RAPTİYE No: 17

Page 1

. NICE YILL A

RA

1

yil

F N ERB LEEO KULA.H. C. E UBU. .

R

AP . TIYE

No : 17

Fenerbahçe Leo Kulübü

.

NISAN - 2016

10 . NISA N UL US

AL

LEO

GÜNÜ

LEO MARKET

9-10 Nisan, Market Önü

16-17 Nisan, Dağıtım


. NISAN - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

. . . IÇINDEKILER .

ATATÜRK KÖSESI . . HELIN BASAR .

RÖPORTAJ . SERHAN ÇINER

NELER YAPTIK?

4 8

14

A

YF

SA

3 6

6

8

12

14

15

3

BAŞKANDAN DUYURULAR.

SERBEST .BÖLGE ZEYNEP DEMIRKILIÇ

KÜLTÜR & SANAT

NELER YAPACAĞIZ? MUTLU GÜNLER

ADNAN AYVAZ, EMIR GÖZÜM ÖZLEM ÖZKAN ECE PiRPiR, ŞEVVAL YÜRÜTEN

2

raptiyedergi@gmail.com

NO:17


. NISAN - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

Sevgili Raptiye Okurları, Baharın ilk günlerini yaşadığımız keyifli bir Mart ayını geride bırakırken daha sıcak, eğlenceli ve verimli geçmesini umduğumuz Nisan ayından hepinize merhaba! Sizlerin de bildiği üzere Mart ayında konseptimizi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden yola çıkarak “Kadın Hakları” olarak belirlemiş ve bu konuda dikkat çekmeye çalışmıştık. Gerek 8 Mart’a özel hazırladığımız ve tüm kulüp üyelerinin cümleleriyle oluşturduğumuz görsel, gerekse sosyal medyadaki paylaşımlarımızla hem kadınların sorunlarına hem de kadın haklarına dikkat çekerken bir yandan da eşitliği vurguladık. Umuyoruz bir yerlerde birilerinin dikkatini bir nebze olsun çekebilmiş, farkına varıp farkındalık yaratabilmişizdir. Dileriz ki ülkemizde üzülerek yaşadığımız bu olaylar azalarak son bulur. Nisan ayında ise hepinizin seveceğini düşündüğümüz, daha çok önem ve destek görmesini umduğumuz bir konu hakkında dikkat çekmek istedik ve Her Ay Bir Konsept projemiz kapsamında konseptimizi bu defa “Engelsiz Sanat” olarak belirledik. Mayıs ayındaki forumumuza da gitmeden önce hepimiz için keyifli bir tema olduğuna inanıyoruz. Nisan ayı boyunca dönemimizin sonuna da yaklaşırken hem hizmet aktivitelerimizi planlamayı hem de HİS Projemiz kapsamında Beykoz Hayvan Barınağı’na 3. ziyaretimizi yapmayı planlıyoruz ve sizlerin desteğinin de her zaman olduğu gibi bizimle birlikte olacağına inanıyoruz. Hepimizin bildiği üzere Nisan ayı özellikle bir sonraki dönemde başkanlık ve yönetim kurulu görevlerini teslim alacak arkadaşlarımız için anlamlı bir aydır. Bu ay içerisinde seçilecek olan tüm Leo arkadaşlarıma şimdiden başarılar diliyorum. Sözlerime son verirken sizlere sahip olduğumuz, çok daha fazla gurur duymamız gereken ve Nisan ayı içinde kutlayacağımız iki önemli tarihi hatırlatmak isterim: 10 Nisan Ulusal Leo Günü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Türk Leoları olarak kuruluşumuzdan bu yana giderek güçlendiğimize, birlik ve beraberliğimizle her alanda fark yarattığımıza inanıyor; sizlerin de aynı hisleri paylaşıp bu gücü hissederek içinde bulunduğumuz bu değerli topluluğu daha ileriye götürecek enerjiyi hiç kaybetmemenizi temenni ediyorum. 9-10 Nisan tarihlerinde ulusal aktivitemiz olan ve 6000 koliyle binlerce insana ulaşmayı umduğumuz Leo Market’i Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirecek olmanın haklı gururu ile hepinize güzel bir Nisan ayı diliyor ve Ulusal Leo Gününüzü büyük bir sevinçle kutluyorum! En derin Leo sevgi ve saygılarımla,

Ebru Gözüm Fenerbahçe Leo Kulübü 2015-2016 Dönem Başkanı

3


. NISAN - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

Hazırlayan : Helin Başar

.

23 NISAN 23 Nisan 1920 tarihinde kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi, tarihimizde çok önemli bir dönüm noktası olmuştur ve o gün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adı altında tüm dünya çocuklarına armağan edilmiştir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözünden yola çıkan milletimiz, meclisin kuruluşu ile kendi kaderini kendi eline almaya hak kazanmıştır ve böylece bütün dünyaya kendi kendini yönetebilecek büyük bir millet olduğunu göstermiştir. Şimdi sizlere hepimizin bildiği 23 Nisan’ın tarihinden ve kutlanışından biraz bahsedeceğim. Osmanlı İmparatorluğu döneminde egemenlik padişahta idi. Padişah ülkeyi dilediği gibi yönetebiliyordu. İmparatorluğun son yıllarında vatan yönetenler tarafından ilgisiz bırakıldı, ülke sorunları ile ilgilenilmedi. Bu sırada Birinci Dünya Savaşı başladı ve savaş dört yıl sürdü. Yenik düştüğümüz bu savaş sonucu yurdumuz İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar, İtalyanlar tarafından kağıt üzerinde paylaşıldı. Padişah ve yandaşları bu duruma maalesef ses çıkarmadılar. Mustafa Kemal Paşa, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak için İstanbul’dan Samsun'a 19 Mayıs 1919 günü geldi. Daha sonra buradan Amasya'ya, oradan Erzurum'a ve Sivas’a gitti. Sivas ve Erzurum'da kongreler topladı. Mustafa Kemal Paşa

4

.

