PERU YOLLARINDA -1 "LİMA – PARACAS - HUACACHİNA" Güney Amerika kıtası hep hayalimizdi. Hayalde kalmasın bir yerlerden başlayalım dedik.
LİMA İlk durağımız Peru’nun başkenti Lima oldu. Francisco Pizzaro, 1532 yılında Peru’yu feth etmiş. Peru’nun fethi sırasında Diego de Almagro ile aralarında çıkan iktidar savaşında Almagro’yu öldürtmüş. En büyük projesi olan Krallar Şehrini, 1535 yılında kurmuş. İlk olarak görkemli bir saray yaptırmış. İçinde fazla yaşayamamış. Almagro’yu öldürtmesini kan davası olarak gören oğlu, arkadaşlarıyla birlikte sarayı basmış. 26 Haziran 1541 tarihinde Pizzaro’yu öldürmüş. Cesedi bulunamamış.
Başka bir günde Plaza Major’da profesyonel bir fotoğrafçının tuhaf saç modelli, acayip makyajlı, frapan kadınların fotoğraflarını çektiğini gördük. Fotoğraf çektirenler, 2019 yılında Dünya Kuaförler Başkanlığı Peru Şubesinin yaptığı yarışmayı kazanan kuaförler, güzellik uzmanları, mankenlermiş.
Lima’da bir çok müze var.
PLAZA MAJOR (OLD CITY) Halen Pizzaro’nun Sarayı olarak anılan bina, Hükümet Sarayı olarak kullanılıyor. Ziyarete kapalı. Her gün sarayın önünde 11:30’da yapılan Askeri Bando konseri ile nöbet değişim seremonisi oldukça başarılı. Sarayın hemen yanında Mağribi balkonları ile ünlü Baş Piskoposun evi ve Lima Katedrali bulunuyor. Katedral, pek çok deprem ve renovasyon geçirmiş. Dış cephesi oldukça süslü, içi de ihtişamlı. 1977 yılında rahipler gizli bir depo keşfetmiş. Deponun içinde birkaç iskelet ile üzerinde “Peru Krallığını bulan ve fetheden Marki Don Francisco Pizzaro’nun kafası buradadır.” yazısı olan mühürlü kutu içinde kafatası bulunmuş! Adli tıp uzmanlarınca yapılan testler sonucu kafatasının, depodaki bıçaklanmış bedenin Pizzaro’ya ait olduğu kanıtlanmış. Pizzaro şimdi, Katedralin girişindeki şapelde yatıyor. Kafasının bulunduğu mühürlü kutu ile iskeleti cam bir tabutta sergileniyor. Meydanın ortasındaki geniş alanda boğa güreşleri yapıldığı gibi Engizisyon mahkemesince suçlu bulunanlar da asılıyormuş. Şimdi “LİMA” yazısının da bulunduğu güzel bir park alanı olmuş. Halk ve turistlerle dolup dolup taşıyor. Gittiğimizde Plaza Major oldukça kalabalıktı. Şık tuvaletler giymiş genç kızlar, profesyonel fotoğrafçılara fotoğraflarını çektiriyorlardı. Gelin desek yaşları küçük, ortalıkta damat yok; mezuniyet desek ona da benzemiyor. Akşam ev sahibimiz Teodoro’ya sorduk. Meğer kız çocukları, genç kız olduklarında aileleri onları yetişkin kabul ediyor, arkadaşları ile birlikte gezmelerine, akşamları eve geç gelmelerine izin veriyorlarmış. Genç kız olmak hayatlarının dönüm noktası olduğu için büyük parti veriyorlarmış!
Larco Müzesi; en önemli olanı. Colomb dönemi öncesi uygarlıklara ait eserlerden oluşuyor. Seramik tören kapları, altın, gümüş, değerli taşlardan oluşan eşyalar, tekstil ürünleriyle erotik seramik eserler sergileniyor. İtalyan Sanat Galerisi; İtalyanlar tarafından 1923 yılında ülkenin kurtuluşunun 100. yılı adına hediye edilen eserlerden oluşuyor. Resim, heykel, çizim, baskı, seramik gibi 200 eserden oluşan küçük bir müze. Park of the Reserve; saat 16:00 gibi açılıyor. Işık oyunlarının sergilendiği havuzlar var. Büyük havuzda saat 19:00 gibi ses ve ışık gösterisi düzenleniyor.
MİRAFLORES Miraflores ve Barranco bölgeleri Lima’nın en güvenli yerleri olduğundan tüm turistler buralarda kalıyor. Biz de Airbnb’den Miraflores bölgesindeki bir evi tercih ettik. Evimiz, Lima Piramit’i de denilen Huaca Pucllana manzaralıydı. Huaca Pucllana’ya evimizden yürüyerek ulaştık. İnka ve İnka öncesi dönemlerde Lima ve çevresi kutsal alanmış. 4 ayrı köşesinde, 4 ayrı köy varmış. Ortada bulunan piramit kutsal alan olarak kullanılıyormuş. Günümüze yedi katı ulaşabilmiş. Piramidin en üst kısmında M.S. 1000 ila 1400 yıllarında İchma dönemine ait sepet içinde gömülü 3 kadın, 1 erkek mezarı bulunmuş. Kraliyet ailesine ait olduğu düşünülüyormuş. Daha sonra Wari dönemine ait elit mezarlara ulaşılmış. Piramidin alt kısmında ise kurban edilmiş birçok kadın ve genç kız iskeletine rastlanmış. Buna göre piramit, Tanrılara kurban vermek, ziyafet düzenlenmek, ibadet etmek için kullanılmış. Pasifik okyanusunun kıyısında bulunan Parque del Amor adını öpüşen bir çiftin heykelinden alıyor. 14 Şubat sevgililer gününde
44
Haziran - Temmuz 2020