ÖNSÖZ Fizyoterapistler yaralanma, hastalığı değerlendiren ve tanı ile gelen özür ,hareket sistemi bozuklukları veya diğer durumlardan kaynaklanan ağrı ve fonksiyonel bozuklukları olan kişilerin fonksiyonel limitasyonlarını ,ağrıyı , özrü ve yeteneklerini özel ölçme değerlendirme ve inceleme yöntemleri ile belirleyerek hekimin tanısına göre fonksiyonun ve fonksiyonel kapasitenin geliştirilmesine yönelik fizyoterapi ve rehabilitasyon programı planlayan , uygulayan ve tekrar değerlendirerek rapor eden ,sağlıklı kişilerin sağlığını devam ettirmek amacıyla uygun egzersizler ve koruyucu programlar planlayan mesleki otonomiye sahip sağlık personelleridir. Toplumumuzda görevi ,tanımı ve sorumlulukları genellikle karıştırılan mesleklerden biridir. Bizler; fizyoterapistleri doğru tanıtabilmek toplumda yaygınlaştırmak ,fizyoterapistlerin ve fizyoterapi ve rehabilitasyon öğrencilerinin düşüncelerine yön vermek , fizyoterapi bilimi ile uygulama arasında köprü kurmayı hedefleyen bir bakış açısıyla güncel yaklaşımları toplumla buluşturmayı amaçlayan ‘’Theraphysio’’ adlı bu dergiyi oluşturmaya karar verdik. Derginin oluşturulmasında emeklerini esirgemeyen tüm bölüm yazarlarına teşekkür ederiz. Özenle hazırladığımız dergimizin içeriğini bizce çok güzel özetleyen Theraphysio ismini bizimle buluşturan Fzt.Berna Balcı ‘ya katkısı nedeniyle ayrıca müteşekkiriz. Saygılarımızla…..
THERAPHYSIO EDİTOR EDA BURÇ OKAN DEMİR ÖMER FARUK KUCUR YAZARLARIMIZ VEYSEL YILMAZ DUYGU NUR ATA BÜŞRA NUR KARAKAYA ELİF GİZEM BALCI ALİ OSMAN GÜZEL
TASARIM ÖMER FARUK KUCUR ALİ OSMAN GÜZEL
KİSTİK FİBROZİSTE FİZYOTERAPİ
ATELAKTAZİ
POSTÜRAL DRENAJ
PULMONER REHABİLİTASYONDA EGZERSİZ EĞİTİMİ
KOAH
YARDIMCI CİHAZLAR
APNEDE FİZYOTERAPİ
PNÖMONİDE FİZYOTERAPİ
PULMONER ÖDEMDE FİZYOTERAPİ
KALP PİLİNDE FİZYOTERAPİ
RÖPORTAJ
KORONER ARTER HASTALIĞI RİSK FAKTÖRLERİ
KARDİYAK CERRAHİ SONRASI EGZERSİZ
SÖZLÜK
KİSTİK FİBROZİS
Kistik fibrozis, ekzokrin bezlerinde aşırı aktiviteye neden olan otozomal resesif geçişli bir solunum sistemi hastalığıdır. Beyaz ırkta en çok görülen kalıtımsal hastalıklar arasında yer alır ve akraba evliliklerinin oldukça fazla olduğu ülkemizde çok sık görülür. Geçen yüzyılın başlarına kadar ölümcül bir çocukluk çağı hastalığı olarak bilinse de hastalık hakkında ki bilimsel verilerin artması sonucu hastaların yaşam kaliteleri ve sürelerinde değişiklikler olmuş; yetişkin insanları da ilgilendiren bir hastalık haline gelmiştir. Kistik fibrozis geni 7.kromozomda olup, gen mutasyonları hafif ve ağır tablolarda seyretmektedir. Kistik fibrozis hastalarının terlerinde aşırı miktarda sodyum bulunur. Akciğerler doğumda normaldir, ancak hastalarda aşırı mukus artışı akciğer fonksiyonlarını azaltarak akciğerde hava yollarını daraltır. Sonuçta mukustan kaynaklanan bir enfeksiyon meydana gelir. Hastalarda anormal pankreas fonksiyonu, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları, karaciğer bağırsak ve tükürük bezlerini tutulumu gibi durumlar görülür. Hastalarda mental fonksiyonlar bozulmasa da gelişimsel gerilik gözlenebilir. HASTALIK BELİRTİLERİ
Hava yolu obstrüksiyonlarında ve mukusta artış Tekrarlayan akciğer enfeksiyonları Bronşiektazi Dispne ve solunum yetmezliği Kalp yetmezliği
Kistik Fibrozis Tedavisi ve Rehabilitasyonu
Kistik fibrozisli hastaların tedavisi birden çok disiplinin bir arada, iş birliğiyle çalışması ile başarılı olabilmektedir. İzlem ve tedavi ekibi içinde göğüs hastalıkları uzmanı, gastroenterolog, metabolizma ve beslenme uzmanı, diyetisyen, fizyoterapist ve mikrobiyolog bulunmalıdır.
Kistik fibrozis düşünülen hastaların tanısı, tedavisi ve gözlemi için büyük merkezlere sevk edilmesi gerekir. Kesin olarak tanısı konmuş ve tedavisi başlamış hastaların ikinci basamak tıp hekimliği ile kilo alımı, büyümesi ve ilaç kullanımı izlenmelidir. Ayrıca hastalar fizik tedavi ve rehabilitasyon programına alınarak semptomlar hafifletilmeli, yaşam kalitesi artırılmalıdır. Hastalığın rehabilitasyonunda tanı konulduğu andan itibaren postüral drenaja başlanır ve diğer semptomlara yönelik pulmoner rehabilitasyon teknikleri kullanılır.
KİSTİK FİBROZİS’TE FİZYOTERAPİ
Fizyoterapis, KF’li hastaların tedavisinin önemli bir parçasıdır. Fizyoterapi, aşırı bronşial sekresyon, nefes darlığı, göğüs duvarı gerginliği ve azalan egzersiz toleransının tedavisinde yardımcı olur. Uzun dönemde ise, solunum probleminin ilerlemesinin geciktirilmesi ve optimal solunum fonksiyonlarının korunması amaçlanır. KF hastalarında kullanılan birçok pulmoner rehabilitasyon tekniği bulunmaktadır. Hangi yöntemin en uygun olduğu konusu kesin dehildir. Her hasta düzenli değerlendirilerek, kendisi için uygun olan en iyi yöntem seçilmelidir. Fizyoterapinin kısa dönem amaçları, havayolu obstrüksiyonunun azaltılması, KF’in havayolunda yaptığı biyokimyasal sonuçların azaltılması, havayolu direncinin azaltılması, egzersiz toleransının ve ventilasyonun geliştirilmesidir. Uzun dönemde ise, solunum probleminin ilerlemesinin geciktirilmesi ve optimal solunum fonksiyonlarının korunması amaçlanır.
Kistik Fibrosizde Pulmoner Rehabilitasyon Havayolu temizleme teknikleri Solunum işini azaltmaya yönelik yaklaşımlar Kas-iskelet sistemine yönelik yaklaşımlar Egzersiz eğitimi: aerobik/anaerobik egzersiz eğitimi, periferal kas eğitimi İnhalasyon tedavisi Aile eğitimi ve tedaviye katılım
KF’de Hava Yolu Temizleme Teknikleri Postüral drenaj ve perküsyon Aktif solunum teknikleri döngüsü
hastalarında kullanılan birçok havayolu temizleme tekniği bulunmaktadır. Hangi yöntemin en uygun olduğu konusu kesin değildir. Her hasta düzenli değerlendirilerek, kendisi için uygun olan en iyi yöntem seçilmelidir . Asemptomatik bebeklerde ve çocuklarda erken dönemden itibaren günlük tedavinin yararları gösterilmiştir. Erken tedavinin yararları, bebeğin tedaviye uyumu, ailenin bebeğin tedavisinde daha güvenli olması ve solunum problemlerinin erken fark edilmesidir.
KF’li hastalarda havayolu temizliğinin etkinliğini değerlendirmede solunum fonksiyonları, balgam miktarı (ağırlık/hacim), radyoaerosol temizleme düzeyi, öksürme frekansı, yaşam kalitesi anketleri, antibiyotik kullanımı ve enfeksiyon sıklığı ölçüm yöntemi olarak kullanılır
POSTÜRAL DRENAJ VE PERKÜSYON
Küçük çocuklarda öksürme, sekresyonların taşınması ve atılımı için temel mekanizmadır. Erken dönemde kooperasyon eksikliğinden dolayı, postüral drenaj, perküsyon ve vibrasyonu içeren pasif bronşiyal drenaj teknikleri uygulanır. Bu uygulama, göğüs fizyoterapisinin klasik formudur. Postüral drenaj manuel veya mekaniksel tekniklerle (perküsyon veya vibrasyon), gravite yardımlı pozisyonların kullanılmasını kapsar. Böylece mukusun arkasında hava akışını artırarak, sekresyonların santral solunum yollarına taşınması ve atılımı sağlanır. Postüral drenajın yalnızca yapışkanlığı az olan aşırı miktarda mukus olduğu zaman kullanıldığı gösterilmiştir. Postüral drenaj 12 farklı pozisyonda uygulanabilir. Genellikle olumlu gelişme elde edebilmek için, her bir postüral drenaj pozisyonunda en az 3-5 dakika uygulanmalıdır. Pediatrik hastalarda baş aşağı pozisyon, gastroözafageal reflüyü artırdığından, bronkospazm ve kalp ritminde değişikliklere neden olabildiğinden tercih edilmemelidir. Beş yıllık bir çalışmada baş aşağı olan postüral drenaj pozisyonunu kullanmayan çocuklarda, kullananlara göre daha az solunum komplikasyonları olduğu gösterilmiştir. Yan yatış pozisyonu ventilasyonu ve perfüzyonu artırmak için kullanılmaktadır. Tek taraflı akciğer hastalığı olan infantlarda, iyi olan akciğer üstte kaldığı zaman oksijenasyonun arttığı gösterilmiştir.
