ÖNSÖZ Fizyoterapistler yaralanma, hastalığı değerlendiren ve tanı ile gelen özür ,hareket sistemi bozuklukları veya diğer durumlardan kaynaklanan ağrı ve fonksiyonel bozuklukları olan kişilerin fonksiyonel limitasyonlarını ,ağrıyı , özrü ve yeteneklerini özel ölçme değerlendirme ve inceleme yöntemleri ile belirleyerek hekimin tanısına göre fonksiyonun ve fonksiyonel kapasitenin geliştirilmesine yönelik fizyoterapi ve rehabilitasyon programı planlayan , uygulayan ve tekrar değerlendirerek rapor eden , sağlıklı kişilerin sağlığını devam ettirmek amacıyla uygun egzersizler ve koruyucu programlar planlayan mesleki otonomiye sahip sağlık personelleridir. Toplumumuzda görevi ,tanımı ve sorumlulukları genellikle karıştırılan mesleklerden biridir. Bizler; fizyoterapistleri doğru tanıtabilmek toplumda yaygınlaştırmak ,fizyoterapistlerin ve fizyoterapi ve rehabilitasyon öğrencilerinin düşüncelerine yön vermek , fizyoterapi bilimi ile uygulama arasında köprü kurmayı hedefleyen bir bakış açısıyla güncel yaklaşımları toplumla buluşturmayı amaçlayan ‘’Theraphysio’’ adlı bu dergiyi oluşturmaya karar verdik. Derginin oluşturulmasında emeklerini esirgemeyen tüm bölüm yazarlarına teşekkür ederiz. Özenle hazırladığımız dergimizin içeriğini bizce çok güzel özetleyen Theraphysio ismini bizimle buluşturan Fzt.Berna Balcı ‘ya katkısı nedeniyle ayrıca müteşekkiriz. Saygılarımızla…..
THERAPHYSIO EDITOR OKAN DEMİR 25 Aralık 1993 Hacettepe 2016 Mezunu Samsun Romatem İnstagram: okan.demir Mail: okandemir2502@gmail.com ÖMER FARUK KUCUR 26 Mayıs 1998 Medipol Üniversitesi FTR-2 .sınıf İSTANBUL İnstagram: kcrfaruk Mail: kucurfaruk@gmail.com EDA BURÇ 15 Ekim 1994 Gazi 2016 Mezunu Hacettepe Master Öğrencisi, Ankara Özel Eğitim İnstagram : eda_burc Mail :eda_burc_1994@hotmail.com
KİM BU FİZYOTERAPİST ? FİZYOTERAPİSTLER SESİNİ DUYURUYOR SON 10 YILDA FİZYOTERAPİST SAYISI
Kronik Ağrı Portresi KİTAP İNCELEME MEHMET TOPRAK RÖPORTAJ KARİKATÜR
POLONYA’DA ERASMUS
PELVİK AĞRI TEDAVİSİNDE FİZYOTERAPİ
EGZERSİZ FİZYOTERAPİST NEREDE ÇALIŞIR ? BİR HASTALIK BİR FİZYOTERAPİST
FİZYOTERAPİSTLER SESİNİ DUYURMAYA ÇALIŞIYOR!
Fizyoterapistler olarak meslek yasamızın çıkması ve istihdam sorunun ortadan kaldırılması amacıyla geçen ay sosyal medyada 2 büyük etkinlik düzenledik. #FizyoterapistiniDinle ve #GençlikİçinFizyoterapistDiyetisyenŞart hashtaglari ile gündeme gelen fizyoterapistlerin birlik olabilmesi sesimizi gerekli mercilere ulaştırabilmek için çok önemli. Bu etkinliklerin düzenli ve daha geniş çaplı yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
SON 10 YILDA FİZYOTERAPİST SAYISI NASIL DEĞİŞTİ?
2009 yılı fizyoterapist sayısı 3750 olarak tahmin ediliyor. 2008 yılında fizik tedavi ve rehabilitasyon eğitimine 427 fizyoterapist başladı ve bir çoğu 2012 yılında mezun oldu. 2010 yılı fizyoterapist sayısı 4100 olarak tahmin ediliyor. Fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümünün popülaritesi yavaş yavaş artmaya başlıyor. 2009-2010 yılında eğitimine başlayıp 2013 yazında mezun olan fizyoterapist sayısı 810 kişi.
2011 yılı fizyoterapist sayısı 4500 olarak tahmin ediliyor. Okul sayısı bir anda artmaya başlıyor. 2010-2011 yılında eğitimine başlayıp 2014 yazında mezun olan fizyoterapist sayısı 1225 kişi.
2012 yılı fizyoterapist sayısı 5000 olarak tahmin ediliyor. 20112012 yılında eğitimine başlayıp 2015 yazında mezun olan fizyoterapist sayısı 1862 kişi.
2013 Yılı fizyoterapist sayısı 5800 olarak tahmin ediliyor. 20122013 yılında eğitimine başlayıp 2016 yılında mezun olan fizyoterapist sayısı 2606 kişi.
2014 Yılı fizyoterapist sayısı 7000 olarak tahmin ediliyor. 2013-2014 yılında eğitimine başlayıp 2017 yazında mezun olacak fizyoterapist sayısı; 3256 kişi…
2015 Yılı fizyoterapist sayısı 8862 olarak tahmin ediliyor. Öğrenci sayısının son 7 yıl içinde en az arttığı yıl diyebiliriz. 2014-2015’de eğitime başlayıp 2018’de mezun olacak fizyoterapist sayısı 3453 kişi.
2016 Yılı fizyoterapist sayısı 12000 olarak tahmin ediliyor. 20152016 yılında eğitime başlayıp 2019 yazında mezun olacak fizyoterapist sayısı 3952 kişi.
2017 Yılı fizyoterapist sayısı 15250 olarak tahmin ediliyor. 2017 yazında 3256 fizyoterapist mezun olacak. 2016 yılında 12000 olan fizyoterapist sayısı bu mezunlarla 15250’ye ulaşacak.
