EFSANE PANKART MAMAKLI DALTONLAR Özcan-Özhan Yalçınkaya
G
ururlu şehrin güçlü çocukları onlar. Babadan kalma Ankaragücü sevdası, ekmek için türlü zorluklara karşı mücadele veren dört erkek kardeş... Yalnızca Ankara’da değil, ülkemizin her yerinde tanınan Mamak, bu şehirde hayat mücadelesinin en sert geçtiği yerlerden biridir. Mamak’ta zorlu işlerden biri olan dolmuşçuluktur bu kardeşlerin işleri. Dolmuşçuluk yalnızca araç sürmekten ibaret değildir elbette. Her türlü insan tipi ile uğraşacaksın, başkasının hakkına girmeden para kazanacaksın ve tabii ki başkasına da hakkını yedirmeyeceksin. Bu, hem güç hem mücadele azmi ister. Bir yandan ekmek kaygısı ve kavgası içinde olacaksın, diğer yandan şehrinin takımına sahip çıkacaksın. İster iç saha ister deplasman olsun fark gözetmeden takımının peşinden gideceksin. Tabii iç sahanın bir avantajı da yok değil. Maç boyunca “Gururluyuz, güçlüyüz, Ankaragüçlüyüz!” diye bağırırsın. Maç bitiminde 19 Mayıs’ın önünde dolmuşun kapısını açıp “Mamak-Kayaş!” “Mamak-Kayaş!” diyerek tribün dostlarından doldurduğun ekmek teknenle evinin rızkını temin etmiş olursun. Mamaklı Daltonlar, babam (Erdal) ve amcalarım Ercan, Adnan ve Erhan Yalçınkaya’nın takma ismiydi. Takımlarına sevdalı dört kardeşti onlar. Bu sevdayı dağa taşa yazabilirlerdi. Dağa, taşa yazamadı belki ama Sümerbank’ın kumaşına bir güzel nakşetti sevdasını Adnan amcam. Mamak’ın genç fişek delikanlıları, sevdalarını bu şekilde dile getirdiler. Tüm statta bu ismi tanıdı ve benimsedi. Sümerbank’tan alınan o kumaş, artık yalnızca bir kumaş değildi. Bu gençlerin takımSOKAK 14
ları ile özdeşleşmelerinin yansımasıydı: Mamaklı DaltONLAR. Başlangıçta harf büyüklükleri kestirilmeden, tam hesap yapılmadan alınan kumaş üzerine bu ismin yazılması gerekiyordu. El yordamı hesaplamalar yapıldıktan sonra gazeteler ile çevrilerek ve sarı renk bulunamadığından beyaz boya ile yazılan bu pankartın bazı anlamları da vardı: “O” harfi içerisindeki Ankaragücü amblemi ve kardeşleri işaret eden “ONLAR” ifadesi, o kardeşlerin kalbinde Ankaragücü sevgisinin nişanesiydi. İşin en ilgi çekici taraflarından biri ise bu pankart ile Mamaklı Daltonların bir tane bile fotoğrafının olmayışı. Yazıdaki fotoğrafı sosyal medyada gördüğümüzde içimizde oluşan sevgiyi ve heyecanı tahmin edemezsiniz. Bu pankartın dışında en küçük amcamız Erhan’ın askerde olduğu dönemde kullanılan “Asker Erhan”, Bakırköy’e yenilmemizin ardından yapılan “Başkent İntikam” pankartlarımız da el emeği göz nuru, sevda ürünü olarak yapılmış ve Gecekondu’ya asılmıştır. Mamaklı Daltonlar kendi geleneklerini sürdürecek, onların sevdasını devam ettirecek ikinci nesli yetiştirmişler. Şimdi ilk nesil ile ikinci nesil maçlara kol kola daha kalabalık bir “Dalton” ekibi olarak gidiyor. Biz ikinci nesil Daltonlar ise üçüncü neslin aşı işlemlerini tamamlamış, onların meyve vermelerini beklemekteyiz. İçimizden geçen odur ki en yakın zamanda ya ilk tasarımla ya da yeni bir tasarımla Mamaklı Daltonlar pankartını stadyuma asabilmektir. İlk neslin yaptığı bu pankartın ruhunu yaşatabilmek adına üç nesil bir arada o yeni pankartı en kısa sürede hazırlamak istiyoruz.