Desen Life Temmuz-Ağustos 2020

Page 1





Editör “Yeni Normal” sürecinin artık tüm dünyada kendini kabul ettirdiği dönemi yaşamaya başladık. İlgili kurumların uzmanları ışığında tedbirli yaşamı elden bırakmamayı, sosyal mesafe kurallarına tüm vatandaşlarımız ve ticaret dünyası itina ile uyum sağlamaya başladı. Buna bağlı olarak iptal edilen sektörel fuarlar ve bir çok organizasyon bu düzenlemeye örnek sayılabilecek önemli adımların başında geliyor. Ticaret dünyasında küresel yaklaşımlar da bu detaylarla paralel benzerlik içerisinde. Avrupa ve Amerika’nın pandemi sürecindeki attığı bir çok stratejik adım dünya pazarına örnek olacak yöndeydi. Lojistik ve nakliye anlamında ülkemizle ortak paydada hareket eden ülkeler teknolojik imkanlar doğrultusunda iş gücü verimliliğinin stabil noktalarda seyretmesine fayda sağladılar. Nitekim işletme organizasyonlarını göz önüne aldığımızda görüyoruz ki tam randımanlı olmasa da sistemi aksatmadan ihracat ve ithalat kolu başarı skalasını tatmin edilir düzeye çıkmasını sağladı. Üretim teknolojisinin pandeminin gölgesinde engellere takılmadan organize olması iş kaybını yüksek oranda engelledi. Şimdi bizlere düşen bu otokontrollü sürecin kalıcılığını sağlamak. Bireysel olumlu düşünce ve hareketlerimizi toplumsal çağrışıma ayak uydurmasına, kamuoyu oluşmasını sağlamaya yardımcı olmamız gerekiyor. Pandeminin etkisini kaybetmeye başladığı son bir kaç haftadır biraz olsun rahatlamanın da verdiği esneklikle “Yeni Normal” kavramı hayatımızın her alanına girmeye başladı. Tüm insanlık olarak verdiğimiz bu sınav, bundan sonraki yaşam döngümüzün en önemli belirleyeni olacağı kesin. Yaşamlarımızın

Nilay Susulu

hemen hemen her alanındaki yeni düzenlemeler, hem özel hem sosyal hem de iş hayatlarımızda kesin ve kati kurallar, çizgiler dahilinde yaşamamıza, tekrardan şekillendirmemize olanak sağlayacak. Rakamların küçülmesiyle rehavete kapılmadan, kontrollü hareket etmemiz gerekiyor. İlgili kurumların uyarılarına ceza korkusuyla değil, kendi sağlığımız ve sevdiklerimizin sağlığı için dikkatle uymamız gerekiyor. Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’ya ve tüm sağlık çalışanlarımıza bu kritik süreci en etkin şekilde yöneterek dünyaya örnek olmamızı sağladıkları için Desen Life ailesi olarak bir kez daha gönülden şükranlarımızı sunuyoruz. Covid-19 virüsünün dünyada hızla yayılmaya başladığı ilk günlerden itibaren, virüs ülkemizde kendini göstermeden Ticaret Bakanlığı’nın zamanında hamleleri sayesinde şuan en az hasar ile süreci geçiren ülkeler arasında olmayı başardık. Sektörümüz ve ticaret dünyasından bir çok işletme, yönetimlerini network ağından destek alarak iş akışlarını, üretimlerini aksatmadılar. Ve tüm olumsuzluklara rağmen Mart - Ağustos sürecinde ihracat rakamlarını yüksek tutmayı başardılar. Bunun yanında kendi üretimlerini durdurup ülkemize ve dünyaya kısacası insanlığa medikal ürün anlamında gönülden hizmet veren, teknik alt yapılarıyla destek olan tüm ilgili firma ve çalışanlarına dünyada gururumuz oldukları için sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Daha da güzel, sağlıklı günlerde yeni bir sayıda buluşmak dileğiyle...


04

14

16

20

22

26


ISSN 2636-7610

3 AYRI E-DERGİLİKTE YAYINDAYIZ info@desenlife.com | www.desenlife.com İmtiyaz Sahibi SanArt Medya Grup, Desen Life Dergisi adına & Genel Müdür

Adem Karadayı info@sanartmedya.com

Sorumlu Yazıişleri ve Reklam Müdürü

E-DERGİ I Ç I N OKUT

Adem Karadayı adem@desenlife.com

QRSCAN

Reklam ve Pazarlama

Sedat Karadayı, Erdem Mermer reklam@sanartmedya.com Yayın Editörü

32

Nilay Susulu nilay@desenlife.com Muhabirler

Nur Deniz, Selçuk Öztürk Art Director

İsmail Gültekin Görsel Tasarım

SanArt Medya info@sanartmedya.com Reklam ve Dış İlişkiler Müdürü

H. Anıl Analan

Kurumsal İletişim Müdürü

Elif Metin

Photographer

Oktay Akbulut

38

42

Sosyal Medya Sorumlusu

Hatice Öztürk Mali Müşavir

Ümit Künar

Abone Sorumlusu

Celal Yüksel abone@desenlife.com Almanya-Avrupa Bölge Temsilcisi

Mehmet Zeki Karadayı / mkaradayi@t-online.de Starkenburg Str. 7-9, 64546 Mörfelden-Walldorf T. +49 06105-943120 F. +49 06105-943123

44

Yönetim Yeri SANART MEDYA GRUP

Marmara Mah. 7. Sk. No.1 Astro Residence B Blok D.20 Beylikdüzü / İSTANBUL T. +90 212 806 66 58 F. +90 212 806 66 58

info@sanartmedya.com | www.sanartmedya.com

Basım Yeri İhlas Gazetecilik A.Ş T. +90 212 454 30 00 Dergide yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Yazılar kaynak gösterilerek yayınlanabilir.


RÖPORTAJ

KAPAK KONUSU

LIBER TA YAZ ILIM E - DE S IGN E R ÖZGE KE Ç E C I:

“Liberta Yazılım dijital devrin iş yapma biçimini modelliyor”

Desen Life dergisi olarak bu sayımızda Liberta Yazılımın faaliyetleri hakkında Özge Keçeci ile yapmış olduğumuz röportaja yer verdik. Firma faaliyetleri ile ilgili olarak bilgi veren Özge Keçeci Liberta’nın, dijital devrin iş yapma biçimini modelleyen bir yazılım firması olduğunu ifade etti. 2020’nin kendileri için yoğun ve tempolu bir sene olduğunu hatırlatan Keçeci; “Covid sürecinde insanlarımızın ihtiyaçlarına yönelik birçok çalışmalar yaptıklarının altını çizerken, 2021 yılı için planlama ve uygulama aşamasında birçok faaliyetlerinin olduğunu belirtti. üretiyor. Başarının detaylarda gizli olduğunu, yazılımın her şeyden öte sıkı bir yorumlama meselesi olduğunu her projede yeniden keşfederek ilerleyen donanımlı bir ekipten söz ediyorum. Yazılım programı önceki haliyle Booria adıyla biliniyordu, son haliyle arasındaki fark nedir? Programın bize ait olma öyküsü nasıl gelişti?

Liberta Yazılım e-desıgner Özge Keçeci

Özge Hanım, kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Liberta Yazılım’ın faaliyetleri hakkında neler söylemek istersiniz? Kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?

M

erhaba, ben Liberta Yazılım’da e-designer eğitmeni olarak görev yapmaktayım. Kısaca kendimi tanıtayım, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi 2010 desinatörlük ve halıcılık mezunuyum. Uzun bir zaman tasarım departmanında çalıştım ve bu süreç içerisinde Booria ve Texcell programlarını kullandım, liberta yazılım ile yol-

4

larımızın kesişmesi Booria’nın, yani şimdiki adı ile e-Designer’ın güçlü yenilikler sağlaması ile başladı. Liberta yazılımdan bahsedecek olursak; Liberta, dijital devrin iş yapma biçimini modelleyen bir yazılım firmasıdır. Yazılım eserleri düşünce ürünüdür. Firmamız Bilgiyi biriktiren, sarmalayan, genelleyen, özetleyen, eleştiren, analiz eden ve detaylandıran bir düşünce yapısına sahiptir. 2006 yılından bu yana mesleğini tutku ile yapan şirketimiz, marka konsepti ile akıllı iş çözümleri tasarlıyor, taze bir fikri güncel teknoloji ile buluşturup yenilikçi değerler

Booria İran’daki şirkete bağlıydı. İran’da yazılımı artık geliştirilmiyor. Şimdi Almanya’da yazılım geliştiriyoruz. Booria yazılımı İran pazarı için sadece Farsça olarak yazılıyor. Uluslararası pazar için artık Booria yazılımı yok. e-Designer Ultimate, PRO +’ nın 64 bit sürümüdür. En gelişmiş özellik seti ve 64 bit bellek adresleme sayesinde çok büyük dosyalarla çalışma imkânı ile birlikte geliyor. Size heyecanla bahsetmem gereken başlıca 6 büyük yenilik var. Birincisi; KENARLIK SİHİRBAZI; Bu özellik Tasarımcıların birkaç dakika içinde aynı tasarımın farklı şekillerini oluşturmasını sağlar. Dikdörtgen, oval, dairesel, eliptik ve sekizgen şekiller farklı boyutlarda kolayca elde edilebilir.


HALI SİMÜLASYONU E-Designer yazılımının gelişmiş Halı Simülasyon fonksiyonu, üretimden önce tasarımların gerçekçi görünümlerini simüle edebilir Oda Dekorasyon Add-on, simüle halı ve kilim tasarımları çekici bir sunum için farklı dekoratif ortamlarda yerleştirilebilir, WOOL, SOFT, SİLK, LOOP, PİLE ve SİSAL seçenekleri ile tercih ettiğiniz görünüme sahip olabilirsiniz. 1750 MOTİF KÜTÜPHANESİ Kullanıma hazır motiflerin ve tasarım tekrarlarının eşsiz kütüphanesi, binlerce klasik nesne ve süslemeyi içerir. Kütüphaneden seçerek, tasarımcılar en fantastik klasik tasarımları çok hızlı bir şekilde geliştirebilirler. Bu benzersiz özellik, seçilen motifler için otomatik saydamlık ayarına sahip kolay sürükle ve bırak özelliklerine sahiptir. Buna göre, istediğiniz tasarımlar düşünce hızınızda oluşturulabilir.

Kenarlık Sihirbazı verileri otomatik olarak hesaplar ve istediğiniz kenarlığı motiflerinizle mümkün olan en iyi şekilde doldurur. Farklı çözgü ve atkı yoğunluklarının karmaşıklıkları (En Boy Oranı) bu işlev tarafından göz ardı edilir. İkinci ve benim en çok sevdiğim yeniliklerden birisi de: RENK DÜŞÜRME VE ÇÖZÜNÜRLÜK; Siz ve diğer tasarımcı arkadaşlarımızda iyi bilir ki sıkıntı yaşadığımız şeylerden biri JPG dosya üzerinde işlem yapmak ve renk düşürdüğümüzde çözünürlüğün bozulmasıdır. E-designer’de bu artık çok kolay; Taranan görüntülerin veya dijital fotoğrafların renk sayısını birkaç renk taklidi yönte-

miyle azaltmak için Arterial Sınır Ağları ve etkileşimli yöntemler kullanır. Çok çeşitli seçenekler sunarken, renk azaltma hızlı ve kullanımı kolaydır. JPG resim üzerinde müdahale edinilebilinir. Halı tasarımlarınız için mükemmel sonuçlar verir. Üçüncü özelliğimiz:

PALET KAYDETME VE ÇAĞIRMA İstediğimiz renklerde palet oluşturup kaydedebilir, istediğimiz tasarımın üzerine kaydettiğimiz paleti çağırarak renklendirebiliriz. Ayrıca JPG dosyalardaki paletleri yakın renkte tanıyıp kaydedebiliriz

VİNTAGE OTOMATİK EFEKTLER

Yazılımı sektör nasıl karşılıyor ve çalışmalarınız sizin açınızdan nasıl değerlendiriliyor?

Siz değerli tasarımcılarımızın zaman ve emekten tasarruf etmelerine yardımcı olacağımız bu muhteşem fonksiyonumuzda 100’den fazla hazır efekt bulunmaktadır. İstediğiniz ebat ve desenlere efekt giydirmek artık saniyelerinizi bile almayacak. Bunun yanı sıra bireysel olarak hazırladığınız efektlerinizi kaydedebilir ve kullanabilirsiniz.

Her gün gelişen teknoloji sektörde beklentilerin artmasına neden oluyor. Biz de bu beklentileri karşılayarak sektörün beğenisini topladık. Programda geliştirilen yeni fonksiyonlar ve özellikler tasarımcıların oldukça dikkatini çekti. Çalışmalarımız bu yönden kullanıcılarımızın isteğine ve beklentilerine yönelik ilerlemektedir. 5


RÖPORTAJ

Programla sektöre ne tür yenilikler sunuyorsunuz? Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarınızla ilgili neler söylemek istersiniz? E-designer programımızın başlıca özelliklerinden bahsedecek olursak; AKILLI YENİDEN BOYUTLANDIRMA, BORDÜR DİZAYN, VİNTAGE (HAZIR OTOMATİK EFEKT), JPG DOSYA ÜZERİNDE MÜDAHALE ETME, RENK DÜŞÜRME VE ÇÖZÜNÜRLÜK, HALI SİMÜLASYONU, 1750 ADET MOTİF KÜTÜPHANESİ, EP, JC5 ve DAT dosyalarını kolayca orijinal bitmap tasarımlarına dönüştürme, çok renkli GRADYAN DOLGUSU, Robotuft Eklentisi (piksel tabanlı tasarımları robotik üretim için vektör tabanlı biçimlere dönüştürebilir). HALI DESEN VE BASKI KODLAMASI, ile sektöre geniş kapsamda yenilikler getirdik. Bunun dışında donanımlı yazılım ekibimizle yürütülen yaratıcı çalışmalarımıza devam etmekteyiz. 2020 yılı içinde en son Almanya fuarında standınıza yoğun ilgiyi yerinde gördük. Yurt içi ve yurt dışındaki fuarlara katılmanın etkilerini okuyucularımızla paylaşır mısınız? 2020 yılı yurt içi ve yurt dışı fuarlarımızda belirli hedef kitleye ulaştık, sektördeki müşteri potansiyelinin geliştirilmesi, ar-ge ve inovasyon çalışmalarına fayda sağlaması açısından fuarlar büyük ve etkili organizasyonlardır. Genel fikir sahibi olarak katılımcı içeriğini araştırıp doğru kitleye ulaşmamızı sağladı. Satış, pazarlama yapılanmanız hakkında bilgi verir misiniz? Liberta Yazılım hangi noktalarda rakiplerinden ayrılıyor? Müşteri ziyaretleri yaparak ve piyasanın nabzını analiz ederek müşteriye veya piyasa uygun 6

çözümler üreterek bu çözümleri müşteride uygulamaya geçirerek ilerlemeye devam ediyoruz. Rakiplerimizden en büyük farkımız müşterilerimizin taleplerine yönelik güncelleme desteği vermemizdir. Bunun için liberta CRM (müşteri ilişkileri yönetimi) programı ile müşterilerimizin taleplerini birebir takip ediyoruz ve onlara destek veriyoruz. Yeni kullanıcı firmaları belirlerken kriterleriniz nelerdir? Uzaktan program eğitimi hakkında detaylı bilgi verir misiniz? Bizim öncelikli kriterimiz müşterinin taleplerine cevap verebilmektir. Kullandıkları programlarda ne tür sıkıntılar yaşanıyor önce bunlar analiz edilir. Buna yönelik çalışmalar yapılarak e-designer programının güncel yenilikleri ve avantajları kullanıcılara anlatılarak ortak çözümler üretilir. 2020 yılı sizce nasıl geçiyor? 2021 Hedefleriniz, proje ve yatırımlarınız nelerdir? 2020 bizim için yoğun ve tempolu bir sene idi. Covid sürecinde insanlarımızın ihtiyaçlarına yönelik birçok çalışmamız oldu. Bu

çalışmalardan en önemlisi WORA (konferans) oldu. Bu sıkıntılı süreçte insanların birbiri ile iletişime geçmeleri ve işlerini uzaktan çözebilmelerine yardımcı olduk, bu liberta yazılım adına büyük bir gurur. 2021 yılı için planlama ve uygulama aşamasında birçok faaliyetlerimiz mevcut. Bunların içerisinde halı sektörü, iplik sektörü, tafting sektörü ve gıda sektörü ilk sıralarda gelmektedir. Sektörün yaşamış olduğu sıkıntılar nelerdir? Bu paralelde çözüm önerileriniz nedir? Bizce sektörün yaşadığı en büyük sıkıntı yeterli bakım ve destek alamamaları ve güncel yenilikler konusunda eğitim eksikliğidir. Liberta yazılım olarak sektörde bu sıkıntıların giderilmesi için, bakım destek ve uzaktan online eğitim çalışmalarına başladık. Son olarak eklemek istedikleriniz? Son olarak ülkemizin maruz kaldığı virüs tehdidinin en kısa sürede bertaraf edilmesini diliyor ve sektörün tekrar canlanmasını temenni ederek Desen Life dergisine teşekkür ediyoruz.


7


INTERVIEW

LIBER TA SOF TWAR E E - DE S IGN E R ÖZGE KE Ç E C I:

“Liberta Software makes

modelling digital era’s business styles” As Desen Life magazine, we gave place the interview of Özge Keçeci about activities of Liberta Software in this edition of our magazine. Informing us about the activities of the firm, Özge Keçeci stated that Liberta is a software firm which makes modelling of business styles of this era. Reminding that the year 2020 was an intensive and paced year and also they made many works oriented the needs of the people in process of Covid-19, Ms. Keçeci said that they would have lots of activities in the stage of planning and application for 2021. I am mentioning a sophisticated team of which success hidden in details, before everything software is a tough interpretation issue, as well as advancing in every project by discovering again. What is difference between the software program which was previously known Booria and its current condition? How did belonging story of the program develop?

Liberta Software e-desıgner Özge Keçeci

Ms. Özge Keçeci could we know you briefly? What would you like to tell about activities of Liberta Software? Would we hear the foundation story from you?

H

ello, I do as an e-designer instructor at Liberta Software. Shortly, I introduce myself; I graduated from designer and carpet maker department from Çanakkale 18 March University. I worked at design department for a long time and I used Booria and Texell programs during that time, intersection of our roads with Liberta Software started provid-

8

ing strong innovations of Booria, namely e-Designer which is the current name of its. If we mention about Liberta Software; Liberta which is a software firm modelling for business styles of this era. The works of software are a thought product. Our firm has a thinking structure which accumulates, wraps up, generalizes, summarizes, criticizes, analyzes and details of information. Since 2006 to date achieving its business with a passion, our company designs smart work solutions, produces innovative values letting a fresh idea meet with topical technologies.

Booria was connected to a company in Iran. No longer, its software is not progressed in Iran. Now, we are advancing software in Germany. Booria software is written only in Persian language. Now there is no Booria software in the international market. E-Designer Ultimate is a version of PRO+ 64 bytes. It is coming up together with a working possibility featuring very huge files thanks to the most advanced feature set and 64 bytes memory addressing. There are 6 big innovations that I would mention with enthusiasm. First; BORDER WIZARD; This feature provides designers to make up distinctive shapes of the same design within a few minutes. Rectangular, oval, circular, el-


CARPET SIMULATION Advanced Carpet Simulation Function of e-designer software can simulate, and Room Decoration Add-on, simultaneous carpet and kilim designs can be placed in various decorative spaces for attractive presentation; you can possess your preferred views with WOOL, SOFT, SILK, LOOP and SISAL OPTIONS. LIBRARY with 1750 MOTÄ°VES The unique library of ready-for-use motif and design repetitions include thousands of classic objects and embroideries. Designers can improve the most fantastic classical designs in a very swift manner by choosing from the library. This unique feature has automatic transparency adjustment, easy drag and leave features. According to this, your wanted designs can be made up in your thought speed. PALETTE SAVING AND CALLING liptical and octagonal shapes are obtained easily in various sizes. Border Wizard accounts data automatically and fills your wanted bordering with your motifs possible in the best manner. Complexity of different wrap and warp density (ratio of width and length) is ignored via this process. The second, as for one of innovations which I like much more: COLOR REDUCTION AND RESOLUTION; You and our other designer colleagues know very well that making process on JPG file and when we make color reduction is disruption of resolution. Now this is very easy in e-designer; in order to reduce number of colors of scanned images and digital photographs

via a few color imitation methods Arterial Border Webs and interactive methods are used. As very various choices are offered color reduction is swift and very easy. JPG can be intervened on picture. It offers the excellent results. Our third feature: VINTAGE AUTOMATIC EFFECTS There are more than 100 ready effects in this magnificent function of ours that we can be able to help to save time and labor of our dear designers. From now on, making effect on your wanted size and designs will not take a few seconds of yours. In addition to this, you can also record and use the effects which you have prepared individually.

We can be able to make up and save palette in our wanted colors, calling our palette that is saved on design and we can color as well. In addition, we can save and recognize near color palettes in JPG files. How the sector welcome the software sector and how are your works valued in terms of you? Developing technology with every passing day causes to increase of expectations in the sector. We have also gotten admiration of the sector by meeting these expectation. The functions and features which have been developed in the program have fairly attracted attention of designers. Äąn this respect, our works are to advance towards wish and expectations of our users. 9


INTERVIEW

What kinds of innovations do you offer with this program to the sector? What would you like to tell about R&D and innovation studies? If we mention principal features of our e-designer program; we can say converting files of SMART REDIMENSIONING, BORDER DESIGN, VINTAGE (READY AUTOMATIC EFFECT), TO INTERVENE ON JPG FILE, COLOR REDUCTION AND RESOLUTION, CARPET SIMULATION, 1750 UNITS MOTIF LIBRARIES, EP, JC5 and DAT easily to original byte-map designs, multi-color GRADIENT FILLING, Robotuft Add-On (it converts pixel based designs to vector based shapes for robotic production). We have brought wide range innovations with CARPET DESIGN AND PRESS CODING. In addition, we are continuing our innovative studies which are managed by our skillful team. We saw the intensive interest in your stand in last fair in Germany in 2020. Would you share the effects of participating fairs both in home and abroad with our readers? In 2020, we have achieved a certain target-mass in our fairs both in the home and abroad, fairs are great and effective organizations in order to provide to be improved the customer potential in the sector, in terms of benefit for R&D and innovation studies. As having general idea, it has provided to reach true audience by researching participant contents. Would you inform about your sales, marketing structuring? Does Liberta Software separate from its competitors in which points? We are continuing advancement by visiting customers and analyzing 10

market pulse or producing suitable solution for the market, applying these solutions in customers. The biggest difference from our competitors is to give update support directed to our customers’ demands. For this, we follow wholly our customers’ demands and support them with CRM (Customer Relationship Management). What are your criterions as you determine new user firms? Would you inform detail about remote-program training? Our primarily criterion is to able to respond demands of customers. First analysis is made of what kinds of troubles are happened in the program they use. Working by focusing on this, common solutions are produced by telling topical innovations and advantages to users. How is the year 2020 passing according to you? What are your targets, projects and investments for 2021? The year 2020 was an intensive and paced year. During Covid-19 process many works of ours happened towards our people. One of the most important one of these

studies was WORA (conference). We have helped people communicated each other and to be able to solve their work remotely, this is a big pride on behalf of Liberta Software. For 2021, lots of activities of ours in stage of planning and application are available. In these, carpet sector, yarn sector, tufting sector and food sector array at the first lines. What are troubles of the sector? In this point what are your solution suggestions? In our opinion, the biggest trouble which the sector experiences is not to get enough maintenance and support and lack of training in the issues of topical matters. As Liberta Software, we have started maintenance support and remote online training works in order to remove these kinds of troubles. Lastly, what would you like to add? Lastly, we wish to be eliminated of this virus threat which our country has been affected in the shortest time and we also desire the sector to revive again as well as thank Desen Life magazine.


11


AKTÜEL

Kilim Mobilya,

İSO İkinci 500’e 337’nci sıradan giriş yaptı Üretimden satışların 157 milyara ulaştığı İSO İkinci 500 açıklandı. Türkiye en önemli mobilya markası Kilim, sıralamada 337’inci oldu. Kilim Mobilya Genel Müdürü Cihat Şahin, güçlü ekonomilerin üretim temelli ekonomi olduğunu söyleyerek, “Türkiye için tasarım yönü güçlü, şık, sağlıklı ve kaliteli mobilya üretmeye devam edeceğiz. 44 ülkeye de ihracat yapıyoruz. Üreterek istihdama ve ülke ekonomimize destek vermek, bunu yaparken de dünyanın önemli markalarından biri haline gelmek öncelikli hedefimiz. Bu sene için sadece teknoloji tarafına 1,5 milyon dolarlık artı yatırım yapacağız” dedi. Ar-Ge yatırımına 1.5 milyon dolar bütçe ayırdık

Kilim Mobilya Genel Müdürü Cihat Şahin

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) geleneksel olarak her yıl yayımladığı ve üretimden satışlar bazında ikinci en büyük sanayi kuruluşlarının belirlendiği araştırmada Kilim Mobilya, bir önceki yıla göre 53 sıra yükselerek 337’inci oldu. Özel kuruluşlar sıralamasında ise 335’inci olan Kilim Mobilya, ihracat rakamıyla da listeye 139’uncu sıradan girdi. Kayseri’de dört fabrikası bulunan, yurt içinde 175, yurt dışında 31 mağazası bulunan yanı sıra 44 ülkeye ihracat yapan Türkiye’nin en önemli mobilya markası Kilim Mobilya oturma odasından yatak odasına, yemek odasından çocuk ve genç odasına, tamamlayıcı ürünlerden yatak ve nevresim takımlarına kadar pek çok başlıkta üretim gerçekleştiriyor. İSO İkinci 500’de yer almaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Kilim Mobilya Genel Müdürü Cihat Şahin; dünya ticaretinde korumacılık ve yavaşlamanın arttığı, küresel değer ve tedarik zincirlerine katılımın zorlaştırdığı bir yılda kaydedilen bu başarının çok önemli olduğunu dile getirdi. Güçlü ekonomilerin ancak güçlü üretimle mümkün olabildiğini dile getiren Şahin, “Ülkemizi seviyoruz. Türkiye için tasarım yönü güçlü, şık, sağlıklı ve kaliteli mobilya üretmeye devam edeceğiz. 44 ülkeye de ihracat yapıyoruz. Üreterek istihdama ve ülke ekonomimize destek vermek, bunu yaparken de dünyanın önemli markalarından biri haline gelmek öncelikli hedefimiz” dedi. 12

Yatırım yapmadan katma değeri yüksek çözümlere ulaşılamayacağının bilincinde bir marka olarak, hem Ar-Ge Merkezi hem de tasarım merkezlerini çok önemsediklerini de belirten Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kilim Mobilya, bir dünya markası olma hedefiyle bütün projelerini oluşturuyor. Bu noktada en fazla yatırım yapan markalardan biriyiz. Hem üretim tarafımızda makine parkurlarımıza sürekli yatırım yaptığımız gibi Ar-Ge merkezimiz üzerinden de ihtiyaçlarımıza özel çözümler oluşturuyoruz. Mağazalarımı hem sayı olarak arttırmak için yatırım yapıyoruz hem de iç görünüm olarak sürekli daha güncele uygun dizaynını sağlıyoruz. Teknoloji ve online yatırımlarımız kesintisiz devam ediyor. Son olarak buraya 10 milyon liralık (1,5 milyon $) yeni bir yatırım bütçesi daha oluşturduk. Hedefimiz, 33 kişiyi istihdam eden AR-GE Merkezi’nin kadrosunu da 40 kişiye yükseltmek.” Afrika, Güney Amerika ve Uzak Doğu’ya odaklanıyoruz Türkiye’nin en önemli mobilya ihracatçılarından biri olarak temel stratejilerinin yeni pazarlar bulmak ve var oldukları pazarlarda etkinliklerini artırmak olduğunu söyleyen Şahin, “44 ülkeye ihracat yapıyoruz. Hedefimiz ihracat yaptığımız ülke sayısını 50’ye, yurt dışı mağaza sayımızı ise 31’den 35’e çıkarmak. Covid-19 pandemisi buradaki planlamalarımızda takvimsel değişikliklere neden oldu. Yeni bir takvim ile çalışmalarımızı yakın zamanda finalize etmek en büyük arzumuz.” Marmara, Ege ve Anadolu’ya yeni yatırım Yurt içinde ise 3’ü konsept, 172’si franchise olmak üzere 175 mağazaları bulunduğunu söyleyen Şahin, ilk etapta mağaza sayılarını 200’e çıkarmak istediklerini bildirerek, “Yeni mağazalarda yoğunlaştığımız bölgeler Marmara ve Ege. Yanı sıra Anadolu’daki yatırımlarımıza da devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.


13


AKTÜEL

DESEN ÇEŞİTLİLİĞİ VE

ÖZGÜN TASARIMLAR FUSTAT HALI’DA Makine parkuru büyüdükçe üretim kapasitesi arttı

E

v ve mekan dekorasyonunun vazgeçilmez parçaları halı ve kilimlerdir. Renkleri ve desenleri ile halılar kullanıcılarının ruhunu yansıtır. Kullanıcılar kendilerini en iyi yansıtan tasarımlardaki halıları ararken dijital baskı onlara neredeyse sonsuz olanaklar sunuyor. 2017 yılında dekoratif amaçlı dijital baskılı halı üretimi için kurulan Fustat Halı, zengin bir ürün gamı ve yüksek üretim hacmiyle pazarın önemli oyuncularından biri oldu. Kurulduğu günden bu yana dijital baskı konusunda sadece Mimaki teknolojilerine güvenen firma, bu işbirliğinin getirdiği başarının konforunu yaşıyor. Dijital baskılı halıda sektörün liderleri arasında yer aldıklarını ifade eden Fustat Halı firma sahibi Kadir Elmalı, oluşturdukları Belemir Halı markası ile yurtiçi ve yurtdışı pazarlarına satış gerçekleştir-

14

Fustat Halı firma sahibi Kadir Elmalı

diklerini belirtti. Elmalı, “ Avrupalı perakendeciler için özel üretimler yapıyoruz. Üretimimizin %70’inin iç pazara, %30’unun da dış pazarlara gönderiyoruz.” Elmalı ürettikleri halıların lateks kaymaz deri tabanlı, örme yüzeyli ve dijital baskılı olduğu bilgisini verdi. Dokuma halılar ile bir karşılaştırma yapan Elmalı sözlerini şöyle sürdürdü; “Ürettiğimiz halılar dokuma halılara kıyasla çok daha hafiftir ve çok farklı ebatlarda üretimleri mümkündür. Bu ürünler hızlı şekilde üretilerek müşteriye sunulabiliyor. Çamaşır makinelerinde deforme olmadan kolaylıkla yıkanabilir. Alerjiye sahip kişiler için daha elverişlidir. Ayrıca belki de en önemlisi dijital baskı ile kişiselleştirme için daha fazla tasarım seçeneği sunuyor. Hayalinizdeki mekanları dijital halılar ile tamamlayabiliyorsunuz.”

Kadir Elmalı bu işin liderlerinden biri olmak amacıyla üç yıldır çalıştıklarını dile getirdi. Elmalı bu bağlamda sürekli makine yatırımları yaptıklarını şöyle anlattı; “Kurulduğumuzda 2 adet Mimaki TS300P-1800 dijital süblimasyon tekstil baskı makinesi, 1 press makinesi ile yola çıkmıştık. Bugün itibariyle kendi bünyemizde 5 adet Mimaki TS300P-1800 baskı makinesi, 2 adet press makinesi ve 6 adet örme makinemiz bulunuyor. Ana tesisimizin dışında, İkitelli Saraçlar Organize Sanayi Sitesi’nde de bir laminasyon hattımız var. Kısaca Fustat Halı olarak, hammaddeler haricinde diğer bütün üretim süreçlerini kendi içimizde gerçekleştiriyoruz. Bütün süreci kontrol edebilmek kalite ve müşteri memnuniyetini etkileyen temel unsurlar oldu” dedi. Fustat Halı, 2017 yılında aylık ortalama 15 bin metrekare üretim kapasitesine sahip iken, günü-


müzde 150 bin metrekare üretim kapasitesine ulaştı. Yaz sezonlarında tam kapasite çalıştıklarına değinen Elmalı, 2019 yılında 1 milyon 100 bin metrekare halı üretimi gerçekleştiklerinin altını çizdi. Elmalı; “6 m2 ebatlara kadar ürettiğimiz Belemir markamız ile pazara dönük tanıtım çalışmaları yapıyoruz. Dijital halıların hem üretim hem de kullanım bağlamında dokuma ve akrilik halılara göre önemli avantajları var. Dijital halılar iç mekan konseptlerinin ayrılmaz bir parçası haline geldi” şeklinde konuştu. “Mimaki ile başladık ve sadece onunla devam ediyoruz” Fustat Halı’nın çalışmalarında Mimaki önemli çözüm partneri haline geldi. Kadir Elmalı firmanın kuruluşu sırasında başlayan ilişkiyi şöyle özetledi; “2017 yılında firmamızı kurarken hangi teknolojileri tercih etmeliyiz diye araştırmalar yaptık. Sektörden bir arkadaşımızın tesisinde çok sayıda Mimaki makinesi kuruluydu ve bize çok memnun kaldığını söylemişti. Biz de gidip makineleri çalışırken inceledik, sonuçlarını değerlendirdik. Daha sonra Mimaki Yetkili Bayii DigiMania ile tanıştık. Mimaki’nin baskı konusundaki yetkinliği ve profesyonel servis anlayışı bizleri çok etkiledi. Sonuçta 2 adet baskı makinesini derhal alarak üretime başladık. Bu süreçte Mimaki ile ilişkimiz sürekli gelişti. Bu çerçevede 2018 yılında bir adet, 2019 yılında da 2 adet daha baskı makinesine yatırım yaparak, üretim hanemizdeki Mimaki model makine sayısını 5’e çıkardık.” Bütün üretim sürecinde sadece Mimaki baskı makineleri ve orijinal boyalarını kullandıklarının altını çizen Elmalı, elde ettikleri baskı kalitesinden memnun kaldıklarını söyledi. Elmalı; “İlk günden itibaren, boyalarımız ve

kağıtlarımız dahil olmak üzere Mimaki çözümlerini ve tavsiyelerini dikkate alarak hareket ettik. Halılarımızda elde ettiğimiz renk canlılığı ve desen kalitesi hem bizleri hem de müşterilerimizi memnun etti. Satış sonrası verdikleri servis ve göstermiş oldukları ilgi de aynı derecede bizleri etkiledi. Elde ettiğimiz bu yüksek kaliteyi ve güveni riske atmamak için başka bir markayı veya çözümü tercih etmiyoruz. İlk tercihimiz artık Mimaki’dir” dedi. Bilgisayarda gördüğümüz tasarım, TS300P-1800’den birebir çıkıyor Mimaki TS300P-1800 ile üretim yapmanın kolaylığına dikkati çeken Kadir Elmalı, tasarımın istenilen renk parlaklığı, yoğunluğu ve çözünürlüğünde hızlıca basıldığını söyledi. Elmalı sözlerini şu şekilde devam etti; “Haftalık 1015 yeni desen ortaya çıkarıyoruz ve basıyoruz. Oluşturduğumuz tasarımın TS300P’lerden birebir çıkıyor. Ayrıca boya tüketimi de oldukça düşük. Bu da üretim maliyetlerine olumlu katkı sağlıyor.”

Dijital baskılı halı pazarı büyük bir hızla genişliyor. Fustat Halı daha hızlı üretim, daha fazla tasarım seçeneği ve farklı pazarlara ulaşma kapasitesi ile bu segmentte hızla büyüyor. Bu büyümede en büyük güvencesi ise Mimaki dijital baskı teknolojileri.

Bugüne kadar ürünleri için hiçbir müşteri şikayeti almadıklarını ifade eden Elmalı; “Kurulduğumuzdan bu yana 2 buçuk milyon metrekare halı ürettik. Boya atma veya desen bozulması nedeniyle bize geri dönen ürün olmadı. Halılarımız için 2 yıllık garanti veriyoruz. Burada bize garanti sağlayan şey, baskıda orijinal Mimaki boyası kullanmamızdır” dedi. Yeni yatırımlar hakkında da bilgi veren Kadir Elmalı, bin metrekarede başladıkları işlerinin artık üç bin metrekarelik alana yayıldığını ve bunun da yetmediğini aktardı. Elmalı; “Pazarda öngördüğümüz gelişmelere paralel olarak yeni makine yatırımları yapmayı ve daha büyük bir tesise doğru genişlemeyi planlıyoruz” diye konuştu. 15


AKTÜEL

ROYAL, AT LAS V E PIER R E C AR D IN HAL I PA N DE M I S ON RA S I N ORM A L L E Ş M E S Ü RECIN DE Ü R ETI MLER INE HI Z KESME DE N DE VA M E DIYOR…

PANDEMİ SONRASI ROYAL HALI’YA YOĞUN TALEP!

S

ektörün öncü ve en inovatif markası olan Royal Halı, dünyaca ünlü Pierre Cardin Halı markası ve 53 yıllık geçmişe sahip Atlas Halı markalarının koleksiyonlarına yurtiçi ve yurtdışından yoğun talep geliyor. Royal Halı bu talebi en iyi şekilde karşılayabilmek için üretimine tam kapasite olarak devam ediyor. Türk Standartları Enstitüsü’nden Covid-19 “Güvenli Üretim Belgesi” alan Royal Halı üretimlerine önlemlerini artırarak devam ediyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Royal Halı A.Ş Genel Müdürü Tansel Tula “Pandemi etkisiyle yavaşladığımız Nisan – Mayıs aylarında bugünlere hazırlık yapmış, hammadde tedariklerimizi tamamlamıştık. Şimdi, karşılaştığımız yoğun talebi karşılamak üzere, çalışanlarımızın sağlıklarını birincil seviyede gözetmek kaydıyla, tesislerimizi tam kapasitede çalıştırıyoruz” dedi.

16

Yeni sezon koleksiyonlarının dünyadaki son trendleri yakalayarak hazırlandığını ve klasik ve modern tarzda her mekana hitap ettiğini belirten Tula; “Yeni sezonda Royal Halı’nın Picasso, Pera, Nero isimleriyle 3 farklı koleksiyonu, Atlas Halı’nın Frida, Mood, Tera isimleriyle 3 farklı koleksiyonu ve Pierre Cardin Halı’nın Orient ve Gaudi isimleriyle 2 farklı koleksiyonu bulunuyor. Yeni koleksiyonlarımız satış noktalarımızda yerini almaya başladı, üretimimizi ve sevkiyatlarımıza ara vermeden devam ediyoruz.” dedi. İnovasyonun ve katma değerli üretimin, ülke ekonomisi konusunda ne kadar önemli olduğunun farkında olduklarına değinen Tula; “Yeni sezon için inovasyonlarımıza yaklaşık 6 ay öncesinden başladık ve ciddi bir yol kat ettik.

Bu dönemde de yapacağımız yeniliklerle Royal Halı’dan beklentileri kesinlikle karşılayacağımıza inanıyoruz.” diye ekledi. Yurtdışı pazarına yönelik de detaylı bilgi veren Tansel Tula şunları söyledi;” Royal Halı olarak yurtiçinde olduğu kadar yurtdışı pazarında da etkin bir rol oynuyoruz, yaklaşık 28 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Şuanda yurtdışından çok fazla sipariş alıyoruz bundan dolayı tüm önlemlerimizi alarak fabrikayı tam kapasiteli olarak çalıştırıyoruz. Şu anda ihracata yönelik koleksiyonlarımızın üretim ve sevkiyatları tam zamanlı olarak devam ediyor.” diyerek sözlerini tamamladı.


Royal Halı A.Ş Genel Müdürü Tansel Tula

İNİ M İ ET R I… Ü D I R L IKA HA Ç L YA YE RO ASİTE AP K M

TA

17


AKTÜEL

ROYAL DENİM SIRA DIŞI YERLİ VE MİLLİ YEPYENİ BİR KOLEKSİYON! 18

S

ektörün öncü ve en inovatif markası olan Royal Halı, yepyeni ve sıra dışı bir koleksiyona daha imza attı. Tamamen yerli ve milli ürün perspektifi ile başlayan proje, sektörünün önde gelen duayen firmalarından BOSSA ile ortaklaşa geliştirildi. %100 yerli ve GDO ‘suz pamuk ipliği ile üretilen Royal Denim koleksiyonu sektöründe bir ilk olma özelliğini taşıyor.


son derece hayati. Tam da bu bakış açısı ile yola çıkarak; yepyeni ve sıra dışı bir projeyi BOSSA ile ortaklaşa başlattık. BOSSA’nın sağladığı, bu projeye özel %100 yerli ve GDO‘suz pamuk ipliği kullanarak YERLİ ve MİLLİ bir o kadar da asi ruhlu Royal Denim koleksiyonunu ortaya çıkardık.” dedi. Yerli ve Milli olarak üretilen Royal Denim koleksiyonuna ilişkin açıklama yapan Royal Halı A.Ş Genel Müdürü Tansel Tula şunları söyledi; “Halı sektörüne baktığımızda, makine halılarında % 85 ile % 100 oranda ithal hammadde kullanıldığını görüyoruz. Pandemi ile anlaşıldı ki ülkemizin sanayi ürünlerinde yerli ve milli girdilerle üretim yapabilmesi, hem ekonomik anlamda hem de tedarik riskleri anlamında

Royal Denim koleksiyonun tasarım anlayışı ve kullanım alanları ile ilgili de bilgiler veren Tula sözlerine şöyle devam etti; “Tasarım anlayışını asi jean’s ruhundan alan ve desenlerinde jean pantolon dokularından esinlenen Royal Denim koleksiyonu doğallığı ve şıklığı bir arada sunuyor. Eşsiz tarzıyla mekanların havasını değiştirecek Royal Denim koleksiyonu ev ve ofislerde rahatlıkla

kullanılabilecek. Özellikle deri mobilyalar ve metal aksesuarlarla kusursuz şekilde kombinlenebilen denim desenler, iç mimari alanlardaki dekorasyonun tamamlayıcısı olma konusunda da oldukça iddialı. Denim halılar tarz ve modern görünümün yanı sıra kullanım trafiğine bağlı olarak efektif bir eskime gibi bölgesel beyazlamalarla zaman içerisinde mekanlara vintage hava katma imkanı sağlıyor.” dedi. Royal Denim koleksiyonu mekanlarında özgürlüğünü ve özgünlüğünü yansıtmak isteyenlerin tercihi olacak. Royal Halı’nın tescilli bir inovasyonu olan Royal Denim Koleksiyonu, çok yakında yurtiçi ve yurtdışındaki tüketicilerin beğenilerine sunulacak.

19


AKTÜEL

ARTEMİS HALI’DAN

MODERN KOLEKSİYON RUNNER

Artemis Halı, yeni koleksiyonu Runner ile pastel tonların gizemini modern çizgisel desenlerle birleştirerek yaşam alanlarına taşıyor.

R

enk ve desenleri ile zarafeti yaşam alanlarına taşıyan Artemis Halı, yeni koleksiyonuyla yaşam alanlarının vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Birbirinden şık formlarıyla mekanlara farklı bir atmosfer katan Artemis Halı’nın Runner Serisi, renk ve form alternatifleriyle öne çıkıyor. Kendinden çizgili desenin tek rengin tonlarıyla tasarlandığı Runner Serisi; yaşam alanlarında büyülü bir atmosfer yaratıyor adeta... Ürünlerinde son teknoloji dokuma tekniğiyle ve dokuma sonrasında özel bir işlemden geçirilmesiyle halıdaki tozlanmayı yüzde 74’e varan oran-

20

la azaltan Artemis Halı’nın Runner Koleksiyonu, yaşam alanlarına minimal şıklığı getiriyor. El halısı dokusunda, ipeksi yumuşak tuşeli, özel parlak akrilik iplik kullanılarak üretilen Artemis Halı Runner Serisi; 8 mm hav yüksekliğinde; en son teknolojik tezgahta üretiliyor.


21


AKTÜEL

Ayasofya Camii’nin halıları T ÜRK IY E’DE ILK MAKI NALI HALI FAB RIKA S IN I KU RA N

Özkul Halı’dan! Ayasofya Camii halısını dokuyan Türkiye’de ilk makinalı halı fabrikasını kuran firmanın yönetim kurulu başkanı Ali Rıza Özkul halının özelliklerini ve çalışmalardaki son durumu da aktardı.

A

yasofya Camii’nin ibadete açılmasına sayılı günler kala halılar serilmeye başlandı. Manisa’da üretilen halılarla ilgili üretim yapan fabrikanın yönetim kurulu başkanı Ali Rıza Özkul son durumu anlattı. Özkul, “Daha kaliteli olur düşüncesiyle Yeni Zelanda yünü yapalım’ dedik. Cumhurbaşkanımız ‘ithal malzeme kullanmayalım. Yerli yünün en iyisini kullanalım’ dedi ve o şekilde yaptık. 5 kilogram metrekare ağırlığı, 16 mm kalınlığı var” ifadelerini kullandı.

22

Özkul Halı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Özkul

Cumhurbaşkanımız ‘ithal malzeme kullanmayalım’ dedi. Ayasofya Camisi 24 Temmuz günü cuma namazı ile ibadete açıldı. Caminin en önemli unsurlarından halıların üretimi bir yandan sürerken bir kısmının serimi yapıldı. Manisa’da üretilen halılarla ilgili üretim yapan

fabrikanın yönetim kurulu başkanı Ali Rıza Özkul son durumu anlattı. Özkul, “Ayasofya halısı ile ilgili Turizm Bakanlığı yaklaşık 15 gün önce bizimle iletişime geçti. Biz de memnuniyetle kabul ettik. Burada 4 bin metrekarelik halı işi var. Şimdi 2 bin metrekaresini döşedik. Diğer 2 bin metrekaresi de restorasyon bitince yapacağız. 6 ay civarında bir süre söylüyorlar” dedi.


“Kanserojen olmayan bir boya kullanılıyor” Yüzde 100 yün bir halı olduğunu söyleyen Özkul Halı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Özkul, “Kanserojen olmayan bir boya kullanılıyor. Açık renkler tarihi mekanlarda biraz hafif kalıyor. Böyle bir koyu rengin olması bir asalet getirdiğine inanıyorum. İçeride de koyu yeşil sütunlar ve duvarlar var. Tamamı serildiğinde mekana güzel bir uyum sağlayacağını tahmin ediyorum.

75 kişilik personelimiz çalışıyor. İçeride de 8 kişilik bir ekip var. Osmanlı dönemi 17. Asır Rumi diye sanat dilinde geçiyor. Klasik bir motif. Renk olarak 4 renk var. Ördek başı yeşilin tonları var. Açıktan koyuya doğru gidiyor. En koyu tonu kontürlerde kullanılmış. En açık rengi de Rumilerin iç kısımlarında kullanılmış. Uzaktan bakıldığında hiç desen yokmuş gibi, üzerine yaklaşıldığında görülüyor. Saf çizgileri 125 cm aralıklarla döşeniyor” diye konuştu.

23


MAKALE

Yeni normale geçince

biz virüsü unuttuk ama virüs bizi unutmadı Ülkemizde salgın bugünkü haliyle devam ederse ve yükselişe geçerse toplum sağlığı ve sosyal hayat bozulacak, Eylül’de açılacak olan okullarımız açılamayacak, yurt dışı uçak seferleri başlayamayacak, turizm sezonu bu haliyle sezonu açamayacak, alışveriş canlanmayacak, işsizlik artacak; ekonomi çarkları dönmeyecek, kriz daha da derinleşecektir. Ayhan Karahan İGİAD Başkanı

K

üresel salgın haline dönüşen COVID-19 da ilk vaka ülkemizde 11 Mart 2020 tarihinde görülmüştür. İlk vakanın görüldüğü andan itibaren Sağlık Bakanlığımızın öncesinde ve sonrasında aldığı tedbirler, sağlık altyapımızın güçlü olması, sağlık çalışanlarımızın canları pahasına fedakârca çalışmaları ve milletimizin kurallara uymaları sonucunda salgın zirve noktasından inişe geçmiş 1 Haziran 2020 tarihinden itibaren yeni normale geçilmiştir. Yeni Normal Hayatımızda koronavirüsten korunmak için almamız gereken temizlik, maske ve mesafe tedbirlerini yeterince uygulamadığımızdan; rehavete kapıldığımızdan düşüşe geçen vaka sayılarımızda tekrar yükseliş başlamıştır. Bugün itibariyle koronavirüs yakalandığı için yoğun bakıma yatan hasta sayımız iki ay önceki yoğun bakım hasta sayısını aşmıştır. Toplum olarak salgına karşı duyarsız davranmamız sağlık çalışanlarımızın dört aylık emeklerini boşa çıkartmakta motivasyonlarını bozmaktadır.

24

Ülkemizde koronavirüsü yenmemiz; salgını durdurmamız için Milletçe seferber olmalıyız. ‘’Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz İçindir’’ anlayışıyla hareket edelim,

alacağımız tedbirlerle Hayatları Kurtaralım. Tedbirlerde ihmalkâr davranarak kendimizin ve başkalarının Hayatlarını Karartmayalım. İGİAD olarak bütün toplum kesimlerine Sanayi ve Ticaret Odalarına; Sendikalara, İş Dünyasına, Sivil Toplum Kuruluşlarına çağrıda bulunuyoruz. Gelin hep birlikte virüse cephe alarak birlikte mücadele edelim. Virüsün aramıza sızmasına bizi işgal etmesine fırsat vermeyelim. Gelin hep birlikte virüsü ülkemizden kovalım sağlıkla huzurla neşe içinde birlikte yaşayalım.


25


AKTÜEL

DOMOTEX 2021: Zemin kaplamaları alanında perspektif değişikliği ve

Innovatif teknikler, perakendeciliğe modern yaklaşımlar, heyecan verici yeni malzemeler ve ileriye dönük eğilimler - bunların hepsi bir sonraki DOMOTEX’te 15-18 Ocak 2021’de Hannover, Almanya’da gerçekleşecek.

ayatlarımızdaki yeni zorluklar, yeni yönelimler, yeni normal: Toplum ve ekonomi hayatın her yönünü, şimdi her zamankinden daha fazla düşünmeye çağrıyor. Her kriz kendi fırsatını ortaya çıkarır yeni yollar keşfetme fırsatı. DOMOTEX de bu zorlukları üstlendi ve yeni teması olan “Cover New Ground / Yeni Zeminleri Kaplayın!” ile zemin kaplamaları alanında yer alan döşeme tasarımı ve uygulamalarındaki önceki stratejilerin, vizyonların ve deneyimlerin ötesine geçmeye ve geleceğe bakmaya çağırıyor hepimizi. DOMOTEX’in global direktörü Sonia Wedell-Castellano, “Yeni perspektiflere ihtiyacımız var ve DOMOTEX 2021, sektör için bunu sağlamak üzere yola çıktı” diyerek yeni temanın önemini vurguladı. Uluslararası zemin döşemeleri toptancıları birliği olan “Global Flooring Alliance”, korona krizine rağmen 2020’nin ilk çeyreğinde olumlu bir çalışma olduğunu bildirdi. Ocak 2020’de gerçekleşen DOMOTEX’te, % 70’i yurt dışından gelen ve %90’ı karar vericilerden oluşan 35.000 ziyaretçi; 60’tan fazla ülkeden gelen 1.400 katılımcı firmanın yeni ürün ve hizmetlerini dünyanın önde gelen zemin kaplamaları fuarında deneyimlemişti. Bu gibi rakamlar, dünya çapında lider olan DOMOTEX’in sadece yeni bağlantıların kurulduğu değil, aynı zamanda somut iş anlaşmalarının da yapıldığı sektör için küresel bir pazar yeri olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. 26

DOMOTEX 2021 Yeni Ana Teması: Cover New Ground! – Yeni Zeminleri Kaplayın! DOMOTEX 2020’de, sektörün önde gelen firmalarından alınan görüşler sonrasında fuarın yerleşiminde bazı değişikliklere gidildi: Çeşitli ürün kategorileri, mümkün olan en iyi şekilde, fuar ziyaretçilerinin sektördeki genel durumu ve yenilikleri görmelerini sağlamak adına daha sistematik olarak bir araya getirildi.


DOMOTEX 2021’in yeni teması ise bu defa, “Cover New Ground / Yeni Zeminleri Kaplayın!” sloganıyla görücüye çıkacak. Fuarın yeni temasına uygun olarak salon 11’de yer alacak olan “Flooring Parks” elyaf ve ipliklerin sergileneceği bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Salon 12’de ise esnek zemin kaplamaları, parke, laminat kaplama ve zemin kaplama kurulum ve uygulama teknolojilerinin her biri için ayrı bir alan olacak. Bununla birlikte, “Flooring Parks” alanları sadece iç mimarlar ve trend odaklı ziyaretçiler için bir ilham kaynağı olmakla kalmayacak, aynı zamanda perakendecilere kendi sıra dışı ürünlerini sergileme imkanı sağlayacak. Şirketler yenilikçi fikirlerini sunmak ve “Flooring Parks” alanına kayıt yapmak için bu linkten yararlanabilirler: https://www.domotex.de/en/expo/special-display-areas/flooring-parks/ Tüm bu özel alanların yanı sıra, DOMOTEX, katılımcılarına iş bağlantıları kurabilecekleri ve üreticiler ve müşteriler arasında iletişimin daha rahat sağlanabileceği “özel iş alanları” sunacak. Yıllardır el halıları sektörüne yönelik olarak düzenlemek-

te olan “Halı Tasarım Ödülleri”, 2021’de 3. Salonda tekrar gerçekleşecek ve finalistler ve kazananlar özel bir sergi ile sunulacak. Buna ek olarak, değerli parçalarla ilgili heyecan verici konuların eşlik ettiği forum programı fuarda üç güne kadar genişletilecek.

Yerleşim planında değişiklikler: Salonlar arasında daha kısa mesafeler “Flooring Parks” özel sunum alanlarının hollere dağılımıyla birlikte, 13. Salondaki konular bu yıl 12. Salonda biraraya geliyor. İhtiyaçlar doğrultusunda hazırlanan bu yeni planlama ile hem yürüme mesafeleri kısalıyor, hem de ziyaretçilerin fuar alanını daha hızlı ve rahat bir şekilde gezmeleri hedefleniyor. Ayrıca “Konuşmacı Köşesi”, rehberli turlar ve ödül törenleri ile bilgilendirici etkinlik programı da sürmeye devam edecek. Bunlara ek olarak 7. Salonda yer alacak olan “Retailer’s Club” perakende alanındaki delegasyonlara özel bir buluşma platformu sağlayacak. DOMOTEX 2021, 15-18 Ocak 2021’de halı ve zemin kaplamaları alanında sizleri yeni bir bakışa davet ediyor. Şimdiden yerinizi alın. 27


Dergimizin değerli editörü Nilay Susulu’nun Ağustos ayı içerisinde gerçekleştirdiği Halı ve Kumaş Tasarımı Workshop etkinliği tüm halı ve ev tekstili camiasında ilgi ile karşılandı. Yurt içi ve yurt dışından katılımcılarla gerçekleşen etkinlik üç hafta sürdü. Eğitim; tasarımcılara, iç mimarlara, konsept mağaza sahiplerine ve tüm tasarım severlere hitap etmesi bakımından üç bölümde gerçekleşti. İlk gün; İç ve Dış Mekan Tasarımlarında Halı ve Kumaş, ikinci ve üçüncü gün; Photoshop Programında Halı ve Kumaş Tasarımı, son gün ise eDesigner Programı ile Halı Tasarımı konuları işlendi. Eğitime Gizem Demirel, Sedef Sena Gürel, Hanieh Serdari, Gul’zat Tolegen, Azmi Selvi, Gökhan Şahiner, Begüm Eren katılım gerçekleştirdi. Eğitim sonunda sektörün çok yakından tanıdığı, halının duayenlerinden Sayın Onur Akagündüz workshop katılımcılarıyla bir araya gelip mesleki hayatına nasıl başladığını, bugüne kadar hangi firmalarla birlikte yol aldığını ve en son Genel Koordinatör görevi ile bünyesinde bulunduğu Dolce Vita Halı ve aynı ekibin Uluslararası yeni markası Massimo Halı’nın Kişiye Özel Halı mottosuyla işleyişi hakkında bilgi verdi. Bizde Desen Life ailesi olarak etkinlik için bize zaman ayıran Sayın Akagündüz ve Dolce Vita ailesine sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.



AKTÜEL

Yeniden keşfedilen klasik

DesignFloor’dan Balıksırtı parke Uygulandığı her mekanda olağanüstü bir etki yaratan, karakteristik görünümüyle zemin tasarımlarına dinamizm katan balıksırtı parkeler, döşeme trenlerinin son gözdesi. Balıksırtı parkeler özellikle geniş ve eşyanın az olduğu açık zeminlerde standart parkelerin boğucu görünümünü kırıyor ve ferah bir dekorasyon anlayışının temsili oluyor. DesignFloor; sürdürülebilirlik politikalarıyla yapı sektörüne yeni bir dinamizm kazandırırken balıksırtı parkelerle estetik bir iç mekan kurgusu yaratıyor, düşük karbon emisyonu, ısı yalıtımı ve yangın dayanımı gibi özelliklerle de üst düzey bir ürün performansı sunuyor.

G

ünümüzde doğal kaynakların korunması her zamankinden daha önemli hale gelmişken, yapı sektöründe kullanılan ağaç bazlı ürünlerin çevresel duyarlılığı talepleri etkiliyor. Giderek azalan ağaç çeşitlerini korumak adına çevreci zemin çözümleri sunan DesignFloor; Hi-Tech Laminat Parke, Lamine Parke, LVT zemin kaplama ürün gamını şekillendirirken bu farkındalıkla doğayı önceliğine alarak benimsediği sürdürülebilirlik politi-

30


kalarıyla da yapı sektörüne yeni bir dinamizm kazandırıyor. DesignFloor’un sayısız renk ve çeşitteki zemin çözümlerinin arasında en dikkat çekeni kuşkusuz eski klasiğe yeni yaklaşımlar getiren balıksırtı parkeler. Parke plakalarının kenarlarının çapraz biçimde bir araya getirilmesi ile oluşarak özel bir zemin kaplama tarzı yaratan balıksırtı serisi, tür olarak laminat parke sınıfına giriyor. DesignFloor balıksırtı parkeler ölçü olarak standart parkelerden daha küçük, eski evlerde görmeye alıştığımız balıksırtı desenli döşemelere göre ise daha büyük bir ölçüde tasarlanarak özgün bir tarzı yaşam alanlarına entegre ediyor. Güçlü aşınma tabakası ile genel mekanlarda zemin çözümleri Uygulandığı her mekanda olağanüstü bir etki yaratan, karakteristik görünümüyle zemin tasarımlarına dinamizm katan balıksırtı parke serisi, 12mm’lik kalınlığı ve güçlü aşınma tabakası ile kişisel yaşam alanları kadar ofis, otel gibi yoğun

trafiğe sahip genel mekanlarda da kullanılabiliyor. Teknik avantajları sayesinde banyo gibi ıslak alanlar haricinde istenilen her zemine uygulanabilen parkeler, özellikle zeminin fazla ekspoze edildiği minimalist iç mekan kurgularına göz yormayan estetik tarzı ile uyum sağlıyor. Öte yandan İskandinav ve modern dekorasyon stillerinde de oldukça çarpıcı bir zemin tasarımı sağlıyor.

sekken 12 mm kalınlık sayesinde iç mekanda optimum ses akustiğini sağlıyor. Ahşap hammaddeye sahip ürünlerde erişilmesi oldukça zor bir sınıf olan Cfl-s1 yangın dayanımı sınıfındaki ürün, 35 yıl garanti süresiyle uzun ömürlülüğünü de temin ediyor.

PEFC sertifikasyonu ve çok daha fazlası Tüm DesignFloor parke ürünleri gibi orman belgelendirme onay programı PEFC sertifikasına sahip olan balıksırtı plakalar, A+ sertifikası yani düşük karbon emisyonu ile çevreci ve sürdürülebilir yapısıyla öne çıkıyor. Öte yandan yapısal özellikleri nedeniyle haşere barındırmayan ve alerjen duyarlılığı olan DesignFloor balıksırtı serisi, pratik bir şekilde temizlenebilme özelliğiyle hijyen avantajı sunuyor. Balıksırtı parkeler ısı yalıtımı performansı doğal taş, seramik ve benzeri zemin döşemelerine göre yük-

31


AKTÜEL

K ADIN İHR AC ATÇ I LAR A ÖZ EL S A N A L Tİ C A RE T H E YE TL E Rİ B A Ş L IYOR

İHRACATÇI KADINLAR SAHAYA İNİYOR

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Kadın Konseyi, kadın ihracatçı sayısının artması, daha etkin olması, destek ve finansmana erişim konusunda bilincin artırılması hedefiyle çalışmalarına hız veriyor. TİM Kadın Konseyi, Latin Amerika’da sadece kadınların katılımıyla sanal ticaret heyeti düzenleme kararı alırken, diğer STK’lar ve ilgili kurumlara “Daha güçlü bir ekonomi kadınlarımızın ihracatta daha etkin olmasıyla mümkün. Hep beraber bu konuda güçlerimizi birleştirmeliyiz” mesajı verdi.

TİM Başkanı İsmail Gülle “İnanıyoruz ki, ‘İhracatla Yükselen Türkiye’nin mimarı kadınlarımız olacak. Kadınlarımızın özverisi ve çalışkanlığıyla, bu zorlu dönemde dahi engelleri aşarak yeni rekorlara imza atacağız” dedi. 32

T

ürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’in bünyesinde 2018 yılında bir ilk olarak kurulan ve 54 üyesi bulunan TİM Kadın Konseyi, kadın ihracatçı sayısının artması, daha etkin olması, destek ve finansmana erişim konusunda bilincin artırılması hedefiyle çalışmalarını artırıyor. Bu kapsamda Covid-19 sürecinde daralan ulus-

lararası ticaretin etkilerini, ihracatta yaşanan kaybı telafi etmek ve süreç sonunda oluşacak yeni dünya düzeninde daha güçlü bir şekilde yer almak için Ticaret Bakanlığı koordinasyonu ve TİM organizasyonu ile Şili, Peru, Kolombiya ve Meksika’ya yönelik tüm sektörleri kapsayacak Sanal Ticaret Heyeti düzenlenmesine karar verildi.


TİM Kadın Konseyi Latin Amerika’ya çıkarma yapacak TİM Kadın Konseyi’nin bugüne kadar yaptığı çalışmalar konusunda bilgi veren TİM Başkanı İsmail Gülle, “ Özellikle Sıfır Atık Projesi ve Kadın Konseyimizce gerçekleştirilen Ticaret Heyetleri bu projeler arasında öne çıktı. Yanı sıra, geçtiğimiz ay Türkiye - İspanya 1. Dönem JETCO kapsamında Meclisimizin destekleriyle ‘Türkiye-İspanya Kadın girişimcileri Diyaloğu’ oturumunu gerçekleştirdik. Bu oturumda, kadın girişimciliği, kadınların ihracata teşvik edilme-

si ve ihracatçı kadın sayısının arttırılması hususları gündemimizdeydi. Önümüzdeki dönemde, Kadın Konseyi’miz bünyesinde birçok önemli faaliyet gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bunlardan en önemlisi, kadın girişimcilerimizle gerçekleştireceğimiz sanal ticaret heyetlerimiz olacak. Bugüne kadar 7 ülkede gerçekleştirdiğimiz sanal heyetlerden bir yenisini, kadın ihracatçılarımızla Latin Amerika ülkelerinde gerçekleştirmeyi planlamaktayız. İnanıyoruz ki, ‘İhracatla Yükselen Türkiye’nin mimarı kadınlarımız olacak. Kadın girişimcilerimizin iş hayatında

karar alma mekanizmaları içerisinde, eşit haklara sahip olarak daha güçlü bir şekilde yer almaları gerekiyor. Bu yüzden atacağımız her adım, sadece ülkemizde değil, küresel anlamda da örnek teşkil edecek işlere imza atmamız anlamına gelecektir. Dünyanın ilk 10 ekonomisinden birisi olma yolunda, kadınlarımızın ekonomiye, iş gücüne ve sosyal projelere katılımları bu anlamda büyük önem arz ediyor. Sizler olmadan hedeflerimize ulaşamayız, sizlerin özverisi ve çalışkanlığıyla, bu zorlu dönemde dahi engelleri aşarak yeni rekorlara imza atacağız” dedi.

33


AKTÜEL

Kadın girişimcilerimizin finansal kaynaklardan daha fazla yararlanmalarını istiyoruz Kadın girişimcilere sağlanan desteklere değinen Gülle, şunları kaydetti: “KOSGEB tarafından 2015-2019 döneminde kadın girişimcilere ait 55.046 işletmeye toplam 1 milyar 5 milyon 363 bin TL destek sağlandı. 2015 yılında KOSGEB tarafından kadın girişimcilerimize ait işletmelere sağlanan destek tutarı 58 milyon TL iken, bu rakam 2019’da 298 milyon TL’yi aşmış durumda. Eximbank’ın kadın girişimciler için verdiği desteğe ise bugüne kadar toplam 85 firma başvurdu ve toplamda 6,1 milyon dolar kredi sağlandı. Bildiğiniz gibi, Türkiye İş Bankası ile pandeminin yarattığı zorlu koşullarda ihracatçılarımıza can suyu olması adına bir işbirliğine imza attık. Paket kapsamında, pozitif ayrımcılığın sağlanması adına kadın girişimcilerin kullanacakları kredilerde daha avantajlı koşullar oluşturduk. Kadın ihracatçılarımız bu paketle daha düşük faiz oranlarıyla finansmana erişim imkanı buldular. İş Bankası ile imzalanan kredi paketi kapsamında bugüne kadar 570 bin TL tutarındaki TL cinsinden kredi ile 344 bin dolar karşılığı döviz cinsinden kredi kadın girişimci ihracatçılarımıza kullandırıldı. Kadın girişimcilerimizin finansal kaynakları kullanmada daha aktif olmalarını bekliyoruz. Bu rakamların daha da artması en büyük temennimiz. Kadınlarımızın daha cesaretli ve girişimci olmalarını istiyoruz.”

Kurumlara Destek Çağrısı Gülle, “İş hayatında girişimci ve ihracatçı olan kadın sayımız çok az. Kadınlarımızın gerek Eximbank gerek KOSGEB gerekse özel ve kamu bankaları destek ve teşviklerinden yararlanma, kredi kullanım oranları çok düşük. 34

Özellikle KOBİ düzeyinde faaliyet gösteren kadın girişimcilerin kredi ve yatırım konusunda daha fazla eğitim alması gerekiyor. Eğitim verilmesi konusunda kurumlara da iş düşüyor. Kadın ihracatçılarımızın da destekleri iyi değerlendirmelerini ve yeni desteklerden yararlanmalarını bekliyoruz” şeklinde konuştu. TİM Kadın Konseyi de diğer STK’lar ve ilgili kurumlara “Daha güçlü bir ekonomi kadınlarımızın ihracatta daha etkin olmasıyla mümkün. Hep beraber bu konuda güçlerimizi birleştirmeliyiz” mesajı verdi. TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcı Adalet İnanç:

Kadınlara destek vereceğiz TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Adalet İnanç şunları kaydetti: “TİM Kadın Konseyimizle çok önemli sorumluluklarını yerine getiriyoruz. Bu konuda, Başkanımız Sayın İsmail Gülle’ye de teşekkür ediyorum. Kendisi ilk günden beri kadın ihracatçılarımızın önünü açacak, yeni fırsatlar yaratacak her türlü projeye tam destek veriyor. Artık sıra kadın girişimcilerimizde. Önlerinde ciddi bir fırsat varken bunu iyi değerlendirerek ihracatta başarılı hikayelere imza

atmalarını bekliyoruz. Biz de TİM Kadın Konseyi olarak, ihracatçı olmak isteyen, yeni pazarlar kazanmak isteyen tüm kadınlarımıza destek vermeye hazırız.” TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Sultan Tepe:

Mentorluk yapmaya hazırız TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Sultan Tepe “Hedefimiz dünyanın içinden geçtiği bu zorlu süreçte Konsey olarak ihracatımızı artırmak ve yeni kadın ihracatçılarımızın ailemize katılmasıyla başarımızı bir adım daha yukarıya taşımaktır. Bu kapsamda kadın ihracatçılarımıza özel sanal ticaret heyetlerini başlatacağız. Kadın girişimcilerimiz sayısının artması ihracatımızı daha fazla güç katacaktır. Bunun için kadın girişimcilerimizden daha cesur adımlar atmalarını, verilen destek ve teşviklerin daha fazla yararlanmalarını istiyoruz. TİM Kadın Konseyi olarak, kadın girişimcilerimize mentorluk yapmaya hazırız. Fikir ve projelerimize tam destek veren Sayın İsmail Gülle Başkanımıza da teşekkür ederim” dedi.


TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Belma Yılmazyiğit:

TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Nilgün Özdemir:

Güçlü ekonomi için ihracat şart TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Belma Yılmazyiğit ise “Rüzgârı yönlendiremeyiz ama yelkenlerimizi her zaman varış noktamıza ulaşmak için ayarlayabiliriz. Pandemi döneminde ‘Tedbirlere Uyuyoruz’, ‘Sağlığımızı Koruyoruz’, ‘İşlerimizi Askıya Almıyoruz’ diyerek çıktığımız yolda, güçlü ekonomimiz için ihracatın çözüm olduğunu bilerek daha çok kadına ulaşmalı ve güçlü girişimci kadınlarımızla ihracata odaklanmalıyız” dedi. TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Melisa Tokgöz Mutlu:

Türk kadınının gücünü göstereceğiz Dünya ticaretindeki rekabetin daha da arttığı bu dönemde katma değeri ve net döviz girdisi yüksek ürünlerin üretilip ihraç edilmesi gerektiğini söyleyen TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Melisa Tokgöz Mutlu, “Bu nedenle inovasyon ve girişimcilik daha da ön plana çıkıyor. Kadın üretici ve ihracatçılarımızı sistemin içine daha da fazla alıp, onlara hem finansman açısından, hem de pazar bulmaları açısından destekler vermeye çalışacağız. Böylelikle Türk kadınının gücünü dünya pazarlarında daha da fazla görmeye başlayacağız” dedi.

Kadınlara eğitim programları düzenleyeceğiz TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Nilgün Özdemir ise şöyle konuştu: “Biz bize yetmenin ve hatta çevreye de yetişmenin yegâne koşulu üretebilmektir. Tüm dünyayı sarsan pandemi sürecinde bir kez daha üretimin ve ihracatın ne kadar önemli olduğunu gördük. Sürdürülebilir ticaret, uluslararası uyumlu standartlarda üretim ile mümkündür. Bizleri de diğer rakip ülkelere karşı avantajlı kılmaktadır. Sıfır atık, karbon ayak izi, döngüsel ekonomi konularındaki hassasiyetimiz ihracatta da bizi yukarıları taşımaktadır. Bu süreçte kadın ihracatçılarımızın da dünya liginde yer alabilmesi için finansman erişiminin kolaylaştırıcı, yurt dışı heyetlerine katılımlarının sağlanması ve sürdürülebilir ihracata yönelik, ’Güvenli Ürün, Güvenli Üretim’ için teşvik edilmesi çok önemli. Güçlü Türkiye, kadınları ile güçlüdür.” TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Huriye Yamanyılmaz:

Kadına pozitif ayrımcılık bekliyoruz TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Huriye Yamanyılmaz da “Birçok kadın

girişimcimiz ve KOBİ’miz maalesef ihracatçı değil. İhracat konusunda çekingen davranıyorlar. Girişimci sayımızı artırırken bir yandan da KOBİ’lerimizi büyütecek ciddi eğitim programları düzenleyeceğiz. Eğitimin yanında kadın girişimcilerimizin özgüvenlerini yükseltecek, motivasyonlarını artıracak etkinlikler de gerçekleştireceğiz. Bir başka önemli konumuz da kadın girişimcilerin finansal kaynaklara erişimlerini kolaylaştıracak yöntemlerle ilgili çalışmalarımız olacak. TİM’in öncülüğünde Türk Eximbank ve özel bankalardan finansal kaynaklara erişim noktasında kadın girişimcilere daha fazla pozitif ayrımcılık yapılması yönünde gayret göstereceğiz” şeklinde konuştu. TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Pınar Taşdelen Ergin:

Kadınlara eğitim programları düzenleyeceğiz Türkiye’de pek çok alanda yenilikçi kadın girişimci sayısının giderek arttığını söyleyen TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Pınar Taşdelen Ergin ise “ Kimisi çok iyi eğitimli ve geniş bir dünya görüşüne sahipken, hiç eğitimleri olmamasına rağmen girişimci ruhları ve cesaretleri ile adlarından söz ettirenler de var. Bizim de yapmamız gereken, girişimci ruha sahip kadınlarımızın sayısını artırmak, iş dünyası içinde yer almaları için onları cesaretlendirmek, ihtiyaçları olan bilgiye sahip olmalarını sağlamaktır. STK’lar olarak bizlerin vereceği mentorluk desteği, devletin ise finansal desteği ve yönlendirmesi ile hem sektörümüzde, hem de diğer sektörlerde pek çok kadının cesaretleneceği ve ülkemizin girişimci ordusuna katılacağına inancım tamdır” dedi. 35


AKTÜEL

KO L EK T IF HO USE’TAN V ER IMLI LIĞI A R TIRAN , KU RUMLAR A ÖZ EL IZ OLE O F I S ÇÖZÜ MÜ :

Kolektif Suites

Pandemi ile birlikte değişen ofis beklentilerini yakından takip eden Kolektif House, bu beklentileri karşılayan yeni ofis çözümleri geliştirmeye devam ediyor. Ön yatırım şartı olmadan, ofis dairelerinde kurumların ihtiyacına uygun taşınmaya hazır ofis modeli Kolektif Suits’i hayata geçiren şirket, bu ürün ile kurumların giderlerini azaltırken, artan verimlilik ile şirketlerin büyümesine de katkı sunacak. Yeni nesil esnek ofis çözümlerine ilgi artıyor

Kolektif House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur

P

andemi çalışma ve ofis kültürünü kalıcı olarak değiştiriyor. “Esneklik” kavramı iş hayatının merkezine otururken, uydu ofisler ise yükselişe geçiyor. 5 yıldır girişimcilerden yatırımcılara, serbest çalışanlardan şirketlere pek çok gruba ortak çalışma alanının ötesinde bir hizmet sunan Kolektif House, tüm bu gelişmeleri yakından takip ederek yeni nesil esnek ofis çözümleri geliştirmeyi sürdürüyor. Kolektif dokunuşu ve hizmetleri eşliğinde, ön yatırım gerektirmeyen kuruma özel taşınmaya hazır ofis modeli Kolektif Suites’i hayata geçiren şirket; kurumların özel kullanımları için tercih ettikleri lokasyonda, ihtiyaçları doğrultusunda, izole, sadece kendilerine ait bir çalışma alanını içeren ofislerini tasarlıyor ve tüm operasyonel süreçlerini yönetiyor. Böylece azaltılmış giderler ve artan verimlilikle şirketlerin büyümesine katkı sağlıyor.

36

Kolektif Suites’in 100-300 metrekare arasında alanda 5-35 kişi kapasiteli olarak tasarlanan “Agile” ofis modeli olduğuna dikkat çeken Kolektif House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur “Koronavirüs salgını ile birlikte kurumlar esnek çalışma modeline geçiş hazırlıklarına başlarken, bunun bir yansıması olarak yeni nesil esnek ofis çözümlerine ilgi giderek artıyor. Önümüzdeki dönemde uzun vadeli kiralamalar yerine maliyet tasarrufu sağlayan esnek ofis alanları şirketlerin yeni adresi olacak. Bizler de Kolektif House olarak çalışmanın olduğu tüm alanlarda yeni ve yaratıcı çözümler geliştirmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda yeni geliştirdiğimiz esnek ofis çözümümüz Kolektif Suites ile ofis kullanımına uygun daireleri, ön yatırım gerektirmeden, Kolektif ruhuyla daire ofis tercih eden şirketlere sunmaya başladık” dedi. Çalışan motivasyonunu artırıyor Onur, Kolektif Suites’in şirketlere sunduğu faydaları ise şöyle sıraladı: “Salgın büyük şehirlerde yaşamanın zorluklarını daha net bir şekilde ortaya koydu. Bugünlerde pek çok şirket hibrit çalışma modeline geçiş hazırlı-

ğını planlarken, yöneticiler de ofis lokasyonlarını bir kez daha gözden geçiriyor. Yeni yatırım stratejileri merkez ofisler için şehrin merkezinde şekillenirken, uydu ofisler için ise çalışanların evlerine yakın ve yoğun olduğu bölgeler tercih ediliyor. Böylece merkez ofisler network ağını güçlendirecek biçimde konumlanırken, ev ile ofis arasındaki mesafe en aza indirilerek stresten uzak bir çalışma ortamının yaratılmasıyla çalışan mutluluğu, bağlılığı ve verimliliği perçinleniyor. Ayrıca bu yapı iş ortakları ile olan ilişkileri de güçlendiriyor. Kolektif Suites ürünümüz tam da bu noktada hem bu dönüşüme hizmet eden hem de pandemi sebebiyle ölçeği değişen firmaların rahatlıkla tercih edebileceği bir model. Kurumların mimari, yapısal, operasyonel, emlakçı gideri ve yasal pek çok konuda genel masraflarını en aza indirmeyi hedeflerken; ofis yapım aşaması, yönetim süreçleri ve alan kullanımı konusunda optimizasyon sağlıyor. Esnek sözleşme şartlarıyla daimî hareket kabiliyeti sunuyor. Ofis lokasyonundan tasarıma taşınmaya hazır yenilikçi bir çalışma alanı ile çalışanların bağlılığını, motivasyonunu ve verimliliğini artırmaya; etkinliklerimiz ile ise beraber üreterek paylaştığımız topluluğun bir parçası olarak ağınızı genişletmeye imkân tanıyor.”


37


AKTÜEL

38


39


AKTÜEL

Güzel havadan

en iyi şekilde yararlanın Yaz mevsimi ve güneşin, doğaya olduğu kadar insanlara ve mekanlara olan pozitif etkisi biliniyor. Dünyanın en büyük kuvars yüzey üreticisi Cosentino’nun tasarımcıları yazın tüm enerjisini evlerinize yansıtmak için birtakım önerilerde bulunuyor. İşte yazın bitmesini hiç istetmeyecek öneriler.

M

evsimlerin insanlar üzerine olan etkisi biliniyor. Yaz mevsimi ise herkesin en çok beklediği ve insanların ve doğanın enerjisinin en çok yükseldiği mevsimlerden biri. Cosentino’nun tasarımcılarının önerileriyle, yılın en çok beklenilen dönemlerinden olan yazın tüm

40

enerjisini evinize yansıtarak hayatınıza renk ve pozitiflik katın.

başarabilmek için ise, pencereleri ve perdeleri sonuna kadar açın.

Doğal ışıktan yararlanın

İçeri temiz hava girsin

Yazın tüm enerjisini evinize almak için doğal ışıktan yararlanın. Yazın gelmesiyle güneş evlerimizi daha fazla aydınlatıyor. Bize düşen ise bu ışığı evimize alarak evleri sıcacık bir hale dönüştürmek kalıyor. Bunu

Perde ve pencereleri sonuna kadar açın ve güneşin, temiz havanın evinizin derinliklerine kadar akmasına izin verin. Doğal güneş ışığının ruhunuzu dinlendirdiğini ve evinizi daha enerjik bir hale getirdiğini kısa sürede siz de hissedeceksiniz.


Yaz mevsiminin enerjisini evinize alın

Güneşin önünü kapatmayın Güneşin ve temiz yaz havasının evin en uç köşelerine ulaşmasını sağlamak için camların ve kapıların önüne, güneşi engelleyecek masa, sandalye ve dolap gibi eşyalar koymaktan kaçının. Bu sayede güneşin yenileyici ektisi evinizin her noktasına yayılsın. Eşya seçiminde ışığı yansıtacak detaylara odaklanın Evinizi dekore ederken, eşyalarınızın tasarımı kadar renklerinin de önemli olduğunu unutmayın. Eşya seçerken renklerin ışık yayma ve yansıtma özeliklerine de dikkat edin. Koyu

renkler güneş ışığını daha fazla emerek, evinizi daha karanlık gösterebilir. Bundan kaçınmak için koltuk, dolap gibi eşyalarınızda daha açık renkleri tercih edin ve güneşi evinize daha çok yansıtın. Duvarlar da önemli Eşyalarınızda olduğu gibi duvar ve zeminleriniz de açık renkleri seçerek güneşin parlaklığını tüm gün doyasıya içinize çekebilirsiniz. Aydınlık alanların insan psikolojisi üzerine olumlu etkileri olduğunu hiçbir zaman unutmayın. Güneş ışığı ve daha aydınlık bir ev ile yaz mevsimini enerjiniz yüksek bir şekilde geçirin. 41


AKTÜEL

Mobilya, kağıt ve orman ürünleri

ihracatı 2,5 milyar dolar • Mobilya sektörünün 6 aylık ihracatı 1,5 milyar dolar • Sadece mobilya sektöründe geçen yılın aynı ayına göre Haziran ayı ihracat artışı yüzde 48 • Türk mobilya sektörü 2023 yılında dünya pazarlarından yüzde 2,5 pay almayı hedefliyor.

M

obilya, kağıt ve orman ürünleri sektörünün, 2020 yılı ilk yarı dönem ihracatı 2,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Mobilyanın söz konusu rakam içindeki miktarı 1,5 milyar dolar olurken, Haziran’da yaşanan gelişmeler yılın geri kalanına ilişkin umutları arttırdı. İstanbul Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç konuya ilişkin açıklamasında şunları kaydetti: “Mobilya kağıt ve orman ürünleri ihracatımızda Haziran ayında geçen yılın aynı dönemine göre yaşanan artış yüzde 32. Sektörün tamamı için Mart-Nisan-Mayıs aylarında pandemi dolayısıyla yaşadığımız

42

daralmayı yüzde 5 seviyelerine çektik. Sadece mobilya tarafında Haziran ayında yakaladığımız artış geçen yılın aynı dönemine göre

yüzde 48 oldu. Bütün bunlar birliğimizin ve her bir ihracatçımızın ‘yeni normal’in disiplinlerine hızla ayak uydurmasıyla gerçekleşti.”


İstanbul Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatının 2020’nin ilk altı aylık döneminde 2,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı. İhracatın 1,5 milyar dolarlık bölümünü ise mobilya sektörü oluşturuyor. Güleç, mobilyada ihracatın Haziran ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48 gibi rekor bir artış yaşadığını ifade ederek, “Pandemi nedeniyle üç aylık dönemde yaşadığımız kaydı tek bir ayda büyük oranda telafi ettik. Haziran’daki artışı diğer aylarda da yakalamamız halinde yılı mobilya ihracatındaki hedefimize yakın bir seviyede kapatabiliriz” dedi. Gelişmiş ülkeler Türk mobilyasını tercih ediyor Türk mobilyasının 20 yılda 22 kat artığını hatırlatan Güleç, “Bugün Türk mobilya sektörü dünyanın 13. büyük üreticisi ve 12. büyük ihracatçısı durumunda bulunuyor. Biz bu başarı hikayesinin devam etmesini istiyoruz. 2023 hedeflerimizden vazgeçmiş değiliz. Dünyanın beşinci büyük üretici olmak ve dünya mobilya pazarından aldığımız payı 2,5’a çıkarma hedefiyle çalışıyoruz. Haziran ayında en çok ihracat yaptığımız ilk 6 ülkeden 5’i gelişmiş ülkeler. Tedarik zincirindeki güvenli sağlayıcılığımız bu dönemde Türkiye mobilyasını öne çıkardı, çıkarmaya da devam ediyor. Çin dünyanın en büyük mobilya ihracatçısı ancak bu dönemde

Çin kaynaklı yaşanan tedarik sorunu bizler için Türk mobilyasının tasarım gücünü göstermek için yeni fırsatlar oluşturdu. Coğrafi konumumuzun da üstünlüğünü kullanarak Türk mobilya sektörü olarak başarı hikayemizi büyütmek için uğraş vermeye devam edeceğiz” diye konuştu. Mobilyada ilk sanal fuar 27-30 Temmuz’da İhracatta kalite, tasarım ve fiyatın yanı sıra özellikle ‘yeni normal’ ile birlikte dijitalleşme ve e-ticaretin öneminin iyice arttığını vurgulayan Güleç, Türk mobilyasının 180 ülke pazarındaki etkinliğini ve derinliliğini arttırmak için bu yeni kanalların hepsini etkin kullandıklarını kaydetti. Mobilyada ilk ulus-

lararası sanal fuarı 27-30 Temmuz tarihleri arasında “Furnistry Virtual” adı altında düzenleyeceklerini ifade eden Güleç, “Dünyanın en önemli mobilya ithalatçılarına fuara katılım için davetlerimizi ilettik. Oluşturduğumuz e-B2B odalarında ziyaretçiler ile markalar çok rahat bir araya gelip görüntülü olarak görüşmelerini yapabilecekler. Dünyanın her tarafına ulaşmak istiyoruz, sanal ticaret heyetleri ile bağlantılarımızı aynı sıcaklık ve kolay erişilebilirlikle sürdürüyoruz. Avusturalya dünyanın bir ucu, oraya da sanal ticaret heyeti yapacağız. Pek yakın bir gelecekte mobilya sektörümüz, dijitalleşmede ve e-ticarette de dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yerini alacak” dedi. 43


AKTÜEL

S E K T Ö R 3 YILL IK YENI NOR MALE AL IŞ AC A K…

Koronavirüs perakendede kalıcı hasar bırakır mı?

Koronavirüs salgını, perakende dünyasını şekillendirmeye devam ediyor. Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre; sektör, ayakta kalmak için önümüzdeki 1-3 yıl içinde dönüşmek zorunda kalacak. Ofis/resmi kıyafetlerin satışı düşerken, spor ve rahat kıyafetlere olan talep artacak. Mağazalar online ticarette teslimat noktası haline gelecek, maske, eldiven ve diğer hijyen ürünleri trend aksesuarlar olacak…

Y

ılbaşından bu yana tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını, tüm sektörleri yeniden şekillendirdi. Ancak hepimizin hayatına dokunan bu değişim, perakende sektöründe çok daha hızlı ve radikal bir biçimde yaşandı. 43 ülkede yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri sunan REM People’a göre, sektördeki değişim 1-3 yıl sürecek. Ofis/resmi kıyafetlerin satışı düşerken, spor ve rahat kıyafetlere olan talep artacak. Mağazalar online ticarette teslimat noktası haline gelecek, maske, eldiven ve diğer hijyen ürünleri trend aksesuarlar olacak.

44

REM People’ın CEO’su Bülent Peker, Koronavirüs sonrası senaryoda perakendenin yeni normalini şöyle anlattı: “Perakendeciler tarafında; mağaza içi tanzim/teşhir uygulamaları, mobil ödeme sistemleri, ürün teslim/iade politikaları, stok yönetimi ve lojistik gibi alanlarda önemli değişiklikler yaşanacak. Birçok perakendeci, tüketici hassasiyetinin artmasından dolayı yaşanabilecek satış kayıplarının önüne geçmek için, teknoloji ve inovasyon tabanlı sistem ve yöntem değişiklikleri yapmak zorunda kalacak. Bu değişime, hızlı ayak uydurup yenilikleri başarıyla uygulayabilenler pazardaki yerini korumaya devam edecekken, diğerleri büyük müşteri kayıplarıyla

yüzleşmek durumunda kalacaklar. İnatla ve ısrarla salgın öncesi dönemdeki normlara dönme hayali kuran perakendecileri büyük hayal kırıklıkları beklediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.” REM People’a göre sektörleri gelecek 1-3 yıl içinde aşağıdaki trendler bekliyor: Rahat kıyafetler satılacak Hayat daha yavaş da olsa dışarıda da sürdüğü için gardıroplar yenilenecek. Ancak salgın öncesindeki tempoya dönmesi kolay olmayacak. Ofis ve resmi kıyafetlere olan talep düşse de rahat kıyafetlere olan talep atacak. Özellikle maske ve eldivenler büyük olasılıkla trend aksesuarlar olarak kalacak.


Seyahat yok lüks var Uzun vadede daha fazla insan harcamalarını kesecek ve daha mütevazı seçeneklere yönelecek. Bütçeleri krizden ciddi şekilde etkilenmeyenler seyahat edemeyeceği için daha fazla fiziksel lüks ürünlere yatırım yapacak. Küçük esnafa talep artacak Pandemi zamanındaki kadar yoğun olmasa da online market alışverişi hala popüler. Ancak gelecekte hem online kanala hem de küçük marketlere olan talep dengelenecek. Duygusal harcama azalıyor Tüketici güveni giderek artacak olsa da harcama kalıpları önemli ölçüde değişti. Güvenlik endişesiyle mağaza ziyaretleri azaldığı için duygusal harcamalar da yüksek seyretmeyecek. Böylece daha rasyonel alışveriş yapılacak ve toplu alım popüler hale gelecek. Paket servisin yükselişi Restoranlar adım adım canlanma-

ya başlarken, paket servisi olan restoran, yiyecek noktaları ve marketler, uzaktan çalışan insan sayısı yüksek kalacağından daha az yaya trafiği yaşayacak. Aynı gün teslim kazandırır İşletmelerin ne kadar çevik tedarik zincirleri olursa, piyasada o kadar başarılı olacaklar. Aynı gün teslimat seçeneği sunan perakendeciler, müşteriler için rakiplerine göre daha cazip hale gelecek. Mağazalar teslimat noktası haline dönecek Salgın sonrası gerçeklere hızlı bir şekilde uyum sağlamak ve inovasyonu artırmak perakende satış mağazaları için hayati önem taşıyacak. Hızlı hareket etmeyen perakendeciler, çevik e-ticaretle rekabet edemez. Fiziksel perakendede; maliyet optimizasyonu sebebiyle mağaza sayısı azalacak, var olanların önemli bir kısmı ise ürün toplama / bırakma (teslimat) noktalarına dönüştürülecek.

Yapay zekalı müşteri temsilcileri Daha fazla kişi çevrimiçi alışveriş yaparken, daha fazla otomasyon gerektiren müşteri hizmetleri gerekecek. Daha fazla e-ticaret markası, müşterilerin sorularına yanıt vermek üzere otomatik olarak metin ve sesli yanıtlar üretmek için yapay zeka destekli araçlar uygulayacak.

45


AKTÜEL

Silestone, en iyi

yüzey markası seçildi Cosentino’nun mimari yüzey endüstrisinde devrim yaratan markası Silestone, yenilikçi renkleri ve tasarımları ile ‘Bathroom&Kitchen Update Ödülleri 2020’den ödül aldı. Bathroom & Kitchen Update Dergisi tarafından düzenlenen ve bu yıl online gerçekleştirilen oylamadan en yüksek oyu alan Silestone, ‘Best Work Surface’ ödülünün sahibi oldu.

C

osentino’nun mimari yüzey endüstrisinde devrim yaratan markası Silestone, Bathroom & Kitchen Update Dergisi tarafından mutfak ve banyo endüstrisindeki en iyi perakendecileri, markaları, kişileri ve hizmetleri ödüllendirmek amacıyla her yıl düzenlenen Bathroom & Kitchen Update Awards 2020’den ödülle döndü. Jüri üyelerinin ve katılımcıların online platform üzerinden yaptığı değerlendirmeler sonucu Silestone, En İyi Yüzey ödülünü kazandı. “Bu yıl da şaşırtıcı renkler geliştireceğiz”

Cosentino İngiltere Bölge Direktörü Paul Gidley, “Silestone olarak bu yılki online BKU Ödülleri’nde Best Work Surface ödülü aldığımız için çok mutluyuz. Oy veren herkese teşekkür ederiz. İç tasarımda yeni trendler ortaya çıktıkça, yeni renkler ve dokular geliştirmeye devam ediyoruz. Silestone olarak her zaman en fantastik tasarımları ve renkleri yelpazemize eklemeyi hedefliyoruz. Her zaman olduğu gibi bu yıl da yeni ve şaşırtıcı renkler geliştireceğiz” dedi. 25 yıl garantili Yüksek oranda doğal kuvarstan üretilen Silestone, çizilmelere, lekelere ve darbelere karşı üstün dirence sahiptir. 25 yıl garantili Silestone tezgahlar, evyeler, banyolar, lavabolar, duş tekneleri dahil olmak üzere çok çeşitli uygulamalarda kullanılabilir. Silestone birçok farklı renk, farklı yüzey, farklı kalınlıklar ve formatlarda sunulmaktadır. 46


MAKALE

47


AKTÜEL

Hijyenik zemin çözümleri İç mekanların mikroorganizmalardan arındırılmış olması yaşam kalitesini arttıran prensiplerin başında geliyor. İyi bir dekorasyon kadar hijyenin sürdürülebilirliği de bir konfor meselesiyken, her şey bir mekanın tüm ağırlığını üstlenen zeminde başlıyor. AR-GE süreçlerinde tüketici sağlığını başlıca değer olarak gören DesignFloor, hijyen gereksinimlerini karşılayan A+ ve CE sertifikasyonlarına sahip, neme dayanıklı ve haşere barındırmayan zemin çözümleriyle yapı sektöründe kilit rol oynuyor.

İ

yi bir dekorasyon kadar hijyenin sürdürülebilirliği de bir konfor meselesiyken, her şey bir mekanın tüm ağırlığını üstlenen zeminde başlıyor. A+ (düşük emisyon) sertifikasına sahip olan DesignFloor zemin ürünleri, uçucu organik bileşiklerin (VOC) salınımını minimuma indirerek ve uygulandıkları alanlardaki hava kalitesini artırarak daha hijyenik ve sağlıklı iç mekanlar oluşturuyor. Bunun yanı sıra Avrupa Birliği ile ilgili kriterlerin sağlandığını gösteren, Avrupa Pazarı’na onaylı ürünleri temsil eden CE sertifikasyonu da bulunan ürünler, hijyenik olarak Avrupa standartlarına entegre durumda.

48


Nem nüfuzunu ve haşere barınımını önleyen özel kilit sistemi

Parkelerin hijyenik sürdürülebilirliğinde kullanıcının da sorumluluğu var

Ham zeminleri estetik biçimde kaplayan parke ürünleri ahşap hammadde içerdiği için su ve nemden olumsuz etkileniyor. Bu da ürün yapısını bozarak hijyenik anlamda zemini korumasız bırakıyor. DesignFloor Hi-Tech Laminat Parke ürünleri nemin ahşaba nüfuz etmesini engelleyen, dünyadaki en üst kaliteye sahip overlay tabakalarına sahipken, özel kilit sistemi ile de suya dayanıklılık göstererek hijyenik yapısını sürdürüyor. Ürünler su ve nem dayanımına ek olarak özel yapısı sayesinde haşere barındırmıyor. Aynı zamanda alerji duyarlılığına uygun olan DesignFloor çözümleri, alerjisi bulunan kullanıcılar için de ideal bir teknolojiyle üretiliyor.

Parke bakımı ve hijyenik niteliklerin korunması hakkında bilgi veren DesignFloor Genel Direktörü Fatih Aslan, tüm parke türlerinin farklı yapısal özellikleri ve bakım ihtiyaçları olduğunu ifade etti. DesignFloor Hi-Tech Laminat Parke ve LVT ürünlerindeki yüzey teknolojilerinin su ve neme karşı artırılmış bir dayanım sağladığını belirten Fatih Aslan, masif parkeler ve lamine parkelerin doğal ahşap yapıları nedeniyle daha hassas bir bakıma ihtiyacı olduğunu da ekledi. Bunun yanı sıra masif ve lamine parkelerin hijyenik yapılarının korunması halinde insan doğasına dost bir atmosfer sağladığını kaydeden Aslan, “Parkelerin hijyen açısından sürdürülebilirliği aslında montaj aşamasında başlıyor. Parke döşenecek alanın hazırlanma aşaması çok önemliyken özellikle parkenin altına yerleştirilen şiltelerin boşluksuz olması gerekiyor. Bu boşlukların bırakılması yalıtımı olumsuz etkileyerek parkenin yapısında bozulmalara ve hijyenik özelliklerin kaybolmasına yol açıyor. Bu nedenle kapı eşiklerinin ve varsa süpürgeliklerdeki boşlukların sıklıkla süpürülmesi ve temizlenmesi son derece elzem. Aksi takdirde bu noktalarda türeyebilecek haşereler parkelerin ömrünü kısaltıyor. Hiçbir parke türü suya karşı tam dayanım sağlamıyor. Bu nedenle parkelerin olabildiğince az su ile temizlenmesini tavsiye ediyoruz. Laminat parkelerde temizlik işlemi süpürge veya vakumlu süpürge ile ya da az deterjanlı su ile ıslatılan bir bez ile yapılmalı ve işleminin ardından zemin ıslak ise hemen kurulanmalı. Kullanıcılar zemin türlerine en uygun temizlik ürünlerini de DesignFloor’dan tedarik edebiliyor” dedi. 49


AKTÜEL

SİYAH ve KUSURSUZ! Alışılagelmiş kalıpların dışına çıkmak isteyenler, yaşam alanları için farklı alternatiflerin izini sürüyor. Kusursuz bir şekilde “tam siyah” boyanan duvarlar, iç mekanlara asil ve zarif bir dokunuş getiriyor.

Evlerinde farklılık yaratmak isteyenler, değişime duvarlardan başlıyor ve aradıkları kusursuz ve asil renk alternatiflerini Nippon Paint’in geniş renk yelpazesinde buluyor. Mimarların hayal ettikleri mekanları hayata geçirecek yaratıcı çözümler sunan Nippon Paint, “tam siyah” iç cephe boyası Code Black ile mekanlara zarif bir dokunuş getiriyor. İddialı ve çarpıcı bir renkle iç mekanların havasını değiştirmek isteyenler Nippon Paint’in sunduğu Code Black ile istedikleri etkiyi yakalıyor. Kusursuz siyah rengiyle alışılagelmiş beklentilerin dışına taşan Code Black; su bazlı yapısı ve mat dokusuyla, yalnız duvarlarda değil, tavanda da tercih ediliyor.

50


SO F TTECH AK AD EMI ’D EN TER SI NE M E N TORL U K P ROGRA M I

Teknoloji ve yazılım sektörünü gençler şekillendirecek

“Üniversite öğrencilerini de programa dahil ettik” Programa mentor olarak üniversite öğrencilerini de dahil ettiklerini belirten Ertem, “Bugün üniversitede okuyan arkadaşlarımız hem sektörümüzün hem de bizlerin geleceği. Onları ve beklentilerini bugünden anlamak insan kaynakları politikamız için de son derece önemli. Amacına inanılan ve çalışılmak istenen bir şirket olmayı sürdürmek için değişen dünyayı dinlemenin, yolumuzu aydınlatacağına inanarak üniversitede okuyan arkadaşlarımızı da programa dahil ettik” dedi. “Softtech’i gelecek nesillere hazırlıyoruz”

S

Softtech Genel Müdürü M. Murat Ertem

ofttech, eğitim ve kariyer anlamında sektöre yön verecek yeni bir mentorluk programına imza atıyor. Çalışanların gelişimine ve sürekli öğrenmelerine verdiği önemle çalışmalarını sürdüren Softtech Akademi, Dinamo Danışmanlık ile birlikte #nofilter Tersine Mentorluk programı uygulayarak yeni neslin talep, fikir ve düşüncelerini üst yönetimle paylaşmayı hedefliyor. Softtech üst yönetim ekibi ve 31 kişinin bir araya geldiği #nofilter programında Softtech, hiyerarşiyi ortadan kaldırarak gençlerin iş hayatında fikirlerini özgürce paylaşmasının önünü açıyor. “Yöneticilerin gençlerin fikir ve düşünceleriyle beslenmelerini sağlıyoruz” Konuyla ilgili görüşlerini bildiren Softtech Genel Müdürü M. Murat Ertem, ‘’Teknoloji şirketi olarak geleceği görmenin ve anlamanın ilk adımının geleceği dinlemek olduğuna inanarak Dinamo Danışmanlık ile Tersine Mentorluk programına başladık. “#nofilter” isminden de anlaşıldığı gibi engel ve sınırlara takılmadan, ileriye gitmek için açık ve samimi iletişimi temel alan bir program. Yöneticiler olarak bu buluşmalarda geleceğin liderleri olacak arkadaşlarımızın sosyal yaşamdan şirket stratejisine kadar birçok başlıktaki değerlendirmelerini ve geri bildirimlerini alarak uygulamaya geçiriyoruz” dedi.

Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı ve Kuşak Araştırmacısı Evrim Kuran “Gelecek söz konusu olduğunda şirketleri ikiye ayırabiliriz: Gelecek engelliler ve gelecek uyumlular. Gelecek uyumlu şirketler yeni nesli hem çalışan hem tüketici/müşteri kimlikleriyle yakından tanıma ve önceki kuşak liderlerini farklı bakış açılarına uyumlama çevikliği gösterenler. Tersine mentorluk programlarıyla gençlerin duygularını, fikirlerini, beklentilerini önceki kuşak liderlerle ilk elden paylaşmasını sağlayarak, şirketlerin gelecek nesli daha iyi algılamasına, daha fazla insan odaklı sistemler kurgulamasına yardımcı oluyoruz. Softtech’te uyguladığımız programda yalnızca teknolojiye ilişkin konuları değil, geleceğin iş dünyasının yetkinliklerini ve yeni liderlik paradigmasını da ele alıyoruz. İş dünyasının yeni yıldızlarının sesine kulak vererek, Softtech’i gelecek nesillere hazırlıyoruz” dedi. Mayıs ayında başlayan ve aralık ayına kadar devam edecek program ile birlikte, yeni nesil çalışanların nasıl liderler olacağı, yeni neslin nasıl bir liderlik beklediği, şirket vizyonuna bakışı ve müşteri deneyimi gibi konular ele alınacak.

Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı ve Kuşak Araştırmacısı Evrim Kuran

51


AKTÜEL

Zeminde parlayan yıldız İç mekan tasarımında zemin döşemesinin seçimi anahtar unsurların başında geliyor. İyi tasarlanmış bir zemin, hem altyapı hem estetik açıdan dekorasyonu güçlendirirken alanı karakterize etmenin temel dinamiğini oluşturuyor. DesignFloor parlak parke koleksiyonu, kendi ışığını üreten yapısıyla mekana en uygun ışığı kurguluyor ve ahşap dokusunun kişilikli görünümü ile doğayı evinize taşıyor. Tüm DesignFloor parke ürünleri gibi orman belgelendirme onay programı PEFC sertifikasına sahip olan parlak parkeler, düşük karbon emisyonu ile ekolojik dengenin koruma altına alınmasına da yardımcı oluyor.

D

oğal ışığı yüzeyinde tüm zarafetiyle yansıtan DesignFloor Falquon Parlak Parke serisi, yelpazesinde bulundurduğu canlı renk skalasındaki ürünler ve DesignFloor’un yenilikçi çizgisi ile kendi kimliğine sahip iç mekanlar oluşturuyor. Bu sayede dekorasyonun izi zeminde de sürerken ahşap dokunun cezbedici görünümü mekanı etkisi altına alıyor. Hem minimal hem de maksimalist çizgilere uyumlu bir zemin tasarımı DesignFloor Parlak Parke koleksiyonu 10 farklı tasarım alternatifi içeriyor. Cilaya ihtiyaç duymaksızın kalıcı parlak yüzeye sahip olmaları tasarımların ortak özelliği iken bu seçkin koleksiyon geniş renk skalasında modern, vintage ve klasik

52


tasarımlar barındırıyor. Parlak parkeler, maksimalist üslupların yanı sıra daha az eşya yoğunluğuna sahip minimalist tarzlarda da tamamlayıcı bir efekt yaratıyor. Ağırlıklı olarak konutlarda tercih edilen parlak parkeler; bohem sitilin modern versiyonlarını içeren Urban Boho ya da temiz, minimal çizgiler ve malzemelerle karakterize Mid Century Modern gibi güneş ışığını mekana dahil eden, dinamik ve eklektik iç mekan konseptlerini güçlendiren bir zemin tasarımı sağlıyor. Düşük karbon ayak izi ile doğaya saygı Dış mekanın ferahlığını iç mekana taşıyan DesignFloor parlak parkeler, 10 yıl ürün garantisi sayesinde kalıcı parlaklığı uzun kullanım ömrü ile birleştiriyor. 8 mm kalınlığa sahip plakalar, pratik montaj özelliğinin yanı sıra bakım ve temizlik kolaylığı ile de dikkat çekiyor. Tüm DesignFloor ürünleri gibi CE ve

PEFC sertifikalarına sahip olan parlak parkeler, sürdürülebilirlik kapsamında kişisel karbon ayak izinin minimumda tutulması sağlanıyor. Parlak parkeler, AC4 aşınma tabakası ve 32. sınıf dayanıma sahipken sistre cila gerektirmeksizin yıllara meydan okuyan bir kullanıcı deneyimi sunuyor.




... a s t a n a S z ı n ı ğ ı d a r A GRAFİK TASARIM WEB (TASARIM & YAZILIM) SEO & ADWORDS KURUMSAL İLETİŞİM FOTOĞRAF ÇEKİMİ PROMOSYON ÜRÜNLERİ MOBİL UYGULAMALAR SOSYAL MEDYA

KENT

info@sanartmedya.com

www.sanartmedya.com




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.