Otojenik drenaj Pozitif ekspiratuar basınç (PEP) Havayoluna ossilasyon yaptıran aletler (Flutter, Acapella) Yüksek frekanslı göğüs duvarı ossilasyonu Egzersiz
Havayolu Temizleme Teknikleri Aşırı vizköz sekresyonlar ve yetersiz siliyer fonksiyonun birlikte görülmesi, tekrar eden enfeksiyonlar için potansiyel oluşturur. Küçük havayollarında bu durum hiperinflamasyona ve atelektaziye yol açabilir. Havayolu temizleme tekniklerinin prensipleri, ekspiratuar akımının artırılması, pozisyonlama, vibrasyon ve kollateral ventilasyon mekanizmalarına dayanır. Farklı tekniklerde prensiplerin hepsi ya da bazıları kullanılmaktadır. KF
Perküsyon, tüm toraksa ve/veya etkilenen bölgelere uygulanan ritmik vuruşları içerir. Böylece sekresyon mobilize edilir. Ekspektorasyon için öksürme veya zorlu ekspirasyon eklenir. Perküsyonun kullanımını ispatlayan iyi planlanmış, uzun dönem çalışmalar yetersizdir. Manuel vibrasyon, akciğerin tedavi edilen bölgelerinden sekresyon atılımını sağlar. Perküsyon ile aynı
Pozitif Ekspiratuar Basınç(PEP) PEP terapisi, solunum yolu kollapsını önleme ve kollateral ventilasyonu artırmayı amaçlar. Böylece mukus atılımını artırır. PEP’in aynı zamanda KF’li hastalarda ventilasyon dağılımını artırdığı ve gaz karışımını geliştirdiği gösterilmiştir. PEP aleti ekspiratuar dirençlerin yerleştirildiği tek yönlü kapakçık, ağızlık ve/veya maskeyi içerir. Ekspirasyon ortasında 10-20 cmH2 O’luk basınç ortaya çıkar. Basınç manometre ile izlenir. Tedavinin süresi ve sıklığı hastaya uygun bireysel düzenlenir. PEP terapisi, ASTD ve otojenik drenaj ile kombine edilebilir. KF’te PEP’in etkinliğini değerlendirmek için yapılan çalışmaların sonucunda geleneksel göğüs fizyoterapisine benzer sonuçlar elde edilmiştir.
EGZERSİZ
Egzersiz, ventilasyonu artırır ve solunum yollarının açılıp kapanmasını sağlar ve sekresyonların atılımını hızlandırır. Solunum yolu temizleme teknikleri ile daha fazla sekresyon atıldığından onların yerine tercih edilmez.
YENİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ
havayolu temizleme tekniklerini karşılaştıran kanıta dayalı dört Bunlar belli etkinlik sınıfına girmeyen yöntem ve moleküllerdir. incelemede, PEP ile diğer yöntemlerin üstünlüğü gösterilmemiştir. Yapılan uzun süreli bir çalışmada, PEP ile PD ve perküs- Birçoğu şu anda kabul edilmiş tedavi seçenekleri arasında değildir ancak umut verici gelişmeler vardır. yon uygulamasının etkileri değerlendirilmiştir. Akciğer fonksiyonlarını koruma ve artırmada PEP daha etkili bulunmuş ve hastalar tarafından daha çok tercih edilmiştir. Kistik Fibrozis Fenotipi Üzerine Etkili Modifiye Edici Ajanlar: KF’li hastalarda genotip-fenotip ilişkisi bilinmekle birlikte, aynı mutasyona sahip birçok hastanın klinik bulgu ve komplikasyonları farklılık göstermektedir. Bu farklılık olasılıkla çevresel etkenlere bağlıdır. RNA-interferansı (Gene Silencing = Genin Susturulma Yöntemi) Kök Hücre Transplantasyonu İştah Uyarıcılar gibi farklı yöntemler uygulanmaktadır.
KAYNAKÇA: TÜRK TORAKS DERNEĞİ/ KİSTİK FİBROZİS TANI VE TEDAVİ Otojenik Drenaj
Otojenik drenaj farklI akciğer volümlerinde yapılan solunum egzersizi ile ekspirasyonda mukus atılımını sağlar. Bu tekniğin amacı ekspire edilen hava akım hızlarını artırmak ve peribronşiyal basıncı düşük tutmaktır. Düşük akciğer volümlerinde yapılan solunum, daha periferde yer alan mukusun mobilizasyonunu sağlar. Tidal volüm ve yüksek akciğer volümlerinde yapılan solunum egzersizi, orta ve üst havayollarından mukusu mobilize eder. Santral solunum yollarında yeterli mukus toplandığında, öksürme veya zorlu ekspirasyon ile atılır. Bu teknik ileri derecede kooperasyon ve kendi bedenini algılamayı gerektirdiğinden, her hasta için uygun olmayabilir. Postüral drenaj ve perküsyonla karşılaştırıldığında otojenik drenaj hastalarda, daha kolay tolere edilmekte ve oksijen satürasyonunda daha az düşme sağlamaktadır.
http://www.fztozdemir.com/kistik-fibrozis-nedir/
HAZIRLAYAN:
STJ. FZT. BÜŞRA NUR KARAKAYA
ATELEKTAZİ VE REHABİLİTASYONU
ATELEKTAZİNİN DİREKT BULGULARI
Atelektazi, akciğer dokusunun bir kısmının, lobunun veya segmentinin veya tümünün kollabe olması, havasız kalması, büzülmesidir. Alveollerinin gaz volümünü kaybetmesidir.
*Havalanma kaybolmuştur. *Fissürler yer değiştirmiştir. *Lezyon yerindeki damarlar ve bronşlar birbirine yaklaşmıştır. ‘crowding’
ATELEKTAZİNİN İNDİREKT BULGULARI
Akciğer grafisinde ve bilgisayarlı tomografi- *Lezyon tarafındaki diyafram yükselmiştir. de havalı olan yerler koyu gözükür. Atelektazi olan alanlarda havasız kalan yerler be- *Mediasten lezyon tarafına yer değiştirmiştir. yaz renktedir. *Hilus lezyona doğru yönelmiştir.
*Diğer akciğer alanlarının havalanması artmıştır. Atelektazi, havayolunun tam tıkanması ile (obstrüktif) veya sıvı ve havanın basıncı ile ya da fibrotik doku değişiklikleri ile (pasif) oluşur. Volüm değişiklikleri ile seyreder.
ATELEKTAZİDE FİZYOTERAPİ
Atelektazi tedavisi atelektazi nedenine ve hastanın kooperasyon düzeyine bağlıdır. Sekresyon için bronşial drenaj teknikleri, unilateral akciğer hastalığı için yan yatış ve pozisyonlama, plevral effüzyon ve pnömotoraks için torakal ekspansiyon egzersizleri ve solunum kontrolü yapılmalıdır ve hastaya öğretilmelidir.
ATELEKTAZİ NEDENLERİ
HAZIRLAYAN
-Anestezi
-Hava yolunda yabancı cisim( çocuklarda leblebiJ)
-Akciğer hastalığı
-Hava yolunda mukus plağı
-Ağrı nedeniyle yüzeyel solunum
-Uzamış yatak istirahati
FZT.OKAN DEMİR KAYNAKÇA Thoracic Radiology. The requisites. Theresa C Mcloud. A Textbook of Radiology and Imaging. Edited by David Sutton. nurhayat-yildirim/Toraks_Radyolojisi.pdf
POSTÜRAL DRENAJ
Sol akciğer üst lob posterior segment
Postural drenaj; Yerçekimi yardımı ile sekresyonun, etkilenen
Sağ tarafta 45 yüzüstü döndürülmüş olarak yan yatırılır. Omuzları yataktan 30 cm yükseltmek için üç yastık kullanılır.
bronşiollerden bronşlara ve burdan da trakea ya manuel olarak perküsyon ve vibrasyon teknikleri kullanılarak drene edilip, hastanın gerçekleştirdiği öksürme ve aspirasyon sayesinde atılımını sağlayan tekniklerdir. Postural drenaj da hekim tarafından önerilen bronkodilatör ve mukolitik ilaçların kullanımı sekresyon atılımını kolaylaştırdığı bilinmektedir.
Sol akciğer üst lob posterior segment (alternatif pozisyon)
Postural drenaj akciğerin her segmenti için uygulanabilir. Uygulama yapacak olan kişinin Akciğer anatomisini iyi bilmesi gerekir. Sağ akciğer dial bronkus) Sağ ve sol akciğer üst lob apikal segmentler Hasta dik oturur. Lezyonun pozisyonuna göre ufak değişiklikler yapılabilir. Örneğin , hafif geriye, öne ve yana doğru.
Sağ akciğer üst lob anterior segment Hasta sırtüstü dizleri hafif fleksiyonda yatar. Sol akciğer üst lob anterior segment
orta lob (Lateral ve Me-
Hasta sırtüstü yatar vücut ¼ sola döndürmüştür. Bu nedenle sağ tarafta omuzdan kalçaya kadar desteklemek için yastık kullanılır. Yatağın ayak kısmı 15-20° yükseltilir.