2018 Yılı fizyoterapist sayısı 19000 olarak tahmin ediliyor. 2018 yazında 3453 fizyoterapist mezun olacak. 2017 yılında 15250 fizyoterapist olan fizyoterapist sayısı yeni mezunlarla beraber 2018 yılında Türkiye’de 19 bin fizyoterapist olacak. 2019 Yılı fizyoterapist sayısı 23000 olarak tahmin ediliyor. 2019 yazında 3952 fizyoterapist mezun olacak. 2018 yılında 19000 olan fizyoterapist sayısı bu mezunlarla 23000 ulaşacak.
Yeni mezun fizyoterapistlerinin iş bulmakta güçlük çekmesi akla 12 bin fizyoterapist sayısı fazla mı değil mi sorusunu getiriyor. Avrupa da ise durum çok farklı. Avrupa ülkelerinde ortalama olarak 100.000 kişiye 91 fizyoterapist düşmektedir. 12 bin fizyoterapistin olduğu ülkemizde ise şuan 100.000 kişiye yalnızca 14 Fizyoterapist düşmektedir.
Yine Avrupa ortalaması göz önüne alındığında 80 milyon nüfuslu bir ülkenin 72 bin fizyoterapiste ihtiyaç duyduğu gibi bir rakam ortaya çıkmaktadır. Avrupa verilerine karşın Türkiye’deki çalışma ortamları yalnızca fizik tedavi doktorları ve özel eğitim merkezleriyle sınırlandırılmış olan fizyoterapistler için istihdam sıkıntısı henüz 11 bin kişi iken ortaya çıkmış durumda. Gelecek 3 yıl içerisinde 11 bin fizyoterapistin de aralarına katılacak olması fizyoterapistler ileride istihdam sıkıntısı mı çekecek sorusunu akla getiriyor. Tüm bu sorulardan sonra gözler Sağlık Bakanlığı ve YÖK’te. Fizyoterapistler yetkili kurumlardan gelecek yıllar içerisinde KPSS alımlarıyla daha fazla fizyoterapistin kamuda istihdam edilmesini, meslek yasalarının çıkarılarak bağımsız çalışma hakkını elde etmeyi ve fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümünün kontenjanlarının acilen sınırlandırılmasını istiyor.
Kaynak: fizyoo.com, Ösym verileri
Frida Kahlo : Kronik Ağrı Portresi
Meksikalı ressam, Frida Kahlo (1907-1954), 20. yüzyılın en ünlü sanatçılarından biridir. Yaptığı renkli portrelerle ünlü olmasına rağmen, yaşam boyu ‘kronik ağrı’ yaşadığı gerçeği daha az bilinir. Frida Kahlo, 6 yaşında poliomiyelit ,genç iken korkunç bir araba arabası kazası geçirdi ve çok sayıda başarısız omurga ameliyatı oldu ve daha sonraları ise ekstremite ampütasyonuna katlandı. . Hayatı boyunca çeşitli fiziksel, duygusal ve psikolojik travmaları oldu, ancak sanatı sayesinde acıyı ve engellerini aşabildi. Yaptığı çalışmaların birçoğunda kronik ağrı ile kuşatılmış olan yaşam tecrübelerini göz kamaştırıcı bir şekilde yansıtmıştır. Kronik nöropatik ağrının belirtileri ve semptomları ve nosiseptif yolların merkezi duyarlılığı; tablolarını ve tıbbı tarihini incelediğiniz zaman belirgindir. Bu yazının amacı, Frida Kahlo'nun tıbbi geçmişini ve sanatını modern bir ağrı bilimleri perspektifinden tartışmak ve belki de ağrı deneyimini hasta gözünden anlamaktır.
Frida Kahlo, karmaşık tıbbi durumuna neden olan, katkıda bulunan ve etken faktörlerden oluşan 'mükemmel bir fırtına' yaşadı. Amputasyonundan sadece bir yıl sonra meydana gelen ölüm, bir pulmoner emboli ile ilişkilendirildi, ancak birkaç kaynak intiharı daha olası görüyordu. Onun resimleri, kronik ağrının eşsiz ve kişisel bir görünümünü sunar. Modern toplumda kronik ağrının yaygınlığı arttıkça, bu hastalığın bütüncül bir şekilde değerlendirilmesi, yönetimi için nitelikli ve empatik bir yaklaşım için kritik önem taşır. . Bu sürecin esası, hasta deneyiminin ve hastalığın ilerlemesinin altında yatan bilimin anlaşılmasıdır. Buna ek olarak, tedavi için birincil strateji olarak fizik tedaviyi kullanan erken konservatif yönetim, kronik ağrılı bireyin bakımında esastır. .
Carol A. Courtney ve ark ,Phys Ther (2017) ,doi:10.2522/ptj.20160036
:
Kitabın Adı : ROMATİZMAL HASTALIKLARDA BİYOPSİKOSOSYAL MODEL : BİLİŞSEL EGZERSİZ TERAPİ YAKLAŞIMI ( BETY ) Editör: Prof. Dr. Edibe Ünal
İNCELEME: Edibe hocamızın ilk cümleleriyle incelememize başlıyoruz ‘’Bilişsel Egzersiz Terapi Yaklaşımı (BETY) , bir öğrenme yolculuğu; 2004’ te bir hasta ile başlayan , 2014 ‘te yüzlerce hastaya ulaşan….Dolayısıyla bu kitapta da ,gerçek bir yolculuğun şahidi.’’ Romatizmal hastalığa sahip bireylerin sayısı ülkemizde giderek artmaktadır. Öyle ki Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon uzmanlık alanı yanı sıra , İç Hastalıkları çatısı altında Romatoloji üst ihtisası ve Pediatri uzmanlığı çatısı altında pediatrik romatoloji oluşturulmuştur.
