MERHABA
Redaksiyon Aktül’den
MERHABA Redaksiyon dergi bünyesinde ihtiyaçlar çerçevesinde farklı yayınlarımız zaman zaman gündeme gelmişti. Redaksiyon Aktüel, daha önce RedHaber olarak haftalık e-dergi olarak 15 sayı yayınlanmıştı. Bugün siyasetin hızlandığı bu dönemde söze ve paylaşıma daha çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde Radaksiyon’un yanında Redaksiyon Aktüel’i de 15 günlük bir yayın olarak çıkartacağız. Redaksiyon Aktüel öncelikle HAYIR mücadelesinin sesini birbirine ulaştırma, deneyimlerini aktarma, sorun ve ilerleyiş hatlarını ortaya koyma noktasında bir temelde ilerleyecek. Hareketin sözün önüne geçtiği, güzel zamanlardayız. Toplumsal hareketin içinde oluşan sözler yalnızca bugünkü mücadeleyi güçlendirmiyor aynı zamanda muhalefetin geleceği kurma iradesini de biçimlendiriyor. Uzun zamandır siyaset alanının kapatıldığı, toplumun baskılandığı bir karanlık dönem içinde açılan bu umut kapısından içeri dolan değişim talebi memleketimizin 16 Nisan’daki referandum ve sonrasını belirleyebilme ihtimalini yeniden ortaya koyuyor. Redaksiyon Dergi, Gezi günlerinde ‘ve isyan yürüyor’ diye yola çıkarak, bu yolculuğa eşlik etmeyi sorumluluk saymıştı. Gezi isyanından memleketin HAYIR günlerine uzanan bu zorlu mücadele döneminde sözümüzü çoğaltmak, ortak bir aklı inşa etme noktasında artık Redaksiyon Aktül’de var. Yolumuz açık olsun.
NAR
Şarkılar, Danslar, Bol Neşe
SOKAKLARDA ŞEN Ş Şarkılar, danslar, bol neşe sokaklarda şen şakrak kadınlar. Bir yanda Tehditler, polisler, bol toma çok çevik bir yanda inatçı kadınlar, neşeli ve ağız dolusu kahkahalarıyla hayır diyen kadınlar. Sokaklara, ağaçlara ve hayıra mor bir dalga olan kadınlar. Yola şarkılarıyla koyulup umudu dilden dile çoğaltan kadınlar. Şarkısını bir başka dilde duydukça neşesini saklayamayan Nar Kadın Dayanışması. Tüm karanlığın ve karamsarlığın içinde sokakta, vapurda, parkta, tramvayda hayırın ihityacı olan umudu büyüten kadınlar. 15 yıldır en küçüğün-
den en büyüğüne iktidarın parça rin ve kurumların saldırısına uğr kapı yüzüne kapanan kadınlar a Sokakta yürümemizden giydikle larımızın geleceğinden kazanılm kadar gericiliğin göz diktiği her kadınlar artık sokaklarda. Korku çalışılan toplumda isyanın umud omuzlarında. Korkmuyor ve itaa dınlar iktidarın alışık olmadığı b var. Kavga, nefret ve çatık kaşlı neşeleriyle tam ortadan giriyorl talepleriyle.
ŞAKRAK KADINLAR
ası tüm erkeklerayan, gittiği her artık yeter diyor. erimize, çocukmış haklarımıza şeye karşı duran uyla kuşatılmaya dunu taşıyorlar at etmiyor kabir karşı çıkışları dünyalarına lar tüm yaşam
ABD-TÜRKİYE
Trump Sonrası Suriye, Kürtler ve
AKP’NİN YENİDEN STRA Trump sonrasında ABD’nin hem
ABD, Suriye ve Kürtler
kün. ABD, Suriye’de iç savaşı derin-
içerde hem de dışarıda nasıl bir siya-
Obama dönemi ABD’nin müdahale
leştirirken IŞİD’in dışında kalan cihatçı
set izleyeceği halen merak konusu.
planı daha çok dolaylı biçimlerde
güçleri farklı biçimlerde toparlayarak
Trump’ın hızlı başlangıç kararname-
gerçekleşti. Bush’un doğrudan müda-
bir egemenlik alanı oluşturması nok-
lerinin ardından, keskin çıkışlar
hale stratejisinin yarattığı ekonomik
tasında destekledi. Ancak, Türkiye’nin
durulmuş durumda. Trump sonrası
sonuçlar ve askeri kayıplar nedeniyle,
merkezinde olduğu bu güçlerin hem
ABD, özellikle Suriye’de IŞİD’e
ABD Obama döneminde bölgesel
IŞİD karşısında etkinlik sağlaması
karşı bir plan oluşturma ve bu plan
işbirlikçi güçler ve yerel ittifaklara
hem de rejime karşı kalıcı mevziler
çerçevesinde ittifaklarını yeniden dü-
dayanan bir düzenleme planı devreye
kazanması mümkün olmadığı ölçüde
zenleyerek taşları yeniden döşeme
soktu. Obama’nın hatırlanacağı üzere
bu taktik de tökezledi. ABD’nin Suri-
arayışında.
ilk ziyaretleri Ortadoğu ve Türkiye’ye
ye’de ihtiyaç duyduğu askeri güç ve
gerçekleşmiş burada da ‘terörle
hegemonya alanı oluşturma noktasın-
ABD açısından, Rusya’nın son 1 yılda
savaşırken’ İslamla yeni bir bağın
da en önemli müttefiki Kürtler oldu.
kazandığı inisiyatifi dengelemek ve
kurulmasının altını çizmişti. Bu sözler
IŞID’in Kobane kuşatmasıyla başlayan
Ortadoğu’da İran’ın etkinlik alanını
Obama politikasının temelini oluştur-
süreç bu noktada önemli bir kırılma
daraltmak öncelik olarak öne çıkıyor.
du. Obama, BOP stratejisinde siyasal
noktası oldu. PYD-YPG, IŞİD karşısın-
Suriye’de taşların yeniden döşenme-
İslam merkezli yeni bir iktidar kuşağı
da önemli bir askeri güç olarak öne
sinde karar verilmesi gereken temel
inşa ederek Ortadoğu’daki etkinliği
çıktığı gibi rejimin boşalttığı alanlarda
sorun ise PYD ile Türkiye arasındaki
arttırma ve bu coğrafyayı küresel
özerk bölgeler inşa ederek Suriye
çelişki. ABD, Suriye’de Rakka oper-
piyasalara eklemlenme noktasında
içinde önemli bir güç haline geldi.
asyon planı dahilinde son dönemde
doğrudan askeri müdahaleler yerine
ABD, ÖSO’yu desteklemeye devam
Türkiye’ye ziyaret üstüne ziyaret
iç savaşlara yönelen bir strateji
etmekle birlikte YPG asıl askeri ittifakı
gerçekleştiriyor. Trump’ın Erdoğan’la
izledi. Özellikle Arap isyanları süre-
olarak öne çıktı. Cihatçı çete güçler-
yaptığı telefon görüşmesinin ar-
cinin manipüle edilmesiyle başlayan
inin ele geçirdikleri alanların, özellikle
dından, CIA Başkanı Pompeo’nun
süreç bu stratejiye büyük bir imkan
Rusya ve İran’ın devreye girmesinin
ziyareti ile başlayan trafik kesintisiz
sağladı. Mısır, Tunus, Libya ve Suri-
ardından düşürülmesi, son olarak
biçimde sürdürülüyor. Bu trafiğin
ye’ye uzanan çizgide siyasal İslam
Halep’in rejimin eline geçmesi ile
nereye çıkacağı henüz kesin biçim-
iktidarının inşa edilerek Şii hattının
stratejik alanlardan çıkarılması ile bir-
de görülmemekle birlikte, kimi ip
kuşatılması ilk planda önemli bir iler-
likte Suriye iç savaş güç dengesinde
uçlarının ortaya çıkmaya başladığı
leme kaydetti. Ancak, bu süreç hızla
Türkiye destekli cihatçı güçlerin
söylenebilir.
kırıldığı ölçüde ABD’nin bir anlamda
kalıcı bir tutunma alanı oluşturma
politikasız kaldığını söylemek müm-
şansları iyice zayıfladı. ABD, Kürt
Analiz- RedHaber
ATEJİK ORTAKLIK RİCASI özerk bölgesine askeri üsler kurarak
Suriye’nin geleceğinde özerk bir Kürt
AKP ve Kürt Hareketi
Suriye’de tutunmaya devam ederken,
inisiyatifinin oluşmasını engellemek
Suriye’de Kürt hareketinin özerk bir
bu aynı zamanda AKP arasındaki en
oldu. Obama’nın Başkanlığında son
alan oluşturarak bir biçimde devlet-
önemli çelişki olarak öne çıktı. Roja-
dönem ise ABD’nin Kürt bölgesi
leşme noktasında adım atması AKP
va’da özerklik inşası ile birlikte AKP,
dışında etkisini kaybettiği, Rusya’nın
politikaları alt üst eden en önemli
içerdeki müzakere sürecini de sona
inisiyatifinin güçlendiği ve rejimin
faktörlerden birisi oldu. AKP, içerde
erdirerek içerde ve dışarıda savaş
ayakta kaldığının tescillendiği bir
müzakere sürecine bağlı olarak Or-
politikasına yönelirken, temel hattını
dönem oldu.
tadoğu’da da Kürtlerle ittifakı temel
Kürt kantonlarının birleşmesinin ve
alan bir fetihçi siyasete yöneldi. A.Ö-
calan’ın da bu eksende vurgu yaptığı
büyük bir yıkıma neden olacak savaş-
ABD’ye yönelik bir eleştiri olmaktan
‘İslam Kardeşliği’, ‘Yeni Misak-i Milli’
la birlikte Suriye’de TSK’nın ÖSO
öte asıl olarak Obama’la sınırlanmış
söylemlerindeki kırılma noktası Ro-
ile birlikte El-Bab seferi ile yeni bir
bir biçimde dile getirildi. ABD devleti
java oldu. AKP, Kürt hareketinin ÖSO
aşamaya gelmiş durumda. Türkiye,
içindeki farklılıkları da görerek Oba-
ile birlikte rejime karşı savaş ittifakı
PYD-YPG’nin alanını sınırlama ve
ma eleştirisi üzerinden, Başkanlık kol-
içine girmesi eğilimi de gerçekleş-
Suriye’deki yeni süreçte özerklik-fed-
tuğundaki değişim AKP’nin en büyük
medi. Bu durumda içerdeki müzak-
erasyon biçimlerinde olabilecek bir
umudu oldu. Obama’nın devamcısı
ere sürecini de ortadan kaldırarak
devletleşme sürecini engellemek için
olacak Clinton yerine Trump’un
Suriye merkezli Kürt savaşını yeniden
Menbiç, Rakka operasyonlarını gün-
seçilmesi AKP cenahında büyük bir
gündeme getirmiş oldu. Kürtlerin
demde tutmaya devam ediyor. ABD,
sevinçle karşılandı. Trump sonrasında
Suriye’de özerklik kazanması AKP
Türkiye ilişkileri Trump sonrasında
AKP, henüz istedikleri alabilmiş değil.
tarafından Türkiye açısından da riskli
yeniden düzenlemeye çalışırken
Fethullah Gülen’in iadesi konusunda,
bulunarak bunu önlemek birincil he-
temel nokta da bu düğümün nasıl
Trump’a sunulacak dosya beklenirken
def haline geldi. AKP ve devletin ge-
çözüleceği üzerine odaklanıyor.
Gülen’in Kanada’ya geçmiş olacağı,
leneksel milliyetçi kanatları Suriye’de
kulislere düştü. Öte yandan da Suriye
özerk Kürt bölgesinin oluşumunu
Trump Sonrası ‘Stratejik Ortaklık
pazarlıkları sürüyor. AKP, tüm bu
Türkiye içinde bölünmenin başlangıcı
Ricası’
çelişkiler ve pazarlıklar içerisinde
olarak görüldü. Kürt hareketi ise Suri-
AKP, 15 Temmuz sonrasında da
ABD’ye kendisini yeniden kabul et-
ye’deki kazanımlarını korumaya odak-
artan şekilde ABD karşıtı bir söylemi
tirmeye ve bölgede stratejik ortaklık
lanan bir siyaset ekseninde bölgesel
yükseltti. Şangay’a katılma sözleri
misyonunu yeniden hak etmeye ça-
ittifaklarına dayanarak yeni bir savaş
yeniden dolaşıma sokuldu. Avra-
lışıyor. Milli Savunma Bakanı’nın ‘ön-
politikasını devreye soktu. Bu kırılma
syacılık yeniden ciddi bir tartışma
celiğimiz ABD’nin bölgedeki stratejik
ve sonrasındaki şiddet sarmalı, içerde
konusu haline geldi. Bunlar temelde
ortağı olmak’ sözleri AKP politikasını
AKP, 15 Temmuz sonrasında da artan şekilde ABD karşıtı bir söylemi yükseltti. Şangay’a katılma sözleri yeniden dolaşıma sokuldu. Avrasyacılık yeniden ciddi bir tartışma konusu haline geldi. Bunlar temelde ABD’ye yönelik bir eleştiri olmaktan öte asıl olarak Obama’la sınırlanmış bir biçimde dile getirildi.
özetliyor. AKP, ABD’nin Rakka oper-
politikasında esaslı bir değişim henüz
önemli bir güç olarak öne çıkıyor.
asyonuna 4 bin asker ve 10 bin ÖSO
görünmüyor. ABD, Kürtleri halen en
Rusya, önerdiği Suriye anayasa-
militanı ile katılabileceği yönündeki
önemli ittifak gücü olarak görmeye
sı Kürt bölgesine özerklik içeri-
haberler de, YPG’siz bir operasyonda
devam ediyor. ABD, askeri üsleriyle
yor. Rusya, Suriye’de dengeli bir
üstlenebileceği rolü ortaya koyuyor.
yerleştiği Kürt bölgesinde kalıcı olar-
geçiş döneminin gerçekleştirilmesi
AKP’nin temel politikası PYD-YPG’nin
ak Suriye’deki etkinliğini sürdürmeye
noktasında Kürtleri de içermenin
Rakka operasyonunda olmaması
çalışacak. Öte yandan, ABD Türkiye’yi
gerekliliğini ortaya koyuyor. Rejim
ve Menbiç’i boşaltarak kantonların
de bölgede yeniden konumlandırma
açısından da durum farksız. ABD’de
birleşme noktalarının kırılmasına
çabasını sürdürüyor. Bu düzlemde
Kürtleri de Rusya’nın hegemonyası
odaklanmış durumda. Bu politikanın
ABD açısından her iki gücü de kendi
altına terk etmek istemiyor. Öte
bir ayağında da Barzani bulunuyor.
ekseninde tutmaya devam eden bir
yandan Kürt hareketi askeri gücü
Peşmerge ile hem Musul’da hem de
politika izlemeye çalışacağını söyle-
ve halk desteğiyle önemli bir güç
Rakka’da birlikte olarak, PYD’nin
mek mümkün. Rakka operasyonun
olarak Suriye ve bölge denkleminin
etkinlik alanını daraltma her ikisinin
kimlerle yapılacağı tartışmanın
parçası olmuş durumda. Bu noktada
de ortaklaşabileceği bir nokta. Bu
odağına oturmuş durumda. YPG’nin
sınırların belirlenmesi, geçiş nokta-
temel politikanın altında ise daha
Suriye Demokratik Güçleri adı altında
larındaki hamiyetin düzenlenmesi ve
ince bir çizgi olarak Suriye’de PYD ile
Araplarla birlikte kurduğu askeri güç,
Rakka’da IŞİD’den boşalacak alanın
Barzani ile kurulan ilişkiye benzer bir
bir süredir Rakka’ya ilerlemeye de-
kontrolü gibi konular üzerinden
ilişki kurulabileceği Saray danışman-
vam ediyor. Türkiye ise SGD’nin devre
çelişkiler sürecek ve Türkiye sınıra
ları tarafından ifade ediliyor. Bugün ki
dışı kaldığı bir Rakka operasyonu için
bir tampon bölge oluşturabilecek
koşullar yeni bir ilişkilenme imkanını
pazarlıklarını sürdürüyor.
bir noktaya gelme ihtimali olmakla
henüz taşımamakla birlikte, AKP’nin
birlikte sonunda süreç AKP’nin kabul
savaşçı çizgiyle birlikte bir alt politi-
Suriye’de Kürtlerin Geleceği ve
etmesi zorunlu bir Kürt realitesine
kayı da geliştirmeye çalıştığını söyle-
AKP’nin Çaresizliği
doğru ilerlemektedir. Burada ayrı bir
mek mümkün. Ancak, AKP açısında
Rakka operasyonunun nasıl
tartışmanın konusu olmakla birlikte,
bu Kürt hareketi sınırlandığı takdirde
gerçekleşeceği, Menbiç’deki YGG
Kürtlerin Suriye’deki inisiyatifinin de
devreye girebilecek bir noktada. Bu
varlığının akıbetinin ne olacağı gibi
ABD gölgesi altında biçimlenmesi
dönemin belirleyici politikası ise Kürt
sorunlar ortada durmakla birlikte,
ve Kürtlerin ABD’nin askeri gücüne
hareketi sınırlama, geçiş döneminde
Kürtlerin Suriye’deki kazanımlarının
dönüştürülmesi de bölgedeki halklar
özerklik kazanmasını engelleme
bütünüyle geri döndürülemeye-
açısından yıkımın bir başka yönü
üzerinden götürülmeye çalışılacak.
ceği bir noktaya gelmiş durumda.
olarak değerlendirilebilir.
Trump sonrası ABD açısından ise Kürt
ABD-Rusya dengesinde Kürtler
Varlık Fonu
Varlık Fonu’na Kamu Birikimleri
REHİNE, İPOTEKE, KEFALETE VERİLECEK AKP, 'torba yasalar', KHK'larla devlet
memesi ise ağır bir darbe. Her yıl
durarak harcama yapmanın tercih
ekonomisi içinde denetimsiz bir alan
bütçe zamanı Plan Bütçe onunda
edildiğini görmek zor değil.
yaratıyor. Sayıştay denetimi, örtülü
tartışılan okunan müzakere edilen
ödenek konularında atılan adımlar
Sayıştay raporları, hiç de inandırıcı
Varlık Fonu hayata geçiriliyor.
nasıl bir sonuç ortaya çıkarıyor?
olmayan gerekçelerle ya geciktiriliyor
Dünyanın başka ülkelerinde de Varlık
Torba Yasa, iktidara birbiriyle zerrece
ya da 200-300 sayfa olması gereken
Fonu var. Genel anlamda Varlık Fonu
ilgisi bulunmayan konuları ihtiyaç ha-
o emek yoğun teknik, sorgulayan
nedir? AKP, neden bugün Varlık
linde aynı metinde birleştirme ve çok
analitik raporlar bülten inceliğinde
Fonu'na ihtiyaç duydu?
ihtiyacı hızla karşılama imkanı veriyor.
gönderiliyor.
