O yüzden, önce kendi yaptığım yanlışlıklardan örnek vereyim ki, insanlar rahat etsin… Desin ki; “Her insan hata yapar…” Her insanın eksiği, gediği vardır. Ama mühim olan onu fark etmek ve bir daha yapmamaktır!
ALACA KAYMAKAMI YAZICIOĞLU VE BİR GURBETÇİNİN DERSİ Ben, bu eksikliklerimi yaptım ama şimdi itiraf ediyorum ve onu yapmamaya çalışıyorum. Nedir? Bir gün elleri ceplerinde bir adam… Alaca Kaymakamıyım… Langur lungur içeri girdi… “Çıkar ellerini cebinden!” dedim. “Ya, biz” dedi, “Almanya’da dairelere böyle gireriz!” “Ulan!” dedim, “Burası Almanya mı? Çıkar ellerini cebinden!” Sonra düşündüm… Adam diyor ki; “Almanya’da biz dairelere böyle gireriz…” Demek ki, Almanya’da çalışan memurlar..., Kamu görevlisi… Adamın eli kıçında mı, başında mı, bilmem neresinde mi, ona bakmıyor! Adam, yapacağı işe bakıyor! Ama biz işe değil; adamın şekline, şemaline, biçimine, tavrına bakıyoruz. Niye? Çünkü bizim sıkıntımız var! Almanya’da çalışan memurun sıkıntısı yok. Yani, o yapacağı işe bakıyor. Ama biz, önce vatandaşa askerlik yaptırıyoruz… Bir emir-komuta… Bir talim…
ZİYARETÇİ KARTLARI Şimdi devlet dairelerine girmek de yasaklandı, biliyor musunuz? İşte… X-ray cihazları… İşte… Kontroller… Bilmem ziyaretçi kartları… “Ulan! Ziyaretçi kartı ne? Ben, mumya mıyım?” diyorum. “Çıkartın!” diyorum, “Beni mi ziyarete gelecek bu millet? Bu ne biçim iş ya? En iyisi kapatalım!” diyorum, “bu kapıları… Ne lüzum var, vatandaşın daireye girmesine!” E, o noktaya geldi sanki! Hâlbuki kapılar açıktı eskiden yav… Vatandaş, destursuz içeriye girerdi. Şimdi, giriyorsun… -“Nerden geliyorsun?” -“Nereye gidiyorsun?” Lan nerden geleceğiz ya! Toplama kampı mı bura? Yani, bu ve benzeri şeyleri anlatarak… Şimdi… Erzincan’a yeni gittim… Bir trafik arabası duruyor Vilayetin önünde… Ulan, birinci gün dedim; “Herhalde işi var bunun…” Ulan, ikinci günde duruyor! “Ne yapıyor” dedim, “bu?” “Niye duruyor burada?” Dediler; “Seni bekliyor…” Niye?
18
“E, işte sen çıktığın zaman eskortluk yapacak…”