Fizyoterapistler olarak , romatolojik hastayla erken tanışmış ve sıklıkla karşılaşıyor olsak da , bilgilerimizi güncellemekte ya da bu alana gereken değeri vermekte geç kaldık. Bu kitapta Prof. dr.Edibe Ünal , yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile birlikte romatolojik rehabilitasyon alanında hem meslektaşlarımıza ,hem hekim arkadaşlarımıza ,hem de hastalarımıza bir bakış öğrenme sunmuştur.
Kitabın ilk bölümünde , genel bir bilgilendirme sunup, ikinci bölümünde BETY’nin oluşum gerekçelerini ve biyopsikososyal anlayış içerisinde temel prensiplere sunmuştur. Üçüncü bölüm , gerçek bir aşkı ve iradeyi tanımlamaktadır.BETY ‘i inflamasyon ve egzersiz arasında aşk yaratan ve bu aşka irade katan bir yöntem metaforize edilmiştir. Kitabın diğer bölümlerinde sıklıkla karşılaşılan romatizmal hastalıklara ‘’fizyoterapist’’ gözüyle bakılmıştır. Romatizmalı hastaların tedavilerinde ‘’hasta için ‘’ farklı bir rehber oluşturan kitap için sayın Prof.Dr.Edibe Ünal’ a çok teşekkür ederiz.
Mehmet TOPRAK Kendinizden kısaca bahseder misiniz? Uzman fizyoterapistim, Bahçeşehir Üniversitesinde çalışıyorum. Doktora eğitimim devam ediyor. Eş zamanlı 2. yüksek lisansım olan BAU Kayropraktik programında da eğitim almaktayım. Meslekte 6. senem. Vakit buldukça sosyal sorumluluk projeleri düzenliyor veya mevcut projelerde görev alıyorum (Fidan bağışı, "Dumansız kampüs-Sağlık Bakanlığı ödüllü" ve Özel Olimpiyatlar). Spor yapıyorum,motosiklete binmeyi seviyorum ve gülümsemenin gücüne inanıyorum Neden Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü? Neden fizyoterapistlik? Bu bölümü seçmeseydiniz hangi bölümü seçerdiniz?
Bu soruya bir akademisyen olarak doğru yanıt vermek bir hayli zor ☺ Lisede iken kuzenim FTR diye bir bölüm okuyordu. Ne olduğunu sormak için kuzenimi aradım 2007 yılıydı. Tam kapatmak üzereyken mezun olunca ne kadar maaş alıyorlar diye sordum. Kuzenimin söylediği rakamı duyunca kapanmak üzere olan telefon 30 dakika daha sürmüştü :) FTR'yi ilk tercih kazandım (burada başka maceralarım da oldu fakat yazmaya ne bende hacet var ne de okumaya siz de kalır :) ). Mezun olunca kuzenimin söylediği rakamlara yakın bir maaşla işe başladım ama 3. ay istifa ettim. Kazandığım paranın beni mutlu etmediğini, çalıştığım alanın ilgimi çekmediğini ve mevcut potansiyelimi ortaya koyamadığımı farketmiştim. Bugün hak ettiğine oranla mesleğin en vasat gelirini elde eden akademik camiada çalışıyorum ve gerçekten mutlu olduğumu, imkan dahilinde üretebildiğimi söyleyebilirim. Bu bölümü seçmeseydim bilişim/yazılım üzerine bir bölüm okurdum.
Kayropraktik Nedir?
Dünya Sağlık Örgütü ve Kayropraktik meslek örgütleri tarafından tanımlanmıştır. Sağlık meslekleri içerisinde Tıp Doktorluğu, Diş Hekimliği, Eczacılık, Hemşirelik gibi sınıflanan bir sağlık mesleğidir. Amerikan Tabipler Birliği; bel ağrısı tedavisinde ilk seçenek olarak Kayropraktik’i Önermektedir. Kayropraktik kas-iskelet sisteminin mekaniksel rahatsızlıklarının tanı, tedavi ve önlemlenmesinde ve bu mekaniksel rahatsızlıkların genel sağlık ve sinir sistemi üzerinde etkileri ile ilgilenen bir sağlık mesleğidir. Özellikle omurganın mekanik bozukluklarını düzeltmek ve yumuşak doku ve diğer eklem manipülasyon tedavisine önem verir. Burda dikkat çekmek istediğim bir konu var; Kayropraktik bir uzmanlık alanı yada bir tedavi yöntemi değildir. 1897 yılından beri akademik eğitimi verilen 120 yıllık bir sağlık mesleğidir. Amerika'da mezunları mesleki doktora derecesi ile mezun olurlar. Dolayısıyla kayropraktik kursları da illegaldir ve hukuki olarak diyetisyenlik eczacılık kursundan farklı değildir. Ayrıca ulusal meslek derneğinin aldığı karara göre; tek doğru türkçe telaffuzu Kayropraktik'tir. Kayropraksi, kayroprakti, şiropraksi şeklindeki tercümeler doğru değildir. Kayropraktik ile ilgili nasıl bir eğitim aldınız? Türkiye’de yaygın olmadığını biliyoruz.
Lisans öğrencisiyken yolum Kayropraktik ile kesişti. Kayropraktik'in TR'de eğitiminin olmadığını öğrendim ve yurt dışında okumak amacıyla bir köşe yazısında yer vermesi nedeniyle burs talebinde bulunduğum Alphan Manas, (İddaa'yı TR'ye getiren kişi) İzmir'de Kayropraktik Doktoru Mustafa Ağaoğlu'nun mail adresini vererek onunla görüşmemi önerdi. Balık vermedi, oltayı gösterdi. Mustafa Ağaoğlu mailimi çok sıcak karşıladı ve İzmir'e davet etti beni. Lisans öğrencisi olarak İzmir'e gittim ve FTR'den mezun olduktan sonra bu bölümü yurtdışında okuyabilecek aile bütçemin olmadığından bahsettim. Bana iki yol önerdi; ilki Fizyoterapist olarak kalifiye göçmen statüsünde ABD'ye giderek orda kazandığımla Kayropraktik okumamdı, ikincisi ise TR'de yıllardır akademik Kayropraktik eğitimi başlatmaya çalışıyorum bu konuda bana destek olursan kurduğumuz okulda okursun dedi. Lisans öğrencisi olarak bana yüklenen misyona inanabiliyor musunuz?
