kadro fazlası bir yazar KERİM KORCAN
Hapishaneler başka bir dünyadır, orada yaşananların her biri başlı başına o ülkenin genel durumuna ilişkin değişik yönlerini sunar insana. Zamanın akışı belli olmaz hapishanelerde, umutların ömrünü de kestiremezsin; nerede uzar ve nerede kısalır belli olmaz. Bazen çok coşkulu olur insan, bazen de karanlık çöker üzerine öğle ortasında. İçin sıkılır, nedenini bilmediğin sıkıntılar boy atar yüreğinde… Koridorlar kuytulaşır baktıkça… Bakmak istemezsin koridorlara… Hapishanedeki insanın ruhuna ve benliğine ne zaman, nerede karanlık ve umutsuzluk çökeceği belli olmaz. Kararmış duvarların yüzüne tükürürsün… Hapishane, zamanın merhametsizleştiği yerdir... Bütün insanların gözleri sadece bir tek noktada birleşir, aynılaşır: Özgürlük! Bu ruh halini anlatmak için hapishaneyi iyi bilmek gerekir. Onların dünyasına dâhil olmak, onların yaşamını paylaşmak ve onların karavanalarından yemek yemek… Ve hatta kurtlu nohutları birlikte ayıklamak, kökleriyle birlikte pişen ıspanağı doldururken tabaklara, alttaki kumun iyice dibe çökmesini beklemek gerektiğini de bilmek lazım… Ya da özgürlük düşünü… Bir de Kerim Korcan’ı iyi okumak gerekir... “Mahpushanede günler, ikiz fukara çocukları gibi, hep birbirine benzer. Aylar, bazen da yıllar geçer fakat göze çarpan bir değişiklik göremezsiniz.Yarın düne tıpa tıp uygundur. Çadırcılardan alınmış eski bir plak gibi döner durur.”(Linç /syf. 87)
89
onurlu aydinlar 2.indd 89
11/5/14 8:22 PM