11 minute read

Sami Akdoğan - AEM Motor Genel Müdürü / RÖPORTAJ

TOGG'UN ŞARTNAMESİ MORALLERİ BOZDU

togg’un fabrikasında kullanılacak ortalama 1 milyon euro’luk kompresör sistemi için yazılan şartnamede, ithal markayı işaret eden maddeler yerli üreticinin moralini bozdu.

Advertisement

HABER - Murat Alişiroğlu

Türkiye’nin otomobili TOGG’da kullanılacak motor ve batarya için yapılan anlaşmaları savunan şirketin CEO’su Gürcan Karakaş’ı sanayiciler olarak tam anlamaya çalışırken, yapılacak fabrika için alınacak Kompresörler ve basınçlı hava şartnamesi kafaları karıştırdı.

Türkiye’de üretilen ve 150’den fazla ülkeye satılan kompresörler konusunda abartısız üretici sayısıyla dünyanın başkenti konumuna gelmişken; TOGG’un yayınladığı yerli kompresörleri dışlayan şartname moralleri bozdu. Öyleki İmal edip ürettiğimiz kompresörlerin yabancılar tarafından etiketlenip yurt dışında marka haline getirilmesi, Türkiye’deki kamu ve özel işletmelerin satınalmalarının bu durumu gözardı etmeleri, markalarımızın kendi ülkemizde zayıf kalmasına neden oluyor. Geçtiğimiz yıl MKE, bugün ise TOGG tarafından yayınlanan şartnameler can sıkmaya devam ediyor.

Türkiye’de yabancı markalar için üretim yapan birçok şirket var. Özellikle kompresör sektöründe bunu görebiliriz. Ülkemizin nitelikli iş gücü sayesinde kompresörde yabancı markaların fason merkezi konumundayız. Kompresör, hava tankı, azot jeneratörü, filtre ve hava kurutucuları konusunda ülke olarak başarılı olduğumuzu tekrar üstüne basarak yazıyorum.

Bir türlü anlam veremediğimiz ithal ürün ve hizmet kullanma alışkanlığımızın nedenleri ne olabilir? Ürünün ithal olması hizmetin kaliteli olacağı anlamına mı geliyor? Yada kaliteli olarak çıkan bir markanın sonradan ürününü bozsa bile “Nasılsa herkes bizi tanıyor ve alır” özgüveninin nedeni, kendini korumak adına "Ben en bilinen markayı aldım" rahatlığındaki satınalmalar mı? Hangisi doğru? Yeter ki içeride önlerini açarak destek olalım yerli girişimcilerimize, yeter ki inanalım, bu ülkenin girişimcilerinin başarılı ve kaliteli işlere imza attığına.

TOGG’un kompresör şartnamesindeki maddeler için yaptığımız itiraz bizzat TOGG’un satınalması tarafından uygun bulunmuş ve yönetime bu durumu bildireceklerini tarafımıza söylemişlerdir. Fakat zeyilname yapılmadığı için tesisat ve mekanik işini alacak olan firma nihayetinde şartnameye bakacağı için yerli firmaların pek bir şansı olmayacak görünüyor.

Konuyu Sayın sanayi bakanımıza soru olarak yönelttik fakat Bakan beyin basın danışmanı sektörel dergiler ile ropörtaj yapmadıklarını söylediler. Biz de konuyu TOGG’un altı ortağından biri olan TOBB’un değerli başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu beye duyurmayı sektörümüze bir borç biliyoruz. Bu konuda son derece duyarlı olduğunu bildiğim Rıfat Hisarcıklıoğlu beyden konuya özellikle müdahil olmasını sektör olarak bekliyoruz. Burada yerli firmalarında bu ihaleye katılabilmesinin önündeki engeller konusunda TOGG’un diğer ortakları ile yerliyi saf dışı bırakan bu şartname için müdahil olmasını bekliyoruz. Diğer kurumlarında TOGG'dan pek farkı yok.

OSB'ler Bilişim Vadisi ile dijitalleşecek

teknoloji ve inovasyon üssü Bilişim vadisi, dijital teknolojilerin hem tedarikçisi, hem kullanıcısı konumunda olan sanayi kuruluşlarına özel bir çalışma başlattı.

Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’nın (MARKA) desteklediği “Sanayide Dijital Dönüşüm Analiz Programı” ile Organize Sanayi Bölgelerindeki işletmelere dijital olgunluk analizi yapılacak. İlk etapta 3 OSB’den 15 firma ile başlayacak program kapsamında dijital dönüşüm kapasitesi ve ihtiyaçları belirlenecek. Belirlenen Dijitalleşme yol haritası ile hem teknoloji tedarikçilerinin yerlileşmesi hemde uluslararası pazarda firmaların daha rekabetçi hale gelmesi planlanıyor.

Dijitalleşme çabaları hızlandı

Covid-19 salgını, KOBİ’lerin dijital üretim ve karar verme teknolojileri ile donatılmış olmasını zorunlu hale getirdi. Bu nedenle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’deki işletmeler de pandemi ile birlikte dijitalleşme çabalarını hızlandırdı. Türkiye’nin en büyük teknoloji geliştirme bölgesi olan Bilişim Vadisi, bu çabalara destek olacak önemli bir adım attı.

Di̇ji̇tal olgunluk anali̇zi̇

Bilişim Vadisi’nin yürütücüsü olduğu program çerçevesinde OSB’lerdeki sanayi firmalarına dijital olgunluk analizi gerçekleştirilecek. Bu analiz sonucunda sanayi kuruluşlarının dijitalleşme alanındaki eksikleri tespit edilecek. Bilişim Vadisi bu sorunlara çözüm önerileri getirecek.

3 OSB’de uygulanacak

Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’nın Sanayide Dijital Dönüşüm çağrısı kapsamında hazırlanan program, Otomotiv Yan Sanayi ve İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) İstanbul Madeni Eşya Sanatkârları Sanayi Sitesi (İMES) ve Güzeller Organize Sanayi Bölgesi’nde uygulanacak.

İlk etapta 15 fi̇rma

Bu üç OSB’den ilk etapta 15 firma seçildi. 15 işletmenin dijitalleşme bağlamındaki mevcut durumları, işleyişleri, olanakları, dijital dönüşüme karşı bakış açıları, kısa ve uzun vadeli projeleri, dönüşüm için nelere ihtiyaç duydukları gibi konular belirlenecek.

Di̇ji̇talleşme yol hari̇tasi

Bunlara bakılarak KOBİ’lerin dijital olgunluk analizleri gerçekleştirilecek. Analiz sonuçlarına göre firmaların dijitalleşme yol haritaları belirlenecek. İşletmelere dijitalleşme sürecinde rehberlik yapılacak.

İmzalar atıldı

Programın tanıtımı, Bilişim Vadisi, MARKA ve TOSB İnovasyon Merkezi arasında gerçekleştirilen Sanayide Dijital Dönüşüm Analiz Programı İmza Töreni ile yapıldı. TOSB’daki törende, Bilişim Vadisi Genel Müdürü A. Serdar İbrahimcioğlu, MARKA Genel Sekreteri Mustafa Çöpoğlu ve TOSB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Dudaroğlu sözleşmeye imza attı.

Firmaların röntgeni̇ çeki̇lecek

Bilişim Vadisi Genel Müdürü A. Serdar İbrahimcioğlu, bu imzalarla Sanayide Dijital Dönüşüm Analiz Programının başladığını ifade ederek “İlk etapta firmalarımızın her biriyle ayrı ayrı görüşmeler yapılacak. Bilişim Vadisi’nin aracı olduğu danışmanlar, anlaşma yapılan firmaların çalışanlarına eğitimler verecek. Fiziki ve teknik incelemeler yapacak. Danışmalar firmaların, üretim süreçlerini analiz edecek. Hangi firmanın neye, nasıl bir dijital dönüşüme ihtiyacı olduğu tespit edilecek. Bir anlamda firmaların röntgeni çekilecek” dedi.

