16 minute read
KENTSEL ÇAĞI ANLAMAK: URBAN AGE KONFERANSLARI
YAZARLAR: Ezgi Küçük, Marmara Belediyeler Birliği Şehir Politikaları Merkezi Direktörü ve Şehir Planlama Koordinatörü Samet Keskin, Marmara Belediyeler Birliği Şehir Politikaları Uzmanı
Advertisement
Evrenin oluşumundan bu yana geçen 13,8 milyar yıllık zaman dilimi bir yıla (kozmik yıl/cosmic year) sıkıştırılmış olsaydı insanların yerleşik hayata geçmeye başladığı zaman olan M.Ö. 8000-6000 yılları aralığında, kozmik zaman 31 Aralık 23:59:42’yi gösterecekti. Kentlerin ortaya çıkışı konusunda araştırmacı ve tarihçiler arasında çeşitli görüş ve fikir ayrılıkları olsa da kesin olan şu ki dünya geneli nüfusa baktığımızda kentli nüfus kırsal nüfusu ilk defa 2007 yılında geçti ve bu durum kozmik zamanda 31 Aralık 23:59:59’un son 20 milisaniyesine denk düşüyor. Bu süre ise göz kırpma süremizden bile kısa, hem de 20 kat kadar…
Barınma, beslenme, iletişim kurma, eğitilme, üretim ve tüketim gibi ihtiyaçlarımızın bütünü düşünüldüğünde etkileşim halinde olduğumuz kentlerin hayatımızda ne denli önemli olduğunu görebiliriz. İnsan topluluklarının kentlerde yaşamayı tercih etmesinin temel nedeni kentlerin barındırdığı çeşitli olanaklar sayesinde hayatlarının büyük ölçüde kolaylaşması ve daha müreffeh bir hayat imkânın oluşması olsa dahi tüm bu rahatlıklar birtakım yeni zorlukları ve açmazları da beraberinde getirmektedir.
Özellikle kentleşme hızının yüksek olduğu yerleşim bölgelerinde genellikle altyapı hizmetleri aynı artış hızında sağlanamadığından bu sorunlarla daha sık karşılaşılmakta ve bu sorunların çözümü için atılması gereken adım ve alınması gereken önlemlerin önceden belirlenerek hızlı bir şekilde harekete geçilmesi önem arz etmektedir. Bu sebeple tüm dünyada şehircilik alanında çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.
Kentleşme sürecine bakıldığında 2007 gibi çok yakın bir zamanda kırsal nüfusu geçen kentli nüfusun, 2050 yılında %68’e ulaşacağı öngörülmektedir. Kentli nüfusu artarken dünya kentlerinin bazılarında nüfus 10 milyonu aşmaktadır. Artan nüfusla beraber bu kentlerdeki coğrafi ve sosyal yapının da karmaşık bir hal aldığını, kent formunun birbirini yutan, saçaklanan ya da çok merkezli biçimlere dönüştüğünü söylemek mümkün. 1970’lerde dünyada nüfusu 10 milyonu aşkın sadece iki megakent varken bu sayının 1990’lı yıllarda on, 2013’te ise yirmi sekizi bulduğu görülmüştür. Bu süreçte tüm ülkeler kendi kaynaklarını en etkili ve verimli şekilde kullanıp yöneterek bu süreci maksimum fayda, minimum hasar ile tamamlamaları ve/veya geliştirmeleri sağlamaya çalışmaktadır.
Bu kapsamda şehircilik alanında kentlerin küresel gündemdeki konumlarını anlamaya ve katkıda bulunmaya çalışan, uluslararası anlamda yapılan en saygın ve en kapsamlı çalışmalardan birisi kuşkusuz London School of Economics bünyesindeki LSE Cities tarafından düzenlenen Urban Age Konferansları’dır. Dünyaya yön veren şehirleri odağa olan Londra merkezli bu konferansların ele aldığı konular, kentleşme ve kentsel gelişime yaklaşımları, akademi ve uygulamacılar arasında bilgiye dayalı tartışma zemini ve konferansların yönetimi, hem içerik hem de sunuş itibarıyla oldukça profesyonel bir çalışma ürününü teşkil etmektedir. Bu makalede, Urban Age Konferansları, konferansların arka planındaki akademik birikim, kavramsal bakış açısı ve konferanslar ile bütünleşen diğer çalışmalar ele alınarak incelenecektir.
KENTSEL ÇAĞDA MIYIZ?
Urban Age Konferansları’nın adını aldığı “urban age”, yani “kentsel çağ” kavramı, insanlık tarihinde ilk kez dünya nüfusunun yarısından fazlasının kentlerde yaşaması üzerine ortaya çıkmıştır. Bu teori, modern küresel kentlerin durumunu ele alan yapısıyla, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1950’lerden bu yana analiz edilen dünya nüfusu ve diğer kentleşme verileri ile gelişmiştir.
21. yy’dan itibaren tüm gezegenin kentleştiği (Madden, 2012) konusu “urban age” kavramının temelini oluştururken, bu kavramın dünyadaki şehirleşme süreçlerini ampirik olarak, savunulamaz (yapay sonuçlar) ve kuramsal açıdan anlamsız (kaotik bir konsept) olarak ele aldığına dair görüşler de bulunmaktadır (Brenner, Schmid, 2013). Diğer yandan, bir zamanlar Lewis Mumford’un vurguladığı gibi dünya artık ülke sakinlerinden ziyade kent sakinlerine sahiptir. Tüm gezegeni kaplayan, ucu olmayan şehir anlamına gelen ekümenopolis kavramını çağrıştıran bu durum, pek çok kent araştırmacısı ve teorisyeni tarafından, doğal kaynakların tahribatı, kontrolsüz büyüme ve tüketim gibi sebeplerle ortaya çıkan korkutucu sonuçları açısından da değerlendirilmektedir. Sürekli ve hızlı kentleşmenin doğal kaynakları kontrolsüz biçimde tüketmesi ve kent içi eşitsizliklerin mekânsal ve sosyolojik ayrışmalara yol açması nedeniyle kent yöneticileri ile sivil inisiyatifler arasında gerginlik ve uzlaşı zeminlerini aynı zamanda var eden bir düşünsel hareketlilik içerisine girilmiştir.
Diğer yandan, bugün kentlerin özgün kimlikleri ve ulus ötesine sarkan güçleriyle dünyayı yönlendirdikleri gerçeği yadsınamaz. Farklı kültürlerden insanların birlikte yaşayabildiği, ekonomik ve sosyal potansiyellerinin yanı sıra dünyadaki diğer kentlerle bağlantı kurarak birbirinden beslenen şehirler, herkes için erişilebilir ve sürdürülebilir kalmak için sürekli olarak izlenmelidir. Artık büyük kentleri iyi yöneten belediye başkanlarının ülke yöneticileri olduğu bu çağda, geleceği görebilmek için kentsel dinamikleri anlamak, sorunları ve çözümleri dünyanın geri kalanı ile ele almak gerekmektedir. “Urban age”, kentleşmenin ekonomi, politika ve piyasa açısından fiziksel ve yasal olduğu fikrine dayanmaktadır. Kentsel çağda insanlığın geleceğinin şehirlerin kaderine bağlı olduğu; şehirlerin verimli, sürdürülebilir ve adil şekilde yönetilmesini temin etmenin kent içi ve kentler arası diyaloğu sağlamadaki değeri dikkate alınmalıdır. Florida (2014), bugün dünya nüfusunun yarısından fazlasının kentlerde yaşadığını vurgulamanın her ne kadar klişe olsa da doğruluğundan bir şey kaybetmediğini ifade ederken artık gelecek kuşakların milyonlarca insanını da kentlerde yaşamaya sürüklediğimiz ve önümüzdeki yıllarda trilyon dolarlarca bütçeleri, sadece eski kentleri yeniden kurmaya ve yeni kentleri inşa etmeye harcayacak olacağımız gerçeğine vurgu yapmaktadır.
KONFERANSLARIN ARKA PLANI: LSE CITIES
Londra Ekonomi Okulu Şehirler Programı (London School of Economics Cities - LSE Cities)
LSE Cities, 1895 yılında Londra’da kurulan Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu (London School of Economics and Political Science) bünyesi altında, uluslararası alanda araştırmalar yürüten, lisansüstü ve yönetici eğitimleri sunan, yayın üreten ve bunlara ek çeşitli aktiviteleri yöneten bir merkezdir. Merkezin çalışmaları temel olarak hızla kentleşen dünyada şehirlerin değişen fiziksel formuna odaklanmakta, değişim ve gelişmeler neticesinde insan topluluklarını ve şehirlerin birbirileriyle nasıl etkileşime girdiğini toplum, kültür ve çevre ilişkileri çerçevesinde incelemektedir.
Direktörlüğünü kent çalışmaları Profesörü Ricky Burdett’in yaptığı oluşumun, genel müdürlüğünü şehircilik üzerine önemli çalışmaları ve birikimi bulunan Philipp Rode, Şehir Programları direktörlüğünü ise Suzanne Hall yapmaktadır.
LSE Cities şehre dair eğitim, araştırma ve tanıtım çalışmalarına sunduğu katkı nedeniyle birçok prestijli ve yüksek profilli ödüle layık görülmüştür. Bunların en önemlilerinden biri LSE Cities’in “geleceğin şehirleri ve yeni nesil kent liderleri için eğitim, araştırma ve politika oluşturma” çabalarına değer görülen “The Queen’s Anniversary Prize for 2016-2018”dir. Bu ödüle ek olarak merkezde yürüttükleri çalışmalar ile Merkez’in Danışma Kurulu’nda yer alan Prof. Richard Sennett “2018 New Year Honours”, Prof. Ricky Burdett “2017 New Year Honours”, Doç. Suzanne Hall ise 2017 yılında “Philip Leverhulme Ödülü”ne layık görülmüştür.
LSE Cities’in çalışma alanları 3 başlık altında incelenebilir:
• Araştırma
• Eğitim
• Urban Age Project
LSE Cities’in çalışma alanları içerisinde en önemli sacayaklarından birisi araştırmalardır. Bu araştırmalar temel olarak mekân ve toplum, şehir yönetişimi ve çevre konularına odaklanmaktadır. Bu alanlarda yapılan çalışmalar ile birlikte kentsel gelişmenin teorik ve disiplinlerarası bilgilerle geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
Bu araştırmalardan öne çıkanlar, mekân ve toplum alanında “Precarious Homes”, “Incremental Infrastructure”, “Experiencing Density”, “Metropolitan Melancholia”; çevre alanında “New Climate Economy: Coalition for Transitions”, “RAMSES”, “Resources Urbanism”; şehir yönetişimi alanında ise “Governing Infrastructure Interfaces”, “New Urban Governance”, “Metropolitan Indicators” ve “Towards Urban Growth Analytics for Yangon” olarak listelenebilir.
LSE Cities yukarıda bahsi geçen projeleri gerçekleştirirken ve diğer çalışmalarını yürütürken ilgili alanlarda deneyim sahibi, ulusal ve uluslararası birçok kişi, kurum ve kuruluş ile işbirliği yapmaktadır. Metnin devamında bu kurum ve kuruluşlar listelenmiştir:
• 100 Resilient Cities
• African Centre for Cities
• Ajuntament de Barcelona
• Alan Baxter Associates
• Bay Area Council Economic Institute
• Bloomberg Philanthropies
• Buro Happold
• C40
• Centre for the Analysis of Social Exclusion, LSE
• Cisco Systems
• Deutsche Bank Research
• Distrito Federal, Mexico City
• European Commission
• European Institute for Energy Research (EIFER)
• Greater London Authority
• Hong Kong University
• Indian Institute of Technology
• Karlsruhe Institute of Technology
• La Città di Torino
• LSE Kuwait Programme
• MacArthur Foundation
• Metropolis
• National Institute of Urban Affairs, India
• Netherlands Ministry of Housing, Spatial Planning, and the Environment
• Olympic Park Legacy Company
• Ove Arup Foundation
• Rogers, Stirk and Harbour + Partners
• Seoul Development Institute
• Stockholms stad
• The Andrew W. Mellon Foundation
• The Brookings Institution, Washington DC
• The Grantham Research Institute on Climate Change and the Environment, LSE
• The New Climate Economy (NCE)
• The State and City of São Paulo
• The State of Bavaria and the City of Munich
• Transport for London
• UN-Habitat
• United Cities and Local Governments (UCLG)
• United Nations Environment Programme (UNEP)
• University of Cape Town
• University of São Paulo
• World Health Organisation
• World Health Summit
• World Resources Institute (WRI)
LSE Cities yürüttüğü araştırma faaliyetlerinin yanı sıra kent ekseninde eğitim programlarına da sahiptir. Kentsel Tasarım ve Sosyal Bilimler Yüksek Lisans Programı kent alanında araştırma bazlı proje ve saha çalışmalarının yürütüldüğü disiplinlerarası bir programdır. Öğrenciler çalıştıkları alanda uzman akademisyen ve uygulayıcıların gözetiminde bağımsız araştırmalarını yürütmektedirler.
Akademisyen ve uygulayıcılar kadar şehirlere yön veren bir diğer aktör grubu ise yöneticilerdir. LSE Cities lisansüstü eğitime ek olarak profesyoneller ve yöneticiler için de eğitim programları sunmaktadır. “Executive MSc” olarak sunulan yönetici yüksek lisansı iki yıl yarı zamanlı olarak sürmektedir. Bu programlara ek olarak özel firmalar ve belediyeler gibi organizasyonlar için LSE Cities tarafından çeşitli eğitim programları düzenlenmektedir.
URBAN AGE PROJECT
London School of Economics tarafından düzenlenen Urban Age Project, aslında çok boyutlu ve disiplinlerarası bir çalışma atölyesi olarak da değerlendirilebilir.
Deutshe Bank’a bağlı Alfred Herrhausen Gessellschaft tarafından desteklenen Urban Age Project kapsamı altında çeşitli faaliyetler bir arada yürütülmektedir. Hızla kentleşen ülkelerdeki şehirlerin gelişimlerini incelemeyi ve geleceklerini doğru bir biçimde şekillendirilebilmesini amaçlayan Urban Age Projesi’nin başlıca işleri arasında konferanslar, istatistik ve data toplama çalışmaları, araştırmalar, raporlar ve yayın faaliyetleri bulunmaktadır.
Urban Age Projesi kapsamında on üç şehir, dokuz ana tema altında disiplinlerarası bir şekilde derinlemesine mercek altına alınmaktadır.
Bu şehirler; Addis Ababa, Berlin, Delhi, Hong Kong, İstanbul, Johannesburg, Londra, Mexico City, Mumbai, New York, Rio de Janiero, São Paulo ve Şangay’dır.
Temalar ise;
• Çevre
• Ekonomi
• Kamusal mekan
• Kent formu
• Konut
• Sağlık
• Sosyal kapsayıcılık
• Ulaşım
• Yönetişim
başlıklarından oluşmaktadır.
1. Urban Age Konferansları
Urban Age Conferences adı altında düzenlenmekte olan konferanslar ile küresel şehirler ağının sosyal ve mekânsal dinamikleri ile ilişki kurulmaktadır.
Urban Age, çağdaş kentleşmenin karmaşık dinamiklerini daha iyi anlamak için dört kıtaya yayılarak 15 şehirde konferans düzenlemiştir. 2005 yılında başlayan ve 2018 yılında 17.’si düzenlenen konferansın düzenlendiği yıl ve kentler aşağıdaki gibidir:
• Şubat 2005 / New York
• Temmuz 2005 / Şangay
• Kasım 2005 / Londra
• Şubat 2006 / Mexico City
• Temmuz 2006 / Johannesburg
• Kasım 2006 / Berlin
• Kasım 2007 / Mumbai
• Aralık 2008 / São Paulo
• Kasım 2009 / İstanbul
• Aralık 2010 / Chicago
• Kasım 2011 / Hong Kong
• Aralık 2012 / Londra
• Ekim 2013 / Rio de Janeiro
• Aralık 2014 / Delhi
• Kasım 2015 / Londra
• Temmuz 2016 / Venedik Bienali
• Kasım 2018 / Addis Ababa67
Urban Age Conference 2009 – İstanbul: Kesişimler Şehri
2005 yılında başlayan Urban Age konferans dizisi 2009 yılında İstanbul’da yapılmıştır. İstanbul’un Arap ülkelerini, Kafkasları ve Avrupa’yı birleştiren ticari potansiyelinin beraberinde ruhu olan bir şehir olarak küresel bağlamdaki güçlü yanı, konferans komitesinin gözünü bu kente çevirmesine neden olan etkenlerdendir 1 . İstanbul’un kentleşme sürecinde yaşanan ve ileride yaşanması muhtemel problemlerin ele alındığı konferans dizisi, hem İstanbul’un kentleşme süreci için ufuk açıcı olması hem de İstanbul’un dünya şehirleşme tartışmaları literatürüne girmesi bakımından önemlidir. Hâlihazırda 1996 yılında İstanbul’da düzenlenen Birleşmiş Milletler HABITAT II toplantısından sonra bu birikimin giderek arttığı ve İstanbul’un dünya kentleri arasında adının sıkça geçmesi dikkate değerdir.
1 http://www.hurriyet.com.tr/avrupa-da-iki-buyuk-baskent-var-biri-londra-digeri-istanbul-12281762
İstanbul’da düzenlenen Urban Age, serinin 9. konferansı olarak “İstanbul Kesişimler Şehri” adı ile ele alınmıştır. Urban Age ekibinden Phlipp Rode, Sasskia Sassen, Richard Sennett, Deyan Sudjo gibi isimlerin yanı sıra İlhan Tekeli, Ömer Kanıpak, Sema Erder, Çağlar Keyder, Murat Güvenç, Haluk Gerçek, Asu Aksoy, Orhan Esen, Eda Ünlü Yücesoy gibi Türkiye’nin en önemli akademisyen ve uzmanları konferansta İstanbul kentleşmesi üzerine birikimlerini sunmuştur. İstanbul’un yönetişim, ulaşım, işgücü, kentsel doku ve bölgesel dinamiklerini detaylı olarak ele alan veriler, diğer dünya kentleri ile karşılaştırmalı çalışmalarla raporlaştırılmıştır.
Urban Age Conference 2018, Addis Ababa: Developing Urban Futures (Urban Age 2018 Konferansı, Addis Ababa: Geleceğin Gelişen Kentleri)
London School of Economics’in Alfred Herrhausen Gessellschaft ortaklığı ile gerçekleştirdiği Urban Age Konferansı’nın 17.’si ise geçtiğimiz yıl 29-30 Kasım 2018 tarihinde “Developing Urban Futures” başlığı altında Etiyopya’nın başkenti olan Addis Ababa’da gerçekleştirildi.
ULUSLARARASI ŞEHİRCİLİK FORUMLARI VE KONFERANSLARI
Gerek Urban Age Project kapsamında Addis Ababa’nın odak kentlerden birisi olması, gerekse geçtiğimiz yıl etkinliğin Addis Ababa’da gerçekleştirilmesi tesadüf ya da bir farklılık arayışı değil, Afrika’nın hızla kentleşmesi ile doğrudan ilgilidir. Yapılan araştırmalar sonucunda ulaşılan kestirimler, 2050 yılına kadar şehirlerin mevcut nüfusuna yaklaşık 2,5 milyar insanın daha ekleneceğini göstermektedir. Üstelik bu artışın neredeyse %90’lık bir kesme dayanan büyük bir kısmının Asya ve Afrika’daki şehirlerde gerçekleşeceği öngörülmektedir. Dolayısıyla bugün %40 oranında kentleşmiş nüfusa sahip Afrika kıtası özelinde, bölgede yaşanan nüfus artışı ve artan kentleşme eğilimi ile birlikte mevcutta 500 milyon olan rakam 1,4 milyara çıkacaktır.
Bu gelişmeler ışığında etkinlikte sadece Addis Ababa değil, aynı zamanda Lagos, Nairobi, Kampala, Accra, Darüsselam ve Cape Town gibi özellikle Sahra altı Afrika şehirlerindeki mevcut durum, sorun, uygulanan politikalar ve gelecekteki şehir vizyonları kent uzmanları, araştırmacılar, yöneticiler ve uygulayıcılar tarafından ele alınmıştır. Bahsi geçen şehirler kentsel değişim, planlama, iş gücü, finansman, yönetişim, ulaşım, verimlilik, inovasyon gibi önemli başlıklar açısından değerlendirilmiştir.
Konferans’ın ilk gününde Afrika’nın temel problemleri, kentsel gelişme, üreticilik ve yaratıcılık konuları, planlama ve konut meseleleri tartışılmıştır. İkinci günde, ulaşım ve teknoloji, Etiyopya kentsel dönüşümü, kentsel yatırımlar ve kapsayıcılık konuları ele alınmıştır. LSE Cities ve Urban Age Direktörü Ricky Burdett’ın koordinasyonunda düzenlenen konferansa, LSE profesörleri, Etiyopya ve Ababa’nın şehircilikten sorumlu kamu uzmanları, Paris, Karachi, Seul, Leipzig gibi şehirlerden belediye üst düzey yöneticileri ve profesörler katılım sağlamıştır.
2. Yayınlar
Urban Age Konferansları’nın raporları konferanslarla beraber yayınlanmakta ve web sitesinden sunulmaktadır. Projenin başındaki isimlerle çıkardıkları kitaplar ise Londra merkezli Phaidon Yayınevi’nden yayınlanan üç kitaptan oluşmaktadır. Bunlar, Ricky Burdett ve Deyan Sudjic tarafından hazırlanan The Endless City (2008) ve Living in the Endless City (2011); Ricky Burdet ve Philipp Rode imzası taşıyan Shaping Cities in an Urban Age (2018) isimli kitaplardır. The Endless City, Avrupa, Güney Amerika, Çin, Afrika ve Amerika’dan 34 farklı isimden katkı ile 21. yüzyıl kentlerindeki sorunları göz önüne koyan verilere bağlı durumlar paylaşılmıştır. Bu kitabın devamı niteliğinde çıkan Living in the Endless City’de ise belediye başkanları, mimarlar, şehir plancıları, akademisyenler ve politika üreticilerinin katkılarıyla, Mumbai, Sao Paulo ve İstanbul şehirlerinin de aralarında yer aldığı dokuz şehrin zorlukları ve kazançları incelenmiştir. 2018’de yayınlanan Shaping Cities in an Urban Age kitabında 37 ayrı makale ile politika üreticileri, uygulamacılar ve akademisyenler tarafından 1990’dan bu yana Addis Ababa, Londra ve Delhi gibi kentlerdeki değişim; New York, Hong Kong ve Rio de Janerio gibi küresel kentlerdeki gelişim dokusu, eşitsizlikler ve enerji tüketimi karşılaştırılmıştır. Kentleri daha parçalı ve daha eşitsiz hale getiren, kentlerde çevresel zarara neden olan mevcut eğilimler ortaya koyulmuş ve kentler dünyasını şekillendiren kent kurucularına ilham ve bilgi kaynağı oluşturmak üzere daha entegre bir sosyal, çevresel ve mekânsal yaklaşım için tartışmalara yer verilmiştir.
Kitapların kapak tasarımında yer alan dünya kentleşme nüfusuna dair sayısal veriler ve sembollerin, programın marka çalışmasının bir parçası olarak ele alındığı söylenebilir (Brenner, Schmid, 2013).
3. Veriler
Küresel kentlerin mukayese edilebilir veri ve görsel bilgilerinin, temel mekânsal, sosyal, ekonomik ve çevresel göstergeler ile sunulduğu Urban Age, bu çalışmalarını yayınları ve konferansları yanı sıra web sitesi üzerinden erişilebilir kılmıştır 2 . Kentlerin büyüme verilerinden konut yoğunluğuna, iş gücü verisinden ulaşım verilerine merkezin merceğindeki kentlerin belirli yıllara göre değişimini izlemek mümkündür.
2 Metinde bahsi geçen verilere erişmek için: urbanage.lsecities.net/data
Site üzerinde çeşitli filtreleme işlemlerine olanak sağlanarak istenilen bilgi, veri ve görselleştirme çalışmalarına hızlı bir şekilde ulaşılabilmesi kolaylaştırılmıştır. İlgili çalışmalar içerik tipi (data, makale, konferans, bülten, konuşma vb.), tema, şehir, yıl ve katkı sağlayan kişiler bazında filtrelenebilmektedir.
4. Katkı Sağladıkları Diğer Etkinlikler
Urban Age, çalışmalarıyla Venedik Bienali’nden Birleşmiş Milletler HABITAT konferanslarına, küresel ölçekte şehircilik meselesini ele alan etkinliklerde ayrıca yer almaktadır.
URBAN AGE ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Kentsel nüfusun, toplam dünya nüfusunun %55’ini oluşturduğu bugün, küresel GSYH’nin %70’i kentlerde üretiliyor. 2050 yılına kadar %68’e yükselmesi beklenen kentsel nüfus ile orantılı olarak küresel GSYH’de kentlerin öneminin giderek artacağı belirgin olarak görülmektedir. Urban Age’in yönünü 21. yüzyılın gelişmekte olan ve gelişimini çoktan tamamlamış kentlere çevirmesi de bu sebeple ilişkilidir. Londra, New York, Berlin gibi gelişmiş ülkelerin büyük kentlerinin yanında Mumbai, Delhi, Addis Ababa gibi gelişmekte olan ülkelerin hızla büyüyen kentlerini bir arada izlemenin ardında Urban Age’in üzerinde durduğu sosyal demokrat temaların olduğunu söylemek mümkün.
Urban Age Project’in, kentlerin fiziksel ve sosyal yapısını oluşturan alanları, kentsel nüfus verileri ile okumasının ve kentsel adalet kavramını sorgulayarak irdelemesinin mevcut küresel ve yerel kentleşme çalışmaları içerisinde bir uzlaşı alanı sağladığı da söylenebilir. Urban Age Project, bir yanıyla gelişmekte olan kentlere katkı sunmaktadır. Son yirmi beş yılda, Asya megakentlerinin nüfus yoğunluğu artışı ile gelişmiş ülke metropollerindeki nüfus yoğunluğu artışı oldukça farklı dinamiklere işaret etmektedir. Buradan çıkan sonuçların beraberinde yarattığı çevresel ve kent formu değişiklikleri, ulaşım çözümleri, toplumsal sağlık, kapsayıcılık ve yönetişim gibi alanlarda alınan stratejiler, konut politikaları, kamusal mekân anlayışı ve ekonomik dengeler, bu proje kapsamında bütüncül bir rapor halinde sunulmaktadır. Son çalışmalarında kentsel yayılma, kentsel morfoloji, kentsel hareketlilik, iklim ve çevre, ekonomi, yaşam kalitesi, toplumsal eşitlik ve demografi alanlarına odaklanan Urban Age Project, bu alanlardaki sorunların çözümü için yönetişim çözümlemesini de ciddiye almaktadır.
Diğer yandan disiplinlerarası bir bakış açısı ile araştırmalarını yürüten Urban Age’in, konferanslarında, programın düzenlendiği ülke ve kentin etkin yerel ve merkezi yöneticileri, araştırmacıları, uzmanları ve uygulamacıları ile bir araya gelmesi, çalışmaların akademik düzeyde kalmasından ziyade seçilen kentlerde kentsel gelişimi birlikte öğrenmek, yönetmek ve izlemek için katılımcı bir platform sağlamaktadır.
Urban Age’in kentleri veriye dayalı olarak analiz etme ve birbirleri ile kıyaslama noktasındaki istikrarlı çabası, Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu’nun akademik çalışmalarının, kentleri yöneten ve uygulama dünyası içerisindeki aktörler ile ilişkisini devamlı tutarak hem gelişmiş hem de gelişmekte olan kentlerin aynı zamandaki var oluş sorunlarına ve potansiyellerine odaklanmaktadır. İnsanlığın mevcut zorluklarını ve kolaylaştırıcılarını fark ederek bunları izleyen, gözlemleyen, tartışan ve takip eden yapısı ile Urban Age Project ve Konferansları, kentsel çağın yönünü izlemekle beraber tayin etmeye de devam edecek gibi görünmektedir.
KAYNAKÇA
Brenner, Schmid (2013) The ‘Urban Age’ in Question, International Journal of Urban and Regional Research, DOI: 10.1111/1468- 2427.12115.
Burdett, R., & Sudjic, D. (2007). The endless city: An authoritative and visually rich survey of the contemporary city. Phaidon Press.
Burdett, R., Sudjic, D., & Cavusoglu, O. (2011). Living in the endless city. Phaidon.
Burdett, R., Rode, P., & Press, P. (Eds.). (2018). Shaping cities in an urban age. Phaidon.
Madden, D. (2012) City becoming world: Nancy, Lefebvre and the global-urban imagination. Environment and Planning D: Society and Space 30.5, 772–87.
Paul Knox (Ed.), Atlas of Cities. UK: Princeton, 2014.
Urban Age Raporu (2009) https://lsecities. net/ua/conferences/2009-istanbul/
Urban Age Raporu (2018) https://lsecities. net/publications/conference-newspapers/ developing-urban-futures/
LSE resmi sitesi https://lsecities.net/
Urban Age Project resmi sitesi: https:// urbanage.lsecities.net/
Urban Age Youtube sayfası: https://www. youtube.com/user/UrbanAge
Urban Age Conference 2009 – İstanbul: Kesişimler Şehri videoları: https://www.youtube.com/ playlist?list=PL99C66F917607C7F8