![](https://assets.isu.pub/document-structure/221221075338-d6dff04d5704d52a8850c0f31a9d498f/v1/94f8487a6dff783156bb2aa928365ac7.jpeg?width=720&quality=85%2C50)
5 minute read
Çukurovalı
KKTC Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği
Başkanı Raif Çukurovalı sektörü değerlendirerek, Zorunlu Sigorta Garanti Fonu’ndan bahsetti.
Advertisement
KKTC Sigorta sektörü ile ilgili uygulamalar AB yasaları ile uyumlu mudur?
KKTC sigorta sektörünü düzenleyen ve denetleyen 60/2010 Sigorta Hizmetleri ( Düzenleme ve Denetim ) yasası Avrupa Birliği’ndeki bir takım uygulamaları içermesine rağmen uygulamada tam olarak AB uyumlu olduğu söylenemez. KKTC tanınmayan ve ambargolar altında tutulan bir ülke bu nedenle AB tarafından tanınmayan ve destek alamayan bir ülkenin tüm yasalarının AB yasalarına uyumlu olması beklenemez çünkü tanınmayan ve ambargolar altında tutulan ülkenin fertlerine, kurum ve kuruluşlarına AB yasaları ekonomik açıdan ağır koşullar getirir. AB de uygulanan Mesleki Sorumluluk, Ürün Sorumluluk, Yanlış Tedavi uygulamaları gibi bir çok sigorta ülkemizde zorunlu yapılmadı. Bu açıdan da uygulamalarımızın tam anlamı ile AB uyumlu olduğunu söyleyemeyiz.
KKTC ehliyetleri TC’de TC ehliyetleri KKTC’de geçerli sigortalar neden değil?
44
“Ehliyetler ile sigorta farklıdır. Ehliyet bir kişinin ehliyetinde yer alan araç sınıflarını kullanmaya ehil olduğunu ve bu konuda bir sınav geçtiğini gösteren resmi bir belgedir. Zorunlu Üçüncü Şahıs Sigortaları ise farklı koşullar ve farklı teminatlar ve farklı teminat limitleri içerebilmektedir. Örnek vermek gerekirse KKTC’de uygulanan maddi hasar limitleri ile ölüm ve yaralanma limitleri TC’den daha yüksektir. Zorunlu Üçüncü Şahıs Sigortaları dışındaki sigortaların geçerliliği ise sigortalı ile sigorta şirketi arasında belirlenebilecek bir konudur. Dünyada uygulanmakta olan sistemde bu şekildedir. Bu duruma tek istisna Avrupa Birliği olup AB direktifleriyle oluşturulan tek sigorta piyasası nedeniyle herhangi bir üye şirketin poliçesi tüm AB üyesi ülkelerde geçerli olarak kabul edilmektedir.”
Konut Sigortaları gibi zorunluluklar neden ülkemizde uygulanmıyor?
“Yukarda da bahsettiğim üzere Dünyada uygulanan zorunlu sigorta türleri maalesef ülkemizde uygulanmamaktadır. Konut sigortalarında dünyada da bir zorunluluk olmamasına rağmen özellikle deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkelerde Zorunlu Deprem Sigortası
uygulamaları vardır. Bunun en güzel örneği yanı başımızda Türkiye Cumhuriyeti’nde uygulanmaktadır. Yapılan yasal düzenleme ile tüm konutların belirlenen miktara kadar bir deprem sigortası yaptırması zorunlu tutulmakta bu miktarın üzerinde olan binaların geriye kalan kısmı ise sigorta şirketleri tarafından sigortalanmaktadır. Bu öneri daha önceki yıllarda birliğimiz tarafından yetkili mercilere önerilmesine rağmen hayata geçirilememiştir. 60/2010 Sigorta Hizmetleri ( Düzenleme ve Denetim ) yasasının 63. Maddesinin 1. Fıkrası “ Bakanlar Kurulu kamu yararı açısından gerekli gördüğü sigorta sınıflarının yaptırılmasını zorunlu kılabilir” şeklinde olup bu kararın alınması halinde KKTC sigorta sektörü bu uygulamayı gerçekleştirebilecek bilgi ve tecrübeye ve teknik altyapıya sahiptir. Üklemizde konut sigortalarının yaygın bir şekilde uygulanmamasının nedenleri arasında ise başta tüketici bilincinin henüz istenilen düzeye gelmemesi yer almaktadır. Banka kredisi ile alınan veya ipotek olarak verilen ve karşılığında kredi kullanılan konut ve iş yerleri büyük oranda sigortalı olup diğerlerinin ise çok az bir kısmı sigortalıdır. Gerek şirketlerin gerekse Birliğin yaptığı bilgilendirici yayınlar sayesinde bu durumun eskiye oranla olumlu yönde değişmesine rağmen henüz istenilen düzeye geldiği söylenemez. Fakat vatandaşlarımız çok dikkat etmeli ve bilhassa konutlarına yaşam sürdükleri yerleri olarak sigorta yaptırmaları gerekir. Çünkü değişen iklim koşulları bunu zorunlu kılmaktadır.”
![](https://assets.isu.pub/document-structure/221221075338-d6dff04d5704d52a8850c0f31a9d498f/v1/1b3953d8fdbb42a0d9711e13b9653b16.jpeg?width=720&quality=85%2C50)
Sigorta çeşitliliği ve Sağlık Sigortaları konusunda neden dünyada veya Türkiye Cumhuriyeti’ndeki kadar ilgi yok. “Sigorta çeşitliliği sadece sigorta şirketlerinin şekillendireceği bir durum değildir. Bu gün itibarıyla ülkemizde hemen hemen dünyada uygulanan tüm sigorta çeşitlerini uygulayabilecek bir yapıya sahibiz. Ancak takdir edersiniz ki bu bir arz/talep dengesine dayanmalıdır. Eğer ülkede bir konuda yeterli talep oluşmuş ise sigorta sektörümüz buna cevap verebilecek bir konumdadır. Sağlık Sigortaları ise ülkemizde çok yaygın bir şekilde uygulanmakta olup hemen hemen tüm özel hastahanelerimiz de bu yapı içerisinde yer almaktadır. Ülkemizde bilindiği üzere Sosyal Sigortalı kişilerin ücretsiz sağlık hizmeti alabilmeleri nedeniyle belirli bir gelir düzeyinin altında yeralan kişiler bu poliçeleri alamamakta ve Devlet tarafından sunulan hizmetleri yeterli bulmaktadırlar.”
Zorunlu Sigortalar Garanti Fonunda ne kadar para var ve bu fondan kimler yararlanabilirler?
“Zorunlu Sigortalar Garanti Fonu üçüncü şahısları korumak amacıyla yasa ile kurulmuştur. Garanti Fonu Maliye Bakanlığı bünyesinde kurulmuş ancak uzun yıllardır Bakanlık ile yapılan bir protokol nedeniyle Birliğimiz bünyesinde hizmet vermektedir. Fon ayrı bir kurum olup 4 üyesi birliğin atadığı si- gortacı 1 üyesi bakanlık temsilcisi olmak üzere 5 kişilik bir Yönetim Kurulu tarafından yönetilmektedir. Bu nedenle para-
sının ne kadar olduğu Garanti Fonu yönetim kurulunun cevaplayacağı bir sorudur.
Fonun ödeme yaptığı koşullar ise
• Sigortasız araçların kişilerin malına ve/veya canına verdiği zararlar • Faili meçhul araçların kişilerin malına ve/ veya canına verdiği zararlar • Ehliyetsiz veya ehliyetin kapsamadığı durumlarda kişilerin malına ve/veya canına verdiği zararlar • Sigorta şiketinin tasfiyesi halinde tasfiye kasasından ödeme yapılmasının mümkün olmadığı hallerde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlara ilişkin ödemeler şeklindedir. Motorlu Araçlar Zorunlu Üçüncü Şahıs sigortasını yaptıran kişilerin sigorta şirketlerine ödedikleri primlerin %3 ü Garanti Fonuna ayrılmaktadır. Sigorta şirketleri tahsil ettikleri bu miktarları takip eden ayın 20 sine kadar Zorunlu Sigortalar Garanti Fonu hesabına yatırmak zorundadırlar.”
Sigorta şirketleri fazla olmasına rağmen neden bir reasürans şirketi? Daha fazla reasürans şirketi için ne yapılmalıdır?
KKTC sigorta sektörünün prim hacminin Hayat Dışı sigortalarda 2022 yılında 1 milyar Türk Lirasını aşması beklenmektedir. Hayat primlerinin ise 100 milyon Türk Lirasını aşması beklenmektedir. KKTC sigorta sektöründe 31 hayat dışı 3 hayat ve bir Reasürans olmak üzere 35 şirket faaliyet göstermektedir. Dolayısıyla sorunuz içerisinde yer alan sigorta şirketlerinin fazla olduğu konusu doğru olup büyük bir ihtimalle artmaya da devam edecektir. Ülkemizde yaklaşık 12,000 kişiye 1 sigorta şirketi düşerken TC de 1,200,000 kişiye bir sigorta şirketi düşmektedir. Bir çok AB ülkesinde ise 600,000 kişiye bir sigorta şirketi düşmektedir. Ülkemizdeki sigorta şirketi sayısının çok yüksek olduğunu bu rakamlardan da görebiliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nde yer alan toplam hayat dışı şirketlerin 2021 verilerine bakarsak 41 şirketin 87,5 Milyar TL üretim yaptığını görmekteyiz. Reasürans şirketi ise ülkemiz üretim hacmi açısından bakıldığında bir lüks olarak görülmelidir. Tüm reasürans ihtiyaçlarını genelde Türkiye reasürans şirketleri veya az bir miktarını dış ülkelerdeki reasürans şirketleri üzerinden karşılayan sektörümüz yerli reasürans şirketimiz ile ciddi bir alternatife sahip olmuştur. Bu üretim hacmiyle ikinci bir reasürans şirketi kurulması sigortacılık acısından mümkün görülmemekle geleceğin ne göstereceğini hep birlikte göreceğiz.
![](https://assets.isu.pub/document-structure/221221075338-d6dff04d5704d52a8850c0f31a9d498f/v1/32c986bfda3bcb085fd08210a352afef.jpeg?width=720&quality=85%2C50)
![](https://assets.isu.pub/document-structure/221221075338-d6dff04d5704d52a8850c0f31a9d498f/v1/d4675ecfeb4167cab2f22a69568499bf.jpeg?width=720&quality=85%2C50)