Yerli̇ ve mi̇lli̇ dönüşüm

Üç ay sürecek çalışmanın ardından bir yol haritası çıkarılacağını anlatan Genel Müdür A. Serdar İbrahimcioğlu, “Hazırlanan raporlar kapsamında işletmelere tavsiyelerde bulunacağız. Dijitalleşme sürecinde ihtiyaç olan yazılım, IOT, elektronik, haberleşme gibi ihtiyaç olan teknolojik ekipmanların tedariği sürecinde de bizatihi rol alacağız. Beklentimiz sanayicimizin dijital dönüşümünü yerli ve milli kaynaklarla sağlayabilmek” diye konuştu.

Di̇ji̇talleşme ve küresel rekabet

MARKA Genel Sekreteri Mustafa Çöpoğlu, işletmelerin artık geleneksel yöntemlerle değil dijitalleşerek küresel rekabette kendilerine yer bulabildiklerine işaret ederek “Bu noktadan hareket eden Bilişim Vadimiz, görev alanımızda bulunan 3 OSB’den 15 firmanın dijital dönüşümünü sağlayacak” dedi.

Farkındalık oluşturacak

TOSB İnovasyondan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Burhanoğlu, otomotiv sektöründe dijitalleşmenin olmazsa olmaz olduğunu vurgulayarak “Bu program farkındalık oluşturması açısından da çok önemli. Firmalar bu farkındalıkla birlikte küresel otomotiv pazarında yerini alacak" dedi.

MEDİKAL BASINÇLI HAVA SANTRALLERİ

ALEYnA dURSUn

makine mühendisi dalgakıran kompresör a.ş.

atmosferik havayı sıkıştırarak basınçlandıran kompresörden elde edilen basınçlı hava, direkt solunabilir nitelikte değerlendirilemez. Solunabilir hava; atmosferik kirler, su, yağ buharı, hidrokarbonlar, mikroorganizmalar ve tüm zararlı bileşenlerden arındırılmış temiz havadır.

Bileşen

European Pharmacopoela/ Avrupa Solunabilir Medikal Hava Standardı US Pharmacopoela / Amerika Solunabilir Medikal Hava Standardı CSA Z180.1-00/ Kanada Solunabilir Hava Standardı

BS EN 12021:2014/ Avrupa Solunabilir Hava Standardı OSHA GRADE D(CGA G-7.12011 GRADE D)/ Amerika Solunabilir Hava Standardı

Oksijen 20,4 % ≤O2≤ 21,4% (v/v)19,5 % ≤O2≤ 23,5% (v/v) 20-22% 21 +-1% 19,5-21,5%

Karbon Dioksit ≤500 ppm (v/v) ≤500 ppm (v/v) ≤600 ppm ≤500 ppm ≤1000 ppm Karbon Monooksit ≤5 ppm (v/v) ≤10 ppm (v/v) ≤5 ppm ≤15 ppm ≤10 ppm

Sülfür Dioksit ≤1 ppm (v/v) ≤5 ppm (v/v) - - Yağ ≤0,1 mg/m3 - ≤0,1 mg/m3 ≤0,5 mg/m3 ≤5 mg/m3 Azot Oksitler (NOx) ≤2 ppm ≤2,5 ppm - - Su ≤67 ppm (v/v) - - - -

Solunabilir olması için yukarıdaki normlara göre şartlandırılmış olmaları gerekmektedir. Solunabilir havayı daha nicel tanımlamak için içerisindeki kimyasal bileşen miktarlarını belirten, yurtdışında Avrupa ve Amerika da kabul edilen standartlar aşağıdaki gibidir.

Her ne kadar biz kompresör üreticileri Yağsız kompresör gibi sektör ihtiyaçlarına uygun yağsız modeller çıkarsak da solunabilir hava sistemleri için tek başına yeterli değildir. Hastanelerin ve solunabilir hava ihtiyacı olan sektörlerin bu ihtiyacını karşılamak üzere Medikal Basınçlı Hava Santrali ürünümüz ile bu ihtiyacı karşılamayı hedeflemekteyiz. Medikal basınçlı hava santralleri, hastane ve sağlık birimlerinde ihtiyaç duyulan solunabilir havanın tek merkezden elde edilerek bakır boru ağı ile gerekli ünitelere dağılımını sağlayan pratik kullanımlı emniyetli ve kalıcı sistemlerdir.

