FRANCHISING “Know-How” Franchisor’un tecrübe ve testlerle edindiği, patentli olmayan gizli, önemli, tanımlanmış pratik bilgilerdir. Bir bütün veya onu oluşturan parçaların kesin birleşimi olan “know-how” genel olarak bilinmiyor ve kolayca ulaşılamıyor demektir. Know-how malların satışı ve hizmetlerin son kullanıcıya sunulması konusunda önemli bilgiler içeriyor demektir. Özellikle malların satışa sunulması, hizmetlerin sunulmasıyla bağlantılı olarak malların işlenmesi, müşterilere davranış yöntemleri, işletme ve finans yöntemlerini ilgilendiren konuları kapsar. Knowhow, anlaşma tarihi itibariyle Franchisee’ye yarar sağlamalı, onun rakipleri karşısındaki konumunu güçlendirmeli, özellikle onun performansı yükseltilmeli veya yeni bir pazara girmesine yardım etmelidir. “Tanımlanmış” know-how gizli ve önemli sayılmaya yeterli derecede etraflıca tanımlanıyor demektir. Know-how tanımı Franchise anlaşmasında veya ayrı bir bölgede yapılmış veya uygun herhangi bir şekilde kaydedilmiş olabilir.
1-Franchising Nedir?
Franchising bir ürün veya hizmetin imtiyaz hakkına sahip tarafın, belirli bir süre şart ve sınırlamalar dahilinde işin yönetim ve organizasyonuna ilişkin bilgi ve destek (*know-how) sağlamak sureti ile, imtiyaz hakkını ticari işler yürütmek üzere ikinci tarafa verdiği imtiyazdan doğan, uzun dönemli ve sürekli bir iş ilişkilerinin bütünüdür. Franchising, birbirinden bağımsız iki taraf arasında meydana getirilen sözleşmesel bir ilişkidir. Franchising, sistemin yaratılma ve ilk uygulama yeri olan A.B.D’ de başlamıştır. Bu sistem ile çalışan yaklaşık 60 iş kolu mevcuttur. Bunlar arasında ; Otomobil Kiralama, Otomobil Servis Ürünleri, İş Yardım Servisleri, İş Araçları, Giyim ve Ayakkabı, Yapı Dekorasyon, Bilgisayar, Kozmetik, Perakende Şatış Mağazaları, Eğitim, Yiyecek, Sağlık Ürünleri, Ev Aletleri, Kuru Temizleme, Fast-Food, Otelcilik ve Lokanta vb. sektörler bulunmaktadır. Özellikle hizmet sektöründe çeşitlendirme hızla artmaktadır. Lügat manası “imtiyaz” olan Franchise, İngilizce bir kelimedir. Fransızca “Affanchir” olan franchise sözcüğünden “Franchising İmtiyaz Verme” kelimesi türetilmiştir. Franchisor; ürüne, hizmete veya bilgi birikimine ve bunlara ait denenmiş, kalitesi kanıtlanmış ve başarılı bir markaya, isme sahip ve bunların satış dağıtım veya işletme hakkını belirli bir bedel karşılığı veren taraftır. Franchisor, kendisi ve bireysel Franchisee’lerinden oluşan franchising sisteminin kurucusu ve uzun vadeli koruyucusudur. Franchisee; doğrudan veya dolaylı bir malı bedel karşılığında Franchisor’un ticari adını ve/veya hizmet markasını, know-how’ını iş görme ve teknik yöntemlerini, sistemini ve diğer sınai ve/veya fikri mülkiye haklarını kullanma hak ve zorunluluğunu, taraflar arasında bu amaçla yapılan yazılı Franchise Anlaşması süresi ve kapsamı içinde devamlı olarak alacağı ticari ve teknik destek ile üstlenir. Franchisee’nin Franchisor’a ödediği bedel; isim, marka veya sistemi kullanma hakkı karşılığında ödenen bir başlangıç ücreti “Franchisee Fee”den ve yıllık ciro ve kardan, anlaşmada belirlenen oranlarda, yüzde olarak ödenen ücretlerden “Royalty”den oluşur.
2- Franchising sisteminin tarihi gelişimi?
Bugünkü anlayışıyla, ABD’deki franchising uygulamalarının geçmişi bir yüzyıl öncesine dayanır. ABD iç savaşının ardından, 1863 yılında Singer Dikiş Makinaları şirketi, finansal açıdan bağımsız olan işletmeleri franchising yolu ile birleştiren bir dağıtım sistemi kurmuştur. Franchising sisteminin en güçlü tanımını 1888’de General Motors ve 1902’de ilaç sektörüne Racall ile yapmıştır. Daha sonra araba üreticileri, Pepsi-Cola, Coca Cola ve Seven Up gibi alkolsüz içecek firmaları benzin istasyonları zinciri ve çeşitli perakende satış mağazaları sisteme katılmışlardır. 1950’li yılların sonlarında, franchising sisteminde patlama olarak nitelendirilebilecek bir artış olmuş ve düzinelerce franchising sistemi oluşturulmuştur. Yine 1950’li yıllarda, rekabet ve ekonomik gelişme üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle halkın daha da çok ilgisini çeken franchising sistemi yeni bir hız kazanmıştır. Bu dönemden sonra franchising, iş yapımının farklı bir yöntemi olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlama, sistemin 1960’lı yıllarda franchising yöntemi kullanılarak yaratıcı yeni girişimciliğin gelişmesine de olanak sağlamıştır. Franchising, ilgili işadamları ve profesyoneller için farklı bir uzmanlık alanı haline gelmiştir. Bu gelişmelerin etkisiyle 1960 yılında franchising sektörünün ilk birliği olan IFA “Uluslararası Franchise Birliği” (International Franchise Association) kurulmuştur. Sistem sadece ekonomik faydaları için değil, aynı zamanda sosyal önemi açısından da tercih edilmiştir. Böylece büyük işletmeler ve küçük girişimciler kendilerine karşılıklı olarak fayda sağlayan bir birliğe bağlanma olanağına kavuşmuşlardır. Bu nedenle franchising bağımsız çalışan işadamlarını hem korumuş, hem de büyümelerine yardımcı olmuştur. Bu gelişmelerin sonucu olarak, ABD’de 1991 yılında perakende satışların %35’i franchising işletmeleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Söz konusu yıl, satışların değeri 757,8 milyar USD’a ulaşmıştır. 1970’li yıllada Avrupa’da hızla yaygınlaşan franchising sisteminin ülkemizde uygulamaları ise, 1980’lerin 2. Yarısında başlamıştır. Franchise vererek Türkiye pazarına ilk giren firmalar; McDonald’s, Pizza-Hut, Wendy’s ve Kentucky Fried Chicken gibi fast food alanında dünya çapındaki isimlerdir. Türkiye’ye fast-food ile giren ve özellikle hizmet sektöründe büyük ilgi ile karşılaşan franchising çok hızlı bir biçimde yaygınlaşmaya başlamıştır.
3. Franchising türleri nelerdir?
Franchising sistemini uygulamaları açısından iki grupta incelemek mümkündür. Sistemin uygulandığı ülkeye göre: Ulusal ve Uluslararası Franchising’den söz edilebilir. Sunulan fırsatlar açısından; Ürün ve Marka Franchising’ i, İşletme Sistemi Franchising’i şeklinde sınıflandırma yapmak mümkün. 2021 FRANCHISE REHBERİ 174