Füsun Kodaman
Editör
Füsun Kodaman Editör
Makine halıcılığında Türkiye’nin gözbebeği
Bir ihtiyaç nesnesi olmaktan çıkıp artık kendini ifade etme biçimlerinden biri haline gelen halı, sürekli yenilenme ve gelişme halindedir. Her geçen gün yeni trendler, yeni malzemeler ve farklı bakış açılarıyla yoğurularak albenisini arttırıyor. Makine halıcılığı açısından Türkiye’nin gözbebeği olan Gaziantep, bir kez daha Domotex fuarına ev sahipliği yapıyor. Yeni ürünlerin görücüye çıktığı, ticari ilişkilerin pekiştirilmesine ve eski dostların bir araya gelmesine zemin sağlayan fuar, sektörün tansiyonunu belirliyor. Herkesin emeklerinin karşılığını bulduğu verimli bir fuar olmasını umuyor ve tüm katılımcılara başarılar diliyoruz. Desen Life ekibi olarak sizler için dolu dolu bir sayı hazırladık. Keyifle okumanız ve güzel bir fuar geçirmeniz dileğiyle…
Gaziantep
H
alı sektörü 2018’in ilk günlerinden itibaren soluksuz bir dönem geçiriyor. Ocak ayında gerçekleşen Hannover-Domotex fuarı, ardından firmaların lansmanları ve şimdi Gaziantep-Domotex.
08
22
14
36
info@desenlife.com | www.desenlife.com İmtiyaz Sahibi SANART MEDYA adına & Genel Müdür
Online Dergi!
Adem Karadayı
Proje Yönetmeni
Kürşat Sevinç
Sorumlu Yazıişleri Müdürü ve Reklam Koordinatörü
Adem Karadayı adem@desenlife.com Yayın Editörü
46
Füsun Kodaman fusun@desenlife.com Art Director
Erdem Mermer Görsel Tasarım
SanArt Medya info@sanartmedya.com Reklam ve Dış İlişkiler Müdürü
H. Anıl Analan
Kurumsal İletişim Müdürü
Elif Metin
Photographer
Oktay Akbulut
60
Sosyal Medya
Hatice Öztürk Mali Müşavir
Ümit Künar
Abone Sorumlusu
İsmail Gültekin
64
86
Yönetim Yeri SANART MEDYA GRUP
Marmara Mah. 7. Sk. No.1 Astro Residence B Blok D.20 Beylikdüzü / İSTANBUL T. +90 212 806 66 58 F. +90 212 806 66 58 info@sanartmedya.com | www.sanatrmedya.com Basım Yeri Strateji Basım T. +90 212 323 30 04 F. +90 212 323 30 08 Dergide yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Yazılar kaynak gösterilerek yayınlanabilir.
Kıtalararası Buluşma, 24 - 27 Nisan 5.Uluslararası “DOMOTEX Turkey” ile Gaziantep’te Gerçekleşecek!
Türk halıları dünyayı kaplayacak
24 – 27 Nisan DOMOTEX Turkey, Türkiye’yi dünya halıcılık sektöründe zirveye taşıma vizyonuyla 5’inci kez Gaziantep’te kapılarını açmaya hazırlanıyor. Stant alanları satışlarının şimdiden tamamlandığı fuarda yabancı katılımcı artışının dikkat çektiğini belirten Hannover Fairs Turkey Fuarcılık Genel Müdürü Alexander Kühnel; “DOMOTEX Turkey, ulusal ve uluslararası potansiyeli ile Türkiye halıcılık sektörünü en iyi şekilde temsil edeceğimiz güçlü bir vitrin olacak” dedi. 10
DOMOTEX Turkey, ulusal ve uluslararası potansiyeli ile Türkiye halıcılık sektörünü en iyi şekilde temsil edeceğimiz güçlü bir vitrin olacak.
U
lusal ve uluslararası halıcılık sektörü, 24 – 27 Nisan DOMOTEX Turkey ile makine halısı üretiminin merkezi olan Gaziantep’te tarihi bir buluşmaya hazırlanıyor. Gaziantep Ticaret Odası, Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği, Gaziantep Halıcılar ve Dokumacılar Odası işbirliği ile Deutsche Messe A.G’nin iştiraki; Hannover Fairs Turkey tarafından düzenlenen fuar, 24 -27 Nisan tarihlerinde Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek 24 -27 Nisan DOMOTEX Turkey’in Avrasya bölgesinde makina halısı ve zemin kaplamaları sektörü için öneminin giderek arttığına dikkat çeken Hannover Fairs Turkey Fuarcılık Genel Müdürü Alexander Kühnel şunları söyledi: “Domotex Turkey geçmiş yıllara göre ulusal ve uluslararası katılımda beklentilerin çok üzerinde bir ilgiyle karşılandı. Fuar alanındaki stantların tamamı şimdiden dolmuş durumda. Bu ilgi Domotex Turkey’nin halı ve zemin kaplama sektörünün uluslararası pazardaki önemini daha net bir şekilde ortaya koyuyor. Şimdiki hedefimiz ise Domotex Turkey’i Avrasya bölgesinin yanı sıra dünyada lider konuma taşıyarak Türkiye halıcılık sektörünün elde ettiği başarıyı uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmek ve ihracat artışını sürdürülebilir kılmaktır.”
Hannover Fairs Turkey Fuarcılık Genel Müdürü Alexander Kühnel
Türk Halıları Dünya’yı Kaplayacak! DOMOTEX Turkey, ulusal ve uluslararası katılımcı firmalara Türkiye ve Ortadoğu ile ilişki kurma noktasında birçok avantaj sunuyor. Ekonomi Bakanlığı desteği ile düzenlenen Uluslararası Alım Heyeti Programı kapsamında Rusya’dan Kanada’ya geniş bir coğrafyadan birçok ülkeden başvuruda bulunan uluslararası satın alma heyetlerini de ağırlayacak olan DOMOTEX Turkey’i bu yıl önceki yıllardan farklı kılan bir diğer özelliği ise yabancı katılımcı sayısı ve katılımcı ülke çeşitliliği ile de dikkat çekiyor. %18’i yabancı, toplam 195 firmanın katılımcı olarak yer alacağı 24 - 27 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek “DOMOTEX Turkey” fuarında Türkiye’nin dışındaki katılımcı ülkelerin ABD, Belçika, Çin, Danimarka, Hindistan, İran, Özbekistan, Sırbistan, Türkmenistan, Ürdün’den oluştuğuna ve ABD, Sırbistan ve Türkmenistan’ın ilk kez bu yıl katılımcı olduğuna 11
dikkat çeken Hannover Fairs Turkey Fuarcılık Genel Müdürü Alexander Kühnel şunları söyledi: “Dünya halıcılık sektöründe trendleri artık Türk halıları belirliyor. Bunun en iyi göstergelerinden biri Domotex Turkey Fuarı’na olan yabancı ilgisindeki kayda değer artış. DOMOTEX Turkey, 2018’de daha fazla uluslararası katılımcı ve ziyaretçi hedeflerimiz ile Türkiye makina halılarının yeni pazarlara ulaşması noktasında önemli bir rol oynayacak. “Domotex Turkey”i kıtalararası ülkeler açısından da bu derece önemli kılan unsurların başında; Deutsche Messe’nin Türkiye iştiraki, Hannover Fairs Turkey olarak, fuarcılık sektöründeki 70 yılı aşan uluslararası bilgi ve deneyimimiz ile Gaziantep’in gerek kültürel zenginliği ve misafirperver halkı, gerekse bölgenin tüm Avrasya’ya açılan önemli ve stratejik konumu yer alıyor.”
Bu Kez Podyumda Türk Halıları Olacak! Makina Halısı sektöründe yeni nesil ürün ve tasarımların görücüye çıkacağı fuarda bu yıl yün, ipek, kaşmir, bambu lifi, ve polyester gibi farklı malzemelerden üretilmiş binlerce modern ve klasik halı tasarımları ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Fuar kapsamında, ihracatta önemli bir paya sahip olan makine halılarının yanı sıra; Türk kültürünü temsil eden el-dokuma halıları, kilim, tekstil yer döşemeleri, elastik yer döşemeleri, paspas, iplik ve halı makine ve teknolojileri de sergilenecek. Sektörün önde gelen dernek ve birlikleri ile birlikte 24 – 27 Nisan tarihleri arasında organize edilecek olan “DOMOTEX Turkey”, Anadolu Delegasyonları programı kapsamında ise mimar, endüstriyel tasarımcı, mobilya üreticisi, yatırımcı, otel, AVM yetkilileri gibi çeşitli sektörlerden karar vericileri de Gaziantep’te bir araya getirecek.
12
DOMOTEX TURKEY 24 - 27 April 2018 Middle East Exhibition Center Gaziantep ■ Turkey domotexturkey.com
DOMOTEX Turkey is in Gaziantep; the center of machine-made carpets!
Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş. Tel. +90 212 334 69 00 Fax +90 212 230 04 80 info@hf-turkey.com www.hfturkey.com
Supporters
Official Airline
Gaziantep Chamber of Commerce
Southeast Anatolian Exporters Unions
Chamber of Carpet Producers and Weavers
THIS FAIR IS ORGANIZED WITH THE INSPECTION OF THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY IN ACCORDANCE WITH THE LAW NUMBER 5174.
kapılarını 5. kez açmaya hazırlanıyoR Domotex Turkey 24-27 Nisan 2018 tarihleri arasında Gaziantep’te düzenlenecek. Sektörün büyüklerini en iyi şekilde ağırlayacaklarını ve hedeflerinin Gaziantep’in dünya makine halısı sektörünün başkenti olduğunu bir kez daha kanıtlamak istediklerini belirten Hannover Fairs Turkey Fuarcılık Genel Müdür Yardımcısı Belkıs Ertaşkın, Domotex Türkiye 2018 fuarı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Domotex’in açılımını Domus ve Tex olarak ele almamız gerekmektedir. Latince’de ev anlamına gelen Domus ve Textil kelimelerinin birleşiminden ortaya çıkmıştır. 1989 yılında Hannover’de ilk kez düzenlendikten sonra her geçen yıl büyüyerek bu sene Almanya’da 100 bin m’nin üzerinde bir fuar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün zemin kaplamalarına yönelik küresel bir buluşma platformu olmuş ve zemine dair trendlerin ilk kez sunulduğu alan olarak sektörde önemli bir yere sahiptir. Domotex fuarı hangi ülkelerde yapılıyor Türkiye geçmişi nedir?
Hannover Fairs Turkey Fuarcılık Genel Müdür Yardımcısı Belkıs Ertaşkın
elkıs hanım sizi sektör tanıyor fakat sizin ağzınızdan Belkıs Ertaşkın’ı tanıyabilir miyiz? Elbette, sanırım fuarcılığı sevmemin ve 20 yılı aşkın süredir bu işi yapmamın en büyük nedeni, çocukluğumda her 4 senede bir ülke değiştirmemden kaynaklanıyor. Türkiye, Almanya ve Fransa üçgeni içersinde yaşadığım hareketli hayat, benim tercihlerime de yansımış durumda. İş hayatıyla üniversite zamanında tanıştım. Dil bildiğim için yazları turizm sektöründe çalıştım. Turizmden ayrılıp fuarcılık sektörüne geçiş yaptıktan sonra bu sektörden o kadar keyif aldım ki, zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım. 2018 yılında Hannover Fairs Turkey’de 21. yılımı kutlayacağım. Her sene aynı fuarı düzenlesek de her seferinde farklı dinamikler olduğundan hiç bir zaman aynı işi yapıyormuşuz gibi gelmiyor. Elbette portföyümüze yeni fuarlar ekleniyor, ya da var olan fuarlarımız şekil değiştiryor. Aynı zamanda tabii ki sorumluluklar artıyor ve değişiyor da. Anlayacağınız sürekli bir devinim ve yenilik içerisindeyiz. Domotex fuarı hakkında bilgi alabilir miyiz? 14
Domotex fuarının ilk yurt dışı ayağı Çin’in Şanghay kentinde gerçekleşmiştir. Daha sonra Dubai’de birkaç defa organize edildikten sonra, Türkiye’ye taşınmış ve iki defa İstanbul’da gerçekleştikten sonra, Gaziantep’te organize edilmeye başlanmıştır. Bu yıl 24-27 Nisan tarihleri arasında Gaziantep’te 5. kez ziyaretçilere kapısını açacaktır. Domotex ailesinin en yeni üyesi Domotex USA ise, Atlanta’da 28 Şubat - 02 Mart 2019 tarihleri arasında gerçekleşecektir. Domotex fuarı hangi sektörleri bir araya getiriyor? Domotex’i kısaca zemin ile ilgili tüm ürün grupları olarak tanımlayabiliriz. Açarsak da el yapımı halılar ve kilimler, makina halıları, duvardan duvara halılar, elyaf, iplik ve dokuma kumaşlar, elastik yer döşemeleri, makine ve aksesuarları, laminant, ahşap ve parke gibi ürünler. Ve tabii ki bu ürünlerin döşenmesi, temizlenmesi ve uygulanmasına yönelik tüm araç ve gereçleri de unutmamak gerekir. 2018 Domotex fuarına Türkiye dışından hangi ülkelerden ziyaretçi bekliyorsunuz? Domotex Turkey fuarında geçtiğimiz yıl 82 farklı ülkeden ziyaretçi ağırlamışız. Kuzey Amerika’dan, Güney Amerika’ya, Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Avustralya’ya – dünyanın 6 kıtası ziyaret etmiş. Şimdiki hedefimiz tüm bu bölgelerdeki ziyaretçi sayılarını ve ülkelerini daha da arttırmak. Fuara kimler katılıyor? Katılım sağlayacak ziyaretçiler hakkında bilgi verir misiniz? Bildiğiniz gibi sloganımız “Domotex, makina halısının merkezi Gaziantep’te.”Alanımızın kısıtlı olması sebebiyle Domotex Tur-
key fuarı, ağırlıklı olarak makina halıcılarını ağırlıyor. Katılımcı- Zemine dair tüm büyük oyuncuları bu etkinliklerimizde biraraya larımız ise Merinos, Kaplan Kardeşler / Empera Halı, Kartal / getirmeyi sürdüreceğiz. Sanat Halı, Royal Halı, Kaşmir Halı, Yasin Kaplan, Mutaş Halı, 2018 Domotex katılımcılarına herhangi bir Boyteks gibi daha burada ismini sayamadığımız sektörün en etkinliğiniz olacak mı? önemli 190 firmasından oluşuyor. Ayrıca Farrahi Carpet, Arab Geçtiğimiz yıl Domotex fuarı ilk defa Ekonomi Bakanlığı’nın Pioneers, Van De !et’p etnWiele aizaG izgibi ekreTürkiye m nınısılapazarında h enikam ,ytanınan ekruT XETyabancı O MO D uluslararası alım heyeti desteğini aldı. Bu desteği teprakatılımcılarımız c edam-enihcam foarasında. retnec eht Yaptığımız ;petnaizaG ni anketler si yekruT XEThimayesinde OMO D firmalar da !syine sonucu elde ettiğimiz verilere göre 2017’de fuarımızı toptan- 2018 yılında daha da ileriye taşıyıp, imalatçı firmalarımıza çok cıdan mimara, perakendeciden ithalat/ihracatçıya birçok pro- daha fazla satın almacı getirmek üzere aktive edeceğiz. fesyonel ziyaret etti. %50’sinin amacı yeni tedarikçiler bulmak Domotex fuarı farklı ülkelerde de yapılıyor kıyaslama yave iş ağını geliştirmek üzerine kuruluydu. Öte yandan ziyaret- parsak Domotex geleceğini nasıl görüsretropfuarının puS / relneyelTürkiye ketseD çilerimizin %96’sı şirkette karar verici pozisyonda görev yapan yorsunuz? .Ş.A kılıcrauF yekruT sriaF revonnaH 00 96 433 212 09+ .leT profesyonellerden oluşuyordu. Ayrıca bu yıl ziyaretçilerimizin 8 40 büyük 032 212 09+ xaF Türk halıcılık sektörü, uluslararası alanda dünyanın 0en ulokaldıklarını danA uğodyenüG fuardan çok memnun ve 2018’de hepsinin tekrar zimoc.yekrut-fh@ofni irelkilriB ıçtacarhİ ısadO teraciT petnaizaG ev ralıcılaH petnaizaG oyuncularından biri. Sektör geçtiğimiz yıl 2 milyar 165 mmilyon nailotanA tsaehtuoS fo rebmahC petnaizaG adO ralıcamukoD oc.yekrutfh.www yaretfoırsedeceklerini ölçümledik. snoinU sretropxE ecremmoC ebmahC petnaizaG srevaeW dna tepraC 689 bin dolarlık halı ihracatı gerçekleştirdi. 2018’de ise 2,5 mil2017 ve 2018 Domotex fuarı hakkında .RİDETKEM NELNEZ ÜD EDNİMİTENdeğerlendirmede ED )İĞİLRİB RALASROB EV RALyar ADOdolar EYİKRÜihracat T( BBOT Ehedefliyor. CNİĞEREG NUNBir AK ILdünya IYAS 4715markası RAUF UB konumunda olan .4715 REBmisiniz? MUN WAL EHT HTIW ECNADROCCA NI YEKRUT FO SEGNAHCXE YTIDOMMOC DNA SREBMAHC FO NOINU EHT FO NOITCEPSNI EHT HTIW DEZINAGRO SI RIAF SIHT bulunabilir ‘Türk Halısı’ kavramı güçlendikçe, sektör oyuncuları ihracatta Bu değerlendirmeyi satış odaklı gerçekleştirebileceğim. 2017 avantaj sağlayacaktır. Tüm dünyadaki makina halısının %64’ü çalışmalarımız satış anlamında biraz daha zorlayıcı geçmiş- Türkiye’den, yine toplam rakamın %54’ü ise Gaziantep’ten geti, ancak 2018 yılına çok hızlı girdik. Fuarın tarihi neredeyse 1 liyor. Bu da tüm dünyada her 2 makina halısından birinin Türk ay önceye çekilmesine rağmen, bu yıl satışlarımızı kapatmış imalathanesinden çıkmış olduğunu ifade ediyor. Bu bağlamda durumdayız. Geçen sene yurt dışı satışımızda ufak bir düşüş Domotex Turkey, altyapı da izin verirse önümüzdeki yıllarda yaşamışken, bu yıl yoğunluk nedeniyle yabancı katılımcılardan Almanya ve Çin fuarları ile yarışabilecek konuma gelebilecektir. gelen toplamda 1.000 m²’nin üzerinde talebe yer veremedik. Türkiye’de işbirliği içinde olduğunuz dernekler var mı? Ayrıca Türkiye’den gelen talepleri göz önüne alırsak şu an 81 firmamız bekleme listesinde. Bu da Gaziantep Ortadoğu Fuar Firmamız yabancı sermayeli bir firma olmasının yanı sıra her Merkezi’ne ufak bir mesajımız: bize en az bir hol daha gereki- türlü çalışmasında yerel yetkili ve sektörel kurumlarla birlikte yor. Geçtiğimiz sene 11 farklı ülkeden katılımcımız vardı, bu yıl adım atmayı kendisine ilke edinmiştir. Domotex Turkey’de de en başta Gaziantep Ticaret Odası ve Güneydoğu Anadolu bunun üzerine bir iki yeni ülke daha ekledik. Halı İhracatçılar Birliği olmak üzere Gaziantep Halıcılar Odası, Sektörde fuar organizasyonu düzenleyen rakipleriniz de İzmir Halıcılar ve Yer Döşemecileri Derneği, İstanbul Halı İhmevcut katılımcı Domotex fuarını neden seçmeli? racatçıları Birliği gibi tüm değerli iş ortaklarıyla birlikte hareket Bu konudaki düşünceleriniz nedir ? etmektedir. Aslında biz rakip bir fuar olduğunu düşünmüyoruz. Mobilya, Sektöre vermek istediğiniz mesaj var mı? ev dekorasyonu veya züccaciye konularına yönelik fuarlar mevcut, ancak halı ve zemin kaplamalarının odağında olmak isteyen 24-27 Nisan tarihleri arasında tüm zemin camiasını bir kez daha firmalarımız Domotex’te olmalılar. Hannover’den Şanghay’a, Domotex Turkey’e davet ediyoruz. Bu yıl daha uluslararası ve Gaziantep’ten önümüzdeki yıl Atlanta’ya kadar – her fuarımızı daha fazla katılımcıyla Gaziantep’in dünya makine halısı sektöyer döşemelerinin merkezi haline getirmeye devam edeceğiz. rünün başkenti olduğunu bir kez daha kanıtlayacağız. 15
MOTİFLERİN DİLİ
İ
lk kez göçebe çadırında kullanıldığı sanılan halı, göçebelerin yalın dünyasından sarayların görkemli ve şatafatlı ortamına yolculuk yaparken kentlinin, kasabalının evinde de epeyi oyalanmıştır. Kimi zaman göçebelerin yere serip, çevresini bezediği en önemli yaşam öğesi, yatağı, yorganı, kent evinde bir döşeme eşyası, baş köşedeki sedirin yaygısı, yol halısı, duvar bezemesi, karyola ya da masa örtüsü, köşe ya da sırt minderi, genç kız çeyizinin baş eşyası, Müslüman kişinin namaz kıldığı mescit oldu. Avrupa’da kral ve prenslerin sarayları, soyluların şatoları kadar burjuvaların, seçkinlerin evlerini de bezedi. 1901 yılında Konya’da gerçekleştirilen halı sergisinin anısına “gazeteye” dönüştü. Anadolu’da ölen kişinin arzusu üzerine son yolculuğunda salın(tabutun) üzerine serilip arkasından camiye bağışlandı. Batı’da özellikle Macaristan’da geleneksel cenaze törenlerinde cenazenin yatırıldığı peykenin üzerine serildi. Camiler kadar ikonalarla birlikte kiliseleri bezedi ya da kutsal masa (altar)nın üstüne konularak yüceltildi. Üzerine yazılan İbranice tanrısal sözlerle sinagogların ayinsel 16
eşyası oluverdi. Transilvanya’da ise dindar ailelerin bağışları sayesinde Protestan kiliselerin demirbaşına katıldı. Öyle zaman oldu ki beşikten mezara Anadolu insanının kullandığı bu yaygı tablolarda Hz. İsa’ya da beşik oldu. Hz. Meryem’in olduğu kadar, Sultan Süleyman’ın, nice kral ve imparatorun ayakları altına serildi. Bir de baktık ki masal dünyasının uçan halısı oluvermiş. Söylentiye göre Süleyman Peygamber’in, üzerinde yüzlerce kişinin rahatlıkla oturabileceği ipekten bir uçan halısı varmış.(2) 1879 tarihli bir Milas halısına Hz. İsa’nın sıfatları alfa ve omega harfleri dokundu. Asırlar boyu bir diplomatik hediye görevini üstlendi. Padişahların kılıç kuşanma ya da karşılama törenlerinde sıkça kullanıldı. Sergi ve fuarların öncelikli ürünü oldu. Ulusal bayram kutlamalarında zafer takları (kemerleri) nı süsledi, araçlara örtüldü, bina cephelerine asıldı, kürsüler ve tiyatro sahnelerinin etrafına kaplandı. Cumhuriyet döneminde ise seçim sandıklarını süsledi. Ünlü fotoğraf stüdyoları kadar sıradan fotoğrafçıların da vazgeçemediği dekor malzemesine dönüştü. Kişi, aile, topluluk ve evlilik resimleriyle
ölümsüzleşti. Yerine göre dönemin modası ya da toplumsal davranışları belgeledi. Sünnet, loğusa yataklarının duvarlarını süslemede kullanıldı. Köyde kasabada güreş minderi oldu, spor sarayında ise minderin kenarlarına serilerek bir reklam nesnesi yerine geçti. Halının işlevsel özellikleri bu kadarla da bitmez. İnsan yaşamında bu kadar işlev ve görevi yüklenen başka bir eşyayı bulmak zor olsa gerek.” diyor Hüseyin Alantar Bir Kültürün Dokunuşu isimli kitabında. Halının tarih boyunca hayatımızdaki birincil yerini oldukça güzel özetleyen bu satırlar sonrasında bir merak uyanmıyor değil bizlerde. Hayatın her detayında var olan halı, farklı çizgiler ve renklerle özellikle Anadolu’da motif motif işlenirken zamana kafa tutan bir özgüvenle her daim tasarımlarda ilk sırada olmayı başardı. Her ne kadar modern ve cesur çizgiler genç kuşağın kalbini fethetse de geleneksel motiflerin modası hiç bir zaman geçmedi. Geleneksel motiflerin halı modasındaki hakimiyetinin nedenleri cezbedici elbette. Yüzyıllar boyu geçtiği topraklarda yeniden şekillenen ve bu zaman içinde naif ve içindeki gizli dili koruyan geleneksel motiflerle halı ve kilimler, özellikle Anadolu kadının sessiz sözlerine tercüman olmuş. Tüketici bu gizli dili bilse de bilmese de görsel olarak bu motiflerin albenisine kendini kaptırıp gelenekseller modellerden vazgeçemiyor. Bu sebeple bir çok halı firması koleksiyonlarında geleneksel çizgilere her zaman yer ayırıyor. Halıya bakıldığında hayatın her ayrıntısını görmek mümkündür. Her temayı sembolize eden, ona özel bir motif vardır ve bütün motifler bir araya gelerek belli bir kompozisyon oluşturur. Geleneksel motiflerin gücü de sahip oldukları bu derinlikten kaynaklanır.
18
Farklı çalışmalar, sergiler, yarışmalar, geleneksel motifleri ve teknikleri canlandırmaya yönelik kültürel projeler ve halı firmalarının bu tasarımlara koleksiyonlarında yer vermesi, zamana meydan okuyan bu kültür birikimine, kendi savaşında büyük bir güç kazandırıyor. Halı dünyasında her yıl yeni renkler, yeni desenler farklı malzemelerle buluşup o yılın halı modasını oluştururken,geleneksel motiflerin modası ise hiçbir zaman geçmiyor.
DAVETLİSİNİZ… YOU ARE INVITED… 24 - 27 Nisan / April 2018 Gaziantep Turkey Salon 2, Stand B120
Bu motifleri biraz yakından tanıyalım; ELİBELİNDE : Dişiliğin simgesidir. Sadece analık ve
doğurganlığı değil, ayni zamanda uğur, bereket, kısmet, mutluluk ve neşeyi de sembolize eder.
KOÇBOYNUZU: Bereket, kahramanlık,güç, erkek-
lik sembolü olan koç boynuzu motifi, Anadolu kültüründe ana tanrıçadan sonra, ya da onunla birlikte kullanılan bir motiftir. Boynuz sembolü insanlık tarihinde her zaman güç kuvvet timsali olan erkekle özdeşleştirilmiştir. Boynuz formunun yer aldığı motiflere, dokumacı kadınlar tarafından, boynuzlu yanış,koçlu yanış, gözlü koç, koç başı gibi isimler verilmiştir. Koçboynuzu motifi koçun önden, yandan ve tepeden görünüşü spiral, hilal gibi şekillerle stilize edilerek dokumalara aktarılmıştır.
İNSAN: Anadolu’da ölüm doğum döngülü törenlerin
ruhun beden değiştirmesi gibi inançların Şaman kültürünün bir devamı olduğu bilinmektedir. Anadolu motiflerinde sık sık rastlanan insan figürü daha çok erkek ve kız çocuğu olarak betimlenmiştir.
SAÇBAĞI: Evlilik isteği göstergesidir. Doğum ve ço-
ğalmayı sembolize eder. Evlenmek isteyen genç kızlar zülüf keserler, tek örgü yaparlar. Yeni evli genç kadınlar saçlarını çift örerler. Uçlarına renkli ipliklerle süslerler.
BEREKET: 1.Grup: Dut, karpuz, kavun, nar,incir,üzüm,bitki ve yılan, ejder, koç, boğa, geyik, kelebek, balık gibi, hayvanlardan oluşan formda bereket motifleri sonsuz mutluluğu ifade eder . 2.Grup: Ağaç, çiçek, yaprak motiflerinden oluşur. LOTUS tanrıçalara uğur ve bereket sağlayan çiçek. Hayat ağacı bereket ve bolluk simgesi. Nar bereket sembolü. 3.Grup: Cansız kayalar, sular, dağlar ve bazı doğa varlıklarından oluşur. Dokumalar; evrenin yapısını ve hareketini simgeler. Ege Dionisos törenleri bunu sembolize eder. Dionisos: doğar, ölür ve yeniden doğar. Ölümdirim döngülü bereket sembolüdür.
PITRAK: Pıtrak tarlalarda bulunan, dikenleriyle insanlara ve hayvanlara yapışan bir bitkidir. Pıtrağın üzerindeki dikenlerin kötü gözü uzaklaştırdığına inanan Anadolu insanı onu nazarlık motifi olarak kullanmıştır. “Pıtrak gibi” deyimi ağaçlardaki meyve bolluğunu ifade etmektedir, bu yüzden de un çuvallarında, tandır örtülerinde pişmiş toprak kapların üzerinde kullanılmıştır. KÜPE: Cinselliği sembolize eder.
Çatalhöyük’te bulunan örneklerde genç kızın evlilik isteğini belirtmek maksadıyla takıldığı tespit edilmiştir. Erkekler de küpe takmışlar.
BUKAĞI: Atların ön iki ayağına takılan otlaktan uzaklaşmalarını engelleyen zincirin adı. Ailenin devamını simgeler. Aşk ve birleşimi sembolize eder. Nişan yüzüklerinin kırmızı kurdelayla bağlanması da bu sembollerden biridir. SUYOLU: Su, yeniden doğuşun,
bedensel ve ruhsal yenilenmenin, yaşamın sürekliliğinin, bereket, soyluluk, bilgelik, saflık ve erdemin sembolüdür. Anadolu’da su yasamin kendisidir.
20
EL,
PARMAK,
TARAK:
Anadolu’da “el motifi” dokumalarda hem gerçekçi, bir üslupla hem de stilize edilerek beş çubuk ve beş nokta şeklinde yorumlanmıştır. Parmak ve ona benzeyen tarak motifleri, geometrik olarak üçlü, beşli, yedili sayılar kullanılarak dokunur.
GÖZ: Nazar önlemlerinden birisi olan göz motifi, dokumalarda özelikle koçboynuzu, eli belinde ve bereket motiferinin etrafında ya da içinde görülmektedir YILAN: Yılan çeşitli sanat eserlerinde kuvveti. ölümsüzlüğü ve dünyanın yaradılışını sembolize eden önemli bir motif olarak görülür. Anadolu dokumalarında yılan motifi zigzag (meander), bulut ve ejder şeklinde yorumlanmıştır. EJDER: Genelde aslan penceli, kuyruğu yılanı anım-
satan kanatlı bir hayvan olarak olarak stilize edilen ve büyük bir yılan olarak kabul edilen ejder, hazinelerin ve gizli şeylerin bekçisidir. Ejder hava ve suların hakimidir. Ejder ile Zümrütü Anka’nın kavgası bereketli yağmurlar getirir. Ejder Anadolu uygarlıklarında bulut olarak resmedilir. Selçuklu kervansarayları ve çeşmelerinde ejder ebedi hayat, sonsuzluk ve mutluluk sembolü olmuştur.
KURT AĞZI, KURT İZİ, CANAVAR AYAĞI: Bu motif stilize edilmiş
kurt ayağı ve kurt ağzı şeklindedir. İyimserliğin ve korunmanın simgesi olan kurt karanlıkta görebilme yeteneğine sahip olduğu için ışığı ve güneşi sembolize etmektedir.
MUSKA VE NAZARLIK: Rengi ve biçimi gözü andıran her nesne, ya olduğu gibi ya da bazı ek öğelerle birlikte nazarı uzaklaştırıcı muska olarak kullanılmıştır. Geometrik üçgen motifi, en basite indirgenmiş stilize edilmiş göz biçimidir. Anadolu dokumalarında göz motifleri üçgenin yanında kare, eşkenar dörtgen, dikdörtgen, haç, yıldız şekillerinin geometrik uygulamalarıdır.
AKREP: Her an pusuda öldürmek üzere bekleyen akrep, körü niyetin ve nedensiz kavganın bir simgesidir. Anadolu insanı evlerinde akrebin yürümesinin zor olduğu dokuma kilimler kullanır. Nasıl kendisini nazardan korumak için göz işaretli nazarlıklar kullanıyorsa, zararlı mahlukata karşı da kilimlerinde, dokumalarında akrep motifini kullanmaktadır. Akrep motifi zeminde ve dış bordür sislemelerinde kullanılmaktadır. DAMGA İM: Türkler tarih boyunca aile, oba, oymak, boy, devlet gibi kavramları ifade etmek için belirli figürleri, damga=im kullanmışlardır. İm/ damgalar o kişinin, o toplunun varoluşunun simgesidir. Bu uygulama, hem soy ve aile adının sürdürülmesini, hem de aileye ait değerli eşyaların yitirilmemesini sağlamaktadır. Hatta üretilen her dokumanın, her araç gerecin hangi toplumun kültürü olduğunun gelecek nesiller tarafından bilinmesini sağlamıştır.Bugün kullanılan piktogramlar, şirket logoları. hatta rumuzlar bu geleneğin bir uzantısıdır. İm motifi de hayat ağacı motifi gibi ölümsüzlük ve neslin sürdürülmesi ile ilgili motifler arasında yerini almaktadır.
KUŞ: sembolizminde kuş pek çok anlama gelmektedir. Kuş bazen
sevgi, sevgili bazen ölen kişinin ruhudur. Kuş kadın ile özdeşleşmiştir. Kutsaldır. Özlemdir. Haber beklentisidir. Kuvvet ve kudreti temsil eder. Örneğin kartal Anadolu’da kurulmuş medeniyetlerin pek çoğunun sembolü olmuştur. Gökyüzünü temsil eden, gelecekten haber veren, ruhları öbür dünyaya götüren kutsal bir hayvan olarak kabul edilir.
22
HALICILIK EĞİTİMİ Geleneksel el sanatlarını öğretmek, gelecek kuşaklara aktarmak ve bu konuda gerekli yetkinliğe sahip, aynı zamanda modern teknoloji ile üretilen makine yapımı halıların üretim süreci hakkında uzmanlaşan bireyler yetiştirmek için kurulan fakülteler, eğitimlerini iki yıllık meslek yüksek okullarında gerçekleştiriyorlar. Akademik temel ile ilerleyen sektörde belki de en çok ihtiyaç duyulan konu nitelikli eleman ihtiyacı.
G
erek el yapımı halıcılık gerekse makine yapımı halıcılıkta dünyanın önde gelen ülkelerinden olan Türkiye; halıcılık faaliyetlerini önemli bir ekonomik gelir kapısı olarak ülkeye kazandırdı. Uzun yıllardır son derece profesyonel bir biçimde halı üretimi gerçekleşen sektörün, aynı ciddiyetle üretime devam etmesi için akademik eğitim almış kalifiye elemanlara ihtiyacı bulunuyor. Bu sektörün aynı ciddiyetle üretime devam etmesi için üniversite eğitimi almış kalifiye elemanlara ihtiyaç vardır. Türkiye’deki halıcılık bölümleri, iki yıllık eğitim veren meslek yüksek okulları şeklinde düzenlendi. Bu iki yıl içerisinde 30 ila 60 gün arasında öğrencilerin staj dönemi var. Öğrenciler halı atölyelerinde ve halı fabrikalarında bu stajlarını tamamlayarak teorik eğitimi uygulamayla birleştirmekte ve 24
mezun olduklarında “Halıcılık Teknikleri Desinatörü”, “Halıcılık ve Kilimcilik Teknikeri” gibi unvanlar alıyor. Bu meslek yüksek okulları ara eleman yetiştirmekte ve mezunlar halıcılık işletmelerinde tekniker, desinatör, satış-tanıtım sorumlusu ve eksper olarak çalışabilmekte veya Çıraklık ve Teknik Eğitim Merkezleri, Halk Eğitim Merkezleri, Turizm ve Kültür Bakanlığı’na bağlı birimler, özel işletmeler, özel atölyeler ve kişisel üretim alanlarında tasarımcı,
danışman, teknik eleman ve uzman olarak istihdam edilirken bazı mezunlar özel sektörde usta öğretici veya kalite kontrolcü olarak görev alabiliyor ya da tekstil sektörünün diğer dallarında iş bulabiliyorlar.
Türkiye’de Halıcılık Eğitimi Veren Üniversiteler Türkiye’de halı ve kilimcilik üzerine eğitim öğretim veren üniversiteler ve halıcılıkla ilgili programları şu şekilde;
- Gaziantep Üniversitesi Naci Topçuoğlu Meslek Yüksekokulu Halıcılık ve Kilimcilik Programı - Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Halıcılık ve Kilimcilik Programı - Bingöl Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Halıcılık ve Kilimcilik Programı - Afyon Kocatepe Üniversitesi Dinar Meslek Yüksekokulu Halı ve Kilim Programı - Atatürk Üniversitesi Oltu Meslek Yüksekokulu Halı ve Kilim Programı - Cumhuriyet Üniversitesi Sivas Meslek Yüksekokulu Halıcılık ve Desinatörlüğü Programı - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ayvacık Meslek Yüksekokulu Halıcılık ve Desinatörlüğü Programı - Erzincan Üniversitesi Kemaliye Hacı Ali Akın Meslek Yüksekokulu Halıcılık Programı - İnönü Üniversitesi Arapgir Meslek
Yüksekokulu Halıcılık ve Desinatörlüğü Programı - Kırklareli Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Halıcılık ve Desinatörlüğü Programı - Muğla Üniversitesi Milas Sıtkı Koçman Meslek Yüksekokulu Halıcılık ve Desinatörlüğü Programı - Niğde Üniversitesi Bor Halil Zöhre Ataman Meslek Yüksekokulu Halıcılık ve Desinatörlüğü Programı
Üniversitelerde Öğretilen Konular Bu üniversitelerde öğrencilere halı ve kilim dokumasında kullanılan geleneksel ve modern teknolojiler, desen tasarım teknikleri, temel sanat eğitimi, halı üretiminde kullanılan ipliklerin yapısı ve sınıflandırılması, iplik boyama teknikleri ve renk bilgisi, makine halıcılığının teknolojik altyapısı, desen tasarımında bilgisayarın etkili bir biçimde kullanılması, halı ve kilimlerin onarılması, yöresel halı ve kilim motifleri hakkında bilgiler ve piyasaya sürülecek ürünün pazarlanmasında izlenecek stratejiler öğretiliyor.
Eğitimin Amacı, Nitelikleri ve Hedefleri Bu programların temel amacı hem yeni nesillere geleneksel halı kültürünü öğreterek sanatsal değeri olan tarihsel
25
öğelerin yok olup gitmesini engellemek hem de öğrencileri modern halı üretim teknikleriyle tanıştırarak makine halısı üretimi yapan firmalara kalifiye ara eleman yetiştirmek olarak belirlendi. Eğitim-öğretim süreci sonunda mezunlardan el sanatları türlerini bilmeleri ve yorumlayabilmeleri, tekstil ve bilgisayar teknolojileri ile ilişki kurabilmeleri, mesleki farkındalığa sahip olmaları, el sanatları ürünlerini çağdaş bir anlayışla yorumlayabilmeleri, diğer disiplinlerle çalışma becerisine sahip olmaları bekleniyor. Öğrenciler kazandıkları bilgi ve becerileri sektörel ihtiyaçlar doğrultusunda kaliteli hizmet sunarak gösterebilmeli, temel bilgisayar kullanımına hâkim olmalı, yeterli düzeyde mesleki yabancı dil bilgisine sahip olmalı, soruşturma ve araştırma yeteneklerini kazanmalı, analitik düşünecek algı seviyesine ulaşmış olmalı ve benzer disiplinlerle ilgili konularda problemleri analiz edip çözüm önerileri sunabiliyor olmaları gerekiyor. Türkiye’deki meslek yüksek okullarında verilen halıcılık ve kilimcilik eğitiminin 26
hedefleri arasında; öğrencilere geleneksel ve çağdaş el sanatlarıyla ilgili uygulama yeterliliği kazandırmak; geleneksel el sanatlarını koruyarak geleceğe taşıma bilincine sahip olmalarını, üretim sürecinde makine ve bilgisayar teknolojilerinden mümkün olduğunca fazla yararlanmalarını, üniversitede verilen teorik bilgiyi pratiğe çevirecek yetenekler kazanmalarını, iş dünyasının aradığı niteliklerde donanımlı birer birey olmalarını ve makine halısı üretim sistemine uyum sağlayıp fabrikasyon halı üretim süreçlerine hâkim olmaları yer alıyor.
Eksiler Artılar Üniversitelerimizde verilen halıcılık ve kilimcilik eğitim-öğretiminin güçlü yönleri; alanında nitelikli öğretim elemanı kadrosunun bulunması, ülke genelinde halı ve kilim üretiminin yaygın olması ve yöresel özelliklerin bölümün işlevselliğini arttırması olarak veriliyor. Ayrıca üniversite - sanayi işbirliğini sağlayacak imkânlar mevcuttur ve halıcılık ve kilimcilik bölümleri diğer disiplinlerle yakın ilişki içerisinde olması da ayrı bir avantaj oluşturuyor. Buna karşın üniversitelerimizde akademik yayın sayısının azlığı, tasarım süreçlerinde kullanılan bilgisayar teknolojilerinin yeterince gelişmiş olmayışı, proje geliştirme sayısının olması gereken seviyenin altında oluşu, uluslararası öğrenci değişim programı olan Erasmus programına entegrasyonun başarısız olması ve bölümlerin eğitim seviyesinin Avrupa Birliği’nin akademik standartlarına ulaşamamış olması bu sektörde kalifiye eleman kavramını sıkıntıya götüren nedenler arasında yer alıyor. Bu bölümlerin gelişmesi ve ülke çapında yaygınlaşması halı sektörünü ve bu sektördeki üretim kalitesini daha da yukarılara çekecektir hiç şüphesiz.
Bursalı sanayiciler her şeyi devletten beklemedi Akademik eğitimler eksisi ile artısı ile sektörde bu şekilde var olurken Bursa’lı sanayiciler bu duruma kendilerince bir çözüm üretmiş durumda. Otomotiv, havacılık ve savunma sanayi, makine, gıda gibi birbirinden farklı sektörlerde faaliyet gösteren firmalar kendi akademilerini kurarak hem işe aldıkları kişilerin yetkinliklerini artırıyor, hem de sektörlerine yeni kalifiye çalışanlar kazandırıyor. İşgücünü çağın gereklerine göre yeniden kurgulamak, büyümeyi yönetmek, doğru insan kaynağına ulaşmak için ‘Eğitim şart’ diyen Bursalı sanayiciler birer birer kurmaya başladıkları kurumsal akademilerde hem kendi çalışanlarının kalifikasyonunu artırırken hem de giderek sanayiden kopan yeni mezun gençleri yeniden sanayinin içine çekmeyi hedefliyor. Ne diyelim, darısı tüm sektörlerin başına.
28
Dolce VIta Halı Marmara Bölge Müdürlüğü’nün açılışını gerçekleştirdi! Türkiye’nin tüm bölgelerinde faaliyet gösteren ve hizmet ağını genişletmek için çalışmalarını aralıksız sürdüren Dolce Vita Halı, İstanbul Bağcılar’da Marmara Bölge Müdürlüğü’nün açılışını gerçekleştirdi. Dolce Vita Halı Yönetim Kurulu Başkanı Metin Taşkıran önemli açıklamalarda bulundu. yıldır halıcılıkta yoğrulan Taşkıran Ailesi tarafından sektördeki deneyimini, modern yaşam tarzına uygun, dünya trendlerini takip ederek, Türkiye ve dünyanın çeşitli yerlerinde üretilen ürünleriyle 2009 yılında kurulmuş olan Dolce Vita Halı, halının geçmişinden güç alarak geleceğe emin adımlar atmaktadır. Ürettiğimiz mo-
30
del ve koleksiyonlarla, en iyi kaliteyi uygun fiyatlarla sunması, müşteri odaklı kalite anlayışımızı yansıtmaktadır.
Dolce Vita Halı Yönetim Kurulu Başkanı Metin Taşkıran
Geçmişte çok önemli firmalara bölge bayiliği hizmetinde bulunduk. 3 yıl önce yurt dışına açılma kararı alarak, kendi çizgimize sadık kalarak çeşitli üreticilerle anlaşmalar sağladık ve üretim bantlarımızı kurup faaliyete geçtik.”
Müşterileriniz burada hangi ürünleri görecek? “Ürün yelpazemiz oldukça geniş. Akrilik, Triko Akrilik, Bambu, Tensel,Viskon gruplarının yanı sıra, Hindistan’dan ithal ettiğimiz el dokuma kilimler ve yün halılarımız da mevcut. Türkiye’deki yaptığımız pazara araştırması sonucunda, çocuk halısında alanındaki büyük eksikliği gözlemledik. Dünya
devi olan Warner Bros firmasıyla 2.5 yıllık anlaşma sağlayarak koleksiyonlarının üretim lisansını Dolce Vita Halı olarak satın aldık. Ürünleri de piyasaya çok hızlı bir şekilde sunmayı hedeflemekteyiz. Bunun yanında müşterilerin zevkine göre saçaklı veya saçaksız şekilde “senin ölçün, senin stilin” sloganı ile özel ölçü kesme grubumuz mevcuttur. Kapıda teslimat gerçekleştirerek hizmet farkımızı ortaya koymaktayız.
31
Dolce VIta Halı
Yurt dışında bulunan mevcut müşterimizin yanı sıra, şu an Almanya, Kosova ve Azerbeycan ülkeleriyle bölge bayilliği ile ilgili görüşmelerimiz sürmekte ve anlaşma sağlama aşamasındayız. Bizim Dolce Vita Halı olarak yurt dışında ürünlerimizi tanıtmak ve mağaza açılışı yapmak gibi proje fikirlerimiz var. Kısa dönem hedeflerimiz içinde 2019 yılı döneminde İtalya’da mağaza açılışı yapma düşüncesindeyiz. Ondan sonraki yatırım düşüncemiz Londra veya Amerika’da bir mağaza açılışı
32
yapmaktır. Yurtiçinde toptan satışlarımız devam edecektir.”
Bizim amacımız çok halı satmak değil, marka oluşturmaktır. “Türkiye’de mobilya, beyaz eşya ve ev tekstilinde tanınmış ve hatta dünya
markaları var iken, maalesef halı sektöründe bulunmamaktadır. İnsanların halı satın alırken çekindiği bir takım hususlar var. Bunlardan birisi fiyat politikasıdır. Türkiye’de ilk defa fiyat etiketini halıların üzerinde müşteriye sunan marka Dolce Vita Halıdır. Fiyattı tek etikete indirmek için çalışmalarımız devam etmektedir. En çok halı satışı gerçekleştiren marka olmayabiliriz fakat halıya en çok değer veren ve tanınmış marka olma adında emin adımlarla ilerlemekteyiz.”
HALI SAĞLIĞINA ÇÖZÜM
E-halıservisi yönetim kurulu başkanı İlker Aydın
H
alı yıkama sektörüne Türkiye’de ve Dünya’da damgasını vuran e-halıservisi kurumsal ve teknik alt yapı çalışmala-
rını tamamlayarak Bursa Kestel’de bulunan merkez akademi binasında projenin startını verdi. E-halıservisi Türkiye genelindeki yetkili servis yapılanmasın34
da yetkili servis standartları ve kurumsal konseptiyle birlikte ciddi mesafe kat etmiştir. Yoğun yetkili servis talepleri ile alanında uzman, standartlara uygun 81 ilde 350 yetkili servis ağıyla Türkiye genelindeki her il ve ilçede hizmet vermeye devam edecektir. E-halıservisi yönetim kurulu başkanı İlker Aydın halı üretiminde gerek üretici gerekse tüketici noktasında ticari piyasada önemli bir
yıllarda uluslar arası normlara taşınacağını belirtti. Üstlendikleri vizyon ve misyonla birlikte e-halıservisinin kurumsal ve teknik standartlarına uygun bayi ve bayi personeline yönelik birinci ve ikinci etap eğitimleri birçok üretici firmaların gözlemci katılımlarıyla Bursa Kestel’de merkez akademi binasında başlatılarak başarıyla tamamlanmıştır ve akademi binasında bulunan sürekli eğitim biriminde kurumsal ve teknik
eğitimler kapsamında işletme müdürüne, müşteri temsilcilerine, halı yıkama ustalarına ve dış saha servis personeline yönelik eğitimlere periyodik olarak yıl boyunca devam edecektir. Bununla birlikte yetkili servislere yerinde uygulamalı eğitim ve denetlemeleri planlanmış olup çalışmalara başlanmıştır. Kurumsal standartlara uygun makine, ekip- ekipmanla ve temizlik ürünü desteğiyle birlikte Türkiye genelindeki her
yere sahip olduğunu, halı yıkama sektöründe üretici ve tüketiciden gelen talepler neticesinde projeyi hayata geçirdiklerini belirtti. İlker Aydın, halı yıkama sektöründe 20 yıllık tecrübe ve 9 yıl süren Ar-Ge çalışmaları ile hayata geçen projenin tamamen mili tamamen yerli sermaye ile oluşturulduğunu endüstri 4.0 çağına kafa tutan ve bu standartların üstüne çıkan projenin önümüzdeki 35
noktadaki bayinin standartlara uygun hizmet vermesi sağlanmaktadır. Hayata geçen projedeki yatırım bedeli oluşum tamamlandıktan sonra 500milyon TL’ye ulaşması planlanmıştır. Bu yatırımla birlikte Türkiye genelinde en az 3500 kişilik istihdam oluşacağını ve bu istihdamda gerekli tüm kurumsal ve teknik eğitimlerin e-halıservisi akademisinde alanında uzman eğitim kadrosuyla verilmesi
36
yapılandırılmıştır. e-halıservisi yönetim kadrosu İlker Aydın kaptanlığında alanlarında uzman kişiler tarafından oluşturulmuş olup takım ruhu ile profesyonel çalışmaları devam etmektedir. İş kariyerinde daha önce sektöre damgasını vuran kurumsal markaların firmalarında servis, bayii, franchise yapılanmasında başarılı çalışmalarıyla görev alan Genel Müdür, Servis Müdürü, Pazarlama Ekibi,
Mühendisler, Danışmanlarıyla profesyonel ve dinamik ekip başarılı çalışmaların altına imza atmaktadır. E-halıservisinde gerçekleşen çalışmalarda kuruluş aşamasından bugüne üretici firmaların vermiş oldukları destekle birlikte projenin ivme kazandığını belirten İlker Aydın, çalışmalarda emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.
HALICILAR
TÖRER’LE DEVAM DEDİ Gaziantep Halıcılar Dokumacılar ve Benzeri Esnaf Odası’nın olağan genel kurulu yapıldı. Tek liste ile gidilen seçimlerde mevcut başkan Mehmet Törer yeniden başkan seçildi. Gaziantep Esnaf Sanatkarlar Odası’nda yapılan ve Divan başkanlığını Gaziantep Esnaf Sanatkarlar Odası başkan vekili Salman Çelikadam’ın yaptığı genel kurula, bir çok halı firması sahibi katıldı.
G
aziantep Halıcılar Dokumacılar ve Benzeri Esnaf Odası’nın olağan genel kurulu yapıldı. Tek liste ile gidilen seçimlerde mevcut başkan Mehmet Törer, çok sayıda üyenin oyunu alarak yeniden oda başkanlığına seçildi. Genel kurulda konuşan başkan Mehmet Törer, “Halıcılar Odası olarak göreve geldiğimiz günden beri yönetim olarak güzel işler yaptığımıza inanıyorum. Öncelikle Sektörümüzün eksikleri tespit ederek çalışmalar yaptık. İlk olarak 38
Gaziantep’te halı fuarı gerçekleştirdik. Yönetim olarak burada büyük emek sarf ettik. Oda olarak desen kursları vererek sektörümüzün elaman ihtiyacını karşılamaya çalıştık. Yine sektörümüze yönelik çıkarmış olduğumuz dergimizle sektörümüzün sesi olamaya çalıştık. Dergimizi Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinde dağıtarak sektörümüzü tanıtmaya çalıştık. 2018 yılında da yeni projelerimizle sanayicilerimizin ihtiyaçlarını belirleyerek bu yönde çalışmalar yapacağız. Gaziantep’ li halıcılarımız her geçen gün Türkiye’nin sayılı sana-
yicileri arasına giriyor, halı ihracatında başarıdan başarıya koşan çalışkan halıcılarımızla gurur duyuyor ve bu başarının devam etmesini temenni ediyorum ”dedi. Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanı Ömer Küsbeoğlu, Mehmet Törer’e teşekkür ederek, “Üreten, ihracat yapan, istihdam yaratan sanayicilerimiz bizim baş tacımız. Çekme tezgahlardan, çukur tezgahlardan bugünlere gelen halıcılarımızdan Türkiye’nin her tarafında övgüyle bahsediliyor, göğsümüz kabarıyor. Bize bu sevinci gururu yaşatan sanayicilerimize teşekkür ediyorum” dedi. Halı İhracatçılar Birliği Başkanı Selahattin Kaplan, “ Dünyanın en büyük halı üreticileri Gaziantep’te üretim yapmaktadır. Bugün dünyanın 130’a yakın ülkesine halı ihracatı yapıyoruz. Halıcılar Odası ile birlikte hareket ediyoruz. Bu anlamda İhracatçılar birliği olarak her zaman Halıcılar odasına destek olmaya devam edeceğiz. Kongremizin hayırlı olmasını temenni eder başkan mehmet Törer ve ekibine yeni dönemde başarılar dilerim ”dedi.
Gaziantep Halıcılar Odası Başkanı Mehmet Törer
Konuşmaların ardından çok sayıda üyenin oy kullandığı seçimlerde, Mehmet Törer yeniden başkan seçilirken, yönetim kurulu üyeliklerine ise, Zeynel Abidin Kaplan, Bekir Elbir, Ali Delibaşlar, Ahmet Göksular, Ekrem Efendioğlu, Murat Aslanyürek seçilirken Denetim kurulu üyeliklerine ise Erdal Özen, Ahmet Önder Çapkur ve Zeliha Aydoğan seçildi.
Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanı Ömer Küsbeoğlu
Halı İhracatçılar Birliği Başkanı Selahattin Kaplan
39
HANN OV ER- RÖP O R TA J
MARCO POLO’NUN İZİNDE SEKTÖRÜN YENİ KÂŞİFİ MARCO POLO HALI
35 yıldır faaliyet gösterdiği bu sektörde trendlerin öncülüğünü yaparak piyasaya katkılarını sürdüren Evrama, Marco Polo halı, her kesime hitap eden ürünleriyle piyasadaki yerini alıyor. Evrama Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Halil İbrahim Şahbaz Desen Life dergisine özel verdiği röportajda Marco Polo Halı’ya dair merak edilenleri yanıtladı. Evrama Halı hakkında bilgi alabilir miyiz? Ailemizin içerisinde yayla kültürü olduğundan dolayı halı sektörüne kökten geldiğimizi ve uzun yıllardır bu alanda olduğumuzu söyleyebilirim. 1970’li yıllarda seyyar satıcılık olarak, 1980’li yıllarda da yerleşik hayatta halı satışlarını gerçekleştirdik. 22 yıl Gümüşsuyu Halı ve 14 yıl Dünya Halı bayiliğini yanın-
40
da 2009 yılından bu yana da Naksan Holding’e bağlı Royal Halı, Pierre Cardin Halı ve Atlas Halı temsilciliklerini yürüterek bu sektörde hizmet vermekteyiz. Türkiye’de ve yurt dışında şartların ve konjonktürün oluşturduğu piyasa durumundan dolayı zengin bir koleksiyona sahip Marco Polo Halı markası altında Evrama olarak piyasada yer almaktayız.
Sektör hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Halı sektörü dünyada ve Türkiye’de dinamik bir durumda olan ve şekil değiştiren bir durumdadır. Ürün güncellemelerinin dönemsel olarak aradaki zaman farkı değişti. Geçmişte 1 veya 2 yılda bir yapılan yenilikler şu an artık 6 ay gibi bir süreye düşmüş durumdadır. Bu yenilikler ve hareketler de sektörün
canlı kalmasını sağlıyor. Sürekli artan bir ivme ile karşı karşıyayız. Biz firma olarak yeniliklere çok önem verdiğimiz için her yıl artan ciromuz ile piyasadaki etkinliğimizi her geçen gün daha bir üst seviye taşımaktayız ve bu bizleri son derece mutlu etmektedir. 2017 yılındaki hedeflerinize ulaştınız mı? 2018 yılı hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? 2017 yılı için bizim için verimli geçti. Türkiye birçok sorunlarını aştı. Daha istikrarlı bir yapıda ve güvenle 2018 yılından çok umutluyuz. Türkiye’nin dünya üzerindeki etkinliği her geçen gün artmaktadır. Son alınan bilgiler dahilinde %60 gibi turizm oranı yakalayacağımız öngörülüyor ve turizmin halı sektörüne etkisi büyük olduğundan piyasamız hareketlilik kazanacaktır. Dolayısıyla yeniliklerimizi markamıza yansıtarak 2018 yılına çok güçlü bir şekilde hazırlandık diyebiliriz. Piyasadaki rakiplerinizden bir adım önde olmak için nasıl bir çalışma stratejisi belirliyorsunuz? Bayilerimize önem vererek dönem içerisinde farklı lansmanlar gerçekleştirip fuarlara katılımlarını sağlıyoruz. Farklı kampanyalar ve sunumlarla ürün çeşitliliğini artırarak canlı tutma şansını elde etmekteyiz.
Evrama Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Halil İbrahim Şahbaz
Evrama Halı, Türkiye’nin hangi bölgelerinde faaliyet göstermektedir? Yurt dışındaki etkinliğiniz hakkında bilgi verir misiniz? Firmamız şu an Bursa, Ankara ve Gaziantep’deki lojistik merkezlerimiz ile hizmet vererek Türkiye’nin her bölgesinde etkin bir şekilde faaliyet göstermektedir. Merkezimiz Eskişehir’de herkese hitap eden perakende mağazalarımız da mevcuttur. Tüm alt, orta ve üst segment diyerek kategorize edebileceğimiz ürün yelpazesine sahibiz. Yıllardı ana bayilik yaptığımızdan dolayı Marmara ve Ege bölgelerinde etkindik fakat 2016 yılından itibaren Türkiye’de ulaşmadığımız bölgenin kalmadığını net bir şekilde söyleyebilirim. Yurt dışında ise Bosna Hersek’te Saraybosna şehrinde açtığımız lojistik firmamız ile tüm Balkanlara ve Doğu Avrupa’ya hizmet vermeyi amaçlamaktayız. İhracat girişimlerimiz yeni olduğu için özellikle Afrika, Rusya ve Gürcistan ülkelerindeki satışlarımızı yukarı ivme göstererek devam etmektedir. Dünyada İran halısı, Hindistan halısı gibi ürünler mevcut. Türk halısının piyasadaki konumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Binlerce yıllık geçmişi olan ve halıyı dünyaya ilk sunan mil-
letiz. Dolayısıyla halı halıcılık Türkiye için çok önemli bir sektördür. Özellikle 1950 yıllarından itibaren Gümüşsuyu Halı firmasının girişimleriyle el dokuma halılarından makine halıcılığına geçilmesi bu alanın gelişmesinde Gümüşsuyu Halı büyük bir rol almıştır. Türkiye, 1960-1970 yıllarında halı sektörünün lider ülkesi Belçika’dan liderlik konumu almış bulunmaktadır. Makine halıcılığında önder bir ülkeyiz. Şu an Domotex Hannover fuarındayız, 160 makine halıcısı standı var ve bunların 83 tanesi Türkiye’ye aittir. Bu bizim için sektörel anlamda onur ve gurur verici bir durumdur. Bu alandaki ağırlığımız oldukça yüksek ve gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Dijital dönemi, halı sektörü için nasıl değerlendiriyorsunuz? Bütün sektörlerde olduğu gibi inovasyon ve ürün geliştirme halıcılıkta üst düzey duruma gelmiş bulunmaktadır. Halıcılıkta dijital devrim kaçınılmaz bir durumdur. Bu alanda Türkiye’de yine öncü bir ülkedir. Bu tür ürünlerin piyasaya girmesini çeşitlilik ve zenginlik açısından oldukça önemli görüyorum. Makine halıcılığın gün geçtikçe dokuma halıdan pay almasının etkilerini aynı şekilde dijital baskı alanında da hissedeceğimizi düşünüyorum. Her sektörde olduğu gibi halı sektöründe de kullan-at devri var. Halı sektörü için bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Dediğim gibi halı tasarımları ve yeni41
HANN OV ER- RÖP O R TA J
likleri 6 ay gibi bir süreye indirgenmiş durumda. Halı şu an günümüzde dekoratif bir obje olarak kullanılmaktadır. Halı artık yüksek ücretler verilip, alınan ve yıllarca kullanılan bir ürün olmaktan çıktı. 90’lı yıllarda 4 metre karelik bir halı neredeyse 500 dolar gibi bir ücrete tekabül ederken şimdi 100 dolar gibi ücret biçilmektedir. Her yeni ürün, geçmiş ürünleri egale ettiği için de herkeste yeni ürüne sahip olma arzusu var. Bu da hızlı bir dönüşümü tetiklemektedir. Şu an Domotex Hannover fuarındayız. Gaziantep Orta Doğu Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek olan Domotex Gaziantep fuarı hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Bu fuar yıllardır katıldığımız ve dünya
halıcılarını tetikleyen bir fuardır. Buraya katılmadığınız zaman önünüzdeki modaya önem vermeyip bir nevi pas geçmiş oluyorsunuz. Sevindirici olan tarafı Domotex, Gaziantep şehrinde kuruluyor ve bu Türk halıcılığı için çok büyük önem teşkil etmektedir. İnanıl-
maz bir artı katacağını düşünüyoruz ve Gaziantep şehrinin dünyaya tanıtılması açısında da büyük önem arz etmektedir. Sektöre kazancı olacağını yönündeki inancım tamdır. Evrama A.Ş. olarak halıcılığı seviyoruz ve severek yaptığımız bir iş.
Evrama Yönetim Kurulu Başkanı Salih Şahbaz, fuar hakkındaki kısa değerlendirmesi: Halı sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Halıcılık çok meşakkatli bir sektöre dönüştü. Oluşturduğunuz koleksiyonlar eskisi gibi katoloğunuzda duramıyor ve hızlı bir şekilde yenisiyle güncelleyip yeni işler ortaya çıkarma zorunluluğu bir nevi sizi itmektedir. Güncelleri ve trendleri yakalayan bütün firmalar başarıyı beraberinde getirmektedir. Türkiye’de makine halıcılığı alanında bir numaradır. El dokuma ürünleri ne kadarda yerini makine halıcılığına bıraksada el dokuma ürünlerinin yeri her zaman farklıdır. El dokuma bir el sanatıdır ve hiçbir zaman kayba uğramayacaktır. Makine halısı dekoratif olarak kullanılır. Halı, her zaman yünden yapılandır. Fuar hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Evrama Yönetim Kurulu Başkanı Salih Şahbaz
42
Bu fuardaki gözlemlerimin sonuçlarından bahsetmem gerekirse; Türk halı sektörü makine halıcılığı bakımından çok öndedir. Türk firmalar gövde gösterisi içindedirler. Birçok dünya ülkesi burada buluşmaktadır ve burası dünya pazarına açılan en iyi kapıdır. Dünya üzerinde oluşturan trendlerin en iyi şekilde yakalan firmaların da Türk firmalar olduğunu görmekteyiz.
43
HANN OV ER- RÖP O R TA J
Ayzem Halı
Domotex Hannover Fuarında! Desen çeşitliliği ve özgün tasarımları ile sektörde farklılığını konuşturan Ayzem Halı, Domotex Hannover fuarında dekoratif halılarını sergiledi. Ayzem Halı Genel Koordinatörü Ömür Çalışkan, hedeflerinin kendi çizgileri üzerinde devam ederek halılarını dünyaya tanıtmak olduğunu belirtti. Sektörün olimpiyatı denen Domotex Hannover fuarındayız. Fuarı nasıl buluyorsunuz. Ayzem Halı olarak fuardan beklentileriniz nelerdir?
ğımız işin nihayetinde dünya’da ilk defa Türkiye’de çıkması sebebiyle bu tarz ürünlerimizi bir şekilde tanıtmak için buradayız.
