Editör
Nilay Susulu
Ülkemiz İç Dekorasyon Alanındaki İhracatını Dünya Standartlarında Tutmaya Devam Ediyor
H
er yıl olduğu gibi bu yılda iç dekorasyon ilgilileri için sonbahar dönemini hareketli geçirdik. Ocak ayı itibari ile geçtiğimiz dönemide değerlendirecek olursak; Uluslararası normlarda gerçekleşen bir çok etkinlikte, teknolojik ve tasarım alanındaki zenginliği ile ülkemiz iç dekorasyon alanındaki ihracatını dünya standartlarında tutmaya devam ediyor.
dijitalleşmeye önem veriyor ve bütün politikalarımızın merkezine alıyoruz. Tasarım insanlık tarihiyle birlikte başlamış ve onu şekillendirmiştir. İlk mağara resimlerinden, Leonardo Da Vinci’nin çizimlerine bugün kullandığımız telefonlara kadar her yerde insanın tasarlama tutkusunun ve kabiliyetinin etkisi vardır. Tarih boyunca insanların bir kısmı yeni tasarımlar yaparken bir kısmı da buna ulaşmak için çaba harcamış, para harcamıştır.” dedi.
Bunun en büyük etkeni sektör profesyonelleri ve devletimiz adına ilgili makamların marka yaratım süreçleri ile koordineli olarak tasarıma verdikleri önem ve bu alanda yaptıkları çalışmalardan geçiyor. Ticaret Bakalığı’nın bu bağlamdaki eylem planlarında her yıl önemli proje desteklerine imza atılıyor. Tasarım yarışmalarında dereceye giren tasarımcılara dünyanın önde gelen tasarım okullarındaki eğitim giderleri karşılanıyor, tasarım departmanı kurmak isteyen şirketlere proje desteği sağlanıyor, tasarımcı şirketler ve tasarım ofislerinin ürün geliştirme projeleri, ihracat yapmak kaidesiyle şirketlerini biraraya getirenlere, yurt dışı pazar araştırması yapmak isteyenlere, sektörel ticaret heyetleri ve alım heyetlerine, yurt dışı pazarlarına girişteki zorunlu/testlere, küresel tedarik zincirlerine katılmak isteyen ihracatçılara, ihracat ve üretim ağına katkı sağlamak amacıyla yurt dışında şirket satın almak isteyenlere, yurt dışında ofis ve mağaza açmak isteyenlere,Türkiye ticaret merkezlerinde yer almak isteyenlere, yurt dışında markalaşmak isteyenlere ve fuar katılımlarına önemli ölçekte destekler sağlanmaktadır. Bu destekler dolaylı yoldan yurt dışı kanalında ülkemize artı değer ve prestij kazandırmaktadır. Bunun sağlamasını da ilgili sektörler olarak organizasyon ve fuarlarda yapıyoruz.
Ödül töreninin ardından ilgili firma ve kuruluşların etkinlik kapsamında yer aldıkları standları dolaşan Ticaret Bakanı Sayın Ruhsar Pekcan,TİM Başkanı Sayın İsmail Gülle ve İstanbul Valisi Sayın Ali Yerlikaya katılımcılara başarılar dilediler.
Türkiye’de son 4 yıldır tasarım endüstrisine farklı bir heyecan getiren Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla düzenlenen Design Week Turkey; ING Türkiye, Ford Otosan ve Türk Hava Yolları destekleriyle “Tasarımın Ötesi” mottosu adı altında katılımcı markalara ev sahipliği yapan Design Week Turkey, 14-17 Kasım tarihleri arasında Haliç Kongre Merkezi’nde tasarım profesyonellerini, öğrencilerini ve tasarım meraklılarını bir araya getirdi. Etkinlik kapsamında düzenlenen Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödül Töreni’nde bir çok markanın tasarımcıları ve üniversitelerin tasarım öğrencileri çeşitli alanlarda ödüllere layık görüldü. Törene iştirak eden Ticaret Bakanı Sayın Ruhsar Pekcan, TİM Başkanı Sayın İsmail Gülle ve İstanbul Valisi Sayın Ali Yerlikaya ödülleri bizzat kendileri takdim ettiler. Gülle, “Artık Design Week olarak değil, İstanbul’un, tüm paydaşlarıyla ‘DESIGN.IST’ markası olarak devam ettireceğiz. Çünkü tasarım tek bir kurumun üstlenebileceğinin ötesinde bir olgu” diye konuştu. Ardından kürsüye çıkan Bakan Pekcan,”Bu yıl ‘Tasarımın Ötesinde’ temasıyla tasarımın gücünün geniş bir yelpazede ele alınacağı bu etkinliğin sürdürülebilir ihracat artışında ve cari açığın azaltılmasında tasarımın önemi tekrar ortaya koyacağına inanıyorum. Bakanlık olarak tasarıma, markalaşmaya, teknolojiye ve
Ocak Ayında Ev Tekstili ve Halı Sektörünün Kalbi Almanya’da Atıyor; 2020’nin ilk organizasyonu, 07-10 Ocak tarihlerinde düzenlenen Frankfurt Heimtextile Uluslararası Tekstil Kumaş Ev Tekstili Fuarı, aralarında sayısız endüstri devi ve dünya çapında pazar lideri olan katılımcı markaların yer aldığı fuarda ev tekstili, havlu,bornoz, döşemelik kumaş, perde, masa ve mutfak örtüleri, banyo tekstili ürünlerinden dekoratif kumaşlara birçok ürüne rastlamak mümkün. Bu yıl 50.yıldönümü kutlanan fuarın 4 Kasım’da düzenlenen Heimtextile 2020 Kick -Off Basın Konferansı’na Desen Life Ekibi olarak katılımını gerçekleştirdik. Sunumunu Messe Frankfurt Pazarlama Direktörü Thimo Schwenzfeier’in yaptığı konferansta Studio Aisslinger’in kurucusu Werner Aisslinger, Stijlinstituut Amsterdam’ın kurucusu Anne Marie Commendeur, Messe Frankfurt Tekstil ve Teknoloji Başkan Yardımcısı Schmidt Olaf ve Heimtextile Yönetmenlerinden Meike Kern ile Sabine Scharrer’in konuşmacı olarak katıldığı konferansta Material Manifesto teması kapsamında günümüz trendler, mobilya kaplama kumaşları,ev tekstilinin inovatif yaklaşımı üzerine değerlendirmelerde bulundular. Yılın ilk haftalarında kendinden söz ettiren bir diğer fuar ise, alanında dünyanın en önemli organizasyonu olan Hannover Domotex Uluslararası Halı ve Zemin Kaplamaları Fuarı; El ve makina yapımı halı&kilimler, tekstil tabanlı zemin kaplamaları, esnek özellikli zemin kaplamaları, parke,ahşap ve laminant parke, uygulama ve kurulum teknolojisi, dış mekan zemin kaplama, seramik karolar, paspaslar ve temizlik sistemleri hakkında detaylı materyallere ve bilgiye ulaşılabilme imkanı sağlıyor. 10-13 Ocak tarihlerinde düzenlenen fuar yıllardır artan dinamiği ile bu yıl da ilgililerin odak noktası olmaya hazır. Fuar bu yıl ATMYSPHERE temasıyla refah, doğallık ve sürdürülebilirliğe katkıda bulunan tüm zemin ve zemin kaplamaları üzerine dikkat çekiyor. İnanıyorum ki 2019’dan aldığımız güç ve inançla 2020’de ülkemiz markalar dilinde dünyada adından sıkça bahsettirecek. Herkese sağlık, huzur ve şans dolu bir yıl diliyorum.
ISSN 2636-7610
3 AYRI E-DERGİLİKTE YAYINDAYIZ info@desenlife.com | www.desenlife.com İmtiyaz Sahibi SanArt Medya Grup, Desen Life Dergisi adına & Genel Müdür
Adem Karadayı info@sanartmedya.com
Sorumlu Yazıişleri ve Reklam Müdürü
E-DERGİ I Ç I N OKUT
Adem Karadayı adem@desenlife.com Reklam Koordinatörü
QRSCAN
Nazım Kara nazim@desenlife.com Reklam ve Pazarlama
Sedat Karadayı, Erdem Mermer reklam@sanartmedya.com
08
Yayın Editörü
Nilay Susulu nilay@desenlife.com Muhabirler
Nur Deniz, Selçuk Öztürk Art Director
İsmail Gültekin Görsel Tasarım
SanArt Medya info@sanartmedya.com Reklam ve Dış İlişkiler Müdürü
H. Anıl Analan
Kurumsal İletişim Müdürü
Elif Metin
Photographer
12 26
Oktay Akbulut Sosyal Medya Sorumlusu
Hatice Öztürk Mali Müşavir
Ümit Künar
Abone Sorumlusu
Celal Yüksel abone@desenlife.com Almanya Bölge Satış Sorumlusu
M. Zeki Karadayı / mkaradayi@t-online.de Waldecker Str. 4 64546 Mörfelden-Walldorf T. +49 06105-943120 F. +49 06105-943123
60
Yönetim Yeri SANART MEDYA GRUP
Marmara Mah. 7. Sk. No.1 Astro Residence B Blok D.20 Beylikdüzü / İSTANBUL T. +90 212 806 66 58 F. +90 212 806 66 58
info@sanartmedya.com | www.sanartmedya.com
Basım Yeri İhlas Gazetecilik A.Ş T. +90 212 454 30 00 Dergide yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Yazılar kaynak gösterilerek yayınlanabilir.
FUAR
Heimtextil 2020’de
50. Yılını kutluyor
S
ektörün önde gelen fuarı Heimtextil, Ocak 2020’de yarım yüzyılı geride bırakıyor. 1971’den beri tekstil sektörünün dünyadaki önemli temsilcilerinin buluşma noktası olan Heimtextil; ürün çeşitliliğinin yanı sıra tekstillerin ekolojik ve sosyal açıdan sorumlu bir şekilde üretilmesi konusunda da imkanlar sunarak geleceğe yön veriyor. Heimtextil, her yıl olduğu gibi ilham verici başarı hikayelerini ve geleceğin trendlerini sektör profesyonellerine sunmaya hazırlanıyor. Ev ve kontrat tekstilleri endüstrisi için dünyanın önde gelen fuarı Heimtextil, iç dekorasyon tekstilleri, iç dekorasyon tasarımları ve Heimtextil 20/21 Trendleri ile geleceği bugüne taşıyacak.
12
250’den fazla katılımcı sürdürülebilir ürünlerini sergileyecek Günümüzün en önemli konularından biri olan sürdürülebilirlik, özellikle tekstil endüstrisi için artık sadece bir kelimeden ibaret değil. Bugünün bilinçli tüketicileri; çevre dostu ve güven veren ürün ve hizmetlere talep gösteriyor. Artık tüketiciler için bir ürünün sadece nasıl üretildiği değil, ürünün üretildiği materyalin kaynağı da bir o kadar önem arz ediyor. Doğadan ne aldığımızı ve en önemlisi aldığımızın yerine ne koyduğumuzu bilmeye ihtiyacımız var. Heimtextil 2020’deki «Gelecekteki Materyaller Kütüphanesi» sürdürülebilir malzeme inovasyonu hakkında merak edilen soruların cevaplarını vermek için geliştirildi.
Sektörün önde gelen fuarı Heimtextil, Ocak 2020’de yarım yüzyılı geride bırakıyor. 1971’den beri tekstil sektörünün dünyadaki önemli temsilcilerinin buluşma noktası olan Heimtextil; ürün çeşitliliğinin yanı sıra tekstillerin ekolojik ve sosyal açıdan sorumlu bir şekilde üretilmesi konusunda da imkanlar sunarak geleceğe yön veriyor.
50th edition:
Heimtextil celebrates half a century as a leading trade fair
‘50
editions over the course of the past five decades are a rarely experienced phenomenon in the fast-moving global trade fair industry and are practically an eternity’, says Detlef Braun, CEO of Messe Frankfurt. ‘Like no other trade fair, Heimtextil stands for product variety, international clout and undisputed market leadership in the textile sector’. As a design show, it constantly reinvents itself, continues to present state-of-theart home trends as it has always done and makes the furnishing trends of tomorrow tangible’.
FAIR
Heimtextil celebrates its anniversary: from 7-10 January 2020, the global home textiles industry will meet for the 50th time in Frankfurt am Main. With a great anniversary party, a showcase presenting design classics from the past few decades, an anniversary film and other activities, Heimtextil will review the past half century since its first edition in 1971.
Big celebration party on the Wednesday of the trade fair Messe Frankfurt will be inviting exhibitors and visitors to the highlight of the celebrations, the big Heimtextil @ Night party in hall 11.1 on Wednesday, 8 January 2020. Heimtextil exhibitors from the very beginning will be warmly welcomed and paid special attention. As part of the celebrations, Messe Frankfurt will present an anniversary film with a look back at earlier Heimtextil editions as well as music acts from the last five decades. In hall 9.0, Heimtextil will present design classics from the past 50 years in a special showcase area. Here, the trade fair will invite people to take a journey through time and a tour of discovery through 14
five decades of Heimtextil history. The presentation is based on editorials from interior magazines. Four rooms incorporate colours, shapes, furniture and design objects from past decades. The showcase is complemented by a café that will be realised in cooperation with Schöner Wohnen, Europe’s largest living magazine.
Exclusive offer: anniversary scarf in the Heimtextil look To mark the anniversary, Heimtextil will launch a textile accessory of its own creation: a scarf in the look of the current trade fair campaign. The scarf in the unisex colour combination of petrol, turquoise and lilac will be available for exhibitors and visitors to buy during the trade fair.
7. – 10. 1. 2020
T E X TI LE T R E N D S T H AT TOUCH YOU.
AT THE LEADING TRADE FAIR FOR HOME AND CONTRACT TEXTILES.
#Heimtextil2020 Dekoratif kumaş ve mobilya kumaşlarından, yatak, banyo ve masa tekstiline, duvar kağıtlarından güneşten korunma sistemlerine kadar aradığınız her şeyi Heimtextil‘de bulabilirsiniz. info@turkey.messefrankfurt.com // Tel.: +90-216-384 50 50
heimtextil.messefrankfurt.com
FUAR
DOMOTEX 2020’de Yaratıcılığın Kalbi “Framing Trends” Sergisinde Atacak! Dünya çapında ünlü, halı ve zemin kaplamaları fuarı DOMOTEX, 10-13 Ocak 2020 tarihleri arasında dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçiler ve katılımcılarla buluşmaya hazırlanıyor.
H
alı ve zemin kaplamalarında dünyanın önde gelen ticari fuarı DOMOTEX’in 2020 sezonu 10 - 13 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Özel olarak hazırlanan “Framing Trends” (Eğilimleri Çerçevelemek) sergisi, fuarın ana teması olan “ATMYSPHERE” kavramından esinlenen inanılmaz enstalasyonlar içeriyor. 8 numaralı salonda yer alacak özel “Framing Trends” sergisi, “ATMYSPHERE” kavramının her bir boyutunu oldukça yaratıcı ve ilham verici bir şekilde keşfe çıkacak. İlginç atmosferik ışık gösterileri, ağaç ve su gibi doğal
16
motifler, yenilikçi ürün tanıtımları ve merak uyandıran tartışmaların gerçekleşeceği canlı bir ortam, yeni iş birliklerinin ortaya çıkmasına da vesile olacak. Sergide, iç mekanların havasını, refahını ve sağlığını geliştiren özellikler ile sağlıklı ve yeşil yaşamın sürdürülebilirliğinin yanı sıra doğal ve estetik mobilya detayları gibi konularda da yapılacak sunumlar; tasarımcılara, iç mimarlara, mimarlara ve sosyal medya influencer’larına ilham verecek. DOMOTEX Hannover 2020 ile Yenilikçi Temaları Keşfedin! Fuarın ana teması “ATMYSPHERE” kavramına odaklanan “Framing Trends” sergisi, dört ana
alanıyla birlikte yaratıcılığın kalbinin attığı yer olmaya hazırlanıyor. Art & Interaction (Sanat ve Etkileşim) alanı, sanatçıların ilham verici ve sıra dışı tasarımlarını sergilemeleri için tasarlandı. Burada, Münih’ten gelen MODICA, doğadan esinlenerek oluşturdukları, dokunsal ve görsel olarak ilgi çekici sıralar ve desenlerde bir araya getirilmiş cam mozaik parçalar sergileyecek. NuThinkers (Yeni Düşünenler) alanıysa, üniversitelerin ilgili bölümlerinden gelen öğrencilerin ve start-up şirketlerin organik yapılara benzeyen, estetik açıdan zarif tekstil kombinasyonlarını sergileyeceği bir köşe olacak.
Flooring Spaces (Zemin Kaplama Alanları) ise girişimcilerin yenilikçi ürünlerini ve enstalasyonlarını sunabilecekleri bir köşe. Son olarak, “Wood.Works” (Ahşap İşleri) alanı, iç mekanlara zevkli bir görünüm ve ruh kazandırmak için kullanılabilecek çeşitli ahşap uygulamaları üzerinden “ATMYSPHERE” ana temasını ele alacak. Ayrıca, üç boyutlu sistem kurulumları konusunda uzman, Münih merkezli mimarlık ve tasarım şirketi
venin tamamına entegre edilmiş. Örneğin, Schmidhuber, “Contract Frames” (Çerçeveleri Bir Araya Getirmek) adında yeni ve heyecan verici bir format geliştirdi. Format, bu dört köşeyi (“çerçeveleri”) bir araya getirerek bir tema alanı yaratıyor. Bu sayede, ana temayı olağanüstü gerçekçi ve dokunsal bir deneyime dönüştürüyor. Akustik açıdan etkili çözümler dört çerçe-
“Hotel - Sustainable” (Otel - Sürdürülebilirlik) çerçevesi, çeşitli malzemeler ve mobilyalardan akustik panellere kadar her şeyin akustiğini inceliyor. Contract Frames; sürdürülebilirlik, sağlık ve refah gibi iç ve dış mekan sağlığı açısından doğa dostu özellikleriyle tüm ziyaretçileri cezbedecek. Öğrenciler ve Start-up’lar için İlham Kaynağı: “Talks & Tours” (Konuşmalar ve Turlar) Dört gün boyunca 11:00 - 16:30 saatleri arasında sağlık, ekoloji ve diğer güncel meselelerle ilgili tartışmalar düzenlenecek. Üniver-
17
FUAR
site öğrencilerine ve kariyerinin başındaki gençlere yönelik olarak düzenlenecek program, genç mimarların ve planlamacıların bilgi edinmeleri ve kariyer planlamalarıyla ilgili sorularına cevaplar bulmaları için fırsat sunacak. Konuşmalar, konuşmacılar, konular ve saatlerle ilgili daha detaylı bilgi için https://www.domotex.de/en/ events/talks/ adresini ziyaret edebilirsiniz. Halı ve zemin döşemeleri sektöründe, ürünlerle ilgili ilginç yeniliklerden haberdar olun. Bu yenilikler, akustik, dijital teknoloji ve sürdürülebilirlik gibi “ATMYSPHERE” ana temasının çeşitli boyutlarına odaklanıyor. Bu, ziyaretçilerin fuar alanındaki turlar, ana tema ve sergilenecek ürünlerle ilgili derinlemesine bilgi edinmeleri ve elbette katılımcılarla iletişim kurmaları için harika bir fırsat. Dünyanın önde gelen halı ve zemin kaplama fuarı olan DOMOTEX 2020’nin merkezinde, 8. salonda düzenlenen, yenilikçi üç boyutlu enstalasyonlar ve “ATMYSPHERE” ana teması et-
rafında şekillenen en güncel yenilikçi konular yer alıyor. DOMOTEX Hannover’den Sonra Sektörün Bir Sonraki Durağı DOMOTEX Turkey! Alman Devi fuar organizatör firması Deutsche Messe’nin halı ve zemin kaplama alanında lider fuarı DOMOTEX markasının Türkiye’de düzenlenecek ayağı DOMOTEX Turkey ise 13-16 Temmuz 2020 tarihleri arasında Gaziantep’te gerçekleştirilecek. DOMOTEX Worldwide DOMOTEX Mexico: 15 – 19 Ekim 2019 Mexico City, Meksika Meksika’daki Yer Kaplama Çözümleri Alanında İlk Fuar www.hfmexico.mx/Domotex DOMOTEX HANNOVER: 10 – 13 Ocak 2020 Hannover, Almanya Yer Kaplamalarının Merkezi www.domotex.de DOMOTEX USA: 5 – 7 Şubat 2020, Atlanta, Georgia, ABD Yer Kaplamalarının Amerika’daki Merkezi www.domotexusa.com DOMOTEX asia/CHINAFLOOR: 24 – 26 Mart 2020, Şanghay, Çin Halk Cumhuriyeti, Yer Kaplamalarının İş Merkezi www.domotexasiachinafloor.com DOMOTEX Turkey: Nisan 2020, Gaziantep, Türkiye Halı ve Zemin Kaplamalarının Türkiye ve Orta Doğu’daki Merkezi www.domotexturkey.com
18
19
FAIR
News from The Framing Trends - the Creative Heart of DOMOTEX 2020 DOMOTEX, the leading trade fair in the world carpet and flooring industry, is preparing to meet with visitors and exhibitors from all over the world on January 10-13 2020.
T 20
he 2020 season of DOMOTEX, the world’s leading trade fair for carpets and floor coverings, runs from 10 to 13 January. Special “Framing Trends” showcase to feature amazing installations inspired by “ATMYSPHERE” keynote theme.
low new joint ventures to emerge.
The exclusive “Framing Trends” showcase in Hall 8 will explore every aspect of ATMYSPHERE in a highly creative and inspiring way. Interesting atmospheric light shows, natural motifs such as trees and water, innovative product demonstrations and a vibrant electricity environment where thought-provoking discussions can take place will al-
Innovative themes you will find at DOMOTEX Hannover 2020
Well-being, climatic and health promoting features, wellness and green-living sustainability, as well as natural and aesthetic furniture details will be presented to inspire visitors such as designers, interior designers, architects and influencers.
Focused on the main theme “ATMYSPHERE” Framing Trends is preparing to be the most creative center of the event with 4 main zones. The Art & Interaction area is designed for artists to exhibit their inspiring and out-of-the-ordinary designs .There’s MODICA of Mu-
nich, who are presenting glass mosaic fragments united in haptically and visually appealing rows and ornaments inspired by nature. The NuThinkers zone is the corner where students from related departments of universities and startups will exhibit aesthetically refined combinations of textiles resembling organic structures. Flooring Spaces will take its place as a corner where entrepreneurs offer innovative products and installations. “Wood.Works” will address the “ATMYSPHERE” keynote theme by means of various applications of wood conducive to creating indoor spaces with a pleasing look and feel.
In addition, Munich-based architecture and Schmidhuber’s design company, which specializes in three-dimensional system installation, has developed a new and exciting format called “Contract Frames . It is a unified theme region of four corners (“frames”) and is designed to make the main theme an extraordinarily real and tactile experience. Acoustically efficient solutions are integrated into all four frames. For example, the “Hotel - Sustainable” framework examines the acoustic effect of everything from materials and furniture to acoustic panels. Contract Frames with its environmentally friendly aspects of indoor and outdoor health, such as sustainability, health and well-being, it will appeal to all.
young architects and planners to gather information and find answers to their questions career planning. For further information on the talks, including speakers, topics and times, visit: https://www.domotex. de/en/events/talks/.
and
Be aware of the interesting product innovations in the carpet and floor coverings sector which will focus on various aspects of the main theme “ATMYSPHERE” such as acoustics, digital technology and sustainability . It is a great way for visitors to get in-depth information about tours to the fairground, the main theme and the products on display, and of course to communicate with the exhibitors.
Discussions on health, ecological and other current issues to be held between 11:00-16:30 every day for four day. Program is aimed for university students and career-starters – an opportunity for budding
Innovative three-dimensional installations and the latest innovative topics referring to the keynote theme “ATMYSPHERE”, are the creative heart of DOMOTEX 2020, the world’s leading carpet and floor coverings fair in the Hall 8.
Inspiration for Students Startups; “Talks & Tours”
The Carpet Industry Next Door - The Center of Flooring for Turkey and the Middle East DOMOTEX Turkey, made the largest contribution in 2019 along with the total of 22.229 square meters and 203 exhibitors. It has successfully established itself as the leading trade fair for floor coverings in the region. The companies participating in the fair stands attracted the attention of visitors with machine carpets, handmade carpets, wall-to-wall carpets, yarn, mats, parquet and laminate products. DOMOTEX Turkey, close to 90 countries receiver group, designers architects, interior designers and importers of machine made carpets who are mainly from Turkey and Middle East and surrounding regions is preparing to meet on 1316 July 2020 in Gaziantep for the 7th time. 21
AKTÜEL
Y I L BAŞ I İH T İŞ A MI NA ALTIN V UR UŞ
Artemis Halı’dan
H
alı koleksiyonlarında kullandığı renk ve desenleri ile ihtişam ve zarafeti bir araya getiren Artemis Halı, yeni
yılın ruhunu gold rengi tasarımları ile yaşam alanlarına taşıyor. Evinizde trendleri yaratacağınız gold rengi halılar, kalitesi ile olduğu kadar desenleri ile farklı bir imza atan Artemis Halı’da... Modernden klasiğe farklı tasarımlarında gold rengi harmanlayan Artemis Halı, el halısı dokusunda, ipeksi yumuşak tuşeli, özel parlak akrilik iplik kullanıyor. Tasarımından üretimine kadar çok özel malzemelerin kullanıldığı Artemis Halı Koleksiyonları, Türkiye geneli ve yurtdışı piyasalarında satışa sunuluyor. Siz de gold rengin ihtişamlı lüks görünümü ile ayrıcalıklı bir atmosfer yaratmak isterseniz Artemis Halı’ya bakmadan karar vermeyin.
22
23
ACTUAL
G O L DEN S TROKE TO NEW YEAR GOR GE OU S
from Artemis Carpet
A
rtemis Carpet, which combines grandeur and elegance with the colors and patterns used in the carpet col-
lections, brings the spirit of the new year to the living spaces with its gold color designs. Gold carpets that will create trends in your home, Artemis Carpet, which has a different signature with its designs as well as quality ... Blending gold color in different designs from modern to classic, Artemis Carpet uses special bright acrylic yarn with silky soft touch in hand carpet texture. Artemis Carpet Collections that use a lot of special materials to production from design, general and Turkey are sold in overseas markets. If you want to create a privileged atmosphere with the magnificent luxury appearance of gold color, do not decide without looking at Artemis Carpet.
24
25
AKTÜEL
RIVA CA RPE T ’IN YENI KOL EKS IYON U N A AV R U PA’DA N BÜ YÜ K İ LGI
Dünyanın Tercihi: Riva Halı Riva Carpet Halı Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Keçeci, 1961 yılında havlu imalatı yapmak üzere kurulan aile şirketinin günümüzde en fazla halı ihracatı yapan firmalar arasına girdiğini söyledi. Ömer Keçeci, havluculukla başlayan üretimin kilimciliğe, son olarak da halıya dönüştüğünü belirterek, “Müşterilerimizin talepleri ve gelişen koşullar doğrultusunda sürekli kendini yenileyen firmamız bugün en fazla ihracat yapan ilk 15 halı firması arasında yer almaktadır” dedi.
KALİTELİ ÜRETİM, KALİTELİ HİZMET, KALİTELİ SERVİS Firmamızın ilkesi kaliteli üretim, kaliteli hizmet ve kaliteli servis olup Türkiye’de ve dünyada konusunda ilkler arasında yer almaktır” diyen Ömer Keçeci, şöyle devam etti: “
G
erek iç pazarlardaki, gerekse de dış pazarlardaki müşteri beklenti ve taleplerinin sürekli değiştiğine dikkat çeken Riva Carpet Halı Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Keçeci, şöyle devam etti: “Sadece ülkemizde değil dünyadaki halı tüketicilerinin beklentilerini, yakından takip ediyor ve onların beğenisini kazanacak desen, tasarım ve renklerle üretim yapıyoruz. Ar-Ge çalışmaları ile gelişimi sürekli hale getirirken, müşterilerimize de en iyi renkleri sunmuş oluyoruz. Kalite bizim için büyük önem taşımaktadır. Yeni renk desen tasarım ar-ge çalışmalarımızın sonucunda hazırlamış olduğumuz 2019 koleksiyonumuz Avrupa da büyük ilgi gördü. Müşteriler ile yaptığımız istişarelerle onların talepleri doğrultusunda hareket ederek ekibimiz-
26
Riva Carpet Halı Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Keçeci
le beraber yaptığımız çalışmalar neticesinde Avrupa’ya damgasını vuracak ürünler hazırladık. Aldığımız talepler gösteriyor ki biz doğru yoldayız. Halı üretim teknolojisi ve halı tüketicisinin talepleri çok hızlı değişiyor. Sektörde başarılı olmanın yolu ise değişime ayak uydurmaktan geçiyor. Değişimi yakalayamayan firmalar, pazarlardaki avantajlarını kaybediyor. Bu nedenlerden dolayı değişim ve yenilik firmamızın temel prensipleri arasında yer alıyor. Son teknoloji ürünü makine parkurumuzu sürekli yenileyerek, sektörel fuarlara katılarak ve müşterilerimizi düzenli bir şekilde ziyaret ederek, sektörün nabzını tutuyoruz. Zengin renk grubu ve dizayn ile müşterilerin taleplerini fazlasıyla karşılayabilecek kapasitemiz var. Her geçen gün sektörde bir adım önde olacağız.
Kaliteli hizmet anlayışı ile firmamız bünyesinde kalite kontrol departmanıyla ortak yürütülen çalışma neticesinde halılarımız ilmek ilmek takip edilmektedir. Kaliteli üretim ve müşteri memnuniyeti firmamızın önemsediği konsepttir. Riva Carpet ailesi olarak halı sektöründe Türkiye sayılı halı tedarikçileri arasında bulunmak temel hedefimizdir. Devamlı gelişimi takip eden kadromuzla hedefimize her geçen gün bir adım daha yaklaşmanın haklı gururunu yaşamaktayız. Mekânlara yeni bir kişilik katma misyonunu benimseyen firmamız bünyesinde uzman tasarımcılar barındırmaktadır. ”dedi.
27
ACTUAL
GRE AT IN T E RES T FROM EU ROP E TO R I VA C A R PET ’S N EW C OLLEC T I ON
World’s Preference: Riva Carpet Riva Carpet Carpet Member of the Board of Directors Omer Keçeci, established in 1961 to produce towels for the family company today is one of the largest carpet exporters, he said. Ömer Keçeci stated that the production started with towel rug turned into kilim and finally carpet.
P
ointing out that customer expectations and demands in both domestic and foreign markets are constantly changing, Ömer Keçeci, Member of the Board of Directors of Riva Carpet Carpet continued: production. While R & D studies make the development continuous, we offer the best colors to our customers. Quality is of the utmost importance to us. Our 2019 collection, which we prepared as a result of our new color pattern design R & D studies, attracted great interest in Europe. We have prepared products that will make a mark on Europe as a result of our works with our team by acting in line with their demands through consultations we have made with customers. The demands we receive show that we are on the right track. Carpet production technology and carpet consumer demands are changing very fast. The way to succeed in the sector is to keep up with the change. Companies that cannot catch the change are losing their advantages in the markets. For these reasons, change and innovation are among the basic principles of our company. We keep the pulse of the sector by constantly renewing our state-of-the-art machinery, participating in sectoral fairs and visiting our customers regularly. We have the capacity to meet the demands of the customers with a rich color group and design. We will be one step ahead in the sector with each passing day. QUALITY PRODUCTION, QUALITY SERVICE, QUALITY SERVICE Our company policy is quality products, quality service and high quality service is located in Turkey and is among the first in the world, “said Omar Keçeci, continued as follows:” As a result of the work carried out jointly with the quality control department within our company with the understanding of quality service, our carpets are followed by stitches. Quality production and customer satisfaction is the concept that our company
28
cares about. No. There is our main goal Carpet River between Turkey carpet suppliers in the carpet industry as a family. We are proud of our approach to our goal with each passing day, with our staff following continuous development. Adopting the mission of adding a new personality to the spaces, our company hosts expert designers. “said.
29
AKTÜEL
ROYAL HALI ve TENCEL İş Birliğiyle
Ev Dekorasyonuna sürdürülebilir
Royal Halı Grubu Pazarlama Müdürü Selim Şentürk
D
oğal yumuşaklıklarıyla yaşam alanlarına konfor getirirken doğaya saygılı üretim yöntemleriyle kullanıcıların kendilerini iyi hissetmesini sağlayan TENCEL™, Türkiye’nin önde gelen halı markalarından Royal Halı A.Ş. ile iş birliği gerçekleştirdi. Royal Halı A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren Royal Halı, Atlas Halı ve Pierre Cardin Halı’nın üç yeni koleksiyonu, TENCEL™ botanik kökenli elyaf içeren ipliklerle üretildi. Miray Demirer Acar: Doğal konforu ve iç rahatlığını bir arada sunuyoruz Dünyanın önde gelen botanik kökenli elyaf üreticilerinden Lenzing Grubu’nun Türkiye&Orta Doğu ve Afrika Pazarlama İletişim&Markalama Departmanı Müdürü Miray Demirer Acar, günümüz tüketicilerinin
30
• TENCEL™ ve Royal Halı, yaptıkları iş birliği ile geleceğimize miras olan sürdürülebilir bir çevre konusunda adım attı ve halı sektörüne botanik kökenli elyaftan üretilen doğal halıları kazandırdı. • Royal Halı A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren Royal Halı’nın Altunizade, Atlas Halı’nın Halikarnas ve Pierre Cardin Halı’nın Magnifique koleksiyonlarında, doğaya saygılı yöntemlerle üretilen TENCEL™ botanik kökenli elyaf kullanıldı. Özel koleksiyonlar, Türkiye’nin yanı sıra 20 ülkede daha satışa sunulacak. • TENCEL™ ile üretilen halılar, botanik kökenli elyaf sayesinde ciltte nazik bir dokunuş bırakarak her adımda doğayı hissettiriyor. Canlı renkleri ve parlaklıklarıyla dikkat çeken koleksiyondaki halılar, ev dekorasyonunda sürdürülebilirliğe farklı bir bakış açısı sunuyor.
31
AKTÜEL
Lenzing Grubu Türkiye&Orta Doğu ve Afrika Pazarlama İletişim&Markalama Departmanı Müdürü Miray Demirer Acar
yalnızca giyimde değil, ev tekstilinde de sürdürülebilir alternatifler aradığını söyledi. Acar, “Lenzing tarafından çevre dostu yöntemlerle üretilen TENCEL™ botanik kökenli elyafların kullanıldığı ev tekstili ürünleri, tüketicilere konforun yanı sıra iç rahatlığı da sunuyor. Tekstil sektöründeki önde gelen sürdürülebilir elyaf markalarından biri olarak kabul edilen TENCEL™, birçok uluslararası markanın çevre dostu özel koleksiyonlarında yer buluyor. Bu kapsamda son olarak, halı sektörünün öncü markalarından Royal Halı A.Ş. ile iş birliği gerçekleştirdik. TENCEL™ elyaflar içeren ipliklerle dokunan birbirinden dekoratif halıları görmenin heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz. Ev dekorasyonunun en önemli parçalarından biri olan halıda da sürdürülebilir alternatifler olmasının çevreye duyarlı tüketicilerin ilgisini çekeceğini düşünüyoruz” dedi. Selim Şentürk: Kullanıcılarımız doğada yürüyormuş gibi hissedecek Royal Halı Grubu Pazarlama Müdürü Selim Şentürk de, botanik kökenli elyaf içeren ipliklerle üretilen yeni koleksiyonlar hakkında bilgi verdi. Royal Halı’nın Altunizade, Atlas Halı’nın Halikarnas ve Pierre Cardin Halı’nın Magnifique koleksiyonlarında bu doğal ipliklerin kullanıldığını belirten Şentürk, “Türkiye’deki ve dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılarımıza özel 32
ürünler sunmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bir yandan teknolojiyi ve inovasyonu odak noktamıza alırken diğer yandan gelişmiş üretim tekniklerimize doğaya saygılı olmaya özen gösteriyoruz. Bu çalışmada da üç farklı done üzerinde durduk: Geliştireceğimiz ürün hem tüketicinin evine yakışacak, hem doğallığın huzurunu evlere taşıyacak hem de çevreye saygılı olacaktı. Bu doğrultuda bizimle aynı düşünceleri taşıyan Lenzing Grubu ile bir araya geldik ve kullanıcıyı doğada yürüyormuş gibi rahat bir his veren, çevreye saygılı bu ürünleri üreterek pazara sunduk. Ürünlerimiz sahaya iner inmez Türkiye’de büyük ilgi görmeye başladı, Ocak 2020’de Almanya’da düzenlenecek Domotex Halı Fuarı’nda dünyanın beğenisine de sunacağız. Türkiye’de ve ihracat yaptığımız 20’nin üzerinde ülkede kullanıcılarımız, bu özel koleksiyonla evlerinin rahatlığında adeta doğada yürüyormuş gibi hissedecek” diye konuştu. Yorgunluğu ve stresi almaya yardımcı Royal Halı Grubu’nun TENCEL™ botanik kökenli elyaf kullanarak ürettiği üç koleksiyon, ciltte nazik bir dokunuş bırakırken nem emme özelliği sayesinde elektrostatik yük oluşumunun önüne geçiyor. Botanik kökenli elyafın etkisiyle canlı renklere ve parlaklığa erişen halılar özel boyama yöntemleri ile renklendirilerek evlerin en dekoratif objesi haline geliyor.
33
ACTUAL
In cooperation with ROYAL CARPET and TENCEL
Sustainable touch to home decoration
Royal Carpet Group Marketing Manager Selim Şentürk
T
ENCEL™ users with the comfort of the living area bringing the environmentally friendly production methods, providing natural softness feel good about themselves, Turkey Royal of the leading brands of carpet Carpet Co. in cooperation with. Royal Carpet Inc. three new collections of Royal Halı, Atlas Halı and Pierre Cardin Halı were produced with yarns containing TENCEL ™ botanical origin fibers. Miray Demirer Acar: We offer natural comfort and interior comfort together Group Lenzing one of the world’s leading botanical origin fiber manufacturer in Turkey & Middle East and Africa Marketing Communications & Branding Department Director Miray Iron Acer, today’s consumers not only in clothing, in the home textile susta-
34
• TENCEL™ and Royal Halı have taken a step towards a sustainable environment that has inherited our future and brought the carpet sector to the carpet sector with natural carpets made of botanical origin. • Royal Carpet Co. The TENCEL™ botanical fiber produced using methods respecting the nature was used in the Altunizade of Royal Halı, Halikarnas of Atlas Halı and Magnifique of Pierre Cardin Halı. Private collections, as well as Turkey will be presented to more sales in 20 countries. • Carpets produced with TENCEL™ leave a gentle touch on the skin thanks to the botanical origin fiber and make nature feel at every step. The carpets in the collection, which attract attention with their vivid colors and brightness, offer a different perspective on sustainability in home decoration.
35
ACTUAL
Lenzing Group Turkey & Middle East and Africa Marketing Communications & Branding Department Director Miray Demirer Acar
inable, he said look for alternatives. Acar said: ENC TENCEL™ botanical-based home textile products produced by Lenzing with environmentally friendly methods offer consumers comfort as well as interior comfort. Considered as one of the leading sustainable fiber brands in the textile sector, TENCEL™ is included in the eco-friendly private collections of many international brands. In this context, Royal Halı A.Ş. We cooperated with. We feel the excitement and happiness of seeing decorative carpets woven with yarns containing TENCEL™ fibers. We believe that sustainable alternatives to carpet, which is one of the most important parts of home decoration, will attract the attention of environmentally conscious consumers. ” Selim Şentürk: Our users will feel as if they are walking in nature Royal Carpet Group Marketing Manager Selim Şentürk gave information about the new collections produced with yarns containing botanical origin fibers. Royal Carpet Altunizade, Atlas Hali Halicarnassus and Pierre Cardin carpets in the Magnifique collection Senturk indicating that the use of these natural yarn, “in Turkey and around our users in the world, we continue our efforts to offer exclusive products. While focusing on technology and innovation 36
on one hand, we take care to respect the nature of our advanced production techniques. In this study, we dwelled on three different types of work: The product we were going to develop would suit the consumer’s home, bring the peace of nature to the homes and be respectful to the environment. In this direction, we came together with the Lenzing Group, which has the same thoughts as us, and produced these products that give the user a comfortable feeling as if they are walking in nature, and offer them to the market. Our products in the field began to see great interest in not in Turkey, will present at the Domotex Carpet Fair in the world to be held in Germany in January 2020. In Turkey, we export over 20 countries, our users, in the comfort of your home with this special collection will be felt as it were, walking in nature,“ he said. Help relieve fatigue and stress Royal Carpet Group’s three collections using TENCEL™ botanical fibers leave a gentle touch on the skin and prevent the formation of electrostatic charges thanks to its moisture absorption. Carpets that reach to vivid colors and brightness with the effect of botanical origin fibers are colored with special dyeing methods and become the most decorative object of the houses.
DOMOTEX TURKEY 13 - 16 July 2020 Gaziantep ■ Turkey Middle East Exhibition Center #domotexturkey
Register Online: domotexturkey.com
The Center of Flooring for Turkey and the Middle East
Organizer
Supporters
Official Airline
Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş. Tel. +90 212 334 69 00 info@hf-turkey.com www.hfturkey.com Gaziantep Chamber of Commerce
Southeast Anatolian Exporters Unions
Gaziantep Chamber of Carpet Producers and Weavers
THIS FAIR IS ORGANIZED WITH THE INSPECTION OF THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY IN ACCORDANCE WITH THE LAW NUMBER 5174.
37
AKTÜEL
’den Yeni Yılda Ağaç ve orman ürünleri sektörünün öncü markası AGT, yeni parke koleksiyonları ile yeni yılda da doğadan aldığı ilhamı zengin renk seçenekleri, zamansız ve elegant tasarım anlayışı ile iç mekanlara taşıyacak.
U
Effect Elegance ile Evinizde Doğa Yürüyüşü
Atlas Dağları’nın benzersiz tonlarını yansıtırken, “Elbruz” buzul kayaların manzarasını dekorasyonunuzla buluşturuyor. “Logan” ile yaşam alanlarınızı gün batımının huzur veren tonlarına büründürebilir, “Nirvana” ile mistik bir atmosfere kavuşabilirsiniz. “Everest” zirvelerden gelen esintiyi, “Toros” Akdeniz’in eşsiz doğasını, “Rosso” dağlarda batan güneşin romantizmini, “Solaro” Capri’deki Monte Solaro’nun sisli sabahlarını iç mekanlarınıza taşıyor.
AGT’nin ilhamını yeryüzünün eşsiz güzelliklerini sunan coğrafi harikalarından alan “Effect Elegance” parke serisi, 8 farklı dekor seçeneği ile doğayı ayaklarınızın altına seriyor. “Atlas” Afrika kıtasının kuzeybatısındaki
Patentli Uniclick kilit sistemi sayesinde oldukça kullanışlı bir tasarıma sahip olan “Effect Elegance”, Register Emboss Sac, AC4 ve AC5 aşınma sınıfı, 15 ve 20 yıl ürün garantisi gibi kullanıcı dostu özellikleriyle dikkat çekiyor.
lusal ve uluslararası pazarda mobilya, dekorasyon ve inşaat sektörlerine MDF, MDFLAM, panel, profil ve parke üreterek, 5 kıtada 80’ten fazla ülkede faaliyet gösteren AGT, yeni sezonda Effect, Natura, Natura Plus, Natura Line ve Bella parke serilerine eklenen yeni ve ilham verici dekorları kullanıma sunuyor.
38
Antik Kentlere Öykünen Uzun Ömürlü Kullanım AGT’nin laminat parke serisi Natura ise yeni sezonda trend yaratan renk ve desen seçeneklerine “Bergama”, “Patara” ve “Likya” dekorlarını ekliyor. Diğer AGT ürünleriyle ile mükemmel uyum sağlayan Natura’nın ilhamını UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki Bergama antik kentinin büyülü tarihsel mirasından, mitolojide Apollon’un önemli bir kehanet merkezi olarak ün yapmış olan Patara’dan ve “ışık ülkesi” anlamına gelen Likya antik kentlerinden alan yeni dekorları, AC3 aşınma sınıfı, yüksek çizilme dayanımı ve uygulama kolaylığı sağlayan kolay kilit sistemi özellikleri ile uzun ömürlü bir kullanım sunuyor.
Yenilikçi ve Zamansız Doğallık: Natura Plus ve Natura Line Natura Plus ve Natura Line serilerine eklenen yeni “Salda Meşe” ve “Gala Meşe” dekorları ise AC4 aşınma sınıfıyla 15 yıl garanti sunuyor. Dayanıklılık ve üstün performans özelliklerinin yanı sıra göz alıcı renk tonlarıyla uygulandığı her yere ışık ve enerji katan “Salda Meşe” ve “Gala Meşe” dekorları üstün yüzey desenleri ve dokuları sayesinde yenilikçi ve zamansız bir tasarım ruhunu iç mekanlarınıza taşıyor. Detaylardaki Zarif İncelik: Bella AGT’nin ilhamını çiçeklerin zerafetinden alan Bella serisi, incelikleri detaylarda arayanlara hitap edecek 4 yeni dekorlar yeni sezonu karşılıyor. “Manolya”, “Defne”, “Gardenya” ve “Begonya”; doğanın sanatsal mucizeleri olan çiçekleri doğal renk paletleri ile zeminlere yansıtıyor. Ekonomik çözümler sunan Bella serisi AC3 aşınma sınıfına sahip.
AGT’s New Flooring Collection for the New Year
AGT—a leader in tree and forest products—is set next year to unveil its latest multi-coloured line of flooring inspired by nature, and meant make your home unfading and chic.
O
perating on 5 continents in some 80 plus countries, AGT, which designs and manufactures MF -MDF, panels, profiles, and flooring for numerous sectors both locally and internationally, is set to unveil its newest line of inspiring flooring options this upcoming
season: Effect, Natura, Natura Plus, Natura Line, and Bella. A Stroll Through Nature At Home: Effect Elegance The Effect Elegance Series is the latest example of AGT’s quest to bring out the best in the wonders that this geography has to offer through 8 different colour schemes—Atlas, Elbruz, Logan,
Nirvana, Everest, Toros, Rosso, and Solaro. From the comfort of your every own home, you will be able to climb the Atlas Mountains in north-western Africa, drift amidst the icecaps of Mount Elbruz, sit a top the sunset-kissed peaks of Mount Logan, stroll through the ethereal mists of Mount Nirvana, reach the deso-
39
ACTUAL
late edges of Mount Everest, get lost within the unparalleled Mediterranean splendour of the Taurus Mountains, find yourself gazing at the romantic sunrise pained cliffs of Mount Rosso, or even meander along Mount Solaro in Capri, Italy beneath a quilt of morning fog.
Avant-garde & Timeless: Natura Plus and Natura Line
Designed to Withstand the Sands of Time, Like Antiquity: Natura
Joining Natura Plus and Natura Line are Salda Oak and Gala Oak. Both, moreover, are highly durable, have outstanding performance capabilities, and lighten and energize your home via a superb colour palate and design scheme, shaping it into something truly modern and timeless. Warranty: 15 years. Resistance Rating: AC4.
AGT’s Natura laminate flooring series will feature three new trend-setting colour and design options this upcoming season: Bergama, Patara, and Likya. Complimenting art’s other products flawlessly, Natura draws from the ancient cities of Bergama, a member of UNESCO’s World Heritage List, of Patara, a place famous for the oracle of Apollo (according to Greek mythology), and of Likya, or ‘the nation of
Inspired by delicate flowers, AGT’s newest series, Bella, include 4 additions that reflect Mother Nature’s artistic miracles though a distinct floral colour palate, and are perfect for those seeking grace and sophistication: Magnolia, Laurel, Gardenia, and Begonia. Bella is ideal for anyone working with a smaller budget. Resistance Rating: AC3.
Effect Elegance comes complete with the patented Uniclick locking system, thus making it super userfriendly. Warranty: 15 – 20 years. Resistance Ratings: Emboss, AC4, AC5
40
light’. Each product comes complete with a Uniclick locking system, making it ultra easy to install. Resistance Rating: AC3.
Graceful and Sophisticated Details: Bella
İlham veren ahşap çözümleri...
MDF MDF Lam Panel Profil Parke
Date: 10 - 13 January 2020 Location: Deutche Messe, Hannover / Germany Hall: 012 Stand no: D 03
AKTÜEL
Tarihin İzleri Yeniden Şekilleniyor
Prato Exclusive Aspendos Koleksiyonu
H
alıda yeni lüks algısını oluşturan Prato Exclusive, modern soyut desenli yeni koleksiyonu Aspendos ile dikkat çekiyor. Klasik detayların modern efektler ile birleştirerek dizayn edilen Prato Exclusive Aspendos, yalın bir o kadar da göz alıcı motifleri ile yaşam alanlarına trendleri taşımaya devam ediyor. Çağdaş resimden ilham alan; gri, mavi, gold, kırmızı, terra ve pembe tonlarının kullanıldığı desenleri ile göz dolduran Aspendos Koleksiyonu, tarihi eserlerin izinde bir şıklık sunuyor. El halısı dokusunda, ipeksi yumuşak tuşeli, parlak ve doğal elyaf kullanılarak en son teknolojik tezgahta üretilen Prato Exclusive’in Aspendos Koleksiyonu; 200x300cm, 160x230cm, 120x180cm, 100x200cm, 100x300cm, 80x150cm ve 80x300cm edatlarında satışa sunuluyor.
42
43
AKTĂœEL
Traces of History Reshaping
Prato Exclusive Aspendos Collection
P
rato Exclusive, which creates a new sense of luxury in the carpet, draws attention with its new collection Aspendos with modern abstract pattern. Designed by combining classic details with modern effects, Prato Exclusive Aspendos continues to carry trends to living spaces with its simple yet eye-catching motifs. Inspired by contemporary painting; Gray, blue, gold, red, terra and pink tones are used in the eye-catching designs with Aspendos Collection, offers an elegance in the footsteps of historical monuments. Prato Exclusive’s Aspendos Collection, which is produced on the latest technological loom using silky soft touch, bright and natural fiber in hand carpet texture; It is available in the prepositions of 200x300cm, 160x230cm, 120x180cm, 100x200cm, 100x300cm, 80x150cm and 80x300cm.
44
45
AKTÜEL
“DESIGN WEEK TURKEY” TASARIM DÜNYASININ ÜNLÜ İSİMLERİNİ TÜRKİYE’YE GETİRDİ Türkiye’de tasarım kültürünün oluşmasına ve Türk tasarımcıların dünyaya tanıtılmasına büyük katkı sağlayan Design Week Turkey 2019 (Türkiye Tasarım Haftası) Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından 14-17 Kasım 2019 tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. “Tasarım Ötesi” ana temasıyla bu yıl dördüncüsü düzenlenen, Türkiye’nin en kapsamlı tasarım etkinliğinde, Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri de sahiplerini buldu.
