Editör
Nilay Susulu
Sektöre etki anlamında COVID-19 virüsünün geçmişte kalması temennisiyle…
2
020 yılını önce Frankfurt Heimtextile Fuarı, ardından Hannover Domotex Halı & Zemin Kaplamaları Fuarı ve Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı’nın başarıları ile karşılamıştık...
Fakat ne yazık ki sonrası için kötü sürprizler birbiri ardına gelişti. Ülke olarak şehit ve deprem haberlerinin üzüntüsünü yaşarken tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü adeta üzüntümüze üzüntü kattı. Desen Life ailesi olarak tüm ülkemizi ve ardından dünyayı yasa boğan bu elem olaylarda hayatını kaybeden şehitlerimize ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Umuyoruz ki ülke olarak biran önce elele vererek birbirimizin acılarına merhem oluruz. Bu konu elbetteki öncelikle bireysel girişimlerle harekete geçecektir. Her bir birey toplumsal konumunu da gözününde bulundurarak “Ne yapabilirim?” mi düşünmelidir. Bireysel girişimlerle birlikte toplumu iyileştirme faaliyetleri zaten önem kazanacaktır. Bir süredir farkındayız ki dünya ekonomisi çalkantılı bir dönem içerisinde. Koronavirüs’ünün doğurduğu sonuçlar, çok farklı şekilde dünyanın tüm yerlerinde büyük bir yankı uyandırdı. Şüphesiz ki tüm sektörleri derinden etkiledi diyebiliriz. Karşılaştığımız ekonomik, endüstriyel ve siyasal sorunları en iyi şekilde çözmek için çaba sarf edip, doğru ve yerinde stratejiler belirlemeliyiz. Ülkemizin bu tür dönemleri atlatabilecek kabiliyeti ve potansiyeli vardır. Hedefimiz, bu sorunları aşmak değil, bu tür yaşanabilecek olan problem ve ihtimallere karşı köklü çözüm bulmak olmalıdır. Yerli yatırıma yönelik çalış-
malara önem verilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla sektörümüz açısından bakmak gerekirse; ülkemizde organize edilen fuarlar, ekonomimize katkı sağlayan en önemli faktörlerin başında gelmektedir. 2020 yılında gerçekleşecek olan; 13-16 Temmuz Domotex Turkey Gaziantep, 25-29 Ağustos Evteks İstanbul ve Ekim ayında gerçekleşecek olan İstanbul Halı Haftası organizasyonları marka değerlerini ileriye taşımakta ve yerli üretici firmalarımıza destek sağlamaktadır. Özellikle halının başkenti olarak adlandırılan Domotex Gaziantep fuarı, sektörümüzün yakından takip ederek katılım sağladığı ve ziyaret edildiği fuarların başında gelir. Yeni trentlerin, teknolojilerin bu fuarda sergilenmesi de gelen ziyaretçileri daha da heyecanlandırmaktadır. Kuşkusuz ki bu tür organizasyonlar Türkiye adına büyük bir katkı sağlamakla birlikte ülkemizdeki sektör adına büyük bir şanstır. Bu tür fırsatları içinde bulunduğumuz ekonomik olumsuzluklardan etkilenmeyip iyi bir şekilde fırsata çevirmeliyiz. Umut dolu güzel yarınlarda buluşmak üzere. Sağlıkla, sevgiyle, #evdekalın...
04
08
06
10
14
18
ISSN 2636-7610
3 AYRI E-DERGİLİKTE YAYINDAYIZ info@desenlife.com | www.desenlife.com İmtiyaz Sahibi SanArt Medya Grup, Desen Life Dergisi adına & Genel Müdür
Adem Karadayı info@sanartmedya.com
Sorumlu Yazıişleri ve Reklam Müdürü
E-DERGİ I Ç I N OKUT
Adem Karadayı adem@desenlife.com Reklam Koordinatörü
QRSCAN
Nazım Kara nazim@desenlife.com Reklam ve Pazarlama
Sedat Karadayı, Erdem Mermer reklam@sanartmedya.com
20
Yayın Editörü
Nilay Susulu nilay@desenlife.com Muhabirler
Nur Deniz, Selçuk Öztürk Art Director
İsmail Gültekin Görsel Tasarım
SanArt Medya info@sanartmedya.com Reklam ve Dış İlişkiler Müdürü
H. Anıl Analan
Kurumsal İletişim Müdürü
Elif Metin
Photographer
27 24
Oktay Akbulut Sosyal Medya Sorumlusu
Hatice Öztürk Mali Müşavir
Ümit Künar
Abone Sorumlusu
Celal Yüksel abone@desenlife.com Almanya Bölge Satış Sorumlusu
M. Zeki Karadayı / mkaradayi@t-online.de Waldecker Str. 4 64546 Mörfelden-Walldorf T. +49 06105-943120 F. +49 06105-943123
31
Yönetim Yeri SANART MEDYA GRUP
Marmara Mah. 7. Sk. No.1 Astro Residence B Blok D.20 Beylikdüzü / İSTANBUL T. +90 212 806 66 58 F. +90 212 806 66 58
info@sanartmedya.com | www.sanartmedya.com
Basım Yeri İhlas Gazetecilik A.Ş T. +90 212 454 30 00 Dergide yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Yazılar kaynak gösterilerek yayınlanabilir.
FUAR
En Yeni Trendler ve Sürdürülebilirlik Temaları
DOMOTEX Hannover’de Buluştu! Makina halısı, el halısı, duvardan duvara halı, esnek zemin, iplik, paspas, makina ve aksesuarları, parke ve laminat ürünleriyle fuara katılan Türk firmalarının birbirinden şık standları ve ürünleri ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü. 30 senedir aralıksız olarak DOMOTEX’te başarılı bir şekilde milli katılım organizasyonunu yürüten İHİB (İstanbul Halı İhracatçıları Birliği); bu yıl da hem 2. Hol’de el halısı sektöründe Türk pavilyonunu düzenledi; hem de makina halısı salonlarında firmalarını ağırladı.
H
alı ve zemin kaplama endüstrisinin dünyadaki en büyük buluşma noktası olan DOMOTEX Hannover, her sene olduğu gibi Almanya’nın Hannover kentinde 10 - 13 Ocak 2020 tarihleri arasında yine yoğun bir uluslararası ilgiyle karşılaştı. Fuara, 60 farklı ülkeden katılan 1.400
8
firmanın sunduğu son trendleri, ürünleri ve çözümleri keşfetmek için, %70’i yurtdışından olmak üzere toplam 35.000 ziyaretçi katıldı. Türkiye ise, toplam 26.991 metrekare alanda 190 firmayla şimdiye kadarki en büyük katılımını gerçekleştirdi ve yine Domotex’te en büyük katılımı sağlayan ülke oldu.
Deutsche Messe Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Andreas Gruchow, “DOMOTEX, bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz en uluslararası fuarımız ve böyle olmaya da devam ediyor. DOMOTEX Hannover’in, yüksek oranda katılımcıların ilgisini çekmesinden büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Fuar süresince %60’ı Avrupa’dan, %25’i Asya’dan, %10’u da Amerika’dan olmak üzere Afrika ve Avustralya bölgelerinden de oldukça fazla ziyaretçimiz katılım sağladı” ifadelerini kullandı.
DOMOTEX Uluslararası Direktörü Sonia Wedell-Castellano’nun “DOMOTEX 2020’de karşılaştığımız olumlu tepkiler ve genel fuar atmosferinden dolayı çok mutluyuz. Ziyaretçi rakamları, artan pazar yoğunluğuna yönelik devam eden bir eğilimi yansıtıyor. Sektör profesyonellerinin yüzdesindeki artış, 2020 için ticari büyüme noktasında oldukça önemli bir faktörü oluşturuyor. Gelen ziyaretçilerin yaklaşık %90’ı, şirketlerinde karar verme yetkisine sahip ve bunların yarısı
üst yönetim düzeyinde” ifadeleri dikkat çekti. Etkileyici ziyaretçi profili: yüksek kalite ve uluslararası profil Katılımcı firmalar, sektörlerinin lider fuarının başarısını iki önemli performans göstergesi ile doğruladılar. Stefany Home & Living’in Türkiye CEO’su Hakan Dinç “Buradaki asıl dikkat edilmesi gereken nokta yüksek ziyaretçiler değil, doğru ziyaretçiler” dedi. Bu görüş ziyaretçiler tarafından da doğrulandı.
Ana tema “ATMYSPHERE” Fuarın bu seneki ana teması olan “ATMYSPHERE”, ürünlerin doğallık ve sürdürülebilirlik temalarını teşvik eden yönlerini vurguladı. Sonia Wedell-Castellano “Ana tema zamanın ruhunu mükemmel bir şekilde yansıtıyordu ve bunun önemi tüm salonlarda açıkça hissediliyordu. DOMOTEX 2021’de sürdürülebilirliği daha da avantajlı hale getirmenin yollarını araştırmakla zaten meşgulüz” dedi.
Fuar kapsamında düzenlenen ve tüm yönleriyle ana tema ATMYSPHERE’e odaklanan 8. Salondaki “Framing Trends” alanı, etkinliğin en yaratıcı ve dikkat çeken merkezi oldu. “Framing Trends” alanında Türkiye’den de Stefany Home & Living, “Evolution” isimli çalışmasıyla ziyaretçilere eşsiz ve evrimsel bir deneyim sundu. Öte yandan, premium el halıları bölümünde katılımcı olan Kirkit
Rugs firması ise “Moon Collection” isimli koleksiyonuyla ziyaretçi oylaması ile “En İyi Koleksiyon” ödülünü aldı. Bir sonraki DOMOTEX 15 – 18 Ocak 2021 tarihlerinde yine Hannover, Almanya’da gerçekleşecek. Almanya’dan Amerika’ya, Çin’den Türkiye’ye; DOMOTEX Dünyayı Sarmaya Devam Ediyor! Geçtiğimiz günlerde Hannover’de gerçekleşen DOMOTEX fuarının,
Türkiye’deki ayağı; DOMOTEX Turkey Fuarı ise; 13 - 16 Temmuz 2020 tarihleri arasında dünya genelinden makina halısı sektörünü yine Gaziantep’te ağırlıyor olacak. 1.550 milyon dolarlık ihracatı ile Türkiye halı ihracatının %68’ini, dünya makine halısı ihracatının da %32’sini gerçekleştiren Gaziantep’te gerçekleşecek olan DOMOTEX Turkey Fuarı; 13 – 16 Temmuz’da bu sene 7. kez düzenlenecek. Detaylar için www.domotexturkey.com
9
MAKALE
Nilay Susulu - Halı ve Kumaş Tasarımcısı
Marin Sektöründe
Halı ve Kumaşların Yeri Son yıllarda dekorasyon fikrinin gelişimiyle ürün gamı anlamında önem kazanan halı ve kumaşları, yat ve tekne dekorasyonlarında en önemli detaylar olarak görmekteyiz.
on yıllarda dekorasyon fikrinin gelişimiyle ürün gamı anlamında önem kazanan halı ve kumaşları, yat ve tekne dekorasyonlarında en önemli detaylar olarak görmekteyiz. Özellikle yatlarda, iç ve dış mekanı tamamlayan unsurların olmazsa olmazı arasında yer almaktadırlar. Akrilik özellikteki dış ve iç mekan kumaşlar, suni deriler, tente kumaşları, yelken kumaşları, dış mekan için örgü vinil halılar, iç mekan için Tencel kalitesindeki halılar bu ürünlerin başında geliyor.
10
Güvertelerde kullanılan minderler ve oturma gruplarında kullanılan dış mekan kumaşları & suni deriler solmaz, su itici, alev almaz gibi özellikleriyle kullanıcı ihtiyacına tam anlamıyla cevap vermektedir. Halı grubunda ise dış mekan için suya, güneşe dayanıklı, kaymaz taban örgü vinil zemin kaplama çeşitleri, iç mekan için tencel özellikli kaymaz taban halı kaliteleri karşımıza çıkıyor. Antialerjik, antibakteriyel özellikteki bu halılar duvardan duvara uygulamalarıyla yat dekorasyonundaki yerini almış durumda.
AKTÜEL
İ S M AİL G Ü LLE: “TÜR K İHR AC ATÇ I SI B U S Ü RE Ç TE N GÜ Ç L E N E RE K Ç IKAC A K”
MART’TA KORONAVİRÜSE RAĞMEN
İHRACAT PAZARLARI BÜYÜDÜ Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), mart ayı ihracat rakamlarını açıkladı. Türkiye’nin ihracatı 2020 yılı mart ayında 13 milyar 426 milyon dolar oldu. ‘güvenilir limanı’ olduğunun tescillenmesiyle yeni rekorlara imza atmayı kaldığı yerden sürdürecektir.” Hükümetimiz ihracatçımızın bağışıklık sistemini güçlü kılacak adımlar atmıştır
T
ürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), mart ayı geçici dış ticaret verilerini açıkladı. Mart ayında ihracat, Genel Ticaret Sistemi’ne (GTS) göre yüzde 17,8 düşüşle 13 milyar 426 milyon dolar oldu. Son 12 aylık ihracat ise 179 milyar 98 milyon dolara ulaştı. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının etkisiyle şubat ayından itibaren birçok ülkenin gerek ithalatında gerekse ihracatında düşüş yaşandığına dikkat çeken TİM Başkanı İsmail Gülle, “Mart ayı ihracat rakamlarımız, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının küresel ticaret üzerinde beklenen etkilerini gözlemlediğimiz bir tabloya işaret etmektedir. 2020 yılının üçüncü ayında, koronavirüs salgınının merkezinin en büyük ihracat pazarımız olan Avrupa Birliği’ne kayması, Dünya genelinde gözlenen talep şoku ve tedarik zincirindeki kırılmaların etkisini, güçlü bir şekilde küresel ticaret üzerinde gözlemlemeye başladık ve ihracatımız da bu tablodan doğal olarak etkilendi. Türkiye ihracatçısının proaktif gücüyle
12
dünya ekonomisini durma noktasına getiren koronavirüse karşı iyi bir sınav verdi. Çin, Almanya ve İtalya gibi birçok ihracatçı ülkenin aksine ihracatçı sayımız artarken, pazarlarımızı genişletmeyi başardık. Firmalarımıza küresel ticarette bugün yaşanan olağanüstü gelişme ve koşullara rağmen ihracattan vazgeçmemeleri hasebiyle teşekkür ediyor ve tebrik ediyorum” dedi. Küresel virüs salgınının dünya ekonomisi ve küresel ticarete yönelik öngörüleri tümüyle değiştirdiğini hatırlatan Gülle, sözlerini şöyle sürdürdü: “Küresel ekonomik koşullardaki beklentilerde bu denli zorlu bir tabloya rağmen, önceki deneyimlerimizden hareketle Türk ekonomisinin şoklara dayanıklı olduğuna ve Türk ihracatçısının da bu süreçten güçlenerek çıkacağına dair inancımız tamdır. 2020 ve sonrası için hedeflerimizin arkasındayız. Yolumuza devam edeceğiz. İnanıyoruz ki, salgının sona ermesinin ardından ihracatçılarımız yaşanan bu kaybı ciddi manada telafi edecek; ihracatta Türkiye’nin küresel ticaretin
TİM Başkanı, 1929 Büyük Buhranı’ndan bu yana gerçekleşen en ciddi küresel krizle karşı karşıya olunduğunu vurgulayarak “ Şu ana kadar virüsten en çok etkilenen ülkeler dönemsel olarak değişiklikler gösterdi. Başta Çin’de vuku bulan virüs, zamanla merkezini değiştirerek farklı coğrafyalara oldukça hızlı bir şekilde yayıldı. Pek çok komşusunda vaka sayıları azımsanmayacak seviyelerdeyken ülkemiz, aldığı ciddi ve etkili tedbirlerle bu süreçte örnek gösterilen ülkeler arasında yer almaktadır. Ülkemiz, ilk andan itibaren tehdidi ciddiyetle ele alarak sosyal ve ekonomik her alanda gerekli tüm tedbirleri almış, başta Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Ticaret Bakanlığımız olmak üzere hükümetimiz, ihracatçılar olarak bizlerin de bu süreci hasarsız atlatabilmesi adına talep ve önerilerimizi dikkate alarak ihracatçımızın ve iş dünyamızın bağışıklık sistemini güçlü kılacak tez adımlar atmıştır. Bakanlığımızın hızlı ve proaktif önlemleri sayesinde, yaşanan bu sürecin ihracatımıza etkisinin sınırlı tutulması adına başlatılan ‘Temassız İhracat’ uygulamasıyla birlikte en olağanüstü durumlarda dahi ihracatımızın önündeki engellerin kaldırılması sağlanmıştır. Bu bağlamda, küresel virüs salgınıyla mücadele adına yürütülen ‘Şeffaf’ ve ‘Akılcı’ politikalar dolayısıyla, Sağlık Bakanlığımıza ve Türkiye’nin ihracatının sürdürülebilirliği adına tüm gümrük ve lojistik süreçlerinin aksamaması hususunda gecesini gündüzüne katarak çalışan
TİM Başkanı İsmail Gülle, “Ülkemiz, ihracatçısının proaktif gücüyle dünya ekonomisini durma noktasına getiren koronavirüse karşı iyi bir sınav verdi. Çin, Almanya ve İtalya gibi birçok ihracatçı ülkenin aksine ihracatçı sayımız artarken, pazarlarımızı da genişletmeyi başardık. Küresel ekonomik koşullardaki beklentilerde bu denli zorlu bir tabloya rağmen, önceki deneyimlerimizden hareketle Türk ekonomisinin şoklara dayanıklı olduğuna ve Türk ihracatçısının da bu süreçten güçlenerek çıkacağına dair inancımız tamdır. 2020 ve sonrası için hedeflerimizin arkasındayız. Yolumuza devam edeceğiz. İnanıyoruz ki, salgının sona ermesinin ardından ihracatçılarımız yaşanan bu kaybı ciddi manada telafi edecek; ihracatta Türkiye’nin küresel ticaretin ‘güvenilir limanı’ olduğunun tescillenmesiyle yeni rekorlara imza atmayı kaldığı yerden sürdürecektir” dedi. Ticaret Bakanlığımıza, bu önemli süreci dünyaya örnek teşkil edecek bir özveriyle yürütmelerinden dolayı Türkiye İhracatçılar Meclisi adına şükranlarımı ifade ediyorum” dedi. Yerli üretim ‘Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye’nin gerçekleşmesinde kilit rolü oynayacak Küresel virüs salgınını Türkiye’nin en güçlü şekilde atlatması adına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı Milli Dayanışma Kampanyası’na 61 İhracatçı Birliği ile 15 Milyon TL’lik bir destekle katıldıklarını ifade eden Gülle, “Biz bize yeteriz’ diyor, başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere vatandaşlarımızın bu virüs salgınıyla mücadelesine her türlü katkıyı sağlamak adına ihracatımızın vazgeçilmez gücü fabrikalarımızı seferber etmiş bulunuyoruz. Bazı sektörlerimizde yerli ve milli üretimimizin, ithal ürünlerin ucuz fiyatı sebebiyle ani küresel talep artışlarında zorlanması neticesiyle gördük ki; maliyet olarak dezavantajlı olsak da bazı kilit ürünleri kendi imkanlarımızla üretmemiz gerekiyor. İnanıyoruz ki bu dezavantaj, gerçekleştireceğimiz inovatif çalışmalarla beraber ortadan kalkacak ve yerli üretim ‘Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye’ nin gerçekleşmesinde kilit rolü oynayacak. TİM ve bünyesindeki 61 ihracatçı birliğinin bu kapsamda, günde 1 milyondan 2 milyona, ilk etapta ayda 40 milyona ulaşması hedeflenen maske ve ayda 2 milyondan başlayarak milyonlarca litre dezenfektan üretimi ile ilgili seferberliğinin özü de bu. 95 bini aşkın ihracatçının yek vücut olduğu TİM ailesi olarak ülkemizin bu zorlu süreci hasar almadan atlatması adına elimizi taşın altına koymaktan çekinmiyoruz” şeklinde konuştu.
Mart’ta 1335 firma ihracat ailesine katıldı Mart ayı ihracatına ilişkin detaylara değinen TİM Başkanı Gülle, şu bilgileri verdi: “Türkiye ekonomisinin bugünü ve geleceği açısından vazgeçilmez bir sacayağı olduğu perçinlenmiş olan ihracatımıza yönelik farkındalık ve TİM olarak ülkemizin her noktasında yürüttüğümüz KOBİ ihracat Seferberliği eğitimlerimizin en net sonucu olarak; mart ayında ihracat ailemize 1.335 firmamızın katıldığını bildirmekten memnuniyet duyuyorum. İhracata yeni başlayan bu firmalarımız mart ayında 61,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Firma özelinde bakıldığında, mart ayı içerisinde toplam 35.910 firmamız ihracat gerçekleştirdi.” 83 ülkeye ihracat 512 milyon dolar arttı Türkiye küresel ticaretteki olumsuz tabloya rağmen mart ayında 83 ülkeye ihracatını 512 milyon dolar artırmayı başardı. Bu 83 ülkenin 62’sinde artış yüzde 10’un, 28’inde ise yüzde 50’nin üzerinde gerçekleşti. Bu ülkeler arasında, geçtiğimiz yılın mart ayına göre 15,2 milyon dolar ihracat artışıyla Cibuti, 15,1 milyon dolar ihracat artışıyla Gana ve 14,1 milyon dolar ihracat artışıyla Umman dikkat çekti. AB’nin ihracattaki payı yüzde 46,2’ye yükseldi Mart ayında ihracatçılar, ülkemizin bayrağını 205 ülke ve bölgede dalgalandırmayı başardı. En çok ihracat gerçekleştirilen ilk 3 ülke ise 1,3 milyar dolar ile Almanya, 880 milyon dolar ile ABD ve 802 milyon dolar ile Birleşik Krallık oldu. İlk 10 ülkenin ihracattaki payı yüzde 46,2 olurken, ilk 20 ülkede bu pay yüzde 64,8’e yük-
seldi. ABD, Almanya, Birleşik Krallık, İspanya ve Fransa’nın da yer aldığı tam 20 ülkeye her sektör ihracat gerçekleştirmeyi başardı. En büyük pazar olan Avrupa Birliği’nin ihracattaki payı 6,2 milyar dolarlık bir hacim ile yüzde 46,2 seviyesine yükseldi. En dikkat çekici ihracat artışı Kastamonu’da yaşandı İllerin ihracatına bakıldığında; mart ayında 25 il ihracatını artırdı. En çok ihracat gerçekleştiren ilk 3 il sırasıyla; 5 milyar 268 milyon dolarla İstanbul, 1 milyar 98 milyon dolarla Bursa ve 1 milyar 88 milyon dolarla Kocaeli oldu. En dikkat çekici artışlar ise; yüzde 184 artışla 17,9 milyon dolar ihracata imza atan Kastamonu, yüzde 98 artışla 43,5 milyon dolara ulaşan Düzce ve yüzde 65 artışla 22,5 milyon dolar ihracat yapan Giresun’da yaşandı. Düzce’de Fındık ve Mamulleri sektörü ihracatını 184 kat artırırken, Mardin’de Makine sektörü ihracatını 3,4 katına çıkarttı. İzmir’de Hububat sektörünün ihracatını yüzde 130 artırdığı, Ankara’da ise Hazırgiyim sektörünün ihracat artışının yüzde 98’i bulduğu görüldü. 177 ülkeye 4,6 milyar TL ile ihracat yapıldı Ay boyunca 177 ülkeye ihracatta TL kullanıldı, toplam rakam 4,6 milyar TL oldu. 5789 firma mart ayında beyannamelerinde Türk Lirasını tercih etti. Paritenin olumsuz etkisi 131,3 milyon dolar oldu Miktar bazında ihracat ise martta yüzde 1,2 düşüşle 12,6 milyon ton olarak gerçekleşti. Son olarak, mart ayında Euro dolar paritesinin etkisi negatif yönlü 131,3 milyon dolar oldu. 13
AKTÜEL
Güneydoğulu halıcılar
Hannover Başkonsolosunu ziyaret etti Hannover Başkonsolosu Banu Malaman dünya halı sektörde en önemli aktör haline gelen Gaziantepli halıcıları kutladığını ifade ederek “Domotex Hannover 2020 Uluslararası Halı ve Zemin Kaplamaları Fuarının en önemli aktörü olan Gaziantepli halıcılarımızı kutluyorum.
B
u tür uluslar arası fuarlar Türkiye’nin prestijini arttırırken ülke ekonomisine önemli ölçüde katma değer sağlayıp Türkiye’nin tanıtımına önemli rol oynuyor” dedi. Domotex Hannover 2020 Uluslararası Halı ve Zemin Kaplamaları Fuarı’na katılmak üzere Almanya’ya giden Gaziantepli halıcılar, Türkiye Hannover Baş Konsolosu Banu Malaman’ı makamında ziyaret etti. Ziyarete Gaziantep Milletvekilleri Mehmet Sait Kirazoğlu ve Müslüm Yüksel ile Gaziantep Üniversitesi Rektörü Ali Gür, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu,GAÜN Naci Topçuoğlu Meslek Yürsek Okulu Müdürü Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz, TİM Halı Sektör Kurulu Başkanı Salahattin Kaplan, GAHİB Başkanı Ahmet
14
Kaplan, Gaziantep Halıcılar Odası Başkanı Mehmet Törer ile GAHİB yönetim kurulu üyelerinden oluşan bir heyet katıldı. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Türkiye Hannover Başkonsolosu Banu Malaman Gaziantepli halıcıları kutladı. Fuara katılan Türk firmaları hakkında bilgi veren GAHİB Başkanı Ahmet Kaplan halı sektöründe dünya pazarlarının belirleyici aktörleri arasında yer aldıklarını ifade etti. Başkan Kaplan, her geçen gün fuara katılan Gaziantepli firma sayısının arttığına da dikkat çekerek 2020 halı koleksiyonlarının ilgi göreceğine inandıklarını da sözlerine ekledi. TİM Halı Sektör Kurulu Başkanı Salahattin Kaplan da Türkiye genelinden önemli bir katılım gerçekleştiğini ve halı sektörünün yeni
yatırımlarla önümüzdeki süreçte ülke ekonomisine daha fazla katma değer sağlayacağını belirtti. Kaplan, yabancı ülkelerde görev yapan Türk Büyükelçilikleri ve ticari ateşelerin ihracatçılar için büyük önem taşıdığını da dile getirerek Hannover’e Türkiye Büyükelçiliği Hannover Başkonsolosluğu ve ticari ataşeliğin kendilerine her konuda önemli destekler sağladığını sözlerine ekledi. Gündemle ilgili konuların da değerlendirildiği ziyaretin ardından fuar süresince Türk halı firmalarına her türlü desteği sağlayan Türkiye Hannover Başkonsolosu Banu Malaman ve Ticari Ateşe Nilüfer Sandallı’ya birer teşekkür plaketi taktim eden GAHİB Başkanı Ahmet Kaplan ve TİM Halı Sektör Kurulu Başkanı Salahattin Kaplan fuarın başarılı geçmesini diledi.
15
AKTÜEL
AKSA AKRILIK, “İKLIM DEĞIŞIKLIĞI” VE “SU PROGRAMI” DERECELENDIRMELERINDE KÜRESEL ÖLÇEK ORTALAMASININ ÜZERINDE DEĞERLENDIRILDI
Aksa Akrilik,
çevre uygulamalarıyla örnek oldu Dünyanın en büyük kurumsal çevre raporlama platformu olan CDP’nin, 2019 yılı Türkiye sonuçlarına göre Aksa Akrilik, “İklim Değişikliği” derecelendirmesinde ikinci kez B- seviyesinde değerlendirilirken, “Su Programı” derecelendirmesini ise B seviyesine yükseltti. Böylelikle, Aksa Akrilik, “İklim Değişikliği” ve “Su Yönetimi”nde küresel ölçek ortalamasının üstünde derecelendirildi.
S
ürdürülebilirlik anlayışı çerçevesinde verimliliğe odaklı yaklaşımlar geliştiren Aksa Akrilik, iş yapış biçimlerinde bu bakış açısıyla hareket ederek, tüm çalışmalarında sınırlı kaynakları etkin şekilde kullanmaya özen gösteriyor. Şirket, faaliyetlerinde çevrenin korunmasında öncü olma ve ekonomik gelişimi devamlı kılma noktasından hareket eden Aksa Akrilik, sürdürülebilirlik adına yaptığı girişimleri sonucunda CDP’nin (Carbon Disclosure Project-Karbon Saydamlık Projesi) “İklim Değişikliği” derecelendirmesinde ikinci kez B- seviyesinde değerlendirilirken , “Su Programı” derecelendirmesinde ise notunu B seviyesine yükseltti. Aksa Akrilik, CDP programı kapsamında; sera gazı emisyonları, iklim değişikliği, stratejileri ve sürdürülebilir su kullanımı ile ilgili verilerini gönüllük esasına dayanarak CDP 2019 iklim değişikliği ve su programı soru listesine uygun olarak paylaştı. CDP, şirketleri, kapsamlı ve bağımsız bir metodoloji kullanarak, beyanın kapsayıcılığı, farkındalık seviyesi, çevresel risklerin yönetimi ve çevre ile ilgili hedeflerin belirlenmiş
16
olması gibi çevresel konularda liderlikle ilgili iyi uygulama örnekleri çerçevesinde, A ile D- arasında notlandırıyor. Yeterli bilgi sağlamayan veya raporlama yapmayan şirketler ise F olarak notlandırılıyor.
17
AKTÜEL
Royal, Atlas ve Pierre Cardin Halı, Studio yeni sezon koleksiyonlarını Antalya Granada Luxury Belek Otelde tanıttı…
2020 YENİ SEZON
KOLEKSİYONLARINI TANITTI
Royal Halı Sanayi ve Ticaret A.Ş bünyesinde bulunan Türkiye halı sektörünün 3 önemli markası; Royal Halı, Atlas Halı ve Pierre Cardin Halı’nın 2020 yılı yeni ürün ve koleksiyonları Antalya Granada Luxury Otelde tanıtıldı.
Royal Halı A.Ş Genel Müdürü Tansel Tula
T
msf Başkanı Sn. Muhiddin Gülal’ın teşrifleri ve açılış konuşmasıyla gerçekleşen toplantıya Royal Halı A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Avunç, Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Birlik, Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Yüksel, Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Atılgan, Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Köylüoğlu, Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Acar, Royal Halı Genel Müdürü Tansel Tula, yöneticiler ve Türkiye genelinde yaklaşık 500 bayi katılım gösterdi.
18
Tmsf Başkanı Sn. Muhiddin Gülal
Royal, Atlas ve Pierre Cardin Halı, yeni sezona da iddialı giriyor. Yeni sezonda Royal Halı’nın Picasso, Pera, Nero isimleriyle 3 farklı koleksiyonu, Atlas Halı’nın Mood, Moderne, Tera isimleriyle 3 farklı koleksiyonu ve Pierre Cardin Halı’nım Orient ve Gaudi isimleriyle 2 farklı koleksiyonu bulunuyor. Kişiye özel halı imkanı sunan Studio markasında amorf kesimleriyle Forme koleksiyonu ve 100 farklı desenden oluşan özgün ve sıradışı tasarımı koleksiyonda yer alıyor.
19
AKTÜEL
2019 yılını cirosunu %21 büyüterek kapayan Royal Halı A.Ş, toplam istihdamını da %8 oranında artırdı. Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına büyük önem veren Royal Halı A.Ş’nin yeni sezon koleksiyonlarının hepsi birbirinde farklı tarzda tasarlandı. Müşteri beklentilerinin doğru şekilde analizi sonucunda hazırlanan yeni koleksiyonlar büyük beğeni topladı. Birbirinden farklı 350 desenin sergilendiği lansmanda Royal Halı farkını bir kez daha ortaya koydu. Program sonunda TMSF Başkanı Muhiddin Gülal, Royal Halı Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Avunç ve Royal Halı Genel Müdürü Tansel Talu üstün başarı elde eden bayilere plaket verdi. Katılımcılar Mehmet Auf sunumu ile keyifli dakikalar geçirdi.
20
21
AKTÜEL
Zengin koleksiyonları ve tasarımlarıyla fark yaratan Enza Home, Orfe ve Vera Halı ile yaşam alanlarında eşsiz bir stil yaratıyor.
Z
amansız tasarımlarıyla yaşam alanlarının ruhunu değiştiren Enza Home, birbirinden zarif tasarımların yer aldığı halı koleksiyonuyla evinizin her köşesini güzelleştiriyor. Şıklığı ayağınızın altına seren Enza Home, yalınlığın tasarımdaki gücünü ve zarafetini Orfe Halı ile gözler önüne seriyor. Girdiği her ortama farklı bir stil getiren Orfe Halı’nın geometrik dokunuşlarla zenginleşen tasarımında, dengenin sembolü gri ve mavinin eşsiz uyumu göze çarpıyor. Çağdaş dekorasyon anlayışını yepyeni bir soluk getiren Enza Home, Vera Halı ile geleneksel el halısı kültüründeki motifleri, günümüz tasarım anlayışıyla yorumluyor. Kırmızı ve mavi renk seçenekleri bulunan Vera Halı, ipeksi dokusuyla zarafete imzasını atarken; ince yapısı ve hafifliğiyle kullanım kolaylığı sunuyor.
22
23
AKTÜEL
MAK INE İHR AC ATÇ I LAR I BIRL I ĞI B A Ş KA N I KU TL U KA RAVE L I OĞL U :
“Makine ihracatçıları
2020’ye hem fiyat hem miktar artışıyla başladı” Makine İhracatçıları Birliği, sektörün marka değerinin yükselmesi, teknoloji geliştirme kapasitesinin artması, finansmana erişiminin kolaylaşması ve nitelikli iş gücü istihdamının büyümesi için gerekli gördüklerini bir yol haritasıyla açıkladı. Yatırım ölçeklerinin büyütülmesi ve verimlilik artışına odaklanan sektör, bu hedeflere ulaşmada kayıt dışıyla mücadele ile piyasa denetim ve gözetimini öncelikleri arasına koydu. 2019 yılını 17,9 milyar dolar ihracatla kapatan sektörün en öncelikli meselesinin yatırım ve faaliyet ortamının, kamunun mevcut bütün stratejik planları doğrultusunda hızla iyileştirilmesi olduğunu belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “Uzun süre sonra yeniden makinelerimizin birim fiyatlarını artırmayı başardık. Ocak ayı sonunda elde ettiğimiz yüzde 7 ihracat artışında makinelerimizin 2018 değerlerini geri dönüyor olmasının katkısı var. İki bileşenli artış 2030 hedeflerimize yönelik güvenimizi pekiştiriyor” dedi. Karavelioğlu şunları ifade etti:
D
ış ticaret açığını 2019 yılında 5 milyar dolar düşürmeyi başaran makine sektöründe, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 75,8 ile rekor seviyeye ulaştı. Ocak ayını 1,4 milyar dolar ihracatla kapatan sektör, Serbest Bölgelerden gerçekleşen işlemlerle birlikte ihracatını 1,5 milyar dolara, Ocak 2020 sonu itibariyle son 12 aylık ihracatını ise 19 milyar dolara taşıdı. Sektörün değer artı-
24
Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu
şı, fiyat düşürmek zorunda kaldığı 2019’dan sonra miktar artışını yeniden geride bıraktı ve makinelerin kilogram başına ortalama birim fiyatı 5,7 dolara yükseldi. 2019 yılının Türkiye’nin ileri teknolojili dönüşümünde önemli bir viraj olduğunu ve kamunun hemen bütün strateji planlarında odak sektör olarak makine sanayiine yer vermesinin kendilerine önemli bir sorumluluk yüklediğini vurgulayan Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu
“Bu planların başarıya ulaşmasını ülkemizin teknolojik bağımsızlığı bakımından gerek şart gördüğümüz için, süratle atmak zorunda olduğumuz adımları Dış Pazar Strateji Raporumuz kapsamında ele aldık. Potansiyelin yüksek olduğu ülkeler için örnek ürün grupları üzerinden derinleştirdiğimiz bu çalışmayla, küresel pazar payımızı hızlı artıracak strateji önerileri geliştirdik. Bakanlıklarımızın, 11. Kalkınma Planı doğrultusunda eş zamanlı hazırlayıp uygulamaya soktuğu stratejilerin başarıya ulaşması için, sektörümüzün acil olanlardan başlayarak tüm ihtiyaçlarına yanıt vereceğine yürekten inanıyoruz.” “Kayıt dışı ile mücadelede de pilot sektör olmak istiyoruz” Stratejik önerilerini ölçek, finansman, teknoloji geliştirme, markalaşma ve doğrudan yabancı yatırımlar olmak üzere 5 eksende somutlaştırdıklarını belirten Karavelioğlu şunları söyledi: “En öncelikli meselemiz firmalarımızın ölçeğini büyütmektir. Yatırımın ve iş hacminin teknoekono-
“Yüzde 26 ile dünyada ihracata en çok destek veren kredi kuruluşları arasında yer alan Eximbank’ın imkanlarından sektörümüzün gereklerine uygun biçimde yararlanmalıyız. Tüketim mallarına uygun kısa vadeli finansman modelleri yerine rakip ülkelerde olduğu gibi, hedef pazarlarda alıcı kredileri de dahil orta-uzun vadeli programlar geliştirmeliyiz. Kredilerin teminatlandırılması konusunda da sektörel bir açılıma ihtiyaç var.”
Mehmet Ağrıklı, Kutlu Karavelioğlu, Sevda Kayhan Yılmaz
mik büyüklüğü, verimliliğin, katma değerin, markalaşmanın ve sürdürülebilir rekabetçiliğin önşartıdır. Kayıtdışı istihdam ve satış hangi sektörde olursa olsun yatırım ve faaliyet ortamını bozarak, iç ve dış sermaye çekmeyi zorlaştıran ana etkendir. Fikri mülkiyet haklarının korunması ve piyasa gözetimi denetimi teknoloji geliştirmenin vazgeçilmezidir. Bunlarda esnek davranırsak işini iyi yapanları cezalandırmış oluruz; işlerini büyütmelerine mani olur, nitelikli elemanlar istihdam etmelerini güçleştiririz. Yüzde 24,9 olan kayıt dışı ortalama-
mız, Türkiye ortalamasının altında olsa da teknoloji geliştiren, en fazla sayıda Ar-Ge merkezine sahip olan ve ülkenin en rakabetçi ürünlerini üreten sektörümüzde kayıtdışının rakip ülkelerdeki seviyeye inmesini sağlamak zorundayız. Burada hem devlete hem de sektörel derneklerimize görev düşüyor. Kayıt dışıyla mücadelede de pilot sektör olmaya hazırız.” İhracatın ve ihracatçının finansmanının çok önemli olduğunu, bu konunun çözülmesinin ölçek büyütücü bir etkisi olacağını belirten Karavelioğlu şöyle konuştu:
“Ölçek büyütmek için ithalatı özendirici uygulamalardan vaz geçmeliyiz” Karavelioğlu, Türkiye’de en fazla Ar-Ge merkezine sahip sektörün makine imalat sanayii olduğunu ve bu sebeple haksız rekabetten en çok korunması gereken faaliyet alanı olduğunu belirterek “Türkiye’nin en rekabetçi sektörü olarak niş alanlarda derinleşmek kabiliyetimiz var. Ancak unutulmamalı ki yüksek teknolojili makineler referansla satılır ve iş bitirme belgeleri özel maksatlı makina imalatında sertifikasyon mahiyeti taşır. Ülkemizdeki endüstriyel tesislerden referans kazanabilmemiz için yerlileşme çabaları artmalıdır. Korumacı tedbirlerin küreselleştiği bir dönemde kamu yatırımlarını lehimize çevirmeli, teşvik mevzuatı içinde ithalatı özendiren uygulamalardan kaçınmalıyız” dedi.
25
AKTÜEL
Korumacı politikaların dünyada bir yerelleşme furyası oluşturduğuna da dikkat çeken Karavelioğlu bu durumun makine imalatçılarını aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ana pazarlarda yatırım yapmaya zorladığını belirterek şunları söyledi: “Yabancı yatırımların varlığı ihracatımız için de büyük önem taşıyor, fakat yeni teknolojiler kadar tevsi modernizasyon projelerine de destek vermeliyiz. Sektörümüzün ihtiyacı ara malı ve komponent yatırımları Teknoloji Odaklı Hamle Programı kapsamına alındı ve rağbet gördü. Mevcut proje başvurularının başarıyla sonuçlanması için faaliyet ortamındaki düzenlemeler acil hale geldi. Kayıt dışı ile mücadele bu konu için de büyük önem taşıyor.” “Makine ve teknoloji üreten ülkeler saygı ve itibar görür” Makine ticaretinde alıcı ve imalatçı arasında bir doku uyuşması olması gerektiğine dikkat çeken Karavelioğlu, “Ülkelerin ve ürünlerin marka değeri özellikle yatırım mallarında birbiriyle çok ilişkilidir. Makine üreten ülkelerin temsilcileri her daim daha fazla saygı ve itibar görüyor. Türkiye üretim teknolojileri geliştiren ve ihraç eden ülke vizyonunda ısrarcı olmalı” dedi. 26
“İklim değişikliğine kayıtsız kalmak üçüncü dünya ülkesi olmayı göze almak olur” Verimlilik kavramının makinelerin performansında önemli bir kriter haline geldiğini ve daha az enerji harcayarak daha çok iş yapmanın temel bir ölçüt olduğuna dikkat çeken Karavelioğlu şöyle konuştu: “Çevre sorunlarına ve iklim değişikliğine endüstriyel stratejilerde yer vermeyen ülkelerin dış ticaretten alacağı pay sınırlanacak. Ana pazarımız AB planlı bir geçiş süreci sonunda, kötü gidişe kayıtsız kalan ülkelerin mallarını ithal etmeyecek. On yılı aşkın bir süreçte ürünlerinin büyük kısmını AB direktiflerine uygun hale getirmiş bir sektörün temsilcileri olarak biz bu yaklaşımı insanlığın temel değerlerine uygun buluyoruz ve bu olguyu zamanında önlemler alarak yönetmek üzere kamuoyunda bir farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz.”
27
AKTÜEL
MEZOPOTAMYA’NI N BÜYÜLEY I C I E N E RJ I S I OB J E L E RE YA N S IYAC A K
Göbeklitepe tasarımcılara esin kaynağı oldu
Şanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş. tarafından İstanbul Maden İhracatçıları Birliği işbirliğinde, Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve Halfeti Belediyesi destekleriyle ‘Göbeklitepe Doğal Taş Ürünler Tasarımı Atölyesi’ düzenlendi. Dört gün boyunca tasarımcılar, Göbeklitepe’nin anıtsal yapılarından, figürlerinden, coğrafyasından, doğasından ilham alarak doğal taşlardan üretilecek tasarımlar geliştirdi. aynı zamanda bu eşsiz kültürel mirastan esinlenilerek özgün tasarımların geliştirilmesi amaçlanıyor. Tasarımcılar dört gün boyunca Nurcihan Beyazıt’ın küratörlüğünde bir araya gelip, Göbeklitepe’den ilham alarak ürün tasarımları geliştirdi. Bu tasarımlar, Türkiye’nin doğal taşlarıyla üretilerek ‘Göbeklitepe Tasarım Koleksiyonu’ oluşturulacak. Koleksiyon aynı zamanda, Türkiye’nin doğal taşlarının tasarım aracılığıyla tanıtımını da sağlayacak. Önce Göbeklitepe’yi incelediler sonra formları tasarımlarına taşıdılar İlk gün Göbeklitepe ile ilgili deanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş. tarafından İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) işbirliğinde düzenlenen ‘Göbeklitepe Doğal Taş Ürünler Tasarımı Atölyesi’, Şanlıurfa’da gerçekleştirildi. Arkeoloji alanında dünyada bilinen tezleri altüst eden Göbeklitepe’nin tasarım aracılığıyla Türkiye’ye ve dünyaya tanıtılmasının, Göbeklitepe için bir koleksiyon değeri yaratılmasının hedeflendiği atölye çalışmasında 28
taylı bilgiler edinen, yöreyi ve buluntuları inceleyen tasarımcılar, atölyenin ikinci gününde ise Türkiye’nin doğal taşlarının tanıtımı, doğal taşların üretim yöntemleriyle ilgili sunuma katıldı. Ardından, Göbeklitepe’deki “T” sütunlarının da yapıldığı bir tür kireç taşı olan Urfa’nın geleneksel nahit taşı üretim sahasında, Halfeti Halk Eğitim Merkezi mozaik üretim atölyelerinde incelemelerde bulunuldu. Atölyenin üçüncü gününde de Şanlıurfa’da yer alan Haleplibahçe Mozaik Müzesi ziyaret edildikten sonra, iki gün süren tasarım çalışmalarına başlandı. Yoğun yaratım sürecinde, Göbeklitepe’nin tarihinden, coğ-
Göbeklitepe’nin anıtsal mimarisi, ritüelleri ve figürleri, doğal taşlarla üretilen objelerle dünyaya tanıtılacak. rafyasından, doğasından, mimarisinden ve anıtsal yapılarından ilhamla tasarım fikirleri üretildi ve eskiz çalışmaları yapıldı. Urfa nahit taşı, Urfa ve çevresinde çıkan volkanik kayaç türlerinden Karacadağ’ın kurşuni bazalt taşı ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden çıkarılan doğal taşlardan üretilecek günlük aksesuarlar, masaüstü aksesuarları, araç gereçler ve farklı alanlarda kullanılacak objelerin tasarımları geliştirildi. Tasarımcıların Göbeklitepe’deki sütunlardan, duvarlardaki figürlerden, doğa insan ilişkisinden, binlerce yıl önce yaşayanların ritüellerinden ilham alarak yarattıkları objelerin formları Mezopotamya’nın büyülü atmosferini yansıtıyor. Buket Hoşcan Bazman, Ceren Gürkan, Eli Bensusan, Emre Yunus Uzun, Hazal Balasar, Mustafa Timur ve Şule Koç’tan oluşan tasarım ekibinin özgün tasarımları, Türkiye’nin doğal taşlarından üretilecek. Türkiye’nin zengin doğal taş kaynakları Hayata geçirdikleri çalışmayı ‘heyecan verici’ olarak tanımlayan İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, “Göbeklitepe bu toprakların sahip olduğu kültürel çeşitliliğin ve zenginliğin en son ve ufuk açıcı noktasını oluşturuyor. Bu zenginliğin yine bu toprakların doğal taşlarıyla hayatımızda objeler, aksesuarlar olarak daha fazla yer almasını istiyoruz. Göbeklitepe’nin ruhunu, kültürünü, hayata bakışını günümüz dünyasının içine daha fazla katmak, bunu yaparken de yine kendi doğal taşlarımızı kullanmak son derece heyecan verici. Doğal taş zengini olan Türkiye’de 650’nin üzerinde renk ve desende mermer bulunuyor. Ayrıca ülkemiz traverten, kireçtaşı ve granitte de 150’ye yakın doğal taş çeşidine sahip. Birlik olarak sahip olduğumuz bu zenginliği anlatmak, göstermek için anlatma biçimlerini çeşitlendirmeye devam edeceğiz” dedi. Özgün ve ihracat potansiyeli yüksek ürün tasarımlarının geliştirilmesini hedefleyen Göbeklitepe Tasarım Atölyeleri, ‘Göbeklitepe Tasarım Koleksiyonu’ kapsamında Türkiye’nin önde gelen tasarımcılarının katılımıyla farklı alanlarda gerçekleştirilmeye devam edecek. 29
AKTÜEL
Türkiye’de Görsel Arama ile Alışveriş Talep Ediliyor
Türkiye’deki 5 binin üzerinde kullanıcının görüşlerinin yer aldığı GLAMI araştırmasına göre, tüketicilerin yüzde 67’sinden fazlası görsel aramanın en önemli deneyimlerden biri olduğunu düşünüyor.
A
vrupa’nın en büyük moda arama motoru GLAMI, Türkiye’deki kullanıcıların moda alışverişlerinde “gör, beğen, satın al” prensibine uygun hareket ettiğini açıkladı. Türkiye’deki 5 binin üzerinde kullanıcının görüşlerinin yer aldığı GLAMI Fashion (Re)search’e göre, moda alışverişini internet üzerinde yapan kullanıcılar, alışveriş deneyimi sırasında görsel aramayı talep ediyor. Katılımcıların yüzde 67’sinden fazlası görsel aramanın en önemli deneyimlerden biri olduğunu düşünüyor. Dijitale doğan Z kuşağı ve Y kuşağı, sosyal medyada ya da vitrinler-
30
de gördükleri ürünlerin görsellerini alışveriş yolculuklarının bir parçası haline getirmek istiyor. Yapılan bir başka araştırma, dijitale doğan kuşağın yüzde 62’si için görsel aramanın çok önemli olduğunu gösteriyor. ABD’de yapılan diğer bir araştırmada, internet kullanıcılarının yüzde 54’ü, internet üzerinden alışveriş deneyimlerinde en heyecan verici özelliğin görsel ile arama olduğunu belirtiyor. Görsel aramayı entegre eden şirketler %30 daha fazla kazanacak Türkiye’nin Avrupa’nın en fazla görsel ile arama yapan ülkelerinden biri olduğuna değinen GLAMI Türkiye İletişim ve Marka Müdü-
rü Melike Huska, “Görsel ağırlıklı sosyal medya araçlarının çoğalması ile birlikte tüketiciler gördükleri ürünleri doğrudan satın almanın bir yolunu arıyor. Görsel ile istenen ürünü arama özelliği, yapay zeka altyapısıyla görseli tanımlayarak en doğru ürünlerle eşleştiriyor” dedi. Gartner’ın verilerine göre görsel ve sesli arama ile alışveriş deneyimi sunan markalar, 2021 yılına gelindiğinde dijital gelirlerini yüzde 30 daha fazla artıracak. Görsel ile arama yapan kullanıcılar, diğer kullanıcılara kıyasla sitede 6 kat daha fazla zaman geçirirken, alışveriş yapma ihtimalleri 5 kat daha fazla gerçekleşiyor.
KO R ONAV IR ÜS SONR ASI BI ZI N A S IL B I R DÜ N YA B E KL I YOR?
Koronavirüs sonrası Toplum sağlığıyla birlikte ekonomiyi de etkileyen Koronavirüs salgını, etkisini yitirdiğinde dünyayı yeniden şekillendirecek. Bugünlerde karantina ve salgın konuşulsa da perakende dünyasında yeni bir çağ başlayacak. Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre Koronavirüs sonrası gelecekte üretim, istihdam, ithalat ve perakende satış stratejileri ve uygulamaları mecburen değişecek… Toplantılar dijitalleşecek:
D
ünyayı saran Covid-19 (Koronavirüs) salgını bu yıl gerçekleşecek hemen her şeyi yeniden şekillendirdi. Karantina kararları, Çin’in kapılarını kapatması, küresel taşımacılığın durması ve sosyal mesafe ekonomiyi de dönüştürüyor. Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre bu salgınla birlikte Türkiye ve dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Uluslararası markalara 43 ülkede perakende analitiği hizmeti veren REM People’ın CEO’su Bülent PEKER, Koronavirüs sonrası senaryoda üretim, istihdam, ithalat ve perakendede yaşanması muhtemel gelişmeleri şöyle anlattı:
Çin’in düşüşü mü?: Çin geçtiğimiz 20 yılda dünyada hemen her şeyin lider tedarikçisi oldu. Ancak Koronavirüs sonrası birçok üretici karantina nedeniyle kapandı. Dünyanın büyüme motoru iki aylık bir uykuya daldı. Bu durum birçok kuruma Çin pazarının ne kadar ön-
görülemez olabileceğini gösterdi. Koronavirüs sonrası üretimle ilgili birçok alanda Çin pazarı liderliğini korusa bile bazı yerel alternatiflerine (rakiplerine) karşı güç kaybedeceğine kesin gözle bakılıyor.
Dünyada hemen hemen her yerde büyük toplantıların yılın ikinci yarısına kadar erteleneceği bir gerçek. Ancak şirketlerin satış ziyaretleri, küçük toplantılar, seminerler ve sunumlar dijital iletişim kanallarına kaymaya devam edecek. Koronavirüs salgını bitse bile uzaktan çalışma (remote work) ve dijital platformlarda gerçekleşen toplantılar artık hayatın daha büyük bir parçası haline gelecek.
Evden çalışma dönemi:
Modern şirketlerin övündüğü en önemli eğilim ‘tam zamanında’ ürün politikasıydı. Yani ihtiyaçları karşılamak için mümkün olan en düşük stoğu muhafaza etmekti. Ancak karantina gibi tedarik zincirindeki olası sorunlar bu sistemi çökertiyor. Artık kurumlar, belirsizliklere karşı envanterlerini yeniden ayarlayacak ve daha fazla stok tutma eğiliminde olacaklar.
Evden (uzaktan) çalışma sisteminin verimliliği üzerindeki tartışmalar uzun süredir devam ediyor. Bu dönem evden çalışmanın gerçekten mümkün olup olmadığını ya da verimliliğini tüm şirketlere göstermek üzere. Salgın sonrası dönemde birçok şirket ofis alanlarına yapılan yatırımların ne kadar anlamlı olduğunu sorgulamaya devam edecek. Özellikle evden/ uzaktan çalışma konusunda yepyeni bir dönemin başlangıcında olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Yerel ürünler artacak:
Değişime açık olmak:
Uluslararası nakliye ve seyahat kısıtlamaları insanlar gibi ürünlerin de bir noktadan diğerine ulaşmasını engelliyor. Bu durum bağlantılı küresel bir ekonomide büyük sıkıntılar yaratabiliyor. Koronavirüs sonrasında ürünlerin satılacağı ülke içinde üretilmesine dikkat edilmesi bekleniyor.
Koronavirüs pandemisi son 100 yılın en önemli olayları arasında yerini aldı bile. Bundan sonraki süreçte başta devletler olmak üzere, birçok kamu ve özel kurumun benzer olaylara karşı acil eylem ve alternatif kaynak yönetim planının olması gerekecek.
Stok politikası değişecek:
31
AKTÜEL
DOKUMASI ZEVKLİ, KAZANCI KATMERLİ
EL EMEĞİ KİLİMLER teknolojiye direniyor Ordu’da koyun yününden kilim dokuması yapılarak unutulmaya yüz tutmuş bir gelenek yaşatılıyor. Metin Akyürek ORDU İHA
rdu Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde Altınordu Halk Eğitim Merkezi ve Ordu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü iş birliğinde projelendirilen ‘Yöresel Kilim Dokuma’ kursu tüm hızıyla devam ediyor. 25 kadın kursiyerin katılımıyla gerçekleştirilen bu kursta kursiyerler koyun yününün yıkanması, taranması, eğirilerek ip haline getirilmesi, eğirilen iplerin boyanması becerilerini kazanıyor. Yünden kilim, atkı, bere, eldiven, hamam kesesi, şal, duvar süsü, çanta, çanta ipi, kemer, mesh, çocuklar için patik, çorap gibi birçok ürün yapıp satarak ev ekonomilerine katkı sağlıyor. Projenin Ordulu kadınlar için yeni istihdam sağladığını ifade eden Ordu Büyükşehir Belediyesi Tarım ve Hayvancılık Hizmetleri Dairesi Başkanı Ahmet Ultav, “Ordu Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kurslarında başlattığımız ‘Yöresel Kilim Dokuma’ kursu başarılı bir şekilde devam ediyor. Kursa katılan 25 kursiyerimiz ilimizde yetiştirilen Karayaka ırkı koyun yününden elde edilen ipliklerle geçmişte çok meşhur olan Ordu kilimi başta olmak 32
üzere özgün motiflerin işlendiği aynı zamanda turistik ve kültürel değeri de olan kilimleri dokuyarak hem unutulmaya yüz tutmuş bir geleneğimizi yaşatıyorlar hem de ekonomilerine bir katkıda bulunuyorlar” dedi.
“ ÜRÜ N LER YÖR ESEL PA ZAR’DA S AT I LIYOR ” Projeye katılan kursiyerler tarafından üretilen her ürünün kendileri için çok değerli olduğunun altını çizen Daire Başkanı Ahmet Ultav, “Proje kapsamında kursiyerler tarafından üretilen ürünler bizim için çok değerli. İlimizin doğal ve kültürel güzelliklerinin yansıtıldığı kilimler yine Ordu Büyükşehir
Belediyesi tarafından Teleferik Alt İstasyonunun bulunduğu yerde hizmete açılan “Yöresel Ürünler ve El Sanatları Çarşısında” satışa sunulmaktadır. Büyükşehir Belediyesi, Altınordu Halk Eğitim Merkezi ve Ordu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü iş birliğinde hayata geçirdiğimiz bu projemizi 19 ilçemizi de katarak yaygınlaştırmak istiyoruz. Bu konuda kursiyerlerimizin ilgisi çok önemlidir” şeklinde konuştu.
Açılan kurstan memnun olduklarını ifade eden kursiyerler de, “Dokuma bizim kültürümüz olduğu için severek yapıyoruz. Bir şeyi başarmak güzel şey. Bizler başarabileceğimize inandık. Bu projenin yaz kış devam ettirilmesini istiyoruz. Artık üretime geçtik. İlk dokumalarımızı sattık. Sipariş almaya başladığımızdan itibaren daha çok heveslendik” diye konuştular.
33
AKTÜEL
Koronavirüsten korunmak için ilk kural sağlıklı beslenme! BAĞIŞIKLIK GÜÇ LENDI RI C I MU C I ZE RE Ç E TE L E R Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından pandemi olarak kabul edilen koronavirüs (Covid-19) hastalığı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir tehdit oluşturuyor. Dünyada yeni tip koronavirüs tehlikesinin günden güne arttığı gözlemlenirken uzmanlar, hastalık için korunma önlemlerine dikkat edilmesinin yanı sıra bağışıklık sisteminin de güçlendirilmesinin önemini vurguluyor. Nişantaşı Hastanesi’nden Diyetisyen M. Berrin Ak, koronavirüse karşı bağışıklık güçlendirici besin önerilerinde bulunurken immünolojik reçine tarifini paylaştı. Omega-3: Balık, keten tohumu, ceviz, chia tohumu Baharatlar: Zerdeçal, karabiber, siyah susam, kimyon, pul biber, safran, sumak C vitamini: Turunçgiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler
Koronavirüs salgınında uzak durulması gereken besinler
K
Diyetisyen M. Berrin Ak
oronavirüs salgını her geçen gün tüm dünyada etkisini artırırken, salgın hastalıklar kadar, bu hastalıklarla ilgili yanlış bilgiler de çok hızlı yayılıyor. Koronavirüs hastalığını iyileştirebilecek veya virüsün bulaşmasını tek başına engelleyebilecek bir gıdanın bulunmadığını söyleyen Diyetisyen M. Berrin Ak, hastalık derecesi ve ölüm riski, bağışıklık sistemindeki zayıflamayla ilişkilendirildiğinden, bu süreçte bağışıklığının güçlü tutulmasının önemli olduğuna dikkat çekti. Ak, vitaminler, mineraller ve antioksidanlarla zenginleştirilmiş bir beslenmenin enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riskini düşürdüğünü söyledi.
Hangi besinler virüsten koruyor? Virüslere karşı başta zencefil, kekik, adaçayı, fesleğen gibi bitkilerin etkili olduğunu belirten M. Berrin Ak, vücut direncine ve bağışıklık sistemine iyi gelecek besinleri sıraladı: Antiviral Otlar: Zencefil, ekinezya, adaçayı, fesleğen, kekik, ginseng, yeşil çay Probiyotikler: Kefir, ev turşusu, tarhana, probiyotik yoğurt, şalgam suyu Prebiyotikler: Soğan, sarımsak, pırasa, muz 34
Rafine şeker içerenler: Bisküvi, pasta, çikolata, hazır meyve suları, asitli içecekler vb. Gluten içerenler: Buğday unu, ekmek, pide, lavaş, pasta, kek, bulgur, kraker Trans yağ içerenler: Hazır pasta, kek, kurabiye, margarin, kızartılmış besinler, fast food İşlenmiş, paketli besinler: Hazır kek, çikolata, gofret, cips gibi paketli atıştırmalıklar İşlenmiş etler: Sucuk, salam, sosis, pastırma, jambon, füme
Bağışıklık Güçlendirici, İmmünolojik Reçine Bir kibrit kutusu kadar rendelenmiş zencefilin üzerine bir yemek kaşığı kadar taze limon sıkın. Ardından 1 çay kaşığı zerdeçal, bir çimdik karabiber ve 1.5 çay kaşığı bal ekleyip iyice karıştırın. Hazırladığınız reçinenin üzerini sıcak su ile tamamlayıp sabahları tok karna tüketin. *** Alerjisi olan ve düzenli ilaç kullananlarda reçine ve otlar uzmana danıştıktan sonra tüketilmelidir.
TİM’DEN KORONA’NIN
VURDUĞU ÇİN’E TIBBİ YARDIM Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), korona virüsünün etkileriyle mücadele eden Çin’e tıbbi yardımda bulundu. Yaklaşık 200 bin koruyucu maske ve içerisinde koruyucu gözlük, dezenfektan, eldivenin bulunduğu çok sayıda tıbbi malzeme Çin’e ulaştı.
6
1 ihracatçı birliği, 27 sektörü ile 90 bin ihracatçısıyla Türkiye’de ihracatın tek çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), korona virüsü nedeniyle zorlu bir süreç geçiren Çin’e yardım eli uzattı. Çok sayıda koruyucu maske ve tıbbi yardım malzemesi Çin’e ulaştırıldı. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan TİM Başkanı İsmail Gülle, korona virüsünün küresel bir tehdit haline gelmemesi için
tedbirlerin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Gülle, şunları kaydetti: “Son dönemde tüm dünya, Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Korona virüsünün etkilerine odaklanmış durumda. Virüsün kontrol altına alınma sürecindeki eksiklikler, Çin açısından zorlu süreçleri de beraberinde getirdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak biz de, dünyanın diğer bir ucunda Korona virüsü salgınıyla mücadele eden Çin’e, Türk insanının yardım-
severliğini göstererek, dost elimizi uzattık. İhracat Ailemiz adına, Çin’e koruyucu maske ve tıbbi malzeme yardımında bulunduk. Yaklaşık 200 bin koruyucu maskeyi ve içerisinde koruyucu gözlük, dezenfektan, eldivenin bulunduğu çok sayıda tıbbi malzemeyi Çin’e ulaştırdık. Bu sürecin küresel bir tehdit haline gelmemesi adına, mümkün olduğunca hızlı ve etkili bir şekilde yönetilmesi ve tedbirlerin hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor” dedi.
35
AKTÜEL
AGT DES I G N BY DE FN E KO Z ’A
INTERNATIONAL DESIGN AWARDS’TAN
2 ÖDÜL BİRDEN
Dünya markası vizyonu ile yoluna devam eden, sektörünün öncü markası AGT ve Endüstriyel Tasarımcı Defne Koz iş birliğinden doğan “AGT Design by Defne Koz Parke Serisi” uluslararası alanda en prestijli tasarım projelerinin ödüllendirildiği International Design Awards’da 2 ödüle birden layık görüldü!
U
lusal ve uluslararası pazarda MDF, MDF-LAM, panel, profil ve parke üreterek, beş kıtada 80’ten fazla ülkeye ihraç eden AGT, Tasarımcı Defne Koz imzasını taşıyan “AGT Design by Defne Koz” parke serisinin iki farklı koleksiyonu ile International Design Awards’ta ödüle layık görüldü. AGT Genel Müdürü Sevdil Yıldırım International Design Awards’ta kazanılan başarının ilk günden bu yana hedefledikleri dünya markası olma vizyonunun bir sonucu olduğunu söyledi. AGT olarak tasarıma ve inovasyona verdikleri değerin altını çizen Yıldırım; “AGT Design markası sektörümüzde bir ilk oldu. Fonksiyonelliğin ve dayanıklılığın ön planda olduğu bir ürünün tasarımcı dokunuşuyla nasıl dekoratif hale dönüşebildiğini kanıtladı. International Design Awards tasarım sektörünün en saygın ödüllerinden birisi. Dünyanın en önemli tasarımcıları ve tasarımları bu ödüle layık bulunuyor. Aldığımız ödüller bizim için çok büyük bir onur, aynı zamanda da motivasyon kaynağı oldu. Önümüzdeki dönemde yeni tasarım ve ürünlerle tüketicilerimizin karşısına çıkacağız” dedi. “AGT Design by Defne Koz” Parke Serisi”, parkeyi sadece bir “zemin kaplama” ürünü olmaktan çıkarıyor ve ona dekoratif anlamda daha çok sorumluluk veriyor. Tasarımcı Defne Koz bu çok özel serinin tasarım dilini “doğanın ilhamı ve tasarımın birlikteliği” şeklinde tanımlıyor. Bliss ve Spark tasarımlarında klasik doğal ahşap desenleri yerine, insan ile doğa arasındaki uyumu tasvir eden geometrik desenler dikkat çekiyor.
AGT Genel Müdürü Sevdil Yıldırım
36
İki koleksiyondan ilki olan Bliss’in doğal çizgilerden oluşan tasarımı, ışığın yansımasıyla değişen ipeksi dokusu diğer ürün grupları arasında öne çıkıyor. Diğer ödüllü tasarım olan Spark koleksiyonu ise, üst düzey dokusu ile dikkat çekerken, zengin geometrik deseni ile güçlü bir yapıya sahip. Organik ve düz desenlerin oluşturduğu bir dengeden vücut bulan tasarımıyla dikkat çeken ürünler dört farklı dekordan oluşuyor. Bu özel koleksiyon üstün kalite ve dayanıklılık özellikleriyle de dikkat çekiyor. 15 yıl garantiye sahip lekelerden etkilenmeme ve kolay temizlenme konularında başarılı olan parkeler ayrıca çevre dostu. UV ışınlara karşı da dayanıklı olan ürünlerin montajı, özel kilit sistemi sayesinde de kolaylıkla yapılabiliyor.
D
Zıtlığın eşsiz uyumu!
ekorasyonda birden fazla renk kullanmak, hareketli ve estetik mekanlar tasarlamaya olanak tanıyor. Özellikle bu renkler, zıtlığın eşsiz uyumunu yansıtan siyah ve beyaz ise yaşam alanları modern, şık ve estetik bir görünüme kavuşuyor. Cosentino’nun doğal taş endüstrisinde devrim yaratan markası Silestone’un siyah-beyaz tasarımları, başta mutfak ve banyo olmak üzere, evlerdeki tüm alanların havasını değiştiriyor.
Asalet ve kalitenin buluşması Siyah-beyaz mekanlar tasarlamak için iki farklı yüzey kullanılabileceği gibi bu iki rengi tek yüzeyde buluşturan tasarımlara da yer verilebilir. İki farklı yüzey kullanmak isteyenler için Silestone’un Iconic serisinde yer alan ürünler, asalet ve kaliteyi bir araya getiriyor. Siyahın en yoğun ve göz kamaştıran halini yansıtan Iconic Black, kullanıcılarına çarpıcı ve benzersiz bir güzellik sunuyor. En çok tercih edilen renklerden biri olan, yaşam alanlarının vazgeçilmez rengi beyaz ise Iconic White ile birlikte olağanüstü saflığını bir adım daha ileri taşıyor.
Renklere derinlik, yüzeye direnç kazandıran N-boost teknolojisi Silestone’un siyah ve beyaz tasarımları yalnızca estetik görünümleriyle değil, Cosentino tarafından geliştirilen N-boost teknolojisiyle de ayrıcalık yaşatıyor. Kuvars yüzey alanında yeni bir çağ başlatan teknoloji, yüzeye su geçirmezlik özelliği kazandırırken lekelere, darbelere ve çizilmelere karşı da yüksek direnç gösteriyor. Yüzeyin parlaklığını ve rengin derinliğini artıran N-boost teknolojisi sayesinde siyah ve beyazlar en zorlu alanlarda dahi üstün bir ışıltıyla mekanlara ferahlık kazandırıyor.
Siyah-beyaz renklere tek yüzey üzerinde yer vermek isteyenlerin seçimi de Silestone Eternal serisinin etkileyici modeli Et. Noir. Doğal taşın asimetrik ve zarif formundan ilham alarak tasarlanan modelde, parlak beyaz damarlar yoğun siyahın üzerine yayılarak seçkin mekanlar yaratıyor. 37
AKTÜEL
T E KNO LO JI Ş IRKETI D OR UK’UN PR OM A N AGE M OB I L U YGU L A M A S I I L E I Ş L E TME L E R T ÜM VERILERINE GER Ç EK Z AMANLI OL A RA K C E P TE N U L A Ş A B I L I YOR
Uzaktan Çalışırken
Fabrikanızı Cebinizde Taşıyın
İnovatif ve yüksek teknolojili ürün ve sistemleriyle fabrikalara çağ atlatan teknoloji şirketi Doruk, salgın hastalık ya da seyahat gibi nedenlerle işletmelerine uzaktan erişme ihtiyacı duyan profesyonellere büyük kolaylık sunuyor. Dünya genelinde 300’den fazla fabrikanın dijital dönüşümünü gerçekleştiren Doruk; akıllı üretim yönetim sistemi ProManage ile entegre olarak kullanılan ProManage Mobil uygulaması sayesinde işletmelerin verilerine gerçek zamanlı olarak cep telefonlarından ulaşabilmesini sağlıyor. IIoT, makine öğrenmesi, görüntü işleme, artırılmış gerçeklik ve yapay zekâ teknolojileri ile tam entegre olan dünyadaki tek akıllı üretim yönetim sistemi ProManage ile üreticilere ekipmanlarının ötesini görme imkânı tanıyan Doruk, sanayicilerin geleceğin fabrikası olma yolunda büyük bir adım atmalarını sağlıyor. ProManage Mobil, ProGuard entegrasyonuyla da tüm üretim ve IT süreçlerinin her yerden izlenebilmesini sağlıyor; böylece işletmedeki olası bir soruna anında müdahale edilirken zaman ve maliyetten tasarruf da sağlanıyor.
G
erek dünya genelinde yaygın olan salgınlar gibi zorunlu haller gerekse seyahatler nedeniyle işletme dışında çalışmak durumunda kalan fabrika sahipleri ve profesyonel yöneticilerin tesislerini cep telefonları üzerinden anlık olarak izlemesi mümkün. Akıllı üretim yönetim sistemi ProManage ile sanayicilere dijital dönüşüm mentorluğu yapan teknoloji şirketi Doruk, ProManage Mobil uygulamasıyla işletmelere ait pek çok verinin gerçek zamanlı olarak izlenebilmesini sağlıyor.
38
ProManage Mobil uygulaması, ProManage Desktop (Masaüstü) uygulamasında görüntülenen verilerin akıllı cep telefonları üzerinden de izlenmesine imkân tanıyor. İşlet-
meciler, üretim şefleri ve diğer izin verilen yetkililer; gerçek zamanlı olarak tesise ait makineleri izleyebiliyor, makinelerin üretim performansına ulaşabiliyor, parametreleri takip edebiliyor, makine göstergelerini ve raporları görebiliyor. Uygulamayla, makine ve makine grubu bazında kişiselleştirilmiş görsel ve yazılı tasarımlara ve özel durum raporlarına ulaşılabiliyor. ProManage Mobil sayesinde; performansı düşük olan makineler, duruş sayısı, verimlilik raporları gibi birçok performans gösterge değeri de rapor çıktısı şeklinde görüntülenebiliyor.
Bildirimler anlık olarak telefon ekranına düşüyor, hiçbir detay gözden kaçmıyor Google Play ya da App Store’dan indirilerek kolayca kurulabilen ProManage Mobil uygulaması, ProGuard Eskalasyonlu Otomatik Gözetim Modülü ile entegre edilebilmesi sayesinde, işletme dışında olunduğunda bile önceden tanımlı bildirimlerin anlık olarak telefon ekranına düşmesini mümkün kılıyor. Böylece işletmeye ait hiçbir detay gözden kaçmıyor. Tüm üretim ve IT süreçlerini izleme olanağı
ulaşıyor; anormal değerlerden ve gidişattan anında haberdar oluyor. Böylece işletmede bekleme kaybı yaşanmıyor ve soruna anında müdahale edilebiliyor. Zamanın etkin kullanılması ve verimliliğin korunmasıyla kritik değerlerin eşik altına düşmesinin önüne geçiliyor ve maliyetlerde düşüş sağlanıyor. Belirli durumlar oluştuğunda ise sistemde önceden tasarlanmış raporlar, tanımlı yetkililere otomatik olarak hazırlanarak gönderiliyor. ProManage ile dünya genelinde 300’den fazla öncü sanayi kuruluşunu dijitalleştiren Doruk; ilaç,
medikal, gıda, kimya, plastik, ambalaj, otomotiv ve beyaz eşya başta olmak üzere pek çok farklı sektöre yüksek teknoloji çözümler sunuyor. Sanayicilerin güncel ihtiyaç ve talepleri, teknolojik gelişmeler ve uluslararası trendler ışığında ProManage sistemini sürekli olarak yenileyen ve güncelleyen Doruk, sisteme yeni özellik ve işlevler eklenmesi sayesinde sanayicilerin dijital Üretim Operasyonları Yönetimi’ni (MOM) ve Üretim Yürütme Sistemleri’ni (MES) çağın gereklerine uygun şekilde gerçekleştirebilmelerine imkân tanıyor.
Otomatik bir gözetim modülü olan ProManage ProGuard ise ProManage Mobil entegrasyonuyla işletmenin tüm üretim ve IT süreçlerinin her yerden izlenebilmesini sağlıyor. Mevcut operasyonların tanımlanmış kurallar ve KPI değerleri içerisinde yürümesi için vazgeçilmez bir araç olan ProGuard ile üretim, operasyon, IT, kalite ve bakım departmanlarında görevli olan şefler ve teknisyenler takip etmeleri gereken konularda anlık durum bilgisine 39
MAKALE
40
41
E L Y
Ü U R T Ö Ş T K ULU
IL T X
E T M
I E H
SE ’DE B
E L Y
Ü U R Ö UŞT T K L
SE TE BU
ğu a u d l m e o 00 fir ı n e r s e, 14 çıktığ e e e ,h lk yin sse 60 ü rücüy ı’nın ğu e r M mda n gö Fuar oldu e v no Topla rkanı lama er yıl n a . h a . n H i aldı 02 m n Kap arak lduk a i 1 ol to ınd in lar erler p’ten e Zem rgisi şahi n a y la e r a a ki iante Halı v ife d şarıy a k fu fuard , Gaz rası sen L u ba ü y bü cileri n 190 slara e De rak b n a i lu ın e ı üret e’de 20 U Biz d da ol n nya k hal ürkiy er 20 lduk. anın ü T y D ür T ken, nnov esi o zün i gib r alır x Ha cı ülk rümü ye ote ılım ktö t m se Do or ka gibi rek
’ X E
DO
T O M
... a s t a n a S z ı n ı ğ ı d a r A GRAFİK TASARIM WEB (TASARIM & YAZILIM) SEO & ADWORDS KURUMSAL İLETİŞİM FOTOĞRAF ÇEKİMİ PROMOSYON ÜRÜNLERİ MOBİL UYGULAMALAR SOSYAL MEDYA
KENT
info@sanartmedya.com
www.sanartmedya.com