RAPTİYE No: 20

.

NICE YILL A

A P . BU TIYE

R

temmuz, 2016

.. .

2016-17 YONETIM KURULU FENERBAHÇE LEO KULÜBÜ

sayfa 14

sayfa 11

sayfa 4

TECH&TECH WD Wireless Pro

RÖPORTAJ

.

ATATÜRK KÖŞESI

Gökhan Ayalp

Atatürk ve

Gökhan Ayalp Yönetim

RA

1

yil

FEN LEOERB KULA. H . .. E U. .C

Fenerbahçe Leo Kulübü

Temmuz - 2016

.. .

IÇINDEKILER .

ATATÜRK KÖSESI .

Atatürk ve Yönetim

DEĞiŞiK Bi’ ŞEYLER .

Sosyal Medya Intiharı

TECH&TECH WD Wireless Pro

MODA It Girl Olmanın 5 Londralı Kuralı

NELER YAPTIK

ASTROLOJi

2

A

YF

SA

4 9 14 16 20 22

8 10 16 22

3 7 11 15 18 21

MESAJ VAR

SERBEST BÖLGE La Biennale di Venezia

RÖPORTAJ Gökhan Ayalp

LEZZET DURAĞI Lazanya Tarifi

KÜLTÜR - SANAT - SPOR

NELER YAPACAĞIZ? MUTLU GÜNLER

Fenerbahçe Leo Kulübü

Temmuz - 2016

NO: 20

MESAJ VAR!

KÜNYE Editör

Özlem Özkan

Grafik Tasarım Adnan Ayvaz

YAZARLARIMIZ Merhabalar Sevgili Raptiye Okurları,

.

Yeni döneme başladığımız şu günlerde ilk Raptiye yazımı yazmanın mutluluğu ve heyecanı içindeyim. Başarılı bir hizmet aktivitesi ile kapadığımız dönemimizi yeni heyecanlarla açıyoruz. Umarım birlikte dolu dolu ve iyi bir dönem geçireceğiz.

"Yeni" Raptiyemiz ile ilgili çok güzel geri dönüşler almaktayız. Yeni dönemimizde de Raptiye ekibimize başarılar diliyorum. Keyifli okumalar…

En derin Leo sevgi ve saygılarımla,

Röportaj

Cansu Gümüşçü, Emir Gözüm

Lezzet Köşesi

Çağla Pekçeçınar

Değişik bi’ şeyler Ecem Gözüm

Teknoloji

Durukan Cedim

Moda

Şevval Yürüten

Astroloji

Ece Pirpir

Kültür - Sanat - Spor

Erce Kunter, Özlem Özkan, Meriç Tansi, Zeynep Demirkılıç

KONUK YAZARIMIZ Dilara Hadroviç, Hamit Kavas raptiyedergi@gmail.com

DORUK SAY

Desteğinden dolayı Murat Şenel’e teşekkür ederiz.

Fenerbahçe Leo Kulübü 2016-17 Çalışma Dönemi Başkanı

3

Fenerbahçe Leo Kulübü

Temmuz - 2016

Atatürk Köşesi 8

1881-

ve Yönetim ustafa Kemal harika bir insan, lider, asker ve yöneticiydi.

Dünya tarihinde çok önemli rol oynadı. Mustafa Kemal, 1919’da Samsun’a çıktığında ülke tamamen yok olmak üzere ve “hiç yok” durumdaydı. Mustafa Kemal vefat ettiğinde ise Türkiye; Milletler Cemiyeti’ne davet edilen, sanayisi günbegün gelişen, devrimler yapılmış ve kabuk değiştirmiş modern bir ülkeydi.

Peki ya Atatürk bir sistemi nasıl bu şekilde değiştirmişti? Bizler, bir ülkeyi düşmanlardan kurtarmayacağız ya da yeni bir cumhuriyet kurmayacağız belki fakat şu su götürmez bir gerçektir ki; bizler gelecekte belki bir orta kademe yönetici, bir müdür, yönetici yardımcısı veya patron, belki de üst düzey bir yönetici olacağız… Ve ancak çağımıza ışık tutmuş bu büyük liderin ülke, sistem ve insan yönetimindeki olağanüstü başarılarını inceleyerek kendimize dersler çıkartırsak görev alacağımız kurumlara nasıl bir vizyon kazandırabileceğimiz hususunda yenilikçi fikirlere sahip olabiliriz.

Bu yazıda, kariyerinin basamaklarını tırmanmaya başlayan geleceğin liderleri bizler için önümüzdeki uzun ve zor günlerde başarılı olmak adına Mustafa Kemal’in hayatının bazı kesitlerinden ve olaylara olan yaklaşımlarından elde edilebilecek bir takım çıkarımlara yer vermek istedim.

4

Mustafa Kemal’in yönetim davranışları incelendiğinde iki ana yaklaşımı aynı anda dengeli olarak kullandığı görülür. Bunlardan birincisi katılımcı yönetim yaklaşımı ikincisi ise kararlı yönetim yaklaşımıdır. İyi bir yönetici gerektiğinde katılımcı, gerektiğinde de kararlı davranmasını bilmek zorundadır. Eğer yetkili kişi bir işin motive ve bilgili biri ile yapılması gerektiğini düşünüyorsa ve bu iş o kişinin sorumluluk alanına giriyorsa katılımcı yönetim yaklaşımı kullanılıyor; yok eğer yapılması gereken iş, şirket ve kendi yöneticilik kararını etkiliyorsa kararlı yönetim yaklaşımı uygulanıyordu.

Atatürk bir şirket yönetseydi; gerektiğinde çalışanların fikirlerini sorup sürekli onların katkılarına başvurarak

hareket ederdi. Hangi seviyede çalışıyor olursa olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra bir İngiliz gazeteci Atatürk’e “Başarınızın sırrı nedir?” diye sorar. Atatürk “Dinlerim” dedikten sonra sigarasından bir nefes alıp, “İyice dinlerim” der. Bu örnekten de anlaşılacağı üzere katılımcı yönetim şeklinde “Ne önerirsin?” diye sorulan birisi gerçekten dinlenmelidir.

Fenerbahçe Leo Kulübü

Temmuz - 2016

etme yeteneğini katlamalı olarak arttırır. Çanakkale Savaşı’nda bir tepeden bir tepeye geçemeyen askerlere neden ilerlemediklerini sorduğunda ve askerler ona kurşun yağmurunu gösterdiklerinde, Mustafa Kemal, “Bak böyle geçeceksiniz” demiş ve hızla kurşun yağmurunun içine atlayıp tepeden tepeye koşarak geçmiştir. Bunu gören tüm askerler de aynı şekilde hiç kayıp vermeden bir tepeden diğerine geçmişlerdir.

Atatürk, ayrıca tüm problemlerin parçalarına bölünerek çözüleceğine inanırdı. “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem. O işe neler mani olur diye düşünürüm.

Engelleri ortadan kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.” diyordu. Kendisinden 79 yıl sonra doğacak olan, çağımızın en büyük girişimcilerinden Steve Jobs, Stanford Üniversitesi’nin mezuniyet töreni sırasında yapacağı konuşmada benzer bir ifadeyle parçalarına bölündüğünde çözülemeyecek problem olmadığından bahsedecektir.

Yine bir gün yaveri Ulu Önder’e sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak etmeyeceksiniz.

Kararınızı önceden vermiş olduğunuz da malum. O halde ne diye onları birer Atatürk’ün liderlikteki başarısının en temel kaynaklarından Üzülerek hatırlatmak ki gerçek sanatçılar birer çağırıp karşınızda söyletirsiniz”.isterim Mustafa Kemal yüzüne alaycı bir eda ile bugün hak ettikleri koşullarda birisi de şüphesiz astlarıyla, askerleriyle olan sağlam ilişkilebakıp şu cevabı vermiştir: hiç umulmadık insandan ben çok şey kapatılıyor. Atatürk Kültür yaşamıyorlar ve“Bazen çalışma yerleri birer birer ridir. Gerekli gördüğü yerde en keskin ifadelerle kararlılığını öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır. Neticede kendi Merkezi'nde, Süreyya Operası'nda, Fulya Sanat'ta Harbiye Ertuğrul'da, ortayaMuhsin koyan bu büyük lider aynı zamanda kendisini etrafındafikrimi uygulasam bile herkesi ayrı ayrı dinlemekten zevk alırım.”

Kadıköy Haldun Taner sahnesinde ve birçok farklı sanat merkezinde dolu doluŞu bir gerçektir ki insanlar kilerden soyutlamamaktadır.

Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını bilmek zorunkendilerine benzeyen, yıkımı, kendileri gibi olan kişilere daha çok etkinliklerin gerçekleştirildiği günlere hasretiz.

Ben, aktif olarak AKM'nin dadır.

Cesaretle “Karar verdim” diyebilmelidir.

Bu noktada biraz da güvenir ve saygı duyarlar. Bunu bilen Mustafa Kemal bakın kararlı yönetim yaklaşımının ne demek olduğundan bahsetmek ve bunu Devlet Opera ve Balesi'nin kapatılmasına karşı yapılan çalışmalara katılıyorum. ne yapıyor: yaşanmış bir örnek üzerinde göstermek istiyorum. 1 Kasım 1922’de Geçmişte on dört sene baleye emek vermiş ve devlet sanatçısı olmaya hak kazantekrar toplanan Millet Meclisi’nde konuşan Mustafa Kemal, Vahdettin ve Atatürk kendisinin insanüstü bir varlık olduğunu söylemelerini mış Hükümeti’nin olan ben, biraz kırgın, da pişmanım. İyi yaşamhiç koşullarına sahip olmak İstanbul Kurtuluş Savaşı’nıbiraz baltalamak için yaptıklarından hoş karşılamazdı. Çocukluk arkadaşı Nuri Conker’in sert sözpahasına etti ve saltanat ile hilafetin birbirinden ayrılarak saltanatın kaldırılprofesyonel balerin olma yolumu terk ettim ve büyük akademik şakalarını bir neşe hayata ile dinler, herkesin önünde tekrarlatırdı. masının gerekliliğinden dem vurdu. Fakat meclis bu önergeyi anayasa, Bir gün sofrada bir zat “Paşam” demişti. “Kim bilir çocukdöndüm.

Bale tutkum, en ufak hatırlatıcı uyaranla karşılaştığımda içimde adalet ve dışişleri komisyonlarından oluşan bir karma komisyonda inceleluğunuzda ne müstesna bir insandınız. Kim bilir ne harikulade meye karar verdi.

Bu komisyonda kimi din adamlığı kökenli milletsızlayan bir yaraya dönüştü. Ve biliyorum ki ülkemizde sanata, spora ve bilime anılarınız vardır” Atatürk güldü, Nuri Conker’e döndü ve “Nuri vekillerinin “saltanatsız, iktidarsız hilafet olamayacağını” savunverilen değerin asgari olması sebebiyle onlarca hatta anlatsın” yüzlercededi. kişiNuri sanatından Bey her zamanki şakacı diliyle “Bakla masının ardından komisyon çalışmalarını izleyen Mustafa Kemal

mecbur şu vazgeçmeye ünlü konuşmasını yaptı: kalıyor.

tarlasında karga çobanlığı ederdi” cevabını verdi.

Soruyu soran zat sorunun bu mecrayı almasından ürkerek “Bu bir oldu bittidir. Söz konusu olan ulusun egemenliğini bırakacak Ülkemizin gelişmişlik sıralarda yalnızca diyecek ekonomik “Aman efendimiz” oldu. Atatürk ekseriyetle sözünü mıyız, bırakmayacak mıyız sorusuendeksinin değildir. Sorun,son gerçekleşmiş bir yer alması kesti: “Banaelim insanlar üzerinde bir doğuş atfetmeye kalkışolayı yasa ile saptamaktan başkaAtatürk'ün bir şey değildir.arzuladığı Bu, ne olursa tüm olsun bu dallardaki değişkenlerden değil; eksikliklermayınız. Doğuşumdaki tek fevkaladelik Türk olarak dünyaya yapılacaktır. Burada toplananlar meclis ve herkes sorunu doğal bulurgelmemdir!” sa, sanırım ki uygun olur. Yoksa yine gerçek, yöntemine göre saptanmillet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme acaktır ama belki bir takım kafalar kesilecektir.”

Bu kararlı ifadeden sonra hızla yasa önerisini hazırlayan karma komisyon teklifi meclise sundu. Teklif aynı gün Millet Meclisi’nde medeniyet alanında yüksek insanlık oy yazık birliği ki, ile kabul edildi. Kararlı yönetim yaklaşımı; karar sıfatıyla yer almaktan ilelebet verebilmek bu kararı açıkça söyleyebilmek uygulatabilmektir. mahrum kalacaklardır".

Eşsiz ve bir lider olan Atamızı saygıyla anarken; onun

bizden nelergöre yapmamızı istediğini, bizimle olsaydı neler konuşmamızı arzu Mustafa Kemal’e yöneticinin sonuca ulaşması ve başarılı olması için kararlı bir tutum ve yönetim yaklaşımı izlemesi edeceğini tahmin edebiliyorum ve bunları azgerekçok demeden çevremizdeki çocuk ve lidir. Mustafa Kemal’in bir yönetim sanatı olarak kullandığı gençlerle paylaşmamız gerektiğini belirtmek istiyorum. Bir çocuğu tiyatro, cesaret, en temelde bilinmeyene karşı hareket edebilme, karşı sinema,veopera, ile buluşturmak çok büyük koyabilme hareketemüzik geçebilme cesaretidir. Çanakkale Savaşı bir değişime yol açabilir. Tüm sırasında şöyle demiştir: “Muharebede yağan mermi yağmuru, o yağmurdan ürkmeyenleri ürkenlerden daha az ıslatır”. na dönüştürmeyen insanlar yapacaktır.

Her mesleği icra edebiliriz. Hepimiz Burada değinmek diğer önemlidahası, nokta da Cumhurbaşkanı icraattır. işimizde çokistediğim başarılıbir olabiliriz; Lider kararlılığını bazen cesaretini kullanıp icraata dökerek sanatçı olmak bambaşka bir yetenek ve çalışmadır. etrafındakilere göstermelidir. Bu yöneticinin çalışanları motive

bile çıkabiliriz. Ama

En derin Leo sevgi ve saygılarımla.

5

Fenerbahçe Leo Kulübü

Temmuz - 2016

Mustafa Kemal’den öğrenilmesi gereken en önemli yönetim derslerinden biri de çalışanları, yaptıkları işlerden dolayı yerinde ve zamanında şık bir şekilde övmek ve takdir etmektir. Yönetici; emir verme konusunda ustalıkla kullanmakla mükellef olduğu dilini, gönül almak konusunda da aynı beceride kullanabilmelidir. Bir çalışan olarak aşağıdakine benzer bir tebrik e-postası aldığınızı düşünün. Motive olmaz mısınız?

“Düşman çok” dediler; “Yenilir” dedi.

İnönü Muharebe Meydanı’nda, Metristepe’de Garp Cephesi Kumandanı ve Erkânı Harbiye-i Umumiye Reisi İsmet Paşa’ya:

Bizler de onun çok güvenerek vatanı emanet ettiği gençler olarak hayatlarımızın ve kararlarımızın çok çeşitli alanlarında onun dehasından yararlanmalıyız. Yazıda onun ancak bazı özelliklerinden bahsedebildim. Bunlar ve daha nicesini iyice özümsemeli ve hayatlarımızda kullanmalıyız. Onun da dediği gibi “Vatanını en çok sevenler işini en iyi yapanlardır.”

Bütün tarih-i âlemde, sizin İnönü Meydan Muharebelerinde deruhde ettiğiniz kadar ağır bir vazife deruhde etmiş kumandanlar enderdir.

Milletimizin istiklal ve hayatı dâhiyane idareniz altında şerefle vazifelerini gören kumanda ve silah arkadaşlarınızın kalp ve hamiyetline büyük emniyetle istinat ediyordu. Siz orda yalnız düşmanı değil milletin makûs talihini de yendiniz. İstila altındaki bedbaht topraklarımızla beraber bütün batan bugün en uzak noktalarına kadar zaferinizi kutluyor…

Eğer şirket yönetseydi: “Organizasyonumuz yok” deselerdi; “Kurulur” derdi.

“Nakit yok” deselerdi; “Bulunur” derdi.

“Rakip çok” deselerdi; “Yenilir” derdi.

Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal.

Son olarak değinmek isterim ki Atatürk mevcut koşulları fevkalade analiz edebilen ve çaresizliği yenen bir liderdi. Atatürk yönetici olsaydı, mutlaka rakiplerinin durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir. Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine uygun olanları uygulardı. Yine de bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olarak bu büyük lider: “Ordu yok” dediler; “Kurulur” dedi.

“Para yok” dediler; “Bulunur” dedi.

Hazırlayan : Hamit Kavas

6

Temmuz - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

roviç d a H a : Dilar n a y a l r Hazı

La Biennale T ü r k i y e P a v i l y o n u di Venezia “Suya sınır çekemezsiniz, sözcükler

arasına tel örgü geremezsiniz.”

u yazıyı yazarken 15. Venedik Bienali’nin başlaması üzerinden tam bir ay geçmiş bulunmakta…

Ben de ülkemizin; 1857 yılından beri gerçekleşen, dünyanın en seçkin kültür sanat etkinliklerinden biri olarak kabul edilen Uluslararası Mimarlık Sergisi’ne ikinci katılışından bahsetmek istedim.

Türkiye, sergiye ilk katılımını küratörlüğünü Murat Tabanlıoğlu’nun üstlendiği “Hafıza Mekanları (Places of Memory)’’ ile 2014 yılında yapmıştı.

Bu sene konusu “Cepheden Bildirmek (Reporting From the Front)” olan sergiye katılım gösterdiğimiz proje ise Darzanà: İki Tersane Bir Vasıta.

Projenin adı olan Darzanà; Türkçe’de Tersane anlamına gelen, İtalyanca’daki karşılığı “arsenale”, Arapça‘da ise “Dara’s-sina’a” (sanayi yeri) olan ve her yelken açışında farklı bir lehçeye uyum sağlamayı başaran bir sözcük.

7

Temmuz - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

Proje; Haliç’te Osmanlı zamanından kalan ve giderek bölünen, parçalanan, boşaltılan Haliç Tersanesi ve şehir içinde buna benzer terk edilmiş, şehirden ve insandan ayrı düşmüş bu mekanlara karşı çıkarak konuyu uluslararası bir seviyeye taşıyor.

Aynı zamanda projenin başlangıç noktası Venedik ve İstanbul arasındaki ticari, sosyal ve kültürel ilişkileri yansıtarak (Akdeniz’e ayna tutmak da diyebiliriz) Venedik ve İstanbul arası bir köprü kurmak. Ortaya çıkan tasarım ise tam anlamıyla yola çıkılan düşünceyi yansıtıyor fikrimce. Ayrıca bunu, bienalin başlığına uygun olarak, kendi cephesinde gerçekleştiriyor.

Gemimizin adı ise Baştarda. Sözcüğün denizcilik anlamındaki tarihine gidersek Osmanlı döneminde kadırga ile kalyon arasındaki bir geçiş türü; hem kürekle, hem yelkenle yol alan melez bir teknenin kendine has adı. Fakat bundan daha ilgi çekici özelliği Haliç kıyısındaki tersaneler arasında kalmış bir yapıda inşa edilmiş son tekne olması.

Tamamı artık kullanılmayan, atılmış ya da çürümeye bırakılmış tekne parçalarından, ölçü birimlerinden oluşturulmuş bir tasarım. Yine bir tekne aslına bakarsanız… Önce İstanbul’da inşa edilip daha sonra Venedik’e yelken açmış ve orada tekrar inşa edilmiş bir tekne. Bienal bittikten sonra da İstanbul’a geri gelecek ve ileride Tersane’de sergilenme şansı bulacak; görmenizi mutlaka tavsiye ederim…

Her alanda uluslararası platformda bulunmanın önemine inanıyorum. Bu yüzden umarım gelecek yıllarda yine başarılı ve ilginç projelerde böyle önemli etkinliklerde yer almaya devam ederiz…

8

Temmuz - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

ECEM .. ..

GOZUM YENİ DEDİKODULAR

SOSYAL MEDYA İNTİHARI BEĞENİ, DÜRTME, TWEETLEME GİBİ SOSYAL MEDYANIN BERABERİNDE GELEN YENİ AKTİVİTELER SİZCE DE KRİTİK BİR BOYUTA ULAŞMADI MI? BİRÇOK GENÇ VE YETİŞKİN İÇİN CEVABIMIZ KISACA “EVET” OLACAK.

TÜM SOSYAL MEDYA HESAPLARINIZI SİLİN VE BİRER HAYALET HALİNE GELİN! VAR MISINIZ? YARIŞMACI DOĞASI İLE BİLİNEN FACEBOOK MUCİDİ MARK ZUCKERBERG, 2014 TOPLANTISINDA ARTIK FACEBOOK’UN ESKİSİ KADAR “COOL” OLMADIĞINI DÜŞÜNDÜĞÜNÜ DİLE GETİRDİ.

Z Jenerasyonu gençlerinden 3 milyon kişi, Facebook’da yer alıyor ve artık yalnız da değiller, Facebook her jenerasyona yayılıyor ve 1 yıldaki yayılma hızı akıl almayacak büyüklükte oldu.

“EN GÜZEL AN, G O O G L E ARAMALARINDA ÇIKMADIĞINIZ ZAMAN…”

-PHOEBE PHILO, Dünyada sosyal medya ağlarından Snapchat, hello ve Whisper‘ın da popüler olması ile, “sosyal medya intiharı” olarak bilinen eylemler gerçekleşmeye başladı. Bir kişi tüm sosyal medya hesaplarını silmeye karar verdiğinde, özellikle daha eski olan Facebook ve Twitter hesaplarını sildiğinde bu sosyal medya intiharı olarak adlandırılıyor. Bu da silmek ya da silmemek tartışmalarını gündeme getiriyor.

CÉLINE’nin Kreatif Tasarımcısı

Peki, neden şimdi?

Cevabı iki açıdan inceleyebiliriz. Bazı “sosyal medya hayaletleri (sokak dilinde bu intihari yapmaya kendini adamış kişiler)” Facebook ve Instagram hesaplarında gördükleri gerçek olmayan fotoğraflar ve günlük yaşamdaki karelerden sıkılmış durumdalar.

“Facebook hesabımı silmek; insanların aslında yarattıkları online portreye uymadıklarını ve gerçekte kim olduklarını görmemi sağladı. Onlarla buluştuğum zaman “bu beklediğim kişi değildi” diye bir çok defa düşündüm” görüşünü savunuyorlar.

9

Temmuz - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

OKUL ÇOCUKLARININ ELLERİNDEN EKSİK OLMAYAN AKILLI TELEFONLARDAKİ UYGULAMALARI BU ÇOCUKLAR ADETA BİRER UYUŞTURUCU GİBİ KULLANIYORLAR. HAYATLARININ HER ALANINDA, KISA SÜRELİ DE OLSA “COOL” HİSSEDİYORLAR VE BU UYGULAMALAR ONLARI MUTLU EDİYOR (!)

- JENIFFER VAN GROVE, JOURNALIST

Ya da bazen, “Ah, bu kişi çok havalı. Tüm bu güzel şeyleri yapıyor ve bu yerleri görüyor, ama bense burada evde oturuyorum ve işsizim ve sürekli sigara içiyorum, ben mahvolmuşum” gibi bir düşünce yaratıyor.

Bazıları için ise sosyal medyadan yorulmuş olmaları, yeniden havalı olabilecekleri ve başka sosyal çevrelere girebilecekleri anlamını taşıyor ve “araştırılamaz” olmak oldukça ilgi çeken bir konu oluyor.

Belki de internette yer alan her yorumun kalıyor olması gençleri ürkütüyor ve bu duruma dayanamıyorlar.

Socialnomics kitabının yazarı Erik Qualman konu ile ilgili olarak bir yazısında, “Vegas’ta yaşanan Vegas’ta kalır klişesini Vegas’ta yaşanan Youtube’da, Twitter’da ve Facebook’ta kalır.” olarak yorumlamış. Ama gençler farketti ki bu durumun Snapchat’te kalmasına gerek yok !

YAKIN GELECEKTE NE Mİ OLACAK?

Açık olmak gerekirse, sosyal medya platformları elbette sona ermiyor. Ancak demografiklerin değiştiği gözlemleniyor.

Boomer grubu (+54 yaş üzeri) Facebook’a giriş yaparken, Pew Araştırmalarına göre Instagram ve Pinterest kullanımı yetişkinlerin arasında, 2014 yılına göre iki katına çıkmış durumda. Ancak genç jenerasyon bu duruma uymuyor.

Snapchat, bu yeni koşullarda silinebilen medya trendinin önemli bir savunucusu oluyor. Videolar ve yorumlar sadece birkaç saniyeliğine varlar ve ardından yok oluyorlar.

10

PEKİ YA SİZ SOSYAL MEDYA HAYALETİ OLMAYA HAZIR MISINIZ?

Temmuz - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

Gökhan Ayalp 11

Temmuz - 2016

Merhaba Gökhan. Bu ay Raptiye’de seni konuk etmekten mutluluk duyduğumuzu belirtmek istiyoruz… Öncelikle okurlarımıza kendini biraz tanıtabilir misin?

Selamlar! Ben 1989 yılında dünyaya gelmiş, öğrenim hayatına Saint Joseph Lisesi, ardından Galatasaray Üniversitesi İktisat Fakültesin’de devam etmiş ve 2008 yılından beri de Leo olma şerefine erişmiş bir “Leocan”ım :).

2014 yılından bu yana ise Milliyet Gazetesi’nde sırasıyla editörlük ve dış haberler muhabirliği görevlerini üstlendim.

Hâlen daha dış haberler servisinde devam ediyorum.

Bu söyleşimizde konumuz “Türkiye’de Basın Özgürlüğü’nün Kaldırılması” üzerine. İlk olarak sormak isteriz; ifade özgürlüğü nedir? İfade özgürlüğü, “Düşüncenin, doğrulama veya karşı tarafı ikna etmek için barışçıl yollarla açığa vurulması” olarak tarif edilebilir. İfade özgürlüğünün bu denli sık kullanılan bir olgu olması ise demokraside önemli bir işlevi olması. İyi fikirler konuşularak olgunlaşırken, insanlar tartışırken fikirlerinin doğruluğu ya da yanlışlığına karar verebilirler.

Peki, ifade özgürlüğü kapsamında basın özgürlüğünü nasıl değerlendirebilirsin?

Basın, ifade özgürlüğü ile daha iyi fikirler elde edilebilmesi için bir araçtır. Bu nedenle basın özgürlüğü, yani düşüncelerin özgürce yayılması hakkı, ifade özgürlüğünün temel yapı taşlarından biridir.

12

Fenerbahçe Leo Kulübü

Toplumumuzda gayet doğal olarak farklı bilgi, görüş ve gelire sahip kesimler mevcut. Bu farklı kesimlerde yer alan vatandaşlarımızın basın organlarında eşit oranda temsil edildiğini düşünüyor musun?

Türkiye’de ana akım medya denilen Hürriyet, Milliyet ve Habertürk gazeteleri gibi, TV’de ise CNN Türk ve NTV gibi haber odaklı medya kuruluşları kuruldukları günden itibaren Ankara ile yakın bir ilişki içinde olmuşlardır.

Hatta, o zamanki hükümetle daha yakın ilişki kurdukları için birbirlerine övünmüşlerdir. Bu kadar yakın bir ilişki kurulunca da devlet tarafından varlığı kabul edilmeyen kesimler ana akım medya tarafından dışlanmış oluyorlar.

Tabii ki her kesimi temsil eden medya kuruluşları bulunsa da kamuoyuna ulaşabilme güçleri bakımından eşit olduklarını söylemek gerçek dışı olur. Ülkemizde basın özgürlüğü hakkında güncel durumu bize özetleyebilir misin?

Türkiye’de basın özgürlüğü parçalı bulutlu bir havada güneşlenmek gibidir. Mesela hükümeti istediğin gibi eleştirebilirsin, tabii patronun eleştirdiğin bakanlık ile iş yapmıyorsa veya bir firmanın yaptığı işçi hakkı ihlallerini rahatlıkla haber yapabilirsin, eğer o firma size reklam adı altında para ödemiyorsa… :)

Temmuz - 2016

Basın mensupları ile siyasi kimlikler arasındaki ilişkinin ülkemizde en çok tartışılan konulardan biri olmasının sana göre sebepleri nelerdir?

Sorunun kaynağı bence basın mensuplarından ziyade medya patronları. Patronlar, medyayı hükümete yakın olup iş koparmak için bir araç olarak görüyorlar. Patronların da çıkarları o gün neyi gerektiriyorsa medya da o yöne doğru savruluyor.

“Rüzgarda savrulan yapraklar” olan gazeteciler de bu çıkar çatışmasında kum torbası görevini üstleniyor.

Medyanın gerçeklerin ortaya çıkması adına toplumsal bir sorumluluğu vardır. Bunun günümüzde basın organlarında ne ölçüde yapılabildiğini düşünüyorsun?

Medya, hiçbir zaman kamu yararına çalışmayı bırakmadı.

Ancak, medyanın toplum mühendisliği özelliği bugünkü konjonktürde o kadar arttı ki medyanın artık yandaş olduğu düşünülüyor. Oysa Türkiye’de medya hep bir araçtı. Toplumun belirgin bir kısmı gerçekleri duymaktan ziyade duygularını paylaşan kurumları tercih ediyorlar. Bu hususta uzak ve yakın geçmişten çok iyi ve belirgin örnekler verilebilir… İşin aslı, gerçeklerin peşinde koşan ve işini hakkıyla yapmaya gayret eden bir sürü gazeteci var fakat bunu fark edebilmek ve bu meslektaşlarımı anlayabilmek için bilinçli bir okuyucu olabilmek lazım.

Fenerbahçe Leo Kulübü

Ülkemizde basın/medya sektörü çalışanı olmak nasıl bir duygu? Getirdiği güzellik ve zorlukları öğrenebilir miyiz? Belki birer anı dinleyebiliriz senden… :) Meslek hayatımın ilk günlerinde insanların gazeteci olduğumu öğrendikleri zaman gösterdikleri saygı günümüz şartlarını göz önünde bulundurunca beni oldukça şaşırtmıştı. Bir yandan insanların size duyduğu saygı varken, diğer yandan ise yaşanan duygusal yoğunluk ve maddi sıkıntı oldukça yorucu oluyor.

Bu yorgunluğa katlanılacak gücü veren şey ise yaptığım işe olan inancım!

Aklıma gelen ilk örnekten bahsedecek olursam bir arkadaşımın 11 yaşındaki oğlunun, otomobil kullanırken bilincini kaybeden yaşlı bir sürücü tarafından öldürülmesinin ardından yaptığımız çalışma diyebilirim…

Arkadaşımın yaptığı araştırmada, 71 yaşındaki sürücünün çok sayıda sağlık sorunu olduğu ortaya çıkmıştı. İddia makamı da tutuksuz yargılanan zanlının sağlık sorunlarını bilmesine rağmen otomobili kullanarak kasti adam öldürmeden yargılanmasını talep ediyordu. Bu sürece bir gazetecei olarak nasıl katkı sağlayabileceğimi araştırırken bazı ülkelerin belli bir yaşı geçen sürücüleri çok sıkı sağlık testlerine soktuklarını fark ettim. Bu bilgi ışığında haberi hazırlayıp yayınladık.

Sonraki duruşmada ise sürücünün tutuklu yargılanma kararı çıktı.

Haberin bu sürece dair hiçbir katıkısı olmamış olabilir.

Duruşma hakimi haberi duymamış, okumamış dahi olabilir. Ama bu haber, bir gazeteci olarak en çok gurur duyduğum işlerimden biriydi.

Hazırlayanlar : Cansu Gümüşçü, Emir Gözüm

13

Temmuz - 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

TECH &TECH Durukan Cedim

WD Wireless Pro Merhabalar Değerli Raptiye Okurları, Bu ay sizlere Western Digital ürünü olan My Passport Wireless Pro’yu anlatacağım. Bu ürüne kısaca yeni nesil HDD de diyebiliriz. Bu cihaz sayesinde fotoğraf, video veya herhangi bir belgemizi kablosuz bir şekilde kolayca depolayabileceğiz ya da anında telefonumuzla senkronize edebileceğiz.

Western Digital yeni bir sabit disk sürücüsü sunarak hareket ederken depolanan içerikleri taşımayı rahat bir hale getiriyor. Yeni My Passport Wireless Pro, 2014 yılında çıkan My Passport Wireless’in güncellenmiş bir türüdür.

Mobile storage çözümü sayesinde yaratıcı profesyonellerin ve teknoloji tutkunlarının çekim, kayıt vb. işlemleri yaparken diz üstü bilgisayarlarını yanında bulundurmalarına gerek kalmıyor. Bu cihazla birlikte yenilikçi çalışma yapanlar, doğrudan kablosuz bağlantıyı kullanarak, uyumlu kameralardan dosyaları otomatik olarak yedekleyebiliyorlar.

Ayrıca, sürücüye bağlı durumdaki sekize kadar aygıttan gelen bilgileri kaydedebilir, düzenleyebilir veya kesintisiz şekilde aktarabilirsiniz. Daha hızlı aktarımlar için aynı zamanda farklı tür bağlantılar da mevcut. Bunlar, yerleşik SD kart okuyucusu ve USB 2.0 portu da içeriyor ki bunun bir güncelleme ile USB 3.0 porta geçmesi de yakındır.

3 TB’ye kadar kapasite seçeneklerinin mevcut olduğu My Passport Wireless Pro, yaklaşık 10 saat pil ömrüne sahiptir. Üstelik bu cihaz bileşik pili sayesinde telefon, dijital fotoğraf makinesi ve video kamera gibi diğer cihazları da şarj etmeyi mümkün kılıyor.

Yaratıcı kişilerin görev üstünde çalışırken işlerini sürdürebilmeleri açısından My Passport Wireless Pro türevlerinde mobil fotoğraf ve video düzenlemesi için Adobe Creative Cloud ile uyumluluğu ön plana çıkıyor.

Cihaz, hareket halindeyken bile içeriğin dört kanala kadar oynatılabilmesinin yanı sıra Plex Media Server ile de uyumluluk özelliği taşıyor.

Sonuç olarak fotoğraf ve video çekerken verilerimizi hızlıca bu cihaza aktarabilir, telefonumuzdaki depolama alanımızı boş tutabilir hatta laptop taşıma derdinden bile kurtulabiliriz.

Sizlere WD My Passport Wireless Pro’yu tanıttığım bu yazımdan umarım memnun kalmışsınızdır, Ağustos’ta görüşmek üzere. Herkese teknolojik günler dilerim!

14

Temmuz - 2016

. .

PEYNIRLI &.

SEBZELI LAZANYA

Fenerbahçe Leo Kulübü

LEZZET DURAĞI

İç Harcı İçin • 1 adet domates • 1 adet yeşil biber • 1 adet kırmızı tatlı biber • 10 yaprak taze nane • 5 dal roka • Yarım demet maydanoz • Yarım kalıp beyaz peynir • 100 gr lor peyniri • 100 gr kaşar peyniri • 1 tatlı kaşığı zeytinyağı • 1 tatlı kaşığı kekik • 1 çay kaşığı karabiber • Bir tutam tuz

Beşemel Sos İçin • 3 su bardağı süt • 2 yemek kaşığı tereyağı • 3 yemek kaşığı un • Bir tutam karabiber • Bir tutam tuz

Hadi yapmaya başlayalım!

Tarifimize iç harcı hazırlayarak başlıyoruz. Önce tüm sebzelerimizi güzelce yıkıyoruz ve otları ince ince doğradıktan sonra biberlerimizi minik minik dilimliyoruz. Ardından domatesimizin çekirdekli kısımlarını ayırarak küp küp kesiyoruz. Beyaz peynirimizi ve lor peynirimizi minik parçalara bölerek biraz önceki malzemelerin içine koyuyoruz. Derin bir kapta bu malzemeleri, baharatları ve zeytinyağını ekleyerek güzelce karıştırıyoruz.

Daha sonra beşamel sosumuzu hazırlamak için küçük bir sos tenceresine tereyağı ve unu koyarak bir karıştırıcı yardımıyla karıştırıyoruz. Rengi hafif değişmeye başladığında üzerine yavaş yavaş sütümüzü döküyoruz ve hemen ardından biraz tuz, biraz karabiberimizi de ekleyerek yüksek ateşte muhallebi kıvamına gelene kadar karıştırıyoruz. Kaynamaya başlayıp kıvamını alınca ocaktan alıyoruz. Şimdi de lazanyayı hazırlama vakti!

Orta genişlikte bir fırın kabının tabanını hafifçe yağlıyoruz ve hazırlamış olduğumuz beşamel sostan bir kaşık alıp kabın tabanına yayıyoruz. Lazanya yapraklarını dizerek katları hazırlamaya başlıyoruz. Benim fırın kabıma yan yana 3 yaprak sığdığı için ben sıralamamı bu şekilde yaptım, siz dilediğiniz gibi yerleştirebilirsiniz. Almış olduğum lazanya yaprakları önceden pişirme gerektirmediğinden bu şekilde uygulama yaptım; önerim sizin de pişirme gerektirmeyen lazanya yapraklarından temin etmenizdir.

Evet, gelelim katları yapmaya… İlk yaprakları dizdikten sonra üstüne iç harcımızdan bir miktar döküyoruz. (Yaprakların iyice kapanmasına özen gösteriniz.) Ardından iç harcın üstüne bir miktar rendelenmiş kaşar peyniri koyuyoruz, hazırladığımız beşamel sostan 2-3 yemek kaşığı harcın üstüne döküyoruz ve tekrar lazanya yaprağı ile kapatıyoruz. Yani lazanya yaprakları, harcımız, kaşar peyniri ve beşamel sos sıralamasıyla gidiyoruz.

Bu işlemi harcınız bitene kadar kat kat sürdürebilirsiniz. 4-5 kat yapmanız yeterli olacaktır.

En üst kata geldiğimiz zaman da üstünü tamamen beşamel sos ile kaplıyoruz, rendelenmiş kaşar peynirimizin kalanını da döküyoruz. Dilerseniz üstüne biraz çörek otu da serpebilirsiniz. Önceden 200-250 derecede ısıtılmış fırında yaklaşık 30 dakika pişiriyoruz. Fırından çıkarttıktan sonra ise 10 dakika dinlendiriyoruz.

Bu ay Lezzet Köşesi’nin konuğu bizzat kendi tarifi ve ilk denemesiyle “Ecem Gözüm”

Şimdi servis etme vakti! Afiyet olsun :)

15

Fenerbahçe Leo Kulübü

Temmuz - 2016

Moda ŞEVVAL YÜRÜTEN

It Girl Olmanın

5 Londralı Kuralı Alışılmışa meydan okuyan stilleriyle modanın kurallarını değiştiren İngiltere'nin asi kızları Kate Moss, Cara Delevingne, Alexa Chung, Suki Waterhouse ve Sienna Miller'dan it girl olmanın 5 altın kuralını öğrenin.

Kat Kat Her ne kadar soğuk havalara inat çorapsız etek giyseler de İngiliz kızları kat kat giyinme konusunda oldukça başarılılar. Cara Delevingne de bu konunun uzman ismi, sokak stilinde onu tek parçayla görmek neredeyse imkansız. İşin sırrı ise herkeste olan parçaları, aynı anda kimsenin giymediği şekilde giymeye cesaret etmek!

Pastel Yumuşaklığı Bohem, posh, grunge gibi farklı stilleriyle tanınan İngiliz kızlarının buluşma noktası ise pastel yumuşaklığı. İngiliz model Suki Waterhouse da sizleri pastelin büyüsüne davet ediyor. Pastel onlar için bazen büyüleyici bir faktörken, bazen de çanta ve aksesualarındaki naif bir dokunuş olabiliyor.

16

Fenerbahçe Leo Kulübü

Temmuz - 2016

Denim Yarışı Bilim adamları, İngiliz kızlarının DNA'sında denim bulurlarsa şaşırmayın. Denim konusunda Kanadalılarla yarışan İngiliz kızları, denime kattıkları cool havayla bir adım önde gidiyorlar.

Bu yarışın ilk sırasında ise denim ikonu Alexa Chung yer alıyor.

Cool Duruş İklim şartlarının da etkisiyle İngiliz kızları; mont, ceket, trençkot, palto konusunda da bilirkişi.

Uzmanlık bir yana, şahsına münhasır stilleriyle de montlar hakkında fazlasıyla iddialılar. Dikkat çeken model ve desenler onların gözünü korkutmuyor. Daimi it-girl Kate Moss'un leopar desenli paltosu da cool stilinin vazgeçilmezi.

Cesur Güzel Alışılmışın dışındaki tarzlarıyla bilinen İngiliz kadınları, güzellik konusunda da bir o kadar cesurlar. Onları bir gün pembe, diğer gün ise mavi saçlarla bulabilirsiniz. İngiliz oyuncu Sienna Miller da cesur bir hamle yaparak bir dönem pembe saçlarıyla bizleri şaşırtan isimlerden.

17

Fenerbahçe Leo Kulübü

Temmuz - 2016

.. ..

KULTUR & SANAT & SPOR

Hazırlayanlar: Özlem Özkan, Erce Kunter, Meriç Tansi, Zeynep Demirkılıç

UŞAK, KRAL VE ÖTEKİLER

ANTONIO SANCHEZ AND MIGRATION

Levent Özdilek'in yönettiği; Köksal Engür-Merve Engin gibi önemli oyuncuların sahne aldığı ve “Krallığın altın yüzü ve tavuk poposuna dair bir hikaye” olan oyun Haziran ayının ardından sahnelenmeye devam ediyor. Komedi türündeki tek perdelik bu oyun mutlaka izlenmeli.

23. İstanbul Caz Festivali; 20’nin üzerinde mekanda 200’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçının katılımıyla gerçekleştirilecek yaklaşık 50 konserle bu yaz da İstanbulluları caz müziğinin efsaneleriyle buluşturacak. Birdman filminin orijinal müziklerine imza atan Meksika asıllı caz davulcusu Antonio Sanchez’in; Chick Corea ve Pay Metheny gibi devlerle sahne aldıktan sonra ilk defa grup lideri olarak kaydettiği albümü Migration'ı İstanbullu caz dinleyicisinin beğenisine sunacağı bu geceyi kaçırmamanızı tavsiye ederim.

Yer: Bo Sahne Tarih: 15 Temmuz 2016, 20.30 27 Temmuz 2016, 20.30

Yer: Zorlu Center PSM Drama Sahnesi Tarih: 19 Temmuz 2016, 19.00

P&G OLİMPİYATLAR SERGİSİ

İNSAN İNSANI ÇEKERMİŞ

P&G’nin, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin desteğiyle hayata geçirdiği bu sergide, efsanevi boksör Muhammed Ali’nin boks eldiveninden tüm zamanların en iyi basketbol oyuncusu Michael Jordan’ın imzalı ayakkabısına, dünyanın en iyi yüzücüsü unvanını kazanan ABD’li yüzücü Mark Spitz’in madalyasından önemli Olimpiyat meşalelerine kadar birçok değerli parça yer alıyor. Bunların yanı sıra sanal futbol, engelli koşu gibi oyunlarla sporun her alanını deneyimleyebileceğiniz bu sergiye göz atmakta yarar var derim.

İstanbul Modern Fotoğraf Koleksiyonu’ndan derlenen bu sergi, 80 fotoğrafçının 80 yıl içerisinde kendilerine özgü bakış açılarıyla, kimi zaman stüdyo ışıkları altında kimi zaman ise doğal ortamlarda çektiği Türkiye fotoğraflarından oluşuyor.

Geçmişe minik bir yolculuk yapmanızı sağlayacak bu sergiyi görmenizi öneririm.

Yer: Akasya Alışveriş Merkezi 1. Kat Tarih: 15 Haziran - 31 Ağustos 2016

18

Yer: İstanbul Modern Tarih: 2 Haziran – 18 Aralık 2016

Fenerbahçe Leo Kulübü

Temmuz - 2016

BUZ DEVRİ 5: BÜYÜK ÇARPIŞMA

JASON BOURNE

Scrat'in meşe palamudu peşindeki bitmeyen takibi, bu kez uzaya gitmesine neden olur ve Scrat, birkaç şanssız tesadüf sonucunda karnını doyurmaya çalışırken dünyayı yok edebilecek birtakım kozmik olayı tetikler. Dünyaya çarpacağı kaçınılmaz olan göktaşından kaçabilmek içinse Manny, Sid, Diego ve arkadaşları, daha önce hiç görmedikleri yerler ve yaratıklarla karşılaşacakları bir yolculuğa çıkarlar.

Fox Animation Studios ve Blue Sky Studios firmalarının yapımcılığında hayata geçirilecek olan serinin macera dolu beşinci filmi 15 Temmuz’da vizyonda olacak.

Serinin 5. filmi olan Jason Bourne, hem Matt Damon’ın hem de yönetmen Paul Greengrass’in geri dönüşünü sağlaması nedeniyle Bourne hayranlarının gözünde ayrı bir öneme sahip.

CIA’in en ölümcül ve eski ajanının karanlıktan çıkışını konu alan filmde Julia Stiles de serideki rolünü tekrar canlandıracak. Film, 29 Temmuz’da sinemaseverlerle buluşacak.

655. TARİHİ KIRKPINAR YAĞLI PEHLİVAN GÜREŞ MÜSABAKALARI Tarihi kaynaklara göre, Rumeli'nin fethini gerçekleştirecek akıncı birliklerinin öncü kuvvetlerini oluşturan 40 namlı asker, mola zamanlarında hem eğlenmek hem de kuvvetten düşmemek için bir anlamda idman saydıkları güreşe tutuşurlar ve bu idman zamanla bir geleneğe dönüşür.

655. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali, açılış seremonisi ardından çeşitli etkinliklerle başlayacak ve güreşçiler çayıra 22 Temmuz günü çıkacak. Bir geleneğe şahit olmak isteyenler için değerlendirilmesi gereken bir etkinlik!

GOLF MANIA Kemer Country Golf Kulübü’nün 22 Haziran’da başlayan 4 etaplı turnuvasının 3. etabı tüm golf severleri ağırlamaya hazırlanıyor. Katılımcılar, toplamda en iyi skorları elde edip ilk 3’ün içinde olabilmek için mücadele edecekler. Ağustos ayındaki tek etkinlik olma özelliğini taşıyan turnuvayı izlemek için yerinizi şimdiden ayırın.

Yer: Kemer Country - İstanbul Tarih: 17 Ağustos 2016

Yer: Edirne Tarih: 18-24 Temmuz 2016

19

Fenerbahçe Leo Kulübü

Temmuz - 2016

.

HAZIRAN'16

2 Haziran

3 Haziran

Salacak Leo Kulübü Devir Teslim Töreni

İstanbul Güneş Leo Kulübü Devir Teslim Töreni

7 Haziran Sahilyolu Leo Kulübü Devir Teslim Töreni

NELER YAPTIK 5 Haziran

2016-2017 Çalışma Dönemi Yönetim Kurulu Eğitimi

5 Haziran Fenerbahçe Lions Kulübü Devir Teslim Töreni

11 Haziran

11 Haziran

12 Haziran

Senin Betimlemeli Sineman

Zeugma Leo Kulübü Devir Teslim Töreni

Anadolu Boğaziçi Leo Kulübü Devir Teslim Töreni

13 Haziran

18 Haziran

19 Haziran

26 Haziran

29 Haziran

118Y Leo Yönetim Çevresi Teşekkür Konseyi ve Devir Teslim Töreni

Çemenzar & Kadıköy Leo Kulüpleri Devir Teslim Töreni

Fenerbahçe Leo Kulübü Devir Teslim Töreni

Beykoz Leo Kulübü Devir Teslim Töreni

Yönetim Kurulu Toplantısı

20

Fenerbahçe Leo Kulübü

Temmuz - 2016 TEM

MUZ

AYIN DA

Neler Yapacağız?

11 Temmuz 118Y Leo Yönetim Çevresi Temmuz Ayı Konseyi

19 Temmuz Fenerbahçe Lions Kulübü Temmuz Ayı Toplantısı

AR

24 Temmuz Fenerbahçe Leo Kulübü Temmuz Ayı Toplantısı

T

M

MUTLU GÜNLER . haZIRAN

Eralp Artman

temmuz

temmuz

16

31

Emir Gözüm

.

21

Merhaba Sevgili Raptiye Okurları, Temmuz ayının gelmesiyle beraber hem güneş bizlere sıcak yüzünü gösteriyor hem de gezegenler son derece hareketli bir döneme giriyor. Kimi burçlar uysallaşırken, kimileri patlamaya hazır bomba haline geliyorlar. Ne olursa olsun bu ay bizlere yaz ayının beraberinde getirdiği sımsıcak bir atmosfer vadediyor. Herkese iyi okumalar, sevgiyle ve astrolojiyle kalın…

KOÇ Temmuz’a yaz aylarının iç ısıtan enerji veren havasında başlıyorsun sevgili Koç. Göreceğin yerler, öğreneceğin şeyler veya tanışacağın insanlar sende merak uyandırabilir. Hayata pozitif yaklaştığın bu ayda yeni bir ilişkiye başlayabilirsin, ne de olsa aşk geliyorum demez!

YENGEÇ Haziran ayının radikalliğinden Temmuz ayının uysallığına geçiş yapıyorsun tatlım. Adeta dut yemiş bülbül gibisin bu ay, ne etliye ne sütlüye karışıyorsun.

Senin yerinde olsam bu ruh halini fırsat bilir şöyle deniz kenarı bir yere tatile giderdim.

22

BOĞA Enerjin yüksek, dolayısıyla sosyal anlamda da hareketlisin.

Yeni insanlarla tanışabilir, fikir alışverişi yapabilirsin. Son anda gelişen bazı durumlar hem seni hem de yakınlarını doğrudan etkileyebilir tatlım hazırlıklı olmakta fayda var.

ASLAN Temmuz ayının en gergin burcu sevgili Aslanlar, sahip olduğunuz negatif enerjiyi çevrenize çok yansıtmamaya çalışarak bu ayı en az hasarla atlatabilirsiniz. Lakin dış mihraklar buna izin vermemekte kararlı gözüküyorlar. Aman oyuna gelip bir anda alevlenmeyin.

İKİZLER Parasal anlamda çevrenden . destek görebilirsin. Itibarını, konumunu hatta kariyerini ilgilendiren birtakım ani gelişmeler yaşanabilir. Aile hayatında aynı anda hem pozitif hem negatif türden etkiler gündemde. Annişko ve babişkoyla ilişkilere dikkat et derim!

BAŞAK Hanede huzuru, işte parayı, aşkta da doğru insanı bulacağın bir ay yaşayacaksın tatlım. Her şey bu kadar mükemmel giderken canını sıkacak tek şey ufak tefek sağlık problemleri olabilir ama merak etme bunları da çabucak atlatacaksın.

. .

ECE PIRPIR

TERAZİ Her ne kadar dengenin burcu olarak bilinsen de bu ay yaptığın dengesiz hareketlerle . gündeme oturacaksın. Gerek ailevi ilişkilerde, gerekse arkadaşlarınla ve profesyonel çevrende kurduğun iletişimlerde “bir öyle bir böyle” tavrın pek hoş karşılanmayabilir, benden söylemesi.

.

ASTROLOJI

AKREP Bu aralar yaratıcılığın ön planda.

Parlak fikirler üretebilir, sanatsal ve estetik konulara yönelebilirsin. Öte yandan bazı önemli teklifler ve davetler alman da olası. Aşk hayatına gelince; sürprizlere açık olmanda yarar var tatlım. .

OĞLAK

KOVA

Yakın çevrenle olan ilişkilerinde birtakım sıkıntılar yaşayabilirsin. Önümüzdeki süreçte; arkadaşlarını, yakın çevreni, kardeşlerini hatta komşularını dahi ilgilendiren konularla uğraşman gerekebilir. Öte yandan pazarlama, bilişim, teknoloji, iletişim başlıklı konularda hızlı gelişmelere açık günlerdesin.

Temmuz ayının en sulu gözlü burcu ilan ediyorum seni sevgili Kova. Yeri gelecek . mutluluktan yeri gelecek küçük üzüntülerden dolayı gözyaşı dökeceksin ama emin ol ikisi de sana çok şey öğretecek.

Unutmaman gereken tek şey: Her şeyden ve herkesten önemli olan sensin!

YAY .

Işinle ilgili konularda zorlu bir sürece girmiş olabilirsin. Öte yandan sağlığını da ihmal etmemeye özen göster. Otorite konumundaki bir kişinin (baba, eş, öğretmen, yönetici vb.) seni eleştirmesi ya da sana beklediğin desteği göstermemesi seni incitmiş olabilir. Evin ve ailenle ilgili birtakım değişiklikler gündemde.

BALIK Haziran ayında döktüğün gözyaşlarını geride bırakıp bol kahkahalı bir döneme giriyorsun.

Bol sohbetli muhabbetli yemek masalarında dostlarınla ve ailenle geçireceğin zamanlar sana çok iyi gelecek. Temmuz ayının son günlerinde ise kendi içinde bir sorgulama sürecine giriyorsun. Bu sürecin sonunda emin ol kendi adına çok güzel sonuçlar elde edeceksin.

23

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

#temmuzdafenerbahce