Yüksek Teknoloji Sayı 16

Page 1

Say ı 1 6 - F iya t ı 19 TL

Karşı Karşıya Büyük Rekabet

Mio vs Xiaomi

Sınırlı Sayıda Özel Seri

Samsung Galaxy S20+

Tekno Oto

Dört Dörtlük BMW

BMW 4 Serisi Coupé

Tekno Sohbet

BTS Edition

6.7” Sonsuz-O HDR10+ 64MP Dörtlü Kamera 8K Video Kaydı 8 Gb Ram 128 Gb Rom

Hakan Şentürk

Özel BTS Edition Logosu

+

Jabbar Merak Edilenler Akıllı Telefonların Geleceği  Teknoloji Dünyası HMS Nedir? ve Sosyal Medya Çılgınlığı Sosyal Bilgiler 75 Gün Karantina Tekno Eğitim Yeni “Müşteri” ve “Ürün” Dengesi Tekno Sağlık Kadınlarda Güzellik Algısı Tekno Spor Teknolojiyi Üzerinizde Denemek İster misiniz? Tekno Güncel Yapay Zekanın Kullanım Alanları Tekno Yeniler Huawei FreeBuds 3i, Huawei MatePad T8, Oppo Enco W31, Samsung Galaxy S20+ BTS Edition Mercek Altında Huawei MatePad Pro, Huawei P40 Lite E, Keenetic Viva, XPG Infarex M20 Tekno Moto Direksiyon Sınavı Teknoloji Rehberi ve daha fazlası…




içindekiler 10

6

28

06

Merak Edilenler

10

Teknoloji Dünyası

14

Sosyal Bilgiler

16

Tekno Eğitim

18

Tekno Sağlık

22

Tekno Spor

24

Tekno Güncel

26

Tekno Sohbet

28

Tekno Ünlü

30

Teknoloji Rehberi

32

Tekno Yeniler

42

Karşı Karşıya

44

Mercek Altında

54

Tekno Oto

56

Tekno Moto

32

44

Samsung Galaxy S20+ BTS Edition

56 04

www.yuksekteknoloji.tv


editör Pandemi Süreci ve Yeni Normal Düzen Teknoloji Dünyasını Değiştiriyor Yeni normale geçtiğimiz ve tüm dünyanın normalleşme sürecine girdiği bir dönem içerisinde bulunuyoruz. Son yüzyılın sağlık, ekonomik ve psikolojik olarak en tahrip edici etkiyi bıraktığı bir dönemdeyiz. Toplumsal olarak hayatımızı yeniden şekillendiren bu dönemde kendimizin ve çevremizin sağlığı için birçok alışkanlığımızdan feragat etmemiz gerekiyor. Bu süreçte maalesef salgına yakalanan insanların çektiği acı ve endişelerin herkese ders niteliğinde olması gerektiğini de rahatlıkla söyleyebilirim. Toplumların mutlak bilincinin oluşması gereken bu dönemde tüm tavsiye ve kurallara uyulması hepimiz için oldukça önemli. Halk arasında yıllardır sıkça kullandığımız “her şeyin başı sağlık” söylemini tam olarak uygulamamız gereken bir dönemde lütfen, “ne yapayım çok sıkılmıştım, o yüzden…” ile biten söylemleri kullanmayalım. Çünkü yıllardır söylediğimiz gibi “her şeyin başı sağlık”… Bu zorlu dönemde yaşadığımız sosyal ve psikolojik yaşam savaşı tabi ki teknoloji dünyasını da değiştiriyor. Uzaktan çalışmayla birlikte hayatımızın odak noktası haline gelen

video konferans imkanı sağlayan teknolojilerin gelişmesi ve bu teknolojiyi sağlayan teknoloji şirketlerinin mevcut yatırımlarını gözden geçirip, projelerini geliştirmeleri, her sektörde yaşanan rekabet gibi kullanıcılara olumlu olarak yansıdı. Tabi yalnızca iş dünyasında kullanılan video konferans uygulamaları değil, oyun dünyası da pandemi sürecinin yükselen teknoloji değerlerinden oldu. Özellikle yeni oyunların da gelişiyle birlikte eve kapanan tüm dünyadaki insanlar vakit geçirmek için oyun konsolu ve oyun bilgisayarlarına yöneldiler. Tüm bunların yanında Netflix, Amazon Prime, BluTv gibi dijital televizyon kanalları da son yıllardaki yükselişinde adeta tavan yaptı diyebiliriz. Ev teknolojilerinde akıllı ev-yaşam ürünleri ve en sık kullandığımız teknolojik ürünler olan modemlerin kalitesinin de önemi bu süreçte ortaya çıktı. Yüksek Teknoloji’nin yeni sayısı da sizleri tüm bu teknolojilerin içine çekmeye devam ediyor. Teknolojiyi merak edin, öğrenin ve kullanın…

Özer ASAN ozer.asan@yuksekteknoloji.tv

E-Posta: dergi@yuksekteknoloji.tv İnternet Sitesi: www.yuksekteknoloji.tv

Tunç BERKMAN tunc.berkman@yuksekteknoloji.tv

Baskı: Birinci Baskı Matbaacılık

Vadim ÖZYURT vadim.ozyurt@yuksekteknoloji.tv

Yayın Türü: Yerel, Süreli, Aylık

Editörler Atalay KELEŞTEMUR atalay.kelestemur@yuksekteknoloji.tv

Yeşim MUTLU yesim.mutlu@yuksekteknoloji.tv

Batuhan DÖNERTAŞ batuhan.donertas@yuksekteknoloji.tv

Görsel Yönetmen Çağdaş GÜLÇEHRE cagdas.gulcehre@yuksekteknoloji.tv

Telif: Yüksek Teknoloji Dergisi’nin isim ve yayın hakları Big Partner Group’ a aittir. Tescilli marka olan Yüksek Teknoloji Dergisi’nde yayınlanan yazı, görsel, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. Kaynak belirtilerek kullanılması için izin alınması zorunludur. İzin alınmadan kısmen veya bütünüyle kullanılamaz ve basılamaz.

İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Arda MERİÇ arda.meric@yuksekteknoloji.tv Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hande ARPALIGİL hande.arpaligil@yuksekteknoloji.tv

Birol BALİ balibey@yuksekteknoloji.tv Dr. Öğr. Üyesi Ali GÜRSOY ali.gursoy@yuksekteknoloji.tv Emre ÇETİNKAYA emre.cetinkaya@yuksekteknoloji.tv Erdem YANIK erdem.yanik@yuksekteknoloji.tv Emir KOSİF emir.kosif@yuksekteknoloji.tv

Reklam ve Pazarlama Hande ARPALIGİL reklam@yuksekteknoloji.tv Finans Direktörü Cem EMRE cem.emre@yuksekteknoloji.tv Konuklar Hakan Şentürk, Dr. Hakan TETİK, Jabbar, Dr. Metehan ÖZGÜR

Sedat AYTANÖZÜ sedat.aytanozu@yuksekteknoloji.tv

Yönetim Yeri Emek Caddesi Seyrantepe Sitesi No:93 A10 Blok D.72 Zümrütevler Mah. Maltepe İstanbul Türkiye 34852

Serhan TÜRKMENOĞLU serhan.turkmenoglu@yuksekteknoloji.tv

Telefon: 0850 532 77 88 Faks: 0850 532 74 27

Sorumluluk: İmzalı yazıların sorumluluğu yazara, ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İncelenen ve anlatılan ürünlerin özellikleri satış bölgelerinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sebeple Yüksek Teknoloji ürün özellikleri konusunda sorumlu değildir. Yazılarda yer alan uzmanların şirketlerle profesyonel iş ilişkisi olabilir. Sosyal Medya Facebook: YuksekTeknoloji.Tv Instagram: YuksekTeknoloji.Tv Linkedin: YuksekTeknoloji Pinterest: YuksekTeknoloji Twitter: YuksekTeknoTv

www.yuksekteknoloji.tv

05


merak edilenler

Akıllı Telefonların Gelişimi

Akıllı telefonların gelişimi biraz yavaşladı gibi görünüyor. Aslında bu konu kişiden kişiye ve konuyu nasıl ele aldığınıza göre değişiklik gösteren bir durum. Yavaşladı diyen kesim tarafından bakacak olursak neden yavaşladığını, yavaşlamadı diyenler açısından bakarak da neden

06

www.yuksekteknoloji.tv

AKILLI TELEFONLARIN GELİŞİMİ NEDEN YAVAŞLADI?

yavaşlamadığını anlatıp, ardından kişisel görüşlerime göre akıllı telefonların geleceğini ve ileride bizleri nelerin beklemekte olduğunu sizlere aktaracağım. İsterseniz lafı çok fazla uzatmadan, “Neden yavaşladı?” biraz bundan bahsedelim… Batuhan Dönertaş

5-10 yıl öncesine gittiğimiz zaman, neredeyse her akıllı telefonun farklı bir tasarıma sahip olduğu rahatlıkla görülüyordu. Tuş takımı, ekranı, teknik özellikleri ve


kullanıcıya sundukları bir noktada değişiyor ve şu an olduğu gibi her telefon birbirine benzemiyordu. Durum böyle olunca, akıllı telefonlar hızlı bir şekilde gelişiyor ve kullanıcının tercih edebileceği birçok model ortaya çıkıyordu. Günümüze baktığımızda, neredeyse tüm telefonların aynı donanımları kullandığını ve birbirine çok benzer tasarımlar sunduğunu görebiliyoruz. Şu an Snapdragon 865 işlemcisini kullanan ve 6-8 GB RAM barındıran en az on farklı telefonu hemen sayabiliriz. İşte bu duruma gelmemizin nedeni, akıllı telefon dünyasının artık yalnızca telefon olarak görülmüyor olması diyebiliriz. Akıllı telefonlar, firmaların en çok kazanç sağladığı ürünlerden biri olurken, bu kazancı en düşük maliyetle ortaya çıkarma ve daha da fazla kar etme amacı gütmeleri nedeniyle, ortaya birbirine benzer model çıkar hale geldi.

UZUN BİR SÜREDİR “VAY!” DİYEMEDİK Uzun zamandır ortaya “Vay!” dedirten bir akıllı telefon teknolojisi sunulmadı. En azından bunu, konuya hakim ve ilgili biri olarak kendi adıma rahatlıkla söyleyebilirim. Güzel fotoğraf ve video çekiyorlar, yüksek işlemci gücüne sahipler ve bataryaları da gelişiyor… Ama işin gerçekliğine indiğimiz zaman, büyük bir gelişim söz konusu değil gibi görünüyor. “Gibi görünüyor” dememin sebebini birazdan “akıllı telefonlar aslında gelişiyor” dediğim kısımda anlatacağım.

DAHA ÇOK KAR İSTEĞİ, GELİŞİMİ YAVAŞLATIYOR Aslında akıllı telefonların gelişimindeki yavaşlamanın en büyük nedeni olarak, şirketlerin daha çok kar elde etmek istemeleri ve belirli teknolojiler üstünde ayrıca bir ar-ge çalışması yürütmemeleri gösterilebilir. Şu an kendi işlemcisini kullanan Apple,

Farklı tasarımlardan, benzer tasarımlara

Huawei ve kısmi olarak Samsung’dan başka marka aklıma gelmiyor. Samsung’a kısmi olarak dememin sebebi ise, Türkiye’ye Exynos işlemcili amiral gemisi versiyonlarını getirse de, ABD ve Avrupa’da Snapdragon’lu versiyonlarını satışa sunuyor. Bunun yanı sıra giriş ve orta seviye akıllı telefonlarının yüzde 80’ninden fazlasında yine Qualcomm’un işlemcilerini kullandığını aktarmamda fayda var. Yani bu durum biraz hazıra dayanmak. “Bu varken, ben neden vakit ve para harcayayım?” demek gibi bir şey. Çoğu üretici arge çalışmasına çok fazla önem vermiyor. Genelde odaklanılan nokta tasarımsal oluyor ve farklı bir ürün satıyormuş hissiyatına bürünmek adına katlanan telefon gibi tasarımsal olarak ilginç gelse de, kullanışlılık açısından pozitif katkı sağlamayan ve tam manasıyla tamamlanmamış, prestij amaçlı ürünleri piyasaya sunmaları ile sonuçlanıyor.

www.yuksekteknoloji.tv

07


merak edilenler

AKILLI TELEFONLAR NASIL HIZLI BİR ŞEKİLDE GELİŞİYOR?

İŞLEMCİ, GRAFİK BİRİMİ, RAM VE DEPOLAMA

Ben daha çok bu noktadan bakan biriyim. Aslında bardağın dolu tarafından baktığımı da söyleyebiliriz. Çünkü tasarım dışında ortaya çıkan performans benim için daha önemli. Bugün bir akıllı telefon alırken, yalnızca telefon almıyoruz. Küçük bir cep bilgisayarı alıyoruz. Tüm işlerimizi, her istediğimizi yapabilme kapasitesine sahip bir ürün alıyoruz. Telefonlar, yalnızca donanımlardan oluşmuyor. Yazılım da gelişmeye devam ediyor. Her geçen gün hem daha kaslı hem de daha iyi yazılıma sahip akıllı telefon modelleri görüyoruz.

Yalnızca bunlara baktığımız zaman dahi, neredeyse kullandığımız bilgisayarlar kadar güçlü telefonlara sahip olduğumuzu ve bu gücün çok küçük bir cihaza sığdırıldığını fark edebilirsiniz. Belki saf güç olarak bilgisayarların çok gerisinde olabilirler, fakat geliştirilen yazılımlar sayesinde biz bu güç farkını hissetmeden, bilgisayarda gerçekleştirdiğimiz neredeyse tüm işleri, telefonlarda da yapabiliyoruz. Bu nedenle bana göre akıllı telefonların gelişimi yavaşlamadı. Hatta telefonların fiyatları hakkında da bir fikir belirtmek

Her geçen yıl akıllı telefonları daha fazla kullanıyoruz

istiyorum. Çok pahalı diyoruz. Evet, pahalılar ama neye göre kıyaslıyoruz? Evimize aldığımız ve yalnızca bir şeyler izlemek için kullandığımız televizyonlara binlerce lira ödemiyor muyuz? Ödüyoruz. Bu noktadan bakınca, bence telefonlar çok da pahalı değil. Tüm özel hayatımızın içinde bulunduğu ve günde yüzlerce kez bakıp kurcaladığımız, işlerimizi hallettiğimiz ürüne verdiğimiz paralar çok fazla değil. İnsanların aklına sadece “Alo” dediğimiz ürünler kazındığı için akıllı telefonların fiyatına yüksek deniliyor. Türkiye’de vergilerden dolayı aşırı yüksek ücretler ödüyoruz, fakat dünya geneline baktığınız zaman aslında çok da pahalı değiller. Rahatlıkla ulaşılabilir görünüyorlar.

AKILLI TELEFONLARIN GELECEĞİ NE OLACAK? Bu konuda sizlere tahminlerimden bahsedebilirim, çünkü geleceği görmem imkansız. Şu anki teknolojiye ve firmaların öne

08

www.yuksekteknoloji.tv


çıkarmak istediği teknolojilere baktığımız zaman, akıllı telefonların tamamen giyilebilir teknolojilerle özdeşleşip, bir noktadan sonra sesli asistanlar ve giyilebilir teknolojiler üstünden ilerleyeceğini öngörüyorum. Akıllı saatler, kablosuz kulaklıklar, vb. ürünler. Markaların geneli kendi ekosistemlerini kurup, en stabil performansı vermeye çalışıyor. İstenilen noktaya gelindiği zaman, akıllı telefonları unutacağımızı söyleyebilirim.

İLK ÖNCÜ E-SIM DESTEKLİ AKILLI SAATLER Bu konuyla ilgili ilk aklıma kazınan atılım, Apple’ın e-sim destekli akıllı saatleri oldu. Telefonunuzu evde unutsanız dahi, e-sim sayesinde saatinizi bir telefon gibi kullanabiliyor ve telefondan bağımsız olarak telefon görüşmesi

gerçekleştirebiliyorsunuz. Durum böyle olunca, giyilebilir teknolojinin ileride tüm hayatımıza gireceğini düşünmek çok da zor olmuyor. Tabi bu durum, çok kısa zaman içerisinde gerçekleşebilecek bir şey değil. Biraz daha zaman var. Akıllı telefonların gelişimini baz alırsak, bu tür teknolojilerin gelişmesi çok daha zor ve uzun sürecek gibi görünüyor.

5G OYUNU DEĞİŞTİREBİLİR İşin içine 5G gibi bir teknoloji girince, ne olacağına bir de bu yönden bakmak gerekiyor. 5G duyurulmuş olsa ve her gün ismi geçse de, halen günlük hayatımızda aktif olarak kullanamıyoruz. Aslında şu anda hepimiz için üzerinde konuşulması erken bir teknoloji olarak adlandırılabilir. Çünkü 5G’nin ülkemizde en erken kullanım tarihinin 2021 yılının sonları olduğunu

Artık sadece “Alo” demiyoruz

söyleyebilirim. Bu sebeple 5G konusuna şu an girmek istemiyorum. Fakat şunu sizlere şimdi söyleyebilirim; teknolojiyi hayatımıza doğru bir şekilde entegre eder ve yeterli çalışmaları doğru bir şekilde konumlandırırsak, “Yavaşladı mı? Yavaşlamadı mı?” sorusunu ve benzer soruları hiçbir zaman sorgulamamıza gerek kalmayacak…

www.yuksekteknoloji.tv

09


teknoloji dünyasi Arda Meriç ile Teknoloji Dünyası

Herkesin Merak Ettiği “HMS” Nedir? @ardam er i c Bu makalemde, son günlerin en çok konuşulan ve merak edilen konusuna sizler için değinip, konuya açıklık getireceğim. GMS nedir? HMS nedir? Huawei telefonlar GMS olmadığı için güncelleme alır mı? almaz mı? Neden HMS kullanmalıyım? gibi birçok sorunun cevabı ve daha fazlası bu makalemde sizleri bekliyor.

İLETİŞİM SERVİSLERİ HER ŞEYİMİZ OLDU Son yıllarda akıllı telefonların hayatımızın her alanına girmesiyle birlikte lokasyon servisleri, mail servisleri ve otomatik şifre tamamlayıcı servisler gibi birçok hayatımızı kolaylaştıran, ancak bir uygulama gibi göze çarpmayan arka plan servisleri uygulamalar ile bağdaşık olarak hayatımızda yer alıyor.

