2 minute read

Rıza Tevfik Beye

Next Article
Sözcük Dizini

Sözcük Dizini

RlZA TEVFiK BEYE

Gayet malum ve okunmuş bir kitabı gayet meçhul ve naclide bir şey gibi göstermeye kalkışmadınız? Ben münekkit olmadığım için latife tarzında bunu yazdım. Çünkü herkes bana sizden bahsederken , "Kalenderdir, zekidir" diyordu. Bundan cesaret alarak sözümün n ihayetinde de bir iltifat, bir şaka yapmak istedim . Şakaya kimlerin tahammül edemediğini tabii bilirsiniz. Siz de bu şakaya kızdınız. Ve bu kızgınlıkla hem bir cevap, hem de bütün muvaffakıyetlerinizin sebeplerini , esaslarını gösteren bir makale yazdınız: Amerikanizm . . . Sizin gibi tasawuftan , hatta kabalist olduğundan bahseden bir adam matbu ve meşhur Vah det-i Vüc u d risalesinin kime ait olduğunu bilmiyordu. Çünkü -hiç olmazsa- fihristine bakmak için olsun kütüphane-i umumiye gitmemiş, tasavvuf kısmını ziyaret etmemişti! Sizde hakiki bir ilim aşkı olsaydı bu bilgisizliğinizden bahsolunduğu zaman susacak ve belki daha ziyade tafsilat almak için hususi olarak bana müracaat buyuracaktınız. Fakat hayır . . . Siz öfkelendiniz. Şahlandınız. Yine mutadınız veçhile kendinizi methe başladınız. Ben de size mukabil benim eserlerimin de Avrupa lisanlarına tercüme olunduğunu, Avrupa'nın en meşhur ve en okunur risalelerinde benden bahsolunduğunu, hiç hususi münasebetim olmayan Avrupalıların Avrupa'dan eserlerimi istediklerini yazarsam merhum saf yağcı Cemalettin Efendi gibi reklamcılığa, şöhret tacirliğine kalkmış olmaz mıyım? Kendimi söylemeyeceğim. Henüz bir

satır yazı yazmaya cesaret edemeyen arkadaşlarım var ki , mektuplaştıkları müteveffa Alfred Föyye , Güstav Löbon gibi meşhur mütefekkirlerin müteaddit mektuplarına malik bulunuyorlar. Şimdi bu gençler, ister misiniz sizin gibi bu mektuplardan ikide birde bahsetsinler ve, "Ey Türkler! Bakın bize kimler mektup yazıyor. Biz filozofuz. Avrupa'da dostlarımız var . . . " diye bağırsınlar. Lakin hayır . . . Onlar bunu yapmazlar. Sonra müsteşriklerle münasebetinizden bahsediyorsunuz. Müsaade ediniz de bu müsteşriklerin, saflık ve cahillik başlıca sıfatları olduğunu söyleyeyi m . Daha harflerimizin. şekillerini tanımadan eserlerimizi tercümeye kalkarlar. Ve "Aşık Kerem"in "mimi" "lkdam"ın mimi gibi yazılı olduğundan "ACHIK KERMR" diye lisanlarına geçirirler. Ve bana: "Siz o matbu risaleyi neden o kadar müddet cebinizde sakladınız da istifade etmediniz?" diye soruyorsunuz. Bunu sormaya hacet var mı? "Amerikanizm"e alışmadığım için . . . Yoksa hayatta muvaffakıyetin kuru gürültüye, şarlatanlığa vabeste olduğuna mutmain olsam o kitabın başından sizin gibi bir sayfa kopya eder, "Bu eserin sahibini bilmiyorum. Yazmadır. Gayet eskidir. Galiba Ahmet Elbuharlnindir. Dünyada görülmemiş bir nefisedir. Kitap şeklinde yakında { ! ) bastıracağım . . . " diye hokkabazlıklarla " e l çabukluğu marifet, ne sihirdir, ne keramet" yapmaya kalkardım. Para bahsinde benim fakirliğime pek çabuk hükmediyorsunuz. Eğer "Öteye beriye sekiz yüz küsur lira borcu olmamak . . . " sizce fakirlik demekse ben fakirim ve hükümet memuru olmaya niyetim olmadığı için sizin yerinize göz dikemem. Bundan emin ve müsterih olunuz. Filozofluğunuza gelince . . . İşte b u , sizde olmayan bir şey! Sizin filozofluğunuz sizin kendi iddianızla, sizin kendi kendinize yaptığınız ve devamından asla bıkıp usanmadığınız reklam

sayesinde kazanılmış kuru bir namdan başka bir şey değildir. Siz bu "Amerikanizm"de adeta "Barnon"u geçtiniz. Resmi istidalarınıza, hususi mektuplarınıza, fotoğraflarınıza, makalelerinize "Filozof! " diye imza attınız. Kırmızı horozdan ziyade duvarlara astırdığınız büyük kıtada resimlerinizin altına "Filozof" yazdınız. Adeta "Filozof" kelimesi "Rıza Tevfik" gibi isminiz oldu. Halbuki kimse kendine has bir "usul, meslek, eser" meydana koyamaz. Sıtkı ve arkadaşları gibi külhanbeylerini bulunuz. Onlarda -hem okunaklı bir surette yazılmış- binlerce destan var. Her gün birini kopya eder ve gündeliğinizi düzeltirsiniz . . . İşte benim istifade edemediği m bir menba' . . . Çünkü size nispetle bir insanım. Siz insansınız! İstifade edin i z . Ve elinizi kalbinizin üzerine koyarak deyiniz ki: "Onlar Amerikanizm yapıyorlar . . . "

Zeki mecmuası, Nr: 28, 1 0 Nisan 1 330 (1914)

This article is from: