12 minute read

Coronavirüs, yaşam kalitemizi gözden geçirmek

Coronavirüs, yaşam kalitemizi gözden geçirmek adına önemli bir uyarı!

Corona virüsü salgını, yayılmaya devam ediyor. Alınan resmi önlemlerin dışında vatandaşlara da kendilerini korumak için büyük görev düşüyor. Sofra/Compass Group Türkiye Ülke Diyetisyeni Emel Terzioğlu Arslan; bu tür virüslerin aslında bir uyarı niteliği taşıdığını, bilinen basit tedbirlerin yanı sıra asıl önemli olanın kişilerin yaşam kalitesini gözden geçirmek olduğunu söylüyor.

Advertisement

Emel Terzioğlu Arslan; elleri sık yıkamanın, maske takmanın, öksürme ve hapşırma sırasında ağız kapatmanın basit ancak hayat kurtaracak önlemler arasında yer aldığını söylüyor. Bunların yanı sıra dikkat edilmesi gereken daha önemli bir şey var. O da, doğal, dengeli ve güçlü bir beslenme alışkanlığı edinerek bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek.

“Yaşam kalitesini artırarak vücudun bağışıklık sistemi güçlendirilmeli.”

Şu anda kullanımda olan antibiyotiklerin virüse karşı etkili olmadığı bilinen bir gerçek. Özellikle bağışıklığı düşük insanlarda vücuda yayılması daha hızlı ve kolay olan virüse karşı dengeli ve güçlü bir beslenmeyle önlem almanın mümkün olduğunu söyleyen Arslan, dikkat edilmesi gereken noktaları şu şekilde açıklıyor: “Yaşam kalitesini artırarak yani sağlıklı beslenmeyle vücudun bağışıklık sistemi güçlendirilmelidir. Beslenmede antioksidan kapasitesi yüksek olan kivi, nar, kırmızı meyveler, mandalina,portakal gibi meyveler ve karnabahar, brokoli, ıspanak, roka, pazı, maydanoz, kereviz, soğan, sarımsak gibi sebzeler özelliği bolca tüketilmelidir. Antibiyotik olan soğan ve sarımsak gibi sebzelerin tüketimi enfeksiyonlara karşı vücudu koruyucu bir özelliğe sahip. Ölümle sonuçlanabilecek belirtilere karşı özellikle bağırsaklar başta olmak üzere vücudumuzu korumalıyız. Bağırsaklar vücudun bağışıklık sisteminin yönetildiği başlıca merkez olmasından dolayı virüsten korunması gereken en önemli organlarımızdan biri. Bağırsak florasını korumak vücut direncini artırır ve metabolizmanın daha sağlıklı işler hale gelmesini sağlar. Bu sebeple kefir, yoğurt gibi probiyotik gıdalar tüketilmeli ya da eşdeğer takviyeler alınmalıdır.”

“Doğru baharat ve yulaf tüketimi de etkili”

Bağışıklık sisteminin güçlü çalışmasını sağlayan diğer gıda maddelerinin ise baharatlar olduğunu belirten Arslan, “Soğuk algınlığı tedavisinde en çok tercih edilen baharat türlerinden olan zencefil ve bunun yanında içerdiği vitamin, mineral ve antioksidan bileşikler ile zerdeçal bağışıklık sisteminin güçlenmesinde oldukça büyük rol oynuyor. Ayrıca yulaf tüketmek de içerisindeki beta glukan maddesi ile vücut direncini artırmada bir hayli faydalı. Son olarak tüm hastalıklardan ve başlıca Corona virüsünden korunmanın en önemli ve işe yarar yöntemi su tüketmek. Alkol, sigara ve stresten uzak durmak, iyi uyumak ve egzersiz yapmak da yaşam kalitesini artırarak bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur” değerlendirmesinde bulunuyor.

Özetle daha güçlü bir bağışıklık sistemi ile salgın hastalıklardan korunmak için;

• Antioksidan kapasitesi yüksek olan kivi, nar, kırmızı meyveler, mandalina, portakal gibi meyveler ve karnabahar, brokoli, ıspanak, roka, pazı, maydanoz, kereviz gibi sebzeler,

• Antibiyotik olan soğan ve sarımsak gibi sebzeler,

• Bağırsak florasını artırmak için kefir ve yoğurt gibi probiyotik gıdalar,

• Zengin vitamin, mineral ve antioksidan bileşikler içeren zencefil ve zerdeçal,

• Ve bol su tüketilmeli. • Alkol, sigara ve stresten uzak durulmalı, • Kaliteli uyku ve bol egzersiz yapmak da çok önemli.

C A T E R I N G g u i d e

Düzenli olarak okumak için ABONE OLUN

Yıllık abone bedeli sadece 250 TL (KDV ve Kargo ücreti dahil) Ayrıntılı bilgi için : info@ardayayin.net

Koronafobinin yol açtığı 7 önemli Sorun

Baş döndürücü bir hızla duygu ve düşünce dünyamızın tam ortasına çöreklenen koronavirüs korkusu, kendi kaosu ve bilin- mezliği içerisinde kişide kontrol edilemez bir hale giderken, halk arasında ‘koranayak olduk’, ‘paranoyak olduk’ gibi söylemleri de beraberinde getirdi.

COVID-19 pandemisinin insanları içinde bilinmezlik barındıran ve bu bilinmezlik- ten dolayı sevilmeyen gri alana soktuğunu belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Uzman Psikolog Sena Sivri koronafobinin vücudumuzda yol açtığı 7 önemli sorunu anlatırken, koronafobi ile baş etmenin de püf noktalarını açıkladı.

Anksiyete (kaygı) kaynaklı rahatsızlıklar

Hastalığın riskleri ve bilinmezlikleri karşısında yoğun kaygı yaşanabilir. Kişi kendini sürekli endişeli, korku içinde ve negatif düşüncelerde bulabilir. Bu düşünceleri kendisi ve yakınları üzerinde yoğunlaşmaktadır. Kendisini sürekli; hastalığa yakalanacağı, hayatını kaybedeceği, başkalarına bulaştıracağı düşünceler içinde bulur. Bu düşünceler sırasında çarpıntı, nefes sıkışması, huzursuzluk, yerinde duramama, ellerde titreme, terleme gibi fiziksel tepkiler ortaya çıkar. Yoğun strese bağlı olarak kaygılı düşüncelerin yoğunlaştığı anlarda tansiyonda yükselme, nabız hızlanması gözlemlenir.

Fobiler ile obsesif (takıntılı) düşünceler ve kompulsif (yineleyici) davranışlar

Kişinin mevcut fobileri varsa ve özellikle sağlıkla bağlantılıysa tetiklenebilir, yeni fobiler ortaya çıkabilir, bunlara yönelik kaçınma davranışları artabilir. Ne kadar yıkarsa yıkasın, temizlerse temizlesin yeterince temiz olduğuna inanmaz, tekrar tekrar her yeri silme, yıkama, temizleme davranışları gösterir. Obsesif kompulsif davranışlar artacağı gibi, aşırı temizlik ve hijyen sağlama girişimleri kişinin vücu- dunda da buna bağlı hasarlara yol açar.

Bir şey olmadığı halde ‘varmış’ gibi hissetme!

boğaz ağrısı gibi) ortaya çıkabilir. Kişi ateşi olmadığı halde ateşi varmış gibi hissedebilir, ya da boğazında ağrı ya da öksürecekmiş hissi gelebilir. Bu semptom- lar özellikle hastalıkla ilgili konuşmalar yapıldığında, haberler izlenip okunduğun- da ortaya çıkar.