MOBİL SERVİS HİZMETLERİ Belirli protokollerin desteklendiği mobil servis

10

www.yuksekteknoloji.tv

hizmetleri var. Bu servis hizmetleri genel olarak açık platform olan Android işletim sistemli ürünler ve sertifikalı Google Mobile Services (GMS) olarak kullanılıyor. Aslında GMS Android telefon işletim sisteminin bel kemiği olarak karşımıza çıkıyor. Daha da açık bir söylemle, Google Mobil Servisler (GMS)’nin, Google markalı uygulamalar ve bulut tabanlı hizmetler paketi olduğunu söyleyebiliriz. Önemli bir noktanın altını çizmek isterim ki; GMS, Android Açık Kaynak Projesi’nin (AOSP) bir parçası değildir. Yani cihazınızda GMS bulunmuyorsa, güncelleme alamaz ve telefonu aktif kullanamazsınız gibi bir durum asla söz konusu değildir. GMS bir Google hizmetidir ve bu nedenle Android cihaz üreticileri GMS’yi yasal olarak Android cihazlarına kurmak için Google’dan bir lisans almak zorundadır.

GMS’NİN PARÇASI OLAN UYGULAMALAR

HMS’nin hiçbir eksiği yok

GMS iki bölümden oluşuyor, bunlar popüler bir paket ve ek bir paket. GMS lisansına uygun olan ve genellikle önceden yüklenmiş uygulamalara Android cihaz üreticileri tarafından önceden yüklenmiş uygulamalar olarak yer veriliyor. Popüler GMS paketi olarak genel manada birçok Android tabanlı telefonda “Google Arama, Google Chrome, Youtube ve Google Play Store” uygulamaları yüklü olarak geliyor. Bunlara ek olarak, “Google Drive, Gmail, Google Duo, Google Haritalar, Google Foto, Google Play Müzik” uygulamaları da yüklü olarak gelebiliyor. Tüm bu uygulamaları sunan akıllı telefon üreticileri, cihazlar arasında kesintisiz ve akıcı bir iletişim deneyimi yaratabiliyor.

GMS YOK, HMS VAR! GMS’yi net bir şekilde anlattım. Şimdi gelelim HMS’ye. Nedir bu HMS? HMS’nin açılımı, teknolojiseverlerin tahmin edeceği gibi “Huawei Mobile Services”in kısaltması. Yani tıpkı “Google Mobile Services” GMS gibi. Tıpkı diyorum, çünkü kısaltmadaki benzerlik servislerde de devam ediyor. Şimdi birazda HMS’ye


değinelim.

HMS’DE HER GMS HİZMETİNİN BİR KARŞILIĞI VAR Google Play Store’a karşılık Huawei AppGallery, Google Drive, Google Keep, Google Fotoğraf’a karşılık Huawei Mobile Cloud, Google Chrome’a karşılık Huawei Tarayıcı, Google Asistan’a karşılık Huawei Asistan, Google Otomatik Doldur Servisi’ne karşılık Huawei Şifre Kasası, Google Haritalar’a karşılık Here WeGo ve yakın zamanda Huawei Haritalar gibi her GMS’nin karşılığı HMS tarafında da mevcut. Ama Youtube’u saymadınız diyebilirsiniz. Aslında Youtube karşılığı olarak Huawei Video Servisi’nin içerisine birçok dijital televizyon kanalı ve uygulaması eklenerek anlaşmalar yapıldığını ekleyebilirim, fakat Youtube’un yalnızca bir video servisi olmamasından, aynı zamanda bir sosyal platform olmasından dolayı tam karşılığı olması oldukça zor. Buna karşın tarayıcı üzerinden ve 3. Parti uygulamalar üzerinde yine Youtube uygulamasını da rahatlıkla kullanabiliyorsunuz.

NEDEN HMS KULLANMAK İSTİYEYİM? Huawei markasının Amerika ile yaşadığı ticari kriz sonrasında Amerika’nın Huawei markasına getirdiği yaptırımlar neticesinde, Google bu yaptırıma istekli olmasa dahi, mecbur kaldığı

için uygulamak zorunda olduğundan, bu süreçte Huawei kendisine yeni bir yol haritası çıkarmak zorundaydı. Bu sebeple hızlı bir hamleyle önce mevcut Huawei AppGallery isimli uygulama mağazasını geliştirmeye başladı, akabinde GMS’den hiçbir eksiği olmayan, hatta performans olarak fazlasını sunan HMS’yi kullanıma açtı. Şimdi gelelim, “Neden HMS kullanmalıyım?” veya “Neden GMS varken, HMS kullanayım ki” sorusunun cevabına. Aslında bu sorunun cevabı çok basit. Son yılların gelişim gösteren en büyük firması ve akıllı telefon pazarının lideri konumuna gelmiş olan, amiral gemisi olarak tabir edilen modelleri, Leica gibi dünyanın en iyi markaları olarak lanse edilen iş ortaklıkları dahilinde geliştirilmiş modeller olan, teknik servis ve müşteri deneyimini ön planda tutan Android tabanlı bir akıllı telefon kullanmak istiyorsanız. Daha kısa bir söylemle iyi ve güçlü bir telefon kullanmak istiyorsanız, bundan sonra HMS kullanmanız gerekiyor.

HMS DAHA PERFORMANSLI GMS’nin birçok akıllı telefon modelinde “kasma” olarak tabir ettiğimiz takılmalara yol açtığını biliyoruz. Öyle ki, bazen bu kasmalardan kurtulmak için dahili gelen tarayıcı olan Google Chrome’u dahi silmek isteniyor, ancak “gömülü” olarak tabir edilen yani kaldırılamayacak bir şekilde cihazın içinde bulunduğu için maalesef kullanmak zorunda kalınıyor. GMS, Google sertifikalı bir servis hizmeti olduğundan Android telefon üreticileri GMS servislerini kendi geliştirdikleri arayüzlerin içerisine yerleştiriyorlar. Tabi GMS servis hizmeti özel olarak her model için üretilmiyor, daha çok Android üreticileri kendilerini GMS’ye uygun hale getiriyor. İşte bu da sıklıkla

performans kayıplarına yol açıyor. HMS ise, şimdilik yalnızca Huawei cihazlarında kullanıldığı ve test edildiği için GMS’li cihazlardan çok daha performanslı çalışıyor. Karşılaştırmalı testlerde iki Android Market arasında dahi bu performans farkını rahatlıkla görebiliyorsunuz. Bu arada akıllı telefon yerine cihaz tabirini kullandığıma dikkat etmişsinizdir. Çünkü yalnızca akıllı telefon değil, tabletlerde de HMS kullanılıyor. Özellikle Android tabanlı tabletlerin en güçlüsü olarak rahatlıkla adlandırabileceğimiz Huawei MatePad Pro’da HMS servislerini kullandığından, performansının çok daha güçlü olduğunu söyleyebilirim. Uzun yıllardır teknoloji dünyasının içerisinde olan, ilk çıktığından beri iPad kullanan ve son olarak iPad Pro kullanan biri olarak, iPad Pro’mu geride bıraktığımı ve MatePad Pro’ya geçtiğimi açıklıkla söylemek isterim.

HMS UYGULAMA GELİŞTİRİCİLERE VE KULLANICILARA DA KAZANDIRIYOR Huawei uygulama mağazasını genişletmek ve geliştirmek için HMS’ye olağanüstü bir mesai harcıyor ve yatırım yapıyor. Ülkemizde özellikle pandemi sürecinde oldukça fazla kullanılan Getir, İstegelsin, Migros Sanal Maket gibi lokasyon bazlı birçok mobil uygulama hızlı bir şekilde HMS lokasyon servisini uygulamalarına entegre ederek Huawei AppGallery’de yerini aldı. Geleceğin, yazılım dünyasından geçeceğini her fırsatta dile getiren biri olarak, Huawei’in bu noktaya yatırım yapması da oldukça doğal olmakla birlikte, yazılım geliştiricilere de ayrıca bir kazanç kapısı aralıyor. Geçtiğimiz aylarda radyo programıma da konuk ettiğim Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Mobil Ekosistem İş

Geliştirme Müdürü Kaan Arlı ile gerçekleştirdiğimiz sohbet esnasında Huawei Eko Sistemi’nden bahsederken, HMS’ye yapılan yatırımlardan ve uygulama geliştiricilere yapılan yatırımlardan da bahsetmiştik. Geliştiricilere toplamda 50 Milyon TL gibi ciddi bir rakam ile destek sunan Huawei’in, benzer teşviklere devam edeceği çalışmalar olduğunu ve uygulama geliştiriciler kadar, kullanıcılara da avantajlar sağlayacağını da dile getirmişti. Kendisinin söylediği gibi geçtiğimiz ay başlayan kampanya ile Huawei AppGallery üzerinden uygulama indiren kullanıcılar BluTv, Getir, BiSU, Faladdin ve Huawei Store’da geçerli olan indirim ve puanlar kazanmaya başladı.

REKABET GELİŞİMİ HIZLANDIRIR, MOTİVASYONU ARTTIRIR GMS’nin Android dünyasında yalnız kalması hem gelişim açısından hem de sunulan hizmetlerin verimliliği açısından oldukça olumsuzdu. Öyle ki, Google bazı servilerini hiç haber vermeden sessiz sedasız kapatma kararı alabiliyor veya değişiklikler yapabiliyor. Ancak bu noktaya farklı bir oyuncunun beklenmedik bir şekilde entegre olması ve rekabet oluşabilecek bir pozisyon yaratması, hem uygulama geliştiriciler hem kullanıcılar hem de üreticiler için oldukça pozitif bir gelişme olarak adlandırılabilir. Kim bilir, belki de ilerleyen zaman içerisinde farklı üreticiler de HMS kullanmaya başlayabilirler…

www.yuksekteknoloji.tv

11


teknoloji dünyasi Hande Arpalıgil’den “Kadın Gözüyle Teknoloji”

Sosyal Medya Çılgınlığı ve Mobil Uygulamalar @hand ear pa ligil Son yılların yükselen değeri olarak sosyal medyayı rahatlıkla gösterebiliriz. Sosyal medya hayatımızın o kadar içerisinde ki televizyon programı ve sinema filmi, hatta haber izlemekten çok, sosyal medyada vakit geçiriyoruz. Tabii, akıllı telefonların gelişimiyle birlikte sosyal medya uygulamalarının kullanımında da büyük bir artış yaşandığı aşikar. Bu makalemde sizlere sosyal medya kullanımı ve mobil uygulamaların etkisinden bahsedeceğim.

SOSYAL MEDYA KULLANIM ORANI ARTIYOR Son yıllarda oldukça sık kullanılan sosyal medya platformu, artık günümüzün kabul gördüğü bir platform haline geldi. Sosyal medyada varolma isteği ve insanın doğası gereği beğenilme isteği sosyal medya uygulamalarının kullanımının hızla artmasına neden oldu. Uygulamaların tarzları ve isimleri değişse de, genel kullanım oranı düşmüyor, hatta sürekli artış gösteriyor.

12

www.yuksekteknoloji.tv

YALNIZCA EĞLENCE DEĞİL, TİCARİ BİR PLATFORM Sosyal medya kullanımı ilk olarak adından da anlaşılacağı gibi sosyalleşme, arkadaş çevresini geliştirme ve irtibatta kalabilme üzerine kuruluyken, şimdilerde çok farklı bir noktaya geldi. Artık hiç tanımadığınız insanlar ile sohbet etmek ve iletişim kurmak dahi sıradan bir hal aldı. Durum böyle olunca, yani platformlar genişlemeye başlayınca reklam dünyası ve ticari yapı da sosyal medya dünyasına entegre oldu.

SOSYALLEŞMEDEN DİJİTALLEŞMEYE Birçok kişinin sosyalleşme olarak adlandırdığı ve kullandığı platformlar kısa zamanda gelişti, çeşitlendi ve evrildi. Artık bilgisayarda çalışmayan ve sadece mobil uygulama olarak çalışan sosyal medya platformları dahi var. Bu uygulamaların her birinin de kendi ticari reklam yapısı ve dijital algoritması var. Sosyalleşme ve dijitalleşmeyi aynı kapıya çıkaran uygulamalar gün

geçtikçe çoğalırken, aynı zamanda kitlelere de yön verir hale geldi.

SOSYAL MEDYADA YOKSAN, SEN YOKSUN!

Sosyal medya kullanımında tam bir çılgınlık yaşanıyor

Kişisel, şirket veya bir marka olarak sosyal medya platformlarında bulunmuyorsanız, siz zaten yoksunuz diye düşünebiliriz. Evet evet yanlış duymadınız, aynen cümle içinde kullandığım gibi “siz yoksunuz”. Ticaret siciline kayıtlı ve vergi numarası olan resmi bir firma olarak ofisiniz, internet siteniz, personelleriniz var, ama sosyal medyanız yok. Bu müşterilerde bir güven eksikliğine neden olduğu gibi iş dünyasında tercih edilmemenize de neden oluyor. Dolayısıyla ticari faaliyetleriniz sosyal medya uygulamaları ile örtüşmüyorsa dahi, sembolik olarak bir hesap açmalı ve haftada en az 2-3 defa etkileşim göstermelisiniz. Bunun yanında tabi ki de, takipçilerinizin hatırı sayılır derecede fazla olması ve paylaşımlarınıza da beğeni gelmesi gerekiyor. Yoksa şirketiniz işinde ne kadar başarılı olursa olsun, başarılı gözükmeyecek ve yeni müşterileri portföyüne alamayacaktır. Aynı durum kişisel kullanım için de geçerli. Bir şirket yöneticisi olarak sosyal medyada ben


buradayım diyemiyorsanız, o pozisyonda uzun süre kalamazsınız demektir. Hal böyle olunca, dijitalleşme adı altında milyonlarca TL’de maalesef yurtdışına gidiyor.

HERKES KENDİNİ GÖSTERMEK İSTİYOR Sosyal medya platformu farketmeksizin özellikle pandemi döneminin de etkisiyle zorla, istemeden video konferanslar yapılıyor, konunun uzmanı olan veya olmayan herkes canlı yayın videolarını havada uçuşturuyor ve adeta ben buradayım demek istiyor. Ama artık şunun farkına varılmalı ki, bu durum biraz da gülünç olmaya başladı. Herkes, hatta firma yöneticileri dahi uzman olmadığı konular hakkında online toplantılar düzenleme gayreti içerisine girdi. Hep birilerine “bakın biz buradayız, hiç durmadan çalışmaya devam ediyoruz” demek istiyorlar. Ama bunlar gerçeğe döndüğümüzde tamamen hayalden ibaret. Çünkü kimse yapılan çalışmanın, harcanan zamanın geri dönüşünü gerçek olarak ölçümlemiyor, ölçümleyemiyor, daha da kötüsü ölçümlemek istemiyor. Çünkü gerçeği görmek istemiyor. Sadece bir kandırmaca ve rakamdan ibaret olduğunu anlamak istemiyor.

RAKAMLAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR Özellikle gerçekleştirilen toplantının, seminerlerin veya brifinglerin faydalı olup olmadığını anlayabilmek önemli. Ancak bu hiçbir zaman anlaşılamıyor. Çünkü katılımcı sayıları ve rakamlar manipüle edilerek, sorgulayan birime öylece yansıtılıyor. İlgili birimler de, iş gerçekleştiği ve sona erdiği için durumu irdelemiyor. Çünkü irdelerse başka bir proje yaratılması, aksiyon alınması gerekecek. Kim bunlarla uğraşacak, öyle değil mi?

SOSYAL MEDYA MANİPÜLE EDİYOR MU? Sosyal medyanın yaygın kullanımı ve akıllı telefonlar ile etkileşimi, her şeyin mobil uygulama üzerinde çalışan sosyal medya platformlarından paylaşılmasını tetikledi. Mutlu olunan anlar, işlerde gösterilen başarılar paylaşıldığı gibi kulaktan dolma doğru veya yanlış haberler de paylaşılmaya başlandı. Bu haberlerin hızla yayılması “siber zorbalığa” varan noktalara kadar geldi. Çünkü haberin çıkış yeri bilinmeden, gündemde olabilecek bir konu olması yeterli görülüyor ve paylaşıldıkça paylaşılıyor. Bunun kimleri, nasıl olumlu veya olumsuz etkileyeceği, kimlere fayda veya zarar sağlayacağı bilinmeden, bu işlemlerin birçoğu istemsiz şekilde gerçekleştiriliyor. Peki neden mi sorgulanmıyor veya dikkat edilmiyor? Çünkü şimdilik bu durumlara karşın herhangi bir güçlü yaptırım söz konusu değil.

YALNIZ KİŞİLER DEĞİL, MARKA VE ŞİRKETLER DE ETKİSİNDE Günümüzde sosyal medyanın etkisi altında olanlar yalnız bireyler değil. Markalar ve şirketler de oldukça büyük bir etki altında. Hem de öyle bir etki altındalar ki, kendilerini kurtaramıyorlar. Bir taraftan sosyal projelerde yer alıp o ülkenin insanlarına şirin gözükmek, bir taraftan dijital pazarlamayı kullanarak ticari kazanç elde etmek, diğer taraftan sık kullanılan sosyal medya platformlarında her an gözükerek akılda kalıcı olmak, başka bir taraftan gözde influencerlar ile milyonlarca TL’lik anlaşmalar yaparak hiç kendilerini yormadan, işleri akışına bırakıp, influencer takipçilerinden faydalanarak avantaj sağlamak gibi yapmak zorunda olunan çalışmaları yürütüyorlar.

BU ÇILGINLIK NEREYE VARACAK?

Herkes bir yarış içerisinde ve yıpranıyor

Sosyal medya ve akıllı cihazlarımızdaki mobil uygulamaların kullanımı her geçen gün artarak devam ediyor. Televizyon izlenme oranları hızla düşerken, pandemi sürecinden dolayı sinema, tiyatro, gösteri, spor karşılaşmaları gibi birçok sosyal etkileşim de tüm dünya genelinde sekteye uğramışken, belki de insanların elinde kalan tek eğlence sosyal medya ve mobil uygulamalar olarak görülebilir. Bu süreçte her şeyde olduğu gibi sosyal medya ve mobil uygulama kullanımındaki doz aşımından kaynaklı sorunlar yaşanabileceği de aşikar. Özellikle içinde bulunduğumuz süreçte herkesin mutlu olmaya ihtiyacı var, şirketlerin de kazançlarını devam ettirmeye ihtiyaçları var. Ama şunu asla unutmayalım; spor güzeldir ama holiganlık kötüdür, yemek yemek keyiflidir ama obeziteye yakalanmak sağlığa zararlıdır. Örnekler çoğaltılabilir, ancak sosyal medya ve mobil uygulama kullanımında şunu çok iyi anlamamız gerektiğini düşünüyorum; Keyif almak güzel, ancak strese girip hırs yapmak bünyeye mutlaka zarar verir. Sosyal medyayı ve mobil uygulamaları keyif aldığınız sürece, tabir etmek gerekirse “tadında kalması” deyişine uygun şekilde kullanmaya özen göstermenizde fayda var. En kısa zamanda teknoloji ve sağlıkla dolu günlere kavuşmak dileğiyle, siz değerli okurlarımın sağlıklı günler geçirmesini diliyorum.

www.yuksekteknoloji.tv

13


sosyal bilgiler

75 Gün Karantina

75 GÜN SONRA Tam 75 gün sonra şehir dışına çıktım. Karantina dolayısıyla İstanbul kapıları kapalı olunca ve tüm çekimlerimiz ertelenince, evde oturmak zorunda kaldım. Bu süreç bazen sancılı bazen de sıkıntılı geçti. Tüm hayatımı gezmek, fotoğraf çekmek, hikayeler yazmak, yeni insanlarla tanışmak üzerine kurduğum için hareket etmemek ve durmak, bana çok ama çok zor geldi.

DEĞİŞİK BİR DÖNEM Büyükşehir giriş ve çıkışları tamamen açılınca hemen

bavulumu, kameramı, çantamı ve drone’umu arabama koyup yola koyuldum. Kaş, Kalkan ve Fethiye’yi rota olarak belirledim. Son yıllarda Kaş, yerli turist açısından oldukça popüler bir yer haline geldi. Dalaman havaalanından 2 saat sürmesine rağmen burası çokça tercih ediliyor. Nefis koyları, turkuaz deniziyle ve dalış sporlarıyla nefes kesen bir yer. Kaş’ta hiç Covid-19 vakası görülmemiş, bu yüzden de insanlar çok rahat. Maskesiz dolaşıp, tokalaşıp, sarılıyorlar. Anneler gününde anneme sarılamamış biri olarak çok garipsedim!

Birol Bali

@balibey

Turizm sektörü için sosyal medya çok önemli

TATİL TERCİHLERİ DEĞİŞİYOR Kaş’ta sokaklar boş, barların açılmasına halen izin verilmiyor. Restoranlar açılmış ve önlemler alınmış. Tüm esnaf, çalışanlar maskeli ve hijyen kurallarına uyuyorlar. Kaş’ta pansiyon ve apart daire kiralamak ağırlıkta. Merkez dışında villalar da var. Bu sezon izole bir tatil yapmak isteyenler villaya yönelmiş. Kalkan, tam bir villa merkezi. Normalde İngilizlere kiralanan villaların bu seneki misafirleri Türkler olacak. Kaş ve Kalkan’daki işletmeler huzursuz ve “kendimizi nasıl duyuracağız” diye soruyorlar. Yerlerimizi nasıl kiraya vereceğiz, nasıl otellerimizi dolduracağız, bu villalar nasıl dolacak?

BU DÖNEMDE SORUNLAR ORTAK Bu zor dönemde yukarıda sizlere belirttiğim soruları soran her işletmenin sosyal medya hesaplarını kontrol ettim. Instagram’da sınıfta kalmışlar. O kadar sıradan

14

www.yuksekteknoloji.tv


yönetilmiş ki; aile albümü gibi görseller, selfieler. Plaj hesapları ise içler acısı. Dönüm dönüm arazisi, plajı, karavan ve kamp alanları olan yerlerin bile sosyal medya hesaplarının içi dolu değil. Nasıl olsa doluyor, insanlar geliyor diye, hiç özen gösterilmemiş. Profesyonel bir yönetim düşünülmemiş. Fakat işler durma noktasına gelince “lütfen bize akıl verin, hesapları siz yönetin” diyorlar. “Bize ünlü getirin, influencer gelsin bizi tanıtsın, fenomenler video çeksin, eğlensin bizi anlatsın” diyorlar. Bir ünlü sıradan bir mekana gelmek istemeyebilir. Bütçesi önemli değil, orada bulunmak istemez. Önce plajların, otellerin, restoranların şık bir biçimde çekilmesi lazım, onların sistemli bir şekilde yayınlanması lazım. Bir de mekanların hikayelerini eklediğimizde, işte o zaman göz alıcı bir çekim merkezi haline gelecektir.

KAŞ VE KALKAN Kaş sadece Türklere, Kalkan ise İngilizlere odaklanmış. Satış ve pazarlama stratejilerini eleştirmek haddime değil, fakat kriz yönetiminde sınıfta kaldılar. İngilizler gelmiyor ve tüm Kalkan esnafı ağlıyor. Her yer kapalı, restoran ve kafeler dahil. Tur tekneleri boş boş bekliyorlar. Eğer sosyal medya hesapları çok etkili olsaydı, 1 günde strateji değiştirip yerli turisti ağırlayabilirlerdi. Evet, Kaş yerli turist ağırlıyor ama bizler de hijyen konusunda tedirginiz. Gideceğimiz mekanların son halini görmek istiyoruz.

büyük bir emeğin karşılığında Temmuz ve Ağustos ayları doldu. Çinli ve İngiliz turistlerin ağırlıklı olarak geldiği bu oteli 2 ay boyunca sadece yerli turist dolduracak ve şu an yer kalmamış. Peki bu başarı nasıl geldi? İlk açıldığı günden beri profesyonel bir çekim ekibiyle anlaştılar, sosyal medya hesaplarının yönetimini tecrübeli bir ekibe bıraktılar. “Influencer Pazarlaması” yaptılar ve Instagram hesabındaki takipçi sayısı şu an 63.000. Otelde konaklama hediyesi dahi verdiler. Böylece bu şık oteli herkes takibe aldı ve takibi bırakmadı. Haziran ayında 6-7 tane etkili influencer davet ettiler ve bu sayede ağustos ayı doluluk oranı da şimdiden %100 oldu. Şu an herkes Eylül ayına yer bulmaya gayret gösteriyor.

PROFESYONEL EKİP ÇOK ÖNEMLİ Fethiye yıllardır bu şekilde sistemli ve profesyonel ekiplerle çalışıyor. Drone çekimleri de dahil olmak üzere nefes kesen videolarla çekim merkezi oluyor. Milyonlarca Euro harcayıp plaj, otel, restoran açıyorsunuz ve akışına mı bırakıyorsunuz? Lütfen bunu yapmayın. Yatırımlarınızın çok küçük bir kısmıyla, tüm dünyada kendinizi duyurun. Bugün

Hangi sektör olursa olsun, mutlaka strateji belirlenmeli

İngilizler gelmiyorsa başkaları gelir. 500 yataklı oteller bu sene açmayacak. Niye? Çünkü sadece yabancı turistler için çalışma yapmışlar. Eğer sosyal medya yönetimi, influencer pazarlaması hakkında bilginiz yoksa sizlere seve seve yardımcı olabilirim. Yeter ki, turizm canlı kalsın… Herkese mutlu bir yaz diliyorum. Eğer dışarı çıkabiliyorsanız da, mutlu ve iyi tatiller.

FETHİYE OLDUKÇA BAŞARILI Tüm bu konularda Fethiye’de bir başarı hikayesi var! Fethiye Yacht Boheme Otel. Dünyada sayılı “Bohem” oteli var ve bir tanesi Fethiye’de. Daha açılalı 1 sene oldu ve inanılmaz

www.yuksekteknoloji.tv

15


tekno egitim

Yeni “Müşteri” ve “Ürün” Dengesi FIRTINALAR ENİNDE SONUNDA DİNER Bazı fırtınalar çok yıkıcı olabiliyor. Hatta bugüne kadar tecrübe etmediğiniz şekilde ve yönlerde etkileyebiliyor. Fakat hepimizin bildiği gibi bütün fırtınalar eninde sonunda bir gün bitiyor. Korona krizi de bitecek. Esas sorulması gereken, bu kriz bittikten sonra “Ne olacak?” ve “Biz nasıl olacağız?”

YAŞAMSAL BİR KRİZ İÇERİSİNDEYİZ Ticari faaliyetlerimizi etkileyen ana bileşenlerde ciddi değişiklikler, hatta dönüşümler oluyor ve olmaya da devam edecek. Çünkü bu kriz finansal ya da politik bir kriz değil. Yaşamsal bir krizin içindeyiz. Bu “yaşamsal kriz” insanları

16

www.yuksekteknoloji.tv

etkiliyor, değiştiriyor ve dönüştürüyor. İnsan=tüketici olduğu için krizin bittiği yeni günde karşınızda yeni bir müşteri olacak. Yeni müşteriler; yeni ihtiyaçlar, yeni alışkanlıklar ve tercih sebepleri yaratacak. Yeni refleksler ile kullanacağı ürünleri yeniden tasarlayacak... Yeni müşteriler, yeni pazarlar yaratarak bu pazarların içindeki kanalları bükerek baştan aşağıya değiştirecek. Bu “yeni müşterilere” erişmek için iletişim ve satış kanalı yeni baştan kurgulanacak.

EN BELİRLEYİCİ AKTÖR “TÜKETİCİ” Birçok farklı teori olsa da, yeni dönemde değişim için en belirleyici aktör “tüketici” olacak. Yeni dünyanın

Yeni müşteriler, yeni pazarlar yaratacak

merkezinde, yeni tüketici olacak ve bu yeni tüketici her şeyin nasıl gelişeceğini belirleyecek. Salgın döneminde sadece fonksiyonel (yaşamsal) ihtiyaçlar ya da zaruri mutluluk sağlayıcı ürün grupları haricinde alışveriş yapılmadı. Sokağa çıkma kısıtlamalarının bitmesi ve işe dönüşlerin başlaması ile birlikte ortaya çıkan yeni durum ile tüketiciyi tamamen değişmiş görüyoruz. İşsizliğin, kötü ekonominin ya da daralmanın olduğu yeni dünya ile anti-tüketicilik dalgasının dahi gelmesi beklenebilir. Çünkü insanlar evde kaldıkları dönemde gerçek ya da sanal olabilir, “hayatta kalma” içgüdüsünü içselleştirdiler. Salgın sonrası dönemdeki negatif unsurları da göz


önünde bulundurduğumuzda, bu hayatta kalma ve güvenli bölgede durma içgüdüsü daha da gelişecek gibi görünüyor.

olacaktır. Kaygı, gereklilik, mutluluk, huzur, keyif, yerine koyma, vb. birçok alt faktörü anlamak çok değerli olacak.

ANTİ-TÜKETİCİLİK VE DİĞER BAŞKA AKIMLARI ANLAMAK

YENİ DÖNEMDE ÜRÜNLER ÇOK DAHA İYİ OLMAK ZORUNDA

Gelmesi muhtemel bu yeni anti-tüketicilik ya da başka akımları daha iyi anlamak ve buna uygun konumlanabilmek için yeni nesil müşterinin ne istediğini anlamalıyız. İnsanların geçmiş ve günümüzde olduğu gibi gelecekte de zaruri ihtiyaçları olacak. Bu zaruri ihtiyaçlar buz dağının görünen kısmı; bunu hiçbir zaman unutmamak gerekiyor. Yeni tüketiciyi daha iyi anlayabilmek için psikoloji ve sosyoloji tabanlı araştırmalara kaynak ayrılmalı. Çünkü insanların davranışlarının ve tercihlerinin altında yatan başka etkenler var. Bu etkileri anlamak hem markaların hem de ürünlerin tanımlanmasında belirleyici

Bu yeni dönemde ürünler hiç olmadığı kadar iyi olmak zorunda kalacak. Sadece tüketiciler için değil; pazar, rekabet, paydaşlar, tedarik zinciri, doğa, vb. birçok farklı şey için böyle olması gerekiyor. Bu sayede “iyi”nin tanımı baştan yapılacak. Önceden iyi olan, kurum için maksimum fayda sağlayan iken, şimdi “holistik (bütünsel) iyi” için çalışıyor olunacak.

Dr. Hakan Tetik

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÇOK DAHA ÖNEMLİ OLACAK Burada “iyi ürün”den kastettiğimiz şey aslında ürün disiplinin sürdürülebilirliğe daha fazla odaklanması anlamına geliyor. Modern

Alışkanlıklarımız değişiyor

ürün yönetimi disiplinindeki MVP/minimum viable product yaklaşımı daha çok “hızlı para yapan ürüne” odaklanmış durumdaydı. Yeni dünyada hızlı para kazandıran ürün, yerini sürdürülebilir değer üreten ürüne bırakmak zorunda kalacak gibi görünüyor. Bunun için artık MVP’yi “minimum valuable product” olarak ele almalıyız. Yani hızlı para yapan üründen ziyade; değer zinciri yaratan, sürdürülebilir ürün metodolojisini benimsemeliyiz. Yaratılan bu yeni ürün yönetimi disiplini ile para kazanç kaygısına ek olarak, ürünün en temel bileşeninden başlayıp yok olduğu ana kadar ki bütün temas noktalarında “iyi”ye erişmek gündemde olacak. Bu yeni disiplinin içselleştirilmesi, yeni ürünler ile yeni müşteriler ve onların ihtiyaçları arasındaki ilişkiyi de güçlendirecektir. Yeni dönemde herkese, tüm paydaşlarda “değer yaratan” keyifli üretimler diliyorum.

www.yuksekteknoloji.tv

17


tekno saglik

Kadınlarda Güzellik Algısı

GÜZELLİK VE ESTETİK KAVRAMI Avcı-toplayıcı hayattan yerleşik düzene geçişte, hatta kırsaldan şehir hayatına göçlerden, sosyal medyanın hayatımızda daha belirgin yer kaplamaya başladığı günümüzde güzellik ve estetik kavramları daha önemli olmaya başladı. Güzellik denince sadece kadınları kastetmiyoruz. Total olarak “güzellik”ten kasıt cinsiyet, yaş, coğrafi bölge,

18

www.yuksekteknoloji.tv

sosyo kültürel faktörler ayırt etmeksizin olan güzelliği kastediyoruz. Doğada, hayvanlarda, bitkilerde dahi güzel olan dikkat çeker ve tercih edilme kriterleri arasında belirleyicidir.

GÜZELLİĞİN SÖZLÜK ANLAMI VE DUYGUSAL BİÇİMİ Sözlüğü açıp baktığımızda, güzelliğin sözlük anlamını “estetik bir beğeni, duygu, coşku, hoşlanma duygusu

Güzellik herkes için önemlidir

uyandıran nitelik” olarak bulacağız. Güzelliğin duyusal bir biçimi vardır. Düşünceye değil, seyre ve hayale dayalıdır. İşlevsel ya da kullanışlı olma niteliğinden ziyade, karşılık beklenmeden edinilen bir izlenimdir. Güzel olanı, bir işe yaradığı için değil, duyusal izlenim ve seyir için tercih ederiz. Yaşadığımız dönemde güzellik algısı, insanların sağlıklı olması kadar önemli görülen bir algıdır.


İnsanlar yüzlerce, hatta binlerce yıldır güzelliği aramışlardır. Hem kendileri güzel olmak istemiştir hem de güzel olanı bulmak için çabalamışlardır. Güzellik algısı tabi ki her dönemde aynı değildi.

SON BİRKAÇ YÜZYILI ÖZETLEYECEK OLURSAK 14. ve 16. yy Rönesans döneminde; Eski “nu” tablolara baktığımızda çok zayıf kadınlar göremeyiz. Genelde çekici kadınlar bugünlere göre daha kilolu, küçük göğüslü, ayva göbekli ve geniş kalçalı kadınlardı. Tombul ve kilolu olmak sağlık göstergesi olarak kabul edilirdi. Bunun yansımasını bizim kültürümüzde de, “Bir dirhem et, bin ayıp örter” sözü ile görebiliriz. Eski zamanlarda saraylarında oturan, güneş altına çıkmayan, hareketsiz, beyaz tenli ve toplu kadınlar güzel sayılırdı.

yaratmaktaydı. Bu korseler kadınların hareket kabiliyetini azaltıyordu ve bu onları iş sahasından, çalışmaktan uzaklaştırıyordu. Ayrıca uzun saçlar için de postiş kullanılmaktaydı.

1920’Lİ YILLARDA DEĞİŞİM DEVAM ETTİ

VICTORIA DÖNEMİ İNGİLTERE’Sİ (1837 - 1901) Bu dönemde Rönesans döneminin aksine kadınlar bedenleriyle ilgilenmeye başladı. İnce bel güzellik anlayışının temeli de bu dönemde atıldı. Kadınlar güzellik uğruna zar zor nefes alarak korse giymeye işte tam bu dönemde başladı. Kadınlar bellerini olabildiğince sıkan korseler kullanmaktaydılar ve bu da bir kum saati görüntüsü

1920’lerde kadınların seksi görünümüne kısa saç ve küçük göğüs eklendi. Korsenin yerine daha esnek kemerler kullanılmaya başlandı. Açık ten, koyu göz ve erkeksi görünüm öne geçti. Kadınlar daha androjenik görüntüleri tercih etmeye başladılar. Belleri ve göğüsleri düzleştirip, belirsizleştiren kıyafetler tercih edildi. 1920’lerde kadın güzelliği kıvrımsız ve daha erkeksiydi.

1930 VE 1940’LI YILLAR Hollywood’un yükselişe geçtiği 1930 ve 1940’larda kadınlar bedenlerini ön plana çıkardılar. Bugünkü kadar olmasa da, hafif antrenmanlarla daha atletik vücutlara yönelindiği yıllardı bunlar. Sarışın ve

Dr. Metehan Özgür

kızılların popüler olduğu yılların seksi kadın ikonu olarak Jean Harlow ve Rita Hayworth’u sayabiliriz. Zaten Gilda filminde Rita Hayworth’un o lüle lüle saçlarını arkaya atarak şarkı söylemesini kim unutabilir ki? Makyaj trendi olarak 1920’lerle kıyaslandığında çok daha sade makyajlar tercih edildiği görülüyor. Bu yıllar, destekli sutyenlerin en ilkel formlarının kullanılmaya başladığı yıllara denk geliyor.

1950’Lİ YILLAR

Güzelliğin tanımı her dönem değişti

1950’lerde muhafazakâr ABD’de kıyafetler daha kapalı ama inceden vücut hatlarını belli ediyordu. Bugün neredeyse 3 bikini çıkacak kumaş kullanılan yüksek belli bikiniler, hatta kapalı sayılabilecek iç çamaşırları bile dönemin toplumsal algısı hakkında fikir veriyor. Bu dönemde Marilyn Monroe gibi film yıldızlarının tarzları kabul görmeye başladı.

1960’LI YILLAR 1960’lar ve özellikle sonları

www.yuksekteknoloji.tv

19


tekno saglik

sıfır beden modasının temellerinin atıldığı dönemdir. Modeller kadınların zayıflıkla kafayı bozmasına neden oldu. Bu dönemde kadınların seksapelinin vazgeçilmezleri ise mini etekler, kısa elbiseler ve takma kirpiklerdi. 1960’ların sonlarına doğru Çiçek Çocukları ve Woodstock etkisi görülmeye başlandı. Vücutlardan dökülen rahat, bol ve salaş kıyafetler, yuvarlak çerçeveli güneş gözlükleri, düz saçlarda bantlar vardı. Twiggy gibi ünlü modeller ile kıvrımlı vücutların yerini ince ve uzun vücutlar aldı.

1970’Lİ YILLAR Bu dönemde kadınlar bedenlerinin görüşlerine çok fazla takıntılı değillerdi. Vitrinlerde pastel renkli

kıyafetler, ince belli İspanyol paça pantolonlar ve ipek gömlekler yer alıyordu. İnsanlar yüzlerinin şekillerine değil, daha çok kıyafetlerine kafa yoruyorlardı. Zaten o zamanlarda da yüzlerine yaptıracakları uygulamalar ve estetik ameliyatlar da tam manasıyla icat edilmemişti.

omuzluydu. Ama fitness veya aerobik yaptıkları için değil, vatkalı kıyafetler moda olduğu için. Bir kadının güzelliği, saçının kabarıklığıyla doğru orantılıydı. Bu dönemde anoreksiya gibi hastalıkların sayısında da artış başladı. Uzmanlar bu durumu egzersiz ihtiyacındaki yükselişle ilişkilendiriyorlardı.

1980’Lİ YILLAR 1980’lerde aerobik ve fitness yükselişe geçti. Atletik vücut bir seksapel göstergesi olarak kabul edilmeye başlandı. Filmlerde taytları, kalın havlu çorapları ve kabarık saçlarında bantlarıyla televizyon karşısında aerobik yapan kadınlar gördüğümüz yıllardı. Sahil Güvenlik dizisinde fit vücutlu oyuncular vardı. 80’lerde herkes geniş

Diziler ve artistler güzelliğin tanımına yön veriyor

1990’LI YILLAR 90’larda tek tip kalıpların içine konmasa da, modanın aksine güzellik algısında daha minimalist bir yaklaşım hâkim olduğu söylenebilir. İnce, soğuk, içine kapanık ve solgun görüntüsüyle ünlü model Kate Moss 90’ların güzellik algısının sembolüydü. Efsane dizi Friends’te Jennifer Aniston’un “Rachel’s Cut” çok popüler olan saç stillerindendi.

2000’Lİ YILLAR 2000’lerde de zayıflık fazlasıyla eleştirilmesine rağmen bir güzellik göstergesi olarak kabul görmeye başladı. Sıkı diyetler, kendini sağlıksız derecede aç bırakmalar,

20

www.yuksekteknoloji.tv


hatta tok tuttuğu söylenerek pazarlanan değişik içecek tozları, güzelliğin zayıflıkla sıkı sıkıya ilişkilendirilmesinin sonuçlarıydı. Güzel olarak gösterilen kadınlar Victoria’s Secret mankenleri oldu. Güzellikte kabul gören unsurlar düz karın bölgesi, belirgin kalça ve leğen kemikleri ile orta büyüklükteki göğüslerdi. Bunun yanı sıra Jennifer Lopez ve Shakira gibi ünlüler ‘geniş kalça’ modasını yavaş yavaş yeniden gündeme getirdiler.

2010’LU YILLAR VE GÜNÜMÜZ 2010’lar kıvrımların seneleri oldu. Skinny görünümler ve sıfır bedenler itici olarak kabul edilmeye başlandı. Kadınlar artık, kıvrımlı vücutları olsun istiyorlardı. Kıyafet denerlerken ayna karşısında azcık popom olsa diye düşünmeye başladılar. Lady Gaga konserlerde kostümlerinden taşan bel ve basen bölgesi ile çok barışıktı ve kendine güveniyordu. Kim Kardashian büyük

Günümüzde estetik uygulamaları, kadınlarda 30 yaşın altına indi

kalçalarından hiç rahatsızlık duymuyor, hatta gururla sergiliyordu. Kadınlar ise, onlar gibi olmak için squad egzersizleri, meme ve kalça protezleri, vücut dolguları yaptırdılar. Sadece vücut değil, yüzlerde de çıkık elmacık kemikleri, belirgin çeneler, dolgun dudaklar adeta kıvrımların yüzde de moda olmasının belirtisiydi. Kadınlar bu görüntüleri yakalamak için git gide daha fazla estetik kliniklerine başvurmaktalar. Kalça ve göğüs büyütme operasyonları artmakla beraber, selfie gibi kültürel fenomenler ile 30 yaş altı kadınlarda estetik uygulamalar gün be gün daha fazla önem kazanmakta.

www.yuksekteknoloji.tv

21


tekno spor

Teknolojiyi Üzerinizde

Denemek İster Misiniz?

Evet başlıktan da anlaşılacağı üzere bu makalemde değineceğim konu “Giyilebilir Teknoloji”. Bu teknoloji terimini son yıllarda oldukça sık duyar olduk. Özellikle dünya yıldızı sporcuların yaptıkları sponsor anlaşmaları bu teknolojinin gelişmesine büyük katkı sağlamış, takım veya bireysel müsabakalar esnasında toplanan veriler de birçok kurum için önemli bir hale gelmiştir. Öyle ki, bu verilerin pazarlanması konusunda çalışmalar da başlamıştır. Gündelik hayatta da bu

22

www.yuksekteknoloji.tv

teknolojinin getirdiği yararlar saymakla bitmez. Gelin şimdi giyilebilir teknolojinin hayatımıza kattığı değerleri gösteren ürünlerden birkaçını inceleyelim.

QARDİOCORE (KABLOSUZ EKG MONİTÖRÜ) QardioCore Kablosuz EKG Monitörü ile vücudunuzu daha yakından tanıyabilirsiniz. Çığır açan sensör teknolojisini kullanan bu cihaz, kompakt olarak giyilebilir ve göğsünüze bağlanır. Böylelikle sürekli

Özer Asan

EKG izleme sağlar. Solunum hızınızı, kalp atış hızınızı ve cilt sıcaklığınızı izler. Dolayısıyla spor yaparken solunum, kalp atış hızı ve vücut sıcaklıklarınızı anlık takip edebilirsiniz. Bunun için cihazı elinizde tutmanıza gerek yok. Bluetooth bağlantısı üzerinden iOS işletim sistemli cihazlarda kullanılabilen uygulama ile eşleştirmeniz yeterli olacaktır. Sıçramalara ve suya karşı dayanıklı olan QardioCore ile güvenle hareket edebilir ve egzersizlerinizi yapabilirsiniz. Bu ürünün ortalama satış fiyatı 449 Dolar.


AIRZ (YENİDEN KULLANILABİLİR MASKE) Malum zorlu bir pandemi döneminden geçiyoruz. Bu dönemde maske ile spor yapmak da zor. İşte tam bu noktada “AirZ” Yeniden Kullanılabilir Maske karşımıza çıkıyor. Maskeyi takar takmaz kolayca değiştirilebilen filtreleri sayesinde havanın içeride ne kadar hızlı akacağını kontrol edebilirsiniz. Maske üç farklı aktif hava akış hızı sunuyor. Yerleşik bir fan ile tasarlanan ürün yalnızca beş koruyucu filtre katmanından geçtikten sonra nefes alma imkanı sağlıyor. Böylece, yalnızca temiz havayı solumakla kalmayor, aynı zamanda bu maskenin içindeki ter ve sisi de önlemiş oluyor. Dolayısıyla spor veya hafif egzersiz yapsanız bile, AirZ kolayca nefes almanızı sağlıyor. PFE ve ASTM 2101 standartlarını karşılayan maske, havadaki partiküllerin % 99’unu da gideriyor. Maske kullanım esnasında beş saate kadar yüzünüzü rahatsız etmiyor. Siyah ve beyaz renkleri bulunan ürünün ortalama satış fiyatı ise 89 Dolar.

THIN ICE (AKILLI YELEK) Dünyanın ilk giyilebilir akıllı yeleği sayesinde spor esnasında yağ yakıp kilo verebilirsiniz. Vücuttaki ısıyı etkili bir şekilde pompalayan Thin Ice, pille çalışan Peltier tabanlı soğutma teknolojisini kullanıyor. Modern bir teknoloji harikası olan version 2.0 yeleği giymeniz durumunda hemen çalışmaya başlıyor. Günde tahmini 1.000 kalori yakarak, yağ yakmanıza ve kilo vermenize de yardımcı oluyor. Thin Ice, oldukça kolay bir uygulama tarafından kontrol ediliyor. Yeleğin teknolojisi, kahverengi yağ dokusu (BAT) yolunu uyaran yüksek konsantrasyonlarda termoreptörlerle vücudun

bölümlerini stratejik olarak soğutuyor. Bu mucizevi yöntem sayesinde, ısı üretmek için beyaz yağ (kötü yağ) yakıyor ve bu süreçte kalori vermiş oluyorsunuz. Bu ürünün ortalama satış fiyatı ise 139 Dolar.

NANO.BIC (AKILLI ANTRENMAN ELBİSESİ) Antrenmanlarınızı üst seviyelere taşımak istiyorsanız, NANO.bic aradığınız ürün olabilir. Bu egzersiz sporcu kıyafeti size elektrikli kas stimülasyonu sağlıyor ve çok çeşitli spor aktiviteleri ile atletik hedefler için kullanılabiliyor. İç ve dış mekan aktiviteleri için de uygun olan ürün, kablosuz kullanıcı dostu bir kontrol paneline ve çok çeşitli kişiselleştirilebilir egzersiz programlarına da sahip. İşin en güzel yanı yorulmadan çalışma sağlaması diyebilirim. Hedef kas gruplarını çalıştırdığından, zamandan da tasarruf etmenizi sağlıyor. Sadece 20 dakikalık bir egzersiz seansı ile üç saatlik bir fitness antrenmanı yapmış oluyorsunuz. Temizlenebilir ve makinede yıkanabilir olan bu ürünün ortalama satış fiyatı 599 Dolar.

BLACKSOCKS SMARTER SOCKS PLUS+ (AKILLI ÇORAP) Hiç akıllı çorap gördünüz mü? Evet, yanlış okumadınız, akıllı gözlük, akıllı ayakkabı ve akıllı bilekliklerden sonra akıllı çorap da teknoloji dünyasının raflarında yerini aldı.

EKG ölçümü artık her an sizinle

Blacksocks Smarter Socks Plus+ çorapları paketten çıktıkları andan itibaren veri toplamaya başlıyor. Akıllı telefonunuza indireceğiniz bir uygulama üzerinden RFID teknolojisiyle bilgi veren çoraplar, onları ne zamandan beri kullandığınızı, ne sıklıkla giydiğinizi ve kaç defa yıkadığınızı istatistiksel olarak raporluyor. Ayrıca çorabınızın eskiyip eskimediğini de analitik veriler aracılığıyla görebilirsiniz. Bu sayede egzersiz yaparken veya normal hayatta kullanırken daha planlı ve programlı olabilirsiniz. Bu ilginç ürünün ortalama satış fiyatı ise 110 Dolar.

POSTURE REMİNDER T-SHİRT (DURUŞ HATIRLATMA TİŞÖRTÜ) Duruş Hatırlatıcı Tişört, adından da anlaşılacağı gibi duruşunuza etki eder ve giydiğinizde harika bir hizalama elde edersiniz. Bu tişört, omuz noktalarını bir arada ve birlikte tutmak için kullanıcıyı yönlendirecek akıllı bir arka panele sahiptir ve bu sayede size her an düz oturmanızı hatırlatıyor. Sonuç olarak, omurganız hizalanıyor ve anında kaslar aktive ediliyor. Zamanla kas hafızası kazanacağınızdan sürekli olarak daha iyi bir duruşla oturmaya başlıyorsunuz. Posture Reminder T-Shirt tüm gün kullanımlarda ve egzersizlerinizde gevşek ve rahat kalabiliyor. Naylon ve Spandex karışımı siyah malzemeden üretilmiş tişört, erkekler ve kadınlar için farklı boyutlarda geliyor. Bu ürünün ortalama satış fiyatı ise 48 Dolar.

www.yuksekteknoloji.tv

23


tekno güncel

Yapay Zekanın Kullanım Alanları POTANSİYEL MÜŞTERİ VE KAMPANYA FİYATLANDIRMA Algoritmalara tahmin yapmaları için puanlama modelleri ile hangi müşterilerin satın almaya yatkınlığı bulunduğu, hangi müşterinin fiyat ve indirim odaklı olduğu, hangi müşteri tipinin indirim yerine farklı teklifleri tercih edeceği vb. modellemeler yaptırılıyor. Böylece yapay zeka sayesinde artık toplu bir indirim yapmak

24

www.yuksekteknoloji.tv

yerine doğru kitleye indirim, farklı kitleye alternatif teklifler sunularak hem satış rakamlarını hem de karlılığı artırmak mümkün oluyor.

CHATBOT SANAL ASİSTAN UYGULAMALARI Web sitelerine öğrenen algoritmalar konularak, sanki müşterinin karşısında bir çağrı merkezi çalışanı varmış gibi müşteriden gelen soruların cevaplarının verildiği yapay

Chatbot’lar çok hızlı gelişiyor

zeka uygulamaları son 3 senedir çok popüler olarak hayatımıza girmiş vaziyette. Müşterilerin çoğu zaman kendilerinin bir insanla konuştuğunu zannetmelerini sağlayacak kadar ilerlemiş uygulamalar da mevcut.

YAPILABİLECEKLERİN SINIRI YOK Artık yapay zeka ile yapabileceğimiz yaratıcı pazarlama örneklerine bakalım. Hazır Chatbot


demişken, İngiltere’de Pizza Express bu konuda Facebook Messenger’ı da kullanarak çok yaratıcı bir uygulamaya imza atmış. Pizza Express ilk önce Facebook’un Messenger uygulaması üzerinden bir oyun çıkarmış. Oyun beğeni kazanıp çok hızlı biçimde 150 bin müşteriye ulaşınca, bu sefer bir Chatbot uygulaması eklemiş ve ilk olarak müşterilerinin Chatbot ile konuşarak glutensiz ürünler, hangi pizza kaç kalori gibi bilgiler almasını sağlayacak oyunlaştırma unsurları eklemeye başlamış. Üçüncü aşama ise, bunu akıllı bir rezervasyon sistemine çevirmek olmuş. Chatbot, merkezi bir sunucuya bağlanıp GPS üzerinden canlı bir veri tabanı kullanarak restoranların masa ve doluluk durumuna göre 90 saniye içinde rezervasyon yapma opsiyonu sunmaya başlamış.

kullanarak gerçekleştirmişler. Bu işi gerçekleştiren Automated Insights, Natural Language Generator ve Natural Language Processing kullanarak onbinlerce ham veriyi bir insandan 1000 kere daha hızlı bir veri tablosuna yerleştirip içerik üretebilecek anlamlı bir hale getiren Word Smith isimli yapay zekası olmuş. Bu tarz bir yapay zeka artık bankalarda müşterilere portföyleri ile ilgili bilgilendirme raporlarları hazırlayıp, portföylerinde olan değişimleri sanki bir portföy yöneticisi müşteriye anlatıyormuş gibi raporlayacak yetkinliğe bile ulaşmış.

YAPAY ZEKA PLATFORMLARI GÜÇLENİYOR

raporlanması olmuş.

İÇERİK ÜRETİMİ VE PAZARLAMA KAMPANYALARINDA YAPAY ZEKA

Orlando Magic, taraftarlarına kişiselleştirilmiş e-posta, Instagram mesajı, video görüntüleri göndermek için bu yapay zekalardan faydalanıyor. Bu sayede kaydı ve kombinesi olan her taraftara takip ettiği oyuncu ve benzeri konularda farklı ve özel mesajlar gidebiliyor.

PaveAI da Google Analytics üzerinden aylık yaklaşık 300 Milyon ziyaretçinin verilerini inceleyerek, bunları pazarlamacıların kampanyalarında kullanabilecekleri anlamlı raporlara dönüştüren başka bir yapay zeka platformu.

Associated Press ve Orlando Magic ise, yapay zekayı kullanarak müşteri bazında onların kişisel zevklerine uygun içerik üretebilecek sistemler kurmuş. Bunu Automated Insights firmasını çözüm ortağı olarak

Wordsmith’in farklı bir kullanım alanı da Google Analytics, Adwords ve Facebook verilerinin incelenip pazarlama bütçesinin ve planının ne kadar verimli kullanıldığının düzenli olarak

Tunç Berkman

Önümüzdeki sayıda yer alacak olan makalemde, diğer yapay zeka platformlarına ve makine öğrenimi platformlarına sizler için değinmeye devam edeceğim.

Pazarlama bütçelerinin verimliliği, yapay zeka ile ölçümlenebiliyor

www.yuksekteknoloji.tv

25


tekno sohbet

Hakan Şentürk ile Tekno Sohbet

Dünyanın önemli markalarının ürünlerine hizmet veren ve Türkiye’nin en güçlü firmalarından KVK Teknik Servis’in Genel Müdürü olarak içinde bulunduğumuz pandemi döneminin teknoloji dünyasına yansıması hakkında neler söylemek istersiniz?

Teknoloji şirketleri değişime ayak uydurmak zorunda

26

www.yuksekteknoloji.tv

Dünya genelinde yaklaşık 10,5 milyon kişiye bulaşan ve yaklaşık 500 bin insanın öldüğü korona virüs, insan sağlığını etkilediği kadar küresel ekonomiye de büyük zarar verdi ve vermeye devam ediyor. Salgın nedeniyle pek çok şirketin planları etkilenmiş durumda. Görünen o ki, salgından bizlerde olumsuz etkilendik ve etkileneceğiz. Global bir salgının üstesinden yerel kaynaklarla geleceğiz. Hiçbir şey salgın öncesinde olduğu gibi olmayacak. Her türlü iş yapış şeklimizi değiştirmek zorunda kaldık. Her zaman olduğu gibi bu değişime uyum sağlayanlar ve bu değişimi yönetebilenler hayatına devam edecektir. Ofislerden bağımsız evden çalışma dönemi başladı. Ben buna evden çalışma devrimi diyorum. Laptop, tablet, cep telefonu ile birçok iş, online dünyaya taşındı. Şu anda ülkemizde henüz açılmamış çok sayıda şirket var. Bunların çalışanları evden çalışıyor ve kesinlikle yapılan araştırmalar gösterdi ki, evden çalışmanın verimliliği daha yüksek. Çoğu


yabancı şirket hatta bazı yerli şirketler Ekim 2020’ye kadar evden çalışmaya devam edecekler. Bazı büyümeyi düşünen yabancı ve yerli şirketler daha büyük yerlere taşınma planlarını şimdilik iptal ettiler. Yeni mantıkları ile şirkette çalışanlar için oturacak yerleri az tutarak, dışarıdan çalışmayı teşvik ediyorlar. Mesela yeni bir teknoloji şirketinin ofisinde 200 kişilik oturma yeri var, ancak şirket 600 kişi oldu. 600 Kişi dönüşümlü olarak evden, deniz kenarından, yazlıktan, kafeden çalışacak. Tabi ki bizim gibi Teknik Servis işi yapan şirketlerin işlerinin ancak bir kısmı dışardan yapılabiliyor. Ancak bizde bu dönemde en azından kimlerin evden çalışabileceğini tespit ettik. Müşteri hizmetleri ve teknik servisler gibi noktalarda işlerimizin bir şekilde devam etmesi gerekiyordu. Müşterilerimizin iletişiminin devamı için cep telefonunun ne kadar önemli olduğunu bildiğimizden, sektördeki diğer firmaların aksine iletişimi sekteye uğratmamak adına servislerimizi kesinlikle kapatmama kararı aldık.

Yaşadığımız pandemi sürecinin teknik servis yönetimine yansıması nasıl oldu? Dünyada korona virüs felaketi başladığı andan itibaren, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Bakanlar Kurulu ve Sağlık Bakanlığı tarafından alınan kararları, tedbirleri ve gelişmeleri gün gün takip edip, uyguladık. Özellikle bu konuda profesyonel olarak danışmanlık aldık. “Ne yapmalıyız? Nasıl korunmalıyız? Hangi tedbirleri uygulamalıyız?” Bunları hızlı bir şekilde karara bağlayıp uyguladık. İnsanlarımız evde kalınca, akıllı cihazlarının nasıl önemli bir ihtiyaç olduğu daha fazla ortaya çıktı. Servislerimizin çalışma saatlerini de hemen

revize ettik. Hamile ve kronik sağlık sorunu olabilecek tüm çalışma arkadaşlarımıza ve evde çalışabileceklere hemen izin verip, evden çalışmaları için gerekli ekipmanları kendilerine tedarik ettik. Servislerimizde de müşterilerimize hizmet verebilmek için birer gün ara ile dönüşümlü çalışma modeline geçtik. Bu süreçte tüm servislerimizi hemen dezenfekte ettirmiştik. Çalışanlarımız için tedarik ettiğimiz maske, dezenfektan, siper, eldiven gibi koruyucu ekipmanları kullanmalarını sağladık. Çalışanlarımızın servislerimize girişlerinde ve gün içinde vücut ateşlerini ölçtük. Doktorumuzla birlikte vücut ateşi yüksek çıkarsa neler yapılması gerektiğini ve yapılacak olan işlemleri belirledik. Servislerimizde müşteri yoğunluğu yaşanmaması için müşterilerimizi sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde tek tek servislerimize kabul ettik. Müşterilerimizden maskesi olmayanlara maske hediye ettik. Ellerini dezenfekte etmeleri için girişlerde kolonya ikram eder gibi dezenfektan ikram ettik. Müşterilerimizin vücut ateşlerini ölçtükten sonra servislerimizde kabul ettik. Sonuç olarak; bu dönemi ekibimizle birlikte planladık, ekibimizle düzenli olarak online toplantılar yapıp, her hafta durumu değerlendirdik. Değerlendirmelerimize göre de ek önlemler almaya devam ettik ve ediyoruz.

Çalışanlarımızın ve müşterilerimizin sağlığı bizim için her şeyden önemli

çözüm. Müşterilerimiz doğal olarak telefonlarının hemen yapılmasını istemekteler. Bu sebeple müşterilerimize “BİR SAATTE HİZMET” vermeye başladık. Bunun mümkün olabilmesi için özellikle yedek parçalarımızı yurtdışındaki üreticilerimizden temin ettiğimiz için siparişlerimizi gözden geçirip, fazla parça stoğu yaptık. Bunun yanında özel olarak, “1 saatte onarım” teknisyenlerini ayırdık. Pandemi döneminde servislerimizde insan yoğunluğu yaşanmaması için servislerimizde bulunan cihazları müşterilerimizin adreslerine kargo ile gönderdik. İmkanlar dahilinde 65 yaş üstü yaşlı, hasta ve engelli müşterilerimizin cihazlarını evlerinden alıp, evlerine teslim ettik. Müşterilerimizin cihazlarını onların sağlıkları için hijyenik şartlarda dezenfekte ettikten sonra poşetle kendilerine teslim ettik. Önümüzdeki sayıda; Ürün satın alırken nelere dikkat edilmesi gerektiği, Servis hizmeti veren firmaların önemi, KVK Teknik Servis’in yeni ürün, proje ve çözümleri, Yenilenmiş ürünlerdeki son gelişmeler, Teknolojinin gelişimi ve 5G gibi birçok farklı konuya değindiğimiz sohbetimizin devamını teknoloji dünyasının tecrübeli ismi Hakan Şentürk ile “Tekno Sohbet” bölümünde bulabilirsiniz.

KVK Teknik Servis olarak müşteri memnuniyetine verdiğiniz önemi çok iyi biliyoruz. Yaşadığımız bu süreçte müşteri deneyimini iyileştirmek için çalışmalarınız oldu mu? Müşteri deneyimi için en önemli kriter hız ve kesin

www.yuksekteknoloji.tv

27


tekno ünlü

Jabbar

ile Tekno Ünlü Pandemi dönemini nasıl geçiriyorsunuz? Bu dönemde ortaya çıkan farklı veya yaratıcı çalışma fikirleriniz oldu mu? Geçmişe dönüp yarım kalmış projeleri finalize etmeye yoğunlaştığımız ve yeni fikirlerin hayat bulduğu verimli bir dönem oldu. Günümüz teknolojisinin bize sunduğu imkanları da

28

www.yuksekteknoloji.tv

kullanarak evden üretmeye devam ettiğimiz bir zaman dilimi olduğunu söyleyebilirim.

Karantina döneminde spora devam edebildiniz mi? Spor yaparken hangi teknolojik ürünleri ve giyilebilir cihazları kullanıyorsunuz? Bu süreçte evde spor yapmaya, dengeli beslenmeye

Giyilebilir cihazlar hayatımı kolaylaştırıyor

ve uyku düzenine dikkat etmeye çalıştım. Hayatımın büyük bir parçası olan bisiklet, zaten uzun bir süredir evin ana unsurlarından birisiydi. Ev tipi bisikletler kısıtlı sayıda değeri gösterdiğinden kalp ritmini takip etmek ve yaktığım kalorileri gözlemleyebilmek için akıllı saatten yararlandım. Bunun yanı sıra müzik dinlemek ve iletişim için de kablosuz kulaklıklar hayatımı büyük ölçüde kolaylaştırdı.


Ülke olarak normalleşme dönemine girdik. En çok nelere dikkat ediyorsunuz ve bu dönemde sizce en çok nelere dikkat edilmeli? Hepimizin bildiği üzere maske takmak, sosyal mesafeye dikkat etmek, kişisel hijyene önem vermek bu süreçte çok önemli. Sağlığımıza ve bağışıklık sistemimize her zamankinden daha çok dikkat etmemiz gereken bir dönemdeyiz diyebilirim.

İş ve özel hayatınızda yer alan teknolojik ürünler içerisinde en sık kullandığınız ürünler hangileri? Müzikal prodüksiyonu göz önünde bulundurursak, benim için olmazsa olmaz teknolojik ürünlerin başında performansı yüksek bir bilgisayar, ses ara birimi, kayıt sistematiğine uygun bir mikrofon, referans monitörleri ve kulaklıklar geliyor.

Akıllı telefonunuz veya tabletinizde her gün kullandığınız uygulamalar neler? Google Mail/ Sheets/ Drive, Reporter, Wunderlist, Soundcloud, Dropbox, Wetransfer ve Takvim uygulamaları

Hangi sosyal medya uygulamalarını kullanıyorsunuz? Instagram, Twitter ve Facebook

Sosyal medyaya bakış açınızı bizimle paylaşır mısınız? Bir müzisyen olarak şunu söyleyebilirim ki, sosyal medya platformları çalışmalarımızla ilgili gelişmeleri, stüdyoda geçen zamanı, konser öncesini ve sonrasını, konser tarihlerini, lokasyonlarını paylaşabildiğimiz çok verimli

izlerken “Keşke hemen gerçekleşse” diye düşündüğünüz bir gelişme var mı?

alanlar ve bunun dışında yeni ürettiğimiz projeleri dinleyiciye duyurmak, sevdiğimiz müziklerden sanat eserlerine kadar zevk aldığımız şeyleri paylaşmak açısından da hayatımızın önemli bir parçası diyebilirim.

Teknoloji ve bilişim alanındaki gelişmeler sizi etkiliyor mu? Teknolojiye bakış açınızı bizimle paylaşır mısınız? Teknoloji alanındaki gelişmeler hayatımızı her geçen gün daha da kolaylaştırıyor. Benim için en önemlisi sahne performansı esnasında veya stüdyoda kayıt sürecinde kullandığımız odalara sığmayan ses işleme cihazlarının, modellemeler aracılığıyla bilgisayarımıza ve cep telefonumuza sığabiliyor olması diyebilirim. Teknoloji, üretim sürecinde yeni fikirlerin, yeni ses yapılarının uygulanmasında işimizi oldukça kolaylaştırıyor.

Mümkün olabilseydi ışınlanmak eğlenceli olurdu diye düşünüyorum :))

Önümüzdeki günler için geliştirme aşamasında olduğunuz başka projeleriniz var mı?

Benim için performansı yüksek bir bilgisayar çok önemli

Aynı anda birçok proje üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. Sosyal medya hesaplarımız üzerinden tamamlanan bütün projeleri de anında duyurmaya gayret ediyoruz.

Teknoloji her gün daha farklı bir noktaya gidiyor. Teknolojiyi

www.yuksekteknoloji.tv

29


teknoloji rehberi

Apple AirPods 2. Nesil Bluetooth Kulaklık

Huawei P40 Lite 128 GB

Honor Watch Magic 2

Buff Blogy Galaxy Note 10 Flexi Edge 5D Ekran Koruyucu

Huawei Watch GT 2e

Huawei P40 128 GB

Huawei MediaPad T5 16 GB

Keenetic Air AC1200

30

www.yuksekteknoloji.tv


Mio Mivue 570 1080P Gps Araç Kamerası -Starvis Cmos- 3G Sensor-Park Mode

Samsung Galaxy M11 32 GB

Monster Abra A7 V12.2

Xiaomi Akıllı Led Masa Lambası

Citymate

Oppo

Urban Elektrikli Scooter

Reno 3 128 GB

Samsung 24” LC24RG50FQMXUF FHD 144Hz Oyuncu Monitörü

Xpg Gammix D30 8GB 3000MHz DDR4 Ram

www.yuksekteknoloji.tv

31


tekno yeniler

Gürültü Önleme

Konusunda İddialı Huawei FreeBuds 3i TASARIMIYLA DİKKAT ÇEKİCİ Üstün kaliteli ses deneyimi sunan Huawei FreeBuds 3i seramik beyaz rengiyle birlikte gelirken; ufak, ince ve yuvarlak şarj kutusunun tasarımıyla dikkat çekiyor. Yeni FreeBuds 3i modelini cebinizde ya da çantanızda taşımak ise çok kolay.

KULAĞA VE TARZA TAM UYUM SAĞLIYOR Konik şekilli ana gövdeleri stil ve uyum için ergonomik

32

www.yuksekteknoloji.tv

olarak tasarlanmış olan kulak içi kulaklıklar, etkileyici bir akustik deneyim sunuyor. Rahat ve güvenli bir uyum için 4 farklı boyutta gelen esnek silikon uçlarla eşleştirildiğinde daha iyi şekil, daha iyi sızdırmazlık ve daha iyi bir ses kalitesi ortaya çıkıyor.

YENİ NESİL TEKNOLOJİ BT/BLE sertifikalı Bluetooth 5.0 teknolojisiyle donatılmış olan Huawei FreeBuds 3i, güvenilir ve hızlı Bluetooth bağlantısının yanı sıra, doğru

ses ve video senkronizasyonu da sunuyor. Bu sayede oyunlar daha eğlenceli, videolar da daha sürükleyici bir hâle geliyor.

3’lü mikrofon ile üst düzey gürültü önleme

KÜÇÜK BOYUT, GÜÇLÜ SES Huawei FreeBuds 3i’nin otantik ve dengeli ses sunmak için özenle ayarlanmış yüksek hassasiyetli diyaframı ve güçlü bas veren 10 mm büyük dinamik sürücüleri ile kulaklarınızdaki her notanın ritmini hissedebiliyorsunuz.


3 MİKROFONLU SİSTEM İLE GÜÇLÜ VE KALİTELİ İLETİŞİM İMKANI Huawei FreeBuds 3i, diğer çevresel seslerden kaçınırken sesinizi doğru bir şekilde almak için dışarıya bakan iki mikrofonla birlikte geliyor ve içeri doğru bakan üçüncü bir mikrofon ile arama kalitesini daha da artırmak için kulaklarınızdaki sesi alıyor. Söylediğiniz her şey, gürültüden bağımsız ve açık olarak karşı taraf tarafından anlaşılabiliyor.

NET SES KALİTESİYLE FARK YARATIYOR Huawei FreeBuds 3i konuşma sırasında arka plan gürültüsünü ortadan kaldırıyor ve bunu gerçekleştirirken aynı anda da ses kalitesini de iyileştiriyor. Yüz yüze yapılan konuşmalara çok benzer bir ses deneyimi sunmasıyla gerçekten ilgi çekici bir ürün olduğunu bizlere bir defa daha gösteriyor.

GÜRÜLTÜDEN ARINDIRILMIŞ EĞLENCE Huawei FreeBuds 3i, gürültü seviyesini 32dB’e kadar düşürerek ideal bir müzik dinleme veya video izleme ortamı yaratıyor. Yüksek kaliteli müzikler, heyecan verici filmlerin ses efektlerini ve konuşmaları net bir şekilde duyabiliyor, en sevdiğiniz anların tadını tam manasıyla çıkarabiliyorsunuz.

ÜST DÜZEY GÜRÜLTÜ ÖNLEME

VURUŞLARI NET BİR ŞEKİLDE HİSSEDİYOR

Dışa bakan mikrofon, ortam gürültüsüne karşı aktif olarak karşı koymaya hazırken, içe bakan mikrofon kulaklarınızdaki geri kalan gürültüyü alıyor. Bu sayede Huawei FreeBuds 3i, sizi içine çeken keyif için, kapsamlı bir gürültü önleme deneyimi sunuyor diyebiliriz.

Her iki tarafta yerleşik kapasitif sensörler ile donatılmış olan Huawei FreeBuds 3i, istenmeyen dokunuşları göz ardı eden kullanışlı çekme özellikleriyle hassas bir kontrol deneyimi sunuyor. Kulakiçi kulaklıklar çıkarıldığında çalma işlemi duruyor ve tekrar takıldıktan sonra devam edebiliyor. Kısaca Huawei FreeBuds 3i her hareketinizle senkronize olabiliyor. Kullanım halini algılama özelliği EMUI10.0.1 veya üstü ile Huawei akıllı telefonlara uyum sağlıyor.

MÜKEMMEL BAS KALİTESİYLE KENDİNİZİ STÜDYODA HİSSEDİN Güçlendirilmiş bas kanallarıyla daha yüksek, daha güçlü ve daha vurucu bir deneyim yaşamaya imkan sağlayan FreeBuds 3i modeli, size stüdyoda müziğin tadını çıkarıyormuşsunuz hissini veriyor.

HIZLI VE BASİT EŞLEŞME İÇİN HER ZAMAN HAZIR Şarj kutusu açıkken Huawei FreeBuds 3i’yi otomatik olarak açılır pencere ile eşleştirebiliyorsunuz. Açılır pencere özelliği yalnızca EMUI10 veya üzeri Huawei akıllı telefonlara uyum sağlıyor. Eşleştirme sırasında pilin durumunu da net bir şekilde görebiliyorsunuz.

10 mm büyük dinamik sürücüler

MÜZİĞE YÖN VERMEK ÇOK KOLAY Huawei FreeBuds 3i’nin sezgisel kontrolleri kolay ve kesintisiz bir şekilde hayata uyum sağlarken, müzik oynatmak/durdurmak için sağa çift vuruş ile veya “Aktif Gürültü Engelleme” işlevini açmak/kapatmak için sola çift vuruş ile dokunabiliyorsunuz. Aynı zamanda uzun dokunmaya da farklı görevler atayabiliyorsunuz.

YENİ NESİL ŞARJ TEKNOLOJİSİ Type-C girişiyle şarj edilebilme imkanı sunan Huawei FreeBuds 3i modeli, bu teknoloji sayesinde hızlı ve kolay bir şekilde şarj edilebiliyor.

www.yuksekteknoloji.tv

33


tekno yeniler

Yetenekli ve Performanslı

Huawei MatePad T8 DİKKAT ÇEKİCİ İZLEME DENEYİMİ

ŞIK, KOMPAKT VE TAŞINABİLİR

GÜÇLÜ İŞLEMCİ İLE GÜÇLÜ PERFORMANS

8” ve 16.7 milyon renk ile başarılı bir ekran deneyimi sunan Huawei MatePad T8, ultra ince 4.9 mm yan çerçevelere ve %80 ekran/ kasa oranına sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Fullview ekranı ile keyifli bir deneyim yaşamanızı sağlayan Huawei MatePad T8´in en sevdiğiniz filmleri izlemeniz ve hareket halindeyken e-kitap okumanız için oldukça ideal bir tablet olduğunu söyleyebiliriz.

Kavisli kenara sahip metal gövdesi, Huawei MatePad T8´e zarif bir görünüm kazandırıyor. Sadece 310 gr. ağırlığında olan model, oldukça da hafif ve kolayca çantaya sığabiliyor. Eğlence veya çalışma için tek elle taşınabilirken, rahat bir kullanım da sağlayabiliyorsunuz. Deniz Mavisi rengiyle ülkemizde kullanıcıların beğenisine sunulan Huawei MatePad T8, sıkıcı koyu renklerin aksine güzel bir renk alternatifini de kullanıcılara sunmuş oluyor.

Gelişmiş bir octa-core çipset ile gelen ve 8 çekirdek kullanan Huawei MatePad T8, hızlı işlem imkanı sunarak, günlük işlerinizi zahmetsizce yapmanızı sağlıyor. 2 GB Ram ve 16/32 GB Rom seçeneğiyle sunulan Huawei MatePad T8’in hafızası mikro sd kart ile 512 GB’a kadar arttırılabiliyor.

34

www.yuksekteknoloji.tv

Fullview ekranı ile keyifli bir deneyim

FOTOĞRAF VE VİDEODAN ÖDÜN VERMİYOR Bir tabletin sunabileceği


kalitede fotoğraflar çekilmesini sağlayan Huawei MatePad T8 modelinde, 5 MP F2.2 diyafram açıklığına sahip arka kameraya, 2 MP F2.4 diyafram açıklığına sahip ön kamera eşlik ediyor. Otomatik odaklama desteği sunan arka kamera ile Panorama, HDR ve gelişmiş birçok çekim modu sunan Huawei MatePad T8, aynı zamanda HD kalitesinde videolar da çekebiliyor. Ayrıca güzellik, zamanlama, ses kontrolü ve diğer fonksiyonel ayarlar ile yapılacak çekimler özelleştirilebiliyor.

UZUN PİL ÖMRÜ 5100 mAh’lık büyük bataryası sayesinde MatePad T8, tek bir şarj ile yaklaşık 12 saat video oynatımı ve 12 saat internette dolaşma imkanı sunuyor.

WI-FI, LTE VE GÜÇLÜ BAĞLANTILAR İki versiyon olarak gelen Huawei MatePad T8, Wi-Fi ve LTE/Wi-Fi seçenekleriyle sunuluyor. Her iki versiyon da, Bluetooth 5.0 ile bluetooth düşük enerji tüketimini destekliyor. USB 2.0, OTG ve PC Senkronizasyon (HiSuite) desteği sunan modelin dahili GPS donanımı da bulunuyor. GLONASS, BeiDou gibi özellikleri de

destekleyen MediaPad T8, WiFi 802.11a/b/g/n/ac ile 2.4G ve 5G desteğini kullanıcılara sunuyor. Yerçekimi sensörü de bulunan Huawei MatePad T8, belirli uygulamalarda ve kullanım esnasında bu özelliği verimli ve başarılı olarak kullanabiliyor.

EMUI 10 İLE DAHA HIZLI VE DAHA STABİL Huawei MatePad T8, Android 10 işletim sistemiyle gelirken, arayüzü de Huawei tarafından özel olarak geliştirilen EMUI 10 ile performansı önemli

8 çekirdekli güçlü işlemci

ölçüde iyileştirildiğinden, hızlı bir şekilde uygulamaları başlatmanıza ve uygulamalar arasında geçiş yapmanıza olanak tanyor. Geliştirilmiş karanlık mod ile okumayı daha da rahat bir hale getiren Huawei MatePad T8’in Karanlık modu birçok üçüncü parti uygulamayla da uyumlu olarak çalışıyor.

ÇOCUKLARIN KULLANIMI İÇİN İDEAL Çocuklar için eğlenceli ve eğitici araçlar sunan Huawei MatePad T8’in güvenliği sağlamak amacıyla ebeveyn kontrollerini de içerdiğini görmekteyiz. Ayrıca gelişmiş “Göz Konforu Modu” ile çocukların gözlerini mavi ışıktan korumaya da yardımcı oluyor.

www.yuksekteknoloji.tv

35


tekno yeniler

Müziğin Gücü Serbest Kalıyor Oppo Enco W31 GERÇEK KABLOSUZ KULAKLIKLAR Binaural “Düşük Gecikmeli Bluetooth İletimi”, bas modu, aramalar için çift mikrofonlu gürültü önleme, kullanım algılama gibi birçok gelişmiş özelliği sunan Oppo Enco W31 güçlü bir müzik deneyimi ve pürüzsüz bir telefon görüşmesi imkanı sunuyor.

HIZLI VE DAYANIKLI BAĞLANTI Birincil ve ikincil bir kulaklık yerine, ses her iki kulağa da hızlı ve düzgün

36

www.yuksekteknoloji.tv

bir iletim sağlayarak tek seferde iletilebiliyor. Aynı zamanda; duraklama, geri kalma, uyumsuzluk ve diğer bozuklukları ortadan kaldırmaya yönelik sistem çapında yapılan optimizasyonlar ile kesintisiz bir dinleme deneyimi için sinyal kalitesinin arttırılmasına da yardımcı oluyor.

EN YAYGIN AKILLI TELEFON PLATFORMLARI İLE UYUMLU Oppo Enco W31’in sunduğu

Binaural Düşük Gecikmeli Bluetooth İletim özelliği

Bluetooth 5.0 ve Binaural düşük gecikmeli bluetooth iletimi sayesinde tek kulak ve her iki kulak kullanımı arasındaki fark ortadan kalkarak, müziğin ve görüşmelerin son derece kaliteli olarak iletimi sağlanıyor. Android ve iOS işletim sistemli cihazlarda da sorunsuzca çalışabiliyor.

KENDİNİZİ MÜZİĞE BIRAKIN Oppo Enco W31’in “Bas Modu” ile güçlü bir ses için yüksek baslı ritimleri ortaya çıkaran


gelişmiş bas özelliği, “Denge Modu” ile yüksek, orta ve düşük frekanslarda dengeli ses. “Çift TPU Kompozit Grafen Diyafram” ile de yüksek frekansların menzilini ve düşük frekansların derinliğini arttırabiliyorsunuz. Her bir şarkının tüm hikayesini aktaran gerçeğe yakın ses ayrıntıları sunan AAC ses formatı da destekleniyor.

TIPKI OLDUĞUNUZ GİBİ DUYULUN Aramalar esnasında “Çift Mikrofonlu Gürültü Önleme” özelliğiyle Oppo Enco W31, çevresel gürültü önleme algoritması ve rüzgar önleyici gürültü odası olan çift mikrofonlu hüzme oluşturma özelliğini de kullanarak, gürültülü ortamlarda dahi görüşme sırasında sesinizin net bir şekilde iletilmesini sağlıyor.

KULLANIM ALGILAMA Kulaklığı “Takıp/Çıkarma” ile aktive olan “Otomatik Oynatma ve Duraklatma”

özelliğini kullanmak ise oldukça basit. Kulaklıkları akıllı telefonunuzla hızlı bir şekilde eşleştirmek için ekranda beliren düğmeye dokunmanız yeterli oluyor. Şarj kutusunu her açtığınızda, bağlantı otomatik olarak hemen sağlanabiliyor. Kızılötesi optik sensörler, kulaklık takıp takmadığınızı algılıyor ve buna karşılık dinlediğiniz sesi duraklatabiliyor veya oynatabiliyor. Bu sayede her defasında telefonunuz üzerinden komut vermenize gerek kalmıyor. Ufak bir not hatırlatması yapmak gerekirse, “hızlı eşleştirme işlevi”nin ColorOS 7 kullanan belirli Oppo model akıllı telefonlar tarafından desteklenmekte olduğunun bilinmesinde fayda var.

dinleme imkanı sunuyor. 2,5 saatte tam olarak şarj olabilen model, 12 saat telefon görüşmesi süresini de kullanıcılara sunuyor.

GELİŞMİŞ BAĞLANTI

IP54 İLE TOZA VE SUYA DAYANIKLI Oppo Enco W31 modeli, IP54 derecesinde suya ve toza dayanıklı olacak şekilde tasarlanmış. İster evde kalıyor ister egzersiz yapıyor olun, kulaklığınızın korunacağından emin olabiliyorsunuz. Aslında bu özelliğiyle birçok rakip modelin önüne geçtiğini de söyleyebileceğimiz modeli kullanırken, yağmur yağdı veya su sıçradı gibi endişelerden de kurtuluyorsunuz.

Çift TPU Kompozit Grafen Diyafram özelliği

7 mm dinamik sürücü, Bluetooth 5.0 ile güçlü ve kesintisiz bağlantı sunan Oppo Enco W31, Type-C üzerinden şarj imkanı sunmasıyla en son bağlantı teknolojilerini bize sunduğunu gösteriyor.

KUTU İÇERİĞİ Siyah ve Beyaz renk alternatifiyle satışa sunulan Oppo Enco W31’in kutu içeriğinde, kulağa tam uyum sağlamasına imkan veren silikon uçlar ve Type-C usb kablosu da bulunuyor.

UZUN KULLANIM SÜRESİ Yaklaşık olarak 3,5 saat kesintisiz müzik dinleme imkanı sunan Oppo Enco W31, şarj kutusunun desteğiyle birlikte 15 saate kadar müzik

www.yuksekteknoloji.tv

37


tekno yeniler

Galaxy’nin

Yeni ve Özel Üyesi Samsung Galaxy S20+ BTS Edition TAMAMEN SİZE ÖZEL BİR SERİ

FOTOĞRAFÇILIKTA FARKLI BİR BOYUT

Samsung Galaxy S20+ modelinin dikkat çekici tasarımı, özel ve sınırlı sayıda üretilen BTS Edition serisiyle birleşiyor. Göz alıcı bir renk ile gelen Galaxy S20+ BTS Edition modelinin dış tasarımında yer alan BTS logosu dikkat çekiyor. İçerisinde BTS Edition temaları da barındıran model, tasarım ve rengiyle adeta ben buradayım diyor. Dünya ile aynı anda Türkiye’de de ön siparişe açılan model, ön sipariş verenlere de bir sürpriz sunuyor ve Galaxy Buds+ BTS Edition bluetooth kulaklık modelini ön sipariş verenlere hediye ediyor.

Galaxy S20+ BTS Edition, 8K video çekim özelliği ve gelişmiş kamerasıyla, video ve fotoğraf çekiminde mobil fotoğrafçılığa yeni bir boyut kazandırıyor diyebiliriz. Dörtlü kameranın gücünü gelişmiş işlemcisiyle birleştiren Galaxy S20+ BTS Edition, gelişmiş fotoğraf özelliklerinin yanında uygulama alanında da sorunsuz bir kullanım sunuyor.

38

www.yuksekteknoloji.tv

LENS ÖZELLİKLERİYLE OLDUKÇA İDDİALI Gelişmiş lens ve yüksek çözünürlüklü görüntü sensörü sayesinde kullanıcılara başarılı bir yakınlaştırma deneyimi sunan Galaxy S20+ BTS

Sınırlı sayıda sunulan özel bir seri

Edition, hareketin olduğu yere yakınlaşma ve normalde gözünüzden kaçabilecek anları yakalama konusunda kameranın yapay zekası tarafından iyileştirilen çalışma sistemini kullanırken de oldukça iddialı.

GECE ÇEKİMLERİ KALİTELİ VE PÜRÜZSÜZ Profesyonel olarak tasarlanmış olduğu görülen kamera sistemi, düşük ışıkta bir seferde çok sayıda fotoğraf çekiyor ve hepsini daha az bulanıklık ve parazitle tek bir büyüleyici çekime dönüştürebiliyor. Daha büyük görüntü sensörleri ve yapay zeka ile gece moduna


geçilmesi, gece sahnelerinin daha net çekilmesine de olanak sağlıyor.

8K KALİTESİNDE MÜKEMMEL BİR VİDEO DENEYİMİ Şu ana kadar bir akıllı telefondaki en yüksek çözünürlüklü video çekim özelliğini gözlemlediğimiz Galaxy S20 ailesi gibi Galaxy S20+ BTS Edition modeli de, mobil çözünürlüğü 4K’den 8K’ya yükseltiyor. Bu çekim kalitesiyle, UHD’nin 4, FHD’nin 16 katı önünde olduğu anlamına geliyor. Yani bu sayede, tüm anları keskin bir çözünürlükte yakalayabilme imkanına sahip oluyorsunuz.

DENGELİ ÇEKİM ÖZELLİĞİ Daha önceki Galaxy S serisi modellere kıyasla daha büyük sensör ve kaydırmaz sabitleyici bulunan Galaxy S20+ BTS Edition, kamera hareketini dengeleyebiliyor. Böylece çekimlerin bulanık ya da değişken olması yerine, düzgün ve kaliteli çekimler yapılabilmesi sağlanıyor. Tabir etmek gerekirse, kullanılan yapay zeka, videoyu bir aksiyon kamerası gibi sabitleyerek çekimlerin kalitesini arttırıyor.

TEK TUŞLA ÇOKLU ÇEKİM ÖZELLİĞİ “Tek Tuşla Çoklu Çekim Modu”,

geleneksel “Çoklu Çekim Modu”nun geliştirilmiş hali olarak karşımıza çıkıyor. Yapay zeka sayesinde 10 saniyeye kadar çekim yapma ve bir dizi farklı format elde etme imkanı da sağlayan Galaxy S20+ BTS Edition, tekrar çekim yapma gereği duymadan, o anı en iyi şekilde yakalamanızı sağlıyor. Bu özelliği, tek bir çekim yaparak birden fazla farklı formatı yakalamanın yeni bir yolu olarak da tanımlayabiliriz.

tasarruflu kullanabilme imkanı sunan model, tek bir şarjla daha uzun süre kullanım imkanı sunuyor ve bataryanın çabucak eskimesinin önüne geçiyor.

GENİŞ VE ARTTIRILABİLİR DEPOLAMA SEÇENEĞİ Galaxy S20+ BTS Edition yüksek çözünürlüklü video ve fotoğraflar için 128 GB yerleşik depolama alanına sahip olmasının yanında daha fazla depolama alanı sunmak adına mikro sd kart ile toplam 1TB’a kadar genişletilebiliyor. Özellikle 8K videolar ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflar için hafıza arttırma seçeneğinin olması ve yüksek kapasiteli kartı desteklemesinin önemi oldukça büyük diyebiliriz.

GELİŞMİŞ AĞ TEKNOLOJİSİ Galaxy S20+ BTS Edition, mobil ağ LTE’de 2.0Gbps’ye kadar indirme hızı ve güvenli Wi-Fi 6 bağlantılarıyla oyunlar, yayınlar ve sosyal medya kullanımı için sınır tanımayan bir gücü içerisinde barındırıyor. Özellikle canlı yayın yapanlar için servis sağlayıcıların da desteklediği hızların maksimumunu kullanabilmek gerçekten çok önemli. Tabii bu noktada, operatörlerin sunduğu hızların önemi oldukça fazla.

DAYANIKLI VE AKILLI PİL GÜCÜ 4.500 mAh’lik güçlü piliyle Samsung Galaxy S20+ BTS Edition modelini kullanırken gün içerisinde şarj problemini unutabilirsiniz. Akıllı pili sayesinde mobil kullanım alışkanlıklarınıza göre kendisini ayarlayan ve gücü

GELİŞMİŞ GÜVENLİK

Rengi ve özel ön sipariş hediyesiyle dikkat çekici

Galaxy S20+ BTS Edition modelinde; PIN, şifre, desen ve Blockchain ile geliştirilmiş korumaya sahip bir güvenlik işlemcisi yaratılmış olduğu göze çarpıyor. Knox platformuyla birleştirilmiş olan güvenlik sistemi, donanımdan yazılıma kadar telefonun her bir parçasına işliyor ve böylece gizli verileriniz tamamen gizli kalıyor.

www.yuksekteknoloji.tv

39




karsi karsiya

Mio MiVue C335 EKRAN Ekran Boyutu 2”

Video Kayıt Çözünürlüğü 1920 x 1080 Diyafram F2.0

Kayıt Formatı H264

Lens Açısı 130°

Ses Kayıt Var

Çekim Kalitesi 30 fps

DONANIM Gps Var

3-Eksenli G-Sensörü Var

Hafıza MicroSD 128GB

Yükseklik 51,2 En 62,6

Derinlik 37,4

YAZILIM Olay Kaydı

DEĞERLENDİRME

Var

+3 Eksenli G-Sensörü

Fotoğraf Modu Var GPS Koordinat Fotoğrafı

+ Gelişmiş yazılım desteği

+ GPS Özelliği

+ Kolay video paylaşımı

Var

Gece Modu

PUAN

Var

8,9

Otomatik Açılma Var

Cruise Control Hatırlatıcı Var

Gelişmiş Yazılım Desteği Var

42

www.yuksekteknoloji.tv


Xiaomi 70mai Lite Not: Belirtilen bilgiler ve özellikler ülkelere göre farklılık gösterebilir ve mevzuata uyacak şekilde değştirilmiş olabilir. Bu tür durumlar yaşanabileceğinden, Yüksek Teknoloji sorumlu tutulamaz.

EKRAN Ekran Boyutu 2”

Video Kayıt Çözünürlüğü 1920 x 1080 Diyafram F2.0

Kayıt Formatı H265

Lens Açısı 130°

Ses Kayıt Var

Çekim Kalitesi 30 fps

DONANIM Gps Yok

3-Eksenli G-Sensörü Var

Hafıza MicroSD 64GB

Yükseklik 82,0

En 58,2

Derinlik 40,5

YAZILIM Olay Kaydı

DEĞERLENDİRME

Var

- Hafıza genişlemesi sınırlı

Fotoğraf Modu Var GPS Koordinat Fotoğrafı

- Yazılım desteği zayıf

+ Otomatik Açılma

- Dahili GPS yok

Yok

Gece Modu Var

Otomatik Açılma Var

Cruise Control Hatırlatıcı

PUAN

7,2

Yok

Gelişmiş Yazılım Desteği Yok

www.yuksekteknoloji.tv

43


mercek altinda

Huawei MatePad Pro Yaratıcılığınızı Zorlayın!

Huawei MatePad Pro, 10.8 inç Huawei FullView Ekran, %90 ekran/kasa oranı ve 4.9 mm’ye kadar daraltılmış çerçevesi ile gerçekten tasarım ve ekran kalitesi olarak mükemmel bir deneyim sunuyor diyebiliriz. DCI-P3 sinematik seviye renk gamı ve 540nit parlaklığıyla her karanlık veya parlak ayrıntı canlı ve net görünürken, TÜV Rheinland tarafından onaylanan ekran ile göz sağlığınızı korumak için mavi ışığı önemli ölçüde azaltıyor. Yani şaşırtıcı derecede kaliteli bir ekran deneyimi ve tasarım sunarken, gözlerinizi de korumayı ihmal etmiyor.

DOĞADAN İLHAM ALINAN RENK VE TASARIM Doğanın etkileyici renklerinden ilham alınarak tasarlandığı göze çarpan Huawei MatePad Pro’nun gizemli gri rengi, ince tasarımı ve hafif gövdesi günlük kullanıma rahatça

44

www.yuksekteknoloji.tv

uyum sağlarken, tüm işlerin yapılışını da oldukça kolaylaştırıyor.

SOFİSTİKE TASARIMLA GELEN ŞIK VE YENİLİKÇİ STİL Huawei MatePad Pro’nun 460 gr.’lık hafif gövdesiyle rahat taşınabilir ve dayanıklı olacak şekilde tasarlandığı göze çarpıyor. Neredeyse bir dosya gibi sırt çantanıza rahatlıkla koyabiliyorsunuz. Görünmez anten tasarımı, şık görünümünü tamamlarken, ince mikro-kavisli çerçeve ele ergonomik olarak oturmasını sağlıyor. Nerede olursanız olun, nereye giderseniz gidin Huawei MatePad Pro size şıklığı ve konforuyla rahatlıkla eşlik edebiliyor.

GÜÇLÜ PERFORMANS Kirin 990 çip seti sayesinde Huawei MatePad Pro, geliştirilmiş performans ve yüksek enerji verimliliğini kullanıcılara sunuyor.

Huawei Share ile kolay veri paylaşımı

Huawei’nin kendi geliştirdiği Nöral İşlem Ünitesi (NPU) mimarisi ile zekice bilgi işlem gücü tahsis ederken, AI (Yapay Zeka) performansını da arttırıyor. GPU-Turbo teknolojisiyle geliştirilen Mali-G76 MC16 GPU mimarisi ile filmler ve oyunlar için daha iyi görseller sunan teknoloji, kullanıcıya harika bir deneyim yaşatıyor.


HUAWEI SHARE İLE ÇOKLU EKRAN DESTEĞİ Huawei akıllı telefonunuz ile Huawei MatePad Pro’ya bağlandığınızda iki cihaz tek bir vücutta birleşmiş oluyor. Telefon ekranı tablete yansıtılarak, daha özgür bir şekilde ve daha büyük bir ekranda çalışmaya olanak tanınması gerçekten hoş ve pratik. Bu sayede tablet ekranında arama yapabiliyor, mesaj gönderebiliyor ve telefonunuzdaki fotoğraflara bakabiliyorsunuz. Ayrıca iki cihaz arasında dosyaları sürükleyip bırakabiliyor ve dosya üzerinde çalışırken, aynı klavyeyi kullanarak telefonunuzdaki arkadaşlarınızla sohbet edebiliyorsunuz. Cihazlar arasındaki iş birliği hayatınızı ve işinizi gerçekten oldukça kolaylaştırıyor.

YARATICILIĞINIZI M-PENCIL İLE SENKRONİZE EDİN Yeni Huawei M-pencil’ın ilk bakışta altıgen entegre tasarımıyla sade ve şık bir görüntüye sahip olduğu göze çarpıyor. Kalem kağıt doğallığında kullanılabilen yapısıyla çok yönlü konturları ve özellikleriyle geliştirilmiş olduğu da dikkat çekiyor. İster bir toplantı esnasında kullanırken, ister bir alışveriş

listesi yazarken kullanın, Huawei M-pencil ile tüm yazdıklarınız olduğu gibi ve başarılı bir şekilde yansıyor ve senkronize oluyor. Huawei M-pencil’ı kablosuz olarak şarj etmek ise çok kolay. Yavaşça tabletinizin üstüne koyarak, manyetik kısımları üzerinden Huawei M-pencil’ı bir saat içinde kablosuz olarak tam kapasitede şarj edebiliyorsunuz. 30 saniyelik şarj ile 10 dakika çalışma sağlayan Huawei M-pencil, her zaman size ayak uydurabiliyor.

MÜKEMMEL İKİLİ İLE HEMEN YAKALA

Çoklu Ekran Özelliğiyle rahat kullanım imkanı

Ekran kapalıyken dokunarak Huawei MatePad Pro’yu uyandırabiliyor ve doğrudan Not Defteri’ne erişmek için Huawei M-pencil’ı kullanabiliyorsunuz. Not alırken veya çizim yaparken, farklı renkler ve fırçalar kullanırken, bir yandan akıllı dizgi ve esnek düzenleme özelliğiyle ileride yapacağınız inceleme, düzenleme ve anahtar kelime araması için içeriği düzenleyebiliyorsunuz.

www.yuksekteknoloji.tv

45


mercek altinda

RAHAT, SEZGİSEL VE KUSURSUZ YAZIM Akıllı manyetik klavyeyi taktığınızda, kullanım esnasında gerçek bir dizüstü bilgisayar klavyesi kullanıyormuş hissi uyanıyor. 1.3 mm tuş hareketi ile yazmanın keyifli ritmi içerisine girerken, çift katlanma açıları ile farklı aydınlatma ve ortamlar için klavyeyi ayarlayabiliyorsunuz. Çoklu ekran iş birliğini kolayca etkinleştirmek için telefonunuzun NFC sensör alanı ile sağ Shift

46

www.yuksekteknoloji.tv

düğmesindeki simgeye dokunmanız yeterli oluyor. Klavye katlandığında koruyucu bir kapaktan daha fazlasını sunuyor ve açıldıktan sonra tableti uyandırabiliyor, hemen akabinde de çalışmaya daha sezgisel olarak başlayabiliyorsunuz.

DİZÜSTÜ BİLGİSAYARINIZI GERİDE BIRAKIN Tek dokunuşla PC moduna geçebildiğiniz Huawei MatePad Pro; esnek masaüstü deneyimiyle birlikte

40W Huawei SuperCharge Özelliği

yakınlaştırma, sürükleme ve çalışma alışkanlıklarınıza uyacak şekilde düzenleme yapabilmeniz için birden fazla uygulama kullanımına olanak tanıyor. Bazı dosyalar, tıpkı bilgisayarda olduğu gibi doğrudan masaüstüne dahi kaydedilebiliyor.

GÖRÜŞÜNÜZÜ ÇOĞALTIN Huawei “Uygulama Çoklayıcısı” aynı uygulamanın çoklu çalışmasına izin verir. Karşılaştırmalar için alışveriş seçeneklerini yan yana


gösterilebilir, raporları ve fotoğrafları paralel olarak kontrol edebilirsiniz.

GÜÇLÜ SES SİSTEMİ Kompakt tasarımıyla Huwei MatePad Pro, dört kanallı ve dört hoparlörlü ses sistemine sahiptir. Histen 6.0 3D stereo ile birlikte olağanüstü ses üretir ve bu sayede her yerde Harman Kardon®

tarafından ayarlanmış ileri akustik ayrıntıların tadını çıkarabiliyorsunuz. Dahası, 360° gürültü kesebilen çevresel beş mikrofon, sesinin net ve yüksek sesle duyulmasına da imkan sunuyor.

GÜÇ SİZİNLE 15W kablosuz ve 7.5W’a kadar Kablosuz Ters Şarjı

Teknik Özellikler:

5G özelliğiyle fark yaratıyor

destekleyen ilk Huawei tablet olan MatePad Pro ile kablosuz şarjın keyfini çıkarabilir ve hareket halindeyken diğer cihazlarınızı da şarj edebilirsiniz. Ayrıca 20W hızlı şarj ile sadece 30 dakikada 3 saatlik kullanım kazanabiliyorsunuz. 7.250 mAh büyük batarya ise sizi 12 saate kadar kullanım için rahatlıkla destekliyor.

Değerlendirme:

256 GB’a kadar attırılabilir)

7.2 mm inceliğindeki kasa tasarımı, %90’a varan ekran/kasa oranı, Huawei M-pencil desteği, Huawei Akıllı Manyetik Klavye Desteği, 6 GB Ram ile güçlendirilmiş sistem, 40W Süper Hızlı Şarj desteği, 4K video kaydı, Harman Kardon Histen 6.0 3D Stereo ses desteği, 4.9 mm’ye kadar inceltilmiş ekran çerçevesi, Android 10 ve Geliştirilmiş EMUI 10.0.1 arayüzü, Bluetooth 5.1, Type-C, Type-C 3.5 mm ses adaptörü, Fiyat/Performans dengesi

Ekran Boyutu: 10.8” IPS LCD Ekran Ekran Çözünürlüğü: 2560 x 1600 pixels (280

Ekran OLED veya AMOLED değil, farklı ve canlı renk alternatifleri ile sunulabilirdi

İşletim Sistemi: Android 10 ve EMUI 10.0.1 Arayüzü

İşlemci: Kirin 990 (7 nm+) Ram: 6 GB Dahili Hafıza: 128 GB (Nano Memory Kart ile

ppi)

Arka Kamera: 13 MP Ön Kamera: 8 MP 4K Video Kaydı: Var (Arka Kamera) 40W Hızlı Şarj: Var Kablosuz Şarj Özelliği: Var Ters Kablosuz Şarj Özelliği: Var Batarya Gücü: Li-Po 7.250 mAh Boyutlar: 246 x 159 x 7.2 mm Ağırlık: 460 g Renk Seçeneği: Gece Yarısı Grisi

Avantajlı olarak satın almak için QR kodu okutun

Yorum: Huawei MatePad Pro bünyesinde barındırdığı gelişmiş özelliklerin yanı sıra tasarım, Huawei M-pencil ve Huawei Akıllı Manyetik Klavye Desteğiyle ve fiyatıyla dikkat çekiyor. Yer aldığı segmentin lider özelliklerine sahip olmasının yanında, özellikle fiyatını göz önüne aldığımızda birçok amiral gemisi tablet modeline de yukarıdan bakıyor diyebiliriz.

www.yuksekteknoloji.tv

47


mercek altinda

Huawei P40 lite E

3’lü Arka Kamerasıyla Renkli ve Şık Tasarım Renkli tasarımı öngörülemeyen ışıktan ilham alınarak tasarlanmış olan ve nano doku teknolojisiyle bir araya getirilen Huawei P40 lite E modeli, arkasındaki ışık kırılmasıyla birlikte çarpıcı 2.5D efekt yaratıyor.

PUNCH FULLVIEW EKRAN 6.39’’ hassas Punch FullView Ekran özelliğine sahip Huawei P40 lite E, tamamıyla sürükleyici bir deneyim sağlayabilmek adına %90.1’e varan ekran/kasa oranı ile daha geniş bir görünüm sunuyor. Huawei’nin yenilikçi kamera teknolojisi, ekranın altındaki ön kamerayı etkin bir şekilde kaplıyor ve bu da daha küçük bir diyafram sağlıyor. Böylece ekran bütünlüğünü koruyarak minimum kesintiyle,

48

www.yuksekteknoloji.tv

optimum kullanıcı deneyimi sağlandığı göze çarpıyor.

2 MP derinlik kamerası, tüm ince ayrıntıları net bir şekilde sergilerken; daha uzak, daha geniş ve daha net bir görüntü yakalamanızı sağlıyor.

GECE MODUYLA GELİYOR Huawei P40 lite E modeliyle birlikte tripod kullanmadan parlak ve net gece fotoğrafları çekebiliyorsunuz. Yapay zeka stabilizasyon teknolojisi ve en uzun 6 saniyelik pozlandırma süresini birleştiren Huawei P40 lite E, düşük ışıklı ortamlarda her ayrıntıyı net bir şekilde yakalayabilmenizi sağlıyor.

48 MP YAPAY ZEKA DESTEKLİ ÜÇLÜ KAMERA Huawei P40 lite E, 3 akıllı arka kamerasıyla kendinizi fotoğraf stüdyosunda hissetmenizi sağlıyor. 48 MP ana kamera, 8 MP Ultra Geniş Açı kamera ve

FOTOĞRAF SANATÇISI YAPAY ZEKA

4.000 mAh batarya kapasitesi

Yapay zeka destekli akıllı sahne tanıma teknolojisi, 500’den fazla sahneyi ve 21 kategoriyi gerçek zamanlı bir şekilde otomatik olarak tanımlayabilir ve fotoğrafı buna göre ayarlayarak optimize edebiliyor. Böylece Huawei P40 lite E modelini kullanan herkes profesyonel bir fotoğrafçı gibi fotoğraflar çekebiliyor.

AKILLI, HIZLI VE AKICI Huawei’nin kendi geliştirdiği bütün senaryoları hızlandıran özel sistemi,


gezinebilmenize imkan sağlarken, sizi powerbank ve sürekli priz aramaktan kurtarıyor.

PARMAK İZİ ÖZELLİĞİYLE RAHAT KULLANIM İMKANI

çoklu optimizasyonlar gerçekleştirerek hiç takılmadan kesintisiz bir deneyim sunuyor ve bu sayede telefon her zaman yeni gibi çalışıyor. Bütün senaryoları hızlandıran sistemi incelediğimizde, %19 oranında uygulama başlama hızında artış ve %27 sistem çalışma akıcılığında artış yaşandığı göze çarpıyor. “Akıllı Sistem Planlama” ve “Akıllı Bellek Motoru” ön planda çalışan görevlerin ‘’tali yola’’ girmesine izin verirken, “Paralelleştirme Algoritması” sistemin kullanılabilir belleğini büyük ölçüde iyileştiriyor.

EKRANA GÖMÜLÜ ÖN KAMERA Ekrana gömülü olan ve tasarımsal olarak oldukça şık duran ön kamera, 8 MP kalitesinde çekimler yapabiliyor. Geliştirilmiş yapay zeka ile güzellik algoritması sunan ön kamera çekimleriyle portreleri rötuşlayabiliyor, düşük ışıkta dahi kaliteli fotoğraflar elde edilebiliyor.

Kirin K710F işlemci performansı

4.000 MAH’LIK GÜÇ SİZİNLE 4000 mAh pili ile Huawei P40 lite E, 22 saat video izlemenizi, 111 saat müzik dinlemenizi veya 20 saat internette

Teknik Özellikler: İşletim Sistemi: Android 9 ve EMUI 9.1 Arayüzü İşlemci: Kirin 710F (12 nm) Ram: 4 GB Dahili Hafıza: 64 GB Ekran Boyutu: 6.39” IPS LCD Ekran Ekran Çözünürlüğü: 720 x 1560 (269 ppi) Arka Kamera: 3 adet (48 MP+8 MP+2 MP) Ön Kamera: 1 adet (8 MP) 2K Video Kaydı: Ön ve Arka Kamerada var 10W Şarj: Var Parmak İzi Tarayıcısı: Var (Arka Kısımda) Batarya Gücü: Li-Po 4.000 mAh Boyutlar: 159.8 x 76.1 x 8.1 mm Ağırlık: 176 g Renk Seçeneği: Şafak Mavisi, Gece Yarısı Siyahı

Daha rahat ve güvenli bir deneyim için Huawei P40 lite E’nin arkasında parmak izi sensörü bulunuyor. Bu sayede telefonunuzun kilidini pin kodu ve farklı bir algoritma karmaşasına girmeden rahatlıkla açabiliyorsunuz.

4 GB RAM, 64 GB ROM Huawei P40 lite E, 64 GB dahili hafızasıyla fotoğraflarınızı, videolarınızı ve uygulamalarınızı kolayca saklamanızı sağlarken, 4 GB RAM aynı anda birden fazla uygulamayı rahatlıkla çalıştırabiliyor ve en sevdiğiniz oyunları herhangi bir aksaklık olmadan oynayabiliyorsunuz. Ayrıca, 512 GB’a kadar arttırılabilir depolama alanı sunmasıyla birlikte oyun, uygulama, fotoğraf, video ve tüm dosyalarınızı yanınızdan ayırmadan kullanabilme imkanına sahip oluyorsunuz.

Değerlendirme: 2.5D tasarımlı arka yüzey, 4 GB Ram ile güçlendirilmiş sistem, 3 lens ve Ultra Geniş Açılı kamera, 8 MP ön kamera, Arka kısımda yer alan parmak izi tarayıcı Kablosuz Şarj Özelliği Yok, Android 10 ve EMUI 10 şu an kullanılabilir değil

Yorum: Huawei P40 lite E barındırdığı özelliklerin yanı sıra tasarım ve özellikle çentiksiz ekrana gömülü kamerasıyla kendisini öne çıkarmayı başarıyor. Yer aldığı segmentin başarılı özelliklerine sahip olmasının yanında, birçok orta-üst segment telefon modeliyle de yarışabilir özelliklere sahip olduğu görülüyor.

www.yuksekteknoloji.tv

49


mercek altinda

Keenetic Viva Ev ve İşletmeniz İçin Fark Yaratan Kablosuz Performans İnternet, mobil uygulamalar ve mobil cihazların kablosuz yeteneklerinin artması için güçlü bir Wi-Fi ağını günümüzün en temel ihtiyaçlarından biri haline getirdi. Ev ve işletmelerin ihtiyaçlarını dikkate alarak premium modem ve router çözümleri üreten Keenetic de, herkes için bu temel ihtiyaca uygun bir çözüm sunabiliyor.

50

www.yuksekteknoloji.tv

Bu sayımızda, Keenetic’in üst seviye router cihazlarından olan Viva modelini mercek altına alıyoruz.

GÜÇLÜ DONANIM VE BULUT TEMELLİ YAZILIM Keenetic Viva; 880Mhz, çift çekirdek işlemcisi, 128MB flash depolama ve 128MB RAM özelliğiyle ev ve ofislere

Dualband özelliğiyle güçlü ve gelişmiş bağlantı

güvenilir bir donanım sunuyor. Yapılandırılabilir gigabit ethernet portları, istenirse ağ cihazları için kullanılabiliyor, istenirse de genişbant bağlantılar için kullanılabiliyor. Yedeklenebilir internet özelliği ile birden fazla internet bu cihazda aynı anda ya da yedekleme için sonlandırılabiliyor. Sahip olduğu iki adet USB port ve KeeneticOS’in sunduğu özelliklerle Viva; kişisel bulut, yazıcı sunucusu, indirme merkezi, FTP sunucu gibi bir çok farklı gelişmiş özelliği bir arada sunuyor. Üzerindeki USB porta istenirse 3G/4G dongle da takılabiliyor. 4 adet 5 dBi kazanca sahip yönlenebilir antenler, ev veya ofisin her alanında fark yaratan bir kablosuz kapsama sunuyor.


Wİ-Fİ MESH VE FARKLI MODLARDA ÇALIŞABİLME Keenetic Viva, sahip olduğu 802.11k/v/r özellikleri sayesinde bandsteering ve seamless roaming özelliklerini destekliyor. Keenetic’in sunmuş olduğu en farklı özelliklerden bir tanesi Keenetic cihazların birbirleri arasında Wi-Fi mesh özelliğini desteklemesi. Örneğin; DSL modem olarak incelediğimiz Extra DSL ve Viva tek bir yerden yönetilebilen bir Wi-Fi mesh yapısı oluşturabiliyor. Bu sayede hem işletmeler hem de evler için uygun fiyatlı gelişmiş bir Wi-Fi ağı oluşturulabiliyor. Keenetic Viva istenirse kablolu ağ cihazları için istemci, kablosuz access point veya farklı marka cihazlar için mesafe genişletici olarak da kullanılabiliyor.

GELİŞMİŞ KABLOSUZ ÖZELLİKLER Keenetic Viva, dualband özelliğiyle 2.4GHz bandında 400Mbps, 5GHz bandında ise 867Mbps ve toplamda

1300Mbps’ye kadar kablosuz hız sunuyor. Wave 2 MUMIMO özelliği sayesinde aynı anda birden fazla cihazın haberleşmesine imkan tanıyan Viva, Airtime Fairness ve Beamforming gibi ağ performansını iyileştiren özellikler sunuyor. Viva’da sunulan airtime fairness özelliği toplam ağ performansının iyileştirilmesini sağlarken, beamforming özelliği doğrudan istemcileri hedef alan yayınlar yapılmasına imkan tanıyor.

Teknik Özellikler: İşlemci: MT7621A 880 MHz, çift çekirdek Hafıza: 128 MB DDR3 Kablosuz Hız: AC1300 Anten: 4 x 5 dBi Ethernet Portları: : 5 x 1Gbps USB: 2 x USB 2.0

KEENETİC MOBİL UYGULAMASI

KeeneticOS ile uzaktan erişim imkanı

Bulut mimariye uygun olarak tasarlanan Keenetic mobil uygulaması, Keenetic cihazların kurulum ve yönetimini bilgisayara ihtiyaç olmadan evinizden uzakta olsanız dahi gerçekleştirmenize olanak tanıyor. Aile profillerini, USB portlarını, cihazları ve bildirimleri yönetebilmenize imkan tanıyan uygulama üzerinden, doğrudan Keenetic destek ekibine talep bile oluşturulabiliyor.

Değerlendirme: Kolay kurulum, Basit ve hızlı yönetim özellikleri, Güçlü kablosuz ağ performansı, Gigabit ethernet portları, KeeneticOS bileşen seçenekleri, Yüksek donanım performansı, Mevcut ağa kolaylıkla entegre olabilme, Mesafe genişletici olarak kullanılabilme, Farklı bir Keenetic ile Wi-Fi mesh olarak kullanılabilme imkanı Tasarımsal olarak biraz daha kompakt bir dizayna sahip olabilirdi

Yorum: Kolay kurulum ve yönetim özellikleriyle fark yaratan bir kablosuz ağ performansı sunan Keenetic Viva modeli; Gigabit ethernet portları, KeeneticOS’un sunmuş olduğu bileşen seçenekleri ve donanım performansıyla ev ve işletmeler için güzel bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Router olarak kullanılabildiği gibi mevcut ağa da kolaylıkla entegre edilebilen model, mesafe genişletici veya farklı bir Keenetic cihaz ile Wi-Fi mesh olarak da değerlendirilebilir.

www.yuksekteknoloji.tv

51


mercek altinda

XPG Infarex M20

XPG Infarex M20

Zafer Elinizin Altında

Oyuncu Mouseları son dönemde oyuncular için oldukça önemli bir hale geldi. Güçlü donanımlı ve hızlı bilgisayarlarda oyun deneyimi üst seviyeye çıkarken, kaliteden yoksun Mouse’lar oyuncuları bazen çileden çıkarabiliyor. İşte bu noktada XPG Infarex M20 kalitesiyle ön plana çıkıyor.

SADECE MOUSE DEĞİL, BİR OYUN CANAVARI XPG Infarex M20, XPG oyuncu aksesuarlarının üstün performanslı dayanıklı OMRON anahtarları ile öne çıkıyor. Oyun dünyasında savaş alanındaki yetenekleriniz, sadece kullandığınız silah kadar iyidir. İşte bu noktada silah

RGB ışık efektleriyle dikkat çekiyor

deponuzu XPG Infarex M20 oyuncu mouse’u ile doldurmanız sizi yenilmez yapabilir. 20 milyon tıklama, 5.000 DPI sensör ve RGB aydınlatması için test edilen OMRON anahtarlara sahip olan Infarex M20, oyununuzu bir sonraki seviyeye taşımanız için sizin en büyük yardımcınız olacaktır.

AYARLANABİLİR DPI 5.000 DPI optik sensör ile Infarex M20, rakiplerinizin bir adım önüne geçmeniz için inanılmaz bir hassasiyet sunuyor. Beş bölümlü DPI ayar düğmesi, farklı durumlarda en

52

www.yuksekteknoloji.tv


iyi kontrol için imlecin hızını değiştirmenize imkan tanıyor.

RGB İLE GÜÇLÜ AYDINLATMA EFEKTLERİ XPG Infarex M20, yoğun bir savaş öncesinde veya sırasında doğru zihniyete yardımcı olacak bir dizi RGB ışık efektiyle birlikte geliyor. Oyun öncesinde ve oyun içerisinde motivasyon kaynağı

olarak güçlü yansıması ve efektleriyle de, oyunculara büyük bir keyif veriyor.

KONFORLU KULLANIM İÇİN ÖZEL ERGONOMİK TASARIM Infarex M20’nin ergonomik tasarımı, doğal ve rahat bir el pozisyonu için mouse’un elinize rahatça oturmasını sağlıyor. Mouse kaldırma ve mousepad boyunca hareket

ettirme de dahil olmak üzere tüm hareketler hızlı, kolay ve hassas bir şekilde yapılabiliyor.

6 PROGRAMLANABİLİR TUŞ İLE BÜTÜN OYUNLARA HAKİM OLUN

şekilde konumlandırılmış butonları 20 milyon tıklamaya dayanıklı. Infarex M20’nin programlanabilir tuşları ile istediğiniz pozisyona, istediğiniz atamayı da rahatlıkla yapabiliyorsunuz.

XPG Infarex M20’nin tassarımsal olarak ergonomik

Teknik Özellikler: RGB: Var Kablolu: Evet DPI: 5000 Tuş Sayısı: 6 Akım: 80mA Arayüz: USB Dayanıklılık: 20 Milyon tıklamayla Omron Özelleştirmeler: Programlanabilir tuşlar Ağırlık: 160 gr

Değerlendirme: Ergonomik tasarım, 5000 DPI Hassas Tarama, 20 Milyon Tıklamayla Omron, RGB özelliği, Programlanabilir tuşlar Tasarım olarak farklı renklere sahip olabilirdi

Yorum: Teknolojisi ve ergonomisiyle oyunseverlerin yakın takibe alacağından emin olduğumuz XPG Infarex M20 modeli, deneyimlemelerimiz sonucunda bir mouse’un çok ötesinde bir performans sergiliyor. Teknik üstünlüklerinin yanında ergonomisiyle de dikkat çeken modeli, özellikle oyun esnasında kullanırken büyük bir keyif aldığımızı söyleyebiliriz.

www.yuksekteknoloji.tv

53


tekno oto

Dört Dörtlük

Yeni BMW 4 serisi Coupé Ekim’de Türkiye’de Yenilenen eşsiz tasarımı ve yepyeni özellikleri ile sınıfının rakipsiz otomobili Yeni BMW 4 serisi Coupé Haziran ayının ilk haftasında online bir basın toplantısı ile tanıtıldı. Ülkemizdeki BMW tutkunlarıyla Ekim ayında showroomlarda buluşması planlanan yeni BMW 4 serisi Coupé’yi Kasım ayı itibariyle yollarda görmeye başlayacağız. İlk etapta 1.6 litre 170 beygirlik benzinli motoruyla satışa sunulacağını da şimdiden paylaşmak isterim.

54

www.yuksekteknoloji.tv

DİKEY BÖBREK IZGARA TASARIMI

MÜKEMMELLİYETÇİ SÜRÜŞ KEYFİ

Alışılmışın oldukça dışına çıkan ve kuralları baştan yazan yeni BMW 4 serisi Coupé çarpıcı tasarımı ile 1930’lu yıllarda gördüğümüz modellerde olduğu gibi dikey böbrek ızgara tasarımını yepyeni bir yorumla 2020 yılında tekrar karşımıza çıkartıyor. Türkiye’de sunulacak olan standart paketinde LED farlarla gelecek olan model için, ayrıca BMW Laserlight da tercih edilebiliyor.

İlk kez yeni BMW 4 serisi Coupé ile sunulacak olan Metalik Mavi/Arctic Race rengi ile tanıtılan otomobil, oldukça hassas bir optimizasyondan geçen gövdesi ve şasi teknolojisiyle karakteristik bir sürüş deneyimi sunacak. 21 milimetre daha alçağa çekilen ağırlık merkezi ve hafifletilen gövdeye sahip şasi yapısıyla 50:50 ağırlık dengesi elde eden otomobil, tutkunlarına da benzersiz bir sürüş keyfi yaşatacak. Ek

Emir Kosif

Konsept gerçek oldu


olarak, ön tekerlerde arttırılan negatif kamber sayesinde otomobilin yol tutuş ve viraj performanslarında da önemli iyileştirmeler sunuluyor.

YENİ TEKNOLOJİLER Yeni BMW 8 serisi itibariyle karşımıza çıkan ve oldukça beğeni toplayan sürücü odaklı kokpitinde 12.3 inçlik gösterge paneline eşlik eden 10.25 inçlik bilgi-eğlence ekranında da yeniliklerle gelen yeni BMW 4 serisi Coupé, şimdiden dikkatleri üzerine çekmiş durumda.

ANDROID KULLANICILARINA MÜJDE Uzun yıllardır Apple CarPlay opsiyonunu sunan BMW’den, Android kullanıcıları için de harika bir haber geldi. Yeni BMW 4 serisi Coupé de dahil olmak üzere, Temmuz ayı itibariyle üretilecek olan yeni BMW 1 serisi, 2 serisi Gran Coupé, 3 serisi, 5 serisi, 7 serisi, 8 serisi Coupé, 8 serisi Gran Coupé, 8 serisi Cabrio otomobillerde kablosuz şarj fonksiyonuna da sahip olan Akıllı Telefon Bağlantı Sistemi 6CP donanım kodu ile artık Apple CarPlay ve Android Auto özelliklerini kapsıyor olacak. Böylece, ilgili donanıma sahip bir yeni BMW 4 serisi Coupé sahibi olan bir BMW tutkunu, 10.25 inçlik bilgi-eğlence ekranından artık çok daha fazla verim alıyor olacak.

YÜKSEK STANDARTLAR Yeni BMW 4 Serisi Coupé, BMW’nin en gelişmiş donanımlarını sunmaya devam edecek. Otomatik fren fonksiyonlu Sürüş Asistanı, otomatik park özellikli Park Asistanı ve Geri Sürüş Asistanı sistemleri standart olarak her yeni BMW 4 Serisi Coupé otomobilde sunuluyor olacak. Bunlara ek olarak; keyif dolu bir multimedya teknolojisine sahip BMW Live Cockpit Professional, 16 hoparlörlü Harman Kardon Ses Sistemi ve bir önceki başlık altında belirttiğimiz kablosuz şarj fonksiyonuna sahip Akıllı Telefon Bağlantı Sistemi, Apple CarPlay ve Android Auto özelliklerini içeren akıllı telefon arayüzü de bu otomobil için öne çıkan donanımlar olacak.

MERAK EDİLENLER Motor seçenekleri neler? Ülkemizde 1.6 litre 170 beygir gücündeki benzinli 420i ana model olarak sunulacak, diğer motor seçenekleriyle ilgili olarak henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

henüz açıklanmadı. Satışa sunulmasına yakın bir tarihte açıklanması beklenmektedir.

Satışa açılacağı tarihi belli mi? Ön satış yapılıyor mu? Bu konuda henüz net bir tarih olmamakla birlikte, otomobilin Kasım ayında satışa sunulması planlanmakta

ve satışa açılacağı zaman bilgilendirilmek üzere şimdiden yetkili satış noktalarıyla irtibata geçilebilir.

SONRAKİ SAYIMIZDA Tamamen elektrikli olan MINI Electric modeli tüm merak ettiklerinizle birlikte karşınızda olacak. Sorularınızı şimdiden bana iletebilirsiniz.

Yeni BMW 4 Serisi Coupé’nin gövde kodu nedir? Otomobil G22 gövde kodu ile satışa sunulacak.

BMW 4 Serisi Coupé’nin fiyatı nedir? Otomobilin fiyat listesi

www.yuksekteknoloji.tv

55


tekno moto

Motosiklet Ehliyeti Almanın Bel Kemiği

Direksiyon Sınavı

YEDİ AŞAMADAN OLUŞUYOR Önceki makalemde motosiklet ehliyet sınav aşamalarından bahsetmiş, motosiklet ehliyeti sınıflarının hangi tür motosikletleri kullanabileceği hakkında bilgiler vermiştim. Motosiklet ehliyet sınavının direksiyon sınavı ayağı ise, yedi aşamadan geçilerek yapılmaktadır ve yaklaşık 35 dakika sürmektedir. İlk beş dakika motosiklet üzerine binmeden önce sınav komisyonu, sınava girecek adaylara motosiklet ile ilgili temel bilgileri sorduktan sonra aşağıda belirttiğim aşamalara geçilir.

56

www.yuksekteknoloji.tv

1- Koniler arasından geçmek 2- Sekiz çizmek 3- Denge çizgisinden geçmek 4- Hızlanma ve yavaşlama 5- Engelden kaçma 6- Ani fren 7- Akan trafik

KONSANTRE OLMAK ÇOK ÖNEMLİ 1- KONİLER ARASINDAN GEÇMEK Bu aşamada sınav alanında bulunan 10 adet koni arasından geçilir (konilere çarpmadan ve konileri atlamadan geçilmelidir). A sınıfı ehliyet sınavına girecek adaylar motosikleti 1.viteste, A2 ve A1 sınıfı sınavına girecek

adaylar ise motosikleti 2. viteste kullanmalıdırlar.

2- SEKİZ ÇİZMEK

Sekiz çizerken önünüzdeki çizgiye asla bakmayın

Yedi metre çapında olan 2 çemberin içinde sekiz hareketini çizmek sınav için oldukça önemlidir. Çizgilerin dışına çıkmadan ve ayağınızı yere koymadan bu hareketi yapmalısınız. Burada dikkat etmeniz gereken unsur, sekiz hareketini çizerken döndüğünüz tarafa bakarken, döndüğünüz tarafın omzunu hafifçe eğmeniz gerektiğidir. Kesinlikle önünüzdeki çizgiye veya başka bir tarafa bakmamanız gerekir. A sınıfı ehliyet sınavına girecek olan adaylar motosikleti 1. viteste,


çıktıktan sonra yavaşlayarak durmanız gerekmektedir. Sadece arka freni kullanmanız, durmanız için yeterli olacaktır.

5- ENGELDEN KAÇMA 20 km hıza çıkarak, platformda bulunan engelin 100 cm dışına çıkmadan geçmeniz gerekmektedir. Bu bölümde size tavsiyem, kaçacağınız noktaya bakmanız olacaktır.

6- ANİ FREN Motosikletiniz ile 20 km hıza çıkarak ani frene basarak geçilen bölümdür. Buraya kadar söylediklerim sınav alanında yapılmaktadır. Bundan sonraki bölüm ise, akan trafikte gerçekleşmektedir.

Engelden kaçarken, kaçacağınız noktaya bakın

7- AKAN TRAFİK Akan trafikte genellikle 35 ile 40 km hızla yol alırsınız. Sizi arkadan sınav komisyonu bir arabayla takip edip, komutlar verebilir. Bu komutları bir telsiz aracılıyla size iletirler. Bu bölümde genellikle trafikte kullanma becerisine bakılmaktadır. Sinyal, şerit değiştirme, trafik ışıkları, tehlikeden kaçmak, vb. gibi. Bu bölümde rahat olmanız, şerit değiştirirken aynaları kontrol etmeniz ve sinyal vermeniz,

Vadim Özyurt

ışıklara dikkat ederek kırmızı ışıkta geçmemeniz, herhangi bir başka aracın yaratacağı tehlikelerden kaçmanız gerekmektedir. Dengeli bir şekilde ve çok fazla sağa ya da sola hareket etmeden, sanki düz bir çizgide gidiyormuş gibi davranarak motosikleti sürmeniz, sınavı başarıyla bitirmeniz için yeterli olacaktır. Sınava girecek olan tüm adaylara şimdiden başarılar dilerim. Yollarınız daima açık olsun.

A1 ve A2 sınıfı sınavına girecek adaylar ise motosikleti 2. viteste kullanmalıdırlar.

3- DENGE ÇİZGİSİNDEN GEÇMEK 20 Metre uzunluğunda ve 20 cm genişliğinde olan bu çizgiden geçmek gereklidir. Bu çizgiden geçerken çizgi dışına çıkılmaması gerekmektedir. Özellikle çizgiye gelmeden hızlanarak hizanızı alın ve ileriye doğru bakarak, çizgiye bakmadan geçin.

4- HIZLANMA VE YAVAŞLAMA 30 metrelik hızlanma ve 30 metrelik yavaşlama bölümünde, 25 km hıza

www.yuksekteknoloji.tv

57


58

www.yuksekteknoloji.tv


www.yuksekteknoloji.tv

59


60

www.yuksekteknoloji.tv


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.