Biz bir görev üslendik, üstlendiğimiz görev Avrupa’nın ve Uzakdoğu’nun taklitlerini yapmaktansa kendi ürettiğimiz kendi orjinimiz olan dekoratif halıları dünya’ya tanıtmak. Tabiki ticari anlamda bunları yapıyoruz ama yaptı-
Malesef hammadde bakımından dış kaynaklara bağımlı hareket ettiğimiz için bu sektörün lokomotifi pozisyonuna gelmemize rağmen kısmen onların verdiği kurallara göre hareket etmek zorunda kalıyoruz. Günümüzü hisset-
44
tirmemiz lazım, bu organizasyonlarda gerçekten Türkiye’nin lokomotif olduğunu, bu konuda ciddi emekler sarfettiğini hissettirmemiz lazım. Bu fuarda gözlemlediğim, Avrupalılar biraz farklı, Türkler ve Uzakdoğulular’dan ayrılmış gibi gözüküyor hollerde. Yani bu kafada soru işaretleri bırakıyor? Acaba Türkleri ve Uzakdoğuluları kendi müşterilerinden uzak tutarak farklı hesap içinde miler? Belki komplo teorisi gibi
düşünüyoruz bu olayı ama yani bu hissiyat var. Bu sene el halıcılarını biraz daha ön plana çıkartmak için standların yerlerini biraz karıştırdılar. El halıcıları zaten bu güne kadar tüm fuarlarda benim gözlemlediğim fuardan iki gün evvel standlarını açıp müşterilerine gerekli satışı yapıyorlar. Tekrardan onların fuarın ikinci üçüncü günü artı bir beklentiye girdikleri çok fazla birşey kalmıyor. Bu konuda hollerdeki dağılımları biraz daha düzenli hale getirmelerini daha konsepte göre hareket edilmesini yani bir makinacıyla bir halıcının yan yana olması çok doğru birşey değil bence. Çünkü biz imalatçıyız, imalat detaylarımızı yanımızdaki makina aldığımız yerle paylaşmamızın bir anlamı yok, bunu ayrı bir holde ayrı bir grupta sergileyebilirler. Çok memnun musunuz derseniz bu konsept ayrımında çok memnun değilim. Fuarda sergilediğiniz ürünler ve ön planda olan ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Dekoratif kaymaz tabanlı yıkanabilir halı ve baskılı çeşitliliğini sunuyoruz. Bizim üretimimiz de üç temel faktör var; 1-Baskı teknolojisinin olması, buda çok fazla çeşit olmasına olanak sağlıyor. 2-Kaymaz tabanlara sahip olması, her türlü ortamlarda fayans veya parke üzerinde kaymadan sağlıklı ve güvenli bir şekilde kullanım sağlıyor. 3- Yıkanabilir olması, günümüz ev ha-
Ayzem Halı Genel Koordinatörü Ömür Çalışkan ve Emre İşginer
nımları ve çalışan kadınlarımız temizliği çok daha önemsedikleri için halı yıkamacılarındansa bu tür ürünlerli tercih edip evdeki çamaşır makinalarına atıp direk yıkama yapabiliyorlar. Ayrıca ev hanımlarının en sık değiştirdiği yenilediği ürün halı çünkü genelde evin içerisinde kolay çözümleyebileceğiniz perde veya mobilyadan ziyade halıyı kolay değiştirebiliyorlar. Dekoratif halının daha uygun şartlara verilmesiyle bu olanağı arttırmış vaziyetteyiz. Ev hanımlarını da psikolojik olarak rahatlatmış oluyoruz aynı zamanda. Günümüz Dijital çağında dijitalin sizin halılara etkisi, üretimde kullandığınız teknoloji ve ayrıcalıklarınızdan bahseder misiniz? Ciddi anlamda hatta zevkle neredeyse her gün bir desen çıkarabiliyoruz. Çok uğraşıyoruz ve gittikçe orjin desenlerle kendi tasarımlarımızı yapmaya
gayret ediyoruz. Çünkü haklı olarak bazı desenlerden esinlenerek yaptığımız tasarımlarda diğer el ve makina halıcıları rahatsızlık duyabiliyor. Biz bu konuda özellikle sorumluluk sahibiyiz. Tamamen kendi düşüncelerimizle fikirlerimizle oluşturduğumuz desenlere yönelmiş durumdayız. Evet çağ dijital çağı, çok fazla maliyetlere girmeden hızlı desen yapıp uygulayabiliyorsunuz. Bu sene fuara daha sıkı hazırlandık ve desen çeşitlerimiz ciddi beğeniler aldı. Bu konuda memnunuz. Fuar tarihleri birbine çok yakın bu konuda fikirleriniz nelerdir? Kontrolü kendi elimize almamız lazım, metrekare bazında yine birinci sırada olma gururunu yaşıyoruz. Türkiye’den 160 firma ve 21.880 metrekare çok ciddi bir metrekare, böyle bir potansiyelimiz varken birileri karşımıza geçip oturması lazım gerekirse bir komisyon kurulup bu konuşmayı yapalım. Sektörde ciddi bir tanıtım harcaması yapıyoruz, bu gücümüzü birlik oluşturarak fuar organizatörlerine hissettirmemiz lazım, öncelikle bunun için bir organize olmamız lazım. Organize olur kendi sesimizi daha güçlü çıkartırsak başarabiliriz. Bireysel yaptığımız da bunun hiçbir şekilde faydasını göremiyoruz. Fuara üç ay dört ay kalaya kadar yer belli olmuyor böyle birşey olmaz. Çok fazla firma katılıyor olabiliriz ama hala açıkta kalan firmalarımız oluyor, niye açıkta firmamız kalsın Türk firması kalsın, açıkta firma bırakmayalım gücümüzü doğru kullanalım gerekirse tek bir ala45
HANN OV ER- RÖP O R TA J
nın ortasından gidelim yani bir organizasyon bunu belirlemesin gücümüzü hissettirelim demek istiyorum. Son olarak eklemek istedikleriniz ve sektöre olan mesajınız nelerdir? Sektörde rekabet edelim fakat birlik içinde olsun, aksi durumda rekabet etmek imalatçılığı zor olan bu kazancımıza çok büyük zahiyatlar veriyor çok büyük sıkıntılar atlatıyoruz. Bunu her arkadaşımız yaşıyor her kardeşimiz yaşıyor, bu bilinçle malımızı çok fazla ele ayağa düşürmeyelim. Birlik olalım, Avrupa’ya karşı Dünya’ya karşı özellikle kendi orjinimiz olan bu ürünleri daha sağlık satışlar gerçekleştirelim. Özellikle şöyle bir rahatsızlığımı dile getirmek istiyorum, özellikle Almanya’da şu anki sipariş veren müşterim Almanya’da mağazası olan satış yapan bir müşterimiz diyor ki, çöpler geliyor nasıl çöpler geliyor hatalı üretilen malın çoğu Türkiye’den buraya geliyor yani nedir ucuza satılır diye. Böyle bir mantıkla piyasaya giriş yapıyor yanlış bir olay. Biz çöpümüzü kendi pazarımıza dahi hiç bir zaman satmadık, gerekirse paspas yaptık deforme ettik malı ama bütün malımızı kaliteden ödün vermediğimiz ispatlamak amaçlı müşterimizin marketine sokmadık ve buda bize genel anlamda takdir getirdi müşterimiz de memnun oldu ama şuan bakıyorum ki Almanya’ya, Fransa’ya çoğu Avrupa bölgesine dekoratif ürünlerin resmen çöpleri geliyor nedir sattım yani on liraya onbeş liraya malı her yerde satarsınız yani biraz zahmet verin kırpın paspas yapın değerlendirin pazarlarda öyle satın ama Avrupa’ya öyle satmayın. Bu sefer müşteriye ciddi olumsuzluk oluyor ve her mala o gözle bakmaya başlıyorlar. Ben bundan çok rahatsizim inşallah bu konuda biraz daha bilinleniriz.
46
47
ESKİ HALILAR “KIR K Y A MA ” İLE İHRAÇ OLUYOR
D
ünya çapında halı restorasyon merkezi olan Aksaray’ın Sultanhanı beldesinde, tamiri mümkün olmayan eski halılar “patchwork” (kırkyama) tekniği ile bir araya getirilerek, başta ABD olmak üzere çok sayıda ülkeye ihraç ediliyor.
Geleneksel halı dokumacılığının da yapıldığı, küçüklü büyüklü 50’ye yakın halı restorasyon atölyesinin yer aldığı beldede, yaklaşık 5 bin kişi geçimini bu işten sağlıyor. Bugüne kadar başta TBMM Milli Saraylar Halı Koleksiyonu’ndaki tarihi halılar olmak üzere yurt içi ve yurt dışından kıymetli halıların restorasyonunun usta ellerde yapıldığı beldede, kullanılamaz durumdaki eski halılar da yeniden hayat buluyor. Türkiye’nin değişik yerlerinden toplanan eski, yamalı ve deforme olmuş halıların önce yıkaması ve tıraşlaması yapılıyor. Burada bazı aşamalardan geçirilen halılar, daha sonra ustalar tarafından istenilen zevke göre parçalar halinde kesilip birleştirilerek tekrar değerlendiriliyor.
Halı ustası Ramazan Solak, 37 yıldır halı tamiri yaptığını söyledi Halıcılığın belde halkının geçim kaynağı olduğunu ve bu sektörde Sultanhanı’nın önemli bir yerde bulunduğunu belirten Solak, gelen halıları ilmek ilmek işleyerek tamirini, bakımını yaptıklarını anlattı. Ramazan Solak, 4 yıl önce patchwork ile tanıştıklarını ve o günden beri yaptıkları halıların çok ilgi gördüğünü ifade ederek, “Kullanılmayan eski halıları toplayarak, yıkamadan geçiriyoruz. İyice temizledikten sonra üstlerini kesip, tıraşlamasını ve boyamasını yapıyoruz. Kullanılan boyalar çıktıktan sonra halılarımız tekrar ilk günkü haline dönüşüyor. Biz de burada patchwork yöntemiyle istenilen ebat ve renklerde birleştirerek, yeni bir halı ortaya çıkarıyoruz.” diye konuştu.
“Ayda ortalama bin metrekare halı yapıyoruz” Patchwork yöntemiyle yapılan halıların çok moda olduğunu ve dünyanın birçok yerinden talep geldiğini dile getiren Solak, şöyle devam etti:
48
“Bu yöntemle yaptığımız halılar sayesinde işlerimiz çok iyi. Bize birçok yerden talep geliyor. Yurt içinin yanı sıra başta ABD olmak üzere, Almanya, Fransa, İtalya ve İsrail’den bize siparişler geliyor. Şu an talepleri yetiştiremeyecek seviyeye geldik. Müşteriler mobilyalarının fotoğrafını gönderiyor. Biz de istenilen zevke göre halıları hazırlıyoruz. Ayda ortalama bin metrekare halı yapıyoruz. Bu da 450-500 halıya denk geliyor.”
Dünya çapında ün kazandı Sultanhanı Belediye Başkanı Fahri Solak da beldenin 1980 yılından beri yaptığı tarihi halı restorasyonu ile dünya çapında ün kazandığına dikkati çekti. Beldeye dünyanın birçok yerinden kıymetli halıların getirildiğini ve bu sayede herkes tarafından tanındıklarını vurgulayan Solak, şunları kaydetti:”Burada 50’ye yakın atölye var. Beldemize gelen tarihi halıların ustalarımız tarafından tamiratı yapılıyor. Ustalarımız, halı sektöründe en iyisini yapmak için sürekli kendilerini geliştiriyor. Hem imalat, hem restorasyon hem de şu an moda olan patchwork konusunda en güzel halılar burada yapılıyor. Beldemizde 5 bin kişi bu meslekten ekmek kazanıyor.”
49
HANN OV ER- RÖP O R TA J
iplik kalitesinden ödün vermiyor... 2004 yılında halı ipi sektöründe farklı bir heyecan oluşturmak adına adımlar atan ve gerçekleştirdiği yatırımlar ile sektörde iyi bir ivme yakalayan Royal BCF, 2018 yılındaki hedeflerini yakalamak için çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Royal Grup içerisinde sektöre adım atan Royal BCF, arkasından Royal halı devreye girmesiyle ve Pierre Cardin halı-Atlas halı satın alınarak markalaşma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor. Royal BCF Fabrika Müdürü Nihal Köylüoğlu ile Domotex Hannover fuarında buluştuk. Royal Halı hakkında kısa bilgi verir misiniz?
R
OYAL BCF duvardan duvara ve parça halı ipliği üreticisi olarak 2004 yılında Gaziantep’te faaliyet gösteren Naksan Holding bünyesinde kurulmuştur. En son teknoloji ürünü makinelere yapılan yatırımların artması ve deneyimli personeli ile ROYAL BCF, bu pazardaki ana tedarikçilerinden biri olmuştur. ROYAL BCF’ nin öncelikli hedefi, en rekabetçi fiyatlarla en iyi kaliteyi sağlayarak müşterile-
rini memnun etmek ve pazarda ki lider konumunu korumaktır. Ağırlıklı ihracat çalışan firmamız PP-PES-PA ipliklerde üreterek sektöründeki öncü firmalardan birisidir. 2016 ve 2017 yıllarını firmanız açısından nasıl değerlendirirsiniz? 2018 yılı nasıl geçiyor? 2016 yılı son dönemi kabul etmek lazım ki firmamız açısından çok kötü bir yıldı. 2017 yılı ilk dönemlerinden itibaren tekrar toparlanma süreci girerek eski gücümüze kavuşarak sürdürme gayreti içerisindeyiz.
Ülkemizin atlattığı badirelerin sonucunu bütün sektör derinden hissetti. Holding bazında konuşmak gerekirse Yönetimin desteği ile geçen yılı iyi bir noktada bitirdiğimizi gördük ve 2017 yılı defterini mutlu bir şekilde kapattık. 2018 yılı içerisinde hedeflerimiz belirledik ve bunun için çalışmalara başladık. Yeni ürünlerimizi Nisan ve Mayıs aylarında daha yoğun bir şekilde uygulamaya gitme yönünde plan yapmış bulunmaktayız. Yeni müşteriler, yeni pazarlar ve yeni ürünler sunma konusundaki çabalarımız son hızıyla devam etmektedir. Şu an Domotex Hannover fuarındayız, düşünceleriniz nelerdir?
Royal BCF Fabrika Müdürü Nihal Köylüoğlu
50
Fuarlarda kendimizi sergileme imkanı buluyoruz ve bizler için çok büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Tüm dünya iplik ve halı üreticilerinin aynı zamanda aynı ortamda bir arada olması önemli bir avantaj. Geçen yıllara nazaran daha bir sakin ortamın olduğunu görüyoruz. Sektör genelindeki genel sıkıntılar ve buna bağlı olarak gelişen ekonomik ve finansal darboğazlar maalesef hepimizi etkilemektedir. Yeni iplik tesislerinin devreye girmesi, firmalar arasındaki rekabetin artması ve yeni yatırımcıların iştirak etmelerinin iplik ve halı sektöründe Gaziantep’in gücünü daha da arttırdığını görüyoruz.. Dolayısıyla kapasite artıyor fakat kar oranların düşüş gösterdiğini görmekteyiz.
Gaziantep ve Çin’de gerçekleşecek olan fuarların birbirlerine yakın tarihte olmasını hakkında ne düşünüyorsunuz? Aslında Gaziantep fuarının Hannover’daki fuarın bir pekiştirmesi olduğunu ve bu fuarda görüşmelerin yapılıp Domotex Gaziantep fuarında tamamlanıp sonuca bağlanacağını düşünüyorum. Avrupa’dan katılımcı ve ziyaretçilerinin Çin’de gerçekleşecek olan fuarı tercih edebileceğini, ancak Gaziantep bu alanda çok ciddi gelişmeler gösterdiğini ve bundan etkilenmeyeceğini düşünüyorum. Domotex Gaziantep fuarına Avrupa’daki ülkelerin ilgi göstermemesi
bizleri çok üzdüğünü de belirtmeliyim. Gönül ister ki; Domotex Hannover fuarını katılan tüm firmaların aynı şekilde Gaziantep domotex’e iştirak etsinler. Bu yolda verilen uğraşlar takdiri gerektirecek durumdadır. Fuar organizasyonundaki kalitenin artması ve buna bağlı firma katılım sayılarının artması bizi hayli memnun etmektedir. İnanıyorum ki her geçen yıl biraz daha iyi olacaktır. Sektörde rakiplerinizden farkınız nedir? Kesinlikle; Kalite anlayışımız ve özverili çalışmadır. Hiçbir zaman kalitemizden ödün vermediğimizi net bir şekilde söyleyebilirim. En zor zamanlarımızda bile kalite odaklı çalışmalarımızdan asla
taviz vermedik. Biliyoruz ki kalite varsa üretim var, satış var, kazanç var istihdam var. Kaliteyi etkileyecek herhangi bir olumsuzluğu bertaraf ederek ilerlemekteyiz. Bize maliyeti olsa dahi bunu göz ardı ederek kalitemizden ödün vermemekteyiz. Son olarak eklemek istediğiniz? 20 yıldır aynı sektörde hizmet veren bir çalışan olarak sadece iplik sektörü değil tüm sektörlerde firma sahiplerinin birbirine destek olması gerektiğinizi düşünüyorum. Özellikle son yıllardaki çalkantılı dönemlerden çıkardığım sonuç bu noktada biraz zafiyetimizin olduğudur.. İnanıyorum ki; güç birliktelikten doğacaktır. Tabi ticari kazancın da ilk hedeflerde olduğunu kabul ederek. Gaziantep şehri iplik ve halı olaraktan büyük bir mesafe almış ve bu sektörün başkenti Avrupa iken şu an Gaziantep olduğu fikrinde bütünleşmiştir. Bu durum son derece bizleri mutlu etmektedir. Daha da satışların bol, karlılığın yüksek olduğu güzel günlere diyelim.
51
Çiçek Bahçesinden Esintiler
ARTEMİS HALI’DAN AUBUSSON KOLEKSİYONU
Artemis Halı, dekorasyonda klasik çizgileri tercih edenler için yeni koleksiyonu Aubusson’ı sunuyor. Pastel renklerin ahenkli uyumu ve çiçek motifleri ile bezenen Aubusson Koleksiyonu, klasik stilden vazgeçmeyenlerin yaşam alanlarına ihtişamı ve zarafeti taşıyor.
H
alı koleksiyonları ile stil sahibi yaşam alanlarına imza atan, renk ve desenleri ile zarafeti mekanlara taşıyan Artemis Halı, yeni koleksiyonuyla dekorasyon severlerin vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Birbirinden şık formlarıyla mekanlara farklı bir atmosfer katan Artemis Halı’nın Aubusson Serisi, renk ve klasik ancak özgün desen alternatifleriyle öne çıkıyor. Halıdaki geleneksel çiçek motiflerinin yeniden yorumlandığı Aubusson Serisi; yaşam alanlarında çiçek bahçelerinin büyülü bir atmosferini yaratıyor adeta... Yedi ayrı desende gri, yeşil, hardal ve bej renklerin uyumuyla üretilen Aubusson Koleksiyonu, klasik tarzdan vazgeçmeyenlerin beğenisine sunuluyor. El halısı dokusunda, ipeksi yumuşak tuşeli, özel parlak akrilik iplik kullanılan Artemis Halı Aubusson Koleksiyonu, 200x290cm ebadında farklı desen alternatifleriyle en son teknolojik tezgahta üretiliyor.
52
ANGEL HALI
RENKLERİN HARMONİSİ Sürekli yenilenen desen ve modelleriyle adından söz ettiren Angel Halı, hayata farklı bir pencereden bakmaya ve ince dokunuşlarıyla farkını ortaya koymaya devam ediyor. Angel Halı Yönetim Kurulu Üyesi İlyas Algan sorularımızı yanıtladı.
Ö
ncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Firmanızın faaliyetleri hakkında neler söylemek istersiniz? Kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Sektöre sunduğunuz ürünler hakkında bilgi verir misiniz? Üretim faaliyetleriniz ve yıllık üretim kapasiteniz nedir? Oluşturduğunuz istihdam konusunda neler söylersiniz?
İlyas Algan, 32 yaşındayım Angel Halı yönetim kurulu üyelerindenim.
Angel Halı olarak bünyemizde Angel iplik ki kendi ürettiğimiz ipliklerimizi hem halılarımız da kullanıyoruz hem de ihracatını yapıyoruz. Bunun dışında Angel Halı ve Stefany Home olarak diğer firmalarımızla istihdam sayımızı koruyarak ve arttırak faaliyet gösteriyoruz. Sektöre sadece halı hizmeti sunmuyoruz trend, markalaşma ve moda olarak halıda öncülük ediyoruz.
Firmamız yaklaşık 30 yıl önce Halaf Algan ve Ekrem Algan Bey tarafından kuruldu. Angel halı olarak yerli halılarımızı dünya ya tanıtıyoruz. Makine halısı üretimin de türkiye de ilklerdeniz ve dünya da halı denildiğinde Türkiyenin marka değerini korumaya ve ilerletmeyi hedef alıyoruz. 54
Angel Halı Yönetim Kurulu Üyesi İlyas Algan
“Yeni markamız olan Stefany Halı, Angel Halı ve Angel İplik olarak farklı alanlarda yeni yatırımlar yaparak güçlenerek ilerliyoruz.”
Sektöre ne tür yenilikler sunuyorsunuz? Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarınızla ilgili neler söylemek istersiniz? Angel Halı hangi noktalarda rakiplerinden ayrılıyor? Sektörümüz cok canlı ve diri bir sektör. Yenilikleri trendleri modayı cok iyi takip etmeniz gerekiyor. Alanında ün yapmış tasarımcılarla sürekli iş birliği içerisindeyiz . Modayla tasarımla trendle alakalı her türlü organizasyonlarda bulunmaya ozen gösteriyoruz. Yurt içi ve yurt dışında bir cok fuarlara katılımcı ve ziyaretçi olarak eşlik ediyoruz. Ar ge ve inovasyonda en önemli seyin denemek tekrar tekrar denemek olduğunu düşünüyorum. Bu doğrultuda risk almaktan korkmadan yenilikçi ve başarılı ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. Günümüz Dijital çağında dijitalin sizin halılara etkisi, üretimde kullandığınız teknoloji ve ayrıcalıklarınız-
dan bahseder misiniz? Gerçekten dijital cağındayız. Tasarımlarımız dijital ortamda ve dijital programlarla yapılıyor. Uretim aşamasında yine dijital kayıtlar ve veriler kullanılıyor. Ürünlerimizi pazarlarken, sunumlarımızda dijital teknolojiden faydalanıyoruz.Kısacası teknoloji su anki mevcut konumun oluşmasında başrol ve bizde takipteyiz. Satış pazarlama ve bayilik yapılanmanız hakkında bilgi verir misiniz? Biz tamamen ihracat firmasıyız %100 ihracat yapıyoruz. Gururla onurla türk halılarımızı dünyanın dört bir yanına pazarlıyoruz. Türkiye ekonomisine ihracatta katkıda bulunmaya çalışıyoruz. ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Bu başarıda payı olan ekibiniz, kadronuz var. Ekibinize özel düzenlediğiniz etkinlikleriniz varmı? Varsa nelerdir? Angel Halı bir aile firması olması ile beraber iş arkadaşlarıyla calısma arkadaşlarıyla da bir aile. Basarımızı tek basına bireysel başarılar olarak değil tüm ekibimizle elde ettiğimiz bir mahsül olarak görüyoruz. Bu doğrultuda cok sanslı hissediyoruz kendimizi. Buradan da firmamızda emeği olan herkese teşekkürlerimi iletiyorum. İhracata gelecek olursak; ihracatınız üretiminizin yüzde kaçını oluşturuyor? Hangi pazarlara ihracat yapıyorsunuz? Sizin için lokomotif pazar neresidir? 55
de fuara katılımlarını gerceklestiriyor. Basarılı sonuçlar alabilmek için Ar-ge ve innovasyon ağınızın başarılı ve hissedilir olması gerekiyor. Dunyanın her yerinden katılımcı ve ziyaretçilerin buluşma noktası. Sektorun kalbi diyebiliriz. Angel halı olarak aldığımız olumlu tepkilerden dolayı cok memnunuz.
Şuan 50 ülkeye ihracat yapıyoruz. Asya, Avrupa, Amerika, Ortadoğu Afrika pazarlarımız var. Şu an Fransa, Almanya, Portekiz, İngiltere Avrupa bölgesinde yoğun çalıştığımız ülkeler. Amerika, Güney Amerika, Şili, Ekvator, Kanada yani halının sevildiği halının evlerde dekorasyon olarak kullanıldığı her yerde biz varız. 2017 yılı sizce nasıl geçti? 2018 hedefleriniz, proje ve yatırımlarınız nelerdir? 2016 bizim için iyiydi, 2017 yılında parlayan yıldızımız oluştu Stefany Halı. 2018 yılına ait proje ve yatırımlarımız var kapasitemizi ve üretim hacmimizi artırmayı planlıyoruz ilave ekibman ve teçhizat donanımı planlarımızın icerisinde. Sektörün olimpiyatı denen Domotex Hannover fuarındayız. Fuarı nasıl buluyorsunuz, fuardan beklentileriniz nelerdir? Ayrıca bir sonraki yine Domotex’in düzenlediği Gaziantep fuarı için kıyaslama yaparsak neler söylersiniz? 56
Domotex kesinlikle firmanın nerde olduğu ve nasıl şeyler yaptığıyla alakalı müşterilere güzel referans olan bir yer. Bu noktada trentlerin belirlendiği inovasyonun ve AR-GE nin buluşma noktası diyebiliriz. Kıyasıya bir rekabet soz konusu sektörde. Bu doğrultuda her katılımcı ciddi masraflar yaparak yeniliklerini sunarak ciddi beklenti içerisin-
Domotex Gaziantep fuarına da her yıl katılıyoruz. Hannover ve Gaziantep fuarları arasında çok kısa bir zaman var. Ama katılımcı segmenti ve müşteri pörtfoyu çok farklı olduğundan her iki organizasyonda sektör için onem arz ediyor. Son olarak eklemek istedikleriniz ve sektöre olan mesajınız nelerdir? Sektörümüz şuan çok diri ve herkes çok güzel çalışıyor. Ciddi umutlar var ve biz rakiplerimizi de çok seviyoruz. Herkes emek veriyor ve umarız herkes emeğinin karşılığını alır.
Kadın kadını parlatmalı
Ateks Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Tohumcu
Kendi işini kurduğu ilk yıllarda kadınlardan hiç destek göremediğini belirten Ateks Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Tohumcu girişimcilik noktasında kadınların birbirine daha fazla destek olması gerektiğini söyledi. “Benim gönlümde hep kadınların birbirine destek olması var” diyen Tohumcu, “Kadın kadını parlatmalı” ifadelerini kullandı. 58
E
mek ve azmiyle kendi işini kuran ve erkek egemen bir sektörde aranan isim haline gelen Ayşe Tohumcu halihazırda halı makineleri ve yuvarlak örgü makinelerinin iğne ve platin parçaları tedarikinin yanı sıra streç film üretimi yapıyor.
Gaziantep Ticaret Odası Meclis Üyesi olan ve TOBB Gaziantep Kadın Girişimciler Kurulu’nun kurucuları arasında yer alan Ayşe Tohumcu iş dünyasında ise makine iğneleri konusundaki uzmanlığından dolayı “İğneci Ayşe” olarak tanınıyor. Ateks Örme Tekstil Makinaları ve Aysha Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Tohumcu iş yaşamını, kendi iş yaşamından hareketle kadın girişimciliğini BOSS okurları için anlattı. Kendi firmanız olan ATEKS’i ne zaman kurdunuz? O dönem makine sektöründe bir bayan olarak yaşadığınız güçlükler oldu mu?
Makine iğnelerindeki tecrübesinden dolayı iş çevrelerince “İğneci Ayşe” olarak tanınan Ayşe Tohumcu, “İnanç önemli, ben bunu başaracağım diye çıktınız mı yola, onu başarırsınız. Yapabilir miyim yapamaz mıyım, kararsızım dediğiniz zaman hiçbir şekilde başaramazsınız.” Çalışmış olduğum yabancı firmada çok şey öğrendim. Yahudi idi benim patronum. İş ile ilgili birçok deneyimi onun yanında pekiştirdim. Kendi işimi kurmak, bildiğim işi kendim yönetmek amacıyla o içimdeki girişimci ruhun vermiş olduğu mesajı dinledim ve 2003 yılında Ateks’i kurdum. Amacım orada öğrendiğim bilgileri ve edindiğim tecrübelerimi kendi işletmemde uygulamaktı. Tabii o zamanlar çalışan kadın sayısı çok azdı. Kadın yok denilebilecek kadardı. Organizede, Kahramanmaraş’ta, Malatya’da, Adana’da, çevre illerde kadın olduğum için bir hayli zorlanıyordum. İçeri almıyorlardı, ellerini vermiyorlardı, tokalaşmak istemiyorlardı. Tabii aradan zaman geçince insanların önyargıları yavaş yavaş yıkıldı. Ben de karşımdakini cinsiyet ayrımı yapmadan işlerimi yürüttüm. Hayalimdeki şey aslında buydu. Kadın-erkek ayrımı yaparak ticaret yapılmasını istemiyordum. Bu tüccar bir kadın desinler, işini biliyor yolumuza devam edelim desinler istedim. Kendi kendime yetebilmeyi başardım diyelim kısaca. Belli bir süre geçtikten sonra arkama dönüp baktığımda ise şunu gördüm. Bana hiçbir kadın
Kilisliyim, ev hanımı bir annenin, şoför bir babanın kızıyım. 5 kardeşiz, ilk çocuk benim. İlk, orta, lise eğitimimi Kilis’te tamamladım. Gaziantep Üniversitesi inşaat bölümünü kazandım ve okumaya başladım. Okurken bir firmada çalıştım. İhtiyaçlarımı karşılamak amaçlı çalışıyordum. Çalışırken de başka bir firmaya transfer oldum. Yabancı kökenli olan bu firmaya 1992 yılında başladım. Biraz kendimi geliştirdim. Ticareti öğrendim, kısacası hayatı öğrendim.
destek vermemiş. Hep erkek destekçim olmuş. Tabii bulunduğum sektör de erkeklerin hakim olduğu ve genelde onlardan biten bir iş olmasından da kaynaklı bir durum bu. Yaptığım işte tek kadın, sektörde ve hatta Güneydoğu’da bu işi yapan tek kadınım. Bana genelde “İğneci Ayşe” derler. Sektörde böyle tanınırım. “Tekstil makinelerine iğne nerden alırım” diye sorulduğunda benim ismimi verirler.
İNANARAK YOLA ÇIKARSANIZ BAŞARIRISINIZ Fabrikalara giderken kadın olduğum için içeriye almak istemiyorlardı çünkü daha insanlar kadınla ticaret yapmanın ne demek olduğunu bilmiyorlardı. Kadının ticaretteki varlığını kabul etmekte zorlanıyorlardı. Senin yanındayız, destekçiyiz, diyorlar ama iş ticarete geldiğinde bu cümleler yerini sen kadınsın bu erkek işi sözüne bırakıyordu. Tabi bu zorluklar beni yıldırmadı. Biz sizi ararız diyen iş yeri sahiplerine tekrar tekrar kendimi hatırlatarak, 59
Kadın girişimciler için yakın çevrelerinin özellikle manevi desteği çok önemlidir. Siz en büyük desteği kimlerden görüyorsunuz? Bu konuda şunun altını çizmek isterim ben bu süreçte hiçbir kadından destek görmedim. Gördüğüm en büyük destek müşterilerimden oldu, erkekler oldu.
benden bir şey almak zorunda değilsiniz bir şey almayın ama ben yine de geleyim görüşelim diyordum. Bir ihtiyacınız var mı yok mu diye defalarca ziyaret ettiğim işyerleri oldu. Bu benim sabrımın denenme zamanıydı sanırım. Şu an o insanlar benim çok iyi müşterilerim. Ben şuna inanıyorum, inanç önemli, ben bunu başaracağım diye çıktınız mı yola, onu başarırsınız. Yapabilir miyim yapamaz mıyım, kararsızım dediğiniz zaman hiçbir şekilde yapamazsınız. Şunu da belirtmek istiyorum, benim şu anda yaptığım iş babamın bıraktığı bir iş değil ailemden kalan bir iş de değil, kendi kurduğum, vergi levhasını benim aldığım, her şeyini sıfırdan oluşturduğum bir iş. Tamamen bana ait. Ve ben işçilikten gelen bir insanım. Yani bir yerden para kaldı da yapıyorum ediyorum meselesi değil, kendi gücümle çalışarak yaptım. Ateks’in faaliyet alanlarında neler var? Daha önce düz örmeyle çalışıyordum, triko yani giymiş olduğumuz triko kazaklar, pantolonlar, elbiselerin firmalarıyla çalışıyordum. Bu sektörü bıraktım, onun yerine halı sektörlerine hitap etmeye başladım. Halı makinesi satışı ve halı makinelerinin bıçak, iğne gibi parçalarını temin ediyorum. Bunları da İsviçre, İngiltere Amerika’dan tedarik ediyorum. Bu sürecin tamamını kendim yürütüyorum. Ayrıca Aysha adı ile ikinci bir şirketim daha var. Orada da streç 60
film üretiyorum. O benim hayatımdaki en büyük başarılarımdan biridir. Bu bana bir sürpriz olmuştu ve onurlandırdı, kendi kendimi onurlandırmıştım yani.
BİZİM İŞİMİZDE TECRÜBE ÇOK ÖNEMLİ Bizim işimizde paranın gücü yok, ucu açık bir iş çünkü. Para ne kadar fazla olursa olsun bir anlamı yok. Para ile ölçülemez yani bu iş. Bilgi çok önemli, tecrübe daha önemli. Mesela yüz bin çeşit iğne var. Ben bu yüz bin çeşidin herhalde on bin çeşidini ezbere biliyorumdur. İnsanlar makinesini söylediği zaman ben o makineye uygun iğneyi bilirim, görmeme gerek kalmaz. Bir kumaş yapacak ise ben şeklini çizer veririm, iğneyi makineye kendileri dizer. Bu bir bilgidir. Yani neyi neyle kullanacak, nasıl kullanacak, ben onların üzerine çalışırım. Bir de işimi seviyorum en güzeli bu, severek yapıyorum. Sabah saat 6’da ya da 7’de kalkmak beni germiyor, strese sokmuyor, gülerek oynayarak geliyorum ben işime, bu benim yorgunluklarımın hepsini unutturuyor. Hiçbir sıkıntı yok yani bende, para olmuş, olmamış önemli değil. Ben birine bir şey öğretebildim mi, bir şey yapabildim mi bu benim her sıkıntımı almaya yetiyor, beni mutlu edebiliyor ben bu konuda mutluyum belki benim başarımdaki en büyük etken bu. Ben işimi severek yapıyorum.
Girişimcilikte yaşadığınız deneyimlerinize dayanarak girişimci olan ve olmak isteyen kadınlara vermek istediğiniz mesajlar var mı? Evet tabii. Kadınların da iş hayatında yer almasını çok isterim. Eğer kendileri inanır ise her işi başarabileceklerini, bir erkekten geri olmadıklarını, onlarla eşit olduklarını çok iyi bilmeleri gerekiyor. Hiçbir zaman yılmasınlar. İnişler, çıkışlar olabilir. Bu iş hayatında olabilir, aile hayatında da olabilir, her şeyde olabilir. Pes etmemek sihirli kelime. Yaşanılan her sıkıntının ardından ümitsizliğe kapılmadan yeni günün pozitifliğini üzerimize çekmemiz gerekiyor ki yaşanabilecek pozitifliklere kapılarımızı ardına kadar açabilelim. Son olarak sivil toplum kuruluşlarındaki çalışmalarınız ve aktif görevlerinizi kısaca bizimle paylaşır mısınız? Halen Gaziantep Ticaret Odası Makina ve Makina Yedek Parçaları Meclis üyesiyim. Tabii sivil toplum faaliyetleri, sosyal projeler çok önemli. Bu manada yıllar önce Girişimci Kadınları Destekleme Derneği’ni kurduk. On tane kadınla çıktığımız yolda bütün kadınları aydınlatmayı hedeflemekteyiz. Derneğin de kurucu üyesiyim. O derneği kurduğumuz sırada Gaziantep Sanayi Odası’nda TOBB Gaziantep Kadın Girişimciler Kurulu’nu kurmamız gerekiyordu. 23 kadınla bu derneği de faaliyete geçirdik. Sanayici ve ticaret yapan tek kadın ben vardım. Hem STK oluşturduk hem de dernek kurduk. Orada çalışmalarımız oldu. En azından bizim başarılarımızı, çalışmalarımızı, kadınları da meclise taşıyalım istedik. Dedim ya gönlümde olan hep; kadınlar birbirlerine destek olsunlar. Bin tane makineci de olsa herkes rızkını yer. Biz kalıcı değiliz, gidiciyiz. Destek şart, kadının kadına destek olması gerekir, köstek değil.
Dekorasyonda Trend
Doğallıktan Yana Türkiye’nin lider mobilya bileşenleri markası AGT, bu yıl yaşam alanlarında ahşap ve mermer birlikteliğine dikkat çekiyor. Parkede gerçek ağaç hissi veren doğal dokuların ve açık renklerin popülerliğini artıracağını belirten AGT, yaşam alanlarını yenilemek isteyenlere ipuçları da veriyor. 62
G
ünümüzde özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar, yüksek binalar, daralan yeşil alanlar, kalabalık gibi birçok nedenle doğaya giderek daha fazla özlem duyuyor. Bu duruma bir nebze de olsa çözüm üretmek isteyenler dekorasyonda doğal dokulara,
renklere yer vererek doğayı yaşam alanlarına taşımaya çalışıyor. İnovatif, işlevsel ve trend yaratan ürünleriyle mobilya bileşenleri sektörüne yön veren AGT, dekorasyonda 2018 yılında bu trendin devam edeceğinin altını çiziyor. Bu yıl ahşap ve mermerin birlikteliğinin yükselen değer olacağına dikkat çeken AGT, bloğunda da paylaştığı öne çıkan dekorasyon trendlerini şöyle özetliyor:
Mobilyada canlı, parkede doğal renkler moda
modeli de mermeri andıran dokusuyla dikkat çekiyor.
2018 yılında mobilyalarda bronz, gümüş, gold, kiremit gibi canlı ve iddialı renkler öne çıkarken parkede gerçek ağaç hissi veren, açık renkler öne çıkacak. Parkede mat ve derzli yüzeylerin yanı sıra senkronize yüzeyler de popüler olacak. AGT parke koleksiyondaki en yeni serilerden Natura Slim & Large, ağaç dokusunu hissettiren yapısıyla bu trendi yansıtıyor. Panelde ise parlak yüzeyler ve mermer görünümlü renkler daha çok tercih edilecek. Özellikle mutfak ve banyolarda retro panel ve kaplamalar, metal destekleyiciler ya da tutacaklarla bir arada sıkça karşımıza çıkacak. Panel ve kaplamaların yanı sıra ahşaptan yapılma malzemelere, aksesuar olarak da rastlayacağız. AGT Panel High Gloss serisinde yer alan Efes
Modern atmosfer için gri parke Parkelerin rengini seçerken öncelikle kullanacağınız alanı ve ihtiyaçlarınızı dikkate almalısınız. Örneğin işyerinizde veya evinizde sıcak ve samimi bir hava yaratmak istiyorsanız doğal renklerdeki
63
parkeleri tercih edebilirsiniz. Mekanda modern bir atmosfer yaratmak istiyorsanız gri renkli bir parke kullanabilirsiniz. Bej ve beyaz ağırlıklı bir renk paleti ile doğal meşe yüzeylerin farklı tonlarını bir araya getirerek hafif ve dinlendirici bir ambiyans yaratabilirsiniz. Açık renk parkeler yaşam alanları daha aydınlık ve geniş gösterir. Eğer tercihiniz koyu renklerden yana ise mekanda karanlık bir atmosfer oluşmaması için parkenizi açık renkli mobilyalarla kombinleyebilirsiniz. Ancak bu parkelerin, çok sık temizlik gerektirdiğini de unutmamalısınız.
64
Küçük değişiklikler büyük etkiler yaratır Değişikliğin ilk kuralı fark yaratmaktır. Yaşam alanlarınızda fark yaratmak içinse çok büyük değişikliklere gitmenize gerek yok. Eğer zemin kaplamalarınızı değiştirmek ya da duvar boyalarınızı yenilemek size fazla radikal geliyorsa, değişiklikle ufak adımlarla başlayabilirsiniz. Bu adımlardan ilki ve belki de en etkilisi; mutfak, banyo, oturma odası ya da yatak odanızda tercih edebileceğiniz panel ve profil değişiklikleridir. Farklı büyüklük, doku ve
desendeki paneller; mutfak ya da banyo dolaplarınızda fark yaratabileceği gibi, tamamen size özel bir kitaplık ortaya koymanızda da size yardımcı olabilir. Kenar, taç, süpürgelik, yüzey, masa ayağı veya kapak gibi çeşitlendirmelere gideceğiniz profiller de yaşam alanlarınızın değişiminde bir ‘Big Bang’ etkisi yaratabilir. Örneğin açık renkteki süpürgeliklerle daha ferah bir mutfağa kavuşabilir ya da sade duvar profilleriyle salonunuza kolayca yeni bir görünüm kazandırabilirsiniz.
Gözümüz yenilikte, yenilik isteyene AGT. Ahşap teknolojisine yenilikçi baktık. Dekor çeşitleri ile her zevke uygun, leke tutmayan parkeler ve trend tasarımları ile öncü paneller geliştirdik. Yenilik isteyene AGT.
agt.com.tr
/agtthinkwithus
DÜNYANIN EN BÜYÜK ‘CANLI LALE HALISI’ FETHİN 564. YILDÖNÜMÜNE İTHAFEN
SULTANAHMET’TE
Dünyanın en büyük ‘canlı lale halısı’ üçüncü kez İstanbullular ile buluşuyor.
İ
stanbul’un 564. Fetih Yıldönümüne ithafen, 564 bin Lale ile oluşturulan, 1.453 m2 alanlı Lale Halısı, Sultanahmet Meydanı’nda İstanbulluların beğenisine sunuldu.
Dünyanın En Büyük Lale Halısı, canlı laleler ile dokunması özelliğiyle de bir ilk. Dünyada ilk defa kesme olmayan çiçeklerle binlerce laleden oluşan Dünyanın en Büyük Canlı Lale Halısı Motifi, tarihi Sultanahmet Meydanı’nda bu yıl üçüncü kez İstanbulluların beğenisine sunuluyor. 66
CANLI LALE HALISI: - Canlı Lale Halısının kapladığı alan: 1.453 m2 - Etrafını çevreleyen yeşil bant ile toplam alanı: 1.731 m2 - Kullanılan lale sayısı: 564 bin adet
Lale halısında kullanılan lale türleri: - Sarı Lale-Yellow Flight :115 bin 386 - Beyaz Lale-White Flag :121 bin 380 - Kırmızı Lale-Seadov :304 bin 086 - Mor Lale- Purple Flag :23 bin 148 67
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Yeşil Alanlara Daire Başkanlığı ekipleri, canlı lalelerden oluşan halıyı 1 tam gün aralıksız çalışarak saksı saksı dokudu. Dünyada ilk defa bu kadar çok canlı su içindeki lalelerle dokunan halı, şehrin tarihi meydanında muhteşem bir motif oluşturdu. Dünyanın en büyük canlı lale halısı olma özelliğini taşıyan motif benzerlerinden farklı olarak 10 gün görselliğini koruyacak. 12. İstanbul Lale Festivali de tüm hızıyla devam ediyor. 30 Nisan 2017 tarihine kadar sayısız
etkinlik sergi, sempozyum, canlı performanslar ve görsel şölene sahne olacak Festival ve Laleye ilişkin her türlü bilgiye https:// istanbulunlalesi.ibb.gov.tr/ adresinden erişilebilinir. 12. Lale Festivali için; İstanbul’da parklar, korular ve ana caddeler başta olmak üzere ilçe belediyelerinin talepleri doğrultusunda semt parkları dahil olmak üzere toplam 26 milyon 500 bin adet lale soğanı dikildi. 73 türü ağırlıklı olmak üzere, toplam 160 Tür Lale Dikimi gerçekleştirildi. 68
Makale
Ü
retim, tasarım ve satış tecrübemizi birleştirerek bu oluşumu gerçekleştirdik. Firma ve çalışanlar olarak tecrübe ve dinamizmin harmanlanmış olduğu bir ekibiz.
Moda; bekleyen bir olgu değil. Tüketici, her dönem mutlaka bir farklılık görmek istiyor. Üretim olarak Gaziantep’ te makine de neler yapılabileceği ile ilgili sanayicilerimiz gerek yeni materyaller gerek ise teknolojiyle ürünün nerelere kadar gidebileceğini tüm dünyaya gösteriyorlar. Halıda kullanılan iplik ve teknolojiyle yepyeni kaliteler yakalayarak sürekli gündemde kalmak zaman ve sermaye açısından kolay bir durum değil. Farklılığınız, bu alana yatırım yapmayan başka bir üreticinin sizin kalitenizi taklit ettiği zamana kadar sürüyor. Yakın zamanda firmalarımızın dünyada tanınmış tasarımcılarla çalışarak iyi sonuçlar aldığını görüyoruz. Bu da bizi daha fazla cesaretlendiriyor.
TUVAL DESIGN koyuyor. Ancak bir gerçek var ki ürün hangi kalitede olursa olsun son kullanıcı beğenisini kazanması tek gerçek. Bununda sağlanacağı tek alan TASARIM Tuval design olarak, tasarımın mevcut renk ve malzemeden en iyi görsele ulaşmak gerekliliği ve bu uyumdan sonra hedef kitlenin beklentisini karşılayıp karşılamadığına bakarak hareket ediyoruz. Hizmet olarak iş ortaklarımıza sadece kağıt üzerinden görsel sunarak değil tasarımlarımızı dokuyarak halı üzerinden sunum yapıyoruz. Dekoratif ürünlerdeki gelişimi takip edip bu alanda da sektöre yenilikler sunmaya çalışıyoruz. HEDEFİMİZ; üretim kapasitesi ve kaliteleriyle gücünü dünyaya kabul ettirmiş olan sektörümüzün tasarımlarıyla da takip edilen markalar yaratmasına yardımcı olabilmek… SAYGILAR...
Bu yüzden bu alana yatırım yapan firmaların her zaman gündemde kalmayı başaracağını düşünüyoruz. Halı sadece yere serilen bir ürün değil, aksine kültürü olan ve dünyanın neresi olursa olsun mekanlar da her zaman tamamlayıcı olarak yer bulmuş bir olgu. Dönemsel ekonomik gerçekler bazen hangi fiyat aralığında kaliteleri piyasaya sunmanız gerektiğini ortaya
24 - 27 Nisan / April 2018 Gaziantep Turkey Salon 1, Stand B 112
70
Rengin Lideri artık Türkiye’de
001 yılında Hindistan’da kurulan ve geliştirdiği renk referans sistemleri ile renge yön veren ARS Colors artık Türkiye’de. Türkiye’de iş ortağı olarak ken- disine halı sektöründe önemli projelere imza atan Tasarım Akademisi’ni seçen firma, Türkiye pazarına oldukça önem veriyor. Tasarım Akademisi kurucusu ve ARS Türkiye temsilcisi Ali HAYTA “ ARS Colors, Shangai, Dubai, Nepal ve Londra’dan sonra Türkiye’de de yapılanma kararı aldı. Bu yapılanmanın merkezi İstanbul değil, Gaziantep oldu. Bu tercihte Tasarım Akademisi’nin Gaziantep merkezli olmasının payı büyük. Biz, ARS Colors’ı halı sektöründen başlayarak yapılandıracağız ve sonra diğer sektörlere geçeceğiz” dedi. Renk Referans Sitemleri işi renk olanlar için vazgeçilmez sistemlerdir. Bu sistemlerin çıkış noktası; yün ve pamukta boyanmış ipliğin eşleştirilmesindeki hataları ortadan kaldırmak. Referans sistemi kullananların sayısının her geçen artış gösterdiğini belirten Ali Hayta “Neden renk referans sistemi kullanmalıyız*. Bu soruya verilebilecek en iyi cevap; insandan kaynaklanan hataları minimize etmek içindir. Gözümüz rengi ileri teknoloji ile üretilmiş tüm cihazlardan çok daha hassas olarak görüyor, fakat kayıt altına alamaz. Bir renge tasarım aşamasında karar verdiğimizi varsayalım. Bu renk açık pembe olsun, bu rengi sipariş aşamasında üretici firmaya nasıl tarif edeceğiz hayal edelim, açık pembe, çok kırmızıya kaçmasın, içerisinde biraz mavi olsun, sofistike gözüksün vb. Bu şekilde bir iletişim günümüz şartlarında son derece zor. Referans sistemleri kullanıcılara; renk seçiminde yaratıcı ve yapıcı olarak yol gösterir. Standart bir renk onayı, kanıtı ortaya koyar” dedi. 72
6.551 adet renk mevcut
Yün, pamuk ve viscose gibi farklı ürün grupları ile üreticilere hizmet vermeye çalışan ARS Colors bünyesinde; yün 3200 ton, viskon 2020 ton ve pamukta 1331 ton olmak üzere toplam 6551 tonlu bir renk kitaplığına sahiptir. Bu kadar geniş bir renk kitaplığını başka hiçbir firmada bulmak mümkün değil. Ürün çeşitliliği fazla olması, bugün ARS Color’un tercih edilmesinin en büyük nedenlerinden birisidir.
50’den fazla ülkede ürün satıyor
ARS Colors’un global pazardaki yerine de değinen Ali HAYTA, “ARS Colors Hindistandan Amerkiya, Dubai’den İngiltere’ye kadar 50’den fazla ülkede var olan bir marka. Halı, Tekstil ve ev eşyaları sektörlende renge yön veriyor. ARS Colors, Shangai, Dubai, Nepal ve Londra’dan sonra Türkiye’de de ofis açtı. ARS Colors zaten Türk halı sektörünün kısmen tanıdığı bir marka. Biz, bu denli geniş bir ürün grubuna sahip bir markayı Türkiye de yapılandırırken ilk olarak Halı sektöründe yün ve viscose ile ilerlemeyi istedik. Önümüzdeki dönemlerde Tekstil ve ev eşyaları sektörlerinde de üreticiler ile buluşturmayı hedefliyoruz.” dedi
Müşteriye özel renk üretiliyor
Standart renk çantalarının yanı sıra müşterilerinin istekleri doğrultusunda müşterilere özel renk çalışmaları da yapan ARS Color, bu bağlamda dünyanın en büyük üreticilerine hizmet sağlıyor. Bunun önemli bir hizmet olduğunu belirten Ali HAYTA “ Müşterilerimiz istediği renkleri seçerek kendilerine özel renk çantaları oluşturabilirler. Bu kutular üzerine firma logosunu ve firmalarıyla ile ilgili bilgileri ekleyebilirler. Kutu içerisindeki renklerin sayılarına ve nasıl yerleştirileceğine kadar kendileri karar verebilirler” dedi.
HANN OV ER- RÖP O R TA J
Başarıya ulaşmak istiyorsanız yaptığınız işi sevmelisiniz Uzun yıllardır bu sektörde hizmet veren ve yeniliye açık yüzüyle başarılı işler ortaya çıkaran Tuğra Halı yeni yatırımlarla piyasadaki etkinliğini arttırmak istiyor. Tuğra Halı Türkiye Satış Müdürü Kadir Alp, Tuğra Halı’nın kendileri için başlangıç olduğunu ve ilerleyen zamanlarda bu alanda farklı markalar oluşturacaklarını belirtti. Tuğra Halı markasının geçmişi nedir? 977 yılında İstanbul Beyazıt’ta faaliyete geçen Örnek Halı Tekstil Ltd. Şti. 2010 yılında piyasadaki gelişmeler doğrultusunda Tuğra Halı markası ile İstanbul Mahmutbey 6000 metrekare alanda uzman kadrosuyla yıllara dayanan tecrübesi ile faaliyet göstermektedir. Tuğra Halı,makina halıları,kaymaz tabanlı City homeart
74
halı ve banyo grupları,kilim,ithal halı koleksiyonu ve daha bir çok zemin aksesuarları ile tüm Türkiye geneline yayılmış 1000 aşkın satış noktası ile kaliteli ve hızlı hizmeti en uygun şartla sunmak için çalışmaktadır. Ürün gamınızda hangi ürünler yer almaktadır? Halı üretimi konusunda uzmanlaşmış bir çok firma ile iş birliği içerisinde bu-
lunan Tuğra Halı yün, akrilik, polyester ve viskon gibi pek çok iplik grubundan özgün tasarımlarla oluşturulan geniş bir koleksiyona sahiptir. Yurt dışında faaliyet göstermekte misiniz? İç piyasaya yönelik çalışmalarımız daha yoğun şekilde ilerlemektedir. Son 5 yılda birçok alanda müşteri edindik ve müşteri sayımızı her geçen gün arttırmaktayız. Tuğra Halı yurt içi piyasalarının yanı sıra özellikle Rus, İngiltere, Kıbrıs, Almanya, Yunanistan, Ermenistan, Cezayir, Ortadoğu ve Balkan ülkelerine ihracat gerçekleştirerek ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Son olarak geçen yıl Hindistan’daki fuara katılarak da doğu tarafında etkinliğimizi arttırmayı hedeflemekteyiz. Bu yıl düzenlenecek olan Domotex Çin fuarına da katılıp farklı ülkelere hitap etmek istiyoruz. Tuğra Halı markasının piyasadaki yeri nedir? Tuğra Halı, uluslararası piyasada avantaja sahip olan bir markadır. Yeniliğe açık olan yüzümüz, üreticilere göre bir nebze olsun daha avantajlıdır. Her yıl, bir önceki yılın üstüne koyarak ilerlemekteyiz. Piyasadaki etkinliğimizi arttırmaya yönelik çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Yeni ve farklı markalarla da piyasadaki yerimizi alıp, farkımızı ortaya koyma gayreti içerisindeyiz. İhracat olarak çok güzel sonuçlar elde ettik. 2018
Tuğra Halı Türkiye Satış Müdürü Kadir Alp
yılı için hedeflerimizi belirledik ve bu hedeflere yönelik olan çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İnşallah 2018 yılı dönemi 2017 yılı tadında olur ve milli servete olan katkımızı devam ettiririz. Fuara Amerika kıtasından ve Arap ülkelerin katılımının az olduğunu da belirtmek isterim. Bekletinimiz insanlarla bir araya gelip yeni işler ortaya çıkarmaktır. 24-27 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek olan Domotex Gaziantep fuarında Tuğra Halı’yı görecek miyiz? Domotex Gaziantep fuarına katılma düşüncesindeyiz. Sektörde bir yere sahipseniz belli başlı sorumlulukların yerine getirilmesi gerektiği kanaatindeyim. İstanbul dışındaki ve dünyanın çeşitli yerlerinden katılım sağlayan yabancı müşterilerimizi orada ağırlamak istiyoruz.
75
HANN OV ER- RÖP O R TA J
Brillant Halı
sadece hayal edin... Etkin şirketlerin ve sektöre yön veren markaların başında gelen Brillant, sade ve hafif ürünleriyle müşterilerin beğenisini topluyor. Brillant Baydemirler Grubu İhracat Direktörü Murat Kulaz, Domotex Hannover Fuarında sorularımızı cevaplandırdı. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Firmanızın faaliyetleri hakkında neler söylemek istersiniz? Kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
kında bilgi verir misiniz? Üretim faaliyetleriniz ve yıllık üretim kapasiteniz nedir? Oluşturduğunuz istihdam konusunda neler söylersiniz?
urat Kulaz, sektöre 1991 yılında yine Brillant Baydemirler grubunda başladım ve 26 yıldır da bu firmada İhracat Direktörü olarak çalışıyorum. Firmamız bilindiği gibi perde konusunda çok iyi bilinen bir marka, yaklaşık kırk elli yıl bir geçmişimiz var perde konusunda. İki yıldır halı sektörüne de girdik ve bütün dünya çapında da halılarımız talep görmeye başladı, inşallah halı da perde gibi yol kat edeceğiz.
Şu an burada Domotex Hannover fuarında sergilediğimiz ürünler dijital baskılı halı grubu ve banyo paspas grubumuz var, battaniye grubumuz var, yatak örtüsü grubumuz var ama ağırlıkta halı tabiki. Kapasite olarak dijital halı kunusunda dünya’nın en önemli üreticilerinden birisiyiz diyebilirim. Perde geçmişimizden tecrübelerimizden yararlanarak halı konusunda yol katettiğimize inanıyorum.
M
Sektöre sunduğunuz ürünler hak-
Sektöre ne tür yenilikler sunuyorsunuz? Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarınızla ilgili neler söylemek
istersiniz? Brillant Halı hangi noktalarda rakiplerinden ayrılıyor? Öncelikle rakiplerimize saygı duyarak başlamak istiyorum, herkes kendi çapında büyük emek veriyor, bir ürün yapıp ülkemiz adına birşeyler yapmaya çalışıyor ancak bu ürün grubu üretimi sanki kolaymış gibi gözüken ancak hiç kolay olmayan bizim bile bu kaliteyi iki yılda ancak yakalayabildiğimiz bir ürün, öyle kolay bir iş değil, atölye açarak ufak makina alarak bir yerden kumaş bir yerden arka zeminini alarak yapılacak kolay bir iş değil, önemli bir tecrübe gerektiriyor bizim kumaş geçmişimiz de iyi olduğu için tecrübemiz çok bu halde biz bile kaliteyi yakalamakta zorlandık. Rakiplerin biraz daha atölye tarzından ziyade bizim gibi fabrikasyona geçmeleri gerekiyor ki bu büyük bir yatırım gerektiriyor ki yol alabilsinler. Kapasite olarak, ürün çeşidi olarak bu konuda rakibimiz yok zaten işin doğrusu. Kolay bir iş değil. Günümüz Dijital çağında dijitalin sizin halılara etkisi, üretimde kullandığınız teknoloji ve ayrıcalıklarınızdan bahseder misiniz?
Brillant Baydemirler Grubu İhracat Direktörü Murat Kulaz
76
Biz halı konusunda dijitalden başka bir ürüne girmek istemiyoruz. Makina halısına girme gibi bir düşüncemiz yok zaten Gaziantep pazarının, rekabetinin içine girmeyiz yani çünkü zaten çok büyük bir rekabet var, o savaşın içine girmek doğru değil zaten. Dijital farklı bir iş, dijitali yapabilmek için öncelikle kumaşı bilmek lazım, biz kumaşa baskı yapıyoruz kumaşla arka zemine kullandığımız malzemeyi birleştirerek güzel bir ürün çıkarmaya
çalışıyoruz. En önemlisi çok iyi dijital print makinesi gerekiyor, yüksek çözünürlükte malı çıkarabilmek için milyon dolarlar sadece makinaya yatırım yapmak gerekiyor, kolay bir iş değil. Bizim ürünümüzün onların ürünüyle hiç bir alakası yok aslında, bizim ürünümüz daha çok yeni çağımızda yeni neslin tercih ettiği ağır desenlerin olmadığı sade, hafif ve uygun fiyata alabilecekleri ürünler. Biz ürünlerimizi Antep halılarının satıldığı yerlere sokmaya çalışmıyoruz. Bizim ürünlerimiz genelde hanımefendi gitmiş evine tabak çanak almaya derken karşısına çıkan paspas, çocuk için küçük halılar, yıkanabilir halılar gibi bütçeleri çok etkilemeyen ürünler satmak hedefimiz.
senmeyecek kadar önemli boyutlara ulaşmıştır. Sektörün olimpiyatı denen Domotex Hannover fuarındayız. Fuarı nasıl buluyorsunuz, fuardan beklentileriniz nelerdir? Ayrıca bir sonraki yine Domotex’in düzenlediği Gaziantep fuarı için kıyaslama yaparsak neler söylersiniz?
2017 yılı sizce nasıl geçti? 2018 Hedefleriniz, proje ve yatırımlarınız nelerdir?
Bir fuarda bulunmak hiç birşey olmasa bile o marka için, firma için önemlidir. Çünkü dediğiniz gibi bu sektörün olimpiyatı, Dünyadaki bütün bu ürün grubunun büyük alıcıları koridordan geçerken bile sizin markanızı görmesi sizin için bir artıdır. Ve birçok ülkeye ulaştık bu fuar sayesinde, birçok ülkeden büyük müşteriler geldi, duyulan tanınan bir marka olduğumuz için bize çok büyük faydası oldu. Ben çok olumlu geçtiğini düşünüyorum fuarın.
Dünyada pazar sanki her geçen gün daralıyor gibi görünüyor, özellikle fuarlara rağbetler sanki biraz daha azalıyormuş gibi bir izlenim var. Bunu hissedebiliyoruz. Ancak internet ortamı çok yaygın olduğundan bu yöne biraz daha ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyorum. İnternet alışverişi küçüm-
Fuarların yakın tarihlerde olmasından dolayı ziyaretlerde de azalma olduğunu düşünüyorum. Çok sık fuar oluyor, herkes herzaman heryere gidemiyor ve sektörü etkiliyor tabiki. Daha az düzenlense fuarlar daha etkili iyi olacağını düşünüyorum. Bu dünyanın en büyük önemli bir fuarı, Çin’deki fuar
daha çok oradaki bölgeye hitap eden Amerika üzerine Avrupa’nın çok rağbet ettiğini düşünmüyorum ben. Gaziantep fuarı çok önem kazanmaya başladı bizim için, iki yıldır katılıyoruz oraya bu yıl da katılacağız hemen evteks fuarından sonra, Gaziantep fuarının daha çok büyüyeceğini ve büyümesi gerektiğini düşünüyorum. Bence Gaziantep halı konusunda Dünya’nın başkenti. Son olarak eklemek istedikleriniz ve sektöre olan mesajınız nelerdir? Tabi ki en başta başarıyı yakalayabilmek için çalışmak gerekiyor. İşimizle yoğunlaşmamız gerekiyor. Piyasayı, trendleri iyi takip etmemiz gerekiyor. Maliyetleri iyi hesaplamamız gerekiyor. En önemli konulardan biri ve Türkiye’de bu çok sık yapılıyor, fiyatlandırmada birbirimizi vurmaya çalışıyoruz. Kendimize zarar veriyoruz. Bu ürün satılacaksa zaten satılacak onada satsan bunu herkes ona satsa satılır ama biri dokuza düşüyor öbürü sekize, yediye derken bakıyorlar ki elde avuçta birşey yok zarar. Bu konuda bizim bir eksiğimiz var diye düşünüyorum. 77
HANN OV ER- RÖP O R TA J
MİTAŞ MAKİNE İLE SÜREKLİ TEKNOLOJİ SÜREKLİ GELİŞİM
1949 yılında kurulan Mitaş Makine otomotivden savunma sanayiine, tekstile kadar bir çok sektörde söz sahibi olarak üretimi ile ülke ekonomisine artı değer sağlamaya devam ediyor. Desen Life’ın sorularını yanıtlayarak Mitaş Makina’ya dair bilinmeyenleri yanıtlayan Mitaş Makina Mekatronik Mühendisi İbrahim Uncu; sürekli üretim ve gelişim içerisinde olduklarını aktardı. Firmanızı kuruluş hikayesi ile birlikte tanıyabilir miyiz? Hangi sektörlerde faaliyet gösteriyorsunuz?
olduğumuz makineyi Fransız imalatçıya göre % 25’lik bir fiyat avantajı ve aynı kaliteyle sunmaktayız.
irmamızın temeli 1949 yılı itibariyle atılmıştır. Savunma sanayi , otomotiv sanayi ve tekstil makineleri üzerinde söz sahibi olmuştur. Ayrıca 2013 yılında aylık 300 ton kapasiteli bir dökümhane kurarak üretim yeteneğimizi arttırdık. Bir çok sanayicinin ve bölgenin önde gelen firmalarının yan sanayicisi olarak da çalışmaktayız. Savunma sanayii ile çalışmanın bizlere vermiş olduğu hassas ölçülerle üretim yapabilme yeteneğini diğer sektörlerde ki çalışmalarımıza da taşımış bulunmaktayız. Kendi bünyemizde kurmuş olduğumuz laboratuvarlar ile imalatını yapmış olduğumuz parçalara ait kalite kontrol raporlarını müşterilerimize sunabilmekteyiz.
Tekstil ve halı sektörüne ne gibi yenilikler getirdiniz? Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarınızla ilgili neler söylemek istersiniz?
Ürün gamınızdan bahseder misiniz? Özellikle tekstil ve halı sektörü için hangi ürünleri sunuyorsunuz?
Türkiye’de üretime önem veren Mitaş Makina’nın yıllık üretim kapasitesi nedir? Oluşturduğunuz istihdam konusunda neler söylersiniz?
F
Tekstil sektörüne ilk başlarda yedek parça üretimi yaparak bir adım attık. Daha sonrasında otomatik bobin sarıcı imalatına başlayarak makineciliğe başladık. Yapmış olduğumuz araştırmalar neticesinde en son yaptığımız kapalı tünel iplik fikse makinesini Tubitak desteği ile tamamladık. İmalatını yapmış
Mitaş Makine olarak yapmış olduğumuz yenilik ve geliştirmelere Tubitak desteği alıyoruz. Bu kapsamda toplamda 5 adet başarıyla tamamlanmış projemiz bulunuyor. Ayrıca makine kullanımına ve performansına olumlu etki eden geliştirmelerimiz için dünya genelinde patentlere başvuruyoruz. Halının merkezinin Gaziantep olduğunu biliyorsunuz, biz de burada ki arkadaşlarla yaptığımız toplantılar neticesinde makinelerimizi geliştiriyoruz.
Şuan yıllık 12 makine kapasitemiz var. Ayrıca savunma sanayi ve otomotiv sanayi için ciddi bir üretim altyapımız var. Bir çok firmanın onaylı tedarikçisiyiz. Müşterilerimizden gelen talepler üzerine kapasitemizi arttırabiliyoruz. Mitaş Makina’yı rakiplerinden ayıran noktalar nelerdir? Günümüzde ki en pahalı şeyin enerji olduğunu elbette herkes biliyor. Bizim makinemizin elektrik tüketimi rakiplerine oranla yıllık 150.000 TL civarında. Ayrıca iplik kalitesi konusunda ki fark tartışılmaz. Diğer firmalarda yaşanan abraj, kuş gözü v.s gibi problemlerin makinemizde yaşanma riski çok çok daha düşük. İhracatınız üretiminizin yüzde kaçını oluşturuyor? Hangi pazarlara ihracat yapıyorsunuz? Sizin için lokomotif pazar neresidir?
Mitaş Makina Mekatronik Mühendisi İbrahim Uncu
78
Her sene bu oran değişiyor. Genel olarak Amerika, Çin, Özbekistan, Birleşik Arap Emirlikleri ihracat yaptığımız ülkelerin başında geliyor. Bizlerde düzenli olarak sektörün lider fuarlarına katılarak ihracat payımızı artırmayı hedefliyoruz.
www.gulsevenhali.com.tr
GÜLSEVEN HALI A.Ş.
İsmail Özdağlar San. Sit. Barbaros Cad. No:45 Demirci/MANİSA/TÜRKİYE Tel: +90 236 462 44 85 Faks: +90 236 462 49 05 e-mail: gulseven@gulsevenhali.comtr
Müşteri Hizmetleri & Sipariş Hattı
+90 850 850 45 45
Zorlu İplikler İçin Başarının Anahtarı; CTA Karbon Takviyeli Apron Asteks, zorlu çalışma koşullarına sahip polyester ve karışımlı elyaflar, likralı, şantuklu ve akrilik gibi yüksek aşındırma etkisine sahip elyaf kullanımları için CTA Karbon Takviyeli Apron’u geliştirdi. Dünyada bir ilk olan karbon takviyeli bu apron, uzun kullanım ömrünü ve iplik kalitesine inanılmaz katkısı nedeniyle kullanıcılarının vazgeçilmezi haline geldi. Zorlu kullanım alanları artık ‘Zorlu’ değil.
Asteks Pazarlama ve Satış Müdürü Sabri İlknur
G
eliştirdiği rektefiye çözümleriyle iplikhanelerin en önemli çözüm ortağı haline gelen Asteks, yoğun AR-GE ve pazar çalışmalarıyla yenilikçi ürünler sunmaya devam ediyor. Sektörde dünyada bir ilk olan CTA Karbon Takviyeli Apron, zorlu çalışma şartları yaratan elyaflarda başarılı olduğunu ispatladı. İplikhaneler ve iplik üreticileri CTA ile artık hem verimliliklerini arttırıyor hem de zorlu şartlarda iplik kalitesinden endişe etmiyor. Asteks, iplik üreticilerinin ihtiyaç duyduğu apron, manşon ve rektefiye makinelerini,
Avrupa kalite ve güvenlik standartlarında üreterek, kullanıcılarının güçlü bir partneri olduğunu gösteriyor. Müşterilerin ihtiyaçlarına özel ürünler geliştiren Asteks, zorlu iplikler için daha uzun ömürlü bir apron talebine net bir yanıt verdi. Standart bir aprona göre kullanım ömrünü 2 katına çıkaran ve apron kaynaklı iplik hatalarının önüne geçen CTA Karbon Takviyeli Apron, pazarda kısa sürede başarısını ispatladı. Birçok Türk iplik üreticisinin tercihi haline gelen CTA, Asteks’in inovasyona ve müşteri taleplerine bağlılığını temsil ediyor.
Küresel tekstil sektöründe bir ilk olan CTA Karbon takviyeli apronu özellikle standart bir iplik üretiminde görülmeyen zorluklar için geliştirildi. Polyester ve karışımlı elyaflarla çalışmalar, likralı ve şantuklu iplik üretimi ve kalın numaralı iplik üretimi (havlu ve denim ipliği) bunlar arasında bulunuyor. Bu uygulamaların tümünde, elyaf kütlesi ve yapısı nedeniyle apron üzerinde aşınma ve çökme şeklinde iz oluşturur. Bu iz ise iplik hatalarına, kopmalara yol açar. İplikçiler ya kısa aralıklarla ve sık sık bu apronu değiştirmek zorunda kalır ya da iz oluşumunun farkına varılana kadar hatalı iplik üretir. Bu ise işletmenin verimliliğinde ve kalitesinde sorunlara yol açar. Dış yüzeyindeki karbon takviyeli özel yapısıyla iz oluşumunu, standart bir apronun iki katı süre dayanan CTA, daha uzun süre kontrollü iplik üretimine olanak tanıyarak hataların önüne geçiyor. Dış yüzeyi karbon takviyesi ile güçlendirilmiş olan CTA, ayrıca özel orta katmanıyla da elyaf sarmalarında sıkışma, burkulma ve kopma problemlerine karşı dirençlidir. Tırtıklı iç yüzey ise kavrama etkinliğini arttırıyor, burada toz ve elyaf birikmesini engelliyor.
Pazarın talebi ile CTA geliştirildi! Standart apronların zorlu elyaflar karşısında zayıf kaldığını belirten Sabri İlknur, CTA Karbon takviyeli apronun kullanım ömrünü diğerlerine göre 2 katına çıktığını vurguladı. Apron kullanım ömrünün uzamasının maliyet açısından iplikçileri rahatlattığını belirten İlknur, daha uzun 80
Dünyada bir ilk olan karbon takviyeli bu apron, uzun kullanım ömrünü ve iplik kalitesine inanılmaz katkısı nedeniyle kullanıcılarının vazgeçilmezi haline geldi.
süre iplik kalitesinin kontrol edilebilmesinin verimliliği direkt etkilediğini söyledi. İlknur sözlerini şöyle sürdürdü; “Bütün önemli markalara ait eğirme makinaları ile uyumlu ola CTA, 2 yıla kadar kullanım ömrü sağlayabiliyor. Test amaçlı kullanan bütün iplik işletmeleri, daha sonra CTA ile üretime devam etme kararı aldı. Zorlu çalışma şartlarında CTA’nın sağladığı güvencenin konforu onlar için en cazip avantajdır. CTA şu anda Türkiye’nin birçok bölgesindeki zorlu ipliklerle çalışan birçok tesiste rakipsiz bir performansla çalışmayı sürdürüyor. Bu yıl içinde bu ürünümüzü hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarında daha güçlü hale getirmeyi hedefliyoruz. Asteks olarak tekstil alanında yenilikçi ve güvenilir bir partner olduğumuzu CTA ile bir kez daha gösteriyoruz.”
Mustafa Kayan, Oğuz Tekstil İplikBüküm İşletmeleri Fabrika Müdürü; “İplik ve dokuma süreçlerine sahip entegre bir tesis olarak, ürün kalitesine büyük önem veriyoruz. İplikhanemizde CTA Karbon Takviyeli Apron’u tercih etmemizde en önemli sebep uzun ömrüdür. Bu güçlü apronun çalışma esnasında incelmemesi ve kolay yırtılmaması güzel bir sonucu beraberinde getiriyor. Tercih edilmesini sağlayacak kadar uzun bir ömre sahip olan CTA Karbon Takviyeli Apron’u, çalışmaya başladığı ilk günden son gününe kadar, iğde anormal bir kalite değişikliğine yol açmıyor. Aynı kaliteyi koruma güvencesi sağlıyor. 25 yıldır tekstil sektöründe yer alıyorum ve bütün bu süre boyunca Asteks ile iletişim halindeyiz. Sürekli kendisini geliştiren, inovasyona son derece açık bir firma. Yöneticileri ve teknik ekibi son derece dona-
nımlı, sıcakkanlı ve çözüm partneri olarak yanımızda yer alıyor. Benim açımdan, rektefiye, manşon ve apron konusunda Türkiye’nin tek, lider üretici firmasıdır.” Mustafa Selçuk, Can Tekstil Entegre Tesisleri A.Ş. İplik Tesisi Müdürü ve Okan Murat Okutan, Can Tekstil Entegre Tesisleri A.Ş. İplik Makine Bakım Şefi (Ortak açıklama); “20 senedir birlikte çalıştığımız Asteks’in geliştirdiği CTA Karbon Takviyeli Apron’u satın almadan önce bir deneme yaptık. Karbon takviyeli apronun ömrünün uzun ve kalitesinin iyi olduğunu gördük. Standart apronları biz 6 ay ila 1 sene aralığında değiştiriyorduk, CTA’nın değişim süresinin 20 ila 22 aya kadar çıktığını gördük. Uzun ömürlülüğü ve kalite değerleri bütün üretim prosesini etkiliyor. Bir apronu değiştirmek demek, eğirme makinesini en az 5-6 saat durdurmak anlamına geliyor. Hem kullandığımız apron adedi hem de makinelerin duruş süreleri azaldı. Kısaca bakım maliyetlerimiz düştü, verimlilik arttı. Alt apronlarda genelde basınç nedeniyle çeşitli izler oluşur ve iplik kalitesini olumsuz etkilerdi. CTA ile bu sorun bitti. Ayrıca, alt apronlar çalışma esnasında çeşitli sebeplerle kopabilmektedir. Bizlerde bunun yerine açık apronlar kullanmaktayız. CTA sayesinde alt apron kopuşları azaldığı için açık apron ve açık
Müşteri deneyimleri başarıyı kanıtlıyor! ASTEKS’in geliştirdiği CTA Karbon Takviyeli Apron’una ilişkin müşteri deneyimleri elde edilen başarıyı gözler önüne seriyor; 81
apron yapıştırıcısı sarfiyatımızda azaldı. Can Tekstil olarak ring iplikçiliği yapıyoruz. %100 polyester, %100 viskon, polyester/viskon karışımları ve tencel iplik üretiminin tümünde CTA ile aynı başarılı sonuçları elde ediyoruz.” Ümit Baykal, Kilim Mensucat İşletme Müdürü; “6-7-8-9-10 numaraya kadar kalın ipliklerde ve esasen şantuklu ipliklerde CTA Karbon Takviyeli Apron’u kullanıyoruz ve gayet başarılı sonuçlar alıyoruz. Biz ipliklerimizi bluejean kumaşı için Edirne Kartaltepe entegre tesisine tedarik ediyoruz. Müşterilerimizden olumlu sonuçlar aldığımızı söyleyebilirim. Şantuklu ipliklerdeki zorlukları CTA apronu ile aştık ve 2 seneye kadar uzun ömürleri nedeniyle maliyet anlamında bir katma değer elde ettik. ASTEKS’in önerisi ile
82
şantuklu iplik üretim hatlarımıza bu apronu takmış olmaktan dolayı memnunuz.” Tülay Fidan, Almer Tekstil Kalite Güvence Müdürü; “Kayseri merkezli bir firma olarak, Almer Tekstil 2003 yılından bu yana, %100 pamuktan karde, penye, kompakt iplik, coreyarn iplik, dual core iplik ve çift kat iplik üretimi gerçekleştiriyor. CTA Karbon Takviyeli Apron’u coreyarn iplik üretiminde kullanıyoruz. Özellikle kalın numaralarda coreyarn iplik üretiminde alt apron kopuşlarını engellemek için CTA’yı tercih ettik. Bu apron zorlu iplik koşullarına dirençli olduğunu kanıtladı. Uzun ömürlülük, verimlilik, iplik kalitesini arttırmak anlamında CTA Karbon Takviyeli Apron’un rakipsiz olduğunu gördük.”
Asteks Hakkında; Asteks Kauçuk ve Plastik San. Tic. A.Ş. iplik fabrikaları için kauçuktan üretilmiş apron ve manşonları üretim faaliyetlerine 1970’de İstanbul’da başladı. O tarihe kadar tümüyle yurtdışından getirilen bu ürünleri Türkiye’de üreten ilk firma olan Asteks, 1976’da İtalya’da düzenlenen ITMA fuarına katılarak, bu küresel tekstil fuarına katılan ilk Türk firması oldu. 1986 yılında Beylikdüzü’ndeki yeni ve modern tesislerine taşınan Asteks, 1997 yılında yeniden yapılanarak faaliyetlerini geliştirdi. Apron ve manşon üretimini kapsayan Extrüzyon Teknolojisini 1998’de bünyesine katan firma, 2001’de ISO 9001:2000 Kalite yönetim sistemleri çalışmalarını tamamlayarak, İngiltere/ UKAS akreditasyon firmasından kalitesini belgelendirdi. 2008 yılında Almanya’da düzenlenen baskı ve matbaa sektörünün önemli fuarı drupa’ya katılan Asteks, bu fuara katılan ilk Türk merdane üreticisi unvanına sahip oldu. Son yıllarda teknoloji yoğun ürünler geliştirmeye odaklanan Asteks, 2009 yılında TE-650 Kompakt Manşon, 2010’da Delikli Apron GESA ve 2013 yılında zorlu çalışma şartları için CTA Karbon Takviyeli Apron’u pazara sundu. Asteks 2014 yılından bu yana rektefiye dairesi için gerekli bütün çözümleri sunmak için çalışmalar yürütüyor. 2017 yılında yeni Manşon UV rektefiye makinesini müşterilerin kullanımına sunan Asteks’in ürün gamında manşon rektefiyesi için geniş bir ürün gamı bulunuyor.
Ba
yb
ur
n tÜ
ive
rs
C ite
am
ii
Kalite tesadü f değildir... GAYRET YÜN İPLİK HALI SANAYİ TİC. LTD. ŞTİ. Adres: Sanayi Çarşısı No:10 Demirci/Manisa/Türkiye Halı Fab. Tel : 0 236 462 23 40 Faks : 0 236 462 11 25
Yün-Akrilik Cami Halıları İmalatı
www.gayrethali.com
Makale
D
ünya tekstil tarihinde yaklaşık 3000 yıldır temel yapısı değişmeden bu güne kadar önemini saklamış tek ürün; el halısıdır. Halıcılık, Türkler’in en eski el sanatlarından birisidir. Halı Anadolu’ya ve İran’a Selçuklularla birlikte girmiştir. Düğümlü halı ilk defa 11. Yüzyılda Selçukluların hakimiyeti ile görülmüştür. 11. yüzyılda Anadolu’da başlayan el halıcılığı son dönemlerde gerek işçilik gerek maliyetlerden dolayı Anadolu’dan çıkıp Hindistan, Pakistan ve İran gibi orta asya ülkelerine kaymıştır. Fakat son yıllarda makine halısında inanılmaz bir büyüme gösterdik ve dünyanın halı merkezi olma noktasına geldik. Son 15 yılda halı ihracatı 7 kattan fazla bir artış göstererek 235 milyon dolardan 2,3 milyar dolara ulaşmıştır.
K ü rsat Sevinç
Gaziantep, halı üretiminde Türkiye’nin üretim merkezi olmuş ve daha da büyüyerek dünyanın merkezi olma yolunda hızla gidiyor.. Sektör müthiş bir hızla gelişiyor ve halı yaygı unsuru olmaktan çok bir moda unsuru oldu. Firmalarımızın bunun için her geçen gün ar-ge, inavasyon ve tasarım konusunda birbirleriyle yarışır olmaları sektör ve bizler açısından büyük bir şans. Son dönemde halıda inovatif iplikler ve dokuma teknikleri, yıkama işlemleri, sektörün bu konuda daha ne kadar açık ve nerelere gidebileceğini yurt içi ve yurt dışı pazarında halı konusunda yeni pazarlara açılacağı aşikardır. Rekabet ortamında doğru ürünü doğru bir şekilde doğru noktaya ulaştırmak da önem arzetmektedir. Yurt içi ve yurt dışı pazarında yeni aktörlerin girmesi, yerel markaların çoğalması, artan rekabet ortamı, arge ve tasarımın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Domotex Turkey 2018’de ne yenilikler göreceğiz merakla bekliyoruz. 84
L
Makale
G
eçtiğimiz Ocak ayında Hannover’de gerçekleşen Domotex fuarı, halı dünyasının oyuncularını bir kez daha bir araya getirdi. Bir çok yerli ve yabancı firma ürünlerini görücüye çıkarttı. Gaziantepli üreticiler her seneki gibi fuarda ağırlığını hissettirdi. Ayrıca bu sene bir ilk olarak Gaziantepli bir firmayı Trend alanında izledik. Bu gurur verici olay umarım sektöre uğurlu gelir ve Türk halı üreticilerini böyle platformlarda daha sık görürüz. Son birkaç senedir ülkemizdeki makine halıcılığındaki iddia ve heyecan azalır gibi görünmeye başlamıştı gözüme. Ülkemizin içinden geçmekte olduğu sıkıntılı durumlar da firmaları daha temkinli olmaya sevk etmiş ve yenilik yapma ve Ar-Ge yatırımları konusunda daha muhafazakar bir tutum sergilemek durumunda bırakmış olabileceği gibi Ar-Ge ve tasarım konusunda
86
Füsun Kodaman
öncülük yapan bazı markaların da geri plana çekilmesi de bu heyecanın azalmasındaki etmenlerden biri olabilir. Son dönemde yeni trendlerin oluşmaya başlamasıyla bu durağanlık kırılmaya ve heyecan tazelenmeye başladı. Makine halıcılığında yükselen trend “el halısı” görünümünü ve kalitesini yakalamak oldu. Bu trend ile el halısı görünümünde özel halılar yapma isteği, makine parkurlarında yüksek taraklı tezgahlar bulundurma gerekliliği doğurdu. Baktığımızda halı makineleri tarak sayısına göre ayrıştırılıyor. Fakat esas püf nokta tasarımla ayrışmak oluyor. Çoğu firmalar parkurlarına 100-120-150 tarak tezgahları dahil etti ve etmeye devam etmektedir. Özellikle bu kulvardaki yarış tasarım üzerinden dönecek ve tasarımda güçlü ve farklı olan firmaların markalaşarak büyüdüğünü göreceğiz.
Şüphesiz yapılan her ürünün hitap ettiği bir hedef kitle vardır. Önemli olan yaptığınız ürünün kalite, fiyat, malzeme ve tasarımıyla gerçek alıcı kitlesine hitap edebilmesi ve doğru satış teknikleri ve kanallarıyla hedefe ulaşılmasıdır. Her şeyiyle kusursuz bir ürün çıkartılsa dahi tüketiciye doğru şeklide ifade edilerek ulaştırılamazsa hak ettiği değere kavuşması ve beklenen satış potansiyeline ulaşması mümkün olmayacaktır. O sebeple zincirin bütün halkaları aynı değeri taşıyor ve ekip ruhunun önemini bize hatırlatıyor. Herkese keyifli fuarlar…
87
HALININ BAŞKENTİ
GAZİANTEP
Farsçadan dilimize geçen halı kelimesi uygarlığın her döneminde insan türü için vazgeçilmezler arasında yer alırken, Türklerinde en eski el sanatlarından birisi konumunda yer alıyor. İnsan ırkı için yaşamsal öneme sahip olan halı; özellikle göçebe Türklerin çadırlarında önemli bir yalıtım aracı olarak kullanılırken, Türk kültür ve sanatının önemli bir unsuru sayıldı.
A
nadolu’da halıcılığın her zaman gelişmiş olduğu, çevre ülkelere ihraç edildiği 10. yy seyahatnamelerinde de görülüyor. En eskisi halı örneği Konya Alâeddin Camii’nde bulunurken, Troya’da İ.Ö 2000, Frig örenlerinde. İ.Ö 7. yy’da, Orta Asya Pazırık’ta İ.Ö 3-2. yy’a ait halılar bulundu. 16. yy halı için klasik dönem kabul ediliyor. Uşak ve Saray tipi olmak üzere 2 ana halı tipi belirlenirken, 16. yy ikinci yarısından itibaren hayvan desenlerinin yerini bordür ve göbeklerin aldığı görülüyor. 18. yy’ da Avrupa’ya ihracatın artması ile halılar ihraç limanı İzmir’in adıyla anılmaya başlanıyor. Yakın dönemde ise 1883’te Sivas, Manisa, Lâdik’ten getirilen ustalarla açılan Hereke halı fabrikasında 100 adet tezgah bulundu. Fabrika sarayın ihtiyacını karşılaması ve ihracat için açıldı. Hereke halıları çok beğenildi ve 19. yy’da Avrupalı insanların zevklerine göre halı üretilmeye başlandı. Örneğin bu dönemde Bünyan halılarına Manchester halısı deniyordu. 88
Cumhuriyet döneminde halı tezgahları desteklenmeye çalışıldı ve 1927’de Bünyan dokuma fabrikası açıldı. Geçmişten günümüze yaşamsal öneme sahip olan halının en önemli limanını ise yüzde 85 halı üretimi ile Gaziantep oluşturuyor. Son yıllarda yaptığı büyük yatırımlarla özellikle makine halısı üretiminde öne çıkan, hatta dünyanın önemli halı merkezlerinden biri haline gelen Gaziantep’te dokumacılık, küçük el tezgahlarında kutnu, aba, antep bezi, kişmir, sadırlık, kurşunlu, kotil, havlu ve pike dokuma çeşitleriyle üretime başlamış, 1960-1965 yılları arasında kotil (yatak yüzü), 1965-1975 yılları arasında havlu ve pike, 1975- 1980 yılları arasında kilim ve halı dokuması ile devam etti. 1965 yılında kilim el tezgahı, motorlu kilim tezgahına çevrilerek ilk seri üretim sağlanmış, 1970’li yıllarda ise halıcılarımız yine ellerindeki teksima makinesinde tadilat yaparak halı dokumayı gerçekleştirdi. İlk dokunan halı orlon iplikten oldu. 1970’li yıllarda dünyada ilk defa üretilen halıya desen verme özelliği olan kartonlu jakar
makinesi, bir süre ülkemize ithal edilmiş, 1980’lerin ortasında ise Gaziantepli ustalar bu tezgahları bizzat kendileri üretti. Bu gelişme, hem ithalatı durdurmuş hem de ülkemizde makine halıcığında Gaziantep’in lider konumuna gelişinin başlangıcı oldu. Bugün ise, bilgisayar destekli modern teknolojinin son örneği tezgahlarda üretim yapılıyor.
Gaziantep Halıları 171 Ülkede Türkiye’nin makine halısı ihracatının yaklaşık yüzde 70’ini tek başına gerçekleştiren Gaziantep’ten geçen yıl GAHİB aracılığıyla 171 ülkeye yaklaşık 1,3 milyar dolarlık halı satıldı. Almanya, Suudi Arabistan, İran, Irak, Birleşik Krallık, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, İsrail, Mozambik, Namibya, Benin, Burkina Faso, Kongo, Guyana Jamaika, Peru, Uruguay, Tanzanya, Zambiya, Peru ülkeleri başta olmak üzere dünyanın bir çok yerinde bulunan Gaziantep halıları, Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 70’ini tek başına gerçekleştirerek, pek çok ül-
keden ilgi görüyor. 2016 yılında 1 milyar 286 milyon 537 bin dolarlık halı ihracatı gerçekleştiren Gaziantep, Türkiye’nin genel ihracatındaki payının % 1,4’ünü kapsıyor. Yılda 300 milyon metrekarenin üzerinde halı üretimine sahip olan Gaziantep, dünya parça halı üretiminin yüzde 60’a yakın kısmını şehir olarak tek başına üstleniyor.
Peki Gaziantep’i bu denli başarılı kılan etkenler nelerdir? Gelişmekte olan dünya kentlerine model gösterilen Gaziantep, ülkemizin sürdürülebilir kalkınma sürecinde ekonomik ve sosyal gelişme dinamiklerini içinde barındıran Ortadoğu ve batı arasında ekonomik entegrasyonu sağlayan ve aynı zamanda kültürel köprü görevi gören önemli bir il konumundayken Dünya Bankası Rekabetçi Şehirler Bilgi Tabanı (CCKB) Projesi kapsamında dünyanın rekabetçi 7 kentinden biri seçilerek, ekonomik açıdan başarılı ve ilginç bir kent olarak değerlendiriliyor. 89
Çin’den başlayıp Avrupa’ya kadar uzanan, tüccarların, bilgelerin, fikirlerin, dinlerin ve kültürlerin yolu olan dünyaca ünlü 2000 yıllık İpek Yolu’nun üzerinde kurulmuş ve yükselmiş olması, İpek Yolu’nun Anadolu’ya açılan kapısı konumunda olan Gaziantep’in karakteristik özellikleri olan üretkenlik ve ticari kabiliyetin temellerini oluşturuyor. Coğrafi yönden GAP’ın giriş kapısı, sanayisi ve ticari hacmi ile GAP’ın merkezi olan Gaziantep, ekonomik yönden çevresindeki birçok ili etkisi altında tutarken son yıllarda turizm alanında da ciddi yatırımlar yapmaktadır. Gerçekleştirdiği üretim ve ihracat hacmi ile ülkemiz ekonomisine yön veren illerin başında geliyor. Kısacası; 1,270 ihracatçı firma, 172 ülkeye ihracat, Türkiye ihracatının yüzde 4,27’si, makine halısı, fıstık, plastik poşet ve iplik (akrilik, sentetik, polyester, PP) üretiminde Türkiye liderliği, en fazla ihracat yapan 10 il arasında 6.sırada olması , İSO 1000 içinde 57 firma, Türkiye’nin ilk 1.000 ihracatçı firma arasında 67 Gaziantepli firmanın yer alması girişimci ruh ve kültüre sahip olan aynı zamanda yüksek ticari kabiliyeti olan Gazianteplilerin başarısını ortaya koyuyor.
Peki yatırımcılar Gaziantep’te ne gibi avantajlar elde ediyor;
• Yabancı yatırıcımlar için iyi bir pazar olan Suriye, Irak ve diğer Ortadoğu ülkelerine yakın olması. • GAP’a en yakın sanayi ve ticaret merkezi olması. • Altyapısı ve sanayisi gelişmiş, kalifiye elemanı yeterli sanayi bölgesi olması • Serbest bölge ve Ar-Ge çalışmaları için Teknoparkının olması.
90
• 11 milyon metrekarelik alan üzerine kurulu 5.Organize Sanayi Bölgesinin de arsa tahsisine başlanmış olması. • Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi içerisinde demiryolunun ve iyi bir container terminalinin bulunması. • Tüm sanayi bölgelerine doğal gazın kullanılıyor olması. • Adana, Mersin ve İskenderun bölgelerine otoyol bağlantısının bulunması. • Uluslararası havaalanının bulunması. • Gaziantep ve çevresindeki illerde çok sayıda Tır filolarının bulunması. • Yerleşik köklü bir ticaret kültürü ve alt yapısının bulunması. • Dış ticaret yapan firmaların ve yabancı yatırımcıların ihtiyaç duyduğu, bankacılık, gümrükleme, lojistik, depolama, müteahhitlik, iletişim, ulaşım, konaklama vb. birçok hizmet dallarında da Gaziantep ciddi bir alt yapıya sahip olup, bu sektörlerde yerel, ulusal ve uluslararası bir çok firma faaliyet göstermektedir. • Bütün bu avantajların yanı sıra Gaziantep, tarihin en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olmasının getirdiği avantajlar ile önemli bir turizm potansiyeline de sahiptir.
Sektörün sıkıntıları Bu kadar başarılı ve hızlı büyüyen kent için riskler ve tehditler bulunmuyor mu? Tabii ki var bunlardan ilk sırada yer alanlarını şu şekilde sıralayabiliriz; sektörün yoğun/bilinçsiz ve aşırı büyümesi, buna bağlı olarak yoğun fiyat rekabeti, Kurumsallaşamama, yetersiz ARGE faaliyeti, yetersiz kalifiye elemanı sıkıntısı konularını sayabiliriz. Ayrıca yüksek maliyetleri ve hammadde vb. dışa bağımlılıkta zayıf yanlar arasında sayılabilir.
Neler yapılabilir? Bu yetersizlikler dahilinde yapılan araştırmalarda Gaziantep için şu öneriler veriliyor; İnsan Kaynakları Yönetimi yapılandırması: Emek yoğun bir sektör olarak Makine Halısı sektörü, insan kaynakları yönetimine daha fazla önem vermek durumundadır. Kalifiye eleman yetersizliği, mevcut insan kaynaklarının elde tutulması, geliştirilmesi ve daha fazla memnun edilmesi yönünde İnsan Kaynakları Yönetimine ihtiyacı daha da belirginleştirmektedir. Mesleki eğitimlerin artırılması, Kişisel ve kurumsal gelişim eğitimlerinin verilmesi gibi insan kaynaklarını geliştirme ve kalitesinin, Personel devir hızı çalışmaları ve Çalışan memnuniyeti araştırmaları yine aynı şekilde İnsan kaynakları Yönetiminin etkinliğini işaret etmektedir. Kalite Yönetim Sistemi yapılandırması: Başta ISO 9000 Kalite Yönetim sistemi olmak üzere yönetim sistemleri dahilinde çalışma kültürü, kuruluşların ürün, hizmet ve sistem kalitesinin etkin bir şekilde yönetilmesi anlamına gelecektir. Kalite Yönetim Sistemi, halı kuruluşlarını süreçlerin iyileştirilmesi yoluyla birçok ek yükten ve sorundan kurtaracak, çalışanların kalite bilinci daha yüksek şekilde çalışmalarını beraberinde getirecek ve ürün kalitesinde etkili bir yükselme görülecektir. Markalaşma çalışmaları yapılması: Her sektörde olduğu gibi halı sektörünün de markalaşma çalışmalarının getireceği artı değere ihtiyacı vardır. Son yıllarda özellikle tüketici tercihlerinin belirlenmesinde marka ve marka kültürü ön plana çıkmaktadır. Tüketici tercihleri doğrultusunda kuruluşların da markalaşma çalışmaları yapması kaçınılmaz bir sonuçtur. ARGE çalışmaları yoğunlaştırılması: Son yıllarda halı dayanıklı tüketim malı olmaktan, dekorasyon ürünü olmaya doğru yol almaktadır. Tüketim kültüründeki bu değişim, halıya bakış açısını da değiştirmiştir. Bu bakış açısı gerek Ürün Geliştirme (ÜRGE) ve gerekse de sisteme geliştirme açısından kuruluşların ARGE çalışmalarına daha fazla yoğunlaşmalarına mecbur bırakmıştır. ARGE faaliyetleri ile tüketici yararına oluşturulabilecek küçük bir kazanım dahi halı sektörü açısından da büyük önem kazanmıştır. Yeni pazarlara açılma ve pazar araştırmaları: Halı kuruluşları sıkışık ve dar alanda satış kompleksinden kurtularak yeni pazarlara açılmalıdır. Özellikle yoğun fiyat rekabetinin karı azaltıcı etkisinden kurtulmanın en iyi yolu yeni pazarlara açılmaktır. Kuruluşlar kurumsallaşmalarını tamamlayarak, dış ticaret departmanlarını daha etkin kullanıp, Pazar araştırmaları yöntemi ile yeni pazarlar bulabilirler. İşbirliği ve ortak çalışma kültürünün oluşturulması: Halı sektörü kuruluşları daha fazla işbirliği ve iletişim içerisinde bulunarak, ortak girişimlerde bulunabilirler.
91
HALI SAĞLIĞINA ÇÖZÜM E-HALI SERVİSİ’NDE 2
E-Halı Servisi, 3.200 M ’lik alan üzerine son modern teknoloji ve sistemlere sahip halı temizlik ve bakım fabrikası ile hizmet vermeye devam ediyor. Her markaya ve probleme özel çözüm sunan E-Halı Servisi, Türkiye çapında 81 il merkezinde ve ilçelerinde artan hizmet politikası ile müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmayı misyon ediniyor. Sektöre verdiği hizmet ve son dönem çalışmaları ile ilgili bilgi aldığımız E-Halı Servisi Genel Müdürü İlker Aydın ”Türkiye’de 81 ildeki 350 yetkili servisliklerimize vereceğimiz standart eğitimlerle sektöre Ar-Ge ve inovasyon kattığımızı ve daha işin başındayken üretici, satıcı ve kullanıcı problemlerini %90 çözdüğümüzü düşünüyoruz.” E- Halı servisi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Firmanızın faaliyetleri hakkında neler söylemek istersiniz? Kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz? Çıraklık dönemi; Bölgenin tekstil bölgesi oluşu ile birçok fırsatları yakalayarak, kumaş dokuma ve kumaş aşamalarında, ipliğin serüveni ile geçerken, Kalfalık dönemi; tekstil tarak tamirciliği, taharcılık, iş bağcılık, kara tezgah dokumacılığı, jakarlı tezgah dokumacılığında çalışarak, Ustalık dönemi; jakar dokuma ustalığı, goblen, polyester,
havlu, kadife gibi bölümlerde dokuma ustalığı ile geçti. 1998 yılında halı satış hizmetiyle sektöre giriş yapmış, Halı sektörünün tekstille alakalı oluşundan dolayı tekstil fabrikalarıyla daha önceki ustalığımla alakalı yakınlık kurdum. Halı üzerine araştırma ve geliştirme çalışmalarını 2000 yılından beri yapmaktayım. 2000 yılında adreste overlok hizmeti veren ve bu yeniliği Türkiye’de uygulayan ilk firmalardan biri olduk. Bununla birlikte halı yıkama alanında da hizmet
vermeye başlayan firmamız kısa sürede büyüyerek 3.200 m2’lik alan üzerine son modern teknoloji ve sistemlere sahip halı temizlik ve bakım fabrikası kurmuş olduk. 20 yıla yakın olan tecrübe ve deneyimimiz, operasyon ve AR-GE’ deki kalitemiz bizi ülke çapında bu alandaki problemlerin tespitine ve standartlarının oluşturulması gerekliliğine sevk etmesi üzerine E-Halı Servisi projesi fikri doğmuştur. Milli ve yerli olan projemizin 2007 yılından beri gerçekleştirilmesine yönelik araştırma ve çalışmalar bu projeyle ilgili fikir alışverişinde bulunarak ülkemizdeki halı üreticileri ile beraber istişare ederek 3 yıl önce başlamış ve akademik çalışmalarımız ciddi bir şekilde devam etmektedir. Halı sektörüne sunduğunuz hizmetler hakkında bilgi verir misiniz? Halı sektörünün üretim, üretim sonrası pazarlama ve tüketim aşamalarında tespit ettiğimiz her dereceden zorluk seviyesindeki sorunlarına çözüm olmak adına Türkiye çapında 81 il merkezinde ve ilçelerinde 2018 yılında planladığımız 350 yetkili servisimiz ile aynı kalite ve standartlarda hizmet vereceğiz.
92
“Halı üretiminde kullanılan 100’e yakın iplik çeşitlerinde, oluşan 200’den fazla leke ve problemlere yönelik Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda Türkiye’nin önde gelen ciddi üretici markalarına özel temizlik ve bakım-onarım reçetelerini hazırladık. Kullanılan halı şampuanları ve leke çözücüler gibi ürünleri bir “standartla” sektöre kazandırıp müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmayı misyon ediniyoruz.” Halı üretiminde kullanılan 100’e yakın iplik çeşitlerinde, oluşan 200’den fazla leke ve problemlere yönelik Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda Türkiye’nin önde gelen ciddi üretici markalarına özel temizlik ve bakım-onarım reçetelerini hazırladık. Kullanılan halı şampuanları ve leke çözücüler gibi ürünleri bir “standartla” sektöre kazandırıp müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmayı misyon ediniyoruz. Edirne’den Kars’a kadar bütün yetkili servisliklerimiz aynı “prosesle” hizmet vermektedir.
düşünüyoruz. E-Halı Servisi olarak problem ve gereksinimleri belirleyerek, halının ilk günkü orijinalliğinin, halı ve tüketicinin sağlığının korunmasına, üreticinin müşterisine kaliteli hizmet vermesine yönelik verilecek hizmet, işletme alanı, makine-ekipman, araç-gereç, temizlik reçeteleri, temizlik-bakım ve onarımına yönelik tüm standartlarımızı oluşturduk. Halı temizliğinde kullandığınız teknoloji ve ayrıcalıklarınızdan bahseder misiniz?
Türkiye’nin en büyük halı yıkama makinası gibi en yeni teknolojileri makine parkurlarına ekleyen firmamız, sürekli gelişimi ve yenilenmeyi ilke edinerek sektörde emin adımlarla ilerlemektedir.” E-Halıservislikleri son sistem makine, en iyi ekolojik temizlik ürünleri, özel ekipman donanımı, özel yazılım garanti takip portalı, alan standartları, uygulama standartları, servis standartları ile eğitimli, kurumsal bir yapı ile hizmet vermektedir.
Sektöre ne tür yenilikler sunuyorsunuz? Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarınızla ilgili neler söylemek istersiniz? Türkiye’de 1500 m2 alanda ilk olan E-Halı Servisi Akademi’mizle ve yine akademimiz içindeki Ar-Ge çalışmalarımızı Tekstil ve Kimya Laboratuvarlarımızda gerçekleştirdiğimiz akademik eğitimimizle Türkiye’de 81 ildeki 350 yetkili servisliklerimize vereceğimiz standart eğitimlerle sektöre Ar-Ge ve inovasyon kattığımızı ve daha işin başındayken üretici, satıcı ve kullanıcı problemlerini %90 çözdüğümüzü 93
Trendlerinizi belirlerken dikkat ediyorsunuz?
nelere
İlk önce sosyal sorumluluk projesi ile insan sağlığını ön planda tutuyoruz. Türkiye’nin her bölgesinde standart kalite oluşturuyoruz. Kayıt altına aldığımız bu projenin ülkemize katma değer oluşturacağını biliyoruz. Ve son olarak dünyada ilk olmasıyla ülkemize prestij katacağına inanıyoruz. Satış pazarlama ve bayilik yapılanmanız hakkında bilgi verir misiniz? Sistem, ülkemizdeki illerde nüfuza endeksli ve mevcut bayilerimizin üretim entegrasyonlarını göz önünde bulundurarak bayii sayımızı oluşturmaktadır. Sisteme dâhil olacak yetkili servislikle rimizin(bayilerimizin) öncelikle bakış açılarının kurumsal bir yapıya uygun olup olmadığını inceleyerek karar vermekteyiz.
Yeni bayilik verirken kriterleriniz nelerdir? Bayilerinize özel düzenlediğiniz etkinlikleriniz var mı? Varsa nelerdir? Mevcut bölgelerdeki servislerimizin yetersiz kaldığını düşündüğümüz zaman yeni bayi oluşumunu gerçekleştiriyoruz. Öncelikle her ilin kendini kanıtlamış, insan ve halı sağlığını ön planda tutmuş tesisler olmalarına dikkat ediyoruz. E-halıservisi hangi noktalarda rakiplerinden ayrılıyor? Tüm seçkin markalara hizmet imkânı Yüksek sayıda müşteri potansiyeli Müşteri sürekliliği Refere edilmek, müşterinin direk üye iş yerine yönlendirilmesi, Reklam dönüşleri ile bilinirlik, Son kullanıcı için çözümler ve periyodik raporlamalar,
Ürün geliştirme desteği Kış aylarında iş yoğunluğu, Doğru ürün ve doğru yöntem uygulama desteği, eğitim. Daha fazla ve daha hızlı hizmet verebilme, Diğer temizlik işlemlerini de uygulama, (cami, otel, hastane vb. gibi) Makine desteği Ürün desteği, Ücretsiz ekspertiz raporu Rekabet avantajı Lokasyonunda liderlik 2017 yılı sizce nasıl geçti? 2018 Hedefleriniz, proje ve yatırımlarınız nelerdir? E-halı servisi olarak, 2017 yılı sistemimizin akademisini, yazılımı ve sistemsel olarak da kullanım şartlarını ve bayilik yapılanmamızın gayet olumlu
94
çıkan e-halıservisi tüm marka ve markasız, garanti kapsamında veya kapsam dışı halıların temizliğinde, bakım ve onarımında, ülke çapında hizmet verebilecek seviyededir. Sisteme dahil olan temizlik firmalarının en kapsamlı şekilde bilgilenmelerini, gelişmelerini ve uygun yatırımlara yönelmelerini desteklemek için ekibimizi kuruyor ve sektörün standartlarını oluşturuyoruz. Dünyadaki pazar payımızı daha üst sıralara taşımak için sektör oyuncularına ne görev düşüyor?
geçtiğini 2018 yılına bu yapılanmanın da kullanımı ve bayilerimizin sisteme olan adaptasyonu için tüm bilişim ve yapılanma olarak yatırımlarımızı devam etmekteyiz.
Öncelikle ülkemizde gerçekleştirdiğimiz projemizin ülke ekonomisine ciddi bir katkı sağlayacağını düşünürken halı üreticilerin daha çok ticari bir pazarlama yaparak dünya pazarında daha sorunsuz bir şekilde ve rekabetçi bir yapı ile dünya pazarında ciddi bir satıcı haline gelmesinde rol oynuyoruz.
Dünya pazarında halı yıkama sektöründeki ekip ve ekipmanlarında Türkiye şuan ciddi bir paya sahiptir. Bu ekip ve ekipmanların %70’inde Bursa sanayi şehri olarak ön plandadır. E-halıservisi projesiyle Bursa ilimizin bu avantajından dolayı dünya pazarına özellikle ülkemize katma değer katmasında görev alıyoruz. Son olarak eklemek istedikleriniz? Biz E-Halı Servisi olarak; İnsan sağlığını ön planda tutan Halı sağlığını ön planda tutan Ülkemize ciddi bir katma değer oluşturan Halı üreticileri ile beraber daha çok standartlara ulaşan ciddi bir proje olduğumuza ilk yılımızda halkımıza ve üreticimize kendimizi ispat edeceğimize inancımız sonsuzdur.
Sektörün yaşamış olduğu sıkıntılar nelerdir? Bu paralelde çözüm önerileriniz nedir? Günümüze kadar sektörde oluşturulamayan garanti/ yetkili servislik ağının olmaması ve mevcut temizlik ürünleri ile uygulamalarının eksikliği sektörde büyük bir boşluk oluşturmaktaydı. Boya salma, çıkmayan lekeler, saçak bozulması, overlok hasarı, matlaşma, sararma gibi karşılaşılan halı sorunlarında bilgili ve güvenilir adreste standartlarına uygun, halıya ve çevreye zarar vermeden temizleyerek doğru şekilde tesliminin sağlanması amacıyla ortaya 95
ENTEMA AR-GE YATIRIMLARI İLE DÜNYA PAZARINDA 1992 yılında sektöre adım atan Entema, kurutma proseslerini kendine faaliyet alanı olarak seçti ve alanında uzmanlaşarak sektörde uluslararası, aranan bir marka haline geldi. Sürekli gelişim ve Ar-Ge mottosu ile çalışmalarına hız kesmeden devam eden Entema, SWELL SOFT Halı terbiye makinesi ile de yurt içi ve yurt dışı pazarlarda büyük ilgi çekiyor. örülmüş veya dokunmuş kadife, havlu, perdelik, döşemelik, otomotiv, floklu kumaşlar & suni deriler, pelüş ve battaniyeden en ağır halılara kadar doğal veya sentetik elyaflardan mamul geniş bir üretim yelpazesine hitap ediyor.
Halıda dev Markalar Swell Soft’u Tercih Ediyor Swell Soft, “Halıyı kumaş gibi işleyerek” mevcut halı kalitesine ciddi katkılar sağlıyor ve sektöre önemli yenilikler getiriyor.
Entema Genel Müdürü Ömer Gökcan
T
UBİTAK Ar-Ge desteklerinden yararlanılarak hayata geçirilen %100 Türk buluşu ‘Çok Amaçlı Açık En Kontinu Tambler Kurutma Makinesi’, uluslararası patentli olarak SWELL SOFT tescilli markası ile pazara sunuldu. Başlangıçta havlu, kadife gibi kumaşların terbiyesi üzerine yoğunlaşan SWELL SOFT; en hafif tül perdeden başlamak üzere baskılı ürünler dahil, 96
Tekstilde kadife, döşemelik, havlu vb. kumaşların terbiyesinde kullanılan kontinu tambler finisaj işlemleri SWELL SOFT’un patentli metodları ve özel konstrüksiyonu sayesinde halı proseslerinde de uygulanıyor. 2012 yılında Türkiye’nin önde gelen markalarından Sanat Halı’nın Gaziantep’teki fabrikasında işletmeye alınan ilk Swell Soft - Halı Terbiye Makinesinden sonra 2013 yılında Moğolistan’ın ERDENET CARPET firmasında bir diğeri hizmete girdi. Entema Swell Soft ile ilgili olarak gerek yurt içindeki, gerekse Belçika, İran, Mısır, Çin gibi dünyanın diğer halı üreticisi ülkelerindeki firmalar ile olumlu temaslar sürmeye devam ediyor. Entema 2018 yılı başlarında yine ülkemizin dev halı üreticilerinden birinin
Gaziantep tesislerinde yeni versiyon bir Swell Soft Halı Terbiye Makinesini daha işletmeye almak için hazırlık yapıyor. Viskoz, bambu, pamuk, yün, akrilik, polyester veya bu materyallerin karışımları ile üretilen halılarda SWELL SOFT ile ulaşılan sıra dışı bir toz temizliğinin yanında çok farklı görsel efektler ve yumuşak bir tuşe edilirken, havlara ve genel dokuya kazandırılan relaks etki ürünlerdeki dokuma prosesinden kaynaklanan bütün gerilimler de gideriliyor. Ayrıca yapılan Martin Dale testlerinde ürünlerin sürtünme dayanımlarında da önemli artışların elde edildiği görülüyor.
Dijital Baskılı Ürünlerde de Swell Soft Markası Dijital baskı teknolojilerinin hafif halı üretiminde hızla yaygınlaşması üzerine SERONİ markası ile üretim yapan Taşkın Halı A.Ş.’nin İstanbul tesislerinde 2016 yılı sonlarında bir SWELL SOFT işletmeye alındı. Dijital baskı işlemi öncesinde ürün zemininin proses artığı tozlardan arındırılması ve hav yapısının düzgünleştirilerek homojenleştirilmesi sayesinde baskı için ideal bir yüzey elde edilirken, dikleştirilen havlar ve eşitlenen hav arası boşlukları ile baskı boyasının daha derine, daha homojen bir şekilde penetre
olması sağlanıyor. Bu durumda baskılı yüzeyin çözünürlük kalitesi de artırılıyor. Baskı işlemi sonrasında ise ısıtılıp buharlanmış kabin ortamında yapılan patentli uygulama ile renklerde parlaklık elde edilirken, baskı esnasında yapışmış olan havlar açılıp kaldırılıyor ve desenler netleşip, ürüne hacim, yumuşak tuşe etkisi kazandırıyor.
Ürün Özellikleri • Konvansiyonel kontinu tambler makinelerinden tamamıyla farklı olarak çalışan patentli tambur sistemi ile kumaş girişten çıkışa doğru tek yönde ilerlerken önünden ve arkasından veya seçilen tek tarafından %100 açık pozisyonda işleniyor. • Kumaş boya prosesi sonrası ıslaktan kuruya veya buharlanmış kabin ortamında kurudan kuruya çalışabiliyor.
• Proses esnasında kesinlikle kumaş kumaşa sürtünme olmadığı için ürünlerde kırık, abraj, janjan ve fire gibi sorunlar oluşmuyor.
harcaması, düşük gürültü seviyesi, PLC destekli kolay kullanımı, 7/24 ağır hizmet tipi ve çevreci tasarımı diğer üstün özelliklerinden.
• Elde edilen yumuşak tuşe, hacimlenme, toz ve elyaflardan arınma, renklerde canlanma, desenlerde netleşme gibi kazanımların yanı sıra ürünlerin sürtünme dayanımında (Martindale abrasyon testi ile tespit edilen) önemli artışlar elde ediliyor.
• Swell Soft, açık en kontinu tambler makineleri isteğe bağlı olarak 5 mt. çalışma enine kadar üretebiliyor.
• Dikey olarak dizayn edilen kabinin içi toz, elyaf tutmuyor ve tabandaki özel otomatik filtreleme sistemi ile makine kendi kendini sürekli temizleniyor. • Makinenin az yer kaplaması, az enerji
Entema’dan çevre dostu ürünler Entema; içinde bulunduğumuz kötüleşen çevre koşullarına karşı alınabilecek tüm tedbirleri göz önünde bulundurarak çevre dostu dostu prensiplerle dizayn edilen ve CE belgesine sahip makineler, uluslararası standartlarda üretilerek ihraç ediliyor. 97
ü r
ö tu ş t k lu
e Bu S e ı ’t
aha d ez a ir k r aray b e e i ess ünü b trekar M er ktör me 3’ü v o 8 0 e ann halı s 21.88 anın n. H dan arıyla firma 0 firm tep’te n ı r la ex fu 160 tı. 16 zian n a al mot ’den aşat ti Ga r a fu Do rkiye nu y şken k ü üy erinde a Tü ururu ın ba b en rihl uarın ma g alın n ı an cak ta tex f ke ol n ile h y n Dü 15 O omo 1. Ül re ala 12- irdi. D 9.kez reka t get lan ile 7 me a 4.89 1
l a
HDomot
ex