9 minute read
GLASNOST’TAN GLOBALİZME MOSKOVA KENT FORUMU
YAZARLAR: Dr. M. Cemil Arslan, Marmara Belediyeler Birliği (MBB) Genel Sekreteri Hatice Çetinlerden, MBB Kurumsal İletişim Koordinatörü
Advertisement
Önyargılar, insanın gerçeğe ulaşmasının önünde büyük bir engeldir. Ne var ki, buna rağmen, günlük yaşamı da, dünyayı da anlamlandırırken üzerimizde silinmez izler bırakan önyargılara sahibiz. “Olgu” ile “kanaat” arasında uyuşmazlık olduğunda da çoğunlukla olguyu bir veri olarak dikkate almak yerine, kanaatlerimizi/ (ön) yargılarımızı haklı çıkaracak sosyopsikolojik argümanlar geliştirme eğilimine gireriz.
Eski (ne kadar eski tartışmalı olsa da) Doğu Bloku olarak adlandırılan coğrafi/siyasi alanda, genel olarak düşünce hürriyeti bağlamı da söz konusu edilerek farklı fikirlerin tartışma zemininin çok da uygun olmadığı, tek tip bir fikrin “propaganda” yöntemiyle “enjekte” edildiğine inanılır birçok insan tarafından. Sansürün uzun ve yaygın tarihi, liberal Batı söz konusu olduğunda daha hoşgörülü; sosyalist Doğu söz konusu edildiğinde ise daha katı değerlendirmelere konu olur. Bunların tamamının geçerli ve anlaşılır bir tarihi olabilir. Ne var ki tarih akan bir nehirdir; suyun rengi de, debisi de, yatağı da değişebilir zamanla.
Berlin Duvarı’nın yıkılması ve “glasnost” ve “perestroyka” ile zirveye ulaşan “sosyalist doğu sancısı”, “tarihin sonunu” getirmek yerine, farklı dünyaların aynı heyecan ve yeni bir yarışla tarih sahnesinde arzı endam etmesine yol açmış gibi. Bu da yeni bir önyargı mıdır, göreceğiz. Ancak şimdiki olgu böyle bizim gözümüzde. Bu bağlamda, farklı dünyalardan beslenen insanların fikirlerini “mümkün bir iyi dünya” için bir araya getirip çözüm aramak, sadece Batı’nın değil Doğu’nun da heyecan duyduğu bir yaklaşım artık. Belki yeni Dostoyevskiler, Puşkinler, Tolstoylar görmemiz için elverişli bir iklim değil bahsettiğimiz iklim, ancak farklı ve yeni şeyleri duyma hazzına varmak isteyenlere çok uygun bir iklim.
Moskova bir süredir, kentsel planlama, kentsel yaşam gibi konularda oldukça canlı bir şehir. Öncesinde şehrin büyük ölçüde merkezileştirilmiş Sovyet tarzı yapısı insan ölçeğinde kent planlaması yerine devletin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik üretime odaklanmıştı. Şehir bu durumun sonucu olarak ne kadar yaşam dolu ve nefes kesici olsa da bir o kadar da karmaşık ve zorlu bir süreç içerisinde sosyalist bir ekonomiden piyasa ekonomisine geçiş için çabalamaktadır.
Moskova, şehrin geleceği adına güçlü bir temel ve süreklilik arz edecek ve Rusya’nın da geleceğini etkileyecek biçimde City Architect ve Strelka Enstitüsü gibi akademik kurumlar ve özel sektör ile işbirliklerinden kent forumları gibi organizasyonlara imza atan dinamo bir kent olma yönünde ilerlemektedir. İdeoloji kelimesini duyan insanların aklına ilk gelen birkaç şehirden biri olan Moskova’nın şimdi “yüzeyde” tipik bir batı başkentinden farksız yaklaşım ve tartışmalara ev sahipliği yapması bunun en önemli göstergelerinden biridir. İşte Moscow Urban Forum (Moskova Kent Forumu) da bunun önemli bir aracı konumundadır. Her yıl düzenlenen forum, kentin sürekli evrilen doğasını ortaya çıkaracak çeşitli aktörleri hem Moskova hem de dünyanın geri kalanı için zenginleştirici bir bilgi alışverişi süreci yaratmak adına bünyesinde bir araya getirecek şekilde genişlemektedir.
Moskova Büyükşehir Belediyesinin öncülüğünde, ilki 2011 yılında düzenlenen ve 2012 yılında ikincisi gerçekleştirilen Moskova Urban Forum (MUF), ikinci toplantısında 35 ülkeden 127 konuşmacıya ve 1800 katılımcıya ev sahipliği yapmıştır. Süreç içinde yerel yöneticilerin yanı sıra, şehir plancıları, mimarlar, finansçılar ve yatırımcılar başta olmak üzere kente ilişkin paydaşları bir araya getiren önemli bir aktivite haline gelmiştir. Son olarak 2018 yılında katılımcı ülke sayısı 68’e, konuşmacı sayısı ise 418’e ulaşmıştır. Üç gün süren oturumların yanı sıra düzenlenen festival ile birlikte yedi güne yayılan etkin bir forum haline gelmiştir. MUF kapsamında ayrıca münhasıran Moskova şehrinin kentsel gelişimine katkısı dikkate alınarak disiplinler arası bir yaklaşımla, birey veya topluluk düzeyinde ödüllendirme yapılmaktadır.
MUF’un en önemli yanlarından birinin Moskova Büyükşehir Belediyesi tarafından güçlü bir şekilde desteklenmesi olduğunu belirtebiliriz. Bu durum, hem forumun tamamlayıcı bir unsuru olan özel sektör firmalarının forumda yer alma biçiminde, hem bizzat Moskova Belediye Başkanı’nın foruma sürekli ve baştan sona olan ilgisinde, hem de forumun sunumu ve içeriğinde çarpıcı bir şekilde gözlenmektedir.
Farklı şehirleri veya mekânları tercih eden diğer kent forumların tersine MUF, Kremlin Sarayı’nın hemen yanındaki Zaryadye Park’ı daimi forum alanı haline getirmiş durumdadır. İşlevsel açıdan da iyi planlanan parkın böylece diğer fonksiyonlarının yanında adeta “bilgi üretim ve dağıtımı”na aracılık etmek gibi bir işleve büründüğünü söylemek mümkün. Aynı zamanda New York’taki High Line’ın da tasarımcıları olan mimarlar Diller Scofidio + Renfro (DS+R) tarafından tasarlanan ve 2017 yılında tamamlanan parkı, resmi açılışının ardından gelen ilk haftalarda bir milyondan fazla insan ziyaret etmiştir. Park Moskova’nın en önemli çağdaş alanlarından biri haline gelirken kaliteli altyapısı ve peyzajıyla öne çıkmasının yanında Kızıl Meydan ve Kremlin’e müstesna manzarasıyla eşlik etmektedir. Zaryadye Park için açılan uluslararası mimari ve peyzaj tasarımı konsepti yarışmasının müdürü Daliya Safiullina verdiği bir röportajda, 1958’den bu yana Rusya’da bu boyutta ve buna benzer bir şey inşa edilmediği için parkın yapım aşamasında Moskova için model olacak bir çağdaş park inşaasının hedeflendiğini, ana fikrin ise esas serginin, şehrin silueti olacak şekilde bir açık hava müzesi olarak kullanıcılara Moskova güzelliklerinin zevkine varacakları bir platform sunmak olduğunu belirtmiştir. Bu noktada kazanan mimarların sunduğu uçan köprü fikri parkın özünü oluşturmuştur.
MUF’un her yıl yapılıyor olması ve yedi gün sürmesi, arkasında muazzam bir destek ve bu işe inanmış azimli bir ekibin olduğunu göstermektedir. Hemen her bölge ve görüşten insanın forumda yer alması, popüler hale gelmiş fikirlerin kendine zemin bulması, içeriğinde yepyeni tartışma ve fikirlerin ele alınması gösteriyor ki MUF küresel düzeydeki gelişme ve bilgilerle buluşma alanı dışında ayrıca diplomasi aracı olarak da etkili bir biçimde kullanılmaktadır.
MUF’un sekizincisinin düzenlendiği 2018 yılında küresel partneri UN HABITAT olurken OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) ve PwC (PricewaterhouseCoopers) de partnerleri arasında yer almıştır. 2018 yılında forumun ana teması “Connect Generations (Nesiller Arasında İletişim Kurmak)” olarak belirlenmiştir. Festivalin konuşmalardan ve tartışmalardan oluşan kısmında ünlü Rus ve yabancı mimarlar, ekonomistler, bilim insanları ve iş dünyasından temsilciler ile kentleşmeye ilişkin önemli sorulara yanıtlar aranmıştır.
Forumun kültür, eğlence ve spor programlarından oluşan kısmında ise dünyanın mega şehirleri hakkında film gösterimleri yapılmış, kent start-uplarına yönelik yarışmalar düzenlenmiş ve teatral ve müzikal performanslar sergilenmiştir. Aynı zamanda katılımcılar Moskova’nın en iyi lokanta ve kafe girişimleri aracılığıyla sokak lezzetlerini tatma, başkent içerisinde düzenlenen turlara katılma, amfi tiyatroda vals yapma, dünyanın dört bir yanından gelen sanatçıların verdiği deneysel müzik konserine katılma fırsatı bulmuş ve parkta spor yapmıştır.
MUF 2018’in mottosu “Megacity of the Future. New Space for Living (Geleceğin Mega Kenti. Yaşamak için Yeni Bir Mekan)” olan manifestosunda ise şu cümlelere yer verilmiştir:
MUF’un sekizincisinin düzenlendiği 2018 yılında Rusya aynı zamanda Dünya Kupası’na 11 şehriyle ev sahipliği yapmıştır. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dünya Kupası turnuvalarının kapanışından üç gün sonra katıldığı Moskova Kent Forumu’nun ikinci gününün sonunda bir konuşma yaparak kentsel kalkınmada Moskova’yı “gerçek bir trend belirleyici” olarak kutlamıştır.
Şehrin güçlendirilmiş meydan ve sokaklarının dünyanın dört bir yanından gelen turistler için birer çekim, arkadaşlık ve iletişim noktası olduğunu vurgulayarak teknoloji, doğa ve kültürü birleştiren bir kentsel yenilenme çağrısında bulunmuştur. Putin, tüm ülkenin değiştiğini, bunun sanal, kısa vadeli, yapay ve dış görünüş odaklı bir vitrin olmadığını, yapılan yatırımların uzun vadeli bir değişim sürecinin parçası olduğunu ve vatandaşların yaşam kalitesini artırmaya ve bireysel olarak her birinin bireysel olarak kendilerini gerçekleştirmelerine yönelik olarak tasarlandığını ifade etmiştir. Putin, konuşmasında Moskova’nın kentsel dönüşümünden bahsederken buradan çıkarılacak derslerin ülkenin diğer şehirleri için de örnek alınarak bu başarının çoğaltılması gerektiğine vurgu yapmıştır.
Rusya’nın nüfusunun dörtte üçü kentsel alanlarda yaşamaktadır ve Moskova dışında iyi uygulamaların hayata geçirilebileceği başka bölgelerin yüksek bir potansiyeli olduğu görünmektedir. Rusya’nın 30 şehrinin 500 binden fazla nüfusa sahip olduğu düşünülürse akıllı şehirler, nesnelerin interneti ve kreatif endüstrinin Rusya’da parlak bir geleceğe sahip olabileceği ihtimaller dahilindedir. Öte yandan ülkenin 100 bin kişiden az bir nüfusa ev sahipliği yapan 900 ilçesi olduğu düşünüldüğünde ise teknoloji ve ulaşımın bu bölgelerin de turizm, sanat, bilim merkezi olması ve yaşam kalitesinin artırılması noktasında fırsat sunabileceği öngörülebilir. Bu elbette hem kreatif hem de profesyonel açıdan ekonomistler, mimarlar, şehirciler için bir zorluk teşkil etmektedir. Forumda yaptığı konuşmasında Putin, Kremlin’in mimari mirasa ilgisiz kaldığını ve şehri talan ettiğini iddia eden korumacıların öfkesi karşısında Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin’in çabalarını övmüştür. Putin’in konuşması, güçlü bir kararlılığı ifade ederken eğer ilerleyen dönemde söylemlerle yapılanlar örtüşürse yerli ve yabancı mimarlar ve şehirle meşgul olan profesyoneller için birçok fırsatın doğması öngörülebilir.
Moskova’da Gorki Parkı’nda bulunan Garage Çağdaş Sanat Müzesi ve New Tretyakov Galerisi’nin tasarımcısı Hollandalı mimar Rem Koolhaas da forumun önde gelen konuşmacıları arasında yer almıştır.
2019 yılında düzenlenen MUF’un ana teması ise “Quality of life. Projects for a better city. (Yaşam kalitesi. Daha iyi bir şehir için projeler.)” olarak belirlenmiştir. Kentsel kalkınma için yaşam kalitesini geliştirmenin önemli bir öncelik olarak görüldüğüne vurgu yapılan forumda katılımcılar yaşam kalitesi kavramını etraflıca tartışmışlardır. Yaşam kalitesinin, kentsel kalkınma proje ve programlarının ana amacı haline nasıl getirilebileceği sorusuna yanıt aranmıştır. Konut, altyapı, şehir planlama ve mimari, ulaşım, sağlık, kentsel çevre, teknoloji ile ekoloji ve sürdürülebilir kalkınma forumun diğer başlıklarını oluşturmuştur. Forum, 2019 yılında ilk kez Urban Health Congress’ine (Kentsel Sağlık Kongresi) ev sahipliği yapmıştır ve kongre kapsamında kentsel sağlık göstergelerinin konuttan ulaşıma, şehir planlamadan sosyal altyapıya yerel yönetim politikalarını nasıl besleyebileceği tartışılmıştır.
Sobyanin, küresel bir kent olarak Moskova’nın sadece diğer Rus şehirleriyle değil aynı zamanda New York, Tokyo ve Şangay ile rekabet ettiğini vurgulamıştır.
Moskova Kent Forumu’nun, “küresel köy” şarkılarının söylendiği bir zamanda, bazen alttan alta bazen de Suriye İç Savaşı’nda göründüğü gibi açıkça ve kanlıca devam eden, işin doğası gereği imaj veya algı oluşturma boyutunun da yer aldığı tarihi doğu-batı mücadelesinde; “doğu bloku”nun “resmi temsilcisi” Rusya’nın liberal batıyla kent ve kentleşme konularında sürekli bir ilişki sağlamasına aracılık edip etmeyeceğini veya bu etkileşimin liberal batının ilham alacağı bir hale evrilip evrilmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Fakat görünen o ki Moskova Kent Forumu, daha şimdiden, hem içeriği hem sürekliliği hem de konu ve konuşmacı çeşitliliği ile Moskova’nın kentsel meselelerde de küresel ölçekte aktif bir rol almaya karar verdiğinin önemli göstergelerinden biri haline gelmiş durumdadır.