DENEYSEL VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ

Page 103

DENEYSEL VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ

DENEYSEL VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ

Kişinin kendi eylemleri üzerinde kasıtlı (willful) kontrolü son derece arzu edilen bir durumdur. Bununla birlikte kastın, derin, rahatsız edici varoluşsal etkileri vardır. Kişi ne yapacağına kasıtlı bir şekilde karar verme gücüne sahipse, bu kişi davranışlarından tamamen kendisi sorumludur. Kasıtlılık, birinin kişisel zayıflığı ya da hatalarını açıklayabilen hafifletici koşulları ve mazeretleri ortadan kaldırır. Heidegger ve Sartre gibi varoluşsal düşünürler belirttiği gibi, bu sorumluluğun salt gerçekliği korkunç olabilir. Nitekim, birçok modern birey, olayların sorumluluğunu alma becerisini inkar ederek ya da uzak durarak “seçim zorbalığından” kaçmaya istekli gibi görünmektedir. Ne yazık ki, kişisel sorumluluğun inkarı insanları gerçekten istedikleri gibi hayat sürdürmelerinden alıkoymaktadır. Varoluşsal psikoterapi’nin önemli amaçlarından biri insanları sorumluluk savunmalarından kurtarmak ve onlara kendi eylemlerini istekli bir şekilde kontrol etme becerisini kazandırmaktır (Yalom 1980).

dış güçler tamamen dışarıdan olabilir (örneğin cüzdanımı almak için beni zorlayan bir hırsız) ama aynı zamanda içerden de olabilir (benlik sisteminin dışındaysa). Örneğin: Nefret etmeme rağmen parası iyi bir işe teşvik edilmem. Davranışım parasal faktör tarafından kontrol edilmektedir; iç güdüsel faktör benliğe entegre değildir. Öznel ve nesnel determinasyon arasındaki ayrıma nöro-psikolojik perspektiften de yaklaşılabilir. Nöro-psikolojik araştırma, frontal loblar (Fuster, 1989; Lezak, 1983; Luria, 1978), ve ön singülat korteksler (Pardo, Pardo, Janer, & Raichle, 1990; Posner & Petersen, 1990) gibi istemli süreçlere aracı olan beynin çeşitli bölümlerini tanımlamıştır. Bu beyin yapıları, örneğin bilişsel durumlar arasında geçiş yaparak ve rutin tepkilere üstün gelerek davranışın esnekliğini büyük ölçüde artırabilir.

Modern bireyler iradenin varoluşsal yükleriyle mücadele ettiği gibi, deneysel psikologlar da insan işleyişinde iradenin kavramsal rolüyle mücadele etmektedir. 20. yy.’ın başlarında iradeyle ilgili deneysel çalışma, gelecek vaat eden bir başlangıç yapmıştır (Ach, 1910; Lewin, 1926; Lindworsky, 1923). Bununla birlikte bu dönem, davranışçılığın yükselişiyle devam etmiştir. Bilişsel devrimden sonra, deneysel psikologlar öz-düzenleme (Carver & Scheier, 1981), uygulayıcı işleyiş (Vohs & Baumeister, bölüm 25, bu eserde; Norman & Shallice, 1986), otonomi (Deci & Ryan, 2000), memnuniyet süresi (Metcalfe & Mischel, 1999), eylem kontrolü (Kuhl & Beckmann,1985) gibi istemli süreçlerle ilgili kuram oluşturma konusunda yine özgürdü. Ancak bu alanlarda yapılmış önemli ilerlemeye rağmen, irade oldukça tartışmalı bir konu olmaya devam etmektedir (Bargh, bölüm 24, bu kitap; Libet, 1985; Wegner & Wheatley, 1999). Bu bölümde, deneysel varoluşsal psikolojideki ana konu olarak iradeye odaklanıyoruz. Özellikle de iradenin, kendisini titiz bilimsel analizlere katkıda bulunan bağımsız psikolojik konsepti temsil ettiğini konuşacağız. Aşağıdaki bölümde, iradenin bilimsel konumuna karşı yükselen en önemli kuramsal engellerin bazılarını hesaba katarak başlayacağız. Daha sonra iradenin işlevsel yaklaşımını tartışacağız, bu yaklaşım iradenin deneysel analizlerine rehberlik etmeden faydalı olabilir. Son olarak, iradenin işleyişindeki bakış açımızın deneysel- psikolojik etkilerinden bazılarını göz önünde bulunduracağız.

Dinamik sistemler kuramındaki son gelişmeler, belirlenmiş karmaşık sistemlerin yeni özelliklere sahip olduğunu göstermiştir. Kasıtlılık ve öz-düzenleme gibi daha yüksek düzeydeki yapılar karmaşık davranış sistemlerini tanımlamak ve açıklamak için en tutumlu yolu sağlamaktadır. Özellikle bu bölümde kullandığımız irade konsepti davranış belirleyen sistemler arasında doğrusal olmayan yeni özelliklere indirgenemez. Aksine, irade birçok süreci koordine eden yüksek sistemler olarak göz önünde bulundurulmaktadır. Libet (1985), Wegner ve Wheatley (1999) tarafından yapılan araştırma sadece bilinçli irade deneyiminin geçerliliği üzerine değinmektedir. Bu, bilinçsiz istemli süreçlerin insan davranışında nedensel bir güç olmasıyla ilgili açık bir soruyu ortaya çıkarır. Bilinçsiz irade kavramını ele alan Libet, bunu “kabul edilemez” olarak düşünmektedir. Buna karşılık, bilinçli iradenin uygulanabilir bir kuramsal olasılık olduğuna inanmaktayız.

İRADEYE İŞLEVSEL BİR YAKLAŞIM Psikologlar iradenin doğasıyla ilgili kuram yaptıklarında, iradenin soyut bir psikolojik yapıdan fazlası olduğunu akılda tutmak önemlidir. Wegner ve Wheatly’nin belirttiği gibi “Hepimiz bir şeyleri yaptığımız, eylemlerimize neden olduğumuz duygusuna kapılırız”. Nitekim çoğu insan için, kasıtlılık, ikna edici öznel deneyimleri oluşturur.

Bilimsel değergeler karşısındaki en temel engellerden biri, mutlak özgürlük olarak düşünülmektedir. Kasıtlı davranış, objektif belirlemecilik tamamen bağımsız olsaydı, iradenin işleyişini analiz eden herhangi bir bilimsel girişim yararsız olurdu. Ancak, daha yakından dikkate alırsak, belirlenemezcilik (indeterminism) savı, öznel ve nesnel belirlemecilik (determinism) arasında bir karışıma dayanır. Bir kişinin davranışını iradeli olarak algılıyorsak, aslında tipik olarak bu davranışın öz-belirleme davranışı olduğunu söylemek isteriz; kendini dış güçlerden arındırmış olma anlamında. Bu

Sonuç olarak, bu irade deneyimiyle, mevcut iradenin işleyişini dengeleme konusunda cezbedici olmaktadır. Bu kafa karıştırıcı durumun anlaşılır olmasına rağmen, bunun iradenin nasıl işlediğiyle ilgili olarak gerçek bir anlayış yoluna dayandığına inanmaktayız. Özellikle, iradenin mevcut işleyişinin önemli olgusal ilişkiye sahip olduğunu tartışmıyoruz. Kasıtlı davranışın önemli birçok yönü özbildirimle değerlendirilebilir. Ayrıca Davranış yöneliminde bireysel farklılıklarla ilgili çalışmamız, bilinçsiz istemli işlevlerin bile öz- bildirim araçlarıyla kullanıldığını göstermektedir. Çünkü insanlar, bilinçsiz istemli işlevlerin kendi eylemlerindeki sonuçları gözlemleyerek bu işlevleri öğrenebilirler (Kuhl & Fuhrman, 1998). Bilinçli deneyim iradeyle ilgili durumu ortaya çıkarmıyorsa, psikologlar iradenin işleyişiyle ilgili derin bir anlayışı nasıl elde ederler? Bunun, iradeye işlevsel bir yaklaşımın benimsenmesiyle başarılabileceğini düşünüyoruz. İşlevsel yaklaşım, istemli işlevin altında yatan çeşitli alt sistemleri ortaya çıkarmaya çalışır. Bu tarz bir yaklaşım, psikoloji olgusunun işlevsel bileşenlerini düşük düzeydeki iç organizmalarla başarılı

182

183

İRADENİN SAVUNULMASI


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook

Articles inside

SOSYAL KİMLİĞİN VAROLUŞSAL DEĞERİNİ SINAMAK

5min
pages 121-122

DEĞERLENDİRME

7min
pages 123-124

SOSYAL KİMLİK ARACILIĞIYLA KENDİNİ AŞMAK

3min
page 117

SOSYAL KİMLİK VE AŞKINLIK

9min
pages 118-120

SONUÇ

3min
page 116

İLİŞKİSEL SAVUNMALARIN ETKİNLEŞMESİNDE BİREYSEL FARKLILIKLAR

6min
pages 114-115

ÖLÜM BELİRGİNLİĞİNİN İLİŞKİSEL ETKİLERİ

3min
page 109

YAKIN İLİŞKİLER VE DİĞER TERÖR YÖNETİM MEKANİZMLARI ARASINDAKİ ARAYÜZLER

7min
pages 112-113

YAKIN İLİŞKİLERİN TERÖR YÖNETİM İŞLEVİ

9min
pages 106-108

YAKIN İLİŞKİLERİN KAYGI TAMPONU ETKİLERİ

5min
pages 110-111

DENEYSEL BİR ÇALIŞMA

3min
page 103

SONUÇ

4min
page 104

TERÖR YÖNETİMİ VE SİSTEM GEREKÇELENDİRME: BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR

3min
page 100

SONUÇ

4min
page 96

Kapalılık İhtiyacı ve Ölüm Belirginliği Etkileri arasındaki Benzerlikler..........93 Ölüm Belirginliği ve Kapalılığın Özgünlüğü........................................................94 Kapalılık ihtiyacında ve Ölümle İlgili Cevaplarda Bireysel Farklılıklar..........95 Ölümle Açık Yüzleşmeyle ilgili Cevaplar ve Kapalılık İhtiyacı.........................95 Ölüm Hatırlatıcılarına Verilen Sosyal Psikolojik Tepkiler ve Kapalılık İhtiyacı

4min
page 95

SPESİFİK OLMAYAN KAPALILIK İHTİYACINDA ÖLÜM BELİRGİNLİĞİNİN ETKİLERİ

6min
pages 93-94

TEORİK BİRLEŞME

3min
page 92

EPİSTEMİK TEORİ

3min
page 91

SONUÇ

0
page 88

VAROLUŞSAL SORUNLAR VE BUNLARIN SOSYAL DAVRANIŞ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

3min
page 90

KÜLTÜREL YENİLENME VE KÜLTÜREL KAYGI TAMPONUNUN YENİDEN OLUŞTURULMASI

7min
pages 85-86

Avusturalyalı Aborjinlerin Kültürel Travması

3min
page 84

Süreksizlik Hipotezi

3min
page 73

SON YORUMLAR

3min
page 66

KADERE TEŞVİK EDENLER İÇİN TALİHSİZLİĞİN TAHMİN EDİLMESİNE YÖNELİK ÖNYARGILARI

3min
page 80

KAPSAM OLARAK GEÇMİŞE ÖZLEM: GELECEK DEĞERLENDİRMELER

3min
page 74

IC, KÜLTÜR, ROMANTİK İLİŞKİ, SEVGİ VE DİN

3min
page 65

IC STRATEJİSİ 4: KANI VE AŞIRILIK

4min
page 63

IC STRATEJİSİ 3: GRUP KİMLİĞİ

4min
page 62

ÖLÜM VE BELİRSİZLİK BELİRGİNLİĞİ

1min
page 56

BELİRSİZLİK BELİRGİNLİĞİ VE ADALET ALGISI

3min
page 55

IC STRATEJİSİ 1: KİŞİSEL BÜTÜNLEŞME

2min
page 60

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

7min
pages 57-58

IC STRATEJİSİ 2: KENDİLİK DEĞERİ

4min
page 61

AHLAKLI KİŞİ ARAYIŞI, GERÇEKTEN İYİ OLMAK İÇİN KÖTÜ HİSSETMEK Mİ ZORUNDASINIZ?

0
page 49

UTANÇ VE SUÇLULUK: PİŞMANLIĞIN FAZLASI DAHA İYİ DEĞİLDİR

3min
page 50

DİN

3min
page 43

ERGENLİKTE RİSK ALMA

3min
page 34

KAYBOLAN VE GERİ DÖNÜLMEK İSTENEN CENNET

3min
page 29

ANLAM VE DUYGU HAKKINDA BAZI DÜŞÜNCELER

3min
page 42

GÜZELLİK İÇİNDEKİ HAYVAN KADININ NESNELLEŞTİRİLMESİ VE KINANMASINA VAROLUŞSAL BİR BAKIŞ AÇISI

3min
page 25

ERGENLİKTE ALINAN RİSK

2min
page 33

BÖLÜM

2min
page 14

SİMGESEL OLARAK ANLAM: DEĞER YARATMAK

0
page 41

ANLAŞILIRLIK OLARAK ANLAM: EKSTREM (AŞIRILIK) DURUMLARI ANLAMLANDIRMA

3min
page 40
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.