Uyku ve yeme problemleri

Yaşanılan kaygıya bağlı olarak uykuya dalmada güçlük, uyku bölünmeleri ortaya çıkabilir, kabuslar artabilir, uyku kalitesi düşer. Kaygıya bağlı olarak iştah- ta artma azalma ortaya çıkabilir. Özellikle sosyal izolasyon dönemi ile beraber can sıkıntısı ve rutinin değişimine bağlı olarak duygusal iştahta artış gözlemlenir.

Etiketleme (Stigmatizasyon)

Virüsün çıkış noktası olan ülkenin insan- ları başta olmak üzere hasta olan birey- leri etiketleme ve buna yönelik negatif bir bakış açısı ve söylemler ortaya çıktı. Bununla beraber sosyal izolasyon süreci ile beraber bu etiketlemelere 65 yaş üstü bireyleri de ekledik. Bu tip durumlarda bir suçlu bulmak olayın bilinmezliği ile baş etmede yardımcı oluyor gibi gelmekte ve hemen bu yola başvurmaktayız.

Aşırı korumacı ve kısıtlayıcı tutum

Sağlığa yönelik aşırı ilgi ile beraber buna bağlı yeni alışkanlıklar ortaya çıkabilir. Kişi bu kaygısıyla beraber her duyduğu gördüğü bağışıklığına iyi gelecek şeyi yapmayı, yemeyi, içmeyi deneyebilir. Çocuklara karşı aşırı korumacı ve kısıt- layıcı bir tutum sergilenebilir.

Depresif ruh hali

Özellikle süreç ilerleyip zaman geçtikçe, vaka sayılarının artması, maruz kalınan haberlerin içerikleri, kendi çevremizde hasta olan / olmayan bilgisi ve sosyal izolasyonu nasıl geçirdiğimize bağlı olarak depresif belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Yaşamı tehdit etme özelliğine sahip bir durum söz konusuyken bu tip belirtilerin ortaya çıkması olağan ve doğaldır. Önem- li olan ne ölçüde yaşadığımız. Her türlü duygusal, psikolojik zorlanmada olduğu gibi burada da işlevselliğimizi etkileyip etkilemediğine göre değerlendirmek gerekmekte.

Demirhan: “Sene sonuna kadar 100 kişiye iş alanı yaratacağız.” Meal Box, son bir ayda yeni abone sayısını iki katına çıkardı

Ev ve işyerlerine sıcak yemek servisi hizmeti veren Meal Box, dört yıl önce kurduğu temassız sistem sayesinde koronavirüs pandemisinde büyük ilgi görüyor. Kovid-19 pandemisi nedeniyle, yemek dahil birçok alışkanlığımız değişti. Salgın öncesinde dışarıda yemek yiyen ya da sipariş veren çalışanlar, restoranların da kapanmasıyla birlikte ciddi sıkıntılar yaşıyor. Meal Box temassız teslimat sistemi nasıl işliyor? Önce sağlık ve gıda güvenliği prensibiyle çalışan Meal Box, 2016 yılında abonelik modeliyle paketli yemek hizmeti vermeye başlıyor. Farklı bir yöntem arayışına geçen Meal Box’ın uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonunda 4 aşamadan oluşan “temassız teslimat” sistemi hayata geçiyor. Bu sistemin olmazsa olmazı “hijyen.” Hazırlanan menüler son derece hijyenik mutfaklarda pişiriliyor. Porsiyonlara ayrılan yemekler kişiye özel kaplara konulduktan sonra el değmeden otomatik makinelerde hava geçirmeyecek şekilde kapatılıyor. Kaplar 100 dereceye yakın sıcaklıktaki özel fırınlara sokularak yemeklerin ısınması ve kapların steril olması sağlanıyor. Daha sonra ikinci bir termo kutuya konulan kaplar, motor kurye değil özel araçlar aracılığıyla abonelerine teslim ediliyor. “Ofiste yemek tercihleri değişti, yeni abone sayımız iki katına çıktı.” “Hijyen bizim için dün de önemliydi bugün de önemli” diyen Meal Box CEO’su Murat Demirhan, “Meal Box’ın abonelerini ağırlıklı olarak çalışanlar oluşturuyor. Bu dönemde gördük ki, iş yerinde yemek yeme şekli de dönüşüyor. Her ne kadar yapılan araştırmalar, dışardan yemek siparişi verme konusunda güvensizlik olduğunu gösterse de, doğru kurgulanacak bir sistemle bu olumsuz durumun aşılacağına inanıyorum. Meal Box olarak 4 yıl önce kurduğumuz bu sistemin önemi ve değeri salgın sayesinde anlaşılmış olsa da salgın sonrasında da bu ilginin devam edeceği kanısındayım. Yemek seçiminde hijyeni en hayati unsur olarak kabul ederken, ne yediğimize de daha çok dikkat edecek ve sıcak ev yemeklerini tercih edeceğiz. 1 aylık kısa bir sürede yeni abonelik başvurularında iki katı oranında artış kaydettik.” ifadelerini kullandı. “İstihdama 100 kişilik katkı” Demirhan; “Pandemi nedeniyle Meal Box olarak hiçbir çalışanımızı işten çıkarmadık, çıkarmayı da düşünmüyoruz. Aksine artan taleple birlikte mevcut iş gücümüzü daha da artırmak hedefindeyiz. İş kalemlerimizin çoğunu outsource ediyoruz. Yoğun çalışma tempomuz bu eko sistemi daha genişletti. Sene sonuna kadar 100 kişiye daha yeni iş kapısı açacağız” dedi. "Bu dönemde gördük ki, iş yerinde yemek yeme şekli de dönüşüyor. Her ne kadar yapılan araştırmalar, dışardan yemek siparişi verme konusunda güvensizlik olduğunu gösterse de, doğru kurgulanacak bir sistemle bu olumsuz durumun aşılacağına inanıyorum. " güncel

“Önce korktuk sonra yetişemedik”

Demirhan, “Başlangıçta salgından olumsuz etkilendik. Birden abonelikler askıya alınmaya başladı. Evden çalışma modeline geçen iş yerleri alımlarını durdurdular. Ancak sonrasında, çalışmaya devam eden iş yerleri yemekhanelerinin ve restoranların kapanmasıyla yemek çözümü için bizi tercih etmeye başladılar. Bu talepler kısa sürede çığ gibi büyüdü. Önce korktuk ama sonra gelen taleplere yetişmekte zorlandık. Kendimizi, ne yaptığımızı doğru anlattık. Ve kriz bizim için bir fırsat oldu. Hedefimiz İstanbul sınırlarını zorlamak ve bu sistemi Türkiye genelinde yaygınlaştırmak” dedi.

Soykan ÖZÇELİK Yazılım Geliştirici soykanozcelik@cozbim.com.tr

Corona Günlerinde Hangi Video Konferans Yazılımlarını Kullanabiliriz?

Tüm Dünya’yı olduğu gibi ülkemizi de derinden etkileyen Corona Covid-19 virüs salgını ile birlikte zorunlu olarak evde kalma, karantina günleri başladı.

Birçok firma #EvdeKal çağrıları yapılmaya başlandığı ilk günlerden itibaren evden çalışma sistemine geçti. Bu çalışma sistemine ilk olarak masa başı çalışan, teknoloji - yazılım firmaları geçti. Çünkü Teknoloji ve Yazılım firmaları bu tip çalışma sistemine adapte olarak çalıştıkları için zorlu çekmediler.

Bu iş kollarından farklı iş kollarında olan şirketler ise toplantılarını internet üzerinden video konferans yazılımları ile yapmaya - yapabilmeye başladılar.

Okullar 30 Nisan 2020 tarihinin ardından 31 Mayıs 2020 tarihine kadar ikinci kez uzatıldı bu da dönemin kapanması anlamına geliyor.

Durum bu olunca şirketler, kendi çapında bilgisi ve becerisi düzeyinde idealist öğretmenler eğitimi sürdürmeye çalışıyorlar. EBA sistemi çok yetersiz kaldı, ders sayısı ve içeriği az. Bu duruma bir çare arayan şirketler ya da eğitimciler video konferans yazılımları konusunda araştırma içine girdiler. Bilişim-Yazılım sektörün de olanların pek de yabancı olmadığı bu tür yazılımlar bu günler de çokça kullanılmaya başlandı.

Birçok kişi ve kurum bu süreçte adı en çok bilinen veya kullanımı en kolay olana yöneldi. Çoğunluğun Skype’tan nefret etmesi, WhatsApp gibi uygulamaların çoklu görüşme özelliğinin olmaması ve herkeste Apple cihaz olmadığından FaceTime’ın bir seçenek olmaması ile birlikte çok kişi Zoom’a yöneldi.

Ben de buradan yola çıkarak daha önce benzeri yazılımları kullanmayan şirketler, eğitimciler için hangi video konferans yazılımlarını kullanabileceklerini araştırdım ücretli ve ücretsiz olanları seçtim. Bu tür yazılımlar hangileridir hakkında temel

bilgiler verip, ücretsiz olan açık kaynaklı kullanıcı özeline saygılı bir tanesi üzerinde yoğunlaşıp kullanımı anlatacağım, umarım faydalı olur haydi başlayalım.

Önce ücretli ve kısmen ücretsiz olanları sıralamak istiyorum (bu yazımın geniş anlatımlı halini ve detaylarını http://cateringguidedergisi.com/2020/04/06/corona-gunlerinde-hangivideo-konferans-yazilimlarini-kullanabiliriz/ bağlantısından okuyabilirsiniz.)

Zoom, GotoMeeting, WhereBy, JoinMe, GoogleHangOuts, GoogleMeet, Microsoft Teams, Cisco Webex

Evet ücretli olanlardan en çok bilinen ve kullanılanları sıraladık şimdi ücretsiz olanlara geçiyorum.

TeamLink 3 adımda toplantı başlatabileceğiniz bir uygulama. Toplantıyı PC de Windows10 (x64 maalesef x 86 yani 32 bit versiyonu yok) ve MacOS da yada IOS–Android uygulamadan başlatabiliyorsunuz. Uygulama size otomatik toplantı numarası oluşturuyor isterseniz sürekli aynı toplantı numarası ile başlatabiliyorsunuz. Uygulama size https://m.teamlink.co/1112223333 gibi bir link üretiyor bunu istediğiniz platformdan paylaşabiliyorsunuz ve bu linki tıklayan, mobil cihazında uygulama kurulu ise direkt toplantıya bağlanıyor. Uygulama ile ileri tarihli toplantı da oluşturmanız mümkün.

Uygulamaya Google hesabınız ile de hesap açabiliyorsunuz, 300 katılımcıya kadar çıkabiliyor uygulama. Ekran paylaşımı, toplantı kaydedebilme, yazışma, birçok cihazdan senkronize giriş yapabilme olacağı sağlıyor. Çoklu katılımlar da ya da düşük internet bağlantılarında ses ve görüntüsü kalitesi düşebiliyor.

JitsiMeet: İşte geldik bu yazıya konu olan ve tanıtmak istediğim uygulamaya. Öncelikle JitsiMeet açık kaynak bir servis-yazılım, aynı zamanda kullanıcı gizliliğine çok önem veriyor bu yönü ile övgüyü hak ediyor.

Jitsi‘de toplantı başlatmak ve toplantıya katılmak için hiçbir yazılıma ve hesap açmanıza gerek yok, yanlış okumadınız! Sadece tarayıcınızdan başlatıp tarayıcınızdan katılabilirsiniz.

Eee hani mobil uygulamalar? sorusunu duyar gibi oldum işte Jitsi’nin güzelliği burada başlıyor aynı şekilde bir mobil uygulamadan toplantı başlatıp veya var olan toplantıya katılabiliyorsunuz.

https://meet.jit.si adresine girdiğiniz de (Chrome,Firefox, Opera tarayıcılar önerilen) sizi yukarıdaki gibi bir ekran karşılar (Sağ üstteki çark simgesine tıklayarak Türkçeyi seçebilirsiniz) ‘Start a new meeting’ yazan başlığın altına oluşturmak istediğiniz toplantı odasının adını mesela : YazNeZamanGelecek (toplantı adını Türke karakter ile girmemenizi öneririm) yazarak GO butonuna bastığınızda toplantıyı başlatmış oluyorsunuz. Bu durumda toplantı linkiniz https://meet.jit.si/YazNeZamanGelecek oluyor bunu istediğiniz şekilde paylaşabilirsiniz (Twitter,- Facebook,Telegram vb).

İsterseniz https://jitsi.org/downloads/ adresinden işletim sisteminize uygun masaüstü sürümünü indirebilirsiniz.

Biraz da Jitsi ile neler yapılabiliyor onlara bir bakalım.

• Ekranın tamamı, uygulama ya da tarayıcı da hangi sekme açıksa o paylaşilabiliyor

• Toplantı kayıt edilebiliyor, daha sonra youtube da yayinlanabiliyor • Tek taraflı canlı yayın yapılabiliyor

• Yazışma yapılabiliyor

• Toplantı açılışında herkesin sesi kapalı olarak bağlanması ayarlanabiliyor • Süre, katılımcı sayısı vs sınırı yok

• Tek tuşla herkesin mikrofonu kapatılabiliyor

• Yayın kalitesi düşük, orta, yüksek ve HD olarak ayarlanabiliyor

• Yayın yapılan mekanın arka planı blur(buzlu) yapılabiliyor yani sadece yayını yapan kişi net arka plan flu oluyor

Toplantılarınıza şifre koymanız çok önemli aksi takdir de başkasının odasına izinsiz girer gibi bir toplantıya katılabilirsiniz ya da bir başkası sizin toplantınıza katılabilir.

En Sona Neden Jitsi’yi Bıraktım?

Her ne kadar Zoom, kullanımı kolay ve birçok özelliği barındıran bir uygulama olsa da, beraberinde birçok ortalama kullanıcının farkında bile olmadığı güvenlik ve mahremiyet risklerini getirdi.

Bunların arasında iOS uygulamasının Facebook’a veri göndermesi (hemen kaldırıldı), macOS ve Windows versiyonlarında büyük güvenlik açıkları olması ve mail adresi/fotoğraf gibi bilgileri yabancılarla paylaşması gibi birçok sorun vardı. Neyse ki tüm bunlar karşısında Zoom ekibi dersini hızlıca aldı ve önümüzdeki 90 günü yalnızca uygulamayı daha güvenli hâle getirmeye ayıracaklarını duyurdu.

Ee bu kadar seçenek var hangisi?

Yukarıda anlatılan nedenlerle daha güvenli olabilecek alternatif bir video konferans aracı olduğu için Jitsi mevcut araçlar içerisinde en iyisi. Yukarıda belirttiğim üzere; kimsenin hesap açmasına gerek kalmadan tarayıcı üzerinden toplantı organize edebiliyor olması ve şifreli bir görüşme imkânı sağlıyor olması seçim yapmayı kolaylaştırıyor.

Kişisel önerim hangi aracı kullanırsanız kullanın (yazıda ismi geçmeyen başka uygulamalar da var hepsine yer vermedim) genel güvenlik ve mahremiyet tavsiyelerini aklınızda tutun ve buna göre hareket edin. İçinde bulunduğumuz bu süreçte bu araçlar muhtemelen bundan sonra çalışma ve eğitim hayatımızın kalıcı birer parçası olacak ve bunları güvenli bir şekilde kullanmayı artık hepimiz öğrenmek zorunda kalacağız.

Fayda görmeniz dileği ile.

This article is from: