yaşamı umuda ayarlama ustası:
güngör gençay çağlar mirik
Güngör Gençay’ı 23 Nisan günü toprağa verdik. Gençay 23 Şubat günü kaldırıldığı hastanede tam iki ay boyunca tedavi gördü. Hastaneye kaldırıldığı ilk günden bu yana O’nun yanındaydık. Kendisini bir kez bile olsun aramayanlar, ölümünden sonra gazetelere demeçler verdi. Tedavisi boyunca ziyaretine gelmeyenler, cenazesinde en önde olup, kendini göstermek için çabaladı. Tüm bunları ve daha fazlasını tarih not etti. Bu yazıda böylesi vefasızlıkları ve utanmazlıkları bir kenara bırakıyoruz şimdi. “Yaşamak, kavganın en büyük alanıdır.” Güngör Gençay, 1952’de başlayan yazın hayatında 60 yılı geride bırakmıştı. Ortalama bir ömür olan bu altmış yıl boyunca Gençay, inatla direnmiş ve tek başına da kalsa, eğilip bükülmeden bildiği yolda, doğru bir insan olarak yürümüştür. Bu altmış yılı insanlığın kurtuluş mücadelesine adamıştır. 12 Mart, 12 Eylül faşist darbelerinde bile sözünü sakınmamış, taviz vermemiştir. Gerçek Sanat Dergisi kapatılınca, Gerçek Sanat Yayınları’nı kurup devrimci şair ve yazarların kitaplarını basmıştır. Herkesin devrimyaşamı cilere sırt döndüğü bir dönemde O, devrimci sanatçılara yeni alanlar açmayı kendine görev bilmiştir. Elbette ki bunları yapmak için insanın içinde büyük bir tutku ve sağlam bir inanç gereklidir. O’nun şiirinin ana izleği insan ve sosyalizm düşüdür. O, insanın insan gibi yaşamasının ancak sosyalizmde olduğunu bilen bir aydındı. Bunun için burjuvazinin boyunduruğundan kurtulmanın ve
201
onurlu aydinlar 2.indd 201
11/5/14 8:22 PM