Medikal basınçlı hava santralleri, solunabilir havayı bir santralden elde ederek nominal kullanım basıncına düşürdükten sonra bakır boru tesisatı ile sağlık birimlerindeki (hasta servis odaları, yoğun bakım üniteleri, acil servisler, ameliyathaneler, acil durum odaları, doğumhaneler vb.) tıbbi tedarik ünitelerine (hasta yatak başı ünitesi, pendant) veya medikal gaz prizlerine kadar iletilmesini sağlayan, olası tehlike durumlarında sesli ve ışıklı olarak kullanıcıyı uyaran, pratik kullanımlı ve emniyetli, kalıcı sistemdir. Medikal basınçlı hava santrallerinde amaç, bina içerisinde kompleks ve emniyetsiz yapıda bulunan basınçlı tüpler vb. bulundurulmasına gerek kalmadan tek bir merkezden hijyen kurallarına uygun, emniyetli ve estetik biçimde sağlık kuruluşlarının ihtiyaçlarını karşılamaktır. Çoklu ünite ile kompresörlerin eşit düzeyde kullanımı, arıza durumlarında kompresör geçişinin otomatik olarak gerçekleşmesi, basıncın sürekli kontrol altında tutulması ve gerektiği zamanlarda iki kompresörün aynı anda devreye girerek sistemi beslemesi sağlanmaktadır.

Medikal Basınçlı Hava santralleri, eğitilmiş ve resmi olarak görevlendirilmiş hastane teknik personeli tarafından kullanılması amacıyla tasarımı gerçekleştirilmiş ürünlerdir. Tüm medikal hava ihtiyacı olan hastane alanlarında kullanılabilir. Özellikle yoğun bakım ünitlerinde kullanılmakta olan anestezi cihaz, ventilatör, vb. tıbbi cihazların ihtiyaç duyduğu medikal havanın sistem üzerinden sürekli sağlanabilmesi solunum havasına ihtiyaç duyan hastalar için büyük yarar sağlamaktadır.

Dalgakıran Medikal Basınçlı Hava Santrali aşağıdaki komponentlerden oluşur. 3 adet Kompresör:

Basit tabiriyle bir gazın basıncını, hacmini düşürme veya hızını

arttırma yoluyla yükselten mekanik ünitedir. Hastane ihtiyacına uygun kapasitede ve teknik özellikte yağlı ve yağsız tip, vidalı ve pistonlu tip farklı modelleri kullanılabilir.

ISO 7396-1 standardına göre santrallerde medikal hava santralinde ana, yedek ve yedeğin yedeği şeklinde en az 3 kompresör bulunması gerekliliği belirtilmektedir.

2 adet Hava Tankı:

Tesisata verilecek olan medikal havayı depolamak amacı ile kullanılmaktadır. Basınçlı hava tankları yatay veya dikey olarak farklı kapasitelerde Basit Basınçlı Kaplar Yönetmeliği, Basınçlı Ekipmanlar Yönetmeliği’ne uygun olarak üretilmektedir.

4 Bar Basınç Regülatör grubu :

Solunabilir hava filtrasyon grubundan çıkan hava, regülatör grubunda 4 bar olarak regüle edilir. 4 bar basınçlı medikal hava, solunum cihazı, anestezi cihazı gibi cihazlarda kullanım için uygundur.

Alarm Paneli :

Teknisyenin odasında bulunan kontrol cihazıdır. Basınç değerinde oluşacak olan alarmların görüntülendiği paneldir.

PLC kontrol panosu :

Su seperatörü:

Basınçlı havanın içinde likit halde bulunan su ve yağı yani kaba kondensi merkezkaç etkisiyle toplayıp dışarı atan ekipmandır. Likit halde gelen su ve yağın büyük bir kısmını sistemden uzaklaştırdığı için kendisinden sonra gelen filtrelerin kontaminasyon yükünü önemli ölçüde azaltmaktadır.

Partikül Filtre:

Kompresörden çıkan basınçlı havanın 1.kademe filtrasyon ünitesinde 1 mikrona kadar filtrelenerek kaba partiküllerden arındırılması için kullanılan filtredir.

Solunabilir Hava Filtrasyon Grubu:

Sistemde bulunan tüm ürünlerin enerjilerinin dağıtıldığı ve kompresörlerin sistemin ihtiyacı doğrultusunda 1,2 veya 3’ünün de devreye girmesini sağlayan panodur.

Solunabilir Hava Kapasitesi Hesabı

Medikal Basınçlı Hava santrallerinin, hastane ihtiyacına göre kapasitesi belirlenirken, HTM 02-01 standardında belirtilen akış hesabına uygun olarak yapılır. Aşağıdaki tablo üzerinden hastanenin ihtiyacı belirlenip, uygun ürün seçilebilir.

Departman

Hasta Konaklama (Servis Birimleri) Tek / Çift Yatak ve Hasta Odası Adet

n

Her Terminal Ünitesi İçin Akış Dizaynı (l/min) Akış Hesabı (l/min)

20 Qw=20 + ((n-1)*10/4)

katalizördür. Karbon monoksit gazının oksidasyonu için kullanılır ve CO gazını katalitik oksidasyon ile zararsız bir gaz olan CO2’ye dönüştürür.

Hava deposunda depolanan basınçlı Servis Bloğu / Bölümleri nW 20 Qd=Qw(1+(nW-1)/2) hava solunabilir hava filtrasyon grubundan Kaza ve Acil Durum Hasta Canlandırma Odası, Araba Başına n 40 Q=40 + ((n-1)*20/4)) geçtikten sonra sisteme verilmektedir. Ana Tedavi ve Alçı Odası n 40 Q=40 + ((n-1)*20/4)) Solunabilir Hava Filtrasyon Sistemi aşağıda Anestezi Sonrası Tedavi Ünitesi Operasyon n 40 Q=40 + ((n-1)*40/4)) yer alan ekipmanlardan oluşmaktadır. Anestezi Odası 40 Akış hesabına ilave yapılmayacak

Hava Kurutucu: Hava kurutucu, Ameliyat Odası Anestezi Sonrası Tedavi Ünitesi nT n 40 40 Q=40 + ((nT-1)*40/4)) Q=40 + ((n-1)*10/4))kompresör tarafından üretilmiş sıcak Kadın Doğum Ünitesi havanın, soğutulması ve kurutulmasını Doğum Odası n 40 Q=40 + ((n-1)*40/4)) gerçekleştirir. Bebek Ünitesi Operasyon Odaları n 40 Q=40 + ((n-1)*40/4))

Partikül Filtre: Ana sistemdeki partikül Anestezi Ünitesi nS 40 Q=40 + ((nS-1)*10/4)) filtre ile aynı görevi yapmaktadır. Anestezi Sonrası Tedavi Ünitesi Yeni Doğan Ünitesi n n 40 40 Q=40 + ((n-1)*40/4)) Q=40n

Aktif Karbon: Kirlilik kontrolü için Radyoloji kullanılan en önemli desiccantlardan Tüm Anestezi ve İşlem Odaları n 40 Q=40 + ((n-1)*40/4)) Yoğun Bakım Alanı n 80 Q=80 + ((n-1)*80/2))biridir. Odun, turba, linyit, kömür, Yaşam Destek Ünitesi n 80 Q=80 + ((n-1)*80/2)) hindistan cevizi kabuğu ve yağ vb. Diyaliz Ünitesi n 20 Q=20 + ((n-1)*10/4)) ürünlerden elde edilen karbonların işlenip Ortodonti Dental ve Ağız Bakım Cerrahisi n 40 Q=40 + ((n-1)*40/2)) aktive edilmesiyle elde edilir. Aktif karbon Diğer Bölümler 40 Q=40 taneciği hava içerisindeki yağ buharı ve Ekipman Hizmet Odası 40 Q=40 kokuyu gözeneklerinde tutarak 0.003 TOPLAM AKIŞ TÜM BİRİMLER İÇİN GEREKLİ OLAN AKIŞLARIN TOPLAMINDA mg/m3 değerine kadar düşürmek için ELDE EDİLİR. kullanılan filtrelerdir.

Hopkalit: Bakır ve manganez oksit karışımından Medikal Basınçlı Hava Santrali ürünü, tıbbi (CuMnOx) oluşur. Çevreye zararlı gazların cihazlar kapsamında olduğu için Tıbbi Cihazlar uzaklaştırılmasında kullanılan önemli bir Yönetmeliğinin ilgili kapsamındadır.

HASTANEDEKİ PATLAMA GÖZ GÖRE GÖRE YAŞANMIŞ

antep'te 12 kişinin yaşamını yitirdiği özel Sanko Hastanesinde yüksek akım oksijen cihazının patlamadan bir gün önce Sağlık Bakanlığı, cihazlardaki riskle ilgili yazı göndermiş

Antep’te Sani Konukoğlu Üniversitesi Hastanesi Kovid-19 yoğun bakım ünitesinde 12 kişinin ölümüne yol açan patlamanın riskinin önceden bilindiği ortaya çıktı.

Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, Kovid-19 hastalarının tedavisinde yaygın olarak kullanılan düşük kaliteli oksijen terapi cihazlarının yangın çıkardığı yönünde çok sayıda hastaneden Sağlık Bakanlığı'na bildirim yapıldı, ancak cihazların kullanımına devam edildi. Sağlık Bakanlığı da Antep'teki patlamadan bir gün önce tüm hastanelere yazı göndererek bu cihazların yangına neden olabildiğini bildirdi ve yangınların önlenmesi için eğitime ağırlık verilmesini istedi.

Uzmanlar, kalite sorunu yaşanan cihazları ithal eden firmalar ile bu cihazları tüm hastanelere göndermek üzere satın alan Sağlık Bakanlığı yetkililerinin araştırılması gerektiğini ifade ettiler.

Geç gelen bakanlık yazısı

Antep'te meydana gelen patlama ve yangından sadece bir gün önce Sağlık Bakanlığının hastanelere bir yazı gönderdiği ve bu yazıda yangın riskini dile getirdiği ortaya çıktı. Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü tarafından ‘Tıbbı Cihazların Güvenli Kullanımı' başlığıyla gönderilen yazıda, oksijen cihazlarının yandığına dair bildirimlerin geldiği uyarısı yapıldı.

Daha önce de yangın çıktı

Bu cihazların daha önce de küçük çapta yangınlara sebep olduğu ve anında söndürüldüğü belirtildi. Temmuz ayında İstanbul Esenler'de özel bir hastanede meydana gelen yangın da bu cihaz nedeniyle yaşanmıştı. Yüksek oksijen akımına, hasta yataklarının başındaki merkezi oksijen sistemleri yeterli gelmeyince yoğun bakım odalarına bu kez büyük oksijen tüpleri getirilmeye başlandı. Sözcü'ye konuşan uzmanlar, küçük bir kıvılcım ya da elektrik kontağına maruz kalması halinde patlama riski taşıyan bu tüplerin hastaların başucunda tutularak olası felaketlere davetiye çıkarıldığını söyledi. Uzmanlar, normalde merkezi oksijen jakına takılması gereken cihazın direkt tüpe bağlanması nedeniyle patlamanın yaşandığını, bunun eğitim eksikliğinden meydana geldiğini belirtti.

"VERİMLİ, KALİTELİ VE FİYAT OLARAK REKABETÇİYİZ"

Sami Akdoğan / aemot motor genel müdürü

"türkiye’deki elektriğin yüzde 36'sını elektrik motorları tüketiyor. Burada farkındalık yaratabiliriz."

ÖZEL RÖPORTAJ

Murat Alişiroğlu

This article is from: