![](https://assets.isu.pub/document-structure/200717140253-bf1305aa4e80c0280a7aded6ed11f5cd/v1/212681f4f03f6a6110b0076c04bf84ca.jpg?width=720&quality=85%2C50)
5 minute read
19 Gülün Söyledikleri Hale Beyza
from Balta Dergi 14. Sayı
by baltadergi
şamaya devam edeceğiz. Bizden ayrılmayın!” değil de ‘ÖLEN’ insanları sorguya çekmemiz gerek… mez miydi?” (Bir gün önce/ Birkleyn Mağaraları’nda) “Ah tatlım tatlım! O başka bir şey, burada söz
Elleri, ayakları ve ağızları bağlı yedi kişi, makonusu olan sorgu filan değil. İnfaz! Tanrı külli ğaranın soğuk ve ıslak zeminine oturtulmuş, üşüiradesini kullanıyor ve bu küçük kıyametler ile asmekten ziyade korkudan titriyorlardı. Birbirlerinin lında insanların büyük kıyameti çağırmakta olduyankılanan nefes ve iniltilerini duysalar da kafalağunu işaret ediyor,” dedikten sonra Münker, tek tek rına geçirilen çuvallar sebebi ile kaç kişi olduklarını o yedi kişinin başındaki çuvalı çıkarmasını istedi bilmiyorlardı. Nerede olduklarını, neden orada olNekir’den. duklarını ve başlarına ne geleceğini de. Münker elindeki kitabı açtı:
Advertisement
Siyah uzun elbiseler içinde iki kadın konuşarak “Bu kitap Siccin(4)’dir. Yaptığınız kötülüklerin yürüyordu mağarada ağır ağır. Her ikisinin de paryazıldığı cehennem kitabıdır. Siz ki: ‘Tanrı benim’ lak mavi gözleri ve sanki suda dans edermiş gibi diyenlersiniz, rızasız bedenlerin ırzına geçenlersigörülen simsiyah çok uzun saçları vardı. Kolları niz, zevk için insan ve hayvan katledenlersiniz, yaarasında, kalın ve deri ciltli büyük bir kitap taşıyalancılığı meslek edinenlersiniz, içki ve kumar için rak sanki havada süzülür gibi önden ilerleyen kadın ailesini satanlarsınız, siz ki menfaati için ortalığı daha bilgili biri olmalıydı çünkü ardından ilerleyen karıştıran nankörlersiniz, siz ki emanet yetimlere kadının sorduğu her soruya bir cevabı vardı. ihanet etmişlersiniz. Siz ki bir kere tövbe etmediniz,
“Geçen seneden beri. Bundan sonra da icap etMünker’in her bir cümlesinden sonra karışık bir tikçe her sene ve gezegenin dört bir köşesinde. İnsasıra ile Nekir tutsak edilen kişilerin başındaki kara noğlu günahkar olmaktan vazgeçene dek.” çuvalları tek tek kaldırdı. Konuşmaların bir kısmına
“Özgür irade her aklına estiğini yapmak, her türNekir de diz çöktü. Sonra daha yüksek bir ses ile lü günahı işlemek demek değildir sevgili Nekir. İki devam etti Münker konuşmaya: yoldan kendin için en hayırlı olduğuna inandığın “O ki, zalimi affedip de mazluma zulm eder mi? yolu seçme hakkıdır. Tabii seçim insana has bir şey O ki, kulu yardım çağırır da cevap vermez mi? Bizi bizi bağlamaz, biz kayıtsız şartsız itaat ile yükümki vekil etmiştir kendine. O zaman başlayalım bu lüyüz. Sen, bana bu kadar çok soru sorma hakkın kutsal ayine…” olduğu için mevkinin değerini bilmelisin.” Birden Münker’in boynundaki, bir çift göz mi
“İnsanoğlu seçimlerinde haddini aştığı için mi sali, sonsuzluk şeklindeki kolyenin sol tarafı, ışıldüzenliyor Tanrı bu kebair ayinlerini?” damaya başladı. Münker daha yüksek bir ses ile
“Evet. Bunlar küçük kıyametler. Şu kardevam etti: şında görmüş oldukların, 354 günün, Hic“Bu ayin! Kebair Ayini! Yaratıcının bir merri takvime göre bir yıla tekabül eder, en hametidir inançlı kullarına, ‘buradayım, yanıgünahkar yedisi. Öyle ki her biri azgın bir kendini bilmez, bu sebep Tanrı kendini haMüziği dinlemek için nızdayım’ dediği bir törendir, bu ayin ki; iblis lerin başına kopan kıyamettir!” tırlatmaya karar verdi.” Birden çığlıklar içinde yerde debelenme
“Biz tam olarak ne yapacağız?” ye başladı günahı kanıtlanmış yedi kişi.
“Ruhlarını temizleyeceğiz. İçlerindeki iblisMünker en yüksek sesi ile “KARİA!”(4) leri cehenneme hapsedeceğiz.” diye haykırınca da içine iblis kaçan tüm
“İkinci bir şans gibi mi?” günahkarların lekeli ruhları ayrıldı be
“Hayır hayır. İkinci şans iyi bir fikir olmayabidenlerinden ve mavi bir ışıkla Münker’in sonsuzluk lir; ilkinde seni yaralayan ikinci de seni öldürebilir kolyesindeki sol mavi topuz taşına çekildiler, oradan demişler.(3)” süzülüp kolyenin sağındaki mistik topuz taşında
“Kimler?” hapsoldular beyaz bir ışık olarak. Sonra ani bir ses
“İnsanlar.” sizlik ve hareketsizlik oldu. Nekir:
“E, peki şimdi ne olacak?”
“Benden önceki Münker’e bu soruyu sorduğum zaman,” dedi ve boynundaki kolyeyi çıkararak Nekir’in boynuna taktı ve o anda kızıl, uzun, kıvırcık saçlı; etine dolgun, çıplak bir kadına dönüşüverdi. Yerdeki Siccin’i alıp Nekir’in eline verdi. Nekir:
Münker münker değildi artık. Yerine geçecek olan meleğe kolyeyi teslim ettiği an Tanrı onu seçtiği o insana dönüştürmüştü. Eski Münker açıkladı:
“Ayin bitince Münker olan meleklere istedikleri takdirde tövbesini alarak bedenine girdiğimiz bu inançlı insanlara dönüşme izni verildi. Tanrı insandan umudunu kesmiş olmalı ki biz melekleri tövbekar insanların ruhuna dönüştürüyor. Sadece bu
diyarda da değil dünyanın dört bir köşesinde düzenlenecek bu ayinler bundan sonra. Her ayin ile yedi günahkar ruh temizlenip yeryüzünden çekilince bir de melek ruhu insan olarak yeryüzüne salınıverecek. Tek bir insan olan insan kalamayana dek bu böyle sürüp gidecek. Yani kısacası; terfi ettim diyelim sefil meleklikten. ” “SEFİL meleklik mi? Bu ne hızlı bir dönüşüm?” “İnsanlardan nefret ettiğini sanıyordum.” “Saçmalama! Yemek yemek, uyumak, yıkanmak, aşık olmak, yüzmek, sevişmek ve doğurmak güzel olmalı.” Nekir içine tövbesini alarak girdiği bedene yerdeki su birikintisi üzerinden şöyle bir baktı, sarışın, güzel vücutlu bir kadındı: “Aslında bu beden de hiç fena değil. O zaman; inşallah günah işlemeye devam etsin insanoğlu.” Dedi ve… Çarpıldı! Çarpıldığı yerde bu dünyadan olmayan beyaz bir tüy belirdi, dumanlar içinde siyaha dönüştü sonra. Diğeri yerde yan yana duran tüyün ve kolyenin yanına geldi. Yeniden bir Münker olmuştu ve kolyeyi tekrar kendi boynuna takmak zorundaydı, uzandı: “Şimdi her şeyi al baştan. LANET olsun sana!” dedi yerdeki tüye, tükürdü ve…
Çarpıldı!
(1) Kebair: Büyük günah. (2) Karia Suresi ilk üç ayeti. Anlamı: Yürekleri hoplatan büyük felaket! Nedir o yürekleri hoplatan büyük felaket? Yürekleri hoplatan büyük felaketin ne olduğunu sen ne bileceksin? (3) Sözün Nejat İşler’e ait olduğu biliniyor. (4) Karia: Kuran-ı Kerim’in 101. Suresidir. 11 ayetten oluşur. (5) Siccin: Günahkarların yaptıkları işlerin kaydedildiği defterdir. Not: Münker ve Nekir İslam'da kabirde insanı ilk sorguya çekecek olan meleklere verilen isim. İsimleri Arapça “çok değişik görünümlü” anlamına gelmektedir. Bu melekler kabirdeki kişiye rabbi, dini ve peygamberi ile ilgili sorular sorarlar.
Gülün Söyledikleri
Gül yetiştiriyorum avuçlarımda Geceye yıldızlar dizen parmaklarımla Gece sen ol Yıldızın ben olayım istiyorum Delinin biri var Hep seni çalıyor kulaklarımda
Güller açıyor avuçlarımda Bana her baktığında Alışmak bana göre değil Ya da söz konusu sen olunca Uyurken bile özlüyorum seni Hala...
![](https://assets.isu.pub/document-structure/200717140253-bf1305aa4e80c0280a7aded6ed11f5cd/v1/832639936d4a5d057efb14628ebb3629.jpg?width=720&quality=85%2C50)
Hale Beyza
Müziği dinlemek için