Varlık Fonu, genellikle petrol, maden gibi gelir fazlası, emtia fazlası
Geriye dönüp baktığınızda, istisnai olması gereken bu yolun yasama faa-
Bu ne demek? Sayıştay, kurumları
yaratmaya müsait doğal kaynakları
liyeti görünümü altında, muazzam bir
Meclis adına yani geleneksel kabulle
bulunan ülkelerde, o gelir fazlasını
suistimale dönüştüğü görülür. Çoğu
halk adına millet adına denetliyor.
değerlendirme yolu olarak kullanı-
kez maddeyi okuduğunuzda hiçbir
Tanımlanmış anayasal çerçevesi bu.
lan bir yapı. İyi örneklerinde gele-
şey anlaşılmayacak biçimde, atıflarla
Bu raporlar Meclis’te tartışılmayınca
cek kuşakları refahına olumlu etki
bağlaç ve sayılarla oynayarak yapılan
x kurumundaki bilmem kaç milyon
yaratıyor. Bizdeki durum facia. Geçen
ekleme çıkarmalar. Bazen bir gemi
liralık usulsüzlük de ortaya çıkmıyor.
ağustosta çıkarılan yasa teklifinin ge-
sahibine avantaj sağlanıyor, bazen
Yasal olarak zaten denetim dışı olan
rekçesinde açık açık yazıyordu zaten,
de HES yapacak müteahhidin canını
örtülü ödenek ise ciddi ve yoğun bir
"Büyük altyapı projelerine finansman
sıkan zeytinliklerin ortadan kalkma-
ilgiyi hak ediyor. Örtülü ödenek, “milli
sağlamak" diye. O sıra bunun hangi
sını kolaylaştıracak bir formül. Kaba
menfaatler” genel başlığı altında hep
kurumlar yoluyla ve nasıl olacağı pek
aritmetiğe dayalı bir eğilim.
var olmuş. Gelin görün ki 2012 yılın-
belli değildi.
dan itibaren bu bütçe kaleminde çok Şöyle düşünülüyor: Nasıl olsa benim
büyük artışlar izleniyor. Adeta belli
Paralel Hazine, paralel Maliye gibi ça-
sayım fazla. Normal yasa tasarısıyla
yerlere sürekliliği olan ödemeler ya-
lışacak ama en önemli farkı bütçe dışı
inci ince uğraşmaya, kurumlardan
pılmış gibi bir artış. Belli bir ortalama-
ve denetimsiz olacak. Bunları vurgu-
görüş alıp beklemeye ne gerek var.
nın altına hiç düşmüyor. Bazı aylarda
ladı. O sıra Varlık Fonu’na alınacak
Bu zamanı niye kaybedeyim. Nihaye-
da mesele iki ay öncesine göre beş
kurumlar belli değildi. Ancak iktidar
tinde Torba Yasa, parlamenter rejimin
kat fazla artışlara rastlanıyor.
bunun için de OHAL rejimin kullandı
işleyişini sakatlayan kötü bir geleneğe dönüştü.
ve KHK ile bir gece mükerrer Resmi Fotoğrafın bütününe baktığımızda
Gazete ile kamunun çok önemli var-
da AKP iktidarlarının karakterinde,
lıklarını Fona devretti. Bu, akıl almaz
Sayıştay raporlarının son üç yıldır
denetim alerjisini, denetim mekaniz-
keyfilikte devasa ve karmakarışık bir
Meclis’e doğru düzgün gönderil-
malarından mümkün mertebe uzak
operasyon.
Çiğdem TOKER Söyleşi: Serpil ŞAHBAZ
zandığından çok harcama yapılan bir evde, kredi borçlarında limite dayanınca, evdeki aile yadigarlarının satılmasına benzetiyorum Varlık Kafamızdaki soruların yanıtları zaman
Yasa görüşülürken muhalefetten
içinde aydınlanır mı, onu da bilmiyo-
tepkiler artınca iktidar, bağımsız
ruz.
denetim maddesi koydu. Üç denetçi.
Varlık Fonu ile batan şirketlerin
Başbakan atayacak. Bilanço üzerin-
kurtarılacağını yönündeki değerlen-
Ama kesin olan bir şey varsa, hukuki
den raporlama yapacaklar. O rapor
dirmeler de var. Kamu birikimleri ile
altyapısı bu kadar sorunlu olan bir
da Plan Bütçe Komisyonuna gidecek.
şirketler mi kurtarılacak?
yapının ekonomiyi düze çıkarmasının çok zor olduğu. Varlık Fonu nasıl işleyecek? Kamu
Fonu’nu..
Evet kredi borcunu döndüremeyen, Bu mekanizmayı Meclis denetimi
temerrüde düşen şirketlerden bahse-
olarak sunmak, toplumu yanıltmak
diliyor. Ya da alacağını tahsil edeme-
anlamına gelir.
yen kamu bankalarından. Bilmiyoruz
kurumları, arazileri Varlık Fonu'na
ki, belki de 3 milyar TL’lik Savunma
devredildi. Varlık Fonu bunları ne
Varlık Fonu'na aktarılan kamu ku-
Sanayi Destekleme Fonu geliri bunlar
yapacak, geliri nereye gidecek,
rumlarının bütçeye katkısını düşün-
için kurtarılacak.
denetimi nasıl olacak?
düğümüzde, yeni bir bütçe açığının
Varlık Fonu, kendisine devredilen
oluşması söz konusu. Bu bütçe açığı
Tüm bu uygulamalar ekonomi içinde
kamu şirketlerini teminat olarak gös-
nasıl kapatılacak?
doğrudan iktidarın kullanımı ve
terip borçlanacak. Tahvil ve menkul
En büyük sorunlardan biri bu zaten.
denetimi altında yeni bir ekonomik
kıymet çıkaracak yani. Rehin ipotek
Yani aslına bakarsanız, bu kurumların
yapılanma anlamına mı geliyor?
de olabilir, kefalet de.
vergilerini nereye nasıl vereceği de
Hiç şüpheniz olmasın. Tek adam,
Anlaşıldığı kadarıyla, Fona devredi-
pek belli değil. Üç yıllık bir stratejik
ekonomik düzen ve işleyişinde de tek
len şirketler, kira ve temettü geliri
plandan söz etmişti Başbakanlık.
karar verici olacak. Bu yanıyla Fazıl
gibi kazançlarını da Fona aktaracak
Yönetim bu plana göre yapılacak
Sağlam hocanın deyimiyle “reisçilik”
taze nakit ihtiyacı için. Bütün bunlar,
denildi. Bunu görmek lazım.
sistemine göre kurgulanmış, denetim
büyük altyapı projelerinin finansmanı
dışı, hesap vermeyen bir ekonomik
için. Tabii denetim en büyük sorun.
Varlık Fonu'nun yeni Duyun- Umu-
yapılanma yani. Esasında bu yapı,
Çünkü Sayıştay denetimi yok. SPK,
miye olduğu değerlendirmeleri
acele kamulaştırmalarla, büyük ölçek-
Rekabet Kurulu gibi kamu denetimle-
yapılıyor. Siz bu benzetmeyi doğru
li ihalelerde davet yöntemiyle zaten
ri olmayacak. Sorun derken, bunu biz
buluyor musunuz?
örülmekteydi. Türkiye Varlık Fonu
dert ediyoruz tabii. İktidar değil.
Ben daha ziyade, komşulara hava
başkanlığa ayarlı sistemin en devasa
atmak, çevreyi etkilemek için ka-
adımı oldu.
AKADEMİ
CÜBBE VE POSTAL... BİLİM VE DİRENİŞ... Ankara Üniversitesi'ne özelde de
Kurum olarak kişilerden bağımsız
yayınlanmadan öngörebiliyorduk.
Mülkiye'ye yönelik ayırt edici bir
olarak konuşuyorum. Akademik kurul
Ekim 2014'te Siyasal Bilgiler Fakültesi
müdahale var. Diğer üniversitelerden
açıklamaları yapılabiliyordu. Kurumun
ve İletişim Fakültesi 5 asistanı yaka
farklı bir durum, neredereyse dersler
kendi reflekslerini gösterme imkanları
paça gözaltına alınmıştı. Bu Cebeci
sürdürülemez durumda. Neden An-
vardı. Bunu yapıyorlardı. Fakat bunun
tarihinde bir ilktir. Bunun arkasının
kara Üniversitesi ve Mülkiye'ye özel
bedeli oluyor. Bu iki kurumun tasfiye
geleceğini görebiliyorduk. Daha güçlü
saldırı var?
edilme noktasına gelen süreç yaşandı.
refleksler verebilirdik ama kurum
Dinçer: Öncelikle oransal olarak ile-
olarak bu noktada zayıf kaldığımızı da
tişim fakültesinin kaybı daha büyük.
Asıl mesele bu süreci yine bir üni-
söylememiz gerekir. Bu süreç öngö-
Neredeyse eşit düzeyde fakat iletişim
versite mensubunun kendine profe-
rülebilir bir süreçti ve bu süreç gerçek
fakültesinde gerçek anlamda dersler
sör unvanını edinebilmiş bir rektör
anlamda üniversite fikrine sahip çıkan
yapılamıyor. Siyasal Bilgiler Fakül-
aracılığıyla gerçekleştirilmesi. Rektör
kurumlarda bu fikri sahiplenen in-
tesi'nde yaklaşık 200'ün üzerinde
Erkan İbiş "Barış İçin İmzacılar" için
sanların tasfiyesi ile aslında kurumlar
yüksek lisans ve doktora tezi da-
süreç başlamadan özellikle Mülkiye'ye
tasfiye edilmiş oldu.
nışmansız kaldı. Muhtemelen onlar
ve İletişim Fakültesi'ne bir tür tutum
yazılamayacak. Yeni danışman bulma-
geliştirmiştir. Bahsettiğim üniversite
İMZA BAHENE OLDU MUHALİF ODA-
ları imkansız gibi görünüyor. 50'nin
ideasına düşman bir şekilde hareket
ĞI DAĞITIYORLAR
üzerinde ders açılamayacak duruma
etmiştir. Örneğin; üniversite hocasının
Mutlu: Bu aslında sadece OHAL'de
geldi. Siyasal ve İletişim Fakültesi'n-
sınavda sorduğu soruyu dava konusu
ya da Kanun Hükmünde Karar-
de yapılan tasfiyeler kişilerin tasfiyesi
yapılmasına tepki göstermeyerek, ona
name'lerle ilgili bir durum değil.
değil, bu iki kurumun tasfiyesi. Bunun
defalarca soruşturma açarak, iktidara
Dinçer'in de bahsettiği gibi aslında
da açık nedenleri var. İki kurum da
ya da sermayeye karşı ses çıkaran
tarih vermek gerekirse 2010 yılından
bugüne kadar -üniversite ideası diye
her öğretim üyesini soruşturmalara
itibaren özellikle Cebeci kampüsün-
tarif ettiğimiz şey temel olarak- üni-
boğarak, kendisine karşı yapılan eleş-
deki fakültelere yönelik hükümetin
versitenin etkilenmesi muhtemelen
tirilere soruşturmalarla cevap vererek
sistematik bir baskısı var. Hatta bazı
olan iki yerden; sermayeden ve
akademisyenlere yurtdışı izinlerini
hocalarımızla ilgili davalar, soruştur-
devletten özerkliğini koruyabilmiş
vermeyip, bilimsel konferanslara
malar Anayasal Suçlar Soruşturma
yerlerdi. Siyasal Bilgiler Fakültesi
insanların katılmasına engel olarak,
Savcılığı'nda doğrudan Cebeci'deki
ve İletişim Fakültesi, Türkiye'deki
sürekli kendini, hükümeti eleştiren
isim isim hocalara hazırlandı. Doğ-
birkaç benzeriyle beraber üniversite
bilim insanlarına karşı baskı yaparak
rudan o zamanki hükümetin bütün
ideasına hala sahip, eleştiri kapasite-
zaten tutumunu belli etmişti. Biz bu
kanatlarıyla -şu anki birbirine düşman
si olan hem iktidara hem de serma-
sürecin geleceğini henüz imzalara
olan kanatlarıyla beraber- birlikte
ye sahiplerine karşı dik durabilen,
ilişkin soruşturmalar başlamadan,
planladıkları bir şeydi. Bunun darbey-
düşünceyi savunabilen kurumlardı.
Barış İçin Akademisyenler bildirisi
le, OHAL'le falan ilgisi yok. Bizim imza
Mutlu ASLAN- Dinçer DEMİRKENT Son KHK’larla birlikte Ankara Üniversitesi’nde Siyasal Bilgiler Fakültesi ve İletişim Fakültesi’nde dersler aksama noktasına geldi. Pek çok ders yapılamaz hale geldi. Üniversitelerde yaşanan tasfiyeleri, Cebeci Kampüsü’ne yönelik polis saldırısını son KHK ile üniversiteden atılan Dinçer Demirkent ve Mutlu Arslan ile konuştuk.
metinleriyle de ilgisi yok. Bu imza
beri üniversite belirli baskılara maruz
çıkarmak için üniversite kuruyorlar.
metinleri biraz vesile oldu. Bir bahane
kalmıştır fakat ayakta kalmıştır. Çünkü
Fakat ne bunun adı üniversite ne de
oldu. Oradaki birlikteliği kıracak,
bu olmadan aslında toplumsal meş-
bu kişiler -bugün başka bir iktidar
atılmaları kamuoyuna meşrulaştıracak
ruiyete sahip bir iktidar da mümkün
kurulduğunda ona yamanacak kişi-
bir vesile oldu. Bunları niçin atıyor-
değil. Eleştiriyi kabul etmeyen bir
ler- öyle anlatılar çıkaracak, nesiller
sunuz denildiğinde işte bunlar da
iktidar bir şekilde artık varlık aşama-
yetiştirecek kişiler değil. Sadece
devlete katliam yapıyorsunuz dediler.
sının sonuna gelmiştir. Artık meşru-
dertleri rant elde etmek. Dolayısıyla
Onları bu yüzden atıyoruz, diyecekler.
iyetini yitirmiştir. Bu yüzden de tek
üniversitenin yeni işlevi şudur gibi
Aslında öyle bir şey yok. Biz oradaki
adamlık olarak adlandırdığımız şey de
büyük bir şey söylemek istemiyorum.
muhalif, demokrat öğretim üyeleri
zaten meşru olmadığını söylüyoruz.
Onların öyle bir planları olabilir ama
AKP'nin demokrasiye, özgürlüklere,
bence hiç bir şey olmayacak üniver-
haklara, hukuklara saygısı olmadığını,
AKP REJİMİNDE ÜNİVERSİTENİN
siteye. Çünkü üniversite yok. Fakat
çeşitli biçimlerde akademik forum-
İŞLEVİ OLMAYACAK
üniversite fikri devam ediyor. O bir
larda, akademik ortamlarda hem
Peki, AKP üniversiteleri yeni rejimde
yerlerde devam eden fikir bir üniver-
kurumsal hem de bireysel olarak pay-
nasıl bir işlev görecek?
site kuracak.
laştığımız için böyle bir süreç içerisine
Dinçer: Bence hiç bir işlevi olmaya-
itildik. Orada örgütlü biçimde duran
cak. Bu kadar berbat bir kurumun
Mutlu: Üniversite dediğimiz şey en
bir muhalif odak vardı. Kurumsal ola-
hiç bir işlevi olmaz. Var olan eski
basit anlamıyla yoğunlaşma mer-
rak da kendilerini iyi ifade ediyorlardı.
Türkiye'nin diyelim üniversitesini yok
kezi olmasıdır. Bilimin yoğunlaştığı,
O muhalif odağı dağıtmaya yönelik
ettiler. Kendi yaptıkları gayri meşru
teknolojinin yoğunlaştığı bu işlerle
bir hamle. Henüz başaramadılar bunu.
faaliyetlere ilişkin ses çıkaran herke-
ilgilenen insanların yoğunlaştığı, fikrin
Bize bir darbe vurdular ama Cebe-
sin sesini kesmek istediler. Onların
yoğunlaştığı yer. AKP'nin üniversiteye
ci'deki o gelenek Mülkiye'de, İlef'te,
yerini dolduracak insanlar ne yapa-
ilk saldırısı bu yoğunluğu dağıtmak,
Eğitim Fakültesi'nde var olmaya
cak? Bence şunu yapacaklar, paye ve
seyreltmeye yönelik oldu. İktidara
devam edecek. Biz orada olsak da
rant sahibi olacaklar. Üniversiteyi de
geldiği ilk günden itibaren üniversite
olmasak da oranın geleneği süre-
diğer herhangi bir kurum gibi başka
meselesini çoğalttılar. O yoğunluğu
cektir.
yerlerde ne yapıyorlarsa üniversitede
seyrelten bir etki yarattılar. Her ile bir
onu yapacaklar. Yoksa üniversitede
üniversite yaptık meselesi AKP'nin
Akademisyenlik farklı bir şeydir. AKP
rejimin büyük anlatılarını çıkaracaklar
üniversite ve eğitim alanına ilişkin en
ve AKP'nin ibişleri üniversiteyi tasfiye
falan bunlar hiç bir şey yapamazlar.
büyük seçim vaadi oldu. Bu durum,
ettiler. Üniversite doğası gereği eleşti-
Bunların bir anlatısı bile olamaz. Üni-
üniversitelerin fikri yoğunluğunu, fikri
rel düşünceyi savunduğu için baskıya
versite yeni bir işlev kazanmayacak.
bloklaşma yeri olma fikrini de aşındı-
maruz kalan bir yerdir. Bir orta çağ
Böyle bir planlarının olduğunu tahmin
ran bir şey oldu. ODTÜ'de, Siyasal'da
kurumudur üniversite. Orta Çağ'dan
ediyorum. Kendilerine uygun bir nesil
falan bir açıklama oluyor. Daha dün
Erkan İbiş'e bugün "AKP'nin ibişi", "Sarayın İbişi" diyoruz aslında kendisi mevcut başkanlık sistemi olarak önümüze konan referandum sürecinde sistemin bir prototipidir.
kurulmuş 30 tane taşra üniversitesi
zayıfladı. O kamusal ideali sürdüren
Dinçer: Müthiş bir sembolizm. Yani,
rektörü, ODTÜ gibi koskoca üniversi-
bir kaç üniversite AKP'nin şiddetle
cübbeleri ezen postallar aslında
tenin akademik birikimine açıklama
saldırdığı odaklar haline geldi. İçinden
bütün bu konuştuğumuzun, ciltlerle
yapmış oluyor. AKP'nin temel olarak
geçtiğimiz süreç de Ankara Üniversi-
konuşabilecek olduğumuz şeyleri
var olanı dağıtmanın, oranın saygın-
tesi'nde rektör İbiş'in özel marifetiyle
gösteren bir şeydi. Üniversitenin
lığını zedelemenin dışında yeni bir
yoğunluklu bir saldırı sürüyor. Ama
ayaklar altına alındığının, tasfiye
şey ortaya koyma gibi bir fikri yok
bu yakında ODTÜ'ye de gelecek, Bo-
edildiğinin ve artık olmadığının
zaten. Bunu da halkçı bir söylemle
ğaziçi'ne de gelecek. Diğer üniversi-
resmidir. İlk sorunuza cevap verirken
söylüyorlar. Üniversitenin kapıla-
telerde de benzer saldırılar yapılacak.
söylemiştim. Bir işlevi olmayacak
rını sadece seçkin çocuklara değil
Bu referandum süreci de bu saldırıya
bunların yaptığı şeyin. Cübbelerimizi
herkesin okuma imkanı olsun diye
dur demek konusunda son adım.
ezerek, bizi tartaklayarak, döve-
bütün illere üniversite açtık diyorlar.
Eğer bu referandum sürecinde evet
rek bizi akademik duruşumuzdan
Örneğin, Erzincan'daki çocuk okumak
yönünde bir şey çıkarsa, başkanlığı ön
edemezler. Bizi üniversiteden ihraç
için Trabzon'a, Erzurum'a vs. gelmek
gören bir süreç içerisine girersek bu
ederek de bunu yapamazlar. Bunu
zorunda kalmasın Erzincan'a bir üni-
yıkım sürecinin önünde durabilecek
başaramayacaklar. Yaptıkları şey
versite yaptık tarzı söylemle kendisini
hiç bir güç kalmayacak.
üniversitenin tasfiyesidir. O fotoğraf
cehalet üzerinden üniversite fikrini
iktidarlarının resmidir. Büyük resim
yozlaştıran, üniversiteyi üniversite
Üniversitenin içerisinde olduğu bir
diyorlar ya, işte AKP'nin büyük resmi
olmaktan çıkartan bir politik hat izle-
direniş gelişiyor. Bunun referandum
odur. Erkan İbiş'in büyük resmi budur.
di. 15 yıllık iktidar süreci boyunca da
fikriyle, referandumda hayır oyunu
Sayın İbiş fotoğraf vermeyi çok sever
bunda başarılı oldu. Çok az üniver-
yükseltme fikriyle beraber yaygınlaş-
twitterda orada burada. Herhangi bir
site kaldı. Ben de 96 yılında girdim
tırmak gerekiyor. Diğer üniversiteler-
kendine network sağlayabileceği iş
üniversiteye. 90'lı yılların başında bile
deki bu fikri filizlenmeleri birleştirmek
toplantılarında, iş adamlarıyla ortak
her ilde neredeyse değerli hocaların
gerekiyor. Daha gür hale getirmek
platformlarda boy göstermesinden
bir araya geldiği, toplandığı üniver-
gerekiyor.
çok hoşlanır. Fakat gerçek resim o da
siteler vardı. Her şehirde odak odak
değildir. Gerçek resim budur. İbiş'in
vardı. Bunlar dağıldı. Bu tabii biraz
CÜBBE VE POSTAL
gerçek resmidir bu. AKP iktidarının
da neo-liberal meselesiyle beraber
10 Şubat'ta Cebeci'de yaşanan
resmidir. Bu üniversiteden bir işlev
ilerledi. Özel üniversitelerin çıkması,
olaylarla ilgili neler düşünüyorsunuz?
beklemiyoruz. Örneğin; Ankara Hukuk
özel üniversitelerin hocalara daha iyi
Hocaların cübbelerini yere sermesi
Fakültesi 1925'te kuruluyor. Neden
imkanlar sunması, kamusal etkinliğin
ve polis postallarının o cübbelerinin
kuruluyor? Kuruluş dersini verirken
azaltılması da bu süreci destekledi.
üzerinden geçmesi, hocaların dövül-
Mahmut Esat Bozkurt diyor ki; "Siz
Üniversite fikri ortadan kaybolurken
mesi, gözaltına alınmasıyla ilgili ne
bizim yaptığımız devrimin hukuku-
o kurulların kamusal idealleri de
düşünüyorsunuz?
nu yapacaksınız. Üzerinize büyük iş
düşüyor." Ve orası -bunu olumladığım
aramanın bütün imkanları devre dışı
açısından önemli, değerli yerlere
için söylemiyorum- devletin bir tür
bırakılarak ihraç ediliyorsunuz. Bunu
geldiler. Onların okuduğu okulların
hukuk merkezi oluyor. Ona rağmen
kim yapıyor? Örneğin; Ankara Hukuk
öğretim elemanları ihraç ediliyor-
özellikle Almanya'dan gelen hoca-
Fakültesi. AKP'nin çok nefret ettiği bu
lar. Bu öğretim elemanlarına sahip
ların büyük etkisiyle bir bilim yuvası
hukuk düzenini kuran 1925'te kurulan
çıkmak onlarla dayanışma göstermek
da oluyor. Bugün Ankara Hukuk
üniversite rejimin üniversitesi olma-
için büyük bir buluşma yapalım dedik.
Fakültesi ne yapıyor? Olup olmadık
sına rağmen bunu yapmazdı. Çünkü
Orada birbirimizle halleşelim, duru-
yerlere soruşturma açıyor. Mütalaa
bir üniversite nosyonunu taşıdığı
mumuzu paylaşalım diyip daha şölen
peşinde koşuyor hocaları. Neredey-
söylenebilir her şeye rağmen.
havasında bir şey tasarlamıştık. Cüb-
se asistanlara yapılan şey -normal
be meselesini de şöyle konuşmuştuk.
süreçten bahsediyorum- zulümden
10 Şubat benim için üniversitenin
Toplaşmadan sonra Siyasal Bilgiler
başka bir şey değil. Hukuk Fakültesi
diriliş günüdür. Sokaktaki insanın da
Fakültesi'nin merdivenlerine gelece-
Dekanlığının bu üniversitenin bu hale
üniversiteye bakışı değişti. İbiş'in ve
ğiz cübbelerimiz orada serili olacak.
gelmesinde önemli bir sorumlulu-
AKP'nin büyük resmini oluşturan o
AKP cübbeleri, akademiyi yerlere
ğu vardır. Doktor Cenk İlter'e açtığı
resim üniversiteye karşı sokakta ağla-
serdi. Biz de o cübbeleri yeniden sır-
soruşturmalardan başlayarak disiplin
yan teyzeleri görmemizi sağladı. Elleri
tımıza geçiriyoruz diye böyle idealize
kurullarında yaptığı hukuksuz müda-
titreyerek eli kalem tutan insanlara
bir tiyatro kurmuştuk. Fakat hayatın
halelere kadar sorumluluğu büyüktür.
bu nasıl yapılır diye ağlayan 60'lı
gerçekliği düşündüğünüz şeyle örtüş-
Muhtemelen sorumluluğu ortaya
yaşlarda birisini bizler sakinleştirdik.
müyor. Hayatın gerçekleri bizim bu-
çıkacaktır. Kendisinin hakkında bir
Bu resme karşı kuracağımız şeydir
luşmamıza da engel oldu. Cübbelerin
FETÖ iddianamesinin olduğu söylen-
üniversite. O postalları o cübbelerin
sırtımıza geçirmemize de engel oldu.
mesine rağmen dekanlık yapmakta ve
üzerinden söküp atmaktır. 10 Şubat
Hayatın gerçekleri polisin cübbeleri-
dekan vekilliği konumu dolayısıyla da
da bize bunu yapabileceğimizi de
mizin üzerine basarak geçmesi oldu.
eski hukuk müşaviri olması nedeniyle
göstermiş oldu. Bugüne kadar çok
Cübbelerimizin üzerinden geçtiler
bütün ihraçlarda söz sahibi olmakta-
atıl kalmış öğretim üyelerinin bunu
ama bizim üzerimizden geçemediler.
dır. Fethullah Gülen cemaatinin darbe
görmesine ve bununla mücadele
Bunu teslim etmek gerekiyor. Hem
girişimine karşı bir olağanüstü hal
etmesine vesile olacaktır.
o gün içeride kalan arkadaşlarımız,
ilan edildi ve bu nedenle kamudan
öğrenci arkadaşlarla beraber üniver-
terörist olduğu iddiasıyla insanlar
Mutlu: Cübbe meselesi ilginç aslında.
siteyi savundular. Hem de dışarıdaki
ihraç ediliyorlar. Hiç bir soruşturma
Biz Cuma günkü eylemi planlarken
arkadaşlarımız kendilerini mümkün
ve iddianame olmadan -üzerimizde
Cebeci'deki dört fakülte de tarihsel ve
olduğu kadar direngen pozisyonda
hiç bir soruşturma yok barış için
Ankara Üniversitesi açısından önemli
tutarak belki de OHAL'den beri ilk kez
akademisyenler soruşturması dışında-
fakülteler ve oradan mezun olanlar şu
fiili bir biçimde Cebeci'den Kızılay'a
bütün hukuk mekanizmaları, hak
anda iyi konumdalar. Toplumsal statü
kadar yürüdüler. Kızılay'da aylardır
Cübbelerimizi ezerek, bizi tartaklayarak, döverek bizi akademik duruşumuzdan edemezler.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ GEÇ
sokağa çıkma yasağı vardı. Yüksel'de fiilen basın açıklamaları yapıldı. 10 Şubat o açıdan önemli. Diğer üniversitelerin gözü Ankara'daydı, Cebeci'deydi. Ankara Üniversitesi Türkiye'de en fazla akademisyenin atıldığı üniversite. 92 akademisyen atılmış durumda. Çoğunluğu Barış İçin Akademisyenler imzacısı. Herkesin gözü bize bakıyordu. Yıldız'dan, Marmara'dan vs. hocalar atıldı ama onlar bu kadar yoğunluklu olmadığı için oradaki okuldaki etkinlikleri de güçlü olmadı. Ama herkesin gözü buradaydı. 10 Şubatta iyi bir görüntü verdiğimizi düşünüyorum. Kendimizi ezdirmedik. Üniversitenin hala direngen bir umut olduğunu gösterdik. Bizim bundan sonra yapacağımız şey de 10 Şubat'ta ortaya çıkan manzarayı mümkün olduğu kadar uzatmak. Mümkün olduğu kadar uzun zaman dilimine yaymak. Tamam, atıldık buradan gidiyoruz meselesine indirgemeden orada ortaya çıkardığımız mücadele anlayışını yaygınlaştırmak. 10 Şubat o açıdan belki de 2000'li yıllardan beri üniversitelerde görünen en önemli etkinliklerden birisi olarak toplumsal mücadeleler hafızasına kazındı. Cübbeyle postalın arasındaki ilişki anlamında, eylem, etkinlik anlamında iyi bir sınav verdiğimizi düşünüyorum.
Dinçer Hoca’ya alanıyla ilgili özel bir sorum var. Anayasa referandumuna gidiyoruz. Anayasa kürsüsündeydiniz ve 21 Anayasası’na ilişkin kitabınız çıktı. Anayasa değişiklik önerisinin Türkiye anayasaları içerisindeki yeri nedir? Dinçer: Türkiye anayasa geleneği aslında 1908’de başlar. Birçok anayasacı bunu 1876’yla başlatıyor. Bir açıdan doğru. Osmanlının ilk anayasası 1876 Kanuni Esasi’dir. Fakat 1876 Kanuni Esasi’si aslında neredeyse yine son sözü padişaha vermesi nedeniyle iki tane danışma heyeti kurması onu anayasa haline getirmez. Anayasacılık geleneği aslında mutlak iktidarın bölünmesine dayanır. Aslında kuvvetler ayrılığı dediğimiz şey. Bir burjuva sözleşmesinden ortaya çıkan anayasa fikri güçleri bölmeye ve dolayısıyla insan haklarını korumaya dayanır. Çünkü tek bir güç olursa bireyler onun karşısında dayanamazlar. Liberal bir fikirdir anayasa fikri. 1789’da yayınlanan Fransa İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’nin 16.maddesi açıkça şunu yazar: Kuvvetler ayrılığının olmadığı bir toplumda anayasadan söz edilemez. Dolayısıyla bizim anayasacılık geleneğimiz 1908 devriminin ardından 1909 değişikliğiyle başlamıştır. Gerçek anlamda parlamenter sistemi de kuran Türkiye’de anayasa değişikliği odur. Padişahın yetkilerini istibdada karşı mücadele edip gidip başka birini başkan yapmak zaten makul bir şey olarak düşünülemez. Nedir parlamenter sistemin esası? Yürütme iki başlı olur. Sembolik bir cumhurbaşkanı, bir bakanlar kurulu ve halk tarafından seçilen meclise karşı sorumlu olur. Temel mesele budur. Bunun ardından 1920’lerde başlayan yeni Türkiye’nin kuruluşunda 1920 meclisi 1921 anayasasını tartışırken çok da kapsamlı tartışır her seçimi. Örneğin, Bolşevik Devrimi’nin yanındayız Bolşevikler gibi mi olmalıyız? Örneğin Amerikan federal hükümeti bize model olabilir mi? Parlamenter sistem meşru mudur gibi tartışmalar bir devlet makinasının nasıl işleyebileceğine ilişkin bütün tartışmalar bu anayasada yapılır. 1921 Anayasası özerklik sistemine dayanır. Bütün vilayetler anayasanın taslağında muhtariyeti tamme yani tam özerklik sahibidirler. Aynı konularda örneğin milli
ÇERSE ANAYASAL BİR YÖNETİM OLMAYACAK eğitim, ekonomi, bayındırlık konusunda vs. özerk vilayet şuraları yetkilidir. Yani halk tarafından seçilmiş meclisler kendi kendilerini yönetecektir eğer başka bir vilayetin işine ve uluslararası meselelere girmiyorsa. Eğer giriyorsa da bunu tek yetki sahibi olacak; Türkiye Büyük Millet Meclisi. Egemenlik tek bir merkezde toplanmıştır. Buna kuvvetler birliği denir. Fakat bu ara dönem olmuştur. Savaş süreci anayasası derler ona. Hakikaten Türkiye’de cumhuriyetin kuruluşuna ilişkin temel verilerin hangi makinanın tasarlandığına yönelik bir şeydir. Sonra bu fikirden vazgeçilir ve 1923’te daha parlamenter sistemi yakın sayan bir değişiklik yapılır cumhuriyeti kuran kanunla beraber. Ardından 1924’te anayasa değiştirilir ve yine meclis hükümetiyle parlamenter sistem arası. Fakat yine parlamenter sistemi yakınsayan bir sistem kurulur. Genel mantık yine parlamenter sisteme yakın bir mantıktır. Başkanlık akıllara bile gelmez çünkü başkanlık istibdat ve diktatörlükle eş tutabilecek bir sistemdir. Amerikan devlet sistemi bundan tamamen ayrı tutulmalıdır. O istisnai bir örnek. 1924 Anayasası da daha parlamenter sisteme yakınsamıştır. 1961’de bütün kurumlarıyla Türkiye’de parlamenter sistem oturmuştur. 1982 Anayasası ile beraber ise 80 darbesinin ardından yürütmenin aşırı güçlü olduğu aslında parlamenter sistemin özüne uymayan bir parlamenter sistem olmuştur. Yürütme iki başlıysa, cumhurbaşkanı sembolik yetkiliyse ve meclise karşı sorumluysa bunun adına parlamenter sistem diyoruz. 82 Anayasası da bunu temelde benimsemiştir. Özellikle 95 ve 2004’te yapılan değişikliklerin ardından da Türkiye’de oturmuş bir parlamenter demokrasi vardı ta ki 2007’ye kadar. 2007’de cumhurbaşkanını halk
seçmeye başladı. Halktan meşruiyet alan bir cumhurbaşkanı ile bir de bakanlar kurulu olmaya başladı. 82 Anayasasından kaynaklanan cumhurbaşkanının fazla yetkisi vardı, özellikle yüksek bürokrasiyi atamalar konusunda. Ardından da bugüne geldi. Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi ve neredeyse bütün yetkileri kendisinin üstüne almasıyla partinin devlete hakim olması süreci gerçekleşti. Bugün o partiyle ilişkisi olmayan hiç kimse Türkiye’de vali ve kaymakam olamıyor. Bugün Tayyip Erdoğan’a herhangi birinin söz söylemesi, eleştiri yapması tutuklama nedeni olabiliyor ki o partinin -hatta bir şef etrafında toplanmış bir parti- içinden böyle bir sözün çıkmasının mümkün olmadığını biliyoruz. Bugün bir cumhurbaşkanının evet-hayır referandum kampanyası yapması konuşuluyor ve yapacak. Bu açıkça anayasaya aykırı bir şey. Örneğin, Yüksek Seçim Kurulu’nun televizyonlar üzerinde denetimlerinin kaldırılması, referandum meselesine yönelik önemli bir şey. Doğrudan anayasaya aykırı. Niye bunu yapıyorlar? Çünkü partinin devlete egemen olmasının fiilen anayasaya aykırı olarak anayasalaştırılması süreci olarak bu referandum sürecinde bu değişikliği yaptılar. Fakat bu değişiklik olduğu anda da size en başta anlattığım anayasa anlamındaki anayasa olmayacak. Bu anayasa değişikliği geçtiği andan itibaren anayasalı bir toplum olsak da anayasal bir yönetime sahip olmayacağız. Bütün bu konuştuğumuz üniversite meselesiyle bağlantılı olarak referandumda hayır örgütlemek Türkiye’nin anayasasına sahip çıkmaktır. Haklarımıza sahip çıkmaktır, üniversiteye sahip çıkmaktır. Hak arayan insanın hak arama özgürlüğüne sahip çıkmaktır.
HAYIR Sonucu Değiştirebiliriz Buna İnanmalıyız Oğuzhan Müftüoğlu, Haziran Hareketi’nin Bornova’da gerçekleştirdiği Hayır buluşmasında konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Özel ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Ceyda Karan’la birlikte katıldığı Hayır etkinliğinde konuşan Müftüoğlu, referadumun gerekçesinin ‘suçu ortadan kaldırma’ çabası olduğunu söyledi. Oğuzhan Müftüoğlu’nun konuşmasından satır başları aktarıyoruz
Oğuzhan MÜFTÜOĞLU
ORTADA SUÇ VAR, BU ORTADAN
BU ANAYASA GEÇERSE TÜRKİ-
bir mücadele sürecinin başlangıcı
KALDIRMAK İSTİYORLAR
YE’NİN EN ÖNEMLİ İSTİKRARSIZLIK
olacaktır.
Referandumun gerekçesini Bahçeli
KAYNAĞI OLUR
söyledi. Mevcut durum anayasaya uy-
Evet de çıkarsa Hayır da çıkarsa bir
Solun içinde belli bir kesimde nasıl
muyor, fiilen bir Başkanlık yürüyor. Bu
şey değişmeyecek deniliyor. Uzun
olursa bir şey değişmez diye düşünen
da bir suç ortaya çıkarıyor. Başkanlığı
vadede çok büyük etkileri olur. Evet
bir kesim var. Boykot eğilimi yok şu
anayasal hale getirip suçu ortadan
çıkarsa istikrar olacak diyorlar ama
anda ama sol içinde kafa karışık-
kaldıralım dediler. Her şey Saray’da
bu anayasa ülkenin uzun süreli istik-
lıkları var. Küçümseme, nasıl olsa
yapılıyor. KHK’lar çıkartılıyor, tüm
rarsızlığın kaynağı olacaktır.27 Mayıs
sonucu değiştirmeyeceğiz şeklinde
kararlar Saray’da veriliyor Bu ülke
anayasasının içeriği ilerici özellikler
biraz kaçamak davranma eğilimleri
zaten tek adam rejimi ile yönetiliyor.
taşıyordu. Ancak idamların da yaşan-
var. Bu çok yanlış bir şeydir. 2010’da
Türkiye’nin elle tutulur bir yeri kaldı
dığı ve toplumun bir kesiminin karşı
böyle eğilimler vardı. Bizler kuvvetle
mı. Ekonomi battı. Can güvenliği
çıktığı bu anayasa sonraki süreçte
HAYIR derken, Evet demenin iktidarı
var mı? Canlı bombalar ülkenin her
huzursuzluk kaynağı olmuştur ve
desteklemek anlamına geleceğini,
yanında canlarımızı aldı. Tüm bunlar
üzerine 2 askeri darbe gerçekleş-
salaklık olduğunu söyledim. Bazıları
tek adamın kararıyla oldu. AKP’nin
miştir. Böyle bir anayasa yapıyorlar.
arkadaşım, o yüzden salaklık diyorum
kendisi zaten bir ABD projesi var.
Türkiye siyasetinin en büyük istik-
yoksa bu vatan hainliğindir. HDP’li
ABD’nin isteğiyle Türkiye’yi Ortado-
rarsız kaynağı olacaktır. Türkiye’nin
arkadaşlar da Boykot yaptılar ve evet
ğu’da ülkenin tüm geleceğini karartan
çoğunluğunun asla kabul etmeyeceği
hanesine yazıldılar. Sonuçta burdan
bir bataklığa sürükledi. Şimdi yetmi-
böyle bir anayasa asla istikrar getir-
aldığı hızla iktidarını taçlandırdı. Bu
yor, biraz daha güç verelim, her şeyi
meyecektir.
referandum Türkiye’nin önündeki en
yapabilsin diye değişiklik istiyorlar.
önemli dönemeçlerinden birisidir. SONUCU DEĞİŞTİREBİLİRİZ BUNA
BU BAŞKANLIK DEĞİL
İNANMALIYIZ
HAYIR çıkarsa, eğer bu halka bir al-
PADİŞAHLIKTIR
Kendi zihniyetlerine uygun bir ülke
ternatif sunabilirsek çok şey değiştir-
Başkanlık da değil bu padişahlıktır.
yaratmak. Başkanlık meselesinde
mek mümkün olabilir. Pek çok ders-
Önerdikleri sistem hiç bir ülkedeki
kendi çıkarları bir yana Türkiye’yi
ten geçildi, umarım CHP’li dostlarım
Başkanlığa da benzemiyor. Tesadüf
içine sokmak istedikleri karanlık bir
da sağa doğru giderek değil soldan
de değil. ABD projesi olarak iktidara
geleceğe sürüklemenin manivelası
ilerleyerek başarılabileceğini görürler.
taşınırken bunun içinde halifelik de
olarak kullanmak istiyorlar. Zihniyet-
Arkadaşlarım, devrimciler umut
vardı. Bunu açıkça yazdılar o dönem-
lerine uygun bir Türkiye için bunu
yaratıcısıdır. Devrimcilik bitmeyen bir
de. Bu halifelik, padişahlık o zaman-
yapmak istiyorlar. Bunu başaramaya-
umut yolculuğudur. Bu yolculuk hepi-
dan kalma bir projedir.
caklar, bunu yapamacaklar. Türkiye
mizin olsun. Hepimiz için, memleket
gerçeklerine yabancı bu zihniyet böy-
için ‘HAYIR’lı sonuçlar bekliyorum.
le bir yetki kazanırsa çok daha büyük
Her Adımda Umudumuz Artıyor
Canan KAFTANCIOĞLU
İlk defa bir referandumda HAYIR'ın argümanları bu kadar güçlü. Olası bir evet'in memleketi sürükleyeceği pozisyon oldukça net görüldüğü için toplumun büyük bir kesiminde Hayır'a dönük bir ilgi ve eğilim var. Gerçekleştirdiğimiz her buluşmada bunu net bir şekilde görmekteyiz. Genellikle kararsızlar diye tariflenen ve seçimde sandığa gitmeme eğiliminde olan kesimlerle bir araya gelmeye çalışıyoruz. Geçmişte AKP ya da MHP'ye oy vermiş ancak rejimle bir problemi olmayan insanlara yapılmak ve değiştirilmek isteneni madde madde ve karşımızdakinin diline uygun olarak anlattığınızda Hayır'cı olmakla kalmayıp, Hayır gönüllüsü olarak çalışmaya başladıklarına tanıklık ediyoruz. Yine kimi ev buluşmalarında farklı kaygılarla kendilerini deşifre etmek istemeseler de azımsanmayacak bir "gizli Hayır'cı" kitle var. Referandumda memleketi için aydınlık bir gelecek umudu besleyen her bireyin karınca kararınca sürece destek verdiğini gözlemlemek bizlerin de umudunu artırıyor. Örgütlü yapılar
haricinde örgütsüz vatandaşlarımızın
bizler için bir son ya da zafer değil
da çabası kayda değer. Son olarak
aydınlık bir gelecek için yeni bir baş-
uzun yıllar birçok kez farklı seçim
langıcın ilk adımı olacak. AKP iktidarı-
kampanyalarında görev almış biri
nın 15 yıllık tahribatı öyle bir referan-
olarak şunu söyleyebilirim ki; belki de
dumla falan yok edilecek gibi değil.
ilk kez insanların bu derece inanmış,
Hayır'la birlikte tek adam rejiminin
gayretli ve ellerinden geleni yapmaya
önüne geçerek, korunmuş olan parla-
hazır olduklarını görüyorum. İnsanlar,
menter sistemin güçlendirilmesi için
referandumun siyasi bir meseleden
uzun soluklu bir mücadele bekliyor
öte memleket meselesi olduğunu
bizleri. Herkesin farklı, eşit olabildiği,
kavramış bir halde ve o bilinçle hare-
demokrasi, özgürlük ve aynı zamanda
ket ediyorlar.
hukukun üstünlüğü mücadelesinin artarak devam edeceği bir süreçtir
HAYIR BİR SON DEĞİL BİR BAŞLANGIÇ Referandumda çıkacak olan Hayır
hepimizi bekleyen.
HAYIR Türkiye’de Bir Umut Krizi Yaşanıyor
HAYIR’LA BU KRİZ AŞILACAK Merdan YANARDAĞ
Çok sayıda toplantıya katıldım. Ka-
var. Belki de AKP iktidarının beklen-
olacağını düşünüyorum. Benim en
tılmaya da devam ediyorum. Gördü-
medik bir biçimde 15 yıldır Türkiye'nin
temel izlenimim budur.
ğüm tablo şu; insanların bir umuda,
en geri ve ideolojik anlamda en ilkel
bir çıkış inancına ihtiyaçları var. Ben
ve rövanşist kesimlerine yaslanarak
HAYIR YENİ BİR BAŞLANGIÇ OLA-
Türkiye'de bir umut krizinin yaşandı-
toplumun boğazını sıkıyor olmasının
CAK
ğını düşünüyorum. Özellikle muhalif,
bunda önemli bir payının olduğu-
Bu şöyle değerlendirilebilir; bu yeni
aydınlanmacı, cumhuriyetçi, sol ke-
nu düşünüyorum. Ben genel olarak
bir başlangıç olacak. Hayır oylarının
simlerde hangi renkten olursa olsun
bir temelsiz iyimserlikten daha çok
çıkması bütün kötülüklerin son bul-
bir umut krizi, bir karamsarlık var.
Türkiye'de bir umudun yaygınlaştırıl-
ması anlamına gelmiyor. Türkiye'nin
İnsanlar inanmak ve kurtuluşun müm-
ması, umudun toplumsallaştırılması
birden bire ve özgür ve demokratik
kün olduğunu görmek istiyorlar. En
gerektiğini düşünüyorum. İktidar
bir ülke olmasını da sağlamaya-
yaygın duygu bu. HAYIR'ın kazanabi-
bugüne kadar kötülüğü örgütledi ve
cak. Eşitsizlik ve adaletsizlikleri de
leceğine dair büyük bir inanç eksikliği
toplumsallaştırdı. Biz umudu toplum-
gidermeyecek haliyle hayır çıkması.
var. Kazanmasını istiyor insanlar
sallaştırmalıyız ve iyiliğin toplumsal-
Yeni bir Türkiye kurmak için önemli
ama iktidarın ne yapıp edip yine bu
laşabileceğini bu topluma göstere-
bir başlangıç oluşturacak. Bu olasılık
referandumdan da istediği sonucu
bilmeliyiz. Kazanacağımızı ve büyük
güçlenecek. Ama evetin çıkması ise
elde edeceğini düşünüyor. Nitekim
bir inançla kazanmamız gerektiğini
çok nettir hangi sonucu yarataca-
bazı kamuoyu araştırmaları da bunu
anlattım toplantılarda. Bunu temel-
ğı. Eğer evet kazanırsa, evet önde
doğruluyor. Kamuoyu araştırmala-
lendirdim. Yazılarımda da bu çok net
çıkarsa bu referandumdan Türkiye
rından birinde Hayır oyları yaklaşık
bir şekilde görülebilir. AKP iktidarının,
mezhepçi faşist bir diktatörlüğe
%53 çıkıyor ama Hayır diyeceğini
kendi tarihinin en zayıf ve en güç-
sürüklenecek ve bu diktatörlüğün ne
açıklayan insanların %70'i Evet'in
süz döneminden geçtiğini, tarihsel
kadar süreceğini önceden kestirmek
kazanacağını düşünüyor. Kazanabi-
ömrünü doldurduğunu ancak siyasal
mümkün değil. Ancak bir iç savaşla,
lecekleri halde kazanamayacaklarını
ömrünü uzatmaya çalıştığını ve buna
büyük bir alt üst oluşla sonuçlana-
düşünüyorlar. Garip bir tablo bu.
izin verilmemesi gerektiğini anlattım.
cak. Bu durum da bu ülke için felaket
Türkiye'yi geleceğe taşıyacak olan,
Bu daha çok muhalefetin bunu bilince
demek. HAYIR'ın çıkması ise yeni bir
Türkiye'nin nitelikli bütün nüfusunun
çıkartarak buna ve döneme uygun
başlangıçtır. Bunu yapıp yapamamak
böyle bir karamsarlık içerisinde ol-
bir mücadele çizgisi izlemesine bağlı.
da bize bağlıdır. Türkiye'nin ilerici
duğunu düşünüyorum. Emekçilerde,
HAYIR'cıların bunu toplumsallaştı-
güçlerinin bu durumu akılcı bir şekil-
aydınlarda, eğitimli kesimlerde, kentli
ran, iyiliği yaygınlaştıran, kazanma
de değerlendirmesine bağlıdır.
kesimlerde, modern Türkiye'yi temsil
inancını yerleştiren ve kazanılabileğini
eden çevrelerde bir karamsarlık hali
gösteren bir çizgi izlemesinin doğru
Memleketin Yeniden İnşası HAYIR’la Mümkün En önemli mesele, HAYIR bir itiraz ama HAYIR’dan sonra yeniden bir inşa sürecinin başlaması lazım. Eğer yeniden inşa olmaz ise bugünkü HAYIR’ın bir anlamı yok. Gökhan GÜNAYDIN Gerek kentsel özelliği, gerek kırsal
ta 13 üyeden 4'ünü cumhurbaşkanı
ğan gibi düşünen insanlara avantaj
özelliği olan farklı yerlerde insanlarla
seçiyor. 7'sini meclisteki AKP çoğun-
sağlıyor. Bu, Erdoğan'ın yaşadığı ve
bir arada olduk. Oy tercihi itibariyle
luğu seçiyor. İkisi de zaten bakan ve
siyasi hayatını devam ettirdiği sürece
daha sosyal demokrat tercihler-
müsteşar. Sadece metin üzerinden
iktidarda kalma olasılığını çok yük-
de bulunan yerlerde de bulunduk.
anlatmanın çok fazla bir anlamı yok.
selten bir dönem. 15 yıllık bir iktidar
Gördüğüm şudur; halkta baskın bir
Bu alanla ilgili ikinci gözlemim de
kurguluyor. 2034'e kadar mümkünse
"Yeter artık!" eğilimi var. Bu yeter
herkes, içerik tamam ama biraz da
başta kalmanın yollarını arıyor. 5'te
artık eğilimi sadece AKP'ye muhalif
yöntem üzerine konuşalım derdin-
3'lük çoğunlukla suçlanabilmekten
olanlarda değil, AKP'ye geçmişte oy
deler. En önemli mesele, HAYIR bir
kurtulmak çerçevesinde hukuki ve
vermiş ve belki gelecekte de oy vere-
itiraz ama HAYIR'dan sonra yeniden
cezai sorumluluktan kendisini ari hale
cek insanlarda da tek adam rejimini
bir inşa sürecinin başlaması lazım.
getirmeye çalışıyor. Hayır demek
uygun bulmama hali var. İkincisi, MHP
Eğer yeniden inşa olmaz ise bugün-
bunları bozacak. Bu iktidarın ve
seçmeni ile ilgili olarak şunu söyle-
kü HAYIR'ın bir anlamı yok. 16 Nisan
Erdoğan rejiminin hukuki bir temele
yebilirim. MHP yönetimi artık MHP
akşamı HAYIR geçer ise bilinmelidir ki
kavuşması engellenmiş olacak. Bu
tabanı tarafından kabul görmeyen bir
aynı hükümet ve aynı cumhurbaşkanı
durum halen fiili olarak uygulanan
yönetim haline dönüşmüş durumda.
devam edecekler. Bu HAYIR'ı, Türki-
uygulamaları sonlandırabilecek hale
Merkezin söylediğinin en ufak bir
ye'nin geleceğini yeniden inşa etmek
gelecek mi? Gelmeyecek. Erdoğan
önemi yok. MHP tabanı bildiği gibi
için bir araç olarak kullanılabilmesi
bildiğini yapmaya devam edecek.
davranıyor. Üçüncüsü, insanlarda ge-
lazım. Çalışma yapan herkesin de
Yargı bağımsız olmayan bir tarzla
nel bir ürkeklik hali var. Yarın tutuk-
bunu da aklında tutarak buna hizmet
işlemeye devam edecek. Varlık fonu
lanabiliriz veya başka şeyler olabilir,
eden bir tarz edinmesi lazım.
üzerinden ekonominin tüm kaynakla-
diye. Dolayısıyla düşüncesini söyle-
rına el koymaya devam edecekler vs.
mekten çekinen ve tarafsız olduğunu
HAYIR’IN SONRASI DA GETİRİLMELİ
Bu HAYIR'ın mutlaka Türkiye'de bir
söyleyenlerin önemli bir bölümünün
Bir dikta rejiimi hukuki temele kavu-
iktidar değişimiyle ortak akla dayalı
de hayır oyu vermeye eğiliminde
şamamış olacak. Bugün "Erdoğan
yeni bir sistem inşası ile tamamlan-
olduğunu ifade etmek isterim.
ne yapamıyor ki?" sorusu sorulabilir.
ması gerekir. 16 Nisan akşamı HAYIR
"Erdoğan her şeyi yapabiliyorsa fiili
çıkması Türkiye açısından son derece
Ben de çalışayım diyenler, 18 maddeyi
olarak o halde rejim değişikliğini niye
önemlidir. Dinci, faşist bir rejimin
tane tane anlatın diyorlar. Örneğin;
bu kadar kanırtıyor?" sorusu yanıtlan-
kurgulanmasının önüne geçilmiş
"Yargı bağımsızdır." maddesine "Yargı
maya muhtaç bir soru olarak önü-
olur. Ama bunun sürekli olabilmesi,
bağımsızdır ve tarafsızdır." ifadesini
müzde. Orada söylenmesi gereken şu,
ileri atılan adımın bir sonuç doğura-
ekliyorlar. Sadece madde üzerinden
meclisin içi boşaltıldığı için, yürütme
bilmesi ve özlediğimiz bir Türkiye'yi
açıklarsanız bunun bir anlamı yok.
de cumhurbaşkanlığına devşirildiği
inşa etmek için el birliğiyle yeni bir
HSYK'nın şu anda 22 üyesinden 4'ünü
için artık iktidar değişimi için %50 artı
zemine kurgulanması ve oturtulması
cumhurbaşkanı seçiyor. Yeni taslak-
1'lik bir oya ihtiyaç var. Bu da Erdo-
gerekiyor.
HAYIR Umut HAYIR’da Barış İNCE
Bugüne kadar her referandum yalandan da olsa yeni bir şey
Farklı “hayır”ları ortaklaştırmak ya da tartışmak anlamlı
öneriyordu. Yok, şu değişecek, yok bu değişecek… Türkiye
değil. Mesela Avrupa’da neoliberal yasalara dair yapılan
toplumu bu tarz önerilere (liberal yalanların da desteği ile)
referandumlara sosyalistler/komünistler emek cephesin-
“evet” demeye bayılır. Ama bu seferki tam tersi…
den karşı çıkarken, faşistler daha absürt (Avrupa karşıtlığı, göçmen karşıtlığı… gibi) nedenlerle karşı çıkabiliyor, herkes
Ülke insanı, memleketi 15 yıldır “Tayyip yönetiyor”, şimdi de
de bunu biliyor. “Aman Saadet ile aynı yere mi düştük” gibi
aynı kişi, yeni bir şey önermediği gibi “her şeyi bana verin”
bir tartışmanın anlamı yok, onların neden hayır dediği bizi
diyor. Yani fiilen götürdüğü aynı düzenin devamını, rejimi
ilgilendirmiyor. “Hayır”a kimin rengini verdiği önemlidir,
değiştirerek resmiyete dökmek istiyor. Kendi kitlesinde bile
bunu biz başarabiliriz.
heyecan yaratmıyor, “bu da nereden çıktı”ya ve “daha beter olur mu” kaygısına dönüşüyor. “Evet” seçeneği mevcudun
Rehavete kapılmayalım ama ben inanıyorum ki iyi çalışırsak
artık asla sorgulanamadan devamı demek… AKP’nin kemik
sandığa çok önde girebiliriz. Gezi’den bu yana en kalaba-
seçmeni dışında buna herkes tereddüt gösterir.
lık toplantılarla, etkinliklerle karşılaşıyorum. Çünkü umut #hayır’da…
Bu referandumda yeniyi ise “hayır” temsil ediyor. O yüzden “Hayır” umut veriyor. “Hayır” bu referandum boyunca hep
Kaybeden karanlığın daha bir öfkeyle saldıracağı kesindir.
önde olacaktır. Bu kez AKP kendisini bize göre konumla-
Ancak sokak sokak, semt semt örgütlenmiş ve dirençli bir
maya çalışacaktır. Bize düşen ise bu önde gidişte az hata
hayır, her türlü zulme karşı “sık bakalım” şarkısını söyleyebi-
yapmak, sakin davranmak ve “hayır”ın umudunu, neşesini
lecek özgüvene ve neşeye sahiptir. Sonrası iyilik güzelliktir.
görünür hale getirmek.
NE DEĞİŞECEK UMUTSUZLUĞU KIRILIYOR Mete Soner Solmaz- Adana Haziran Meclisi Bir çok yerde olduğu gibi HAYIR çalışmasını mahalle mahalle yapıyoruz. Özellikle parkları seçiyoruz hafta sonları. Hafta içleri de apartmanlara girip kapı kapı dolaşıyoruz. Herkesle mutlu, umutlu ilişkiler kurmaya çalışıyoruz. Bir çok kesim "Ne değişecek kardeşim? Bunlar sandıkta da yaparlar yapacaklarını" diyorlar. Biz de buna karşı insanları "Hayır ve ötesi"ne yönlendiriyoruz. Birebir temas insanlarda coşkuyla karşılanıyor. Karşılaştığımız iki şey var. Birincisi, sandık koruma noktasında bir çalışmanın olması ve bu çalışmanın yaygınlaşması. Özellikle insanlar, oyların çalınmasından ve sandığın korumasız kalmasından çekiniyor. Buna karşı sandık korumaya karşı bir yönelim var. Sandıkları korumanın olumlu olduğunu gözlemliyoruz. İkincisi de, uzun zamandır kimse kapılarını çalmadığı için bizim çalmamız insanların hoşuna gidiyor. Gittiğimiz, kapısını çaldığımız kişilere bir daha gidiyoruz. Bir süreklilik arz ediyor. Sürekli gidiyor olmamız da onlar da olumlu bir etki yaratıyor. Halk, hep birlikte yapalım, diyor. Mahallede ya da apartman bölgelerinde hep birlikte çalışmak istiyorlar. Evet diyenleri tanıyoruz. Onlara gidelim hep birlikte gidelim. Ben de geleyim, isteği var. Özellikle bu çalışmaları bazı bölgelerde özellikle yoğunlaştırıyoruz . Orada yaşayan insanlardan böyle tepkiler geleceğini biliyorduk. Ön bir araştırma yaptık. Adana'da önümüzdeki günlerde 3-4 tane meclisimizin öncülüğünde şenlikler ve HAYIR buluşmaları düzenleyeceğiz. Bu buluşmalar panel şeklinde değil, şenlik olacak. Sanatçılar gelecek, tiyatro gösterilerinin olduğu tüm günlük şenlikler şeklinde yapmak gibi bir yönelimimiz var. Bir çok yerelde böyle şeyler yapılması önemli. İnsanlar bunu da istiyor. Bombaların patlaması ve baskının yoğunlaşmasından dolayı insanların biraz nefes alacağı alanların yaratılması önemli. Tek başına kapı ziyaretleri yeterli olmuyor maalesef. Onları bir yerde de buluşturmak gerekiyor.
HAYIR
SİTEDE, MAHALLEDE, SOKAKTA YANİ EN KÜÇÜK BİRİMDE HAYIR’I ÖRGÜTLÜYORUZ CAN GÖNALAN- Batıkent Haziran Meclisi
Umudu, neşeyi, itirazı, reddi kapı kapı, mahalle mahalle örgütleyen, hayır’ı dalga dalga büyüten çalışmayı Batıkent’te yapmaya çalıştık. Batıkent, yüzlerce sitenin ve 500.000’in üzerinde nüfusun yaşadığı bir semt. Kampanya başlangıcına kadar genel bir Batıkent meclisi üzerinden, çalışmalarımızı yürütüyorduk. Ancak memleketin geleceği açısından büyük önem taşıyan bu süreci tek bir meclisle karşılayamadığımızı düşünerek 10 mahalleyi de kapsayan 3 haziran meclisi tarifledik. Bu 3 meclisin kapsadığı mahallelerin tamamında mahalle toplantı çağrıları yapıyoruz. Bir meclisimiz 4, diğer iki meclisimiz 3’er mahalleden oluşuyor. Öncelikle her meclisin çalışma yürüttüğü mahallelerde toplantıları tamamladıktan sonra, o meclisin bileşeni mahallelerin hepsinin ortak buluşması ve ardından da “Mavi Dalga” diye tariflediğimiz dönemde Batıkent’in tamamına çağrı yaptığımız büyük bir Batıkent buluşması yapacağız. Mahallemizdeki herkesin HAYIR’ına dokunabilen yeni bir arayış için, düşlerimizi ortaklaştırabilmek için insanların kapılarını çalmayı, kahvelerde, site toplantı salonlarında yan yana gelmeyi gerekli ve önemli gördük. Buradan hareketle Batıkent’in bütün mahallerini sokak sokak arşınladığımız bir çalışma programını her gün gelişen ve çoğalan biçimde yürütmeye çalışıyoruz. Çalışmaları yaparken dikkat ettiğimiz bir kaç nokta var; olabildiğince yaptığımız bütün etkinlik, toplantı buluşmaları sitelerin içinde yapmaya özen gösteriyoruz. Etkinlik çağrılarını mesaj, afiş vb. dışında bölgedeki siteleri kapı kapı çalarak çağırıyoruz. Böylece hem etkili bir iletişim geliştirebiliyor hem de meclislerimize bir çağrı yaparken bundan sonrası için de ilişkimizi geliştirmenin yollarını üretmiş bulunuyoruz. 15 yaşındaki gençle 70 yaşındaki ihtiyarın itirazını ortaklaştırma derdiyle bu çalışmaya önem veriyoruz. Ankara genelinde çalışmalarımızı kent merkezi noktalarından daha çok afiş, bildiri vb. çalışmalarıyla yürütmeye çalışırken , asıl olarak yerellerdeki ilişkilerimizi geliştirecek çalışmalara ağırlık veriyoruz. Şimdiye kadar meclislerimizin veya ilişkilerimizin olduğu bütün bölgelerinde mahalle, semt buluşmaları planlıyoruz. Bir yandan HAYIR’ı çoğaltırken diğer yandan da referandum sonrası süreci göğüsleyecek , örgütleyecek ilişki ağlarının yaratılmasına dönük ikili bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.
DALGA DALGA BÜYÜYOR HAYIR
Yılmaz Hacımuratoğlu-Hopa Haziran Meclisi Ülkedeki OHAL’in dışında Artvin Valiliği’nin Cerattepe nedeniyle çıkartmış olduğu ikinci bir OHAL var. Afiş asmak, bildiri dağıtmak, stant kurmak, toplantı yapmak, basın açıklaması yapmak her şey ikinci bir izne tabi. O nedenle HAYIRCI’cıların üzerinde baskı gözüküyor somut olarak. Biz bu baskılara rağmen HAZİRAN önlüklerimizi giyerek Hopa’da bir esnaf gezisi yaptık. Çalışmalara start verdik. Elden ele mektupları dağıttık. Şunu söyleyebilirim ki, Hopa genel olarak umudun ve isyanın adıyla anılan bir yer. Ama bugüne kadar görmediğimiz bir biçimde insanlar kendileri elimizden mektupları gelip aldılar. Bizimle sohbet ettiler. Sokakta moral ve motivasyon üstünlülüğü olduğunu gördük. Katılanlar bu çalışmayı yürütenler de çok motive oldu. Bazı kahvehanelere girdiğimizde ayağa kalkıp bizi alkışladılar. Hiç bunu yaşamamıştık. Çok olumlu tepkiler aldık. Biz güler yüzlü, şenlikli, kendine inanan bir faaliyet yürütüyoruz. Karadeniz çay üreticilerinin yoğunlukta olduğu bir bölge. İnsanlar, Çaykur’un Varlık Fonu’na devredilmesinden, çaya vurulacak gübrenin henüz bölgeye gelmemiş olmasından ve organik gübreden söz ediyorlar. Çay üreticilerinin tek geçim kaynakları bu. Bunun yarattığı bir tedirginlik var. Biz Hopa’da bu anayasa oylamasındaki faaliyetimizi, Çaykur’un Varlık Fonu’na devredilmesine ve Çaykur’un yağmalanmasına HAYIR diyen bir faaliyetle de birleştirerek yürütüyoruz. Bununla ilgili kahve toplantıları, salon toplantıları yapmayı planlıyoruz önümüzdeki günlerde. Hopa’da herkes kendi HAYIR çalışmasını yürütüyor. İçinden geçtiğimiz konjonktürün nazikliğini ve olağanüstü durumu da dikkate alarak, HAYIR kampanyası yürüten demokratik güçlerin kendi aralarında bir koordinasyon, dayanışma ve paylaşmayı da gerçekleştirmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede Hopa’da HAYIR kampanyasını yürütenler arasında bir koordinasyon gerçekleştirmeyi planladık. Ön görüşmelerini yaptık. Bunu kuracağız. Hopa’da biz HAYIR’ı dalga dalga büyüteceğiz. Hopa’da bu yerel yönetimleri AKP almıştı. Onun rövanşını almamız, onlara fark atmamız gerekiyor. Hopa’da AKP’yi ezmemiz gerekiyor. 16 Nisan’a kadar ev ev, köy köy, mahalle mahalle, sokak sokak bu faaliyeti kesintisiz bir biçimde sürdüreceğiz. HAYIR çıkacağını umut ediyoruz.
HAYIR Deniz Karadeniz- İstanbul Avcılar Haziran Meclisi 3. bölgede yaklaşık 7 farklı noktada çalışma yapıyoruz. Genel tepkilere baktığımızda AKP’nin olduğu mahallelerde dahi eski AKP seçmeninin bir kısmının HAYIR dediğini gözlemleyebiliyoruz. Daha öncesinde AKP’ye oy vermiş, AKP’nin çalışmalarında bulunmuş belirli bir kesim HAYIR diyor. Onun dışında da HAYIR diyen, öncesinde de AKP ile ilişkisi az olan daha demokrat kesimler içerisinde de HAYIR meselesinde çok ciddi bir motivasyon var. İnsanlar daha öncesi gibi düşünmüyor. Bu mesele basit bir seçim ve AKP zaten kazanacak gibi bir psikolojide değil. Pazardaki çalışmalarda da, ev toplantılarında da bütün yerlerde hayır motivasyonu yüksek. Uzun bir süre sonra Haziran Meclisleri’nin kuruluş sürecinden bu yana ilk defa Haziran Meclisleri’ne dönük yaptığımız etkinliklerde karşılık buluyoruz. Yaptığımız üç forumda da Haziran Meclisi kuruluş etkinlerinden daha fazla insana temas etme şansı bulduk. Bu bence kayda değer. İnsanların politikleşme durumu 7 Haziran seçimlerinden daha üst bir noktada. Yapılan etkinliklerin neredeyse tamamı kitlesel ve coşkulu geçti. Hayır açısından önemli. İnsanlar HAYIR diyenlerin buradaki tepkilerini önemsiyorlar. İnsanların etkinliklere katılımı, katıldıktan sonraki tavırları etkinlik esnasındaki coşkusu genel anlamıyla iyi. Onun dışında da sokakta çok keskin AKP’liler dışında ciddi tepkilerle karşı karşıya kalmadık. Çok keskin AKP’liler çok net bir şekilde “evet” diyorlar ama AKP’lilerin büyük bir kısmının kafası karışık. Ajitasyonlarla buraya dönük hamleler de yapıyoruz. Ama en genel manasıyla Hazirancı arkadaşların motivasyonu iyi. 3. Bölgedeki birçok mecliste mahalle meclisleri toplantıları, ilçe meclisleri toplantıları yapılmaya başlandı. Bir program var. Hayır ve Ötesi’ne yönelik de çalışmalar sürüyor. Hayır ve Ötesi’nin de ilk toplantılarını yaptık. Onlar da çok verimliydi. İnsanların sandığı korumaya yönelik bir talebi de var. Çok fazla insan da Hayır ve Ötesi’nde yer almak konusunda gönüllü. HAZİRAN’ın kuruluş sürecindeki o heyecan, kendini sahneye çıkarttı.
BİRLİKTE ÇOĞALIYORUZ
Coşkun Kınalı- İstanbul Kartal- Yakacık Haziran Meclisi Haziran Kartal Meclisi olarak uzun zamandır çalışmalarımızı yapıyorduk. Yakacık’ın birçok mahallesinden katılımların artmasıyla Yakacık Mahalle Meclisi’ni kurduk. Mahalle meclisi olarak ilk çalışmamız oldu “Hayır” çalışması. 17 Şubat Cuma gününe Haziran Yürütme Kurulu’nda olan CHP Milletvekili Ali Şeker ve ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş’ın konuşmacı olduğu bir panel düzenledik. Memleket için neden Hayır dediğimizi mahallelerimizdeki komşularımızla tartışmak ve Haziran’ın sesini büyütmek istedik. Yoğun, özverili bir çalışma süreci yaşadık. Sokak sokak gezerek herkesi Hayır panelimize davet ederken Haziran Yürütme Kurulu’nun hazırladığı “Elden Ele 1 Milyon Mektup” çalışmasını yaptık. Panel duyurusu için geniş çerçevede afişler yaptık. Kahvehanelerde, semt pazarlarında bildiri dağıttık. Tüm çalışmalar bizi daha da umutlandırdı. Hem birlikte iş yapma pratiği kazandık hem de ülke yönetimden yaka silken insanlardan olumlu tepkiler aldık. Elbette olumsuz tepkiler de aldık ancak bu bizi aksine daha fazla ulaşmamız gereken kesimler olduğunu ve daha çok çalışmamız gerektiğini gösterdi. Çalışmalarımızda yılgınlığa, tembelliğe yer yok. Panele katılım
CERATTEPE İÇİN YEŞİL YOL İÇİN HAYIR Sercan Dede- Haziran Doğu Karedeniz Yürütmesi
Türkiye kritik bir referandum sürecinde. Haziran Meclisleri bu süreçte büyük bir özveri göstererek toplumda filizlenen hayır dalgasını geniş bir alana yaymaya çalışıyor. Haziran Hareketinin en temel yapısı olan meclislerin, tıpkı kuruluş sürecinde olduğu gibi ortaya çıkardığı kolektif ruh ve enerji bugün Hayır’ın en güçlü odaklarından biri oldu. Doğu Karadeniz’deki Haziran Meclisleri de geçtiğimiz ay yaptığı meclis toplantıları ve Hayır buluşmaları ile yerel çalışmalarının startını verdi. Şimdi Hayır mektuplarını elden ele insanlara ulaştırmaya çalıyoruz. Haziran Meclisleri olarak özellikle Mart ayıyla beraber yüz yüze görüşmeleri esas alan, insanlarla doğrudan temas kuran çalışma tarzına ağırlık vereceğiz. Meclislerimiz genellikle Evet’in ağırlıkta olduğu bölgelerde köy, mahalle ve apartman toplantıları organize edecek. Referandumun bizi daha çok ilgilendiren özel yanı ise yaşam alanları mücadelesinde gelişen saldırılara bir cevap üretecek olmasıdır. Bölgedeki tüm dağlara, taşlara ruhsat izni veren bu iktidara karşı yerimizi, yurdumuzu korumak adına HAYIR faaliyeti yürüteceğiz. Cerattepe’den, HES ve Yeşil Yol direnişlerine uzanan hatta bu saldırıları topyekûn görerek topyekûn hayır diyeceğiz. 15 yıllık iktidarı boyunca her kesimi bir şekilde muzdarip eden AKP’ye karşı her kesimin kendi özgünlüğü içerisinde hayır dediğini görüyoruz. Sokak röportajlarından, bestelenen hayır şarkılarına kadar Hayır’ın çok renkliliği, çeşitliliği ve çoğulluğu bu referandumda bizim en büyük silahımız. Bu dalgalar büyüdükçe yarına dair umudumuz da büyüyor. “Türkiye’nin yararı için ‘Hayır’ diyorum, Civelek sen ne diyorsun yengem benim” diyen Hopalı kadınların rüzgarı arkamızdayken Evetçi’lere şans vermiyorum.
da bunu göstermiş oldu bize. Coşkulu, tartışmalı, verimli bir panel geçirdik. Referandum sürecinde önemli olan noktalardan biri de sandıklarımızın güvenliği olduğundan henüz başlamamasına rağmen, katılımın oldukça fazla olduğu panelimizde Hayır ve Ötesi için çalışmalarını da kayıtlar alarak başlatmış olduk. Önümüzde sandık güvenliği için çalışmalar olacak. Memleket için Hayır çalışmasını büyütmeye ve sandıklarımıza sahip çıkmak üzere çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
HAYIR Erkan Evbaşi- Şavşat Haziran Meclisi Anayasa değişikliği parlamentodan geçince biz de çalışmalara start verdik. Şavşat’ta Hayır çalışmamızı Haziran Meclisleri’nde yapmaya karar verdik. Buna bir katılım sağladık. Köy köy HAZİRAN bildirileri, elden ele mektuplar dağıtıldı. Burada yoğun bir kış olduğu için insanlar daha çok kahvelerde, kafeteryalarda oturuyordu. İlk etapta kahvelere girdik birebir. Bildirilerimizi dağıttık. O konuda sohbetler ediyoruz. Hemen hemen her gün devam ediyor. Köylerde grup oluşturduk. Nüfus ağırlıklı olan köylerde-çünkü birçok köy boş- sistemli bir biçimde çalışmalar yapıyoruz. Yakın zamanda Şavşat ve Ardanuç meclislerinde HAZİRAN adıyla bir panel yaptık, Alper Taş ve Ali Şeker’in katılımıyla. Her ikisinde de güzel geçti panel. Buradan sonra da tekrar gruplar halin-
70 KÖYDE HAYIR SESİ VAR
Mahmut Uludağ-Uşak Haziran Meclisi Uşak’ta yaklaşık 70’e yakın köy gezildi paneli düzenlemek için. Bu köyler tütün ve üzüm üreticileri ve büyükbaş hayvan besicileri. Bu köylerde, tarımla ilgili olumsuzlukları, iktidarın tarım uygulamalarını, tarımın özellikle şirketlere peşkeş çekilmesini, ilaç sanayine teslim edilmiş olmasını anlattık. Çünkü üreticilerin böyle bir mağduriyeti var. HAZİRAN olarak bu mağduriyet üzerinden örgütledik. Özellikle Güllü köyünde 10-12 aile ciddi bir dayanışma ilişkisi içerisinde yaklaşık 3 yıldır. Birlikte ekiyorlar, birlikte kaldırıyorlar. O dayanışma ilişkisi hakikaten bu aileler arasında örülmüş durumda. Bu hem Güllü köyündeki diğer insanları hem de diğer köylüleri etkiliyor. Orada rahat bir çalışma var. Bizim arkadaşlarımız Haziran Meclisi’yle birlikte oluşturdukları komiteyle bütün köyleri gezdiler, dolaştılar. Panele köylüler eksiksiz bir şekilde katıldılar. Panelde özellikle Orhan Sarıbal’ın tarımcı olması, CHP’nin tarım komisyonundan birisi olması, doğrudan tarımla ilgili laflar etmesi onları motive etti. Hayır çalışması gayet iyi gidiyor. Elden ele 1 milyon mektubumuz bütün köylere, köy kahvelerine ulaşmış ve 10 maddelik HAYIR nedenlerini içeren afişlerimiz kahvehanelerde asılmış durumda. Faaliyete herkes katılıyor. Beklemediğimiz insanlar kendiliğinden katılıyor. Böyle olumlu bir hava var. İnsanlar özellikle tütünün para etmediğini, eksperlerin tütünlere kötü baktıklarını, daha çok çürük ayırdıklarını falan kendileri anlatıyor. Mevcut tarımla, üretimle ilgili hükümetin vaatlerini yerine getirmediğini, bunun yanında mazotun, gübrenin fiyatının yüksek olduğunu, borçlarını ödeyemediklerini, kredilerini ödeyemediklerini, bundan dolayı traktörüne, tarlasına haciz geldiğini anlatıyorlar. Böyle olumsuz bir tablo işi kolaylaştırıyor. Biz de işin teknik yanını, daha detayını anlatarak bunun bir sistem meselesi olduğunu belirtiyoruz. Tablo çok olumlu. Referandum gününe kadar bu olumlu havayı sandığa taşıyabilmenin çabasını sarf ediyoruz. Hata yapmamaya çalışıyoruz bu konuda. Bundan sonraki çalışmalarımızda da buna dikkat edeceğiz. Biraz daha havalar iyi olduğunda köy meydanlarında insanları bir araya getirmeye çalışacağız.
de köylere çıkılacak. Köydeki çalışmalar, köy toplantıları, köy meclisleri devam edecek 16 Nisan’a kadar. Şu anda insanların tepkileri güzel. Örneğin; evet vereceğim diyen insanla hemen hemen karşılaşamadık. Açıktan evet çalışması da yapılamıyor burada. O anlamda iyi. Ama insanlarda bir ürkeklik, korkaklık hissediyoruz. Bir baskı mı gelecek, diye. Ayrıca elliye yakın köy muhtarına HAZİRAN olarak mektup yazdık. Siz yukarıdan gelen baskılara kesinlikle aldırış etmeyin. Çünkü siz seçilmiş insanlarsınız yarın siz yüz yüze kalacaksınız, diye. Tekrar bir araya geleceğiz. Yeni meclisler kuracağız. Çalışma grupları kuracağız. Herkes koordineli çalışacak. “Evet” çalışma grubu nereye gittiyse biz de oraya gideceğiz.
ANALIZ
SAĞDA TAŞLAR YENİDEN DİZİLİRKEN
EVET CEPHESİNDEKİ DAĞINIKLIK Analiz- RedHaber
Referandum, sağda yeni bir dizilişin
bünyesine katan AKP, o dönemde
bir yana bırakıp bu söylemin etrafın-
de işaretlerini taşıyor. Referandum
bu fiziki bir güç kullanımının ötesin-
da kurduğu ittifakı dağıttı. AKP ve
sonucu nasıl olursa olsun, sağda
de politik alanı konsolide edebilme
Cemaatin devlet hakim olma süreci
taşların yeniden dizileceği bir dö-
hegemonyasına dayanarak gerçek-
giderek iktidar paylaşım sorunlarını
neme girilmiş olacak. AKP, merkez
leştirdi. Liberal demokrat söylemle
da ortaya çıkardı. Devlet içinde baş
sağın çöküşünün ardından merkez
aynı zamanda liberal kesimleri de
gösteren bu çatışma süreci giderek
sağ potansiyelini de içererek iktidara
koalisyonun dolaylı parçası kılabilen
hızlanarak, çekirdek iktidar koalisyo-
geldi. 12 Eylül sonrasında merkez sağı
AKP, o dönemde Kürt hareketini de
nun dağılmasına yol açtı. 15 Temmuz
temsil eden ANAP ve DYP’nin Meclis
müzakere süreci çerçevesinde öne
darbe girişimine varan bu çatışma
dışı kalmasıyla başlayan dağılma,
aldığı muhafazakar demokratlık için-
AKP’de de yeni politika ve ittifak
AKP etrafında birleşti. AKP, Milli
de –çelişkileri olmakla birlikte- dolaylı
arayışını zorunlu hale getirdi.
Görüş’ten koparak merkeze doğru
olarak koalisyonun parçası kılabildi.
konumlanırken, siyasal İslam'la yoğ-
AKP, bu geniş koalisyona dayanarak
Siyasal İslam'ın Kurucu Gücünü
rulmuş yeni bir merkez tanımlamasını
devlet içinde güç kazandığı, siyasal
Kaybetmesi
da ilk andan itibaren geliştirmeye
İslam'ı tek belirleyici ideolojik unsur
Referandumdan 2013 yılına kadar
çalıştı. ‘Muhafazakar demokrat’ olarak
haline getirdiği noktada ittifakların-
uzanan devlet içi çatışma emareleri-
tanımlanan bu kimlik, ANAP ve DYP
da da değişiklik gündeme gelmeye
nin ortaya çıkmaya başladığı ancak
tarzı bir merkez sağın geri dönüşünü
başladı.
çatışmaya dönüşmediği bir dönem
de imkansızlaştıracak şekilde alan
olarak yaşandı. Bu dönemin asıl özel2010 Referandumu ve Sonrası
liği ise siyasal İslam'ın gelişmesinin
2010 referandumu, öncesinde oluşan
dış kaynaklarının parlamasıydı. Tunus
Bir tür büyük sağ koalisyon olarak
yeni merkez sağ koalisyonun pik
ve Mısır’da başlayan halk isyanları-
işleyen AKP iktidarı, merkezi siyasal
noktası oldu. Çekirdeğinde AKP ve
nın emperyalizmin de müdahaleleri
İslam'la dönüştürme ve yeniden ta-
Cemaatin olduğu siyasal İslamcı
sonucunda, Müslüman Kardeşler ikti-
nımlama çabasında en büyük iktidar
faşizmi inşa süreci, bir tür demok-
darıyla tamamlanan ilk dönemi, AKP
ortağı Cemaatle birlikte yol aldı. Bu
ratikleşme-değişim dalgası olarak
açısından hem bölgede hem de içer-
dönemde, ABD’nin parlattığı ılımlı
sunularak MHP tabanı da dahil olmak
de siyasal İslam'ın inşası için yeni bir
İslamcılık, muhafazakar demokrat
üzere ve solda da etki yaratacak
dayanak oluşturdu. Ancak, bu dönem
kimliğinin temel noktasını oluştu-
şekilde yüzde 60’lara yaklaşan bir so-
kısa sürdü. Müslüman Kardeşler’in
rurken belirli bir dönem bu kimliğe
nuç aldı. Bu referandum bir dönüşüm
Mısır’da kısa iktidarının Sisi darbesiy-
liberal demokrat söylemle genişlik
anını da temsil etti. AKP, referandum
le sona ermesi, Tunus’ta Müslüman
kazandırıldı. Cemaat-tarikatlarla
sonrasında devlet içinde gücünü
Kardeşler’in gelişen laik-ilerici temelli
birlikte, sağdaki alternatif olabile-
yoğunlaştırdığı ölçüde, siyasal İslam'a
halk muhalefeti nedeniyle etkisini
cek tüm girişimleri de etkisizleştirip
eklemlediği liberal demokrat söylemi
kaybetmesi ve Suriye’de Esad’ın
kapattı.
devrileceği beklentilerinin sona ermesiyle siyasal İslam’ın kurucu gücü ortadan kalktı. 2013 aynı zamanda Türkiye’de de Gezi hareketiyle birlikte AKP’nin eskisi gibi yönetme imkanlarını ortadan kaldırdı. Bu kırılma noktalarının ardından AKP-Cemaat çatışmasının açık bir savaşa dönüşmesi bu hattı tümüyle kırdı. Türk-İslam Sentezine Dönüş, Savaş ve 15 Temmuz AKP, Cemaatle ittifakın dağılmasının, Suriye’de siyasal İslam'ın etkinliğini kaybetmesi ve Kürt hareketinin inisiyatif alanını geliştirilmesinin ardından yeni bir ittifaka yöneldi. İçerde ve dışarıda savaş konseptinin belirleyici olduğu, müzakere sürecinin sona erdirildiği bu düzlemde MHP ile (ve devletin geleneksel kanatlarıyla) yeni bir ittifak kuruldu. 1 Kasım tekrar seçimlerine giden süreç ve sonrasında AKP bu ittifaka dayandı. Siyasal İslam merkezli politika milliyetçilikle kaynaştırılarak Türk-İslam sentezi hattında hegemonik kılınmaya çalışıldı. AKP, hem 1 Kasım seçimlerini hem de 15 Temmuz darbe girişimini bu ittifaka dayanarak aştı. Ancak, AKP iktidarı açısından siyasal İslam'ın yaşadığı güç kaybı nedeniyle, ancak baskı ve zoru
öne aldığında yönetebildiği bu yeni
MHP açısından ise durum bir bölünme
düzlem de krizi aşabilmeye yetmiyor.
olarak gerçekleşiyor. 1 Kasım seçimleri
Evet Cephesinin Dağınıklığı ve Sağda
sonrasında başlayan MHP içi muha-
Yeni İşaretler
lefet, giderek derinleşip referandum
Referandum süreci sağda yeni bir
sürecinde tabanı da içine alan geniş
dizilişin ipuçlarını açık hale getir-
ve keskin bir ayrım çizgisinde biçim-
di. AKP-Bahçeli ittifakına dayanan
leniyor. MHP'deki bölünme Bahçeli'nin
Başkanlık önerisine karşı, AKP ve
Saray'la bütünleşmesine karşı MHP'nin
MHP tabanından önemli bir itiraz
bağımsız geleceğini savunmakla
yükseliyor. AKP, yüzde 50 olarak
birlikte, ümmet-millet ayrımını da
genelleştirilebilecek tabanı şimdiye
içeriyor. MHP açısından referandum
kadar konsolide edebildi. Bu yüzde
sonucu ne olursa olsun artık fiilen iki
50'nin çekirdeğinde –farklı tonlar-
ayrı parti olarak çalışan kesimlerin
daki- siyasal İslamcı kesim var. Buna
tekleşmesinin mümkün olmadığını
merkez sağdan ekonomik gidişat,
söylemek mümkün. Bu temel saflaş-
istikrar, seçeneksizlik gibi nedenlerle
maya paralel olarak sağ içinde daha
eklemlenen önemli bir toplam da var.
küçük olmakla birlikte Saadet Partisi,
AKP, 7 Haziran'da da görüldüğü üzere
BBP gibi partilerin Saray'a mesafe
bu kendisine eklemlenen ama tercih
koymaları da referandum dönemi ve
değişikliğine gidebilecek olan kesimi
sonrası için dikkate değer. Sağdaki bu
tutmakta zorlanıyor. AKP'yi iktidarda
çelişkiler ve yeni öbekleşmeler Evet
tutan ve yüzde 50'ye varan üst sınırla-
cephesini zayıflatan etkenlerden birisi.
ra yaklaştıranlar da asıl olarak bu ke-
AKP'nin artık topluma sunabilecek
sim. Referandumda AKP tabanındaki
bir gelecek vaadinin kalmaması,
kararsız ve Hayır eğilimleri bunu orta-
agresif bir "Hayırcılara Hayır" kam-
ya koyuyor. AKP'nin içinden ve AKP
panyası yürütmesinin nedeni de bu.
medyasında dolaylı olarak sürdürülen
Sonuç olarak AKP'nin uzun zamandır
tartışmalar da bunun işareti. AKP
sağın tek başına temsilini üstlendiği
içinde, Erdoğan'ın gücü nedeniyle
bir pozisyonun sonuna doğru gelini-
saklı kalan iç çelişkiler referandumda
yor. HAYIR bu sonu hızlandıracak ve
özellikle HAYIR çıkmasıyla birlikte
sağda taşların yeniden dizileceği bir
derinleşeceğini söylemek mümkün.
dönemin kapısını aralayacak.
Referanduma Giderken
AKP, ABDÜLHAMİD İL Yıllardır AKP iktidarı ve Erdoğan’ın
unsurlar, II. Abdülhamid’in politik var-
time yönelik sert eleştiriler artınca,
yeni rejimin inşası doğrultusunda
lığı üzerinden teorize ediliyor. Bu da
1878’de Rus Ordusu’nun İstanbul
sıklıkla adını andığı II. Abdülhamid,
bize bugünün Türkiye’sinde yaşanan-
kapılarına gelmesini bahane eden
şimdilerde ‘resmi’ bir ikona dönüş-
lar ve yaşanacaklar hakkında önemli
Abdülhamid, Meclis’i süresiz tatil etti.
müş durumda. Bir Osmanlı Padişahı
fikirler sunuyor.
Abdülhamid, Meclis’in kısa süre sonra
üzerinden topluma, “yedi düveli
yeniden açılacağını söylese de mutlak
karşısına alarak ‘batıl’la amansız
II. Abdülhamid’in İlk Dönemi
bir mücadeleye girişen güçlü lider”
Osmanlı İmparatorluğu’nun 34.
imajının kendi geçmişinde var olduğu
Padişahı II. Abdülhamid, Hanedan’ın
II. Meşrutiyet, 31 Mart Vakası
hissettirilmek isteniyor. Söz konusu
gücünün giderek zayıfladığı ve
ve Abdülhamid’in Düşüşü
olan, bugünün Türkiye’si ile 19. Yüzyıl
meşrutiyetçi görüşlerin yükselişe
I. Meşrutiyet’in sonra ermesinden
Osmanlı’sı, başka bir değişle Erdoğan
geçmeye başladığı bir süreçte hüküm
30 yıl sonra, 1908 yılında ikinci bir
ile II. Abdülhamid arasında bağ kuran
sürdü. Onun döneminde ilk kez (ve
kırılma yaşandı. İstibdat rejimini daha
popülist bir propaganda çalışması.
son kez) Osmanlı İmparatorluğu’nun
fazla sürdüremeyeceğini anlayan
Ülke, tarihi bir başkanlık referandu-
bir anayasası (Kanun-i Esasi) ve ya-
Abdülhamid, Meclis’in yeniden
muna doğru giderken sandıkların
sama organı (Meclis-i Mebusan) oldu.
açılmasını kabul etmek zorunda
kurulmasına iki aydan az bir süre kala
Bu, mutlak monarşinin kısmi de olsa
kaldı. Böylece II. Meşrutiyet dönemi
TRT’de ‘Abdülhamid Payitaht’ isimli
sınırlandırılması, yani meşruti mo-
başladı. Hemen seçimlere gidildi.
dizinin başlaması da tesadüf değil
narşiye geçmiş demekti. Aralık 1876
Seçimlerin başlıca iki partisi İttihat
elbette.
ve Ocak 1877’de seçimler yapıldı, 19
ve Terakki Cemiyeti ile Ahrar Fırkası
Mart’ta Meclis resmen açıldı. I. Meş-
oldu. Seçimler İttihatçılar’ın zaferiyle
Yapılmaya çalışılan manipülasyon
rutiyet olarak adlandırılan söz konusu
sonuçlandı. Meclis-i Mebusan 17 Ara-
ve saptırma çabaları ayıklandığında,
dönem, Cumhuriyet’in ilanına kadar
lık’ta yeniden faaliyete geçti.
AKP ile Abdülhamid arasındaki ilişki
uzanacak olan ‘devrimler süreci’nin
hem iktidarın karakterini anlamak
de ilk halkasıydı.
hem de referandumumdan Evet
iktidarını 30 yıl boyunca sürdürdü.
II. Meşrutiyet, Abdülhamid’in mutlak iktidarı döneminde kızışan siyasi
sonucu çıkması halinde Türkiye’nin
Şu nokta net olarak vurgulanmalı
çekişmenin ve kamplaşmanın, şiddetli
hangi istikamete doğru gideceğini
ki, ne Kanun-i Esasi ne de Meclis-i
şekilde yüzeye çıktığı bir dönem oldu.
öngörebilmek açısından hayli kritik.
Mebusan, Abdülhamid’in fikirleri-
İttihatçılar; modernleşmeci, ilerici,
Çünkü Abdülhamid, AKP’nin takipçisi
nin ürünü değildi; monarşiye karşı
devletçi ve bağımsızlıkçı bir çizgiyi
olduğunu söylediği siyasal hareketin
gelişmekte olan ilerici hareketin bir
benimserken, daha çok Ahrar etra-
modern anlamdaki başlangıç noktası
kazanımıydı. Zaten yukarıda belirtil-
fında toplanan muhalefet ise liberal,
sayılabilir. AKP’nin ve Erdoğan’ın
diği gibi bu anayasa Abdülhamid’in
şeriatçı ve monarşi yanlısı bir kom-
tarihsel anlatısında dost ve düşman
gücünü sınırlıyordu. Nitekim yöne-
pozisyona sahipti. İttihat ve Terakki
LE NE ANLATIYOR? ile çatışan Kamil Paşa hükümetinin 4 Şubat 1909’da Meclis
böylece bitti. Yerine küçük kardeşi V. Mehmet tahta çıktı.
tarafından düşürülmesinden sonra, sadrazamlığa (bir nevi başbakanlık) Hüseyin Hilmi Paşa’nın getirilmesi ile İttihat-
Abdülhamid’in İdeolojisi
çılar devlet yönetimini tümden ele aldı. İttihatçıların devlet
II. Abdülhamid hükümdarlığı boyunca İslamcılığı en fazla
içinde hâkimiyetini giderek artırması muhalefeti rahatsız
kullanan ve halife unvanını en fazla vurgulayan Osmanlı
ediyordu. 6 Nisan 1909’da İttihat ve Terakki karşıtı yazar
padişahı oldu. Abdülhamid döneminde İslamcılık res-
Hasan Fehmi’nin öldürülmesi, 31 Mart Vakası olarak bilinen
mi devlet politikası haline geldi. Bunun iki nedeni vardı.
sürecin fitilini ateşledi.
Birincisi yukarıda aktardığımız siyasal ve toplumsal süreçlerdi. Abdülhamid, gelişmekte olan meşrutiyetçi fikirlere
31 Mart Vakası, (Miladi takvime göre 13 Nisan 1909) önce bir grup askerin isyanı olarak başlasa da, daha sonra softaların katılımıyla dinci-gerici yönü ağır basan, Osmanlı Hanedanı yanlısı bir ayaklanmaya dönüştü. Ayaklanmanın ilk günü II. Abdülhamid’in ısrarıyla hükümet istifa etti ve 14 Nisan 1909'da Tevfik Paşa Kabinesi kuruldu. İsyancı askerler yedi gün boyunca İstanbul'u işgal altında tuttu. Sokaklarda “Şeriat isteriz, padişahım çok yaşa” sloganları atıldı. İttihatçılar ve tüm ilericiler “Allahsızlıkla” suçlandı, “din düşmanı kafirler” olarak hedef alındı. Bazı subaylar ve milletvekilleri linç edildi. İttihatçı olarak bilinen gazeteler yağmalandı. Anadolu’nun belli illerinde de ‘stratejik’ toplu katliamlar yapıldı. Adana’da 20 bin Ermeni öldürüldü. Katliama “Şeriat isteriz” şeklindeki bağırışlar eşlik etti. O dönem Adana’da bulunan ve meşrutiyeti temsil eden zafer takı “Padişahım çok yaşa” sloganlarıyla parçalandı. İttihatçılar lehine isyanı bastıran Mahmut Şevket, Resneli Niyazi ve Mustafa Kemal komutasındaki Hareket Ordusu oldu. Hareket Ordusu, Selanik’ten yola çıkan 3. Ordu’ydu. Bu yapıya Edirne'de bulunan 2. Ordu Birlikleri ve Selanik çevresinde sivil gönüllüler de katıldı. Hareket Ordusu, 24 Nisan günü isyanı bastırdı ve İstanbul’da kontrolü sağladı. 27 Nisan’da II. Abdülhamid tahtan indirildi ve 33 yıllık hâkimiyeti son buldu. Bir zamanların mutlak iktidar sahibi padişahının devri
karşı mutlak monarşisini ancak İslamcı bir propagandayla
koruyabilirdi. Toplumda İslamiyet
Bu korku ve şüphe, imparatorluğu
çizgisi, Abdülhamid’i deviren, ‘batıl’a
üzerinden yapılan siyasi ajitasyon, bir
tuhaf muhbir devletine dönüştürdü.
hizmet eden ve Osmanlı’yı yıkan “iç
padişah olarak Abdülhamid açısından
Abdülhamid’in ikamet ettiği Yıldız
ve dış düşmanlar”la özdeşleştirilirken,
koruyucu bir iklim yaratabilirdi. İkinci
Sarayı ve çevresinde on binlerce
Evet/ Erdoğan ise Abdülahmid’in
neden ise toprak kayıplarıydı. Os-
muhbir faaliyet gösterdi. Hepsi halkın,
devamcısı olarak tanıtılıyor. “Reis”,
manlı İmparatorluğu II. Abdülhamid
hatta birbirlerinin faaliyetlerini bile
ülkeyi eski şaşalı günlerine döndüre-
döneminde büyük toprak kayıpları
Saray’a rapor ediyordu. Basına sansür
cek, Batı’yı dizi getirip doğu halklarını
yaşadı. Berlin Antlaşması’nın (1878)
hat safhadaydı. “Monarşi” ve “cumhu-
karizması etrafında bütünleştirecek
ardından Balkanlar’daki kontrol sar-
riyet” gibi kavramların tartıştırılması
bir lider olarak karakterize ediliyor.
sıldı. Bölgede esas kopuş 1912-13’te
istenmiyordu.
Abdülhamid’in tahtan inmesiyle
Balkan Savaşları sırasında yaşanacak-
sonuçlanan süreci “milletin liderinin
sa da, Berlin Antlaşması’yla birlikte
Böyle bir ortamda devlet bürokrasisi
vesayetçiler tarafından devrilmesi”
Osmanlı İmparatorluğu topraklarının
de üstüne düşen görevi akla uy-
olarak okuyan ve bunu bir “operas-
yaklaşık 3’te 1’i, nüfusunun ise yüzde
gun ve layıkıyla yerine getiremedi.
yon” gibi yorumlayan AKP, buradan
20’si özerk pozisyona geldi. Osman-
Örneğin Haliç’teki askeri donanmanın
yola çıkarak bugünün Türkiye’si ve
lı’ya tabi olan Sırbistan, Bulgaris-
toplarını Saray’a çevirebileceğin-
Erdoğan’ın liderliği için de benzer
tan, Romanya ve Karadağ'ın kendi
den endişe edildiğinden, iskeleden
bir senaryo üretiyor. Referandumda
başlarına birer prenslik olmaları kabul
ayrılmasına müsaade edilmiyordu.
oylanacak başkanlık sistemine dair
edildi. Abdülhamid’e göre İslamcılık,
Devletteki en temel kural Sultan’a
ikna edici bir argüman üretememenin
imparatorluğun giderek Müslüman
sadakatti. Bu nedenle kayırmacılık ve
eksikliği, böylesi bir mit ile giderilmek
yoğunluklu hale gelmeye başlayan
rüşvet gibi sorunlar çığ gibi büyüdü.
isteniyor.
nüfusunu bir arada tutacak yegane
Meydana gelen kurumsal yıkıntı, tek
iksir, milliyetçi dalganın panzehriydi.
kişiye indirgenmiş ve teslim edilmiş
Ancak yukarıdaki bölümlerde ifade
Elbette Abdülhamid’in bu düşüncele-
devlet anlayışı ile özgürlüklerden ve
etmeye çalıştığımız gibi, AKP ta-
ri, çağı anlayamamaktan kaynaklanan
yeni fikirlerden duyulan korkunun
rafından çizilen bu II. Abdülhamid
büyük bir yanılgıydı.
kaçınılmaz bir sonucuydu. Zaten
imajı oldukça manipülatif. Dolayısıyla
borçlanarak yarı sömürge hale gelmiş
Erdoğan’a Abdülhamid vasıtasıyla
Devlet Aygıtını Çürüten Mutlak Güç
Osmanlı İmparatorluğu işte böyle
yapıştırılmaya çalışılan, Necip Fazıl’ın
Hükmettiği yıllar boyunca II. Adülha-
parçalanmaya kadar sürüklendi.
deyimiyle, “Ulu Hakan” etiketi de
mid hep korkuyla yaşadı. 34 yaşında
havada kalıyor. Nihayetinde örnek
tahta çıkmıştı. Kendisini tahta çıkaran
Argüman Yerine Hikâye
aldıkları isim, halk iradesini güçlen-
olaylar silsilesi çevresindekilere gü-
İktidar blokunun referandumda
dirmeyi amaçlayan biri değil; tersi-
vensizlikle dolmasına yol açtı. Abdü-
yaratmaya çalıştığı toplumsal algı
ne, meşrutiyet ve Meclis karşıtı bir
laziz’in ve Murat’ın başına gelenlerin
ve kullandığı söylem, Abdülhamid’i
hanedan üyesi. Uyguladığı 30 yıllık
kendi başına da gelme ihtimali ona
merkez alan bir tarihsel vizyonun
istibdat, bunun en bariz kanıtı. Aklın-
hiç uzak görünmedi. Abdülhamid en
ürünü. En genel kapsamıyla cumhu-
da babadan oğula geçen bir monarşi
yakınındakilerden bile şüphe duydu.
riyetçi ve özgürlükçü çizgi, yani Hayır
idaresi dışında hiçbir şey yok. Cum-
huriyetçi fikirlerin kökünü kazımak
yapılmış bir hamle olarak gördü ve
randumda sorulacak sorunun daha
için ilerici fikirlere sert tedbirler uygu-
karşı çıktı. 31 Mart’taki kalkışma da
da belirginleşmesine yarıyor: Monarşi
layan, şeriatçıları destekleyen, basını
İngilizler tarafından teşvik edildi.
mi, cumhuriyet mi?
çeviren ve Düyun-u Umumiye ile ülke
Popülizm Var Ama Bilgi Yok
Tarihsel gerçekler ışığında diyebiliriz
ekonomisini emperyalistlere teslim
Bugün politik çıkarlar için araçsallaş-
ki; Abdülhamid’i lider kabul edenler
eden bir lider…
tırılan II. Abdülhamid öylesine popü-
16 Nisan’da kazanırsa, demokratik ve
list bir şekilde ele alınıyor ki, iktidar
cumhuriyetçi fikirler büyük darbe yi-
Bunların yanında Abdülhamid, bugün
sözcülerinin gerçekte onun hayatıyla
yecek. Kırıntıları kalmış basın özgür-
iktidar cephesindekilerin iddiası-
ilgili ne bilip ne bilmedikleri de bir
lüğü tamamen son bulacak. Bürokrasi
nın aksine “dış güçler” tarafından
muamma. Nitekim 20 Mart 2016’da
içinde ya da dışında, iktidarı sınırlaya-
devrilmek istenen değil, desteklenen
Yıldız Sarayı’nda gençlerle bir araya
cak hiçbir denge unsuru kalmayacak
bir padişahtı. Emperyalist devletlerin
gelen Erdoğan, yaptığı konuşmada
ve bağımsız yargının fişi çekilecek.
Hamidiye otokrasisini, yani Abdülha-
Abdülhamid’in tahtan indirildikten
Tüm iktidar mekanizmaları tek elde
mid yönetimini desteklemesi Osmanlı
sonra idam edildiğini söyledi. Oysa
toplanacak ve Türkiye, II. Abdülhamid
topraklarına hükmetme gayesiyle
Abdülhamid bu olaydan yıllar sonra,
döneminin 21. Yüzyıl versiyonuyla yüz
ilgiliydi. Abdülhamid’in iktidarı Ba-
hastalığı nedeniyle öldü. Ancak
yüze kalacak. Bu, gücü elinde tutan
tılı emperyalist devletler tarafından
Erdoğan o gün, “Osmanlı’nın en
liderin dışında herkesin savunmasız
hiçbir zaman beğenilmiyordu. Fakat
zayıf olduğu dönemde hiçbir şey
kalması demek.
