Theraphysio 3. sayı by THERAPHYSIO

ÖNSÖZ Fizyoterapistler yaralanma, hastalığı değerlendiren ve tanı ile gelen özür ,hareket sistemi bozuklukları veya diğer durumlardan kaynaklanan ağrı ve fonksiyonel bozuklukları olan kişilerin fonksiyonel limitasyonlarını ,ağrıyı , özrü ve yeteneklerini özel ölçme değerlendirme ve inceleme yöntemleri ile belirleyerek hekimin tanısına göre fonksiyonun ve fonksiyonel kapasitenin geliştirilmesine yönelik fizyoterapi ve rehabilitasyon programı planlayan , uygulayan ve tekrar değerlendirerek rapor eden , sağlıklı kişilerin sağlığını devam ettirmek amacıyla uygun egzersizler ve koruyucu programlar planlayan mesleki otonomiye sahip sağlık personelleridir. Toplumumuzda görevi ,tanımı ve sorumlulukları genellikle karıştırılan mesleklerden biridir. Bizler; fizyoterapistleri doğru tanıtabilmek toplumda yaygınlaştırmak ,fizyoterapistlerin ve fizyoterapi ve rehabilitasyon öğrencilerinin düşüncelerine yön vermek , fizyoterapi bilimi ile uygulama arasında köprü kurmayı hedefleyen bir bakış açısıyla güncel yaklaşımları toplumla buluşturmayı amaçlayan ‘’Theraphysio’’ adlı bu dergiyi oluşturmaya karar verdik. Derginin oluşturulmasında emeklerini esirgemeyen tüm bölüm yazarlarına teşekkür ederiz. Özenle hazırladığımız dergimizin içeriğini bizce çok güzel özetleyen Theraphysio ismini bizimle buluşturan Fzt.Berna Balcı ‘ya katkısı nedeniyle ayrıca müteşekkiriz. Saygılarımızla…..

THERAPHYSIO EDİTOR ÖMER FARUK KUCUR 26 MAYIS 1998 İMU FTR-2.SINIF İSTANBUL İNSTAGRAM : kcrfaruk Mail: kucurfaruk@gmail.com

OKAN DEMİR 25 ARALIK 1993 HACETTEPE 2016 MEZUNU SAMSUN ROMATEM İNSTAGRAM: okan.demir MAİL : okandemir2502@gmail.com

EDA BURÇ 15 EKİM 1994 GAZİ 2016 MEZUNU HACETTEPE MASTER ÖĞRENCİSİ ANKARA ÖZEL EĞİTİM İNSTAGRAM: eda_burc MAİL : eda_burc_1994@hotmail.com

YAZARLARIMIZ BÜŞRA NUR KARAKAYA TRAKYA ÜNİVERSİTESİ FTR-3 15.05.1996 BURSA

ALİ OSMAN GÜZEL LEFKE AVRUPA ÜNİVERSİTESİ MEZUN YAŞ : 23 ANTALYA

MUSA SARILAR İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ FTR-4 YAŞ : 21 ŞANLIURFA

EMRE YILMAZ DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ MEZUN 29.11.1995 AYDIN

HABERLER MAKALE FİZYOTERAPİST NEREDE ÇALIŞIR ? MANUEL TERAPİ KLİNİKTE KULLANILAN BAZI ÖZEL TESTLER KİTAP İNCELEME MAKALE GRASTON

OSTEOPATİ ERASMUS AYIN RÖPORTAJI ŞİİR GTOS HİPPOTERAPİ

5 BİN YILLIK TEDAVİ FITIKTAN KURTARIYOR! İnsanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip olan manipülasyon tedavisi, bel ve boyun fıtığı hastalarını sağlığına kavuşturuyor. Manipülasyon (elle tedavi) ya da manuel terapi, 5 bin yıl öncesine dayanıyor. Mısır piramitlerindeki hiyerogliflerde gözlendiği gibi, M.Ö. 4. asırda Hipokrat zamanında da elle tedavi uygulandığı biliniyor. Bu tedavi, dünyada A.B.D, İngiltere, Fransa, İsviçre, Almanya, Avusturya, Kanada, Rusya, Norveç gibi birçok ülkede de binlerce doktor tarafından uygulanıyor. Örneğin Amerika Birleşik Devletlerinde yılda 90 milyon manipülasyon tedavisi uygulandığı belirtiliyor. Ancak özellikle ilaç endüstrisinin sadece tıbbi yayınları ve ilaç tedavilerine yönelik araştırmaları desteklemesi ve bu tedavide de sadece hekimin el becerisi ve deneyimlerinin söz konusu olması yanı sıra, sağlık politikalarındaki desteksizliğin de etkisi ile manipülasyon uzmanı sayısı Türkiye'de olması gerekenden daha az.

Kırıkçı Ve Çıkıkçılara Dikkat! Dünyada çok yaygın olmasına karşın Türkiye'de az sayıda uzman doktor tarafından bilinen ve uygulanan bu tedavinin Türkiye ‘de de yayılmasına büyük ihtiyaç olduğunu vurgulayan Fizik Tedavi ve Manipülasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, bilimsel yaklaşımla ele alınacak ve uygulanması rehabilitasyon hekimlerince yaygınlaştırılacak manuel terapinin, yararı kanıtlanmış bir tedavi metodu olarak Türkiye'de hak ettiği yeri kısa zamanda alacağını da ifade ediyor. Türkiye’de bu konuda isim yapan kırıkçı ve çıkıkçıların halkın büyük bir ilgisini kazandığını ve bu kişilerin hiçbir tıbbi bilgisi olmadığı halde kontrolsüz olarak insanları tedavi ettiklerini belirten Ali Şahabettinoğlu, bilinçsizce yapılan her yanlış hareketin insan sağlığı açısından kötü sonuçlar doğurabileceği konusunda hastaları uyarıyor.

"Yüzde 98 Başarı" Manipülasyon tedavisi ile yüzde 98 hastanın iyileştiğini, sadece yüzde 1-2 hastada ameliyat gerektiğini belirten Şahabettinoğlu, ameliyatın bel fıtığında ayaklarda ilerleyen kas gücü kaybı, idrar-büyük abdest kaçırma şikayeti olan ya da ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen hastalarda, boyun fıtığında ise ellerde -kollarda ilerleyen kas gücü kaybı olanlarda ya da ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen çok az sayıdaki hastada gerektiğini vurguladı. Sadece bel-bacak ağrısı, uyuşma ya da ense-kol ağrısı, uyuşma şikayetleri olan bel ve boyun fıtıklarının ameliyatsız olarak yüzde 98 hastada tedavisinin mümkün olduğunu söyleyen Şahabettinoğlu, tıbbi olarak gerekmedikçe ameliyat uygulanmaması gerektiğine dikkat çekiyor.

Bursa’daki merkezinde bel ve boyun fıtığı hastalarında, uzun yıllardır uyguladığı elle tedavi yöntemi ile birçok hastayı sağlığına kavuşturan Ali Şahabettinoğlu, uyguladığı bu tedavi yönteminin hafif vakalarda 2-3, orta vakalarda 4-6, ileri vakalarda ise 8-10 seans sürdüğünü ifade etti. Şahabettinoğlu, tedavilerin ise 3-5 gün aralıklarla uyguladığını da kaydetti.

LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI MUTLU SONLA BİTTİ YÖK'ün 2015 yılında sağlık ön lisans mezunlarına sınavsız lisans tamamlama hakkı veren işlemine ilişkin davada Danıştay, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Danıştay kararı ile 7 -11 Eylül 2015 tarihlerinde lisans tamamlama programlarına yerleşen sağlık emekçilerinin öğrencilikleri askıya alındı. Lisans tamamlama programlarına devam eden sağlık çalışanları, yeni dönemde ders alamayacak olup, programdan mezun olanların ise özlük hakları ve intibakları askıda olacaktır. İKİ YIL ÖNCE BAŞLAMIŞTI… Danıştay 8. Dairesi, Yükseköğretim Kurulu'nun 23.07.2015 tarihinde yaptığı "Sağlık Ön Lisans Alanlarından Mezun Olanlara Lisans Tamamlama" ile ilgili duyuruya ilişkin işlemin, bu duyuruya istinaden yapılan tercih ve yerleştirme işlemlerinin, tercih ve yerleştirme işlemleri sonucunda 7-11 Eylül 2015 tarihleri arasında yapılan kayıt işlemlerinin", yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir. Yürütmenin durdurulmasına konu "YÖK Duyurusu", 23.07.2015 tarihinde Genel Sağlık-İş internet sitesinde yer verilmiştir. Devamında ise söz konusu duyuru da dahil olmak üzere YÖK'ün lisans tamamlamaya ilişkin tüm işlemlerinde tam bir belirsizlik durumunun hakim olması nedeniyle Sendikamızca YÖK, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'na ayrı ayrı başvurularak

BELİRSİZLİKLER GÖZ ÖNÜNE ÇIKIYOR Ayrıca, ülkenin içinde bulunduğu belirsizlik ortamında bir de bu ve bunun gibi belirsizlikler içeren, tereddütler olan sağlık çalışanının ne yapacağını bilemediği adımların atılmaması talep edilerek, yetkili makamlar göreve çağrılmıştır.

MEZUN OLANLARIN DA YETKİLERİ ASKIYA ALINDI Danıştay tarafından verilen yürütmenin durdurulması kararı, bir tedbir niteliği taşımaktadır. Konuyla ilgili olarak Danıştay'ın vereceği nihai kararın beklenmesi gerekmektedir. Fakat gerek Sendikamız üyesi olan gerekse de üyemiz olmayan ve söz konusu duyuruda yer verilen "ön lisans programı" mezunu olup, 7 - 11 Eylül 2015 tarihlerinde kayıt yaptıran ve lisans tamamlama programlarına yerleşen sağlık emekçilerinin öğrencilikleri askıya alınmıştır. Lisans tamamlama programlarına devam eden sağlık çalışanları, yeni dönemde ders alamayacak olup, programdan mezun olanların ise özlük hakları ve intibakları askıda olacaktır. Genel Sağlık-İş, yürütmenin durdurulmasına konu işlemler ile lisans tamamlama programlarına kayıt yaptıran, yerleşen ve mezun olan sağlık emekçilerinin mağduriyetinin giderilebilmesi için her zaman olduğu gibi gereken her türlü işlemi yapmaktan imtina etmeyecek ve sürecin takipçisi olacaktır.

SUBAKUT İNMELİ HASTALARDA SUALTI KOŞUBANDI EĞTİMİNİN YÜRÜME SİMETRİSİ VE DENGEYE ETKİLERİ Sualtı egzersizi ya da suda egzersiz, onlarca yıldır önemli bir terapötik yöntem olarak düşünülmüştür. Suyun temel fiziksel özellikleri yoğunluk, hidrostatik basınç, yüzdürme (kaldırma kuvveti), viskozite ve termodinamiktir. Kaldırma kuvveti yerçekimini dengeler ve kas tork kuvveti yalnızca ekstremitelere etki eder. Viskosite ve hidrostatik basınç dengesi az olan bir vücudu destekleyebilir aynı zamanda bu düşme korkusunu azaltır ve dengeyi güçlendirir. Hastanın dalmış vücudunun su seviyesine bağlı olarak ağırlık desteğinin etkisi değişir. Sualtı koşu bandı eğitimi(SKE) suyun kendi etkileri aynı zamanda sürekli ve ritmik koşu bandı yürüme eğitiminin kombine bir yaklaşımdır.

Bu çalışmada yeni bir yöntem olan SKE’ nin inme hastalarında paralitik ve non-paralitik bacak için yürüyüş simetrisindeki değişiklikle, denge fonksiyonu, subjektif denge güvenilirliğini değerlendirmek için yapılmıştır. 15 seanslık müdahaleye 21 subakut inmeli hasta katılmıştır. 10 metre yürüme testi, zamana bağlı yürüyüş parametreleri, Berg Balance Skoru, Aktivitelere özel denge güvenilirlik ölçeği kullanılmıştır. Değerlendirmeler müdahale öncesi ve sonrası yapıldı. Aquatrac-2000 cihazıyla seanslar haftada 5 gün 20 dakika olarak uygulandı. Faz başına 5 dk olacak şekilde 4 faz içeriyordu. Koşu bandı su seviyesi her katılımcının xiphoid prosesine göre ayarlanıp vücut ağırlığının %60 ya da daha fazlasına destek sağlamıştır. Sağlık açısından öncesi ve sonrası kan basıncı ve nabız ölçülmüştür.

Müdahale sonrasında 10 metre yürüme testi, berg balance skoru,aktiviteye özel denge güvenilirlik ölçeğinde anlamlı iyileşmeler gözlemlenmiştir. Adım uzunluk simetrisi ve genel temporal simetri anlamlı bir artış göstermedi. İnme tedavisi için yeni bir yöntem olan SKE'nin potansiyel yararlarını diğer yöntemlerle incelemek ve karşılaştırmak için daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır… 10

KURU İĞNELEME TEDAVİSİ Kuru İğneleme Nedir? Kuru iğneleme bazı hastalıklarda kullanılan ve hiçbir yan etkisi olmayan etkili bir tedavi yöntemidir. Hastanın ağrı bölgesine göre kasların içine batırılan ince ve ilaçsız iğneler ile yapılır. Kullanılan iğnelerde ilaç olmaması nedeni ile kuru iğneleme olarak bilinir. Kuru iğneleme yaklaşık 50 yıldır tüm dünyada fizyoterapistler tarafından uygulanmaktadır ve çok etkili sonuçlar vermektedir. İğneleme seansında hasta genellikle iğneyi hissetmez. Seans sayısı hastanın durumuna göre değişir,bunu etkileyen faktörler arasında hastanın yaşı,sorunun ne süredir devam ettiği ve eşlik eden diğer problemlerdir.Tedavide başarı şansı %95 gibi çok yüksek bir orandadır,başarılı olunamayan durumlarda da altta yatan farklı bir sorunun varlığı düşündürür.Bu yüzden uygulama öncesi iyi değerlendirme şarttır.Tek seans yeterli olsa da genellikle 3-5 seans sonra kesin tedaviye ulaşılır ama ciddi,kronik sorunları olan hastalarda 8-10 seans uygulama yapmak gerekebilir.

Kuru İğneleme hangi hastalıklarda uygulanabilir? Kuru iğne tedavisi, genellikle 12-15 yaşından itibaren, bu tedaviye ihtiyacı olan herkese ve her yaşa uygulanabilir. Hastada bulunan (varsa) diğer pek çok hastalık, bu tedavi için bir engel teşkil etmez. İğne fobisi olan hastalara da uygulamak mümkün olmaktadır. Hasta iğneyi genellikle hissetmez. İğne, akupunkturdaki gibi uzun süre kalmaz, bazen birkaç saniye, bazen birkaç dakika sürer. Bu metod genellikle bir kanamaya da sebep olmaz, dolayısıyla, kan görmekten ürken hastalar açısından da uygun bir yöntemdir. Hamilelere belli koşullarla uygulanabilir. Kanser hastalarında, eşlik eden kas ve tendon ağrılarında da başarı ile kullanılır; ağrılarda ciddi azalmalar görülür. Çünkü kanserdeki ağrıların tümü kanserden dolayı değildir.

Yöntem en çok kas romatizması da denilen myofasial ağrı sendromunda (MAS) ve kulunç olarak adlandırılan fibrositler üzerinde kullanılır. MAS özellikle baş ağrılarının %50 gibi büyük bir oranından sorumludur ve bu hastaların ağrı şikayetleri kullandıkları ilaçlarla azalmaz.

Kuru iğneleme, • MAS (Myofasial Ağrı Sendromu, Kas Romatizması), • Baş ağrıları • Fibrositler • Disk hernisi (bel-boyun fıtığı) , • Bel, boyun ve sırt ağrıları, • Spor yaralanmaları, • Eklem problemleri , • Donuk omuz (frozen shoulder), • Lateral ve medial epikondilit (Tenisçi ve golfçü dirseği), • Duruş bozukluğuna bağlı ağrılar, • Çene kilitlenmesi (TME disfonksiyonları) , • Kalça,diz ve ayak-ayak bileği problemleri , • Omuz,dirsek ve el bileği ağrıları , • Tendinit ve ligamentitler , • Topuk dikeni • ,Kas spazmları gibi çok geniş bir yelpazede kullanılabilir. 12

Kuru İğneleme tedavisinin fibrositler üzerindeki etki mekanizması nasıl işler? Tetik nokta hastalığı ya da diğer adıyla miyofasyal ağrı sendromunun en önemli özelliği kas dokusunda oluşan sertliklerdir. Bu sertliklerin nedeni, dokunun zorlanması, aşırı stress, masa başı çalışanlarında olduğu gibi hafif ama uzun süreli gerginlik, boyun ve bel fıtıklarının sinir baskısı yapması gibi nedenlerden dolayı etkilenen kasın ince liflerinin hasar görmesi, bunun akabinde de kas içerisinde kalsiyumdan zengin bir dokunun oluşmasıdır. Kas içerisinde oluşan bu anormal dokunun eski haline gelmesini sağlamak için birçok yöntem kullanılmaktadır. Bu konuda en etkili yöntemlerden biri de kuru iğne tedavisidir. Sertleşmiş tetik noktanın içine iğne batırıldığında, öncelikle hafif bir kanlanma artışı olur, kanlanma artışı, bölgedeki kalsiyumdan zengin dokunun temizlenmesine ve oksijenlenmesinin artmasına neden olarak iyileşmeyi başlatır.

Kuru iğneleme yönteminin diğer yöntemlere göre avantajları nelerdir?

Kuru iğnelemenin, yapılan çalışmalarda karşılaştırıldığı diğer yöntemlere göre daha etkin,daha kolay ve daha uygulanabilir olduğu kanıtlanmıştır. Hiçbir yan etkisinin olmayışı da avantajlarından biridir.

FİZYOTERAPİSTLER NEREDE ÇALIŞIR? HAYVAN FİZYOTERAPİSİ Hayvan fizyoterapisi özel olarak eğitilmiş veya bu alanda tecrübe kazanmış FİZYOTERAPİSTLER tarafından uygulanan tedavi şeklidir. Hayvan fizyoterapisinde esas olarak üç hayvana; köpeklere, kedilere ve atlara yönelik tedavi uygulanmaktadır. İnsanlara yönelik yapılan fizyoterapi yüzyıllardır var olmasına rağmen, hayvanlara yönelik fizyoterapi alanı yeni yeni gelişmektedir. Örneğin, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde hizmete giren Hayvan Fizyoterapi Ünitesi’nde uygulanan tedaviler sayesinde hayvanlar artık sakat kalmaktan kurtulmaktadır. Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kürşat Özer’in öncülüğünde kurulan bu ünitede 30 kişilik bir ekip hayvanlarla ilgilenmektedir. Prof.Dr.Kürşat Özer konuyla ilgili, ‘Burada küçük hayvanların, yani daha çok kedi ve köpeklerin tedavilerini, rehabilitasyonlarını yapıyoruz. Masaj, egzersizler, elektrik akımıyla kasların uyarılması, ultrason, yürüme bandı tedavisi, İsveç topu tedavisi, su tedavisi yapıyoruz. Su tedavisinde hayvan su altında olan bir yürüme bandının üzerinde yürüyor. Bu hayvana hareket kolaylığı sağlıyor. Ayrıca su vücut ağırlığının bir kısmını kaldırdığı için hastamız fazla efor harcamadan hareket edebiliyor. Mesela güçsüz olan, normal yürüme bandında yürüyecek hali olmayan hayvanları su içinde yürütüyoruz. Böylece su desteğiyle hayvan yürümeye başlıyor, kasların küçülmesi, erimesi önleniyor. Su tedavisini ayrıca sporcu hayvanlarda da kullanıyoruz. Daha az yorularak daha fazla çalışmalarını, böylece kaslarını kuvvetlendirmelerini sağlıyor. Bu da yarış performanslarını artırıyor.’ demiştir.

Hayvan fizyoterapisinde esas olarak kullanılan tedaviler hidroterapi, manuel terapi, elektrik stimülasyonları(ultrason, magnetoterapi vb.) ve masajdır. Hayvan fizyoterapisinde fizyoterapistin esas görevi insanlara yapılan fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarını hayvanlara uyarlamak ve uygulamaktır. Bilinçsizce yapılan uygulamalar insan sağlığına zarar verdiği gibi yüzyıllardır doğada sadık dostumuz olan hayvanlara da zarar vermektedir. Bu konuda fizyoterapistler olarak alanımıza sahip çıkmamız ve kendimizi bu konuda geliştirmemiz gerekmektedir.

HAZIRLAYAN: FZT.OKAN DEMİR KAYNAK: http://hayvanfizyoterapisi.blogspot.com.tr http://www.milliyet.com.tr/kopekler-icin-fizyoterapi -merkezi

MANUEL TERAPİ Manuel terapi nedir? Vücudumuzda hareket sistemi elemanlarından kas, bağ ve eklem bölümlerinin etkilenmesiyle ortaya çıkan ağrı ve fonksiyon kayıplarının özel tekniklerle ( mobilizasyon ve manüplasyon teknikleri ) tedavi edilmesi yöntemine ‘’manuel terapi ‘’ yöntemi denir.

Buradaki temel prensip ,vücudumuz bir makine gibi çalıştığında hem kendi ağırlığından kaynaklanan hem yerçekimini yenme stratejisi hem de güç ortaya çıkaran kasların etkisiyle bazen de günlük yaşam hareketlerini icra ederken fark etmeden aldığımız vücut bütünlüğünü bozan travmaların neticesiyle dejenere olur.

Manuel Terapi bu konuda özel eğitim almış uzman kişiler tarafından yapılan ve özel birtakım teknikleri içeren vücudun biomekaniklerini kullanan ve insanın doğal hareket etme yeteneğinden referans alan bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamasıdır. Manuel Terapist hasta şikayetlerinden yola çıkarak eklem ve çevresindeki anatomik yapıları birtakım özel testlerle kontrol eder ve eklem ve çevresi dokulardaki ağrı oluşturan mekanizmaları ortaya çıkarır.

Bu dejenerasyon başlangıçta vücut bütünlüğümüzde yapısal değişiklikler yapmazken aynı mekanizmaların uzun süreli tekrarları bazen de değiştirilemeyecek tarzda yapısal bozukluklara neden olur ( kireçlenmeler , fıtıklar ,kas –bağ yırtıkları ve deformitreler gibi ).

Manuel terapist, işte bu noktada hem bozulan işleyişi ortaya çıkarmakta hem de eğer mümkünse bozukluğun yeniden düzeltilmesini sağlayacak tedavi yöntemlerini planlayarak kişilerin sağlığını korumak ,düzeltmek ve onların eskisi gibi ağrısız hareket etmelerini sağlayan sağlık profesyonelleridirler. 16

Manuel terapist tedavi yöntemlerini uygularken hem vücudun ortaya çıkardığı güç mekanizmalarını kullanır hem de ellerini kullanır. Yani dışardan bir ilaç, cihaz veya elektriksel yöntem kullanmaz. Çünkü sorun zaten vücudumuzun patolojik hareketleri neticesinde açığa çıkan ağrı ile ilgilidir. Bu referansla yola çıkıldığında bozukluğu düzelttiğimizde vücudumuz zaten doğal ağrısız hareket etme mekanizmalarını kullanacaktır. Aynı zamanda manuel terapi yöntemleri ile sorun ortaya konmakla birlikte kişinin yaşam tarzını da düzenleyerek ağrının tekrarlamaması konusunda da hastaya eğitici bir rol üstlenecektir.

Manuel terapi kimlere uygulanabilir?

Daha özele inecek olursak; Bel rahatsızlıkları; bel fıtığı, faset eklem blokajları, kanal daralması, bel kayması,

Manuel terapi bazı kas ve iskelet yapısında yeterli hareket kabiliyeti ve hareket alanı olmayan eklem rahatsızlıkları olan kişilerin tedavisinde yardımcı olabilir. Bu rahatsızlıklar kişide ağrı ve işlev, duruş ve hareket değişikliğine neden olabilir. Manuel fizik tedavi, hastanın acı çekmeden daha doğal hareket etmesini sağlamak için eklemlerin hareketliliğini kuvvetlendirmek ve kas gerginliğini azaltmak için kullanılır. Manuel terapi; sakroiliyak eklem disfonksiyonu, kronik bel ağrısı, yumuşak doku yaralanmalarından kaynaklanan akut sırt ağrısı, sırt kasları gerginliği gibi eklem sorunları ve bağ çekilmelerinin tedavisinde kişilere rahatlama sağlayabilir.

• Boyun rahatsızlıkları; boyun fıtığı, boyun düzleşmesi, faset eklem problemleri, boyunla ilişkin baş ağrısı, • Omuz problemleri; Kas yırtılması, Donuk omuz, İmpingement (sıkışma) sendromu, • Dirsek problemleri; Ekstansörtendinit(Tenisçi dirseği), Fleksörtendinit(golfçü dirseği), ulnar sinir tuzak nöropatisi, • El bileği problemleri; Karpal tünel sendromu, Dequervaintenosinoviti, dupuytrenkontraktürü, • Kalça problemleri; Kalça çıkığı, Priformis sendromu, Koksartroz, Kalça protezi sonrası, 17

• Diz rahatsızlıkları; Menisküs yırtıkları, ön-yan-arka çapraz bağ yırtıkları, diz protezi sonrası rehabilitasyon, kondormalazipatella, genuvarum-valgum-rekurvatum problemleri, • Ayak bileği rahatsızlıkları; topuk dikeni, halluksvalgus, tarsal tünel sendromu, morton sendromu-nöroması, • Kırık sonrası rehabilitasyon: Özel limitasyon açma teknikleri gibi rahatsızlıklarda manuel terapiye başvurulur.

Manuel terapinin kullandığı teknikler nelerdir? 1)YUMUŞAK DOKU MOBİLİZASYONU

2)GER VE SAY Bu teknik yapısal ve postüral problemlere neden olan anormal nöromüsküler refleksleri düzeltmeye odaklanır ve ağrıyı tetikleyen noktalara uygulanır. Terapist hangi noktada hassasiyetin azaldığını sorarak hastanın en rahat pozisyonunu bulur. Hasta yaklaşık 90 sn boyunca bulunan bu rahat pozisyonda tutulur. Bu süre boyunca hafif gerilme ile asemptomatik gerginlik oluşur ve hasta yavaş yavaş bu pozisyondan çıkarılır. Ardından vücut kaslarının normal bir gerginlik seviyesine dönmesi sağlanır. Kaslardaki doğal gerilme, iyileşme aşamasını belirler. Bu teknik diğer prosedürlerle tedavi edilmeyecek kadar akut veya çok hassas olan sırt problemlerinin tedavisinde tercih edilir.

Eklemleri ve etrafındaki kasları etkin hale getirmek için uygulanır. Eklem hareketleri düzeldiğinde kasların gerginliği azalır. Kas gerginliğini gidermek ve eklem bozukluklarını gidermek için manuel terapi uygulanır. Yumuşak doku mobilizasyonu çeşitli sebeplerden ortaya çıkan miyofasyal adezyonları tedavi etmek için doku sıvılarını harekete geçirerek kas gerginliğinin azalmasını sağlar. Bu prosedür, omurgayı çevreleyen kasların tamamına uygulanır ve ritmik germe ile kuvvetli basınçtan oluşur.

3)EKLEM MOBİLİZASYONU

Hastalar genellikle sırtlarında belli bir kasın tutulmasından şikayetçidirler. Dinlenme, buz ve masaj uygulaması ağrının azalmasını sağlar. Ancak sırt ağrısı genellikle tekrarlar. Eklem mobilizasyonu ile tutulmuş olan eklemler gevşetilir ve hareket hızı artırılır.

Manuel terapinin diğer tedavi yöntemlerine göre avantajları nelerdir?

1)Manuel terapide iyileşme süreci çok hızlıdır. Tedavi süresi de diğer tekniklere göre oldukça kısadır.

3)Manuel terapinin başarı oranı diğer tekniklerden oldukça yüksektir. Bundan dolayı kullanım sıklığı fazladır.

2)Manuel terapide ilk seanstan itibaren oldukça etkili sonuçlar alınabilir. Ağrı ve gerginlik azalırlen hareket yeteneği artar.

4)Manuel terapide hasarlı bölge direkt elle tedavi edilir. Herhangi bir alet veya cihaz kullanılmaz.

5)Hiçbir yan etkisinin bulunmaması da en öemli avanytajlarından birisidir.

KLİNİKTE KULLANILAN BAZI ÖZEL TESTLER Hawkins&Kennedy Testi:

Neer&Welsh testi:

• Bir el ile skapula sabitlenir.

• Testi yapan hem omuz hem de dirsek 90° fleksiyonda iken humerusu iç rotasyona getirir.

• Diğer el ile omuz fleksiyona zorlanır.

• Bu pozisyonda tuberkulum majus, korakoakromial arkın altında kalır.

• Test ile akromion çıkıntısının anterior 1/3 kısmının karşısındaki subakromial yapılar sıkışır ve ağrının oluşması testin pozitif olduğunu gösterir.

• Bu durumda ağrının artması testin pozitif olduğunu gösterir. Testler her 2 omuzda karşılaştırmalı olarak yapılmalıdır. Aşırı direnç normal kişilerde de ağrıya neden olabilir.

• Tekrarlı şekilde yapıldığında test sonucu değişmemelidir.

Patellar Apprehension (korkutma) testi:

Patellar Tilt Testi :

Hasta uzun oturur pozisyonda patella laterale hareket ettirilirken hastanın korkması ve ağrısının olması; patellar subluksasyon ihtimalini gösterir.

• Baş parmak ve işaret parmağı ile patella kavranır. • Patella laterali yukarı kaldırılırken mediali de diğer parmakla aşağı itilir. Patella laterali yukarı kaldırıldığında horizontale gelmiyorsa → lateral yapılarda gerginlik vardır.

Patellar Grind-İnhibisyon (Öğütme):

“J” işareti: • Hasta oturur pozisyonda dizi gevşek bırakması istenir • Baş ve işaret parmak ile patella distale itilir

Medial ve lateral patellar güçler arası dengesizliği test eder

• Hastadan quadriceps kasının kasması istenir

• Hasta uzanır pozisyonda diz 90º fleksiyondan ekstansiyona gelirken patella hareketi el ile palpe edilir

• Kontraksiyon esnasında patellanın yukarı hareketine direnç verilir • Hastanın ağrı hissetmesi durumunda test pozitiftir (PFS +)

• Ekstansiyonun son rangelerinde patellanın laterale hareket etmesi durumunda test (+) tir.

• Karşı taraf ile karşılaştırılır. 21

Kitabın Adı : Isı Işık ve Hidroterapi Editör: Prof. Dr. Hülya Harutoğlu, Yrd. Doç. Dr. Başar Öztürk, Yard. Doç. Dr. Yonca Zenginler Birinci Baskı: 2016 ISB Numarası: 9786059160377 Baskı Ve Cilt: Hipokrat Kitapevi İNCELEME: Hastalıkların tedavisinde ısı, ışık ve suyun kullanımı çok eski tarihlere dayanmaktadır. Bilimsel kanıtlar, ısının, ışığın ve suyun uygun yerlerde, uygun zamanda, uygun dozda, profesyoneller tarafından bilimsel temelere dayanarak uygulanmasının son derece yararlı sonuçlar verdiğini göstermektedir. Kitabımızın temel amacı, bu alanda eksikliği hissedilen Türkçe bir kaynağı güncel bilgilerle güçlendirerek literatüre kazandırmak ve akademisyenlere, fizyoterapistlere, fizyoterapi öğrencilerine, ısı ışık hidroterapi modalitelerine ait fiziksel prensipler, fizyolojik etkiler, uygulama yöntemleri, endikasyon ve kontraendikasyonlar, risker konusunda temel bilgiler ve uygulama örneklerini sunmaktır. İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren büyük bir gizem ve merak konusu olan ‘güneş’, gezegenimize ulaştırdığı ışınları sayesinde yaşamın varoluşunu ve devamlılığını sağlamıştır. Çok eski çağlarda bile güneş ışınlarının iyileştirici etkilerine inanılmakla birlikte; birçok önemli bilim adamının (Newton, Herschel, Einstein gibi) yapmış oldukları ‘aydınlatıcı’ çalışmalar sayesinde çağımızda, görünen ve görünmeyen birçok farklı ışık tipinin insanoğlu üzerindeki farklı biyolojik ve fizyolojik etkileri tanımlanabilmiştir.

Suyun tedavi amaçlı kullanımı insanlık tarihi kadar eskidir. Hayatın başladığı intrauterin dönemden itibaren insan hayatı için vazgeçilmez olan su, en eski çağlardan beri yaşam, şifa ve kutsal ritüeller için kaynak olmuştur. Suyun tedavi amaçlı kullanımı da tarih kadar eskidir. Balneoloji, banyo bilimi anlamına gelmektedir. Bilimsel bir disiplin olarak balneoloji; yer altı, toprak ve su kaynaklı doğal iyileştirici faktörleri inceleyen bilim dalıdır. Aquterapi(su içi tedavi) ise tarihi kökenleri güçlü olan bu tedavi yöntemi için kullanılan yeni bir terminolojidir.Bu konularla ilgili ayrıntılı bilgiler kitabımızda yer almıştır. Kitabımızın hazırlanması sürecinde, çok değerli hocalarımız Prof. Dr. Hülya Kayıhan ve Prof. Dr. Nur Tunalı editörlüğünde kaleme alınmış olan ve ilk Türkçe “Isı Işık ve Hidroterapi “ ders kitabı olma özelliği taşıyan kaynak kitap, bizler için önemli bir rehber olmuştur. Saygıdeğer hocalarıma teşekkürlerimi sunarım. Kitabın her aşamasında özveriyle, titizlikle çalışan, kitabın en renkli şekilde, hızlı ve hatasız basılması için uğraş veren Hipokrat Kitapevi’nin tüm çalışanlarına teşekkür ediyorum.

Kronik Bel Ağrısı Olan Hastalarda Graston Tekniğinin Ağrı ve Hareket Açıklığına Etkisi � Alet yardımlı yumuşak doku mobilizasyonu (IASTM), yumuşak doku disfonksiyonu tanısı almış bireylerin etkin bir şekilde tedavi edilmesini sağlayan yeni bir araçtır.. [Amaç] Klinisyenler, çeşitli alet yardımlı yumuşak doku mobilizasyonunun (IASTM) hastalardaki etkilerini bildirmiştir. Bu çalışmanın amacı, kronik bel ağrısı olan hastalarda Graston tekniğinin ve genel egzersizin ağrı ve hareket açısına (ROM) etkilerini araştırmaktır. . [Katılımcı ve Yöntemler] Çalışmaya kronik bel ağrısı olan 30 hasta ve 2 farklı grup oluşturuldu. (Graston tekniği: 15; Kontrol: 15). 4 haftalık müdahale programından önce ve sonra ağrı, görsel analog skalası(VAS) kullanılarak değerlendirildi. Lomber ROM bir akıllı telefon kullanılarak ölçüldü. Ana etkiler ve etkileşim, iki yönlü tekrarlanan ANOVA ile analiz edildi.. � Kontrol grubuna genel egzersizler uygulanmıştır. Egzersizler, 10-15 dakika boyunca germe egzersizleri ve sabit bisikletle birlikte uygulanmıştır. Setler arasında, 1 dakika dinlenme süreleri ile, 3 set,on beş tekrar ve 4 hafta boyunca uygulandı. .� [Sonuçlar] T testi, Graston grubunda müdahaleden sonra ağrının anlamlı olarak azaldığını gösterdi. Lomber ROM her iki grupta da müdahale sonrası anlamlı olarak artış gösterdi. . [Tartışma] Graston tekniği ve genel egzersiz, ağrıda azalma ve artmış ROM ile sonuçlandı. Bununla birlikte, Graston grubu kontrol grubundan VAS ve ROM da daha anlamlı bir iyileşme gösterdi. Bu bulgular Graston tekniğinin kronik bel ağrısı olan hastalarda ağrının azaltılması ve ROM artışı için yararlı olabileceğini düşündürmektedir.

. � :C.H Lee ve ark, J. Phys. Ther. Sci.,2016 .doi: 10.1589/jpts.28.1852 Fzt. Ali Osman Güzel //instagram: @fizyomakale 24

Gua Sha Ve IASTM Tedavisi

Günümüzden 2300 yıl önce Çin İmparatoru çok hastalanmıştır. O zamanın en ileri şifa teknikleri ve ilaçları ile bir türlü imparator tedavi edilememiştir. Tüm danışmanları çaresizlikle çözüm ararlarken, bir bilge çıkagelmiştir. Bilge elindeki taşları gösterip, iki günde imparatoru bunlarla ayağa kaldırabilirim demiştir. Danışmanlar çaresizlikten bilgeye bir şans vermişlerdir.

Çince'de 'Gua' kelimesi sürtmek, 'Sha' kelimesi de kızarmış cilt anlamına gelmektedir. Gua Sha geleneksel uzak doğu tıbbının bir tedavi metodudur. Genellikle çeşitli taşlardan yapılmış aparatlar kullanılır. Bunların içinde en çok Yeşim taşından yapılmış ürünler tercih edilir. Nedeni ise, uzak doğu kültüründe Yeşim taşının tedavi edici özelliği olduğuna inanmalarıdır. Yöntem olarak çeşitli yağlar ve kremler cilde sürülüp, aparatların deriye sürtülmesi ile uygulanır.

İkinci günün sabahında Çin İmparatoru ayağa kalkmış ve durumu gören herkes şaşkınlıkla bakakalmıştır. İmparator o günden sonra kendini tedavi eden bilgeyi yanından ayırmamış ve Gua Sha denilen bu yöntemi sadece ailesine yapılmasını vasiyet etmiştir. Yüzyıllar boyu Gua Sha tekniği Çin İmparatorları himayesinde günümüze kadar ulaşmıştır. 25

Gua Sha akupunktur tedavisinin bir parçasıdır, ancak akupunkturla sınırlamak doğru olmaz. Akupunktur noktaları ve meridyenleri doğrultusunda aparatların sürtülmesi özen gösterilir. Şimdiye kadar yapılmış 500'den fazla bilimsel çalışmaya göre, Gua Sha'nın etkileri arasında; deri dokusunun mikro dolaşımının artması, bağışıklık sisteminin güçlenmesi, dokularda biriken toksinlerin harekete geçmesi, cilt ve cilt altında mikro travma etkisi yaptığı görülmüştür. Bu etkilere bağlı kronik ağrılarda ve inflamasyonda azalma tespit edilmiştir. Migren, tendinit, kas yaralanmaları, tetik nokta, spazm, fibromiyalji, spor yaralanmaları, donuk omuz, skolyoz gibi hastalıklarda tedaviye yardımcı bir yöntem olarak kullanılabilir. Ortopedik ameliyatlardan sonra güvenle tercih edilebilir. Özellikle fibromiyalji hastaları için yeni bir umuttur. Gua Sha yönteminin batılı versiyonu olan Instrument Assisted Soft Tissue Mobilisation (IASTM), yani enstrüman yardımıyla yumuşak doku mobilizasyonu son zamanlarda karşımıza sıkça çıkmaktadır. Gua Sha 1970 yılında Vietnamlı göçmenler tarafından batı ülkelerine taşınmış ve IASTM yöntemi bu sayede ortaya çıkmıştır. IASTM tekniğinde çeşitli şekillerde yapılmış metaller kullanılır. En popüler marka olarak Graston karşımıza çıkar. Ülkemizde Manuel Tools, IASTM Tools, Fizyotools gibi isimlerle ifade edilir.

Gua Sha tekniğine göre deri daha az kızarır. Nedeni, kullanılan metallerin pürüzsüz bir yüzeye ve oval bir kenara sahip olmasıdır. IASTM yönteminde kullanılan metaller daha derin dokulara, sert uygulama yapmaya olanak verir. Etki açısından Gua Sha'ya göre farklılık arz eder. 26

Batı ülkelerinde daha çok vücut geliştirmek isteyen kişiler tarafından IASTM yöntemi tercih edilir. Ülkemizde de masörler ve fitness antrenörleri bu durumdan dolayı yakından takip etmektedirler.

Her iki tekniğinden ülkemizde fizyoterapistler tarafından sahiplenilmesi önem arz etmektedir. Yöntem olarak masaj kategorisinde yer alsa da aslında bir tedavi şeklidir. Kesinlikle fizyoterapist dışı kişilere öğretilmemelidir.

Her ne kadar Gua Sha konusunda bir çok bilimsel çalışma yapılsada , IASTM yöntemi olarak yapılmış çalışma sayısı çok azdır. Akademik camiada yer alan meslektaşlarımızın bu alanda çalışma yapmasını tavsiye ederiz.

UFUK EKİZ 27

OSTEOPATİ OSTEOPATİ NEDİR? Osteopati hem felsefe, hem bilim hem de sanattır. Organizmanın hem sağlıklı hem de hasta durumdayken yapısı ve işlevi itibariyle bir bütün oluşturduğu felsefesine dayanır. Bilimsel yapısıyla biyoloji, kimya ve fiziğin yan dallarının yanı sıra hastalıkların önlenmesini, sağaltımını ve etkilerinin giderilmesini kapsar. Sanatıysa bu felsefe ve bilimin uygulanmasında yatar. (H. M. Wright, Perspectives in Osteopathic Medicine. Kirksville College of Osteopathic Medicine, Kirksville 1976) Osteopatinin bu tanımı geçerliliğini bugüne kadar sürdürür. Bu yüksek beklentinin hakkını vermek için osteopatlar özellikle anatomi ve fizyoloji alanlarında kapsamlı tıbbi bilgiye ihtiyaç duyar. Bunun ötesinde özel tanı ve terapi yöntemlerini öğrenmeleri, mesleklerinin felsefi ve kavramsal temellerini bilmeleri gerekir ve hastanın bedenini “dinleyen” ve onun bedeniyle “konuşabilen” hassas ellere ihtiyaç duyarlar.

OSTEOPATİ TARİHÇESİ ABD’li doktor Andrew Taylor Still (1828-1917) yaklaşık 140 yıl önce osteopatinin temellerini attı. Still, yıllar boyu süren araştırmalarında insanın hem sağlıklı hem hasta durumdayken bir bütün olarak tepki verdiğini fark etti. Still’in organ sistemleriyle doğa kanunlarının etkileşimleri hakkındaki bilgileri, geliştirdiği, salt elle yapılan bütüncül bir tedavi konseptinin temelini oluşturdu. Buradan, bir alternatif tıp tedavi konsepti olan Osteopati meydana geldi.

OSTEOPATİ ALANLARI Parietal Osteopati

Kraniosakral Osteopati

İnsanın hareket aparatını, yani kemik, eklem, kas, lif ve fasyaları kapsar. Osteopatların hedefe odaklı müdahaleleri, hareket kısıtlamalarını ve normal olmayan kas, eklem, lif ve fasya konumlarını düzeltebilir. Böylelikle vücutta yeni bir statik ve dinamik denge oluşturulur.

Beyin-omurilik sıvısı, beyinomurilik zarları ve sinir sistemiyle insanın beyin ve omuriliği kapsar. Kraniosakral osteopati yardımıyla, nabız ve solunum gibi bağımsız bir beden ritmi olan kraniosakral ritmin hassas hareketleri uyumlu hale getirilebilir.

Visseral Osteopati İlgili kan damarları ve lenf kanallarının yanı sıra sinir ve bağ dokularıyla birlikte insanın iç organlarını, yani mideyi, bağırsağı, karaciğeri, dalağı, böbrekleri, mesaneyi, akciğeri, kalbi vs. kapsar. Osteopatide organların hareketliliği, bunların kendi ritmik hareketleri ve bağ ve fasyal bağlantıları tedavi edilir. Bozukluklar durumunda her organın inervasyonu, kan dolaşımı ve işlevi, iyileşme başlayacak kadar normalleştirilebilir. Bu sayede örneğin sindirim bozuklukları giderilebilir, detoksikasyon süreçleri başlatılabilir ve metabolizma bozuklukları yeniden uyumlu hale getirilebilir.

ŞÜKRÜ HIRKALIOĞLU

İstanbul Medipol Üniversitesi 2017 mezunuyum. Şu an İstanbulda özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde çalışıyorum. 2016-2017 güz ve bahar dönemi (1 yıl) erasmus programı yaptım. Polonyanın lublin şehrinde Vincent Pol University' de son yılımı okudum. Bütün teorik ve pratik derslerimizi ingilizce olarak aldım. Erasmus programını kazanan bir çok arkadaş ingilizcem kötü ben orada dersleri yapamam düşüncesiyle gitmiyorlar. Benim de ingilizcem kötüydü ve gittiğim ilk zamanlar çok zorlandım. Hatta ilk bir hafta içersinde dönmeyi bile düşünmüştüm.

Bu süreci atlattıktan sonra her şey çok güzel olmaya başladı. Yani ingilizcesi kötü olan birey hiç düşünmeden gitsin. Alan dersleri olduğu için bu konuda çok sıkıntı çekmedim çünkü çoğu konuşulan şey ortak dil olduğu için az da olsa anlıyorsunuz. Ders eşleşmesi konusunda sıkıntı çekmedim. Çünkü bölüm başkanımız prof. Dr. Candan Algun bizim çok destekçimiz oldu. Zaten gittiğim üniversite ders ve staj konusunda bizim üniverisiteye benziyordu. Son sınıf olduğumuz için genelde staj programını yapıyorduk.

Staj konusunda yaptığım üniversitenin avantajları çok fazlaydı hem staj yaparken kalabalık olmuyorduk hemde farklı kurumlarda yaparak hasta çeşitliliği görüyorduk. Yurt dışında fizyoterapist saygınlığı bizden çok çok fazla bir de kimse kimsenin işine karışmıyor. Multidisipliner yaklaşım ön planda.

Farklı kültürleri yaşadım. Dünyaya bakış açım çok değişti. Artık her şeyi farklı düşünmeye başlıyorsunuz. Hayatınızda yapabileceğiniz en güzel şeylerden biri. Mükemmel bir zaman geçiriyorsunuz. Ben aynı zamanda interrail yaptım. Bu sayede bir çok güzel maceralar yaşamız olduk. Bu sayede çok tecrübe kazamış oldum. Ve her ülkede değerli dostlar edindim. En önemlisi bizi ülkemizi tanıtarak onlardaki yanlış algıyı kırmış olduk.

Polonyada yaşadığım en büyük sıkıntılardan biri hem dini hem de ırkçılık olarak bazı sıkıntılar yaşadım. Gitmeden önce çok kez ikilemde kaldım. Gitsem mi gitmesem mi konusunda , ancak iyi ki gitmişim diyorum. Bir çok ülke gördüm. Bir çok ülkeden insanlar tanıdım dostlar edindim

ŞÜKRÜ HIRKALIOĞLU

İlbilge Cebeci Yılmaz 1)Kendinizden kısaca bahseder misiniz? Merhabalar ismim İlbilge Cebeci Yılmaz. 2000 yılında Hacettepe FTR Bölümü'nden mezun oldum. Aynı yıl BJK bayan voleybol takımı fizyoterapistliği ile mesleğe adım attım. Bir sene sonra ise BJK Sağlık Merkezi'nin kurulmasıyla birlikte bir spor hekimiyle birlikte basketbol, futbol altyapı ve tüm amatör branşlara hizmet vermeye başladık. 2012 senesinde ekibimize A erkek basketbol takımıyla çalışacak bir fizyoterapist eklendi. 2013 senesinde ise A bayan voleybol ile çalışacak bir fizyoterapist eklendi. 2015 senesinde ise Akatlar Sağlık Merkezinde çalışmak üzere bir fizyoterapist katıldı ekibimize..Şu anda iki kişi staff fizyoterapist olarak Akatlar BJK Arena Sağlık Merkezinde hizmet vermekteyiz.

2003-2006 arası Marmara Üniversitesi Spor Sağlık Bilimleri ABD'da (BESYO) yüksek lisansımı tamamladıktan sonra 2013-halen aynı bölümde doktora eğitimine devam etmekteyim yeterlilik sınavını verdim şu an tez aşamasındayım. 2006-2011 arasında TİFAO Osteopati okulunu bitirdim, bitirme sınavlarının tümünü 2012 senesinde vererek osteopat ünvanıyla mezun oldum. 20122014 arası PNI eğitimini tamamlayarak bitirme sınavından başarıyla geçerek PNI Uzmanı ünvanını aldım. Bu arada TİFOMT çatısı altında Suat Dülger'den Basic Manuel Terapi eğitimini tamamladım. KPM ve OMT 1 eğitimlerinin de büyük bir kısmını aldım. Elbette bir spor kulübünde çalışınca her eğitime vakit ayırmak mümkün olamadı. Aynı zamanda Cyriax mobilizasyon ve manipülasyon teknikleri, Mulligan Concept I, Kinesiotape 1-2, Mc Kenzie vb gibi farklı konseptlerle ilgili eğitimleri de aldım.

Pilates ile ilgili eğitimlere 2006 senesinde başladım Mat 1 , Theraband ile pilates , Yardımcı ekipmanlarla pilates, Tai Chi, Yo-Chi gibi BESYO konseptleriyle düzenlenen bazı özel eğitimlere katıldım. 2010-2011 senesinde Ananda Marga Yoga Derneği'nin verdiği 2.5 aylık Yoga Eğitmenliği Kursu'nu tamamladım. 2014 kasım ayında Fitness Renovation Semineri'nde Osteopatik Açıdan Kas Zincirleri adlı konuyu anlattım. 2016 Nisan ayından bu yana OSD (Osteopathie Schule Deutchland) okulunun Türkiye'de vermekte olduğu eğitimlerde tıbbi tercümanlık ve asistanlık yapmaya devam ediyorum. 2015 ve 2016 senesinde 4 D Pro ve Miha Body Tech gibi sporda kullanılan bazı ekipmanların eğitimini aldım ve Fit in Time adı altında hizmet veren şirketin rehabilitasyon danışmanlığını yaptım. 2016-2017 arasında Polestar Pilates Semineri(Brent Anderson), Polestar Pilates Mat 1- Reformer 1, Mat 1 reformer 1 Rehabilitation (Alexander Bohlander), Equipments 1 eğitimlerini aldım. Halen Polestar Pilates Türkiye Rehabilitasyon Ekibi içersinde çalışmaktayım. Mart 2017 tarihinde Thomsen Myers Anatomy Trains & Body Reading isimli eğitime katıldım. Son bir senedir özellikle aynı kişinin Anatomy Trains isimli kitabı üzerinden kas zincirleri ve fasya ile ilgili teknikler üzerinde çalışmaktayım. Haziran 2017 itibariyle de Türkiye Cimnastik Federasyonu 1. Kademe Pilates Eğitmenliği eğitimini ve sınavlarını başarıyla tamamlayarak sertifikamı aldım.

Yoga Therapy konsepti adı altındaki Elif Welness tarafından Türkiye'ye getirilen sadece “fizyoterapist ve doktorların alındığı 4 eğitimin 2 sini tamamlamış bulunuyorum. 2017 senesinde editörlüğünü Prof.Dr. Gül Baltacı'nın yaptığı Pilates- A Teacher's Manual isimli kitabın çeviri ekibinde yer aldım.

2)Neden fizyoterapistlik? Çünkü bir kişiye dokunarak vücudu vasıtasıyla o kişinin yüreğine dokunabilmek beni mutlu ediyor. 3)Fizyoterapiyle alakalı alacağınız eğitimleri nelere dikkat ederek seçiyorsunuz? Bu sorunun cevabı aldığım eğitimlerde gizli sanırım. Çalıştığınız ve sevdiğiniz konuyla alakalı olmalı ve tümünden bir konsept oluşturabilmelisiniz. 4)Osteopati nedir, hangi durumlarda kullanılır? Osteopati size ağrı şikayetiyle gelen kişideki ağrının kaynağını kranial, visseral, parietal bölgelerden ya da psikoemosyonel yaklaşımlardan kaynaklı olabileceğini düşünen ve tüm vücudu ve hatta ruhu bütüncül olarak inceleme yöntemidir. Osteopat kişiyi tedavi etmez, kişinin kendisi kendi iç iyileşme mekanizmalarını kullanarak iyileşir, osteopat sadece disfonksiyonlu bölgeye doğru uyarıları verir. Yani Tanrı'cılık oynamaz:) 5)Türkiye'deki osteopati kurslarının yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? Evet 2 okul var bu ikisi için konuşabilirim, yeterli olduğunu düşünüyorum. Zaten Almanya'da var olan okulların birebir aynı eğitim saati ve sıklığıyla ve aynı hocalarla Türkiye'ye taşınmış hali.

6)Bir spor kulübünde çalışmak için mutlaka osteopat olmak gerekli mi? Hayır öyle bir gereklilik yok. Ama tabiri caizse girişken, atak, hızlı çözüm üreten ve sonuca giden bir kişi olmalı. İletişim becerisinin en üst düzeyde olması şart gerisi zamanla kazanılır zaten.

7) BJK de veya herhangi bir spor kulübünde çalışmanın iyi veya kötü yanları sizce neler olabilir? Bir spor kulübünde çalışmanın kötü yanları bayramı,9 gün tatili,hafta sonu tatili unutun hatta bazen senelik izin kullanmaya vakit kalmayabilir. Devamlı sporcular ile teknik heyet ve yönetim arasında ara buluculuk etmekten gına gelebilir :) sporcu sizi dener bilgi düzeyinizi ölçer allame-i cihan olsanız mutlaka başka bir doktora veya terapiste gider. Sakatlık rehabilitasyonu, takım idmanı, takım yemeği derken özel hayatınızda plan yapacak vakit kalmaz sevdikleriniz tatil yaparken siz çalışırsınız sonra size izin günü olur onlar çalışır:( Ama tüm bunlara rağmen sporcularla eğlenceli vakit geçirirsiniz spora ilginiz de varsa değmeyin keyfinize bir de işin prestiji var tabi ben X spor kulübünde çalışıyorum demek size bazı kapıları açabilir:) 8)Meslek hayatınızda çaresiz kaldığınız ya da çok zorlandığınız bir vaka ile karşılaştınız mı? Eskiden özellikle psikolojik açıdan rijit hastalar beni zorluyordu; ne kadar iyi anlatsanız da kabul etmeyen hep inkar eden depresyonda olup bunu inkar eden birçok insan var ve çoğu önümüze vücudundaki ağrı şikayetiyle geliyor. Bu konuda Psikoloji ile ilgili aldığım eğitimlerin katkısını çok gördüm özellikle PNI elbette çok sayıda kronik ağrı hastası almak insana zamanla tecrübe kazandırıyor. Son 1-2 yıldır yaşadığım aydınlanma ve mesleki etkinliğime faydası dokunan bir isim de şüphesiz meslektaşım Fzt. Metin Hara. Onun kitaplarını okudukça ve felsefesini hayata geçirdikçe hem benim yaklaşımım hem de karşıma çıkan insanlar değişti. Buradan ona teşekkürlerimi gönderiyorum bir meslektaşımın bu kadar yüce öngörüye sahip olması beni çok gururlandırıyor.

9)Psikonöroimmünoloji nasıl bir çalışma alanı, içeriğinde neler var? PNI yani Psiko Nöro İmmunoloji ya da son dönemlerdeki yaygın kullanımıyla Psiko Nöro Endokrino İmmunoloji çok farklı bir bakış açısı. Ve benim dünyam değişti bu eğitimden önce ve sonra olmak üzere. Bu konuda da sayın hocam Suat Dülger'e teşekkürü bir borç bilirim çünkü dünyada yeni yeni araştırmaları yapılan bir bilim dalını araştırdı buldu ve Türkiye'ye getirdi. İnsana dair çok şey öğrendim ve neden neden sorularıma tatmin edici cevaplar aldım. Bilgiye ve öğrenmeye aşık meslektaşlarıma tavsiye ederim gerçekten çok çalışma gerektiriyor hem eğitim esnasında hem sonrasında değişik hasta tipleriyle karşılaştığınızda.

10)Son olarak, fizyoterapistlere, fizyoterapi öğrencilerine ve dergimize neler önerirsiniz? Mesleğimle gurur duyuyorum tam da olmak istediğim yere ait hissediyorum. İyi ki bu mesleği seçmişim. İnşallah tüm meslektaşlarım ve öğrenciler meslek yaşamlarında aynı duyguları hisseder. Derginiz ile ilgili de çok güzel bir iş çıkarıyorsunuz tebrik ederim her sayıda farklı bir meslektaşımızı ele almak çok mantıklı hatta bir de genel tahminlerin ötesinde farklı yaklaşımlarla çalışan kişilerle röportaj çok iyi olur. Sevgiler☺

İlbilge Cebeci Yılmaz Hocamıza Dergimize Verdiği Röportajdan Dolayı Teşekkür Ederiz . Meslek Hayatında Başarılar D ileriz

ALTERNAPHYSİO Alternatif tedavi yöntemleri, Fizyoterapiye canlılık katar. Farklı fikirler, yeni yöntemler Meseleye bir de buradan bak der Manuel terapide el kullanılır. Doğru tutuş, sağlam bilgi şarttır Mobilizasyon manipulasyona hazırlıktır Klik sesini duyman lazımdır Osteopati vücuda bütüncül yaklaşır. Ağrıyı tespit eder, kaynağını araştırır. Ana prensipleri vücut hareketliliği , Bozulanı onarır şifa dağıtan elleri. Diğer bir yöntem de kuru iğnelemedir Yan etkisi olmayıp MAS’ta etkilidir Korkma kanamaz acı vermez İlaçlı değildir damar içine girmez İşte bu tedavilerin hepsi Yardımcıdır fizyoterapistlere Uygulayan çoktur , diploması yoktur Güzel yap mesleğini verme kimselere

BÜŞRA NUR KARAKAYA 37

GTOS THERAPHY GTOS Terapi Nedir ? GTOS Therapy, tüm yumuşak dokuda (kas, tendon, fasya, ligament vb.) oluşan, akut (ani ve şiddetli) veya kronik (yerleşmiş, sürekli), şiddetli ağrı, his, güç kaybı ve hareket kısıtlamalarına neden olan Ağrı-Spazm-Ağrı sürekli sinirsel kitlenmelerini anında ve kalıcı olarak çözen neuromuscular bir teşhis ve tedavi yöntemidir. GTOS Therapy sistemi, hekim kontrolünde ve özel uzmanlarınca, özgün patentli bir cihazla ve deri altına girmeden uygulanan bir manuel teknikdir.

Ameliyat, iğne, ilaç ışın elektrik vb. kullanmadığı için bir masajdan bile daha az risk taşımaktadır. Bu sebeble birkaç kez ameliyat geçirmiş kronik vakalardan, ambulansla taşınacak kadar ağır akut vakalara, tansiyon, şeker hastası yaşlıdan 9 aylık hamile bayanlara kadar herkese uygulanabilmektedir. Üstelik teşhis, tedavi, testler ve kalıcılığı artıran GT ağrı okulu gibi 4 aşamadan oluşan GTOS Therapy 1-3 saat süren tek bir tedavi seansı kadar hızlı ve ekonomiktir .

Yan etkisi var mıdır?

Kalıcı bir çözüm müdür? Kalıcı bir çözümdür; GTOS Therapy uygulanan hastalar Amerikan Tabibler Birliği (AMA) Tedavi Protokolü 4.0 ve GT Post Testlerinden başarı ile geçtikten sonra sağlıklı bir insan formuna gelirler. Bu nedenle GTOS Therapy sonrası rahatsızlığın aynı şekilde tekrar etme olasılığı, hiçbir rahatsızlığı olmayan insanlarla aynıdır. Kazalar, aşırı soğuk, aşırı stres, yaş, aşırı kilo, postür ve yürüyüş bozuklukları, enfeksiyon, hareketsizlik gibi hastalık oluşturan faktörlere maruz kalınınca, hiçbir rahatsızlığı olmayan insanlarda da olabileceği gibi GTOS Therapy görmüş kişilerde de şikayetler yeniden oluşabilir. GTOS Ağrısız Yaşam Protokolünün son aşaması olan SET-UP bölümü ile tedavinin kalıcılığının sağlanması amaçlanır.

Deride oluşabilecek kızarmalar haricinde, hiçbir yan etkisi veya sakatlanma ihtimali yoktur Herkese, her an uygulanabilir; Yaş, cinsiyet, kilo, kalp, şeker, tansiyon, hamilelik gibi diğer tedavileri engelleyen faktörler, hastanın akut (şiddetli, yeni) kronik (kalıcı) olması, GTOS Therapy uygulanmasını etkilemez.

GTOS Therapy hangi vakalara uygulanmaktadır? Bel fıtığı, kanal daralması, omurga diskleri arasında kireçleme, siyatik, mekanik sorunlardan kaynaklı oluşmuş olan bel ağrısı. Bacaklara yayılan ağrılı durumlar. Boyun fıtığı, Boyundaki diskler arasında oluşan kireçleme, Kanal daralmasından kaynaklı kollara yayılan ağrı ve uyuşmalar. Tenisçi dirseği, Karpal tünel sendromu gibi dirsek ve el bileğinde oluşan ağrılı durumlar. Miyofasyal ağrı sendormu, Fibromiyalji gibi insanların hayat kalitesini etkileyen boyun ve sırt bölgesini tutan yaygın ağrılar. Kas yırtığı, Meniskus yırtığı, Bağ yaralanmaları, Tendon yaralanmaları gibi sportif sakatlıklar. İskelet kas sistemini tutan tüm ağrılı durumlarda etkin olarak kullanılmaktadır.

GTOS Therapy Kimler Tarafından Uygulanabilir? GTOS Protokolleri; alanında uzmanlaşmış ve eğitim sertifikası ile GTOS Terapist ünvanı almaya hak kazanmış FİZYOTERAPİSTLER tarafından uygulanmaktadır.

http://www.gtostherapy.com/index.php 40

HİPPOTERAPİ ‘Hippoterapi’ terimi; fizyoterapist, mesleki terapist ve konuşma terapistlerinin fonksiyonel sonuçlara ulaşmak için atın hareketlerinden yararlanarak duyu, nöromotor ve kognitif sistemleri harekete geçiren kanıta dayalı uygulama ve klinik akıl yürütmeyi ifade eder. (AHA)

HEDEF KİTLE Konuyla ilgili literatür araştırması yapıldığında hippoterapinin kullanım alanlarının çeşitliliği açık bir şekilde görülmektedir. Pediatrik Hippoterapi, fonksiyonel sonuçların elde edilmesi için popülasyondan yetişkinlere; tedavi programının parçası olarak kullanılır. Birey at Serebral Palsiden Otizme kadar faklı yaş ve hastalık üzerinde eğlenceli ve zorlayıcı aktivitelerde bulunur. Kontrollü ortamda terapist atın hareketleri- gruplarında tedavi seçeneği ni değiştirir ve duyu girdileri dikkatlice değerlendi- sunmaktadır. Kullanıldığı Hastalık rilir. Grupları: Serebral palsi, müsküler Hippoterapi uygulayan terapistler özel bir eğitim distrofi,ampütelerde,spinal almaktadır. Bunun için güvenilir ve etkili tedaviyi kord yaralanmalarında, vurgulayan eğitim kursları geliştirilmiştir. serebrovasküler hastalıklarda,multible sclerosis, otizm Araştırmalara göre atın sırtında geçen her bir dakive romatizmal eklem hastakada çocuğun beyninde 1000den fazla sinir uyarısı lıkları gibi birçok hastalıkta olmaktadır.(Doucette,2011) kullanıldığı bilinmektedir. YARARLARI: Atın pelvisinin, insanoğlunun pelvisine benzeyen çok yönlü bir hareketi vardır.( değişken, ritmik ve tekrarlayıcı) Ayrıca atın üzerindeki oturma pozisyonu vücudun her kas grubunu ilgilendirmektedir. Bununla birlikte hippoterapi; taktil, vestibüler, vizüel, olfaktörel ve proprioseptif stimülasyon gibi her türlü duyusal bütünlemeyi aktive edebilir. (Smith 2010) Aynı zamanda : Pelvis, omurganın lumbal bölgesi ve kalça eklemi mobilizasyonu Baş-gövde kontrolünün gelişmesi Endurans,simetri ve vucut farkındalığını geliştiriken; Öz saygı,güven,konsantrasyon,dikkat süresi ve iletişim becerileri gibi kognitif,sosyal ve duygusal yararlar da sağlar.(Meregillino 2004) 41

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyonda : Denge ve koordinasyon geliştirme, postüral kontrol, güçlendirme, eklem hareket açıklığı kazanımı, kas tonusu normalizasyonu, yürüme eğitimi gibi tedavi parametrelerinde kullanılabilmektedir. Kaynakça: American Hippotherapy Association Doucette A(2010)Hippotherapy helps children with special needs Meregillono G.(2004) Hippothrapy Smith B.(2010) Hippotherapy helps children with autism develop fine motor skills

Açık Redüksiyon: Kırılmış bir kemik ya da çıkmış bir eklemin cerrahi olarak orijinal durumuna getirilmesi.

Bilateral: Her iki tarafta olan veya her iki tarafı ilgilendiren.

Distraksiyon: Aşırı veya daha zorlamalı traksiyon olması veya uygulanması

İnstabilite: Aniden pozisyonunu değiştirebilme potansiyeline sahip tehlikeli durum.

Kapalı Redüksiyon: Kırılmış bir kemik yada çıkmış bir eklemin açılmadan traksiyon, manüplasyon vb kapalı yöntemlerle orijinal durumuna getirilmesi.

Lumbo-siyatalji: Bel ağrısıyla birlikte Siyatik sinir trasesi boyunca bacağa yayılan ağrı.

HİPOKRAT KİTAPEVİ hipokratkitabevi.com Hipokrat Kitabevi'nin ağırlıklı online Tıp Kitapları satan mağzasıdır. Yayınevimiz, özellikle sağlık, tıp, mesleki sınavlara hazırlık, yabancı dil, bilgisayar, teknik, eğitim bilimleri, hukuk, ders kitapları, sözlükler, okuma kitapları alanında 2008 yılından beri faliyeyt göstermektedir. Bir çok özgün ve çeviri eseri okurlarının hizmetine sunan yayınevimiz, Ankara'da siz değerli okurların hizmetindedir. Ankara'da siz değerli okurların hizmetindedir. Yayınevimiz, telif hakları çerçevesinde; kuruluşundan bu yana konusunda başarılı ve tanınmış akademisyen, eğitimci ve yazarlarla yürüttüğü titiz çalışmalar ve güvenli işbirliği ile, özellikle tıp, ve günümüz üniversite ve mesleki sınavlara hazırlık kitaplarının hazırlanmasında üniversite öğrencileri ve akademisyenlere kaynak yaratmak için, gün geçtikçe uzmanlaşarak Türkiye’de kendi bünyesinde 200’ün üzerinde kitabın yayın ve satışı gerçekleştiren öncü yayınevlerinden biri olmuştur . 2008 yılında internet üzerinden üyelik sistemiyle perakende satışlara başlayan yayınevimiz kendi kitaplarını da ilk elden okurlarına uygun fiyatlarla ulaştırmanın mutluluğunu taşımaktadır. Yayınevimiz kendi yayınlarının dışında; Türkiye ve dünyadaki klasikler ve popüler yeni eserleri sürekli takip etmekte, satışa sunduğu yerli ve yabancı, eser yelpazesini sürekli geniş ve güncel tutma gayreti içindedir. HİPOKRAT KİTABEVİNE SPONSORLUKTAN DOLAYI TEŞEKKÜR EDERİZ.AŞAĞIDAKİ ADRESLERDEN HİPOKRAT KİTABEVİNE ULAŞABİLİRSİNİZ.

https://www.hipokratkitabevi.com/ İnstagram : hipokratkitabevi Telefon : 03124330305

Ä°nstagram : theraphysiodergi Facebook : Theraphysio Twitter : Theraphysio1 Mail : theraphysiodergi@gmail.com