Tekerlek dergisi

Page 1

Yıl: 2016 | Sayı: 00 | Fiyat 20 TL

TEKERLEK ‘nereye sen oraya

BİZE DÜŞENLER MODA TUTKUSU

ME�Sİ�LİK SİN��A

BU KIŞ NE YESEK

VARŞOVA’YA GİDİYORUZ

EN İYİ 10 MÜZE


TEKERLEK 3 Aylık Yaygın Süreli Dergi | Fiyat: 20 YIL:2016 |SAYI:00 | 13 ARALIK 2016 ISSN: 2164 – 3948 KING HOTEL Dergi Atölyesi Masa 3 Güvenlik Caddesi, Piyade Sokak No:17 Çankaya 06550 Ankara www.tekerlek.com|(312) 418 90 99 YAYIN SAHİBİ TAHA BİLGİN SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Selma HATİPOĞLU GENEL YAYIN YÖNETMENİ Sedanur ÇAVGA İÇERİK KOORDİNATÖR EDİTÖRÜ Ezgi AKSEKİ SEYAHAT EDİTÖRÜ Şeyma DOĞAN SANAT YÖNETMENİ Ünal ALTINDAĞ

İÇİNDEKİLER 01 - EDİTÖRDEN 02 - MODA TUTKUNUZ 04 - SEYAHAT NOTLARIM 06 - LEZZET GÜNLÜĞÜ 08 - SANAT TARİHİ 10 - MEVSİMLİK SİNEMA 12 - BİZE DÜŞENLER

REKLAM BİRİMİ Yunus Hatipoğlu | rezervasyon@tekerlekreklam.net Tel: (312) 355 89 64 ( Hat 3 ) – Fax: (312) 354 57 31 BASKI Çelik Kopyalama Basım Merkezi Uğur Mumcu Cad. Büyükesat 06700 Çankaya/ANKARA Tel: (312) 446 95 79 TEKERLEK, Basın Konseyi üyesidir ve basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Yaygın süreli yayındır. TEKERLEK Dergisi’nde yayınlanan bütün yazı, haber, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve sair konuların her türlü telif hakkı Dergi Atölyesi’ne aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.


EDİTÖRDEN Tekerlek Dergisi olarak 3 ayda bir çeşitli kültür, sanat ve etkinlik önerileri ile karşınızda olmaktan gurur duyuyoruz. Her sayımızda ilginizi çekecek farklı konsept ve konularla sizlerle birlikte adeta bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu yıl aniden kapımızı çalan kış mevsimi iç titretecek kadar sert geçeceğe benziyor. Moda camiası da, mevsim değişikliğiyle birlikte geride bıraktığımız Moda Haftası’nda “Mevsimsiz Renkler” konusunu ele aldı. Koyu renklerle bağdaştırdığımız kış mevsimi, artık yerini tüm renklerin birarada bulunduğu palete bıraktı adeta. Bu etki itibariyle karşımıza, pembeler, yeşiller, kırmızılar çıkacak gibi görünüyor. Görünen yeniliklerin yanısıra kalın kaşeler, dizüstü çizmeler ve deri parçalar varlığını korumaya deva ediyor. Gelelim bu kış neleri tüketeceğimize; yaz mevsiminin ince beden ve diyet kavramıyla birleşmesinden sonra her ne kadar “Dikkat edelim” diye uyarı da bulunulsa da kış mevsimini yiyecek konusunda dikkatsiz geçiriyoruz. Fakat Türk insanı olarak önem verdiğimiz nokta: Lezzet! Bu ay, aslında hepimizin aşina olduğu lezzetleri size eşsiz bir şekilde sunan mekân önerilerimiz, yemek konusundaki fikirlerinizi ciddi bir oranda etkileyecek gibi gözüküyor. “Üstümüze Düşenler” olarak yaptıklarımıza bakarsak, köşemizde bu ay hiçbir çocuğun yalnız kalmaması adına yapılan bir proje görüyoruz. Sevgiye muhtaç çocukları, içlerinden taşan o koca sevgiyle kucaklayacak ailelerle birleştirmek, insanı en çok tatmin eden vicdani duygulardan olsa gerek. Okuduğunuzda içinizi saracak yardım duygusu, kendinizi vakfın kapısında bulmanıza sebep olabilir. Büyük şehirlerde onlarcasıyla karşılaştığımız en önemli sanat gezilerinden biri olan müzelerde daha önce bir şekilde yolu düşmemiş, bu eserlerden mahrum kalmışlar için birer kültür ağı bulunuyor. Bu ağın bir parçası olmak için listeyi sunuyor ve gerisini size bırakıyoruz. “Mevsimlik Sinema” köşemizde ise bu ay sizleri birçok şeyden daha fazla mutlu eden battaniye altında izleyeceğiniz filmler bekliyor. Bazı filmler hayatımızda, yaşam biçimi, düşünce tarzı gibi çeşitli izler bırakır. Sinema köşemizdeki filmlerin hayatınıza dokunabilmesini istiyor ve iyi seyirler diliyoruz! Her mevsimi tadında yaşamanız için eşsiz seyahatler sunan yazılarımızda bu ay; kış mevsiminin soğuklarını iliklerinde hissetmek isteyenler için yılbaşı öncesi aklınızı çelebilecek rotalarla çıkıyoruz karşınıza. Ben bu satırları yazarken ve bu ay kış temasını ele aldığımız dergimizi hazırlarken, sizlerin programlarına bir nebze katkıda bulunmak ve keyifli vakitler geçirmenize vesile olmak istedik. Bunu başarabilmek dileğiyle… Sedanur ÇAVGA Genel Yayın Yönetmeni


Sedanur Çavga ile

MODA TUTKUNUZ

ıl ş ve cıv la a s , t ha sonbarının ra Yaz ayla rinden sonra çirdik mbinle da ge cıvıl ko tik havasını cek hav e is t e m r it t ın i har imiz ğerli zden. İç derken siz de yü m ü t s ü a erhaba” binler p alara “M için trend kom e haftayı i d okurlarım nı, günü belk ak benim a lm laşarak; ıza yardımcı o n a kurtarm yük zevk. n koyu le e ü g b e r n e ü s için leştirme ıllardır Uzun y temasıyla bir unda. son kış zgeçtik a renkleri tan v n a ınd anı çok ğ m lı a n z a k a ş alı olm ngin re açık , her re e Yenilikle i bile. Zaman e. Geriy t iz ç b e ı g d i la ıt an geld sıra uğunu k kaldı. Şimdi ld o iz s ş k e a uygulam sadece sizde!

KOMBİN

NO: 1 İçinde her daim romantizmi barındıran pembeyi, kaşe kabanlarda yumuşak haliyle görüyoruz. Dinginlik temsili grilerin her daim rahat hissettirmesi bu sezonun vazgeçilmez renklerinden. Pembe ve gri tonlarının birleşimi olan kombinler; sizi daima sıcak gösterecektir.

4

e d n i m i s v Kış Me binler m o K d n Tre


KOMBİN

NO: 2

Değerini anlamakta biraz geç kaldığımız renklerden biri olan yeşil, geç de olsa rehavet görüyor. Rahatlığından ödün vermeyenlerin baş tacı olan jeanler özellikle hafta sonlarının kurtarıcılarından. Yeşil ve jean pantolonu bir arada gördüğümüz bu kombin bir kahve kaçamağı için oldukça iyi gözüküyor.

KOMBİN

NO: 3

Sonbaharın vazgeçilmez renkleri olarak bildiğimiz kahve tonları her dönemde karşımıza çıkarak etkisini gösteriyor aslında. Puantiye kalem etekle düz bir kazağı birleştirip ortaya şık bir kombin çıkarmak pek de kolay olmasa gerek. Bunun başarılmış halini gördüğümüz bu kombin, asil görünümünden taviz vermeyip rahatlığı da içinde barındırıyor.

KOMBİN

NO: 4

Günlük hayatın şıklığı içinde de maskülen tavırlarından vazgeçmeyenler için, tüm dikkatleri üzerinde toplayan kırmızılar yumuşak tonlarla birleşti. Kışın rehavetine karşı “Ben buradayım” canlılığıyla karşımızda olan bu kombin, sizin için şık günler için vazgeçilmez olacak.

