4 minute read
İnsanlar Hayvanların Efendisi Değildir
Yeşim Özbirinci
| yesim@gaiadergi.com
Advertisement
| @yejades
İNSANLAR HAYVANLARIN EFENDİSİ DEĞİLDİR
Her ebeveyn yoğun geçen çalışma haftasından sonra klasik bir pazar günü çocukları ile vakit geçirmek ister. Sözde güzel bir şey yaptığını sanarak bilgisayarın önünden kurtardığı çocuğunun elini tuttuğu gibi hayvanların köle olarak yaşadığı, adına eğlence denilen alanlara getirir. Yunus parkları, hayvanat bahçeleri, hayvanlı sirkler… Doğal ortamlarından kopardığımız hayvanlar, demir parmaklıkların ardında, soğuk beton odaların içinde üzgün ve sıkıcı bir yaşam sürerler. Göz göze geldiğiniz an acı dolu yaşamlarına belki birkaç saniye tanık olabilirsiniz. Hayvanat bahçelerinin kökeninin, dönemin kralları ve soyluları tarafından zevk amaçlı (!) yapılan hayvan koleksiyonuna dayandığı tahmin edilir. Deniz canlılarının esaret altına alınması da 1860'lara kadar gidiyor. İnsanlara bilmedikleri hayvanları tanıtmak ve hayvan türlerini doğadakine en yakın şekilde yetiştirmek diye hayvanat bahçelerinin amacı savunulur. Keza yunus parkları içinde böyle gerekçeler sunabilirler. Lakin her hayvan doğadakine en yakın şekilde değil doğasının içinde yaşamayı hak eder. Hiçbir hayvanın kapatılması için geçerli, mantıklı bir sebep yoktur. Bir kırbacın ucundaki veya bir kafesin içindeki hayvanı bir çocuğun görmesi, özgürce yaşama hakkına yapılan taciz ve esareti meşrulaştırır. 20 Ekim 2015 tarihli Gaia Dergi haberine göre, Danimarka'daki Odense Hayvanat Bahçesi, dokuz aylık sağlıklı bir aslanı yaklaşık 400 çocuğun gözü önünde sözde anatomi eğitimi için öldürdüğünü belirtiyor. Fotoğrafta da görebileceğiniz gibi esasında
çocukların bu durumdan pek de hoşlanmadığı ortada. Zaten bir insan nefret dolu doğmaz; büyürken nefret ve gaddarlık ile doldurulur.
Özgürlüğe doğru kaçan fil Tyke Asi sirk fili Tyke'ı hatırla. Dayak yemekten, perişan halde yaşamaktan, durmaksızın seyahat etmekten, işkence görmekten bıkan o fili hatırla. 1994 yılında Honolulu şehrinde, bir sirk gösterisindeyken tüm izleyicilerin gözü ününde terbiyecisini öldürdü, bakıcısını yaralayarak özgürlüğe kavuşabilme umuduyla sokağa kaçtı. Polis ise 86 kurşun üzerine boşalttı. Her gün ölmektense bir kere ölmeyi ama özgürlüğünü eline alma mücadelesinde ölmeyi tercih etti belki de. Tkye'ın bu direnişi ve ölümü boşa
olmadı. Olayın ardından protestolar gerçekleşti. O gün, olaya şahitlik eden birçok kişi gerçeği gördü. Yüzlerce dava açıldı ve dönemin federal hükûmeti Hawthorn'un sahibi John Cueno Jr.'ın sirkindeki 16 file el koydu. Bildiklerimizden sadece birkaçı Atatürk Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesi’nde barınak sorunu ve hayvan popülasyonunun artması gerekçeleriyle zebradan kaplana kadar onlarca hayvan fiyat
listeleriyle birlikte satışa sunulmuştu. 2012 yılında hayvan barınağında çıkan yangın sonucu ölen dokuz ayı için Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin "Büyük Ankara Sirki" kapsamındaki korkunç açıklaması ayıların bakıcılarına maddi destek olacağı yönündeydi. 2010'da Alanya'daki bir yunus gösteri merkezinde dört yunusun hayatını kaybetmesinin ardından Bakanlık'tan gelen yanıt, yunusların hepsinin zakkum yaprağı yutarak zehirlenme sonucu öldüğüydü. Gösteri merkezine hiçbir hukuki yaptırım uygulanmadı. Ortak olma İnsanlar, hayvanları onların efendisiymiş gibi sömürüyor; onlarla eğleniyor; işkence ediyor ve işi bitince öldürüyor. Oysa insanlar tüm canlıların yaşam hakkını savunarak, doğa ile insanın uyum içinde yaşayacağı ekoloji temelli yaşam koşullarını ortaya koymalı. Hayvanları istediğimiz gibi metalaştırıp, daha çok kâr etmek için sömürmeye yok etmeye karşı durmalıyız. Birkaç ağaç, taş, havuz ve gölet vesaire ile dekorasyon edilmesi hayvanların doğal ortamını sağlamaz. Aldığınız her bilet, kazandırdığınız
her kuruş ile esir altındaki hayvanların sömürülmesine ve daha çok hayvanın hapsedilmesine ortak olursunuz. Bu suça ortak olmayın! Hayvanların sömürüldüğü, kullanıldığı hiçbir şeyi satın almayın ve kullanmayın. Okura izleme önerisi: The Cove (2009), Earthlings (2005), Food, Inc. (2008), Blackfish (2013), Planet of the Apes (1968)
Burak Avşar, Danimarka’daki hayvanat bahçesinde 9 aylık bir aslan çocukların önünde parçalandı, https://gaiadergi.com/ danimarkadaki-hayvanat-bahcesinde-9-aylik-bir-aslan-cocuklarin-onunde-parcalandi/ Erişim Tarihi: 25 Nisan 2016 Öykü Yağcı, Norm olarak esaret: yunus parkları, sirkler, hayvanat bahçeleri, http://www.yunuslaraozgurluk.com/norm-olarakesaret-yunus-parklari-sirkler-hayvanat-bahceleri Erişim Tarihi: 25 Nisan 2016 Sabah, Gökçek'ten ölen ayılar için 100 bin dolar, http://www.sabah.com.tr/yasam/2012/01/05/gokcekten-olen-ayilar-icin-100- bin-dolar Erişim Tarihi: 25 Nisan 2016 Öykü Yağcı, Norm olarak esaret: yunus parkları, sirkler, hayvanat bahçeleri, http://www.yunuslaraozgurluk.com/norm-olarakesaret-yunus-parklari-sirkler-hayvanat-bahceleri Erişim Tarihi: 25 Nisan 2016
19. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali 5 Mayıs perşembe günü Kızılırmak Sineması’nda “Bağlar”, “Vank'ın Çocukları” ve “Kuzey Bölgesi” filmleriyle açıldı, açılış töreni 6 Mayıs akşamı Opera binasında yapıldı. 5-12 Mayıs tarihleri arasında yapılacak festival Ankara’nın simge kültür-sanat mekanlarında seyircileriyle buluştu. “Savaşın, katliamların, ırkçılığın, cinsiyetçiliğin, türcülüğün, ötekileştirmenin her gün yeni biçimleriyle karşılaştığımız, bunların olağanlaştığı bugünün dünyasında karanlığın dışında bir umut kavramı üzerine tekrar düşünmek istiyoruz” diyen festival
ekibi festivalin temasını bu yıl “Sevgi neydi?” olarak belirledi. “Dışarıda sesini duyamadığımız, dışarıdaki kimseye sesini duyuramayan, içerde kimsenin duymadığı, yanındaki sesleri duyamayan bir dünyayı bugün de iktidarın seslenmediği bir yerden, sevgiyle duyumsamanın olanaklarını beraberce düşünmek için melankolinin dışından, umudun ışığında bir dünyayı tekrar kurma gücünü hep beraber bulmak için soruyoruz: Sevgi Neydi?” Oyuncu Selda Alkor onur ödülünü alırken, belgeselci Bingöl Elmas, görüntü yönetmeni Meryem Yavuz ve oyuncu-seslendirme sanatçısı Tülay Bursa Bilge Olgaç Başarı Ödülleri'ni paylaşt. Festivalin bu seneki Tema Ödülü ise Diyarbakır patlamasında yaralanan yönetmen Lisa Çalan’ın oldu. Festival filmleri 5-12 Mayıs tarihleri arasında hafta boyunca Kızılırmak Sineması, Alman Kültür Merkezi ve Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gösterildi. Alman Kültür Merkezi ve Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki gösterimler ücretsizken Kızılırmak Sineması’ndaki gösterimler “seyirci dostu festival” sloganıyla 5 TL olarak ücretlendirildi.