DENEYSEL VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ
DENEYSEL VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ
İnsan doğası ve varoluş anlamı meseleleri binyıllar boyunca şairlerin, peygamberlerin ve filozofların hayal gücünü doldurmuştur. Psikoloji tarihinde kuramcılar da bazı zamanlar bu geniş çaplı meselelere odaklanmıştır (Allport, Freud, James, Lifton, Rank, Rogers, Yalom) ama varoluşsal yönelimli meseleler ampirik araştırmaların dışında düşünülmüştür. Deneysel Varoluşsal Psikoloji Kitapı (Handbook of Experimental Existential Psychology) bu geleneğe baş kaldırmaktadır. Deneysel Varoluşsal Psikoloji; psikologların, titiz deneysel yöntemleri kullanabileceği varsayımı üzerine kurulmuştır. Deneysel psikoloji ve varoluşsal psikolojinin artık ayrı disiplinler olarak varolmasına ihtiyaçları yoktur. Psikoglar şimdi bu iki dünyanın en iyilerini kendi düşünceleri kapsamına alabilirler.
derin duygular kurma ihtiyaçları). Özgür irade ve kişisel sorumluluk sadece soyut psikoloji konuları değildir, aynı zamanda karar verme, öz-kontrol hedeflerinin etkili olarak sürdürülmesi gibi günlük olarak yapılan anlık faaliyetlerdir. Birlikte ele alacak olursak varoluşsal kaygılarla yüzleşmek sıradan insanların günlük hayatlarında somut bir gerçekliktir. Varoluşsal kaygılar insanların yaptığı neredeyse her şeyle potansiyel olarak ilişkiliyse, insanların bu kaygılarla nasıl başa çıktığını bulmak psikologlar için önemlidir. Nitekim varoluşsal kaygılarla nasıl başedileceğiyle ilgili bu kitapta bulunan belgeler, risk alma davranışı, doğa tutumları, ahlak, grup içi davranış, kişilerarası davranış ve otontik olma da dahil olmak üzere önemli psikolojik fenomenleri olağanüstü bir şekilde etkiler. Varoluşsal kaygılar insan davranışıyla ilgili birçok farklı alanı etkiliyorsa, bu kaygıların laboratuvarda da davranışı etkileyebileceği varsayımı mantıklı gibi görünmektedir.
Bu kitabın da gösterdiği gibi psikolojideki deneysel-varoluşsal yaklaşımlar son yıllarda tomurcuklanmıştır. Deneysel varoluşsal psikologlar cinsellik, insan-doğa ilişkisi, din, ahlak, kimlik oluşumu, geçmişe özlem, kültür, ideoloji, yakın ilişkiler, grup kimlikleri, nefret, sürgün edilme, dışlanma, iletişim, karar verme, hedef gibi çok çeşitli konulara vurgu yapmıştır. Bu gelişmeler ışığında, insanların varoluşsal kaygılarından artık kaçınılamayacağı ve bunun deneysel araştırmacılar tarafından reddedilmediği açıktır. Varoluşsal psikolojinin kuramsal kavramları deneysel yöntemlerin girdileriyle netleştirilir. Deneysel yöntemler de karmaşık varoluşsalpsikolojik olguların araştırılmasını sağlamak için genişler, yenilenir ve revize edilir. Yeni bir bilimsel hareket olmasına rağmen deneysel varoluşsal psikoloji hızla gelişecektir.
VAROLUŞÇULUK VE DENEYSELCİLİK BİRLİKTELİĞİ Deneysel varoluşsal psikoloji sayısız farklı kuramsal yaklaşımları barındırır. Varoluşçular geleneksel olarak insanların hayat mücadeleleriyle ilginmişlerdir. Bununla birlikte davranışçılar da somut insan davranışıyla ve yapay laboratuar verileri üzerine çalışmışlardır. Bu nedenle, Varoluşsal psikoloji ve deneysel psikoloji yaklaşımları temel olarak uyumsuz gibi görünebilir. Varoluşsal psikoloji ve deneysel psikoloji arasındaki uyumsuzluk oldukça aşikardır. Varoluşsal meseleler somut davranıştan uzakmış gibi görünebilir çünkü çoğu insan varoluşsal psikolojinin soyut terminolojisiyle yüzleşmemektedir. Yine de insanların günlük hayatları varoluşun temel verileriyle yüzleşme konusunda dopdoludur. Ölüm sorunu insanın hayatındaki temel varoluşsal kaygılardan biridir (Arndt, Cook, & Routledge, bölüm 3, bu kitap; Florian & Mikulincer, Bölüm 4; Solomon, Greenberg, & Pyszczynski, Bölüm 2; ayrıca bkz. Yalom, 1980). Bununla birlikte ölüm sorunu uzak bir kaygıdır çünkü çoğu insan zamanlarının kısa bir anında ölümü bilinçli olarak düşünmektedir.
Laboratuvar deneyleri, kirletici faktörlerin dikkatlice kontrol edilmesinden ve aracı mekanizmaları araştırma becerisinden dolayı çok güçlü yöntemlerdir. Bu nedenle, deneyler, deneysel-varoluşsal araştırma için çok faydalı araçlar sağlar. Deneysel varoluşsal psikoloji, insanların içselleşmiş ve kişisel yollar sayesinde varoluşsal kaygılarla yüzleşebildiğini tamamen kabul etmektedir. Aynı zamanda, bu; insanların genel olarak varoluşsal kaygılarıyla nasıl mücade ettiğini kontrol eden temel psikolojik ilkelerin varlığını gözardı etmemeyi sağlar. Bu tür ilkeler, temel süreçler ve mekanizmalar düzeyinde çalışırsa, genel psikolojik ilkeler, deneyimin içeriği kişiye özgü ve öznel olduğunda bile varolabilir. Bu nedenle deneysel yöntemler, özel olgusal içeriklerdense, süreçler düzeyinde yönlendirilir. Bu mantıkla ilgili bir çalışma Pinel tarafından yapılmıştır. Pinel benliğin en öznel kısmına odaklanmıştır. İnsanların diğerleriyle ben paylaşımı yaptığını hissedip hissetmediğiyle ilgili deneysel değişkenlerle Pinel Benin (I) sosyal işlevlerini keşfedebilmiştir. Buna göre, deneysel araştırma oldukça öznel ve içselleştirilmiş olgunun iç yüzünü anlamada bile faydalı olabilir. Deneysel Varoluşsal psikoloji, bilimsel bilginin edinilmesinde laboratuvar deneyine tek geçerli yol olarak bakmaz. Varoluşsal psikolojideki kişinin dini inançları, travmatik olaylarla başa çıkmak, ölüme yakın deneyimler gibi birçok önemli olgu deneysel olarak uyarılabilir fakat kişilik özellikleri gibi diğer ilişkili değişkenler psikoloji araştırmacılarındansa kişi bünyesindeki faktörlerle doğal olarak belirlenmektedir. Deneysel varoluşsal psikoloji deneysel yöntemlerin kullanılmasında pragmatik bir yaklaşım takınır. DENEYSEL PSİKOLOJİNİN VAROLUŞSAL PSİKOLOJİDEN KAZANDIĞI ŞEYLER
Deneysel Varoluşsal psikoloji araştırması diğer varoluşsal kaygıların ölüm problemi gibi geniş alana yayıldığını göstermektedir. İnsanların sahip olduğu temel ihtiyaçlar, dini etkinlik veya travmatik olaylar sonrası farkedilir bir şekilde ortaya çıkar. İnsanların bağlılık konusundaki varoluşsal ihtiyaçları hergün sosyal etkileşimleri boyunca hissedilir (diğerlerine bağlanma durumu, reddedilme korkusu, birbirleriyle
Deneysel psikoloji insan işleyişinin varoluşsal anlalizlerine ithaf edilir. Deneysel yöntemin mantığı, bilişsel psikoloji, sosyal psikoloji, gelişim psikolojisi ve hayvan psikolojisi gibi akademik psikolojinin ana görüşüyle geniş alana yayılmıştır. Bu farklı alanlar arasında araştırmacılar çok çeşitli araştırma teknikleri geliştirmiştir. Deneysel psikoloji bu nedenle bilimsel bir yaklaşım olarak iyi bir saygınlık ve itibar kazanmıştır. Mevcut kitabımız sayısız varoluşsal düşüncenin doğrudan deneysel yöntemlerle nasıl kullanılabileceğiyle ilgili birçok örnek içerir. Örneğin birçok
222
223