DENEYSEL VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ

Page 112

DENEYSEL VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ

DENEYSEL VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ

Öz-Belirleme (Otonomi) Kuramı ve Otantiklik, Farkındalık ve İrade Alanındaki Ampirik Çalışma

VAROLUŞSAL-OLGUSAL DÜŞÜNCELERİN SDT İLE İLİŞKİLERİ

Otonomi ve özerklik kavramları ve bunlarla ilişkili irade ve sorumluluk duygusu kimisi için bilimsel psikolojinin sorunsalı olarak görülmektedir. Örneğin Bandura (1989) otonomiyi çevrsel etkilerden tamamen bağımsız bir davranış olarak tanımlamaktadır. Daha sonraları birçok kuramcı, özgürlük ve iradenin yanılsama olabileceğini ileri süren bilişsel ve nöro psikolojik kanıtı kullanmıştır. Bargh ve Ferguson (2000) insanların niyetlerinin genellikle farkında olmadıkları süreçlerden etkilendiğiyle ilgili kanıtı gözden geçirmişlerdir. Wegner iradenin temel gücünün bilinçli bir düşünceye uzanan bir davranış olduğunu ifade etmiştir. Wegner aynı zamanda insanların, davranışları ve niyetlerinin nedenleriyle ilgili yanılgıya düştüklerini göstermiştir. Aslında otonomi insan işleyişinin önemli bir formudur ve diğer tüm sistemler gibi bir beyne ve nedene ihtiyaç duyar. Otonomi dürtüleri, arzuları, alışkanlıkları, hedefleri beynin ve bedenin ihtiyaçlarını ilgilendirir. Özerklik ve özerk olmayan bağımlı hareket arasındaki farklılıklar hem psikolojik süreçler hem de işlevsel sonuçlar açısından ve performans ve deneyim açısından çoğalmaktadır (Ryan, Kuhl, & Deci, 1997). Otonom işleyiş, beyin ve özellikle de belirli bütünleyici süreçlere gereksinim duyar. Öz düzenleme sürerliliğinin ve iradesel yargılamaların özel türde nörolojik hasarla bozulabildiğini gösteren kanıtlar vardır (Spence & Frith, 1999). Ama sosyal ve kişilerarası olaylar da otonomiye zarar verebilir ya da yıpratabilir. Sosyal kontroller, değerlendirmeci baskılar, ödüller ve cezalar davranışa baskı yapabilir. Bu nedenle biyolojik ve sosyal faktörler otonominin işleyişine farklı yollardan zarar verebilir. Bu tür zararlar ya da “patalojiler” klinik ve davranışsal sorunların en yaygın olanları arasındadır (Ryan, Deci, & Grolnick, 1995; Shapiro, 1981). Son olarak otonomi her gelişim çağı ve her kültürle ilişkili bir konudur çünkü evrensel olarak insanlar çok ya da az benimsedikleri normlarlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu bölümde, insan otonomisi ve öz-belirleme konularına odaklanacağız. Klasik varoluşsal düşünce doğrultusunda, insanların otonomi veya özerkliği tecrübe edindiği ölçüde ve otontik güdülerle uygun hareket ettiği ölçüde farklılıklara ayrıldığını ileri sürüyoruz. Ayrıca bu çeşitlilikler her alanda ve her toplumda daha fazla ya da daha az optimal işleyişi öngörmektedir. Edindiğimiz kanıt otonominin salt bir yanılsama olmadığı konusunda net değildir. Özellikle otonomiyle ilgili psikolojik durumları ve bilimsel bir yapı olarak kapasitesini vurgulamak isteriz. Varoluşsal ve olgusal düşünceyle SDT’nin temel konsepti arasındaki tarihi bağlantıları takip ederek başlıyoruz. Sonra, optimal işleyiş için insan otonomisinin önemine ilişkin gerekli araştırmalara bakacağız. Otonomiyle ilgili olarak, iradenin yanılsama olduğu, benliğin hayalet olduğu, farkındalığın yersiz olduğu, otonominin evrensel bir endişe ya da inandırıcılığı olmadığıyla ilgili son iddiları içeren tartışmalara da vurgu yapmak istiyoruz.

200

Asıl itibariyle Otonomi “kendi kendini yöneten anlamına gelmektedir ve benlikle düzenlenen deneyimi vurgular. Bunun karşıt anlamı da heteronomidir (yaderklik) ve benliğin dışından gelen düzenlemeyi ifade eder. Heteronomiye karşı otonominin olgusal doğasının anlaşılması onun işlevsel sonuçlarını anlamayla ilişkilidir. Pfander (1908/1967) otonomi olgsunun ilk analizlerinden birini yapmıştır. Brento ve Husserl’ın yöntemlerini kullanarak kişinin iradeyi yanstıan öz-düzenleme hareketi ve diğer uğraşlar, çaba ya da motivasyon arasında ayrım yapmaya çalışmıştır. Pfander için irade eylemleri farklıdır. Ona göre, iç dürtülerin ya da mevcut dış baskıların istek gücünü sağlamasına rağmen irade ya da öz düzenleme, benlikle veya “ego merkeziyle” davranışın onaylanmasıyla betimlenir. Diğer yandan, kişinin hareketleri, kişinin uygun bulmadığı benliğin dışındaki güçler tarafından algılanırsa, otonomi görülmez. Ricoeur (1966) sonraları, Özgürlük ve Doğa adlı klasik çalışmasında irade ve özbelirlemenin karmaşıklığını incelemiştir. Phander gibi, o da iradeyle ilgili olarak, benlik tarafından tamamen uygun bulunan hareketleri ifade eder. Değerler ve çıkarlarla uyumlu bu hareketler otonomdur. Bizler, razı olmamız halinde baskı altındayken bile otonom olabiliriz. Bu baskılarla uyumlu davranış sergilediğimizde irade ve otonomi duygumuzu kaybetmeyiz. Bu nedenle öz-belirleme bağımsız tercihleri ifade etmek için kullanılabilir ama aynı zamanda zorunluluklar, teşvikler, dürtüler, baskılar ya da artan istekler gibi istemli hareketleri de tanımlayabilir. Örnek olarak ortak kültürel normları ve uygulamaları özümsemiş bir adam düşünelim. Bireysel eyleme maruz kaldığında dolaylı olarak ya da açık bir şekilde uyuşmazlık ve çatışma yaşaması muhtemel olacaktır. Otonom olmak için, bireysel amacını öncelikli ihtiyaçlarıyla koordine etmek için veya amacını ya da öncelikli inançlarını yenilemek için anlamlı bir yol bulmaya çalışacaktır. Varoluşçulık yönelimli kuramcılar gerçek (authentic) ve sahte (inauthentic) hareketler arasında ayrım yapmaktadır. Kierkegaard belki de özgürlük ve otonumlukla ilgili literatürde en güçlü sestir ve onun tanımları, benlikle bağlantılıydı. Kierkegaard da otonomluğu, sadece olasılıklar değil kişinin uğraştığı gerçeklikler ve gerekliliklere neden olan süregelen başarı olarak tanımlamıştır. Otonomiyi teşvik eden, zihinle ilgili çevrimiçi, sentetik ya da düzenleyici durumdaki önemli bir unsurun dikkat çektiğine ya da farkındalık yarattığına inanıyoruz. Farkındalık süreci, öz düzenlemenin yaptığı gibi beyne ihtiyaç duymaktır.

KLİNİK PERSPEKTİNE GÖRE BENLİK: “GERÇEK BENLİĞİN” DOĞASI İnsanların hem gerçek hem de sahte olabileceğini gördük. Yani değişmez değerlerle ya da duyarlılıklarıyla uyumlu olarak yaşadıklarını ya da yaşamadıklarını değerlendirdik. Bu gerçek benlik düşüncesiyle ilişkilidir (Deci & Ryan, 1995, 2000).

201


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook

Articles inside

SOSYAL KİMLİĞİN VAROLUŞSAL DEĞERİNİ SINAMAK

5min
pages 121-122

DEĞERLENDİRME

7min
pages 123-124

SOSYAL KİMLİK ARACILIĞIYLA KENDİNİ AŞMAK

3min
page 117

SOSYAL KİMLİK VE AŞKINLIK

9min
pages 118-120

SONUÇ

3min
page 116

İLİŞKİSEL SAVUNMALARIN ETKİNLEŞMESİNDE BİREYSEL FARKLILIKLAR

6min
pages 114-115

ÖLÜM BELİRGİNLİĞİNİN İLİŞKİSEL ETKİLERİ

3min
page 109

YAKIN İLİŞKİLER VE DİĞER TERÖR YÖNETİM MEKANİZMLARI ARASINDAKİ ARAYÜZLER

7min
pages 112-113

YAKIN İLİŞKİLERİN TERÖR YÖNETİM İŞLEVİ

9min
pages 106-108

YAKIN İLİŞKİLERİN KAYGI TAMPONU ETKİLERİ

5min
pages 110-111

DENEYSEL BİR ÇALIŞMA

3min
page 103

SONUÇ

4min
page 104

TERÖR YÖNETİMİ VE SİSTEM GEREKÇELENDİRME: BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR

3min
page 100

SONUÇ

4min
page 96

Kapalılık İhtiyacı ve Ölüm Belirginliği Etkileri arasındaki Benzerlikler..........93 Ölüm Belirginliği ve Kapalılığın Özgünlüğü........................................................94 Kapalılık ihtiyacında ve Ölümle İlgili Cevaplarda Bireysel Farklılıklar..........95 Ölümle Açık Yüzleşmeyle ilgili Cevaplar ve Kapalılık İhtiyacı.........................95 Ölüm Hatırlatıcılarına Verilen Sosyal Psikolojik Tepkiler ve Kapalılık İhtiyacı

4min
page 95

SPESİFİK OLMAYAN KAPALILIK İHTİYACINDA ÖLÜM BELİRGİNLİĞİNİN ETKİLERİ

6min
pages 93-94

TEORİK BİRLEŞME

3min
page 92

EPİSTEMİK TEORİ

3min
page 91

SONUÇ

0
page 88

VAROLUŞSAL SORUNLAR VE BUNLARIN SOSYAL DAVRANIŞ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

3min
page 90

KÜLTÜREL YENİLENME VE KÜLTÜREL KAYGI TAMPONUNUN YENİDEN OLUŞTURULMASI

7min
pages 85-86

Avusturalyalı Aborjinlerin Kültürel Travması

3min
page 84

Süreksizlik Hipotezi

3min
page 73

SON YORUMLAR

3min
page 66

KADERE TEŞVİK EDENLER İÇİN TALİHSİZLİĞİN TAHMİN EDİLMESİNE YÖNELİK ÖNYARGILARI

3min
page 80

KAPSAM OLARAK GEÇMİŞE ÖZLEM: GELECEK DEĞERLENDİRMELER

3min
page 74

IC, KÜLTÜR, ROMANTİK İLİŞKİ, SEVGİ VE DİN

3min
page 65

IC STRATEJİSİ 4: KANI VE AŞIRILIK

4min
page 63

IC STRATEJİSİ 3: GRUP KİMLİĞİ

4min
page 62

ÖLÜM VE BELİRSİZLİK BELİRGİNLİĞİ

1min
page 56

BELİRSİZLİK BELİRGİNLİĞİ VE ADALET ALGISI

3min
page 55

IC STRATEJİSİ 1: KİŞİSEL BÜTÜNLEŞME

2min
page 60

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

7min
pages 57-58

IC STRATEJİSİ 2: KENDİLİK DEĞERİ

4min
page 61

AHLAKLI KİŞİ ARAYIŞI, GERÇEKTEN İYİ OLMAK İÇİN KÖTÜ HİSSETMEK Mİ ZORUNDASINIZ?

0
page 49

UTANÇ VE SUÇLULUK: PİŞMANLIĞIN FAZLASI DAHA İYİ DEĞİLDİR

3min
page 50

DİN

3min
page 43

ERGENLİKTE RİSK ALMA

3min
page 34

KAYBOLAN VE GERİ DÖNÜLMEK İSTENEN CENNET

3min
page 29

ANLAM VE DUYGU HAKKINDA BAZI DÜŞÜNCELER

3min
page 42

GÜZELLİK İÇİNDEKİ HAYVAN KADININ NESNELLEŞTİRİLMESİ VE KINANMASINA VAROLUŞSAL BİR BAKIŞ AÇISI

3min
page 25

ERGENLİKTE ALINAN RİSK

2min
page 33

BÖLÜM

2min
page 14

SİMGESEL OLARAK ANLAM: DEĞER YARATMAK

0
page 41

ANLAŞILIRLIK OLARAK ANLAM: EKSTREM (AŞIRILIK) DURUMLARI ANLAMLANDIRMA

3min
page 40
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.