Sol akciğer üst lob Lingular segment (Superior ve inferior bronkus) Hasta sırtüstü yatar vücut ¼ sola döndürmüştür. Bu nedenle sağ tarafta omuzdan kalçaya kadar desteklemek için yastık kullanılır. Yatağın ayak kısmı 15-20° yükseltilir . Sağ akciğer alt lob Lateral segment
Sağ akciğer üst lob posterior segment Hasta horizontal olarak sol taraf üzerine yan yatırılır, 45 yüzüstü döndürülmüş, bir yastıkla başı desteklenmiştir.
Hasta sol tarafına yatar, Yatak 3035° yükseltilmiştir.
Sol akciğer alt lob Lateral segment Hasta sol tarafına yatar, Yatak 30-35° yükseltilmiştir.
Sağ ve sol akciğer alt lob posterior segmentlerHasta yüzüstü
10- Hasta öksürme ile yorulunca dinlendirilmelidir,
B- Tıbbi Durumlar:
12- “Clapping” sırasında yakınma dinlenmelidir.
Bronşit, bronşiektazi, pulmoner enfeksion ve akciğer apsesi, Atelektazi.
13- Dispne gibi durumlara dikkat etmelidir,
TEDAVİNİN YAPILIŞI VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
14- Hastanın rengi (dudak ve tırnaklar), kalp hızı kontrol edilmelidir. Sırtüstünden ya da başaşağı pozisyondan kalkarken hipotansion olabileceği düşünülmelidir.
2- En uygun buhar tedavisinden sonra yapılır, 3- Sık ve fazla giyim çıkarılır, deriye uygulamak şart değildir. 4- Balgam için küvet ve / veya peçete bulundurulur;
a) Balgamın analiz için alınıp, alınmayacağı öğrenilmelidir. b) Balgamın rengi, içeriği, miktarı, kanlı olup olmadığı not edilmelidir. 5- Diafragmatik solunum öğretilmelidir. 6- Uygun pozisyonlar verilmelidir. 7- Pozisyonlarda pasif olarak yatması bir değer ifade etmez; bu durumda hasta ekspansion egzersizlerini çalışmalıdır. Ayrıca beş dakikalık aralıklarda öksürme önerilmelidir. 8- İdeal olarak hasta bir pozisyonda, özel bölge sekresyonlardan temizlenene kadar tutulmalıdır. Fakat bazen hastalar bunu tolere edemeyebilir. 9- Etkili öksürme öğretilmelidir. Tercihen oturma pozisyonu kullanılır. Yüksek yan yatış yada yarı oturma pozisyonu kullanılabilir.
A- Ameliyatın gerekli olduğu durumlar:
11- Öksürük uzun sürmemelidir; bronşları irrite ederek daha fazla obsrüksion yapar ve kalbe venöz dönüşü engeller. Hipoksi sonucu sianoz görülür. Abdominal, sırt ve diafragmatik adaleleri çok yorar. Oksijen gereksinmesi artar.
yatar, kalçalarının altında bir yastık vardır. Yatak 30-35° yükseltilmiştir.
1- Hasta değerlendirilir.
ENDİKASYONLAR
1.Önceden mevcut supuratif akciğer hastalığı, 2.Atelektazi, 3.Postoperatif profilaktif nedenler.
C- Nörolojik Hastalıklar: Paraliziler. POSTÜRAL DRENAJIN KONTRAENDİKASYONLARI Perküsyon !!! Stabil olmayan göğüs(cerrahi veya
15- Vibrasyon sırasında ekspirasyon maksimum olmalıdır.
travmatik) Kaburga kırığı veya lezyonları Kemik hastalıkları (osteoporoz,Paget,
16- Özellikle sekresyonların koyu olduğu zaman sadece postüral drenaj değil solunum egzersizleri de tedavinin önemli bir kısmıdır.
Metastazlar) Hemoptizi-Kanama eğilimi (antikuagulan ilaç, platelet azlığı) Şiddetli ağrı-İnsizyon yerleri Stabil olmayan kalp hast.(kontrolsüz ritm bozukluğu) Akut tüberküloz (sekresyonsuz) Pnömotoraks Yaşlı hassas kişiler Cilt altı amfizem Yeni spinal füzyon operasyonu TRENDELENBERG POZİSYONU !!!
TEDAVİNİN ZAMANI VE SÜRESİ Patalojiye bağlıdır Hastanın durumuna göre günde 26 kere (koyu sekresyon) İdame tedavi haftada birkaç kez yada hergün Süre: En az 15-20, tüm akciğer temizlemek isteniyorsa 30-45 ‘ı geçmemelidir. Böyle her pozisyonda 5,10 dk tutulmalı (Tolerans unutulmamalıdır) Hemen yemekten sonra yapılmaz. Çünkü hasta kusabilir, kusmada başı döner, tedavi yeterli olmaz. Yemekten hemen öncede uygun değildir. Hasta yorulacağı için yediğinden bir zevk almaz Bazı hastalar ılık bir içecek aldıktan sonra öksürmeyi daha rahat bulurlar Bebeklere yemekten önce postüral yapmak en uygundur. Postüral drenaj için sabah ve akşam saatleri de uygundur. Ancak sabahları daha yararlıdır
Trendelenberg pozisyonu !!! Sistemik ve pulmoner hipertansiyon Akut nörolojik sorun (serebral anevrizma, kafa içi basınç artışı, koma, yeni serebrovasküler olay) Nefes darlığı Stabil olmayan kalp hastalıkları Sıvı dengesizliği (konjestif kalp yetmezliği, pulmoner ödem, asid, renal diyaliz) Yeni yemek veya tüple besleme Özefagus müdahaleleri Yeni yüz veya boyun cerrahisi Shaking ve Vibrasyon !!! • • • • • • • •
Kot kırığı Göğüs instabilitesi Cerrahi instabilite Dejeneratif veya metastatik kemik lezyonları Hemoptizi Stabil olmayan kalp hastalıkları Şiddetli ağrı Gastrointestinal sıkıntı
Pulmoner Rehabilitasyon
HAVAYOLU TEMİZLEME TEKNİKLERİ
2. Perküsyon, vibrasyon ve shaking
Hava yolu temizleme tekniklerinin amaçları
Perküsyon (clapping)
Hava yolu obstrüksiyonunu azaltmak V/Q uyumunu artırmak
Solunum işini azaltmak Oksijenasyonu artırmak
Fizyoterapi yöntemleri
Akciğer segmentlerini drene etmek için göğüs kafesine yapılan clapping uygulamalarıdır. Ossilasyonların toraksa geçmesini sağlar.
Postüral drenaj ve pozisyonlama
Mekanik perküsör kullanımının sonuçları çelişkili
Perküsyon, vibrasyon ve shaking
Ritm düzenli (100-480 defa/dk)
Huffing, öksürme, zorlu ekspirasyon tekniği
Basınç her 2 elde eşit olmalı
Manuel hiperinflasyon
Bebek ve çocuklarda 3 parmak kullanılarak yapılabilir.
Aktif solunum teknikleri döngüsü Otojenik drenaj
Kemik oluşumlar ve meme dokusu üzerine uygulanmamalıdır.
Pozitif ekspiratuar basınç (PEP) terapi
Çıplak bedene direkt uygulanmamalıdır.
High frequency chest wall oscillations (VEST, Hayek)
Vibrasyon ve shaking
Intrapulmoner perküssif ventilasyon (IPV)
Yalnızca ekspirasyon fazında kostalar üzerinden manuel uygulanan ossilasyonlardır.
Egzersiz
Hafif hareket: vibrasyon
Cough assist
1. Postüral drenaj Yerçekimi yardımı ile sekresyonların santral hava yollarına atılımı sağlanır. 12 pozisyon: 5-10 dk/ pozisyon
Derin hareket: shaking
3. Manual hiperinflasyon (MHI) MV’na bağlı hastalarda belirgin atelektazi ve sekresyonların atılımı sağlar atelektaziyi önler
Modifiye pozisyonlar kullanılabilir
kollabe alveolleri genişletir
(hasta toleransı, rahatlık)
oksijenasyonu ↑
Mekanizması: yerçekimi bölgesel akciğer ventilasyonu sağlar.
akciğer kompliansını ↑
Manuel tekniklerle kombine kullanılabilir.
manuel tekniklerle birlikte kullanılabilir.
4. Aktif solunum teknikleri döngüsü Solunum kontrolü: hava yolu stabilizasyonu Torakal ekspansiyon egzersizleri (TEE): kollateral ventilasyon Zorlu ekspirasyon tekniği: sekresyonların mobilizasyonunu sağlar
9. Mekanik IN-EXSUFFLATION Mekanik In-Exsufflator Cough Assist Öksürük makinası Birikmiş bronkopulmoner sekresyonların temizlenmesi Temel olarak: Öksüremeyen Sekresyonlarını etkili bir şeklide çıkaramayan hastalar (peak cough flow<270 l/m veya MEP <60 cmH2O) Spinal kord yaralanmaları Nöromusküler hastalıklar (MS, MG, ALS….)
Huffing ve öksürme
Akciğer hastalıkları
Huffing: glottis açıkken uygulanan zorlu ekspirasyon manevrası Öksürme: glottis kapalı yapılan kontrollü öksürme
Yoğun bakım hastaları………..
10. İntrapulmoner perküssif ventilasyon
Eşit basınç noktası
İnhalasyon tedavisi
Zorlu ekspirasyon tekniği
Toraks içinde perküsyon uygulaması
Solunum kontrolu+huffing
100- 225 Hz’lik frekansla küçük basınç patlamaları ile havayolu temizliğini sağlar.
5. Otojenik drenaj Farklı akciğer volümlerinde ekspiratuar akış ile sekresyonları mobilize eder. Üç fazlı Koparma
11. Solunum kas eğitimi Nöromüsküler hastalıklarda inspiratuar ve
Toplama Atma
ekspiratuar kas zayıflığı olabilir. İnspiratuar/ekspiratuar kas eğitimi öksürük etkinliğini artırır.
6. Pozitif ekspiratuar basınç (PEP) Yüksek basınçlı PEP (50-120 cmH2O) Düşük basınçlı PEP 10-20 cmH2O)
12. Egzersiz eğitimi Temel bileşendir.
Havayolu kollapsını önleme
Egzersiz kapasitesini artırır.
Kollateral ventilasyonu artırma
Periferal kasların oksidatif kapasitesini artırır.
Hava yolunu stabilize etme
Havayolunda mediatör salınımı Ventilasyonda artma
Sekresyonun arkasına hava girişi sağlama 8. High frequency chest wall oscillations (Hayek oscillator & VEST) Göğüs duvarı ossilasyonları hava akış hızını artırır.
Sonuç ölçümleri
Yüksek akış hızı koparma kuvveti sağlar.
•
Üretilen balgam miktarı
Sekresyon viskositesini azaltır.
•
Radioaktif aerosol dağılımı
Oldukça pahalı bir sistemdir.
•
Solunum fonksiyon testleri
Mental retarde hastalarda iyi bir tercih olabilir.
•
Oksijenasyon
•
Akut alevlenmeyi önleme
•
Hastanaye yatış sıklığı
Yaşam kalitesi
--
KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) MÜDAHALELER Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), amfizem, kronik bronşit, nonreversible (geri dönüşümsüz) astım ve bazı bronşektazi biçimlerini içeren ilerleyici akciğer hastalıklarını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
NEDENLERİ: Sigara İçiciliği; Meslek nedenli zararlı gaz,toz ve dumana maruz kalmak;Hava kirliliği;Cinsiyet / Sosyoekonomik Durum;Diyetle ilgi faktörler Alfa 1 Antitripsin Eksikliği(<45yaş) TEŞHİS PROSEDÜRLERİ Değerlendirme :Risk faktörü (genellikle sigara içen) olan ve efora bağlı nefes darlığı, kronik öksürük, düzenli balgam üretimi, sık 'bronşit' veya hırıltı ile başvuran 35 yaşın üzerindeki hastalarda KOAH tanısı düşünülmelidir. Spirometri - Hava yolu obstrüksiyonunun varlığı post-bronkodilatör spirometre ile teyit edilmelidir. KOAH'lı kişilerin bakımı ile ilgilenen tüm sağlık uzmanları spirometreye erişmeli ve sonuçların yorumlanmasında yetkin olmalıdır. X-Ray - Göğüs röntgeninde aşırı genişleyen bir akciğer görülür (hiperinflante) ve diğer akciğer hastalıklarının dışlanmasına yardımcı olabilir. Akciğer Fonksiyon Testleri - Akciğer volümleri ve gaz değişim ölçümleriyle pulmoner fonksiyon testleri hiperinflasyonu gösterebilir. Kan Testleri - Bir arterden alınan kan örneği, düşük osijen seviyeleri (hipoksemi) ve / veya yüksek karbondioksit seviyeleri (solunum asidozu) ;kan gazı seviyeleri için test edilebilir.
Dispneyi azaltmak;
Egzersiz kapasitesini ve fiziksel aktiviteyi
iyileştirmek;
Mukus temizliğini iyileştirmek;
Bilgiyi artırmak, öz-yönetim ve öz-yeterlilik SİGARAYI BIRAKMAK KOAH hastalarını sigarayı bırakmaya teşvik etmek, en önemli müdahaledir. Hala sigara içen tüm KOAH'lı hastalar yaşa bakılmaksızın durdurulmaya teşvik edilmeli ve her fırsatta yardım etmelidir. EGZERSİZ Egzersiz reçetesi KOAH yönetiminde
farmakolojik olmayan bir yöntemdir . Pulmoner Rehabilitasyonda kanıt düzeyi yüksektir ve etkilidir.Özellikle torokal mobiliteye destek sağlayan kasların dikkatli çalışması gerekmedir. FARMAKOLOJİK TEDAVİ KOAH semptomlarını ve komplikasyonlarını tedavi etmek için çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. PULMONER REHABİLİTASYON Pulmoner rehabilitasyon, yakın zamanda akut alevlenme nedeniyle hastaneye yatırılanlar da dahil olmak üzere KOAH'lı tüm uygun insanlara sunulmalıdır. NON-İNVAZİV VENTİLASYON Tıbbi tedaviye yanıt vermeyen alevlenmeler sırasında kalıcı hiperkapnik solunum yetmezliğine tedavi olarak non-invaziv ventilasyon (NIV) kullanılmalıdır
Fzt. Ali Osman Güzel
Instagram:@fizyomakale
PULMONER REHABİLİTASYONDA YARDIMCI CİHAZLAR
Cerrahi müdahaleler,kas hastalıkları,akciğeri etkileyen hastalıklar,göğüs kafesini dıştan saran korseler,anestezi ve analjezikler,uzun süren yatak istirahati,obezite gibi durumlarda solunum kasları tam olarak görevini yerine getiremeyebilir. Solunum kaslarının zayıfladığı ve görevini yerine getiremediği durumlarda aşağıdaki yardımcı cihazlara başvurulur.
4-THERESHOLD Solunum egzersiz cihazıdır Kullanım Amaçları -Etkili nefes alıp vermeyi geliştirir. -Akciğerlerdeki gaz değişimini düzenler. -Öksürük ile sekresyonun atılmasını
1-İNSENTİF SPİROMETRE:
kolaylaştırır.
Kullanım Amaçları:
-Ayarlanan basınç değenum egzersizi sağlar.
-Derin soluk alarak akciğerleri şişirmek. -Sekresyonu hareketlendirmek. -Öksürme refleksini uyarmak. -Solunum kaslarını güçlendirmek. Kişinin kooperasyonu zayıfsa ,santral sinir sistemi bozukluğu varsa,fizyolojik olarak yeterli nefes alıp verme hacmine sahip değilse KULLANILMAZ. 2-CPAP(Contnous Positive Airway Pressure) Kullanım Amaçları: -Artmış solunum çabasını azaltmak. -Oksijen saturasyonu normalleştirmek. -Horlama ve gündüz uyku eğilimini azaltmak.
-Akciğer hacmini arttırmak. -Uyku yapısı ve kalitesini düzeltmek. 3-BPAP(Bılevel Positive Airway Pressure) CPAP ile aynı amaçlara sahip olmakla birlikte kişide: -Yüksek basınç intoleransı. -Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu'na eşlik eden,Nonturnal solunum hastalığı,Restriktif akciğer hastalığı, KOAH,Obezitehipoventilasyon sendromu varlığında önerilebilir.
rine göre solu-
-Santral periferik havayolu fonksiyonunu düzenler. -Solunum ilaçları ile kombine edildiğinde bronkodilatasyonu iyileştirir. 5-PEFMETRE Hava akımının ölçülmesinde kullanılır.Astımın progresyonu hakkında bilgi verir.Aynı zamanda astım ciddiyetinin saptanmasında yardımcı olur.4-5 yaş ve üstüne uygulanabilir.Ancak her seferinde doğru sonuçlara ulaşabilmek amacıyla aynı pefmetre kullanılmalıdır. 6-OKSİJEN KONSANTRATÖRÜ Oksijen konsantratörleri atmosfer havasında %21 oranında bulunan oksijen gazın yoğunlaştırır ve %90-95 yoğunlukta oksijen gazına dönüştürür.Bu sayede KOAH gibi solunumsal hastalıkların tedavisinde kullanılabilir. Kullanım Amacı -Kişinin doğadaki oksijenden yeterince faydalanmasını sağlar. Hazırlayan : DUYGU NUR ATA KAYNAKÇA -Ulusal Tez Merkezi 274563 -Türk Toraks Derneği internet sayfası -Prof. Dr. HN Gürses, Dr. R Demir, Fzt. B Barutçu'
UYKU APNE SENDROMU VE REHABİLİTASYONU
Apne; solunum durması demektir ve bu hastalık kısaca,
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS) tanısında altın standart yöntem PSG(polisomnografi)’dir. Uyku testi (polisomnografi) farklı uyku evrelerini tanımamıza yarayan ve uyku bozuklukları tanısı için gerekli bilgilerin toplandığı bir tetkiktir. Beynimizin farklı bölümleri uykuyu kontrol eder ve uykuya dalış, yüzeyel uyku, derin uyku ve rüya uykusu (REM uykusu) gibi değişik uyku evrelerinin oluşmasını sağlar. Uyku testi süresince vücutta uykuda devam eden aktiviteler (beyin dalgaları, kas hareketleri, göz hareketleri, ağız ve burundan solunum, horlama, kalp hızı ve bacak hareketleri) elektrot denilen, cilde yapıştırılan küçük metal diskler ile kaydedilir. Göğüs duvarına ve karnın etrafına takılan kemerler solunum çabası hakkında bilgi verirler. Kandaki oksijen düzeyi parmağa takılacak bir alıcı ile sürekli ölçülecek, bir video kamera aracılığı ile uyku süresince görüntü kaydedilecektir. Bu cihazların hiçbiri ağrı verici değildir.
uykuda solunum durması hastalığı olarak ifade edilebilir. Çocuk ve erişkinlerde, uyku sırasında, üst solunum yolunu açık tutan ve kapatan kaslarda gevşeme olur. Bu gevşeme hava yollarında uyku sırasında hafif bir daralmaya sebep olur ki genellikle bunun bir önemi yoktur. Uyku apne sendromlu hastalarda uykuya bağlı bu kas gevşemesi çok fazla olur ve nefes almak güçleşir. Beyin nefes almaktaki bu güçlüğü fark eder ve solunum çabasını arttırır. Artan solunum çabası› beyni hafifçe uyandırır ve hava yolu açılır. Uyandıktan sonra hava yolu tamamen açılır ve solunum çabası yeniden azalır. Solunum çabasının normale dönmesiyle yeniden uykuya dalınır, hava yolu yine daralır, solunum çabası yeniden artar, yeniden uykudan uyanma olur ve bu olaylar gece OSAS TEDAVİ boyunca tekrarlar. Bu olaylar gece boyunca yüzlerce kez tekrarlayabilir. Ancak çoğunlukla uyanmalar o kadar hafiftir ki hatır- Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’nun ağırlığı ne olursa olsun, tedavide ilk adım genel önlemlerin (Kilo verme, yatış pozisyonu, lanmaz bile. Uyku apne sendromunuz varsa muhtemelen uyku alkol ve sedatiflerden sakınma, eşlik eden hastalıkların tedavisi boyunca yeterince oksijen alamıyorsunuzdur. vb.) uygulanmasıdır. İkinci adım; KBB konsültasyonu istenerek, Obstrüktif Uyku Apne Sendromu(OSAS) prevalansı erüst solunum yolunda obstrüksiyona neden olan patolojilerin ve keklerde %24, kadınlarda: %9 bildirilmiştir. OSAS tanı oranı 30- varsa cerrahi tedavi endikasyonunun belirlenmesidir. Obstrüktif 60 yaş erişkin erkeklerde %4, kadınlarda %2 bulunmuştur. Uyku Apne Sendromu’nda altın stardart tedavi yöntemi de PAP OSAS RİSK FAKTÖRLERİ tedavisidir. Esas olarak orta ve ağır dereceli OSAS’lı olgularda (AHİ>15) önerilmekle beraber, hafif dereceli bile olsa (AHİ:5Üst solunum yolu genişliğini azaltan ya da tıkanmasını kolaylaştıran faktörler OSAS’a eğilimi artırmaktadır. En belirgin 15), semptomları belirgin ve/veya kardiyovasküler, serebrovasküler risk faktörleri olan olgularda da PAP tedavisi önerilmekterisk faktörleri erkek cins ve obezitedir. Diğerleri ise; dir. Uykuda solunum bozukluklarının tedavisinde kullanılan tüm Şişmanlık • Yaş • Erkek cins • Irk • Sigara, alkol, sedatif kulPAP tekniklerinde amaç; üst solunum yolunun (ÜSY) uykuda lanımı • Eşlik eden hastalıklar • Genetik faktörler açık kalmasını sağlamak, solunumu ve uyku UYKU BOZUKLUĞUNA BAĞLI SEMPTOMLAR
*Horlama *Kardiyak aritmiler *Sistemik hipertansiyon *Gündüz aşırı uyku hali *Miyokard infraktüsü *Yetersiz uyku *Serebrovasküler olay
OSAS TANI TESTLERİ- POLİSOMNOGRAFİ
kalitesini düzenlemektir. Bir başka yöntem ise CPAP cihazı. Devamlı Pozitif Hava Yolu Basıncı (CPAP ) cihazı; oda havasını istenilen basınçta hastaya düşük dirençli bir hortum ve maske aracılığıyla ileten, yüksek devirli motoru sayesinde sürekli pozitif basınç verebilen, bu sayede hastanın üst solunum yolunu açık tutmayı başaran iyileştirici bir tedavi cihazıdır. Cihaz, inspirasyon ve ekspirasyonda ayarlanan basıncı sabit tutacak şekilde hava akım basıncını ayarlar. Genellikle 4-20 cmH2O basınç aralığında ayarlanabilir şekilde üretilmiştir. Basınç titrasyonunda 4 cm H2 O ile başlayıp maksimum 15 cmH2O ya çıkılabilir. Cihaz marka özelliklerine göre 0.1 veya 0.5 cmH2O artışlarla basınç ayarları yapılabilir. HAZIRLAYAN:FZT.OKAN DEMİR KAYNAKÇA Türk Toraks Dergisi / Cilt 13 / Aralık 2012TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ / Uyku Apne Sendromu ve Uyku Testleri
PNÖMONİDE FİZYOTERAPİ
Pnömoni bir veya her iki akciğerde hava kese- lara yayılarak, potansiyel organ yetmezliğine
yol açabilir. Tam kan sayımı, serum elektrolitleri, karaciğer ve böbrek fonksiyon testlerinin pnömoni tanısındaki katkıları sınırlıdır. Ancak, hastalığın prognozunu tayinde, hastaneye yatış kararı verilmesinde, tedavi seçiminde ve antibiyotik dozunun belirlenmesinde yararlıdır. Akciğer absesi: Akciğerlerin içinde boşluklar oluşur ve bu boşlukların içinde iltihap birikir. Abse genellikle antibiyotiklerle tedavi edilir. Bazen abse içine yerleştirilen uzun bir tüp ile cerrahi drenaj yapılarak abse boşaltılır. Akciğerlerin etrafında sıvı birikimi (plevral efüzyon): Akciğer zarı ve göğüs duvarı araındaki boşlukta doku katmanları arasında (plevra) sıvı birikmesi oluşabilir. Sıvı enfekte olursa, bunu bir göğüs tüpü yoluyla drene edilRisk faktörleri: mesi veya cerrahi ile boşaltılması gerekebilir. Pnömoni herkesi etkileyebilir. Ama riski en yük- Nefes alma zorluğu: Eğer pnömoni şiddetli ise sek yaş grupları şunlardır: ya da altta yatan ciddi bir hastalık varsa, vücu1-Bebekler ve 2 yaş altı çocuklar, da yeterli oksijen sağlanamayabilir. Bu durum2-65 yaş ve üzeri kişiler da hastaneye yatış veya solunum cihazına Diğer risk faktörleri şunlardır: desteği gerekebilir. 3-Bazı kronik hastalıklar; astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve kalp hastalığı vb. Tedavi: 4-HIV / AIDS, uzun süreli steroid kullanımı, organ nakli, kanser için kemoterapi uygulanması Pnömoni tedavisi enfeksiyonun temizlenmesini gibi faktörlere bastırılmış bağışıklık sistemi, ve olası bir komplikasyonun önlenmesi içerir. ciklerinin enflamasyonu ve enfeksiyonudur. Bir başka deyişle Pnömoni akciğer parankiminin akut inflamasyonudur ve halk arasında zatürre ismi ile de bilinir. Bu inflamasyonda alveoller eksuda ile dolar ve konsolidasyon gelişir. Nedeni infektif veya kimyasal nedenlerle akciğer savunma mekanizmasının bozulmasıdır. Bakteri, virüs ve mantar gibi mikroorganizmalar hastalığa neden olur.Yaşlılarda ve immün sistemi baskı altında olan kişilerde daha çok geliştiği için yaygın bir ölüm nedenidir.
5-Sigara nedeniyle, zatürreye neden bakteri ve virüslere karşı zarar vücudun doğal savunma sisteminin zarar görmesi. 6-Solunum cihazına bağlı olmak Komplikasyonlar:
Toplum kökenli pnömoni olan kişiler genellikle ilaçlarla ayakta tedavi edilebilir. Zatürre birkaç gün veya hafta içinde tedavi edilebilse de, yorgunluk ve bitkinlik bir ay veya daha fazla devam edebilir. Tedavinin etkinliğinin değerlendirilmesi için Genellikle, pnömoni ilaçlarla başarılı bir şekilde kontrol akciğer filmi istenir. tedavi edilebilmektedir. Fakat, yüksek risk grup- Pnömoni tedavisi, pnömoni etkeninin tipine , larındaki bazı insanlarda komplikasyonlar görü- hastalığın şiddetine, yaşınıza ve genel sağlık lebilmektedir. durumunuza bağlıdır. Bu komplikasyonlar şunlardır:
Kanda bakteri (bakteriyemi): Akciğerlerden kan dolaşımına bakteri geçişi olur. Diğer organ-
Tedavi seçenekleri şunlardır: 1-Antibiyotikler:Bakteriyel pnömoni tedavisinde kullanılır. Bakterinin tipini belirlemek biraz zaman alabilir. Kültür sonuçları uygun antibiyotiğin seçiminde önemlidir. Şikayetlerde genellikle 3 gün içinde hafifleme olur. Sigara içenlerde düzelme 2 kat daha uzun sürer. Eğer şikayetlerde düzelme olmazsa antibiyotiğin değiştirilmesi gerekebilir. 2-Antiviral ilaçlar: Viral pnömoni tedavisi için kullanılabilir. Semptomlar genellikle 1-3 hafta içinde düzelir. 3-Ateş düşürücüler kullanılır. 4-Öksürük ilaçları: Öksürük için ilaç kullanılması dinlenmeye yardımcı olabilir. Fakat öksürük balgamın dışarı atılması için gerekli olduğundan, öksürüğün ta- Solunum Egzersizleri mamen baskılanması önerilmez. Diafragmatik Solunum: Hasta rahat ve yerçekiminin diyaframa yardımcı olacağı yarı yatar pozisyonda olmalıdır. Omuz ve boyun kasları gevşetmelidir. Hasta burundan nefes alırken elinizi kaburgaların hemen altında, karında tutun. Hasta burnundan yavaş ve derin bir nefes alırken göğsün üst kısmı gevşek olmalı ve karnı yavaşça yükselmelidir. Ardından yavaşça ağızdan nefesini vermelidir. Bunu 3-4 kez tekrar etmeli, hiperventilasyon yapmamalıdır. Tüm pnömoni türlerinde ortak olarak antibiyotik tedavisi uygulanır, ayrıca tüm hastalar bir fizyoterapist eşliğinde fizik tedavi ve rehabilitasyon programına alınırlar. Hastalığın rehabilitasyonunda postüral drenaj, manuel teknikler, öksürme eğitimi, solunum egzersizleri ve mobilizasyon teknikleri kullanılır. Pnömoniden korunmak için KOAH, bronşektazi, astım, kalp yetersizliği gibi kronik hastalıkların varlığında ve ileri yaştaki hastalarda, pnömoni ve grip aşılarının hekim kontrolünde uygulanması gerekir. Tedavi süresi hastalığın başlangıçtaki şiddetine, sorumlu etkene, uygulanan tedaviye, bakteriyeminin ya da eşlik eden hastalığın veya komplikasyonların olup olmamasına ve konağın bireysel yanıtına göre değişebilir. Klinik yanıt; ateş, solunum ve hemodinamik parametrelerin monitörizasyonu ile değerlendirilir. Aynı kriterler hastaneden taburcu edilmede de geçerlidir . 4872 saat içinde klinik düzelme beklenir. Ateş genellikle 2-4 günde düşer.
Postural drenaj yerçekimi yardımıyla bronşlardaki sekresyonun çıkarılmasını kolaylaştıracak spesifik pozisyonlar verilerek yapılır.Sekresyon etkilenen bronşiyollerden bronşa ve trakeaya drene olur ve öksürük ya da aspirasyon yoluyla çıkarılır.Hasta devamlı dik oturduğunda,sekresyon akciğerin alt kısımlarında birikir.Hastaya değişik pozisyon verilerek,yerçekiminin yardımı ile sekresyonların ufak bronşiyol hava yolları ile ana bronşa ve trakeaya hareketi sağlanır.Sekresyon daha sonra öksürük ile çıkarılır.
Segmental Solunum: Hastanın akciğerlerinde diğer bölgeler sakinken sadece belirli bir bölgeyi genişletip genişletemeyeceği tartışılabilir. Ancak fibrozis, ağrı, atelektazi, pnömoni gibi durumlarda akciğerlerin belli bazı bölgelerinde hipoventilasyonun ortaya çıktığı bilinmektedir. Burada lateral ve posterior segmentler için iki örnek anlatılmakla beraber orta ve üst loblara yönelik segmental solunum teknikleri de vardır.
Lateral kostal genişleme: Tek ya da iki taraflı yapılabilir. Önce yatar pozisyonda çalışmaya başlayın, daha sonra oturur pozisyona geçebilirsiniz. Ellerinizi alt kaburgaların yan kısımlarına yerleştirerek hastanın dikkatini oraya vermesini sağlayın. Hastadan nefesini vermesini, bu sırada kaburgaların içe hareketini hissetmesini isteyin.
Hasta nefes verirken ellerinizle kaburgalara basınç uygulayın. Nefes almanın hemen öncesinde göğse aşağı ve içe doğru hızlı bir esnetme uygulayın. Bu eksternal interkostal kasları esneterek kasılmalarını kolaylaştırır. Hasta nefes alırken alt kaburgalara hafif direnç uygulayarak duyusal farkındalığını arttırın. Nefes verirken nazikçe aşağı ve içe doğru bastırarak yardımcı olun. Hastaya kendi ellerini kullanarak ya da bir havlu ile hareketi nasıl yapacağını öğretin. KAYNAKÇA: http://www.fztozdemir.com/pnomoni-tedavisi/ http://www.nettedavi.com/SayfaDetay/ Pnomoni-Zature/455/ http://file.toraks.org.tr/ TORAKSFD23NJKL4NJ4H3BG3JH/ kisokulu3-ppt-pdf/Oguz_Kilinc.pdf Posterior bazal genişleme: Yarı uzanmış pozisyonda uzun süre kalan bir hastada (ör: cerrahi sonrası) sekresyonlar çoğunlukla alt lobla- HAZIRLAYAN: STJ. FZT.BÜŞRA NUR KARAKAYA rın posterior segmentlerinde birikir. Posterior bazal segmentleri genişleten derin solunum bu hastalar için önemlidir. Hastayı oturtarak kalçaları hafif büküp önündeki bir yastığa doğru eğilmesini söyleyin. Ellerinizi alt kaburgaların arka kısımlarına yerleştirerek lateral kostal genişleme ile aynı prosedürü takip edin.
KALP PİLİ Kalıcı kalp pilleri (pacemarker), kalbin ritmini oluşturan, düzenleyen ve intrakardiyak şok uygulayabilen elektronik cihazlardır. İlk çıkış amacı kalbin yavaş atması sonucu gelişen rahatsızlıkları tedavi etmektir. Son yıllarda ölümcül ritim bozuklukları ve kalp yetmezliği tedavisinde de daha gelişmiş kalıcı kalp pilleri (ICD, CRT ve CRT-ICD) kullanılmaya başlanmıştır. Tüm kalp pilleri genel olarak 2 kısımdan oluşur: Pulse Generatör: Enerji üreten bir pil ve pilin çalışmasını düzenleyen bir devre ve elektrotların bağlantı bölgesinin kapalı bir kutu içinde birleştirildiği bir cihazdır. Uyarı çıkaran bölümdür. Elektrot veya Lead: Kalp pili ile kalp arasındaki etkileşimi sağlayan bir kablodur. İleti sağlayan bölümdür.
Endikasyonların tarifinde sık olarak kullanılan semptomatik bradikardi deyimi yavaş kalp hızına bağlı olarak gelişen baş dönmesi, geçici sersemlik hissi, pre-senkop veya aşikar senkop , belirgin egzersiz intoleransı veya aşikar kalp yetersizliğini kapsamaktadır.
Kalp pili iki şekilde uygulanır: Endokardiyal yol: Burada elektrod bir damardan geçirilerek kalbin içerisine yerleştirilmektedir. İşlem lokal anestezi ile yapılır. Epikardiyal yol: Elektrod direkt kalbin kasına dikilmek sureti ile bağlanır. Bu uygulama genel anestezi ile yapılır. Endokardiyal uygulamanın yapılamadığı bazı durumlarda nadiren tercih edilir. Pacemarker takıldıktan ilk 12 saat yatak istirahati gereklidir. Ertesi günlerde yara yeri bakımı ve göğüs radyografisi çekilerek kalbin içerisine konulan elektrodların yeri ve pacemarkerin verileri kontrol edilir. Hastanın durumuna göre; genellikle 2-3 günde hasta evine gönderilir. Evde yaranın bulunduğu taraftaki omuzun 1 ay süre ile fazla hareket etmemesi gereklidir. Omuz dışında ön kol ve el hareket ettirilebilir. Kolu sabit vücuda yapıştırmak doğru değildir. Kol serbest olmalı ve sadece omuz hareketleri kısıtlanmalıdır. Pacemarkerin yerleştirildiği bölüme basınç uygulanmamalı ve bir süre (20-30 gün) yüzüstü yatılmamalıdır.
Kalp pili iki önemli işlevi yerine getirir. A- UYARMA: Kalpte uyarı olmadığı veya yavaş olduğunda istenilen hızda uyarı çıkarmak, B- ALGILAMA veya HİSSETME: Kalbin doğal aktivitesini algılamak onu izlemek duruma göre uyarı çıkarmaktır.
HAZIRLAYAN: FZT. Elif Gizem BALCI
KORONER ARTER HASTALIKLARINDA RİSK FAKTÖRLERİ Değiştirilebilir Faktörler Faktörler Primer
Değiştirilemeyen
Sekonder
-Hipertansiyon
-Emosyonel stres
-Yaş
-Sigara
-Kişilik tipi
-Cins
-Diyabet
-Obezite
-Irk
-Serum kolesterol -Sedanter yaşam
-Aile hikayesi
ve Trigliserid düzeyleri
HİPERTANSİYON
Arterial kan basıncı K.A.H' en kuvvetli risk faktörlerinden biridir.Hipertansiyon koroner aterosklerozun gelişimini hızlandırır.Koroner ateroskleroz gelişmiş hastalarda hipertansiyon miyokardın oksijen ihtiyacını arttırır. Yapılmış çalışmalarda kan basıncındaki azalmanın kardiyovasküler olaylarda azalmaya yol açtığı görülmüştür. Bu nedenle kan basıncı kontrolü, major kardiyovasküler olaylar için hem primer hem de sekonder korunmada kritik bir öneme sahiptir.
Bilinen tüm risk faktörleri değerlendirildiğinde, aile hikayesi KAH gelişimi için aterosklerozun her basamağında önemli bir risk faktörüdür.Genellikle pozitif aile öyküsü 60 yaşın altındaki anne-baba, büyük anne ve babaların K.A.H'na ilişkin verdikleri bilgidir. PSİKOSOSYAL ETKENLER Depresyon,kaygı durumu,düşmanlık duygusu ve sosyal yalnızlık gibi psikososyal etkenler sigara içme gibi riskli davranışlara eşlik etmesi yanında,sempatik sinir sistemini aktive etmeyi de içeren doğrudan fizyopatolojik mekanizmalar yoluyla koroner kalp hastalığı riskini arttırırlar.
YAŞ,CİNS,IRK KAH riski her iki cinste de yaşla artar.Erkekler daha fazla riske sahiptir.siyah erkekler için risk daha belirgindir.Kadınlar menapoz sonrası önceki döneme göre 3 misli daha fazla adaydır. DİYABET
Diyabetik olgularda ateroskleroz daha sık ve erken yaşta görülmektedir.Diyabet özellikle kadınlarda yaş ve menapozdan bağımsız olarak KAH riskini arttırmaktaSİGARA dır.Koroner arter hastalığı sıklığı diyabetik erkeklerde 2, Sigara vasküler endotele zarar kadınlarda 4 kat fazladır. Diyabette sürekli hiperglisemi, vermesi ve endotel hasarının ate- ileri glikolize son ürünlerin üretiminde artışa yol açarak, roskleroz gelişiminin ilk basama- arteriyel inflamasyonu tetiklemektedir. ğını oluşturması nedeniyle,sigara FİZİKSEL AKTİVİTE ile ateroskleroz arasında doğrudan Fiziksel aktivite azlığı KAH için önemli bağımsız bir risk ilişki vardır.Sigaranın diğer risk faktörlerinin etkisinide faktörüdür.Egzersiz azlığında harcanan kalori azaldığınarttırdığı gösterilmiştir.Sigara içenlerde kanın fibrinojen dan, şişmalığın yanısıra insülin didüzeyinin ve viskozitesinin arttığı gösterilmişrenci, kan lipid bozuklukları, hitir.K.A.H'nin önlenmesiyle ilgili çalışmalarda sigara bıpertansiyom gibi risk faktörleri orrakma programları önemli yer tutar.Aktif veya pasif sigataya çıkmakta,kardiyovasküler ra kullanımı hem akut hem de kronik olarak koroner vafonksiyonel kapasite azalmaktazospazma yatkınlık oluşturur. dır.Düzenli fizksel aktivite ile kilo azalmakta LDL-K ve SERUM LİPİDLER trigliserid düzeyleri düşmekte HDL-K düzeyleri yükselDoymuş yağ ve kolesterolün fazla olduğu kişilerde kardi- mekte.İnsüline duyarlılık artmakta.Kan basıncı düşmekyovasküler hastalık olasılığı da fazladır.En küçük lipopro- te.Endotele bağlı vazodilatasyon ve fibrinolitik aktivite tein olan HDL damar duvarından kolesterolü uzaklaştıra- artmaktadır bu olumlu etkiler KAH riskini azaltmaktadır. rak koruyucu etki yapmaktadır.Lipid seviyelerinin progHazırlayan :DUYGU NUR ATA ramın başında ortasında ve sonunda izlenmesi önemlidir. OBEZİTE Obezite toplumumuzda sıklığı giderek artan bir risk faktörüdür.Orta yaşlılarda kilo artışının K.A.H riskini arttırdığı gösterilmiştir.Kilo artışının yüksek kan basıncı ve serum trigliserid düzeylerini etkilediği düşünülnektedir.Hipertansiyonun tedavisinde kilo kaybı başarılı bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir. AİLE HİKAYESİ
KAYNAKÇA
Barış Buğan Malatya Asker Hastanesi, Kardiyoloji Servisi, Malatya, Turgay ÇelikGülhane Askeri Tıp Akademisi, Kardiyoloji A.D. Ankara, Türkiye Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Kardiyak Rehabilitasyon ders notları (Doç. Dr. Baki Umut TUĞAY)
KARDİYAK REHABİLİTASYON Hastayı hastalığının izin verdiği ölçüde optimal fiziksel , psikolojik ve fonksiyonel seviyeye getirmeyi amaçlayan eğitim , egzersiz ve davranışsal değişikliği içeren multidisipliner bir yaklaşımdır Kardiyak rehabilitasyon 4 fazdan oluşur:
Faz 1:Akut faz Faz 2:Subakut faz
Kardiyak rehabilitasyonun amaçları •
Uzun süreli yatak istirahatinin zararlı etkilerini önlemek
•
Kardiyovasküler sağlığın geliştirilmesi
•
Ekstra desteğe ihtiyacı olan hastaları belirlemek
•
Başarılı bir rehabilitasyon için ek ölçümler yapmak
•
Hastalığın riskini ve ölüm oranını azaltmak
•
Fonksiyonları ve yaşam kalitesini artırmak için koruyucu program başlatmak
•
Tedavi programını hastanın optimal aktivite düzeyi,beslenmesi ve kötü risk faktörleri göz önünde bulundurularak düzenlemek
Faz 3:Eğitim veya yoğun rehabilitasyon fazı Faz 4:Koruma fazı
Kardiyak Rehabilitasyon: •
Aile ve hasta eğitimi
•
Risk faktörlerinin azaltılmave önlenmesi
•
Psikolojik faktörler
•
Progresif fiziksel aktivite veya ev programı
•
Mesleki rehabilitasyonu içerir.
sı
Erken dönem değerlendirmesi Bu değerlendirme;
Kardiyak rehabilitasyona aday kişiler
Zayıf ventriküler fonksiyoolan hastalar
nu
Klinik izlem kağıtlarının incelenmesi
Hasta ve ailesi ile görüşme yapılması
Vücut sistemlerinin değerlendirilmesi
Günlük Yaşam Aktivite değerlendirmesi
Ambulasyon düzeyinin değerlendirilmesi
Risk faktörlerinin değerlendirilmesini içerir.
Sağlıklı ventriküler fonksiyonu olan hastalar
Takip edilen hastalar
Yaşlı hastalar
Semptom göstermeyen riskli hastalar
Koroner yoğun bakım erken dönem kardiyak rehabilitasyon programı
1. Adım ilk 24 saat istirahat 2.adım
3.adım
4.adım
5. adım
Son adım eklenir.
Solunum egzersizleri 5 kere Aktif eklem hareketleri 5 kere Parmak flex-ex / El bileği flex-ex / Dirsek flexext / Omuz flex-ext/ Omuz abd-add Oturma pozisyonunda: Ayak parmak flex-ext /ayak bileği dorsiplantar flex / diz flex-ext / kalça flex-ext / kalça abd-add Yürüme 5-10 m Oturma 15 dk 3 kere Solunum egzersizleri 10 kere AEH 10 kere Yürüme 30-40 m Oturma 30dk-3 kere Otururken alt ekst. egz. 5 kere Solunum egzersizleri 10 kere AEH 10 kere Yürüme 60-70m Oturma 45dk 3 kere Otururken alt ekst. egz. 10 kere Postür egz. 5 kere(omuz elevasyonu,skapular add.,her yöne boyu hareketleri)
AKUT KORONER SENDROM SONRASI EV PROGRAMI
Ev programının içeriği Solunum egzersizleri 10 kere AEH 10 kere Fiziksel aktivite programı Yürüme 100m Diyet programı Otururken alt ekst. egz. 10 kere Cinsel yaşam Postür egz. 10 kere Ayaktaki egzersizler 5 kere(gövde İlaç takibi lateral flex her iki Günlük yaşam programı ve enerji koruma tekyöne, çömelip kalkma) nikleri Psikososyal öneriler
Servise çıkmışsa 5 basamak merdiven inip çıkma
klenir.
1.Fiziksel Aktivite Programı
Taburcu sonrası erken dönem (ilk 2 ay) Ayak bileği egzersizleri 1. adım ilk 24 saat istirahat Alt ekstremite egzersizleri 2.gün:olayı açıklama,tedavi programı 3.gün:öğrenme yeteneğini tayin etme,işaret ve semptomSolunum egzersizleri (kosta kırıklarına dikkat edilmeli) ları öğretme Elastik çorap 4.gün:güvenlik faktörleri,evde yapılması ve yapılmaması 2 ay sonra… gereken aktiviteler,dış hasta ve sekonder koruma programı Asemptomatik egzersiz testi ile efor düzeyi belirlenen hastanın egzersiz planı yapılır. Egzersizin tipi: Aerobik egzersizler(yürüyüş,yüzme vb.) Akut dönemde hasta eğitimi; Hastalık süresi ve prognozu Egzersizin şiddeti:VO2max ‘ın %40-50’sinden başlanıp %60Bireysel risk faktörleri ve davranış modifikasyonu tavsi80’i arasında egzersiz eğitimi yapılır. yeleri Egzersizin frekansı: Haftada 4-5 gün , 20 – 30 dk. Genel aktivite rehberi ve ev egzersizleri Egzersizin rolü İlaçlar Beslenme, diyet 2.Cinsel Yaşamda Dikkat Edilmesi GerekenAcil durumda neler yapılacağı
EĞİTİM PLANI
Taburcu Etme Planı Taburculuk planlaması şunları içermelidir: 1.Genel aktivitenin ana hatlarıyla bir özeti, egzersiz reçetesi, diyeti, medikasyonu ve eğer varsa hareketle birlikte gelen semptomlar 2.Taburculuktan sonra en geç 2-3 güne kadar hastalar kardiyak rehabilitasyona başvurmalıdır. 3.Hafif derece, semptom limitli egzersiz testleri, taburcu edilmeden önce tercih edilen testlerdir.
ler İlk 8 hafta geçtikten sonra yada iki kat merdiveni semptomsuz çıkabilmeyi başarana kadar,cinsel yaşamdan uzak durulmalıdır Cinsel ilişki için yemekten iki saat sonrası seçilmelidir İlişki için dinlenmiş olduğu zamanları seçmeli gergin ve sinirli olduğu zamanlarda ise uzak durmalıdır Cinsel ilişkiden sonra ağır iş yapacaksa uzak durulmalıdır.
4.İLAÇ TAKİBİ Hekim tarafından önerilen dozda ve belirlenen saatlerde alımına özen gösterilmelidir.
5.GÜNLÜK YAŞAM PROGRAMI VE ENERJİ KORUMA TEKNİKLERİ Aktivitelerinizi düzenleyin:Dinlenme ve aktivite arasında iyi bir denge sağlanmalı, aktiviteler yorulmadan sonlandırılmalıdır. Planlama:Aktiviteler bölünmeli,herşey tek bir güne sıkıştırılmamalı ayrıca; günler ve haftalar önceden planlanmalıdır. Öncelikler:Aktiviteler önem sırasına konup,en önemli işler önce yapılmalıdır. Postür:İyi bir postür,kasların en iyi şekilde çalışmasını ve konumunu koruyup en az enerji harcanmasını sağlar Verimlilik:En önemli işi seç,gereksiz aktiviteden sakın.
6.Psikososyal Durum Hastaların geçirdiği travma,cerrahi operasyon ve sonrası hastane bakım süreci bireyin psikolojik durumunu olumsuz etkiler.
Anksiyete
Depresyon
Ailesine karşı olumsuz davranışlar
Mesleki hayata adaptasyonda bozukluk
Sosyal hayattan uzaklaşma gibi problemlere neden olabilir
Hastaya stresle başa çıkma yolları öğretilmeli
Bu tip problemlerle karşılaşmamak için hasta ailesi bilgilendirilmeli.
Gevşeme teknikleri de uygulanabilir KALP HASTALARINA GENEL ÖNERİLER
Sigara ve alkol kullanmayınız.
Göğüs kafesini zorlayacak üst ekstremite aktivitelerinden ayrıca,zorlu izometrik egzersizlerden uzak durun.
Kilo almaktan kaçının.
Bol su için.
Kabız olmamaya dikkat edin.Çünkü;valsalva manevrası kalbi yorar.
Aşırı sıcak yada soğuk su ile banyo yapmayın.
Uçak yolculuklarını tercih ediniz.
Stresten uzak durun.
Hareket Et Diyabeti Yok Et!
Türkiye Fizyoterapistler Derneği’nin düzenlediği Balıkesir,Bolu,İzmir, Yalova, Mugla,Mersin,Adana ilTemsilciliklerinin katıldığı valiliklerle ve sağlık il müdürlükleri ve belediyelerle de desteklenen halka ve ilgili sağlık personellerine yönelik’’ Diyabetus Mellitus’ta Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Farkındalığı ‘’bilgilendirme konferansları düzenlenmektedir. Diyabette kan şekeri kontrolünün sağlanmasında genellikle beslenme tedavisi ile ilaç ve insülin tedavisi ön plana çıkarılırken, fizyoterapi ve rehabilitasyon göz ardı edilmektedir. Oysaki Diabetus Mellitus uzun süreli (kronik) bir hastalıktır ve zamanla vücuttaki bir çok sistemde kalıcı hasarlara neden olmaktadır. Diyabet ve obeziteye bağlı gelişebilecek fizyoterapi ve rehabilitasyonla ilgili sorunları iyi bilmek, bu hastalıkların ortaya çıkışını geciktirecek ve hastaların çok daha az zarar görmesini sağlayacaktır. Diabetus mellituslu hastalarda yaşamımız ve hareketlerimiz içinde çok önemli olan beden dokularının oksijen kullanma yeteneği azalmaktadır. Egzersiz programının türü,şiddeti ,süresi ve sayısı günün hangi saatinde yapıldığı önemlidir. Yüksek kan şekeri ve aşırı salınan insülin etkileri ile metabolik yan maddelerin sinirleri üzerinde birikimi, oksijen yetersizliği, sinirlerin kanlanma bozukluğu nedenleri ile oluşan diyabetik nöropati bulunduğunda ise, oluşan duyu bozukluğu daha çok bacakları ve ayakları etkiler, kas gücü azalır sonuçta denge ve yürüyüş bozulur. Bu durumlar diyabetik ayakta yaraların açılmasına neden olabilir. Bunların tedavisin-
de duyu eğitimi, kasların güçlendirilmesi fizyoterapi ve rehabilitasyonda önemli rol oynar. Diyabetus mellituslu hastalarda buna bağlı düşme risklerinin arttığı bildirilmektedir. Geriatrik diyabetik hastalar için aerobik ve dirençli egzersizlerin yanında denge ve postural kontrolün geliştirilmesi ayak basınç hissinin arttırılması önemlidir. Diyabete bağlı duyu kaybı olduğunda özellikle koruyucu duyu kaybı olan hastalarda ağırlık aktaran aktiviteler yerine, ağılık taşınmayan aktiviteler tercih edilmelidir. Uygun ayakkabı secimi de önemlidir. Diyabetik ayakla birlikte deformitelerin varlığında ortez seçimi tabanlıklar ve diğer takviyelerde ,yara bakımı ,deri bakımı ,eğitim önemli bir yer tutar. Fiziksel aktivite danışmanlığı,uyarılar, egzersiz eğitimi,diyet / Beslenme danışmanlığından yararlanma,kilo kontrolü yönetimi,Lipit yönetimi,diabetes mellitus yönetimi,kan basıncı monitorizasyonu, sigaranın bırakılması psikososyal yönetim fizyoterapi uygulamalarında önemli bir yer tutmaktadır. Bu kadar hizmet bekleyen alanlarda fizyoterapist istihdamı yaratılması için çok acil çözüm önerileri geliştirilmesi gerekmektedir.
KİTAP İNCELEME KİTAP İNCELEME Kitabın Adı : Vakalarla Kardiyopulmoner Rehabilitasyon Editör: Doç. Dr. Fizyoterapist Meral BOŞNAK GÜÇLÜ Birinci Baskı: 2017 ISB Numarası: 9786059160636 Baskı Ve Cilt: Pelikan Kitapevi
İNCELEME: Sevgili Meslektaşlarımız ve Okurlarımız,
hipokratkitabevi.com
Adresinden kitabı edinebilirsiniz.
ÖNSÖZ Meral hocamızın bu kitabında , takip ettiğimiz gerçek vakaların birebir kardiyopulmoner rehabilitasyon açısından değerlendirmesi, rehabilitasyonu, takibi ve klinik deneyimlerimizi sunduk ve klinik çalışmalara yol gösterici olacağını düşünmekteyiz. Son yıllarda hem ülkemizde hem de yurt dışında kardiyopulmoner rehabilitasyon konusunda artan kaliteli yayın sayılarına rağmen birebir gerçek vakaların takibiyle ilgili klinik deneyimlerin ayrıntılı yorumlandığı yayınlar sınırlıdır. Bu kitabın pek çok disiplinden okuyucu kitlesine yönelik olduğu düşünülmektedir. Sağlık alanından özellikle fizyoterapistler, hekimler, sağlık alanındaki eğitimciler ve şüphesiz öğrenciler için nitelikli bir kaynak kitap olarak hazırlanmaya çalışılmıştır. Yaklaşık 2 yıl süren bu çalışmada, fizyoterapide kardiyopulmoner rehabilitasyon konusunda özel alan oluşturan, dinamik, klinikte birebir hasta takip eden ve araştırma yapan meslektaşlarımız bölümleri yazmıştır. Kitabın hazırlanmasında emeği geçen bütün yazarlara teker teker teşekkür ediyoruz ve okuyucuya kitabın yararlar sağlamasını diliyoruz. Kitabımızın bu sayısında klinikte çok sık rastladığımız hastalıklara ve klinik deneyimlerimize yer vermeye çalışılmıştır. Bunun yanı sıra hematolojik maligniteler gibi çok özel gruplardaki hastalar, yoğun bakımda yatan veya cerrahi uygulanan hastalardaki kardiyopulmoner rehabilitasyon uygulamaları hakkında klinik deneyimlerimizi sunulmuştur. Hem yetişkin hem de çocuk hastaların takip sonuçları derlenerek bu vaka kitabımızı oluşturulmuştur. Türkiye’de fizyoterapi ve rehabilitasyon eğitimi veren tüm üniversitelerde kardiyopulmoner rehabilitasyon alanında teorik ve pratik eğitim alan öğrencilerin ve meslektaşlarımızın yararlanacağı bir kitap olmuştur. Öğrencilerin derslerde öğrendikleri hastalıklar hakkındaki bilgileri ve kardiyopulmoner rehabilitasyon uygulamalarını birleştirip, yorumlamak ve klinik karar vermeyi öğrenmelerinde yol gösterici olacaktır. Meslektaşlarımızın da klinikte takip ettikleri hastaların güncel değerlendirmelerini, rehabilitasyon uygulamalarını ve takiplerini yaparken destek alabilecekleri, yararlanacakları bir kitap olmuştur. Bilgi ve klinik çalışmanın her zaman yol gösterici olması, mesleğimizin ve otonomisinin her geçen gün gelişmesi dileğiyle bu eser için SAYIN Doç. Dr. Fizyoterapist Meral BOŞNAK GÜÇLÜ hocamıza ve ekibine çok teşekkür ederiz.
SÖZLÜK
AVASKÜLER NEKROZ Hastalık veya yaralanma kanın serbestçe bir kemiğe akmasını engellerse, o kemik hücreleri ölmeye başlar. Kemik kururken çevresindeki kıkırdak da bozulmaya başlar ve bu da ağrıya ve eşlik eden birtakım problemlere yol açar. En sık uyluk kemiğinin üstünde rastlanır.
SALTER OSTEOTOMİSİ
2-9 yaşları arasında gelişimsel kalça displazisi tanısı konmuş olgularda uygulanan, etkin bir cerrahi tedavi yöntemidir.
PONSENTİ METODU
Pes ekinovarus deformitesinde haftalık düzeltme alçılarıyla kollajen yapıların rahatlamasına ve remodellingine yardımcı olan konservatif tedavi yöntemidir.
TERMOPLASTİK MOLD
Pozitif alçı modelinin şekillendirilerek oluşturulduğu ortez uygulamasıdır.
NEOADJUVAN TEDAVİ
Ana tedaviden önce tümörü küçültmek için verilen tedavidir.
TRAKEAL TUG
Krikoid kıkırdağın derin inspirasyon sırasında sternal çentiğe 3-4 parmak uzaklığından fazla yaklaşmasıdır.
NOKTÜRNAL
Yalnızca geceleri ortaya çıkan
REDÜKSİYON
Bir çıkığın yerine oturtulması için veya kırık uçlarının yeniden karşı karşıya getirilebilmesi için yapılan manevra
BİZE ULAŞIN
İnstagram : theraphysiodergi Facebook : Theraphysio Twitter : Theraphysio1 Mail : theraphysiodergi@gmail.com theraphysiodergi.com açılmıştır!