ULUSAL EGEMENLIK VE COCUK BAYRAMI , egemenliğin ulusta olduğuna inanıyordu. Bu inançla “Ulusu yine ulusun gücü kurtaracaktır. Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenliktir” diyordu. Milletvekili seçimleri, Atatürk'ün Ankara'da bir meclisin toplanacağını ve neden toplanması gerektiğini açıklayan 19 Mart 1920 tarihli bildirisiyle başlamıştır. Yine Atatürk'ün 21 Nisan'daki genelgesiyle meclisin açılacağı tarih duyurulmuş ve milletvekillerinin Ankara'ya gelmesi istenmiştir. Meclis için milletvekillerinin belirlenerek Ankara'ya gelmesi çok kısa bir zamanda gerçekleşmiştir. 23 Nisan1920'de Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığında ilk toplantıya daha önce belirlenen 337 milletvekilinden sadece 115'i katılabilmiştir. 23 Nisan 1920 günü Büyük Millet Meclisi Ankara'da toplanarak ulusun egemenliğini ilan ettiğinde orada olan bir büyüğümüz şunları anlatıyor : “O gün, şimdiki Ulus Meydanı’nda bir tabur piyade sıralanmıştı. Askerlerin arkasında da Ankaralılar toplanmıştı. Saat on dörtte, birkaç yüz kişilik bir kafile, başlarında Mustafa Kemal olduğu halde Taşhan'a iniyordu. Bu bir avuç insan, yok edilmek istenen bir ulusu kurtarmak için birleşmişlerdi. Hepsinin ümidi de Mustafa Kemal'de idi. Büyük Millet Meclisi olarak kullanılacak taş binanın pencerelerine ufak bayraklar asılmıştı. Binada başka bir


. NISAN - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

olağanüstü durum göze çarpmıyordu. Sağdaki küçük kapıdan, önce Mustafa Kemal sonra mebuslar içeriye girdiler. Bir koridoru geçtikten sonra sağdaki salona girdiler. Salonda tahta bir kürsü tam kapının karşısına konmuştu. Oturmak için de okul sıraları dizilmişti. Salonu ısıtmak için bir soba kurulmuştu. Sobada eğri büğrü birkaç boru yükseliyordu. Tavanda da bir gaz lambası sallanıyordu. Herkes yerine oturunca, Sinop mebusu olan yaşlı bir zat başkanlık kürsüsüne geldi. Meclisi açtı. Onun bu sırada yaptığı konuşma heyecanla dinlendi. Meclisin ertesi günkü toplantısında, Mustafa Kemal, Mondros Mütarekesi’nden beri geçen olayları açıkladı. Bundan sonra Büyük Millet Meclisi'nin hak ve yetkilerini belirten bir teklifi Meclis’e sundu. Bunun kabul edilmesiyle Büyük Millet Meclisi yasama ve yürütme yetkilerini kazandı. O günkü toplantıda Mustafa Kemal Birinci Başkan seçildi. Böylece Büyük Millet Meclisi Başkanı oldu.”

Üzülerek hatırlatmak isterim ki gerçek sanatçılar bugün hak ettikleri koşullarda yaşamıyorlar ve çalışma yerleri birer birer kapatılıyor. Atatürk Kültür 23 Nisan’ın Çocuk Bayramı olması ise 23 Nisan 1927’de Merkezi'nde, Süreyya Operası'nda, Fulya Sanat'ta Harbiye Muhsin Ertuğrul'da, Himaye-i Etfal cemiyetinin (günümüzdeki Çocuk Esirgeme Kadıköy Haldun sahnesinde ve birçok Kurumu) o günü “ÇocukTaner Bayramı” şeklinde duyurması ile farklı sanat merkezinde dolu dolu etkinliklerin günlere hasretiz. Ben, aktif olarak AKM'nin yıkımı, başlamıştır. Aslındagerçekleştirildiği bu cemiyetin daha önceki yıllarda bu gün ile ilgili çalışmaları vardır ve hatta bu çalışmalarda çocuklardan Devlet Opera ve Balesi'nin kapatılmasına karşı yapılan çalışmalara katılıyorum. söz edilmiştir. Kurum, bu milli bayram için pullar bastırmış ve Geçmişte on dört sene baleye emek vermiş ve devlet sanatçısı olmaya hak kazansatmıştır. 23 Nisan 1924’te Hakimiyet-i Milliye gazetesinde mış ben,rozet birazbayramıdır” kırgın, biraz dayer pişmanım. “Bu gün olan yavruların ifadesi almış ve İyi yaşam koşullarına sahip olmak pahasına profesyonel balerin olmavurgulanmıştır. yolumu terk ettim ve akademik hayata haberde çocuklar için bağış yapılması gerektiği 23 Nisan 1927’te ise cemiyet o günü Çocuk Bayramı olarak şu döndüm. Bale tutkum, en ufak hatırlatıcı uyaranla karşılaştığımda içimde şekilde duyurmuştur: “Millet Meclisimizle millî devletimizin sızlayan bir yaraya dönüştü. Ve biliyorum ki ülkemizde sanata, spora ve bilime Ankara'da ilk teşkile günü olan Millî bayram cemiyetimizce verilen değerin asgari olması onlarca çocuk günü olarak tesbii edilmiştir. Bize sebebiyle yeni bir vatan ve yeni hatta yüzlerce kişi sanatından mecbur kalıyor. bir vazgeçmeye tarih yaratıp bırakan mübarek şehitlerle fedakar gazilerin yavruları fakir ve ıstırabın evlatları ve nihayet alelıtlak bütün muhtac-ı himaye-i vatan çocukları namına milletin şefkatli ve Ülkemizin gelişmişlik endeksinin son sıralarda yer alması yalnızca ekonomik alicenap hissiyatına müracaat ediyoruz. Kadın, erkek, genç, değişkenlerden değil; Atatürk'ün ihtiyar hatta vakti ve hali müsait çocuklardanarzuladığı mini mini tüm bu dallardaki elim eksikliklervatandaşlar için yardım bekliyoruz. Her sayfası başka bir şan ve muvaffakiyetle temevvüç eden milletimizin, yarın azami itiraf etmeli ki o milletin ilerleme millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; derecede muavenet göstermekle beraber, çocuk gününün layıkı veçhiyle neşeli ve parlak geçirilmesi için aynı derecede alaka ve müzaheret göstereceğinden emin olan Himaye-i Etfal Cemiyeti, yazık arz-ı ki, şükran medeniyet şimdiden eder.” alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan ilelebet

mahrum kalacaklardır". Eşsiz bir lider olan Atamızı saygıyla anarken; onun bizden nelerCumhuriyeti’nde yapmamızı resmi istediğini, olsaydı neler konuşmamızı arzu 23 Nisan Türkiye bayrambizimle olarak kabul edeceğini tahmin edebiliyorum ve bunları az çok demeden çevremizdeki çocuk ve edilmesinden bu yana resmi törenlerle değişik şekillerde kutlanmıştır. yalın haliyle bu törenlerde İstiklal Marşı okuristiyorum. Bir çocuğu tiyatro, gençlerleEnpaylaşmamız gerektiğini belirtmek ve saygı duruşunda bulunuruz. sinema, opera, müzik ile buluşturmak çok büyük bir değişime yol açabilir. Tüm Her yıl Ulu Önder’in gösterdiği yolda, daha coşkulu bir şekilde kutlamayı temenni ettiğim bu bayram ile ilgili eminim hepimizin na dönüştürmeyen insanlar yapacaktır. Her mesleği icra edebiliriz. Hepimiz birçok güzel anısı vardır. Bugünün çocuklarına en az bizim işimizdekadar çok güzel başarılı olabiliriz; dahası, Cumhurbaşkanı bile çıkabiliriz. Ama kutladığımız ve heyecanlı bayramlar dilerim. sanatçı bir yetenek ve çalışmadır. Dünyada eşi olmak benzeri bambaşka olmayan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız kutlu olsun!

En derin Leo sevgi ve saygılarımla.

5


. NISAN - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

irkılıç m e D p :Zeyne n a y a l r Hazı

SANAT

ENGEL TANIMAZ Herkese merhabalar, ben Zeynep Demirkılıç. Nisan ayı konseptimizi “Engelsiz Sanat” olarak belirlemiş bulunmaktayız. Bu vesileyle ben de sizlere sanatın nasıl engel tanımadığı ile ilgili bir yazı hazırladım. Herkese keyifli okumalar diliyorum.

Huang GUOFU, Çin

anat, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. R.G. Collingwood, 1938'da basılan Sanatın İlkeleri ('The Principles of Art') isimli kitabında sanatın temel olarak duyguların yaratıcı ifadesi veya dışavurumu olduğunu söylemiştir. Bu iki tanımdan yola çıkarsak bir kimsenin sanatını icra edebilmesi için sahip olması gereken iki şey vardır diyebiliriz: Birincisi başkalarına fikirlerini ve duygularını anlatma isteği, ikincisi ise bunu kendi seçtiği yolla yapmasıdır. Seçilen yol;

6

notaların bir araya getirdiği bir melodi, renklerin oluşturduğu bir tablo, bir dans hareketi veya sözcüklerin yaşam verdiği bir şiir olabilir. Diğer yandan, yukarıda bahsettiğimiz tanımlamalar kişiye hiçbir şekilde sınırlama koymamaktadır. Sanatın engel tanımayışının yaşamış ve yaşayan örneklerini bilmek ve görmek ne kadar bizi şaşırtsa da bu mümkündür. Tarihten ve günümüzden örnekler vermek gerekirse…


. NISAN - 2016 Ludwig Van Beethoven; Alman müzisyen, besteci ve piyanisttir. İlk müzik eğitimini 4 yaşındayken babasından almıştır ve ailenin geçimine katkı sağlayabilmek için 8 yaşındayken kilisede piyano çalmaya başlamıştır. Ne yazık ki yaşamı boyunca sağlık problemleri çeken Beethoven 1801’de işitme problemleri yaşamaya başlamış ve 1817’de tamamen sağır olmuştur. Bu dönemden sonra sağırlığı müzik yaşamını hiçbir şekilde etkilememiştir. 9. senfoniyi ise sağırlık döneminde bestelemiştir. Bir müzisyenin entrümanını çalabilmesi, beste yapabilmesi için duyabilmesi gerektiğini aksi halde başarılı olamayacağını düşünebiliriz fakat Beethoven sağırlığının sanatına engel olmasını engellemiştir ve 56 yaşında dünyaca tanınan bir besteci olarak hayata gözlerini kapamıştır. Meksikalı ressam Magdalena Carmen Frida Kahlo Calderon da, sanatın engel tanımayışını kanıtlayan insanlardan biridir. 17 Eylül 1925’te okuldan eve dönerken bindiği otobüsün tramvayla çarpışması sonucu çok kişinin öldüğü kazada, trenin demir çubuklarından birisi Frida’nın sol kalçasından girip leğen kemiğinden çıkar. Kazadan sonra tüm hayatı korseler, hastaneler ve doktorlar arasında geçecek; omurgası ve sağ bacağında dinmeyen bir acıyla yaşayacak, 32 kez ameliyat edilecek ve çocuk felci nedeniyle sakat olan sağ bacağı 1954’te kangren yüzünden kesilecektir. Kazadan bir ay sonra hastaneden çıkan Kahlo, ailesinin teşviki ile sıkıntı ve acıdan kaçmak için resim yapmaya başlar. Yatağının tavanındaki aynaya bakarak oto-portreler resmeder. Frida Kahlo hem sık sık sağlığı bozulduğu için hem de eşiyle olan fırtınalı evlilik yaşamlarından dolayı çok büyük acılar çekmiştir. Sıkıntılar içinde yaşamaya çalışan Kahlo, dayanabilmek için bütün gücüyle sanatına sığınmış ve yalnız ülkesinde değil Amerika ve Fransa’da da sergiler açmıştır. Bahsedeceğimiz bir başka isim ise Helen Adams Keller’dır. Kendisi, bebeklik çağından itibaren kör-sağır ve dilsiz olmasına rağmen beş lisan bilen; bisiklet, kano ve

yelkenli ile gezintiye çıkan; yüzen, satranç oynayan efsanevi bir kişilik aynı zamanda da bir yazardır.

Fenerbahçe Leo Kulübü rağmen Helen’in eğitilebileceğine inanarak telefonun icadından sonra kendini sağır çocukları eğitmeye adayan Graham Bell ile iletişime geçti. Keller, dünya çapında lisans derecesi alan ilk kör, sağır ve dilsiz insan oldu. Onun en önemli kitabı “Hayatımın Öyküsü” yazıldığında yeterli ilgi görmemiş olsa da daha sonra 50 dile çevrildi ve klasikler arasında yerini aldı. Keller 39 ülke gezdi ve bu ülkelerde kadın ve işçi hakları ile sosyalizm hakkında konuşmalar yaptı. Yazımı, asla engel tanımayan, kendini sanatı ile bizlere anlatan ve her dakika beni şaşırtmaya devam eden “parmak-

larıyla gören adam” Eşref Armağan ile sonlandırmak istiyorum. Eşref Armağan doğuştan görme engelli bir ressamdır. Hiçbir zaman gün batımını, baharda yeşeren çiçek açan doğayı ve renklerini göremedi. Tuttuğunu koparan, mücadeleci kişiliği ona duygularını dile getirebilmek için ses, bir anlamda da görmek için göz kazandırmıştır. Eşref Armağan, küçüklüğünde bütün gün babasının dükkanında baca boruları keserek babasına yardım ederdi ve boş zamanını da resim çizerek geçirirdi. 6 yaşındayken kalem ile kağıt üzerine çizmeye; 18 yaşında ise önce parmakları ile kağıt üzerine, sonra da karton üzerine yağlı boya ile resim yapmaya başladı. Yağlı boyadan akrilik boyaya ve tuvale geçti. Elleri artık onun gözleri olmuştu. Görmemesine rağmen çizdiklerinin bu denli gerçeği yansıtması, resim yapmanın onda bir tutkuya dönüşmesini sağladı. Yaşamı boyunca görmediği nesnelerin maket modellerine parmak uçlarıyla dokunarak onları başarıyla resmetti. 'The Colors of Darkness' isimli ödüllü belgesele konu oldu. Ayrıca Real Super Humans isimli belgeselde de aynı şekilde kendisinden ayrıntılı bir biçimde bahsedilmektedir. Hiç görmediği nesneleri dokunduktan sonra resmedebilme yeteneği nedeniyle Harvard Üniversitesi nöroloji bilim dalından profesörler kendisinin beyin fonksiyonlarını incelemiş, bunun sonucunda Eşref Armağan'ın bir nesneye dokunduğunda beyninde “görülen cisimlerin algılanması” ile ilgili bölümün harekete geçtiğine şahit olmuşlardır. Hakkında ünlü İngiliz bilim

dergisi New Scientist'te makale yayınlanan Armağan, yaşamını Ankara'da kendisi gibi görme engelli eşiyle beraber sürdürmektedir. Yukarıda bahsettiğim örnekler sanatın engel tanımadığını bize kanıtlayan milyonlarca insandan sadece birkaçı… Belki de daha duymadığımız bilmediğimiz bir sürü engelli insan tüm zorluklara rağmen sanatlarını ortaya koyuyorlar. Eminim ki gelecekte de azimleriyle ve başardıklarıyla bizleri hayrete düşürmeye devam edeceklerdir.

Ailesi duyularını kaybetmesine

7


. NISAN - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

"Başkalarını mutlu ederken, onlarla mutlu olmayı en güzel yolla öğrenebiliyoruz."

8

SERHAN . . CINER


. NISAN - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

Röportaj Hazırlayan : Emir GÖZÜM

Raptiye’nin bu ayki sayısına, Forum 7’nin Başkanı Serhan Çiner konuğumuz olarak sorularımızı yanıtladı.

Sevgili Serhan, seni bu ay Raptiye’de görmek bizleri oldukça mutlu etti. Öncelikle seni tanımayan okurlarımıza kendini tanıtmak ister misin? Tabii, ama öncelikle bu keyifli röportaj teklifi için Fenerbahçe Leo Kulübü’ne teşekkür ederim. İşi yazmak olan biri olmama karşın kendimi sözcüklerle tanıtma konusunda çok da başarılı sayılmam. Yine de kısaca bahsetmem gerekirse, İzmir Karşıyaka’da doğdum ve büyüdüm. Üniversite yaşamım öncesinde iki sene farklı sektörlerde ve görevlerde çalıştım. Bu sürecin bir nevi zaman kaybı olmasından endişe etmiştim ama aslında bu süreci kendimi tanımak ve esas ne istediğimi bulmak amacıyla kullanmış oldum. 1 seneden fazla kendi kurduğum müzik stüdyosunu işlettim, ardından organizasyon işleri yaptım ve sonunda İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde Medya ve İletişim bölümüne girdim. Sanata karşı olan ilgim sebebiyle başta oyunculuğa yönelmiştim, eğitimini aldım. Bir tiyatro atölyesinde çalıştım, sonunda da sinema anlamında kendi kariyerimi çizmek amacıyla adımlarımı attım. Tabii bu dönemlerde hayatımın bir parçası da Leo oldu. Leo ile tanışma hikayen nasıl ? İlk kez 2006 senesinde İzmir Yamanlar Leo Kulübü’nün gerçekleştirdiği bir eğlence aktivitesine katılmıştım ve 2007 senesinden itibaren sıklıkla Leo ortamında ve aktivitelerinde yer aldım. Ancak o dönemdeki yoğunluğum sebebiyle bu organizasyonun bir parçası değildim. Ta ki ağabeyim nezdinde birkaç arkadaşım “Haydi bakalım Serhan!” diyene kadar. Kaç yıldır Leo’nun içindesin ve Leo hayatın boyunca aldığın görevler nelerdir? 2012 senesinde ağabeyim İzmir Kordon Lions Kulübünde yer alıyordu ve onun motivasyonuyla beş arkadaşımla birlikte bir süredir etkin olmayan İzmir Kordon Leo Kulübü bünyesinde aktif Leo yaşantıma başladım. 2013-2014 döneminde de yine İzmir Kordon Leo Kulübü’nün başkanlığını yapmanın yanı sıra, İnternet Görevlisi olarak ilk kabine görevimi aldım. Bir sonraki dönemde yine kabinede Basın ve Sosyal Medya Görevlisi olarak görev alıp bugünlere kadar geldim. Bu sohbetimizde asıl konumuz tahmin edebileceğin gibi Forum ve Başkanlık görevin üzerine olacak… Şu anda aktif Leo hayatının belki de en yoğun dönemini yaşıyorsun ve forum hazırlıkları uzunca bir süredir seni meşgul ediyor. Biraz forum maceranı anlatır mısın?

Şöyle ki; LYÇ Başkanımız 2016 Forumu için başkan adaylıklarını beklediğine ilişkin bir bilgi aktarımında bulunmuştu. Ancak ilk anda aklımda böyle bir düşünce yoktu. Bunun en temel sebebi de okul ve iş yaşantısının yoğunluğu sebebiyle bu işe yeterli zamanı ayıramayacağıma yönelik duyduğum endişeydi. Bir süre sonra ise, bu fikir üzerine konuştuğumuz arkadaş ortamlarımızda birçok Leo dostumun ve özellikle de yine R’nin organizasyonu olan Feth-i Forum’un başkanlığını yapmış olan ağabeyimin desteğiyle bu fikir gerçekleşebilir bir hale dönüştü. Bunun hayatımda yalnızca bir kez yaşayabileceğim bir tecrübe olduğu hususunda kendimi motive ettim. Kulübümün ve diğer Leo dostlarımın da desteğiyle birlikte adaylığımı koydum. Bir sonraki konsey toplamızda LYÇ Başkanımız atama yoluna gitti ve bugün Forum 7 “Bir Sanat Forumu”nun başkanlığını yapıyorum.

Kuşadası için yoğun bir tempoda çalışmalarını ekibin ile sürdürdüğünü biliyoruz. Ancak Y Yönetim Çevresi’ne verebileceğin özel ipuçları istiyoruz… :) Şunu söyleyebilirim ki forum organizasyonunun içeriğini belirlerken çıkış noktamız sanatın hizmetle buluşmasıydı. Ve ben kendi adıma katılacağım bir forumun nasıl olmasını isterdim sorusunun cevabını arayarak bu detayları şekillendirmeye başladım. Halen de belki en iyisini değil ama en samimilerinden birini gerçekleştirmek temmenisi ile hareket ediyoruz. Verebileceğim en belirgin ipucu sanırım şudur ki sanat temasını sadece atölyelerde değil otelin her köşesinde bulabilmeniz adına çalışmalarımız sürüyor. Peki forum teması olarak neden “Sanat”? Mesleğinin konsepti belirlemek konusunda etkisi oldu mu? Çok uzun zamandır meslek alanım dışında da sanata karşı çok yoğun bir tutkum var. Keza ekibimizdeki birçok arkadaşımız da sanatı bir ucundan hayatlarına dahil etmiş durumdalar. Biz bu sürecin başında kendimize şunları sorduk: “Neden buradayız?” ve “Bu organizasyonu neden yapıyoruz?” Bizler ortak paydada “Hizmet etmeyi öğrenmek” mottosuyla yola çıktığımız bu topluluk içerisinde hem kendimizi geliştirmek hem de insanlığa sağlayacağımız katkıları bir üst seviyeye çıkarmak için en iyi aracın sanat olduğuna kanaat getirdik. Toplum ve insana karşı olan dogmatik bakış açılarından sıyrılmak ve sanatın yedi ana dalıyla kendimizi geliştirmek... Bunun doğru çıkış noktası olduğunu fark

9


. NISAN - 2016

ettikten sonra da sıra içini doldurmaya gelmişti. Gerekli araştırmaları yaptık, planladık ve 7 sanat dalıyla karşınızda olacağımız Forum7’ye ulaştık. Bir de bu yıl modayı yakından takip edenler ve iddialı olanlar için bir sürpriz hazırlandığını duyduk. Katılmak isteyen moda düşkünleri ve tüm forum misafirleri için bu sürpriz hakkında ufak bir içerik alabilir miyiz senden? “Forum 7” sanat teması içerisinde günümüz popüleritesinde olan modanın da büyük bir tutku olduğunu gördük ve tutkuyla hazırladığımız Forum 7'de katılımcılarımızın da bizlerle beraber bu coşkuyu hem hazırlanma hem katılım hem de podyumun büyülü dünyasında yaşamalarını istedik. İşte bu noktada hazırladığımız “Fashion Lounge Party” ile hem modayı hem bu konuda Türkiye'de söz sahibi olan jürilerimizi Forum 7 katılımcıları ile buluşturmayı hedefliyoruz. Leo olarak zaten bizler, katıldığımız organizasyonlar sebebi ile mutlaka tarzlarımıza güveniyoruz. Ancak istedik ki Forum 7'de biraz da tarzlarımız konuşsun :). Forum 7’de seninle birlikte çalışan ekibini bizlere tanıtır mısın? Forum 7 komitesinde büyük bir ekip olarak çalışıyoruz ve ekibimiz tüm 118-R Leo Yönetim Çevresi’ndeki arkadaşlarımızın desteği ile oluştu. Komitemiz; başkan, başkan yardımcısı, sekreter, sayman, ulaşım, animasyon, teknik, LID ve web sitesi sorumlularımız şeklinde oluşmakta. Komite başkanlarımızdan her biri 1118-R Yönetim Çevresi’nde başkanlık yapmış, kabinede yer almış veya hali hazırda görevine

10

Fenerbahçe Leo Kulübü

devam eden arkadaşlarımız. Komitemizde çalışan arkadaşlarımız içerisinde hem ilk kez böyle bir organizasyonda çalışacak olanlar hem de birçok kez katılmış, görev almış olanlar da bulunmakta. Böylece komite olarak eğleniyoruz, eğlenirken öğreniyoruz ve öğrenirken deneyimliyoruz. Peki, preforum ve forumlardan devam edelim. Leo hayatında katılım gösterdiğin ilk preforum/forum organizasyonu hangisiydi? İlk kez 2007 senesinde ağabeyimin başkanlığını yaptığı 118-R Yönetim Çevresi ev sahipliğindeki Feth-i Forum organizasyonuna katılmıştım. En güzelini de öğrenelim mi o halde? Belki ilk olmasının da ufak bir etkisi vardır ama cevabım yine Feth-i Forum. Daha evvelki sohbetlerimizde, Y Yönetim Çevresi’nin gerçekleştirdiği hiçbir preforum/forum organizasyonuna katılma şansını yakalayamadığını itiraf etmiştin. Pişmanlık duyuyor musun? :) Kesinlikle öyle. Ancak bunun yanında şunu da belirtmeliyim, ne yazık ki tercihlerden değil koşullardan dolayı bu tecrübeyi yaşayamadım. Ama bir dahaki organizasyonu kaçırmayacağımın sözünü buradan verebilirim :). Forum 7’ye kaç kişilik bir katılım öngörüyorsun? Tabii ki temennimiz katılımın yüksek olması yönünde, ancak şartlar ne gösterecek göreceğiz. Biraz forum muhabbetini bırakalım ve Forum Başkanlığı’ndan sonra Leo’da almak istediğim bir görev olup olmadığını soralım sana… Hedeflediğim bir görev yok. Ama tabii ki zaman bize ne gösterir bilemeyiz. Leo olduğum müddetçe bu

organizasyona ve topluma faydalı olmak adına herhangi bir görevden de geri durmaya niyetim yok. Kendini kaç yıl daha Leo olarak görüyorsun? Biz ona en erken Leo yaşım dolana kadar diyelim :). Leo olmanın, kişinin iş ve özel hayatında ilave fayda sağladığı kuşkusuz. Senin de aynı zamanda uzun yıllardır çalışma hayatında keyifli bir mesleğin olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda Raptiye okurlarına, Leo olmanın iş hayatına kattığı artılardan bahsedebilir miyiz? Belirgin şekilde Leo olmanın bana birçok konuda ve sanatsal üretim anlamında bir bakış açısı kazandırdığını söyleyebilirim. Çünkü en başta toplumdaki sorunları görmek ve bu konuda projeler üretmenin verdiği kazanım yine insanlara hikaye anlatmayı seven bana bir çok yeni hikayeler ve karakterler sunmuş oldu. Şimdi ise sıralı “en” sorularımız geliyor; Leo’da yaşadığın en eğlenceli an neydi? İlk kez katıldığım döneme merhaba kampının gecesi. En üzüntülü? Sanırım öyle bir şey henüz başıma gelmedi. En heyecanlı? Preforum’da, Forum tanıtımı için kürsüye çıktığım an. En gururlu? Umuyorum ki Forum 7’nin sonunda katılımcılara veda ettiğim an olacak :).


. NISAN - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

Leo hayatın boyunca yapmadığım ya da yapamadığın ve bu yüzden pişmanlık duyduğun bir şey var mı? Sanırım tek bir şey var, o da Forum’u Yozgat’ta yapamamış olmak :). Şaka bir yana, düşünüyorum ama yok sanırım... Leo’daki Serhan ile özel hayattaki Serhan farklı mıdır? Objektif düşünmeye çalıştığımda ben bir fark göremiyorum. Ama tabii ki içinde bulunduğumuz görevler ve sorumluluklar nedeniyle bazı küçük farklılıklar bulmak mümkün olabilir. Belki Leo hayatındaki Serhan’ın biraz daha resmi olduğunu söyleyebiliriz.

Leo hayatında kimi örnek alıyorsun?

Açıkçası, etkisinde en çok kaldığım kişi abim olabilir. Çünkü bir nevi, Leo’yu onunla öğrendiğimi söyleyebiliriz.

118-Y Leo Yönetim Çevresi senin için ne ifade ediyor?

Bu soruyu geçen sene sorsaydınız, diğer yönetim çevrelerinden farklı olarak bir şey söyleyemezdim belki de, ama şu an 118-Y’nin hizmette dostluğu temel alan ve bunu kurumsal bir biçimde hizmete dönüştüren bir yönetim çevresi olduğunu söyleyebilirim. Beni en çok mutlu edense birçok kulübün bunu sanat ile bütünleştirerek yapmaya çalışıyor olması oldu.

Fenerbahçe Leo Kulübü hakkında da samimi olarak neler düşündüğünü merak ediyoruz tabii ki... :)

Yine aynı cevabı vereceğim aslında. Bir de bunlara artı olarak Forum 7 hazırlık sürecinde Instagram’da karşılaştığım, art parti teması ile ilgili paylaşılan o fotoğrafların beni oldukça gülümsettiğini söyleyebilirim. Bu konuda da ayrıca teşekkür ediyorum :).

Ve son olarak da klasik sorularımıza geçiyoruz; önümüzdeki beş yıl içinde hayatında neler olabileceğini düşünüyorsun? Ben genellikle kendine kısa vadeli hedefler koymayı tercih eden biriyimdir. O nedenle de bu sorunun cevabını çok da düşünmemeye çalışıyorum. Yine de kendimi yazmaktan ya da sinemadan uzakta göremiyorum diyebilirim.

Çantanda ya da üzerinde her daim bulundurduğun üç şey? Kitap, not defteri, sigara.

Onsuz dışarı çıkmayacağın bir şey? Totem çipim.

En son okuduğun kitap? Dostoyevski - Kumarbaz

Şu an yaptığın mesleği yapmıyor olsan, ne yapmak isterdin?

Sanırım eğitmen olmak diyeceğim ama hangi alanda derseniz yaptığım işin özünde olduğu gibi insanlara bakış açısı kazandırmak yönünde herhangi bir alan olabilirdi. Psikoloji veya sanat dallarından biri diyebilirim...

Son olarak, henüz daha yolun başında olan üyelere yönelik tavsiye niteliğinde söylemek istediklerini öğrenmek isteriz...

Aslında insanlara tavsiyeler vermeyi çok seven biri değilimdir ama Leo organizasyonuyla ilgili şunu söyleyebilirim; burası uzun yıllar sürecek dostlukların kazanıldığı ve bizlerin yaşamında belki de hiçbir zaman yaşayamayacağımız tecrübeleri bizlere kazandıran büyük bir organizasyon. O sebeple ön planda değerini bilmeleri gereken şeyin samimiyet olduğunu düşünüyorum. Çünkü burada başkalarını mutlu ederken, onlarla mutlu olmayı en güzel yolla öğrenebiliyoruz.

11


. NISAN - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

SERGİ \\ MARIO PRASSINOS Sergi, Rum asıllı İstanbul doğumlu Paris kökenli modernist Mario Prassinos’un kariyeri boyunca yarattığı sanat eserlerinden oluşuyor. 20. yüzyıl avangardları arasında Paris’te başladığı kariyerinde sanatçı; illüstrasyonlardan gravürlere, sürrealizmden natüralizme geniş bir yelpaze çevresinde ilerlemişti. Kendine has, sıra dışı karakteriyle döneminin öne çıkan sanatçılarından biri olan Mario Prassinos’un doğumunun 100. yılına özel olarak Pera Müzesi’nde düzenlenen sergisini kaçırmayın! YER : Pera Müzesi TARİH : 25 Mayıs – 15 Ağustos 2016

SERGİ \\ DİJİTAL DEVRİM

KONSER \\ v

Londra, Stockholm ve Atina’dan sonra Digital Revolution sergisi Zorlu Holding’in katkılarıyla Türkiye’ye geldi. Sanat ve teknolojinin etkileyici birlikteliğinin boyutlarını görünce şaşıracağınız açık sergi, dijital kültürün dününü ve yarını tek bir vizyon çerçevesinde gösteriyor. Sanatseverler kadar teknoloji takipçilerinin de dikkatini çeken sergi yaşadığımız teknolojik devrime ışık tutuyor. YER : Zorlu Center TARİH : 20 Şubat – 2 Haziran 2016

KONSER \\ GARANTİ CAZ YEŞİLİ: STACEY KENT Fransız şanson geleneğiyle klasik Amerikan caz repertuarını kendi yorumuyla birleştirerek günümüzün en önemli caz şarkıcılarından biri olmayı başaran Stacey Kent, bu ay Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında İstanbul’da olacak. Dinleyicilerini caz notaları arasında mükemmeliyeti arayan sesine odaklamak konusunda hayli başarılı olan Stacey Kent'i izleme şansını yakalayacağınız konseri kaçırmayın! YER : Zorlu PSM TARİH : 21 Nisan 2016, 21:00

12


. NISAN - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

SİNEMA \\

BROOKLYN 1952 yılında geçen tarihsel dram türündeki bu film İrlandalı Eilis Lacey’nin Amerika’ya göç etmesinin hikayesini anlatır. Eilis, yaşlı ablası Rose’un ısrarları sonucu zorlu bir yolculukla birlikte New York’a göçer. Başlarda şiddetli şekilde vatan özlemi çeken Eilis, Tony’le aşk yaşamaya başladıktan sonra kendini bu şehirde daha rahat ve iyi hissetmeye başlamıştır ancak ablasının ölüm haberi kendini İrlanda yollarında bulmasına sebep olacaktır. Bunun için Tony’nin bir şartı vardır: Evlilik. İki ülke, iki farklı yaşam tarzı ve iki aşk arasında kalan Eilis’in bir seçim yapması gerekmektedir. Saoirse Ronan, Emory Cohen, Domhnall Gleeson, Jim Broadbent, ve Julie Walters gibi yıldızların oynadığı filmin vizyon tarihi ise 29 Nisan.

SİNEMA \\ KAPTAN AMERİKA: KAHRAMANLARIN SAVAŞI Yenilmezler’in dahil olduğu bir olay kötü sonuçlanınca politik güçler, Yenilmezler’in takip edilecekleri ve yönlendirilecekleri bir sistem kurulması için baskı yaparlar. Bu durum Yenilmezler’in fikir ayrılığına düşerek iki gruba ayrılmasına neden olur. Bir tarafta Steve Rogers’ın (Kaptan Amerika) önderliğinde, Yenilmezler’in hükümet baskısı olmaksızın özgür bir biçimde insanlığı korumaya devam etmesini savunan grup, diğer tarafta ise Tony Stark’ın (Demir Adam) liderliğinde şaşırtıcı bir biçimde hükümet kontrolünü ve müdahalesini destekleyen ikinci grup vardır. 6 Mayıs’ta vizyona girecek filmde tarafınızı seçmeye hazır olun!

TİYATRO \\ KREDİ Uzun bir aradan sonra tiyatro sahnelerine dönen Güven Kıraç ile Emre Karayel "Kredi" oyunu ile bir araya geliyor. Türkiye'nin en köklü özel tiyatrolarından biri olan Ankara Sanat Tiyatrosu ve Aysa Prodüksiyon'un birlikte sahneye koyduğu oyun; toplumsal borç batağıyla çevrelenmiş, özgün, dinamik, çılgınca olaylarla bezeli bir komedi. Jordi Galceran’ın yazdığı, Deniz Yıldız’ın çevirisini yaptığı ve İskender Altın’ın yönettiği oyun; İstanbul’da çeşitli sahnelerde izlenebilecek. TARİH & YER: 17 Nisan 2016, 18:00-Trump Kültür ve Gösteri Merkezi 23 Nisan 2016, 20:30-Mall of İstanbul MOİ Sahne 26 Nisan 2016, 20:30-Yunus Emre Kültür Merkezi

Hazırlayan : Ece PİRPİR, Şevval YÜRÜTEN, Özlem ÖZKAN

13


. NISAN - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

1 Mart

4 Mart

5 Mart

Organizasyon Komitesi Toplantısı

Anadolu Boğaziçi Leo Kulübü Gelir Getirici Aktivitesi Maskeli Balo

Zeugma Leo Kulübü 7 Bölge 7 Okul Hizmet Aktivisi

9 Mart Leo Market Toplantısı

6 Mart İstanbul Güneş Leo Kulübü Mart Ayı Toplantısı

11 Mart Fenerbahçe Leo Kulübü Mart Ayı Toplantısı ve Üye Giriş Töreni

NELER YAPTIK?

13 Mart Çemenzar Leo Kulübü Mart Ayı Toplantısı

13 Mart

Kadıköy Leo Kulübü Mart Ayı Toplantısı, Kabine Ziyareti ve Üye Giriş Töreni

mart 2016 13 MART

Salacak Leo Kulübü Mart Ayı Toplantısı, Kabine Ziyareti ve Üye Giriş Töreni

14 Mart

18-Y LYÇ Mart Ayı Konsey Toplantısı

16 Mart

17 Mart

Leo Market Toplantısı

Yönetim Kurulu & Organizasyon ve HİS Komitesi Toplantısı

21 MART

23 Mart

27 Mart 27 Mart

Fenerbahçe Lions Kulübü Mart Ayı Toplantısı

Leo Market Toplantısı

Zeugma Leo Kulübü Mart Ayı Toplantısı

19-20 Mart 3. MD Konseyi, Eskişehir

22 Mart Raptiye Ekibi Toplantısı

2016-2017 Çalışma Dönemi Program Açıklaması

26 Mart Fenerbahçe Leo Kulübü KİM Günü

14

27 Mart

30 Mart

Beykoz Leo Kulübü Mart Ayı Toplantısı, Kabine Ziyareti ve Üye Giriş Töreni

Leo Market Toplantısı


. NISAN - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü NiSA

N AY INDA

Neler Yapacağız? 2 1N 2

İstanbul Güneş Leo Kulübü Hizmet Aktivitesi Otizmli Çocuklar Festivali

2

Nisan

6

Leo Market Toplantısı

Nisan

7

iSA

6

17

AN NiS

N

Ni

SA N

9-10 Nisan

Leo Market, Market Önü

AN NiS

iSA

N

30

10 9- AN N iS NiS

AN

AR

12 01

Lions Kısa Film Gala Gecesi

Nisan

Fenerbahçe Leo Kulübü Nisan Ayı Toplantısı ve Genel Kurul

7 2N 0

Yönetim Kurulu & Organizasyon ve HİS Komite Toplantısı

Nisan

AN

NiS

17 01 Nisan

LOREM LYÇ IPSUM DOLOR 118-Y Genel Kurul ve Konsey Toplantısı

LOREM IPSUM DOLOR

3. Beykoz Hayvan Barınağı Ziyareti

20 02 Nisan

30 02 Nisan

ü le

T

M

ul NiSAN

NiSAN

4

8 ÇAĞLA PEKÇEÇINAR

HANDE AKYILDIRIM

NiSAN

12 EBRU GÖZÜM

15


SANAT ENGEL TANIMAZ

#nisandafenerbahce


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.