Evde Play Station oynayıp gittiğim İzmir'de hayatının 35 senesi ABD'de geçmiş mesleğinde dünyaca ünlü biri beni öğrenci olmam bir kenara, bir birey olarak kabul edip inşa ettiği güzelliklere tuğla taşımamı teklif ediyordu. O gün; bugün benimle röportaj yapmanıza neden olan gündür. (Maceralar, maceralar) 2015 Yılında Dr. Mustafa Ağaoğlu'nun vizyonu, Yrd. Doç. Dr. Hasan Kerem Alptekin ve Prof. Dr. Orhan Babuçcu'nun destekleri ile Genel FTR yüksek lisans öğrencisi iken 2015 yılında, 3 kıtadaki Kayropraktik lisans bölümlerinin müfredatını harmanlayarak YÖK'e tezli yüksek lisans başvurusunda bulunduk ve Fizyoterapistler de bu eğitimi alabilir onayını YÖK'ten tescilledik. Kurucularından biri olduğum programın öğrencisi olmaktan da gurur duyuyorum. Programın 3 öğretim elemanı da ABD'de eğitimlerini tamamlamış olan Kayropraktik Doktorlarıdır. Türkiye’de Fizyoterapistlerin Mevcut Durumunu ve Geleceğini Nasıl Görüyorsunuz? Türkiye’de fizyoterapistlerin işsizlik durumu üzerine yapılmış ilk bilimsel çalışmada (Mayıs-2017) yer alıp meslektaşlarımızın sorunlarına akademik olarak ışık tutmuş olmaktan büyük onur duyuyorum (Yrd.Doç.Dr. Dilber Coşkunsu ve Prof.Dr.Serap İnal ile birlikte). Elde ettiğimiz veriler 2015 yılında iş bulmada bir kırılma olduğu ve özellikle bu yıl durumun daha da ciddileştiğini gösteriyor. Yaptığımız çalışma bir durum tespiti çalışmasıydı ve nedenlerini akademik olarak incelemedik. Fakat yaptığımız araştırmada farkettik ki TR’de Nüfusa oranla Fizyoterapist sayısı ABD, Avrupa, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, İskandinav ülkeleri gibi ülkeler ile kıyaslandığında ortalamaların altında. Dolayısı ile belki de mezun sayısı kadar önemli olan bir diğer konu mezunların istihdam edilmesinde neden son 2 yılda bir sıkıntı görülmekte ve bunun önü nasıl açılabilir bu konu üzerinde durulabilir. Gelecekte meslektaşlar olarak bir yere geleceksek, başımıza çok etkin ve yetkin vizyonlu ve karizmatik bir meslektaş liderin gelmesi ile olmayacak.
Kitlesel bir dönüşüm ile olacak bu. Hepimizin kabuğumuzu kırması lazım. İngilizce bilmeyen, konuşamayan meslektaş sayısının çok az olması, mezunların spesifikleşmesi, 50 işten anlarım diyen birine ne evinizi boyatırsınız ne de musluk sıktırırsınız. Dünya vatandaşı olmalıyız. Lisans son sınıf öğrencisi gelip Mehmet hocam sen iyi manipüle ediyorsun 20 kişi toplayayım hem sen kazan hem ben diyorsa; Ticari ve dünya standartlarında olmayan meslek sonrası eğitimlerin (kurslar) daha çok sorgulanması ile bir yerlere gelebileceğimize inanıyorum (yalnızca liderler tarafından değil kitlesel olarak da). Ftr öğrencilerine, fizyoterapistlere ve Theraphysio dergisine vermek istediğiniz tüyolar? Biraz politik bir giriş olsun ☺ Halkı kucaklamak gerektiğine inanıyorum. Bizler muhatap olarak yine kendimizi görüyoruz. Sosyal medya da yapılan paylaşımlar, ya kurs duyurusu ya ön çapraz bağ protokolü ya da ders çalışmaya yönelik innervasyon bilgileri. Mesleki sayfalarda da bu böyle. TR’nin nüfusu 80 milyon. Biz, meslektaşımız olmayan kişileri/halkı daha fazla muhatap alır ve onları doğru bilgilendirmeye yönelik paylaşımlar yaparsak, bu yönde etkinlikler ve projeler geliştirirsek kendi alanımız ile ilgili olan halk sağlığı uzman kişilerce geliştirilmiş olur. O nedenle başka sağlık mesleklerinde 100 binlerce takipçi var bizde ise 10 bin bilemedin 20 bin. Algımı teyit etmek için sonra bir sokak röportajı yaptım, beliniz ağrırsa kime gidersiniz diye 5 kişiye sordum hiç biri fizyoterapist demedi. Bir de kendimize soralım bizler halkı biliyor ve tanıyor muyuz? Theraphysio dergisine de toplumu/halk sağlığını unutmamasını önerebilirim ☺ Derginize yayın hayatında başarılar dilerim ☺
KİM BU FİZYOTERAPİST ? Hekim hayat kurtarır, Fizyoterapist ona anlam katar. Hastasının ortağıdır, Birlikte güler birlikte ağlar Aldığı yığınla eğitimi, Maneviyatla bezeler. Yürümeyi başarsın diye Her zaman teşvik eder Sabırla yapar işlerini , Zor olunca sıkar dişlerini. Düzenli yap egzersizini, Arttır eklem hareketlerini İğne yapmaz tansiyon ölçmez,
Deri bütünlüğünü bölmez . İyi belle bunu teyzecim : ‘’Fizyoterapist fıtık etmez ‘’
BÜŞRA NÜR KARAKAYA
TAHA AYBERK ERDOĞAN POLONYA
+Hangi üniversitede erasmus yapıyorsun ?Hangi Ülkedesin ? -Jozef Pulsudski University Of Physical Education. Polonya’nın Varşova şehrinde
+Derslerini hangi dillerde alıyorsun ? -Derslerimi İngilizce olarak alıyorum ancak bazı dersler Polonyalılar ile beraber oluyor . O derslerde hoca bize ayrıca çeviri yapıyor. +Erasmusa hak kazanmak için nasıl bir İngilizceye sahip olmak gerekiyor ? Derslerde dil konusunda zorluk çektin mi ? -Tabi ki kişiden kişiye çok değişir ama benim şahsi fikrim normal seviyedeki bir İngilizce grammar ve vocabulary bilgisiyle gidilebilir . Derslerde çok zorluk çekmedim alan derslerini olduğu için çoğu konuşulan şey ortak dil oluyor kelimeyi anlamasanız bile ne ifade ettiğini anlıyorsunuz ve ders sırasında ya da sonrasında hocaya ya da sözlüğe başvurarak tam anlamını öğrenyorsunuz . Dolayısıyla dersleri anlamama gibi bir sorunum olmadı.
+ 4.Sınıfta Erasmus yapıyorsun. Senin istediği 4.sınıfta mı yapmaktı yoksa tesadüf mü oldu ? Sence bizim bölümümüz için kaçıncı sınıfta yapılmalı ? - 4.Sınıfta gitmek benim tercihimdi. Bölüm başkanımız Prof. Candan Algun’un desteği ile son sene gitmiş oldum çünkü olası bir ders eslesmemesınde mezun olamayacaktım . Son sene gitmenin dezavantajı sadece staj anlamında oldu. Çünkü burda Türkiye’deki gibi staj saati yok . Daha doğrusu yeterli değil. Bence sınıf olarak belirli bir şey söyleyemem Çünkü her dönemin artısı da var eksisi de .Kim kendine hangi dönem için uygun görüp giderse o dönem onun için en iyi zamandır. •
+Erasmustaki aldığın FTR dersleri ile ülkemizdeki dersler ve eğitim arasında fark var mı ? - Burada iki farklı FTR var diyebilirim.Biri bizimki gibi diğeri beden eğitimi bölümüyle entegre olmuş bizim okulumuz 2 .türden yani aldığımız dersler biraz Türkiye’dekinden farklı . Örneğin burada Theory Of Traning diye bir ders aldım. Ancak genel olarak ele alırsam bizim sistemimiz daha kaliteli ve biraz daha medikal .Buradaki daha çok spor ile alakalı .Burdan mezun olup bir spor salonunda rahatça çalışabiliyorsunuz. Bu bizim ülkemizde biraz zor ve genelde BESYO mezunları çalışıyor .Bu gibi farklar var ayrıca burada master yapmak çok kolay çünkü 3 sene lisans sonrasında 2 sene master yapabiliyorsun.
+Yurt dışında fizyoterapistlerin saygınlığı var mı ? Masör diyorlar mı ? :) - Yurt dışında FZT saygınlığı var. Çalış-
ma alanları bizimkinden biraz farklı. Hekim , hemşire , ergoterapist bir takım halinde çalışabiliyor ve bu yasal olarak bir engel teşkil etmiyor. Bu açıdan bakınca fzt hekimlerinin altında hapsolmuş bizlere göre daha Avantajlı. Bulunduğum hastane ve rehabilitasyon merkezlerinde hasta ya da diğer sağlık çalışanlarıyla ikili ilişkileri gayet iyi olan fizyoterapistler vardı
+Polonya da yaşadığın sıkıntı oldu mu ? - Burada sorunların birincisi dil çünkü herkes ingilzice bilmiyor. Özellkle markete ya da alişverişe gittiğinizde sıkıntı yaşıyorsunuz. Doğal olarak bu da İngilizce konuma pratiğinizi geliştirmiyor. Onun dışında bir Müslüman ve Türk olarak burada biraz ırkçılık ile karşılaştım.
+ Erasmus konusunda ‘’İyi ki ‘’ ve ‘’ Keşke’’ lerin oldu mu ? -Kesinlikle iyi ki gelmişim dedim. Mükemmel zaman geçirdim, eğlendim hayatımda kesinlikle yapmam dediğim şeyleri yaptım. Bir çok ülkeden arkadaşlarım oldu. Farklı kültürleri , dinleri , ülkeleri daha yakından tanıdım. Belki çok klasik olacak ama gerçek anlamda dünya görüşümü insanlara hayata bakış açım değişti. •
Keşkelerim sadece daha çok ülke gezmek isterdim.
+Son olarak Erasmustaki sosyal hayatını da çok kısa anlatabilir misin ? - Gerçek anlamda mükemmel zamanlar geçirdim. Burda erasmuslu olduğunuz için size yönetim tarafından biraz esneklik sağlanıyor. O yüzden yurtta belki de hiçbir yerde yapamayacağımız şeyler yaptık. Aynı zamanda Schengen vizem olduğu için bir çok şehir ve ülkeye ucuz hava ve kara yolları kullanarak gittim. Burası dışında yaşayamacağım tecrübeler edindim. Neredeyse her Avrupa ülkensinnden bir arkadaşım, çalacak bir kapım oldu .En önemlisi de ülkemizi milletimizi burada tanıtarak bizlerin nasıl insanlar olduğunu göstermiş olduk .
TAHA AYBERK ERDOĞAN’A BİZİ ‘’ERASMÜSTAKİ FTR OĞRENCİSİ’’ OLARAK BİLĞİLENDİRDİĞİ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ. BİZLERİ ORADA MÜKEMMEL TANİTTİĞİNA ŞÜPHEMİZ YOK .. BÜ SENE MEZÜN OLDÜ VE KENDİSİNE MESLEKİ HAYATİNDA BAŞARİLAR DİLERİZ ...
PELVİK AĞRI TEDAVİSİNDE FİZYOTERAPİ Malignite yokluğunda kronik pelvik ağrı , kadın ya da erkeklerin pelvis bölgesindeki 6 ay ya da daha uzun süren ya da kesintili olarak devam eden zararlı bir uyaranın algılanmasıdır.Pelvik ağrı, sinir, endokrin, üriner,üreme, gastrointestinal sistem ve bağışıklık sistemleri dahil olmak üzere vücudun birçok sistemini etkileyebilir. Sağlık bakımında, fizyoterapistler kas-iskelet sistemi ve nöromuskuler disfonksiyon tedavisinde uzman kişiler arasındadır. Kas-iskelet sistemi ve nöromüsküler pelvik ağrı, pelvik kuşaktaki lumbopelvik, abdominopelvik ve kalça kompleksinin yumuşak dokularından, sinirlerinden, eklemlerinden veya kaslarından kaynaklanır. Bu bileşenlerden herhangi birinde işlev bozukluğu olduğunda, ağrı oluşabilir. Enfeksiyon, malignite veya iç organ kaynaklarının bulunmadığı durumlarda, pelvik ağrı genellikle miyofasyal, kas iskelet sistemi, nöromüsküler veya bunların doğadaki herhangi bir kombinasyonundan kaynaklanır.
Fizyoterapist, postüral ve yürüme değerlendirmesi de dahil olmak üzere, hastanın ihtiyaçları, yaşı ve tıbbi teşhisi temel alan bir vücut sistemi incelemesini gerçekleştirir. Değerlendirme ve daha sonraki tedavi, hastanın bildirdiği farklı belirtilere göre yönlendirilir. Spesifik pelvik taban kaslarının değerlendirilmesi kadın hasta için ya vajinal ya da rektal olarak ve erkek hasta için rektal olarak yapıldığından, terapist pelvik ağrının altında yatan kas-iskelet sistemi durumunu doğru olarak değerlendirmelidir. Temel düzeyde, kaslar aşırı aktif, düşük etkin veya her ikisinin birleşimi olabilir. Akut veya Kronik pelvik ağrı fizik tedavisi, kas ağrısının yönetimine yöneliktir; kas uzunluğunu düzeltmek ve kasların gevşemesine yardımcı olmak için esnekliğe yardımcı olmak,kas-iskelet problemlerini düzeltme ve postüral eğitim stratejileri içermektedir.
MAKALE ÇEVİRİLERİ İÇİN FZT. ALİ OSMAN ĞÜZEL’E TEŞEKKÜR EDERİZ.
KENDİSİNE MESLEKİ HAYATİNDA BAŞARİLAR DİLERİZ… Not: instagram ; @fizyomakale
BETY EGZERSİZ PİLATES 1.Solunum A.Sırtüstü – bacaklar çengel pozisyonunda yatın. Nefesinizi alın ve nefesinizin nereye gittiğini takip edin.( üst ve alt göğüs kafesi ,omuzlar,karın) Elinizi nereye nefes almak istiyorsanız oraya koyun B. Sırtüstü bacaklar çengel pozisyonunda yatın. Başınızın , göğüs kafesizini ve sakrumunuzu yerde hafifletilmiş olarak hissedin Vertabralarınızı ağırlaşmış, yere doğru baskı yapıyormuş gibi hissedin Belinizin ve sırtınızın yatağa yayıldığını hissediniz Kalçanızın ön kısmının yatağa ve aşağı doğru eridiğini hissedin.(bacaklar , altından yastıklarla desteklenmiş olabilir) 2.Odaklanma Odaklanma , transversus abdominis ,multifidius , pelvik taban ve diyafragmanın ko-aktivasyonu ile lumbar omurganın nötral pozisyonunu ifade eder. Sırtüstü bacaklar çengel pozisyonunda yatın.
A.Kalçanızı yan yatmış bir kova gibi düşünün.Kovanın ağzını bir yukarı bir aşağı çevirin ve sonra orta pozisyonu bulun B.Umbilicus ve symphisis pubis bir elmasın üst ve alt iki ucu olsun. Diğer uçları ise SİAS ‘lar olsun. Elmasın üst ucu yukarı kaldırırken ,alt ucu aşağı doğru bastırın. Sonra tersini yapın.Elmasın üst ve alt ucunu aynı seviyede tutmaya çalışın C.Ayakta, dar bir pantolon giydiğinizi ve fermuarı kapatmak için kalçanızı hafifçe öne aldığınızı düşünün ve karnınızı içe doğru çekin. 3.Göğüs Kafesi Yerleşimi Sırtüstü pozisyonda bacaklar çengel pozisyonda yatın. Nefesinizi vererek kollarınızı yukarı doğru kaldırın. Bu sırada göğüs kafesi ve kalçanızın bağlantısını hissedin ve göğüs kafesinizin yer üzerinde olduğundan emin olun.Nefesinizi alın ve nefes vererek kollarınızı başlangıç pozisyonuna getirin. 4.Omuz Yerleşimi a.Skapula retraksiyon Sırtüstü çengel pozisyonunda yatın. Kollarınızı 90 derece omuz fleksiyonu pozisyonuna getirin. Nefesinizi alarak omuzlarınızın birbirinden ayrıldığını hissedin. Nefesinizi vererek başlangıca dönün ve vertabralarınızın genişlediğini ve yatağa yayıldığını hissedin
B.Skapula depresyon Sırtüstü çengel pozisyonunda yatın. Kollarınızın 90 derece omuz fleksiyonu pozisyonuna getirin. Nefesinizi alın ve omuzlarınızı kulaklarınıza doğru yaklaştırın , nefes verin ve skapulalarınızı arkada –V -yapacak şekilde aşağı doğru itin.
5.Baş Ve Boyun Yerleşimi Sırtüstü çengel pozisyonunda yatın
Nefes alın başınızdan birinin sizi yatay düzlemde yukarı doğru çektiğini hissedin.(uçan balon) Çenenizi içeride tutacak şekilde boynunuzun arkasının uzadığını düşünün. Nefes vererek nötral pozisyona dönün.
FİZYOTERAPİST NEREDE ÇALIŞIR
YOĞÜN BAKİM
Yoğun bakımdaki hastaya bir fizyoterapist neler yapabilir ki, faydası olur mu? Bu, en çok karşılaştığımız sorulardan biri. Yoğun bakımda periferal kas kuvvetinde azalma oluyor ve 7.günde kas zayıflığı ne yazık ki %25. Bu çok ciddi bir oran. Peki fizyoterapi uygulamaları neler olabilir? Pozisyonlama, mobilizasyon, hava yolu temizleme teknikleri, solunum kas eğitimi, normal eklem hareketleri, insentif spirometre, solunum egzersizleri ve egzersiz eğitimi... amaç yatak istirahati komplikasyonlarını engellemek, mekanik ventilatörden ayrılmayı kolaylaştırmak ve fonksiyonel bağımsızlık ve psikolojik iyilik halini sağlamaktır. Yapılan uygulamaların doğru ve etkili olabilmesi için bu işin eğitimini almış kişiler tarafından icra edilmesi gereklidir. Yoğun bakımlarda fizyoterapistlere kesinlikle ihtiyaç vardır.✔ Tüm kamuoyuna duyurulur.
BİR HASTALIK BİR FİZYOTERAPİST
ANKİLOZAN SPONDİLİT Öncelikle sakroiliak eklemleri ve omurgayı tutan ,spondiloartropati – (spA) grubu hastalıkların protipini oluşturan kronik, sistemik romatizmal bir hastalıktır.
Semptomlar:
• BEL AĞRISI: İnflamatuar Bel Ağrısını Özellikleri : 1.40 yaşından önce başlamış bel ağrısı 2.Sinsi Başlangıç
• ENTESİT • PERİFERİK EKLEM TUTULUMU • TORAKAL TUTULUM
3.En az 3 aydır sürmekte olması 4.Sabahları uzun dinlenme sonrası bel tutukluğunun artması
• GENEL SEMPTOMLAR
5.Egzersiz ile düzelme AS de yorgunluk, uyku bozuklukları ,depresyon, sık karşılaşılan problemlerdir • KARDİYOVASKÜLER BULGULAR • AKCİĞER BULGULARI • BÖBREK BULGULARI
Tedavi:
1.Hasta ile tanışma: Fizyoterapist ,AS ile ilgili semptomlar hakkındaki bilgilerinin ona sunduğu öngörü ile hasta karşısında iken öncelikle kasiskelet sistemine ait bulguları görsel olarak aramalıdır. Hastadan ,rahat bir sohbet ortamı içinde hastalığı hakkında kendisini ifade etmesi istenir. Burada bir yandan hikaye alınırken ,bir yandan hastanın fizyoterapiste gelmedeki esas şikayeti öğrenilir. Fizyoterapiste gönderen romatolog , bu bağlantıyı sağlayarak hastaya büyük bir iyilik yapar .Çünkü AS için bilinen en son ilaçlar olanlar biyolojik ajanlar da dahil, kullanıldığında omurgadaki radyolojik iyileşmeyi göstermemektedir .Bu durum, AS için tanı kriterlerinde ‘’egzersizle düzelen ağrı’’ ifadesinin , aynı zamanda omurga düzgünlüğü için ne kadar önemli olduğunu vurgular
2.Problem analizi: AS , çoklu tutulumları nedeniyle detaylı değerlendirilmesi gereken bir durumdur. AS li hasta değerlendirilirken ,hastalık aktivitesi ,fiziksel fonksiyon ve yapısal hasar ayrı unsurlar olarak düşünülmelidir. Hastalık aktivitesi; akut inflamasyonu ve değişikliklerin derecesini, fiziksel fonksiyonu; hastalığın hastanın günlük yaşamdaki aktivitelerini yapabilme becerisi üzerine etkilerini; yapısal hasar ise hastalık sürecinin anatomik yapılar üzerine olan etkilerini araştırır.
3.Değişim Ve İyileşme Sözleşmesi: Hastanın bilişsel egzersiz terapi için kazanılması bu değişim sözleşmesini kabulüne bağlıdır. Esas olan hastanın istekliliğini ve amaçlılık durumunu sağlamak ve korumaktır . Hastaya problem analizi sonrası hastanın şikayeti ile uyuşan bulgusu ve oluşma sebepleri anlatılır . Başetme için egzersiz gerekliliği belirtilir. 4.Gövde Stabilizasyon Eğitimi 5.Pozitif Düşünme Eğitimi 6.Dans Terapi 7. Ankilozan Spondilit Ve Egzersiz: Ankilozan Spondilit (AS) , hareketle eklemlerde rahatlama görülen inflamatuar karakterli bir hastalıktır. Dolayısıyla hastalar hareketlilik konusunda cesaretlendirilmelidir. Egzersizler ana bir amaç çerçevesinde şekillenir. Hastalık tedavi edilmezse, omurgada öne eğilmeye sebep olabilecek bir yapıda ilerleme gösterir. Gövdenin ve boynun sağa sola dönme hareketleri yanında sağa-sola eğilme hareketleri de kısıtlanabilir. Dolayısıyla amaç omurgayı dik tutmayı sürdürmek ve omurga dik durumdayken gövde ve boyun hareketlerinin devamını sağlamak olmalıdır. Omurganın dik duruşunun bozulduğu koşulda özellikle omuz çevresi kaslarında ,kalça ön ve bacak arkası kaslarında kısalmalar görülebilir. Bu durum hastanın hareketlerini daha da kısıtlı yapar. Hasta günlük işlerde az bir işle bile daha fazla enerji harcar ve çabuk yorulur. Hastalığın kendisi de yorgunluğu artırır. Ayrıca kronik ağrıya eşlik eden depresif duygularda hastayı daha yorgun ,isteksiz ve halsiz bırakır. Hasta giderek hareket etmekten kaçınmaya ve ağrının gelişiminden korkmaya başlar. Süreç bu şekilde işlemeye devam ederse kalıcı kısıtlamaların ve sosyal çevreden uzaklaşmanın görüldüğü bir yalnızlık ve yardımsızlık duygusu ,hastanın yaşam kalitesini düşürür. Bu durumda egzersiz ,hastalığın ömür boyu süren doğası düşünüldüğünde ,AS tedavisinin önemli bir parçası haline gelmektedir. Hastalık süreci boyunca fizyoterapistiniz size bireysel egzersiz danışmanlığı ve ağrı yönetimi konusunda rehberlik edecektir.Bu yazıda AS hastalığında yararlanabileceğiniz bazı egzersiz öneri ve açıklamaları bulacaksınız.
Sabah tutukluğu için egzersiz önerileri Sabah tutukluğu önemli bir egzersiz nedeni olsa da , iyi tedavi alan hastalarda sabah tutukluğu görülmeyebilir. Ancak her koşulda eklemlerin doğru pozisyonu ve doğru hareket algısı için güne bazı egzersizlerle başlamak oldukça yararlıdır. 1.Sırtüstü uzanın. Dizlerinizi kalçadan itibaren hafifçe bükün. Ayaklarınız yerde olsun.Ellerinizi karnınız üzerine koyun. Burundan derin nefes alın ,karnınızı şişirin. Ağızdan nefes vererek karnınızı içeri doğru çekin. 10 kere tekrarlayın .Solunum egzersizidir ,gövdenizde hareketlilik yaratır. 2.Bükmüş olduğunuz sağ dizinizi hafifçe diğer dizinizden uzaklaştırın. Bu sırada karnınızı içeri çekerek nefes verin. Nefes alarak diğer dizinizin yanına geri dönün. Aynı işlemi diğer taraf içinde tekrarlayın. Kalça ekleminizi rahatlatır.
3.Aynı başlangıç pozisyonunda yatarken iki kolunuzu birden ,dirsekler düz olacak şekilde omuzdan itibaren baş hizasına getirin. Nefesinizi vererek iki kolunuzu aynı anda baş üzerine doğru yatağa yaklaştırın. Bu sırada bir taraf dizinizi düzeltin ,sonra başlangıca dönün. Gövdeyi tam olarak gerer. Hem kalça düz ,hem de omuzlar için eklemde sertliği giderir. 4.Yan yatın. Her iki dizinizi bükerek hafifçe karnınıza doğru çekin. Her iki elinizi ,dirsekler düz olacak şekilde üst üste koyun. Üstteki elinizi , yine dirsek düz kalacak şekilde başınızın üzerine götürün ve bir daire çizermiş gibi başlangıca dönün. Kolunuzu baş üzerine götürürken nefes verin ve başlangıca gelirken nefes verin ve başlangıca gelirken nefes alın. Bu sayede kürek kemiğini çevreleyen kaslar sertlik etkisinden kurtulur. Bu hareketlerden kendinizi rahat hissetiklerinizi 5 veya 10 kez tekrarlayabilirsiniz. Hareketlerin zor olan yerlerinde nefes verirseniz hem ağrı hissiniz azalır ,hem sertlik algınız yön değiştirir .Nefes vermek , sertlik sınırını hissettiren algınızda değişikliğe neden olur ve hareketi daha rahat yapmanızı sağlar.
THERAPHYSIO’ DA ÇEKİLİŞ VAR !
Kitap İnceleme Bölümünde İncelediğimiz,Edibe Ünal’ın Kitabı Olan ROMATİZMAL HASTALIKLARDA BİYOPSİKOSOSYAL MODEL : BİLİŞSEL EGZERSİZ TERAPİ YAKLAŞIMI ( BETY ) ‘ ı Bizi İnstagramdan Takip Eden Takipçiler Arasından Çekiliş İle Hediye Edilecektir. Yapmanız Gereken Bizi İnstagram Hesabınızdan Takip Edip 3 Fizyoterapist Veya Fizyoterapi Öğrencisi Arkadaşınızı Etiketlemeniz. İyi Şanslar. NOT: 8 Temmuz da Çekiliş Yapılıp En kısa Zamanda Kitap Ulaştırılacaktır!
PELİKAN YAYINEVİ Pelikan Yayınevi, ağırlıklı olarak sağlık, tıp, mesleki sınavlara hazırlık, yabancı dil, bilgisayar, teknik, eğitim bilimleri, hukuk, ders kitapları, sözlükler, okuma kitapları alanında 1997 yılından beri yerli yazarlarımızın kitapları ve ayrıca yabancı yazarların çeviri kitapları yayınlarında Ankara’da üç, Eskişehir’de de bir şubesi ile siz değerli okurların hizmetindedir. Yayınevimiz, telif hakları çerçevesinde; kuruluşundan bu yana konusunda başarılı ve tanınmış akademisyen, eğitimci ve yazarlarla yürüttüğü titiz çalışmalar ve güvenli işbirliği ile, özellikle tıp, ve günümüz üniversite ve mesleki sınavlara hazırlık kitaplarının hazırlanmasında üniversite öğrencileri ve akademisyenlere kaynak yaratmak için, gün geçtikçe uzmanlaşarak Türkiye’de kendi bünyesinde 200’ün üzerinde kitabın yayın ve satışı gerçekleştiren öncü yayınevlerinden biri olmuştur.
PELİKAN YAYINEVİNE EDİBE ÜNAL HOCAMIZIN BETY KİTABINI BİZLERE SİZLER İÇİN VERDİĞİ GÜZEL KİTAP İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ. PELİKAN YAYINEVİNİ AŞAĞIDAKİ ADRESLERDEN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ
İNSTAGRAM : pelikanyayincilik FACEBOOK : Pelikan Yayıncılık http://www.pelikankitabevi.com.tr
Müşteri Hizmetleri: 0 (312) 434 07 45
BİZE ULAŞIN İnstagram : theraphysiodergi Facebook : Theraphysio Mail : theraphysiodergi@gmail.com