HÜZNÜN BİR BAŞKA ADRESİ,
DOĞU TÜRKİSTAN -IIZor ve zulüm gafleti dağıtır, insanı kısa zamanda eğitir. Kadim kültürümüzde bir atasözü vardır, “Harb-i umumiyi gören (çocuk da olsa) ihtiyarlar” diye. Her ne kadar sıkıntılar insanı biyolojik olarak etkilese de aslolan çilenin onun ruhuna attığı tohumlardır. (Yazını ilk bölümü Şehir ve Kültür Dergisi, 65. Sayıda)
Muhsin DURAN
apa II. Urban, Kudüs’ü Müslümanların idaresinden almak için Hristiyanları harekete geçirmiş, Kutsal şehir Kudüs’ü Müslümanlardan kurtarmak için savaşa katılacak olanların günahlarından arınacağı vaadiyle bütün Hıristiyanları savaşa çağırmış. Haçlı ordusu diye isimlendirilen bu ordu İslâm idaresinden sonra Fatimilerin elinden burayı almış, Müslümanlarla birlikte, Müslümanları şehre davet ettikleri için bütün Yahudileri de katletmişler. Öldürülen bu insanların 70 bin civarında olduğu ifade ediliyor. Usâme İbni Munkız’ın ifadesiyle “Kudüs’te zulüm ile öldürülenlerin hikâyeleri, yeni doğmuş bebeğe anlatılsa, saçlarını ağartır” der. Selahattin Eyyûbî 88 yıl Haçlıların elinde kalan Kudüs’ü fethettiğinde kıyım ve katliâm olmamış. Dileyen şehirde kalmış, dileyen şehri terk etmiş. Bu dönemde Selahattin’in merhamet ve adaletli uygulamalarını yabancı tarihçiler de ifade etmişler. Sonra Abbasiler, Selçuklular, Memlûklular ve nihayet 400 yıldan fazla bir süre Osmanlılar olmak üzere Kudüs, tarihi boyunca İslâm idaresinde kalmış. Osmanlı idaresinde de imar ve inşada kusur edilmemiş, inançlar arasında asla farklı, adaletsiz uygulamaya meydan verilmemiş olduğunu öğrendim. Türkistan’da birçok konuda, özellikle eğitim ve öğretim konularında hürriyetimiz yoktur. Ben babamın ölümü ve Selahattin’in doğumu sonrası biraz bilgilendikten sonra çocuklarımı kurtarmaya onların eğitimlerini tamamlatmaya karar verdim. Başka ülkeye beş bin dolardan fazla para çıkarmak cezayı gerektirmesine rağmen maddi durumum iyi olduğu için bir fırsatını bulup ailemi bir İslâm ülkesi olduğu için Mısır’a götürdüm. Türkistan’da Selahattin’i beş yaşında iken gizli olarak Kur’an eğitimine göndermiştim. Hâfızası iyi, hocası memnundu. Mısır’da eşim ve çocuklarımın komşuları olan bir âmâ Hâfız, oğlum Selahattin’i okutmayı üstlenmiş. Hâfızlığını iyi götürüyormuş. Ne var ki Mısır’da siyasi durum değişmiş. Normal seçimlerle iktidar olan Muhammet Mursi’yi askeri darbeyle devirmişler onun yerine Mısır Silahlı Kuvvetlerinin Genel Kurmay Başkanı Sisi gelmiş. Mısır’da Doğu Türkistanlı çok sayıda öğrenci varmış. Çin Hükümeti bu öğrencilerin Çin’e iadesini istemiş. Sisi beş yüz kadar öğrenciyi iade etmiş. Maalesef bu öğrencilerin hepsini Çin Hükümetinin idam ettiğini öğrendik. Benim çocuğum resmi bir kurumda kayıtlı olmadığı için kurtulmuş. Dış ülkelerle internet bağlantısı olmadığı için onlarla
sayı//76// kasım 62