5


VARŞOVA! KIŞA MEYDAN OKUYAN TATİL PLANI

Şeyma Doğan

SEYAHAT NOTLARIM Şeyma Doğan

Kışın gezilir mi demeyin. Kötü havalarda yapılabilecek tek şey kendinizi eve kapatıp pijamalara bürünmek ve battaniyenize sarılmak değil. Birçok ülke kış turizminde düşündüğümüzden daha aktif. Yılbaşını evde geçirmektense, bu yıl bir değişiklik yapıp yeni yıla dilini bile bilmediğiniz bir ülkede girmeye ne dersiniz? Kulağa çılgınca gelse de imkansız değil. Eğer maliyeti daha düşük bir gezi planı yapmak istiyorsanız rotanızı Polonya’ya çevirebilirsiniz. Polonya’nın donmuş gölleri ve eşsiz doğa manzaraları bu kış içinizi ısıtmaya ve sizi heyecanlandırmaya yetecek. Ancak düşük maliyetli bir gezi olması kültür ve sanattan uzak kalacağınız anlamına gelmiyor, çünkü Varşova’da sanat her yerde. Ünlü piyanist Chopin’in ülkesi Polonya sanata ve sanatçılara oldukça değer veriyor ve sahip çıkıyor. Varşova aynı zamanda II. Dünya Savaşından en çok etkilenen ve hala savaşın izlerini taşıyan şehirlerden biri. Bu nedenle ülkedeki müzeler, sergiler ve yapılar oldukça etkileyici. Savaş sırasında yerle bir olan bu şehir, daha sonra halkın kendi çabalarıyla adeta küllerinden doğmuş diyebiliriz. Peki Varşova’da ne yapılır, nerelere gidilir?

1) BİLİM VE KÜLTÜR SARAYI (PALAC KULTURY) İlk gördüğümde beni büyülemişti güzelliği. Belki de Polonya’da gördüğüm ilk yapı olduğu için öyle hissettim bilmiyorum. Kule Stalin zamanında yapıldığı için Polonyalılar bu yapıdan pek de haz etmezler. Hemen alt katında büyük bir Tourist Information ofisi var. Bir çok açıdan fotoğraf çekinebilirsiniz Palac Kultury’nin önünde, her açıdan güzel çıkacaktır. Hemen yakınında Varşova’nın ünlü AVM’si Zloty Taras var, aynı zamanda hem metro istasyonuna hem de tren istasyonuna yürüme mesafesinde. Bu yüzden Varşova’nın en merkezi yeri burası. (: Belirli saatlerde kulenin en tepesine çıkıp tüm Varşova’yı seyredebilirsiniz. Hediyelik eşyalar da satıyorlar burada. Kuleye çıkış ücreti öğrenciler için 15zl, normal bilet ise 20 zl. 2) STARE MIASTO Varşova denince akla ilk gelen ama gezilmesi gereken tek yer olmayan güzel meydan (: Burada eğer yöresel lezzetleri merak ediyorsanız adım başı bir Zapiecek bulmanız mümkün. Zapiecek’te kızartılmış pierogi, yanında mayhoş cranberry sosu iyi gidiyor. Onun dışında oradaki dondurmacılardan birinde (hangisi olduğunu hatırlayamadım) Rafaellolu dondurma var, çok güzel. (:

6 Palac Kultury


3) LAZIENKI PARK Gezmeye doyamayacağınız, sincaplarla oynayabileceğiniz bir yer. Parkın içinde bulunan tarihi saray çok güzel, belirli günlerde müzelere giriş ücretsiz. Burada yemek yemenizi pek tavsiye etmem ama eğer çok acıktıysanız oradaki restoranda ufak bir tavuklu sandviç yiyebilirsiniz, yaklaşık 15zl kendisi biraz küçük ama tadı gerçekten çok lezzetli. Bence eğer vaktiniz varsa Lazienki Parkına sadece bir kere değil en az iki kere gitmelisiniz, çünkü her saatte ayrı bir güzelliği var. Ayrıca yaz aylarında Pazar günleri piyano dinletisi eşliğinde insanlar aileleriyle, sevdikleriyle birlikte bu parka gelip piknik yapıyorlar. Kafa dinlemek için çok güzel bir yer gerçekten. 4) WILANOW SARAYI Wilanow Sarayı o kadar güzel ki ne zaman gitsem bir gelin damat düğün fotoğrafı çektirmeye gelmiş oluyor. (: Saray özellikle yaz aylarında gün batımında ziyaret edilmeli bence. En güzeli de sarayın arka bahçesi ve bu bahçeye açılan sarmaşık kapılar. Polonyalıların en sevdiğim yönü, inşa ettikleri yapıların bulunduğu alandaki doğal güzelliklere hiç dokunmamaları. 5) VARŞOVA ÜNİVERSİTESİ KÜTÜPHANESİ Özellikle kütüphanenin içinden çok dışı dikkat çekiyor. Gerçekten çok güzel bir bahçesi var. Kütüphanenin cam tavanının üzerinde yürümek çok ilginç bir duygu. (: Merdivenin en tepesine çıkıp eşsiz Varşova manzarasını seyretmeye doyamayacaksınız. Gün batımınını bir de buradan görmeden Varşova’ya veda etmeyin. 6)WARSAW UPRISING MÜZESİ Bilindiği üzere Varşova, II. Dünya Savaşından en fazla hasar alan bölgelerden biri. Savaştan sonra şehir adeta küllerinden doğmuş denilebilir. Varşovalılar yıkılan binaların hepsini eski tablolara ve fotoğraflara bakarak tüm binaları yeniden yapmışlar. Ancak binalar hiçbir şekilde tarihi görünümlerini yitirmemiş ve aynı şekilde yeniden inşa edilmiş. Polonyalıların bu azmi gerçekten takdire şayan. Bu müzede Varşova’nın yeniden dirilişi sergileniyor. Saatlerce gezilebilecek ve çok şey öğrenilecek bir müze. Polonyalılar, Varşova’ya gelen herkesin mutlaka burayı ziyaret etmesini tavsiye ediyorlar. 7) HALK PAZARLARI Özellikle Aralık ayında kurulan Christmas pazarları hem ülkenin kültürü hakkında bilgi sahibi olmak hem de eğlenmek için mutlaka ziyaret edilmeli.

7


Taha Bilgin

TAHA’NIN LEZZET GÜNLÜĞÜ Yaz ayları nihayet bitti. Sıkı diyet programlarından kurtulup güzel yemek yiyebilmek için enfes mekânlar aramaya tekrar başladık. Ankara’nın soğuk havasında içinizi ısıtacak lezzetler bulmak istiyorsanız sizin için güzel bir önerim var. Ömer Ekmekçi Zigana Pide. Ömer Usta Trabzonlu ve koyu bir Trabzonspor taraftarı. Restorana girdiğinizde sizi Trabzonspor bayrakları ile karşılıyor Ömer Usta. Mekân yöresel figürlerle donatılmış olmasına rağmen modern çizgilerden de taviz vermemiş ve oldukça ferah. Masanıza oturduğunuzda dikkatinizi bir uyarı yazısı çekiyor. Özellikle size bir hanımefendi eşlik ediyorsa bu yazı onu soru işaretlerine sevk ediyor. Garson geliyor ve 4 pide çeşidini söyleyip siparişinizi alıyor. Elinize o kalabalık, çoğu seçtiğiniz ürün için ‘şu an o ürünü temin edemiyoruz’ denilen kalın ve ağır menülerden gelmiyor yani. Karadeniz Türküleri eşliğinde pidenizi bekliyorsunuz. Ve nihayet mis gibi tereyağı kokusu eşliğinde pideleriniz geliyor. Biz denemek için peynirli ve kavurmalı pideleri denedik iyi ki de öyle yapmışız. Çünkü peynir, tereyağı ve kavurma Trabzon’dan haftalık olarak geliyormuş. Peynirli pidenin üzerine atılmış tereyağı pidenin sıcaklığı ile eriyor. Aynı şekilde kavurmalı pidenin de içinde tereyağı mevcut. İki pidenin hamuru da öyle güzel pişmiş ki kopartırken duyduğunuz sesler ruhunuzu doyurmayı başarıyor. Özetle, pideler enfes. Pidelerin peşine ikram edilen çay size Karadeniz’in tuzlu kokusunu hatırlatıyor. Biliyorum pideler sizi fazlasıyla doyuracak ama o müthiş sütlacı ve Trabzon Burması tatlısını denemezseniz çok pişman olursunuz.

8


“KESTANE YEMEYİ UNUTMAYINIZ!”

İstanbul, Ankara ve Trabzon üçgeninde bir diğer harika Karadeniz restoranı önerim ise Fevzi Hoca. Akçaabatlı olan Fevzi Hoca aslında bir öğretmen. Köfte ekmek satarak başladığı serüvenini şu an üç ilde beş restoran ile sürdürüyor. Köfte ve balık yemek için ideal olan bu mekânda sadece taze balıkları bulabilirsiniz. Yani her gittiğinizde aynı balığı yemek istiyorsanız maalesef bunu bulamayabilirsiniz. Çünkü mekân sadece o gün yeni çıkmış balıkları getiriyor. Fevzi Hoca’ya gitmeniz durumunda mutlaka lahana çorbasını tadınız. Kuymak, kaygana ve kelem (beyaz lahana) turşusunun tadını çıkarınız. Yemekten sonra ikram edilen bir demlik çayınız, meyve tabağınız ve fındıklı Trabzon Burması tatlınız ve Laz Böreği Fevzi Hoca’yı favori mekânlarınız listesinde en üste eklemenize yetecektir. (NOT: Bu menü çok olmadı mı diyenleriniz için ben sodamın içine limon sıkıp yemeye devam ettim.)

9


Ezgi Akseki Ilkı

SANAT TARİHİ

TÜRKİYE’DE

EN İYİ 10 MÜZE

Türkiye tam bir müze cenneti… Hitit’ten Helenlere, Bizans’tan Osmanlı ‘ya kadar pek çok toplumun durak noktası Anadolu’nun en iyi 10 müzesini sizler için seçtik.

1. Zeugma Müzesi Çingene Kız mozaiği ile ünlü Gaziantep’teki müze yıl boyunca binlerce yerli-yabancı meraklısını ağırlıyor. Mozaiklerin kapladığı 1700 metrekarelik alanıyla dünyanın en büyük mozaik müzesi kesinlikle görülmeye değer. 2. İstanbul Arkeoloji Müzesi Bir milyonu aşkın eseriyle dünyanın en büyük arkeoloji müzeleri arasında yer alan İstanbul Arkeoloji Müzesi, Osmanlı döneminde yapılan ve günümüze kadar gelen ilk müze olma özelliği de taşıyor. Bahçesinde bulunan Topkapı Sarayı’nın ilk yapısı Çinili Köşk’e mutlaka uğrayın. 3. Anadolu Medeniyetleri Müzesi Ankara’nın kalbinde yer alan müzede Paleolitik Çağ’dan günümüze kadar gelmiş eserler yer alıyor. Anadolu’nun incisi sayılacak müzede tüm kadim medeniyetleri bir arada görmeniz mümkün. 4. Topkapı Sarayı Müzesi Osmanlı İmparatorluğu’na yüzyıllarca ev sahipliği yapmakla kalmayıp neredeyse tüm cihana yayılmış imparatorluğun yönetim merkezi de olan saray, adını 19. yüzyıllarda almış. Eskilerin Saray-ı Cedid (Yeni Saray) dedikleri bu yapı günümüzde dünyanın en çok turist alan müzeler arasında sırayı başta çekiyor. 5. Antalya Arkeoloji Müzesi Antalya sandığımız gibi kum, güneş, sahilden ibaret değil. Konyaaltı’ndaki bu eşsiz müzede mozaiklerden lahitlere, heykellerden ikonalara kadar pek çok eser bir arada. Herkül heykelini görmeden müzeden çıkmayın.

10


6. Çorum Müzesi Anadolu’nun taşı toprağı medeniyet. Bu medeniyetin izlerini bir arada bulacağınız müzelerden biri de Çorum’da. Bir Hitit arabası simülasyonuyla Hitit şehrinde tarihe yolculuk etmek istemez misiniz? Çorum’un leblebisi kadar bu müzenin atmosferini de tatmak gerek.

7. Ayasofya Bizans İmparatoru Iustinianos tamamlandığında bu ulu mabede ‘’ Ey Süleyman seni yendim’ diyerek anlattı hayranlığını. İnsan karşısına geçtiğinde aynı hisse kapılmıyor desek yalan olur. 6.yydan günümüze gelebilmiş bu yapıyı görmeden İstanbul’u gezdim demeyin sakın.

8. Bursa Kent Müzesi Türkiye’nin önde gelen kent müzelerinden biri de Bursa’da. “100 yıl önce doğsam nasıl olurdu?” sorusuna cevap arayanları bu müzeyi gezmeye davet ediyoruz. Eğlence hayatından yeme içme kültürüne kadar farklı pek çok alanı keşfedeceğiniz bu müzede zaman nasıl geçti anlamayacaksınız.

9. Nemrud Açıkhava Müzesİ Dünyanın enlerinden biri daha Türkiye’de, şaşırdık mı? Tabii ki hayır. En yüksek açık hava müzesi Adıyaman’da misafirlerini bekliyor. 2150 metre yükseklikteki bu müzeye ulaşım biraz zor evet, ama gittiğinize pişman olmayacaksınız. Kommagene Kralı Antiokhos’un mezarının da bulunduğu dev heykelleri görünce şaşkınlığınızı saklayamayacaksınız. Unesco’nun Dünya Miras Listesine aldığı bu müze gün doğumunda ayrıca hoş bir enstantane sunuyor.

10. Side Sualtı Müzesi Açık hava müzesi olur da sualtı müzesi olmaz mı? Olmaz demeyin. Avrupa’da ve Türkiye’de ilk olan müze Side’de. 110 heykelin yer aldığı bu yaşayan müzeye gidemem diye üzülmeyin dalış sertifikanızı mutlaka alın.

11


Ünal Altındağ

MEVSİMLİK SİNEMA Savaşa Almanların gözünden bakan film, bir grup Alman askerinin Avrupa’dan Rusya’ya gidişini ve Stalingrad Savaşını anlatıyor. Hitler 2. Dünya Savaşında Nazi ordusunu toplayarak Rusya’nın doğusunda Kızılordu’ya saldırır. Tarihin en büyük savaşları arasında yer alan bu savaş 2. Dünya Savaşının sonucuna da etki edecektir.

Peter ve Annie dağcılık konusunda uzman iki kardeştir.Babalarını bir kaza sonucu kaybetmelerinden sonra Annie babasına daha yakın olacağını düşündüğü için dağcılığa devam edeken,Peter fotoğrafcılığa başlamıştır.Yıllar sonra iki kardeş K2 dağının ana kampında karşılaşırlar.Annie dağa tırmanmak isteyen ünlü zenginlerden John Vaughn’un ekibindedir.Ekip tırmanışa geçtikten kısa bir süre sonra hava bozmaya başlar.Fakat vaugh geri dönme çağrılarına uymaz ve teklif ettiği para ile dağcıları ikna eder.Ancak beklenen olur ve dağcılar dağda mahsur kalır uzun süredir tırmanış yapmayan peter ekibini toplar ve başta kardeşi olmak üzere herkezi kurtarmak zorunda kalır.Ama bu kolay bir iş olmayacaktır.

Peter ve Annie dağcılık konusunda uzman iki kardeştir. Babalarını bir kaza sonucu kaybetmelerinden sonra Annie babasına daha yakın olacağını düşündüğü için dağcılığa devam edeken,Peter fotoğrafcılığa başlamıştır.Yıllar sonra iki kardeş K2 dağının ana kampında karşılaşırlar. Annie dağa tırmanmak isteyen ünlü zenginlerden John Vaughn’un ekibindedir.Ekip tırmanışa geçtikten kısa bir süre sonra hava bozmaya başlar.Fakat vaugh geri dönme çağrılarına uymaz ve teklif ettiği para ile dağcıları ikna eder.Ancak beklenen olur ve dağcılar dağda mahsur kalır uzun süredir tırmanış yapmayan peter ekibini toplar ve başta kardeşi olmak üzere herkezi kurtarmak zorunda kalır.Ama bu kolay bir iş olmayacaktır.

12


Into the Wild, bir metropolden vahşi hayata, kirlilikten saflığa ve temizliğe dönüş hikayesidir. Önemli bir üniversiteden dereceyle mezun olan Christopher aynı zaman başarılı bir atlettir de. Mezuniyet sonrası verilen bir davette ailesine istediği hayatın bu olmadığını, bir şeylerin eksik ve yanlış olduğunu söyler. Genç adam tüm mal varlığını hayır kurumuna bağışlayıp sahip olduğu her şeyi evinde bırakarak bambaşka bir hayata doğru uzun bir yolculuğa çıkar. Alaska’nın ıssız ormanlarında sona eren bu yolculuk esnasında ve sonrasında Christopher, hayatını kökünden değiştirecek bazı kişilerle tanışarak, hayatın anlamını ve ölümün kaçınılmazlığını en sert haliyle deneyimleyecektir.

Sığınırcasına gittiği kasabada kendini yeni bir masala bırakan bir seyyahın hikayesidir Kosmos. Zamanın ve mekanların önemli olmadığı bir kasabadır burası, sadece insanlar önemlidir, söylenen sözler önemlidir; çünkü herkes birbirini çok iyi tanır. Kosmos’un beraberinde getirdiği mucizeler, ölü çocukları bile diriltebilecek derecede ‘mucizedir’. Böyle böyle kısa bir süre içerisinde namı alır yürür... Şifa bekleyenler olur, aşkı dileyenler... Ancak hayat yine yapacağını yapar ve Kosmos’u talihsiz olaylar silsilesinin ortasına bırakıverir. Türk sinemasının en yetenekli yönetmenlerinden Reha Erdem yapımı olan filmde Sermet Yeşil ve Türkü Turan’ın başarılı oyunculuk performanslarına tanık oluyoruz.

Aydın emekli bir tiyatrocudur; oyunculuğu bıraktıktan sonra Kapadokya’ya babasından yadigar kalan butik oteli işletmek için geri döner. Aydın o günden sonra başlayan kış uykusu bu gözlerden ırak otelin içerisindeki gündelikleriyle, kah yerel bir gazeteye köşe yazıları yazarak kah her zaman niyetlendiği ancak bir türlü başlayamadığı tiyatro tarihi kitabını yazmayı düşünerek geçer. Tüm bu süreçte hayatında iki kadın vardır: Kendisine her anlamda uzak ve soğuk davranan genç karısı Nihal ve boşandıktan sonra yanlarına taşınan kız kardeşi Necla... Kışın bastırması ve artan kar yağışı bu küçük taşrada en çok Aydın’ın sinirlerine dokunur ve onu uzaklara gitmeye teşvik eder... Türk sinemasının Cannes tescilli, bol ödüllü yönetmeni Nuri Bilge Ceylan’ın Bir Zamanlar Anadolu’da filminden sonra hayata geçirdiği ve Cannes’da büyük ödül Altın Palmiye’ye layık görülen son filmi olan Kış Uykusu’nun başrolünde Haluk Bilginer yer alırken kadroda kendisine Demet Akbağ, Melisa Sözen, Ayberk Pekcan, Serhat Kılıç, Tamer Levent, Nejat İşler ve Nadir Sarıbacak eşlik ediyor.

13


Selma Hatipoğlu

BİZE DÜŞENLER Ünal Altındağ

BİR HAYAT DEĞİŞTİRMEK İSTEYENLERE Sokağa her çıktığımızda gününü sokakta geçiren çalışmaya zorlanan çocuklar görüyoruz. Her çocukta içimizde onların hayatını değiştirebilme isteği duyuyoruz. Onlara üç beş kuruş para vererek vicdanımızı rahatlatmaya çalışıyor bir yandan da verdiğimiz paranın çocuğa bir faydası olup olmadığı konusunda tereddütlere düşüyoruz. Biliyoruz ki çoğu dilenen çocukların topladıkları para onları dilendiren insanlara gidiyor ve çocuğa bir faydası dokunmuyor. Onların hayatını değiştiremeyiz ne yapalım deyip hayatımıza devam edemeyiz çünkü aynı yaşlarda kendi çocuğumuz olsa hayat boyu yanında olur onu pamuklara sararız. Yakında havalar daha da soğuyacak ve gününü soğuk beton üzerinde geçiren çocuklar için hayat daha zor olacak. Projemizde, kasım ayında İnci Vakfımız tarafından ulaşabildiğimiz sokak çocuklarının ihtiyaçlarını, yaşam şartlarını saptadık. Sonraki adımımız da gönüllü aileler bularak çocukları ailelerle eşleştirmek. Gönüllü aileler eşleştiği çocuğun koruyucu ailesi olacak, ihtiyacı olan eksiklikleri tamamlayacak. Yapılacak yardımın boyutlarına gönüllü aileler karar verecek. Bir hayat değiştirmek isteyen herkesi vakfımıza bekliyoruz.

İnci Vakfı Ulaşım adresi: Rabintronatd Tagore Cad. 509. Sk. 25/9 Telefon: 0555 555 55 55 www.incivakfi.com

14


13 15


Yazar İsmi

KONU BAŞLIĞI Fotoğraf

16 Bangabandu Şeyh Mucibur Rahman Caddesi 507. Sok No: 128


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.