. NICE YILL A
R
AP . TIYE
No : 15
Fenerbahçe Leo Kulübü
ŞUBAT - 2016
z h e p bi r r a i l ey i i i b B z l i kte
RA
1
yil
F N ERB LEEO KULA.H. C. E UBU. .
Fenerbahçe Leo Kulübü
ŞUBAT - 2016
. . . IÇINDEKILER .
ATATÜRK KÖSESI .
RÖPORTAJ GECE LAMBASI
NELER YAPTIK?
4 8
14
A
YF
SA
3 6
6
8
12
14
3
BAŞKANDAN DUYURULAR.
SERBEST BÖLGE . ESEN ERDEMGIL
15
KÜLTÜR & SANAT
NELER YAPACAĞIZ? MUTLU GÜNLER
ADNAN AYVAZ, EMIR GÖZÜM ÖZLEM ÖZKAN ECE PiRPiR, ŞEVVAL YÜRÜTEN
2
dergiraptiye@gmail.com
NO:15
ŞUBAT - 2016
Fenerbahçe Leo Kulübü
Değerli Raptiye Okurları, 2016 yılının ilk ayını keyifle geride bırakırken, dönemimizin ilk gelir getirici aktivitesi olan Bi’ Duble Fenerbahçe'yi gerçekleştirdiğimiz, heyecanla beklediğimiz Şubat ayına nihayet kavuştuk. İkincisini düzenlediğimiz Bi’ Duble Fenerbahçe'nin geliriyle neler yapacağımız ise bizler için çok daha önemli. Sizlerin de bildiği üzere Fenerbahçe Leo Kulübü olarak bu dönem "Her Ay Bir Konsept" fikriyle yola çıktık ve bu şekilde her ay farklı bir konuda duyarlılık yaratmaya özen gösterdik. Bu amaçla çalışmalarımıza başladığımız Ağustos ayında ise ilk olarak görme engelli dostlarımıza dikkat çekmek istedik. Bu konuda çalışmalarımızı sürdürürken onlar için daha yapılacak çok şey olduğunu fark ettik ve elimizden geleni yapmaya karar verdik. Türkan Sabancı Görme Engelliler İlkokulu'nda okuyan onlarca öğrencinin hayatlarını sürdürmeleri için elzem olan bastonlarının dahi olmadığını öğrendiğimizde ise orada okuyan görme engelli kardeşlerimiz için Bi’ Duble Fenerbahçe'yi organize etme kararı aldık. Elde edeceğimiz gelirle hem baston ihtiyaçlarını olabildiğince karşılamayı hem de onlarla keyifli bir gün geçirmeyi amaçlıyoruz. Bunun yanında "Her Ay Bir Konsept" ile Ocak ayında çevre için duyarlılık yaratmaya gayret etmişken, içerisinde 4 Şubat Dünya Kanser Günü'nü barındıran Şubat ayında ise çağımızın hastalığı kanser için farkındalık yaratmak istiyoruz. Farkında olmanın her şeyin ilk adımı olduğunu biliyor, değişimin böyle başlayacağını umut ediyoruz. Bunlarla birlikte, Ocak sonunda Çoğul Yönetim Çevremiz'le beraber gerçekleştirdiğimiz Anıtkabir Ziyareti'nin peşi sıra 20-21 Şubat'ta da 118-Y Yönetim Çevremiz'in gerçekleştirecek olduğu Anıtkabir Ziyareti'nin heyecanı içindeyiz. Böyle özel günlerde çoğalarak birlikte olduğumuzda yarınlara daha umutla bakacağımızdan eminim. Atamızı özlemle andığımız her gün daha da güçleneceğimizi umut ederek daha parlak yarınlarda görüşmek dileği ve... En derin Leo sevgi ve saygılarımla,
Ebru Gözüm Fenerbahçe Leo Kulübü 2015-2016 Dönem Başkanı
3
Fenerbahçe Leo Kulübü
ŞUBAT - 2016
••
••
KALIPLARIN DIŞINA ÇIKMAK
Tarih sayfalarına adını altın harflerle yazdırmış, bir sürü millete örnek olmuş, bir insanın neleri değiştirebileceğini tüm dünyaya kanıtlamış Atamın bize sadece kitaplarda anlatılan hayatının biraz dışına çıkarak onun başına gelen bilinmeyen olayları sizlerle paylaşmak istiyorum.
A
tatürk, hayatı boyunca insanlara makam ve mevkileri nedeniyle ayrıcalıklı davranılmasına karşı çıkmış ve toplumdaki bu ayrıcalıkları ortadan kaldırmak için mücadele etmiştir. Her zaman eşitliği savunmuştur. Bu durum, başından geçen tren yolculuğu anısında da net bir şekilde anlaşılmaktadır. Atatürk, bir sabah Florya’dan Dolmabahçe Sarayı’na dönmektedir. Yeşilköy İstasyonu’nun önünden geçerken birdenbire otomobili durdurur ve Başyaver’e: ''Sorunuz, tren var mı?" diye emir verir. O sırada tren hareket etmek üzeredir. Hep birlikte otomobilden inerler ve Atatürk emrindekilerle birlikte trene biner. Karar ani verildiği ve uygulandığı için, bu trene biniş hemen hemen kimsenin dikkatini çekmez. Bir süre sonra, her şeyden habersiz olan kondüktör, Ata’nın bulunduğu kompartımana gelir ve kafileyi görünce çekilmek ister. Ata hemen seslenir: ''Görevini yap! (Emrindekileri göstererek) Bu efendilere niçin bilet sormuyorsun? '' Emrindekiler cevap verirler: ''Paşam biz milletvekiliyiz. Tren bileti almayız. Parasız seyahat ederiz!'' derler. Ata hayretle ve sinirlenerek: ''Bu ayrıcalığı hiç beğenmedim. Çok ayıp ve acayip bir usul. Çok güzel halkçılık.” diyerek cevap verir. Bu yapılan ayrımın halkçılığa uymadığını ve cumhuriyetin getirilerine ters düştüğünü savunmuştur. Her zaman Cumhuriyetten beklenenlerin yerini bulmasını istemiştir. Bir sonraki anısı ise tam olarak bunu anlatmaktadır.
4
ŞUBAT - 2016
Fenerbahçe Leo Kulübü
Atatürk Mudanya yolu ile Bursa’ya gitmektedir. Kalabalık bir halk kitlesi, iskelede etrafını çevirmiştir. Bir kadının, elinde bir kağıtla Atatürk'e yaklaştığı görülür. İhtiyar, zayıf bir kadındır bu. Atanın yolunu keserek titrek bir sesle: ''Beni tanıdın mı oğul? Ben sizin Selanik'te komşunuzdum. Bir oğlum var; Devlet Demir Yolları'na girmek istiyor. Siz onu alsınlar dediniz. Fakat müdür dinlemedi. Oğlumu yine işe almamış. Ne olur bir kere de siz söyleseniz.'' Atatürk'ün çelik bakışlı gözleri samimiyetle parlar. Elleriyle geniş jestler yaparak ve yüksek sesle: ''Oğlunu almadılar mı?'' der. ''Ben tavsiye ettiğim halde mi almadılar? Ne kadar iyi olmuş. Çok iyi yapmışlar. İşte Cumhuriyet böyle anlaşılacak...'' Kadın kalabalığın içinde kaybolmuştur ve Atatürk adeta coşku dolu bir sesle: ''İşte Cumhuriyet'ten beklediğimiz netice.'' der.
Üzülerek hatırlatmak isterim ki gerçek sanatçılar bugün hak ettikleri koşullarda yaşamıyorlar ve çalışma yerleri birer birer kapatılıyor. Atatürk Kültür Merkezi'nde, Süreyya Operası'nda, Fulya Sanat'ta Harbiye Muhsin Ertuğrul'da, Kadıköy Haldun Taner sahnesinde ve birçok farklı sanat merkezinde dolu dolu etkinliklerin gerçekleştirildiği günlere hasretiz. Ben, aktif olarak AKM'nin yıkımı, Devlet Opera ve Balesi'nin kapatılmasına karşı yapılan çalışmalara katılıyorum. Geçmişte on dört sene baleye emek vermiş ve devlet sanatçısı olmaya hak kazanmış olan ben, biraz kırgın, biraz da pişmanım. İyi yaşam koşullarına sahip olmak pahasına profesyonel balerin olma yolumu terk ettim ve akademik hayata döndüm. Bale tutkum, en ufak hatırlatıcı uyaranla karşılaştığımda içimde sızlayan bir yaraya dönüştü. Ve biliyorum ki ülkemizde sanata, spora ve bilime verilen değerin asgari olması sebebiyle onlarca hatta kişi sanatından Atatürk; kişilerin belli fikirlerini özgürce ortaya koymasını sağlamış, Türkyüzlerce insanına verebileceği her şeyi vermeye çalışmıştır ama bir vazgeçmeye mecbur kalıyor. kısım tarafından sevilmemiş eleştirelere maruz kalmıştır. Onu küçük görenler onun hakkında ‘’sokak çocuğu’’ demiş, yeni bir devlet kurduğu için Osmanlı’ya karşı vatana ihanet ettiğini söylemişlerdir.
Ülkemizin gelişmişlik endeksinin son sıralarda yer alması yalnızca ekonomik
Peki, neden onun sayesinde bağımsız olduğumuzu unutuyoruz? değişkenlerden değil; Atatürk'ün tüm bu dallardaki elim eksikliklerNeden onun sayesinde kendimizi özgürce ifadearzuladığı edebildiğimizi unutuyoruz? Neden her zaman milletini kendi bireysel faydalarından önde tuttuğunu unutuyoruz? Bunları göremeyen insanlar esas beni üzenler.
millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme
Ben yazıyorum ama bir de Atam bize kendini tanıtsın:
''Benim adım Mustafa Kemal'dir. Ben ne diktatörüm, ne macera peşinde koşarım, ne de
yazık ki, medeniyet alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan ilelebet mağlubiyeti kabul eden bir kimseyim. Ben, yalnız milletimi düşünür, onun için yaşarım. mahrum kalacaklardır". lider olan Atamızı Benim ve milletimin hakkı olan şeyiEşsiz alırım. bir Alamayacağım bir şey yoktur.'' saygıyla anarken; onun bizden neler yapmamızı istediğini, bizimle olsaydı neler konuşmamızı arzu Mustafa Kemal ATATÜRK edeceğini tahmin edebiliyorum ve bunları az çok demeden çevremizdeki çocuk ve gençlerle paylaşmamız gerektiğini belirtmek istiyorum. Bir çocuğu tiyatro, sinema, opera, müzik ile buluşturmak çok büyük bir değişime yol açabilir. Tüm na dönüştürmeyen insanlar yapacaktır. Her mesleği icra edebiliriz. Hepimiz işimizde çok başarılı olabiliriz; dahası, Cumhurbaşkanı bile çıkabiliriz. Ama sanatçı olmak bambaşka bir yetenek ve çalışmadır. En derin Leo sevgi ve saygılarımla.
Hazırlayan : Irmak PEKÇEÇINAR
5
Fenerbahçe Leo Kulübü
ŞUBAT - 2016
L DEMGİ R E n e yan: Es a l r ı z a H
Herkese merhaba ben Esen Erdemgil. Bu ayki Serbest Bölge’de 4 Şubat Dünya Kanser günü vesilesiyle çağımızın en yaygın hastalıklarından biri olan kanser ile ilgili yazımı sizlerle paylaşıyorum. Hepimize sağlıklı günler dilerim.
K
anser en basit dille vücudumuzdaki belirli hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla oluşan hastalıkların genel ismidir. Peki bu işleyiş nasıl gerçekleşir? Normal şartlarda sağlıklı hücreler yenilenen ve yaralanan dokuları iyileştirmek amacıyla bölünebilme yeteneğine sahiptir. Her hücre kendi hayatı boyunca belli bir sayıya kadar çoğalabilir, sonrasında ölür. Fakat hücrelerden bazıları DNA iplikçiğindeki hasar nedeniyle bu bilinci kaybederek gerekenden fazla bölünüp çoğalmaya başlar. Hücre sayısındaki bu kontrolsüz artış tümörleri oluşturur. Tümörler iyi huylu ve kötü huylu olmak üzere ikiye ayrılır. İyi huylu tümörler kanser değildir. Hayati bir tehlike yaratmaz, genellikle operasyonla alınırlar. Kötü huylu tümörler ise kanserli hücrelerdir, sağlıklı dokuları etkilerler ve vücudun diğer bölgelerine yayılma riskleri vardır. Kanser vücutta oluşmaya başladığı bölgeye göre isimlendirilir. Her bölgenin hücre özellikleri farklı olduğu için tedavi yöntemleri de farklıdır. Aynı sebepten ötürü ilerleme hızları da değişkenlik gösterir. Türkiye’de en sık görülen kanser türlerini tek tek inceleyelim: Akciğer Kanseri: Dünya genelinde en yüksek ölüm oranına sahip kanser türü olarak kabul edilmektedir. Hastalığın sessiz bir şekilde ilerlemesi hastaların kanseri geç bir evrede fark etmelerine sebep olmaktadır. Bu da tedavinin başarıya ulaşmasını etkileyebilecek en büyük etkendir. Belirtileri: Hastaların %25’lik bir kısmında kanser hiçbir belirti göstermezken, geri kalanlarda normal veya kanlı öksürük, göğüs bölgesinde geçmeyen ağrı, nefes almada güçlük, boyunda şişkinlik, iştahsızlık, halsizlik gibi şekillerde kendini belli eder. Tetikleyicileri: Sigara tetikleyicilerin en başında gelmektedir. Akciğer kanserinden ölümlerin erkeklerde %94‘ünün, kadınlarda ise %80’inin sigaraya bağlı olduğu bildirilmiştir. Bunun yanı sıra genetik faktörler, radon gazı ve hava kirliliği de hastalığın oluşmasında etkilidir. Ne yapılmalı?: Düzenli kontrol ile erken teşhis her kanser türünde olduğu gibi akciğer kanserinde de çok önemlidir. Eğer risk grubundaysanız kontrol amaçlı spiral tomografi çektirebilirsiniz. Sigara kullanmamak, sigara içilen ortamlardan mümkün olduğunca uzak durmak, az yağlı gıdalar tüketmek, alkolden uzak durmak ve egzersiz yapmak koruyucu etki yaratabilir.
6
ŞUBAT - 2016
Cilt Kanseri: Kanser vakalarının yarısını cilt kanseri oluşturur. En çok görülen kanser türü olarak belirtilmektedir. Cilt kanserleri erken teşhisle genellikle ölüme sebep olmaz. Farklı türleri vardır. Belirtileri: Her tür için ciltte farklı şekillerde kendisini belli edebilir. Asıl dikkat edilmesi gereken ciltte daha önce olmayıp yeni ortaya çıkan veya büyüyen, şekil değiştiren lekeri gözlemlemektir. Bunlar cilt kanserinin ön teşhisi açısından önemlidir. Tetikleyicileri: Korunmasız güneş ışığına maruz kalma, ilerleyen yaş, düşük bağışıklık olarak sıralanabilir. Ne yapılmalı?: Yılda bir kez kontrol amaçlı dermatolojik inceleme yapılmalıdır. Korunmasız güneş ışığına çıkmamak, her gün bir bardak nar, domates veya havuç suyu içmek koruyucu etki yaratabilir. Meme Kanseri: Kadınlarda en sık rastlanan kanserlerin başında gelmektedir. Yaklaşık olarak her 8 kadından biri meme kanserine yakalanmaktadır. Belirtileri: Zamanla memede ağrısız bir kitle oluşumu, meme başında akıntı, içeri doğru çekilme gibi şekillerde kendini gösterebilir. Tetikleyicileri: İlerleyen yaş, genetik yatkınlık, uzun süreli doğum kontrol hapı kullanımı, uzun süreli hormon tedavisi görme, düzenli alkol kullanımı en önemli tetikleyicilerdir. Ne yapılmalı?: Erken teşhis çok önem taşıdığı için ayda bir kendi kendine muayene ve yılda bir klinik muayene yapılmalıdır. 50 yaşından sonra ise bunların yanında iki yılda bir mamagrofi çekilmelidir. Sebze-meyve ağırlıklı beslenme, sigara ve alkol kullanımının azaltılması, düzenli egzersiz ve zayıflama, koruyucu bir etki yaratabilir. Prostat Kanseri: Hastalık ilk dönemlerde belirti vermediği için erken teşhis çok önemlidir. Yaklaşık olarak her 6 erkekten biri prostat kanserine yakalanmaktadır.
Fenerbahçe Leo Kulübü
Tetikleyicileri: En önemli risk grubu ailesinde prostat olan kişiler olmakla birlikte ilerleyen yaş, yağlı beslenme ve hormonlar gibi faktörler sayılabilir. Ne yapılmalı?: 50 yaştan itibaren yılda 1 kez düzenli PSA (prostat spesifik antijen) testi yaptırılmalıdır. Az yağlı beslenme, meyve-sebze tüketiminin arttırılması, bol su tüketimi, alkol ve sigara kullanımını azaltmak koruyucu bir etki yaratabilir. Çok sayıda insanı etkileyen bu hastalık için tahmin edeceğiniz üzere toplumun bilinçlendirilmesi ve hastalığa karşı mücadele edilmesi amacıyla kurulmuş birçok vakıf ve dernek var. İnternet adreslerinden kolayca gönüllüsü olabileceğiniz bu kuruluşların ayrıca yürüttükleri ilginç projeler de var. Bunlardan bazılarını sizin için derledim: ›>Bir Nar Bin Hayat Projesi: Türkiye Kanserle Savaş Vakfı’nın hayata geçirdiği projede nar temalı gümüş kaplama anahtarlık veya kolyeleri 15 TL'ye satın alarak kanserden korunma, erken teşhisin önemi gibi konularda bilinçlendirme çalışmalarına fon sağlayabilirsiniz. Detaylı bilgi için: http://www.birnarbinhayat.com ›>Chemobag Projesi: Türk Kanser Derneği dünyada bir ilki gerçekleştirerek kemoterapi gören minik kanser hastalarının moral kazanıp tedaviye daha çabuk cevap verebilmelerine katkı sağlamak amacıyla çizgi kahramanlı kemoterapi moral kutuları tasarımlarını hayata geçirdi. Online olarak destek verebileceğiniz projenin detayları için Türk Kanser Derneği’nin internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. ›>Lösemili Çocuklar Kenti Projesi: Bu proje, LÖSEV’in “İnsanlık ölmesin, insanlar ölmesin.” ülküsüyle yola çıktığı tamamen parasız tedavi ve eğitim olanağının sağlanacağı bir projedir. Siz de bu projeye destek olmak adına ister SMS yoluyla ister online olarak 10 TL’lik bir tuğla koymak için LÖSEV’in internet sitesine göz atabilirsiniz. ›>Bir Dilek Tut: Aynı ismi taşıyan derneğin amacı minik hastaların dileklerini gerçekleştirebilmek için fon toplamak. Siz de 1 TL dahi olsa destek vererek bir çocuğun yüzünü güldürebilirsiniz. Çocukların prenses olmaktan ünlü sanatçılarla tanışmaya kadar uzanan dileklerini ayrıntılı olarak şuradan okuyabilirsiniz: http://birdilektut.org/
Belirtileri: Hiçbir belirtisi olmayacağı gibi idrar yapmada problemler, ereksiyon zorluğu, sırt, bel veya kalça ağrıları şeklinde kendini gösterebilir.
7
ŞUBAT - 2016
Fenerbahçe Leo Kulübü
Röportaj
Çocuklar, öncelikle Raptiye’ye vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Çevrenizdeki insanlarla olumlu iletişiminiz sayesinde aslında tanınıyor olmanıza rağmen, ben yine de sizi okurlarımıza daha yakından tanıtmakla başlamak istiyorum... Biraz kendinizden bahseder misiniz? Fırat Tan: 22 yaşındayım. Özyeğin Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olmaya çalışıyorum. Hayatımın her anında müzik dinlemekten, film izlemekten ve film festivallerine gitmekten, farklı yerler gezip görmekten hoşlanıyorum. Tuğrul Özçelik: 21 yaşındayım. Özyeğin Üniversitesi’nde Havacılık Yönetimi okuyorum. Yeni yerler keşfetmek, fotoğraf-video çekmek ve arkadaşlarımla zaman geçirmeyi seviyorum. Bahadır Kabakçı: 22 yaşındayım. Marmara Üniversitesi’nde İngilizce İşletme okuyorum. Müzik dinlemek ve film izlemek dışında bilgisayar oyunları ile ilgileniyorum. En önemlisi, üçümüz de Fenerbahçe taraftarı ve Salacak Leo Kulübü üyesiyiz. :) Peki Leo ile tanışmanız nasıl oldu? Bahadır: Babam, Sn. Lion Kadri Kabakçı sayesinde Leo ile tanıştım. Kendisi Salacak Lions Kulübü üyesi, ben de 2011 yılında babam sayesinde Salacak Leo Kulübü kurucu üyesi olarak Leo hayatıma başladım. Fırat: Bahadır ile lisenin ilk yılından beri arkadaşız. Ben de onun sayesinde lise yıllarında ve devamında birkaç etkinliğe katılmıştım. Bu sayede Leo ile tanışmış ve zamanla da kaynaşmış oldum. Tuğrul: Lisedeyken de bu tür organizasyon ve sosyal sorumluluk projeleriyle iç içeydim. Mert ve Bahadır Kabakçı kardeşlerden duyduğum Leo hakkındaki bilgiler sayesinde, çalışmalarımı ulusal çapta yapabileceğimi ve kendimi geliştirebileceğimi düşündüğümden Fırat ile birlikte Leo’ya katılma kararı aldık.
8
ŞUBAT - 2016
Fenerbahçe Leo Kulübü
Leo yaşantınızın başladığı günden bu yana diğer pek çok Leo ile güzel arkadaşlıklar yakaladığınız biliniyor. Biraz Leo’daki ortamınızdan bahseder misiniz? Salacak Leo Kulübü’nde olmamız ve aynı zamanda Yönetim Çevremizin sıcak ortamı bizim uyum sağlamamızı kolaylaştırdı. E biz de boş değiliz tabii! :) Sonuç olarak çok güzel bir ortamımız var. Eğlenirken aynı zamanda toplumu ve kendini geliştirebildiğin bir ortamı kim istemez ki. Henüz yaşınızın genç olmasından dolayı sormak istiyorum, ilerleyen yıllarda Leo’da olmasını arzu ettiğiniz hedefleriniz belli mi? Kendinizi Leo’da nerede görüyorsunuz? Bahadır: Salacak Leo Kulübü’nün üyesi olarak mutluyum ve böyle devam edecek gibi duruyor. Fırat: Gelecek ile ilgili şu anda net bir düşüncem yok. Şu an keyif aldığımdan dolayı devamlı bir şekilde her alanda katkı sağlayacağımı düşünüyorum. Tuğrul: Şu an devamlılık sağlayan bir üyeyim. Ancak ileride Forum Başkanlığı yapmak ve Yönetim Çevresi Başkanı olmak istiyorum! Leo’ya ilerleyen satırlarımızda yeniden dönüş yaparız... Sözü radyo programınıza getirmek istiyorum. Nereden geliyor bu sevda? :) Fırat: Bir gün evdeyken internette Radyo ÖzÜ’nün sayfasını gördüm ve o an yayında olan radyo programını dinledim. Hem müzik hem sohbet ortamı olması ve bunu insanlarla paylaşabilmek çekici geldi. Bunun üzerine yayın yapma kararı alıp araştırmaya başladım. Yanımdakilere de bulaştırdım. :) Bahadır: Daha önce internette bireysel bir şekilde radyo programı yapıyordum aslında. Sonra Fırat da böyle bir olaydan bahsedince bu fırsatı değerlendirmek istedim. Tuğrul: Ortaokul yıllarından beri radyoya merakım vardı ama yapma fırsatım hiç olmamıştı. Aynı zamanda bu işi sohbet etmekten keyif aldığım insanlarla da yapmak istemiştim ve okulumda böyle bir fırsat olunca kaçırmak istemedim açıkçası. Bir gün Fenerbahçe maçından metrobüs ile dönerken aramızda yayın yapma konusunu konuştuk ve o anda karar verdik. Daha sonra kısa süre içinde de okul radyosuna seçilmemiz için gereken demo kaydını yapıp yolladık. Zor bir meslek midir radyo programcılığı? Tabii ki her işin kendine göre zorlukları var. :) Radyo programcılığı yaparken hevesli olmak en önemli nokta ve herkesin ilgisini çekebilecek, aynı zamanda bizim de konuşurken zevk alacağımız konular bulmak işin en zor kısmı. Ayrıca sabit bir dinleyici kitlesi oluşturup üzerine dinleyiciler kazandırmak da buz dağının görünmeyen kısmı. Tabii bir de programın reklamını yapma kısmı var…
9
ŞUBAT - 2016
Fenerbahçe Leo Kulübü
Programlarınızda nelerden bahsediyorsunuz? Nasıl bir akışınız var? Herkesin hakkında bir fikri ve yaşanmışlığının olabileceği, hayatın içinde var olan, ancak fazla ciddi olmayan konular seçmeye çalışıyoruz. Örnek vermemiz gerekirse; çocukluk hakkında olan ya da dinleyicilerle birlikte ölmeden önce yapılması gerekenlerin konuşulduğu programlar en fazla ilgiyi çekiyor olsa da, birazcık aşk meşk sohbetleri de var tabii :). Program içerisinde birkaç uygulamamız var. Programımız, Twitter üzerinden insanların da yorum ve düşünceleriyle interaktif bir şekilde ilerliyor. Program boyunca “Gecenin Protestosu” ve “Gecenin Lambası” yarışmamız var. Herhangi bir konuyla ilgili protestonuzu tweet atıyorsunuz ve gece sonunda en çok beğeni alan tweet gecenin protestosu seçiliyor. Ayrıca, program boyu aktif ve bize göre güzel katılım gösteren dinleyicimiz, o gecenin lambası seçiliyor. (Yakında ödül sistemimiz de olacak diye umuyoruz :)) Bunun dışında dinleyiciler telefon yoluyla da bağlanabiliyor. Bunlar dışında ise bazı programlarımızda konuk ağırlayarak akışın sıradanlaşmasını önlemeye çalışıyoruz. Bu iş üzerine kendinizi geliştirip, gerçekten profesyonel anlamda radyo programcılığı yapmayı arzu eder misiniz? Dinleyicilerimiz üzülürler mi bunu duyduklarında bilemiyoruz ancak keyifli bir halden sıyrılıp zorunluluk haline geleceğini düşündüğümüzden şu anda profesyonel radyo programcılığına çok sıcak bakmıyoruz. Peki bu durumda, ilerleyen zamanlarda sadece amatör ruha sahip bir “Leo Radyosu” neden olmasın diyelim mi? Neden olmasın! Biz de bu işin bir parçası olmaktan büyük keyif alırız. Hatta umarız ki bu röportaj bir başlangıç olur ve ilgisi olan arkadaşlarımızla, okurlarımızla bu projeyi hep beraber hayata geçirebiliriz. Kendimi bildim bileli radyo dinlerim ben. Gerek arabada, gerek evde... Her ne kadar teknoloji ilerlemiş ve bozuk para ebatlarındaki cihazlara dahi müzikler yüklenebiliyor olsa da ben radyoda edilen sohbetleri dinlemeyi seviyorum. Tahmin ediyorum ki sizler de bu şekilde düşünüyorsunuz... Peki radyo hepimiz için bu kadar önemliyken, sizin şu an örnek aldığınız bir radyo programcısı var mıdır? Bahadır: Küçükken en çok Cem Arslan’ın yaptığı “Gazoz Ağacı” programını dinlerdim. Şu anda da denk geldiğim zaman Mesut Süre’nin yapmakta olduğu “Rabarba” programını keyifle dinliyorum. Fırat: Ben de Bahadır gibi denk geldiğim zamanlarda Rabarba’yı ve ayrıca Cüneyt ve Yiğit ile “Yıkanmak İstemeyen Çocuklar” programını dinliyorum. Tuğrul: Aa ne tesadüf! Ben de “Yıkanmak İstemeyen Çocuklar” programını denk geldiğim zamanlar da dinliyorum :). Bu meslek maddi ve manevi yükü ağır olan bir meslek midir? Ya da belki de şöyle sorsam daha doğru olacak; dileyen kişi rahatlıkla bu işe amatörce başlayabilir mi ve bu süreçte ne gibi zorluklarla karşılaşır? Tabii ki hevesli olan herkes başlayabilir. Teknoloji ve internet sayesinde amatör de olsa ücretsiz bir şekilde bu işi yapabilir. Konu bulmak, devamlılık sağlamak ve dinleyici sayısı karşılaşabileceğiniz temel zorluklardan. Üniversite radyosu olmasından kaynaklı dinleyicileriniz çoğunlukla üniversite arkadaşlarınızdandır diye bir öngörüde bulunarak, okurlarımızla yaklaşık dinleyici sayınızı paylaşmanızı rica edebilir miyiz? Dinleyici sayımız konuya, tarihe ve de reklam yapmamıza göre değişkenlik gösteriyor. Ortalama olarak 50-70 kişi arasında dinleyicimiz oluyor. Biliyorsunuz ki Gece Lambası Pazartesi’yi Salı’ya bağlayan gece saat 00.00’da başlıyor ve bu ulaşabileceğimizden daha az kişiye ulaşmamıza neden oluyor. Dinleyici sayımızın artmasını her programcı gibi biz de isteriz! :)
10
ŞUBAT - 2016
Fenerbahçe Leo Kulübü
Programınıza tweetler atarak katılım sağlayabiliyor dinleyicileriniz. Program esnasında dinleyicilerinizden gelen en ilginç tweet neydi, hatırlar mısınız? Bize bir kız dinleyicimiz tarafından atılan bir tweet vardı. O an gerçeğin farkına varıp gülmüştük ve de aslında haklıydı :). “Üç erkek oturmuş gerçek aşkı mı konuşuyorsunuz gerçekten?” Reklam almaya başladınız mı programınıza? Belki Raptiye aracılığı ile teklifler gelir... :) Birkaç teklif aldık ve şu an değerlendirme aşamasındayız. Tabii ki yeni ve daha iddialı tekliflere de açığız… Öyleyse dönelim Leo’ya… 118-Y Leo Yönetim Çevremiz sizin için ne ifade ediyor? Kendi kafa yapımıza da uyan insanlar olduğundan Yönetim Çevremiz hiç yabancılık çekmediğimiz bir aile, aynı zamanda çok iyi bir arkadaşımız gibi. Biliyorsunuz ki birlikte çok daha güçlüyüz! Kulüplerimiz ve üyelerimiz arasındaki bağı nasıl gözlemliyorsunuz? Üyelerin kulüpleri, kulüplerin de üyelerini sahiplendiği bir ortam olduğu için aidiyet duygusu oluşuyor. Böyle bir zamanda bu duyguyu oluşturabildiğimiz ve sürdürebildiğimiz için kendimizi şanslı hissediyoruz. Şu anda Türk Leo hareketi yeteri kadar etkin bir rol üstlenebiliyor mu, yoksa gidilecek daha çok yolumuz var mı? Bu konuda söylemek istedikleriniz neler? Biz Atatürk’ün çocuklarıyız; “biz olduk” demek yakışmaz. Türk Leo hareketi olarak daha yapabileceğimiz çok şey olduğunu düşünüyoruz. Şu anda olduğu gibi biz de elimizden gelenin en iyisini yapacağımıza eminiz. İleride birer Lion olmayı düşünüyor musunuz? Daha yaşımız erken olduğu için net bir düşüncemiz yok. Şu an Leo olmaktan çok keyif alıyoruz ve ileride de böyle düşünmeye devam edersek değerlendirebiliriz... :) Leo olarak, hayatlarınıza olumlu yönde katkı sağladığınız şüphesiz. Raptiye okurlarına, Leo olmanın hayatınıza kattığı artılardan bahsetmenizi istiyorum biraz… Fırat: Kesinlikle beklediğimden çok daha fazla şey kattığını düşünüyorum. Bana göre nitelikli bir toplumun içinde olmak en önemli ve de en güzel kısmı. Örnek vermek gerekirse; belirli bir topluluğa hitap edebilmek ve de gerçekten topluma katkı sağladığını hissetmek… Bahadır: Ben de Fırat gibi düşünüyorum. Hayatıma çok değerli insanlar kattı. Aynı zamanda topluma ufak da olsa katkım olduğu için kendimi daha iyi hissetmemi sağlıyor. Tuğrul: Fırat ve Bahadır’a ek olarak fark yaratırken farkındalık yaratmak fazlasıyla tatmin edici bir duyguymuş. Bulunduğum topluma ve kendime artı bir değer kattığını düşünüyorum. Uzun lafın kısası Leo gerçekten deneyim kazandırıyor :). Son olarak, Fenerbahçe Leo Kulübü desem... Fenerbahçe bizim hayatımızın en önemli parçalarından biri. Hayatımız boyunca bize önemli dostluklar ve unutulmayacak anılar kazandırdı. Bu gelenek şimdi Fenerbahçe Leo Kulübü sayesinde devam ediyor. Sizin yeriniz bizde çok ayrı ve bu da beraber vakit geçirdiğimizde açık bir şekilde anlaşılabiliyor zaten.
Hazırlayan : Emir GÖZÜM
11
ŞUBAT - 2016
Fenerbahçe Leo Kulübü
TİYATRO \\ ÜÇ KURUŞLUK OPERA Yönetmenliğini Robert Wilson’ın üstlendiği, Avrupa’nın mihenk taşı sayılabilecek tiyatro grubu Berliner Ensemble’in sahnelediği Bertolt Brecht’ın meşhur Üç Kuruşluk Opera’sı İKSV sayesinde sanatseverlerle buluşuyor. Oyun, bir taraftan savaşın korkunçluğunu ahlaki açıdan irdeleyip seyirciyi düşündürürken bir taraftan da ihtişamlı sahne tasarımıyla seyirciyi büyülüyor. Biletix’te geçtiğimiz ay satışa sunulan efsanevi oyunun biletlerini bitmeden alın deriz! YER : Zorlu Performans Sanatları Merkezi TARİH : 13 Mayıs – 14 Mayıs 2016
TİYATRO \\
KONSER \\ v
BÜTÜN KADINLARIN KAFASI KARIŞIKTIR Ece Temelkuran'ın 1996 yılında yayınlanan ilk kitabının yeni bir yorumu olarak nitelendirebileceğimiz "Bütün Kadınların Kafası Karışıktır", dikkat çekici oyuncu kadrosuyla yılın en iddialı "Bunalım Komedisi"ne imza atmaya hazırlanıyor. Oyunun yönetmenliğini ödüllerle dolu oyunculuk kariyerine bu projeyle birlikte yazar ve yönetmenliği de ekleyen Selen Uçer yapıyor. Tanınan ve sevilen oyuncular Deniz Çakır, Şebnem Sönmez, Zeynep Kankonde, İpek Türktan Kaynak ve Kadir Çermik bu oyunda alışkın olunan ama bir o kadar da eğlenceli ve sıra dışı olabilen karakterleri canlandırıyorlar. Oyun, her türlü baskı altında verilen yaşam mücadelesini ve kadınların kafasındaki system karışıklığını sorguluyor. Oyunun programı ise şu şekilde: YER VE TARİH : 21 Şubat 2016, 18:00 // Trump Kültür ve Gösteri Merkezi, 27 Şubat 2016, 20:30 // Trump Kültür ve Gösteri Merkezi 29 Şubat 2016, 20:30 // Kadıköy Halk Eğitim Merkezi
SERGİ \\ BOZCALI’NIN SERGİSİ Toplumların geçiş döneminde tanık olduğu zorluklara ve dönemin sosyal ortamına dönemin sanatı ayna tutar. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş döneminde yetişen ressam Sabiha Rüştü Bozcalı da modernleşme ve yeni kimlik üzerine çalışmalarıyla biliniyor. Siz de Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet’e geçiş dönemine yakından bakmak isterseniz dönemin sesi Sabiha Rüştü Bozcalı’nın sergisini kaçırmayın. YER : Salt Galata TARİH : 22 Aralık 2015-28 Şubat 2016
12
Fenerbahçe Leo Kulübü
ŞUBAT - 2016
SİNEMA \\
DEADPOOL Doktorların teşhisi sonunda kanser olduğu ortaya çıkan Wade Wilson'ın (Ryan Reynolds) bilinen tedavi yöntemleri dahilinde hayatta kalma ihtimali yoktur. Ancak Weapon X adlı bir program, onu eskisinden daha iyi hale getirebilme vaadini taşımaktadır. Wade'in üzerinde uygulanan prosedürler yepyeni bir karakteri ortaya çıkartır: Deadpool. Alışıldık süper kahramanlara hiç benzemeyen, umursamaz, tuhaf bir espri anlayışı olan Deadpool, hayatını mahvolma noktasına getirenlerden intikam almanın peşine düşecektir. Marvel hayranlarının sabırsızlıkla beklediği film 12 Şubat’ta vizyondaki yerini alacak.
SİNEMA \\ HESAPLAŞMA Ben Cahill (Josh Duhamel) yükselme hırsıyla yanıp tutuşan genç bir avukattır. Eşi Charlotte (Alice Eve) düşük yapınca çift birbirinden uzaklaşmaya başlar. Bu durum Ben’in kariyerine daha da fazla ağırlık vermesine neden olur ve Ben davalarında büyük başarılar elde etmeye başlar. Bu sırada üniversitedeki kız arkadaşı Emily (Malin Akerman) ile yolları kesişir. Çok büyük bir ilaç şirketinde çalışan ve şirketin sahibiyle ilişki yaşayan Emily, Ben'e şirketi ve patronu Charles Denning'i (Anthony Hopkins) çok zor durumda bırakacak bazı belgeleri sunmayı teklif eder çünkü sevgilisi onu ihmal etmektedir ve Emily intikam almak ister. Ben ve çalıştığı avukatlık firması için bu çok büyük bir fırsattır, ancak Ben kısa sürede kendini rüşvet ve birçok karanlık işin orta yerinde bulacaktır. Shintaro Shimosawa yönettiği filmin oyuncu kadrosunda Josh Duhamel ve Anthony Hopkins’in yanı sıra Al Pacino da yer alıyor. Konusuyla sinemaseverleri heyecanlandıran filmin gösterim tarihi ise 26 Şubat.
KONSER \\ CHRİS DE BURGH Şubatta aşk başkadır! Romantizmin en yalın, en kalbe kazınan şarkıları Chris de Burgh'ün kadife sesi ve benzersiz sahne şovuyla bu ay İstanbul’da olacak. Chris de Burgh; "The Lady in Red", "Don't Pay the Ferryman", "A Spaceman Came Travelling", "The Traveller" gibi klasikleriyle ve diskografisinin en romantik şarkılarıyla beraber İstanbullu hayranlarıyla buluşacak. Bu özel geceyi kaçırmamanızı tavsiye ederiz. YER : Ülker Sports Arena TARİH : 28 Şubat 2016, 20:30
Hazırlayan : Ece PİRPİR, Şevval YÜRÜTEN, Özlem ÖZKAN
13
Fenerbahçe Leo Kulübü
ŞUBAT - 2016
11 OCAK 118-Y LYÇ Konsey Toplantısı
12 OCAK
15 OCAK
17 OCAK
Organizasyon Komitesi Toplantısı
Kadıköy Leo Kulübü Gelir Getirici Aktivitesi
Salacak Leo Kulübü Ocak Ayı Toplantısı ve Genel Yönetmen Ziyareti'ne Katılım
17 OCAK
20 OCAK
17 OCAK Zeugma Leo Kulübü Ocak Ayı Toplantısına Katılım
Leo Market Toplantısı
Fenerbahçe Leo Kulübü Ocak Ayı Toplantısı ve Genel Yönetmen Ziyareti
21 OCAK Yönetim Kurulu ve Bi’ Duble Fenerbahçe Komite Toplantısı
NELER YAPTIK?
22 OCAK Salacak Leo Kulübü Gelir Getirici Aktivitesi
2016 30-31 OCAK
24 OCAK Beykoz Leo Kulübü Ocak Ayı Toplantısına Katılım 2. MD Konseyi ve Anıtkabir Ziyareti
2 ŞUBAT
6 ŞUBAT
5 ŞUBAT Bi’ Duble Fenerbahçe
Başkanlar ve Kabine Toplantısı İstanbul Güneş Leo Kulübü Şubat Ayı Toplantısına Katılım
Yönetim Kurulu ve Bi’ Duble Fenerbahçe Komite Toplantısı
8 ŞUBAT 118-Y LYÇ Konsey Toplantısı
14
7 ŞUBAT
9 ŞUBAT Yönetim Kurulu Toplantısı
10 ŞUBAT Leo Market Toplantısı
Fenerbahçe Leo Kulübü
ŞUBAT - 2016 ŞUBA T AY INDA
Neler Yapacağız? 14 ŞUBAT
17 ŞUBAT
Fenerbahçe Leo Kulübü Şubat Ayı Toplantısı ve Kabine Ziyareti
Bölge Danışman Toplantısı
14BBAATT U
ŞŞU
1B7AT
ŞU
20
-
ŞU 21 BA T
28
20-21
LOREM IPSUM DOLOR
28 02
ŞU
BA T
01
118 -Y LYÇ Anıtkabir Ziyareti
Kulüp Güçlendirme
ŞUBAT
ŞUBAT
ü le
ul ŞUBAT
15 ŞUBAT
4
. HELIN BAŞAR
. EMIR OBALI
ŞUBAT
24 KEREM SAĞLAM
15
“British Journal of Cancer Research” dergİsİnde yayınlanan son çalışmaya, tüm kanser vakalarının en az %40’nın, yaşam tarzındakİ yanlışlıklardan vazgeçerek önlenebİleceğİnİ gösterİyor.
EN ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRÜ SİGARA
POLONIUM 210 İ ZOTOPUNUN YARILANMA SÜRES İ 138,4 GÜNDÜR. B İ R S İ GARADAN ALINAN RADYASYONUN YARISI, ANCAK 4,5 AY SONRA KAYBOLUYOR. SİGARA DIŞINDA;
YETERLİ MİKTARDA SEBZE VE MEYVE TÜKETİLMEMESİNDEN KAYNAKLANAN KANSER VAKALARI, (ERKEKLERDE % 6,1, KADINLARDA % 6,9 ) FAZLA MİKTARDA ET VE TUZ TÜKETİMİ, (TÜM KANSER VAKALARININ % 9’U) FAZLA KİLO VE OBEZİTEDEN KAYNAKLANAN KANSER VAKALARI, (ERKEKLERDE %4,1, KADINLARDA % 3,4 )
İŞ YERİNDE MARUZ KALINAN KANSEROJEN MADDELERDEN KAYNAKLANAN KANSER VAKALARI, (ERKEKLERDE %4,9, KADINLARDA % 3,7) ENFEKSİYONLARDAN KAYNAKLANAN KANSER VAKALARI... (% 21)
4Subat
D ÜNYA K ANSER GÜNÜ #subattafenerbahce