İttihatçılar ve Abdülhamid arasın-
kaybetmeden, bu toprakları koruyan
da bir seçim yapmak gerektiğinde,
bir Sultan’ı, bir lideri maalesef idam
Diğer seçenek, yani Hayır galip çıkar-
emperyalistlerin tercihi padişahtan
etmişlerdir” ifadelerini kullandı. Bu
sa ise tüm bu mutlak güç arayışlarına
yana olmuştu. Çünkü onu nasıl kont-
cümledeki tek yanlış, Abdülhamid’in
kırmızı çizgi çekilecek. Tıpkı I. ve II.
rol edebileceklerini iyi biliyorlardı.
idam edilmesi değildi tabii ki. Os-
Meşrutiyet dönemlerde olduğu gibi
İttihatçılar ise ülkenin elini kolunu
manlı’nın en fazla toprak kaybettiği
yürütme sınırlandırılacak ve keyfiliğin
bağlayan kapitülasyonları kaldırmayı
dönemlerden biri için konuşurken
ilelebet sürmeyeceği muktedirlere
amaçlıyordu. İşte günümüze de çok
“hiçbir şey kaybetmedi” demek de
hatırlatılacak. Türkiye açısından yeni
benzer bir şekilde Avrupa’nın sömür-
oldukça ironikti.
bir başlangıç, Hayır’ın zafer kazan-
susturan, devleti bir muhbir kulübüne
geci güçleri, 20. Yüzyıl başlarında
masıyla mümkün hale gelecek. Hayır
Osmanlı topraklarındaki hedeflerine
Hangi Çizgi Kazanacak?
kazanırsa, uzun dönem istibdat
ulaşmak için II. Abdülhamid ve onun
AKP iktidarı 16 Nisan’da II. Abdülha-
rejimiyle halka kan kusturan bir padi-
hükmetmesini talep eden gerici
mid referansıyla seçmenden Evet oyu
şahın 108 yıl önce bir nisan gününde
akımları destekledi ve onlarla işbirliği
talep ederken, neye onay istediğini,
düştüğünü gören bu topraklar, 108
yaptı. Örneğin 1909’da İttihatçıların
Hayır’ı ve Hayırcıları hedef gösterir-
yıl sonra başka bir nisan gününde
Meclis’te yapılan oylamayla Kamil
ken ise hangi değerlere karşı oldu-
modern zamanın padişahı olmak
Paşa hükümetini düşürmesini İngiliz-
ğunu net şekilde açık ediyor. Aslında
isteyenlerin de yenildiğini görecek.
ler, liberaller ve gericiler kendilerine
Erdoğan-Abdülhamid analojisi refe-
Taksim
Modernleşme Adımlarından
GÜNÜMÜZ TAKSİM’İNE Cevahir Efe AKÇELİK
Taksim Meydanı Türkiye tarihinin
zaman modernleşmenin bir simgesi
belki de en çok konuşulan meydanı.
olmuştur. ‘Modernleşme’ başlığının
Yasaklanan 1 Mayıs’ları, Gezi Direnişi,
altını çizerek Taksim’de yapılmak
Ancak bu taslak hemen hayata geçi-
çürümeye bırakılan Atatürk Kültür
istenen projelere bir kez daha mercek
rilmedi. Galata, Pera, Tophane bölgesi
Merkezi ile yıllardır kamuoyunun
dayayalım ve gelin İstanbul’un bu
pilot bölge seçildi ve bu bölgede
gündeminden düşmeyen, son yıllarda
kadim meydanının tarihinde bir yol-
çalışma yürütecek olan Altıncı Daire
bitmeyen inşaatı ile dev bir şantiyeyi
culuğa çıkalım:
kuruldu. Altıncı Daire’den edinile-
andıran bu tarihi kent merkezi; 40
taslağı hazırladı”(Çelik 2016, 58).
cek tecrübeler diğer on üç dairede
yıldır tartışılmasına rağmen kendine
Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti;
uygulanacaktı. Takdir edersiniz ki
bu meydanda yer bulamayan, ancak
İstanbul, Üsküdar, Galata ve Eyüp
pilot bölge olarak buranın seçilmesi
geçen haftalarda alelacele ve bir o
olmak üzere 4 kadılığa ayrılmıştı. Ka-
tesadüf değildi. Bölgenin gözde bir
kadar da sessiz bir törenle temeli
dıların bölgelerindeki inşaat faaliyet-
yer olması ve Avrupalı nüfusunun
atılan camisi ile yeniden gündemde.
lerini kontrol etme ve kentin temizliği
burada toplanması bu tercihin nede-
gibi günümüzde belediye sorumlu-
niydi. Böylece bölgede yapılacak olan
Aslında uzun zamandır kamuoyun-
luğunda olan yetkileri de mevcuttu.
çalışmalar vasıtası ile Osmanlı’nın
da ‘Taksim’de neler oluyor’ sorusu
“Modern terminolojiye çevirecek olur-
modernleşme adımları Avrupa’ya
üzerinden bir takım tartışmalar
sak” kadı aynı zamanda vali, hakim,
gösterilebilecekti.
yürütülüyor. Son gelinen noktada
belediye reisiydi” (Çelik 2016, 51).
bu tartışmaların konusuna “camii”
Altıncı Daire’nin giriştiği ilk iş kadast-
eklenmiş olsa da özellikle Gezi Parkı
Devlet işlerinde bozulan düzenin
ro çalışmalarına başlayarak, bölgeyi
direnişinin ardından bölgedeki insan
yeniden tahsis edilmesi için mülki
modern bir görünüme kavuşturmak
değişimi, semt kültürünü yansıtan
ve hukuki alanda birçok reforma
oldu. Bu kapsamda; yollar genişle-
birçok mekanın ve kültür merkezinin
kapı açan Tanzimat Fermanı sonrası
tilerek sokak şebekeleri düzenlendi,
kapanması ve bu mekanların yerini
Osmanlı’ya ‘kent yönetimi’ hakkında
yeni park tasarımları oluşturuldu ve
Arap alfabesiyle yazılarak isimlen-
da birçok yenilik getirildi. Bu yenilik-
buna benzer bir dizi çalışma yapılarak
dirilmiş turist mekanlarının alması,
lerden biri İntizam-ı Şehir Komisyo-
bölge amacına uygun bir hale getiril-
parıltılı neon ışıkları ile aydınlatılmış
nu’nun kurularak İstanbul’u, Avrupa
meye başlandı. “1864 yılında Tak-
tabelaların mimari dokuyla uyumsuz-
başkentleri gibi güzelleştirme ve
sim-Pangaltı yolu inşaat halinde iken,
luğunun göze çarpması gibi sırala-
modernleştirme yönünde çalışmaların
Taksim’de bulunan Hristiyan mezar-
nabilecek değişiklikler tartışmaların
başlatılmasıydı. “Komisyon, çalış-
lıklarının Şişli’ye taşınması ile boşalan
esas gündemini oluşturuyor.
maları kapsamında, çeşitli bölgelere
alana bir bahçe yapılması düşünüldü”
yerel yönetimlerin yetkilerinin dev-
: Taksim Bahçesi. Bahçenin düzenle-
Taksim bugünkü ‘vasat’ görünümü-
redilmesi için kentin on dört daireye
mesi yine modern mimari tekniklere
nün tam aksine tarih boyunca her
ayrılmasını öngören bir nizamname
göre yapıldı.(Çelik 2016, 92)
Tamamlandıktan sonra bölge halkının
bir mekân haline geldi. İstanbul Bele-
devletin modernleşme politikasına
gözdesi olan Bahçe kısa zamanda
diyesi Konservatuvarı’nın alaturka ve
uygun bir şehir yaratmak için çalış-
Pera’nın renkli hayatını yansıtan bir
alafranga konserleri düzenli olarak
malarına başladı ve Fransız Mimar
simge haline geldi. “Yaz mevsimlerin-
burada yapılıyordu. Cemal Reşid Rey
Henri Prost İstanbul’a davet edildi.
de burada öğleden sonraları müzik
idaresinde Şehir Orkestrası, Muhittin
Taksim Meydanı’nın düzenlenmesi
çalınır, İstanbul’a turneye gelen Fran-
Sadak idaresinde Şehir Korosu, Oda
Henri Prost ‘un planında merkezi bir
sız ve İtalyan toplulukları operetler
Müziği Konserleri gibi birçok etkinliğe
önem taşıyordu. Bu dönemde 31 Mart
oynardı” (Çelik 2016, 92).
ev sahipliği yapmış alanın yerinde ise
gerici ayaklanmanın karargahı olan
bugün Intercontinental Otel yükse-
Topçu Kışlası yıkılarak yerine bir park
liyor.
ve gezi yolu yapıldı. İnönü dönemin-
Cumhuriyet döneminde Taksim Gezisi planı kapsamında bahçenin yerine
de İnönü Gezisi olarak adlandırılan
Taksim Belediye Gazinosu inşa edildi.
Cumhuriyet dönemi gezisinin de bir
yerde Yeni Cumhuriyetin modern ka-
Taksim Belediye Gazinosu 29 Ekim
hikayesi var elbette, bakalım: 1930’lu
rakterini yansıtan belediye filarmoni
1939’da verilen bir Cumhuriyet Balosu
yıllara gelindiğinde İstanbul’u Yeni
orkestrası konserleri için bir alan, be-
ile açılarak gerek batılı tarzda bir
Cumhuriyete uygun bir biçimde
lediye gazinosu ve Boğaziçi’ne bakan
eğlence mekânı olması gerekse çeşitli
‘yeniden’ dizayn etme ihtiyacı ortaya
oturma alanları gibi yerler tasarlandı.
birçok etkinliğe ev sahipliği yapma-
çıkmıştı. Osmanlı Devleti’nin baş-
“İnönü Gezisi, Prost’un imar planında
sı bakımından Cumhuriyet sonrası
kentini topyekûn bir dönüşümden
Park No:2 olarak adlandırılan” ve yine
modernleşme projesini temsil eden
geçirmek isteyen Yeni Cumhuriyet,
bugünlerde gündemde olan Maçka
Parkı’nın yapılışıyla tamamlandı.
yangın sonra ismi değiştirilerek 1978
yazısında Opera Binasına İstanbul
Şehrin bu bölgesinin rekreasyonu
yılında Atatürk Kültür Merkezi ismiyle
Kültür Sarayı adını verilmesini “Ne-
Maçka – Taksim arasına bir açık hava
tekrar hizmete giren opera binası
den Saray? Hangi çağda yaşıyoruz?
tiyatrosu yapılarak son şeklini aldı.
AKP iktidarının hışmına uğrayacağı
Padişah sarayı, sultan sarayı, vezir
(Gül 2013, 145)
2008 yılına kadar çok sayıda opera,
sarayı, tekfur sarayı tarih sayfalarına
bale, sergi vb. etkinliklere ev sahipliği
geçmişken, niye yeniden Saray? söz-
yaptı.
leriyle eleştirerek ölümünden 35 yıl
Yine Türkiye’nin ilk opera binasının bu alana inşa edilmesi de tesadüf
sonra Türkiye’de inşa edilen bir başka
değil tabii. 1969 yılında İstanbul
1969 yılında açılışından sonra Muhsin
saraya da belki de göndermede
Kültür Sarayı adıyla açılan, geçirdiği
Ertuğrul, Cumhuriyet’teki köşe
bulunmuştur. 27 Kasım 1970’te, "Cadı
ve uygulamaları aracılığıyla geliştirilen yeni değerler olarak görüyordu” (Gül 2013, 213). İşte Taksim tüm bu değerlerin bir aynası olarak Cumhuriyet tarihi boyunca; çok kültürlülüğüyle, modernliğiyle, sanatsal gelişime katkısıyla, yirmi dört saat dinmeyen sesiyle önemini hep korudu. Ve artık bu ülkede siyasal sistem baştan aşağı değişirken, Cumhuriyet’in kazanımları bir bir lağvedilirken bu dönüşümün imzasını Taksim’e atmak AKP için kaçınılmazdı. Taksim Yayalaştırma Projesi ve Topçu Kışlası Projesi, Atatürk Kültür Merkezi’nin kanserli bir hasta gibi gözümüzün önünde erimesi ve 350 metre ilerisinde Hüseyin Ağa Camii varken, “kışın insanlarımız dışarda namaz kılıyor” gerekçesiyle inşa edilecek Taksim Camii bu açıdan değerlendirilmelidir. İstiklal Caddesi’nde yürürken bu kadim semte bir kez daha bakın; değişenin sadece semtin dokusu, yolları, meydanları olmadığını fark edeceksiniz. Değişmesi istenen; tüm bu tarihsel birikim, cumhuriyetin aydınlık kimliği ve toplumsal belleğimizdir. Ve yani aslında bu bir değişimden ziyade yıkımdır. Referandumda bir karar vermemiz gerekecek; ya bu çürük temelli yapıda yaşamaya devam edecek ve yıkılırken altında kalacağız ya da bir araya gelecek ve Hayır diyeceğiz. Kazanı" oyunu sırasında çıkan yangında İstanbul Kültür Sarayı kül olmuş, dönemin Kültür ve Turizm Bakanı tarafından “Cumhuriyet devrinde saray kurulmaz; bu, imparatorluk devrindeydi” denilerek 1978 yılında Atatürk Kültür Merkezi adıyla tekrar hizmete açılmıştır. “Yeni Cumhuriyet Arap alfabesinin ve hilafetin kaldırılmasını, kıyafet konusunda batının toplumsal normlarının örnek alınmasını, kadınların parkları ve halka açık alanları kullanabilme hakkının tanımlanmasını kent planlama ilkelerinin
Kaynakça Çelik, Zeynep. 19.Yüzyılda Osmanlı Başkenti Değişen İstanbul. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları , 2016. Gül, Murat. Modern İstanbul’un Doğuşu: Bir Şehrin Dönüşümü ve Modernizasyonu. Çev., Büşra Helvacıoğlu. İstanbul: Sel Yayınları: 2013.
Mustafa Kemal
Şehir Şehir
Atatürk Portlerinin Hikayeleri
'Atatürk' projesine başlamaya nasıl
kahvehanelerde zarifçe çerçevelen-
Proje ne kadar sürdü? Hangi şehirle-
karar verdiniz?
miş, yükseğe asılmış ve tüm mekana
re gittiniz?
Projeye başlamaya 2007'de İstan-
egemen olan Atatürk portreleri.... Öte
2007'de projeye başladığımdan
bul'a yaptığım bir ziyaret sırasında
yandan Atatürk kişisel aile fotoğraf-
beri her sene Türkiye'ye geliyorum.
karar verdim. İnsanların evlerinde ya
larının, takvimlerin, İstanbul tabloları
Genellikle önce İstanbul'a daha sonra
da iş yerlerinde Atatürk portreleriyle
reprodüksiyonlarının yanında da yer
da başka şehirlere. Şimdiye kadar
yarattıkları kompozisyonlar beni çok
alabiliyordu.
Ankara, Antalya, İzmiri Isparta, Zon-
etkiledi.
guldak, Trabzon, Kütahya, Eskişehir, Çok fazla kompozisyon mevcuttu ve
Edirne, Tonya ve Afyon'a giderek
Mesela bir manavda yeşil karpuz
ben de bu güzelliği fotoğraflamak
proje için fotoğraf çektim. 'Atatürk'
yığınları ve taze domates küme-
için çok büyük bir istek oluştu aynı
projesi devam ediyor - her sene en
lerinin üzerinde gururla duran bir
zamanda fotoğrafladığım kültürel ve
az bir kere Türkiye'ye gelerek devam
Atatürk portresi hatırlıyorum. Aynı
politik bir değişim içerisindeki Türkiye
ettirmeyi planlıyorum.
şekilde pastel renkli duvarları olan
idi.
Ersoy EMİN Söyleşi: Hande GAZEY
Ersoy Emin fotoğraf sanatçısı. Londra’da yaşıyor. 2007’de ‘Atatürk’ projesine başlıyor, hala devam eden bir proje. İnsanların Atatürk portreleri ile oluşturdukları kompozisyonlardan etkilenerek başlamış. Ersoy Emin’le şehir şehir Atatürk portlerinin hikayelerini konuştuk.
Peki bu süre içerisindeki gözlemle-
isteyecekleriniz hangileri olur?
guldak'a yaptığımdı. Vardıktan kısa
rinize dayanarak Türkiye'de halkın
Proje benim için harika bir macera
bir süre sonra tesadüfen büyük bir
Atatürk ile kurduğu ilişkiye dair
oldu ve muhtemelen bu proje olma-
Atatürk hayranı ile tanıştım ve büyük
ne söylemek istersiniz? Ve bu ilişki
saydı görme şansımın olmayacağı
bir mutlulukla bana tüm şehri gezdir-
şehirden şehire değişiyor mu?
birçok değişik ve güzel yerini görmüş
di. Rehberim beni duvarında Atatürk
Geziler sırasında konuştuğum insan-
oldum Türkiye'nin.
portreleri olabileceğini düşündüğü
lar genellikle Atatürk'ün olağanüstü
çay evlerine, lokantalara, kahvehane-
zaferlerinden, Çanakkale Savaşı'ndaki
Isparta'yı ziyaretimde bir berberi
lere ve iş yerlerine götürdü. Günün
rolünden, Kurtuluş Savaşı sırasın-
Atatürk portresi ile fotoğrafladım.
en önemli ziyareti ise Zonguldak'taki
daki olağanüstü liderliğinden ve
Daha sonra berber beni tıraş ederken
kömür madenine yaptığımızdı. Made-
tabii 1923'te Cumhuriyetin ilanı ve
keyifle eski cumhurbaşkanı Süleyman
ne inmeme izin yoktu fakat madenin
Atatürk'ün cumhurbaşkanı olmasıyla
Demirel'i Isparta'dayken onu tıraş
girişinde madencilerle tanıştım ve
birlikte Türkiye'de yaşanan radikal
ettiğini anlattı. Bu onun için gurur
fotoğraflarını çektim. Orada göze
değişimden söz ediyorlardı.
vericiydi.
çarpan ise kömür tozuyla kapkara olmuş bir odanın duvarını madenciler
Kuşkusuz Atatürk askeri bir deha ve
2013'te heykeltraş Necati İnci'yi
dergiler ve gazetelerden kestikleri
ulusal bir baba figürü idi fakat proje
ziyaret ettim. Atölyesi gerçeküstü ve
Atatürk fotoğrafları ile süslemişlerdi. .
ilerledikçe anladım ki Türkiye'de hal-
muhteşemdi. İnci, hayatının büyük
kın Atatürk ile kurduğu ilişki saygı ve
bir bölümünü bugün Türkiye'nin her
Kompozisyonlarınızda birçok farklı
hayranlıktan çok daha derine gidiyor.
tarafında gördüğümüz Atatürk hey-
meslek grubundan, değişik yaaşlar-
Bu daha çok ruhani bir şeydi.
kelleri ve büstlerini yapmaya adamış.
dan insanların fotoğrafları mevcut.
İstanbul'un tozlu varoşlarındaki dev
Projeniz sürecinde insanların Ata-
Geziler sırasında insanların Atatürk
atölyesi yapım aşamasındaki kalıp-
türk'e yaklaşımlarının yaşa, mesleğe
resimlerini çok farklı şekillerde sergi-
lar ve heykellerle doluydu. Ne yazık
ya da cinsiyete göre farklılaştığını
lediklerini gördüm. Şehirler arasında
ki Atatürk heykellerine olan talep
gözlemlediniz mi?
da değişiklikler fark ediliyordu. Ör-
azaldığı için Necati İnci heykellerini
Sosyal gruplar arası böyle bir farklılık
neğin Tonya'da binaların dış cephe-
çeşitlendirmek zorunda kalmış. Atöl-
gözlediğimi net bir şekilde ifade
lerine ve kahvehanelerin içerisindeki
yesinde Atatürk ikonlarının arasında
edemem. Fakat fark edebildiğim şu,
duvarlara çizilmiş Atatürk resimleri
aslan, at, yunus heykelleri, mitolojik
kentsel dönüşüm gördüğüm Atatürk
çok güzeldi.
figürler ve çeşitli ülkelerin politik
portrelerinin sayısını azaltıyor. Yeni
liderleri de vardı.
yapılandırılmış yerlerde o kadar çok
Proje için şehirlere yaptığınız geziler
Atatürk portresi görmüyorum. Bu
sırasında birçok anı biriktirmişsi-
Bir başka hatırlanmaya değer yolcu-
nizdir. En çok bizimle paylaşmak
luk da güzel Karadeniz şehri Zon-
kayıp estetik ve kültürel olarak üzücü.
ÇEVİRİ
VARLIK FONU’NU BİR DE BÖYLE OKUYUN Dünyanın En Büyük Mali Skandalının İç Yüzü
22 Haziran 2015’te, 48 yaşında-
tüfek olan dört komando tarafından
2009’da kurulan fonun amacı, aylık
ki emekli İsviçreli bankacı Xavier
çepeçevre sarılmıştı.
ortalama gelirin yaklaşık 300 sterlin
Justo tropikal bir Thai adası olan Koh
olduğu bir ülkede ekonomik geliş-
Samui’deki yepyeni butik otelini-
Justo PetroSaudi adında az bilinen
meyi teşvik etmekti. DoJ 1MDB’den
nin kapısına doğru yürüdü. Son üç
Londra merkezli petrol hizmetleri
çalınan paranın bunun yerine, daha
yılını parıldayan denize nazır, lüks
şirketi olan eski işverenine şantaj
sonra dünya çapında hesapsızca bir
beyaz-taşlardan yapılan köşk ve
yapmaya teşebbüsle suçlanıyordu.
alışveriş çılgınlığına düşen Başbakan
apartmanları inşa ederek harcadı
Fakat bu görünürdeki sıradan suçla-
Najib’in muhtelif ortaklarına aktığını
ve işletmek üzere açılışını yapmaya
manın arkasında çok daha büyük bir
iddia etmişti. Bunun yanı sıra Najib’i
neredeyse hazırdı. Tek ihtiyacı olan
hikaye gizliydi.
1MDB’den 681 milyon dolar nakit
şey lisanstı.
almakla suçluyordu – bu iddiayı Altı ay önce, Justo Clare Rewcastle
Najib reddetti. Birleşik Devletler aynı
O haziran öğleden sonrasında gerekli
Brown adındaki bir İngiliz gazete-
zamanda 1MDB’den gelen paranın
evrakları imzalamak üzere turizm
ciye önceki işvereni PetroSaudi’nin
Manhattan’da lüks daireler, Los An-
yetkililerinin gelmesini bekliyordu.
bilgisayar sunucularından gelen 227
geles’ta köşkler, Monet tabloları, özel
Onun yerine bir takım silahlı Thai po-
bin e-postayı da içeren ve 1MDB
uçak satın almakta ve hatta büyük
lisi açık kapıdan girerek Justo’yu yere
olarak bilinen, devlete ait bir Malezya
bir Hollywood filmini finanse etmekte
yatırdı. Memurlar plastik kelepçeleri
yatırım fonundan yüz milyonlarca
kullanıldığını ileri sürdü.
Justo’nun bileklerine geçirip o kadar
dolarlık hırsızlık iddisını aydınlattığı
fazla sıktılar ki koyu renk parke zemi-
anlaşılan binlerce doküman vermişti.
ne kanı damladı. Polis seri bir şekilde
ABD Adalet Bakanlığı hırsızlık iddiasını üç farklı aşamaya ayırdı: “1MDB
Justo’nun ofisine girerek bilgisayarları
Justo’nun sızdırdığı dokümanlar en
ve PetroSaudi arasındaki bir katılım
söktü ve dosya dolaplarını boşalttı.
az yarım düzine ülkede zincirleme bir
ortaklığına yatırım kisvesi” altında
soruşturma dalgası başlattı ve ABD
dolandırılan ilk bir milyar dolar; Gold-
Köhne bir yerel hapishanede geçirdi-
Adalet Bakanı Loretta Lynch’in geçen
man Sachs tarafından tahvil ihracın-
ği iki günün ardından Justo Bang-
hafta ABD tarihindeki “en büyük
dan toplanan ve zimmete geçirilen
kok’a getirildi ve bir mafya liderine
kleptokrasi vakası” olarak tanımladığı
ve hileli biçimde bir İşviçre offshore
yaraşır biçimde bir basın toplantısıyla
olaya yol açtı.
şirketine aktarılan başka bir 1,4 milyar
medya karşısına çıkarıldı. Dört kıdem-
dolar; ve yine Goldman Sachs’ın piya-
li Royal Thai Polis memuru toplanan
Birleşik Devletler Adalet Bakanlığı
sadan topladığı paradan, bir Singapur
muhabirlere Justo’ya isnat edilen
(DoJ) tarafından geçen hafta açılan
hesabına aktarılan 1,3 milyar dolar.
suçlamalara ilişkin bir brifing verirken,
davaya göre 1MDB’den en az 3,5
üzerinde hala şort ve parmak arası
milyar dolar çalınmıştı. Malezya
Low’un kader arkadaşı Riza Aziz,
terlik olan Justo ellerinde makineli
Başbakanı Najib Razak tarafından
Najib’in üvey oğlu. Riza Wall Street
Tutuklu eski bir bankacı ve yalnız bir İngiliz gazeteci dünyayı sallayan hikayeyi nasıl ortaya çıkardı? Randeep Ramesh yazdı.
Kurdu’nun Martin Scorsese’nin rüşvet,
Xavier Justo ile birlikte başladı. Justo
dekadans ve açgözlülük hikayesi
önceki işvereni olan ve 1MDB ile ilk
Bu, Ağustos 2009’da, PetroSaudi’nin
– yapımcılığını üstlendi ve hem kendi-
büyük sözleşmeyi imzalayan petrol
kurucularını Malezya başbakanı ile
sine hem de Low’a Leonardo DiCap-
hizmetleri şirketi PetroSaudi’den 227
aynı toplantıda buluşturan tezgahtı.
rio’nun Golden Globe en iyi erkek
bin e-postayı da içeren 90 GB’lık ve-
Obaid ve Prens Turki bütün bir günü
oyuncu ödülü kabul konuşmasında
riyi sızdırdı. (PetroSaudi bu suçları in-
Najib’le, onun danışmanı Jho Low’la
isimleriyle teşekkür edildi. 2011’de
kar etmektedir.) Bu dosyalar olmadan
ve başbakanın ailesinin diğer üyele-
Low dünyanın en büyük müzik ya-
hiçbir hesap ele geçirilemeyecekti.
riyle birlikte Monaco kıyılarındaki 92
yıncısı olan EMI’nin %20 hissesini 106
metrelik bir yatta geçirdiler. Toplan-
milyon dolar karşılığında aldı – aynı
Justo 2009’da Cenevre’den ayrıl-
tıda çekilen fotoğraf kareleri bir tatil
yıl babası için Manhattan’daki Time
dığında PetroSaudi, resmi olarak
gezisini andırıyordu – beysbol kasket-
Warner Center’da Central Park’a nazır
Victoria yakınlarında anonim işletme
leri ve şortlar – fakat tartışma konusu
30 milyon dolarlık bir teras katı aldı.
birimindeki bir adresle Londra’da
ciddi bir işle ilgiliydi. Sonuç, Low ve
Riza’nın Hollywood yapımcı şirketi
kurulan ve kartvizit üzerinde bir isim
Obaid’in akıllara durgunluk verecek
şu açıklamayı yaptı: “Red Granit
olmaktan pek de öteye gidemeyen
denli çok parayı kontrol etmelerine
Pictures’ın veya Riza Aziz’in işletme
bir şirketti. Iki yıl sonra 1,83 milyar
olanak sağlayan bir anlaşmada birlik-
faaliyetlerinin hiçbirinde katiyen
dolar elde etmişti.
te çalışmaları kararıydı.
PetroSaudi’nin işi nüfuz kapitalizmiy-
Low Malezya hükümetinde hiçbir
Bütün bunlar ve daha fazlası, Sey-
di: yüksek yerlerdeki dostların yar-
resmi görevi olmamasına rağmen
şeller ve Britanya Virgin Adaları gibi
dımıyla bütün kapıları açmak. Temel
başbakanın en güvendiği sırdaşı
vergi cenneti ülkelerdeki offshore he-
düşünce gelişmekte olan ülkelerdeki
haline geldi. Gençliğine rağmen Low,
sapları ve paravan şirketler üzerinden
devlete ait şirketler tarafından elde
petrol zengini Malezya devletinin ge-
Malezya halkından milyarlar yürüten
edilen devasa petrol gelirlerinin bir
lirlerini yatıracağı bağımsız bir varlık
komplocular tarafından gerçekleşti-
kısmını ele geçirmekti– “krallığın dip-
fonu kurmak için Goldman Sachs ile
rilen bu inanılmaz soygun iddialarını
lomat topluluğundan tam destek”e
çalışacak bir araçtı.
detaylandıran ABD dosyalarında
güvenen “Suudi kraliyet ailesinin bir
ortaya konulmuştu. Girişimin ölçeği/
aracı” olan şirket tarafından açılmayı
Ağustos 2014’te Najib başka bir siyasi
büyüklüğü, her büyük talihin arkasın-
bekleyen hazine sandıkları. PetroSa-
darbe aldı. 1981’den 2003’e kadar
da büyük bir suç yatar diyen Balzac
udi potansiyel ortaklarına devlet ya-
başbakanlık yapmış olan, modern
şiarını hatırlatır.
tırımcılarından nakit almayı sağlamak
Malezya siyasetinin önemli temsilcisi
uygunsuz hiçbirşey olmamıştır.”
için teminat olarak gösterebileceği
Mahathir Mohamad eski çırağı Najib’e
Malezya’nın kayıp milyarlarını ortaya
Orta Asya’daki petrol sahalarını kont-
verdiği desteği çektiğini duyurdu. Iz-
çıkarmaya yönelik küresel çaba
rol ettiğini söyledi.
leyen haftalarda Mahathir, 1 MDB’nin
Malezya’nın tehlikeli yüksek borç seviyelerini arttırdığı
28 Şubat 2015’te Rewcastle
uyarısını yaparak eleştirilerinin dozunu yükseltti.
Brown ilk büyük hikayeyi online olarak yayınladı – tipik
Bu uyarıya kulak asılmadı. Fonun borçları gittikçe kabardı.
bir sınırsız başlık altında:
Kasım 2014 itibarıyla 1MDB neredeyse 11 milyar dolar borç-
“YÜZYILIN SOYGUNU!” Yazı,
lanmıştı. Fonun danışma kurulunu yöneten Najib, devletin
700 milyon doların 1MDB’nin
haber ajansalarına fon iflas ederse hükümetin borçlardan
kasasından nasıl yok oldu-
sorumlu olmayacağını bildirerek kayıtsız kaldı.
ğunu ve nasıl çeşitli offshore hesaplara ve İsviçre banka hesaplarına aktarıldığını gösterme iddiasındaydı.
Kriz derinleştikçe Rewcastle Brown PetroSaudi-1MDB belgeleri için Justo’ya ödeme yapabilecek birini bulma arayışlarını
Yazının etkisi tüm dünyada hızla yayıldı. ABD’de, Low’un
sürdürdü. Skandal hakkında en çok aranan raporların bir
New York daireleri için büyük meblağlar harcadığına ilişkin
kısmının Malezya’nın en çok satan haftalık iş dergisi the Ed-
raporlarla alarma geçen kolluk görevlileri artık Low’un
ge’de yer aldığını farketti. Zengin bir müttefik bulabileceği
zenginliğinin muhtemel kaynağına ilişkin bir saptamaya
hissiyle Rewcastle Brown, kendisi birçok iş dünyası yayınının
sahiptiler.
da sahibi olan bir medya kralına dönüşen eski bir bankacı ve the Edge’in sahibi Tong Kooi Ong ile temasa geçti.
Malezya’da cevap hızlı geldi. 1 Mart 2015’te 1MDB’nin yönetimi katılım ortaklığından 2012’de çıktığını ve yaptığı yatırımı
Ocak 2015’te Tong, Rewcastle Brown ve Justo beş yıldızlı
eksiksiz bir şekilde ve 488 milyon dolarlık ek bir karla geri
bir Singapur oteli olan Fullerton’da bir araya geldi. Tong bir
aldığını iddia etti. PetroSaudi 700 milyon doların tamamen
konferans salonunu ayırtmıştı ve The Edge’in editörü Kay
“PetroSaudi sahipliğindeki kuruluşlara” gittiğini ileri sürdü –
Tat ile birlikte bazı IT uzmanlarını da davet etmişti. Top-
başka bir deyişle Jho Low tarafından kontrol edilen şirketle-
lantıda Justo, ABD Adalet Bakanlığının 18 ay sonra ortaya
rin anlaşmadaki ödemeleri aldığını inkar etti.
koyacağı iddiaların aynılarını sunarak 1MDB katılım ortaklığının iç yüzünü aktardı: Malezya’nın ekonomik kalkınması
Rewcastle Brown’un hikayesi patlamadan kısa süre önce,
için ayrılan yüzlerce milyon dolar burada kullanılmak yerine
1MDB’nin tahvilleri oldukça etkili biçimde değer kaybetti.
Seyşeller’de yerleşik bir firmaya aktarıldı. Banka işlemlerinin
1MDB’nin mali durumundaki açığı kapatmak için Malez-
merkezindeki adamın, Najib’in danışmanı ve aile dostu olan
ya hükümeti fonlarından başka bir 200 milyon dolarlık
Jho Low olduğu ileri sürüldü.
meblağa ihtiyaç duyulmasının ardından Najib kaderine razı
Birkaç gün sonra müfettişler 1MDB’nin ofislerine baskın yaptı. Najib artık kendisinin kontrol ettiği Malezya yatırım fonundan milyarlarca doların buhar olup uçtuğu iddialarına ilişkin yürütülen bir yolsuzluk soruşturmasının tam merkezinde yer alıyordu. Daha önce Najib’i destekleyen Başbakan yardımcısı Muhyiddin Yasin, fon hakkındaki soruları cevaplamaya alenen davet etti. Görünen oydu ki Najib köşeye sıkışmıştı. geldi ve sayıştay ile parlamento hesapları inceleme komisyonu tarafından soruşturma yürütülmesi emrini verdi. Çok geçmeden ülke merkez bankası ve yolsuzlukla mücadele kurumu da 1MDB’yi incelemeye aldı. Malezya’nın en yetkili polis memurunun başbakanın dahi soruşturulabileceğini söylediği rapor edildi. Najib hakimiyetini güçlendirdi. Başbakan ve maliye bakanı olarak muazzam yetki sahibi oldu: Nisan’da hükümet ifade özgürlüğü ve özelde de sosyal medya üzerinde ağır cezalar ve sınırlamalar getirmek için uğraştı. Tong’un The Edge Medya Grubu’nun – PetroSaudi anlaşmasının detaylarını da yayınlayan - beş yöneticisi tutuklandı. Bunun yanı sıra hükümet görünürde teröristleri hedef alan, şüphelilerin süresiz alıkonabilmesine olanak veren yeni bir yasa çıkardı. Temmuz 2015’te haftalık the Edge dergisinin yayımı yasaklandı. Skandal daha da büyüyecek gibi görünmesine rağmen başbakan Najib’i kişisel olarak sıkıntıya sokmadı. Ardından 2 Temmuz’da Rewcastle Brown ve Wall Street Journal, Malezya hükümeti müfettişlerinin 1MDB’yle bağlantılı bankalardan, kurumlardan ve şirketlerden 681 milyon doların 2013’te Najib’in kişisel hesaplarına yatırıldığını bulduğunu rapor etti.
28 Temmuz pazartesi sabahı başsavcı Abdul Gani Patail – daha önce başbakanın muhaliflerini takip eden partiye sadık bir kişi – Najib’e yöneltilen yolsuzluk suçlamalarını sonuçlandırmak umuduyla işe geldi. Rewcastle Brown’un sonradan ele geçirdiği ve yayınladığı iddianame başbakanı 1MDB’ye yönelik soruşturmaların sonucunda yolsuzlukla suçlayacaktı. Başsavcı hiçbir zaman bu suçlamaları basına vermedi. İşe geldiğinde özetle gerekçesiz bir biçimde bir devlet görevlisi tarafından görevinden alınmıştı. Bir basın açıklamasında Najib, ülkenin en yüksek adli devlet memurunun görevine devam edemeyecek kadar hasta olduğunu açıklıyordu. Bunun yanı sıra özel şube müdürlüğünün başı ve başbakan yardımcısı da görevden alındı. Eş zamanlı olarak parlamento hesapları inceleme komisyonunda soruşturma yürüten dört üye hiçbir seçenek tanınmaksızın kabine görevlerine terfi ettirildi, bu terfi onları soruşturmaya devam etmek konusunda yetkisiz kıldı ve komitenin çalışmasının askıya alındığı duyuruldu. Ertesi gün, beyaz-yakalı suçların kayıtlarının tutulduğu polis merkezlerinde gizemli bir yangın çıktı. Görünen oydu ki Najib kontrolü yeniden ele almıştı. Alınan sıkı önlemler Najib’in acımasız yüzünü gözler önüne serdi.
bir kahraman olarak geçmeyebilir. Fakat bunu yaparak farkında olmadan kendisini feda etti. DoJ dosyaları Malezya’da demokrasi
yetkililer bir ticari bankayı kapattılar.
bakımından çok kritik bir anda yayın-
Nisan’da Birleşik Arap Emirlikleri
landı. 1 Ağustos’ta Najib tarafından
1MDB dolandırıcılığına karıştığı iddia
takdim edilen –Malezya hükümeti-
edilen komplocuların sahip oldukları
ne belirlenen herhangi bir coğrafi
hesaplardaki yüzlerce milyon doları
bölgede sıkıyönetim ilan etme yetkisi
dondurdu ve hesap sahiplerinin yurt
veren – oldukça acımasız bir ulusal
dışına çıkışını yasakladı.
reddettiler ve Justo’nun bu itirafları
Malezya güvenlik güçlerinin yetkileri-
1MDB yönetim kurulu “kanuna aykırı
hiçbir kaçış yolu kalmadığından dola-
ni önemli ölçüde genişletecek – izne
hiçbir işlem yapılmadığından emin
tabi olmaksızın tutuklamalara, arama
olduklarını” söyledi, fakat “ihtiya-
yapmaya, alıkoymaya ve binaların
ti tedbir” olarak 2013 ve 2014 yılı
yıkımına olanak tanıyacak.
hesaplarına artık herhangi bir tarafça
güvenlik yasası yürürlüğe girdi. Yasa
güvenilmemesi gerektiğini belirtti.
•
7 Ekim 2016’da Obaid ve
Mahony, avukatları aracılığıyla Justo’yu Thai yetkililerine davayı örtbas etmek için itiraflarda bulunmaya zorladıkları iddialarını kesin bir dille karşı karşıya kaldığı suçlamalardan yı yaptığını söylediler. Aynı zamanda Thai’nin yargı ve ceza infaz yetkilileri, Justo’nun hapishane koşulları veya cezasının süresi üzerinde bir denetimleri olduğu yönündeki iddiaları da reddettiler. Bunun yanı sıra Petro-
Fakat dünyanın geri kalan kısmında,
Najib, herhangi bir “suç veya yolsuz-
gittikçe yayılan yolsuzluk skandalına
luğa” karışmadığını söyledi. Najib’in
yönelik soruşturmalar genişlemeye
başsavcısı bu yılın başlarında onu
devam ediyor. ABD Adalet Bakanlığı
yolsuzluktan akladı.
uyarınca ve zamanında yapıldığını,
Bankasını yolsuzluk suçlamalarında
Şimdilik, bu çok büyük dolandırı-
leştiğini ve fesih sözleşmesine uygun
söz konusu olan banka işlemleri-
cılığın teşhir edilmesini sağlayan
nin geçiş yolu olarak tanımlamıştır.
ifşaatları gerçekleştiren adam bir
Isviçre başsavcılığı milyar dolarlık
Bangkok hapishanesinde kalmaya
dolandırıcılığı derinlemesine inceliyor.
devam ediyor. Xavier Justo bir tür
Bankalar Guardian tarafından aran-
ahlaklılık ve intikam karışımı duygu
dıklarında yorum yapmayı reddettiler.
ile motive olmuştu – ona ihanet eden
Isviçre’deki RBS Coutts ve Rotschild
bir arkadaşla skoru eşitleme arzusu. Singapur, para aklamayla mücadele
Intikamını almak için bedeli karşılığın-
kontrolleri esnasında büyük bankalar-
da ispiyonladı. Tarihe gerçeği açığa
da “boşluklar ve zayıf yönler” tespit
çıkarmak uğruna kendisini cansipera-
etti. Ada devleti tarihinde ilk defa
ne bir şekilde riske atarak mahvolan
Saudi çalışanı olmasına istinaden Justo’nun ödemelerinin sözleşmesi karşılıklı mutabakat ile fesih gerçekolarak kendisine 4 milyon İsviçre frangı ödendiğini iddia ettiler. •
23 Aralık 2016: PetroSaudi, Oba-
id ve Mahony, kendilerinin tuttuğu eski bir Scotlandyard dedektifi tarafından Justo’dan itirafname alındığı iddialarını reddettiler.