Dilemma Ne kopuk bir iz, ne yarım bir havadis muştusu işitilmez yok mutlu haberler ebemkuşağının ufukta çizdiği kavis suskun dilleri lâl ötelerden gelenler. kapalı kapı üstünde adreste bulunamadı notları komşular ne zamandır eve uğramadı diyorlar bahçeyi bakımsızlık tarumar etmiş ayrık otları sokak kedileri inleyerek pencereyi seyrediyorlar. bir türlü sevememişti benim doğup büyüdüğüm onunsa çalışmak için zorunlu yaşadığı bu şehri özlüyordu memleketinin portakal kokan caddelerini doğanın mucizesi Seyhan nehri gözlerinin içi gülerdi anlatırken kızıl saçlı kız Çukurova’nın bereketli topraklarını yeşilliğini Toroslar’da yörük çadırlarını şenliklerini insanının kendine has kişiliğini. pamuk toplayan rençperlerin elleri nasır kavruk yüzlerinde gülücükler açarmış hasat zamanı çoluk çocuk gidilir şen şakrak geçermiş günler asırlardır süren sevinciyle Türkmen çağanı. öyle vurgun, öyle derin bir ses tonu vardı ki konuştuğunda bir meleği işittiğimi sanardım bazan dokunaklı şiirler okurdu ezberinden bir masal anlatsa olmazlara kanardım. ne kopuk bir iz, ne yarım bir havadis muştusu işitilmez yok mutlu haberler ebemkuşağının ufukta çizdiği kavis suskun dilleri lâl ötelerden gelenler. bir tarafım sevginin peşinden git bir tarafım zamana bırak; dilemma Nihan ismiyle müsemma..
Burhan Kâzım Çalık
14
www.baltadergi.com Ocak-Şubat 2020