Editör
Elif Metin Editör
İSTANBUL HALI HAFTASI İLE TÜRK HALI MARKASI DEĞERLENİYOR
06
B
u yıl İstanbul Halı İhracatçıları Birliği tarafından ikincisi düzenlenen, İstanbul Halı haftası ‘Türk Halısı’ markasına değer katma anlamında önemli bir noktada yer alıyor. Türk halısının yaşatılması, korunması ve değerlerinin artırılması anlamında önemli bir etkinlik olan İstanbul Halı Haftası, yoğun ilgi görürken Desen Life dergisi olarak bizlerde bu önemli organizasyonu yakından izledik. Ekonomi Bakanlığının da destek verdiği bu önemli etkinlikte İHİB Başkanı Uğur Uysal önemli açıklamalarda bulundu. Uysal: “İhracat yapan üretici firmalarımız ile Alım Heyeti kapsamında ülkemize getirdiğimiz bu alıcıları bir araya getirerek B2B görüşmeler gerçekleştirmelerini sağlıyoruz dedi. Sektörümüz katma değeri yüksek bir ihracat birim fiyatına sahip. Ülkemizin kg başı ihracat birim fiyatı 1,4 dolar civarındayken, sektörümüzün kg başı ihracat birim fiyatı 18 dolarlar seviyesinde. Katma değeri yüksek ihracatın önemi her geçen gün daha da artıyor. Biz de pazarlarımızı çeşitlendirmek ve mevcut pazarlardaki pazar payımızı büyütmek için alım heyetlerinin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. İhracatımızdaki katma değeri artırmak için de gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımız var.” dedi. Türk Halısı markasına değer katan ve halı ihracatındaki katma değeri yükseltmek için yoğun çaba sarf eden İHİB başta olmak üzere tüm destekçileri Desen Life adına tebrik ediyoruz. Yeni sayımızda görüşmek dileği ile…
12
08
22
info@desenlife.com | www.desenlife.com İmtiyaz Sahibi SANART MEDYA adına & Genel Müdür
Adem Karadayı
24
Proje Yönetmeni
Erdem Mermer
Sorumlu Yazıişleri Müdürü ve Reklam Koordinatörü
Adem Karadayı Yayın Editörü
Elif Metin
Görsel Tasarım
Sanart Medya Sosyal Medya
Hatice Öztürk Mali Müşavir
30
Ümit Künar
Abone Sorumlusu
İsmail Gültekin
Kayseri Bölge Müdürü
Seçkin Baş
Yönetim Yeri SANART MEDYA GRUP
32
50
Marmara Mah. 7. Sk. No.1 Astro Residence B Blok D.20 Beylikdüzü / İSTANBUL T. +90 212 806 66 58 F. +90 212 806 66 58
info@sanartmedya.com | www.sanatrmedya.com
Basım Yeri Strateji Basım Çobançeşme Mah. Selvi Sk. No:10 Giriş Kat Yenibosna / Bahçelievler / İSTANBUL T. +90 212 323 30 04 Dergide yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Yazılar kaynak gösterilerek yayınlanabilir.
Boyteks, markalı ürün ihracatı ve katma değerli ürünlerle büyüyecek
Küresel pazarın önemli yatak kumaşı üreticileri arasında yer alan Boyteks, Türkiye’nin markalı ürün ihracatı yapan firmaları arasında ise ilk 10’da yer alıyor.
6
T
İM’in 2016 yılı verilerine göre, Türkiye’den en fazla ülkeye ihracat yapan dokuzuncu firma olan Boyteks, markalı ürün ihracatında da ilk 10’da yer alıyor. Firma, inovasyonu esas alan 100’den fazla ürün grubu ile yeni dönemde de ihracat gelirini artırmak istiyor. Küresel pazarın önemli yatak kumaşı üreticileri arasında yer alan Boyteks, Türkiye’nin markalı ürün ihracatı yapan firmaları arasında ise ilk 10’da yer alıyor. Mobilya ve yatak kumaşında akla gelen ilk markalar arasında yer alan firma, global pazarın da önemli oyuncuları arasında yer alıyor. Kayseri’de 2002 yılında kurulan Boyteks, genç bir marka olmasına rağmen bugün itibarıyla dünyanın lider yatak kumaşı üreticileri arasında yer alıyor. Küresel arenada yüzde 9’un üzerinde pazar payına sahip markanın ürünlerini 101 ülkedeki yatak ve mobilya üreticileri tercih ediyor. 2003 yılında Bursa’da kurulan Boyteks döşemelik kumaş işletmesi ve 2011 yılında kurulan Boyteks Halı işletmesi ile Boyteks, bugün itibarıyla endüstriyel tekstilde pazara yön veren oyuncular arasında yer alıyor. Küresel oyuncular gibi hareket edip yatırımlarını buna göre yaptıklarını söyleyen Boyteks Genel Müdürü Mustafa Yıldırım, Ar- Ge’yi kurum kültürlerinin bir parçası yaptıklarını dile getirdi. Bunu üretimin her aşamasına yaymak istediklerinin altını çizen Yıldırım, sektörde fark yaratmak için ürün geliştirmenin elzem olduğunu öne sürdü. Rekabet güçlerini yeni ve özel ürünlerle koruyacaklarına işaret eden Yıldırım, “Serinlik hissi veren Cooler, denge ve konsantrasyonu sağlayan Biorytmic Sleep, manyetik terapi etkisi sağlayan Magnerest gibi farklı teknolojilere sahip 100’den fazla ürünümüzü, Ar-Ge ekibimizin yoğun çabaları ile yaşam alanlarına taşıyoruz. Firma olarak inovasyon anlamında sektörün öncüsü olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Müşterilerine konsept bir hizmet sunarak, marka değerini artırmaya odaklandıklarını anlatan Mustafa Yıldırım, müşterilerine yatak kumaşı, döşemelik kumaş ve halı adına aradığı her şeyi sunma gayreti içinde olduklarını dile getirdi. Halen yatak kumaşı tesislerinde örme, dokuma, spacer, fitil, velour ve havlı kumaş ihtiyaçlarına cevap verdiklerini aktaran Yıldırım, “Klasik uyku ürünlerine teknik tekstil, inovasyon ve teknolojiyi getirmeye devam edeceğiz. Ayrıca, döşemelik kumaşta ise dokuma döşemelik kumaş, çözgülü örme, bahçe kumaşları, ofis mobilyası kumaşları ve kadife ihtiyaçlarını karşılıyor, halı ile de yurt içi ve dışında evlerin dekorasyonuna modayı ve estetiği taşıyoruz” diye konuştu.
7
GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür
20 Halı Desinatörü Sisteme Kazandırıldı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Naci Topçuoğlu Meslek Yüksekokulu tarafından hazırlanan ve yürütülen, Gaziantep’te desinatör yetiştirilmesi amacıyla Avrupa Birliği ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından finanse edilen 201 bin Euro bedelli “Halıya Estetik Dokunuşlar” Projesinin kapanış toplantısı gerçekleşti.
K
apanış toplantısında konuşan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Üniversitelerin farkındalık oluşturmak için var olduğunu, bilgiyi üretmek ve sermayeye dönüştürmek için her zaman gayret sarfetmek gerektiğini belirterek, “Çoğu zaman sanayiyle buluşmalar istenilen verimi elde etmezdi. İşte bu
8
projenin bana göre en önemli yanı birincisi soyuttan somuta geçerek reel bir proje ortaya çıkarması, ikincisi sanayinin sahiplenmesi ve üçüncüsü de tüm kurumları koordineli bir şekilde çalıştırarak 20 desinatörümüzü sisteme kazandırmış olmamızdır” şeklinde konuştu.
“GAÜN’ün proje bazlı çalışmaları çok önemli“ Halının başkenti olmamıza rağmen daha geriden gelen ülkelere göre daha girdisi az, maliyeti yüksek halı üretildiğini ama bir gün gelecek belki de rekabetten dolayı bunu bile yapamayacağız diyen Rektör Prof. Dr. Gür, “O yüzden bir farkındalık olması lazım. Siz farklı bir şey üretirseniz bunun bedeli de marka
karşılığı da farklı oluyor. İşte biz istiyoruz ki, gönülden ve yürekten gelen duygunun yazıldığı ve başka kişilerin düşünemediği farklı bir estetik dokunuşu halıya verelim. Çünkü nasıl ki para verilirken zekatıyla çoğalırsa ilim de başkalarına aktarıldığı zaman çoğalır. Bunu sisteme katmak ve güzel halılar üretilmesi için kitaplaştırmak ve kurumsallaştırmak. İşte bu konuda Gaziantep Üniversitesinin proje bazlı yaptığı çalışmaları çok önemsiyorum” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Yılmaz: “Makine halısı desinatörlüğünün kitabını yazdık” Makine halısı üretiminde dünyada Gaziantep gibi kümelenmiş başka bir şehir, başka bir bölgenin olmadığını söyleyen Proje Koordinatörü ve GAÜN Naci Topçuoğlu Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz, konuşmasında üretilen halıların kilogram değerine dikkat çekti. Doç. Dr. Yılmaz, “Ülkemizde üretilen halının kilogram değeri yaklaşık 3.5 Dolar iken Avrupa da özellikle de Belçika’nın ürettiği halının kilogram değeri yaklaşık olarak 4.6 Dolar civarında. Öyleyse bizim kat edeceğimiz daha yol var demektir. Sattığımız halıların kilogram değeri neden daha düşük diye baktığımızda ise GAİB tarafından hazırlanan rapor karşımıza çıkıyor. Bu raporu incelediğimizde özellikle tasarım kaynaklı sorunlara dikkat çekiliyor. İşte bundan dolayı halıyı daha yüksek fiyata satamıyoruz” dedi. Çözüm olarak halıya estetik dokunuşlar yapmak gerekiyordu diyen Doç. Dr. Yılmaz, “Makine halısı desinatörlüğünde konusunda ortaya konulmuş yazılı bir müfredat, materyal, e-materyal yok. Tamamen tecrübeye dayalı, birilerinin diğerine tecrübeyle aktardığı bilgilerin yer aldığı bir sektör durumumda. Durum böyle olunca firmalarda çalışan desinatörler daha kıymetli duruma geliyor. Çünkü bilgiyi paylaşmadığı sürece bilgi kendisinde kalıyor. İşte biz bu projeyle makine halısı desinatörlüğünde bütün bu bilgileri yazılı materyale döktük, yani kitabını yazdık. Bunu yaparken de aynı zamanda firmaları dolaşarak, uygulamada, pratikte olan kişilerle görüş alış-verişinde bulunarak müfredatı olgunlaştırdık ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek halı desinatörlüğünün yazılı, görsel ve e-materyallerini hazırladık” ifadelerine yer verdi.
9
GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür
Projenin başlangıç aşamasından itibaren proje paydaşlarıyla uyum içerisinde çalıştıklarını belirten ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Yılmaz, “Özellikle yurt dışı gezilerinde farklı firma yetkilileriyle bir araya geldik. İtalya’nın Venedik, Floransa ve Milano şehirlerinde yaptığımız ziyaretler gerçekten ufuk açıcıydı. Bu ziyaretlerde Isco ve Domus Akademiyi ziyaret ettik. Sadece işleri tasarım üzerine olan ve 30’dan fazla ülkeyle sadece tasarım üzerine çalışan bir Üniversite. Onlarla da ortak bir işbirliği yapma konusunda anlaştık. Makine halısı sektöründe yer alan tüm paydaşların birlikte projeye imza atmasının örneklerini ortaya koyduk, sektörel farkındalığı oluşturduk. Projeyle 10 tane formatörü, 19 da kursiyerimizi yetiştirdik. İstihdam açısından da İş-Kur ile yapmış olduğumuz protokol ile yetiştirdiğimiz kursiyerlerin sanayide iş bulmaları için gerekli çalışmalar yapıldı. Bu eğitim öğrencilerimizin hem motivasyonu hem de eğitimlerini tamamladıktan sonra doğrudan doğruya iş bulmaları açısından önemli“ dedi.
Proje Danışma Kuruluna, başta GAHİB olmak üzere tüm paydaşlara ve emeği geçen herkese teşekkür etti Bu proje benim hayalimdi diyen Güneydoğu Halı İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Kaplan, makine halısı sektörünün zaman içerisinde çok büyüdüğünü, önceleri küçük atölyelerde imal edilen halıların bugünlerde Organize Sanayi bölgelerinde büyük fabrikalarda üretimin yapıldığını belirtti. Kaplan, “Önceleri imal ettiğimiz halıları daha çok Rusya, Türki Cumhuriyetleri, Ortadoğu ülkelerine satıyorduk ve gönderdiğimiz halılar geri dönmüyor, kalite sorgulanmıyordu. Son zamanlarda bu ülkelerde yaşanan sıkıntılardan dolayı yönümüzü Avrupa ve Amerika’ya çevirdik. Kalite ve özellikle de tasarım sorun olarak karşımıza çıktı ve yurt dışından desen tasarım satın
10
almak zorunda kaldık ve giderek en büyük sorunlarımızdan birisi tasarım oldu” ifadelerine yer verdi. Projeyi çok önemsediğini ve bu proje sayesinde özellikle de desen tasarımının müfredatının oluşmasıyla birlikte hayalinin gerçek olduğunu söyledi. İş-Kur İl Müdürü Siraç Ekin, halı sektörünün Gaziantep’te olduğu gibi diğer illerde de canlanması ve örnek alınması noktasında istihdam kurumu olarak iş gücü desteğini vermeye devam edeceklerini söyledi. Ekin, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın Avrupa Birliği desteğiyle finanse edilen bu projenin başka bir ayağının sağlam basabilmesi için yetişmiş iş gücüne ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Bu yüzden aranan vasıflı ara elaman ihtiyacının uygulamalı ve teorik kısmıyla sanayicimizin sanayi sektöründeki işletmesindeki şefinin nezaretinde birebir eğitilmesi, öğretilmiş olması bizim için çok önemli bir eğitim sistemi” diyerek, Üniversite, Sanayi ve İş-Kur işbirliğiyle bu tür projelerin hayata geçirilmesinin çok önemli olduğunu ifade etti. Gaziantep’te özellikle halı sektöründe bir hafıza oluşturulmaya çalışıldığını belirten Ticaret Odası Başkanı Beyhan Hıdıroğlu ise, “Kültürleri aktarırken eskiden kalma gelenekle, kulaktan kulağa aktarıyoruz, dededen toruna, usta çırak ilişkisiyle. Akademik bir dil, yazı, literatür yeni yeni oluşuyor. İşte Üniversitelerden beklediğimiz tam da buydu. Böyle bir projeyi gerçekleştirdiği için başta Necip Fazıl hocam olmak üzere tüm proje ekibine teşekkür ediyorum. Gaziantep’te çok büyük bir potansiyel var ve bu potansiyel Gaziantep’i taşıyan bir potansiyel. Bugün bütün dünyada halı denildiğinde akla biz geliyoruz ve özellikle de sanayicilerimizle gururlanıyoruz. Proje çok önemli olduğunu ve sektörel anlamda çok büyük bir eksikliği gidermesi bakımından önemsiyoruz“ diye konuştu.
Doğanın renklerinin
ipliğe yansıması...
AKTİF TEKSTİL SAN. VE TİC. A. Ş. 4.Organize Sanayi Böl. 83413 Nolu Cad. No: 14 Şehitkamil / Gaziantep / TURKEY T. +90 342 357 04 73 ( 8 Hat ) F. +90 342 357 04 80 www.aktiftekstil.com info @ aktiftekstil.com 11
60 Ülkeden Alıcılar Ev Tekstili İçin İstanbul’a Geliyor Ev tekstili ile dekorasyonuna ait tüm ürünlerin bir arada sergilendiği Home&Tex Fuarı, 25 – 28 Ekim tarihleri arasında CNR EXPO Yeşilköy’de düzenlenecek.
T
ETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın, “Dünyanın dördüncü büyük ev tekstili üreticisi olan Türkiye’de düzenlenen EVTEKS ve Home&Tex fuarları alanında dünyanın en iyileri arasındadır. Bu fuarlar sektördeki ihracat potansiyelimizin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Yaklaşık 5 milyar dolarlık dış ticaretin ve bir o kadar da iç piyasa hareketinin en önemli buluşma noktaları EVTEKS ve Home&Tex fuarlarıdır” dedi. Fuarın 600 markanın katılımı ile düzenleneceğini belirten CNR Holding Genel Koordinatörü Cem Şenel, “Rusya, Almanya, Fransa, İtalya, Kuzey Afrika, Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu ve Körfez ülkeleri başta olmak üzere 60’ın üzerinde ülkeden gelen satın almacı heyetleri, katılımcı firmalarımızla buluşturacağız” diye konuştu.
Bu yıl 5’incisi düzenlenecek
Ev tekstili ve dekorasyon sektörünün ihracatını artırmak amacıyla bu yıl 5’incisi gerçekleştirilecek Home&Tex ‘Ev Tekstili ve Dekorasyon Fuarı’ 26-29 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. CNR Holding Kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık A.Ş. tarafından Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TETSİAD) iş birliğinde gerçekleştirilecek fuar, 20 bin metrekare alanda CNR EXPO Yeşilköy’de organize edilecek. TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın, “Dünyanın dördüncü büyük ev tekstili üreticisi olan Türkiye’de düzenlenen EVTEKS ve Home&Tex fuarları alanında dünyanın en iyileri arasındadır. Bu fuarlar sektördeki ihracat potansiyelimizin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Yaklaşık 5 milyar dolarlık dış ticaretin ve bir o kadar da iç piyasa hareketinin en önemli buluşma noktaları EVTEKS ve Home&Tex fuarlarıdır” dedi. 12
Ev tekstili ihracatı bavul ticareti ile birlikte 5 milyar dolar
Türkiye’nin tasarım ve üretim ağı içinde dünya ev tekstilinde önemli bir yere sahip olduğunu, ifade eden Ali Sami Aydın, “Türkiye, ev tekstil ürünleri ihracatında dünyanın en büyük dördüncü ihracatçı ülkesi konumunda yer alıyor. Türkiye’nin dünya ev tekstili ihracatından almış olduğu pay yüzde 3,6’dır. Ülkemizin diğer rakiplerinden farkı, komşu ülkelerle yapmış olduğu bavul ticaretidir. Bavul ticaretini de dahil ettiğimizde, toplam ihracatımız 5 milyar dolara, ev tekstili pazarından aldığımız pay ise yüzde 6.11’e yükseliyor. Tüm bunlardan daha önemli olan ise sektörümüzün üretmiş olduğu ürünlerin, rakip ülke üretimlerine göre çok daha katma değerli mal olmasıdır” diye konuştu. Dünya ev tekstili ihracatının 2016’da 90 milyar dolar olduğunu belirten Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya ev tekstil ihracatının yaklaşık yarısı olan 44 milyar dolar ihracatı Çin tek başına karşılıyor. Çin’in ardından; Hindistan yüzde 5.41’lik pay (4,8 milyar dolar) ile ikinci sırada, Pakistan ise yüzde 4.25’lük pay (3,8 milyar dolar) ile üçüncü sırada yer alıyor.”
13
60’ın üzerinde ülkeden alım heyeti fuara geliyor
Ev tekstili ve dekorasyon dünyasındaki son gelişmeler ve trendlerin tanıtılacağı fuarın 600 markanın katılımı ile düzenleneceğini belirten CNR Holding Genel Koordinatörü Cem Şenel, “Fuarda ‘Alım Heyeti Programı’ düzenliyoruz. Rusya, Almanya, Fransa, İtalya, Kuzey Afrika, Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu ve Körfez ülkeleri başta olmak üzere 60’ın üzerinde ülkeden gelen satın almacı heyetleri, katılımcı firmalarımızla buluşturacağız. Türk fuarcılık sektörünün kriz yaşayacağı tahmin edilen 15 Temmuz’dan sonra düzenlediğimiz fuar organizasyonlarımızda önemli ölçüde yabancı ziyaretçi artışı yakaladık. Home&Tex Fuarı, Almanya, Fransa ve İtalya’nın yanı sıra Rusya’dan yoğun ilgi görüyor. Fuarın alım heyetleri programına bu ülkelerden önemli katılım gerçekleşecek” diye konuştu.
30 bin ziyaretçi hedefi
Şenel, Home&Tex’in Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri başta olmak üzere çok sayıda sektör profesyonelini bir araya getireceğini aktararak, “Geçtiğimiz yıl 96 ülkeden 22 bin 134 ziyaretçiye ev sahipliği yapan fuarımızda, bu yıl 30 bin ziyaretçi hedefliyoruz. Home&Tex; sergilenen ürün ve hizmetlerin yanı sıra etkinlikleriyle bu yıl da göz doldurmaya devam edecek. Fuar alanında düzenlenecek seminerler, trend alanı, üniversitelerin ilgili bölümlerin yapacağı sunumlar ve çeşitli atölye çalışmalarının, katılımcı ve ziyaretçiler tarafından ilgiyle takip edilecek” diye konuştu. 14
15
, R E L N E S E D ŞİN MİRASI
GEÇMİ
E L İ M İ L İ K CEREN R O Y U L HAYAT BU
Tasarım ve Ar-Ge çalışmaları ile rakiplerinden ayrı bir noktada konumlanan Adem Tekstil markası Ceren Tekstil; geniş ürün yelpazesi ile adından söz ettirmeye devam ediyor. Desenlere yön veren Ceren Kilim’in yükselen başarı grafiğini siz okuyucularımıza ulaştırmak adına söyleşi yaptığımız Adem Tekstil yetkilisi Adem Bacaksız; üretim hikayesinden bahsederek firma hakkında bilgiler verdi.
Adem Tekstil yetkilisi Adem Bacaksız
16
F
irmanızın faaliyetleri hakkında neler söylemek istersiniz? Kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Küsget Sanayii Sitesinde 1997 yılında faaliyete geçen Ceren Kilim; şark odası takımı, döşemelik kumaş, savan, kilim, yolluk, otantik kilim kumaş, sofra, seccade, ürün grupları ile sektöre hizmet veriyoruz. Gaziantep Organize Sanayii 5. Bölge’deki 6000 m2 kapalı alanda ve Küsget Sanayii bölgesinde devam eden imalatımız ile tasarım noktasında farklılığımız ile ön plana çıkıyoruz.
17
Piyasaya sunduğumuz yeni ürünler ve özellikle tasarım noktasında rakiplerimizden ayrılıyoruz.
18
Sektöre sunduğunuz ürünler hakkında bilgi verir misiniz? Sektöre sunduğumuz ürünler; kilim şark odası takımı otantik şark kilimi döşemelik kumaş Selçuklu kilim Osmanlı kilim, ev tekstil ürünleri, yöresel kumaş ürünlerini vb şekilde yer almaktadır. Üretim faaliyetleriniz ve yıllık üretim kapasiteniz nedir? Oluşturduğunuz istihdam konusunda neler söylersiniz? Bölge’deki 6000 m2 kapalı alanda 757.057,03.-m2’lik yıllık üretim kapasitemiz bulunmakta. 90 kişilik kadromuz ile üretimimiz hız kesmeden devam etmektedir. Sektöre ne tür yenilikler sunuyorsunuz? Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarınızla ilgili neler söylemek istersiniz? Sektörün içinde olduğumuz için yenilikleri çok yakından takip ediyoruz. Desen olarak renk olarak model olarak sürekli ar-ge çalışmaları yaparak piyasada olmayan ürünleri üretiyoruz. Üretimde kullandığınız teknolojiden bahseder misiniz? Bilgisayarlı jakar, bilgisayarlı dokuma tezgâhı, frekanslı kesisi teknolojilerini yakından takip ediyoruz. Ceren Kilim olarak teknolojiyi yakından takip ediyoruz ve her zaman son teknolojiyi kullanıyoruz. Satış pazarlama ve bayilik yapılanmanız hakkında bilgi verir misiniz? Toptan olarak satışını yaptığımız ürünlerin aynı zamanda şubelerimiz ve perakende satışı da yapılmakta. Toptan satışımız da bulunuyor.
19
Firmanız hangi noktalarda rakiplerinden ayrılıyor? Piyasaya sunduğumuz yeni ürünler ve özellikle tasarım noktasında rakiplerimizden ayrılıyoruz. Aynı zamanda bünyemizde istihdam ettiğimiz uzman kadromuz ve kalifiye çalışanlarımız ile sektörde farklı bir konumumuz var. Çalışma ortamımızın nezih olması ve Ar-ge çalışmalarına verdiğimiz önem de bizi rakiplerimizden ayıran bir diğer nokta. İhracat çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? İhracat bizler için öncelikli çalışmalar arasında yer alıyor. Yurt dışı çalışmalarımızda hedeflerimizi büyük oranda gerçekleştirdik. 22 ülke ile çalışmalarımız devam ederken üretimimizin yüzde yetmişini ihraç ediyoruz. Ülke genelinde marka bilinirliğimiz sağladığımıza inanıyoruz ve iç piyasada ülkemizin dört bir yanına satışımız bulunuyor bu noktada marka bilinirliği anlamında yurt dışında da çalışmalarımız hızla ilerliyor. 2017 yılı sizce nasıl geçti? 2018 Hedefleriniz, proje ve yatırımlarınız nelerdir? 2017 yılının ilk çeyreği sektörümüz adına sıkıntılı geçmesine rağmen sonraki aylarda işlerde ilerleme kaydedildi ve piyasalarda bir rahatlama söz konusu oldu. 2018 yılında temel hedeflerimiz arasında Ar- Ge çalışmalarımızı daha çok geliştirip planlama yaparak, ihracat alanımızı genişletmek istiyoruz.
20
21
İhracatın Gözdesi Tekstil Güneydoğu Anadolu Bölgesi, tüm olumsuzluklara rağmen ihracattaki büyümesine devam ediyor. ihracatçısının yurt dışına gönderdiği ürünlerin başında tekstil yer alırken, favori pazar ise Irak oldu
22
İ
hracatının büyük bölümünü iç karışıklığın hüküm sürdüğü Suriye ve Irak gibi bölgelere gerçekleştiren Güneydoğu Anadolu Bölgesi, tüm olumsuzluklara rağmen ihracatındaki artışı sürdürürken, ihraç edilen ürünlerin başını tekstil çekti. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) verilerinden derlenen bilgiye göre, yıllardır ağırlıklı olarak ihracat yaptığı ülkelerin başında Irak ile Suriye bulunan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, söz konusu ülkelerde yaşanan iç karışıklığa rağmen ihracattaki büyümesine devam ediyor. Söz konusu ülkelerde yaşanan daralma ve sıkıntının, alternatif pazarlara yönelerek üstesinden gelen bölge ihracatçısı, yoğun çabalarının karşılığını ihracat rakamlarındaki artışla alıyor. Yılın ocak-eylül döneminde 5 milyar 880 milyon 132 bin dolarlık ihracat gerçekleştiren firmalar, söz konusu dönemi
geçen yıl 5 milyar 701 milyon 548 bin dolarla kapatmıştı. Geçen yıla göre yüzde 3,1 ihracat artışı sağlayan Güneydoğulu iş adamları, ülke ekonomisine de 178 milyon 584 bin dolar daha fazla girdi sağlamış oldu.
İhracatın vazgeçilmezi tekstil ve halı
Bölge ihracatçısının yurt dışına gönderdiği ürünler incelendiğinde giyim malzemelerinden gıdaya, halıdan bakliyata, meyveden kuru gıdaya kadar binlerce kalemde ürün yer alıyor. Bölge ihracatçısının en çok ihraç ettiği ürünler arasında 1 milyar 947 milyon 635 bin dolarla tekstil ve ham maddeleri yer aldı. İhracatçılar, bu alanda geçen yıl 1 milyar 947 milyon 108 bin dolarlık ihracat gerçekleştirmişti. Tekstil ve ham madde ürünlerini ise 1 milyar 500 milyon dolarla hububat ve bakliyat, 1 milyar 26 milyon 877 bin dolarla halı ihracatı takip etti.
Olumsuzluklara rağmen başarı katlanarak arttı
Güneydoğulu ihracatçılar, 2017 yılında 180’den fazla ülkeye Türk ürünlerini göndermeye devam etti. Bu pazarlardan en önemlisi ise Irak oldu. Geçen yılın 9 aylık döneminde 1 milyar 963 milyon dolarla, bölge ihracatının yüzde 34,4’ünün gerçekleştirildiği Irak’a, bu yılın aynı döneminde 2 milyar 39 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Irak’ın bölge ihracatındaki payı da yüzde 34,7’ye yükseldi. Irak’ı 354 milyon dolarla ABD, 332 milyon dolarla Suriye izledi.
23
Halıya Soyut Dokunuşlar
ARTEMİS HALI’DAN
H
EXPERIENCE KOLEKSİYONU
El halısı dokusunda, ipeksi yumuşak tuşeli, özel parlak akrilik iplik kullanılan Artemis Halı Experience Koleksiyonu, en son teknolojik tezgahta üretiliyor.
alı koleksiyonları ile stil sahibi yaşam alanlarına imza atan, renk ve desenleri ile zarafeti mekanlara taşıyan Artemis Halı, yeni koleksiyonuyla dekorasyon severlerin vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Soyut tabloların fırça darbelerinden esinlenerek tasarlanan Experience Serisi; yaşam alanlarında modern ve stil sahibi bir atmosfer yaratıyor. Dokuz ayrı desende yeşil, terra, bej ve vizon tonlarının harmanlandığı bu koleksiyon, özgün desen alternatifleriyle dikkat çekiyor.
24
Artemis Halı, modern çizgileri tercih edenler için yeni koleksiyonu Experience’ı sunuyor. Çağdaş resim sanatından ilham alan Experience Koleksiyonu; desenleri, renk harmonisi ve kalitesiyle göz dolduruyor.
Gaziantep Üniversitesi Tekstil Mühendisliği tarafından yapılan testlerde, halının kendi dokusundan kaynaklı tozlanma %74’e varan oranda azalım göstermiş Experience Koleksiyonu; DD ISO/PAS 11856-2003 Textile Floor Coverings-Test Methods For Determinatıon Of Fıbre Bind-Hexapot Tumbler Test For Mass Loos standardına göre test edildi.
25
Çalışan Sadakati İletişimde Saklı Çalışanların işlerine olan bağlılığı şirketlerin başarıları için önemli bir kriter. Araştırmalar, çalışanlarının bağlılığını kazanabilen şirketlerin, diğerlerine oranla 2,5 kat daha fazla gelir elde ettiğini, ticari hacim ve çalışan sayısı bakımından küçük şirketlerin personellerinin, büyük şirketlerde çalışanlara oranla işlerine daha samimiyetle bağlı olduğunu gösteriyor.
D
ale Carnegie ismini kişisel gelişim kitaplarına meraklı olanlar iyi bilir. İlk “How to” tarzı kişisel gelişim kitaplarının öncüsü bu Amerikalı yazar ve kişiler arası iletişim uzmanının yaptığı araştırmalar, küçük şirketlerde çalışan insanların ait oldukları yeri, diğerlerine kıyasla daha çok sevdiğini gösteriyor. Fakat şaşırtıcı nokta ise bu sevginin sebebi işverenlerinin sandığı sebeplerle pek de paralellik göstermiyor. Carnegie’nin araştırmasına göre, küçük şirketlerde çalışan insanların yüzde 39’u yaptığı işe samimiyetle bağlı. Bu rakam büyük şirketlerde yüzde 29. Bununla birlikte, büyük şirketlerde çalışanların yüzde 26’sı işine karşı bir sadakat hissetmezken, küçük şirketlerde ise bu oran yüzde 18’i geçmiyor.
26
Çalışanların işlerine olan bağlılığı doğal olarak şirketlerin ticari başarılarını da etkiliyor. Carnegie’nin yaptığı araştırmaya göre, çalışanlarının bağlılığını kazanabilen şirketler diğerlerine oranla 2,5 kat daha fazla gelir elde ediyor. Öyleyse küçük şirketlerde çalışanlar kendilerini işverenlerine ve işlerine karşı neden daha bağlı hissediyor? Bunun altında yatan neden, küçük şirket yapısının, çalışanların önem verdikleri şeyleri sunuyor olması.
Pekiyi nedir bunlar?
1. Fark yaratma şansı: Küçük şirketlerde yöneticiler, çalışanlarının performanslarını daha iyi gözlemleyebiliyor. Bununla
birlikte küçük şirketlerin çalışanları şirketin geleceğine ilişkin kararlarda daha fazla söz sahibi olabiliyor ve bu sayede ortaya konan işlere direkt olarak etki edebiliyor. Yani çalışan şirketin kaderini paylaşabiliyor.
Unutulmamalı, küçük şirketler çalışanları sayesinde çok büyük işlere de imza atabilir.
2. Yöneticilerle daha fazla iletişim kurma fırsatı: Küçük şirketlerin çalışanları, yöneticilerini daha sık görüyor ve iletişim kurabiliyor. Böylece patronlarıyla daha insani ilişkiler kurabilen personel, yöneticilerini ulaşılmaz değil, yan odalarında çalışan biri olarak görüyor. 3. Çeşitli ve ilgi çekici sorumluluk alanları: Küçük şirketlerde ve yeni kurulan girişimlerde her çalışan her işin üstesinden gelmeye çalışmak zorunda kalabilir. Carnegie’nin araştırmalarına göre, büyük şirketlerde bu tip pozisyonlarda çalışan insanlar, durumdan şikayetçi olsalar da, küçük şirketlerde daha fazla sorumluluk üstlenmek zorunda kalan çalışanlar, ortaya çıkan gelişim imkanından son derece memnun oluyorlar. 4. Güven hissi: Büyük şirketler okyanus gibidir. Eksilen damla, şirketin işleyişinden çok fazla şey götürmez. Küçük şirketler ise bir makine gibi çalışır. Makinenin tek bir parçasının eksikliği bütün sistemin çalışmasında aksamalara neden olur. Haliyle küçük şirketlerde çalışan insanlar kendilerine güvenildiğinin ve şirket için önemli olduklarının farkındadır. 5. Daha şeffaf şirket yapısı: Büyük şirketlerin katmanlı yapısı, çalışanların şirketin parçası olmasından ziyade, birer seyirci haline gelmelerine neden olur. Fakat küçük şirketlerde daha şeffaf bir yapı bulunur. Hatta çoğu zaman çalışanların fikirleri yönetim tarafından değerlendirilir. Unutulmamalı, küçük şirketler çalışanları sayesinde çok büyük işlere de imza atabilir. Fakat küçük şirketlerin sahipleri ve yöneticilerinin içine düştükleri en büyük yanılgılar, çalışanlarının sadakatinin şirket içi iletişimin gücünden ve ödenen maaşlardan kaynaklandığını sanmaları. Bu kanı kısmen doğru, ancak güçlü iletişim elbette etkili ama ödenen maaşlar çalışanların o şirkette çalışmayı tercih etmelerindeki nedenler arasında önemli bir belirleyicilik taşımıyor. Bununla birlikte bir diğer yanılgı ise, küçük şirketlerin çalışanları her ne kadar işlerine daha ilgili olsa da, patronlarının fikri, bu bağlılığın var olanın daha üstünde bir seviyede olduğunu sanması. Sonuç olarak küçük olmak büyük işler başarılamayacağı anlamına gelmiyor. Asıl önemli olan, ister büyük ister küçük olsun birbiri ile bir senfoni orkestrası gibi uyumlu bir ahenge sahip doğru bir takımı kurmak ve sağlıklı bir kurum içi iletişim ağı tesis etmek… 27
Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan ilk tedarikçi firmalardan biri olan Mekanik ve m i ş eli Makina ve Yedek Parça Sanayi, a Sürekli G d Plan 30 yıldır sektörüne hizmet veriyor. Kalite Ön Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren fabrikaların hem yedek parça hem de endüstriyel malzeme ihtiyaçlarını karşılayan Maktek Makina’yı yakından tanımak adına firma yetkilisi Burhan Sakı ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
akina’da M ekanik
M
Maktek Makina firma yetkilisi Makina Mühendisi Burhan Sakı
M
esleğe başlama süreciniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Mühendislik eğitimim bittikten sonra, Ankara MKE kurumunda makine mühendisi olarak görev aldım. Daha sonra görevimden istifa edip Gaziantep’e yerleştim. Gaziantep Organize sanayi bölgesinde dikişli çelik boru üreten bir firmada 6 yıl boyunca çalıştım. Sonrasında kendi işimi kurdum. Kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz? 1980’li yıllarda fabrikaların yedek parça ve endüstriyel malzemelere ulaşımı çok zordu. dolayısı ile yedek parça ve endüstriyel malzeme tedariği güç şartlarda yerine gelmekteydi. Takip eden yıllarda bu zorlukları yenmek için organize sanayi yönetimi tarafından fabrikaların ihtiyacını karşılama amacıyla kurulan sosyal tesislerde firmamızı hizmete sunduk. Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz? Firmamız Mekanik Makina ve Yedek Parça Sanayi adı altında Gaziantep’te yer almaktadır. Firmamız yaklaşık 30 yıldır hizmet vermektedir ve organize sanayi bölgesinde kurulan ilk tedarikçi firmadır.
28
Sektöre sunduğunuz ürünler hakkında bilgi verir misiniz? Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren fabrikaların hem yedek parça hem de endüstriyel malzeme ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Ürünlerimiz teflon levha/çubuk, paslanmaz çubuk, pirinç levha/çubuk, bronz çubuk, derlin levha/çubuk, polietilen levha/çubuk, pleksglas(mika), polyamid levha/çubuk , kestamid levha/çubuk ve paslanmaz bağlantı elemanlarını içermektedir. Ürün trendlerinizi belirlerken nelere dikkat ediyorsunuz? Gelişen teknoloji ile yedek parça yapımı ve kullanılan malzeme niteliklerinde müthiş gelişmeler olmuştur. Firmamız gelişen teknolojiye ayak uydurup sürekli olarak kaliteli malzeme ve ekipman bulundurmak için yoğun bir şekilde çalışmaktadır. 2017 yılı sizce nasıl geçti? 2018 hedefleriniz nelerdir? 2017 yılı itibari ile fabrikalarımızın ihtiyaçlarını karşılamada sevindirici bir rekabet oluşmuş ve bu hususta tedarikçi firmaların kalite yönünde kendilerini geliştirmeye çalışarak hizmet sunmaya devam etmektedirler. 2018 yılında ve takip eden yıllarda hedefimiz ürünlerimizin kalite standartlarını düşürmeden yolumuza devam etmektir. Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir? Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi hızla gelişerek bugün 5. Organize Sanayi’yi kurmuş ve bu bağlamda hem fabrika hem yan kuruluşları ile büyük bir istihdam yaratmıştır.
29
Kastamonu Entegre’den 3 Boyutlu Müşteri Deneyimi İnovasyonu
İ
novasyonu kurum kültürünün ayrılmaz bir bileşeni kabul eden Kastamonu Entegre, bu alana yönelik gerçekleştirdiği çalışmalarını “IDS - Interior Design Studio” adlı dijital platform ile bir adım öteye taşıyor. Bu sene 1418 Ekim tarihleri arasında düzenlenen İntermob Fuarı’nda beğeniye sunulan
Ağaç bazlı panel sektörünün öncü markası Kastamonu Entegre, kurduğu “IDS - Interior Design Studio” dijital platformunu ilk kez İntermob Fuarı’nda sektör profesyonellerinin ve müşterilerinin kullanımına açıyor. Proje kapsamında kullanıcılar, 3D kartela özelliği ile tüm ürünleri gerçeğine en yakın görüntüler eşliğinde inceleme fırsatı yakalarken, sanal showroom özelliği VR gözlükler ile gerçek mekânda birebir ölçekli ürün tecrübesi yaşatıyor. 30
proje, tek bir noktadan yönetilen ve tüm dijital görüntüleme kanallarında kullanılabilen teknolojik altyapısıyla öne çıkıyor. Mobil cihazlara ücretsiz indirilebilen IDS - Interior Design Studio” uygulaması, Kastamonu Entegre’nin birbirinden kaliteli ve estetik ürünlerini bir araya getiriyor. Kullanıcıların, ihtiyaç duydukları her yerde her an ulaşabilecekleri sistem, tüm ürünlerle ilgili detaylı bilgiler içeriyor. IDS 3D kartela, ürün numunelerini dijital ortamda simule etme özelliğine sahip yapısıyla, renk, desen ve doku özelliklerini birebir deneyimleme fırsatı tanıyor. İstenilen ölçüde ekrana yansıtılabilen ürünler, dokunmatik özelliği sayesinde 360 derece döndürülerek, çoklu bakış açısı ile sunuluyor. Bu özellik ürünlerin yansıma, parlaklık ve baskı hareketlerini kusursuz olarak gözler önüne seriyor.
