Eylül-Ekim 2015 Sayı 8
psikoRAM
HALİLİYE-Şanlıurfa Rehberlik ve Araştırma Merkezi
E-Dergi
Okula Uyum
Oryantasyon Hiç kimse geriye dönüp yeni bir başlangıç yapamaz, Fakat herkes bugünden başlayarak yeni bir son yaratabilir. M. Robinson
BU SAYIMIZDA
ŞANLIURFA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ADINA İMTİYAZ SAHİBİ
3
Önsöz
4
Çocuğum Okula Başlamaya Hazır mı?
6
Çocuklarda Ayrılık Kaygısı
8
Okula Uyum Sürecinde Aileye Öneriler
9
Yeni Atanan Psikolojik Danışman İşe Nereden Başlamalıdır
Kadir CENAN / Kurum Müdürü
GENEL YAYIN SORUMLUSU Bozan DOĞAN / PDR Bölüm Başkanı
EDİTÖR Aslıhan YILMAZ / Psikolojik Danışman
YAYIN KURULU
10
Yeni Atanan Bir Öğretmen En Kötü Nasıl Hisseder
11
RAM’dan Haberler
Kadir CENAN / Kurum Müdürü İbrahim Halil ERDEM / Müdür Yrd. Bozan DOĞAN / PDR Bölüm Başkanı
13
Film Önerisi
GÖRSEL TASARIM
14
Kitap Önerisi
15
Karikatür
Bozan DOĞAN İbrahim UZUN Gazi TUNÇ A.Sinan YILDIRIM Aslıhan YILMAZ Hüseyin BENGİ
İNCELEME KURULU
İbrahim UZUN / Psikolojik Danışman
ÖNSÖZ Merhaba; Yeni bir eğitim ve öğretim yılıyla ve yeni bir dergi gündemimizle sizlerle birlikteyiz. Öncelikle yeni eğitim ve öğretim yılının bütün öğretmenlerimize, velilerimize ve öğrencilerimize hayırlı uğurlu olsun temennisinde bulunuyorum. Bu sayımızda, çocuğun okula uyum sürecini kısaltmak ve daha sağlıklı bir eğitim-öğretim yılı oluşturmak adına yapılabilecekleri, okula yeni başlayan öğrencilerimizin yaşamış olduğu heyecanı, tedirginliği ve uyum sürecini ele aldık. Bu süreçte öğretmenlere ve velilere düşen görevler konusuna yer verdik. Bu süreçte Şanlıurfa Rehberlik ve Araştırma Merkezi rehber öğretmenleri, anaokullarına ziyaretlerde bulundu. Okula uyum sürecinde zorluk yaşayan çocukların aileleriyle ve öğretmenleriyle görüştü. Bu ziyaretlerde emeği geçen bütün rehber öğretmenlerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Yine Şanlıurfa Rehberlik ve Araştırma Merkezi olarak yeni atanmış bütün öğretmenlerimizi tebrik eder, huzurlu ve başarılı bir yıl geçirmeleri temennisinde bulunuyorum. Bir sonra ki sayıda görüşmek dileğiyle…
Kadir CENAN / Kurum Müdürü
Çocuğum Okula Başlamaya Hazır mı?
Okul, okuma-yazmadan başlayarak en yüksek
İlkokula
başlayacak
çocukların
bazı
düzeyde bilim ve sanat bilgisi vermeye kadar, çeşitli
kazanmış olması gereklidir. Bu beceriler;
becerileri
derecede toplu olarak öğretimin yapıldığı yer, mektep olarak tanımlanabilir.
Özbakım becerileri: Tuvaletini yalnız başına
Okula yeni başlayacak çocuk için okul;
yapabilir, elbiselerini ıslatmadan yüzünü yıkayıp,
-uyulması gereken kuralları olan,
kurulayabilir, dişlerini fırçalayabilir, kendisi yemek
-arkadaş ilişkileri geliştireceği
yiyebilir, düğmelerini ilikleyip çözer, kendi başına
-öğrenme becerilerinin gerekli olduğu yepyeni bir
giyinip soyunabilir. Defteri, çantası, ceketi gibi kendi
sosyal çevredir.
eşyalarına sahip çıkabilir, toplayabilir.
6 yaş çocuğunun artık sosyal, duygusal, fiziksel ve zihinsel olarak okula hazır olması beklenir. Çocuğun
Sosyal
okula başlamaya hazır olmasına “okul olgunluğu”
sergileyebilir, arkadaşlık başlatabilir ve sürdürebilir,
denir.
belli ölçüde gerilim ve öfkeyle baş edebilir, bir oyun
Okula başlama sürecinde anne babaların özellikle
için gerekli kuralları anlayabilir, sırasını bekleyebilir,
merak ettiği konu çocuğum okula başlamaya hazır
sosyal kuralların nedenlerini anlayabilir
mı?
gelişim:
Kurallara
uygun
davranışlar
İnce motor beceriler: Dair e, kar e, dikdör tgen, üçgen şekillerini çizebilir, dikey, yatay, eğik, eğri
çizgileri çizebilir, kopya edebilir, şekillerin sınırını taşırmadan boyayabilir, baş, vücut, kollar, bacaklar, ağız ve gözlerden oluşan insan çizimi yapabilir. Kaba motor beceriler: Seker ek sıçr ama har eketi yapabilir, öne doğru takla atabilir, kendine atılan küçük bir topu elleriyle tutabilir. Bilişsel
gelişim;
Algılama,
dil
ve
kavram
alanındaki gelişimleri içerir. Algılama gelişimi: Renkler i tanır , eşleştir ir , aynı
Dil gelişimi: Adını soyadını söyleyebilir, ailedeki
anda birbirini takip eden 2-3 emri yerine getirebilir.
kişilerin isimlerini söyleyebilir, niçin sorusunu
(“Suyu mutfaktan al, sonra bana getir ve yanıma
açıklayarak
otur” gibi), anlatılan bir öyküdeki detayları
gelecek zaman ile ilgili konuşurken kelimeleri (dün,
hatırlayabilir, sebep -sonuç ilişkilerini kurabilir.
bugün, yarın) doğru kullanır, dilbilgisi kurallarına
cevaplayabilir,
geçmiş
şimdiki
ve
uygun konuşur, zıt anlamlı s kelimeleri söyleyebilir. (şişman-zayıf,
sert-yumuşak
ağır-hafif,
gece-gündüz ). Kavram
gelişimi
kavramlarını,
sağını,
ölçütleri: solunu
Büyükbilir,
küçük nesneleri
büyüklük, genişlik ve uzunluk özelliklerine göre sınıflandırabilir.
İlkokula başlayacak çocukların okula hazır olmasının yani çocuğun duygusal, zihinsel ve bilişsel becerilerin kazanmasının yanı sıra
ailenin de çocuğu psikolojik olarak hazırlaması ve güven vermesi
gerekmektedir. Aileler her ne kadar çocuğu okula psikolojik olarak hazırladığını düşünseler de okulun ilk günleri çocuğun verdiği tepkiler normal karşılanmalıdır. Okula ilk başlayacağı gün anne-babanın çocuk ile birlikte okula gitmesi, sınıfına kadar eşlik etmesi çocuğun okuluna ve sınıfına adaptasyonu için önemlidir. Her okula yeni başlayan çocuk gibi çocuğunuz da ağlayabilir, burada kaygılanılmamalı ve bu sürecin çocuğun öğretim hayatını etkileyeceği düşünülmemelidir.
Psikolojik Danışman İbrahim UZUN
ÇOCUKLARDA AYRILIK KAYGISI Okula gitme isteğinde azalma, okul ortamında sürekli
Okulu reddetmenin nedenleri bu psikolojik durumla
ağlama, anneyi isteme, okulun açıldığı ilk günde
sınırlı değil elbet, yine okul ortamının fiziksel şartları,
şiddetli baş ve karın ağrıları çekme, okulda içe
çocuğun hassas yetiştirilmeye bağlı olarak genel
çekilme vb. tepkilerle kendini gösteren ayrılık
tuvaletleri kullanamaması, çocuğun oluk ortamında
korkusu, ilk kez aile ortamından okul ortamına geçiş
duygusal ve fiziksel şiddete maruz kalmaz, yalnız
yapan çocuklarda sıklıkla rastlanan bir durumdur.
kalması, oyun grubuna dâhil olamaması gibi sebepler
Ayrılık korkusu ailenin çocukla geliştirdiği ilişki
sayılabilir. Anne-babalar için kâbus denilebilecek bu
biçimine göre şekil alan psikolojik kökenli duygusal
korkunun ortaya çıkmasını engellemek ya da var olan
bir problemdir. Ayrılık kaygısı çocuğun okula
korkuyu sonlandırmak mümkün değil mi? Elbette
başlamadan
anne, baba, öğretmen tutumlarıyla bu hasarlı süreç
Bebeklik
çok
daha
döneminde,
öncesine
yoğun
sağlıklı bir şekilde atlatılabilir. Öncelikle problemin
bağımlılık ilişkisi yaşadığı sırada, anneyi bulamadığı
sebepleri üzerinde ailenin uzman desteğiyle sağlıklı,
zamanlarda bebeğin taşıdığı yoğun kaygı ve bu
objektif bir analiz yapmasında fayda vardır.
kaygının ebeveyn tarafından yeterince giderilmemiş
Ayrılık korkusunu tetikleyen durum her zaman için
olması olabilir. Çocuğun bakıcıya bırakılmasının,
çocuktan kaynaklanmaz. Annenin kendisinin bu
çocuk
üzerinde
çocuğun
dayanabiliyor.
olduğu
terk
edilme,
sürece hazır olmayışı ve okula başlangıç zamanında
düşüncesi
bu
kaygıyı
çocukla abartılı ilgilenmesi, sürekli ‘iyi olacağından
pekiştirebilir. Çocuğun daha önce yaşadığı korkuları
eminim’ ya da ‘bu duruma alışabilecek misin’ vb.
çağrıştıracak yeni bir ayrılık hali ortaya çıktığında
cümlelerle kişisel kaygısını çocuğa hissettirmesi
duygusal tepki vermekten kendini saklayamıyor ve bu
sorunu kronik hale getirebilir.
reddedilme,
yaratmış
anneyle
istenmeme
tepki ağlama, inat etme, gerileme davranışları sergileme şeklinde ortaya çıkıyor.
AİLENİN YAPMASI GEREKENLER Okul başlamadan öğretmeniyle tanıştırılarak yabancı bir ortama gittiğinde dair düşünceler yumuşatılabilir. Okulun ilk zamanlarında giymesi için yeni bir elbise alınabilir,
bu şekilde okulun kendisi için sunduğu
kazanımlar fark ettirilebilir. Bazen kardeş kıskançlığı, çocuğun reddedildiği düşüncesini pekiştirir, okulun başlangıç döneminde kıskançlığı
artıracak
davranışlardan
özelikle
kaçınmalıyız. Okulun
başlangıç
karşılaşıldığında,
sınıf
döneminde öğretmeniyle
sorunlarla ve
okulun
ÖĞRETMENİN YAPMASI GEREKENLER
psikolojik danışmanıyla diyalog halinde olmamız ayrılık krizinin daha sağlıklı çözülmesinde yarar sağlar.
Öğretmen öncelikle iyi bir gözlemci olarak çocukların adaptasyon durumlarını ölçmeli, gruptan uzak duran, ağlayan, annesini arayan, iç çekilen çocukları tespit edip özel olarak ilgilenmeli. Ailenin taşımış olduğu kaygıyı, normal bir düzeye çekmeli, bu sorunun geçiciliği vurgulanmalı ve psikolojik danışmanla temas kurulması sağlanmalı. Çocuğun kendini yetersiz hissettiği durumlarda, çocuğun
özgüvenini
sergilemeli.
Uzman Psikolojik Danışman Bozan DOĞAN
arttırmaya
yönelik
çabalar
OKULA UYUM SÜRECİNDE AİLEYE ÖNERİLER Çocuğun okula olan uyumunu kolaylaştırıcı bazı yöntemler bulunmaktadır. Bunları çocuklarla beraber uygulamaya geçirmemiz halinde okul ile çocuk arasındaki uyum sürecini güçlendirmiş oluruz. Peki nedir bu yöntemler isteseniz bunlara bir göz atalım:
Bilindiği üzere aile çocuk eğitiminin başladığı
sohbet konuları açmalı bu sohbete onu da dahil
ilk yerdir. Çocuk dünyaya geldiği ilk günden bugüne
etmeliyiz. Okuldaki arkadaşlık ve sınıf ortamından
en önemli sosyal ortamı aile olacaktır. Daha sonra çocuk belli bir yaşa geldiğinde öğretim hayatı
bahsedilip, çocuğu okula özendirmeliyiz.
başlayacaktır. Bu öğretim hayatı yaş gruplarına göre farklılık göstermektedir. Kimisi kreşlere, kimisi sürecinde
çocuk
bazı
uyumsuzluklar
Çünkü
daha
önceden
kuralları
oluşturmamak adına.
ve
gününü size anlatmasına izin verin.
Bu durumda da çocukta okula gelmeme isteği başlar. Ağlama nöbetleri, okula gitme konusunda direnç gösterme, verilen sorumlulukları yerine getirmeme bu süreçte
karşılaşılabilecek
durumlardandır.
Okul ile olan ilişkimizi daima canlı tutmalıyız.
Eğer çocuk sürekli ağlama tepkileri veriyorsa çocuğa kızmamalı, onu anladığımıza yönelik
olmalı, bu süreçte çocuğa destek olmalı ve okula
tepkiler vermeliyiz.
Bu süreç içerisinde çocuğun aileden sonra önem
taşıyacağı
ilk
kişi
öğretmenler
kişidir.
Bu
nedenden
dolayı
bu
olur. süreçte
öğretmenlere de büyük sorumluluklar düşmektedir. Okul ortamını çocuğun seveceği şekilde dizayn etmeli,
çocuğu
cesaretlendirmelidir.
okula
gelmesi
Çocuk okula gidiyor diye korku, tedirginlik hissederseniz
bunu
kesinlikle
çocuğa
yansıtmamalıyız. Çünkü çocukta da aynı endişeler
Öğretmenler çocuğun okula uyum sürecinde en aktif olan
Gerekirse ders programı akşamdan hazırlanmalı ve çocuğu dağınıklıktan kurtarmalıyız.
Sabırlı
uyum sürecini kolaylaştırmalıyız.
Sabırlı olun, onu eve götürün, içecek ve yiyecek bir şeyler verin ve sonra kendi istediği zaman
sorumlulukları olan bir ortama girmemiştir. Bu ortam onun için zorlayıcı bir durum haline gelebilir.
Çıkışta çocuğu alacaksak söz verdiğimiz vakitte orda olmalıyız, Çocukta güvensizlik ve korku
Çocuk ilk günler çok heyecanlı ve ne ile olacaktır.
Okula bıraktığımız zaman vedalaşma çok uzun sürememelidir.
yaşayabilir. karşılaşacağını tam olarak bilmediği için tedirgin
Okulun ilk günleri ona eşlik edebiliriz fakat bu durum süreklilik arz etmemelidir.
anaokullarına, kimisi ilkokula başlayacaktır. Bu okula başlama
Çocuğu önceden okula hazırlamalıyız, okulla ilgili
baş gösterebilir.
Çocukla
ilgili
aşamadığınız
konular
olduğu
zamanda okul psikolojik danışmanından gerekli yardımı alabilirsiniz.
yönünde Psikolojik Danışman Aslıhan YILMAZ
Yeni atanan Psikolojik Danışman/Rehber Öğretmenler işe nereden başlamalıdır? Yeni atanan psikolojik danışman/rehber öğretmenlere yeni görevlerinde başarılar dileyerek söze başlamak gerek herhalde. Bu zevkli ve bir o kadar da sorumluluk gerektiren mesleği icra ederken birçok engel ve sıkıntıyla karşılaşacaksınız. Engel ve sıkıntıları atlatmanın yolları neler olabilir bu konuda size fikir vermesi açısından bu yazı kaleme alındı. Yeni atanan bir psikolojik danışman ilk nereden başlamalıdır? Ne yapmalıdır? Elbette burada yazdıklarım yapılacak olan işlerin tamamı olmayacaktır. Sadece bir fikir ve bir başlangıç olması için düşüncelerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. 1. Öncelikler yola yeni çıktığını bilerek her şeyi bir anda yapamayacağını bilmelisin. Yeni atandığın okulu tanımaya çalış; fiziki şartları, öğretmen profili, öğrenci profili, idarecilerin rehberliğe bakış açısı gibi konularda gözlem yapmalısın. 2. Rehberlik servisini düzenleyin fiziki eksiklerini giderin. Dosyalama sistemin yoksa desiminal sistemini oluşturmalısın. 3. Sıra geldi plana, bir planın olmalı ve sırayla planını uygulamalısın. Yapman gereken öncelikle okul psikolojik danışma ve rehberlik planını hazırlamak olmalıdır. Bunu hazırlarken mümkün olduğu kadar uygulanabilir olmasına dikkat etmelisin. Rehberlik ve Araştırma Merkezleri çerçeve planlarını her yıl sitelerinden yayınlarlar. Bu çerçeve planlarını bilgisayarına indirip incele okula uyarla ve uygulamaya başla. 4. Beklentilerin ile karşılaştıkların sende hayal kırıklığına neden olabilir. Sudan çıkmış balık gibi olabilirsin ama üzülme herkes senin yaşadığın süreci yaşadı. Mümkün olduğu kadar hayal kırıklıkların seni engellemesin. Yapabileceğini düşündüğün hedeflerini zamana dağıt, hedeflerini uygulamak üzere bir sonraki eğitim-öğretim dönemlerine erteleyebilirsin. 5. İlk aylarda sorumlu olduğun sınıflara girerek kendini ve rehberlik çalışmalarını tanıtmak faydalı olacaktır. 6. “ Okullarda Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Uygulama Kılavuzu, Danışmanlık Tedbiri Uygulamaları El Kitabı’’ gibi kaynakları okuman faydalı olur. 7. Rehberlik ve Araştırma Merkezlerini ziyaret et orada sana yardımcı olacak meslektaşlarını bulacaksın.
8. En önemli iş alanlarımızdan birinin öğrenci, veli görüşmeleri ve danışmaları olduğu için görüşmelerini mutlaka kayıt etmelisin. 9. İlk aylarda okula uyum (oryantasyon) konusunda seminer çalışması yapabilirsin. 10. Okulda çalışmanın 6 saatini doldurmak çoğu zaman mümkün olmayabilir. Bu durumda kendi evrak işlerini yapabilirsin. Ya da mesleki gelişim ile ilgili araştırma, kitap okuma gibi etkinlikler yapılabilirsin. 11. İlk bir kaç yıl meslekte zorluk çekmeniz gayet normaldir. Bu nedenle kendinize çok fazla haksızlık yapmayın. Tecrübeli ve mesleğini seven psikolojik danışman arkadaşlarla irtibata geçin. Yakınınızda ki rehberlik servisleri ile diyaloğa geçmeniz sizin için faydalı olabilir. Başarılar diliyorum. Psikolojik Danışman İbrahim UZUN
Yeni Atanan Bir Öğretmen Kendini En Kötü Nasıl Hisseder?
Her işin başlangıcında olduğu gibi öğretmenlik mesleğinin başlangıcında da karşılaşılan bazı durumlar ve bazı sorunlar vardır. Bunların ilki sayılabilecek olan uyum (adaptasyon) sorunudur. Meslek hayatına göre daha rahat diyebileceğimiz üniversite hayatından iş hayatına dönüş biraz zor olabiliyor. Üniversite hayatında kişinin sahip olduğu özgürlük alanı ,rahat ,serbest davranabilme alanı meslek hayatına başlayınca daralmış oluyor. Bu da doğal olarak kişide bazı olumsuz diyebileceğimiz durumlara neden olabiliyor. Hareket alanı üniversite hayatına göre kısıtlandığı için kişi mutsuz olabiliyor. Meslek hayatı ona beklediğinden ,düşündüğünden daha ağır gelebiliyor. Böyle olunca da kişi yeni hayatının başlangıcında kendisinde eksiklik olduğunu , buna bağlı olarak mesleği iyi yapamayacağını düşünebiliyor. Meslek hayatının başlangıcında karşılaşılan bir diğer durumda kişinin üniversite hayatında yeterince uygulama yapma , pratik yapma imkanı bulamadığı için sahada ,alanda kendisini yetersiz görmesidir. Yeterince uygulama imkanı olmadığından kişi karşılaştığı durumlar karşısında ne yapacağını bilemeyebiliyor , bu da tabi haliyle kişinin kendisini şiddetle şekilde suçlayıcı ifadelerle kendisini eleştirmesine hatta kendisine kızmasına neden olabiliyor. Yukarıda bahsettiğim durumda bunun üzerine eklenince kişi ciddi şekilde kendisinin yeterliliği sorgulamaya başlıyor . Kendisinin mesleği bilmeyen ,yeterli donanıma sahip olmayan biri olarak değerlendiriyor. Bu da tabi haliyle mutsuzluğa ,eksiklik duygularına ve huzursuzluğa neden oluyor.
Bahsettiğim bu durumlar hemen hemen herkesin az ya da çok şiddette ya da farklı şekilde yaşayabileceği şeylerdir. Bu durumlarla karşılaştığımızda bilmemiz gereken şey şudur ;bu dönem alışma dönemi, yeni bir hayatın başlangıcı dolayısıyla zor diyebileceğimiz bu durumlar olacaktır. Yeni hayata alıştığımız zaman , saha ortamını gördüğümüz zaman işler yolunda gitmeye başlayacaktır. Kendimize güvendiğimizde ,eksik olan konularda kendimizi geliştirdiğimizde , bazı şeyleri yaptığımızı gördüğümüzde ve yavaş yavaş alana hakim olmaya başladığımızı hissettiğimizde tüm bu olumsuzlukların yerini olumlu şeylerin alacağını emin olun göreceksiniz. Başarılar….. Psikolojik Danışman Hüseyin BENGİ
RAM’DAN HABERLER Yeni Atanan Psikolojik Danışmanlarla Toplantımız
Eylül 2015 atamasıyla ilimiz Haliliye, Karaköprü ve Bozova ilçelerine yeni atanan 36 Psikolojik Danışmana psikolojik danışma ve rehberlik, özel eğitim hizmetleri ve okullarda karşılaşabilecekleri güçlükler ve çözüm yolları konularında İl Milli Eğitim Şube Müdürü Şükran BÜYÜKHAN ve Haliliye İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Nurettin GÜLTEKİN ‘in katılımları ile toplantı düzenlendi. Toplantıya katılan meslektaşlarımıza teşekkür ediyor ve mesleğimizde başarılı olmalarını diliyoruz.
RAM’DAN HABERLER Anaokulu Ziyaretlerimiz
Anaokullarında Rehber Öğretmen bulunmadığından dolayı okulların ilk haftasında yaşanabilecek muhtemel sorunları en aza indirmek, uyum sürecinin sağlıklı şekilde geçirilmesine yardımcı olmak ,öğrenci ,veli ve öğretmenlere gereken desteği verebilmek amacıyla bölgemizdeki anaokullarını ŞANLIURFA RAM olarak ziyaret ettik ve gerekli desteği vermeye çalıştık.
Kurumumuz Psikolojik danışmanlarından Aslıhan YILMAZ, Belkıs ÜZÜMCÜ, Gazi TUNÇ ,Hüseyin BENGİ, Sinan YILDIRIM ve Ahmet ATÇI bölgemizdeki FEVZİ ÇAKMAK, METE HAS, TOGEM KEÇİÖREN, BAHÇELİEVLER, ZÜBEYDE HANIM, NARÇİÇEĞİ ve GÜZELŞEHİR ANAOKULLARINA destek amaçlı ziyaretlerine gerçekleştirdiler. ŞANLIURFA RAM olarak bölgemizdeki anaokullarına yönelik çalışmalarımız devam edecektir.
FİLM ÖNERİSİ Taare Zameen Par( Yer deki Yıldızlar ) 2007 yapımı, yönetmenliğini Aamir Khan, Amole Gupteve Ram Madhvani'nin yaptığı bir dram filmidir. Başrollerini Darsheel Safary veAamir Khan paylaşmaktadır.
Harfleri sayıları algılama problemi yaşayan Ishaan çevresi ve ailesi tarafından tembel geri zekalı muamelesi görür. Çalışmayı öğrenebilmesi için yatılı okula verildikten sonra tanıştığı resim öğretmeni ile değişen hayatı ve başarısını anlatan bir film. Ishaan derslerinde başarısız, yaptığı işlerin çoğunda tutarsız bir çocuktur, yazı yazmayı ve okumayı 3.sınıfta olmasına rağmen öğrenememiştir, kitabı her açtığında kelimeler sanki dans ediyor gibi gelir ona. Bu başarısızlığın sonucunda içine kapanık ve karamsar bir ruh haline bürünür, mutluluğu ve özgürlüğü insanlardan uzaklaşmakta bulur. Annesinin ilgisine karşın babasının katı tutumu Ishaan'ın zihinsel dünyasında gidiş gelişler yaşamasına sebep olur. Tam her şeyden ümidini kesmişken resim öğretmeni Ishaan'ın hayatını tam anlamıyla değiştirir. İyi Seyirler...
KİTAP ÖNERİSİ Okula Uyum Sağlayamayan Farklı Çocuklar
Bu kitabın konusu, bebeklik ve ilk çocukluk dönemini ciddi bir sorun yaşamadan geçiren, zamanında konuşan, kendi işlerini yapabilen, zihinsel olarak tamamıyla normal görünen; ancak okula başladığı günden itibaren okul yaşamı ve öğrenmelerine uyum sağlayamadığı için ailesi ve okul
tarafından
sorunlu
olarak
görünen
çocuklardır. Bu kitabın yazılmasındaki temel amaç, yazarın yıllardır üzerinde gözlem yaptığı, okul ve aile yaşantıları hakkında bilgi topladığı, ne istediklerini anlamaya çalıştığı risk taşıyan bu çocukları tanıtmak ve onlara nasıl yardımcı olunması gerektiğini ortaya koymaktır. Sayıları
hiç de az olmayan bu farklı ve okulda başarısız olan çocukların mutsuzluklarının temel kaynağı anlaşılamamaktır. Aileler çok normal görünen bu çocukların başarısızlıklarına anlam veremedikleri için kendilerini ve çocuklarını hırpalar. Aile öğretmen ve çocuğu, öğretmen aile ve çocuğu suçlama yoluna gider. Bu arada hem okulda hem de evde hırpalanan, ne olduğunu, okulda niçin başarılı olamadığını, evde ve okulda sürekli başarısız olduğu için niçin suçlandığını anlamayan çocuğun ne kadar acı çektiğini kimse görmez. Bu çekilen acıların faturası, maalesef ergenlikle birlikte depresyon, madde bağımlılığı, intihar eğilimi ya da suça yönelme olarak kendisine, ailesine ve topluma çıkacaktır. Bu hale gelmeden, içlerinden sessizce, "Yardım et bana, anne-baba!" diyen seslerini, gözlerinden okuyalım.
KARİKATÜR
ŞANLIURFA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Adres : Kamberiye Mah. No:57 Akbank Karşısı Haliliye / ŞANLIURFA Telefon : 0414 216 91 00 http://sanliurfaram.meb.k12.tr/ psikoram@gmail.com
facebook.com/pages/Şanlıura-RAM @PsikoRAM