5 minute read

Kıbrıs Vakıflar Bankası Genel Müdürü M. Cengiz Erçağ

Kıbrıs Vakıflar Bankası Genel Müdürü Mustafa Cengiz Erçağ bankacılık ve sigortacılık sektörünü değerlendirdi. “Sigortacılık sektörünün daha da geliştirilmesi gerekmektedir”

“2023 yılı için risk analizi yapıyoruz”

Advertisement

2022 cari yılının sonuna geldik. Şu an yıl sonu hesapların kapatılması yapılıyor. Mevcut cari yıl sonunda özellikle 2023 için kısa, orta ve uzun vade için projeksiyonlarımız söz konusudur. Özellikle 2023’te bizi nasıl bir kriz beklediğine dair öngörülerimizi ve senaryo çalışmalarımızı yapmak zorundayız. Bu öngörülerle nasıl ilerleyeceğimizin yolu da çizilmiş oluyor. Örneğin, 2023 yılında enflasyon ile mücadele edilebilecek mi, nakit sıkışıklığımız olacak mı, ekonomideki durağanlık bitecek mi, dövizin yükselişi ve faizlerin durumu ne olacak gibi bir takım tahminlerde bulunmaya çalışıyoruz. Risk analizi yapıp, değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu şekilde de 2023 için öngörüler ortaya koymak zorundayız, çünkü bankacılık sistemi bu öngörülerle yönetilir. Yani bizim neler yapmamız gerekir ya da nasıl bir süreç yaşanacağına dair tahminler yapmamız zorunludur. Örneğin yine bir salgın hastalığın olup olmayacağı ya da salgın hastalığının hangi boyuta vardığı, bu durumdan finans sektörünün ne kadar etkilenebileceği gibi konularda ileriye doğru projeksiyon ve analizler yapıyoruz. Kış aylarının gelmesi ile beraber Covid-19 sancısının yeniden geldiğini duyuyor ve görüyoruz. Tabii ki bu saatten sonra kapan gibi bir durum söz konusu olamaz, toplumumuz bu hastalıklarla yaşamaya alışacak. Ancak, bu salgının ve kapanma sürecinin ekonomiye vurduğu darbe daha uzun yıllar gündemde kalacaktır diye düşünüyorum. Mesela bugün özellikle Rusya-Ukrayna savaşı ve bunun yarattığı tahıl krizi enerji krizi gündemde yerini korumakta, tüm bu gelişmeler özellikle ithalat ihracat dengesini nasıl etkileyecek, bunun yarattığı ne gibi sıkıntılar yaşanacak belirsizliği devam etmektedir.”

“Yeni sistem oluşuyor ve dünya değişiyor”

“2023’da kıtlıkların yaşanacağı ve paranız olsa da iyi malzeme alımı ile ilgili alınlarda sıkıntılar yaşayacağımız öngörüsü vardır. Kaldı ki dünya nüfusu 8 milyar gibi bir rakama çıkıyor. Bugün yapılan dünya kamuoyundaki çalışmalar üretim noktasına bakıldığında yaklaşık 4 milyara yeteceği yönünde öngörüler vardır. Yani üretim sadece 4 milyar insanı besleyecek demektir. Çünkü bu durum “önlenemez” bir nüfus artışıdır. Bunlarla ilgili tabii ki büyük sıkıntılar da yaşanacaktır. Umarız ki bunlar yaşanmasın ama biz yeni bir döneme girdik. Yeni sistem oluşuyor ve dünya değişiyor. Enflasyon ortadadır, insanlar lüks yaşam ve tüketimden uzak duracaktır. Alım gücü düşüyor. İnsanlara hayat pahalılığı veriliyor ama bunun sürdürülebilirliği bir iki ay gibi kısa bir sürede hemen ardından gelen zamlar tabii ki sorun yaratıyor. Örneğin Almanya gibi bir ülke geçtiğimiz aylarda peynir ithal etmek istediğini duyurdu. Hollanda bütün ihracatını durdurdu. Avrupa’da ve dünya da sıkıntılı sürece giriyor. Yani kendi hiç piyasasında her şeyi kullanmayı

“Sigortacılık sektörünün daha da geliştirilmesi, toplumun bu konuda daha da bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Daha cazip kılınması ve yaygınlaştırılması lazım. Örneğin bankamızda taşınan her türlü nakit para sigortalıdır. Kendi binalarımız sigortalıdır. Dediğim gibi bireysel anlamda kullandırılmış olduğunuz bütün kredilerde kredi hayat sigortası vardır.”

tercih ediyorlar. Tabi ki şimdi Ukrayna ve Rusya; dünyaya tahıl vermezken bekle de kendi iç ile kullanmayı tercih ediyorlar. Bugün Rusya’nın enerji ile ilgili yapmış olduğu ambargolarla -özellikle Avrupa’ya- kendi kullanımı ile ilgili bir cezalandırma vardır. Yani umut ederim ki güzel şeyler olur ama görüntü şu an itibariyle çok iyi noktaya götürecek görüntüler değil. Ancak tabii ki Türkiye’nin varlığı bize her zaman güç ve destek veriyor. Türkiye’nin kendi kendine yeten ekonomisi vardır. Türkiye, büyüyen ve gelişen bir ülkedir. Biz Türkiye ile birlikte olduğumuz için bir yerde şanslı konumdayız. Ana vatanımız kendi vatandaşına ne yapıyorsa bize de yapıyor. Ama tabi bizim de içsel anlamda üretim politikalarımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Biz, üretirsek varız. Üretmezsek tüketen bir toplum olmaktan öteye gidemeyiz.”

‘’Üretimden kopuk, tüketen toplum olduk’’

‘’Eskiden daha fazla üretiyorduk. Şu anda üretimden koptuk ve tüketen toplum olduk. Ülke olarak ihtiyacımız olan, mal ve hizmet üretimini ivedilikle geliştirmeliyiz. Şuan bu dönem zeytin hasadı dönemidir. Bunu daha fazla geliştirmemiz gerekir. Bunlar hem gıda olarak hem de ihracatı yapılabilen ürünlerdir! Ayrıca birçok insanın söylediği gibi “bu ülkede ambargo vardır ve biz malımızı satamıyoruz” safsatasına da inanmıyorum. Doğru pazarlar bulunabilir. Doğru ve kaliteli ürün üretilip, satılabilir. Bu da ülkeye bir döviz girdisi sağlayacaktır. Oturup da avuç açmak yerine üreten -eskiden olduğu gibi atalarımızın yaptığı gibi- insanlar olmamız gerekir. Bir üretirsek varız. Üretmezsek tüketen bir toplum oluruz. O zaman da yüksek enflasyon altında faiz yükü altında ezilmeye mahkûm oluruz. Çünkü ekonomideki yaşanan durağanlık daha uzun yıllar devam edecektir. Bu devam ettiği sürece de biz maaşa dayalı bir geçim politikasını benimsersek, yüksek enflasyon altında dövizin ani hareketleri altında ezilmeye devam edeceğiz ve sıkıntılar yaşayacağız.’’

“Sigortacılık sektörünün daha da geliştirilmesi gerekmektedir”

Bankacılık ve sigortacılık birbirine paralel sektörlerdir. Peki sizce bu kapsamda “sigortacılık” olmazsa “bankacılık” sektöründeki ilerleme nasıl gelişir? Bu konudaki uygulamalar nasıldır?

“Temelde ikisi de finans sektörü ile direkt alakalıdır. Birbirinin olmazsa olmazıdırlar. Bilindiği üzer Sigorta; bir şeyin veya bir kimsenin herhangi bir alanda gelecekte karşılaşabileceği zararı gidermek için önceden prim ödemek kaydıyla bu işle uğraşan kuruluşla yapılan iki taraflı bağlantı sözleşmesi olarak tanımlanır. Yani riski önceden görmek, hesap etmek, ölçmek ve one göre hareket etmek. Bankacılık da budur aslında. Risk önceden bilinmeli, örneğin; Faiz Riski, Piyasa Riski, Bilanço Dışı Riskler, Döviz Kuru Riski, Ülke Riski, Teknoloji ve Operasyonel Riskler, Likidite Riski gibi. Biz kendi adımıza sigortacılık faaliyeti sürdüren ve “sigortalanmadan” faydalanan bir bankayız ve bunun tüm toplumun da faydasına yaygınlaştırılması gerektiğine inananlardanız. Örneğin bir kredi veriyorsunuz ve borçlunun ölüm riskine karşı kredi hayat sigortası yapıyorsunuz. Ya da konut kredisi veriyorsunuz ve konut sigortası yapıyorsunuz. Araç kredisi veriyorsunuz kasko sigortası yapıyorsunuz. İşte olası bir hasar durumunda yapılan sigorta gereği siz ve mağdur olan müşteriniz hasar priminizi alıyorsunuz. Yani üzerinizdeki riski sigorta şirketine satmış oluyorsunuz. Sigorta bunun için çok önemlidir. Sigortacılık sektörünün daha da geliştirilmesi, toplumun bu konuda daha da bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Daha cazip kılınması ve yaygınlaştırılması lazım. Örneğin bankamızda taşınan her türlü nakit para sigortalıdır. Kendi binalarımız sigortalıdır. Dediğim gibi bireysel anlamda kullandırılmış olduğunuz bütün kredilerde kredi hayat sigortası vardır. Bugüne kadar çok şükür ki sigorta yaptırdığımız için, hiçbir zararımız olmadı. Bundan dolayı sigortalar bankaların olmazsa olmazıdır. Ama günümüzde bankalar sigorta şirketi kurmaya başladı. Dünya literatürüne bakıldığında sigorta şirketleri banka kurarlar. Yani birbiriyle kardeş bir bağlantı vardır.”

“Doğru yönetimde bugünlere kadar geldik”

Peki Kıbrıs Sigorta ile bağlantınız nedir ?

“Kıbrıs Sigorta ile bağlantımız iştirak bağlantısıdır. Hissedarıyız. Şirket bizlerin ve diğer hissedarların iştiraki ile kuruldu. Doğru yönetimle bugünlere kadar geldik. Sektörün içerisinde olması gereken yerde midir? Elbette tüm sektörlerde olduğu gibi sigortacılık sektöründe de çok ciddi rekabet vardır. Kıbrıs Sigorta tüm bu rekabet koşulları içerisinde dimdik ayakta olan bir şirkettir. Zaten bizlerde genel kurullarına her yıl katılıyoruz. Bizlerde denetleyen pozisyondayız. O yüzden sigorta olmazsa olmazıdır. Banka olarak biz de tabi hissedar ve iştirak olmamız sebebi ile bütün işlerimizi Kıbrıs Sigorta ile yapmaktayız.” Ben şahsım ve temsil ettiğim bankam adına Kıbrıs Sigorta ŞTİ’nin yöneticilerine ve tüm çalışanlarına sevgi ve saygılarımı sunuyorum.. 27

This article is from: