Gün Olur Beni Unutursan
Beni bir kere dinlemeni isterim. Nasıl olduğunu bilirsin aslında: Bakınca penceremdeki yavaş sonbaharın Kristal ayına, kızıl dalına; Dokununca ateş kenarından Ele gelmez küle Ya da buruşuk oduna, Sana gelirim. Sanki var olan her şey, Koku, ışık, madde, Küçük birer tekneymiş de Beni bekleyen küçük adalarına Yelken açıyormuş gibi.
E peki şimdi ne olacak? Şimdi sen dirhem dirhem beni sevmeyi bırakırsan, Ben de seni sevmeyi bırakacağım dirhem dirhem… Eğer hemen beni unutursan, Beni aramazsan, Ben çoktan seni unutmuş olacağım… Eğer boylu boyunca düşünürsen hayatımdan geçen o sancak rüzgârlarını, Karar ver hayatımdan neler geldi neler geçti… Eğer niyetliysen beni bu kıyıda bırakmaya; Köklendiğim kalbinin kıyısında ve köklerimin en derinde yer aldığı bu yerde, Unutma! O gün, O saat, Kollarımı kaldıracağım. Köklerimi kopartacağım. Ve yeni kalplere köklenmeye yol alacağım… Ancak, Eğer her gün; Her saat, Kaderinde yazılı olduğumu hissedersen karşı konulmaz bir aşkla, Eğer her gün bir çiçek beni aramak için tırmanırsa dudaklarına, Ah benim sevgilim, ah benim bir tanem… Bilmelisin ki içimdeki o ateş hala harlanıyor, Benim aşkım senin aşkınla besleniyor. Ve sen yaşadığın sürece de sönmeyecek, Senin kollarında yaşayacak. Benim kollarımı bırakmadan…
Yazar: Pablo Neruda Çeviren: Bayram Şafak Arslan & Emre Kılagus www.baltadergi.com
Ocak-Şubat 2020
15