3 minute read
Altıncı Mektup
mebhut hatıratını, o vakit uyuyan bu köpürmüş denizi tahkir ediyor. · Manzumeniz, ciddi söyleyeyim , gazetedeki komşularının hepsinden güzel, lakin sakın böyle mahdut ve müdahin mevzular üzerine müsabaka ve rekabete girişmeyin . Rekabet ve müsabaka için size iki şiir gönderiyorum. Onlar da sizin gibi pek genç ve zeki bir şair beyindir. O kuduktan sonra iade edersiniz tabii. . . Çünkü rüfekamın hiçbirisinin bana gönderdiği şeyi kaybetme k istemem . Fransızcaya çalışıyor musunuz? Ne kadar terakki ettiniz? Cevabınızda en çok bundan bahsetmelisiniz ki, kardeşim, müstefit olasınız. Size "taziyane-i şevk-u gayret" olmak üzere Fransızca sonelerimden bir tanesini yazacağı m . Bilseniz Fransız şiirleri ne kadar cazip ve meşbu-ı teessürdür. . . 9 Pol Verlen'in , Süli Prüdom'un1 0 bir kitabı insana o kadar nazik ve o kadar serair-alud ihtisasat ilkaa eder ki muhitimizdeki bedayi-i hafayayı başka bir vuzuh ile görmeye başlar ve taaccüp edersiniz. Cevabınızı, hakkım olmayarak, çabuk beklerim, beni mahzun etmeyeceksiniz. Siraderiniz bey orada ise ihtiramatımı tebliğ etmenizi hassaten temenni ederim.
Ömer Seyfetti n
A L T l NCI MEKT U P
6 Teşrinievve/ 322 (19 Ekim 1906) Kuşadasi
Kardeşim, Mektubunuru bugün aldım , bu gece cevap veri-
9) Buradaki bir sözcük okunamadı . 1 0) Paul Verlaine, Sully Prudhome.
yorum. Eğer eserinizi de Ieffetmiş olaydınız pek güzel olacaktı. Mahaza haftaya göndereceksiniz değil mi? "Une larme"ı nafile beğenmişsiniz. Çünkü o pek fena ve hata-aluddur. İnşallah iyileripi takdim ederim. Sorduğunuz apostrof maddesini muhtasatan izah edeyim: Hani bizde romanlarda yok mudur, eşhas-ı vakadan birinin söylediği yanlış lafı şekl-i imlaisiyle değil, şekl-i telaffuziyle yazarlar, işte bunun gibi. Mesela Hüseyin Rahmi'nin romanlarındaki bir Ermeninin " Kuyruk"a "Kuryuk" demesi gibi. Maydanoz, çamaşır ve bunun gibi birçok kelimatın ayrıca birer şekl-i harfi ve imlailleri yok mudur? Fransızcada , köylüler daima lisanı tahrif ederler. Gi dö Mopasan'ın hikayelerinde bir kadın, bir köylüye "Votre mere = Valdeniz" diyecek yerde "Vot' me" der ki bu bir şekl-i harfi değil, şekl-i telaffuzdur; "r"lere gelince,. bir şekl-i talaffuz münasebetiyle irat olunmamış ise tekerrür manasını ifade eder; "Lire = okumak" sonra bir "r" ilave edince "relire" olur ki "tekrar okumak" demektir, voir, revoir, görmek, tekrar görmek, venir, revenir ilah . . . gibi ki bu suretle tekerrür manasını kabul eden fiiller diksiyonerlere ayrıca kaydolunmuştur. İlk mektuplarımda size tavsiye ettiğim "Fiziyolojia" kitabını getirtip okudunuz mu? Hayat-ı tahririye üzerinde bu gibi malumatın büyük bir tesiri olduğundan, eğer ihmal etmiş iseniz, mutlaka getirtip okuınanızı rica ederim. Fransızcaya mehemehal çalışmalısınız ve emin olmalısınız ki, her boş geçirdiğiniz dakika, sonra size gayrı kaabil-i telafi bir nedamet bırakacaktır. Şiirlerini o kadar beğendiğiniz Avni'yi müstakbelde göremeyeceksiniz zannederim . Görseniz de pek sö n ük ve şimdiki halinde . . . Zira o da çalışmıyor ve hayat-ı maddiyeye bütün mevcudiyetiyle temayül ediyor, yani mahvoluyor. . . Ağabeyinize hassaten arz-ı ihtiramat eylerim. Cevabınızı uzatmayınız ki, kardeşim, muhaberemiz yekdiğerimizi faide-
ment edecek bir intizam kesbetsi n . Baki muhabbet ve ihtiramım . . . Bir de sone1 1 yazıyorum, sırf Türkçe. Ömer Seyfettin
GURB.ET ELiNDE
G ü n eş bat m a k ta . . Ovada gece n i n Gölgeleri büyür b ü y ü r, sararır . . . Ağaç/ ı k/ar, a k a n s u la r b i r serin Rüzgar i le da/galan ı r, k a ra rı r.
Kuşlar ö t m ez, y u va la r boş, görün m ez B i r ı ş ı l t ı uzaklarda; yazı k ben Öks üzü m ş i m d i bu yolda giderken . . . Gök b i le yıldıziarına b ü r ü nmez!
Esk i izler; ç i rk i n , kork u n ç lekeler K ı l a v u z l u k eder. Zavallı a t ı m Şüphe/en i r bu gidişten v e kişner . . .
Gece gelir; ıssız l ı k san k i sol u r, Ve r u h u m u y u r, uya n ı r h e r adım A tı m ı n n a l sadası n in ni o l u r! . .
Haşiye - Bakınız kardeşim, azıcık daha unutacaktım ; size bir şey rica edeceğim; bana teklifsiz davranınız ki samimiyetinize kail olayım. Ben size nasıl basit ve sade hitap ediyorsam, sizin de bana öyle mukabelede bulunmanızı isterim. Hassaten zarfların üzeri mümkün olduğu kadar basit olsun; Kuşadası'nda Mülazım Ömer . . . Bu kadar kafi . . . Öyle yalan ve müdahaneye benzer sıfatiarın namıma terdifen sizin gibi arkadaşlarımın ağzında telaffuz edildiğini görmek beni cidden cerihadar eder, kuzu m beni incitmeyiniz . . . "Perviz" nam-ı müstearıyla rnek-
11) Sonnet bir Fransız şiir biçimi. 203