11 minute read

ULUSLARARASI METROPOLIS KONFERANSLARI: 1996’DAN BUGÜNE GÖÇ GÜNDEMİ

…Uluslararası hareketlilik ve geniş bölgesel yer değiştirmeler ile giderek daha fazla karakterize edilen bir dünyada, göç ve çeşitlilik hakkında bilimsel bilgi alışverişi ve süreç yönetimindeki deneyimleri, zorlukları ve iyi uygulamaları paylaşma ihtiyacına karşılık vermek üzere düzenlenen Uluslararası Metropolis Konferansları, paydaşlar arasında diyalog zemini oluşturulmasına ve göç sürecine dâhil olan tüm tarafların faydası için çıktı üretilmesine aracılık etmektedir…

YAZARLAR: Burcuhan Şener, Marmara Belediyeler Birliği Uluslararası İşbirliği Koordinatörü ve Göç Politikaları Merkezi Direktörü Merve Ağca, Marmara Belediyeler Birliği Uluslararası İşbirliği Uzmanı

Advertisement

2011 yılı itibarıyla Suriye’den Türkiye’ye doğru gerçekleşen kitlesel göç neticesinde Türkiye son 4 yıldır dünya üzerinde en fazla mülteci barındıran ülke konumuna geldi. Suriye kaynaklı göç hareketi ile birlikte yerel yönetimlerin süreç yönetimindeki rolleri artarken göç konusundaki çalışmalar da ihtiyaç doğrultusunda zaruri bir nitelik kazanmaya başladı.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine göre 2018 yılı sonu itibarıyla 70.8 milyon kişi yerinden edildi. Mültecilerin %16’sı gelişmiş ülkelerde yaşarken %33’ü az gelişmiş ülkelerde yaşıyor. 2018 verilerine göre, mülteci nüfusunun yarısı 18 yaş altı çocuklardan oluşuyor. Ailelerinden ayrılmış ve refakatsiz sığınmacı çocuk sayısı 26.600 iken aynı durumda olan mülteci çocuk sayısı 111.000. Dünya üzerinde her gün ortalama 37.000 kişi, yani her bir dakikada 25 kişi, yerinden ediliyor. İnsanlık tarihinin başlangıcından beri var olan ve önemini koruyan göç mefhumu da özellikle son dönemde küresel ölçekte tartışmaların odağında yer alıyor. Bu bağlamda Uluslararası Metropolis Konferansı yaşadığımız çağın en önemli konularından birisi olan ve toplumu, ekonomiyi, siyaseti, kültürü, kalkınmayı, kısaca yaşamın ve yönetimin her alanını yoğun olarak etkileyen göç ve nüfus çeşitlilikleri alanındaki dünyanın en geniş ağına sahip, apolitik uluslararası bir konferans olarak karşımıza çıkıyor.

METROPOLİS HAKKINDA: KİM DÜZENLİYOR? AMACI NEDİR?

1996 yılında Kanada hükümetinin Vatandaşlık ve Göçmenlik birimi tarafından oluşturulan Uluslararası Metropolis Projesi (Metropolis), araştırmacılar, akademisyenler, göç uzmanları, hükümet yetkilileri, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerini bünyesinde barındırıyor. 2012 yılında Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik birimi ve Carleton Üniversitesi’nin yaptığı anlaşmayla ana merkezi Kanada Ottowa’daki Carleton Üniversitesi’nde yer alan, Hollanda’nın Amsterdam şehrinde ve Asya’da sekretaryaları bulunan Metropolis; araştırmalar, uluslararası konferanslar, ortak projeler yoluyla politika geliştirmeyi ve göçün etkilerini yönetecek kurumlara destek sağlamayı amaçlıyor.

Metropolis’in ana karar alıcı organı olan Uluslararası Yürütme Kurulu, aralarında Türkiye’den Prof. Dr. M. Murat Erdoğan ve Prof. Dr. Ahmet İçduygu’nun da yer aldığı, göç ve çeşitlilik konusunda uzmanlaşmış kişilerden oluşuyor. Uluslararası Yürütme Kurulu yılda iki kez bir araya gelerek Metropolis’in stratejik yol haritasını şekillendiriyor. Bu bağlamda Metropolis bünyesinde göç ve çeşitlilik alanındaki gelişmeleri tanımlamak, anlamak ve gelişmelere yanıt vermek için çalışmalar yürütülüyor. Bu çalışmalarla, politika sürecinin gerçekçi bir anlayış üzerine kurulması ve araştırma, politika ve sivil toplum arasında faydalı bir işbirliği yaratılması hedefleniyor.

23 ülkede toplam 68 partner kuruluştan oluşan ve küresel bir ağa sahip olan Metropolis; göç ve çeşitlilik konusunda araştırma, politika ve uygulamaları bir araya getiren, ortak çalışmaya dayalı bir yaklaşım benimseyerek üniversiteler, düşünce kuruluşları, hükümetler, hizmet sağlayıcı kurumlar ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği içinde çalışmalarını yürütüyor. Metropolis, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgelerinin yanı sıra Afrika ve Latin Amerika’da da giderek artan bir partner ağına sahiptir.

ULUSLARARASI METROPOLIS KONFERANSLARI

1996 yılından itibaren aralıksız ve düzenli olarak farklı ülkelerde gerçekleştirilen, 70’ten fazla ülkenin ve tüm kıtaların temsil edildiği, her yıl 800’e yakın göç uzmanının katıldığı Uluslararası Metropolis Konferansları çerçevesinde paneller, çalıştaylar, teknik geziler ve yan etkinliklere yer verilmektedir. Konferanslar, öncesindeki etkinliklerle de oldukça kapsamlı bir hazırlık sürecini kapsamaktadır.

Metropolis kapsamında gerçekleştirilen etkinlikler, 1990’lı yılların ortalarından beri küresel ölçekte bilgi ve deneyim paylaşımına zemin hazırlayarak araştırmacılar, uzmanlar, kilit karar alıcılar ve dünyadaki uygulayıcıların bir araya getirilmesinde etkin bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda Uluslararası Metropolis Konferansları, göç, uluslararası hareketlilik, sosyal uyum, ekonomik entegrasyon, kalkınma, çok kültürlülük, sosyal istikrar gibi alanlarda politika geliştirilmesi, bilgi üretimi, paydaşlar arasında etkin iletişim süreçlerinin sağlanması ve uluslararası işbirliklerinin oluşturulmasını hedeflemektedir.

Uluslararası hareketlilik ve geniş bölgesel yer değiştirmeler ile giderek daha fazla karakterize edilen bir dünyada, göç ve çeşitlilik hakkında bilimsel bilgi alışverişi ve süreç yönetimindeki deneyimleri, zorlukları ve iyi uygulamaları paylaşma ihtiyacına karşılık vermek üzere düzenlenen Uluslararası Metropolis Konferansları, paydaşlar arasında diyalog zemini oluşturulmasına ve göç sürecine dâhil olan tüm tarafların faydası için çıktı üretilmesine aracılık etmektedir.

Gerçekleştirilen Konferanslar ve Konu Başlıkları

• 2019 - Ottawa, Kanada Konu: Kapsayıcılık, Ekonomik Gelişme ve Küresel İşbirliği

• 2018 - Sidney, Avusturalya Konu: Çalkantılı Zamanlarda Küresel Göç

• 2017 - Lahey, Hollanda Konu: Göç ve Küresel Adalet

• 2016 - Nagoya, Japonya Konu: Göç ve Entegrasyonda Akıl Yoluyla Güven Yaratmak

• 2015 - Mexico City, Meksika Konu: Göç: 21. Yüzyılda Anahtar Rol Oynayanlar

• 2014 - Milano, İtalya Konu: Göç, Enerji ve Sağlık

• 2013 - Tampere, Finlandiya Konu: Küresel Ekonomik ve Finansal Çevre

• 2012 - Auckland, Yeni Zelanda Konu: 21. Yüzyılda Metropolis’e Giden Yollar

• 2011 - Ponte Delgada, Azores, Portekiz Konu: Göçün Geleceği: Küresel Değişim Perspektifleri

• 2010 - Lahey, Hollanda Konu: Adalet ve Göç: Aidiyet Paradoksları

• 2009 - Kopenhag, Danimarka Konu: Göç ve Hareketlilik: Kültürel Çeşitliliğe Ulusal Cevaplar

• 2008 - Bonn, Almanya Konu: Küreselleşen Dünyada Hareketlilik, Entegrasyon ve Kalkınma

• 2007 - Melbourne, Avusturalya Konu: Göç, Ekonomik Büyüme ve Sosyal Uyum

• 2006 - Lizbon, Portekiz Konu: Yollar ve Kavşaklar: İnsan Hareketliliği ve Yer Değiştirme

• 2005 - Toronto, Kanada Konu: Farklılaşmış Şehirlerimiz: Göç, Çeşitlilik ve Değişim

• 2004 - Cenevre, İsviçre Konu: Ortaklaşa Göç Yönetimi: Yerel, Ulusal ve Uluslararası Cevaplar

• 2003 - Viyana, Avusturya Konu: Göçten Kazanç Elde Etme: Ekonomik ve Sosyal Refah İçin Fırsatlara Küresel Bakış

• 2002 - Oslo, Norveç Konu: Farklılıkta Birliktelik

• 2001 - Rotterdam, Hollanda

• Göç Politikaları: Giriş ve Kısıtlamayı Dengeleme

• Vatandaşlık, Eşitlik ve Çeşitlilik

• Yerel Entegrasyon Politikaları

• Göç ve Şehirlerin Kültürel Dönüşümü

• 2000 - Vancouver, Kanada

• Hükümetler ve Diğer Paydaşlar Nezdinde Temel Konular

• Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Sermayenin İnşası: Göç Meselesi

• Fırsat Yaratmak: Büyüme, Erişim, Eşitlik

• Değişimi ve Çıkış Kapılarını Yönetmek

• Geleceğe Yatırım: Gençliğin Değişen Yüzü

• 1999 - Washington D.C., Amerika Birleşik Devletleri

• Topluluk İnşası: Sivil Toplum ve Vatandaşlık

• Mahalle Gelişimi: Konut ve İşgücü Piyasaları

• Hükümet ve Sivil Toplum Kuruluşları İşbirliği

• 1998 - Zikhron Ya’akov, İsrail

• Sivil Toplum Kuruluşlarının Arayış İçerisindeki Yeni Göçmenlerin Entegrasyon Süreçlerindeki Rolü

• Bölünmüş Kent ve Toplumlarda Göç ve Eğitim

• Vatandaşlık Politikası ve Entegrasyon Sorunu

• Büyükşehir Bölgelerinde Göçmenlerin Ağırlıkta Olduğu Kentsel Alanların Geliştirilmesi Stratejileri

• Göçmen ve Etnik Irk Topluluklarına Karşı Siyasi Katılım: Dünya Şehirleri Karşılaştırması

• 1997 - Kopenhag, Danimarka

• 1996 - Milano, İtalya Konu: Göç, göçmenlik, sosyal uyum ve çeşitlilik konularında çalışan uzmanların bir araya getirilmesi ve konferans serisinin ilk ayağının oluşturulması

TÜRKİYE METROPOLIS 2018’DE DÜNYAYA NELER AKTARDI?

29 Ekim-2 Kasım 2018 tarihleri arasında “Global Migration in Turbulent Times” (Çalkantılı Zamanlarda Küresel Göç) ana temasıyla Avusturalya’nın Sidney şehrinde gerçekleştirilen 2018 Uluslararası Metropolis Konferansı’nda dünyanın dört bir yanında çok sayıda araştırmacı, akademisyen, göç uzmanı, hükümet yetkilisi, uluslararası kuruluş temsilcisi ve sivil toplum kuruluşları temsilcisi katıldı. 2018 yılındaki konferansın alt başlıklarını şu konular oluşturdu:

• Girişim, İnovasyon ve İstihdam: Sosyal değişim için katalizörler

• Göç ve Hareketlilik: Asya-Pasifik bölgesinde dinamik kaymalar

• Yer Değiştirme ve İltica: Yeni boyutlar eski bir fenomeni yönlendiriyor

• Görünür ve Güçlü: Bağlantılı bir dünyada göçmen sesleri

• Çatışan Gündemler: Göç yönetimine ulusal, bölgesel ve küresel yanıtlar

• Dini Çeşitlilik: Aidiyete köprü mü, engel mi?

• Göç ve Eşitsizlik: Mikroskop altında karmaşık zorluklar

• Avusturalya Çok Kültürlü Bir Cennet: Efsaneler ve gerçekler

Göç ve nüfus çeşitlilikleri alanında dünyanın en geniş ağına sahip olan Uluslararası Metropolis Konferansı kapsamında Marmara Belediyeler Birliği ve Türk Alman Üniversitesi işbirliğinde “Refugee and Host Community Participation in the Global Compact on Refugees: The Case of Turkey” (Mülteci ve Ev Sahibi Toplulukların Küresel Mülteci Mutabakatına Katılımı: Türkiye’deki Mevcut Durum) başlıklı bir oturum düzenlendi. Konferans kapsamında, Türk Alman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve Göç ve Uyum Araştırmaları Merkezi (TAGU) Müdürü Prof. Dr. M. Murat Erdoğan, Türkiye’deki göçmen ve mültecilerin durumuna ilişkin bilgilendirmede bulundu. Erdoğan, “Suriyeliler Barometresi” çalışması kapsamında edinilen istatistikler ve sayılarla Türkiye’nin yürüttüğü Suriye politikasının toplumsal ve ekonomik boyutlarını ele aldı. Türkiye’nin 2011’den sonra yaşanan krizde çok özel bir yeri bulunduğuna değinen Prof. Dr. M. Murat Erdoğan, Türkiye’nin 6.5 milyon Suriyelinin yarısından fazlasına tek başına ev sahipliği yapan ülke olarak ortaya koyduğu olağanüstü çabanın önemine vurgu yaptı. Türkiye’de doğan Suriyeli bebek sayısının 325 bini aştığından ve günde ortalama 305 yeni Suriyeli bebeğin daha Türkiye’de dünyaya geldiğinden bahseden Erdoğan, Türkiye’deki göçmen ve mültecilere ilişkin verileri paylaşarak yasal arka plana değindi.

Oturumda, Marmara Belediyeler Birliği Göç Politikaları Merkezi (GPM) bünyesinde yürütülen çalışmalarla birlikte Türkiye’deki yerel yönetimlerin göçmen ve mültecilerle ilgili yürütmekte oldukları çalışmalar ve MBB tarafından yayınlanan “‘Kopuş’tan ‘Uyum’a Kent Mültecileri - Suriyeli Mülteciler ve Belediyelerin Süreç Yönetimi: İstanbul Örneği” isimli raporun çıktıları aktarıldı. Hem yerleşik topluma hem de mültecilere en yakın çalışan kurumlardan biri olan belediyelerin süreçteki rolleri uluslararası katılımcılarla paylaşıldı. Yerel düzeyde GPM’nin ve belediyelerin göç yönetimi ve politika geliştirme süreçlerindeki dahiliyeti katılımcılarla interaktif bir şekilde ele alındı.

KANADA EV SAHİPLİĞİNDE: METROPOLIS 2019

Bu yılki Uluslararası Metropolis Konferansı ise 24-28 Haziran 2019 tarihleri arasında “The Promise of Migration: Inclusion, Economic Growth and Global Cooperation” (Göçün Söz Verdikleri: Sosyal Kapsayıcılık, Ekonomik Büyüme ve Küresel İşbirliği) temasıyla Kanada’nın Ottowa şehrinde gerçekleştirildi. Göç, entegrasyon, nüfus çeşitliliği ve bunların toplumlar üzerindeki etkisi gibi konuların ele alındığı konferansta Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilen belgelerin göç yönetimi ve hükümetler düzeyindeki etkileri, Güney- Güney hareketliliği, göçün ekonomik etkileri, göç endüstrisinin devlet dışı aktörleri, Cenevre Sözleşmesi’nde yer alan mülteci tanımları, teknolojinin göç ve entegrasyon üzerine etkileri, şehirler ve göç olgusu ile kamunun göç karşısındaki endişeleri gibi konular tartışıldı. BM tarafından 2018’in Aralık ayında kabul edilen “Global Compact For Safe, Orderly and Regular Migration” ve “Global Compact on Refugees” anlaşmalarıyla nelerin başarıldığının eleştirel bakış açısıyla değerlendirildiği konferansta göç olgusunun BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının gerçekleştirilmesinde nasıl bir potansiyel yarattığı konusu da tartışmaya açıldı. Güney ülkeleri arasındaki göç akışının ne şekilde ve kimler tarafından yönetilmesi gerektiği ile Küresel Güney’deki ülkelerin yüksek sayıda mülteciyi ağırlarken karşılaştıkları zorlukların ele alındığı konferansta göçün milli gelir, yaşam koşulları, istihdam piyasası, üretim, inovasyon, ticaret ve yatırımlar üzerindeki etkileri değerlendirildi. Bu bağlamda göç politikaları ve bunların ekonomiye etkileri arasındaki bağlantı incelenirken göçün ekonomik faydaları ve riskleri tartışıldı. Göç etmek isteyenlerin sayısının ülkelerin almak istediği göçmen sayısından çok daha fazla olması nedeniyle yaşanan uyuşmazlıklarda sürece dahil olan aktörlerin rollerinin ele alındığı konferansta, göçmen ve mültecilerin haklarının nasıl korunabileceği hususunda konuşmalar gerçekleştirildi. Yenilikçi bir bakış açısıyla teknolojinin göç süreçleri ve göç yönetimine etkisinin de gündeme getirildiği Metropolis 2019’da göçmen seçiminde algoritmaların kullanılması ve bunların olası riskleri; göçmen kimliklerinin daha iyi yönetilmesi ve kamunun güvenlik endişelerini hafifletmesi; göçmenlerin entegrasyonunda ve göçmen karşıtı duyguların harekete geçirilmesinde sosyal medya kullanımı gibi konular tartışıldı. Konferans kapsamında ele alınan bir diğer önemli konu ise büyük çoğunluğu kentlerde yaşayan mültecilerin şehre uyumları oldu. Bu bağlamda göçmenlerin başarılı bir biçimde toplum tarafından kabullenilmesinde sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerin kilit rolleri üzerinde duruldu. Özellikle son dönemde sınır güvenliğini temel alan bir bakış açısıyla ortaya çıkan ve göçmen karşıtı politikalar üretilmesine neden olan tehdit algısı ve bu algının kamu nezdindeki yansımaları değerlendirilirken göçmenlere yönelik kamu güveninin nasıl güçlendirilebileceği üzerinde duruldu.

Göçün yaratabileceği fırsatların ve sorunların neler olabileceğinin daha iyi anlaşılmasını amaçlayan program kapsamında her yıl olduğu gibi bu yıl da sunumlar, yuvarlak masa tartışmaları ve uygulamalı eğitimlerle göçlerin ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda toplum nezdindeki etki ve sonuçlarını anlamaya ve ölçmeye yönelik yeni stratejiler gündeme getirildi. Program kapsamında Kanada’da göç ve uyum konusunda faaliyetler yürüten kurumlara çalışma ziyaretleri düzenlendi.

SONUÇ: GÖÇ POLİTİKALARINI BELİRLEMEK

Göç mefhumu, savaşlar, ülkeler arasında ve bölgesel düzeyde yaşanan krizler, iklim değişiklikleri ve pek çok yeni dinamikle birlikte yeni formlar kazanarak önemini gitgide artırıyor. Küreselleşmenin ivme kazanmasıyla birlikte bir yandan ulus devletlerin rolü ulus altı ve ulus üstü paydaşlarla paylaşılırken diğer yandan göç süreçleriyle birlikte sınır güvenliği gibi konuların yeniden gündeme gelmesiyle milliyetçilik akımı yeniden yükseliyor. Göç olgusunun kalıcılığı hasebiyle, uyum ve entegrasyon gibi konular da tartışmaların odağında yer almaya devam ediyor. Bu süreçte şehrin tüm aktörlerine uyumun tüm basamaklarında önemli bir rol düşüyor. Bu bağlamda Uluslararası Metropolis Konferansları, geçmişten günümüze var olan ve gelecekte de sürecek olan göçlerle ilgili doğru bilgi, politika ve stratejilerin üretilmesi, birlikte yaşama kültürünün geliştirilmesi, küresel ölçekte bilgi ve deneyim paylaşımına zemin hazırlanmasına aracılık ediyor. Diğer yandan sınır ötesi bir olgu olan göç konusunda küresel işbirliklerinin oluşumuna da destek veriyor.

Göç konusunda yerel, ulusal ve küresel ölçekte sorumluluğu paylaşmanın bilinciyle hem Türkiye’deki bilgi ve tecrübenin yurt dışına aktarımı hem de yurt dışındaki mevcut yaklaşım, politika ve uygulamaların paylaşımına aracılık etmek adına, 1996’dan beri alanında uzman birçok uygulamacı ve akademisyeni ağırlayan Uluslararası Metropolis Konferansları’na ileriki yıllarda ev sahipliği yapabilecek ülkeler arasında Türkiye de ön plana çıkıyor.

Marmara Belediyeler Birliği bünyesinde 2015 yılından itibaren faaliyet gösteren Göç Politikaları Merkezi de Metropolis’in ana çalışma alanlarını oluşturan göç, iltica, sosyal uyum, kente aidiyet gibi alanlarda Metropolis ile ortak amaçlara hizmet ediyor. GPM, ilgili paydaşlarla yerel, ulusal ve küresel ölçekte ortak çalışma zemini ve işbirlikleri oluşturmak ve bilgi, tecrübe ve iyi uygulamaların paylaşımına zemin hazırlamak üzere çeşitli çalışmalar yürütüyor. Yaptığı bilimsel çalışmalar ve araştırmalar ile yerel düzeyde ortak politikaların belirlenmesine katkı sağlamayı ve yerel yönetimlerin talep ve ihtiyaçlarını tespit ederek çözüm önerileri geliştirmeyi hedefliyor. Ayrıca yerel yönetimleri, 2018 yılında Sidney’de gerçekleştirilen Uluslararası Metropolis Konferansı’nda olduğu gibi, uluslararası arenada temsil ediyor. Bu anlamda GPM bünyesinde yürütülen çalışmalar, Türkiye’nin yıllardır süregelen göç akımlarına hem hedef hem de transit ülke olarak ev sahipliği yaptığı göz önüne alındığında, küresel anlamda önem arz ediyor.

Fotoğrafçı: Mustafa Kocakoç, 2016. Medeniyetler Ekseninde Göç ve Mülteciler Sergisinde sergilenmiştir.

This article is from: