amaçlıyor.

Bununla birlikte, bu tavsiyeler pekâlâ ticari tahıl operatörleri ve çiftçiler için de geçerli olacaktır, çünkü onlar da tahıl, satış öncesinde depolama için işleme tesislerine götürülürken tahılı taşıyorlar.

Zincirli ve kürekli bir konveyör

Emtia bir öğütme tesisine ulaştığında, bir bagaj kapağı soketiyle hendek tipi bir alım konveyörüne devrilir. Emtianın türü, onu en iyi şekilde taşıyabilecek konveyör türünü belirler.

Buğday veya kolza tohumu küspesi gibi serbest akışlı malzemeler için, tahıl makineye kendi kendine akabildiğinden ve ürüne zarar vermeden konveyörün içinde kolayca hareket edebildiğinden zincirli ve kürekli bir konveyör öneriyoruz.

Zincirli ve kürekli konveyörler, genellikle ön galvanizli çelikten veya daha uzun ömür için sıcak daldırma işlemine tabi tutulan yumuşak çelikten yapılır. Normalde bu konveyörlere doğrudan tahrikli motor dişli kutuları takılır ve zincirlerin plastik veya çelik kürekleri vardır. Elle çalıştırılan, motorlu veya elektro pnömatik (EP) kızaklar da dâhil olmak üzere çeşitli giriş ve çıkış seçenekleri mevcuttur.

Güvenlik özellikleri arasında dönüş sensörleri, tıkanma kapağı anahtarları ve kontrol pencereleri bulunur. Asılı tozun kaçmasını

önlemenin önemli olduğu yerlerde, emtia, aspirasyon yapabilen bir giriş kabininde bulunan bir konveyör aracılığıyla öğütme tesisine girer.

Büyük yabancı cisimleri ve asılı tozu temizlemek için girişe moloz ayırıcı, mıknatıs ve basit aspirasyon sisteminin kurulabileceğini bilmek önemlidir.

Öğütme tesisi ile birlikte aşağı yönde çalışan makinelerde olası hasarı önlemek için yabancı cisimlerin ortamdan uzaklaştırılması büyük önem arz eder. Bu, basit bir pistonlu veya döner elek makinesi kullanılarak yapılabilir.

Öğütme tesisine giren emtia serbest akışlı değilse, örneğin soya küspesi veya soya gibi, bu durumda vidalı bir konveyör öneriyoruz. Vidanın avantajı, malzemeyi konveyöre çekmesi ve emtianın köprülenmesini önleyerek hareket ettirmesidir.

Mevcut seçenekler

Öğütme işlemine geçmeden önce, emtia hendek girişinden bant ve kovalı elevatörler aracılığıyla depolama haznelerine taşınır. Zincirli ve kürekli konveyörlerde olduğu gibi, bantlı ve kovalı konveyörlerin çoğu, ön galvanizli sacdan veya uzun ömürlü olmaları için sıcak daldırma yapılan yumuşak çelikten üretilirler. Bu konveyörler, doğrudan tahrikli motor dişli kutuları, yağa dayanıklı bantlar, bagaj dönüş sensörleri ve temizleme kapıları ile donatılmıştır.

Elevatörün tabanına yerleştirilen tohum kutuları, ön ve arka girişler, önden erişimli platformlar ve erişim merdivenleri, patlama panelleri ve bant hizalama anahtarları gibi çeşitli seçenekler mevcuttur. Bantlı ve kovalı konveyörlerin beslemesi yine, girişten hazneye alınan emtiaya bağlıdır.

Malzeme hafif ve serbest akışlı değilse, yani soya küspesi gibi bir malzemeyse, bantlı ve kovalı konveyörler, kovaların malzemeyi içine çekip kepçeyle elevatöre taşımasını sağlayacak şekilde geri beslemeli olmalıdır.

Serbest akışlı malzemeler söz konusu olduğunda, kovaların malzemeyi havaya kaldırması kolay olduğu için bantlı ve kovalı elevatörler genelde önden beslenir. Bazı elevatörlerin tasarımı gereği, ister önden ister arkadan besleme yapılsın, kapasite aynıdır.

Malzemenin önden veya arkadan beslenip beslenmemesine bakılmaksızın, malzeme elevatör başlığına ulaşınca, merkezkaç kuvveti malzemeyi kovalardan boşaltır. Malzeme daha sonra zincirli ve kürekli veya vidalı konveyörler aracılığıyla depolama haznelerine taşınır.

Yazan: Andrew Head, Satış Direktörü, BDC Systems, Birleşik Krallık

Skandia belt and bucket elevator in situ within a milling operation

Hazne tipinin belirlenmesi

Öğütme tesislerine giren malzemelerin çoğu kendiliğinden boşalan haznelerde depolanır ve yine depolanan malzemenin türü haznelerin türünü belirler.

Serbest akışlı emtia, 45 derecelik haznelerde depolanırken, serbest akışlı olmayanlar genişleme çıkışları olan vidalı boşaltma haznelerinde veya 60 derecelik haznelerde tutulur. Öğütme işlemleri sıkı bir şekilde kontrol edilir ve çalışma süresini azaltmanın önemi göz ardı edilemez.

Kurdukları taşıma ve aspirasyon ekipmanlarının yapı kalitesini ve güvenilirliğini yakından inceleyen operatörler, öğütme işleminde kullanılan taşıma elemanının aksama süresinin mümkün olduğunca olmaması adına önemli bir adım atıyorlar.

Yeni ekipmanlara yatırım yapmadan veya eskiyen sistemleri yükseltmeden önce, operatörlerin şu anda mevcut olan çözümleri ve sistemleri dikkatlice araştırması önemlidir. Operatörler, ekipmanın nasıl üretildiğini ve ekipmanın tedarikçisinin sağlamlık ve güvenilirlik iddialarının arkasında olup olmayacaklarını da araştırmalıdırlar.

Ekipman tüm hava şartlarına dayanıklı olması için daha uzun ömürlü olması amacıyla sıcak daldırma uygulanmış yumuşak çelikten veya ön galvanizeli çelikten mi yapılmış? Olumsuz hava koşullarına karşı ve kirin girmesini önlemek için ekipman üst üste binen dikişlere ve sızdırmaz derzlere sahip mi?

En katı taleplere uygun

Konveyörler ve elevatörler, tüm gün, her gün, her zaman, yani yılın 365 günü 7/24 çalışan ekipmanlarına bel bağlayan değirmenciliğin, ticari operatörlerin ve büyük tarım işletmelerinin en katı taleplerine uygun şekilde tasarlanmalıdır!

Skandia Elevator, 100 yılı aşkın bir süredir tahıl işleme ekipmanı tasarlamakta ve üretmektedir. Şirket, piyasa konusunda ve değirmencilik ve ticari tahıl işletmecileri ile her büyüklükteki tarım işletmeleri gibi müşterilerin ihtiyaçları konusunda geniş deneyime sahip.

Zamanın para demek olduğunun farkında olan Skandia Elevator, sağlam, güvenilir ve tüm dünyada kullanılan konveyörler, asansörler ve aspirasyon ekipmanları tasarlar. Şirketin bazı ekipmanları 30 yıldan fazla bir süredir kullanılıyor ve hâlâ iyi durumdalar. Bu da kaliteli bir şekilde imal edildiklerinin kanıtı.

Kuru, granül ve toz haline getirilmiş malzemelerin çoğunu taşıyabilen konveyör ve elevatörleri, ön galvanizli çelikten veya (AB Makine Direktifi'ne uygun olarak) sıcak daldırma uygulanmış yumuşak çelikten üretilir, bu nedenle gerektiğinde güvenli bir şekilde dışarıya monte edilebilirler.

Skandia konveyörlerinin öne çıkan bir özelliği de, 15, 30 ve 45 derecelik eğimler de dâhil olmak üzere yatay, dikey olarak çalışabilen ve kısıtlı alana sığacak şekilde bükülebilen modellere sahip olmalarıdır.

Kendinden ayarlı girişlerle donatılan ekipman ile, emtia türünden bağımsız olarak, makinenin işlemesi için belirtilen kapasiteden daha fazla emtia beslenemez. Bu özellik herhangi bir ayar gerektirmeden çalışır ve güvenilirliğin sağlanmasına yardımcı olur.

Skandia müşterilerinden alınan tavsiyeler sonucunda ortaya çıkan H-Line serisi, değirmencilik, ticari tahıl işletmecileri ve büyük tarım işletmelerinin katı gereksinimlerini karşılamak üzere özel olarak tasarlanmıştır ve temiz buğdaya göre saatte 600 tona (tph) kadar taşıma kapasitesine sahiptir.

Servis ve bakımın basitleştirilmesine odaklanan H-Line elevatörlerinin kapağı, iki parçalı bir ünitedir. Bacaklardaki kontrol

kapakları daha geniştir ve silo kutusunda, sürücü kafasında olduğu gibi ekstradan iki temizleme kapağı bulunur. Bu akıllı çözümler, kolay erişim sağlar, böylece çalışmama süresi de önemli ölçüde düşer.

elevator hood is a two-piece unit, inspection hatches in the legs are larger and the boot has two extra cleaning hatches, as does the drive head. These smart solutions provide convenient access which helps to significantly reduce downtime.

Komple tek bir montaj

Bakımı daha da kolaylaştırmak adına, H-Line elevatörlerinin ana kasnağı, yatakları, üst şaftı ve tahriki, bunların hepsi, artık komple tek bir montaj olarak çıkarılabiliyor.

H-Line elevatörünün kapak ve başlık tasarımı, kapsamlı simülasyonlar ve hesaplamalar sonucu geliştirilmiştir. Bu nedenle, elevatör kapağı, malzemenin yörüngesini takip eder, böylece aşınmayı ve daha da önemlisi malzemenin kendisinde oluşan zararı en aza indirir. Ayrıca, tüm dâhilî temas yüzeyleri, gerektiğinde kolayca değiştirilebilecek şekilde cıvatalanmış plastik aşınma plakaları ile donatılmıştır.

70 metre yüksekliğe kadar monte edilebilen H-Line'ın Çok Uzun Uzatma (VLE) bandıyla, elevatör yüksek olmasına rağmen, bant daha uzun bir hizmet ömrüne sahip olsun diye önemli ölçüde daha az gerilir. Böylece, yeniden gerdirme ihtiyacı da azalır.

H-Line serisindeki elevatör ve konveyörlerin tasarımı, ekipman üreticilerinin müşterilerini sürekli dinlemelerinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Ekipmana erişim artmasıyla kolaylaşan bakım, değirmen girişleri, ticari operatörler ve büyük tarım işletmeleri için mühim bir ihtiyaçtır.

İster yeni bir öğütme tesisi kurun ister mevcut olan bir emtia işleme

tesisini iyileştirmek isteyin, piyasadaki bir uzmandan tavsiyesini almanız önemlidir.

Her şeye uygun tek bir boyut yok

Müşterilerin

karşılaştıkları sorunları ve zorlukları özümsediklerini

göstermek için onların sözlerini dinlemenin ne kadar önemli

olduğunun farkında olan bir danışmandan hizmet alınmalıdır.

Güvenilir bir danışman, her bir müşterinin bireysel

ihtiyaçları olduğunu ve çoğu zaman "herkese uyan tek bir beden"in olmadığını bilir! Müşterilerin, çoğunlukla, hangi çözümün veya hangi parçanın sorunlarını gidereceği dair bir ön fikirleri vardır.

Güvenilir bir danışman, müşterinin yeni bir ekipman parçasından tam olarak ne beklediğini anlarsa, buna tam olarak uygun çözümler önerebilir. Sunulan çözüm, istediğinizi düşündüğünüz şey olmayabilir ama tam olarak ihtiyacınız olan şey olabilir!

https://bdcsystems.com

Skandia belt and bucket elevator in situ within a milling operation

Skandia chain and flight conveyor feeding day bins in situ within a milling operation

BORU TİPİ KONVEYÖRLER

Yem işlemede kullanımlarıyla ilgili altı yaygın yanılgı

Yazan: Del Williams, Teknik yazar, Torrance, California

Yem ve tahıl işleme tesislerinin sahipleri ve yöneticileri, bu şekilde kurulmuş olan boru tipi konveyörlerle dolu üretim katında makinelerin bir içinde bir dışında yürürken, ilk başta Dr. Seuss'a ait bir kitaba veya Willy Wonka ve Çikolata Fabrikası filmine adım atmış gibi görünebilirler.

Örnek vermek gerekirse, yem ve tahıl endüstrisinde kıdemli olan kişiler bile bir bakışta gördükleri boru tipi koveyörlerin vidalı (helezonlu) mı, pnömatik mi, vakumlu mu yoksa aeromekanik veya boru şeklinde çekme zincirli ya da diskli mi yoksa boru şeklinde çekme kablolu mu veya diskli mi olduğunu ayırt etmekte zorlanabilirler.

Gerçekte, çok sayıda mal sahibi, yönetici, belirleyici, mimar, mühendis ve diğer meslek sahipleri, bu tür konveyörlerle ilgili önem arz eden teknik veya uygulamalı deneyime sahip değildir.

Bu bilgi açığı yüzünden, hassas yem ve tahıl karışımlarının güvenilir bir şekilde aktarılması gerekirken, maliyetli ürünün imha edilmesi veya karışımların yanlış yapılması gibi hiç istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.

Bu yazının odağında boru tipi ve sürüklemeli olan kablolu ve diskli konveyörlere dair yanılgılar olacak. Bu bağlamda endüstride yaygın olarak kabul edilen altı farklı düşünce eline alınacak. Bu yanılgıların düzeltilmesi, yem ve tahıl tesisi sahiplerine ve yöneticilerine hem ürün kalitelerini hem de üretkenliklerini, verimliliklerini ve karlılıklarını arttırmaları konusunda yardımcı olabilir.

Boru tipi ve sürüklemeli olan kablolu konveyörler, bir hat üzerinde ilerleyen kaplamalı, esnek, paslanmaz çelikten yapılmış bir çekme kablosu kullanarak ürünü kapalı bir boru içerisinde yavaşça taşır. Kabloya, ürünü hava kullanmadan tüpün içerisine doğru iten sert, dairesel diskler takılıdır. Bu konveyörler, çok farklı yerleşim ve düzenlerde, hassas yem ve tahıl karışımlarının taşınması için mükemmel donanımlardır.

ve harmanları koruyacak şekilde tasarlanmamıştır"

"Konveyörler

Bir konveyör sistemiyle herhangi bir yem ve tahıl ürünü karışımını veya takviyesini taşırken, bu karışım ister kaba bir karışım, ister ince toz veya farklı ağırlıkta ve şekillerde daha büyük değişken boyutlara sahip bir oluşum olsun, hiç fark etmeksizin, tutarlı bir karışım oranı sağlamak esastır.

Öte yandan, geleneksel konveyör sistemleri tasarımları gereği, karışımları karışım oranını değiştirmeden hassas bir şekilde taşıyamazlar. Kovalı konveyörler gibi açık sistemlerde ürünlerin malzeme ağırlıkları, boyutları ve şekilleri değişebilir ve ürünler dağılabilir. Titreşim yüzünden, harmanlanmış ürün nakil sırasında yer değiştirebilir.

Vakumlu ve pnömatik sistemler ise, bir yem ve tahıl karışımındaki daha küçük, hafif parçacıkların daha ağır veya daha büyük parçacıklardan farklı bir hızda hareket etmesine neden olabilir; bu sebeple, ürün boşaltım noktasına ulaştığında, harman ciddi bir oranda yeniden yapılanmış olur.

Bunlara kıyasla, Karl Seidel'e göre, boru tipi ve sürüklemeli olan kablolu konveyörler, beslenme uzmanlarından hayvancılık yapan çiftçilere kadar yem ve tahıl endüstrisinde çalışan herkes için önem arz edebilecek hassas karışım oranlarını korumak üzere tasarlanmıştır

Seidel, yem ve tahıl, evcil hayvan maması, özel gıda, kahve, toz ürünler ve fındık pazarlarına hizmet veren, mekanik konveyörler üreten Cablevey Conveyors'ın pazarlama yöneticisidir.

Örnek vermek gerekirse, Cablevey Conveyors mühendisleri, harmanlama sorununa tamamen kapalı, bölümlere ayrılmış boru tipi bir konveyör sistemiyle çözüm buldular.

Seidel bu konuyla ilgili şunları söylüyor: "Sonsuz sayıda vagondan oluşan bir tren gibi, bu sert, dairesel diskler arasındaki her bir boşluk, önceden tanımlanmış bir ürün hacmini tutar. Mühendisler, üreticinin teknik özelliklerine ve gereksinimlerine göre, harmanlanmış yem

1 Numaralı Yanılgı:

karışımları

ve tahıl ürünlerinin yüksek hacimlerde bile giriş noktasından boşaltım noktasına kadar tutarlı kalmasını sağlamak için sistemin optimum hızını, en uygun boru açısını ve uygun yapı tasarımını hesaplayabilirler."

Cablevey Conveyors, 66'dan fazla ülkede 50 yıldır kapalı kablo ve diskli boru tipi konveyörler tasarlıyor, geliştiriyor ve bunların servisini gerçekleştiriyor.

2 Numaralı Yanılgı: "Bu konveyörler vidalı sistemlerle aynıdır"

Seidel şöyle diyor: ”En yaygın yanılgılardan biri, boru tipi ve sürüklemeli olan kablolu ve vidalı konveyörlerin aynı konveyörler sanılması, ki işin aslı hiç böyle değil."

Helezonlu konveyörler olarak da bilinen vidalı sistemler, genellikle granül malzemeleri bir tüp içinde hareket ettiren sarmal bir bıçak kullanırlar. Öte taraftan, helezonlar ürüne zarar verebilir ve karışımların yapısını tehlikeye atabilir. Bu nedenle, bu üniteler, genellikle gıda atıklarının taşınması gibi malzeme bütünlüğünün önemli olmadığı durumlarda tercih edilirler

“Dikkat edilmesi gereken nokta, helezonların malzemeyi sarmal bir vida ile taşımasıdır. Aktarım hızı, vidanın dönüş hızı ile doğru orantılıdır.

Diğer yandan, boru tipi ve sürüklemeli olan kablolu konveyörler, malzemeyi sızdırmaz bir kabloyla çekilen iki diskin arasında taşır ve hassas

yem ve tahıl ürünlerini ve karışımlarını korumak üzere tasarlanmıştır.” diyor, Seidel.

3 Numaralı Yanılgı: "Konveyörler nemli veya sıcak malzemeleri taşıyamaz"

Cablevey'inki gibi boru tipi ve sürüklemeli olan kablolu sistemler, saatte 40 tona varan çıktı oranlarıyla öğütülmemiş, pelet, toz, nemli veya sıcak malzemeler de dâhil olmak üzere çok çeşitli şekillerde ve hâllerdeki yem ve tahılı taşır. Bu sistemler, ürünle birlikte bir miktar su taşınırsa, yüksek nem içeriğine sahip malzemeleri de taşıyabiliyorlar.

Boru tipi konveyörler plastik malzemelerden yapılmış olsa da, standart üniteler 82°C'de ve hatta yüksek sıcaklık seçeneğiyle 110°C'ye kadar çalışacak şekilde tasarlanıyor. Bu nedenle, Seidel, ürünlerin kurutuculardan ve hatta fırınlardan alınarak konveyörlerde taşınabileceğini söylüyor

4 Numaralı Yanılgı: "Konveyörlerin ayak izi ve yer sorunları"

Yem ve tahıl endüstrisindeki bazı şirketler, boru tipi konveyörleri dikkate almıyorlar, çünkü bu sistemlerin tesislerindeki mevcut alana sığacağına veya ciddi eğilimlere ya da yükseklik değişikliklerine sahip yerleşim planlarına uyum sağlayacağına inanmıyorlar.

Ancak, durum tam olarak böyle değil.

Seidel'e göre, boru tipi ve sürüklemeli olan kablolu konveyörler gibi modüler sistemler, kavisli veya yön değişikliği gerektirebilecek karmaşık yerleşim planına sahip yerler için mükemmel bir seçenek.

"Boru tipi konveyörlerin 90 derece olacak şekilde monte edilmelerine gerek yoktur, farklı açılara da kurulabilirler, mevcut yem ve tahıl donanımlarının veya diğer engellerin arasına, yanına, üstüne veya altına yerleştirilebilirler. Bu özellik, herhangi bir şeyi yerinden oynatamayacak durumda olan hâlihazırda kurulu tesisler için önemli." diyor, Seidel.

Bunun yanı sıra, boru tipi konveyörler yerden oldukça tasarruf sağlar Seidel, yerden tasarruf sağlamak için konveyörün dönüş mekanizması ve girişinin dik olarak yerleştirilebileceğini, böylece 90 cm yerine 30 cm'lik bir yer kaplayacağını da ekliyor.

Konveyör boşaltımı en iyi yer çekimi ile gerçekleşecekse, borular duvarlardan geçirilebilir ve boşaltım bina çatısından dışarıya yapılabilir, bu şekilde iç mekândan tasarruf sağlanabilir.

5 Numaralı Yanılgı: "Konveyörler sadece iç mekanlara kurulur"

Boru tipi konveyörlerin sadece iç mekanlara kurulduğu bir yanılgıdır

Aslında, yem ve tahıl ekipmanlarının bazı bölümlerinin açık havada olduğuna sıklıkla şahit olunabilir. Özellikle hammaddenin bir kamyon veya vagondan boşaltılması veya bitmiş ürünün benzer bir araca yüklenmesi gibi ürünün dışarıdan içeriye taşındığı durumlarda bu ekipmanların açık havada olduğu görülebilir.

Malzemeler, yem fabrikasından 3 metre, hatta 30 metre uzakta olabilecek bir üretim veya paketleme bölümüne de taşınabilir.

Cablevey Conveyors'un Mühendislik Müdürü Clint Hudson'a göre, bazı ekipmanlar dışarıda kullanılıyorsa ve nemli ürün taşınıyorsa, nemin tüp içerisinde yoğunlaşmasını veya donmasını önlemek için tüpler ısı bantlarıyla sarılabilir.

Konveyör üreticileri, rüzgâr, toz, yağmur, böcekler ve doğrudan gelen

güneş ışığının etkilerini hesaba katarak ekipmanın yerleştirilebileceği birçok farklı düzen sunabilirler.

6 Numaralı Yanılgı: "Temizleme işleminin yapılması için, donanımın parçalara ayrılması ve uzun bir çalışmama süresi gerekir"

Ürün değişimi arasında, pek çok geleneksel konveyör sisteminin sökülmesi, temizlenmesi, suya sokulması ve sonra tekrar monte edilmesi gerekir ki bu da emek ve zaman yoğun bir süreçtir. Ancak, bu boru tipi konveyörler için gerekli değildir.

Hudson, boru tipi konveyörler için kuru, ıslak ve hat içi temizleme seçeneklerinin mevcut olduğunu belirtir. Kuru temizlemede, fırça kutuları ve hava bıçakları kabloları temizleyebilir. Fırçalar ve silecekler de tüpleri yıkayabilir. Sistemi tamamen ıslatmadan sterilize etmek için, dezenfektana batırılmış bir sünger kullanılabilir.

Detaylı temizlik içinse, kablolu konveyörün ıslak temizleme işlemi, boruyu birkaç adımda dâhili olarak yıkar. Önce bir suyla duruluma yapılır, ardından köpürtücü bir madde ile yıkama gerçekleştirilir ve sonra da sterilize edici bir durulama işleminden sonra son duruluma yapılarak bitirilir. Sistemin suyu iyice akıtıldıktan sonra, kalan suyu çıkarmak için ‘silecek gibi hareket eden’ üretan silecekler boru şeklindeki konveyör disklerine takılarak kurutma yapılır.

Boru tipi ve sürüklemeli olan kablolu ve diskli konveyörler ilk bakışta, Dr. Seuss veya Willy Wonka'nın çikolata fabrikası gibi görünse de, bu donanımlar endüstriyel performans göstermek üzere özenle tasarlanıp üretilmiştir ve hassas ürünleri ve harmanları çeşitli koşullar altında güvenle taşırlar.

Yem ve tahıl endüstrisi çalışanları, ancak bu konveyörlerin gerçek potansiyelini anladıkları zaman, bu sistemlerin kaliteli üretimi artırma ve çalışmama süresini azaltma gibi avantajlarından yararlanmaya başlayabilecekler.

Rusya: Boğa mı ayı mı?

Rusya, buğday fiyatları üzerinde baskın etkiye sahip olmaya devam ediyor, ancak tartışmalı bir şekilde bu ay boğaların yanı sıra ayılar için de bir şeyler sunuyor

Boğalar için haberlerden biri: Rus özel analistlerinin tahminlerine göre, en iyi buğday ihracatçısı olan Rusya, bu yıl 100 milyon ton kadar üretim yapmış olabilir. Bu, yeni bir rekor, ABD Tarım Bakanlığı'nın yakın zamandaki tahmininden dokuz milyon, birkaç ay önce beklenenden 20 milyon ve geçen yıl üretilenden 25 milyon daha yüksek bir rakam. Savaştan zarar gören Ukrayna'nın mahsulünde tahmini olarak yaşanan 13 milyon tonluk düşüşü de gölgede bırakıyor

Rus ihracatı son zamanlarda genişliyor, Suudi Arabistan, Mısır, Cezayir ve belki de Pakistan gibi ülkelerden gelen ‘isteğe bağlı menşeli’ büyük işlerin çoğunu kapıyor. Daha önce Ukrayna'nın azalan ihracatından menfaat sağlamayı bekleyen, rekabet içerisindeki AB tedarikçileri, kendilerine ait mevsimsel ihracat tahminlerini değiştirmeye başlamak durumunda kaldılar

Alışılmadık derecede yağışlı hava koşulları

"Küresel buğday kullanımının 2022/23'te

yeni bir zirveye

ulaşması bekleniyor, ancak yıllık büyüme

önceki beş yıllık

ortalamanın yarısından daha az. Şişirilmiş fiyatlar, başta Sahraaltı

Afrika olmak üzere bazı

bölgelerde kişi başına tüketimi sınırlayacak şekilde belirlendi."Twitter'da IGC.

Kanada'nın mahsulü, geçen yılki kuraklıktan dolayı 22.3 milyona düşmüştü, bu yıl 35 milyon tona yükseldi. Avustralya ise en az 33 milyon tonluk bir üretim yapacak gibi görünüyor, normalde 20 tonluk düşük seviyede ilerleyen üretimlere kıyasla bu üst üste üçüncü büyük hasat (önceki iki sezonda 34 milyon tonluk bir üretim mevcuttu). Yine de bir uyarı var, alışılmadık derecede yağışlı hava koşulları nedeniyle ülkenin doğu kısmında iyi öğütülen buğday miktarı muhtemelen azaltacak.

ABD'nin mahsulünde 3.7 milyon tonluk bir toparlanma yaşanıp mahsulün 48.5 milyon tona çıkma umudu suya düştü, daha yakın zamanda yapılan tahminlere göre mahsul, 45 milyona yaklaştı. Öte yandan, kaliteli bahar buğdayı açısından yılların en yüksek miktardaki üretimlerinden biri gerçekleşiyor (geçen sezon 8,1 milyon tonluk buğdaya karşı bu sezon 12,1 milyon ton).

Bu artışın ortasında, referans fiyatı olan Dark Northern Spring Fob Körfezi fiyatı, diğer ABD notlarının hepsinin aksine, sadece düşmekle kalmadı, yakın zamanda geçen yılın bu zamanlarından ciddi ölçüde daha düşüktü! Bu, ayrıca, bu yılki Rusya, Ukrayna ve Fransa'dan gelecek düşük kalite mahsulün dengelenmesine yardımcı olabilir.

Yaz kuraklığı ve sıcak hava dalgaları nedeniyle, AB'nin ilk tahminleri, geçen yılki 138 milyona kıyasla, yaklaşık 135 milyon tona kadar düşerken, Hindistan'ın mahsulü geçen yılki 109,6 milyona kıyasla 103 milyona kadar düştü.

Arjantin de ekimi engelleyen kuru havayla karşı karşıya kaldı, geçen yıl 22,5 milyon ton olan mahsulün 19 milyona kadar, hatta bazılarının tahminine göre 16,5 milyona kadar düşebileceği söyleniyor.

Durum böyle olsa bile, 2022/23 sezonu için dünya genelinde buğday üretimi tahminleri birkaç ay öncesine göre daha iyi. Uluslararası Tahıl Konseyi geçtiğimiz günlerde tahminini rekor bir seviye olan 792 milyon tona yükseltti; eğer yukarıda belirtilen tahminleri dahil edersek, toplam mahsul 800 milyon tona yaklaştırmış olabilir. En güncel USDA (ABD Tarım Bakanlığı) özeti, geçen yılki 780 milyonluk dünya çapı üretime kıyasla yaklaşık 782 milyonluk bir üretim gösteriyor, ancak Rus mahsulünün daha yüksek olacağına dair tahminler doğruysa bu daha da yükselebilir

Karadeniz'den diğer buğday haberleri

Yerel analistlerin tahminlerine göre, geçen yılki 33 milyona kıyasla, Rusya bu sezon 43/46 milyon ton buğday ihraç edebilecekti. Ukrayna ağırlıklı olarak hayvan yemi için mısır gönderirken, insan tüketimine yönelik buğday ihracatını artırmanın eşiğindeydi. Akıllardaki diğer bir soru ise, Rusya'nın mahsul artışının, fiyatların daha da zayıflamasına neden olursa, ihracata ne ölçüde dönüşeceğine dair. Hükûmet müdahalesi (kotalar ve gümrük vergileri) artacak mı? Şu ana kadar, kotaların düşürülebileceğine dair duyumlar alındığı için böyle bir şeyin olması daha az olası görünüyor. Ticaretin, geçen yıl daha düşük miktardaki mahsulden elde edilen yüzde 82'ye kıyasla yalnızca yüzde 60'a ulaşması beklendiği bildiriliyor

Ukrayna'nın önceki sezondan kalan mahsul stokları, 2023/4 stoklarını tamamlayabilir, ancak çok daha düşük miktarda elde edilen 2022 buğday mahsulünün, yine de 2022/3 ihracatını düşürmesi bekleniyor, ki ABD Tarım Bakanlığı, geçen sezon 18.8 milyon ton olan 2022/3 ihracatının 11 milyona düştüğünü bildiriyor.

2023 yılı için buğday tahminleri

- Doların güçlenmesine rağmen, buğday fiyatlarında artış yaşandı. Bu sırada, 2023 mahsulü için ABD'de kışlık buğday ekimi, 2015/16'dan bu yana boyut olarak ekim yapılacak en büyük alan olması beklenen alanda normal bir şekilde başladı. Normalden daha düşük miktarda gerçekleşebilecek yağış ve toprağın nemi nedeniyle bazı sorunlar yaşanabilir

- Avrupa'nın 2023 kışlık buğdayın ekili olduğu alanlara yönelik beklentisi, son zamanlarda meydana gelen yağışlarla yükseldi.

Yazan: John Buckley

- Ukrayna'nın gelecek yıl büyük arazi alanı kaybı yaşayacak ülke olması hâlâ bekleniyor, ancak buğday fiyatlarının uzun vadeli aralığın yaklaşık %30 üzerinde olması nedeniyle, diğer ülkelerin bu boşluğu doldurmaya yardımcı olma isteği, yakıt fiyatlarının yükselmesi ve gübre maliyetleriyle dengelense de, kendini göstermeye devam ediyor.

- CBOT ileri vadeli buğday işlemleri, yükseltilen küresel mahsul tahminlerine rağmen güçlü bir şekilde devam ediyor. 2023 yılı Aralık pozisyonu, mevcut teslimlerden sadece yüzde iki daha geride. Bu sırada, 2022/23 sezonu için ABD çiftlik buğday fiyatının ortalaması için ABD Tarım Bakanlığı'nın tahmini, geçen sezonki 7,63 ABD dolarlık ve bir önceki yılki 5,05 ABD dolarlık ortalamalara kıyasla, 9 ABD doları/kile (ton başına 330 ABD dolarının biraz üzerinde) civarında seyrediyor. USDA ve IGC'nin arz/talep hesaplamaları da ayrıca, piyasalara, 2022/23 için küresel yıl sonu stoklarının hem mutlak sayı hem de stok/kullanım oranları bakımından normalden daha düşük seviyelerde küçüleceğini hatırlatıyor. Vadeli CBOT fiyatlarının bu kalıcı gücü, 2023/24 arzını aşan bazı uzun vadeli belirsizlikleri de gösteriyor olabilir. Ukrayna'nın 2023 mahsulünün daha da düşeceğinden duyulan endişenin yanı sıra, Rus çiftçilerin de Batı'daki yaptırımlar nedeniyle tarım makineleri için yedek parça sıkıntısı çektiği bildiriliyor. Küresel kuraklıklar ve sıcak hava dalgaları, iklim değişikliğine bağlı hava koşullarının önümüzdeki sezonlarda daha önemli olabileceğini hatırlatıyor. ABD vadeli piyasaları gelecek yıl boyunca buğday fiyatlarının sabit

kalacağına işaret ederken, Paris'teki Avrupa'da öğütülen buğday için vadeli işlemler referans fiyatı, tahılın ucuzlayacağını vadetmeye devam ediyor. 2023 yılı Eylül'ünde, mevcut aylara kıyasla fiyatların yüzde 7.6 daha ucuz olacağı düşünülüyor.

- Ukrayna'daki durumun tekrar kötüleşmesi veya kalan 2022/23 küresel hasadı için hava şartlarında daha fazla sorun yaşanması ihtimaline karşı, büyüklü küçüklü bazı ithalatçılardan da bir miktar buğday stoku gelebilir. Ana Kuzey Yarımküre'deki buğday kuşağında mahsulün çoğu şu anda toplanmış olmasına rağmen, sonradan hasat edilecek mısır mahsulüyle ilgili yaşanabilecek herhangi bir sorun fiyatları etkileyebilir.

- Bir başka düşüş haberi de Çin'den geliyor. Ülke, sadece biraz

daha yüksek miktarda mahsul elde ettiğini duyurdu. Bu durum, son yıllarda ortalama 10 milyon tona yaklaşan Çin ithalatını etkileyebilir. Ticaretin ana para birimi olan ABD dolarının daha da güçlenmesi ve küresel tüketimi engelleyen durgunluk endişeleri nedeniyle buğday da baskı altında kalabilir.

Latin Amerika mahsulü değişken mısır pazarını yatıştırabilir

Yaz sonunda uluslararası mısır pazarında yaşanan keskin dalgalanmalar, mısırın arz görünümünü etkileyen faktörlerin çatıştığını doğruluyor. Baskın olan ABD mahsulü küçülüyor gibi görünüyor. Avrupa'nın hasat tahmini de aynı şekilde.

Ukrayna'nınki ise şimdiden sert bir şekilde düştü.

Buna karşın, Latin Amerika yıllık rekor bir üretim bekliyor. Bu zıtlık ihracatta şimdiden kendini gösteriyor. Ukrayna'nın ihracatı, Ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 60 düştü, ancak Brezilya'nınki yüzde 74 artarak yaklaşık 7.55 milyon tona ulaştı.

Son mahsul rakamlarını bozan USDA, ABD hasat alanında yakın zamanda şöyle bir kesinti gerçekleştirdi: 81,8 milyon dönümü 80,8m dönüme (geçen yıl 85,4m) ve geçtiğimiz yıl 177 kile/dönüm olan ortalama verimi de 175,4'ten 171,9'a düşürdü. Piyasalar için oldukça sürpriz bir şekilde gelişen bu durum, ABD vadeli işlem piyasalarında fiyatı bir noktada kile başına 6,60 ABD dolarından 7,25 ABD dolarına yükseltti.

USDA, ABD ihracatı, yerli yem ve etanol tüketimine ilişkin tahminlerini de düşürmesine rağmen, devir stoku yine de 35,3 milyon tondan 30 milyon tonun altına düştü. Bu rakam, birkaç yılın en düşüğü ve 2018/19 sezonundaki 56,4 milyonluk yakın zamanda yaşanan zirveye göre oldukça aşağıda.

Latin Amerika'nın mahsulü sayesinde, dünya devir stoku tahmini nispeten daha az düşük (301 milyon ton ile sadece iki yılın en düşük seviyesi). En iyi üretimi yapan Brezilya'nın şu anda 126 milyon tonluk bir üretim yapması bekleniyor. Bu rekor üretim, geçen sezona göre 10 milyon daha fazla ve hava koşullarından etkilenen 2020/21 hasadından neredeyse 40 milyon daha fazla.

USDA'nın beklentisine göre, Brezilya ihracatı, 13,5 milyon tondan fazla (46,5 milyon ton kadar) artabilir. Ancak Brezilya'da bir sonraki mahsul ekiminin henüz gerçekleştirilmediği unutulmamalı.

Bazı bölgelerde yaşanan kuraklık daha da kötüleşmezse, komşu ülke olan Arjantin de 55 milyon ton hasat elde etmeyi (son dört yılın ortalaması 52 milyon) umuyor, bu da normalden daha fazla ihracat yapılan ikinci bir yıl için (ortalama 36 milyonluk bir ihracat ortalamasına kıyasla 41 milyonluk bir ihracat) yeterli olacak gibi duruyor Geçtiğimiz yaz yaşanan kuraklık, Avrupa'nın ilk yaptığı 68 milyon tonluk mahsul tahminini

56,2 milyona (geçen yıl 71 milyon tondu)

düşürdüğü için Avrupa, mısır pazarında yükseliş faktörü oldu. Bu, birkaç yılın en kötü performansı olur. Avrupa'nın AB üyesi olmayan ülkelere geçen sezon yaptığı 6 milyon tonluk ihracatını azaltmasının yanı sıra, üst üste ikinci yıl en az 20 milyon tonluk ithalat talep etmek zorunda kalması bekleniyor.

Geçen yıl en fazla ihracat yapan dördüncü ülke olan Ukrayna'nın durumu ise tahminlere kaldı. Ülkenin mevcut mahsul tahmini biraz yükseldi, ancak yine de yaklaşık 31,5 milyon tonda kalıyor, bu da geçen yılın toplamına göre %25'lik bir düşüş demek. İhracat potansiyeli ise, piyasaları etkileyen en önemli rakam olarak karşımıza çıkıyor.

Bir noktada USDA, bunun 13 milyon tonun da yarısına gerilediğini gördü ki bu, ülkedeki limanların abluka altına alınması nedeniyle uzun yıllardır yaşanan en kötü performans. Ancak, son zamanlarda bu rakam da 15 milyona yükseldi. Yaşadığı toprak kaybı ve girdi maliyeti, iş gücü sıkıntısı, ulaşım sorunları ve çatışmalar gibi diğer birçok faktör nedeniyle Ukrayna'nın 20-23 mahsulünün miktarını belirlemek daha da zorlaşıyor.

Engellenen eski mahsulden gelecek mısır (6-12 milyon tonluk?) gelecek sezon daha az olacak ihracat mevcudiyetine muhtemelen destek olacaktır, ancak nakliye koşullarındaki belirsizlik, bu faktörü değişken ve fiyatlar üzerinde de potansiyel olarak yükseltici bir etkiye sahip kılıyor.

Mısıra ilişkin diğer faktörler

- Ham petrolün fiyatı, yakın zamanda Ukrayna işgalinin öncesindeki seviyelere geriledi. Bu nedenle, ABD'nin yerel mısır tüketiminin yüzde 40'ından fazlasının gerçekleştiği biyo-etanol sektörüne olan güven sarsılacakmış gibi duruyor. En sonki haftalık ABD etanol üretimi, Nisan ayından bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Ancak, basıma giderken, OPEC-plus üretici grubu üretimi kısmaya yönelmesiyle, ham petrol yeniden yerini korur hâle geldi.

- Çin'in Covid-19 kaynaklı tecridi ve bunun beraberinde küresel durgunluk yaşanacağına dair endişeler, et tüketimini etkileyebilir ve en önemli hayvan yemi bileşenlerinden olan mısır talebini baskılayabilir.

- CBOT yakın vadeli işlemleri, geçtiğimiz yıl bu sıralar kile başına 6.80-90 ABD doları civarındaydı, bu sene 5 ABD doları civarında. Son anketlere göre, bu durum, ABD'li çiftçileri önümüzdeki baharda ekimlerini arttırmaya teşvik edebilir.

- Brezilya geçtiğimiz günlerde AB'nin mısır tedarikçisi listesinde ilk sıraya yerleşti ve Avrupa'nın beklenmedik şekilde düşük seviyelerde kalan mahsulü nedeniyle dünyanın en büyük mısır müşterisi olan Çin'i geride kaldığı bir dönemde yitirilmiş Ukrayna arzını telafi etti. Brezilya, iki ülke arasındaki yapılacak yeni bir ticaret protokolü kapsamında elde etmeye başladığı arz fazlasını Çin'e de ihraç edebilir.

- Vadeli işlemlere göre, tüketiciler, fiyatların mevcut seviyenin yaklaşık yüzde sekiz altında (mısırın son yıllardaki kile başına 3 – 4 ABD doları civarında olan uzun vadeli aralığına kıyasla, yaklaşık 6,30 ABD doları olarak) verildiği 2023 Eylül'ünü, yani bir sonraki ABD mahsulünün gelmesini beklemek zorunda kalabilir. USDA'nın 2022/23 sezonu için ortalama fiyatı, geçen sezonun 5,95 ABD dolarlık ve 2020/21'in 4,53 ABD dolarlık fiyatına kıyasla 6,75 ABD doları olarak kaydedildi.

Soya pahalılığını koruyor

Soya küspesi de, rekor seviyede küresel üretim ve artan stok tahminlerine rağmen hava koşulları nedeniyle normalden daha yüksek fiyatta kaldı. USDA, verim tahminini ve üretimin kendisini 123 milyon tondan 117,4 milyon tona düşürdü.

ABD ihracatı hâlâ bir derece normalin altında seyrederken, mevsimsel yıl sonu stoklarının (önümüzdeki Eylül ayı) 1,1 milyon ton daha gerileyerek 5,4 milyona geldiği görülüyor. Eğer normal seviyeye ulaşırsa, Brezilya'da beklenen rekor soya mahsulünde büyük bir kesinti yaşanacak.

Bazı yerel gözlemcilere göre, geçen yıl 127 milyonluk üretime kıyasla bu yılki üretim 154 milyon tona kadar çıkabilir.

Arjantin'in üretimini 44 milyon tondan 51 milyon tona, Paraguay'ın ise 4,2 milyon tondan 10 milyona çıkarması bekleniyor, yani büyük bir arz vadediliyor, bu da ABD ihracatçıları için şiddetli bir rekabet demek. Soya arz baskılarını arttıran Arjantin hükûmeti, kısa süre önce ihracatçılara, geçici olarak kârlı bir dolar/peso döviz kuru teklif etti. ABD'li tedarikçiler de bu teklifin ana ithalatçıların Latin Amerika menşeine geçmesine neden olacağından korkuyor.

USDA’ya göre Çin'in mahsulünün 87 milyondan 96 milyona yükselmesi bekleniyor. Ülke yavaş yavaş domuz sürülerini telef eden Afrika Domuz Vebası'nı gerisinde bırakıyor ve ekonomisi Covid-19 tecritlerinin ardından iyileşiyor.

Soya, yaz başı/ortası ulaştığı zirveye göre daha ucuz olsa da, normalden göre daha pahalı olmayı sürdürüyor. Soya küspesi için Rotterdam referans değeri, son yıllarda ton başına 350 ABD dolarına kıyasla yükseldi ve şu anda 550 ABD doları üzerinde işlem görüyor. Birçok ülkenin para birimine karşı 20 yılın en yüksek seviyelerinde seyreden dolar, maliyetleri daha da artırıyor.

Chicago soya vadeli işlemlerine göre, fasulye ve küspe maliyetleri bir yıllık dönem içerisinde şimdiki kadar yüksek olacak, ancak 2024'e doğru mütevazı bir düşüş gösterecek.

Küresel ekonomik durgunluk devam ederse (ve küresel stoklar beklendiği gibi artarsa), bu yüksek fiyatlar talebi zedeleyebilir ve en sonunda da maliyet üzerinde bir miktar yumuşatıcı bir etki yaratabilir.

Kolza tohumu arzı nihayet güçleniyor

Üretimin daha yüksek olacağı tahmin edilirken ve rakip yağlı tohumlardan bazılarına yönelik daha zayıf bir eğilim gösterileceği düşünülürken, kolza tohumu/kanola unu maliyetleri son aylarda keskin bir şekilde düştü. Tüm kolza tohumları için Winnipeg vadeli işlemleri yakın pozisyonu, 2021 ortasından bu yana ilk kez psikolojik olarak önemli olan kile başına C$8 seviyesinin çok altına inerken, Paris yakın vadeli işlemleri 600€/tonun (587.1 ABD$/ton) altında işlem gördü ve böylece geçen yıl Eylül ayından bu yana en düşük seviyesine ulaştı.

Kanada'nın resmi olarak en son yaptığı 19,5 milyon tonluk mahsul tahmini, geçen yıl kuraklık/sıcak hava dalgasından etkilenen hasadından neredeyse yüzde 42 oranında daha yüksekti. 2021 mahsul tahmini de 12,6 milyon tondan 13,76 milyon tona yükselmişti, bu yükselişler nedeniyle 2023 için sezon sonu stok tahmini daha az düşük oldu.

Avustralya'nın 6,6 milyon tonluk mahsul tahmini, bu yıl daha yüksek çıkan Avrupa mahsulü gibi (19 milyon tonun üstüne neredeyse +2 milyon), düşüş faktörlerini de değerlendirmeye aldı.

Rusya ve Ukrayna da bu sezon bir öncekinden daha fazla kolza tohumu (geçen yıl 5,8 milyon olan üretime kıyasla bu yıl toplam

7,1 milyon ton)

üretmeyi başarmış görünüyor.

Geçtiğimiz sezonun büyük bir kısmında, kolza tohumu fiyatı 2020/21'e göre

ortalama yüzde 47 daha yüksekti ve Avrupa pazarında 2019/20'da ulaştığı seviyelerin iki katından fazla oranda artmıştı. Daha fazla arz gelmeye başladıkça, maliyetlerde bir miktar yumuşama olabilir.

Önemli bir küspe kaynağı olan ayçiçeği tohumunda küresel mahsulün, bu sezon 5 milyon tonun üzerinde bir düşüş yaşayarak 52 milyon civarında kalacağı tahmin ediliyor. Nedeni savaşın ortasındaki Ukrayna mahsulünün yüzde 40 oranında bir düşüşle 10,5 milyonda kalması. Geçen yıl 10,25 milyon ton olan Avrupa mahsulü de kuraklık ve sıcak hava dalgaları sebebiyle 9,7 milyon tona düştü.

Sırasıyla 1,4 milyon ve 0,9 milyon ton olan Rus ve Arjantin hasadı olmadan, küresel mahsul çok daha da az olurdu. Ayrıca, geçen yılki büyük hasattan elde edilen stoklar Ukrayna'da bekletildiği için (bu stoklar öğütülmek üzere komşu ülkelere gönderilebilirse), toplam ayçiçeği küspesi arzı, mevcut sezonda da geçen yıldaki seviyelere ulaşabilir.

Genel olarak, diğer küspeler gibi ayçiçeği de soyanın belirlediği genel eğilimi takip etmeye meyilli olacak.

Al-Hazaa Yatırım Grubu

Al-Hazaa Yatırım Grubu'nun kurucusu

Şerif Hazaa, 1940'lı yıllarda Irak'ta bir un değirmeni kurarak endüstriyel faaliyetlerine başladı. Grubun felsefesi her zaman önemli pazar alanlarında güçlü temeller inşa etmek ve öncelikle Irak ekonomisine katkıda bulunacak faaliyetlere odaklanmak olmuştur.

Bu nedenle Grup, gıda endüstrisinin yanı sıra bir dizi endüstriyel sektöre de açılmıştır. 1970'lerin sonunda, en büyük oğul olan Jamal Hazaa, kardeşleri Omar Hazaa ve Khalid Hazaa'nın yardımıyla Grubun yönetimini devraldı.

Birlikte, Al Hazaa Grup'u büyük başarılara taşıdılar ve birçok endüstriyel sektörde lider endüstriyel işletme haline geldiler.

Artan dalgalanma ve sürekli değişim

Grubun başarısı, aralarında kişisel bağlılık, girişimci düşünce ve değişen pazarlara karşı duyarlılığın da bulunduğu bir dizi faktöre bağlanabilir. Ürün ve hizmetlerinin başarısı, kalite, tutarlılık ve yenilikçilikten kaynaklanmaktadır. Yönetim stratejilerinin bir sonucu olarak Grup, Orta Doğu'daki bir dizi Arap ülkesinde güçlü bir şekilde konumlanmayı başarmıştır.

Grup ayrıca, ürün ve hizmetlerinin farklılaşmasını sağlayan gelişmiş teknolojilere ayak uydurmak için dünya çapında önde gelen sanayi şirketleriyle sağlam ilişkiler ve yakın işbirliği kurmuştur. Grup, son on yılda evrim geçirmiş ve en dinamik ve başarılı aile gruplarından biri olarak bölgedeki varlığını ve itibarını sağlamlaştırmıştır.

Günümüzde, artan dalgalanmalar ve sürekli değişimle karakterize edilen piyasalarda Al-Hazaa Grubu, mirasını ve kültürünü yansıtan güçlü temellere dayanarak geleceğe güvenle bakmaktadır.

Al-Hazaa Yatırım Grubu, Akabe'de Ayla Değirmeni olarak da bilinen Kızıldeniz Un Değirmeni adlı son teknoloji ürünü yeni bir un değirmeni açarak yerel halkın gıda güvenliği ve emniyetini arttırmak için güçlü bir adım atmıştır.

Artık limana gelen tahıllar öğütülecek ve daha fazla nakliye zahmetine girmeden şehrin içinde dağıtılacak. Akabe hem ithalat hem de ihracat için çok stratejik bir konumda olduğundan, yeni değirmenin un üretiminin yaklaşık yüzde 50'si yerel pazarlara dağıtılacak, diğer yüzde 50'si ise Filistin, Suudi Arabistan, Yemen ve diğer ülkelere gönderilen ihraç malları olarak kullanılacak.

Son derece operatör dostu

Kızıldeniz Un Değirmeni 8000 tonluk buğday deposuna sahiptir ve değirmen günde 240 ton buğday öğüterek bunu birkaç bitmiş ürüne ayırabilir. Bu tür miktarlarla uğraştığınızda performanstaki her artış uzun bir yol kat eder.

Bu performans, insan tüketimi ve hayvan beslenmesi için yapılan

Kişisel bağlılık, girişimci düşünce ve değişen pazarlara karşı duyarlılık

kepek ve ince taneli kepeğin yanı sıra düşük küllü undan yüksek küllü un olarak sıfırdan üçe kadar un ve irmik üretmesini sağlar Kızıldeniz Un Değirmeni'nde Mercury işletim sistemi, en yeni makine kontrolüne sahip Diorit valsli değirmen (MDDY) ve Norit arıtıcı gibi en son teknolojilerle çalışılmaktadır. Diorit, temel parametreler hakkında ayrıntılı bilgi veren entegre ekranlara sahiptir ve bu da onu çok operatör dostu yapar.

Bühler Insights, en önemli KPI'ları gösteren bireysel gösterge panoları ile tesisin verimliliğini optimize etmeye, enerji tüketimini, bakım süresini ve israfı azaltmaya yardımcı olur.

Bühler Insights, değirmeni değirmen operatörünün cebine getiriyor, müşterinin hataları izlemesine ve değirmeni uzaktan takip etmesine olanak tanıyor. Al-Hazaa Group, bu devrim niteliğindeki yeni teknolojiyi benimseyerek akıllı değirmen için Bühler'i seçti.

En büyük tahıl depolama tesisi

Al-Hazaa Yatırım Grubu aynı zamanda Ürdün'ün özel sektördeki en büyük tahıl depolama tesisine sahip. Bu büyük depolama kapasitesi sayesinde küresel çalkantılardan ve ekonomik değişimlerden daha az etkilenmektedir.

Al-Hazaa Yatırım Grubu, halkın refahına katkıda bulunmaya kararlıdır. Temel değerleri arasında, sosyal sorumluluk üstlenme ve lider ve model olarak hareket etme ihtiyacı bulunmaktadır.

Bunu gerçekleştirmek için Akabe'de son teknoloji ürünü yeni fabrikalarını açmak gibi önemli bir adım attılar ve bunu yaparken birçok açıdan yeni bölgesel standartlar belirlediler.

Case Study

Christy Turner ve I’Anson

Son derece sağlam pullama değirmenleri ile 45 yılı aşan bir ilişki

I’Anson, tarım, atçılık ve evcil hayvan yemi endüstrilerine birinci sınıf hayvan yemi üreten ve tedarik eden bir aile şirketidir. Kuzey Yorkshire, Masham'da bulunan fabrika operasyon merkezidir ve Masham ile Melmerby Dağıtım Merkezi arasında 90'dan fazla kişi çalışmaktadır.

I'Anson'un son haberlerine baktığınızda, uzun süreli çalışanların düzenli olarak kutlandığını göreceksiniz. Bu güçlü aile ruhu, yeni süreçlerin ve teknolojilerin etkileyici bir şekilde benimsenmesiyle birleştiğinde, şirketin temel dayanağı olmuştur.

Yüksek kaliteli ürünlere ve müşteri hizmetlerine odaklanan

I'Anson, besi sığırları, süt sığırları, koyunlar, atlar, evcil hayvanlar ve tavuklardan çinçillalara kadar her tür hayvan için yem üretimi ve tedarikinde pazar uzmanı olmaya devam ediyor.

Saatleri 122 yıl geriye, I'Anson hikayesinin başlangıcına doğru çevirelim. Kuzey Yorkshire'daki küçük pazar kasabası Masham'da, şu anki yöneticilerin büyük büyükbabası

Christopher I'Anson, küçük bir tarım firması ve bir bankacılık acentesi satın alır.

Bu bankacılık acentesi daha sonra Midland Bank'a (şimdiki

HSBC) dönüşür. Christopher ilk çiftlik ve banka müşterilerini 15 Temmuz 1900'de karşılamıştır. Böylece Christopher kasabadaki ilk Midland Bank yöneticisi olur.

Günümüzde I'Anson, 45 milyon İngiliz Sterlini/58,6 milyon ABD Dolarını aşan yıllık geliriyle Birleşik Krallık'ta ve dünya çapında 40'tan fazla ülkede çiftçilik ve atçılıkla uğraşan müşterilerine hizmet vermektedir.

Uzun ve başarılı bir bağ

Christy Turner ile I'Anson ilişkisi, şirketin merhum Yönetim Kurulu Başkanı Ron Gosling'in uzun ve başarılı bir ilişkiyi başlattığı 1970'li yıllara dayanmaktadır. Turner'ın ilk 460 pullama değirmeni 1975 yılında teslim edilmiş, 1979 yılında ve seksenli yıllarda bu rakama 460.915 değirmen daha eklenmiştir. I'Anson şu anda sekiz tane Christy Turner pullama değirmenine sahiptir. Ayrıca yetmişli yıllarda satın alınan ve her gün kullanılmakta olan bir Christy Turner X Değirmeni de bulunmaktadır.

Dördüncü kuşak yönetici Chris I'Anson, 1978 yılında şirkete katılmış ve 1993 yılında yönetici olmuştur. Şirket yöneticileri daima yeni ürün ve süreçlerin araştırma ve

geliştirilmesine özel bir ilgi göstermiş ve bu durum

I'Anson'ın tarımsal yem pazarındaki yerini korumasını

sağlamıştır. Şirketin haklı olarak gurur duyduğu bu

gelişmelerden biri de I'Anson'un yem üretim sürecinde

kullandığı mikronizasyon sürecidir.

Geleneksel ısıtma yöntemlerinden daha kısa sürer

I'Anson'un pullama değirmenleri ile yem ürünleri oluşturmak

için kullandığı bir süreç olan mikronizasyon, tahılları veya

bakliyatları geleneksel ısıtma yöntemlerinden daha düşük

sıcaklıklarda ve daha kısa sürelerde pişirmek için kızılötesi

ışınları kullanan bir pişirme işlemidir. Ürünlerin emdiği

kızılötesi ışınları üretmek için gaz brülörleri kullanılır.

Hammaddeler, hedeflenen pişme seviyesine ulaşmak için değişken hızlı bantlar üzerinde brülörlerin altından geçirilir.

Ürün daha sonra bir pullama değirmeninden (Christy Turner 460 pullama değirmeni) geçirilerek pul haline getirilir. Bu pullar isteğe bağlı olarak tüm veya öğütülmüş halde kullanılabilir.

Mikronize edilen ürünlerin geleneksel yem üretim yöntemlerine göre sağladığı faydalar arasında gelişmiş besin değeri, mevcut enerjinin artması ve kolay sindirilebilirlik yer alır.

Philip Stockill and Sarah Richardson, Technical Sales Manager and Managing Director respectively for l'Anson Brothers.

Mikronize edilmiş pullar, yüksek oranda kullanılabilir besin maddeleri için mükemmel bir kaynak sağlamanın yanı sıra görsel olarak da çekicidir. I'Anson'un bir yan kuruluşu olan

Masham Micronised Feeds veya MMF, 40 yılı aşkın bir süredir Avrupa çapında mikronize yem ürünlerinin lider üreticisi ve tedarikçisi olarak kendini kanıtlamıştır.

Üstün kaliteli bükülü dökme soğutulmuş demir

Yedi beygir gücündeki Christy Turner 460 Pullama

Değirmeni sürekli olarak kullanımdadır ve I'Anson'ın birinci sınıf ürün üretim sürecinin bir parçasıdır. Bu değirmenler mikronize buğday, arpa, mısır, yulaf ve diğer tahıl ve tohumların öğütülmesinde kullanılmaktadır.

Bu güvenilir değirmenlerin avantajlarından biri değirmen vals boşluğunun ve uygulanan basıncın stabilitesini ve doğruluğunu koruyan ağır hizmet tipi dökme demir şasidir. Döküm demirler yüksek basınçları ve şok yüklerini absorbe ederek uzun ve sorunsuz bir ömür sağlar. Yüksek hassasiyetli, rijit yatak düzeni, I'Anson çok ince pulların üretilmesini sağlayan mikronizasyon işlemi için gereklidir.

Üstün kaliteli bükülü dökme soğuk demirden imal edilen merdaneler, yüksek sayıda sayıda yeniden öğütme işlemi yapılmasını sağlar.

45 yılı aşkın bir süredir devam eden bir ilişki ve en az bu bağ kadar sağlam olan pullanma değirmenlerine, günümüz endüstrisinde ender rastlanmaktadır. İki şirket gelişmeye devam etmektedir. Fakat iki şirketin başarısının bir kanıtı olan eski aile değerlerinin çoğu hala varolmaya devam etmektedir.

2022 Kasım

9-11

AFIA Equipment Manufacturers

Conference 2022

St. Petersburg, Florida, USA www.afia.org

9-11

Ildex Indonesia 2022

Jakarta, Indonesia

www.ildex-indonesia.com

15-18

EuroTier 2022

Hannover, Germany

www.eurotier.com

20-22

VIV MEA

Abu Dhabi www.vivmea.nl

Orta Doğu ve Afrika'da kümes hayvanları eti, yumurta, balık ve süt ürünleri üretimi ve işlenmesine yönelik yemden gıdaya kadar kapsayan uluslararası ticaret fuarı VIV MEA'nın 20 - 22 Kasım 2023 tarihleri arasında düzenlenecek 4. edisyonu, dünyanın dört bir yanından yaklaşık 8000 ziyaretçiyi ağırlamaya hazırlanıyor. İnovasyon, teknoloji ve bilimsel araştırmaya net bir şekilde odaklanan, iş merkezli bir etkinlik olan VIV MEA, ilk kez düzenlendiği 2016 yılından bu yana tüm bölgedeki hayvancılık endüstrisi için en iyi fuar olmuştur. VIV MEA, tüm hayvan türleri üretiminin tedarik zincirinde bulunan 500'den fazla küresel ve bölgesel tedarikçi ile hayvancılık dünyasını bir araya getiriyor. Her zamanki gibi tamamen hayvansal proteine odaklanacak olan

VIV MEA fuarının yanı sıra, organizatör VNU Avrupa, kontrollü ortamlar ve hassas tarım tedarikçilerinden ekstra içerik ve ürünlerin yanı sıra akıllı gıda üretimi için bitki bazlı protein üretimi; iyileştirilmiş besin değeri ve sağlık; organik gıda konseptleri; verim artırma programları; zararlılarla mücadele çözümleri; su tasarrufu sistemleri; enerji kullanımı yönetimi ve daha fazla konuyu kapsayan yenilikler ve teknolojiler sunacak.

VIV Dünya Kıdemli Proje Müdürü Renate Wiendels, "VIV MEA'da, çeşitli tarımsal gıda konularında küresel bakış açılarını paylaşmak üzere dünyanın dört bir yanından delegasyonları ve sektör liderlerini bir araya getirmeye çalışıyoruz. Aslında, dünyanın dört bir yanından ve özellikle de GCC'den yaklaşık 8000 ziyaretçiyi ağırlamayı dört gözle bekliyoruz," dedi.

VNU Europe, bu alandaki tüm profesyonelleri, tarımsal gıda üretiminde bir sonraki standartları şekillendiren iş ağı, bilgi ve gelecek odaklı tartışmaların yapılacağı bu etkinlik için tarihi kaydetmeye davet ediyor.

2023 Ocak

19-20

IFF Insect Revolution Conference

Online

www.iff-braunschweig.de

22-27

IPPE 2022

Atlanta, USA

www.ippexpo.org

26-27

Paris Grain Day

Paris, France

www.argusmedia.com

2023 Şubat

25-28

GEAPS Exchange 2023 Kansas City, Missouri, USA www.geapsexchange.com

25-28

GEAPS Exchange 2022

Kansas City, Missouri, USA

https://geapsexchange.com

2023 Mart

7-9

AFIA Purchasing and Ingredient Suppliers Conference 2023 Orlando, Florida, USA https://www.afia.org

8-10

VIV Asia 2023 Bangkok, Thailand https://vivasia.nl

10-12

IDMA and Victam EMEA 2022

Istanbul, Turkey https://idmavictam.com

29-30

SOLIDS Dortmund 2023 Dortmund, Germany https://www.solids-dortmund.de

2023 Nisan

17-21

127th Annual IAOM Conference and Expo Minneapolis, Minnesota, USA www.iaom.org/annualmeeting

2023 Mayıs

1-5

Agrishow 2023

São Paulo, Brazil www.agrishow.com.br

2-6

126th Annual IAOM Conference and Expo Richmond, Virginia, USA

https://www.iaom.org/event/126th-annualiaom-conference-expo/

21-25

Alltech ONE conference

Lexinton, Kentucky, USA https://one.alltech.com

25-27

Agritechnica Asia 2022

Bangkok, Thailand www.agritechnica-asia.com

2023 Haziran

13-14

Cereals 2023

Thoresby Estate, Nottinghamshire, UK www.cerealsevent.co.uk

Afrika Kümes Hayvancılığı 2022

Yem maliyeti zorlukları ve pazar fırsatları

53 ülkeden yaklaşık 1600 profesyonel temsilci, 5-6 Ekim tarihleri arasında Ruanda'nın Kigali kentinde düzenlenen Afrika Kümes Hayvancılığı'nın 3. edisyonunu 123 katılımcı ziyaret etti.

Dünya çapında VIV tarafından desteklenen Sahra Altı Afrika'daki kümes hayvanları profesyonelleri için tam bir ticaret fuarı olan Afrika Kümes Hayvancılığı 2022, 4 Ekim'deki Liderlik Konferansı'nda heyecan verici bir program ve 22 Konuşmacı ile başladı.

Bu üst düzey konferans, aralarında Nijerya, Kenya ve Uganda'nın da bulunduğu birçok ülkeden Sektör Liderlerini ve üst düzey sektör aktörlerini ağırladı. Katılımcılar, Afrika sektöründeki güncellemeler, sürdürülebilir kümes hayvanı üretimi, Afrika'daki yumurta sektörü için fırsatlar ve zorluklar, yenilikçi yemleme çözümleri ve Afrika pazarı için biyogüvenlik konularında ilham verici ve bilgilendirici sunumlarla dolu zaman geçirdi.

Sahra Altı Afrika'nın kanatlı etlik piliç ve yumurtacı tavuk endüstrisi, yemden gıdaya kanatlı tedarik zincirinin küresel tedarikçileri ve uluslararası konuşmacılarıyla teşvik edici bir iş toplantısı için Kigali'de bir araya geldi.

İki gün süren Afrika Kümes Hayvancılığı Fuarı 5-6 Ekim tarihlerinde Hollanda, Türkiye, Belçika, Fransa, Ruanda, Hindistan, Almanya, İtalya, Amerika Birleşik Devletleri ve Kenya başta olmak üzere 30 ülkeden 123 katılımcıyı bir araya getirdi.

Fuarda çiftlik üretim ekipmanları, hayvan sağlığı bileşenleri ve katkı maddeleri, yem üretim ekipmanları, veri yönetimi çözümleri, yetiştirme ve kuluçka, yetiştirme, kesim, işleme ve yumurta işleme sistemleri gibi tüm tedarik zincirini kapsayan geniş bir ürün yelpazesi sergilendi.

Başlıca ziyaretçi profilleri

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen etkinlikten yaklaşık 1600 profesyonel ziyaretçi yararlandı. Başlıca ziyaretçi profesyonel profilleri arasında kümes hayvanı çiftçileri, veterinerler, beslenme uzmanları, yetiştiriciler, yem içeriği ve katkı maddesi üreticileri, yem öğütme ve işleme operatörleri, kümes hayvanı ürünleri ve çiftlik ekipmanı distribütörleri, paketleme ekipmanı üreticileri, bilim insanları, medya ve kurumlar yer almaktadır.

Ruanda toplam ziyaretçilerin yüzde 55'ini oluştururken, geri kalan yüzde 45'lik kısım Uganda, Nijerya, Kenya, Tanzanya, Güney Afrika, Kamerun, Burundi, Etiyopya, Zimbabve ve Mozambik'in başı çektiği Afrika kıtası katılımıyla 53 ülkeden geldi. Bu durum, bir önceki fuara kıyasla uluslararası izleyici sayısında bir artış olduğunu göstermektedir.

Ziyaretçilerin üstün niteliği katılımcılara büyük memnuniyet verdi. Temsilcilerin yüzde 16'sının çiftlik sahibi ve yüzde 27'sinin şirketlerin üst düzey yöneticilerinden oluşması, bölge endüstrisinin karar alma düzeyinin fuarda iyi bir şekilde temsil edildiğini gösterdi.

Etkinliğin resmi açılışını yapan Tarım ve Hayvan Kaynakları Bakanı Doktor Gerardine Mukeshimana, "Ruanda'nın kümes hayvancılığı bir geçim endüstrisinden çok bilgi yoğunluklu ve pazar odaklı kümes hayvancılığına dönüşüyor" dedi.

Bakanlığa göre kümes hayvanları, Ruanda'nın ulusal gıda ve beslenme güvenliğine, gelir yaratılmasına ve istihdam yaratılmasına katkıda bulunacak yollardan biridir. Doktor Mukeshimana, "Geleneksel yem fiyatları artarken, yerel olarak mevcut ve kolay erişilebilir bileşenlere dayalı alternatif yem

kaynaklarının formüle edilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var" diye ekledi.

Ruanda'daki sektörün bu genel çerçevesi bölgedeki diğer birçok ülke için de geçerlidir.

Yem maliyetinin zorlukları ve fırsatları

Afrika Kümes Hayvancılığı etkinlik raporları ile birlikte, artan yem maliyeti zorlukları da bölgede manşetlere taşındı. Afrika'nın hem doğusundaki hem de batısındaki ülkelerin çoğu, geçtiğimiz aylarda, özellikle de 2022'nin 2. çeyreğine kadar kar marjlarında ciddi düşüşlere neden olan bu tehditle uğraşıyor.

Bu acil sorunu ele alan fuarda katılımcılar, yem maliyetlerini azaltmak için beslenme stratejilerinin nasıl uygulanacağına dair pratik çözümlerin yanı sıra kanatlı yem maliyeti yönetimine ilişkin en iyi uygulamaları öğrenebildiler.

Rabobank Küresel Hayvan Proteini Uzmanı Doktor NanDirk Mulder, Afrika Kanatlı Sektörü için görüşünü, yem maliyetlerindeki artışın bölgenin gelişiminde izlenmesi gereken kilit temalardan biri olarak açıkladı.

Mulder, "Yerel yem tedarik zincirinin iyileştirilmesine ihtiyaç var. Güney Afrika, Mısır ve Kenya hala Afrika yem üretiminde başı çekiyor. Ancak Sahra Altı yem endüstrisi özellikle kümes hayvanı yeminde hızla büyüyor," diyerek bölgedeki yatırım fırsatlarını arz etti.

Kıtanın deneyimlediği çeşitli zorluklara karşılık, Afrika ekonomisi de küresel ortalamanın üzerinde büyüyen GSYH'si ile büyük fırsatlar sunuyor.

Fuarın açılışında konuşan Doktor Mukeshimana, "Kümes hayvancılığı Afrika'da büyüyen bir tarımsal alt sektördür ve demografik baskı, gelir artışı ve kentleşme nedeniyle et ve yumurtaya olan talep yükselmeye devam ettikçe bu sektörün de büyümeye devam etmesi beklenmektedir" dedi.

Afrika Kümes Hayvancılığı VNU Avrupa Proje Müdürü Bayan Nienke van Soest, ''Afrika Kümes Hayvancılığı 2022, sektörün birbiriyle ağ kurması ve Afrika pazarlarının uzun vadede sunabileceği fırsatları tartışması için bir kez daha verimli bir uluslararası ortam sağlama onuruna sahip oldu.

Aynı zamanda etkinlik, bölgedeki kümes hayvanları ve yumurta endüstrisinin gelişimi için iş odaklı benzersiz bir platform sundu," dedi.

Afrika Kümes Hayvancılığı 2024'te geri geliyor!

VNU Avrupa Kıdemli Proje Müdürü Zhenja Antochin, ''Tüm ekip, 2 - 3 Ekim 2024 tarihleri arasında Afrika'daki iş hacmini genişletmek için sektörü desteklemek üzere tekrar geri dönecek. Afrika Kümes Hayvancılığı'nın dördüncüsü Ruanda'nın Kigali kentinde, bir kez daha KCC'de düzenlenecek,'' dedi.

Mill Tech Istanbul 2022

İhracatın can damarı haline gelmiş bir etkinlik

Dünyanın önde gelen değirmen makinesi firmalarını İstanbul'da bir araya getiren bir etkinlik olarak nitelendirilen Mill Tech

İstanbul'da bu yıl milyon dolarlık iş anlaşmalarına imza atıldı.

İstanbul'da düzenlenen ve alanında dünyanın en büyük etkinliği olan Mill Tech İstanbul'a 4186'sı yabancı olmak üzere toplam

16.103 sektör profesyoneli katıldı. Sektörle ilgili her şeyin sergilendiği etkinliğin yarattığı ticaret hacmi, küresel markaların bir yıllık ihracatına önemli bir katkı sağlayacak.

Mill Tech İstanbul, küresel değirmencilik sektörünün en önemli markalarına ve yeni iş anlaşmalarına ev sahipliği yapmak üzere düzenlendi ve milyonlarca ABD doları değerinde anlaşmalar yapıldı. Özellikle katılımcı işletmelerin ihracatına önemli katkı sağlayan Mill Tech İstanbul, ülke ekonomisinin can damarı oldu.

CNR Holding ve Değirmen ve Sektör Makinaları Üreticileri Derneği (DESMÜD) iş birliğinde düzenlenen Mill TechDeğirmen Makinaları Teknolojileri ve Bileşenleri Fuarı'nda yeni sektör teknolojileri ve uygulamaları sergilenirken, Türk değirmen makineleri sektörü küresel ticaret ağını genişletti.

Kaliteli katılımcılar nitelikli alıcılarla buluştu

Hem yerli hem de yabancı üreticilerin yoğun ilgi gösterdiği Mill Tech İstanbul, nitelikli katılımcılarla nitelikli alıcıları bir araya getirerek sektördeki ticareti önemli ölçüde artırdı.

Avrupa, Afrika, Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerinden profesyonel alıcılar, 120'den fazla üst düzey markanın ürünlerini görmek için Mill Tech İstanbul'a katıldı. Katılımcılar ve ziyaretçiler arasında yapılan kurumlararası ikili görüşmeler sonucunda uzun vadeli ticari anlaşmalar sağlandı.

Mill Tech İstanbul'un açılışını Uganda Devlet Bakanı Hilary Onek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile birlikte yaptı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak sektörel fuarlara özel önem verdiğini belirten Varank, "Bu fuar iş dünyamızın yenilikçi ürünlerini sergilediği önemli bir vitrindir.'' dedi.

"Bu ve benzeri fuarlar özel sektörümüzün gücünü ortaya koyuyor. Bu fuar, kendi türünde dünyanın en büyük fuarıdır. Bu fuarda sektörün başarısı için yerli üreticilerle uluslararası alıcıları bir araya getiriyoruz." diye ekledi.

Uganda Devlet Bakanı Hilary Onek, ülkenin yüksek kaliteli tahıl ve bakliyat ürettiğini ancak "bu tahılları işleyecek makinelere sahip olmadıklarını" belirtti.

"Mill Tech İstanbul'a tam da bu nedenle geldik. Değirmen makineleri ekipmanlarının ülkemizde kurulmasını görüşmek

üzere şirketlerle bir araya geldik ve sonuçlar çok olumluydu.'' dedi.

"Türk sanayicilerini bu ülkedeki başarılarından dolayı kutluyorum. Mill Tech İstanbul'da öğrendiğimiz Türk teknolojisini Afrika kıtasına dağıtabiliriz."

PPMA TOTAL 2022

Başarılı ambalaj fuarı üreticileri, tedarikçileri ve müşterileri bir araya getiriyor

Yazan: Andrew Wilkinson, Milling and Grain dergisi, Birleşik Krallık

İngiltere'nin Birmingham şehri ne ile ünlüdür? Bu şehrin adını duyduğunuzda aklınıza ilk gelen şey ne? Şahsen ben Birmingham'ı düşündüğümde aklıma kanallar geliyor. Örneğin Birmingham'da Venedik'tekinden daha fazla insan yapımı su yolu olduğunu biliyor muydunuz?

Ayrıca Birmingham, Ozzy Osborne, Black Sabbath, Duran Duran ve ELO gibi grupların yetiştiği müzikal bir tarihe de sahiptir. Tüm bunların yanı sıra, kente kimliğinin büyük bir kısmını veren imalat sanayisidir. Cadbury çikolatası gibi gıda markaları sadece bu ünü oluşturmaya hizmet eder.

Bunu akılda tutarak, Typhoo çayı, Bird's Custard, Bournville kakaosu ve ketçapın güçlü rakibi HP Sauce gibi ünlü gıda markalarının bolluğu göz önüne alındığında, PPMA Total ambalaj fuarının bu yıl İngiltere'nin ikinci şehrinde gerçekleşmesi son derece uygun olmuştur.

Ses getiren bir başarı

27-29 Eylül tarihleri arasında Ulusal Fuar Merkezi'nde (NEC) düzenlenen fuarın tamamlanmasının ardından ziyaretçiler ve katılımcılar fuarı büyük bir başarı olarak nitelendirdi.

Organizatörler bugüne kadar çok olumlu geri bildirimler aldılar ve işleme ve paketleme endüstrisi bu fuarı "işleme ve paketleme alanında ihtiyacınız olan her şeye sahip harika bir iletişim ve ağ kurma etkinliği" olarak nitelendirdi.

Bu yılki fuarda 2000 markayı temsil eden 350'den fazla stant yer aldı ve önemli sayıda yeni ürün lansmanı ile en son teknolojilerin, otomatik çözümlerin, robotik ve görüntü sistemlerinin 'ilk gösterimleri' yapıldı.

Tüm üretim hattını temsil eden uzman katılımcıların cazip bir kombinasyonu, yüksek kalibreli ziyaretçiler için makinelerin canlı gösterimlerini gerçekleştirdi ve bu da paha biçilmez fırsatlarla dolu harika bir atmosfer yarattı.

PepsiCo Proje Müdürü Nicole Carr, "Piyasada başka hangi teknolojilerin olduğunu ve ne gibi fırsatlar bulunduğunu görmek güzeldi" dedi.

Çok rağbet vardı

Meslektaşlar ve tedarikçilerle ilişkiler kurmak ve sürdürmek, bu etkinliğe katılmanın temel nedenlerinden biriydi. Bu imkanın fuarın ardından akşamları da devam etmesi nedeniyle şanslıydık.

Bu imkanlar arasında, yüzlerce katılımcı ve VIP'nin önünde stand-up komedyeni Jason Manford'un performansıyla vurgulanan PPMA Gala Yemeği de vardı.

Çok rağbet gören PPMA Endüstri Ödülleri de fuar süresince Markem-Imaje, Fortress Technology, Pace Machine Handling, Crest Solutions ve Epson (UK) gibi kazananlara dağıtıldı.

Kazananlar, üretkenliği ve verimliliği artırmaya, maliyetleri düşürmeye ve müşteri hizmetlerinde mükemmellik sunmaya odaklanan yaratıcılıkları, akıllı teknolojileri ve yenilikçi çözümleri nedeniyle jüri tarafından övgüyle karşılandı.

Fuar ziyaretçileri ayrıca bilgilendirici ve eğitici sunumlar ile fikir önderliğindeki sektör görüşlerinden oluşan üç günlük bir seminer programıyla ödüllendirildi. 'Geleceğin...' teması etrafında şekillenen seminerler, Birleşik Krallık endüstrisinin karşı karşıya olduğu birçok fırsat ve zorluğu ele almak üzere özel olarak derlendi. Seminerlerde ayrıca Net Sıfır'a doğru ilerlerken imalat sanayinin daha sürdürülebilir ve çevre dostu bir duruma getirilmesi için gösterilen çabalar da vurgulandı.

Kesinlikle muhteşem bir fırsat

Omron'dan Stuart Colton, bu yılki fuar ve etkinliklerin faydalarını özetlerken, "Birleşik Krallık'taki en önemli pazar sektörüyle ilişki kurmak için kesinlikle muhteşem bir fırsat" ifadelerini kullandı.

PPMA Fuar Direktörü Richard Little da, "Hem ziyaretçilerden hem de katılımcılardan böylesine olumlu ve teşvik edici geri bildirimler almak hem çok etkileyici hem de memnuniyet verici.'' diye ekledi.

"PPMA Total Show'un 34. yılında bir kez daha sektörümüzün tam kalbine ulaşan, üyelerimizin ihtiyaçlarını karşılayan ve ziyaretçilerimizin istek ve beklentilerini karşılayan bir etkinlik sunmuş olmasından büyük mutluluk duyuyoruz."

PPMA Fuarı 2023 yılında NEC'e geri dönecek ve 26-28 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Stand rezervasyonu yapmak isteyen katılımcılar ve ziyaretçiler https://mymag.info/e/1679 adresinden kayıt yaptırabilirler.

“İşleme ve paketleme alanında ihtiyacınız olan her şeyi içeren harika bir iletişim kurma etkinliği.”

JTIC 2022

Değirmencilik

ve tahıl endüstrisinin teknik günleri, dünyanın dört bir yanından şirketlerin katılımıyla Fransa'da yeniden düzenlendi

Yazan: Antoine Tanguy, Milling and Grain dergisi, Fransa

12 ve 13 Ekim 2022 tarihlerinde, JTIC'in (Journées Techniques des Industries Céréalières - Tahıl Teknik Günleri) 72. edisyonu Dijon'da gerçekleşti. İki gün süren fuar, tedarikçiler, müşteriler ve gelecekteki işbirlikçiler de dahil olmak üzere değirmencilik ve tahıl endüstrilerinin kilit aktörleriyle tanışmak için bize harika bir fırsat sundu.

Fuar, bölgedeki tarım sektörünün çeşitliliğini göstermek amacıyla her yıl Fransa'da bir şehirden diğerine taşınıyor. Ulusal Değirmencilik

Okulu mezunları derneği AEMIC tarafından organize edilen fuar, 6 konferans ve 70 katılımcı ile Fransız endüstrisi için önemli bir etkinliktir. Etkinlik, değirmencilik endüstrisi üzerine çeşitli konferanslardan ve Brabender, FOSS France, OMAS ve BÖCKER FRANCE gibi büyük şirketler de dahil olmak üzere 70'in üzerinde standı bir araya getiren bir sergi alanından oluşuyordu.

1. Gün: Konferanslar, konuşmalar ve diğerleri...

Günün ilk konferansı olan 'Fırıncılık endüstrisi ve yeni tüketiciler: ekmek yapım süreçlerindeki son gelişmeler' başlıklı konferansa katılım tamdı. Konferanslardan birinde ise Gilles Renaud, 'Değirmencilik endüstrisi fırıncılık endüstrisinin yeni talepleriyle karşı karşıya: Hangi teknik gelişmeler buna eşlik etmeli?' konulu bir konuşma yaptı. Konuşmada "Teknik gelişmelerde dikkate alınması gereken sadece buğdayın evrimi ve sertliği değildir. Tüketici beklentilerinin ve üreticilerin beklentilerinin de evrimi söz konusudur." diye belirtildi.

Bir başka konferansta ise François Allorant (ENSMIC Profesörü) tarafından "Son on yılda buğdayın evrimindeki ana eğilimler" konusu ele alındı. Allorant konuşmasında şunları söyledi: "Nem açısından eğilim aşağı yönlüdür ancak bu büyük ölçüde hasada bağlıdır. Protein içeriği iyi ve %11,5 civarında sabit. Özgül ağırlık da hasat koşullarına bağlıdır. Sertlik kriteri önemlidir. Son 15-20 yıldır orta yumuşaklıktan orta sertliğe doğru bir eğilim var. Değirmencilerin uyum sağlaması için öğütme şemalarını yansıtmak ve geliştirmek gerekiyor."

Omas CEO'su Luigi Nalon da 'Değirmen diyagramları ve endüstriyel ekipmanlardaki başlıca teknik yenilikler' üzerine bir konuşma yaptı. Bu konu Flexymill ile Leonardo (Mill) ve Dante (DST) tarafından teknik yeniliklerin değirmenciler üzerindeki etkisi üzerine sunuldu.

2. Gün: Konferans ve sergilerin ikinci turu

İkinci gün, Laurent Palau (SAS PENTAGRAME), Didier Geffard (RAGT), Jean-François Colomes (Val de Gascogne), Antoine Bernabe (Toulouse'dan Değirmenci ve Un Sanayi Direktörü) ve Louis Tortochot'un (Bread for Tomorrow) konuşmacı olarak yer aldığı 'Tohumdan Ekmeğe' başlıklı yuvarlak masa konferansı ile dolu

dolu geçti.

Fuarda, un ve tahıllar için reoloji ve viskozimetri alanında lider olan Brabender de yer aldı. BraBender 1920'lerden bu yana sağlam, doğru ve yenilikçi araçlar üretmektedir. BraBender, lider bir tedarikçi olarak araştırma, geliştirme ve üretimin tüm alanlarında malzeme kalitesini ve fiziksel özelliklerini test etmek için dünya çapında cihazlar ve ekipmanlar geliştirmekte, üretmekte ve dağıtmaktadır

BraBender'de geliştirme ve üretim birbiriyle yakından bağlantılı. "Made in Germany" kalitesini garanti eden bir aile şirketler grubu. Araştırma, geliştirme ve üretim yalnızca Almanya'da Duisburg'da gerçekleştirilmektedir. Müşteriler, cihazları kendilerinin de test edebilecekleri bir uygulama teknolojisi laboratuvarına erişebilmektedir. BraBender Fransa'da kendi özel SaV'sine sahip ve araçlarını Cerealex aracılığıyla pazarlıyor.

Ayrıca tarımsal üretimi kontrol etmek ve şirketinizin karlılığını yükseltmek için yenilikçi analitik çözümler sunan FOSS France da fuarda hazır bulundu. Ürettikleri teknolojiler INFRATEC ürün yelpazesi, EYEFOSS görüntü analizi, kalibrasyon teknikleri ve ağ çözümleri gibi gereksinimleri karşılamak için kullanılmaktadır.

OMAS, buğdayın şartlandırılmasını iyileştirmek ve nem emme süresini azaltmak için buğday çekirdeğinden su geçirmez selüloz tabakasını çıkaran ve ham maddenin benzersiz bir saflaştırma derecesine ulaşmasını sağlayan kuru fırçalama teknolojisi DST de dahil olmak üzere yeni teknolojilerini tanıttı. Ayrıca, her bir silindirin hızını buğdayın sertliğine göre uyarlamayı içeren Flexy değirmen teknolojilerini de sundular.

BÖCKER FRANCE, gıda endüstrisi için doğal içeriklerden oluşturulan yenilikçi yüksek performanslı bileşenlerin ve çözümlerin seçilmesi ve dağıtılması konusunda uzmanlaşmış bir şirket olarak etkinliğe katıldı. Şirket, müşterilerimizin özelleştirme projelerini desteklemek için kişiye özel çözümlerin oluşturulması ve geliştirilmesi üzerinde hizmet vermektedir.

Etkinlik genel olarak büyük bir katılım, ilginç konuşmacılar ve çok sayıdaki şirket katılımıyla büyük bir başarı elde etti.

Pazar Yeri Nedir?

Pazar Yeri, Milling and Grain dergisi ile kardeş dergilerimiz The International Milling Directory ve The Global Miller işbirliği ile gerçekleştirilen bir çalışma.

Pazar Yeri, ilginizi çekecek daha fazla içeriğin yanı sıra görmek istediğiniz içeriğe doğrudan bağlantılar getirerek basılı ve dijital dünyayı birbirine bağlamayı amaçlıyor.

Derginin bu sayısında, her üç yayından da çeşitli içeriklere bağlantı sağlayabilen QR kodları ve myMAG bağlantıları bulacaksınız.

MAG TV MAG TV, Milling and Grain dergisinin video kanalıdır. Yeni ürünler hakkında içerik, sektör profesyonelleriyle röportajlar, sektör etkinlik içeriği ve çok daha fazlasını sunar.

Amino acids

Evonik Nutrition & Care GmbH

+49 618 1596785

www.evonik.com/animal-nutrition

PROFILE: mymag.info/e/598

Bagging systems

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

FAWEMA

+49 2263 716-0

www.fawema.com

PROFILE: mymag.info/e/1577

Maxtex Trading Group Co. Ltd.

+66 29488281

www.maxtex.net

PROFILE: mymag.info/e/1173

Statec Binder

+43 3112 38 5800

www.statec-binder.com

PROFILE: mymag.info/e/791

Golden Grain Group

+86 371 68631308

www.g-grain.com

PROFILE: mymag.info/e/1031

Bakery improvers

ERKAYA

+90 312 395 2986

www.erkayagida.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/596

Bulk storage

AGI

www.aggrowth.com

PROFILE: mymag.info/e/575

Behlen

+1 402 564 3111

www.behlengrainsystems.com

PROFILE: mymag.info/e/583

Behn + Bates

+49 251 9796 252

www.behnbates.com

PROFILE: mymag.info/e/1143

mymag.info/e/37

myMAG links

myMAG bağlantıları, bir tarayıcıya yazıldığında sizi doğrudan içeriğe götürecek olan kısaltılmış köprülerdir.

Brock +1 866 658 4191

www.brockgrain.com

PROFILE: mymag.info/e/587

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Ozpolat Makina Gida

+90 342 337 1217

www.ozpolatmakina.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/635

Özpolat Grain Processing Technologies, are proud to present you with their 55 years of experience in milling machinery technologies and our products with the latest technology.

As of today, more than 300 reference factories are operating successfully in 40 countries including Germany, Austria, Brazil, France, South Korea, Iraq, Egypt and Russia.

Özpolat’s areas of expertise are: Wheat Mills, Corn Mills, Feed Mills, Lentil Plants, Bulgur Plants, Rice Plants and Grain Cleaning, Storage Machines.

They design all their machines with featured software and first produce them virtually. They detect parts that will run all their products for 10, 20, 30, 40 years and that may become tired or lose their functionality. According to the results of their tests, they redesign their machines and start production only after they are convinced that they will produce the perfect machines. This is how Özpolat produce the longest-lasting and permanent machines in our industry.

See full profile at: mymag.info/e/635

Silo Construction & Engineering

+32 51723128

www.sce.be

PROFILE: mymag.info/e/1085

Bruks Siwertell AB

+46 4285880

www.bruks-siwertell.com

PROFILE: mymag.info/e/931

Symaga

+34 926640475

www.symaga.com

PROFILE: mymag.info/e/654

Sukup +1 641 892 4222

www.sukup.com

PROFILE: mymag.info/e/652

The Essmueller

+1 800 325 7175

www.essmueller.com

PROFILE: mymag.info/e/597

TSC Silos +31 543 473979

www.tsc-silos.com

PROFILE: mymag.info/e/656

Van Aarsen International

+31 475 579 444

www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Cereal and pulse conditioning

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Vibrafloor +33 3 85 44 06 78

www.vibrafloor.com

PROFILE: mymag.info/e/664

vibronet-Gräf GmbH & Co.KG

+49 6441 62031

www.vibronet.com

PROFILE: mymag.info/e/663

Colour sorters

Bühler A G

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Cimbria Srl

+39 0542 361423

www.cimbria.com

PROFILE: mymag.info/e/592

Maxtex Trading Group Co. Ltd.

+66 29488281

www.maxtex.net

PROFILE: mymag.info/e/1173

Satake

+81 82 420 8560

www.satake-group.com

PROFILE: mymag.info/e/645

Computer software

Inteqnion

+31 543 49 44 66

www.inteqnion.com

PROFILE: mymag.info/e/615

Van Aarsen International

+31 475 579 444

www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Van Aarsen has become a worldwide “household name” in machines, and turn key projects for the animal feed technology, both for commercial feed producers and for vertically-integrated businesses. Quality is of the utmost importance for both segments sectors of the industry and innovations in feed production are therefore of great interest. Thanks to their extensive experience, our engineers and technicians are always able to offer tailor-made suitable solutions. See full profile at: mymag.info/e/662

Interview: Roger Ubags, Area Manager, Van Aarsen, The Netherlands

Coolers & driers

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Consergra s.l

+34 938 772207

www.consergra.com

PROFILE: mymag.info/e/1343

FrigorTec GmbH

+49 7520 91482-0

www.frigortec.com

PROFILE: mymag.info/e/604

FAMSUN

+86 85828888

www.famsungroup.com

PROFILE: mymag.info/e/600

Sukup

+1 641 892 4222

www.sukup.com

PROFILE: mymag.info/e/652

Wenger Manufacturing

+1 785-284-2133

www.wenger.com

PROFILE: mymag.info/e/666

Van Aarsen International

+31 475 579 444

www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Yemmak

+90 266 7338363

www.yemmak.com

PROFILE: mymag.info/e/668

Yemtar Feed Mill Machines

+90 266 733 8550

www.yemtar.com

PROFILE: mymag.info/e/669

Dosing

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Van Aarsen International

+31 475 579 444

www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Elevator buckets

4B Braime

+44 113 246 1800

www.go4b.com

PROFILE: mymag.info/e/418

Tapco Inc

+1 314 739 9191

www.tapcoinc.com

PROFILE: mymag.info/e/658

Yemtar Feed Mill Machines

+90 266 733 8550

www.yemtar.com

PROFILE: mymag.info/e/669

Elevator & conveyor components

4B Braime +44 113 246 1800

www.go4b.com

PROFILE: mymag.info/e/418

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Henry Simon +44 0161 804 2800

www.henrysimonmilling.com

PROFILE: mymag.info/e/608

Tapco Inc

+1 314 739 9191

www.tapcoinc.com

PROFILE: mymag.info/e/658

Yemtar Feed Mill Machines

+90 266 733 8550

www.yemtar.com

PROFILE: mymag.info/e/669

Van Aarsen International

+31 475 579 444

www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Enzymes

ERKAYA +90 312 395 2986

www.erkayagida.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/596

PLP

+39 05 23 89 16 29

www.plp-systems.com

PROFILE: mymag.info/e/700

Extruders

Almex

+31 575 572666

www.almex.nl

PROFILE: mymag.info/e/570

Andritz

+45 72 160300

www.andritz.com

PROFILE: mymag.info/e/574

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Wenger Manufacturing

+1 785-284-2133

www.wenger.com

PROFILE: mymag.info/e/666

Yemmak

+90 266 7338363

www.yemmak.com

PROFILE: mymag.info/e/668

Yemtar Feed Mill Machines

+90 266 733 8550

www.yemtar.com

PROFILE: mymag.info/e/669

Feed nutrition

Adisseo

+ 33 1 46 74 70 00

www.adisseo.com

PROFILE: mymag.info/e/1583

Anpario

+44 1909 537 380

www.anpario.com

PROFILE: mymag.info/e/1097

DSM +44 1452 306129

www.dsm.com

PROFILE: mymag.info/e/1584

Evonik Nutrition & Care GmbH

+49 618 1596785

www.evonik.com/animal-nutrition

PROFILE: mymag.info/e/598

Romer Labs Division Holding GmbH

+43 2782 803 0

www.romerlabs.com

PROFILE: mymag.info/e/1098

The Anderson Inc +1 419-897-6758

www.andersonsgrain.com

PROFILE: mymag.info/e/1144

Feed milling

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

milltech

+90 332 5021300

www.milltech.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/1585

Dinnissen BV

+31 77 467 3555

www.dinnissen.nl

PROFILE: mymag.info/e/595

FAMSUN +86 85828888

www.famsungroup.com

PROFILE: mymag.info/e/600

Ottevanger Milling Engineers +31 79 593 22 21

www.ottevanger.com

PROFILE: mymag.info/e/737

PLP

+39 05 23 89 16 29

www.plp-systems.com

PROFILE: mymag.info/e/700

Sangati Berga

+55 11 2663 9990

www.sangatiberga.com.br

PROFILE: mymag.info/e/1145

Van Aarsen International +31 475 579 444

www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

VAV Conveyor Components & Solutions +31 7140 23701

www.vav-nl.com

PROFILE: mymag.info/e/1042

vibronet-Gräf GmbH & Co.KG +49 6441 62031

www.vibronet.com

PROFILE: mymag.info/e/663

Yemmak +90 266 7338363

www.yemmak.com

PROFILE: mymag.info/e/668

Zheng Chang +86 2164184200

www.zhengchang.com

PROFILE: mymag.info/e/672

Golden Grain Group +86 371 68631308

www.g-grain.com

PROFILE: mymag.info/e/1031

Feed Mill Automation

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Van Aarsen International

+31 475 579 444

www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Flour milling

milltech

+90 332 5021300

www.milltech.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/1585

Grain handling systems

Behlen

+1 402 564 3111

www.behlengrainsystems.com

PROFILE: mymag.info/e/583

Behlen Mfg. Co. is a leading international manufacturer of grain storage systems.

These structures are used worldwide in a multitude of locations storing a wide variety of grain. Behlen bins range in size from a few thousand bushels to over 1,500,00 bushels. The Behlen grain storage buildings can be custom designed for many applications. The entire line of Behlen equipment can be manufactured to handle high winds, seismic conditions, as well as high filling and unloading rates.

See full profile at: PROFILE: mymag.info/e/583

Brock

+1 866 658 4191

www.brockgrain.com

PROFILE: mymag.info/e/587

Bühler AG +41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Cimbria A/S

+45 96 17 90 00

www.cimbria.com

PROFILE: mymag.info/e/592

Ozpolat Makina Gida

+90 342 337 1217

www.ozpolatmakina.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/635

Sangati Berga

+55 11 2663 9990

www.sangatiberga.com.br

PROFILE: mymag.info/e/1145

Sukup Europe

+45 75685311

www.sukup-eu.com

PROFILE: mymag.info/e/652

Symaga

+34 91 726 43 04

www.symaga.com

PROFILE: mymag.info/e/654

Tapco Inc

+1 314 739 9191

www.tapcoinc.com

PROFILE: mymag.info/e/658

The Essmueller +1 800 325 7175

www.essmueller.com

PROFILE: mymag.info/e/597

Yemtar Feed Mill Machines

+90 266 733 8550

www.yemtar.com

PROFILE: mymag.info/e/669

Zaccaria

+55 19 3404 5700

www.zaccaria.com.br

PROFILE: mymag.info/e/671

Golden Grain Group

+86 371 68631308

www.g-grain.com

PROFILE: mymag.info/e/1031

Hammermills

Alapala +90 212 465 60 40

www.alapala.com

PROFILE: mymag.info/e/568

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Dinnissen BV

+31 77 467 3555

www.dinnissen.nl

PROFILE: mymag.info/e/595

Ottevanger Milling Engineers

+31 79 593 22 21

www.ottevanger.com

PROFILE: mymag.info/e/737

Selis

+90 222 236 12 33 www.selis.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/649

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Yemmak +90 266 7338363

www.yemmak.com

PROFILE: mymag.info/e/668

Yemtar Feed Mill Machines

+90 266 733 8550

www.yemtar.com

PROFILE: mymag.info/e/669

Zheng Chang +86 2164184200

www.zhengchang.com/eng

PROFILE: mymag.info/e/672

Laboratory equipment

Bastak

+90 312 395 67 87

www.bastak.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/582

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

ERKAYA

+90 312 395 2986

www.erkayagida.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/596

Tekpro

+44 1692 403403

www.tekpro.com

PROFILE: mymag.info/e/660

Zaccaria

+55 19 3404 5700

www.zaccaria.com.br

PROFILE: mymag.info/e/671

Loading/un-loading equipment

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Dinnissen BV

+31 77 467 3555

www.dinnissen.nl

PROFILE: mymag.info/e/595

Neuero Industrietechnik

+49 5422 95030

www.neuero.de

PROFILE: mymag.info/e/627

Van Aarsen International

+31 475 579 444

www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Vigan Engineering

+32 67 89 50 41

www.vigan.com

PROFILE: mymag.info/e/665

Mill design & installation

Alapala

+90 212 465 60 40

www.alapala.com

PROFILE: mymag.info/e/568

Founded in 1954 in Çorum, Turkey, Alapala is the eldest and most well-known company in Alapala Group. It has been established with the vision of leading the milling industry. We are among the top two companies of the world and moving with the strong steps to fulfil our vision.

Alapala builds and services turnkey plants of any desired capacity and is one of the top 500 exporters in Turkey. While exporting 95% of its production, has 600+ turnkey references in over 100 countries in 4 continents across globe.

Alapala continues to develop and expand via its superior technology infrastructure, perfectionist staff and management, and its quality and customeroriented approach.

See full profile at: PROFILE: mymag.info/e/568

Bühler AG +41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Henry Simon +44 0161 804 2800

www.henrysimonmilling.com

PROFILE: mymag.info/e/608

IMAS - Milleral +90 332 2390141

www.milleral.com

PROFILE: mymag.info/e/613

Ocrim +39 0372 4011

www.ocrim.com

PROFILE: mymag.info/e/632

Ottevanger Milling Engineers +31 79 593 22 21

www.ottevanger.com

PROFILE: mymag.info/e/737

Sangati Berga +55 11 2663 9990

www.sangatiberga.com.br

PROFILE: mymag.info/e/1145

Satake

+81 82 420 8560

www.satake-group.com

PROFILE: mymag.info/e/645

Selis +90 222 236 12 33

www.selis.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/649

Silo Construction & Engineering +32 51723128

www.sce.be

PROFILE: mymag.info/e/1085

Van Aarsen International

+31 475 579 444

www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Yemtar Feed Mill Machines

+90 266 733 8550

www.yemtar.com

PROFILE: mymag.info/e/669

Hydronix

+44 1483 468900

www.hydronix.com

PROFILE: mymag.info/e/332

Zaccaria

+55 19 3404 5700

www.zaccaria.com.br

PROFILE: mymag.info/e/671

Golden Grain Group

+86 371 68631308

www.g-grain.com

PROFILE: mymag.info/e/1031

Moisture measurement

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Hydronix

+44 1483 468900

www.hydronix.com

PROFILE: mymag.info/e/332

Vibrafloor

+33 3 85 44 06 78

www.vibrafloor.com

PROFILE: mymag.info/e/664

vibronet-Gräf GmbH & Co.KG

+49 6441 62031

www.vibronet.com

PROFILE: mymag.info/e/663

Mycotoxin management

Adisseo

+ 33 1 46 74 70 00

www.adisseo.com

PROFILE: mymag.info/e/1583

Packaging

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Dinnissen BV

+31 77 467 3555

www.dinnissen.nl

PROFILE: mymag.info/e/595

FAWEMA

+49 22 63 716 0

www.fawema.com

PROFILE: mymag.info/e/1577

Maxtex Trading Group Co. Ltd.

+66 29488281

www.maxtex.net

PROFILE: mymag.info/e/1173

Statec Binder

+43 3112 38 5800

www.statec-binder.com

PROFILE: mymag.info/e/791

Yemmak

+90 266 7338363

www.yemmak.com

PROFILE: mymag.info/e/668

Yemtar Feed Mill Machines

+90 266 733 8550

www.yemtar.com

PROFILE: mymag.info/e/669

Paddle mixer

Pellet press

Statec Binder

+43 3112 38 5800

www.statec-binder.com

PROFILE: mymag.info/e/791

Golden Grain Group

+86 371 68631308

www.g-grain.com

PROFILE: mymag.info/e/1031

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

IDAH

+866 39 902701

www.idah.com

PROFILE: mymag.info/e/1568

Pelleting Technology Netherlands

(PTN)

+3 73 54 984 72

www.ptn.nl

PROFILE: mymag.info/e/639

Van Aarsen International

+31 475 579 444

www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Yemtar Feed Mill Machines

+90 266 733 8550

www.yemtar.com

PROFILE: mymag.info/e/669

Yemmak

+90 266 7338363

www.yemmak.com

PROFILE: mymag.info/e/668

Plant

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Sangati Berga

+55 11 2663 9990

www.sangatiberga.com.br

PROFILE: mymag.info/e/1145

Yemtar Feed Mill Machines

+90 266 733 8550 www.yemtar.com

PROFILE: mymag.info/e/669

Zheng Chang +86 2164184200 www.zhengchang.com/eng

PROFILE: mymag.info/e/672

Process control

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Inteqnion +31 543 49 44 66 www.inteqnion.com

PROFILE: mymag.info/e/615

Ottevanger Milling Engineers

+31 79 593 22 21 www.ottevanger.com

PROFILE: mymag.info/e/737

Rolls

IDAH

+866 39 902701

www.idah.com

PROFILE: mymag.info/e/1568

Palletisers

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Yemmak

+90 266 7338363

www.yemmak.com

PROFILE: mymag.info/e/668

Pulverisers

IDAH

+866 39 902701

www.idah.com

PROFILE: mymag.info/e/1568

Bühler AG +41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Fundiciones Balaguer, S.A. +34 965564075

www.balaguer-rolls.com

PROFILE: mymag.info/e/605

Statec Binder +43 3112 38 5800

www.statec-binder.com

PROFILE: mymag.info/e/791

Yenar Dˆk¸m A.S. +90 332 2391073

www.yenar.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/670

Roller mills

Alapala +90 212 465 60 40

www.alapala.com

PROFILE: mymag.info/e/568

Bühler AG +41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

milltech +90 332 5021300

www.milltech.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/1585

IMAS - Milleral +90 332 2390141

www.milleral.com

PROFILE: mymag.info/e/754

Henry Simon +44 0161 804 2800

www.henrysimonmilling.com

PROFILE: mymag.info/e/608

Ocrim +39 0372 4011

www.ocrim.com

PROFILE: mymag.info/e/632

Pelleting Technology Netherlands (PTN) +3 73 54 984 72

www.ptn.nl

PROFILE: mymag.info/e/639

Pingle +86 311 88268111

www.plflourmill.com

PROFILE: mymag.info/e/642

Sangati Berga +55 11 2663 9990

www.sangatiberga.com.br

PROFILE: mymag.info/e/1145

Selis +90 222 236 12 33

www.selis.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/649

Yemtar Feed Mill Machines +90 266 733 8550

www.yemtar.com

PROFILE: mymag.info/e/669

Golden Grain Group +86 371 68631308

www.g-grain.com

PROFILE: mymag.info/e/1031

Roll fluting

Bühler AG +41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Fundiciones Balaguer, S.A. +34 965564075

www.balaguer-rolls.com

PROFILE: mymag.info/e/605

Yenar Dˆk¸m A.S.

+90 332 2391073

www.yenar.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/670

Reclaim system

Vibrafloor +33 3 85 44 06 78

www.vibrafloor.com

PROFILE: mymag.info/e/664

Scalling

Bühler AG +41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Sifters

Brock +1 866 658 4191

www.brockgrain.com

PROFILE: mymag.info/e/587

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Dinnissen BV

+31 77 467 3555

www.dinnissen.nl

PROFILE: mymag.info/e/595

Filip GmbH +49 5241 29330

www.filip-gmbh.com

PROFILE: mymag.info/e/1588

FILIP – there is hardly any other name so closely connected with sieve cleaners. Since 1919, the familyowned company has been developing, producing and selling sieve cleaners for all standard plansifters from manufacturers including Alapala, Bühler, Gazel, Genc, Golfetto, Great Western, MMW, Norvell, Ocrim, Omas, Ugur and Yükselis.

Already in its fourth generation, FILIP is now one of the world market leaders in terms of quality for longlasting and reliable products used by demanding and satisfied customers all over the world.

The FILIP range includes sieve cleaners for plansifter sieves with and without backwire, such as those for Nova or Novapur frames.

See full profile at: PROFILE: mymag.info/e/1588

Gazel +90 364 2549630

www.gazelmakina.com

PROFILE: mymag.info/e/607

Sefar AG

+41 898 57 00

www.sefar.com

PROFILE: mymag.info/e/648

Selis +90 222 236 12 33

www.selis.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/649

Zaccaria

+1 5519 34045715

www.zaccaria.com.br

PROFILE: mymag.info/e/671

Golden Grain Group

+86 371 68631308

www.g-grain.com

PROFILE: mymag.info/e/1031

Silos

AGI

www.aggrowth.com

PROFILE: mymag.info/e/575

Altinbiliek

+90 222 236 13 99

www.abms.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/571

Behlen +1 402 564 3111

www.behlengrainsystems.com

PROFILE: mymag.info/e/583

Bühler AG

+41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

A/S Cimbria

+45 9617 9000

www.cimbria.com

PROFILE: mymag.info/e/592

CSI +90 322 428 3350

www.cukurovasilo.com

PROFILE: mymag.info/e/590

The Essmueller +1 800 325 7175

www.essmueller.com

PROFILE: mymag.info/e/597

MySilo +90 382 266 22 45 www.mysilo.com

PROFILE: mymag.info/e/622

Obial +90 382 2662120

www.obial.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/631

Ozpolat Makina Gida +90 342 337 1217 www.ozpolatmakina.com.tr

PROFILE: mymag.info/e/635

Silo Construction & Engineering +32 51723128 www.sce.be

PROFILE: mymag.info/e/1085

Sukup +1 641 892 4222 www.sukup.com

PROFILE: mymag.info/e/652

Symaga +34 91 726 43 04 www.symaga.com

PROFILE: mymag.info/e/654

Top Silo Constructions (TSC) +31 543 473 979 www.tsc-silos.com

PROFILE: mymag.info/e/656

Van Aarsen International +31 475 579 444 www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Temperature monitoring

Bühler AG +41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

Inteqnion +31 543 49 44 66 www.inteqnion.com

PROFILE: mymag.info/e/615

vibronet-Gräf GmbH & Co.KG +49 6441 62031 www.vibronet.com

PROFILE: mymag.info/e/663

Training

Bühler AG

+41 71 955 11 11 www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

IAOM +1 913 338 3377 www.iaom.info

IFF +495307 92220

www.iff-braunschweig.de

Kansas State University

+1 785 532 6161

www.grains.k-state.edu

OMS

+441242 267700

www.onlinemillingschool.com

PROFILE: mymag.info/e/1589

Ocrim +39 0372 4011

www.ocrim.com

PROFILE: mymag.info/e/632

UK Flour Millers

+44 2074 932521

www.ukflourmillers.org

PROFILE: mymag.info/e/1590

Vibrators

Vibrafloor +33 3 85 44 06 78

www.vibrafloor.com

PROFILE: mymag.info/e/664

Weighing equipment

Bühler AG +41 71 955 11 11

www.buhlergroup.com

PROFILE: mymag.info/e/588

PLP

+39 05 23 89 16 29

www.plp-systems.com

PROFILE: mymag.info/e/700

Van Aarsen International

+31 475 579 444

www.aarsen.com

PROFILE: mymag.info/e/662

Vibrafloor +33 3 85 44 06 78

www.vibrafloor.com

PROFILE: mymag.info/e/664

vibronet-Gräf GmbH & Co.KG

+49 6441 62031

www.vibronet.com

PROFILE: mymag.info/e/663

Yeast products

Leiber GmbH

+49 5461 93030

www.leibergmbh.de

PROFILE: mymag.info/e/618

To see online profiles, videos, news and product reviews for companies in the market place please visit:

https://millingandgrain.com/web/companies

To get your company included in the market place, please contact the Milling and Grain team on +44 1242 267700

the interview

Gunnar Hallmann, Endüstri Direktörü, Aqua & Pet, Andritz Feed & Biofuel, Danimarka

Evcil hayvan maması sektöründe 20 yılı aşkın deneyime sahip olan Gunnar Hallmann, kariyerine 1999 yılında Arovit'te (şimdiki adıyla C&D Foods) Proje Müdürü olarak başladı. Bu süre zarfında Hallmann, daha stratejik operasyonel rollere geçmeden önce proje, fabrika ve ürün yönetiminde bir dizi üst düzey pozisyonda görev aldı.

Danimarka'da doğan ve eğitim gören Hallmann, üretim teknolojisi ve işletme alanlarında lisans, ambalaj teknolojisi ve genel yönetim alanında ise yüksek lisans derecelerine sahiptir.

Gunnar Hallmann, 2020 yılında Andritz Feed & Biofuel'e katıldı ve burada sahip olduğu önemli uzmanlık, şirketin su ürünleri ve evcil hayvan maması işini ileriye taşımasında etkili oldu.

Sektörümüzde yirmi yılı aşkın bir kariyere sahipsiniz. Başlangıçta sizi bu alana yönlendiren neydi?

Sanırım tamamen şans! O günlerde işe gidip gelmek için günde üç saat harcıyordum ve o sırada yaşadığım Esbjerg yakınlarında bir yaş evcil hayvan maması fabrikasında bir pozisyon açıldı. İşe başvurdum, atandım ve 22 yıldır bu sektördeyim.

Yerel proje müdürüydüm ve ardından kuru bir evcil hayvan maması operasyonu için fabrika müdürü oldum. Daha sonra uluslararası satışlarda daha stratejik bir rol üstlenmeden önce, başladığım ana fabrikada genel operasyon müdürü oldum. Bu durum, şirketin sahip olduğu çeşitli fabrikalarda kurulum projeleri geliştirdiğim uluslararası proje yönetimine kadar ilerledi.

Ekim 2020'de Andritz Feed & Biofuel'e katıldım ve şu anda Aqua ve Pet Food Endüstri Yöneticisi olarak görev yapıyorum.

Son yıllarda sektörümüzde tanık olduğunuz en önemli teknolojik gelişmeler nelerdir?

Burada bahsedilmesi gereken en önemli şeylerden biri, sermaye harcamalarına odaklanmaktan toplam mülkiyet maliyetini analiz etmeye doğru meydana gelen zihniyet değişikliğidir. İlk yatırım maliyetlerinin cazipliği, zayıf yalıtım veya sadece düşük standartlı mühendislik gibi sorunlar nedeniyle genellikle çok daha yüksek harcamalara yol açtığını, büyük resme ve otomatik tesis çözümlerinin bu sektöre nasıl önemli bir değer kattığına daha fazla odaklanmak gerektiğini gördük.

Evcil hayvan yemi sektöründe, ekipmanlar geçmişte yüksek vasıflı operatörler gerektiriyordu, ancak mevcut vasıflı işgücü azaldıkça, ekipmanlarımızı mümkün olduğunca yenilikçi ve sezgisel hale getirmeye odaklanıyoruz. Sistemler ne kadar otomatik ve sezgisel olursa, insan hatası payı o kadar azalır ve işgücü zorlukları devam ettikçe otomatik çözümlere geçiş artacaktır.

Daha fazla otomasyonla birlikte, komple tesis çözümleri sunabilecek bir ortak bulmak önemlidir. Çünkü bu niteliklere sahip bir ortak sadece tek tek makinelerin değil tüm fabrikanın otomasyonuna bakabilir.

Bu durum önemlidir. Çünkü makineler kendi başlarına mükemmel olabilir. Ancak hattaki diğer ekipmanlara uygun şekilde bağlanmadıkları takdirde elde edilen kazanımlar hızla kaybedilebilir.

Ukrayna savaşı ve Rusya'ya uygulanan yaptırımlar, içeriğin bulunabilirliği ve maliyeti üzerinde ek bir etkiye sahip. Üreticiler işletmelerini bu tehditlerden en iyi şekilde korumak için kaynak kullanımını nasıl optimize edebilir ve üretim süreçlerindeki israfı nasıl azaltabilir?

İleride göreceğimiz şeylerden biri, fiyatlardaki yükselmenin ürün seçimi açısından karar verme sürecini etkilemesi nedeniyle tüketici davranışlarında bir değişiklik olacağıdır. İnsanlar evcil hayvan mamaları için daha önce belki de üst kalitedeki ürünleri seçiyorlarken, artık bunun yerine daha bütçe dostu alternatiflere bakmaya başladılar.

Sonuç olarak, birinci sınıf kalitedeki ürünleri daha uygun fiyatlarla sunma ihtiyacı arttıkça değişim de gerçekleşiyor.

Bunu başarmak için üretim süreci, çözüm sağlayıcılarla yakın işbirliği yapılarak tamamen optimize edilmeli ve israf en aza

indirilmelidir. Ancak bu denklem sürecin kendisinden daha kapsamlıdır.

Üreticiler aynı zamanda bu süreci besleyen hammadde bileşenlerine, bunların bulunabilirliğine, lojistik ayak izine ve yakın gelecekte giderek daha temel, sürdürülebilir seçeneklere kayacağına inandığım ambalaj malzemeleri gibi unsurlara da yakından bakmalıdır.

Artan bu içerik maliyetlerinin ışığında, yem üreticileri işleme tesislerinin genel maliyetlerini nasıl düşürebilir? Yine belirtmeliyim ki, mevcut ekipmanın beklentileri karşıladığından emin olmak için ekipman tedarikçinizle iletişime geçerek üretim sürecinizi optimize etmeniz gerekiyor. Enerji verimliliği burada kilit bir unsurdur. Evcil hayvan maması tesisleri için en çok enerji kurutma işlemi için harcanır.

Enerjinin yeniden kullanımı gibi optimizasyon sürecine katkıda bulunacak fırsatlar değerlendirilebilir veya mevcut ekipmanın daha verimli alternatiflerle değiştirilmesi toplam mülkiyet maliyeti açısından daha fazla tasarruf sağlayabilir. Yeni tesis planlayanlara bakacak olursak, tek bir tesis çözümleri tedarikçisinin seçilmesi şiddetle tavsiye edilir.

Tesis çözümünün tüm sorumluluğunu üstlenen tek bir tedarikçiye sahip olarak, ekipmanın optimizasyonuna ve daha da önemlisi tek tek işlem adımları arasındaki işbirliğine bakılmasını sağlayabilirsiniz. Kontrollerin, kurulumun ve çözümün devam eden etkinliğinin sahiplenerek mümkün olan en düşük toplam mülkiyet maliyetini elde etmenize yardımcı olacaklardır.

Mevcut endüstri sürdürülebilirlik standartlarına ulaşmak için endüstri çalışanlarını destekleyebilecek yenilikçi çözümlerin sunulması adına ortaya çıkan fırsatlar var mı?

Bölgedeki mevcut durum, Avrupa'daki insanların gaz tüketimi konusunda ne kadar savunmasız olduğunu gösterdi. Evcil hayvan yemi tesislerinde kurutucular genellikle doğal gazla çalışır ve kurutucunun tesisteki enerji tüketiminin yüzde 70'ine kadarını kullanması, alternatif enerji kaynaklarına ve kullanılan enerjinin belirli bir kısmının nasıl yeniden kullanılabileceğine bakma fırsatı yaratır.

Örneğin ısı eşanjörleri yükselen ısıyı yakalayarak bu sürece yardımcı olabilir. Fakat işlemin kirlenmemesi, hijyen ve gıda güvenliği sorunlarına yol açmaması için bunun dikkatle yönetilmesi gerekir.

Çoğu zaman, kurutucunun kendisinin ayarlanması büyük verimlilik tasarrufları sağlayabilir. Örneğin, kısa bir süre önce bir müşterinin tesisinde optimizasyon değerlendirmesi gerçekleştirdik . Bazı ayarlamalar ve küçük değişikliklerle kurutucularının enerji tüketiminde yüzde 37 oranında büyük bir tasarruf elde etmelerine yardımcı olabileceğimizi gördük.

İleriye dönük olarak, evcil hayvan gıdası ve üretiminin hangi yönlerinin ele alındığını görmek istersiniz ve neden?

Bence ileriye dönük olarak doğal içeriklere ve alternatif protein kaynaklarına odaklanılmalı ve bunlar, ilgili nakliye lojistiğini azaltmak için yerel kaynaklarla birleştirilmelidir. Böceklerin Avrupa'da kullanımı birkaç yıldır onaylanmış durumda, ancak ABD'de kullanımına daha yeni izin verildi.

Bu da, özellikle bildiğiniz gibi yoğun düzenlemelere tabi olan evcil hayvan maması sektöründe tam uyumluluğu sağlamak için küresel olarak çevredeki yasal unsurları yakından takip etmemiz gerektiği anlamına geliyor.

Bu durum önemli. Çünkü yenilikçi bir protein kaynağı mevzuat onayı olmadan işe yaramaz hale gelecektir. İşin üretim tarafında, enerji tüketimi temel odak noktası olmaya devam edecek ve burada üreticileri, gelişmiş teknolojiler ve iyileştirilmiş verimlilik yoluyla nerede tasarruf yapılabileceğini belirlemeye yardımcı olabilecek bir tesis çözümleri sağlayıcısı ile çalışmaya davet ediyorum.

PEOPLE THE INDUSTRY FACES

AGI, CEO lider değişimini duyurdu

Ag Growth International Inc (AGI) Yönetim Kurulu, AGI'nin mevcut Operasyon Direktörü Paul Householder'ı yeni Başkan ve Genel Müdür olarak atadı.

Sayın Householder, AGI'nin Kuzey Amerika dışındaki işlerinin tamamını yönetme sorumluluğuyla Uluslararası Başkan Yardımcısı olarak AGI'ye 2019 yılında katıldı.

2020 yılında Sayın Householder, AGI'nin Kuzey Amerika'daki işlerini de kapsayacak şekilde genişletilen sorumlulukla Küresel Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcılığına terfi etti. Ardından 2021 yılında, AGI'nin işletmelerinin günlük operasyonlarına stratejik, organizasyonel ve idari liderlik sağlamak üzere Operasyon Direktörlüğü’ne terfi etti.

Sayın Householder AGI'den önce 28 yılını Air Products and Chemicals'da geçirmiş ve burada ABD ve Brezilya'daki işletmelerin tam P&L sahipliğiyle genel müdürlük rolleri de dahil olmak üzere çeşitli üst düzey pozisyonlarda ilerlemiştir. Ayrıca t,m bunlara ek olarak, sürekli iyileştirme, iş geliştirme, satış ve mühendisliğe odaklanan çeşitli küresel liderlik rollerinde bulundu.

Hamlet Protein Yeni CFO’sunu Atadı

Genç hayvan beslenmesine yönelik özel bileşenlerin küresel üreticisi Hamlet Protein, Msli işler Müdürü olarak Poul Jørgensen'i işe aldığını duyurdu. Sayın Jørgensen, şirketin Danimarka'nın Horsens şehrinde bulunan genel merkezinden finans operasyonlarını ve IT organizasyonunu denetleyecek..

Güney Danimarka Üniversitesi ve Kopenhag İşletme Okulu mezunu olan Jørgensen, finans, BT ve lojistik alanlarında uluslararası bir geçmişe ve deneyime sahip.

Jørgensen, "Hamlet Protein'e katılmaktan ve şirketin iddialı büyüme planının uygulanmasına yardımcı olmaktan heyecan duyuyorum" dedi. Hamlet Protein CEO'su Erik Visser ise, "Mevcut değişken piyasa koşullarında güçlü bir finansal liderliğe yatırım yapmak önemlidir. Poul'u bünyemize kattığımız için mutluyuz ve kendisiyle birarada olmayı dört gözle bekliyoruz," dedi.

Hamlet Protein, Danimarka ve ABD'deki iki üretim tesisinde domuz, kümes hayvanları, ruminant ve su ürünleri yetiştiriciliği için soya bazlı protein bileşenleri ve lif spesiyaliteleri üretmektedir

Timo Zipf yeni Agritechnica proje yöneticisi olarak atandı

Alman Tarım Topluluğu DLG Timo Zipf'in dünyanın önde gelen tarım makineleri fuarlarından biri olan Agritechnica'nın proje yöneticisi olarak atandığını duyurdu. Görevine 1 Aralık 2022 tarihinde başlayacak olan Zipf, geçtiğimiz ayın başında DLG Holding GmbH CEO'su olarak atanan Freya von Czettritz'in yerine görev alacak.

Tarım makineleri ve bitkisel üretim alanında uzmanlaşmış bir tarım ekonomisti olan Zipf, Almanya'daki FH Soest Südwestfalen Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nden yüksek lisans derecesini aldıktan sonra tarım makineleri sektöründe satış ve pazarlama alanlarında yönetim görevlerinde bulundu.

Almanya'daki tarım endüstrisi için kâr amacı gütmeyen uluslararası bir kuruluş olan DLG, 1885 yılında Max Eyth tarafından kurulmuştur. 23.000'den fazla üyesi bulunan kuruluşun temel amacı, standartların belirlenmesi de dahil olmak üzere gıda ve tarım endüstrisinde teknik ilerlemeyi ve bilimsel gelişmeleri teşvik etmektir.

Trinity AgTech çiftlik teknik ekibini büyütüyor

Agri-tech'in deneyimli isimleri Scott Millar ve Louise Rix, müşteri başarı yöneticileri olarak çiftçilere yönelik rollerde Trinity AgTech'e katıldı.

Her ikisi de tarımsal teknoloji işletmelerinden gelen bu iki isim, Trinity AgTech'in akıllı doğal sermaye navigatörü Sandy'yi kullanarak doğal sermaye varlıklarını ölçmeleri ve optimize etmeleri için yeni ve mevcut çiftlik müşterilerini destekleyecek.

Sektörler arası tarımsal uzmanlıkları, Trinity'nin ürün ve hizmetleri ile son kullanıcı arasında bir geçit görevi görerek, iş esnekliklerini, karlılıklarını ve sürdürülebilirliklerini artırmak isteyen çiftçiler için gelişmiş, özel destek anlamına geliyor.

On yılını iş geliştirme alanında çalışarak geçiren Sayın Millar, Hartpury Üniversitesi'nden tarım ve arazi yönetimi derecesiyle mezun olmuş, kırsal kökenli bir isim. Yeni görevinde Trinity'nin hayvancılık ve süt ürünleri müşterilerini destekleyecek. Sayın Millar Trinity AgTech'in Gatekeeper ve Muddy Boots gibi pazar lideri ürün yönetim araçlarıyla entegre olabilen tek sürdürülebilirlik platformu olduğunu vurguluyor.

Ayrıca, doğrudan çiftçilerle çalışan müşteriye dönük rollerde 10 yılı aşkın süredir çalışan Bayan Rix de ekibin uzmanlığını desteklemektedir. Tarım alanında güçlü bir geçmişe sahip olan Rix, Trinity AgTech'e katılarak şirketin ekilebilir tarım ve bahçecilik müşterilerini destekleyecek.