DENEYSEL VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ
DENEYSEL VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ
11 Eylül’de New York ve Washington DC’ye yapılan saldırılar dünyayı önemli ölçüde değiştirmiştir. Dünya Ticaret Merkezine çarpan uçaklar, ikiz kulelerin yıkılması bilinmeyen boyutlarda varoluşsal bir kaygı çağı başlatmıştır. Yeryüzündeki en güçlü ülkesinin en önemli şehirlerinde yaşayanlar terör dehşetinin dışında kalamaz. Bundan böyle artık hiç kimse kendini güvende hissedemez. Kitle imhanın sürekli gelişen teknolojileriyle birlikte birleşen etnik, politik ya da dini çatışmalar insanlara önemli varoluşsal belirsizlik ile yaşanan günlük deneyimleri aşılamıştır. Bu koşullar altında, varoluşsal korkular ve bunların sosyal davranışları üzerindeki etkileriyle ilgili bilimsel çalışma günümüz psikolojisinin anlaşılmasına önemli ölçüde katkıda bulunmalıdır. Bu çalışmada en son ki teorik analizleri ve bu kaygılarla ilgili önemli ampirik veriyi gözden geçireceğiz.
öngörmektedir. Ölümle yüzleşmenin kültürel dünya görüşü olumlamasını sağladığı ve öz saygı davranışlarını arttırdığı hipotezlerini kapsayan araştırma bulguları şuan çok fazladır. Nitekim bu kitap ölüm belirginliği konusunda bu güne kadar olan bulguların en kapsamlı incelemesini sağlar.
Son 20 yılda, Sosyal davranış üzerine iki genel bakış açısı varoluşsal kaygının psikolojik deneyimiyle ilgili ampirik araştırmayı ve düşünceleri oluşturmuştur: Terör Yönetim Kuramı ve Epistemik Kuram. Terör Yönetim Kuramı (Greenberg, Solomon, & Pyszczynski, 1986; Solomon, Greenberg, & Pyszczynski, 1991; Pyszczynski, Solomon, & Greenberg, 2003) terör durumunun ne yaptığımızı, neye inandığımızı ve ne hissettiğimizi nasıl belirlediğini göstermiştir. Bu nedenle bu, Terörün doğrudan insanın yaşam deneyimleri üzerinde etkisi olabileceğiyle ilgilidir. Epistemik teori (Kruglanski, 1989a; Kruglanski & Webster, 1996; Webster & Kruglanski, 1998), tutum oluşumu ve sosyal yargı gibi sosyobilişsel olgunun bilişsel ve güdüsel belirleyicileriyle ilgili genel bir anlayışa ulaşmak için hazırlanmıştır. Epistemik teori, Terör Yönetim Kuramından daha genel düzeydeki analizlere eğilimli olsa da terörün serbest bıraktığı belirgin güdüsel güçlerin ilgili olduğu yerde onunla kesişmesi gerekir. Bu bölümün amacı aralarındaki ilişkiyi daha iyi anlamak için bu iki yapıyı birleştirmektedir. Bunu yapmak için, Terör Yönetim Kuramı tarafından vurgulanan etkileri kavramsal ve ampirik olarak kısaca açıklayacağız.
