Sayı 1 - Şubat 2020

Page 34

34

proje501

röportaj

dilek türkan

Dilek Türkan

Konservatuar eğitimi almak için tek başınıza 16 yaşında Balıkesir’den İstanbul’a gelmişsiniz. Benim müziğe olan ilgim orta birinci sınıfta başladı. Abim Balıkesir halk eğitim merkezi korosuna giderdi, ben de onun peşine takılırdım. On bir yaşlarımdaydım; herkes kırk elli yaş üzeriydi, bir tek ben siyah önlükle okul çıkışı oraya giderdim. Çok kısa sürede bu müziği çok sevdim, bir süre sonra artık konservatuar okumalıyım dedim. On altı yaşımda liseyi bitirip konservatuar sınavına girdim, kazandım ve İstanbul’daki müzik serüvenim başlamış oldu. Ailem orada yaşadığı için İstanbul’a gelebilecek durumda değildi, ben İstanbul’a tek başıma geldim, bir sene öncesinde de babamı kaybetmiştik. Ailem çok kısa bir süre içinde paramparça oldu aslında. Benim başarma azmim biraz da bundan kaynaklandı, tek başımaydım; ya yapacaktım ya yapa-

mayacaktım. Ben yapmayı, başarmayı seçtim. Konservatuara kadar Blok flüt dışında hiçbir çalgı aleti çalmamışsınız. Biz ne yazık ki daha kendi kültürümüzü, müziğimizi, sazlarımızı tanımazken başka kültürleri öğrenmeye anlamaya çalışıyoruz. Enstrüman çalmak kolay bir şey değil, Türk Müziği enstrümanlarını özellikle. Blok flüt ya da mandolin ses çıkarılması daha kolay olan enstrümanlar olduğu için okullardaki eğitimde onlara öncelik verilmiş. Haksız bir sebep değil; tamburu ya da İstanbul kemençesini bir çocuğun eline veremezsiniz. İstanbul kemençesinden doğru sesi çıkarmanız için yıllar geçiyor üzerinden ki sen bunu çok iyi biliyorsun. Çalmak, İyi söylemek değil; bilmek önemli olan. Eğer bu kültürün içindeysen bu bilgiye sahip olman gerekiyor. Bestekârları, söz yazarlarını ve


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.