Kastamonu Entegre’nin IDS - Interior Design Studio” projesi sanal showroom özelliği ile de fark yaratıyor. Sanal showroom, seçilen mobilya ve yüzeylerde farklı ürünlerin denenebileceği gerçekçi bir simülasyondan oluşuyor. Simülasyon, kullanıcıların 3D kartela deneyimi sırasında seçtikleri ürünlerin, dekore edilmiş bir mekânda nasıl duracağını görmelerine ve istedikleri değişiklikleri yapabilmelerine olanak tanıyor. VR gözlüklerin entegre edilebileceği uygulama aracılığıyla kullanıcılar, sunulan mekânlar içinde dolaşırken, beğendikleri ürünlerin numunelerini ellerine alarak yakından inceleyebiliyor. Karar süreçlerinde yardımcı olacak birçok farklı interaktiviteyi de içinde barındıran proje, tüm bu özellikleri ile sektörde bir ilki yaşatıyor.
Kastamonu Entegre’nin bu yıl 20.’si düzenlenen İntermob Fuarı’ndaki 7. Salon 734 no’lu standına gelen ziyaretçiler, kurulan bu dijital platformun da birer parçası olacak. Kiosklardan oluşan özel bölüm, VR gözlükler sayesinde gerçek mekânda birebir ölçekli ürün tecrübesi yaşatacak. Fuarda ayrıca, Kastamonu Entegre’nin kaliteli, estetik ve çevre dostu ürünleri arasında yer alan Evogloss parlak panelde yaklaşık 30 yeni renk, Glossmax parlak panelde taş görünümlü yeni dekorları parlak, süper mat yeni yüzeyler, ürün gamına yeni eklenen Stone, Deluxe ve Elit laminat parke serileri, Doorlam kapı panelinde 15 yeni renk ile bu sene beğeniye sunulmasının ardından yurt içinde ve yurt dışında yoğun ilgi gören Reflection serisi yer alıyor. 31
AGT İLE
SONBAHARIN TREND RENKLERİ EVİNİZDE Dünyanın modasını evlere taşıyan AGT, sonbaharın trend renklerini açıkladı. Bu sonbaharda evlerde koyu meşe ve gri tonları ile bunlarla kombinlenen renkler kullanılacak. Trend renklerin kullanıldığı AGT’nin parke serileri, Natura Line, Nature Plus ve Concept ahşabın büyüleyici güzelliğini evlere taşıyacak. 32
T
ürkiye’nin önde gelen mobilya bileşenleri markası AGT, dekorasyonda bu sonbaharın moda renklerini açıkladı. Yaz sezonunda açık, soft renkler oldukça popülerken; sonbaharda ise daha koyu meşe-gri tonları ve bunlarla kombinlenebilen renkler ön plana çıkacak. Daha sıcak ve koyu tonlarda mobilya ve yer döşemeleri yükselişe geçecek, pastel tonlar popülerliğini koruyacak. AGT, sonbaharla birlikte mevsimin doğal güzelliğinden ilham alarak tasarladığı, ahşabın sıcaklığını yansıtan yepyeni ürünlerini tüketicilerin beğenisine sunuyor. AGT, tabiatın doğal renk ve dokusunu taşıyan, derzler yardımıyla birbirinden ayrılan “Natura Line/ Plus” serisiyle evlere bambaşka bir havaya büründürüyor. Natura Line ve Natura Plus serisinin Ilgaz meşe, Selge, Meriç gibi sekiz farklı renk seçeneği bulunuyor.
“Ahşabın hiç geçmeyen modasını günümüzün modern tasarımlarıyla birleştiriyoruz” Milano’dan esinlenerek tasarlanan yeni “Concept” parke serisi dünyanın modasını evlere taşıyor. Scala, Loreto, Moderna gibi farklı seçenekleri barındıran Concept Serisi, eşsiz tasarımı ve özel renkleriyle göz alıyor. Kir ve leke dayanımı yüksek parkeler, kolay temizlenmeleri sayesinde hijyenik bir yaşam alanı yaratmanıza yardımcı oluyor. AGT’nin dünya standartlarındaki MDF’si kullanılarak üretilen AGT Panel’de ise sonbaharın trendi keten dokular dikkat çekiyor. Yeni Kaşmir, Rubik, Bakır ve Metalik tonlardaki büyüleyici renkler mekanlarda fark yaratıyor. Markanın her zaman dünya trendlerini yakından takip ettiğini belirten AGT Genel Müdürü Şirzat Subaşı, “Ahşabın hiç geçmeyen modasını günümüzün modern tasarımlarıyla birleştiriyoruz. Değişimin, yenilikçiliğin gücüne inanıyoruz ve müşterilerimize farklı alternatifler sunmaya devam ediyoruz. Bu sene de, sonbaharın trend renklerinden esinlenerek tasarlanan yeni serilerimizi müşterilerimizin beğenisine sunduk. Daha fazlasını, daha iyisini tasarlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyor. 33
Kitabını e m Bu 7 İşlet
O
! Şart z ı kuman
G
ünümüzün iş trendlerini ve modern işletme teorilerini detaylandıran kitaplara gömülmek yerine, klasiklerden ilham almak çok daha sağlam bir görüş kazanmanıza yardımcı olacaktır. Evet, bu kitapların dijital odaklı pazarlama planları veya leanmetodolojinin yararlarıyla ilgili bilgi vermeyeceği doğrudur ancak zaman aşımına uğramayıp halen günümüzün iş realitelerini yansıttıklarına kimi zaman şaşkınlıkla kimi zaman hafif bir gülümsemeyle şahit olacaksınız. Bu klasikler,özellikle girişimcilerin hep arka ceplerinde tutmaları gereken altın değerinde tavsiyeleri içerir. İşte, Inc.com’un sayısız başarılı girişimcinin proses yönetimini, büyüme yol haritalarını ve pazarlama stratejilerini bu temeller üzerine kurduğu, işletme dünyasının, strateji ve inovasyonun altın standartlarını belirleyen 7 klasiği:
1. İçinizdeki Girişimciyi Uyandırın (The E Myth) Bir işletme imparatorluğuna dönmüş bir işletme kitabı. Eğer işletme yüksek lisansı yaptıysanız, bu kitabın zorunlu olarak okuduğunuz kitaplardan biri olması muhtemeldir. İçinizdeki Girişimciyi Uyandırın adıyla Türkçeleştirilen bu kitap kendi işini kurma ve büyütme konusunda yaygınlaşmış mitleri ve varsayımları ele almakta. Girişimler 34
nasıl bir yolculuktan geçmekte? Kitap; fikir aşamasından emekleme dönemine, büyüme sancılarına ve olgunlaşma dönemine ışık tutmakta ve bu yolculuğu betimlerken her girişimcinin içinde bulunan üç kişiliği anlatmakta: Girişimci, Teknisyen ve Yönetici. Girişimci hayalperesttir, yenilikleri tayin eder, yıldızlara ulaşmayı hayal eder. Girişimci gelecekte yaşar, anı yaşamak yerine gelecekte nelerin olabileceğini planlar, öngörür, hep ileriye bakar. Çoğu zaman dünyanın ve tabii işlerin de yavaş ilerlemesinden şikâyet eder. Teknisyen;makinist, yazılımcı veya aşçı gibidir, kendi zanaatında uzmandır. Çoğu zaman bu insanlar sevdikleri işi yapmak için kendi işlerinin patronu olurlar. Yaptıkları işte iyilerdir, en çok işlerini yaparken keyif alırlar ve işletmenin geri kalanıyla fazla ilgilenmek istemezler. Ödenecek faturalar, maaşlar, ofis yönetimi pek de umurlarında değildir. Tabii ki böyle bir şansları yoktur, sadece işlerine bakıp işletmenin dönmesini sağlayan diğer işleri yok saymakla kendilerini başarısızlığa mahkûm ederler.
Yönetici detay odaklı olandır, i’ye noktayı koyan, t’ye tresini çeken, faturaları takip eden, çevresindeki dünyayı organize eden, tatsız sürprizlerin önüne geçmeye çalışan O’dur, iş dünyasının düzenli ve tahmin edilebilir bir şekilde ilerlemesine gayret eder. Tüm bu profiller, her girişimcinin içinde belli oranlarda bulunur, kişi kimi zaman girişimci kimliğiyle geleceği planlar, kimi zaman bir teknisyen olarak âşık olduğu işi yapar başka hiçbir şeye kafa yormak, bölünmek istemez, bazen de yönetici kimliğine bürünüp herşeyi kontrol etmek ister. Bu ikonlaşmış kitabı özellikle de işletmeniz yeni bir oluşum içindeyken okumalısınız.
2. Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı (The 7 Habits of Highly Suc cessful People) Stephen R. Covey’nin en çok satanlar listesinden inmeyen kitabı, bağımsızlık, dayanışma, sürekli geliştirme gibi kavramları iş dünyasına kazandırmıştır. Covey’in dehası bu kavramların sadece
İş dünyası süre k l i d e ğ i ş m e k te a n c a k ba ş a r ı l ı b girişimcinin de ir hası hep aynı k itaplardan esin almakta. Her ş irket kurucusu için bu klasikle okunması şart r kitaplar arasınd a a n ı l m a kt a .
iş dünyasına değil, genel olarak yaşama başarılı bir şekilde uygulanabilmesidir. Hedefler koymak, küçük ancak emin adımlarla ilerlemek, insanları anlamak ve sürdürülebilir uygulamalar yürütmek için insanları iyi dinlemek başarılı ve mutlu bir hayatın gerekleridir. • Alışkanlık - Proaktif Olun Çevrenizi siz kontrol edin, çevrenizin sizi kontrol etmesine izin vermeyin. Kendi kararlarınızı vermeyi, tercihlerinizi kendi iradenizle yapmayı ihmal etmeyin. Olayları kontrol edemeyebilirsiniz ancak olaylara verdiğiniz tepkiyi kontrol edebilirsiniz. Şartlar ne olursa olsun yaklaşımınız sizin gücünüzü gösterecektir. • Alışkanlık - Sonu Düşünerek Başlangıç Yapın Covey bu alışkanlığı kişisel liderlik alışkanlığı olarak değerlendirir. Yolun başından hedefleri koyarak, neler istediğini bilerek yürümek önemli bir liderlik özelliğidir. İlgili, sizi hedeflerinize götürecek aktivitelere odaklanır, sizi yolunuzdan uzaklaştıracak detaylarla ilgilenmez, zaman kaybetmezsiniz. Bu sayede her anınız daha verimli geçer ve başarıya daha hızlı ulaşırsınız. • Alışkanlık - Önceliklerinizi Önce Yapın Bu bir kişisel yönetim ve disiplin işidir. Kendi işlerinizi iyi organize etme, önceliklerinizi bilme ve aktiviteleri zama-
nında belli bir sıra ve disiplin içerisinde tamamlamayı gerektirir. Alışkanlıkla kafanızda planlamanızı yapar ve kafanızdaki planı uygulamaya geçirirsiniz. • Alışkanlık - Kazan-Kazan Düşünün Dayanışma ve beraber çalışma sonucunda gerçekleşen bu liderlik insan ilişkileri üzerine kuruludur. Sizin başarınız ortağınızın başarısıdır. Başarı paylaşıldıkça azalmaz, çoğalır. Sürtüşmelerden taraflar doğar, oysa dayanışmalardan daha büyük başarılar elde edilir. Herkes aynı amacın etrafında toplanır, bütün enerji bu yönde kullanılır. • Alışkanlık - Önce Anlamayı Daha Sonra Anlaşılmayı Arayın Önce anlamaya çalışılıp sonra anlaşılmayı beklemek modern çağın en önemli düsturudur. Bu Covey’in iletişim alışkanlığıdır ve oldukça güçlüdür. Covey bu alışkanlığı anlatmak için basit bir analoji kullanır: “reçete yazmadan önce teşhis koyun.” Hayatın her aşamasında olumlu ilişkiler kurmak için basit ancak etkili bir yöntemdir. • Alışkanlık - Sinerji Yaratın Covey’in yaratıcı kooperasyon adını verdiği yani bütünün parçalarından çok daha büyük olduğu prensibi, başkalarının kendilerinden daha büyük bir şeye hizmet etme ihtiyacının bir sonucudur. • Alışkanlık - Testereyi Bileyin
Kendi kendinizi yenileme zamanı gelmiştir. Şu ana kadar sözü edilen alışkanlıkların biraraya gelme ve büyüme zamanı geldi. Covey’in kendi dediği benliği dörde ayrılmakta: spiritüel, zihinsel, fiziksel ve sosyal/duygusal. Benliğin bu dört elementinin de doyurulmaya ve geliştirilmeye ihtiyacı var.
3. Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı (How to Win FriendsandInfluence People) Dale Carnegie’nin 1936 yılında kaleme aldığı şaheseri satışçıların kutsal kitabı haline gelmiştir. Girişimcilerin ilk kitabı olarak da görülen bu kitap, iş yaparken sevilen insan olmanın önemini vurgular. Eleştirmenlerin çoğu bu kitabı bir manipülasyon rehberi olarak görmüş ve kötülemiştir ancak Carnegie’nin satıcının hedef kitlesini tanıması konusundaki ısrarcılığı öne çıkan en önemli prensiplerden biridir. Başkalarının düşüncelerine saygı göstermek, olaylara başka bir bakış açısından bakabilmek, başkalarının kendileriyle ilgili konuşmasını desteklemek. Bugün pazarlama departmanları35
nın ürünleri için oluşturdukları persona veya hedef kitle profillerinin temellerini oluşturur. Kitap seneler içinde birçok kez güncellenmiş ve son dönemdeki dijital gelişimleri yansıtan versiyonu da kitapçılarda yerini almıştır.
4. İş Maceraları (Business Adventures) Bill Gates’e WarrenBuffet tarafından tavsiye edilen bu kitap, girişimcinin okuma listesinin başında bulunmalıdır. New Yorklu bir gazeteci olan John Brooks, iş dünyasında tanıştığı büyük kurumlarda önemli konumlardaki kişilerin profilleri ve ilginç hikâyelerini konu alır. Ford, General Electric ve Xerox gibi dev kurumların belli dönemlerine, dönüm noktası oluşturan kararlarına ışık tutar. Bazı hikâyeler okurları şaşkına çevirir: Ford’un tüketici geribildirimlerini yok sayması veya Xerox’un gelişmiş teknoloji olmayı reddetmesi gibi hikâyeler girişimcileri kendi uygulamalarıyla ilgili düşündürecektir.
5. Mor İnek (PurpleCow) SethGodin’in Mor İneği pazarlama kitapları arasında boğulduğumuz bu dönemde bile kalabalığın arasından çıkıp göze çarpmayı başarır; aynen kitabın okuyucularına verdiği dersler gibi. Kısa
36
bir roman uzunluğunda, hızla okunan kitaptaki ana mesajları hatırlamak için bir deftere not almanıza gerek yoktur. Mor İnek Godin’in yeni ürüne veya hizmete verdiği isimdir. Mor İnek farklılaşmayı temsil eder. Farklı olun, risk alın ve evet farklı olmaktan çekinmeyin, ana mesajları oluşturur. Markanızın mesajı farklı olsun, geleneksel yöntemleri zorlayın, yaratıcı olun, herkesin gitmediği yoldan gidin Godin’in sıklıkla vurguladığı konu başlıkları arasındadır.
6. İyiden Mükemmel Şirkete (Goodto Great: WhySome CompaniesMaketheLeap... andOthersDon’t) Kitabın yazarı JimCollins şirketlerin nasıl ortalama olmaktan mükemmele geçtiğini anlatır. Nasıl bazı şirketler hızla büyür, başarıdan başarıya atlar? Collins bu soruyu enine boyuna tartışırken, şirketlerin içinde bulundukları faktörlere odaklanır. Nedir bu faktörler? En makro seviyede, doğru insanlarla çalışmak, ana iş alanlarına hâkim olmak ve disiplin. Özdisiplinli doğru insanları işe alın ve onları değil, sistemi yönetin. İyi, mükemmelin düşmanıdır çünkü çoğu yönetici iyiyle yetinmekten yanadır, iyiyi mükemmele taşımak için risk almak isteyen az sayıda lider vardır. Ancak unutulmamalıdır ki, iyiyi mükemmele
dönüştürmek mümkündür. Collins’in yarattığı en önemli değer, şirketin en önemli kaynağının çalışanları olduğunu birçok farklı örnekle vurgulaması ve kurduğu iyiden mükemmele dönüşüm döngüsü içine oturtmasıdır. “Önce Kim Sonra Ne” kavramı içerisinde, doğru insanlarla çalışmanın başarının mihenk taşı olduğunu vurgular. Şirketin doğru insanları içine katması, yanlış insanlardan zaman kaybetmeden kurtulması gereklidir. Nitelikten çok kişilik ve kurum kültürüne uygunluk ön planda tutulmalı, yönetimdeki değişiklikler mümkün olduğunca içerden terfi yoluyla doldurulmalıdır.
7. Atlas Silkindi (Atlas Shrugged) AynRand’in felsefesi hakkında ne düşünürseniz düşünün, hikâyesinde yaratıcılığın gücüyle ilgili öğrenilecek çok şey vardır. AynRand kitabında der ki: “Benim felsefem, özünde, hayattaki ahlaki amacı kendi mutluluğunu bulmak olan, varlığının tek amacı ve en yüce eseri olarak yaratıcı üretkenliğini gören kahramansı bir varlık, bir insan konseptidir.” Atlas Silkindi’nin ana teması insan aklının toplumdaki rolüdür. İnsan yaratarak, keşfederek, topluma yenilikler kazandırarak yaşama sevincini bulur, gelişir, topluma yarar sağlar.
Sektöre Yeni Bir Kapı Açan Peli DK İle
Estetİk ve Fonksİyonel 38
Bir İskandinav ülkesi olan Finlandiya dilinde ‘Hayat’ anlamına gelen ‘ELEMA’ isimli kapılarda hayat yolculuğunda modern, minimalist özelliklerin doğal ürünlerle birleştiğini görürsünüz. Açık ve yumuşak renklerin ahşapla uyumunu fark edersiniz. Country rustik ve minimal dekorasyon anlayışından yola çıkılarak hazırlanan bu tasarımlarda, soğuk ülkelerin ‘oduncu’ konseptli dekorasyon anlayışı hakimdir. Koleksiyondaki DYNAMIC kapılar seçkin ve şık tasarımlarıyla öne çıkıyor. Şehrin hızına uyum sağlayan Dynamic Kapılar mekânlarda modernliği, ciddiyeti ve samimiyeti birlikte yaşatmayı mümkün kılıyor. Tasarımdaki çizgiler, dinamizmin hayata kattığı yaşama gücünü, mekanın içindeki objelerle birleştirerek mekanlara modernliği sıcaklıkla birleştirerek sunuyor.
P
Yeni jenerasyona ait tasarımı anlatan PRISMATIC isimli seride de görsel huzur ön planda yer alıyor. Tasarımın ahşapla birleşimi, bugünün ve geleceğin trendlerini eskimeden/eskitmeden yaşamanıza ve yaşatmanıza imkan tanıyor.
arke sektöründe uzun yıllardır var olan Peli Parke ürün gamında yeni bir konsept açarak kapı üretimine başladı. Ürünlerinin en önemli tamamlayıcısı olarak gördükleri kapıların üretiminin, kendi tasarım-kalite anlayışıyla gerçekleşmesi gerektiğine inanan Peli Parke, kapı üretimine de bu anlayışla karar vermiş oldu. Peli DK’nın en önemli özelliği aynı kapı modelinde parke ve süpürgeliklerinin de olması. Bu konuda bir ilke imza atan marka bu özel tasarım kapıları ile de dikkatleri üzerine çekip sektörde yeni bir anlayışa imza atmış oldu.
Adını İskandinavya kültüründen alan kapılar yaşam alanlarına sıcak, samimi bir ortam yaratırken, doğal yapısıyla sürekli yenilenen, yaşayan bir unsur gibi ortamda var olmayı başarıyorlar. Koleksiyon, yüzeyindeki görünümü dokunduğunuzda hissetmenize olanak sunuyor. Aynı zamanda parlak ve matlığı yani karşıtlığı mekana hakim kılıyor. Bu tasarımlarda, yağmurun ritmini, karın sessizliğini, sonbahar yapraklarının sesini, lüksün zarafetini, gençliğin dinamizmini ahşabın en doğal haliyle mekanlarınıza taşıyabilirsiniz.
Kapı Koleksiyonu’nda 3 ayrı konsept yaratan Peli Parke farklı yaklaşımlara hitap ederken, ürünlerinin kombinasyon olasılığını da yükseltmeyi başardı. Koleksiyonda Doğu-Doğa–Doğallık konseptinin ön planda olduğu dekoratif kapılar, İskandinav Style, Dynamic Style, Prismatic Style adıyla tanıtıldı. Bu kapıların her birinin bir başka hikayesi var.
Lansmanı mayıs ayında yapılan PELİ DK Dekoratif Kapılar sektörde fark yarattı. Peli Parke’nin ilk olarak mevcut bayileri, potansiyel bayileri ve iş ortaklarına tanıttığı dekoratif iç mekan kapıları estetik görünümlerinin yanı sıra işlevselliği ile de gözde olma yolunda ilerliyor.
39
Mobilyada da Ev Tekstilinde de İlk Adres
Modoko Mobilyanın başkenti Modoko, mobilyanın yanı sıra dekorasyonun vazgeçilmez parçaları tülden perdelik kumaşa, döşemelik kumaştan halıya kadar pek çok dekorasyon parçasının da ilk adresi… Mobilyanın başkenti Modoko’da tül–perde, koltuk kumaşı ve halı gibi dekorasyonun ayrılmaz parçası olan ürünlerde zengin çeşitlilik ve uygun fiyat arayanlara geniş seçenekler sunuluyor.
M
ekanları güzelleştiren ve farklılaştıran küçük detaylardır. Mevsim değişiyor… Hayat yenilenmek istiyor. Evinizdeki koltuklarınız yeni ama kumaşından ve deseninden mi sıkıldınız? Değiştirmek ve yaşam alanınızı yenilemek mi istiyorsunuz? Klasikten moderne, countryden avangarda farklı zevklere hitap eden mobilya seçeneğini bir arada sunan Modoko, tül–perde, koltuk kumaşı ve halı gibi dekorasyonun vazgeçilmezi olan ürünlerle zengin çeşitliliği ve uygun fiyatlarıyla ufak dokunuşlarla evini yenilemek isteyenlere geniş seçenekler sunuyor… Dekorasyonda farklılık arayanların ilk adresi Modoko’da döşemelik kumaş, tül-perde ve halı seçiminde zengin çeşit arasından her zevke ve her bütçeye uygun ürün bulmak mümkün. Modoko Yönetim Kurulu Başkanı İ.Etem Özçelik, “Modoko döşemelik kumaş, perde ve tül konusunda sunduğu lüks ve yüksek kaliteli ürünler ile ilk tercih nedeni. Küçük detaylarla evlerinizi canlandırırken, renk ve çeşit alternatifi ile hayal ettiğiniz yaşam alanına kavuşmalarını sağlıyoruz. Modoko’da bulunan yerli yabancı pek çok marka, binlerce ürün seçeneği ile müşterilerine kaliteli hizmet vermeyi hedefliyor” dedi.
40
41
Avrupa Mobİlya Sektöründe Alınan Kararlar ve Mobİlya Sektöründe AB Gündemİ Avrupa Mobilya Üreticileri Birliği (EFIC), Döngüsel Ekonomi’nin uygulanmasında Avrupa mobilya sektörünün karşılaştığı spesifik zorluklara ve fırsatlara dikkat çekmek amacıyla Brüksel’de üyelerini topladı. Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER)’in katılım sağladığı toplantıda üyeler; mobilya sektörüyle ilgili fikirlerini, deneyimlerini ve en doğru uygulamaları tartışma ve paylaşma fırsatı buldu.
A
vrupa Mobilya Sekötörü’nün tüm paydaşlarını bir araya getiren Avrupa Mobilya Üreticileri Birliği (EFIC), dünya ekonomisinin önemli taşlarından biri olan mobilya sektörünün karşılaştığı spesifik zorluklara ve fırsatlara dikkat çekmek amacıyla geçtiğimiz günlerde Belçika’nın başkenti Brüksel’de üyelerini topladı.
Öztaşkın: Sürdürülebilir ekonomi günümüzün en önemli konusu Türkiye mobilya sektörünün yüzde 75’ini temsil eden MOSDER’in katılım sağladığı toplantıda üyeler, mobilya sektöründeki döngüsel ekonominin prensiplerini tartıştı. Bu farkındalıkla günümüz firmaları için döngüsel ekonominin önemli bir noktaya geldiğinin altını çizen MOSDER Başkanı Nuri Öztaşkın, “Günümüzün en önemli gündem maddesi sürdürülebilirlik. Dolayısıyla ekonominin de sürdürülebilir ol-
42
MOSDER Başkanı Nuri Öztaşkın
ması en önemli konu. Bu nedenle Türkiye mo bilya sektörünün pozitif yönlü büyümesi ve gelişmesi için döngüsel ekonomiye önem vermeliyiz. Yani üretimden atık yönetimine, çevre yönetiminden kullanılan malzemeye kadar her şeyi detaylıca incelemek gerekmektedir. Dolayısıyla kaynakların mümkün olduğu kadar geri dönüşümden kazanılması ve atıkların mümkün olduğu kadar yeni kaynaklara dönüşebilmesi yönünde çalışmalıyız ki sektörün gelişimini destekleyelim. Çünkü bizim sektörün geleceği için fazlasını yapmamız gerekiyor ve panel endüstrisi de halihazırda yeni imalat teknolojilerine yatırım yapıyor” dedi. Konferansta uygun politika kaldıraçlarının onarımı sırasındaki, yeniden üretim ve geri dönüşüm ile ilgili mevcut kısıtlamaları telafi edebileceği, işletme açısından brüt katma değer sağlayabileceği, çevreye etkilerin azaltılabileceği ve Avrupa’da istihdam oluşturulmasına katkıda bulunabileceği de tartışıldı. Döngüsel ekonomiye engel teşkil eden ‘Alev Geciktirici İçermeyen Mobilyaların Durumu’ hakkında bir sunuma da ev sahipliği yapan konferansta Kanserojen ve Mutajenler Hakkında bilgi paylaşımı yapıldı. Ayrıca mobilya sektöründe belirli maddeler için eşit sınır değerleri belirlendi. Buna göre; mobilya fabrikalarında sert ağaç tozları için eşik değeri 5 mg/ m3’den 3 mg/m3 değerine çekildi. Uzun süren müzakerelerin ardından varılan bu ortak payda için sert ağaç tozuna maruziyet sınır değerini yönergenin yürürlüğe girmesinin ardından beş yıllık süreyle 3 mg/m3 ve sonrası için de 2 mg/ m3 değerine çekilmesine kara verildi. Türkiye’de ise bu oran 5 mg/m3…
İNSAN SERMAYESİNİN DEĞERİ
G
GİDEREK ARTIYOR
elecek 10 yılda endüstriyi silbaştan değiştireceği varsayılan dijital devrim, fırsatların yanında riskleriyle de kaygılara neden oluyor. Son dönemde ekonomi ve teknoloji çevrelerinde en çok tartışılan konu dijitalleşmenin güçlenmesi ve otomasyonun üretim alanlarında yaygınlaşması ile insanların bu süreçten dışlanması olasılığı. Nitekim dijitalleşme, otomasyonun artması ve robotların iş hayatında daha fazla kullanılması ile bazı mesleklerin tarih sahnesinden
çekildiğine tanık oluyoruz. Gelecekte ise bugün var olan bazı mesleklerin tarihe karışacağı öngörüleri gündemde kendine sıkça yer buluyor. Ancak kaygıların aksine insan sermayesinin değeri artıyor. Global insan kaynakları ve organizasyonel danışmanlık şirketi Korn Ferry, dijitalleşmeyle robotların üstleneceği rolün artmasıyla insan sermayesinin değerinin düşmeyeceği hatta bilinenin aksine artacağını ortaya koydu. Korn Ferry tarafından yapılan bir araştırma, insan sermayesi değerinin, teknolojiye göre çok daha ağır bastığı sonucuna vardı. Nedenlerden birincisi; insanların yetenekleri ve potansiyeli sürekli şekillendirilebilir, insanların değeri, daha fazla bilgi, deneyim, ve kıdem geliştirdikçe de artış gösterir. İkincisi ise, robotlar genellikle belirli bir amaca sahiptir ve zamanla amortismana neden olur.
İnsan yeteneği ne kadar önemli? İnsanların üretim açısından değerini ortaya koymak ve gelecekte insanın rolüne dikkat çekmek anlamında önemli ipuçları veren Korn Ferry “Future of Work” araştırması, insan sermayesinin değerinin katlanarak artacağını gösteriyor. Buna göre küresel olarak insan sermayesi 2030’a kadar 1,2 katrilyon dolara çıkacak. Bunun karşısında stoklar, gayrimenkul ve teknolojinin içinde olduğu fiziki sermayenin ise aynı dönemde 521 trilyon dolar olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Böylelikle önümüzdeki dönemde insan sermayesinin fiziki sermayeden 2,33 kat daha değerli olması bekleniyor. Bu durumun ülkeden ülkeye göre de farklılık gösterdiğini belirten Korn Ferry Türkiye Teknoloji Sektörü Kıdemli Direktörü Caner Çınar, ABD gibi teknolojik olarak gelişmiş bir ülkede bile insan sermayesinin fiziki sermayeye kıyasla 3,9 kat daha değerli olacağını beklediklerini belirtirken, Birleşik Krallık’ta bu rakamın 4,23’e kadar yükseldiğini söylüyor.
“Meraklı olanlar adapte olacak” Çevikliği öğrenme, yeni beceriler geliştirme, değişim ve belirsizlik dönemlerinde harekete geçme kabiliyetinin, robotların yükselişinde kritik bir rol oynayacağına dikkat çeken Çınar, “Eğer meraklı kalırsanız muhtemelen adapte olabilirsiniz. Bilgisayarın arkasında oturuyorsanız, kendinizi geliştirmediyseniz, yarıştan çıkmanız büyük bir risk taşıyor” diyor. 44
Artan otomasyon ve robotların iş hayatındaki rolünün güçlenmesine paralel olarak insanların iş süreçlerinden dışlanacağı kaygıları da artıyor. Ancak insan kaynakları ve organizasyonel danışmanlıkta dünyanın önde gelen grubu olan Korn Ferry yaptığı bir araştırmayla, teknolojiye göre çok daha ağır basacak olan insan sermayesinin 2030’da 1.2 katrilyon dolara çıkacağını ortaya koydu.
45
Eğer meraklı kalırsanız muhtemelen adapte olabilirsiniz. Bilgisayarın arkasında oturuyorsanız, kendinizi geliştirmediyseniz, yarıştan çıkmanız büyük bir risk taşıyor
“Çevik olmak, becerinizi genişletmek anlamına gelebilir, ancak mutlaka üst düzey bir kodlayıcı sihirbazı olmak zorunda değilsiniz” tespitini yapan Çınar, 2030’da da işyeri teknolojisinin daha az teknik olacağını ileri sürüyor. Çınar, “Çok yakında bir bilgisayara sesli komutlarla yazılımlar hazırlama talimatı verebilirsiniz. Bu yenilik, üst düzey bir kodlayıcı sihirbazı olmayan insanlar için kapıları açacaktır” diyor. Diğer yandan insanlar için estetik kriterler çok önemli. Bu noktada araştırmalar; robotların verileri daha iyi ve daha hızlı sıkıştırabildiğini, önemli eğilimleri yakaladığını ve algoritmalarını gördüklerini ancak günümüz dünyasında estetik ve kullanışlılığın daha önemli olduğunu, bunun da insana olan ihtiyacı artırdığını ortaya koyuyor.
“Firmaların teknolojiye uyumu çözümü kolaylaştıracak” Firmalar, dijital dönüşüme uyum sağlamak için bir çaba göstermesi gerekiyor. Tabii iş gücünün de bu dönüşüme uygun olarak tasarlanması lazım. Korn Ferry’nin tarafından yapılan çalışmalar, değişimin hem iş gücü niteliği hem de yönetim anlamında gerekliliğini ortaya koyuyor. Dijital potansiyellerini gerçeğe dönüştürmek isteyen firmaların, farklı düşünen ve daha fazlasını yapmaya istekli bir iş gücüne sahip olmasının önemine dikkat çekiyor.
46
Peli Parke
Türkiye’de Gücüne Güç Katıyor
Peli Parke Diyarbakır’da bölge bayisini tanıttı.. Radisson Blu Hotel’deki toplantıyı doğunun yıldızı Diyarbakır bayileri ile paylaştı.
48
Vezirköprü Orman Ürünleri doğudaki büyük gelişimini Diyarbakır’da yeni Bölge Bayisi’ni tanıtarak devam ettirdi. Türkiye’nin en büyük parke üreticilerinden Vezirköprü Orman Ürünleri bünyesindeki Peli Parke, bölgedeki projelerini Diyarbakır Bölge Bayisi Boğaziçi Tic. Ltd onuruna özel bir yemek vererek paylaştı. 21 Temmuz 2017 Cuma günü Radisson Blu Hotel’de düzenlenen tanıtım töreninde Peli Parke’nin üretim gücü, üstün teknolojisi ve geleceği şekillendirecek yatırımlarının tanıtılmasıyla beraber, bölge satış stratejilerini bayileriyle paylaşarak bölgeye verdiği değeri gösterdi. Turanlar Grup’un ve Peli Parke’nin yatırımlarının paylaşıldığı gecede açılış konuşmasını Peli Parke Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Orhan Demirbaş yaptı. “Diyarbakır Yatırımı Mutluluktur” Turanlar Grup’un 60 yıllık kökleriyle birlikte gelecek planlarını anlatan Orhan Demirbaş konuşmasında şunların altını çizdi: “Turanlar grup geniş ürün yelpazesiyle Peli dünyası adını vererek kurduğumuz ve her geçen gün yeni ürün
yelpazesiyle sektöre hizmet vermekte olan markamıza Diyarbakır’da büyük bölge bayiliklerimizden birini daha açtık. Üretimimizi Samsun’un Vezirköprü ilçesinde 200 dönüm arazi üzerinde 160 bin m2 alanda gerçekleştirmekteyiz. Ürünlerimiz ile üstün kalitede hizmet vermekteyiz. Ormanı Koruyoruz Üretim yaparken asla ormanlarımıza zarar vermiyoruz. Hiçbir yaşayan ağaç kesmiyoruz. Ya ömrü bitmiş ağaçlar ya da onların dalları ile hammadde temin ediyoruz. Bu ülke ekonomisine katkı ve doğaya saygıdır. Son üç yıl içinde üretim tesislerine yaptığımız yatırımlar ile üretim kapasitemizi iki katına çıkardık, sadece parkede yıllık 24 milyon m2 parke üretiyoruz. Türkiye’de satılan yüz milyon m2 parkenin yüzde 20’sini biz üretiyoruz dedi. Parkenin yanı sıra sektöre farklı hizmetler de sunuyoruz, bu yıl Peli DK ile dekoratif iç mekan kapıları da üretmeye başladık. Türkiye’nin tüm bölgelerini önemsiyoruz. Ayrıca iki yıldır uyguladığımız ilkeli, sistemli ve istikrarlı satış politikalarımızla sektör büyümesinin çok üzerinde yer alarak bayilerine en çok kazandıran firma olmanın gururunu yaşıyoruz.’’ Diyarbakır bölgesinde de başlattığı-
mız değişim ve gelişim hareketi 2016 yılında olduğu gibi 2017 ve sonraki yıllarda da ilkeli ve istikrarlı satış politikalarımızın alt yapısı olacaktır. Turanlar Grup Hakkında: 1953 yılında Hasan, Fuat ve Nihat Turan kardeşler tarafından kurulan; orman endüstrisi, kâğıt, gıda ve turizm sektörlerinde faaliyet gösteren bir şirketler grubudur. Üretim faaliyetlerini, Vezir Köprü Orman Ürünleri ve Kâğıt Sanayi A.Ş., Pelit Arslan Kontrplak Fabrikası A.Ş. ve Pelit İnşaat Kalıp Sist. San. ve Tic. AŞ.’de gerçekleştirmektedir. Vezirköprü Fabrikası grubun üretim konusunda lokomotifi konumundadır. 1996 yılında yapılan özelleştirmeyle alınan fabrika, 100 milyon Euro’yu aşan bir öz sermaye yatırımıyla Peli Parquet ve Peli Paper markalarının üretimini gerçekleştirmektedir. Vezir Ağaç, yani Vezirköprü Orman Ürünleri ve Kağıt Sanayi A.Ş., Karadeniz Bölgesinin en büyük entegre orman ürünleri sanayi tesislerinden biridir. Üretimi olan Tutkal, MDF, Yonga Levha, Melamin Kaplı MDFYonga Levha, Laminat Parke ve Kontrplak ile entegre bir tesistir.
49
ası k
r
’ Ma Değerleniyor
alısı H
ı İle
ası ı m l ı n rtır aşka a in B) B ansi n i r İ t eğe i (İH m po dı. d ı e ğ la sı v ı Birli tasar urgu a v unm atçılar ye’nin erini r o i l k sı, İhrac Türk fledik a m a lı atıl ul Ha yunc ı hede ş a o ın y stanb ası’ b ırmay n ı s t İ rka irten lı Haf azand a l k a ’m lısı rını be bul H imlik a k H la an ir k Tür alıştık l, “İst rası b ç sa ra için ur Uy lusla Uğ line u ye
rk
ü ‘T
ı Haftas
Hal
İstanbul
51
‘İ
stanbul Halı Haftası’ etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen çalışmaların başta ‘Türk Halısı’ markasına değer kattığını vurgulayan İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Başkanı Uğur Uysal, “Türk halısı sadece bu sektör ile ilgilenen insanların değil, bu topraklarda yaşayan herkesin mirasıdır. Bu zengin mirası, bir adım öteye taşıyabilmek için tasarım ve tasarımcı kavramlarının ön plana çıkarılması gerekiyor. Düzenlediğimiz İstanbul Halı Haftası, zengin halı mirasımıza dikkat çekerken, aynı zamanda günümüz Türkiye’sinin tasarım potansiyeline uluslararası bir kimlik
52
kazandırmayı amaçlıyorö dedi. ‘İstanbul Halı Haftası’ boyunca gerçekleştirilen etkinliklere de değinen Uysal, “Yoğun katılımla gerçekleştirdiğimiz İstanbul Halı Haftası boyunca halıya dair birçok çalışmamız oldu. 11.Ulusal Halı Tasarım Yarışması, İstanbul Rug Show, 2.İstanbul Uluslararası Halı Konferansı, İHİB sponsorluğunda gerçekleşen Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde 15. ve 17. Yüzyıl Osmanlı Halıları kalıcı sergisi ve Lucien Arkas’ın kişisel koleksiyonundan Kumkapı halıları geçici sergisi ‘Türk Halısı’ markasını geliştirmek adına gerçekleştirdiğimiz çalışmalardan başlıcaları” dedi.
25 Ülkeden 200’ün Üzerinde Yabanci Alıcı ‘İstanbul Halı Haftası’ etkinlikleri kapsamında Ekonomi Bakanlığı ve İstanbul Halı İhracatçıları Birliği’nin destekleriyle, başta Amerika, Kanada ve İngiltere olmak üzere 25 ülkeden 200’ün üzerinde yabancı alıcının ağırlandığını belirten Uysal, “İhracat yapan üretici firmalarımız ile Alım Heyeti kapsamında ülkemize getirdiğimiz bu alıcıları bir araya getirerek B2B görüşmeler gerçekleştirmelerini sağlıyoruzö dedi. Sektörümüz katma değeri yüksek bir ihracat birim fiyatına sahip. Ülkemizin kg başı ihracat birim fiyatı 1,4 dolar civarındayken, sektörümüzün kg başı ihracat birim fiyatı 18 dolarlar seviyesinde. Katma değeri yüksek ihracatın önemi her geçen gün daha da artıyor. Biz de pazarlarımızı çeşit-
lendirmek ve mevcut pazarlardaki pazar payımızı büyütmek için alım heyetlerinin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. İhracatımızdaki katma değeri artırmak için de gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımız var. Katma değeri artırmak için başlıca önceliğimiz ‘Türk Tasarımı’ algısını yukarılara taşımak. Bu amaçla 11’incisini düzenlediğimiz Halı Tasarım Yarışmamızın finalini yine ‘İstanbul Halı Haftası’ etkinlikleri kapsamında gerçekleştirdik. 128 başvuru arasından finale kalan 8 tasarımcımız jürimizin verdiği puanlar ile kıyasıya yarıştılar. Mercanlar teması ile birinci olan tasarımcımız Zeynep Gürbüz’ü, oluşum teması ile ikinci olan Merve Bütüşaba’yı, umut arayışı teması ile üçüncü olan Yasemin Songur’u tebrik ediyor, sektörümüze katkılarının sürekli olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
53
54
55
. . . a s t a n a S z ı n ı ğ ı d a r
A
GRAFİK TASARIM WEB (TASARIM & YAZILIM) SEO & ADWORDS KURUMSAL İLETİŞİM FOTOĞRAF ÇEKİMİ PROMOSYON ÜRÜNLERİ MOBİL UYGULAMALAR SOSYAL MEDYA
info@sanartmedya.com
GRUP 0212
806 66 58
www.sanartmedya.com