VAROLUŞSAL SORUNLAR VE BUNLARIN SOSYAL DAVRANIŞ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Terör Yönetim Kuramı sosyal olguyu içeren varoluşsal güdüsel süreçlerin önemini vurgulamaktadır. Terör Yönetim Kuramı çerçevesinde kendi ölüm korkularıyla yüzleştiklerinde insanların bulduğu cevaplar belirli bir kültür tarafından sağlanmaktadır ve iki geniş ve birbiriyle ilişkili kategorilere ayrılmaktadır: Kültürel dünya görüşleri: Gerçekliğin sosyal olarak paylaşıldığı kavramları tanımlayan kültürel dünya görüşleri insanlara değer standartlarını sunmakta, düzen, istikrar ve süreklilik duygusu vermektedir. Öz Saygı: Öz saygı ise Kişinin standartlarını yükseltme duygusunu vermekte ve ölüm tehlikesiyle yüzleşmesinde soğukkanlılık duygusunu sağlama duygusuna katkıda bulunmaktadır. Buna göre Terör Yönetim Kuramı insanların ölümlerinin farkına varmalarını, Onlardan kültürel dünya görüşlerine olan inançlarını teyit etmelerini ve onlara pozitif bir benlik saygısı sağlama umudunu veren eyleme bağlanmalarını 90
Ölüm belirginliği etkilerinin bilişsel temelleriyle ilgili araştırma bilinçli bilinçlenmeden kaçan ölüm düşüncelerinin buna verilen tepkileri teşvik ettiğini göstermiştir (bkz. Arndt, Greenberg, Solomon, Pyszczynski, & Simon, 1997; Arndt, Greenberg, Pyszczynski, & Solomon, 1997; see also Pyszcyznski, Greenberg, & Solomon, 1999). Ayrıca Greenberg, Pyszczynski, Solomon, Simon ve Breus (1994), Bir arkadaşının ölümü hakkındaki soruyla ilişkili olarak kişinin kendi ölümüyle ilgili sorularla uyarıldığında sosyal davranış üzerine olan ölüm belirginliğinin oldukça güçlü olduğunu belirtmiştir. Ölümün hatırlatılması benliğin tehdit edilmesi durumunda öncelikli olarak bir tepki gerektirecek gibi görünmektedir. Ölüm benliği iki ayrı yolla tehdit edebilir. Birincisi, yaşamdaki sınırlamaların farkındalığı kişinin varlığı ve eylemlerinin algılanana önemini azaltabilir. Diğer bir deyişle ölüm farkındalığı önemsiz olmasındansa kişinin dünyadaki yatırımlarını görünür kılabilir. Bu bakış açısıyla tutarlı olarak, çeşitli deneyler ölüm belirginliğinin öz saygıyı azalttığını göstermiştir. Van den Bos (2001) örneğin, ölüm belirginliğinin düşük öz saygıya özellikle de kişinin yetkinliklerinden gelen saygıyı düşürdüğüne neden olduğunu göstermiştir. Dahası, Koole, Dechesne ve Van Knippenberg (2000) ölüm belirginliğinin insanlardaki kapalı öz değerlendirmenin düşürdüğünü göstermiştir. (Pelham, Mirenberg, & Jones, 2002; Koole, Dijksterhuis, & van Knippenberg, 2001; Nuttin, 1985). İkincisi genel olarak, ölüm, yaşamın birkaç kesinliğinden biri olmasına rağmen bunun olma düşüncesi önemli bir belirsizliğe neden olabilir. Nitekim birçok yazar Terör Yönetim kuramında belgelenen savunma tepkilerini harekete geçirenin kesinlikle bu belirsizlik duygusu olduğunu ileri sürmüştür (Van den Bos, 2001; McGregor, Zanna, Holmes, & Spencer, 2001). Ölümle ilişkili belirsizlik duyguları ölüm zamanı ve yerinin tahmin edilememesi, hiçlik durumunu ve ölüm süreçleri sırasında olanların anlaşılamaması ve kişinin ölümünün diğerlerinin hayatına yaptığı etkinin öngörülememesi gibi belirsizliklerden gelmektedir. Buna ek olarak birçok yazar benliğin bilgi örgütünde önemli bir rol oynadığını ve düşünceleri şekillendirmede ve yargıda bulunmada önemli bir kaynak olduğunu ileri sürmektedir. Bu bakış açılarından bakıldığında, benlik tehdit edildiğinde bilginin ve yargının örgütsel prensibi önemli bir belirsizlikle sarsılır. Bu nedenle belirsizliğin ölüm hatırlatıcıları tarafından ortaya çıkarıldığı varsayılabilir.
EPİSTEMİK TEORİ Epistemik teori çeşitli sosyal yargı olgusunun bütünleyici bir analizi olarak sunulmuştur ve bu nedenle insan yargısının temelinde yatan güdüsel süreçlerin epistemik teorisi tanımı sosyal psikolojinin çeşitli alanlarını geneller. İnsanlar bilgiyi 91