T
asarım dünyasını bir araya getiren Design Week Turkey, 14-17 Kasım tarihlerinde “Tasarım Ötesi” ana temasıyla Haliç Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı. Bugüne kadar 120 binden fazla ziyaretçiyi ağırlayan etkinlik, bu yıl 34 panel ve konferans, 53 sergi ve atölye çalışmalarında 100’den fazla konuşmacı ve 150’in üzerinde tasarımcıyı binlerce izleyici ile bir araya getirdi. “Tasarım Ötesi” ana temasının altında Sürdürülebilirlik, Oyun Tasarımı, Tasarımda Rekabetin Kodları, Medical Tasarım, Çağdaş Mücevher
46
Tasarımı başlıklı panellerin yer aldığı etkinlik kapsamında gerçekleştirilen törende Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri bu yıl 8. kez sahiplerini buldu. Etkinlikte; Sebastian Bergne, Daan Roosegaarde, Niels van Roij, Ben Evans ve Rossana Orlandi gibi global düzeyde alanında uzman isimler konuşmacı olarak yer aldı. Ulusal ve uluslararası pazar için tasarlanmış ürünleri kullanıcı ihtiyaçlarını dikkate alarak değerlendiren Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri’nde, finale kalan tüm ürünler Design Turkey için ayrılan özel alanda yerini aldı.
47
ACTUAL
“DESIGN WEEK TURKEY” DESIGN WORLD FAMOUS NAMES OF THE BROUGHT TO TURKEY The formation of the design culture in Turkey and Turkish designers who contributed greatly to the promotion of world Design Week in Turkey in 2019 (Turkey Design Week) in coordination with the Ministry of Commerce of Turkey Exporters Assembly by 14 to 17 November 2019 date, the estuary was held at the Convention Center. “Design Beyond” held fourth time this year the main theme, in Turkey’s most comprehensive design activity, Design Turkey Industrial Design Awards found their owners as well.
D
esign Week Turkey, which brings the design world together, opened its doors at Haliç Congress Center with the main theme of ”Beyond Design 14 on 14-17 November. The event, which has hosted more than 120,000 visitors to date, brought together more than 100 speakers and over 150 designers in thousands of audiences this year in 34 panels and conferences, 53 exhibitions and workshops. The Design Turkey Industrial Design Awards were presented to the winners for the 8th time this year at the cere-
48
mony held under the theme titled tesi Beyond Design pan, which included sustainability, Game Design, Codes of Competition in Design, Medical Design, Contemporary Jewelery Design. In the event; Global speakers such as Sebastian Bergne, Daan Roosegaarde, Niels van Roij, Ben Evans and Rossana Orlandi have been present as speakers. In the Design Turkey Industrial Design Awards, which evaluated products designed for the national and international market taking into account the user needs, all the final products took place in the special area reserved for Design Turkey.
49
AKTÜEL
Portekiz’den EVTEKS’e Devlet Desteği
Dünyanın en büyük iki ev tekstili fuarından biri olan EVTEKS, 21-25 Nisan 2020 tarihlerinde düzenlenecek 26’ncısı için Portekiz Devleti’nin desteği aldı. Home From Portugal yöneticilerinden Maria Alberta Canizes’in, EVTEKS’e özel olarak verilen yemekte yaptığı açıklamada, fuara katılacak Portekizli ev tekstili üreticilerine devlet desteği sağlanacağını söyledi. Portekiz’in EVTEKS’e verdiği bu destek, ülkenin ev tekstili üreticileri tarafından memnuniyetle karşılandı.
Ö
te yandan, Portekiz’in ev testili üzerine en önemli üreticilerinin üye olduğu Home From Portugal’in geleneksel yemeği Pousada Mosteiro de Guimarães otelinde düzenlendi. Yılda bir kez organize edilen yemeğin özel davetlisi olarak etkinlikte yerini alan CNR Holding, Portekizli ev tekstili üreticilerine EVTEKS 2020’nin sunumu ve tanıtımı yaptı. Türkiye Portekiz arasında gerçekleşmekte olan ev tekstili ticaretinin rakamsal verilerinin paylaşıldığı sunumun sonunda, iki ülke arasındaki ev tekstili ticaretinin artırılması için iş birliği kararı alındı. Portekiz’in en önemli ev tekstili firmalarını da ziyaret eden CNR Holding’in yurt dışı satış ve pazarlama ekibi, EVTEKS’in uluslararası tanıtım ve pazarlama çalışmalarına ABD’den Çin’e, Avustralya’dan Rusya’ya kadar, dünyanın dört bir yanında devam edecek.
50
51
ACTUAL
State Support from
Portugal to EVTEKS
EVTEKS, one of the two largest home textile fairs in the world, received the support of the Portuguese State for its 26th edition, which will be held on 21-25 April 2020. Maria Alberta Canizes, one of the managers of Home From Portugal, said in a statement given to EVTEKS in a special dinner that state support will be provided to the Portuguese home textile producers who will participate in the fair. Portugal’s support for EVTEKS was welcomed by the country’s home textile manufacturers.
O
n the other hand, the traditional meal of Home From Portugal, which is the member of Portugal’s most important producers of home testing, was held at the Pousada Mosteiro de Guimarães. CNR Holding, who took part in the event as a special guest of the dinner which was organized once a year, presented and presented EVTEKS 2020 to the Portuguese home textile manufacturers. At the end of his presentation of numerical data of the shared home textile trade taking place between Turkey and Portugal, it was decided to increase the cooperation of home textile trade between the two countries. The international sales and marketing team of CNR Holding, which also visited some of Portugal’s most important home textile companies, continues EVTEKS’s international promotion and marketing activities from USA to China, Australia to Russia, all over the world will.
52
53
AKTÜEL
Coco Kids Mağazaları Çorlu Şubesine Teşekkürler...
Halı ve Zemin Kaplamaları Sektöründeki Yeri
A
gavaceae familyasından olan bu bitki, sert coğrafi koşulları,soğuk rüzgar, sert verimsiz toprakları sever. Güney Amerika, Afrika, Endonezya bölgelerinde yetiştiği bilinse de büyük kısmı Meksika ve Anti Adaları arasında bulunan Yukatan’da yetiştirilir. Yapraktan elde edilen lif sınıfında en fazla sisal bitkisinden lif üretilmektedir. En az 8 yaşına geldiğinde lif üretimi için kullanılabilen bitki, uzun kalın ve dolgun yapraklarının % 80-85’i sudur. Bir bitkiden ortalama 15-20 yıl boyunca ürün alınabilir. Lif boyları 100 cm.’e kadar ulaşabilmektir.Beyaz,sarı ve kahve renklerine rastlamak mümkündür. Yapısı % 65-70 selüloz içerir. Lifte
54
küçük gözenekler olduğundan nem çekme özelliği fazladır. Sağlamlığı ve tuzlu suya karşı dayanıklılığı oldukça fazladır. Aynı zamanda diğer kaba liflere göre esnekliği iyidir. Çoğu türlerinin yapraklarının uçları keskin dikenlere sahiptir.Sıcak ve nemli iklimlerde yetişir, nem alma ve esneme özelliği iyidir.Büyük yapraklı, bol elyaflı olan bitki içerdiği sağlam ve dayanıklı lifleri sayesinde tekstil sanayisinin gözdesi olmasının yanı sıra örme işlerinde kullanılabilmektedir. Bundan dolayı gemi halatı yapımında, tarımda, denizcilikte bağlama malzemesi olarak kullanılan sisal bitkisi, halı ve zemin kaplama sektöründe de son yıllarda sıkça karşımıza çıkmaya başladı.
Üç kancalı dokuma makinesinde yüzyüze tekniği dediğimiz özel bir yöntemle dokunmaktadırlar. Bu da üç kancanın aynı anda üç atkıyı birden atması anlamına gelir. Üstteki kanca üst halının zemini için, alt kanca da alttaki halının zemini için atkıyı atmaktadır. Orta kanca ise halıya kabartma yüzeyi sağlamak için dönüşümlü olarak alt ve üst halıda dokunan kalın atkıyı atarak benzersiz görünümüne kavuşur. Sisal halılar bu özel dokusu ve işlevselliği ile dikkat çekerek iç dekorasyon sektöründe rağbet gören özel bir kalite olarak karşımıza çıkıyor.Pamuklu ve lateks kaymaz taban seçenekleri ile üretilen doğası gereği anti-statik, anti-bakteriyel, ses emici, aleve dayanıklı ve elastik özelliğine sahiptir.Son dönemde dekorasyonun önemli bir parçası olarak karşımıza çıkan sisal halıları; istenilen renk, desen ve ebatta duvardan duvara&parça halı olarak her mekana uygulamak mümkündür.Aşınmaya karşı dayanıklı malzeme olduğundan trafiği yoğun olan mekanlarda, merdiven, koridor ve antre projelerinde özellikle tercih edilmektedir. Lifi,dokuması, baskısı kısacası her aşamasıyla doğru ve doğal ürünü üretebilen işletmeler de dolaylı yoldan ayrıcalık kazanmış oluyor.
Sisal ve Benzeri Doğal Halıların Çocuk Mekanlarındaki Önemi; Çevre dostu ve aşınmaya karşı yüksek kalitesiyle çocuk mekanları tasarımlarında önemli bir yere sahip olan bu halılar biyolojik yapısı gereği sıklıkla tercih edilmeye başlanmıştır. Son yıllarda dijital imkanların varlığından sağlığa uygun şartlarda yararlanmak yerine maalesef “Ucuza Mâl Etme.” fikri adı altında üretilen insan sağlığını tehlikeye atan ürünlere rastlamamak mümkün değil. Durum böyle olunca olunca, her geçen gün modern çağın hastalıklarına bir yenisi ekleniyor. Bunlardan sadece biri ve bence en önemlisi özellikle çocuk yaşlarda kendini hissettiren alerji hastalıkları.Bilinçsiz sanayileşme ve kimyasalın artmasıyla çözümsüz bir hal alan alerjen durum çok masum bir boyuttan hayatı tehlikeye atan noktalara bir anda varabiliyor.Yetişkinlere rahatsızlık vermeyen bir hammaddenin zararı çocuklarda tahmin edilemeyecek düzeyde reaksiyonlara sebep olup, deri hastalığı ve solunum yetmezliği olarak ortaya çıkıyor.
çıkıyor. Sisal ve benzeri halılar hiçbir bir kimyasal işleme maruz kalmadan üretilirler. Antialerjik yapısı ile insanda veya hayvanda kesinlikle alerjen bir etkiye sebep olmazlar. Antibakteriyel oluşu gözle görülmeyen haşeratların barınmasına müsaade etmez. Kullanım açısından %100 güven veren,doğal lif yapısına sahip bu halıları gönül rahatlığı ile tercih edenlerin başında alerji hastalığı olan veya riski taşıyan çocukların ebeveynleri geliyor. Sadece alerjik açıdan değil, aleve dayanıklı ve anti-statik özelliklerde olması çocuk mekanlarındaki bir diğer tercih sebebi olarak da sayılabilir.
Kullandığımız ürünlerin doğal ve insan sağlığına uygun olması düşüncesi de bu noktada karşımıza
55
AKTÜEL
Esnafı Yurtdışına Açacak Yeni Eylem Planı Geliyor Ticaret Bakanı Pekcan, düzenlediği basın toplantısında KOBİ’ler için ‘Esnaf ve Sanatkarlar Stratejisi ve Eylem Planı’nı hazırladıklarını bildirdi. Eğitimler Aralıkta Başlıyor Bakan Pekcan, şöyle devam etti: “Esnafımıza ihracata yönelik eğitimler vereceğiz ve yurtdışı pazarlara ilişkin ihtiyaç duyacakları danışmanlık hizmetlerini sağlayacağız. İlk eğitimimiz de aralıkta birlikler bünyesinde görevli personele verilecek.” Kadın esnafa yönelik bir araştırma yapıldığını belirten Pekcan, “Kadınların daha iyi şartlarda çalışabilmesi için uygulamalar hayata geçirilecek. Kadın esnaf sayısını artıracağız” dedi.
E
Ruhsar PEKCAN Ticaret Bakanı
snafı yurtdışına açmak için Ur-Ge desteklerinden faydalanmalarını sağlayacağız, onları küresel ticarete hazırlayacağız.” diyen Pekcan, şöyle devam etti: “Finansmana ve uluslararası pazarlara erişimin kolaylaştırılarak esnafın ihracat potansiyelinin ve rekabet gücünün artırılmasını hedefliyoruz. Diğer taraftan yenilikçiliğin özendirilerek esnafın dijital dönüşümünün sağlanmasını da istiyoruz. Esnaf ve sanatkarlarımızı yurtdışına açmak ve ihracat ailemizin birer üyesi haline getirmek için Ur-Ge (Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi) desteklerimizden istifade etmelerini sağlayacağız. Bu konuda mevzuat değişikliği çalışmalarımızı bitirmek üzereyiz.”
56
57
ACTUAL
New Action Plan to Open Tradesmen Abroad Minister of Commerce Pekcan stated at the press conference that they prepared Tradesmen and Craftsmen Strategy and Action Plan için for smes. Trainings Begin in December Minister Pekcan continued as follows: “We will provide export trainings to our tradesmen and provide consultancy services for foreign markets. Our first training will be given to the staff in the unions in December. We will increase the number of women trades ”.
Ruhsar PEKCAN Minister of Trade
P
ekcan said, faydalan We aim to increase the export potential and competitiveness of the tradesmen by facilitating access to finance and international markets. On the other hand, we want to encourage the digital transformation of trades by encouraging innovation. We will enable our tradesmen and craftsmen to benefit from our Ur-Ge (Development of International Competitiveness) supports in order to open them abroad and make them members of our export family. We are about to finish our legislative changes on this issue. ”
58
www.gulsevenhali.com.tr
GÜLSEVEN HALI A.Ş.
İsmail Özdağlar San. Sit. Barbaros Cad. No:45 Demirci/MANİSA/TÜRKİYE Tel: +90 236 462 44 85 Faks: +90 236 462 49 05 e-mail: gulseven@gulsevenhali.comtr
Müşteri Hizmetleri & Sipariş Hattı
+90 850 850 45 5945
MAKALE
U Ş AK LIGIL HALI & TASAR I M KU RU C U S U ÖZG ÜR UŞAKLIGIL C EVAPL IYOR:
Serbest Tasarım Ofisiniz Firmalara Ne Kazandırır?
U ofisidir.
şaklıgil Halı & Tasarım halı sektöründe uzmanlaşmış, başarılı işler yapan deneyimli bir tasarım
2015 Yılında son hali ile kurulan Uşaklıgil Halı & Tasarım şirketi bu kısa zaman içerisinde iki firmanın kataloğunun neredeyse tamamını tasarlamış, bunun dışında pek çok firmaya seri veya desen bazında üretime hazır tasarımlar yapmıştır. Kalite geliştirme çalışmalarında danışmanlık hizmetleri vermiştir. Türkiye’nin Otomobili (TOGG) üzerinden, halıcılık sektörüne bir bakış atmak istiyorum. Çok tartışıldığı üzere Türkiye’nin otomobili bir İtalyan tasarım firması tarafından tasarlandı. Keşke Türk tasarımcıları tasarlasaydı. Ama tasarımcısının kimliğinden daha önemli bir şey var. O da bu otomobilin tasarımının olabilecek en iyi seviyede olması. En iyi tasarımı kim yapıyorsa, bu otomobilin en iyi hali almasını kim sağlıyorsa, tasarımı da o yapmalı. Bu İtalyan tasarım firmasının adını benim ilk duyuşumdan beri bile otuz yıl geçmiş. Geçmişi çok daha eskilere dayanıyor. 1930’lu yıllardan bu yana otomobil tasarlamaktadır. Yani en iyi tasarımı yapması çok olası bir firmadır. Bu işin verilebileceği en iyi, en deneyimli firmalardan biridir. 60
Uşaklıgil isminin halı tasarımındaki geçmişi (tıpkı Pininfarina’nın otomotiv sektöründeki uzun geçmişi gibi) çok eskilere dayanmaktadır. 1967 Yılında dedem Memduh Uşaklıgil’in Uşak İl Yıllığı’na verdiği desinatör ilanı görselini inceleyebilirsiniz. Aslında bu alandaki aile tarihi Birinci Dünya Savaşı öncesi yıllara dayanmaktadır.
Peki sektörümüzde benzer durumlar yok mu? Pek çoğunuzun bildiği gibi ünlü Belçikalı tasarımcı Thibault Van Renne’ye Artemis firması iki seri tasarlatmıştır. Bu seriler büyük bir ticari başarı elde etmiştir. Hintli bir tasarımcıdan pek çok seri alan birkaç firma biliyorum.
Özgür Uşaklıgil
Atlas Halı 2011 yılında beş farklı Türk tasarım şirketini çalıştırarak neredeyse bütün kataloğu oluşturmuştur. Bu beş şirketten biri benim şirketim olduğunu gururla söyleyebilirim. Daha sonra koleksiyon yönetimini de uzun yıllar gerçekleştirdim. Kaşmir Halı Dice Kayek’e bir seri tasarlatmıştı. Büyük yabancı alım şirketleri pek çok zaman bağımsız tasarımcı veya tasarım şirketlerinin işleri ile üretici şirketlerin kapısını çalmaktadır. Güneş Desen Tasarım firması Gaziantep halıcılığının gelişiminde çok önemli bir rol oynamıştır. Bu örnekler dışında da bildiğimiz veya bilmediğimiz örnekler vardır. Serbest tasarımcılardan tasarım alma kültürümüz var. Başarılı örnekleri de var. Artarak devam etmesini diliyorum. Halı üzerine uzmanlaşmış serbest tasarım ofisi olarak tıpkı üretici firmalar gibi konsantrasyonu halı olan insanlardan oluşuyoruz. Dışarıdan bir göz gibiyiz. Firmaların günlük yüklerine sahip olmadan, farklı düşünen, farklılıklar arayan bir ekibiz.
Ticari faaliyetlerimizi sürdürebilmek adına deneyimli, sektörün derin kültürünü en iyi hisseden profesyonellerden oluşuyoruz. Sürekli alternatif bakış açıları ile muhatap olduğumuzdan olaylara farklı yorumlar getirebilecek bir yapıya sahibiz. Sektör trendlerine hakim, hatta yönlendirenler arasındayız.
Tasarım Odaklı Düşünme “Design Thinking” anlayışı içerisinde sorunlara bir ürün geliştirme gibi bakıp, hızlı ve etkin sonuçlar önerebiliyoruz. Uşaklıgil Halı & Tasarım üretime hazır çıktılar vermektedir. Hatta bunun da bir adım ötesinde firmaların tasarım anlayışlarındaki eksiklikleri raporlayıp, gelişmelerine katkı sunmaktadır. Bağımsız bir tasarım stüdyosu ile çalışmak yapılan sözleşme kapsamındaki yükümlülükler dışında maliyeti olmayan bir şeydir. Ne alacağınızı ne vereceğinizi, ne zaman ödeme yapacağınızı önceden tanımlarsınız. Firmalara kazandıracağı maddi avantajlar yanında, fuar öncesi gibi sıkışık zamanlarda fazladan yaratıcı bir güç sunacaktır. İhtiyacınız olmayan kadrolar oluşturma zorunluluğundan da kurtulmuş olursunuz.
devam etmektedir. Referanslarımız arasında Apex Halı, Enti Halı, Eko Halı, Empera Halı, Atlas Halı, Mutlu Halıcılık, Kadife Halı, Kartela Halı gibi sektörün köklü ve önemli isimleri yer almaktadır.
Uşaklıgil Halı & Tasarım koleksiyon yönetimindeki geniş deneyimi ile tasarım alanında halı sektörümüze hizmet etmeye 61
ARTICLE
U Ş AK LI GIL C AR PET & D ESIGN FOU N DE R ÖZGÜ R U Ş A KL IGI L RE P LY:
What Does Your Freelance Design Office Gain For Companies?
U
sakligil Carpet & Design is an experienced design office specialized in carpet sector and doing successful
works. Founded in 2015, Uşaklıgil Carpet & Design Company has designed almost all of the catalogs of two companies in this short time and has also made readymade designs for many companies in series or pattern basis. He gave consultancy services in quality improvement works. Turkey’s Car (TOGG) out, I want to throw a glance to the carpet industry. As is discussed Turkey’s car has been designed by an Italian design firm. I wish Turkish designers had designed it. But there’s something more important than the designer’s identity. And that car’s design is at its best. Whoever makes the best design, whoever makes this car the best, should design it. Thirty years have passed since I first heard the name of this Italian design firm. It has a long history. He has been designing cars since the 1930s. In other words, it is very possible to make the best design. It is one of the best, most experienced companies in which this work can be given. The history of Uşaklıgil name in carpet design (just like Pininfarina’s long history in the automotive industry) dates back to a long time. In 1967, my grandfather Memduh Uşaklıgil’in Uşak Provincial Yearbook, you can review the image of the desinator. In fact, family history in this area dates back to the years before the First World War.
62
Isn’t there a similar situation in our sector? As many of you know, the famous Belgian designer Thibault Van Renne has designed two series of Artemis. These series have achieved great commercial success. I know of a few companies that have bought many series from an Indian designer. In 2011, Atlas Halı created almost the entire catalog by running five different Turkish design companies. I can proudly say that one of these five companies is my company. Then, I managed the collection management for many years. Cashmere Carpet Dice Kayek had designed a series. Large foreign buying companies often knock on the door of the manufacturer with the work of independent designers or design companies. Güneş Desen Tasarım firm played a very important role in the development of carpet weaving in Gaziantep. Apart from these examples, there are examples that we know or do not know. We have a culture of getting design from freelance designers. There are also successful examples. I wish it would continue. As a freelance design office specializing in carpets, we consist of people with a concentration of carpets, just like manufacturers. We’re like an outside eye. We are a team that thinks differently, looking for differences without having the daily burdens of companies.
In order to continue our commercial activities, we are composed of experienced professionals who feel the deepest culture of the sector. Since we are constantly dealing with alternative perspectives, we have a structure that can bring different interpretations to events. We are among those who dominate and even guide industry trends. Design-Focused Thinking Within the Th Design Thinking ”approach, we can look at the problems as a product development and offer fast and effective results. Usakligil Carpet & Design is ready for production. Moreover, it contributes to the development of the companies by reporting the deficiencies in the design understanding of companies. Working with an independent design studio is nothing less than contractual obligations. You define in advance what you will receive, what you give, when you pay. Besides the financial advantages it will bring to the companies, it will offer an extra creative power during the cramped times such as before the fair. You also get rid of the obligation to create cadres that you do not need. Uşaklıgil Carpet & Design continues to serve our carpet sector in the field of design with its extensive experience in collection management. Our references include Apex Carpet, Enti Carpet, Eco Carpet, Empera Carpet, Atlas Carpet, Happy Carpet, Velvet Carpet and Kartela Carpet.
63
FUAR
YARATICILIĞIN VE TASARIMIN
İTİCİ GÜCÜ OLDU
Dünya halı sektörünün ve halı meraklılarının gözünü İstanbul’a ve Türkiye’ye çevirmesine vesile olan İstanbul Halı Haftası, dördüncü senesinde de motiflerin diliyle dünyaya seslendi. Bu seneki temasını yaratıcılık, hayal gücü ve tasarımın gücü üzerine belirleyen haftada, yerli yabancı pek çok isim; halının dününe, bugününe ve geleceğine değindi. Onlarca farklı ismin yaptığı konuşmaların, sunumların, anlatımların ortak paydası ise; “Halı zamansızdır ve yılları eskittikçe modernleşir” oldu. 64
İ
stanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) tarafından halının kültürel değerine dikkat çekmek ve “Türk halısı”markasını kuvvetlendirmek amacıyla organize edilmeye başlanan İstanbul Halı Haftası (Carpet Week), bu sene dördüncü kez gerçekleştirildi. 23-25 Ekim tarihleri arasında Sultanahmet’te kapılarını açan dev organizasyon, yoğun bir programla hem yurt içinden hem de yurt dışından alıcıları, tasarımcıları, genç yetenekleri, akademisyenleri, halı sektörünün duayenlerini ve sanat severleri ağırladı. Türk halısı markasının yaşatılması, korunması, değerinin artırılması ve Türkiye’nin tasarım potansiyeline uluslararası bir kimlik kazandırmak amacıyla hayata geçirilen hafta; müze ziyaretleri, Halı Tasarım Yarışması, Uluslararası Halı
bu seneki organizasyonu da yoğun bir katılımla ve birbirinden güzel etkinliklerle tamamladık. Genç tasarımcılarımızı sektöre kazandırmaya çalıştık, davet ettiğimiz yabancı alım heyetleri ile firmalarımızı bir araya getirerek, sektörümüzün ihracatını artırmaya yöneldik. Global alanda biriken bilgiyi, yenilikleri, teknolojiyi, katma değeri sektörümüzün paydaşlarına sunduk. Pazarımızı büyütmek ve mevcut pazarlardaki payımızı artırmak adına önümüzdeki yıllarda etkinliklerimizi ve fuarımızın çapını genişletmeye devam edeceğiz. Organizasyona katılan ziyaretçilerin hepsi, memnuniyetlerini dile getirdiler; Türk halı ve kilimlerine yoğun ilgi gösterdiler. Her zaman
söylediğimiz gibi, İstanbul Halı Haftası kapsamındaki temel amacımız, Türk kültürünün, Anadolu dokuma sanatı tarihinin en önemli miraslarından olan Türk halıcılığını tüm değerleriyle dünyaya tanıtmak. Yıllandıkça değerlenen, farklı kültürlerin izlerini, hikayelerini özgün motifleri ile yansıtan değerli el halıları mirasımıza sahip çıkmak. Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan tarihi seyirde Türk halı dokuyucuları, pek çok kültürü etkiledi, şekillendirdi. Bu coğrafya, halı sanatının en eski bölgelerinden biri. Bugün yapılan pek çok araştırmada Türk izlerine rastlanıyor olması bir tesadüf değil. Biz de bu hafta vesilesiyle, bu bilgileri tazeleyip hatırlatmak, bilmeyenlere ise öğretmek istiyoruz” dedi.
Konferansı, antik halı sergisi, ödül töreni, B2B görüşmeler ve workshop’larla geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu sene de festival havasında geçti. UĞUR UYSAL “TEMEL AMACIMIZ TÜRK HALISININ ALGISINI YÜKSELTMEK” İstanbul Halı Haftası boyunca gerçekleştirilen etkinliklere değinen ve Türk halısının önemine vurgu yapan İHİB Başkanı Uğur Uysal, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Geçtiğimiz senelerde olduğu gibi 65
FUAR
İHRACATIN YILDIZLARI VE YETENEKLİ TASARIMCILAR ÖDÜLLENDİRİLDİ 23 Ekim Çarşamba akşamı Yeşilyurt Rennaissance Polat Hotel’de gerçekleştirilen bir tören ile Halı Tasarım Yarışması’nın kazananları ve halı sektörünün en başarılı ihracatçıları ödüllerini aldı.
İSTANBUL’A DÜNYANIN EN BÜYÜK HALI MÜZESİ KAZANDIRILACAK
yakın zamanda dünyanın en büyük halı müzesini hayata geçirme hedefinde olduklarını söyleyerek, “Kültürel varlığımız olan halıyı gelecek nesillere aktarabilmek için dünüyle, bugünüyle anlatabilmek gerekiyor. Bir kültürel değerin en net ifade edilebileceği yerse müzelerdir. Geçmişi bu kadar derin, köklü olan ve pek çok toplumu etkileyen Türk halı dokumacılığı ve halısı için de dünyanın en büyük halı müzesini kurmak istiyoruz. Konuya dair temaslarımıza başladık” şeklinde konuştu.
İHİB’in Türkiye’ye kazandırdığı en önemli etkinliklerden biri olan Halı Tasarım Yarışması’nda dereceye kalan sekiz genç tasarımcı, halı sektörünün yaratıcı tarafını, özgünlüğünü temsilen sahnede yer aldı. Halı sektöründe başarılı ihracatçılarının da ödüllendirildiği gecede firmalar ödüllerini İHİB Başkanı Uğur Uysal ile TİM Başkanı İsmail Gülle’nin elinden aldı. Ödüller; “Dokuma Makine Halı”, “El Halısı”, “Kadife ve Seccade”, “Tufting ve Çim Halı” kategorilerinde verildi. Gecenin sürprizi ise başarılı sanatçı Burcu Güneş oldu. Davetliler, Burcu Güneş’in şarkıları ile keyifli dakikalar yaşadılar.
Anadolu’nun tarihinde ve kültürel yaşantısında kadim bir yeri bulunan halı dokumacılığına ve halıya sahip çıkmak ve son yıllarda azalan algısını yeniden yükseltmek amacıyla organize edilen İstanbul Halı Haftası, 23 Ekim Çarşamba günü müze ziyaretleri ile başladı. Yurt dışından gelen misafirlerin ve alım heyetlerinin katılımıyla gerçekleşen gezide, Türk ve İslam Eserleri Müzesi ve Sultanahmet Halı Müzesi gezildi. Müzelerde sergilenen Türk halıları ziyaretçiler tarafından büyük bir ilgi gördü. Ziyaretçilere Türk halısının tarihi geçmişi ve gelişimi ile alakalı bilgilerin de aktarıldığı gezide İHİB Başkan Yardımcısı İbrahim Geyikoğlu, 66
İstanbul Halı Haftası kapsamında, yurt dışından gelen alım heyetlerine ve misafirlere, Sultanahmet Halı Müzesi gezdirildi.
UĞUR UYSAL “YETENEKLERİMİZİ BAŞKA ÜLKELERE KAPTIRMAMAK İÇİN ÇALIŞMALIYIZ” Ödül töreninin açılış konuşmasını yapan İHİB Başkanı Uğur Uysal, yaratıcılığın ve yeteneğin önemine vurgu yaparak, İstanbul Halı Haftası’nın bu seneki temasını da Albert Einstein’ın “Bilgi sınırlıdır ancak hayal gücü kalıcıdır” sözü üzerine kurguladıklarını ifade etti. Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) geçtiğimiz haftalarda aldığı “güzel sanatlar fakültesine girişte yetenek sınavının kaldırılması” kararını doğru bulmadıklarını belirten Uysal, bu kararın bir sene için ertelenmesinin sevindirici olduğunu, arzularının ise tamamıyla kaldırılması olduğunu söyledi. İHİB olarak, 13 senedir gerçekleştirdikleri Halı Tasarım Yarışması ile tasarıma, tasarımcıya ve akademiye destek olmaya çalıştıklarının altını çizen Başkan Uysal, “Değerli yetenekler olmadan gelişim gösteremeyiz. Bugün ülke olarak en büyük problemlerimizden biri yetenekli, yaratıcı gençlerimizin diğer ülkelere gidip, hizmet vermesi. Bu yetenek havuzunu başka ülkelere kaptırmamak için mücadele etmeliyiz. Amacımız ihracat birim değerimizi, katma değerli ürünlerimizi artırmaksa, gençlerle, akademiyle daha fazla iç içe olmalıyız” dedi.
Dokuma Makina Halısı kategorisinde ödül alan firmalar
El Halısı kategorisinde ödül alan firmalar
Kadife Halı ve Seccade kategorisinde ödül alan firmalar
Tufting ve Çim Halısı kategorisinde ödül alan firmalar
67
Gençlerin üniversitelerde ve iş hayatlarında yaşadıkları sıkıntının farkında olduklarını kaydeden Gülle, eğitim alanında yapılan her türlü çalışmanın destekçisi olduklarını da sözlerine ekledi. GENÇ YETENEKLER SEKTÖRE KAZANDIRILIYOR
Bir fikrin bazen bir ülkeyi kurtarabileceğini dile getiren Uysal, şöyle devam etti: “İstanbul Halı Haftası bir fikirle başladı ve bugün bu fikir başkalarına da ilham oldu. Diğer birliklerimiz de kendi projelerini oluşturmaya başladılar. Umarım, çok daha başarılı olurlar ve bizi de daha iyisine yapmaya teşvik ederler.” Görkemli geceye TİM Başkanı İsmail Gülle’nin yanı sıra birlik başkanları, yurt içinden ve yurt dışından alıcılar, akademisyenler, firma sahipleri ve yöneticileri, öğrenciler ve Türk halı sektörünün duayen isimleri katıldı. İSMAİL GÜLLE “EĞİTİM ÇALIŞMALARININ DESTEKÇİSİYİZ” İHİB’in yapmış olduğu bu organizasyonun hem sektör hem ihracatın gelişmesi hem de yeni tasarımcıların sektöre kazandırılması adına son derece önemli olduğuna dikkat çeken İsmail Gülle, TİM olarak İstanbul Halı Haftası’nı son derece önemsediklerini belirtti. Tasarımın hayatımızın bir parçasını olduğunu ve tüm sektörler için anlam taşıdığını ifade eden Gülle, konuşmasına şöyle devam etti: “Halı, evlerimizin en değerli eşyalarından biri. Bu denli hayatımızın içinde olan bir ürünün, gençler tarafından da benimsenmesi bizler için mutluluk verici. Bugüne dek yapılan yarışmalar vesilesiyle, gençlerimizin sektöre katılımı en üst seviyede oldu. Artarak devam etmesi en büyük dileğimiz.” 68
Halı sektörünün, sağladığı ihracat ve ekonomik değerlerle Türkiye’nin önde gelen sektörleri arasında olduğunu söyleyen Gülle, “Halı sektörü, güçlü altyapı ve deneyime sahip. Geçtiğimiz sene 2,3 milyar dolar olan ihracatını bu sene sonunda 2,6 milyar dolara çıkaracağına inanıyorum. Ancak bu yeterli değil. Kilogram başı ihracat fiyatlarımızı da artırmamız gerekiyor. Bunu yukarı çekmenin yolu da akademiyi, bilimi ve üniversiteyi işin içine dahil etmekten geçiyor” dedi.
İstanbul Halı Haftası kapsamında gerçekleştirilen en önemli etkinliklerden olan Halı Tasarım Yarışması, bu sene 13. kez düzenlendi. Türklerin genlerine işlemiş olan halı bilgi birikimini açığa çıkartıp, gelecek nesillerin faydalanmasını sağlayan yarışma, gençleri güncel ve çağdaş tasarımlara teşvik ederek, geleneksel ve modern bir harman oluşmasına zemin hazırlıyor. İHİB’in üniversitelerle yaptığı iş birliği ile hayata geçen yarışmaya 100’e yakın genç tasarımcı başvuruda bulundu. 80 kişilik uluslararası bir jüri tarafından değerlendirilen Halı Tasarım Yarışması’nın finalinde sekiz tasarımcının dokunmuş halıları yarıştı. Rennaissance Polat Hotel’de sergilenen tasarımların kazananları ise, 23 Ekim akşamı düzenlenen yemekte açıklandı. Üç tasarımcının ödüllendirildiği yarışmada, para ödülünün yanı sıra eğitim ödülü, yurt dışındaki fuarlara katılım, staj imkanı da sağlandı. Rabia Karagül, Sedef Sena Güler, Sultan Gürbüzer, Şule Güzeller, Bedirhan Kaan Ünal, Berke Aşık, Fatma Süleymanoğlu ve İsranur
İstanbul Halı Haftası kapsamında gerçekleştirilen en önemli etkinliklerden olan Halı Tasarım Yarışması, bu sene 13. kez düzenlendi. 80 kişilik uluslararası bir jüri tarafından değerlendirilen Halı Tasarım Yarışması’nın finalinde sekiz tasarımcının dokunmuş halıları yarıştı. Üç tasarımcının ödüllendirildiği yarışmada, para ödülünün yanı sıra eğitim ödülü, yurt dışındaki fuarlara katılım, staj imkanı da sağlandı. Doğan’ın finale kaldığı yarışmada, Sultan Gürbüzer üçüncü, Rabia Karagül ikinci, Berke Aşık ise birinci oldu. Finale kalan tüm yarışmacılara, Yarışma Komitesi Başkanı Nihat Yıldız tarafından sertifika takdim edildi. Kazanan öğrenciler ise ödüllerini TİM Başkanı İsmail Gülle, İHİB Başkanı Uğur Uysal ve TİM Yönetim Kurulu Üyesi Salahattin Kaplan’ın elinden aldı. Yarışmaya dair açıklamada bulunan Başkan Uğur Uysal, yeni kuşakların ürettiği yeni tasarımların sektöre yön verdiğini ve Türk halı tasarımını farklı bir boyuta taşıdığını ifade ederek, şöyle devam etti: “Günümüzde yetenek kazanmak ve bu yetenekleri elde tutmak milli bir mesele. Ülkemizde pek çok sektörde yetenekli, yaratıcı gençler sorunu bulunuyor. Bizlerin bu yeteneklerin kendilerini gösterecek alanlar sunması şart. 13 senedir devam ettirdiğimiz Halı Tasarım Yarışması ile bu alanı yaratmaya ve sektörümüzde bir yetenek devrimi oluşturmaya çalışıyoruz.” ULUSLARARASI HALI KONFERANSI TÜRK HALISININ DÜNYADAKİ KONUMUNU ORTAYA KOYDU
ağzından dünyadaki halı kullanımı, global ilerleyişi ve trendlerine mercek tutuldu. Anadolu’nun önemli sanatlarından halıcılığın dünya literatüründeki konumunun bir kez daha hatırlatıldığı sunumlarda, bir halı üzerinden tarih, coğrafya, yaşayış, kültür okumasının nasıl yapılabileceği net şekilde aktarıldı. Yoğun ilgi gören konferansta halıya dair tüm sorular cevaplarını buldu. UĞUR UYSAL “100’ÜN ÜZERİNDE TASARIMCIYI SEKTÖRE KAZANDIRDIK” Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Halı Konferansı’nda konuşan İHİB Başkanı Uğur Uysal, “Bugünlere bir fikir ve bir hayalle geldik. Birkaç masa sandalyeden yüzlerin bir araya geldiği bir organizasyona dönüştük. İstanbul Halı Haftası’nın bugün geldiği nokta, hayal etmenin ve yaratmanın ne denli büyük bir işe dönüşebileceğinin de bir göstergesi” dedi. Katma değerin ve ihracatın artabilmesi için yaratıcılığa ve güçlü tasarımcılara ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Uysal, “Bu zamanın yetenekli gençleri, 100 sene sonrasına kalabilecek halılar üretebilirler. Böyle bir güçleri var. Elbet-
te kültürümüzü korumalıyız ancak bunu güncel yorumlarla, gelişimi ve değişimi takip ederek yapmalıyız. Bizim bu tür organizasyonlara başlarken en büyük hayalimiz; bu ülkeden, bu topraklardan çıkmış, yetenekli tasarımcılar keşfetmek ve dünyaya tanıtmaktı. Bugüne dek 100’ün üzerinde tasarımcıyı sektöre kazandırdık. Bundan 13 sene evvel sektörde çalışmak istemeyen gençlerimiz, bugün büyük ilgi duyuyorlar çünkü değişimin farkındalar. Biz de elimizden gelen her türlü desteği kendilerine vermeye hazırız” şeklinde konuştu. İstanbul Halı Haftası’ndaki temel amacın İstanbul’a ve Türk halısına dikkat çekmek olduğunu belirten Uysal, “Gidilecek daha çok çok yolumuz var elbette ama bir yerden başlamış olmanın gururunu yaşıyoruz. Diğer yandan başka kurumlara da ilham vermiş olmak bizleri sevindiriyor. Antep’teki firmalarımız da benzeri bir organizasyonu hayata geçirdiler. Bizden daha iyisini yapmalarını dileriz. Bu, tek başına yapılan bir iş değil, bir ekip çalışması. Tüm ekibe teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Organizasyonun ikinci günü, Sultanahmet’teki Armada Hotel’de yapılan Uluslararası Halı Konferansı ile başladı. Türk halısının kimliğinin, tarihinin konuşulduğu konferansta bir sanat ve kültür objesi olarak halı tüm detayları ile ele alındı. Aydın Eroğlu, Selçuk Mergen, Penny Oakley gibi halı ekosisteminin duayen isimlerinin konuşmacı olarak yer aldığı konferansta, yerli yabancı uzmanların 69
FUAR AYDIN EROĞLU “HEPİMİZ AYNI KÜLTÜRÜN BİR PARÇASIYIZ” Türk halıcılığının duayen isimlerinden Aydın Eroğlu, sunumuna “turizm ve Türk halısı eğitmeni” olarak geçen 52 yıllık kariyer deneyimini paylaşarak başladı. Dünya topluluklarının yaşadığı ortak kültürü halılar üzerinden paylaşan Eroğlu, “Kültür, insanoğluna aittir ve hepimiz bu kültürün bir parçasıyız. Dünyanın neresinde olursak olalım, aynı kültürü, aynı etkileşimi paylaşıyoruz” dedi. 17. yüzyılda Türk halılarının Avrupalıları yüksek oranda etkilediğini dile getiren Eroğlu, Avrupa’nın pek çok farklı yerinde Türk halılarına rastlamanın mümkün olduğunu örnekler gösterdi ve bunun en önemli örneklerinden birinin Romanya’daki Black Church (Kara Kilise) olduğunu söyledi. Eroğlu, bu kilisede 103 adet Türk Serendi halısının sergilendiğini belirtti.
CEM KANDEMİR “HALI BİR İFADE BİÇİMİDİR” PTT Genel Müdürlüğü Hukuk Müşaviri olan Cem Kandemir, kendi hikayesi üzerinden anlattığı halıcılığı bir tutku olarak ifade etti. İlk el halısı ile temasının 1978 yılında başladığını ifade eden Kandemir, 20 yıllık bir koleksiyoner olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “40 yıldır el yapımı halılarla ilgileniyorum. Bu işten haz alıyorum. 2007 yılında gözlerimi kaybettikten sonra da halı biriktirmeye devam ettim. Sadece görsellik ve kültürellik içeren halılar bir süre benim için bir yaşam şekline dönüştü. Onlara dair o kadar fazla okudum, araştırdım ve o kadar fazla dokundum ki, görmeden de tanıyabiliyor ve anlatabiliyorum.” El dokumacılığının Orta Asya’dan bu yana Türklerin hayatında olduğunu belirten Kandemir, el halıcılığının her şeyden önce bir yaşam
ve ifade biçimi olarak doğduğunu anlatarak, bu kültürün, sonraki nesillere aktarılmasının bir görev olduğunu söyledi. KRISTIINA LASSUS “TASARIMA KÜLTÜRÜMÜ YANSITIYORUM” Finlandiyalı tasarımcı Kristiina Lassus, kendi adını taşıyan stüdyo galerisinde yaptıkları çalışmaları anlatarak başladı konuşmasına. 13 sene evvel kendi markasını kuran Lassus, halılar üzerine araştırmaya 25 sene önce başlamış. Tasarımda asıl önemli olanın kişinin kendi kültürünü, yaşayışını ve duygularını ürüne yansıtmasından geçtiğini belirten Lassus, yaptığı işi şu cümlelerle aktardı: “Yaptığınız üründe işlev ve fiyatın yanı sıra duygusal değerlerin de olması gerekiyor. Ben bunu kendi halılarıma aktarıyorum. İskandinav kültürü yalın ve sade bir günlük hayata sahiptir. Bunu benim halılarımda görmeniz mümkün.” Duygu aktarımının bir ürünü sadece endüstriyel bir nesne olmaktan çıkardığını dile getiren Lassus, “Benim, yaptığım işte savunduğum değerler; orijinallik, sürdürülebilirlik, miras aktarımı, kalite ve zamansızlık. Global ürünler için farklı kültürlere hitap eden işler çıkarmaya çalışıyorum, bunu kendi kültürümün değerlerinden yola çıkarak sağlıyorum” dedi.
Türk el halıcığını ve kilimciliğinin etiket oluşturması gerektiğini vurgulayan Aydın Eroğlu, “Piyasada Türk halısı adı altında çok fazla el halısı satılıyor. Bu durum sektörün itibarini zedeliyor. Bunun alakalı olarak acil önlem alınmalı. İhracatın artması için sektörün kalite ve garanti vermesi gerekiyor” dedi.
YAB ANCI SATI N ALMA HEYETL E Rİ TÜ RK H A L IS IN DA N M E M N U N KA L DI tığı görüşmelerde satın almacılar, Türk halı ve kilimlerine yoğun ilgi gösterdi. Alıcılar, ürünleri detaylıca inceleyerek, geniş bilgi aldılar.
Yurt içinden ve yurt dışından katılımcı sayısının her geçen gün arttığı İstanbul Halı Haftası, konferansın ardından eşzamanlı başlayan B2B görüşmeleri ve Anna Panosyan’ın yönettiği atölye çalışması ile devam etti. İHİB’in destekleri ile 10 ülkeden 20’nin üzerinde alıcının ağırlandığı İstanbul Halı Haftası’nda, B2B görüşmelerinde Türk firmaları yabancı alım heyetleri ile bir araya gelerek hem ürünlerini tanıttı70
lar hem de Türk halı sektörünün gücünü gösterdiler. Firmaların ürünlerini en güzel şekilde anlat-
Görüşmeler, katma değeri yüksek bir yapıya sahip olan Türk halı sektörünü hem pazar payını büyütmek hem de yeni pazarlar oluşturmak adına son derece verimli geçti. Yapılan görüşmeler sonucunda yeni iş olanakları arttı, bu durumun ihracatımızı daha da artıracağı öngörülüyor.
ANNA PANOSYAN “TASARIMDA ÖZGÜR VE ÖZGÜN OLMANIZ GEREKİYOR”
sonra daha gerçekçi yaklaştığını ve işi bir pazarlamacı olarak ele aldığını söylüyor.
Creative Matters firmasının Tasarım Geliştirme Direktörü olan Anna Panosyan, tasarımda asıl dikkat edilmesi gerekenin özgünlük ve kişinin kendi kimliğini ürünle entegre edilmesi olduğunu vurgulayarak, firmasının yaptığı örneklerle tezini savundu.
Türkiye’de halıcılığın üretimden ziyade tasarıma odaklanması gerektiğine dikkat çeken Mergen şöyle konuştu: “Türkiye, artık halı üretimi Bangladeş, Pakistan gibi ülkelere bırakılmalı. Bizim asıl dikkate almamız gereken kısım tasarım. Bugün tüm dünyada asıl satan tasarımdır. Yeni değerler, genç ve yaratıcı isimler yaratmamız gerekiyor. Daha yüksek hedefleri olan bir ülke olarak bu yolda ilerlemeliyiz.”
Ekibi ile beraber, yaratıcılıklarını serbest bırakmak adına farklı atölye çalışmaları yaptıklarını belirten Panosyan, şöyle devam etti: “Tasarım pazarında ön plana çıkabilmek için yaratıcı olmanız ve bunun için mücadele vermeniz gerekiyor. Biz firma olarak, özgür ve özgün olabilmek adına farklı materyallerle atölye çalışmaları yapıyoruz. Ortaya çıkan desenleri ve görselleri de halılarımızın tasarımları olacak şekilde yeniden kurguluyoruz. Bazen ilham almak için anlamlı şeyler görmenize ihtiyaç yoktur. Burada devreye hayal gücünüz girmeli. O anlamsız gibi duran görüntüyü bir ifade dönüştürebildiğinizde yaratıcı bir şeyler yapmış oluyorsunuz. Üzerine çalışacak katmanlar oluşturmak ya da manipüle edebileceğiniz çalışmalar yapmak tasarımlarınıza farklılık getirecektir.” SELÇUK MERGEN “ÜRETMEKTEN ZİYADE TASARIMA ODAKLANMALIYIZ” İstanbul Halı Haftası kapsamında “Karya’da Açan Çiçekler” isimli bir sergiye de imza atan Selçuk Mergen, sunumunda Türk halıcılığını girişimci, pazarlamacı ve koleksiyoner kimlikleri üzerinden değerlendirdi. Halıcılığa 1978 yılında üniversite yıllarındayken satışçı olarak başladığını aktaran Mergen, harçlık çıkarmak için başladığı bu işte, üniversiteden sonra da devam etmiş. Kurduğu mağazalar ve verdiği konferans ve seminerlerle Türk halıcılığına büyük katkılar sağlayan Mergen, 1996 yılına kadar Türk halıcılığına büyük bir duygusallık yaklaşırken bu tarihten
PENNY OAKLEY “HALI BİR BİLİMDİR” Konferansın son konuşmacısı olan akademisyen Penny Oakley ise, Konya’nın Karapınar ilçesi ile özdeşleşmiş “Karapınar el halıları” üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Doğu halıları üzerine araştırmalar yapan Oakley, Karapınar halılarının zaman içinde yaşadığı geçişleri, Karapınar bölgesinin tarihsel değişimi ve ilerleyişi üzerinden anlattı. Doğu halılarının incelenmesinin her daim bir bilim olarak kalmaya devam edeceğini ifade eden Oakley, Karapınar halıları üzerine çalışmalarının da devam ettiğini ekledi. HAYAL GÜCÜNÜ HAREKETE GEÇİREN ATÖLYE Uluslararası Halı Konferansı’nın konuşmacıları arasında yer alan Anna Panosyan’ın gerçekleştirdiği atölye çalışmasına 60 öğrenci katıldı. Etkinliğe firmasının yaptığı çalışmalardan örneklerle başlayan Panosyan, ilk olarak tasarıma dair tekniklerden bahsetti. Anna Panosyan, sunumunun devamında yaratıcılığa dair anlatımlarda bulundu. “Halı aslında bir tablodur ve bu tablo için ilhamınızı hayatınızdaki birçok bilgiden, hikayeden, anıdan, nesneden alabilirsiniz. Yapmanız gereken zihninizin yaratıcı tarafını serbest bırakmak” diyen Panosyan, şöyle devam etti: “Modern, sınırı olan bir kavram. Ancak
halı, yıllarca var olacak bir ürün. Bu sebeple içinde pek fazla trend barındırmaz. Trend olan yöntemlerdir. Halıyı modern yapan ise zamandır.” Katılımcılara, boyalarla deneysel çalışmalar yaptıran Panosyan, sorulan soruları da büyük bir samimiyetle cevapladı. KARYA’DA AÇAN ÇİÇEKLER: 19. YÜZYIL MİLAS HALILARI İstanbul Halı Haftası, 24 Ekim Perşembe akşamı, Selçuk Mergen’in 40 yıllık halıcılık hayatında biriktirmiş olduğu 19. yüzyıl Milas halıları sergisinin açılışı ile son buldu. Mergen’in “Karya’da Açan Çiçekler” adını verdiği sergi, Sultanahmet’teki Şerefiye Sarnıcı’nda geniş bir katılımla görücüye çıktı. Serginin açılışında yaptığı konuşmada, serginin 8-10 saatlik bir çalışmayla üç haftalık bir emeğin sonucunda hazırlandığını dile getiren Mergen, şöyle devam etti: “Sahip olduğum asıl koleksiyon sadece Milas halılarına yönelik değil ama burada sergilediğim halılarımın tamamı Milas sınırları içinde bulunan bölgelerden toplandığı için serginin adına Karya’da Açan Çiçekler dedik.” Yaptığı işin Anadolu kültür mirasına bir hizmet olduğunu aktaran Mergen, bu serginin Milas halısı için bir başlangıç olmasını umduğunu söyledi ve devam etti: “Bu güzel tasarımları gençlere ilham kaynağı olarak sunuyoruz. Bu antik halılardan yola çıkarak gelenekseli modernize etmiş yeni tasarımlar yaratsınlar, dünyada buna çok fazla ihtiyaç var.” Tarihi bir sarnıçta açılan ilk halı sergisi niteliğinde olan Karya’da Açan Çiçekler, 5 Aralık tarihine kadar gezilebilecek. 71
AKTÜEL
ARTEMİS HALI TEKNOLOJİSİ İLE
D
72
ünyanın moda trendlerini de tasarımlarına yansıtan, desen, renk çeşitliliği ve kalitesi ile dikkat çeken Artemis Halı, son teknoloji ile ürettiği halılarıyla tozlanmayı en aza indirmeyi başardı.
Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü tarafından “DD ISO/PAS 11856:2003 Textile Floor Coverings - Test Methods for The Determination of Fibre Bind - Hexapot Tumbler Test for Mass Loss” standardına göre test edilerek onaylandı.
Artemis Halı, ürünlerini son teknolojik dokuma tekniği ile dokunmasıyla ve dokuma sonrasında özel bir işlemden geçirilmesiyle halıdaki tozlanmayı yüzde 74’e varan oranla azalttı. Artemis Halı’nın ürünleri Gaziantep
Artemis Halı, tozlanma karşıtı teknoloji ile ürettiği, geniş desen ve renk seçenekli koleksiyonlarını dekorasyonda fark yaratmak isterken hijyen konusuna özen gösterenlerin beğenisine sunuyor.
73
ACTUAL
ARTEMİS CARPET TECHNOLOGY
A
rtemis Carpet, reflecting the fashion trends of the world to its designs and attracting attention with its pattern, color variety and quality, managed to minimize dusting with its latest technology carpets.
Artemis Carpet, weaving products with the latest technological weaving technique and after weaving a special process of dusting up to 74 percent by reducing the carpet dust. Artemis Carpet’s products have been
74
tested and approved by Gaziantep University Faculty of Engineering Textile Engineering Department according to ”DD ISO / PAS 11856: 2003 Textile Floor Coverings - Test Methods for Determination of Fiber Bind - Hexapot Tumbler Test for Mass Loss”. Artemis Carpet presents its collections which are produced with anti-dusting technology with wide patterns and colors to the taste of those who care about hygiene when they want to make a difference in decoration.
Kalite tesadü f değildir... GAYRET YÜN İPLİK HALI SANAYİ TİC. LTD. ŞTİ. Adres: Sanayi Çarşısı No:10 Demirci/Manisa/Türkiye Halı Fab. Tel : 0 236 462 23 40 Faks : 0 236 462 11 25
İstan
bul E
yurt sen
Hac
ı Ka
ru r To me
nC
a
(D mii
ün
ya
E nın
nB
ü
k yü
b Ku
b
e eD
se
ni)
Yün-Akrilik Cami Halıları İmalatı
www.gayrethali.com 75
AKTÜEL
Enza Home’dan Modern ve Zamansız Bir Tasarım: Enza Home, sıradanlığa meydan okuyanları ve farklılık arayanları Astoria Yemek Odası ve TV Ünitesiyle tanıştırıyor. Modern ve zamansız bir tasarıma sahip Astoria, altın renkli detaylarla bütünleşen Enza’ya özel vizon gri rengiyle benzersizliğini bir kez daha vurguluyor.
76
stetik tasarımlarıyla fark yaratan Enza Home, Astoria Serisi ile yaşam alanlarına modernizmin büyüsünü katıyor. Zamansız tasarımın altın rengi detaylarla zenginleştiği seri, zarafetiyle de göz alıyor. Yalın ve şık bir çizgiye sahip Astoria Yemek Odası, vizon gri lake yüzeyleri ile olduğu kadar seriye özel özel altın rengi metal ayak ve kulp tasarımıyla da dikkat çekiyor. Sıradanlığa meydan okuyan Astoria Yemek Odası, akordeon kapak mekanizması, konsol iç yüzeyindeki kumaş deseni uygulamasıyla da farkını bir kez daha ortaya koyuyor. Zarafetin altın rengi metal çerçeveli aynayla tamamlanan Astoria Yemek Odası, oval yemek masasıyla benzersiz olmak isteyenlere hitap ediyor. Astoria Yemek Odası’nın oval yemek masasının yanı sıra sabit ve açılır olmak üzere iki farklı yemek masası alternatifi daha bulunuyor. TV sehpası ve üst dolap olmak üzere iki farklı modülden oluşan Astoria TV Ünitesi’nde de yemek odasında olduğu gibi vizon gri lake yüzeyler, altın rengi kulp ve ayaklar göze çarpıyor. Modern dekorasyon anlayışına etkileyici bir yorum katan Astoria TV Ünitesi, şık tasarımını işlevselliğiyle taçlandırıyor. Astoria TV Ünitesi, iki farklı TV sehpası alternatifiyle dekorasyonda özgürlük sunuyor.
77
MAKALE
78
79
MAKALE
Derleme: Erdal Yurtsever Dokuma öğretmeni
Jakar ve Bilgisayar Çoğu insan muhtemelen jakarlı dokuma tezgâhlarının gelişimindeki süreci bilgisayarların öncüsü olarak düşünmez. Ancak Fransız ipek dokumacısı Joseph Marie Jacquard, otomatik dokumadaki yaptığı icat sayesinde daha sonraki zamanlarda bilgisayarlar için delikli punch kartlarının kullanılması ve verilerin bu kartlar üzerine işleme imkânının ortaya çıkmasına yardımcı olmuştur.
J
akarlı dokuma tezgâhı, Fransız dokumacı Joseph Marie Jakar(Joseph Marie Jacquard ) tarafından icat edildi ve ilk olarak 1801’de kullanılmaya başlandı. Kısa bir zaman sonra jakar dokumacılığı ticari dokumacılığın temel yöntemi haline geldi. 1803’de Devrin Fransız hükümetince destek bulan Joseph Marie Jakar, Paris’te o dönem bilimsel ve sanatsal faaliyetlerin yürütüldüğü “Ulusal Sanat ve Endüstri Konservatuarı”’ında (Conservatoire National Arts et Métiers) çalışmalarını geliştirmek üzere görevlendirildi. Joseph Marie Jakar, makinasını burada yaptığı çalışmalar sırasında daha da geliştirme imkânı buldu. Bura-
da, Basile Bouchon (1725), Jean Baptiste Falcon (1728) ve Jacques Vaucanson (1740) gibi zamanının Fransız mühendis ve mucitleri tarafından yapılmış çalışmaları tanıma ve onlardan yararlanarak Jakar makinası üzerine nihai çalışmalarını geliştirme imkânı buldu. Joseph Marie Jakar, Paris’teki Ulusal Sanat ve Endüstri Konservatuarı”’ında depolanan Vaucanson’un tezgâhını inceledi. Jakar Tarafından 1805’de Vaucanson’un tezgâhından aldığı kağıt şeridi kaldırıp yerine Falcon’un delikli kartlar zincirini kullanmaya başladı. 1805’da devrin Napolyon Hükümeti bu yeni icadı devlet mülkiyeti altına aldı ve satılan her tezgâhta Jakar’a telif hakkı veril-
İlk Jakarlı Tezgâh Şematik Görünümü (1804) Mary Evans Resim Kütüphanesi
80
di. Napolyon Bonapart’ın bu desteği boşuna değildi. Napolyon Bonapart, Britanya’nın sanayileşmiş tekstil endüstrisi ile rekabet eden Fransız tekstil endüstrisini canlandırmak için 1802’den başlayarak Lyon ipeğine ve dokuma sanayine büyük siparişler vererek destekte bulunuyordu.
Jakar kartları üzerindeki delikler
Pariste “Musée des Arts et Métiers” da sergilenen jakar tezgahı
Bundan önce, Brokar(sırmalı ipek kumaş), goblen(döşemelik genelikle çiçek motifli kumaşlar) ve matelasse(matlas, çift katlı yatak örtüsü tarzı kumaşlar) gibi karmaşık
Brokar kumaş
desenlerin dokunması, tek tek iplerin kontrol edildiği ve kumaşı dokumak için minimum iki kişinin gerekli olduğu bir çekme tezgâhında yapılıyordu.
Goblen kumaş
Bu tip kumaşları dokurken dokumacılar tezgâhın üzerinde durarak desen kalıplarını değiştirmek için yukarı çekiyorlardı. Jacquard, dokunacak deseni kartlar üzerine delmek suretiyle bir delikli kart sistemini kullanmaya başladı. Yalnızca bir kişinin çalışmasıyla karmaşık desenli kumaşlar dokumasına olanak sağlayarak bu alanda devrim yarattı. Bu icat, özellikle delikli kart sistemi özelliği sayesinde bilgisayar çağındaki gelişimin önemli bir parçası olmuştur.
Her delikli kartla jakar makinesi üzerinde bulunan tomruk üzerinde dönen karton kartlar üzerine açılmış bir dizi delikler sayesinde istenen desene göre her çözgü ipliğine hareket vermek mümkün oluyordu. Karttaki her delik jakar üzerinde kancaya yani platine karşılık gelmektedir. Platinin yukarıda kalması veya inmesi karttaki deliğin olup olmamasına bağlıdır. Jakar üzerinde her atkıda tomruk üzerinde dönen kartonlar üzerinde deliklerden geçen yatay konumdaki iğnelerin dikey konumdaki platinleri itmesi suretiyle aşağı yukarı hareket eden bıçakların üzerine düşürülmesi sonucu çözgünün yukarıya kalkmasını sağlarlar.
Matelasse kumaş
Joseph Marie Jakar’ın icadı; Bir dokuma tezgâhının üstüne oturtulmuş ahşap gövdeli ek bir makinadan oluşuyordu. Bu ayrı mekanizma dokuma tezgâhından hareket alıyordu. Jakar, mekanik olarak bir kumaşı üretirken kart üzerindeki deliklere deseni yerleştirme fikrini buldu. Jakar makinası sırayla dizilmiş delikli kartları içeriyordu. Her delikli kart, bir kaldırma mekanizmasına ve desendeki bir sıraya göre sıralanan delikli kartlar yer alıyordu.
81
Jacquard’ın yeni teknolojisi dokuma üreticisi fabrika sahiplerine gerçek bir nimet idi, ancak jakarın icadı sonuçta birçok tezgâh operatörünü işsiz bırakacaktı. İşsiz kalan kızgın dokumacıların uluşturduğu kalabalıklar Jakarlı tezgâhları parçaladılar ve mucidi J.M. Jakar birkaç kez saldırıya uğradı. Tarih, teknolojik alanda gelişimin çalışma hayatında; beraberinde huzursuzluk, kargaşa çıkardığının örnekleriyle doludur, ancak çoğu teknolojik gelişme çalışmaları, aslında daha fazla yeni iş alanlarını sayısını arttırdığını da göstermektedir. Yaklaşık bir yüzyıl sonra,1822’de İngiliz matematikçi Charles Babbage, “Fark Motoru” adını verdiği(difference engine ya da fark motoru yalnızca toplama-çıkarma yaparak polinomları hesaplayan bir hesap makinesidir.) ve buhar gücüyle çalışan motorCharles Babbage bu durumdan umutsuzluğa düşmedi. Bu durum daha sonra “Analitik Motor” (Çözümleyici makine) adını vereceği yeni bir aygıta ait beyin fırtınasına sebep oldu. 1830 yılının ortalarında, çözümleyici makine diye adlandırılan ve çağdaş sayısal bilgisayarların öncüsü olan aygıtın tasarımını geliştirdi. Bu aygıtta, delikli kartlardan gelen komutlar uyarınca herhangi bir aritmetik işlemin yapılabilmesi öngörülüyordu. Ama çözümleyici makine hiçbir zaman tamamlanamadı. Bunun en büyük nedeni, metal parçaları, istenen toleranslar içinde üretmeyi sağlayacak kesinlikte tekniklerin henüz gelişmemiş olmasıydı. Babbage’ın tasarımı, 1937 yılında not defteri bulununcaya değin unutuldu. Bir ev kadar büyük ve 6 buhar motoruyla çalışan bu cihaz, Jakar’ın delikli kart teknolojisi sayesinde 82
dan hareket alan; bir oda büyüklüğünde olan bir hesap makinesi tasarlamıştı. Bu makine logaritma tablolarını, sayı tabloları hesaplayabiliyordu. Okyanus yolculukları ve denizlerdeki gemilerin yerlerini tespitte sayısal tabloların önemi nedeniyle bu proje devlet
Babbage’ın Fark Motorunda kullanılan mekanizma tipinin küçük bir kısmı
programlanabilir olacağından doğal olarak daha genel bir amaç oluşturdu. Ancak, J.M.Jaquard’ın delikli kart teknoloji ile ilgili devriminde en önemli bir zihinsel sıçramayı gerçekleştiren Babbage idi. Jakarlı dokuma tezgâhında, karttaki her bir deliğin olması veya olmaması fiziksel olarak renkli çözgü ipliğinin yukarıya kalkmasına veya aşağıda durmasına izin veriyordu. Babbage, desendeki delikli düzeninin bir problemin ifadesi gibi soyut bir fikri temsil edebileceğini veya bu problemin çözümü için gerekli ham verilerin için kullanılabileceğini gördü. Babbage, fiziksel olarak deliklerden geçmesinin sorunun olmadığını gördü. Ayrıca, Babbage, delinmiş kartonların, gelecekteki referans için hesaplanan rakamları tutan bir depolama mekanizması olarak kullanılabileceğini fark etti. Bab-
finansmanı desteği aldı. İngiliz hükümeti ticari ve askeri deniz seferleri ile askeri donanmalarının yer tespitlerini bu hesaplamalarla ile destekleyerek dünyanın en büyük imparatorluğu olmayı başardı. Bu zaman dilimi içinde İngiliz hükümeti, binlerce sayısal hatanın olduğunu gösteren, yedi ciltlik bir navigasyon tablosu seti yayınlıyordu. Babbage’nin makinesinin bu tür tablolardaki hataları ortadan kaldırabileceği umuluyordu. Ancak Babbage’nin “Fark Motorunun “ yapımı oldukça zor oluyordu ve proje kısa sürede İngilizce tarihinin bu zamana kadar devlet tarafından finanse edilen en pahalı projesi haline geldi. On yıl sonra, cihaz hala tam olarak tamamlanamadığı gibi projeye katılan tüm katılımcılar arasında huzursuzluklara yol açtı. Çok fazla para harcandı ve projeni finansal fonları kurudu. Cihaz hiç tamamlanamamıştı. bage ; Dokuma endüstrisinde Jakar makinesinin, dokuma tezgâhı ile bağlantılı çalışması nedeniyle, Analitik Motorunda “Depo” ve “Fabrika” olarak adlandırdığı bölümler için iki ayrı terim kullandı. Depo sayıların tutulduğu yerdi ve Fabrika kısmı ise , “dokunan” kısmın olduğu bölümdü. Günümüzde modern bilgisayarda benzer parçalara “bellek ünitesi” ve “merkezi işlem birimi” (CPU) adı verilmektedir. Bilgisayarlarda ki gibi Babbage’ın Analitik Motor tasarımını hesap makinelerinden ayıran önemli bir işleve sahipti: koşullu ifade(şartlı ifade). Koşullu bir ifade, bir programın her çalıştırılışında farklı sonuçlar elde etmesini sağlıyordu. Koşullu ifadeye dayanarak, programın yolu (yani, daha sonra hangi ifadelerin yürütüleceği) programın çalıştığı anda tespit edilen bir koşul veya duruma göre belirle-
nebilirdi. Koşullu ifade ayrıca bir programın kendi hesaplamalarının sonuçlarına tepki vermesine izin veriyordu. Analitik motor tasarımı delikli kartlar kullanılarak programlanabilen en önemlisi daha fazla işlem yapabilen ve bir makinadır. Bu yüzden bilgisayarların atası olarak anılır. Burada can alıcı kısım programlanabilir olması özelliğidir. Babbage, ünlü İngiliz şair Lord Byron’ın kızı Ada Byron ile arkadaş oldu (Ada daha sonra evlilikle Kontes Lady Lovelace olacaktı). Ada Byron, Charles Babbage’ın geliştirdiği ilk sayısal bilgisayar örneği için bir program hazırlayan, bu nedenle de ilk bilgisayar programcısı olarak kabul edilen bir İngiliz kadın matematikçidir. 1833 yılından başlayarak Babbage’ın makinelerine ilgi duydu ve Babbage ile yazıştığı mektuplar ve görüşmelerde, henüz tamamlanmamış Analitik Motoru adını verdiği makinenin inşasına ait bilgiler içeren programlar hakkında yeterince bilgi edindi. Babbage, Analitik Motor konusundaki bilgisini 30 yıl daha yayınlamayı reddetse de, Ada Bayron , Analitik Motor için hazırlanan talimat dizilerinin ayrıntılarını içeren bir dizi “Not” yazdı. Analytic Engine tasarımı bozulmadan kaldı (İngiliz hükümeti buna katılmayı reddetti), ancak Ada ilk bilgisayar programcısı olarak tarihteki yerini aldı. Ada bilgisayarlardaki yazılım programlarının temelini atan kişi olarak kabul edilir. 1833 yılından başlayarak Babbage’ın makinelerine ilgi duydu. 1843 yılında İtalyan matematikçi ve mühendis Luigi Federico Menabrea’nın 1842 yılında yayınlanan Charles Babbage’ın Analitik Makinesi Üzerine Düşünceler başlıklı makalesini, çeşitli dipnotlar ekleyerek İngilizceye çevirdi. Bu notla-
rında aygıta ilişkin ayrıntılı bilgiler verdi. Bu fikir, aynı koşul sağlandığında farklı bir delgi kartı serisinin kullanımını engelliyordu. Aynı koşul defalarca sağlandığında, makine gerekli olan aynı kart serisine atlayıp kullanılacaktı. Bu ilke, günümüzün programcıları tarafından kullanılan döngü ve rutinlerin temelini oluşturmaktadır. Ayrıca, analitik makine olarak adlandırdığı bu ilk bilgisayar örneğiyle Bernoulli sayılarının hesaplanmasına yönelik bir program geliştirdi. Bu katkısından dolayı Lovelace, bilgisayar tarihinde ilk programcı olarak kabul edilmektedir. 1970 yıllarında çıkarılan yeni bir programlama dili olan Ada’nın adı onun anısına verilmiştir. Analitik Motor ile Bernouli sayılarının hesaplanmasına yönelik bir program geliştirmiştir. Yaptığı çalışmalar bilgisayarların icadından sonra yazılım programlarında kullanılan döngü ve alt rutinlerin temelini oluşturmuştur. Babbage, modern posta sistemini, trenlerde avcı yakalamayı ve bugün hala göze bakmak için kullanılan oftalmoskopu icat etmeye devam etti. Bir sonraki atılım Amerika’da gerçekleşti. Babbage’ın ölümünden yirmi yıl kadar sonra Amerika Birleşik Devletleri’nde Herman Hollerith tarafından, delikli kartlı elektronik hesap makinelerinin yapılmasıyla bu alanda yeni bir ilerleme görülür. ABD Anayasası gereği, devletlerin Kongre’deki temsilini belirlemek için her 10 yılda bir ABD vatandaşlarının sayımının yapılması gerekiyordu. 1790’ın ilk nüfus sayımı yalnızca 9 ay sürmekle birlikte, 1880’de ABD nüfusu o kadar büyümüştü ki, 1880 nüfus sayımının sayısı 7.5 yıl aldı. Bir sonraki nüfus sayımında otomasyona ihtiyaç duyuldu. Nüfus sayımı bürosu, 1890 yeni nüfus sayımına yardım etmesi için ödüllü bir yarışma
teklif etti ve bu ödül, hesaplama amacıyla Jacquard’ın delikli kartlarını kullanmayı öneren ve daha sonra yaptığı makinada başarıyla uygulanan Herman Hollerith tarafından kazanıldı. Bu yarışma Amerikalı bilim adamı Herman Hollerith’i 1890 nüfus sayımının sonuçlarını hesaplamak için benzer bir makine inşa etmeye teşvik etti. Delikli kartları depolama ortamı olarak kullanan bu makine, modern bilgisayarın atası olarak kabul edilir. Hollerith’in Tablolama Makinesi Şirketi çok sonra dünyanın en büyük bilgisayar üreticisi IBM olarak bilinen “IBM Uluslararası İş Makineleri” şirketi olarak çalışmaya devam edecektir. Hollerith masası olarak bilinen icadı, kartlardaki delikleri algılayan bir kart okuyucusundan, bir dişli tahrikli mekanizma ve büyük panel üzerinde birçok kadranlı göstergelerden oluşuyordu. Kartlara kodlanan bilgiler sonucu bir arabanın hız göstergesi benzeri kadranlarda sayım sonuçlarını anında kadranlardan görmek mümkün oldu.
Hollerith masası
Hollerith masası
83
MAKALE Babbage’ın geliştirdiği kavramlar bir makine üzerinde kullanılıncaya dek yüzyıldan uzun bir süre geçti. 1937 yılında Dr. Brown ve Profesör Aiken bir dizisel bilgisayar geliştirilmesi konusunda araştırmalar yapmak üzere IBM şirketinden bir yardım sağladılar. Yedi yıllık araştırmanın sonucunda geliştirilen otomatik aşama kontrollü bilgisayara Harvard Mark I ismi verildi. Tümüyle elektronik olan ilk bilgisayar da 1945 yılında yapıldı.
Mark I İlk tam elektronik bilgisayar
İnsanoğlunun yaratılmasından bu yana ilk kullandığı bilgisayar on parmağıdır. Bu saymanın İ.Ö. 4000 ile 3000 yılları arasında başladığı sanılıyor. Belki de daha eskidir. Mısır’da ve Asya’da bulunan nehirlerin kenarlarında onlu düzende toplanmış çakıl yığınlarına rastlanmıştır. İlk hesaplama araçlarından biri de abaküstür. Abaküsün İ.Ö. 600 yıllarında kullanılmaya başladığı sanılıyor. Abaküs, Yahudi kökenli bir sözcüktür. Çinliler abaküse suan pan, Japonlar da sorobon derlerdi. Sıfır kavramı ilk kez Hintli matematikçiler tarafından ondalık sisteme katılmıştır. Bu da matematikte çok büyük bir ilerlemeydi. Rakamların bulundukları yerlere göre basamak değerini alması Türk ve Arap matematikçilerin yapıtlarıyla Avrupa’ya geçmiştir. Logaritma 1614 yılında Yararlanılan Kaynaklar:
“Bilgisayarcı Matemeatikçiler” , Ali DÖNMEZ Doğuş Üniversitesi, Fen Bilimleri Bölümü, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 2001 / 4 “An Illustrated History of Computers Part 2 “ , John Kopplin 2002, www.cs.kent.edu “Joseph-Marie Jacquard Biography” www.madehow.com
84
John Napier tarafından bulundu. Hesap cetveli William Oughtred tarafından 1621 yılında yapıldı. Abaküsün sağladığı hesap kolaylıkları daha yüksek düzeyli hesap işlemleri için yetersiz kalır. Bu boşluğun doldurulması amacıyla ilk geliştirilen araç, bugünkü basit hesap makinelerinin çalışma ilkesini kullanan sayısal çarklı hesaplayıcılardır. Dünyanın ilk toplama makinesi olan bu araç, 1642 yılında Pascal tarafından vergi müfettişi olan babasına hesaplamalarında kolaylık sağlaması amacıyla geliştirilmiştir. Pascal’ın makinesi, her ondalık adım için on dişli bir çark kullanılarak ve toplama ilkelerini aynen uygulayarak çalışır. Aracın ayrıca, eski İngiliz para birimlerine göre çalışabilecek şekilde düzenlenmiş türleri de vardır. Pascal’ın bu makinesi çıkarma da yapabiliyordu. 1671 yılında Leibniz tarafından, Pascal’ın yaptığı makineyi geliştirerek çarpma ve bölme işlemini de mekanikleştiren bir hesaplayıcının yapılması bu alandaki ikinci büyük ilerleme oldu.
Afrika, Güney Amerika ve Uzak Doğu’ya çevirdi! Türkiye genelinde 170, yurt dışında ise 31 mağazası bulunan Kilim Mobilya, yurt içi ve yurt dışı şube sayısını arttırmaya devam ediyor. 2019 yılının ilk altı ayında 22 yeni şube açan ve yıl sonuna kadar bu rakamı 50’ye çıkarmayı hedefleyen Kilim, yurt dışındaki mağaza sayısını ise 31’den 35’e çıkaracak. Hali hazırda fabrikasında 750, mağazalarında ise 1250 kişi istihdam eden Kilim, yeni açacağı mağazalarla 400 kişiye daha iş imkanı sunacak.
H
Kilim Mobilya Genel Müdürü Cihat Şahin
er geçen gün mağaza sayısını arttırarak daha çok insana konforlu yaşam alanları sunmayı amaçlayan Kilim Mobilya, sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda da yatırımlarına devam ediyor. Türkiye’nin en büyük ikinci mobilya ihracatçısı durumunda bulunun Kilim Mobilya, 2019 sonu itibariyle yurt içi mağaza sayısını 200’e, yurt dışı mağaza sayısını ise 35’e çıkarmaya hedefliyor. 44 ülkeye ise ihracat yapan Kilim, Afrika, Güney Amerika ve Uzak Doğu için de yeni stratejiler geliştirdi. Kilim hem yurt içinde hem de yurt dışında büyümesini sürdürüyor Kilim Mobilya, yılın ilk altı ayında açtığı yeni şubelerle bugün; yurt içinde 3’ü konsept, 167’i franchising olmak üzere toplam 170 mağazasıyla müşterilerine hizmet veriyor. Yıl sonuna kadar açacağı yeni noktalarla bayi sayısını 200’e çıkartmayı hedefleyen Kilim, yapılanmasını Marmara ve Ege bölgelerinde yoğunlaştırıyor. Yurt dışında ise Kilim Mobilya, 31 farklı ülkedeki mağazasıyla takipçileriyle buluşuyor. Kilim; Irak, Azerbaycan, Suudi Arabistan, Kıbrıs, Birleşik Krallık, Fas, Fransa, Libya, Kenya, Avusturya, Kuzey Yemen ve Lübnan’da bulunan mağazalarına ek olarak Kazakistan, Fransa, Suudi Arabistan ve Almanya’ya açacağı yeni lokasyonlarla 2019 yılı sonu itibariyle yurt dışı mağaza sayısını 35’e çıkarmak için çalışıyor. Ayrıca Türkiye’nin ikinci en büyük mobilya ihracatçısı olan Kilim Mobilya, teknolojiyi arkasına alarak tasarladığı ürünlerini 44 ülkeye ihraç ediyor.
“Afrika, Güney Amerika ve Uzak Doğu hedefimizde” Konuyla ilgili açıklamada bulunan Kilim Mobilya Genel Müdürü Cihat Şahin, “Kilim olarak hem yurt içi hem de yurt dışı çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Yılın ilk 6 ayında toplam 22 tane yeni şube açtık. Yaklaşık 15 lokasyonda ise inşaat devam ediyor. Rakamları baz alarak 2019 yılı içerisinde toplam 50 yeni bayi hedefiyle çalışıyoruz. Öte yandan Türkiye’nin ikinci en büyük mobilya ihracatçısı olma gücüyle ciromuzun yüzde 40’ını ihracattan elde ediyoruz. Kilim olarak yurt dışındaki potansiyeli görüyor ve etki alanımızı daha da geliştirmek istiyoruz. Bu amaçla uluslararası fuarlara katılım sağlamaya özen gösteriyor, özel projelere ağırlık veriyoruz. İhracatta şu anda aktif olmadığımız ve daha bakir olarak gözüken Afrika, Güney Amerika ve Uzak doğu bölgelerinde aktif olmayı hedeflemekteyiz” diye konuştu.
85
AKTÜEL
İhracatçıya
Büyük Kolaylık
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Bakanlık olarak iç ve dış ticaret ile gümrüklerde dijitalleşmeyi yaygınlaştırmayı, elektronik platformları etkin kullanarak güvenli ve hızlı ticareti artırmayı hedeflediklerini söyledi.
B
u kapsamda ticaretin kesintisiz ve hızlı işlemesi için Gümrüklerin Dijitalleştirilmesi, Tek Pencere, Konteyner ve Liman Takip Sistemi, Liman Tek Pencere Sistemi, Varış Öncesi Gümrükleme projeleri gibi birçok yenilikçi ve sonuç odaklı çalışmayı hayata geçirdiklerini anımsatan Pekcan, bakanlık hizmetlerinin tamamında elektronik sistemleri esas alan uygulamalara ağırlık verdiklerini bildirdi. İhracatçıya Büyük Kolaylık “İthalat ve ihracatta anlık bilgi sunan GET-APP” Pekcan, dış ticaret yapanlara kolaylık sağlamak amacıyla ithalat ve ihracat işlemlerinin hangi aşamada olduğuna dair anlık bilgi sunan GET-APP’ın devreye alındığına işaret ederek, uygulama üzerinden gümrük işlemlerinde kullanılan elektronik belgelerin tekil veya toplu halde görüntülenebildiğini, bunun da iş yapma yeteneğine önemli katkı sunduğunu dile getirdi. SHIP uygulamasıyla da belirli bir dönemde Türkiye’de gerçekleştirilen tüm ithalat veya ihracat işlemlerine ait ortalama sürelerin farklı değişkenlere göre hesaplandığını aktaran Pekcan, ölçülen bu süreler
86
üzerinde istatistiki analiz metotları uygulanarak tahmin modelleri geliştirdiklerini anlattı. Pekcan, SHIP’teki sonuçları da GET-APP’a yansıttıklarını, ithalatçı ve ihracatçılara her işlem için tahmini veriyi bu program üzerinden sunmaya başladıklarını belirtti. İki uygulamanın sağlayacağı katkılara dikkati çeken Pekcan, şunları kaydetti: “Türkiye’deki ihracatçı ve ithalatçılar artık ticaret işlemlerinin ortalama ne kadar süreceğine ilişkin tahmini bilgiye GET-APP üzerinden ulaşabilecek. SHIP uygulamasıyla da ihracat ve ithalat süreçlerine dair analitik değerlendirmeler yaparak, işlem sürelerini kısaltan projeler geliştirmeye devam edeceğiz. Bu iki yeni uygulamamızla dış ticaret süreçlerinin izlenebilirliği sağlanacak, maliyet ve iş yapış şekilleri daha verimli yönetilebilecek.”.
“Aksaklıklara ilişkin çözümler geliştirilecek” Bakan Pekcan, yeni devreye alınan SHIP uygulaması sayesinde ileri düzey istatistiki analizler yaparak bakanlığın ihracat ve ithalat süreçlerinde yer alan her aktörün iş performansının ölçülebildiğini söyledi. Ölçüm sonuçlarının dış ticaret ve lojistik süreçlerde iyileştirmeye açık alanların belirlenmesinde önemli bir referans noktası olacağını vurgulayan Pekcan, “Dış ticaret ve lojistik süreçlerindeki aksaklıklar kolaylıkla görülebilecek. Tespit edilen aksaklıklara ilişkin çözümler geliştirilecek.” diye konuştu. Pekcan, Bakanlık olarak bilişim sistemlerindeki yenilikleri ve veri analiz yöntemlerini önemli bir politika aracı olarak benimsediklerini sözlerine ekledi.
87
ACTUAL
Great Convenience to Exporters Minister of Commerce Ruhsar Pekcan, as the Ministry of domestic and foreign trade and customs to expand the digitalization, using electronic platforms effectively aimed at increasing safe and fast trade, he said.
W
ithin this scope, Pekcan reminded that they have implemented many innovative and result-oriented works such as Digitalization of Customs, Single Window, Container and Port Tracking System, Port Single Window System, Pre-Arrival Customs Clearance projects for the uninterrupted and fast operation of trade. reported. Great Convenience to Exporters GET-APP offering instant information on imports and exports Pekcan pointed out that the GETAPP, which provides instant information on the import and export operations, is being used to facilitate the foreign trade, and that the electronic documents used in customs transactions can be viewed in single or collective form through the application and this contributes significantly to the ability to do business. voiced. With SHIP embodiment in that a specific period calculated average lengths of all import or export operations performed in Turkey according to different variables transfer Pekcan measured told which time they develop models predicting statisti-
88
cal analysis methods are applied on. Pekcan stated that they reflected the results in SHIP to GET-APP and started to present the estimated data for each transaction to importers and exporters through this program. Two applications with particular attention to the contribution to Pekcan, said: “exporters and importers in Turkey will no longer be available forecast information via GET APPcommerce transactions related to how long the average. With the SHIP application, we will continue to develop projects that reduce processing times by conducting analytical evaluations on export and import processes. With these two new applications, the traceability of foreign trade processes will be ensured and cost and business conduct will be managed more efficiently. �
Solutions related to problems will be developed Minister Pekcan said that thanks to the newly implemented SHIP application, the performance of each actor in the export and import processes of the ministry can be measured by performing advanced statistical analyzes. Pekcan emphasized that the measurement results will be an important reference point in identifying areas that are open to improvement in foreign trade and logistics processes. Solutions related to the problems identified will be developed. � Pekcan added that the Ministry adopted the innovations in information systems and data analysis methods as an important policy tool.
89
90
91
92
93
ACTUAL
94
95
7. – 10. 1. 2020
T E X T I LE T R E N D S T H AT TOUCH YOU.
AT THE LEADING TRADE FAIR FOR HOME AND CONTRACT TEXTILES.
#Heimtextil2020 Dekoratif kumaş ve mobilya kumaşlarından, yatak, banyo ve masa tekstiline, duvar kağıtlarından güneşten korunma sistemlerine kadar aradığınız her şeyi Heimtextil‘de bulabilirsiniz. info@turkey.messefrankfurt.com // Tel.: +90-216-384 50 50
heimtextil.messefrankfurt.com
... a s t a n a S z ı n ı ğ ı d a r A GRAFİK TASARIM WEB (TASARIM & YAZILIM) SEO & ADWORDS KURUMSAL İLETİŞİM FOTOĞRAF ÇEKİMİ PROMOSYON ÜRÜNLERİ MOBİL UYGULAMALAR SOSYAL MEDYA
KENT
info@sanartmedya.com
www.sanartmedya.com