DOSYA
ÇOK DUYUMLU ALGI Keith A. Wilson* özlerinizi kapatın ve sonra parmağınızla burnunuzun ucuna dokunun. Basit, değil mi? Ama bunu nasıl yaptınız? Bilhassa, beş duyunun hangilerini kullandınız? Dokunma tabii ki devreye giriyor ancak sadece parmak ucunuzun burnunuzla temas ettiğini hissettiğinizde. Bunun öncesinde iç-algı [proprioception] diye bilinen ilave bir duyu kullanıyordunuz. Kaslarınızın içindeki özel alıcılar, siz göremeseniz bile ve başka nesnelerle temas hâlinde olmasanız bile, bedeninizin şekillenmesini hissetmenizi sağlar. (Kollarınızı gererek ve sallayarak bunun nasıl hissettirdiğine dair bir duyu oluşturabilirsiniz.) Aslında, iç-algı, standart beş duyunun —görme, duyma, dokunma, tatma ve koklama— ötesindeki duyu sunucularından sadece biridir, ona sahip olduğunuzu muhtemelen hissetmezsiniz bile. Denge de bir diğeridir. Karanlıkta dik durmayı nasıl beceririz ya da tek ayağımız üzerinde durmayı? Cevabı basit: Her kulağın içine yerleşmiş sıvı dolu minik yapıları kullanıp yerçekimi yönünü duyumlarız. Hareket ettiğimizde, sıvı hareketi, minik kıl hücrelerini beyne sinyal göndermeye zorlar, böylece durum ve yönelimimizi korumayı başarırız. İç-algı ve beden hareketlerimize dair farkındalık, yahut kinaesthesis, ile birlikte denge hissi, duruşumuzu hiç durmadan düzeltmemizi ve iyi ayarlamamızı sağlar ki düşmeyelim. Bunların hepsi de hiç çaba harcamadan devamlı gerçekleşir, bunun hakkında düşünmeyiz bile, belki de bu yüzden bu ilave duyuların varlığı genelde fark edilmez — en azından bu duyular yalpalayana kadar.
76 sayı 66 01 | 2021
sabah ülkesi