arı ürünleri
Piyasada satılan propolislerin yüzde 90'ı sahte
Güvenilir Ürün Platformu’nun düzenlediği Bal Sohbetleri’nde konuşan BEE’O Genel Müdürü Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı; bal ve arı ürünlerinde yapılan sahteciliği, yeni düzenlenen bal tebliğini ve doğru bilinen yanlışları anlattı.
Piyasada satılan propolis’in yaklaşık yüzde 90’ı sahte Aslı Elif Tanuğur Samancı, son dönemde bağışıklık sistemini güçlendirmesi nedeniyle dikkat çeken propolis ve arı ürünleri ile ilgili şu önemli açıklamaları yaptı: Propolis ve arı sütünün ürünlerin henüz bir tebliği yok. Bu yüzden ürünlerin yüzde 90’ı maalesef sahte. Ülkemizde Çin propolisi satılmasın istiyoruz. Bunun için işini doğru yapan yerli üreticiyi teşvik etmeliyiz.
Propolis koronovirüsün gelişmesini engelliyor Yapılan araştırma sonuçlarına göre, propolisin bulunduğu ortamlarda bu türe ait virüsler çoğalamıyor; çünkü, propolis bu virüslerin zarf yapısını bozarak onların çoğalmasını engelliyor.
Sahte balı anlamak zor şimdide maltoz katıyorlar Sahte balı tüketicinin anlaması maalesef mümkün değil. Analiz yöntemleri bile sahtecilik karşısında yetersiz kalabiliyor. Her yeni gün yeni bir sahtekarlık türü ile karşılaşıyoruz. Eskiden glikoz, früktoz katarlardı; şimdi maltoz katıyorlar. İşte bu yüzden sözleşmeli arıcılığın önemini tekrar tekrar vurguluyoruz. Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği’nde yapılan yeni değişiklikle ham bal tanımının tebliğe girdiğini belirten Aslı Elif Tanuğur Samancı; “Kristalleşen ve donan ham balı görüntüsü nedeni ile tüketici sahte zannediyor ve almıyor. Bu nedenle yıllardır firmalar bala pastörizasyon işlemi uyguluyor. Bu ısıl işlemle bal daha saydam ve berrak bir görüntü kazanıyor; ancak, besin değerlerini önemli ölçüde kaybediyor. Artık üretici ambalajın üzerine balın ham bal olduğuna dair ibare koyabilecek ve böylece tüketici ham bal ile ısıl işlem görmüş balları ayırt edebilecek’’ dedi. 40
Arıcılarımıza alım garantisi veriyoruz Toplantıda söz alan sözleşmeli arıcılık konusunda önemli açıklamalar yapan Ziraat Yüksek Mühendisi ve Arıcılık Uzmanı Taylan Samancı da şu bilgileri paylaştı: Arıcılarımıza malzeme, ekipman, eğitim ve alım garantisi veriyoruz. Amacımız hem ülkemizde hem dünyada arıcılığı geliştirmek çünkü arı olmazsa hayat olmayacak. Arıcılığın sürdürülebilir olması ve kalkınması için Sözleşmeli Arıcılık Modeli’nde çalışıyoruz. Bu model sayesinde COVID-19 nedeniyle 4-5 kat artan talebi karşılayabildik. Zaten sözleşmeli arıcılığın özü bu: söz verdiğiniz ürünü almak. İhtiyacımız olmasa bile bu ürünleri alıyoruz ve fiyatlarımız önceden belli.
Arı sütü projesi ile kadınları ekonomiye dahil ediyoruz Aslı Elif Tanuğur Samancı; “Arı sütü katma değeri yüksek ve çok faydalı bir ürün. Fiyatı ise çok pahalı. Yerli üretimi arttırmak adına özellikle kadınları arı sütü üretimine yönlendirme projemiz var. Arı sütü sabit arıcılıkla elde edilebiliyor; yani, bahçeye koyacağınız belli adet kovanla evde oturan kadın ve genç kızlarımızın da ekonomiye katkısı sağlanabilir.” dedi.
Aslı Elif Tanuğur Samancı konuşmasını şöyle tamamladı İTÜ Arı Teknokent ’te, yerli propolisin katı halden özütlenerek sıvı formata dönüştürülüp satılması projesi ile çalışmalarımıza başladık. Amacımız, ürünlerimize hiçbir katkı maddesi koymadan ve besin değerini bozmadan tüketiciye ulaştırmak oldu. Bugüne kadar da bu şekilde amacımızdan sapmadan ilerledik. Bugün baktığımızda, Türkiye’nin en büyük propolis, arı sütü, polen ve ham bal üreticisiyiz. 3000’e yakın sözleşmeli arıcımız ve 400.000’e yakın arı kovanımız var. 40’a yakın ürünümüz ile 13 ülkeye ihracat yapıyoruz ve dünya genelinde 25.000 satış noktasındayız.
Nisan - Mayıs 2020